[2. Gün - Gündüz Safhası | Jin Ryoken - Kotegawa Chisa] Malikane

[GM - Naruto]

Ryoken, chakra akışını kesmeyi denemeye fırsat bulamadan üzerindeki karanlık hissin kaybolduğunu hissediyor. Hemen sonra ise, Chisa'ya doğru bağırıyor. Cümlesini tek bir kez kurması yeterli oluyor.

Chisa, ileri doğru ilerlemeye hazırlanırken solundaki Ryoken'in sesini işitiyor ve sağ ileriye doğru hareketleniyor. Toz bulutunun içinden çıkmak üzere bir adım atarken tekniğin kesildiğini farkediyor. O anda iyi sayılabilecek farkındalığı ile ağaçlığa doğru koşan ve omzunda Rena'yı taşıyan bir diğer Koshiro'yu görüyor. Hiç beklemeden planladığı şekilde sahte jutsu ismini haykırıyor. Tekniği sonlandırdığı gibi Ryoken'e doğru bakan Koshiro'nun bir anlığına istemsizce kendisine doğru döndüğünü görüyor. Ağaçlığa koşmakta olan Koshiro ise hareketini durdurmadan omzunun üzerinden Chisa'ya bakıyor tekniğin nereye hedeflendiğini görmek için.

Tekniğini aktifleştirmek için daha fazla zamanı kalmayan Chisa bir tercih yapmak zorunda. Kendisine bakmakta olan iki Koshiro ve bir saniyeden az zamanı var.

Off Topic

Bu tur yalnızca Chisa yazacak. Bunun sebebi Ryoken'in hala tekniğin etkisi altında olması veya yavaş kalması değil, Chisa'nın ani bir karar vermesi gerekliliği.

[Kotegawa Chisa]

Geleceği değiştirme şansına sahip olduğum anlardan birisinin ortasındayım. İnsanın hayatında böyle durumlarla pek karşılaşmadığı söylenir fakat ben öyle olduğunu düşünmüyorum. Aslında yaptığımız her hareket, ağzımızdan çıkan her kelime geleceği bir şekilde değiştirmeyi başarıyor. Peki bu değişikliklerin hepsi önemli mi? Kesinlikle hayır.

Stilimin öğretileri gereği koruyabildiğim sakinlik, böyle baskı dolu anlarda düzgün düşünebilmemi ve doğru karar verebilmemi sağlıyor. Neşeli bir kişiliğim olmasına rağmen, duygularımda anlık değişiklikler yaşanmasına rağmen böyle durumlarda sakin kalabiliyorum. Bunların hepsini yaptığım sayısız antrenmana ve öğretmenlerime borçluyum. Onlar sayesinde bugün, burada doğru kararı verebileceğimi biliyorum.

Komplo teorilerini aşırı derecede seven bir insan olarak içinde bulunduğumuz durum hakkında iki yorum yapabilirim. Birincisi; Koshiro-san'ın Bunshin benzeri bir teknik kullanıyor olabileceği, ki bunu herkesin tahmin edebileceğini düşünüyorum. İkincisi ise daha çok bir 'komplo teorisi' gibi fakat mantıksız olduğunu da düşünmüyorum.

Karşımda dikilen Koshiro-san veya ormanlık alana doğru kaçan Koshiro-san aslında Koshiro-san olmayabilir. Sonuçta takımlar üç kişiden oluşuyor ve dikkat dağıtmak için 'Henge' ile birbirlerinin kılığına girmiş olabilirler. Peki bundan ne elde edicekler? Yani amaçsız bir şekilde bunu yapacak halleri yok ya. Benim tezim şu, bence üçüncü kişinin üste olduğunu belli etmek istemiyorlar. Gelen kişileri iki kişi sanmamızı ve ona göre hareket etmemizi istiyorlar ki uygun anı yakaladıklarında bize süpriz bir saldırı yapabilsinler.

Bakışlarımı hızlıca ormanlık alana doğru hareketlenen Koshiro-san'a doğru çevirdim ve tekniği aktifleştirdim. Bunu neden yaptım? Neden yanı başımda bulunan adama tekniğimi kullanmadım? Aslında cevabı oldukça basit, ormanlık alana doğru hareketlenen Koshiro-san'ın sırtında Rena-chan var. Jutsumu hedeflediğim kişi gerçek olmayan Koshiro-san olsa dahi Rena-chan'ı elde etmeyi başarabiliriz. Yanımdaki kişi düşündüğüm gibi 'Henge' ile kılık değiştirmiş üçüncü shinobi olsa dahi Ryoken-san bir şekilde onun icabına bakacaktır.

Tekniği aktifleştirdikten sonra ormanlık alandaki Koshiro-san'a doğru koşmayı planlıyorum. Koşuşum esnasında ise ekipman çantamdan bir kunai çıkartmayı ve Ryoken-san'ın yanında bulunan Koshiro-san'a fırlatmayı planlıyorum. Tabii ikinci kısmı, ormanlık alandaki Koshiro-san'ı yakalayabileceğimden eminsem yapacağım.

[GM - Naruto]

Chisa, hedefini seçiyor ve ormana doğru koşmakta olan Koshiro'ya uyguluyor tekniğini. Tekniğinin çalıştığına emin olduğu an, koşuyor olan Koshiro'nun bir adımının teklediğini farkediyor. Yine de koşmayı sürdürüyor Koshiro, ancak hızı belli bir oranda azalmış gibi.

Chisa, anlık kararından sonra koşmak üzere ilk adımını atıyor. Bu esnada solundaki Koshiro hareketleniyor. Chisa ikinci adımını atmışken aniden bir sis bombası patlıyor ve Chisa sis bulutunun içinde kalıyor. Ryoken, Koshiro'nun elindeki sis bombasını Chisa'ya doğru fırlattığını net bir şekilde görebiliyor. Kendisi ve bombayı atan Koshiro sisin hemen dışındalar.

Aniden patlayan sis bombası Chisa'nın kunai atma hamlesini şimdilik ertelemesine sebep oluyor. Ancak eli ekipman çantasına çoktan gitmiş durumda ve kunai alınmaya hazır.

Sis bombasını atmış olan Koshiro ve Ryoken arasında 2 metre kadar bir mesafe var. Koshiro sis bombasını attığı için vücudu tam manasıyla Ryoken'e dönük değil. Sağ omzu Ryoken'e bakmakta. Kendisi ise büyükçe tahta kutunun hemen önünde duruyor. Malikane karşıda kalacak şekilde bakıldığında Ryoken solda, Koshiro ise kapı hizasında kalıyor. Chisa, Koshiro'dan 4-5 metre kadar uzakta ve yine karşıdan bakan biri için hafif sağda kalıyor Koshiro'ya göre.

[Kotegawa Chisa]

Koshiro-san'ın yaptığı anlık duraksama tekniğin etkisi altına girdiğinin en büyük kanıtı olarak karşımda duruyor. O halde beklemenin ne lüzumu var? Bunları düşünürken ormanlık alana doğru ilk adımımı attım. Kısa bir sürede yakalayabileceğimi düşünüyordum fakat ikinci adımımı atmamla birlikte beklenmedik bir olay gerçekleşti. Aniden patlayan bir sis bombasıyla birlikte görüşüm tamamen ortadan kayboldu fakat paniklemedim. Sonuçta iki düşmanımın da nerede olduğundan haberdarım ve Ryoken-san savaşabilecek gibi gözüküyor.

Ekipman çantasından çıkardığım kunaiyi hızlıca solumda bulunan Koshiro-san'a doğru fırlattım. Daha doğrusu az önce bulunduğu konuma doğru fırlattım. Aslında bu sis bombası bana dezavantajdan ziyade avantaj sağladı. Her halükarda kunaimi fırlatmayı planlıyordum, şimdi 2 numaralı Koshiro-san'ın görüşü olmadığı için kendini savunamayacaktır.

Kunaiyi fırlattıktan sonra koşuşuma devam ederek sis bombasının içerisinden çıkacak ve biraz önce tekniğimin etkisi altına aldığım Koshiro-san'ın peşinden gideceğim. Eğer benden çok uzaklaşmışsa Shunshin kullanacak, hala yakalayabileceğim bir mesafede ise de normal bir şekilde koşarak peşine takılacağım.

[Jin Ryoken]

Hissettiğim o karanlık hislerin hala ne olduğu hakkında bir fikrim yok. Ancak bunun bir süre sonra geçmesi sadece karşıma inen sarışın çocukla alakası olmalı. Karşımdaki sarışın kopya çocuk, Chisa'ya sis bombası attığında harekete geçmem gerektiğini anlamıştım. Sisin dışında kalmam ve bu kopya çocuğun Chisa-chan'a sıkıntı çıkarması hiç iyi değildi. Üstelik hedeflediğim o avın elimden kaçması hoşuma gitmiyordu. Harekete geçmem ve sarışın kuçu kuçuyla tekrardan karşı karşıya gelmem gerekiyordu. İki metrelik mesafe içerisinde katanamı hızla çekeceğim ve kopya çocuğun üzerine doğru zıplayarak katanamı boynundan sokmaya çalışacağım. Eğer soktuktan sonra kopya çocuk kaybolursa gerçek çocuğun peşinden koşturacağım. Kopya çocuk kaybolmaz ise, kılıcı çıkartıp savunmaya geçeceğim.

[GM - Naruto]

Chisa, Koshiro'yu hatırladığı son noktaya halihazırda bekletiyor olduğu kunaiyi fırlatıyor ve sisin dışına çıkmak üzere koşmaya başlıyor.

Ryoken, sıçradığı gibi katanasını yukarıdan aşağıya saplamak üzere savuruyor Koshiro'ya. Bu esnada rakibinin sisten fırlayan kunaiyi yana doğru bir adım alarak savuşturduğunu farkediyor. Chisa rakibini tam olarak göremediği için Koshiro'nun kolay kurtulabileceği bir kunai fırlatmış gibi görünmekte. Koshiro hafif yana doğru dönük olmasına rağmen seri bir adımlama daha yapıyor ve katananın hedef alanından çıkıyor. Ryoken, Koshiro'nun hem kunaiden hem de kendi ilk hamlesinden kaçması sonucunda bir açıklık farkediyor ve hızlı davranarak ikinci bir hamle çıkarıyor. Oldukça basit bir yandan savurma yapıyor katanasıyla.

Koshiro, bu kez yeterince hızlı davranamıyor. Ryoken'in savurduğu kılıç geriye doğru sıçramaya başlayan Koshiro'nun karnını hafifçe kesmeye başlarken, bir sis bulutu ve 'pop' sesiyle yokoluyor Koshiro.

Hem sisten çıkmış olan Chisa, hem Ryoken az önce Koshiro'nun koşmakta olduğu ağaçlıklara doğru yöneliyorlar. Ancak Koshiro çoktan ağaçlıkların arasına girip görüş açısından çıkmış durumda. Bu sebeple Chisa shunshin uygulamıyor. İkili, yaklaşık aynı zamanlarda ağaçlığa doğru koşmaya başlıyorlar.

[Kotegawa Chisa]

'Aşıkların Savaşı' adını verdiğim ufak mücadelemizin ilk raundu beraberlikle bitmiş gibi gözüküyor. Açıkçası Ryoken-san ve Rena-chan'ın arasındaki dövüşün böyle bitmesinden pekte memnun değilim. Burada güzel bir şekilde kavga etmeli ve içindeki duyguları yumruklarıyla birbirlerine yansıtmalıydılar. Yumrukları çarpıştığı anda birbirlerinin gerçek duygularını anlayabilir ve güzel bir ilişkiye başlayabilirlerdi.

Koshiro-san ise benden hoşlanıyor gibi gözüküyor ama onun duygularına karşılık verebileceğimi düşünmüyorum. Sorun kesinlikle onda değil, bende. Yani sonuçta ben biraz garip bir insanım ve pembeyim. Elbette shinobiler bu tarz durumlara karşı daha hoşgörülü fakat ailesi bu durumdan hoşnut olmayacaktır. Hem birbirimizden çok uzakta görev yapan iki insan olacağız, yani olmaz.

Aklımda bu düşüncelerle birlikte Shunshin kullanarak, az önce Koshiro-san'ı gördüğüm alana doğru harekete geçtim. Ormanlık alanda onları bulmak zor olacaktır fakat bir şekilde başarabileceğimi biliyorum. Başaramasam da ne kaybedeceğim ki zaten? Onlar olmadan bu koca malikanede parşömeni bulamayız zaten. Bir şekilde parşömenin yerini bize söylemelerini sağlamalıyız.

Rena-chan'ın kendine gelmiş olabilme ihtimalini de aklımda bulundurmam gerekiyor. Ryoken-san nasıl bir Genjutsu uyguladı bilmiyorum ama büyük ihtimalle Rena-chan ile karşılaştığımda etkisi bitmiş olacaktır, dikkatli olmalıyım.

[Jin Ryoken]

Sarı çocuğa katanayı saplamak için ileri atıldığımda, bu çakma çocuk sisten çıkan kunaiyi bir adım yana atarak savuşturmuştu. Ya kolay bir atıştı, ya da yetenekleri gerçekten iyiydi. Bu konudan çok emin olamadım. Katananın hedef alanından da seri bir adımlama ile çıkınca, yeteneklerinin iyi olduğuna kanaat getirdim. Kolay lokma olmayacaktı, zaten kolay lokma olsaydı sanırım bu sınavda bulunmazdı. Ancak hem kunaiden kaçışı, hemde katanadan kaçışı benim görebileceğim bir açıklık oluşturmuş, basit bir savuruşla bir anda çakma Koshiro'nun patlamasına sebep olmuştum.

Hızla ağaçlıklara doğru yöneldiğimde, gözle görebileceğim alandan çıkmış olsalar dahi onları bulabileceğime inanıyordum. Chisa-chan'la beraber ağaçlıklara doğru yöneleceğim, ancak umarım ağaçlıklar bizim için bir dezavantaj olmaz. Bu ikisinin yetenekli olduğu hala aklımda bulunan bir detay, bu yüzden bende oldukça dikkatli bir şekilde dalmalıyım ağaçlıklara. Etrafımı her zaman gözlemeliyim.

[GM - Naruto]

Chisa Shunshin ile aniden ağaçlık alanın başlangıcına doğru hareketleniyor. Ryoken de oraya doğru koşturmaya başlıyor. Chisa, Shunshin'i bitirdiği gibi sol tarafında, ağaçlık alanın binaya doğru olan kısmında bir hareket algılıyor ancak bu hareket hemen yok oluyor. Bir kaç saniye sonra Ryoken yanına geliyor.

Bu ağaçlık alan ufak. Sol tarafınızda malikanenin duvarını görüyorsunuz, ağaçlık alanın içerisine girdikten bir 3-4 metre sonra yıkılmışa benziyor. Bu duvarın arkasında da malikanenin sağ kanadını seçebiliyorsunuz sık ağaçların arasından. Ancak bu sağ kanat tamamen sağlam değil, sadece çeyreklik bir kısmı düzgün. Geri kalan kısmı solunuzdan akıp giden ağaçlık alanın içerisinde kalmış bir şekilde ve yıkılmış gibi görünüyor.

Ryoken, sağ kanadın yıkıntılarının arasında mutlaka malikaneye alternatif bir girişin olduğunu akıl edebiliyor, ancak bunu gözle görüp emin olabilmiş değilsiniz. Ağaçların ve yıkıntıların arasında kalmış olmalı varsa bile böyle bir giriş.

Sağ tarafınızda, bu ağaçlık alan 10 küsur metre sonra kendini direkt olarak yamaca bırakıyor. Gökyüzünü ağaçların arasından seçebiliyorsunuz. Alan sık ağaçlarla kaplı.

[Kotegawa Chisa]

Ağzımın yarısını hissetmediğim için %99 bugün yazmam ama %1 ihtimalle yazarım. Olmadı yarın bu saatlere kadar yollamış olurum.