[7. Gün - Gündüz Safhası] Teçhizat Tentesi

[GM - Naruto]

Ryobe'nin cevabı üzerine, Butsuo ellerini teslim olur gibi havaya kaldırıyor ve konuşuyor: "Tahmin etmeye çalışmak istemez misin tatlı çocuk?" Shinobinin sırıtışının hafifçe büyüdüğünü görüyorsunuz. Butsuo ile karşılıklı olarak sırıtmaktalar birbirlerine. Butsuo, sözlerini sürdürüyor: "Bir ipucu vereyim. Takım arkadaşın Satori-san'la daha önce karşılaştım ama Kei-san'ı hiç görme şansım olmadı." Ryobe cevap verecekmiş gibi oluyor silahını doğrultmayı hiç kesmeden. Butsuo ise yavaş yavaş Ryobe'ye doğru adımlamakta. Aralarındaki mesafe 11-12 metreye kadar düşmüş halde.

Ryobe'nin cevap vermesine fırsat kalmadan, Ryoken aniden tente alanına dalıveriyor! Bir yandan el mührü yapmakta. Ryobe, Ryoken'i gördüğü anda bakışlarını ona çeviriyor, ancak silahı hala sabit bir şekilde Butsuo'ya bakmakta. Butsuo Ryoken'in ani ortaya çıkışıyla birlikte bir an duraksıyor ve adım atmayı bırakıyor. Ryoken sesleniyor Ryobe'ye doğru: ""Selam çocuk! Ne haber?" Tam bu anda ise, Ryoken'in tekniği çalışıyor. Ryobe'nin hafifçe kafasını sağa sola sallayarak geriye bir adım attığını görüyorsunuz. Hafifçe afallamış gibi. Gözlerinin büyüdüğünü görüyorsunuz. Bunun hemen ardından ise, siyahi shinobinin uzun silahının ucunda elektrik patlamaları belirmeye başlıyor. Bu elektrik patlamaları yarım saniye kadar ya sürüyor, ya sürmüyor. Bir an sonra ise, korkunç bir cazırtıyla elektrik fışkırmaya başlıyor silahtan!

Fışkıran elektrik akımları doğrudan Butsuo'ya doğru ilerliyor dar bir koni şeklinde. Butsuo, refleksif olarak hızla geriye doğru sıçrıyor kendini kurtarmak için. Ryobe ise silahı elektrik kusmayı sürdürürken hafifçe kendi sağına doğru çevirmeye başlıyor silahı, Ryoken'i son gördüğü yere doğru. Elektrik akımları adeta bir yelpaze gibi açılıp Ryobe'nin önünü kaplarken ikili mecburen savunmaya geçiyorlar. Elektrik akımı birkaç metre önlerinde bitiyor. Ryobe'den takribi 15-20 metre uzaklıktalar.

Bir saniye kadar daha sürüyor elektrik akımı, ardından aniden kesiliyor. Ryobe'nin bir elinin ağzına gittiğini görüyorlar parlak ışık yavaşça kaybolurken. Hemen ardından ise eğiliyor ve kanlı elini zemine basıyor Ryobe. Tam bu anda harekete geçmek için hazırlanıyorlar. Ancak ortamda devasa bir sis bulutu patlıyor. Sis bulutu öylesine büyük ki, bir an tereddüt ediyorlar ve istemsizce hareketlerini durduruyorlar. Sis bulutu hafifçe aralanıp kaybolurken bir fil kükremesi tüyleri diken diken ediyor ve adeta yeri titretiyor. Sis bulutu tamamen açıldığında, devasa bir fil görüyorlar karşılarında. Yerden yüksekliği yaklaşık 8 metre gibi görünüyor. Yüzü, hortumu, gövdesi ve karnı deri gibi görünen bir zırhla kaplı. Yüz ve hortum kısımlarının önünde ise devasa metal diken benzeri çıkıntılar bulunmakta. Fil öyle yüksek ki, tepesindeki Ryobe'nin yalnızca kafası görünüyor. Ryobe, neredeyse filin kükreyişi kadar yüksek bir sesle haykırıyor: "TOOUUUUMAAAA!!!!!" Fil, yeniden kükrüyor ve hortumunu ikiliye doğrultuyor.

Garip düzenek filin altında kalmış durumda, ön bacakları arasından arka bacakları hizasında olduğunu görebiliyor ikili. Filin kendilerine doğru uzatılmış hortumuyla aralarında 10 metre kadar var.

Off Topic

Konudaki oyuncular:

- Oita Butsuo
- Jin Ryoken

Pasiflik süresi 24 saattir. 24 saat içerisinde yazmayan oyuncuların yerlerinde sabit kaldığı varsayılacaktır.

Rplerinizde karakterinizin genel düşünce akışı dışında çok ekstra bir tasvir beklentimiz bulunmamakta. Tabii ki istediğiniz stilde yazabilirsiniz ancak olayların nispeten hızlı akışı için böyle bir kolaylık sağlıyoruz.

[Oita Butsuo]

Yakışıklı üstüne yakışıklı, libidom tavan yaptı şu an. Ama Ryoken, Ryobe'yi benim kadar afili bulmadı herhalde, sadece çocuk dedi adama. Yetmedi, bir de gitti saldırdı kara oğlana. Kara oğlan da geldi bana saldırdı, ben ne yaptım kardeşim?

Epey bir şeyler oldu. Benim tek anladığım, bu Ryobe epey gürültülü bir eleman. Elektrik sopası da gürültülü, fili de gürültülü, kendisi de gürültülü. Vallahi hayvan düşmanı olacağım bu sınavdan sonra. Özellikle şu anormal olanların düşmanı olacağım. Yetti canıma artık oradan buradan hayvanlar çıkıyor. Hepsi de şekil amına koyim, kendimi yetersiz hissetmeye başladım. Hayvan mayvan işleri yokken ben hayvan gibiyim falan diye erkek erkek dolaşıyordum ortalarda. Erkeklik de gitti elden. Gerçi salla erkekliği, Ryobe gibi yakışıklılar varken etrafımda erkeklik benim neyime...

Evet evet! Ryobe'den uzak kalamam ben. Beni kendine çekiyor yakışıklılığıyla. Bu konuda Ryoken'den yardım da alabilirim. Kavuşmadığım aşktan ne anlamışım, kavuşup yaşayacaksın aşkı ki bir anlamı olsun. Şöyle, ele gelecek yani.

Ryoken TOOUUUUMAAAA-san'ı bir süreliğine yerine sabitleyebilir herhalde. Daha önce başka shinobilere bunu yaptığını görmüşlüğüm var. "Sarı yakışıklı, şu fili yerine çivilesene biraz." diyeceğim ona hızlıca. Zaten bana kalırsa bu kadar zırhlı ve büyük bir fil için Ryoken benden çok daha iyi bir eşleşme. Benim yumruklarımla geçemediğim zırha takılmadan direkt ruhuna saldırabilir TOOUUUUMAAAA-san'ın. Ben de Ryobe-san'ın bedenine sahip olmayı denerim o sırada.

Tahminimce TOOUUUUMAAAA-san bize doğrulttuğu hortumundan güçlü suiton saldırıları yapacak. Bir kere kendisi bir fil. Sonra Ryobe elektrik kullanıyor, böylece birbirlerini destekleyebilirler. Epey belalı bir tayfa yani. Tabi tahminim doğruysa, olmayabilir de.

Neyse ben şöyle yapacağım. Ryoken'in yakınında duracağım ki tekniğini hazırlarken sensör yeteneklerimle onu takip edebileyim ve ne zaman saldıracağımı bilebileyim. Bu sırada da boş durmayacağım. Öncelikle elimi çantama atacağım. Ama kullanacağım bir özel sis bombası bir de sıradan sis bombasını göstermeyeceğim daha. Arkamda tutacağım ikisini de. Bir de bacaklarıma çakra vereceğim daha hızlı koşmak ve sonrasında daha yükseğe zıplamak için. Ryoken'in tekniğini kullanmasıyla beraber de Ryobe ve TOOUUUUMAAAA-san'a doğru koşmaya başlayacağım. Kendi sağımdan yarım çember şeklinde bir koşu olacak bu, Ryobe'nin ikimizi birden görüş alanında tutmasına izin vermeyeceğim. Amacım kafasını çevirmesini sağlamak biraz da, yoksa zaten koşumu tamamlamadan uygun bir anda iki sis bombasını da atacağım. Özel üretim sis bombasını TOOUUUUMAAAA-san'ın kafasına atacağım. Sert atacağım ki kafasına çarptığında patlasın. Bu hem onun görüşünü kısıtlayacaktır hem de sırtının da bir kısmının sisle kaplanmasını sağlayacaktır. Ryobe'nin görüşü biraz daha kısılacak, kendini daha da tehdit altında hissedecek. Diğer sis bombasını da bekletmeden TOOUUUUMAAAA-san'ın sırtının arka, kıçına yakın kısmına atacağım aynı şekilde. Ryobe'nin hiç görüşü kalmayacak böylece. Görüşünü tamamen kaybettiği an da çakrayla güçlendirdiğim bacaklarıma güvenerek havaya sıçrayacağım. Amacım gökyüzünden Ryobe'nin arkasına inmek. Onu en son gördüğüm yeri referans alacağım bunun için. Halihazırda oldukça uzun bir plan oldu, devamını buraya kadar olan kısmı gerçekleştirdikten sonra detaylandırırım.

Son olarak ben bunları yaparken Ryobe de boş durmayacaktır, elektrik silahının menziline gireceğim için bana saldırabilir. Koşarak onu geçebilirim umarım. TOOUUUUMAAAA-san'ın da genjutsu altına girmesi onu biraz afallatır umarım. Yakışıklılar vuruşuyor!

[Jin Ryoken]

Karşımızdaki çocuk etrafı görememeye başladığında oldukça stres oldu herhalde. E gerçi normal, karşısında beni gördüğü andan itibaren stres olmalıydı bana kalırsa. Neyse, sonuç olarak iyi bir iş çıkardım, şimdi top Butsuo-san'da diyecektim ki etrafı büyükçe bir sis kapladı. Sis bulutu kaybolmaya başlarken fil kükremesi duymak başta büyük bir tereddüte düşmemi sağlasa dahi hızlıca toparlandım. Yerden yüksekliği sekiz metreyi bulan, zırhlı bir fil karşımda dururken içimden söyleyebildiğim tek şey, "Siktir bok." oldu.

Fil, bize doğru saldırıya geçecek iken Butsuo-san'ın söylemiyle düşündüm. Onu Jubaku Satsu ile çivileyebilirim, Shibou no Jutsu ile de olabilirdi ancak ürkütmek istemiyorum. Bu sebeple, yerine sabitlemek yeterli olacaktır. "Tabi hayatım." dedikten sonra Jubaku Satsu için mühürlere başladım, ancak sağıma doğru çekilmek istiyorum. Ne de olsa filin saldırısına uğramaya gerek yok. Mühürler bittiğinde ve ellerimi uzattığım anda, "Şimdi." diyerek yardımcı olacağım. Ellerimi, jiletli zincirlere çevirerek saracağım bu fili. Evet, onu sıktığım zaman daha güzel bir acı hissetsin istiyorum. Bu fili ve çocuğu yenebileceğimizi biliyorum.

[GM - Naruto]

Butsuo Ryoken'e hitaben sözlerini sarfettiği gibi, sensör yeteneklerine odaklanıyor. Ryoken ise yanıtını verdikten sonra hafif kendi sağına doğru ilerlemeye başlıyor. Butsuo da Ryoken'i takip etmekte. Her ikisi de, iki-üç metre kadar ilerlemiş oluyorlar Ryoken el mühürlerini sonlandırdığında. Butsuo bu esnada filin vücudunda bir chakra hareketi seziyor ancak bu akışı anlamlandıramıyor. Bir teknik olmadığını tahmin edebiliyor yalnızca. Ryoken tekniğini aktive etmek adına bir an duraksayıp odaklanıyor. Ellerini jiletli zincirlere dönüştürüp file doğrulttuğu anda ise Butsuo koşusuna başlıyor. İki metre kadar ya ilerlemiş, ya ilerlememişken sis bombalarını sırayla fırlatıyor. Aşağı yukarı aynı anda, filin ikiliye doğrultmuş olduğu hortumdan aşırı şiddetli, tazyikli bir su kütlesi fışkırıyor.

Ryoken'in uzatmış olduğu elleri filin vücudunu kaplarken fil korkunç bir şekilde kükrüyor. Butsuo'nun özel üretim sis bombası da tam bu anda çarpıyor filin kafasına. Sisin dışında kalan hortumdan fışkıran tazyikli su, Ryoken'e çoktan yetişmiş oluyor. Ryoken, kaçmak için hareketlenmeye niyetlense de o esnada tekniğine odaklandığından yeterince hızlı olamıyor ve tazyikli su göğsüne isabet ediyor. Ryoken, tazyiğin şiddetiyle adeta savrulurken 4-5 metre kadar geriye uçuyor ve alanın sınırındaki ağaçlardan birinin gövdesine çarpıp sekerek duruyor. Genjutsu tekniği de bu şekilde sonlanmış oluyor.

Butsuo, Ryoken ağaca fırlarken çoktan sıçrayabileceği bir noktaya gelmiş durumda. Bacaklarına yüklediği chakra ile aniden yukarı ve ileri doğru fırlıyor.

Butsuo'nun sıçrayışıyla birlikte gölgesi kontrolsüzce hareket ettiği için öngörülemez bir hale geliyor. Ryu, buna uyum sağlayamayacağını farketmiş olsa gerek, durmayı tercih ediyor ve gölgenin eski konumunda aniden fiziksel olarak beliriyor.

Özel üretim sis bombası filin kafasının çevresini tamamen kaplamış halde. Butsuo'nun filin kıç kısmına doğru attığı sis bombası ise çok minik bir alanı kaplıyor. Pek bir fayda göremeyeceğini düşünüyor Butsuo bu bombadan.

Havada yükseliyor Butsuo bir yandan hedeflediği gibi filin kıç kısmına doğru ilerlerken. Yeterli yüksekliğe ulaştığında filin sırtında büyükçe düz bir platform olduğunu, Ryobe'nin ise bu platformun üzerinde durmakta olduğunu görüyor. Platform kabaca 3 metre genişliğinde, 5 metre uzunluğunda basit bir ahşaptan yapılmış. Filin sırt kısmında yerleştirilmiş halde. Ryobe ve platformun büyük bir kısmı sisin sınırlarının dışında kalmakta. Havada uçan Butsuo'yu farketmiş gibi görünmüyor Ryobe, en azından ilk anlarda. Fil, hortumunu hızla çevirip en son kendisine doğru koştuğunu gördüğü Butsuo'nun hareket yönüne doğru çeviriyor tazyikli suyu. Gelgelelim Butsuo çoktan sıçramış olduğu için tazyikli su altından geçip gidiyor. Ancak, gölgeden yeni çıkmış olduğu için bu ani harekete adapte olamayan Ryu tazyikli suyun hedefinde kalıyor. Su o esnada hareketli olarak aktığı için Ryoken kadar şiddetli ve direkt olarak maruz kalmıyor suya. Karnına denk gelen su, birkaç metre geriye doğru fırlatıp sendelemesine sebep oluyor Ryu'nun.

Butsuo, platforma inmek üzereyken Ryobe'nin gözleri hızla Butsuo'ya doğru dönüyor yeni farketmiş gibi. Butsuo, platformun filin kıç tarafında kalan kısmına indiği anda Ryobe ona doğru dönmüş oluyor. Harekete hazır halde gibi görünüyor. Aralarında 2-3 metre kadar bir mesafe var.

Ryoken, alanın sınırındaki bir ağacın dibinde, yüzüstü yatmakta. Sırılsıklam olmuş halde. Göğsünde ve sırtında hafif bir acı var, ancak katlanılamayacak bir şey kesinlikle değil. Ryu'nun fille arasında 6-7 metre kadar bir mesafe var.

Off Topic

Konudaki oyuncular:

- Oita Butsuo
- Jin Ryoken
- Jirou Ryu

[Oita Butsuo]

Evet, istediğim yere gelebildim. Ama ne bedel ödedik? Ryoken biraz hasar aldı, almış olabilir ya da. Bilmiyorum. Filin hortumundan bir ibnelik çıkacağını tahmin etmiştim, hatta tam da bunu tahmin etmiştim ama bir suiton tekniği bekliyordum. Çakra akışından yaptığının ne olduğunu çözemedim TOOUUUUMAAAA-san'ın. Yine de bu çakra yoğurma modelini artık gördüm, bir kez daha aynı şeyi yapacak olursa ne yapacağını bileceğim. Bu da bir kazançtır... Üzgünüm Ryoken, Ryobe'yi pataklayarak intikamını almayı umuyorum.

Şimdi, adrenalin sağ olsun hızlı bir durum analizi yapabiliyorum kısacık bir an içinde. Benim için birkaç avantajlı durum var. Öncelikle Ryobe beni fark etmekte gecikti gibi, bu yüzden saldırı almadan platforma inebildim. Platform işi de benim için büyük avantaj olacaktır. Öncelikle ayak bastığım yer yamuk yumuk bir fil sırtı değil de düz bir zemin olduğu için rahat bir iniş yaptım. Sonrasında burada ahşap bir platform olması demek TOOUUUUMAAAA-san'ın benim adımlarımı hissedemeyeceği anlamına geliyor. Sırtında bastığım yere göre yerimi tayin edip bana saldıramaz yani. Ayrıca suratı sis içinde ve olmasa bile kafasını çevirerek sırtının ne kadarını görebilir bilmiyorum. Herhalde ağırlıktan burada birilerinin, ki zannediyorum o birilerinin ben olduğumu da tahmin edecektir zorlanmadan, olduğunu tahmin edecektir. Yine de net bir bilgisi olmayacak. Ve Ryobe de bu platformdayken hortumuyla çok rahat saldırılar yapabileceğini sanmıyorum bu tarafa doğru. Ayrıca bana odaklanırsa tekrar Ryoken'in genjutsularına maruz kalacaktır. Ryobe'yle burada izoleyiz desem yeridir herhalde. En azından kısa bir süreliğine.

Ben Ryobe'yi çabucak aradan çıkarmak istiyorum. Bu mesafedeyken Headbutt kullanmak iyi bir seçenek bence. Ama Ryobe de boş durmayacaktır. Birkaç seçenek var. Elektrik silahını kullanmayı deneyebilir. Bu benim işime gelir, çünkü daha önce elektrik silahının yarım saniyelik bir aralıktan sonra ateşlendiğini öğrendim ve yarım saniye bana yetecektir. Eğer elektrik silahına davranırsa sol omzumu Ryobe'ye dönerken sağ ayağımla kendimi Ryobe'ye doğru ittireceğim hızla. Bu hareketim sayesinde Ryobe beni yandan göreceği için hedefini küçültmüş olacağım, hatta gerekirse göbeğimi içime çekip sırtımı kambur yaparak bir yay gibi olup elektrikten kaçmayı bile deneyebilirim. Ama buna gerek kalmaması için daha iyi bir planım var. Sağ ayağımla kendimi ittirip Ryobe'nin daha da yakınına girmek istiyorum. Bu sırada öndeki sol kolumu elektrik silahına doğru yandan savurup silahının yönünü şaşırtacağım. Silahını kullanamayacağı bir mesafeye girmeme yetecek açıklığı yaratacaktır bu. E, bir el aksiyona geçmişken ötekinin boş durması israftır. Solu savurduktan hemen sonra sağ elimle de uzanıp Ryobe'yi yakalamaya çalışacağım. İdeal senaryoda Ryobe'nin yakasına sağ elimle yapışmış olacağım, ama işler yolunda gitmeyebilir. Bu durumda da gövdesinin üst kısımlarından neresini yakalayabilirsem orasını yakalamış olmak istiyorum. Sonrası zaten belli, Ryobe'yi kendime çekip suratının ortasına Headbutt'ı yapıştıracağım. Aşırı sert bir Headbutt olmayacak bu, zaten ne kadar güçlü olduğunu kaya ejdere kafa atarken tecrübe ettim. Ryobe'nin kafası ve bilinci kendi kafamı kocaman yarmama gerek bırakmaz diye umuyorum. Zaten asıl olay alnımdan saldığım çakra olduğu için kafalarımızın temas etmesi hasarın çoğunu almasına yetecektir. Çok da zayıf olmayacak ama. Sadece içgüdümün nasıl olduğuna karar verdiği kendi kafamı yarmayacak en güçlü Headbutt'ı atmaya çalışacağım. Niyet bu, sonuç ne olur şimdiden kestirmek zor. Ama şu ana kadar her şey yolunda giderse Ryobe bayılsa da bayılmasa da yakasını bırakmayacağım. Daha sonra TOOUUUUMAAAA-san'ın saldırılarına karşı onu kalkan olarak kullanabilirim.

Bence Ryobe bu yola gidecek. Ama gözlerim farklı bir şey görür, sensör yeteneklerim farklı bir şey hissederse en kısa yoldan yakaya yapışıp Headbutt atma planına geçeceğim. Planım tutarsa sevinirim.

[Jin Ryoken]

Bir boklar döneceğini biliyordum ancak bunu beklemiyordum. Fil hortumundan öyle bir su attı ki, bir anda geriye doğru uçtum. Ağacın birine çarpıp sektiğim anda sinirlerim tepeye çıktı. Bu file iyi bir ders vermek lazım. Şuanda Ryobe umurumda bile değil, sadece o file zarar vermek istiyorum. Yakınına girmek benim için hiç akıl karı değil. Göğsümde ve sırtımda acı var ancak bunlar hareket etmeme engel değil. Yine de hareket bile etmeyeceğim. Oturduğum yerden saldıracağım sana. Senin bir yerini çürütmek isterdim, ancak bu çok uzun sürer. Belki bayılırsan, senden bir şeyler koparabilirim. Evet, kesinlikle hedefim bu olmalı. Bu çocuk değil ama bu file bir şekilde kalıcı bir hasar bırakmalıyım. Beni her zaman hatırlayacağı, güzel bir imza. Bir sanat eseri...

Eğer bayılırsa, Ryu-san'ın kılıçlarından biriyle gözünü yerinden çıkarabilirim. Tek gözlü, hatta belki de iki gözü de olmayan bir file dönüşür! Benim bu dünyaya bırakacağım, kalıcı bir hatıra! Kesinlikle, kesinlikle bunu denemeliyim. Yerimden doğruldum hızlıca. Kıçım hala zeminin üzerinde iken, sadece gövdem kalkık durumdaydı. Ellerimi önümde birleştirdim, Shibou no Jutsu için mühür yaptım, ateşlediğim anda ağzımdan çıkan tek bir cümle oldu, "Amına koduğumun fili.".

File göstereceğim ilk görüntü hortumunun içine patlayıcı kunailer fırlatıp hepsini bir anda patlatırken olacak. Ardından gelecek görüntü ise bir sürü mızrak gövdesine saplanırken göstereceğim. Üçüncü görüntüde ise fili yangınlar içinde bırakacağım. Ateşi iliklerine kadar hissetmesini istiyorum. Dördüncü görüntüde ise kafa atıp kafatasını parçalarken göstereceğim. Tekniğimi sonuna kadar bozmayacağım.

Off Topic

Ryu, Butsuo'nun arkasından hızlıca ayaklarına çakra vererek zıplayacak. Amacı, Ryobe'yi gördüğü gibi Shibou no Jutsu kullanmak. Görüntüleri şu şekilde ayarlayacak, bir anda ensesinde bitip tantoyu ensesinden boğazına sokarken gösterecek. Böylelikle, Ryobe'nin anlık heyecanla kafasını çevirmesine veya Butsuo'nun üstüne gitmesini sağlayacak. Ardından ise boğazının önünden elini sokup, ensesinden çıkaracak. Diğer bir görüntüde ise, kafasına patlayıcı kunai yapıştırıp patlatacak. Tekniğini sonuna kadar aktif tutmaya çalışırken, yere indiğinde filin menzilinden çıkmaya çalışacak.

[GM - Naruto]

Butsuo: Sen harekete geçtiğin anda, Ryobe tahmin ettiğin şekilde silahının namlusunu sana doğrultmuş oluyor. Vücudunu planladığın gibi sol omzun önde kalacak şekilde yana doğru çeviriyor ve karnını içeri çekerek hedef küçültüyorsun. Bu esnada sağ ayağından güç alıp kendini rakibine doğru fırlatıyorsun. Silahın gelişini tahmin etmiş olduğun için sol elinle arasındaki mesafe kapandığı gibi hızla dışarı doğru savuruyor ve silahın yönünü değiştiriyorsun.

Hareketin halen sürerken, bu kez boştaki sağ elini öne doğru savuruyorsun Ryobe'yi yakalamak adına. Refleksif olarak vücudunu bir adım geri kaçırmak üzere hareketleniyor Ryobe. Lakin silahına yaptığın hamle tüm vücudunun dengesini yüzde yüz sağlayamamasına sebep oluyor ve senden tamamen kurtulmayı başaramıyor. Ancak ellerini silahtan ayırmıyor bu süreçte. Silahını bırakmış olsa, muhtemelen kaçabileceğini düşünüyorsun. Elinle, Ryobe'nin göğsünden yakalıyorsun ve kafa atmak üzere hareketleniyorsun. Tam bu anda, rakibinin vücudunda çok hızlı bir chakra hareketliliği seziyorsun. Anlık gelişen bu hareketin Dendou no Jutsu olduğunu anlayabiliyorsun, ancak tüm odağını kafa atmaya verdiğin için elini çekmeye fırsat bulamıyorsun. Vücudun aniden bir elektrik akımıyla dolarken kasların kasılıyor ve titriyor. Yine de Dendou'nun geleceğini öngördüğün için, hazırlıklısın. Hareketin durmuyor. Aranızdaki mesafe 5-10 cm'ye indiği anda sol ön çaprazında sıçramış olan Ryu takılıyor gözüne. Ryobe'nin göz bebeklerinin aniden büyüdüğünü ve donduğunu görüyorsun. Kafanı çok sert bir şekilde Ryobe'nin burnuna gömüyorsun.

Ryoken: Vücudunu doğrultup kıçın üzerinde oturarak Tatsu mührünü yapıyorsun. Bir yandan chakranı yoğururken, Shibou no Jutsu'da hedefinin göreceği sanrıları kafanda belirliyorsun. Mühürler hazır olduğu anda, tekniğini ateşliyorsun. Fil yerinde sabit durmakta hala, lakin genjutsu etkisine girdiğini ayaklarıyla toprağı minik minik eşelemeye başladığında farkediyorsun.

Ryu: Ayaklarına chakra odakladığın gibi hızla sıçrayarak Butsuo'nun peşinden havaya sıçrıyorsun. Filin yüzünün çevresi hala sisle kaplı olduğu için ilk anda hedef olmaktan kurtulmayı başarıyorsun. Lakin yoğun sis bulutunu az önce delmiş olan su kütlesinin altında, filin hızla kafasını sağa sola sallıyor olduğunu farkediyorsun. Muhtemelen kısa bir süre sonra fil sisi dağıtmayı başaracak. Yine de, en azından şimdilik bu senin problemin değil. Havada Tatsu mührünü yapıyorsun. Filin kafasının etrafındaki sis bulutunun bitiş hizasına geldiğinde, chakranı tamamen odaklamış oluyorsun. Butsuo'nun Ryobe'yi göğsünden yakalamış ve kafasını ileri doğru savurmakta olduğunu görüyorsun. Tekniğini tam bu esnada ateşliyorsun. Yere inerken gördüğün son şey ise, Butsuo'nun kafasını Ryobe'nin yüzüne gömmüş olduğu. Ayakların toprak zeminle buluştuğu anda, tekniğinin sona erdiğini farkediyorsun. Muhtemelen Ryobe'nin maruz kaldığı şiddetli fiziksel acı Genjutsu tekniğini bozmuş durumda. Filin arka ayakları hizasındasın. Fil, solunda kalmakta. Fille aranda 5-6 metre kadar bir mesafe var.

Butsuo: Ryobe'nin burnundan şiddetli bir kütürtü gelirken rakibinin burnunu kırmış olduğunun bilincine varıyorsun. Sıcak kan alnına bulaşıyor. Geriye doğru istemsizce savruluyor Ryobe. Ancak yakasını bırakmıyorsun. Tam bu esnada, Ryobe'nin silahından şiddetli bir chakra hareketliliği hissediyorsun. Can havliyle ateşleyecek gibi görünüyor. Halihazırda darbeni vurmuş olduğun için, bu şiddetli saldırıdan kurtulmak adına refleksif olarak rakibini bırakıp sola doğru sıçrıyorsun. Lakin halihazırda tutmakta olduğun rakibini bırakman silahın ateşlenişi kadar hızlı olamıyor. Vücudunun büyük kısmını kurtarmış olsan da, sağ kolun ve sağ bacağın şiddetli elektrik akımının içinde kalıyor ve korkunç bir şekilde kasılmaya başlıyor. Bu kadar kısa mesafeden aldığın bu kadar şiddetli bir hasar karşısında istemsizce yere çökmek durumunda kalıyorsun. Sağ bacağın ve sağ kolun karıncalanmış durumda, kaslarının ara ara kendiliğinden hareket ederek kasıldığını görüyorsun göz ucunla. Asıl odak noktan ise Ryobe. Silahını tutan sağ elini bırakıp burnuna götürüyor ve hafifçe siliyor bir adım geri çekilirken. Burnundan akan kan durmuyor. Diğer eliyle sımsıkı tutmakta olduğunu görüyorsun silahı. Vücudu hafif kambur halde. Yüzü ifadesiz.

[Jin Ryoken]

Hah. Şimdi fille işim bittiğine göre, sıra Butsuo-san ve Ryu-san'a destek olma zamanı. O siyahi çocuğu üç kişi çok rahat indirebiliriz. Şimdi, sıra bende. Ellerinden geleni yaptıklarına eminim, bende buna destek olacağım. Dövüşemiyor olabilirim, insanlar benden çok daha iyi dövüşüyor bile olabilir. Ama kimse benden daha iyi gerçeklikle oynayamaz. Ayağa fırladım hızlıca. Koşturmaya başladım ileri ancak sağa doğru. Bu çocuğa mükemmel bir gösteri yaşatacağım. Zırhla kaplı bu file karşı hiçbir şansım yok. Aslında dövüşmek konusunda benim kimseye karşı çok bir şansım yok. Yanımda bir ekipmanım bile olmadığı sürece, pek bir şey yapmam imkanlı değil. Katanamı da Chisa-chan aldığına göre, benim Ryu-san ve Butsuo-san'a sonuna kadar destek olmam gerekiyor. Her zaman dövüşeceğiz diye bir şey yok değil mi?

Shibou no Jutsu için mühür hazırladıktan sonra, koşumdan hız alıp bir anda zıpladım havaya doğru. Çocuğu gördüğüm gibi kullanacağım jutsuyu. Görüntüleri istediğim gibi ayarlarken, bugün çok farklı bir şey deneyeceğim. Butsuo-san, bir anda çocuğun arkasından öyle bir yumruk vuracak ki kafasına, tüm kafası paramparça olacak. Ardından gelen görüntüde siyahi çocuğun suratını ellerimle saracak, güzel bir uyku öpücüğü kondurup boynunu kıracağım. Eğer Butsuo-san hayvani gücüyle Genjutsumu bozmaz ise, üçüncü görüntüde çürüten elimle boynunu çürütüp bedeninden ayırırken göstereceğim.

Off Topic

Ryu, hızlıca Kizetsu no Jutsu için mühürlere başlayacak. Ardından, elini kapatmaya yakın iken zıplayacak ve çocuğun kolunu kullanmaması için koluna elektrik akımını fırlatacak. Zıplama stili düz bir şekilde değil, ıslak olduğu için filin öbür tarafına inecek şekilde olacak. Ardından Wakizashi'sini çekecek.

Out: Jutsuda ilk kez bir şey denedim, görüntüleri istediğim gibi ayarlayabildiğim yazınca Butsuo-san'ın öldürdüğünü gösterebileceğimi düşündüm. Jutsu ibaresinde "kullanıcı tarafından" dense de görüntüde kullanıcının olup olmadığı konusunda biraz tereddüte düştüm ve yazdım. Eğer yanlış düşünmüş isem, benim tarafımdan yapıldığını varsayabilirsiniz. Teşekkürler.

[Oita Butsuo]

Kahpe Ryobe, ne yaptın ettin yine vurdun beni elektrikli silahınla. Adamı deli eder bu Morlar. Bir de ne deli eder biliyor musun? HEADBUTT! Vallahi ben bu teknikten pek çok çektim. Kafa atacağım diye çekmediğim çile kalmadı. Aha bu ikinci kafa atışımdı. İlkinde kaya ejderhaya attım. O harbi güzeldi, yalan yok. Ama ben daha çok hasar aldım. Tabi pek de şaşkın değilim bu konuda, kayadan bir ejderhaya kafa atıp sonra da kaba kuvvetle kafasını kopardım. Hasar alırım yani, kendi kaşınmamdı. Ama Ryobe'yi de bir çatlatmam var diye düşünüyordum. Ha, denebilir ki burnunu kırdın herifin daha ne olacak? Evet, epey haklı bir bakış açısı aslında. Bir de tabi tam güç atmamaya çalıştım kafamı yarmamak için ve ben bu tarz hesaplarda kötüyümdür. Becerememiş olabilirim. Ben herhalde Banno'yu kafa atarak öldürmemi referans aldığım için beni bir kesmedi bu teknik. Orada çatur çutur kafa atmıştım ona. Pek keyifliydi, ruhu şad toprağı bol olsun rahmetlinin. Amına koyim, iğrenç bir insanım. Herifi kafa atarak öldürdüm, cesedine patlayıcı yapıştırıp arkadaşının suratında patlattım, köyde kriz çıkarıyordum az daha hala taşak geçiyorum burada. Amaan, ne yapalım yani? Fena halde azgın olduğum bir dönemdi. Tam savaştan çıkmışız, gitmiş niye öldürdüğümü bilmeden bir sürü insan öldürmüşüm, kafa dumanlı... GÖZÜMÜ KAN BÜRÜMÜŞ KAN! Kendimce sebeplerim vardı yani.

EEEHHH! BUNA DA YAKIŞIKLI DEDİK, İYİ ÇOCUK DEDİK DONUK DONUK BAKIYOR. İNSANIN SURATINDA BİR İFADE OLUR. Meymenetsiz, suratsız herif. Zaten sağ yanımı uyuşturdu ibne. Ama ben sana göstereceğim sağ yanı.

Peki, şimdi tekrar bir hesap işine girmemiz lazım. Aramızda çok mesafe yok. Canının yandığını biliyorum. Buruna alınan hasarlar genelde gözlerde de yaşlanmaya sebep olur ama buna dair bir şey görmedim. Belki ben ağlak bir çocukmuşumdur zamanında... Şu an bir eli burnunda. Tek eliyle silahını ne kadar kontrollü kullanabilir bilmiyorum. Ayrıca silahı kullanmadan önce yarım saniyelik bir açıklık olduğunu da biliyorum. Platformun da sonlarına yaklaşmışızdır diye tahmin ediyorum. Tekrar saldıracağım.

Bir tekrar düşündüm de ben harbi salak mıyım ya acaba? Normal görevde düşmanımı öldürmek için kendimi onunla beraber patlatıyorum. Şu an neyi bu kadar düşünüyorum ki? Çömelmiş olmak birçok açıdan dezavantaj olsa da kendimi ileri atmamı sağlayacak momentumu sağlamak için iyi bir pozisyon. Gövdemi hafif öne vererek ağırlık merkezimi öne çektikten sonra sol bacağımla iyice güç verirsem gayet de hızlı hareket edebilirim. Ryobe'ye ulaştığımda da Juudaichi'nin temellerini kendime tekrar hatırlatacak bir yumruk çıkaracağım. Uyuşturduğu sağ elimin hala ne kadar güçlü olduğunu görmesini istiyorum. Satori'yle dövüşme fırsatım olmadı ama belki yumruklarımızın ağırlığını karşılaştırabilir.

Bu yumruk en kolay şekilde isabet ettirebileceğim vücut bölümlerinden birine hedeflenecek, Ryobe'nin karnının sol yanına atacağım bir kroşe. Bu yumruğu öyle bir atmak istiyorum ki karnı içine göçsün, metrelerce fırlasın filin üstünden. Ryobe'ye yetiştiğimde o an ona ulaşmamı sağlayan adımımı sertçe öne atarak pivot ayağım belleyeceğim. Bu ayağım denge merkezim ve yumruğumun gücünü aldığı asıl kaynak olacak. Her yumruk gücünü yere sağlam basılan bir ayaktan alır. Ardından yumruğumu Ryobe'nin karnının sol yanına çıkarırken gövdem de yumruğumun doğrultusunu takip edecek. Bu şekilde yumruğumun arkasında tüm vücut ağırlığım da olacak. Yumruğum Ryobe'yle buluşurken gövdem yumruğumla beraber dönmeye devam edecek, öyle ki o kuvvetten arkadaki ayağımda vücudumu takip edecek. Gayet patlayıcı ve kompakt bir şekilde yumruğu atmış olacağım. Tüm vücut ağırlığım ve kuvvetimi taşıyan bu yumruk, benim bilgim dahilinde atabileceğim teknik olarak en doğru yumruk. İsterdim ki Juzo-san beni izlesin ve desin ki "EY YAVRUM EY! ŞU YUMRUĞUN GÜZELLİĞİNE BAK, KEŞKE BENİM ÖĞRENCİM OLSA ŞU YİĞİT DELİKANLI!"

Ha, şey, unutmadan. Bir de Oukashou ile destekleyeceğim bu güzel yumruğu ki tek yumrukta insan uçurma rekorumu egale edebileyim. Kami-sama şanssızlıklardan sakınsın...

[GM - Naruto]

Butsuo: Gövdeni öne doğru hafifçe eğip sol bacağından güç alıyor ve ileri doğru fırlamak için hareketleniyorsun. Sol ayağın yere sağlam bir şekilde basıyor. Planının bu noktasına kadar herhangi bir sorun yaşamıyorsun. Ancak sağ yumruğunu öne doğru savurmaya başladığında yeterli randımanı alamayacağını farkediyorsun saldırından. Kolun uyuşuk halde ve hissedemediğin bir uzvunu istediğin kadar kas hafızan olsa da dilediğin şekilde kullanamayacak gibi gözüküyorsun. Bunda, özellikle inatla sağ kolunu kullanmaya çalışmanın da etkisi olduğu aşikar. Sen bu hareketlerini yapmaktayken Ryobe'nin silahı tamamen bırakıp eliyle Mi mührünü yaptığını görüyorsun. Sensör yeteneklerin devreye giriyor. Rakibinin chakrasını yoğurduğunu ve Jintei için hazırlandığını seziyorsun. Gelgelelim hareketine çoktan başladığın için kendini durdurmak için bir aralığın kalmamış oluyor. Adımınla birlikte aranızdaki mesafe anbean kısalırken Ryobe'nin iki kolunu da sana doğrulttuğunu ve kollarının yılanlara dönüştüğünü görüyorsun. Yılanlardan biri öndeki sağ bacağını kavrayıp hızla sararken diğeri sol kolundan yakalıyor seni. Sol el bileğini şiddetli bir şekilde ısırıyor yılan. Ancak asıl problemin bu olmadığını çok kısa bir süre sonra farkediyorsun. Ryobe'nin derin bir nefes aldığını ve vücudunu hızla kendi sağına, senin soluna doğru döndürmeye başladığını görüyorsun. Yüzündeki donuk ifade hafif bir sırıtışıa dönüşüyor. Burnundan akan kanlar ağzına, dişlerinin arasına doluyor rakibinin. Bir an sonra, kendini sola doğru fırlamış olarak buluyorsun. Havada süzülüyorsun, filin gövdesi sağında kalıyor. Fil ve tepesindeki Ryobe görüşünden uzaklaşıyor sen toprak zemine doğru düşüşteyken. Akrobasi yeteneklerin hızlıca devreye giriyor ve vücudunu kolaylıkla toparlamayı başarıyorsun. Bir saniye kadar sonra, rahat bir şekilde her iki ayağın üzerine iniş yapıyorsun. Dizlerin hafifçe eğimleniyor ve açılıyor basıncı dağıtmak için. Vücudunun sağ kısmındaki uyuşukluk tamamen geçmiş durumda. Filin sol arka bacağı hizasındasın, bacakla aranda 3-4 metre var.

Ryoken: Hızla ayağa fırlayıp sağa ve ileri doğru koşmaya başlıyorsun. Zihninden pek çok düşünce geçiyor bu esnada. Elini ise Tatsu el mührüne getiriyorsun. Yaklaşık aynı anda, bacaklarına güç verip yukarı doğru sıçramış oluyorsun. Filin tepesinde, siyahi shinobinin ellerinin garip bir şekilde yılanlara dönüşmüş olduğunu ve Butsuo'yu yakalamış olduğunu görüyorsun. Bir an sonra ise, Ryobe hızla yılanları sağa savurup Butsuo'yu aşağı doğru fırlatıyor. Ancak senin asıl önceliğin tekniğini ateşlemek olduğu için tüm odağını buna veriyor ve Shibou'yu başlatıyorsun. Tekniğinin çalıştığına emin olduktan hemen sonra ise toprak zemine iniş yapıyorsun.

Ryu: El mühürlerine başlıyor ve bitirmeye yakınken sıçrıyorsun havaya. Fil şiddetle kafasını sallamakta, sen aşağı yukarı yükselişini tamamlamışken başının etrafındaki sisin tamamen dağıldığını ve gözlerinin sana doğru döndüğünü farkediyorsun hayvanın. Hızlı bir şekilde kafasını ve hortumunu sana doğru döndürüyor ve senin hareket yönüne doğru su fırlatıyor. Su, vücuduna isabet ediyor ve bir an yalpalıyorsun havada. Muhtemelen fil acele hareket ettiği için suyu yeterince tazyikli gönderememiş olmalı ki, herhangi bir hasar almadığını hissediyorsun. Yine de yalpalaman sebebiyle doğrultun değişiyor ve filin üzerine ulaşamıyorsun. Haliyle, Ryobe'ye yeterince yaklaşamadığın için de tekniğini iptal etmek durumunda kalıyorsun. Yere inişe geçtiğinde, biraz ilerinde Butsuo'nun da filin üzerinden düşmekte olduğunu farkediyorsun. Havada vücudunu düzeltiyor ve sağlam bir şekilde iki ayağı üzerine iniyor. Sen de Butsuo'dan aşağı yukarı birkaç saniye sonra zemine inmiş oluyorsun. Filin solunda, gövdesinin orta kısımları hizasında kalmaktasın. Butsuo seni farkedip bakışlarını sana doğru çeviriyor. Bir an bakışıyorsunuz.

Haru & Ryoken: Ryoken toprak zemine temas ettiği anda, Haru aradaki mesafeyi yeterince kapatabilmiş olduğu için ayağını yere sertçe vuruyor ve eğimli bir sütun çıkarıyor ayaklarının altından. Sütun, Haru'yu hızla Ryoken'e doğru fırlatıyor. Aradaki mesafe hızla kapanıyor, ve Ryoken Haru'nun kendisine yaklaştığını farkedemeden mızrağın arka kısmını direkt olarak kafasının arka kısmına yiyor! Ryoken, aniden yediği darbe sebebiyle istemsizce birkaç adım ileri fırlıyor ve gözleri kararıyor bir saniyeliğine. Ne olduğunu bile anlayabilmiş değil. Kafasının arkasında hafif bir sıcaklık hissediyor Ryoken gözleri hala kararmış haldeyken. Bir an sonra ise görüşü yerine geliyor. Yalpalamasını durdurabiliyor. Haru, yaptığı bu gizli saldırıyı başarıyla tamamlamış oluyor. Elinde mızrağıyla birlikte sağlam bir iniş yapıyor. Ryoken'in sırtı Haru'ya dönük, rakibinin sarı saçları arasında ise yeni yeni beliren hafif bir kırmızılık görebiliyor Haru. Ryoken'in kafasının arkasında çok şiddetli bir ağrı var, saldırının arkasından geldiğini biliyor ve açık hedef olduğunun farkında. Ryoken dezavantajlı bir konumda. İkilinin aralarında 2 metre kadar bir mesafe var.

Genel: Butsuo ve Ryu zemine inip bakıştıkları anda, fil kendi soluna doğru dönüyor hızla. Çok çevik değil, ancak yeterince hızlı ve tek hamlede tamamlıyor bu dönüşünü. Son halde, Butsuo ve Ryu fille yüzyüze bakmaktalar. Fil, hortumunu kaldırmaya hazırlanıyor. Filin kıç kısmı kabaca Ryoken ve Haru'nun yönüne bakmakta.

Off Topic

Konudaki oyuncular:

- Oita Butsuo
- Jin Ryoken
- Jirou Ryu
- Kurosawa Haru