[Yarı Final] Kazane Yui vs. Nagashi Takeda

[GM - Naruto]

Oldukça büyük bir arenadasınız, çapı aşağı yukarı 30 metre kadar olan daire şekilli bir alan. Rakibinizin tam karşınızda, arenanın diğer ucunda size ayna görüntüsü oluşturacak şekilde durduğunu görebiliyorsunuz. Sırtınız ve arena duvarı arasında yaklaşık 30 cm'lik bir mesafe mevcut. İkinizin arasında, alanın tam ortasında çapının 10 metre kadar olduğunu tahmin ettiğiniz bir su kütlesi var. Balçık kadar yoğun olmasa da, pek temiz sayılmaz. Derinliğini kestiremiyorsunuz. Ayak bastığınız zemin tamamen toprak. Yer yer genişliği birkaç santimi geçmeyen çatlaklar görebiliyorsunuz. Oldukça susuz ve bakımsız kalmış gibi görünüyor. Alanda kaya, kütük gibi herhangi bir şey bulunmuyor. Düz bir zemin, ve çamurlu su. Alanın çevresi 3 metre yüksekliğinde duvarlarla kaplı. Sıvaları dökülmüş, güneşin etkisiyle renkleri solmuş duvarların tepesinde eskiden tribün olduğuna emin olduğunuz sıralar uzanıyor geriye doğru. Büyük bir kısmının alevle kavrulup kapkara bir renk aldığını ve yer yer küle dönüştüğünü görebiliyorsunuz. Bir bölgenin gölgeliği tamamen yıkılmış ve altındaki kısmı tamamen kapatmış halde. Hava açık. Kuru bir sıcak var. Yalnızsınız.

Off Topic

GM'iniz bendeniz Maxdown. Sezonluk arena kuralları kapsamında, konuya her gün akşam 22.00-02.00 saatleri arasında bakmaya çalışacağım. İlk yazan başlar. Başarılar.

Not: Yui, bir önceki maçında suya dalmış olduğu için suyun derinliği ve yoğunluğu konusunda fikir sahibi.

[Fukase Naegi]

Bir önceki karşılaşmasını gerçekleştirdiği arena ya terkar adım atmış ve yaklaşık 30 metre ötesinde konuşlanmış olan rakibinin gözlemeye başlamıştı. Sırtını dayadığı duvardan destek alarak yavaş adımlarla beş adım ilerleyecek ve Tsuchi no Te için gerekli olan mühürleri girmeye başlayacak ve jutsu ritüelini tamamlamak için ayağını sertçe yere vuracaktı. Topraktan oluşacak olan 5 eli kendisine yaklaşmakta olduğununu düşüneceği rakibine doğru yönlendirecekti.

[Kurosawa Haru]

Eski arena'nın aynısıydı bu geldiği yer. En güçlü olduğunu kanıtlamak, gücünün sembolünü ortadaki havuzun tam ortasına erekte edebilmesi için doğru bir seçimdi. Ölenler burada ölüp çamurlu suyun dibini boylayacak, kazananlar ise suyun dibindeki cesetlerin üzerine bir şaheser gibi dikilecekti.

Rakibini gördüğü andan itibaren onun yakınına yaklaşabilmenin, kazanmak için tek stratejisi olduğunu biliyordu Yui, her zamanki gibi tüm hızıyla koşmaya başladı. Koşmaya başladığı anda sağ eline bir yelpazesini aldı, sol eliyle de ekipman çantasına ulaşıp bir sis bombası çıkardı. Tüm hızıyla önlerindeki havuza doğru koşacak, ayaklarına Chakra yükleyip rakibine doğru koşuşuna devam edecekti. Rakibinin yapacağı hamleleri havuzun ortasında beklemek istiyordu. Rakibinden kaçamayacağı bir hamle gelmesi halinde her an ayaklarındaki chakrayı kesip suyun dibine batabilirdi. Öncelikli amacı ortadaki havuza ulaşmaktı.

[GM - Naruto]

Takeda, bir yandan rakibini gözlerken yavaş yavaş öne doğru adımlamaya başlıyor. Bu esnada Yui ise, rakibine bir bakış attıktan hemen sonra koşusuna başlıyor. Takeda, adımlarını sürdürürken gözleri hala rakibinde olacak şekilde el mühürlerini tamamlıyor. Chakrasını yoğurmaya başlıyor bir yandan. Gelgelelim, attığı yavaş adımlarını tamamlayana dek rakibinin çoktan su kütlesinin üzerine ulaştığını ve tekniğini rakibini yakalamak için kullanamayacağını farkediyor. En azından şimdilik. Tekniğinin sınırları aklından geçiyor bir anlığına, 50 metreye kadar kullanabildiği tekniğini ileri doğru özellikle yavaş bir şekilde adımlamak yerine direkt olarak uygulamış olması halinde rakibini yakalamış olabileceğini farkediyor. Ancak bu, şuan için kaçırılmış bir fırsat konumunda kendisi için.

Yui'nin koşmaya başladıktan sonra gördüğü şey ise, rakibinin kendisine doğru yavaş adımlarla ilerlediği. İlerlerken hızlı bir el mührü dizisi tamamlayan rakibi, birkaç metre sonra duruyor ve el mühürlerini sonlandırıyor. Ancak bir şey olmuyor. Sağ elinde yelpazesi, sol elinde ise bir sis bombası bulunmakta. Yui havuzun orta noktasında duruyor.

İkili arasındaki mesafe yaklaşık 12-13 metre kadar.

[Kurosawa Haru]

Rakibinin hiçbir şey yapmamış olmasından biraz işkillenmişti. Bir tuzak mıydı bu? Belki de ona yaklaşması halinde etkileşime geçeceği tarzda, bilmediği, anlayamadığı bir teknik..? Kendini savunmak zorundaydı. Rakibinin onu görmesini engellemek, yapabileceği en mantıklı savunma biçimi gibi gelmişti ona.

Havuzdan dışarı, rakibinin sağına, kendi soluna doğru dar bir hilal çizecek şekilde koşmaya başlayacak, havuzdan çıkmadan hemen önce de elindeki sis bombasını (yaklaşık) rakibinden bir metre, kendinden 10 metre uzakta olacak bir yere doğru atacaktı. Sis bombası patladığı andan itibaren yönünü tamamen değiştirip kendi sağına, rakibinin soluna doğru hilal çizecek şekilde, fakat yolun sonunda ona ulaşacak gibi koşmaya devam edecekti.

[GM - Naruto]

Off Topic

Pasiflik süresi aşıldığı için her iki oyuncu da birer pasiflik uyarısı almıştır. Yui'nin son turu yaşanmamış sayılmaktadır. İki karakter de son GM'likte belirtilen yerlerinde durmaktadırlar.

[Kurosawa Haru]

Rakibinin hiçbir şey yapmamış olmasından biraz işkillenmişti. Bir tuzak mıydı bu? Belki de ona yaklaşması halinde etkileşime geçeceği tarzda, bilmediği, anlayamadığı bir teknik..? Kendini savunmak zorundaydı. Rakibinin onu görmesini engellemek, yapabileceği en mantıklı savunma biçimi gibi gelmişti ona.

Havuzdan dışarı, rakibinin sağına, kendi soluna doğru dar bir hilal çizecek şekilde koşmaya başlayacak, havuzdan çıkmadan hemen önce de elindeki sis bombasını (yaklaşık) rakibinden bir metre, kendinden 10 metre uzakta olacak bir yere doğru atacaktı. Sis bombası patladığı andan itibaren yönünü tamamen değiştirip kendi sağına, rakibinin soluna doğru hilal çizecek şekilde, fakat yolun sonunda ona ulaşacak gibi koşmaya devam edecekti.

[Fukase Naegi]

Tekniği için çakrasını yoğurmasını tamamlamasıyla beklemeye geçmişti Takeda. Rakibi arenanın ortasındaki havuzun içerisne dalmıştı. Oluşturacağı kayadan elleri boşa göndermemek için rakibi tekrar menziline girene kadar chakra salınımına devam edecekti. Rakibini tekrardan gördüğündeyse topraktan oluşturacağı ilk iki eli ona doğru nişan alacaktı. Şayet ilk iki saldırısında ıskalayacak olursa arkasına doğru geniş bir adım atacak ve Domu tekniği için iki elini göğsünde birleştirerek tüm bedenini tekniğin aktif olduğunu belirten siyah renkle kaplayacaktı.

Kusura bakmayın Uludağ'a kampa çıktığımdan dolayı internetin düzgün çektiği bir noktayı yeni bulmaktayım

[GM - Naruto]

Yui, su kütlesinden çıkarken sis bombasını fırlatıyor ve belirttiği yöne doğru koşmaya başlıyor. Takeda, rakibi sudan çıktığı anda toprak elleri onu yakalamak için harekete geçirmeyi planlıyor ancak hem rakibinin hareketli oluşu, hem de sudan çıktıktan hemen sonra tam önünde patlayacak şekilde fırlattığı sis bombası sebebiyle planını başarıya ulaştıramıyor.

Yui, sis bombası patladıktan hemen sonra yönünü değiştiriyor ve kendi sağına, rakibinin soluna gelecek şekilde bir yay çizmeye başlıyor koşarken.

Takeda, planının işlemeyeceğini anlayınca geriye doğru geniş bir adım alıyor ve tekniğini aktifleştirmek üzere ellerini göğsünde birleştiriyor. Chakrasını derisine yönlendirip güçlendirirken, siyahımsı bir renk alıyor vücudunun görünen noktaları.

Yui, teknik aktif olduktan yaklaşık bir an sonra, sisin içinden fırlıyor. Aranızda 2 metre kadar bir mesafe var.

[Kurosawa Haru]

Rakibi sisin içinden korkusuzca ayrılmıştı, hem de bunu üzerine bir şey geliyor mu diye bakmadan yapmıştı. Rakibi siyah, simsiyahtı. Bu siyahlığı rakibinin korkusuzluğuyla birleştirince, aşamayacağı bir zırh olduğunu düşündü Yui. En azından yelpazeleriyle kesip biçemeyeceği bir zırh. Ancak... Bu zırhı delmesine gerek var mıydı?

Rakibini gördüğü anda koşuşunun oluşturduğu yayı genişletip rakibini karşısına alacak şekilde duracaktı. Durduğu anda iki kere geri zıplayacaktı, rakibiyle mesafesini koruyabilmek için. Neyle karşı karşıya olduğunu bilmiyordu. Elleri ekipman çantasına gidip, bir patlayıcı parşömen ve bir kunai çıkaracaklardı. Zırhın içinde rakibini patlatabilir miydi? Bilmiyordu.

Rakibiyle mesafesini oluşturduğu zaman parşömeni kunai'ye bağlayacak ve yelpazesini açacaktı. Zırhın özelliğini tahmin edemediği için rakibinden uzak kalmayı yeğlerdi. Parşömeni bağlarken rakibini asla gözünden kaybetmeyecek, kendine yaklaşırsa ondan geriye, havuza doğru uzaklaşacaktı geri zıplayarak. Parşömeni bağladığında ise rakibinin ona yaklaşmasını, veya teknikler kullanmasını bekleyecekti.