[2. Gün - Gündüz Safhası | Jin Ryoken - Kotegawa Chisa] Malikane
- Kotegawa Chisa
- Ishigakure
- Posts:427
- Joined:August 31st, 2018, 1:59 am
Bugün de yazmayabilirim. Kusra bakmayın.
- Jin Ryoken
- Ishigakure
- Posts:393
- Joined:August 31st, 2018, 5:11 am
Re: [2. Gün - Gündüz Safhası | Jin Ryoken - Kotegawa Chisa] Malikane
Birkaç saniye içerisinde Chisa'nın yanına gelmeyi başardım, ancak hala dikkatli olmayı düşünüyordum. Sol tarafımızda duran malikanenin duvarı 3 4 metre sonrasında yıkılmış gibi duruyordu. Malikanenin sağ kanadını ağaçlıklar ardından görebiliyorduk. Bu yıkılmış sağ kanadın arasında malikaneye giriş için alternatif bir yol olabilirdi. Belki de giriş değil, çıkış için ayarlanmıştı ancak bizim için giriş olabilirdi. Emin değilim, ancak bir giriş olabileceği ihtimalini değerlendirmem gerekiyor.
"Chisa-chan, onları bırak. Benimle gel." dedikten sonra malikanenin sağ kanadına doğru ilerlemeye başladım. "Buralarda malikaneye girebileceğimiz alternatif bir yer olabilir. Bakınalım." dedim. Sonrasında alternatif bir giriş için aramaya başladım. Girişi bulursam, içeriye girmeden önce iyice bakacağım. Eğer huylanacağım bir şey yok ise içeri gireceğim zaman, "Önden ben gireyim." diyecek ve gireceğim.
"Chisa-chan, onları bırak. Benimle gel." dedikten sonra malikanenin sağ kanadına doğru ilerlemeye başladım. "Buralarda malikaneye girebileceğimiz alternatif bir yer olabilir. Bakınalım." dedim. Sonrasında alternatif bir giriş için aramaya başladım. Girişi bulursam, içeriye girmeden önce iyice bakacağım. Eğer huylanacağım bir şey yok ise içeri gireceğim zaman, "Önden ben gireyim." diyecek ve gireceğim.
İŞİNİN EN BÜYÜK TERÖRİSTİ !!!
- Kotegawa Chisa
- Ishigakure
- Posts:427
- Joined:August 31st, 2018, 1:59 am
Re: [2. Gün - Gündüz Safhası | Jin Ryoken - Kotegawa Chisa] Malikane
Koshiro-san ve Rena-chan'ın binaya girdiğini düşündüğümden ötürü jutsumu aktif tutmak için harcadığım chakrayı kestim. Onları takip edebilirdim fakat malikanenin içerisinde ikisiyle aynı anda dövüşmenin oldukça zor olacağını düşündüğümden ötürü bunu yapmadım. Onun yerine Ryoken-san'ın gelmesini bekledim, bunun doğru bir karar olduğunu düşünüyorum.
Ryoken-san geldikten sonra çevremi incelemek için daha iyi bir fırsat yakaladım. Oldukça ufak sayılabilecek bir ağaçlık alanın içerisindeydik, hemen sol tarafımızda ise malikane ve yıkık duvarı vardı. Sık ağaçlarla kaplı olduğundan ötürü temiz bir görüşümüz yoktu ama görecek pek bir şey de yok gibiydi.
Çevreyi gözlemlemeye devam ederken Ryoken-san bana dönerek onu takip etmemi söyledi. İçinde bulunduğumuz bölgeden malikaneye girmek için alternatif bir yol olduğunu söylediğinde bunu mantıklı bularak onu takip etmeye başladım. Mantıklı bulmamın sebebi ise Koshiro-san ve Rena-chan'ın bir anda ortadan kaybolmasıydı. Görüşümü kaybettikten sonra malikaneye girmiş olabileceklerini düşünmüştüm fakat nereden veya nasıl girdiklerine dair bir fikrim yoktu. Ryoken-san, ağaçlık alanda bir giriş olabileceğini söylediğinde aklımdaki düşünceler yapboz parçaları gibi bir araya gelmeye başladı.
Sanırım şimdilik yapmam gereken tek şey Ryoken-san'a güvenmek ve onu takip etmek.
Ryoken-san geldikten sonra çevremi incelemek için daha iyi bir fırsat yakaladım. Oldukça ufak sayılabilecek bir ağaçlık alanın içerisindeydik, hemen sol tarafımızda ise malikane ve yıkık duvarı vardı. Sık ağaçlarla kaplı olduğundan ötürü temiz bir görüşümüz yoktu ama görecek pek bir şey de yok gibiydi.
Çevreyi gözlemlemeye devam ederken Ryoken-san bana dönerek onu takip etmemi söyledi. İçinde bulunduğumuz bölgeden malikaneye girmek için alternatif bir yol olduğunu söylediğinde bunu mantıklı bularak onu takip etmeye başladım. Mantıklı bulmamın sebebi ise Koshiro-san ve Rena-chan'ın bir anda ortadan kaybolmasıydı. Görüşümü kaybettikten sonra malikaneye girmiş olabileceklerini düşünmüştüm fakat nereden veya nasıl girdiklerine dair bir fikrim yoktu. Ryoken-san, ağaçlık alanda bir giriş olabileceğini söylediğinde aklımdaki düşünceler yapboz parçaları gibi bir araya gelmeye başladı.
Sanırım şimdilik yapmam gereken tek şey Ryoken-san'a güvenmek ve onu takip etmek.
- GM - Naruto
- Game Master
- Posts:2605
- Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [2. Gün - Gündüz Safhası | Jin Ryoken - Kotegawa Chisa] Malikane
Chisa tekniğinin aktif kalmasını sağlayan chakrasını kesiyor. Tam bu esnada, hafif bir ses duyuyor sol tarafından. Bir kapı tıkırtısına benzetiyor bu sesi. Ancak kapanma sesi mi, açılma sesi mi pek emin değil. Sesin geldiği yöne baktığında ağaçlıkların arasında büyükçe moloz ve tahta parçaları görüyor. Bu yığıntının arkasında binanın silüetini seçebiliyor. Bu yığıntılar ağaçların arasından ileriye, binaya doğru ilerlemekte. Ryoken hiç bir şey duymuş değil.
Ryoken, Chisa'ya dönüp konuştuktan sonra sol taraflarında kalan yığıntıya doğru ilerlemeye başlıyor. Chisa, Ryoken'in az önce ses duyduğu yere ilerlediğini farkediyor. Önce yıkık duvarı geçiyor ikili, bununla birlikte çevrelerindeki moloz parçaları büyümeye ve sayıları artmaya başlıyor. Hala ağaçlık alanın içerisindeler ancak binanın sınırlarının içine girmiş olduklarını da farkediyorlar. Böylesi bir ağaçlık alanın binayla iç içe girmiş olması için binanın kaç sene önce yıkılmış olması gerektiğini düşünüyorlar ister istemez kafalarında. Bir 30 saniye kadar ilerledikten sonra sol ön çaprazlarında bir koridor farkediyorlar. Bu koridor, binanın içerisine ilerliyor gibi gözükmekte.
Bir yığın moloz ve eskiden ev eşyası gibi duran ancak çürümüş tahta yığınlarının arasından ilerliyor ikili. Bu söz konusu yığıntıların hepsi ağaçların arasında doğanın birer parçası haline gelmiş gibi görünmekteler. Bir kısmının üzeri yosunlanmış, bir kısmı toprak rengine bürünmüş. Şuan bulundukları noktanın muhtemelen eskiden malikanenin bir parçası, ve hatta odası olduğunu ancak uzunca bir süre önce bir sebepten yıkılmış olduğunu farkediyorlar.
Yıkıntıların ve ağaçların arasından ilerledikten sonra, çürümüş ve rengi tamamen atmış, yer yer içinden yabani ot parçaları çıkabilecek boşluklar oluşmuş eski, kırmızımsı bir halı görüyorlar. Az önce görmüş oldukları koridorla aynı doğrultuda ilerliyor bu halı. Dikkat ettikleri zaman halının ilerleyerek koridora girdiğini görebiliyorlar. Muhtemelen bu halı binanın bulundukları kısmı tamamen yıkılmadan önce koridoru kaplayan bir halıydı.
Biraz ilerleyip binanın içine doğru ilerleyen koridoru görebilecekleri bir pozisyona konumlanıyorlar. Gördükleri şey, ağaçların arasından binaya açılan basit bir koridor yapısı. Binanın şuanki sınırlarından itibaren 6-7 metre kadar ilerliyor ve üç kişinin yan yana yürüyebileceği kadar geniş görünüyor. Koridorun dışarıya açılan bir penceresi yok, bu sebeple tek ışığını açık ve ağaçlık kısma bakan taraftan alabiliyor. Loş görünüyor içerisi ağaçlar güneşi büyük oranda kapatıyor olduğu için. Chisa, tıkırtının tam olarak nereden geldiğini seçemeyişini içerisinin zayıf aydınlatmasına bağlıyor.
Tam karşıda, koridorun sonunda kapalı bir kapı mevcut. Farkettikleri ilk şey bu kapı oluyor. Bununla birlikte sağda ve solda karşılıklı olarak yerleştirilmiş, kendileri ve karşı koridor arasındaki mesafenin tam ortasında bulunan iki kapı daha seçebiliyorlar dikkatli baktıklarında. Soldaki kapı kapalı sağdaki ise açık. Chisa, az önce duyduğu sesin muhtemelen bu kapılardan birinden geldiğini farkediyor.
Ryoken, Chisa'ya dönüp konuştuktan sonra sol taraflarında kalan yığıntıya doğru ilerlemeye başlıyor. Chisa, Ryoken'in az önce ses duyduğu yere ilerlediğini farkediyor. Önce yıkık duvarı geçiyor ikili, bununla birlikte çevrelerindeki moloz parçaları büyümeye ve sayıları artmaya başlıyor. Hala ağaçlık alanın içerisindeler ancak binanın sınırlarının içine girmiş olduklarını da farkediyorlar. Böylesi bir ağaçlık alanın binayla iç içe girmiş olması için binanın kaç sene önce yıkılmış olması gerektiğini düşünüyorlar ister istemez kafalarında. Bir 30 saniye kadar ilerledikten sonra sol ön çaprazlarında bir koridor farkediyorlar. Bu koridor, binanın içerisine ilerliyor gibi gözükmekte.
Bir yığın moloz ve eskiden ev eşyası gibi duran ancak çürümüş tahta yığınlarının arasından ilerliyor ikili. Bu söz konusu yığıntıların hepsi ağaçların arasında doğanın birer parçası haline gelmiş gibi görünmekteler. Bir kısmının üzeri yosunlanmış, bir kısmı toprak rengine bürünmüş. Şuan bulundukları noktanın muhtemelen eskiden malikanenin bir parçası, ve hatta odası olduğunu ancak uzunca bir süre önce bir sebepten yıkılmış olduğunu farkediyorlar.
Yıkıntıların ve ağaçların arasından ilerledikten sonra, çürümüş ve rengi tamamen atmış, yer yer içinden yabani ot parçaları çıkabilecek boşluklar oluşmuş eski, kırmızımsı bir halı görüyorlar. Az önce görmüş oldukları koridorla aynı doğrultuda ilerliyor bu halı. Dikkat ettikleri zaman halının ilerleyerek koridora girdiğini görebiliyorlar. Muhtemelen bu halı binanın bulundukları kısmı tamamen yıkılmadan önce koridoru kaplayan bir halıydı.
Biraz ilerleyip binanın içine doğru ilerleyen koridoru görebilecekleri bir pozisyona konumlanıyorlar. Gördükleri şey, ağaçların arasından binaya açılan basit bir koridor yapısı. Binanın şuanki sınırlarından itibaren 6-7 metre kadar ilerliyor ve üç kişinin yan yana yürüyebileceği kadar geniş görünüyor. Koridorun dışarıya açılan bir penceresi yok, bu sebeple tek ışığını açık ve ağaçlık kısma bakan taraftan alabiliyor. Loş görünüyor içerisi ağaçlar güneşi büyük oranda kapatıyor olduğu için. Chisa, tıkırtının tam olarak nereden geldiğini seçemeyişini içerisinin zayıf aydınlatmasına bağlıyor.
Tam karşıda, koridorun sonunda kapalı bir kapı mevcut. Farkettikleri ilk şey bu kapı oluyor. Bununla birlikte sağda ve solda karşılıklı olarak yerleştirilmiş, kendileri ve karşı koridor arasındaki mesafenin tam ortasında bulunan iki kapı daha seçebiliyorlar dikkatli baktıklarında. Soldaki kapı kapalı sağdaki ise açık. Chisa, az önce duyduğu sesin muhtemelen bu kapılardan birinden geldiğini farkediyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
- Kotegawa Chisa
- Ishigakure
- Posts:427
- Joined:August 31st, 2018, 1:59 am
Re: [2. Gün - Gündüz Safhası | Jin Ryoken - Kotegawa Chisa] Malikane
Turun geldiğini yeni gördüm ve dışarıdayım. Yarın akşama doğru yazmış olurum kusuruma bakmayın.
- Jin Ryoken
- Ishigakure
- Posts:393
- Joined:August 31st, 2018, 5:11 am
Re: [2. Gün - Gündüz Safhası | Jin Ryoken - Kotegawa Chisa] Malikane
Uğraştığım birkaç iş sebebiyle yarın yazmaya çalışacağım.
İŞİNİN EN BÜYÜK TERÖRİSTİ !!!
- Kotegawa Chisa
- Ishigakure
- Posts:427
- Joined:August 31st, 2018, 1:59 am
Re: [2. Gün - Gündüz Safhası | Jin Ryoken - Kotegawa Chisa] Malikane
Grip oldum ölüyorum. Yarın biraz toparlanırsam yazmayı planlıyorum.
- Jin Ryoken
- Ishigakure
- Posts:393
- Joined:August 31st, 2018, 5:11 am
Re: [2. Gün - Gündüz Safhası | Jin Ryoken - Kotegawa Chisa] Malikane
Bende bir günlük pasiflik daha yapmak zorundayım maalesef. Kusura bakmayınız.
İŞİNİN EN BÜYÜK TERÖRİSTİ !!!
- Kotegawa Chisa
- Ishigakure
- Posts:427
- Joined:August 31st, 2018, 1:59 am
- Kotegawa Chisa
- Ishigakure
- Posts:427
- Joined:August 31st, 2018, 1:59 am
Re: [2. Gün - Gündüz Safhası | Jin Ryoken - Kotegawa Chisa] Malikane
Tekniğime gönderdiğim chakrayı kestikten sonra sol tarafımdan kapı tıkırtısına benzer bir ses duydum. Sonrasında Ryoken-san ile aramızda ufak bir konuşma gerçekleşti ve şüphelerim doğrulanır gibi oldu. Aslında kaybettiğimizi sandığımız ikiliye oldukça yakındık.
Sesi takiben yaptığımız yolculukta bir yığın molozla karşılaştık. Gerçekten de 'eski' bir malikaneye doğru ilerlediğimizi hissettiren bir atmosfer vardı. Oldukça güzel sayılabilecek bir manzaraydı fakat Koshiro-san ve Rena-chan ile karşılaşma ihtimalimiz olduğundan ötürü manzaranın tadını pek çıkaramadık. En azından ben çıkaramadım.
Geçmişte ev eşyası olarak görev yapan birkaç tahta parçası ve molozların arasındaki yürüyüşümüze bir süre daha devam ettik. Dokunduğum anda toz olup yok olacakmış gibi hissettiren bu nesnelere dokunmamak için kendimi zor tuttum. Eğer oldukça önemli bir olayın ortasında olmasaydık kesinlikle dokunup parçalanmalarını izlerdim.
Bir süre sonra ünlü insanları karşılamak için serilmiş olan kırmızı halının bulunduğu koridoru keşfettik. Bütün bunları gördükten sonra içimden 'Acaba burada nasıl birisi yaşıyordu?' diye geçirmeden edemedim. Açıkçası gerçekten de merak etmeye başladım. Burada yaşayan insanlar ne kadar zengindi? Ne tarz bir ünvana sahiplerdi? Ne tarz işlerle uğraşırlardı? İnsanlar tarafından sevilir miydiler yoksa aksine nefret mi edilirlerdi?
Düşüncelerden sıyrılmama olanak sağlayan olay koridorun sonunda bulunan üç adet kapı oldu. Kapıları gördüğüm anda az önce duyduğum sesin bu üçünden birinden geldiğini anladım. Büyük ihtimalle Rena-chan ve Koshiro-san bu üç kapının birisinin arkasında bizi bekliyor.
Bunca zamandır önümde yürüyen Ryoken-san'ın kolunu tutarak hafifçe arkaya çektim. Bakışlarımı ona çevirdikten sonra sağ elimin işaret parmağını dudağımın üzerine götürerek sessiz olmasını istediğimi belli eden bir el işareti yaptım. Sonrasında kapılara doğru ağır adımlarla ilerlemeye devam ettim. Hemen ardından ise orada beklemesini istediğimi belirten bir işaret daha yaptım.
Az önce duyduğum sesin kapalı kapılardan birinden geldiğini düşünüyorum. Açık olan da acayip şüpheli duruyor ama içgüdülerim ikilinin kapalı kapılardan birisinin arkasında olduğunu söylüyor. Bu sırada bakışlarımı Ryoken-san'a çevirerek kulaklarını tıkaması için bir işaret daha yaptım.
Modumu aktifleştirdikten sonra iki elimi başıma götürerek Mugen: Onsa tekniğini kullanmak için odaklandım. Büyük ihtimalle çıkardığım ses bütün binanın içerisinde yankılanarak daha da şiddetlenecek. Bu yüzden Ryoken-san'ın kendisini koruması pek mümkün gözükmüyor ama yapacak bir şey yok gibi.
Üç veya dört çığlık atmayı planlıyorum. Bu süre içerisinde de etrafıma pür dikkat bir şekilde bakınacak ve olası hareketlenmeleri gözlemleyeceğim. Eğer Rena-chan ve Koshiro-san'ın yerlerini tespit edebilmeyi başarırsam çığlık atmayı keseceğim.
Sesi takiben yaptığımız yolculukta bir yığın molozla karşılaştık. Gerçekten de 'eski' bir malikaneye doğru ilerlediğimizi hissettiren bir atmosfer vardı. Oldukça güzel sayılabilecek bir manzaraydı fakat Koshiro-san ve Rena-chan ile karşılaşma ihtimalimiz olduğundan ötürü manzaranın tadını pek çıkaramadık. En azından ben çıkaramadım.
Geçmişte ev eşyası olarak görev yapan birkaç tahta parçası ve molozların arasındaki yürüyüşümüze bir süre daha devam ettik. Dokunduğum anda toz olup yok olacakmış gibi hissettiren bu nesnelere dokunmamak için kendimi zor tuttum. Eğer oldukça önemli bir olayın ortasında olmasaydık kesinlikle dokunup parçalanmalarını izlerdim.
Bir süre sonra ünlü insanları karşılamak için serilmiş olan kırmızı halının bulunduğu koridoru keşfettik. Bütün bunları gördükten sonra içimden 'Acaba burada nasıl birisi yaşıyordu?' diye geçirmeden edemedim. Açıkçası gerçekten de merak etmeye başladım. Burada yaşayan insanlar ne kadar zengindi? Ne tarz bir ünvana sahiplerdi? Ne tarz işlerle uğraşırlardı? İnsanlar tarafından sevilir miydiler yoksa aksine nefret mi edilirlerdi?
Düşüncelerden sıyrılmama olanak sağlayan olay koridorun sonunda bulunan üç adet kapı oldu. Kapıları gördüğüm anda az önce duyduğum sesin bu üçünden birinden geldiğini anladım. Büyük ihtimalle Rena-chan ve Koshiro-san bu üç kapının birisinin arkasında bizi bekliyor.
Bunca zamandır önümde yürüyen Ryoken-san'ın kolunu tutarak hafifçe arkaya çektim. Bakışlarımı ona çevirdikten sonra sağ elimin işaret parmağını dudağımın üzerine götürerek sessiz olmasını istediğimi belli eden bir el işareti yaptım. Sonrasında kapılara doğru ağır adımlarla ilerlemeye devam ettim. Hemen ardından ise orada beklemesini istediğimi belirten bir işaret daha yaptım.
Az önce duyduğum sesin kapalı kapılardan birinden geldiğini düşünüyorum. Açık olan da acayip şüpheli duruyor ama içgüdülerim ikilinin kapalı kapılardan birisinin arkasında olduğunu söylüyor. Bu sırada bakışlarımı Ryoken-san'a çevirerek kulaklarını tıkaması için bir işaret daha yaptım.
Modumu aktifleştirdikten sonra iki elimi başıma götürerek Mugen: Onsa tekniğini kullanmak için odaklandım. Büyük ihtimalle çıkardığım ses bütün binanın içerisinde yankılanarak daha da şiddetlenecek. Bu yüzden Ryoken-san'ın kendisini koruması pek mümkün gözükmüyor ama yapacak bir şey yok gibi.
Üç veya dört çığlık atmayı planlıyorum. Bu süre içerisinde de etrafıma pür dikkat bir şekilde bakınacak ve olası hareketlenmeleri gözlemleyeceğim. Eğer Rena-chan ve Koshiro-san'ın yerlerini tespit edebilmeyi başarırsam çığlık atmayı keseceğim.