Turuncu Takım - Gün Sonu

Locked
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
Turuncu Takım - Gün Sonu

Post by GM - Naruto » September 20th, 2020, 4:46 am

Her gece safhası sonunda, gündüz safhasına geçilmeden önce takım üyelerinin gün içinde yaptıkları ve yaşadıkları GM tarafından kısaca özetlenecek ve sonuçları, karakterlerin son durumları bu konuya belirtilecektir. Bu konunun bir diğer özelliği, gece safhasına geçildiğinde takımın her bir üyesinden minimum 2, maksimum 5 rp beklememizdir. Bu rplerin akşam vaktinde geçtiği varsayılacaktır. Durumsal olarak gece hamlelerinizden önce veya sonra yaşanmış olabilirler. Bu rpler karakterinizin gün içinde yaşadıklarına dair hissiyatları, birbirleri hakkındaki fikirleri, aralarındaki sohbetleri ve sonraki gün yapacakları şeylere dair strateji toplantılarını içerebilir.

İstediğiniz şeye ağırlık vermeniz tamamen sizin elinizdedir, ancak bu konular sınav bittikten sonra toplu olarak okumaya açılacağı için, en azından birer rpnizi ertesi gün için planladığınız stratejilerin düşünce akışına ayırmanızı istiyoruz. Discord gibi çeşitli iletişim kanallarından kurduğunuz planların bir yansımasını buraya yazmanızı rica ediyoruz. Niyetimiz yaptığınız hamleleri neden yaptığınızın, kimin neden nereye gittiğinin ileride burayı okuyabilecek tüm okuyucular tarafından net bir şekilde anlaşılması. Bu rpleri yazmanız için her gece safhasında 3 günlük bir süreniz olacak.

Bununla birlikte, sınavın başladığı sabahtan hemen önceki gece takımınızla birlikte buraya geldiğiniz varsayılmaktadır. 1. günün gündüz safhası hamlelerini girmeden önce, sizlerden buraya birkaç tur rp yazmanızı istiyoruz. Bu rpler birbirinizi tanımıyorsanız tanışmanız, sahip olduğunuz özellikleri takım arkadaşlarınıza anlatmanız ve genel stratejinizi belirlemeniz içindir. Genel olarak konu kurallarına bağlı olarak, giriş rp sayılarını da 2 ila 5 arasında istiyoruz. Bunun için 3 gününüz var. 3 gün sonunda, sınavın ilk günü ve ilk safhası için hamleler konusu açılacak.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Jirou Ryu
Ishigakure
Ishigakure
Posts:292
Joined:September 1st, 2018, 8:08 pm
Künye:

Re: Turuncu Takım - Gün Sonu

Post by Jirou Ryu » September 21st, 2020, 1:14 am

Kader oyun oynamayı seven küçük bir çocuktur benim gözümde. Sokakta gördüğüm, elindeki kahramanmış gibi gözüken oyuncak figürü oradan oraya savuran çocuktan farksızdır. Bizleri, hayatlarımızın içerisindeki roller fark etmeksizin oradan oraya savurur ve bu savurmalar öyle tutarsızdır ki, bu yüzden hiçbir insan yarının ne getireceğini bilemez. Bir shinobi olsan bile, eğer çok özel değilsen gelecek bilinmez bir kapıdır senin için. Bu bağlamda ben çok özel değildim, herhangi bir shinobi'den tek farkım, bir çoğundan daha çok çalışıyor olmamdır sadece, ama bu kadar. Yapabileceklerim kısıtlıdır ve her shinobi gibi, ulaşabileceklerimin bir sınırı vardır, eğer o sınırları aşamayacak kadar inançsızsam.

Bu yüzden çoğu zaman geleceğim hakkında bir karar verirken, hep net konuşmuşumdur. Bir daha o insanla göreve çıkmayacağım, bir daha onun sözüne güvenmeyeceğim... Net ve keskin. Kırılmaz, yamulmaz bir çelik gibi gözüküyor, ama öyle mi? Gerçekler, kaynamış bir su gibi başımızdan aşağıya döküldüğünde, kendimiz ve kararlarımız gerçekten bu kadar güçlü mü? Hiç sanmıyorum. En azından bugünden sonra.

Hatırı sayılır uzun bir yolculuk, alışagelmiş shinobi hayatımın pekte içinde bulunmadığı kalabalık bir grupla birlikte gerçekleştikten sonra, bizi bekleyen uzunca bir konuşma vardı. Bu konuşma belli başlı insanlar tarafından yapılmıştı ve her davetli shinobi gibi, bir köşeye sinmiş olan biteni dinlerken, siması pek tanıdık olmayan ama ismi tanıdık bir kadının, geleceğim hakkında verdiğim kararları nasıl kolayca çiğneyebileceğini görmüştüm. Tek bir Kunoichi'nin ağzından çıkan sözcükler, benim geleceğim hakkında söylediğim sözleri adeta hiç edip yok etmişti. O an, Kunoichi'nin arkasındaki adama baktım. Güçlü bir duruş ile o mesajı vermek istemese bile ben o mesajı ondan alabiliyordum. Tek bir sözümle, bende senin hayatına yön verebilirim diyordu bana. Bu, sınırlarımdı işte. Geliştirmem gereken ve ismim ile kaderimi insanların ağzından kurtarmam gereken sınırdı. O sınırı aşarsam, belki hâlâ geleceği göremeyebilirdim, ama bugün olduğu gibi, beni tanımayan ve hakkımda sadece bir kaç rapor okuyan bir kadının sözlerimi çiğnemesine de izin vermezdim. Bu güçtü ve bu Kunoichi bu gücü sergilemekten kaçınmıyordu.

Sınavın konsepti anlaşılır bir şekilde basitti. Tüm davetliler uygun görüldüğü gibi takımlara dağıtılıyor ve bu bağlamda hiç tanımadığın insanlarla ekip olabiliyordun. Benden önce ismi okunan bir çok tanıdık ismin, adını daha önce hiç duymadığım isimlerle bir araya geldiğine şahit olmuştum. Butsuo, Chiyumi ve daha nicesi... En sona kadar kendi adımı duymamıştım. Pekte heyecan duymamıştım bu işe. Kim olursa olsun, uyum sağlayabileceğimi düşünüyordum. Bir kaç yabancı ile yedi gün boyunca takım olma fikri, tıpkı Kunoichi'nin söylediği gibi bu hareketli yaşantımızda pek çok kez başımıza gelebilecek bir şeydi... Bu yüzden pek kasmamıştım.

Ama Kunoichi, ismimle birlikte takım dağıtımını sonlandırdığında, oturduğum yerde hafifçe doğrulma ihtiyacı duymuştum. Göz ucuyla, etrafıma bakmış ve dikkatimi vermediğim o ana geri dönmüştüm. O iki isme... İlk isim, Jin Ryoken'di ve ikincisi ise Chisa.

Okunan takımların çoğu tanıdık olmayan isimlerdi ve ama tanıdık olanların çoğunun köyümden olmayan insanlarla eşleştiğini duymuştum ve bu bana bir çok takımın karma olduğunu gösteriyordu. Fakat bizim takımımız sadece İshigakure'den ibaretti. Hepimiz aynı toprakların çocuklarıydık ve beraber göreve de çıkmıştık. Yabancı kesinlikle değildik, zira her birimizin bir diğeri hakkında sadece isim olarak fikri değil, aynı zamanda duygusal olarak da fikirleri vardı. Nefret ve sevgisizlik belki de üçümüzün tek ortak yanıydı.

Ama isimler ve onların buluştuğu ortak payda kağıt üstünde, bir avantajdı... Ama bu kağıt üstüydü. Yabancı değildik, ama birbirimizi ne kadar tanıyorduk? Üçümüz bir araya gelince, üç yabancının oluşturabileceği bir takımdan daha iyi olabilir diyebilir miydik?

Kunoichi'nin aklından geçenleri biliyordum. Bizi aynı köyden olmamıza rağmen birbirimize karşı birer yabancı olarak görüyordu. Bize diğerlerinin avantaj olarak görebileceği ama sadece üçümüzün gerçekten anlayabileceği büyük bir dezavantaj veriyordu. Bizi sınıyordu.

Ve her şeyden öte, o gücüyle, geleceğim hakkındaki varsayımlarımı hiç ediyordu. Bir daha Ryoken ile sırt sırta vermeyeceğimi düşünmüştüm ve Chisa ile göreve çıkmaktan mümkün mertebe kaçmak istemiştim, ama şimdi bu kadın o gücüyle, beni shinobi yolumun tam ortasına koymuştu ve o ince yolda ilerlerken dengede durmak için kullandığım sopanın iki tarafına iki zıt kuvveti koymuştu. Ya dengemi korur ve dengemi korurken bu ikisinin de dengesini korumasını sağlardım ya da onlarla birlikte yıllar sonra anılacak bir Jounin sınavında kaybedenlerden biri olurdum. Bu bağlamda, bu takım durumu benim için ne tatsız bir haberdi ne de tatlı. İfadesiz hayatımda, yeni bir ifadesizlik belirtisiydi sadece. Bir kaç saniye sonra oturduğum yerden kalkmış ve geçmişte yaşanan tüm sorunları kendi adıma bir köşeye bırakırken, kendi onurum ve köyümün onuru için savaşmanın küçük bir bedeli olarak görmüştüm.

Ay, tüm varlığı ile gökyüzünü ele geçirdiğinde, bize ayrılan bölgeye yerleştirilmiştik. Bu ana kadar yanımızda bizle hareket eden insan kalabalığı bir anda yok olunca, tüm o seslerde yok olmuştu. Gecenin sessizliği, her birimizi bir battaniye gibi örterken, gözlerim kısa bir an geçmişimde büyük yer edinmiş bu iki insana bakmıştı. Başarısızlıklarımın her birinde yer alan bu iki insan, pek sıcak hissettirmiyordu, özellikle Ryoken... Ama bu durumu hafif bir iç çekerek bastırmış, en azından hasır altı etmiştim ve diğer ikisinin konuşma başlatmak için pek hevesli olmadığına inandığım bu noktada, hafifçe öksürerek ortamdaki tek ses kaynağını yaratmıştım. "İkinize şöyle bakınca görebildiğim tek şey başarısızlık. Sizle çıktığım her görev, kocaman ve hayatımda sadece bir elin parmağı kadar olan başarısızlıklardan ibaret. Belki birbirimizden nefret bile ediyor olabiliriz ve hatta kınında duran kılıçlarımızı hâlâ kınında tutan o yegane sebepler olmasa birbirimizi boğazlayabiliriz bile, boğazlamak için gelecek olanlardan önce." diyerek, pekte barışçıl ve sıcak olmayan, ama oldukça gerçekçi taraflara değinen sözlerimle konuşmamı başlattım ve bu noktada Chisa-san'ın konuşmaya dalacağını düşünerek, "Biliyorum, sen kimseyi öldüremeyecek kadar iyi kalpli birisin. Sadece genelleme yaptım." Ona izin vermeden gözlerinin içine bakarak, hafif bir tebessümle dışa vuracağını düşündüğüm sözlerini ağzına tıktım, kötü bir niyet barındırmadan. "Bu noktada, sizlere canımı emanet edecek kadar güvendiğimi söyleyemem, zira bu büyük bir yalan olur. Ryoken sen aynı ortamda bulunmak istemeyeceğim kadar tiksinç bir insansın ve Chisa sen ise canımı emanet edemeyeceğim kadar naifsin." Kılıcım kadar keskin ve bu bağlamda karşımdaki insanları kesip biçmekten pekte geri durmayacak laflarıma kısa bir an ara verdim ve ikisinin de gözlerine birer saniye baktım.

"Ama tüm bunlara rağmen, sizlerle birlikte yaşadıklarım beni daha olgun bir insan kıldı. Bunları size söylüyorum, çünkü bizi aynı takıma yerleştiren insanlar da tam olarak böyle düşünüyorlar. Kesinlikle haksız değiller ama bu bağlamda duygularımız ve hislerimiz önemsizleşmeli. Birbirimizi sevmek zorunda değiliz ve hatta bence saygı duymak bile zorunda değiliz, ama iş İshigakure olduğunda gerekeni yapmalıyız. Hak etmiş olsak ya da olmasak bile zamanında bizlere aynı alınbandı verildi ve şimdi aynı amaç uğruna savaşmamız istedi. Belki sırt sırta veremeyiz ama en azından aynı yöne bakarak savaşabiliriz ve bu bile bizi tehlikeli bir ekip kılar." Hafif bir nefes arası verirken etrafıma kısa bir an bakma gereksimi duydum. Her yönü ile terk edilmiş ve yıkılmaya yüz tutulmuş bu medeniyetin parçası, artık insanlıktan çok uzak ama insanlıktan pekçe nasibini almış kadar yaralı gözüküyordu. Bu yönüyle kesinlikle işler acısıydı ama bir shinobi olarak baktığımda bir çok fırsat barındıran, güzel bir savunma alanıydı.

Hafif iştahlanmış gözüken bakışlarımla tekrardan ikiliye döndüğümde, "Eğer bu konuda hemfikirsek, asıl konuşmamız gereken konulara geçelim, ama değilsek birbirimize sadece ayak bağı oluruz ve bu noktada ben kendimi bildiğimi okurum, tıpkı sizin yapacağınız gibi." diyerek sözlerimi sonlandırdım. Dürüst ve net bir konuşmaydı, istediklerim belliydi tıpkı hislerim gibi, ama asıl belli ettiğim şey, tüm bunlardan daha öte olan İshigakure'ydi. Eğer bunu anlayabilirlerse, kazanabilirdik, ama ısrarcı olurlarsa yalnız düşmüş dağ kurtları olarak, direnebildiğimiz kadar direnir ve en sonunda kaybederdik.
Image
I'm Kita Usagi's bitch.
Künye
İsim: Jirou Ryu
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 235.000 Ryo
Prestij: 2 PP
Ün: 29
Kullanılabilir GP: 0 GP
Motivasyon
Tek adam olmak: Tüm dünyayı tek bir çatı altında toplama hedefi onun motivasyonudur. Bu sayede dünyadaki tüm gereksiz savaşları sonlandıracağına inanmaktadır ve gerekirse bunun için bir savaş daha çıkartmaya hazırdır.
Komplikasyon
Kanayan yara: Ailesinin ölüp ölmediğini bilmemek onun kalbine saplanmış bir hançer gibidir. Sürekli kanamasına, sürekli acımasına sebep olmaktadır. Her zaman aklının ucunda bu soruyla yaşamasına sebep olmaktadır ve kim bilir belki bu soru onun sonu olacaktır.


Özellikler
Yeni Avcılar Karakter Bingo Kitabı’nda bulunan bir kaçağı başarılı bir şekilde avlamış olduğu için shinobiler içerisinde daha tanınır hale gelmiştir. Bu tanınmanın getirisi olarak da, diğer shinobilerle girdikleri etkileşimlerde, daha saygı duyulur ve sözleri daha dinlenir olmaktadır. Karakterin durum içerisinde mantıklı hareketleri –mevcut stat ve becerileri de dikkate alınarak- diğer shinobiler tarafından fazla sorgulanmaz.

Bu özellik GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.

Üç Kişinin Sırrı Ishichou ile karakter arasında geçen konuşmalar sırasında karaktere verilen gizli görev nedeniyle, Ishichou’nun karaktere duyduğu güven artmıştır. Bu sayede karakter Ishichou’ya daha ulaşabilir olduğu gibi, karakterin bilgi erişimi, görüş alışverişi veya benzeri konularda Ishichou tarafından daha iyi bir yönlendirilmesi muhtemeldir. Bununla birlikte, Ishichou’nun artan güveni karakterler üzerinde başarı konusunda daha büyük baskı oluşturmaktadır. Karakter hatalı karar almaktan ve hatalı adımlar atmaktan çekinmektedir. Bu nedenle karakter, doğrudan bir aksiyon alırken daha öncekilere nazaran daha düşünceli bir şekilde hareket etmektedir.

Bu özellik karakterin diğer shinobi ve kişilerle etkileşimine herhangi bir etkide bulunmaz. Bununla birlikte tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.



Profil
Güç: 10
Çeviklik: 11
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 10
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
*[Kondisyon] Form: 10
*[Potansiyel] Ninshuu: 5
[Varlık] Aldatma: 1
*[Varlık] Empati: 3
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin, D-rank
Otonaku Ashi Jutsu, D-rank
Girigiri, D-Rank
Kizetsu no Jutsu, C-Rank
Choune no Jutsu, C-rank
Jintei, C-Rank
Raiton no Yoroi, A-rank
Raiyata, A-rank


Taijutsu
Musatsu Stili, B-Rank

Genjutsu
Kokuangyou no Jutsu, A-rank
Shibou no Jutsu, B-rank

Özel mod
Kage no Senshi

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-Kaderin cilvesi sonucu elde edilen Wakizashi (Sırtında bulundurur)
-Özel Üretim Tantou (Belinde, ulaşımı oldukça kolay bir yerde bulundurur)
-Ryu'nun ekstra shinobi ekipmanlarını koymak için kullandığı özel üretim ekipman çantası (Sağ bacağında ulaşımı kolay bir yerde asılıdır.)
User avatar
Kotegawa Chisa
Ishigakure
Ishigakure
Posts:427
Joined:August 31st, 2018, 1:59 am
Künye:

Re: Turuncu Takım - Gün Sonu

Post by Kotegawa Chisa » September 21st, 2020, 2:45 pm

Ishigakure'den ayrılana kadar her şeyin 'normal' olacağını düşünüyordum. Sıradan bir sınava gidecek, dostça mücadelelere girecek ve hep beraber tekrardan köyümüze dönecektik. Elbette fazla pozitif bir insan olduğumu biliyorum ama yoldaşlarımla karşılaşmam gereken bir 'ölüm mücadelesine' atılacağımı hiç düşünmemiştim. Açıkçası içimde bulunduğum durumdan hiç ama hiç memnun değilim, hatta bu sınavı düzenleyen shinobi birliğine bir hayli öfkeli olduğumu söyleyebilirim. Yoldaşlarıma silah doğrultmak zorunda kalmak bile benim öfkelenmeme yetecek bir sebep olmasına rağmen birde onları istersem öldürebileceğimi söylüyorlar. Ben... Şu anda gerçekten de öfkeliyim. Bu sınavı düzenleyen Shinobi birliğine, nasıl şartlar altında kalacağımızı bilen Ishigakure yönetimine gerçekten de öfkeliyim. Ishichou-sama bizi buraya gönderirken ne düşünüyordu? Gerçekten de sadece bir sınav uğruna beraber görev yaptığımız insanlara saldırmamızı ve onları öldürmemizi mantıklı mı buluyor?

Suratımda oldukça sakin bir ifade olmasına rağmen gözlerim öfkeyle dolup taşıyordu. Iaido eğitimi alırken sakinliğimi korumayı öğrendiğim için şanslı olduğumu söyleyebilirim, eğer bugün o bilgiler benimle birlikte olmasaydı hiç hoş olmayan sahnelerle karşılaşabilirdik.

Takım arkadaşlarımın Ryu-san ve Ryoken-san olduğunu öğrendikten sonra birazcık sakinleşmeyi başardım. Gözlerimde hala tonla öfke olmasına rağmen sakince düşünebiliyordum. Ryoken-san ile herhangi bir sıkıntım yok fakat Ryu-san için aynısını söyleyemeyeceğim. Ryoken-san'ı ölüme terk etmesi, savaş sırasında kaybolan yoldaşımızı aramayı dahi düşünmemiş olması ona olan güvenimi kırıyor. Burada yaralandığımız takdirde aynı şeyi yapmayacağını nereden bilebilirim?

Bütün bunları söylemiş olmama rağmen yine de Ryu-san'a sınav boyunca güveneceğim. Çünkü sınavı düzenleyenlere ve bizi buraya gönderenlere karşı hissettiğim öfke bu tarz şeyleri göz ardı etmemi sağlıyor. Hissettiğim öfkenin büyüklüğünü kelimelere dökemeyeceğimi biliyorum, o yüzden öfkemi elimden geldiğince hareketlerime yansıtacağım.

Ay gökyüzünü aydınlatmaya başladığı sıralarda bize ayrılan bölgeye yerleştirildik. Toplantının üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen içimdeki öfke bir gram bile azalmamıştı. Hal böyle olunca her zamanki gibi gülümseyemiyordum. Suratımda donuk bir ifade, gözlerimde ise sonsuz bir öfke vardı. Üçümüz sonunda yalnız kaldığımızda ise Ryu-san'ın konuşmasıyla birlikte aklımdaki düşüncelerden sıyrılarak dikkatimi ona yönelttim. Aklındaki düşünceleri hiçbir süzgeçten geçirmeden bize aktaran Ryu-san bizimle birlikte olmak istemediğini gayet açık bir şekilde belirtmişti. Söyledikleri sıradan bir insanın bakış açısına göre oldukça doğruydu. Eğer bende sıradan bir insan gibi düşünseydim canımı Kotegawa Chisa adındaki şahsa emanet etmek istemezdim. Düşmanlarının dahi ölmesine istemeyen bir manyağa nasıl güvenebilirsin ki?

Ryu-san konuşmasını bitirdikten sonra derin bir nefes alarak konuşmaya girdim. "Ryu-san, Ryoken-san... Ben aşırı derecede öfkeliyim." İkisinin de gözlerinin içerisine bir süre bakarak ne kadar öfkeli olduğumu anlamalarını sağladıktan sonra konuşmaya devam ettim. "Sınavı düzenleyen Sungakure shinobilerine ve bizi buraya gönderen Ishichou-sama'ya öfkeliyim. Bizden nasıl beraber görev yaptığımız yoldaşlarımızı öldürmemizi bekleyebilirler anlam veremiyorum." Bakışlarımı Ryu-san'a doğrulttum. "Ryu-san, özellikle senin beni anlayabileceğini düşünüyorum." Tekrardan bakışlarımı gezdirmeye başladım. "Açıkçası sınavın bu şartlar altında düzenleneceğini bilseydim buraya gelmezdim. Hayatımın geri kalanını Chuunin olarak geçireceğimi bilsem dahi buraya gelmezdim." Konuşmamın bu kısmında birkaç saniyelik bir ara verdim ve aklımdaki düşünceleri toparladım. "Bu iğrenç sınavı mahvetmek istiyorum." Bu sözlerimi söylerken sesimden ne kadar öfkeli olduğum bariz bir şekilde anlaşılıyordu. "Lakin bu isteğimi gerçekleştirmek için sizin işbirliğinize ihtiyacım var. Birbirinizi ne kadar sevmeseniz dahi Ryu-san'ın dediği gibi işbirliği yapmak zorundasınız. Sizinle işbirliği yapmak konusunda herhangi bir sıkıntım yok fakat aranızdaki husumeti bir şekilde halletmeniz gerekiyor." Düşünceler beynime akın akın ilerlerken öfke dolu gözlerimi bir kez daha karşımda bulunan ikiliye çevirerek konuşmamı sonlandırdım. "Ryu-san, Ryoken-san... Üçümüzün de Jounin olabileceğini söylersem bu sınavı mahvetmeme yardımcı olur musunuz?"
Image
Künye
İsim: Kotegawa Chisa
Yaş: 16
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 140.000
Prestij: 0
Kullanılabilir GP: 0
Ün: 40

Motivasyon
Korumak!
Chisa hangi durumda olursa olsun zayıflara yardım eder. İlk başlarda insanlar tarafından kabul görmek için yapmasına rağmen zamanla düşünceleri değişmiş ve onları gerçekten isteyerek korumaya başlamıştır.


Komplikasyon
Kardeş - Kotegawa Ooki
Kardeşi onun hayatındaki en önemli şeydir. Onun gözünde kardeşi ulaşılamaz bir noktada bulunan kişidir. Yine de zarar görmesinden aşırı derecede korktuğundan dolayı var gücüyle ona destek çıkmak istemektedir. Bunu o kadar kafaya takmıştır ki bazen basit şeylerde bile onun yerine yapmak istemektedir.



Özellikler
Momoiro no Chibi - Kısaca Momo -
Chisa, Asakura'da tüccara karşılık beklemeden gerçekleştirdiği yardımlar sonucunda, Asakura çevresinde bu ünvanla bilinmektedir. Özellikle kervanlar ve tüccarlar tarafından fazlasıyla tanınan Chisa, mağdur durumdaki bir tüccarın sorunlarının halledilmesine ön ayak olduğu için fazlasıyla seviliyor.


Profil
Güç: 5
Çeviklik: 9
Kondisyon: 4
Potansiyel: 3
Varlık: 8
Zeka: 5

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 4
[Varlık] Sosyalleşme: 4 - Favori
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
D - Rank: Shunshin
B - Rank: Zukokku

Taijutsu
A - Rank: Iaido | Stil
B - Rank: Iaigiri
D-Rank: Hızlı Adımlar


Genjutsu
D-Rank: Görünmez Kılıç
D - Rank: Rakumei no Jutsu
C - Rank: Kanryousou
B - Rank: Mugen Onsa
A - Rank: Kokuangyou no Jutsu


Sensör
C - Rank: Meishou-dou

Modlar
Barış

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Katanacığım(Normal Seviye)
User avatar
Jin Ryoken
Ishigakure
Ishigakure
Posts:393
Joined:August 31st, 2018, 5:11 am
Künye:

Re: Turuncu Takım - Gün Sonu

Post by Jin Ryoken » September 21st, 2020, 3:48 pm

Jounin sınavına dair düşüncelerim, tamamen farklıydı. Yapılacak eylemler, yapabileceğimi düşündüğüm şeyler. Hepsi farklıydı. Oğlunu öldürdüğüm kadının konuşmasına gelene kadar her şey benim için farklıydı. Oturduğum yerde, arkasında duran kardeşi Kankuro'nun bir şeyler arıyor gibi topluluğu izlemesi, beni tedirgin etmeye yetiyordu. Tedirgin olmamın sebebi, ölmekten korktuğum için değildi aslında. Aranıyor olduğumu düşünmemdi. Bu konuda çok fazla emin olamıyordum, ancak Kankuro'nun bir şeyler arıyor gibi olması ve sınavı düzenleyenlerin Sunagakure olması. Bir şeyler benim için çok farklı olacaktı, sadece bunu düşünebiliyordum Temari'nin konuşmasını dinlerken.

Jounin sınavı bir anlamda basit, bir anlamda zorlayacak bir sınavdı. Parşomeni korumamız ve parşomen ele geçirmemiz gerekiyordu. Anladığım kadarıyla, parşomenleri alabilmek için gerekirse öldürmemiz bile gerekiyordu. Bir rütbe için, belki de aynı köyde görev yaptığım birisini öldürmem gerekecekti. Ne kadar manidar değil mi? Bir rütbe için arkadaşımızı bile öldürebiliyorken, ah Temari bir kol için neden oğlunu öldürmeyeyim ki? Shinobi dünyasının genel özeti bu. Güçlüler, kurallarını koyduğu sürece ölüme sebep olabiliyor. Reziller. Neyse, sonuç olarak ele geçirebildiğimiz kadar parşomeni ele geçirmeli ve parşomenimizi kaybetmemeliyiz. Bunun için takımlara ayrıldık, Kotegawa Chisa ve Jirou Ryu...

Kotegawa Chisa ile bir derdim yok, ancak Jirou Ryu ile bir daha denk geleceğimi düşünmezdim. Kolum koptuğu zaman beni olduğum yerde bırakan bu adamla denk gelmek, baruta ateşle yaklaşmak gibiydi. İkimizin de neler yapabileceği belli olmazdı. Özellikle benim. Ancak, içimde büyümeye başlayan şüpheler nedeniyle iyi biri gibi davranmalıydım. Gerçek bir takım arkadaşı gibi, geçmişi geride bırakmış birisi gibi. Kankuro'nun bir şeyler arayan tavrı, sınavı düzenleyenlerin Sunagakure olması, Temari'nin kürsüde konuşması... Hepsi birleşince içimdeki şüpheler artıyordu, ancak emin olamıyordum. Bana emin olabileceğim bir şey vermedikleri sürece, farklı biri gibi davranmalıydım. Belki kolumu olabildiğince az kullanmalıydım. Hiçbir şeyden emin olamadığım için daha farklı biri gibi davranma hissiyatım oldukça artıyordu. Eski olayları gündeme getiren Jin Ryoken değil, barışçıl bir Jin Ryoken'i oynamalıydım. Elimden geldiğince bunu yapmalıydım.

Ryu'nun konuşmaya girmesiyle tüm dikkatimi ona verdim. Ryu'nun konuşmasının ilk kısımları oldukça düşmancıl duruyordu, hatta devamında bana tiksinç diyecek kadar düşmancıldı. Gülümsemiştim. Onunla tartışmamalıydım, iyi biri olmalıydım sınav süresince. Bir ekip olmamızı söyleyen konuşması devam ederken, gülümsemem iyice artıyordu. Samimi olmaya çalışıyordum elimden geldiğince. Ryu'nun konuşması bittiğinde Chisa söze girmişti. Öfkeli olduğunu ve birilerini öldürmek zorunda kalacağını bilse gelmeyeceğini söylüyordu. İşbirliği istediğini ve bu sınavı mahvetmek istediğini söylüyordu. Chisa'nın oldukça değişik fikirleri vardı. Ancak burada katılmam gereken kişi, Chisa idi. İyi bir insan gibi mi gözükmek istiyorum? Tamamen iyilik timsali olan Chisa'nın fikirlerinden kopya çekmeliyim. Onun kişiliğinden kopya çekmeliyim, onun düşüncelerini düşünmeliyim.

Chisa'nın konuşması bittiğinde keyifle kahkaha atmaya ve alkışlamaya başladım. "Muhteşem bir konuşma Ryu-san! Tiksinç olduğum konusunu iltifat olarak alıyorum ama." dedim ve alkışlamayı kestim. Başlangıcı iyi attığımı düşünüyordum. "Aslında Ryu-san, seni bilemem ama güven konusunda konuşacak çok bir şeyin yok gibi. Mesela kolum kesildiğinde beni bırakman gibi falan filan. Neyse, geçmişi açmaya gerek yok. Ben kapatmaya hazırım, belki sen olmasan bile. En azından bu sınav süresince kapattığımı bilmen yeterli, sonuçta düşman değiliz. Olamayız. İşbirliği yapmak bizim zorunluluğumuz, bu sınavı ve emeklerimizi mahvetmeye gerek yok değil mi?" Samimi gülümsememin arkasında yatan o şeytanı dindirmek oldukça zor olsa dahi, bunu yapmak zorundaydım. "Chisa-chan, sana katılıyorum. Bu sınavı nasıl mahvedeceğiz? Bir planın varsa dinlemek isterim." diyerek sonlandırdım cümlelerimi.
İŞİNİN EN BÜYÜK TERÖRİSTİ !!!
Image
Image
Künye
İsim: Jin Ryoken
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 160.000 Ryo
Prestij: 6
Kullanılabilir GP: 20
Ün: 22

Motivasyon

Başarı & Güç

Bir şeyleri başarmak, güçlenmek için her sabah yatağından kalkar Ryoken. Bu köyün en güçlülerinden biri sayılmak, ardından küçük geninleri güçlendirmek için yaşar. Kendi başarısını ve gücünü katladığında, geninleri bu yolda eğitecek ve onları en güçlü yapmak için uğraşacaktır. Onun amacı, güç ve başarıdır, ona her gün bir şeyler yapma gücünü verende budur!



Komplikasyon

Büyük Korku: Ağabey ! (Ağır komplikasyon)

Abisinden ne kadar nefret etse ve onu öldürmek istese bile, içinde ona karşı koyamadığı bir şey vardır. Bunu kendisi anlamlandıramasa bile, ağabeyini gördüğü anda öncelikle karnına çok keskin bir ağrı saplanır, sonrasında elleri, kolları ve ayakları uyuşmaya başlar. Bir süre sonra, ayakları vücudu tutamaz hale gelir ve kendini bırakır. Yere düşen Ryoken, zar zor ve kekeleyerek konuşmaya başlar. Ağabeyi gidene ve kendisine görünmeyene kadar, vücudu hareket etmemeye, titremeye devam eder. Ryoken'in öldürmeden önceki ilk amacı, ağabeyinin korkusundan kurtulmaktır.

Özellikler
Özellik: Ölümsüz Kol

Kola çakra verildiğinde, ilk olarak kolun ve elin fiziksel özellikleri sayesinde, bir insanın veya derisi kalın olmayan bir hayvanın eti kopartılabilir. Koparma işlemi, çakranın yönlendirilmiş olduğu elin deriye teması ile başlar. Elden çıkan siyah ve yoğun kıvamlı jölemsi sıvı, deriyi çürüterek eti normalden daha yumuşak bir kıvama getirir. Bu sayede pençeye benzer el yapısı sayesinde çürüyerek yumuşamış olan et koparılabilir. Daha kalın derisi olan canlılar açısından ise, çürüme işleminin gerçekleşmesi daha uzun süreceği için, temas süresinin de arttırılması gerekir.

Etin koparılması halinde, kopan kısımda, siyah ve yoğun kıvamlı jölemsi sıvı ince bir tabaka olarak varlığını korur. Bu sayede kopan kısımdan dışarı kan sızmaz, kişi acı hissetmez, önemli bir kas dokusu zarar görmediği sürece hareket sınırlaması olmaz. Koparılan kısma yapışmış olan bu sıvı, 5 dakika sonunda çakra yoğunluğunu kaybeder ve buharlaşarak yok olur. Sıvının yok olması halinde, et kopmasına bağlı yaşanması gereken bütün semptomlar varlığını göstermeye başlar.

Kola çakra verilmesi neticesinde oluşan siyah ve yoğun kıvamlı jölemsi sıvı, katı cisimlerin çürümesinde de kullanılabilir. Ancak bu çürüme işlemi, katı cismin boyutlarına göre farklılık göstermektedir. Avuç büyüklüğünde bir taşın çürütülerek yok edilmesi, 1 dakika kadar sürerken, kalın bir duvarın çürütülerek yok edilmesi saatleri bulabilir.

Kola verilen çakra sayesinde, kullanıcı vücudunda oluşan herhangi bir yarayı geçici olarak iyileştirebilir. Kullanıcı elini yarasına temas ettirdiği anda, siyah ve yoğun kıvamlı jölemsi sıvı yarayı kapatmaya başlar. Temas ne kadar uzun sürerse, yara üzerindeki yayılma artar. Küçük kesiklerde sadece temas etmek yaranın geçici olarak iyileştirilmesi için yeterli olsa da, daha derin yaralanmalarda temas süresinin uzatılması gerekmektedir. Yaranın üzerinde ince bir tabaka olarak yayılan siyah ve yoğun kıvamlı jölemsi sıvı, 5 dakika boyunca oluşan yaranın yaratacağı semptomları ortadan kaldırır. Ancak yaralanma önemli bir kas dokusunda ise, kullanıcının hareket kabiliyeti kısıtlanır, sadece kan sızması ve acı hissetmeme gibi durumlar varlığını korur. Kullanıcı tarafından söz konusu sıvı tekrar tekrar yenilenebilir, ancak her bir yenileme çakra harcar. 5 dakika sonunda ise, siyah ve yopun kıvamlı jölemsi sıvı çakra yoğunluğunu kaybeder ve buharlaşarak yok olur. Sonrasında yaranın boyutuna göre oluşturacağı semptomlar kendisini gösterir.

Kolun kullanımına bağlı olarak, kola bir başka insanın kanın sürülmesi gerekmektedir. Bu gereklilik karakter tarafından bir pansuman yapılır gibi gerçekleştirir. Karakter bir başka insanın kanını bu pansuman için kullanmalıdır, hayvan kanı veya kendi kanını kullanamaz.

Bu gereksinim kendini oyun içerisinde iki şekilde gösterir, RP içi ve RP dışı. RP içi durumlarda karakterin o anda kan bulup pansumanı gerçekleştirmesi gerekir, RP dışı durumlarda ise karaborsadan veya bir başkasından zorla kan temin etmesi gerekmektedir. İlk durum RP içerisinde o anda oynanılarak çözülür, ikinci durum ise kamera arkasında gerçekleşir ve karakterin para ve benzeri kaynaklarını kullanmasını gerektirebilir. Karakterin kamera arkasında yapacağı illegal aktiviteler de onu pektabii takip edecektir. Kolunun kan ihtiyacı köy tarafından ücretsiz olarak karşılanacaktır, ancak kan ihtiyacının ne zaman ortaya çıkacağı henüz net olarak bilinmediği için, bu durum ancak köy sınırları içerisindeyken gerçekleşebilir.

Bu kol herhangi bir şekilde GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Kol üzerinde yaşanacak geliştirmeler, GM inisiyatifinde ve oyuncunun genel gidişatı, RP kalitesi vb. kriterler dikkate alınarak, kurgusal durumlara göre RP içerisinde olabilir.

Karakter Ishichou'nun komutuyla yaptığı seyahat sonucunda kolunun kontrolü dışına çıkmasını engellemek için özel yapım bir cihaza erişim sağlamıştır. Bu cihaz basit bir aksesuara benzemekle birlikte kolay kolay kırılmaz, ancak zırh vazifesi de görmemektedir. Cihaz kolunu sıkıca sardığı ve etine nüfuz ettiği için çıkarması oldukça zordur. Cihazın yüzeyi sade bir gri rengindedir, herhangi bir işlemesi veya dikkat çekecek bir noktası yoktur.
Profil
Güç: 3
Çeviklik: 8
Kondisyon: 5
Potansiyel: 2
Varlık: 20
Zeka: 18

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 4
[Varlık] Empati: 1 (Favori)
[Varlık] Sosyalleşme: 6
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
-
Taijutsu
-
Genjutsu
Kokuangyou no Jutsu. A-Rank
Magen: Bunshin, B-Rank
Jubaku Satsu, B-Rank
Shibou no Jutsu, B-Rank
Rishuu, C-Rank
Jigoku no Ban'nin, B-Rank

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)
Katana (İyi Kalite)
User avatar
Jirou Ryu
Ishigakure
Ishigakure
Posts:292
Joined:September 1st, 2018, 8:08 pm
Künye:

Re: Turuncu Takım - Gün Sonu

Post by Jirou Ryu » September 21st, 2020, 4:58 pm

Kirlenmiş gölün üstünde dans eden kuğular yoktu. Zıplaması gereken balıklar çoktan sırra kadem basmıştı. Sanki burası, biz buraya dehşet ve kan getirmeden çok önce, bunun için hazırlanmış gibiydi. Çoktan kirlenmiş ve yok olmaya yüz tutmuştu. Bu haliyle fazla karanlıktı ve Butsuo ile katılmaya karar verdiğimiz o anda düşündüğüm atmosferden çok daha farklıydı. Hoş, farklı olan tek şey atmosfer değildi. Farklı olan bir diğer şey, sınavın içeriğiydi. Zira, o kadın bize istersek birbirimizi öldürebileceğimizi söylemişti. Yeri geldiğinde yırtıcı bir hayvandan çok daha tehlikeli olabilecek biz bireyler için fazla iddalı ve tehlikeli bir serbestlikti. Öldürmek üzere eğitim almış benim için oldukça kolay bir yaklaşımdı. Zira buradaki herkesten daha iyi biliyordum ki, etkisiz hale getirmek, birini öldürmeye çalışmaktan çok daha zordu. Sozen ile olan yaşadıklarımızın bunun büyükçe bir kanıtıydı ve yeteneklerim söz konusu olunca öldürmek nefes alıp vermek kadar kolaydı benim için. Bu ellerim, rahatlıkla birilerini öldürecek kadar deneyimliydi, ama tüm bunlar bir amaç uğruna gerçekleşen şeylerdi. Şimdi, sırf Jounin olmak uğruna, olması gerektiğinden çok daha şiddetli bir şekilde tasarlanmış bir etkinlik için birilerini öldürmek istemiyordum. Bu benim için ne kadar kolay olsa bile, yanlıştı. Hele ki, bu diğer köylerin shinobileri için bile geçerliyken, kısa bir süreliğine onlarla aynı takımda yer alan dostlarımda dahil olunca, imkansızdı.

Bu yüzden, konuşmamdan sonra söze giren Chisa'yı gayet iyi bir şekilde anlayabiliyordum. Belki onun kadar öfkeli ve tez canlı hissetmiyordum, ama tıpkı onun gibi bende bunu doğru bulmuyordum. O yüzden öfkesini paylaşamayacak kadar soğukkanlı olsam bile, niyetini paylaşacak kadar ona katılıyordum. Bu etkinlik, tasarlanan kişiler tarafından haddi aşılmış, gereksiz sertlikte bir etkinlikti.

İleride kurmak istediğim dünyanın tüm öğretilerine tersti. O yüzden, bu yedi gün boyunca kimseyi öldürmek istemiyordum. Eğer amacım İshigakure'nin zayıf halka olmadığını göstermek ise bunu pek rahat öldürmeden de yapabilirdik ve Chisa bu konuda kararlıysa, onun takip ettiği yolu takip edebilirdim.

Bu sınavı mahvedebilirdim.

Ama, bir pürüz vardı. Kanlı canlı karşımda duran ve bir yılanı andıran sırıtışı ile karşımda dikilen adam, Ryoken. Sözleri, tıpkı o gülümsemesi gibi sahte ve itici geliyordu. O, kanımın bir türlü ısınmadığı, gerçek yüzünü bana geçmişte göstermiş biriydi. O samimi gözüken gülümsemesinin altındaki tezatlığı en derinlerime kadar hissediyordum. O, lanet olası yüzüne baktıkça, kınımda sakince bekleyen kılıcımın, onu kesmek için bana yalvardığını duyabiliyordum adeta. Bu noktada, gözümü İshigakure'yi temsil eden alın bandına dikiyordum. Bu beni sakinleştirmiyordu, ama en azından doğru davranmamı sağlıyordu.

Soğuk, ama karşısındaki insandan oldukça tiksindiğini belli eden bakışlarım, bir ok gibi Ryoken'e kitlenirken, baştan aşağı süzdüm onu. "Aslına bakarsan, o gün seni sırt çevirdiğin halka teslim etmiştim. Görüyorum ki, onlar senin aksine doğru kararı vermiş. Hâlâ karşımda dikilebiliyorsun." dedim, o geçmişi kapatmak istese bile, ben bu yersiz çabasını pekte önemsemeyerek tekrardan deşerek. "Öte yandan haklısın, bana kesinlikle güvenme. En azından bir gün İshichou o alın bandını taşımayı hak etmediğini fark edene dek. O zamana kadar benden sana zarar gelmez, ama o gün gelirse bana kesinlikle güvenme, hatta benden kork. Çünkü ilk ben peşinden geleceğim." Duraksadım ve iki elimi yana açıp, teslim olmuş gibi gözükürken; "Ama haklısın. Şu an düşman değiliz ve maalesef olamayız. O yüzden, işimizi yapalım." diyerek, gelecekte yaşanmasını umduğum o heyecan veri anlara bende noktayı koydum ve bakışlarımı Chisa'ya çevirerek: "Seninleyim." dedim, ona katıldığımı belli ederek. "Sırf birileri bana o serbestliği verdi diye, bir etkinlik uğruna kimseyi öldürmeyeceğim." diyerek son düşüncelerimi sözlendirip konuşmamı sonlandırdım.
Image
I'm Kita Usagi's bitch.
Künye
İsim: Jirou Ryu
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 235.000 Ryo
Prestij: 2 PP
Ün: 29
Kullanılabilir GP: 0 GP
Motivasyon
Tek adam olmak: Tüm dünyayı tek bir çatı altında toplama hedefi onun motivasyonudur. Bu sayede dünyadaki tüm gereksiz savaşları sonlandıracağına inanmaktadır ve gerekirse bunun için bir savaş daha çıkartmaya hazırdır.
Komplikasyon
Kanayan yara: Ailesinin ölüp ölmediğini bilmemek onun kalbine saplanmış bir hançer gibidir. Sürekli kanamasına, sürekli acımasına sebep olmaktadır. Her zaman aklının ucunda bu soruyla yaşamasına sebep olmaktadır ve kim bilir belki bu soru onun sonu olacaktır.


Özellikler
Yeni Avcılar Karakter Bingo Kitabı’nda bulunan bir kaçağı başarılı bir şekilde avlamış olduğu için shinobiler içerisinde daha tanınır hale gelmiştir. Bu tanınmanın getirisi olarak da, diğer shinobilerle girdikleri etkileşimlerde, daha saygı duyulur ve sözleri daha dinlenir olmaktadır. Karakterin durum içerisinde mantıklı hareketleri –mevcut stat ve becerileri de dikkate alınarak- diğer shinobiler tarafından fazla sorgulanmaz.

Bu özellik GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.

Üç Kişinin Sırrı Ishichou ile karakter arasında geçen konuşmalar sırasında karaktere verilen gizli görev nedeniyle, Ishichou’nun karaktere duyduğu güven artmıştır. Bu sayede karakter Ishichou’ya daha ulaşabilir olduğu gibi, karakterin bilgi erişimi, görüş alışverişi veya benzeri konularda Ishichou tarafından daha iyi bir yönlendirilmesi muhtemeldir. Bununla birlikte, Ishichou’nun artan güveni karakterler üzerinde başarı konusunda daha büyük baskı oluşturmaktadır. Karakter hatalı karar almaktan ve hatalı adımlar atmaktan çekinmektedir. Bu nedenle karakter, doğrudan bir aksiyon alırken daha öncekilere nazaran daha düşünceli bir şekilde hareket etmektedir.

Bu özellik karakterin diğer shinobi ve kişilerle etkileşimine herhangi bir etkide bulunmaz. Bununla birlikte tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.



Profil
Güç: 10
Çeviklik: 11
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 10
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
*[Kondisyon] Form: 10
*[Potansiyel] Ninshuu: 5
[Varlık] Aldatma: 1
*[Varlık] Empati: 3
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin, D-rank
Otonaku Ashi Jutsu, D-rank
Girigiri, D-Rank
Kizetsu no Jutsu, C-Rank
Choune no Jutsu, C-rank
Jintei, C-Rank
Raiton no Yoroi, A-rank
Raiyata, A-rank


Taijutsu
Musatsu Stili, B-Rank

Genjutsu
Kokuangyou no Jutsu, A-rank
Shibou no Jutsu, B-rank

Özel mod
Kage no Senshi

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-Kaderin cilvesi sonucu elde edilen Wakizashi (Sırtında bulundurur)
-Özel Üretim Tantou (Belinde, ulaşımı oldukça kolay bir yerde bulundurur)
-Ryu'nun ekstra shinobi ekipmanlarını koymak için kullandığı özel üretim ekipman çantası (Sağ bacağında ulaşımı kolay bir yerde asılıdır.)
User avatar
Kotegawa Chisa
Ishigakure
Ishigakure
Posts:427
Joined:August 31st, 2018, 1:59 am
Künye:

Re: Turuncu Takım - Gün Sonu

Post by Kotegawa Chisa » September 21st, 2020, 6:05 pm

Ryoken-san'ın beklenmedik kahkahası, onunla çıktığım görevde verdiği izlenimden oldukça uzak olmasına rağmen samimi hissettirdi. Sosyal becerilerinin aşırı derecede yüksek olduğunun başından beri farkındaydım fakat ayrı geçirdiğimiz süre içerisinde kendisini daha da geliştirmiş. Açıkçası onun bu özelliğini korkutucu buluyorum çünkü içten içe ona güvenmek istiyorum. Ağzından tamamen yalanlarla dolu bir cümle çıksa dahi üzerinde fazla düşünmeden ona güvenebilirim gibi hissediyorum. Eeh~~ Ryoken-san kötü birisi değil gibi duruyor, o yüzden ona güvenmem pek sıkıntı çıkarmaz. Yani... Umarım çıkarmaz.

Ryoken-san'ın hemen ardından konuşmaya giren kişi Ryu-san oldu. İkisi hala birbirine güvenmese dahi birlikte çalışmak konusunda bir sıkıntıları olmayacak gibi gözüküyor. Yine de dikkatli olmalıyım, zira ikisinin de neler düşündüğünü anlamakta güçlük çekiyorum.

İkisi de bana katılacağını söylediği anda göğsümden büyük bir ağırlığın kalktığını hissettim. Derin bir nefes aldıktan sonra sakince nefesimi verdim. Ciğerlerimden dışarıya doğru akan hava içimdeki öfkeyi de beraberinde götürdü. Bakışlarımı ikiliye doğru çevirirken yanaklarım hafifçe kalktı, gözlerim parıldamaya başladı. Pozitif düşünceler beynime akın ederken aynı Tsugi-chan ve Rei-kun'a yaptığım gibi sinsi bir sırıtış takındım suratıma. "O zaman size 'Harika Mükemmel İnanılmaz Sınavı Mahvetme Taktiği ' adını verdiğim planımı anlatmaya başlayayım."

"Önümüzdeki yedi gün boyunca sadece diğer takımlara saldıracağız. Geride kimseyi bırakmayacak ve parşömenimizi kaybetme riskini alacağız. Zaten her şey planladığım gibi giderse parşömenimizi kaybetmemizin bir önemi kalmayacak." Konuşmamın bu kısmında kısa bir ara vererek bilinmemezlik karşısında heyecanlanmalarını bekledim. Elbette bu ikisinin kişiliğini göz önüne aldığımızda bu pek mümkün gibi gözükmüyor fakat yine de şansımı denedim! "Ryu-san insanları kesmekte bayağı bir sıkıntı yaşadığımı biliyorsunuz değil mi? Sonuçta onları öldürmek istemiyorum fakat onları kesersem ölecekleri hakkında endişelenmeden edemiyorum." Göğsümü kabarttım ve gururlu bir şekilde konuşmama devam ettim. "Lakin bu artık bir sıkıntı değil! Uzuuuun bir antrenman sürecinin ardından kendime ait bir teknik yarattım. Artık katanamla kestiğim insanlar fiziksel hasar almak yerine zihinsel hasar alıyorlar. Yani birisinin kolunu kestiğim takdirde aslında kolu kesilmiyor fakat kolu kesilmiş gibi acı hissediyor." Burada tekrardan duraksayarak arkamı döndüm. "Peki size bunu neden anlatıyorum? Çünkü sınavı mahvetme planımızda bu özelliğim büyük bir rol oynayacak." Başımı arkaya doğru çevirerek ikiliye doğru baktım ve sırıttım. Hemen ardından olduğum yerde yavaşça onlara doğru döndüm. "Katanamla bir insanın kafasını kesersem veya kalbini parçalamayı başarırsam o kişi oracıkta bayılıyor ve bir süre kendisine gelemiyor." Heyecanlı birkaç adım daha attıktan sonra az önce oturduğum yere tekrardan oturdum. "Planım şu; yedi gün boyunca diğer takımların hepsini bayıltacak ve geceleri bölgelerinin dışında geçirmelerini sağlayacağız. Yedinci gece hariç bölgemizden dışarıya çıkmak yasak olduğundan ötürü otomatik olarak diskalifiye olacaklar. Sadece saldırmakla meşgul olacağımızdan ötürü yemek konusunu nasıl halledeceğimizi merak ediyor olabilirsiniz. Aslında oldukça kolay, sadece saldırdığımız kişilerin yemeklerini çalacağız. Elbette avlanmak zorunda da kalabiliriz fakat bunun almamız gereken bir risk olduğunu düşünüyorum... Eğer her şey planladığım gibi gerçekleşirse yedinci günün sonunda bu alandan sadece üç adet Jounin çıkmış olacak. Parıldayan gözlerimle birlikte ikiliye bakarken ellerimi önümde çırptım ve "Harika Müthiş İnanılmaz Sınavı Mahvetme Taktiği'nde bir sıkıntı görüyor musunuz? Eğer aklınıza takılan bir nokta varsa sormaktan çekinmeyin." dedim.

Konuşmamı bitirdiğimi düşünüyordum fakat aklıma az önce anlattığım plandan daha harika bir tanesi geldi. Suratımdaki ifade bana hiç yakışmayan, adeta bir kötü adamı andıran gülümsemeye dönüştükten sonra tekrardan ağzımı açtım. "Aslında bir kez daha düşündüm. Biz Ishigakure shinobileri değil miyiz? Neden Jounin olmak için Shinobi Birliği'nin yaptığı bir sınavı geçmemiz gereksin ki?" Bu sözler yanımda bulunan ikilinin neyi kast ettiğimi anlaması için yeterliydi fakat yine de konuşmaya devam edelim. "Madem sınavı mahvetmeyi planlıyoruz, o zaman bunu tam anlamıyla yapalım." Elimi hemen önümde bulunan parşömenin üzerine koyduktan sonra bakışlarımı kaldırarak ikiliye baktım. "Hadi bütün parşömenleri yakalım."
Image
Künye
İsim: Kotegawa Chisa
Yaş: 16
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 140.000
Prestij: 0
Kullanılabilir GP: 0
Ün: 40

Motivasyon
Korumak!
Chisa hangi durumda olursa olsun zayıflara yardım eder. İlk başlarda insanlar tarafından kabul görmek için yapmasına rağmen zamanla düşünceleri değişmiş ve onları gerçekten isteyerek korumaya başlamıştır.


Komplikasyon
Kardeş - Kotegawa Ooki
Kardeşi onun hayatındaki en önemli şeydir. Onun gözünde kardeşi ulaşılamaz bir noktada bulunan kişidir. Yine de zarar görmesinden aşırı derecede korktuğundan dolayı var gücüyle ona destek çıkmak istemektedir. Bunu o kadar kafaya takmıştır ki bazen basit şeylerde bile onun yerine yapmak istemektedir.



Özellikler
Momoiro no Chibi - Kısaca Momo -
Chisa, Asakura'da tüccara karşılık beklemeden gerçekleştirdiği yardımlar sonucunda, Asakura çevresinde bu ünvanla bilinmektedir. Özellikle kervanlar ve tüccarlar tarafından fazlasıyla tanınan Chisa, mağdur durumdaki bir tüccarın sorunlarının halledilmesine ön ayak olduğu için fazlasıyla seviliyor.


Profil
Güç: 5
Çeviklik: 9
Kondisyon: 4
Potansiyel: 3
Varlık: 8
Zeka: 5

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 4
[Varlık] Sosyalleşme: 4 - Favori
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
D - Rank: Shunshin
B - Rank: Zukokku

Taijutsu
A - Rank: Iaido | Stil
B - Rank: Iaigiri
D-Rank: Hızlı Adımlar


Genjutsu
D-Rank: Görünmez Kılıç
D - Rank: Rakumei no Jutsu
C - Rank: Kanryousou
B - Rank: Mugen Onsa
A - Rank: Kokuangyou no Jutsu


Sensör
C - Rank: Meishou-dou

Modlar
Barış

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Katanacığım(Normal Seviye)
User avatar
Jin Ryoken
Ishigakure
Ishigakure
Posts:393
Joined:August 31st, 2018, 5:11 am
Künye:

Re: Turuncu Takım - Gün Sonu

Post by Jin Ryoken » September 21st, 2020, 9:43 pm

Ryu'nun gereksiz laf sokma girişimlerini gülümsemeyle dinliyordum. Kimseyi öldürmeyeceğini belirttikten sonra, "Ah, cevap vermek isterdim Ryu-san ancak gerçekten umursamıyorum sözlerini. Kişisel algılama." dedim hafif iğneleyici bir ses tonuyla. Sonrasında tüm dikkatimi Chisa'ya verdim. Harika Mükemmel İnanılmaz Sınavı Mahvet Taktiği mi? İsmi oldukça garip olsa da, onun kişiliğiyle bu durumu düşündüğüm zaman hiç garip gelmiyordu. Chisa'nın planı oldukça basit gibi duruyordu en başta. Parşomeni geride bırakıp, sadece diğer takımlara uğrayacağız. Uzun bir antrenman sonrasında, Chisa kimseye zarar vermeyen ancak zarar görmüşler gibi etki yaratan bir teknik keşfettiğini söylüyordu.

Takımların hepsini bu teknik sayesinde bayıltacak, sonrasında onları bölgenin dışına çıkaracakmışız. Böylelikle hepsini diskalifiye edecek, parşomenleri alacağız. Yani bu Harika Mükemmel İnanılmaz Sınavı Mahvetme Taktiği ile, sadece üç adet Jounin çıkacaktı. Aslında, plan buraya kadar böyleydi. Chisa'nın tekrar düşünmesi ve ardından sınavı mahvetmeyi planlamamızın sonucu yeni bir planı doğuruyordu. Bütün parşomenleri yakmak. Chisa elini parşomenin üstüne koyup bize baktığında, bu durumu kısa bir süre analiz etmek durumunda kalmıştım. Bir Jounin olmak benim için önemli değildi, ancak başkalarının da jounin olmasını engellemek, biraz abartı bir fikirdi. Harika Mükemmel İnanılmaz Sınavı Mahvetme taktiği, tam da bu noktada harika, mükemmel ve inanılmaz bir hal alıyordu.

Sağ elimi Chisa'nın elinin üstüne koydum bir takım olarak onaylıyormuş gibi. Sonrasında bakışlarımı biraz daha sert bir şekilde önce Chisa'ya çevirdim. Sesim, kendimden emin ve sert bir şekilde çıkmaya hazırdı. "Sırf güçlü oldukları için bizi birbirimizi öldürmeye teşvik edemeyecekler. Bu yaptığımız, sınava karşı bir isyan olacak." derken gözlerimi Ryu'ya çevirdim. "Güçlü olanların elinde bir oyuncak gibi istediklerini yapmamızı bekliyorlar. Ancak yapmayacağız. Parşömenlerin hepsini yakalım." Hafif bir yutkunmadan sonra, gözlerimi tekrardan Chisa'ya çevirdim. "Başarılı olalım." diyerek sonlandırdım cümlelerimi.

Sözlerimin bir çoğu yalandan çıksa dahi, içimdeki şüpheler bu plana uymamı istiyordu. Daha az saldırgan olabileceğim, planın başkasından çıktığı bir fikre uymam gerekiyordu. Kolumu olabildiğince az kullanmak istiyordum. "Bu arada sizi uyarmam gereken bir konu var. Sol kolum, bazı durumlarda kan istiyor. Üzerine kan ile pansuman yapılması gerek. Kimseyi yaralamayacağımıza, öldürmeyeceğimize göre sizin kanınıza ihtiyacım olacak bu durumda. Ne kadar ister bilmiyorum, ancak hayvan kanı veya kendi kanım işe yaramıyor. Umarım bana yardımcı olabilirsiniz." diyerek tekrardan cümleye girmiştim. Onları bu konuda en baştan uyarmak en iyisiydi. Belki husumetim olan Ryu yardımcı olmayabilirdi ama Chisa'nın kesinlikle yardımcı olacağına inanıyordum.
İŞİNİN EN BÜYÜK TERÖRİSTİ !!!
Image
Image
Künye
İsim: Jin Ryoken
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 160.000 Ryo
Prestij: 6
Kullanılabilir GP: 20
Ün: 22

Motivasyon

Başarı & Güç

Bir şeyleri başarmak, güçlenmek için her sabah yatağından kalkar Ryoken. Bu köyün en güçlülerinden biri sayılmak, ardından küçük geninleri güçlendirmek için yaşar. Kendi başarısını ve gücünü katladığında, geninleri bu yolda eğitecek ve onları en güçlü yapmak için uğraşacaktır. Onun amacı, güç ve başarıdır, ona her gün bir şeyler yapma gücünü verende budur!



Komplikasyon

Büyük Korku: Ağabey ! (Ağır komplikasyon)

Abisinden ne kadar nefret etse ve onu öldürmek istese bile, içinde ona karşı koyamadığı bir şey vardır. Bunu kendisi anlamlandıramasa bile, ağabeyini gördüğü anda öncelikle karnına çok keskin bir ağrı saplanır, sonrasında elleri, kolları ve ayakları uyuşmaya başlar. Bir süre sonra, ayakları vücudu tutamaz hale gelir ve kendini bırakır. Yere düşen Ryoken, zar zor ve kekeleyerek konuşmaya başlar. Ağabeyi gidene ve kendisine görünmeyene kadar, vücudu hareket etmemeye, titremeye devam eder. Ryoken'in öldürmeden önceki ilk amacı, ağabeyinin korkusundan kurtulmaktır.

Özellikler
Özellik: Ölümsüz Kol

Kola çakra verildiğinde, ilk olarak kolun ve elin fiziksel özellikleri sayesinde, bir insanın veya derisi kalın olmayan bir hayvanın eti kopartılabilir. Koparma işlemi, çakranın yönlendirilmiş olduğu elin deriye teması ile başlar. Elden çıkan siyah ve yoğun kıvamlı jölemsi sıvı, deriyi çürüterek eti normalden daha yumuşak bir kıvama getirir. Bu sayede pençeye benzer el yapısı sayesinde çürüyerek yumuşamış olan et koparılabilir. Daha kalın derisi olan canlılar açısından ise, çürüme işleminin gerçekleşmesi daha uzun süreceği için, temas süresinin de arttırılması gerekir.

Etin koparılması halinde, kopan kısımda, siyah ve yoğun kıvamlı jölemsi sıvı ince bir tabaka olarak varlığını korur. Bu sayede kopan kısımdan dışarı kan sızmaz, kişi acı hissetmez, önemli bir kas dokusu zarar görmediği sürece hareket sınırlaması olmaz. Koparılan kısma yapışmış olan bu sıvı, 5 dakika sonunda çakra yoğunluğunu kaybeder ve buharlaşarak yok olur. Sıvının yok olması halinde, et kopmasına bağlı yaşanması gereken bütün semptomlar varlığını göstermeye başlar.

Kola çakra verilmesi neticesinde oluşan siyah ve yoğun kıvamlı jölemsi sıvı, katı cisimlerin çürümesinde de kullanılabilir. Ancak bu çürüme işlemi, katı cismin boyutlarına göre farklılık göstermektedir. Avuç büyüklüğünde bir taşın çürütülerek yok edilmesi, 1 dakika kadar sürerken, kalın bir duvarın çürütülerek yok edilmesi saatleri bulabilir.

Kola verilen çakra sayesinde, kullanıcı vücudunda oluşan herhangi bir yarayı geçici olarak iyileştirebilir. Kullanıcı elini yarasına temas ettirdiği anda, siyah ve yoğun kıvamlı jölemsi sıvı yarayı kapatmaya başlar. Temas ne kadar uzun sürerse, yara üzerindeki yayılma artar. Küçük kesiklerde sadece temas etmek yaranın geçici olarak iyileştirilmesi için yeterli olsa da, daha derin yaralanmalarda temas süresinin uzatılması gerekmektedir. Yaranın üzerinde ince bir tabaka olarak yayılan siyah ve yoğun kıvamlı jölemsi sıvı, 5 dakika boyunca oluşan yaranın yaratacağı semptomları ortadan kaldırır. Ancak yaralanma önemli bir kas dokusunda ise, kullanıcının hareket kabiliyeti kısıtlanır, sadece kan sızması ve acı hissetmeme gibi durumlar varlığını korur. Kullanıcı tarafından söz konusu sıvı tekrar tekrar yenilenebilir, ancak her bir yenileme çakra harcar. 5 dakika sonunda ise, siyah ve yopun kıvamlı jölemsi sıvı çakra yoğunluğunu kaybeder ve buharlaşarak yok olur. Sonrasında yaranın boyutuna göre oluşturacağı semptomlar kendisini gösterir.

Kolun kullanımına bağlı olarak, kola bir başka insanın kanın sürülmesi gerekmektedir. Bu gereklilik karakter tarafından bir pansuman yapılır gibi gerçekleştirir. Karakter bir başka insanın kanını bu pansuman için kullanmalıdır, hayvan kanı veya kendi kanını kullanamaz.

Bu gereksinim kendini oyun içerisinde iki şekilde gösterir, RP içi ve RP dışı. RP içi durumlarda karakterin o anda kan bulup pansumanı gerçekleştirmesi gerekir, RP dışı durumlarda ise karaborsadan veya bir başkasından zorla kan temin etmesi gerekmektedir. İlk durum RP içerisinde o anda oynanılarak çözülür, ikinci durum ise kamera arkasında gerçekleşir ve karakterin para ve benzeri kaynaklarını kullanmasını gerektirebilir. Karakterin kamera arkasında yapacağı illegal aktiviteler de onu pektabii takip edecektir. Kolunun kan ihtiyacı köy tarafından ücretsiz olarak karşılanacaktır, ancak kan ihtiyacının ne zaman ortaya çıkacağı henüz net olarak bilinmediği için, bu durum ancak köy sınırları içerisindeyken gerçekleşebilir.

Bu kol herhangi bir şekilde GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Kol üzerinde yaşanacak geliştirmeler, GM inisiyatifinde ve oyuncunun genel gidişatı, RP kalitesi vb. kriterler dikkate alınarak, kurgusal durumlara göre RP içerisinde olabilir.

Karakter Ishichou'nun komutuyla yaptığı seyahat sonucunda kolunun kontrolü dışına çıkmasını engellemek için özel yapım bir cihaza erişim sağlamıştır. Bu cihaz basit bir aksesuara benzemekle birlikte kolay kolay kırılmaz, ancak zırh vazifesi de görmemektedir. Cihaz kolunu sıkıca sardığı ve etine nüfuz ettiği için çıkarması oldukça zordur. Cihazın yüzeyi sade bir gri rengindedir, herhangi bir işlemesi veya dikkat çekecek bir noktası yoktur.
Profil
Güç: 3
Çeviklik: 8
Kondisyon: 5
Potansiyel: 2
Varlık: 20
Zeka: 18

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 4
[Varlık] Empati: 1 (Favori)
[Varlık] Sosyalleşme: 6
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
-
Taijutsu
-
Genjutsu
Kokuangyou no Jutsu. A-Rank
Magen: Bunshin, B-Rank
Jubaku Satsu, B-Rank
Shibou no Jutsu, B-Rank
Rishuu, C-Rank
Jigoku no Ban'nin, B-Rank

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)
Katana (İyi Kalite)
User avatar
Jirou Ryu
Ishigakure
Ishigakure
Posts:292
Joined:September 1st, 2018, 8:08 pm
Künye:

Re: Turuncu Takım - Gün Sonu

Post by Jirou Ryu » September 22nd, 2020, 4:31 pm

Bu gözler insanların duygusunun nasıl bir çimen alevi gibi harlanıp saniyeler sonra söndüğünü çok kez gördü. Ani bir öfke patlaması ile verilmiş kararların beraberinde getirebileceği şiddet ve karamsarlık pekte yabancı olmadığım bir şeydi. İnsanlar böyleydi. Yapıları binlerce yıl geçse bile değişmeyecekti. Bir duygu kalplerinde filizlenecek ve kafalarındaki beyinlerine kadar ulaşacaktı. Bir çimen alevi gibi kolayca harlanacak ve bir o kadar da çabucak sönecekti. Bunu o an idrak edebilmek, tüm yaşanan şeylerden sonra idrak edebilme kadar kolay değildi. Nitekim bende bir çok kez, amansız bir öfkenin esareti ile hareket edip, kararlar vermiştim.

Geriye dönüp baktığımda ise o esaret altında verdiğim her karar, en az beraberinde getirdiği o sonuçlar kadar pişmanlık barındırıyordu. Eğer o anlara geri dönebilecek gücüm olsaydı, o kalbimdeki öfkeyi söküp atmak için kendi ellerimle kalbimi bile deşebilirdim, ama bu imkansızdı.

Bu yüzden hafif bir iç çekerek karşılık vermiştim bir saman aleviyle harekete geçme isteği duyan Chisa ve ona eşlik etmekten pekte uzak olmayan Ryoken'e. Dürüst olmak gerekirse onlar kadar öfkeli ve kindar değildim. Tek arzum kimseyi öldürmeden, İshigakure'nin şanını elimden geldiğince korumak ve yüceltmekti. Ama bu kadar... Chisa'nın öfkesi ile doğru orantıda ilerleyen sonraki tüm kararları benim açımdan doğru değildi. Aslında bu durum beni bir tutam şaşırtmıştı. Neticede bir çok can almış biri olarak, Chisa'ya nazaran çok daha kötü ve kirlenmiş bir insan sayılırdım. Yeri geldiğinde öfkeyle hareket edip, gereksiz hareketler yapmak doğamın bir parçasıydı, ama Chisa'nın en azından farklı olacağını ummuştum. Neticede o iyi biriydi. Kimseyi öldürmemek için aylarca idman yapıp, kendine özel bir teknik geliştirecek kadar takıntılıydı. Ama o bile, insan doğasından nasibini almış bir zavallıydı. Zira söz konusu öfke olduğunda, onun bile mantıklı düşünemediğini görebiliyordum. Öfkesi, o kararlarını kolayca ele geçirebiliyordu.

Bir diğer mevzuat ise Ryoken'di. Onun öfke ile harekete geçip, kolayca kolunu kaybedişine bizzat şahit olmuştum. Kaoru'ya anlık bir öfke ve kibirle saldırmış ve kolunu kaybetmişti. Ama şimdi bile, nedenini anlayamadığım bir şekilde Chisa'nın her dediğine eşlik ediyordu.

Ona, neden diye sormak isterdim, eğer buna değecek bir insan olduğunu düşünseydim, ama buna gerek yoktu. Tıpkı, bir hiçmiş gibi kaybettiği kolunun yerine koyduğu o şeye ilgi duymadığım gibi. Kanım akabilirdi, düşmanımın kılıcı tarafından ve gene kanım akabilirdi, bir dostun ya da bir İshigakure shinobisi'nin uğruna. Ryoken, bir isim olarak sadece düşmanım olmaya yakındı, ama onun ismini hiç edip, taşıdığı alın bandına baktığımda, İshichou haklıydı. O bir İshigakure shinobisiydi ve o alın bandını takana dek, onu tıpkı diğer herkes gibi korumalıydım.

Eğer o taşıdığı lanetli kol, kan arzusu ile kontrolden çıkıp, İshigakure adını kirletmeye karar verirse, onu durdurur ve gerekirse kendi kanımı sunardım.

Ryoken için asla, ama İshigakure için her zaman yapabileceğim bir fedakarlıktı.

Çünkü bu benim borcumdu.

Buna rağmen, Ryoken'in söylediklerine karşı bir şey demedim. Bunu bilmesine gerek yoktu. Onu ve bu ana kadar söylediği tüm her şeyi es geçerek göz ucuyla Chisa'ya döndüm; "Ben buraya tek bir şey için geldim. Jounin olmak umurumda değil. Son görevimde, ölmek üzere olan bir kaçak bana İshigakure'nin zayıf halka olarak görüldüğünü söyledi. Bunun aksini ispatlamak için buradayım." diyerek söze girdim, gecenin ıssızlığına yaraşır bir naiflikte. "Ve bunu yaparken, birlerini öldürmek istemediğim için seninle olduğumu belirttim. Ama ötesi, katıldığım şeyler değil. İshichou senin gibi düşünseydi, Shinobi birliğinin düzenlediği bu yarışmaya katılmamızı istemezdi. Bu yaptığın hareket, onlara karşı yapılmış bir hakaret olur ve bu tüm köyü ilgilendirir." İstemsizce keskinleşen bakışlarım, tehditvari bir aura ile Chisa'yı başta aşağı süzmeye başladı. "Böyle bir saygısızlık yapılmadan önce iki kere düşünülmelidir. Söz konusu köyümüzün itibarı Chisa-san. Öfkelisin, anlıyorum ama öfkenin mantığının ve kararlarının önüne geçmesine izin verme." Hafifçe yumuşayan bakışlarım, kısa bir an Ryoken'e döndükten sonra tekrardan Chisa'da buluştu.

"Biz, kimseyi öldürmeden İshigakure'yi yaraşanı yapıp yarışalım ve dış köylere ağzının payını verme işini İshichou-sama'ya bırakalım." Hafifçe bir nefes arası verip, bu konuyla ilgili söyleyeceklerimin bittiğini belirten sıkılmış bir bakış ile etrafıma göz attıktan sonra;

"Eğer bu konuda bana katılıyorsanız, bir şeyleri yakma işini unutup, yarın ne yapacağımıza karar verelim." diyerek konuyu değiştirme çabasına büründüm. "Zira siz farkında olmasanız bile, elinizde benim gibi bir silah var, rakip takımlar için sorun teşkil edebilecek. Ruhları bile duymadan diplerine kadar girebilirim." diyerek bu çabamı devam ettirdim ve ekipman çantamdan bir Kunai çıkartıp, takımların konumunu dizlerimin üstüne çömelerek kuma çizmeye başladım. Önce kendi konumuzu belli ettim hemen ardından ise tam karşımızda olan kaynak ormanı. Bu ormanın sağında yeşil takım ve hemen solunda mor takım yer alıyordu. Tam karşısında ise sarı takım ve hemen onun yanında mavi takım. "Yeteneğim sayesinde çok rahat bir şekilde yeşil takımın alanına sızabilirim gündüzleri. İlk gün bunu beklemeyeceklerdir. Konumlarını onlar beni fark etmeden öğrenebilir ve sonraki gün her şeylerini bilerek onlara saldırabiliriz." diyerek devam ettirdim konuşmamı kumdaki konumuzdan yeşil takımın bulunduğu yere doğru bir çizgi ilerletirken. Ardından durdum ve ikilinin tüm konuşmama karşı bir cevap vermeleri için ilk fırsatı onlara sundum.
Image
I'm Kita Usagi's bitch.
Künye
İsim: Jirou Ryu
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 235.000 Ryo
Prestij: 2 PP
Ün: 29
Kullanılabilir GP: 0 GP
Motivasyon
Tek adam olmak: Tüm dünyayı tek bir çatı altında toplama hedefi onun motivasyonudur. Bu sayede dünyadaki tüm gereksiz savaşları sonlandıracağına inanmaktadır ve gerekirse bunun için bir savaş daha çıkartmaya hazırdır.
Komplikasyon
Kanayan yara: Ailesinin ölüp ölmediğini bilmemek onun kalbine saplanmış bir hançer gibidir. Sürekli kanamasına, sürekli acımasına sebep olmaktadır. Her zaman aklının ucunda bu soruyla yaşamasına sebep olmaktadır ve kim bilir belki bu soru onun sonu olacaktır.


Özellikler
Yeni Avcılar Karakter Bingo Kitabı’nda bulunan bir kaçağı başarılı bir şekilde avlamış olduğu için shinobiler içerisinde daha tanınır hale gelmiştir. Bu tanınmanın getirisi olarak da, diğer shinobilerle girdikleri etkileşimlerde, daha saygı duyulur ve sözleri daha dinlenir olmaktadır. Karakterin durum içerisinde mantıklı hareketleri –mevcut stat ve becerileri de dikkate alınarak- diğer shinobiler tarafından fazla sorgulanmaz.

Bu özellik GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.

Üç Kişinin Sırrı Ishichou ile karakter arasında geçen konuşmalar sırasında karaktere verilen gizli görev nedeniyle, Ishichou’nun karaktere duyduğu güven artmıştır. Bu sayede karakter Ishichou’ya daha ulaşabilir olduğu gibi, karakterin bilgi erişimi, görüş alışverişi veya benzeri konularda Ishichou tarafından daha iyi bir yönlendirilmesi muhtemeldir. Bununla birlikte, Ishichou’nun artan güveni karakterler üzerinde başarı konusunda daha büyük baskı oluşturmaktadır. Karakter hatalı karar almaktan ve hatalı adımlar atmaktan çekinmektedir. Bu nedenle karakter, doğrudan bir aksiyon alırken daha öncekilere nazaran daha düşünceli bir şekilde hareket etmektedir.

Bu özellik karakterin diğer shinobi ve kişilerle etkileşimine herhangi bir etkide bulunmaz. Bununla birlikte tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.



Profil
Güç: 10
Çeviklik: 11
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 10
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
*[Kondisyon] Form: 10
*[Potansiyel] Ninshuu: 5
[Varlık] Aldatma: 1
*[Varlık] Empati: 3
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin, D-rank
Otonaku Ashi Jutsu, D-rank
Girigiri, D-Rank
Kizetsu no Jutsu, C-Rank
Choune no Jutsu, C-rank
Jintei, C-Rank
Raiton no Yoroi, A-rank
Raiyata, A-rank


Taijutsu
Musatsu Stili, B-Rank

Genjutsu
Kokuangyou no Jutsu, A-rank
Shibou no Jutsu, B-rank

Özel mod
Kage no Senshi

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-Kaderin cilvesi sonucu elde edilen Wakizashi (Sırtında bulundurur)
-Özel Üretim Tantou (Belinde, ulaşımı oldukça kolay bir yerde bulundurur)
-Ryu'nun ekstra shinobi ekipmanlarını koymak için kullandığı özel üretim ekipman çantası (Sağ bacağında ulaşımı kolay bir yerde asılıdır.)
User avatar
Kotegawa Chisa
Ishigakure
Ishigakure
Posts:427
Joined:August 31st, 2018, 1:59 am
Künye:

Re: Turuncu Takım - Gün Sonu

Post by Kotegawa Chisa » September 22nd, 2020, 5:26 pm

Hehehehe~~ Ne kadar da kötü bir kız oldum ben böyle. Sadece romanlardaki kötü karakterlerin aklına gelebilecek kadar kötücül bir plan yaptım ve arkadaşlarıma bu planı sundum. Açıkçası şu anda kendimi tam olarak bir romanın ana kötü karakteri gibi hissediyorum! Dostlarıma piyon muamelesi yapacak, düşmanlarıma ise soğuk bakışlar atacağı--... Ne yazık ki bunların hiçbirini yapabileceğimi sanmıyorum. Oyunculuk yeteneklerim berbat ötesi olduğundan ötürü bunu yapamayacağım. Ayrıca dostlarıma nasıl piyon muamelesi yapabilirim ki? Piyonlar feda edilebilir taşlardır fakat ben arkadaşlarımı kesinlikle feda edemem.

Ryoken-san elini, elimin üzerine koyduğunda suratımdaki kötücül ifade yavaşça kayboldu ve hissettiğim mutluluğu tam anlamıyla yansıtan bir ifade ortaya çıktı. Bakışlarımı heyecanlı bir şekilde Ryu-san'a çevirdikten sonra parıldayan gözlerle ağzından çıkacak sözcükleri beklemeye başladım.

Ryu-san'ın sözcüklerini sonuna kadar dinledim fakat pekte memnun olduğumu söyleyemem. Bunun sebebi ise söylediği şeylerin, her ne kadar kabul etmek istemesem de, doğru olmasıydı. Bu planı yaparken aklım kesinlikle öfke tarafından ele geçirilmişti fakat bunda bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. İçinde bulunduğum duruma öfkeli olmam yanlış mı? Bizi buraya gönderen Ishichou-sama ve Ishigakure'nin önde gelen insanlarına öfkeli olmam yanlış mı? Kesinlikle hayır.

Elimi yavaşça parşömenin üzerinden çekerken dudaklarımı büzdüm ve Ryu-san'a arkamı dönerek konuşmaya başladım. "Oyunbozanın tekisin Ryu-san." Birkaç saniye bu şekilde bekledikten sonra derin bir nefes vererek trip atmanın bir işe yaramayacağını fark ettim ve diğerlerine dönerek konuşmaya devam ettim. "Ryu-san sadece sınavı tasvip etmiyor fakat ben bizi bile bile gönderenleri de tasvip etmiyorum. Sanırım ayrıldığımız nokta burası." Sanki birkaç saniye öncesine kadar trip atmıyormuşum gibi suratımda bir gülümseme belirdi. Sanırım harika olduğunu düşündüğüm planın verdiği heyecanla birlikte böyle ani bir duygu değişimi yaşadım. "Ryu-san'ın söyledikleri mantıklı. Gerçekten de söylediğin gibi yaparsak yeşil takım üzerinde çok ciddi bir üstünlük elde etmiş oluruz." Kısa bir süre sessiz kaldıktan sonra hiç olmadığı kadar ciddi bir surat ifadesiyle Ryu-san'a baktım ve devam ettim. "Lakin Ryu-san, atladığın bir nokta var. Bizim amacımız mümkün olabildiğince hızlı bir şekilde diğer takımların oyuncularının diskalifiye olmasını sağlamak. İçinde bulunduğumuz alanda herkes bizim gibi iyi niyetli düşünerek hareket etmiyor. Gözcülükle harcadığımız bir gün içerisinde Usagi-san, Butsuo-san, Teijo-san, Ringo-san veya diğer köylerden tanımadığımız shinobiler hayatlarını kaybedebilir. İnsanlar bu sınavın 'ölümcül' olduğunun farkında olarak hareket edeceklerdir."

Her ne kadar kendi köyümden insanların böyle bir şey yapacağına ihmal bile vermesem dahi diğer köylerdeki insanların nasıl bireyler olduğunu bilmiyoruz. Aralarında sadece bir kişi bile kötü niyetliyse dostlarımıza zarar verebilirler. Ne pahasına olursa olsun bunun önüne geçmeliyiz.

"Benim önerim iki gün boyunca alanların ortasında bulunan kaynak merkezine gitmemiz. Özellikle yarın, yani ilk günde, insanlar merkeze giderek çeşitli tuzaklara ve gıdalara erişim sağlamak isteyecektir. Diğer takımlar sınavı kazanmaya öncelik verdiği için mutlaka bir kişiyi geride bırakacaklardır. Bizim parşömeni korumak gibi bir amacımız bulunmadığından ötürü bu konuda herhangi bir sıkıntı çekmeyeceğiz. Nede olsa 7. günün sonunda 5 parşömeni de ele geçirmeyi amaçlıyoruz." Amacımızın ne olduğunu bir kez daha takım arkadaşlarıma hatırlattıktan sonra konuşmama kısa bir ara verdim. "İlk gün 4 ila 10 arasında insanı diskalifiye etme şansımız bulunuyor. Elbette ilk günden merkeze gitmemeyi tercih eden takımlar da olacaktır fakat minimum dört kişinin orada olacağını düşünüyorum." Planın genel hatlarından bahsetmeyi bitirdikten sonra detaylarını açıklamaya başladım. "Ryu-san'ın yeteneğini kullanarak Ryoken-san'ın gölgesine girmesini ve bizimle beraber hareket etmesini istiyorum. Bu sayede hem Ryoken-san'ın yakın dövüşteki eksikliğini kapatmış, hem de ona saldırmaya çalışan düşmanlarımıza süpriz bir saldırı gerçekleştirebilmiş oluruz." Bunu ikilinin onaylayacağından ötürü kısa bir ara vererek tepkilerini izledim. "İlk hedefimizin bizimle Yeşil Takım arasında bulunan çadır olması gerektiğini düşünüyorum. Hem bize en yakın olanı o, hem de tanıdığımız arkadaşlarımızı bu sınavdan olabildiğince erken bir şekilde uzaklaştırma şansını yakalayabiliriz. Sonrasında kalan zamanımıza göre merkezdeki çadıra ve mor takım ile aramızda bulunan çadıra gidebiliriz." Ellerimi önümde buluşturduktan sonra aklımdan basit birkaç matematik hesabı yaptım. "Eğer ilk gün dört veya üzeri kişiyi elemeyi başarırsak yedinci güne kalmadan galibiyetimizi meşrulaştırmış oluruz."

Konuşmamı bitirdikten sonra ciddi ifademi bozarak suratıma kocaman bir gülümseme yerleştirdim. Ryoken-san'a döndükten sonra "Kan mevzusuna gelince issssstediğin kadar kanımı kullanabilirsin Ryoken-san. Ne de olsa bende bolca var."
Image
Künye
İsim: Kotegawa Chisa
Yaş: 16
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 140.000
Prestij: 0
Kullanılabilir GP: 0
Ün: 40

Motivasyon
Korumak!
Chisa hangi durumda olursa olsun zayıflara yardım eder. İlk başlarda insanlar tarafından kabul görmek için yapmasına rağmen zamanla düşünceleri değişmiş ve onları gerçekten isteyerek korumaya başlamıştır.


Komplikasyon
Kardeş - Kotegawa Ooki
Kardeşi onun hayatındaki en önemli şeydir. Onun gözünde kardeşi ulaşılamaz bir noktada bulunan kişidir. Yine de zarar görmesinden aşırı derecede korktuğundan dolayı var gücüyle ona destek çıkmak istemektedir. Bunu o kadar kafaya takmıştır ki bazen basit şeylerde bile onun yerine yapmak istemektedir.



Özellikler
Momoiro no Chibi - Kısaca Momo -
Chisa, Asakura'da tüccara karşılık beklemeden gerçekleştirdiği yardımlar sonucunda, Asakura çevresinde bu ünvanla bilinmektedir. Özellikle kervanlar ve tüccarlar tarafından fazlasıyla tanınan Chisa, mağdur durumdaki bir tüccarın sorunlarının halledilmesine ön ayak olduğu için fazlasıyla seviliyor.


Profil
Güç: 5
Çeviklik: 9
Kondisyon: 4
Potansiyel: 3
Varlık: 8
Zeka: 5

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 4
[Varlık] Sosyalleşme: 4 - Favori
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
D - Rank: Shunshin
B - Rank: Zukokku

Taijutsu
A - Rank: Iaido | Stil
B - Rank: Iaigiri
D-Rank: Hızlı Adımlar


Genjutsu
D-Rank: Görünmez Kılıç
D - Rank: Rakumei no Jutsu
C - Rank: Kanryousou
B - Rank: Mugen Onsa
A - Rank: Kokuangyou no Jutsu


Sensör
C - Rank: Meishou-dou

Modlar
Barış

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Katanacığım(Normal Seviye)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: Turuncu Takım - Gün Sonu

Post by GM - Naruto » September 24th, 2020, 12:37 am

Hamleler başlığı açılmış, sınav tam manasıyla başlamıştır. Her oyuncunun hamlelerini girmesi için 24.09.2020, saat 21.00'a kadar zamanı vardır. Her oyuncu, kendi hamlesini kendisi yazmalıdır. Rp şeklinde yazılmayıp, ayrıntılı ve açıklayıcı bir şekilde ifade edilmelidir.

Günsonu başlığı, tur sonunda açılıp yeniden rp yazılabilir hale gelecektir.

Bununla birlikte, takımdaki karakterlerin sınavda kullanılmak üzere yanlarında bulunan ekipmanları şu şekildedir;


Off Topic
Jirou Ryu

- Kaderin cilvesi sonucu elde edilen Wakizashi (Sırtında bulundurur)
- Özel Üretim Tantou (Belinde, ulaşımı oldukça kolay bir yerde bulundurur)
- Temel Shinobi Ekipman Çantası:
  • 3 Kunai (Normal Kalite)
  • 5 Shuriken (Normal Kalite)
  • 5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
  • 1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
  • 2 Sis bombası (Normal Kalite)


Kotegawa Chisa

- Katana (Normal Kalite)
- Temel Shinobi Ekipman Çantası:
  • 3 Kunai (Normal Kalite)
  • 5 Shuriken (Normal Kalite)
  • 5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
  • 1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
  • 2 Sis bombası (Normal Kalite)


Jin Ryoken


- Katana (İyi Kalite)
- Temel Shinobi Ekipman Çantası:
  • 3 Kunai (Normal Kalite)
  • 5 Shuriken (Normal Kalite)
  • 5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
  • 1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
  • 2 Sis bombası (Normal Kalite)
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Turuncu Takım Özel Alanı”