[2. Gün - Gündüz Safhası] Tepeler
- Kita Usagi
- Ishigakure
- Posts:252
- Joined:September 11th, 2018, 3:23 am
Teijo'ya doğru ilerlemeye başlamıştı Ringo ile. Tam Teijo'nun yanından geçerken Teijo'nun tekrardan Gİrigiri uygulaması ile birlikte geriye doğru bir adım atıp biraz önce bıraktığı savaş pozisyonunu tekrar almıştı. Bu sırada Teijo Suta'ya doğru ilerlemeye başlamış olsa da, ikinci adımını attığı anda çevrelemişlerdi Teijo'yu. Haru direkt olarak Teijo'nun önüne geçmişti. Bu sırada Usagi ve Ringo da Teijo'nun arkasında konuşlanmışlardı. Oyun oynamaktan da bıkmıştı Usagi. Bu durumdan çıkmalarının yolunu söylemiş olmasına rağmen bu yolu kabul etmeyip yeni çıkış yolları araması bir nebze bıktırmıştı Usagi'yi. Artık kendi üssüne dönmek istiyordu. Bu sebeple bu dövüşü bir an önce bitirmeyi hedeflemişti.
Hali hazırda Teijo'nun arkasında konuşlanmış olmasının verdiği avantajı kullanacaktı. Aralarındaki mesafeyi yeterince düşürmek için hareketlenecekti. Ardından Garou Rendan uygulamak için ilk tekmesini atacaktı soldan sağa doğru. Tekmesini bitirdiği gibi yumruğunu savuracaktı aynı yönden. Ağır hasar vermek istemiyordu Teijo'ya. Biraz hasarla bayılması yeterdi Usagi için. Bu sebeple kombinasyonunu fazla uzatmadan Teijo'yu tutup yere fırlatacaktı.
Hali hazırda Teijo'nun arkasında konuşlanmış olmasının verdiği avantajı kullanacaktı. Aralarındaki mesafeyi yeterince düşürmek için hareketlenecekti. Ardından Garou Rendan uygulamak için ilk tekmesini atacaktı soldan sağa doğru. Tekmesini bitirdiği gibi yumruğunu savuracaktı aynı yönden. Ağır hasar vermek istemiyordu Teijo'ya. Biraz hasarla bayılması yeterdi Usagi için. Bu sebeple kombinasyonunu fazla uzatmadan Teijo'yu tutup yere fırlatacaktı.
- Oita Butsuo
- Ishigakure
- Posts:318
- Joined:September 1st, 2018, 2:42 pm
Re: [2. Gün - Gündüz Safhası] Tepeler
Hehehe, lanet olası Teijo. Seni seviyorum! Kazanmak mükemmel, ama savaşmadıktan sonra ne anlamı var ki? Biz üstümüze düşeni yapıp savaşalım da gerisi önemli değil. En azından savaşarak kaybetmiş oluruz.
Şimdi tekrardan durumu gözden geçirelim. Teijo teslim olmuş rolü yaparak Ringo ve Usagi'ye yaklaştı. Sonra ellerini ışıldatıp bana doğru koşmaya başladı. Aslanım benim! Ama etrafı çevrili durumda. Hem de herkes tarafından. Benim ise panter Suta'nın ağzını iyice inceleme imkanım oldu. Sokakta oynadığım kedilerden tek farkı daha büyük ve güçlü olması aslında.
Kanımca sokak kedileri ilginç hayvanlar. İlginç bir bilgelik taşıyorlar gibi geliyor bana hep. Oynarken ederken elimi ısırmaya çalıştıkları oluyor tabi. Genelde bu durumdan kurtulmak için onlara istediklerini veririm. Parmağımı yanlamasına ağızlarının köküne kadar sokarım. Hem dişleri daha kısa olduğu için hem de çenelerinin tüm gücünü kullanamadıkları için canım yanmaz. Zaten kediler de bu durumdan aşırı rahatsız olup farklı yollar aramayı denerler.
Dediğim gibi büyük kedi de olsa kedi kedidir. Hazır Teijo baş rolü çalmışken ben de yan rol olarak işimi yapmalıyım. Tam istediğim gibi ağzını açmışken Suta sağ kolumu yanlamasına ağzının köküne kadar sokacağım ve kurtulmasına izin vermeyeceğim. Kafasını geri falan çekerse kolumu ittirmeye devam edeceğim. Kediden ziyade sopayı yakalamış getiren köpek gibi olacak yani. Suta ne kadar bastırsa da ben de güçsüz sayılmam. Ayrıca omzuma bastırıyor, kollarım zaten serbest. Tabi burada bitmeyecek hiçbir şey. Bacaklarımla beline sarılıp sıkmaya başlayacağım tüm gücümle. Bu arada gerçekten tüm gücümle. İrade diye bir şey varsa bu sıkma sürecinde hepsini ortaya koyduğumdan emin olacağım. Ne demişler, daha sonra pişman olmak yerine neyin varsa sahada bırak. Bir hayvana, hele de Usagi'nin arkadaşı olan Ishigakureli denebilecek bir hayvana, zarar vermek istemesem de sıkarak kemiklerini kırmaktan da çekinemeyeceğim şu durumda. Tüm gücümle! Ayrıca sol kolumu kurtarıp onunla da kafasına yumruk atmak istiyorum. Oukashou ile başlayıp sıradan yumruklarla devam etmek hedefim. Tabi böyle düşündüğüm gibi bunları sıra sıra yapmayacağım. Akıcı bir şekilde takır takır hepsini halledeceğim, halledebilirsem. Sadece önem sırasına koyup gözümde canlandırıyorum kafamda. Adrenalin bu süreyi sağlıyor olsa gerek. Eğer her şey istediğim gitmiş olursa sağ kolum Suta'nın ağzında, sol kolum kafasına yumruk atıyor, bacaklarım ise beline sarılmış olacak. Sağ kolum ısırmasını engellemek için ağızlık görevi görürken geri kalan tüm vücudumla ofansa geçeceğim yani. Eğer pençe atmak isterse kollarımı daha rahat kurtarmış olacağım. Onu da göze alıyoruz yani, çiziksiz atlatacağız diye bir şey yok sonuçta. Benim üstüme düşen acıya katlanıp tüm gücümle sıkmak ve yumruklamak. Saf dışı kalana kadar.
Hala bir hayvana zarar verme fikri hakkında şüphelerim var...
Şimdi tekrardan durumu gözden geçirelim. Teijo teslim olmuş rolü yaparak Ringo ve Usagi'ye yaklaştı. Sonra ellerini ışıldatıp bana doğru koşmaya başladı. Aslanım benim! Ama etrafı çevrili durumda. Hem de herkes tarafından. Benim ise panter Suta'nın ağzını iyice inceleme imkanım oldu. Sokakta oynadığım kedilerden tek farkı daha büyük ve güçlü olması aslında.
Kanımca sokak kedileri ilginç hayvanlar. İlginç bir bilgelik taşıyorlar gibi geliyor bana hep. Oynarken ederken elimi ısırmaya çalıştıkları oluyor tabi. Genelde bu durumdan kurtulmak için onlara istediklerini veririm. Parmağımı yanlamasına ağızlarının köküne kadar sokarım. Hem dişleri daha kısa olduğu için hem de çenelerinin tüm gücünü kullanamadıkları için canım yanmaz. Zaten kediler de bu durumdan aşırı rahatsız olup farklı yollar aramayı denerler.
Dediğim gibi büyük kedi de olsa kedi kedidir. Hazır Teijo baş rolü çalmışken ben de yan rol olarak işimi yapmalıyım. Tam istediğim gibi ağzını açmışken Suta sağ kolumu yanlamasına ağzının köküne kadar sokacağım ve kurtulmasına izin vermeyeceğim. Kafasını geri falan çekerse kolumu ittirmeye devam edeceğim. Kediden ziyade sopayı yakalamış getiren köpek gibi olacak yani. Suta ne kadar bastırsa da ben de güçsüz sayılmam. Ayrıca omzuma bastırıyor, kollarım zaten serbest. Tabi burada bitmeyecek hiçbir şey. Bacaklarımla beline sarılıp sıkmaya başlayacağım tüm gücümle. Bu arada gerçekten tüm gücümle. İrade diye bir şey varsa bu sıkma sürecinde hepsini ortaya koyduğumdan emin olacağım. Ne demişler, daha sonra pişman olmak yerine neyin varsa sahada bırak. Bir hayvana, hele de Usagi'nin arkadaşı olan Ishigakureli denebilecek bir hayvana, zarar vermek istemesem de sıkarak kemiklerini kırmaktan da çekinemeyeceğim şu durumda. Tüm gücümle! Ayrıca sol kolumu kurtarıp onunla da kafasına yumruk atmak istiyorum. Oukashou ile başlayıp sıradan yumruklarla devam etmek hedefim. Tabi böyle düşündüğüm gibi bunları sıra sıra yapmayacağım. Akıcı bir şekilde takır takır hepsini halledeceğim, halledebilirsem. Sadece önem sırasına koyup gözümde canlandırıyorum kafamda. Adrenalin bu süreyi sağlıyor olsa gerek. Eğer her şey istediğim gitmiş olursa sağ kolum Suta'nın ağzında, sol kolum kafasına yumruk atıyor, bacaklarım ise beline sarılmış olacak. Sağ kolum ısırmasını engellemek için ağızlık görevi görürken geri kalan tüm vücudumla ofansa geçeceğim yani. Eğer pençe atmak isterse kollarımı daha rahat kurtarmış olacağım. Onu da göze alıyoruz yani, çiziksiz atlatacağız diye bir şey yok sonuçta. Benim üstüme düşen acıya katlanıp tüm gücümle sıkmak ve yumruklamak. Saf dışı kalana kadar.
Hala bir hayvana zarar verme fikri hakkında şüphelerim var...
- Sekino Teijo
- Ishigakure
- Posts:150
- Joined:November 7th, 2019, 8:18 pm
Re: [2. Gün - Gündüz Safhası] Tepeler
Teslim olduğumu söyledikten sonra planladığım gibi Girigiri kullanarak bana doğru gelen ikilinin suratını aydınlatmayı başardım. Bu başarılı hamlemden sonra planımın ikinci kısmını geçerek çantamdan bir kunai çıkararak panter’e doğru koşmaya başladım. Birinci adım, ikinci adım derken elimde olmayan bir sebepten dolayı koşmam yarıda kesildi. Bu sebep yeni tanıştığım beyaz saçlı cadıdan başkası değildi. Bir anda önüme çıkarak iki adımlık minik koşumu sona erdirdi. Onun önümü kesmesi ile birlikte Usagi ve Ringo’da etrafımı sardılar. Galiba Butsuo’ya ulaşmak planladığım kadar kolay olmayacak.
Etrafımın sarılı olması kötü bir durum olsa da bunu avantajıma kullanabilirim. Herkes benim yanımda olduğu için alan etkili jutsular yapacaklarını düşünmüyorum. Haru’nun da elleri dolu olduğu için o garip sütunlarla uğraşmak zorunda değilim. Bu yüzden öncelikle boştaki elimi geriye doğru sallayıp tekrar Girigiri yapmayı deneyeceğim. İki defa sırtıma yediğim o lanet jutsuyu bir kez daha tatmak istemiyorum. Jutsumu yapmayı denedikten sonra elimde tuttuğum kuani ile katanaları engellemeye çalışarak Haru’nun dibine girmeye çalışacağım. Aramızdaki 3-4 adımlık farkı kapatıp katanaları rahatça kullanmasını engellemek istiyorum. Hatta eğer yapabilirsem kolunu ya da başka bir uzvunu neresi denk gelirse sıkıcı tutmaya çalışacağım. Şu an bu üçlüden herhangi birini rehin alabilmeyi başarırsam hem Teki hem de Butsuo zarar görmeden günü bitirebiliriz. Tabi ben bunları yaparken umarım minik kedicik Butsuo'yu yemez. Az daha dayan dostum yardım yolda.
Etrafımın sarılı olması kötü bir durum olsa da bunu avantajıma kullanabilirim. Herkes benim yanımda olduğu için alan etkili jutsular yapacaklarını düşünmüyorum. Haru’nun da elleri dolu olduğu için o garip sütunlarla uğraşmak zorunda değilim. Bu yüzden öncelikle boştaki elimi geriye doğru sallayıp tekrar Girigiri yapmayı deneyeceğim. İki defa sırtıma yediğim o lanet jutsuyu bir kez daha tatmak istemiyorum. Jutsumu yapmayı denedikten sonra elimde tuttuğum kuani ile katanaları engellemeye çalışarak Haru’nun dibine girmeye çalışacağım. Aramızdaki 3-4 adımlık farkı kapatıp katanaları rahatça kullanmasını engellemek istiyorum. Hatta eğer yapabilirsem kolunu ya da başka bir uzvunu neresi denk gelirse sıkıcı tutmaya çalışacağım. Şu an bu üçlüden herhangi birini rehin alabilmeyi başarırsam hem Teki hem de Butsuo zarar görmeden günü bitirebiliriz. Tabi ben bunları yaparken umarım minik kedicik Butsuo'yu yemez. Az daha dayan dostum yardım yolda.
- Kurosawa Haru
- Kusagakure
- Posts:311
- Joined:October 12th, 2018, 9:09 pm
Re: [2. Gün - Gündüz Safhası] Tepeler
Kılıçlarına yeni yeni alışırken beyaz saçlı kız, yeni bir tehlike hasıl olmuştu. Delirmiş miydi bu çocuk? Büyük ihtimalle delirmişti. Haru yaşananlara anlam vermeye çalışmayı bırakalı uzun zaman olmuştu zaten. Önce birliktelik teklifini reddetmişlerdi, ardından da tekrar saldırıya geçmişti çocuk. Ne istiyordu, planı neydi? Hiçbir fikri yoktu Haru'nun. Yeni silahlarını şimdi mi denemeliydi? Hayır, bildiği yoldan gitmeliydi sadece. Sarı saçlı çocuk, mutlaka üzerine doğru gelecekti, içine düştüğü çemberden başka şekilde kurtulamazdı. Zaten arkasında iki tane takım arkadaşı daha vardı. Ulaşabilecek miydi istediğine? Haru buna hiç şans vermiyordu.
Teijo üzerine yaklaşırken hiç istifini bozmadan ayağını yere vuracak ve Teijo'nun karnına doğru son hızla yükselen bir Doryuu Shiki sütunu çıkaracaktı Haru. Karın boşluğuna çarpacak sütun bir anda Teijo'yu darmaduman edecek, bu saçma oyuna bir son verecekti. Artık Teijo'yla konuşmak istemiyor, bu gereksiz toplantıyı bitirmek istiyordu. Gereğinden fazla uzamıştı zaten, bir an önce yollarına gitmeleri herkes için daha iyi olacaktı. Ayağını yere vurduktan sonra ise kılıçlarını kendi önüne çarpı şeklinde siper edecekti Haru, olur da Teijo sütundan kaçabilirse diye.
Teijo üzerine yaklaşırken hiç istifini bozmadan ayağını yere vuracak ve Teijo'nun karnına doğru son hızla yükselen bir Doryuu Shiki sütunu çıkaracaktı Haru. Karın boşluğuna çarpacak sütun bir anda Teijo'yu darmaduman edecek, bu saçma oyuna bir son verecekti. Artık Teijo'yla konuşmak istemiyor, bu gereksiz toplantıyı bitirmek istiyordu. Gereğinden fazla uzamıştı zaten, bir an önce yollarına gitmeleri herkes için daha iyi olacaktı. Ayağını yere vurduktan sonra ise kılıçlarını kendi önüne çarpı şeklinde siper edecekti Haru, olur da Teijo sütundan kaçabilirse diye.
- Okawa Ringo
- Ishigakure
- Posts:251
- Joined:February 25th, 2019, 1:04 am
Re: [2. Gün - Gündüz Safhası] Tepeler
Veterinere gitmek zorundayım, 2-3 saat gecikmeli yazacağım. Öpüyorum.
- Okawa Ringo
- Ishigakure
- Posts:251
- Joined:February 25th, 2019, 1:04 am
Re: [2. Gün - Gündüz Safhası] Tepeler
Akıl sır erdiremiyorum bu olanlara. Adamlara dostum diyorum, arkadaşım diyorum ama Teijo'nun tavırları beni pek iplemediğini gösterir nitelikte. O garip yıldırımlı şeyini yapıp yine hareketlendi. Takım arkadaşının hayatını riske atmasını geçtim, adama saldırmadık bile... Neyse artık, onun kararına saygı duymalıyım sanırım. Teijo'yu sayı üstünlüğümüzü kullanıp hızlıca sarmıştık. Ardından onu izlemeye koyulmuştum. Zaten anlaşma fikrini artık rafa kaldırmışlar gibi gözüküyor. Madem öyle, oyunu biraz farklı oynamalıyız sanırım.
Teijo'nun anlamsız hareketlerini şu anlık tehdit olarak görmesem dahi, onu aradan çıkarmalıyız. Çünkü bize saldırmak için tereddüt dahi etmiyor. Butsuo devre dışıyken onu patatese dönüşene kadar dövmek istesem dahi bunu bizimkilere bırakacağım. Ama yine de Gin'e sesleneceğim. "Gin, gözleri!" Bunu tabii ki gözlerini oyması için demeyeceğim. Kuroshiki kullanarak gözlerini biraz bozması bize avantaj sağlayacaktır. Sonrası için parşömen arayışına çıkabilirim. Önce geriye sıçrayacağım, ardından hızlıca az önce aramayı kafama koyduğum fıçıların içini aramak için oraya yöneleceğim. Neden mi? Çünkü adam ben oraya yöneldiğimden beri kudurmuş gibi davranıyor da ondan. Bir ihtimal içlerinin dolu olma şansı var. Eğer parşömen fıçıların içindeyse zaten alıp binadan çıkacağım. Eğer boş ise tekrar dövüş alanına yönelip durumu izleyeceğim ve elimi ekipman çantama götürüp nişan alacağım.
Teijo'nun anlamsız hareketlerini şu anlık tehdit olarak görmesem dahi, onu aradan çıkarmalıyız. Çünkü bize saldırmak için tereddüt dahi etmiyor. Butsuo devre dışıyken onu patatese dönüşene kadar dövmek istesem dahi bunu bizimkilere bırakacağım. Ama yine de Gin'e sesleneceğim. "Gin, gözleri!" Bunu tabii ki gözlerini oyması için demeyeceğim. Kuroshiki kullanarak gözlerini biraz bozması bize avantaj sağlayacaktır. Sonrası için parşömen arayışına çıkabilirim. Önce geriye sıçrayacağım, ardından hızlıca az önce aramayı kafama koyduğum fıçıların içini aramak için oraya yöneleceğim. Neden mi? Çünkü adam ben oraya yöneldiğimden beri kudurmuş gibi davranıyor da ondan. Bir ihtimal içlerinin dolu olma şansı var. Eğer parşömen fıçıların içindeyse zaten alıp binadan çıkacağım. Eğer boş ise tekrar dövüş alanına yönelip durumu izleyeceğim ve elimi ekipman çantama götürüp nişan alacağım.
- GM - Naruto
- Game Master
- Posts:2605
- Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [2. Gün - Gündüz Safhası] Tepeler
Teijo, elini arkaya doğru savurarak yeniden Girigiri uyguluyor. Usagi ve Ringo'nun görüşü bir anlığına çakan ışıklarla bozulurken, bir önceki kadar etkili olmuyor teknik. Bunun sebebi halihazırda bu teknikle daha önce karşılaşmış olmaları ve sürpriz faktörünün artık o kadar da etkili olmaması.
Tekniğini uyguladıktan hemen sonra bir adım ileri atılıyor Teijo kunaisini iyice kavrayarak. Tam bu esnada Haru, el mührü gerektirmeyen tekniği Doryuu Shiki'yi uygulamak için ayağını sertçe yere vuruyor. Teijo bir adım daha atarken aniden Haru'nun ayaklarının dibinden kendisine doğru hızla çıkan sütunu tam karnına yiyor! Hem rakibinin elleri dolu olduğu için teknik yapamayacağını düşündüğünden saldırıyı beklemediği, hem de akrobasi yeteneği olmadığı için tekniğe karşı hiç bir şey yapamıyor ve geriye doğru savruluyor karnında büyük bir acıyla.
Geriye doğru uçarken, gözleri bulanıklaşıyor Teijo'nun.
Tam bu esnada, Usagi Garou Rendan için tekmesini savuruyor soldan sağa doğru. Halihazırda geriye doğru uçmakta olan Teijo'nun beline isabet ediyor tekmesi. Teijo, güçlü tekmenin etkisiyle karnında yeni bir acı hissederken hafifçe sağa doğru yalpalıyor. Bu esnada yumruk geliyor Usagi'den. Hala Teijo'nun sırtına bakıyor olmasına rağmen yüzünün sol kısmını rahatlıkla hedef alabiliyor. Teijo'nun çenesine soldan isabet eden yumruk beyninde şimşekler çakmasına sebep oluyor. Yumruğun hemen ardından, vücudunun kontrolünü tamamen yitirmişken ensesinde bir el hissediyor Teijo.
Usagi, yumruğu ve tekmesinin hemen ardından boştaki sağ elini başparmağı aşağıda kalacak şekilde Teijo'nun ensesine götürüyor. Dört parmağı Teijo'nun boynunun solunu kavrarken sağ ayağıyla Teijo'nun sağ ayak bileğine sağlam bir çelme takıyor. Bununla birlikte, dört parmağından aldığı gücü de ekleyerek Teijo'nun üst vücudunu sağa, alt vücudunu sola ittirerek ağırlık merkezi üzerinden sağa doğru döndürüyor rakibinin vücudunu. Teijo, aniden sağa doğru savruluyor ve omzunun üzerinde yere kapaklanıyor. Kafasını yere çarparken, o an bilinci kayboluyor.
Ringo her şey olup biterken köşedeki varillere doğru ilerliyor ve ilkinin kapağını açıyor. Boş.
Butsuo, yan taraftaki her şey olup biterken Suta dışında kimsenin dikkati üzerinde olmadığı için hamlesini başlatıyor. Sağ kolunu omzu hala Suta'nın pençesinin baskıyla yerdeyken bir çomak misali yandan Suta'nın ağzının içine sokuyor ve ittirmeye başlıyor. Suta, hazırlıksız yakalanıyor ve istemsizce başını geri çekiyor. Butsuo, planladığı üzere kolunu Suta'nın ağzında tutmak için ileri ittiriyor kolunu. Ancak bunun için belinden ve sırtından güç alarak üst vücudunu yükseltmeye çalışması gerekiyor. Bu sebepten ötürü, bacaklarını kaldırıp Suta'nın belini sarmasının anatomik olarak mümkün olmadığını farkediyor. Ki zaten istese bile Suta'nın belinin yerden yüksekliğinin 1.5 metre kadar olmasının etkisiyle de bunu yapamayacağının bilincinde.
Butsuo, bel ve sırt kaslarını koordine bir şekilde kullanarak omuzlarının üzerindeki baskıyı kırabiliyor ve üzerindeki devasa yüke rağmen üst vücudunu yukarı doğru kaldırmaya başlıyor. Bu sebeple kolunu Suta'nın ağzıyla uyumlu bir şekilde ileri ittirebiliyor. Panter, tüm gücüyle Butsuo'nun omuzlarına yüklenmesine rağmen uyguladığı gücün kırılması üzerine hafifçe şaşırıyor ve gözlerinin büyüdüğünü görebiliyor Butsuo. Sol kolunu kaldırıp Suta'nın kafasına yumruk atmak üzere hazırlanıyor.
Butsuo sağında, Teijo'nun Haru'nun tekniği etkisiyle geriye uçtuğunu görebiliyor göz ucuyla. Yumruğu atmadan hemen önce bir anlığına duraksıyor Butsuo. Hayvanın istese kafasını hafifçe sağa ya da sola çevirip çoktan kolunu ısırabileceği bir pozisyona gelebileceğini, ancak muhtemelen zarar vermemek için henüz bunu yapmadığını farkediyor. Omuzlarının üst kısmındaki keskin pençelerin tenine değmeye başladığını hissediyor. Hayvanın istese tek bir hamleyle omuz kaslarını parçalayabileceğinin farkında. Yumruğu atması halinde bunun bir karşılığı olacağını kolaylıkla anlayabiliyor Butsuo. Buna karşılık olarak, son derece okkalı bir yumruk hazırladığının da farkında Butsuo. Vereceği karar, tamamen kendi ellerinde.
Tekniğini uyguladıktan hemen sonra bir adım ileri atılıyor Teijo kunaisini iyice kavrayarak. Tam bu esnada Haru, el mührü gerektirmeyen tekniği Doryuu Shiki'yi uygulamak için ayağını sertçe yere vuruyor. Teijo bir adım daha atarken aniden Haru'nun ayaklarının dibinden kendisine doğru hızla çıkan sütunu tam karnına yiyor! Hem rakibinin elleri dolu olduğu için teknik yapamayacağını düşündüğünden saldırıyı beklemediği, hem de akrobasi yeteneği olmadığı için tekniğe karşı hiç bir şey yapamıyor ve geriye doğru savruluyor karnında büyük bir acıyla.
Geriye doğru uçarken, gözleri bulanıklaşıyor Teijo'nun.
Tam bu esnada, Usagi Garou Rendan için tekmesini savuruyor soldan sağa doğru. Halihazırda geriye doğru uçmakta olan Teijo'nun beline isabet ediyor tekmesi. Teijo, güçlü tekmenin etkisiyle karnında yeni bir acı hissederken hafifçe sağa doğru yalpalıyor. Bu esnada yumruk geliyor Usagi'den. Hala Teijo'nun sırtına bakıyor olmasına rağmen yüzünün sol kısmını rahatlıkla hedef alabiliyor. Teijo'nun çenesine soldan isabet eden yumruk beyninde şimşekler çakmasına sebep oluyor. Yumruğun hemen ardından, vücudunun kontrolünü tamamen yitirmişken ensesinde bir el hissediyor Teijo.
Usagi, yumruğu ve tekmesinin hemen ardından boştaki sağ elini başparmağı aşağıda kalacak şekilde Teijo'nun ensesine götürüyor. Dört parmağı Teijo'nun boynunun solunu kavrarken sağ ayağıyla Teijo'nun sağ ayak bileğine sağlam bir çelme takıyor. Bununla birlikte, dört parmağından aldığı gücü de ekleyerek Teijo'nun üst vücudunu sağa, alt vücudunu sola ittirerek ağırlık merkezi üzerinden sağa doğru döndürüyor rakibinin vücudunu. Teijo, aniden sağa doğru savruluyor ve omzunun üzerinde yere kapaklanıyor. Kafasını yere çarparken, o an bilinci kayboluyor.
Ringo her şey olup biterken köşedeki varillere doğru ilerliyor ve ilkinin kapağını açıyor. Boş.
Butsuo, yan taraftaki her şey olup biterken Suta dışında kimsenin dikkati üzerinde olmadığı için hamlesini başlatıyor. Sağ kolunu omzu hala Suta'nın pençesinin baskıyla yerdeyken bir çomak misali yandan Suta'nın ağzının içine sokuyor ve ittirmeye başlıyor. Suta, hazırlıksız yakalanıyor ve istemsizce başını geri çekiyor. Butsuo, planladığı üzere kolunu Suta'nın ağzında tutmak için ileri ittiriyor kolunu. Ancak bunun için belinden ve sırtından güç alarak üst vücudunu yükseltmeye çalışması gerekiyor. Bu sebepten ötürü, bacaklarını kaldırıp Suta'nın belini sarmasının anatomik olarak mümkün olmadığını farkediyor. Ki zaten istese bile Suta'nın belinin yerden yüksekliğinin 1.5 metre kadar olmasının etkisiyle de bunu yapamayacağının bilincinde.
Butsuo, bel ve sırt kaslarını koordine bir şekilde kullanarak omuzlarının üzerindeki baskıyı kırabiliyor ve üzerindeki devasa yüke rağmen üst vücudunu yukarı doğru kaldırmaya başlıyor. Bu sebeple kolunu Suta'nın ağzıyla uyumlu bir şekilde ileri ittirebiliyor. Panter, tüm gücüyle Butsuo'nun omuzlarına yüklenmesine rağmen uyguladığı gücün kırılması üzerine hafifçe şaşırıyor ve gözlerinin büyüdüğünü görebiliyor Butsuo. Sol kolunu kaldırıp Suta'nın kafasına yumruk atmak üzere hazırlanıyor.
Butsuo sağında, Teijo'nun Haru'nun tekniği etkisiyle geriye uçtuğunu görebiliyor göz ucuyla. Yumruğu atmadan hemen önce bir anlığına duraksıyor Butsuo. Hayvanın istese kafasını hafifçe sağa ya da sola çevirip çoktan kolunu ısırabileceği bir pozisyona gelebileceğini, ancak muhtemelen zarar vermemek için henüz bunu yapmadığını farkediyor. Omuzlarının üst kısmındaki keskin pençelerin tenine değmeye başladığını hissediyor. Hayvanın istese tek bir hamleyle omuz kaslarını parçalayabileceğinin farkında. Yumruğu atması halinde bunun bir karşılığı olacağını kolaylıkla anlayabiliyor Butsuo. Buna karşılık olarak, son derece okkalı bir yumruk hazırladığının da farkında Butsuo. Vereceği karar, tamamen kendi ellerinde.
Off Topic
Bu turda, zamanlama gereği yalnızca Butsuo yazacak. Butsuo'nun yazacağı RP sonrasındaki GM'lik, diğer tüm oyuncuların bu tur sonu GM'liğiyle eşzamanlı kabul edilecek.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
- Oita Butsuo
- Ishigakure
- Posts:318
- Joined:September 1st, 2018, 2:42 pm
Re: [2. Gün - Gündüz Safhası] Tepeler
Evet, planlarım biraz yolunda gitti biraz da gitmedi. Kolumu Suta'nın ağzına sokmayı başardım. Ama Suta'nın boylu boslu olmasından ötürü bacaklarımı dolama işi yattı. Ayrıca kafasını tahmin ettiğim gibi geri çektiği için belimden doğrulmak zorunda da kaldım. Evet, küçük hesap hataları yaptım, doğrudur.
Yine de Suta'yı oldukça şaşırtmış gibiyim. Bu kadar süre hiçbir şey yapmadan yattıktan sonra böyle bir şey beklemiyordu herhalde. Mükemmelimdir demiyorum ama biz de boş sayılmayız pek. Gözlerindeki şaşkınlığı görmek tatmin etmedi dersem yalan söylemiş olurum. Rakibinin gücünü kabul etmesi, sana rakibi olarak saygı duyması gibi bir şey. Küçük görülmemek... Bacaklarımı dolayamamış olsam da yumruğu atacak fırsatım var.
Ama her şeyi tekrar gözden geçiriyorum. Eğer Suta isteseydi çok zorlanmadan kolumu kapabilecek konuma gelebilirdi, bunu yapacak zamanı vardı. Ayrıca hafiften tenime batmaya başlayan pençeleriyle de bana kendi dişlerini gösteriyor. Gözlerim onun gözleri gibi büyüdü mü bilmiyorum ama umarım ona saygı duyduğumu fark ettirebilmişimdir. O da boş değil. Başından beri belirli bir hasar almayı göze almıştım. Eğer bu takasa girersek karlı çıkan taraf büyük ihtimalle ben olurum. Birbirimize merhamet edecek vaktimiz olmamalıydı. Güzel bir dövüşü başlamadan bitiren yegane şey, merhamet! Üstümde geçirdiği vakitte herhalde birbirimize ısındık biraz. İlk taşı benim atmamı istedi Suta. Büyük ihtimalle bana zarar vermek istemedi. Konu bu değilse bile ben böyle yorumluyorum. Şimdi gelip ben nasıl vurayım ona?
AYRICA GERÇEKTEN BİR HAYVANLA SAVAŞMAKTAN RAHATSIZIM! Daha az önce bir sokak kedisinden tek farkının büyük olması olduğunu düşünüyordum. Bir sokak kedisine Oukashou atar mıydım? Gerçekten her şey olup bitmeliydi, birbirimize merhamet edecek fırsatı verdiğimizde her şeyin tadı kaçıyor. Hadi her şey çok yolunda gitti diyelim, ee sonra? Gidip bir de kuşu mu boğazlayacağım, nedir yani? Düşünmekten nefret ediyorum! Hareket etmeyi seviyorum ben.
Suta'yı daha fazla ittirmeyeceğim. Yine de beni geri yere devirmesine de izin vermeyeceğim. "Sen bana zarar vermek istemiyorsun ben de sana. Bırak bu işi kendi aramızda halledelim. Üçe karşı bir zaten yeterince dezavantajlı." Sesimi odadaki diğer insanların da duyduğundan emin olacağım. Evet, bu bir teklif. Üçüne karşı ben. Evet, bu teklif şu ana kadar başardıklarını bir yerde yok saymak anlamına geliyor. Kabul etmeleri için hiçbir sebep yok. Hatta evet, bu teklif Suta ve kartalı onlardan değilmiş gibi lanse ediyor. Sadece bu panter bana zarar vermedikçe ben de ona zarar vermek istemiyorum. İlk hamleyi benim yapmamı bekliyorsa yapmayacağım. Eğer o yaparsa da geri durmayacağım. Ne yazık ki birbirimize zarar vermeden dövüşemeyecek kadar vahşi canlılarız ikimiz de.
Yine de Suta'yı oldukça şaşırtmış gibiyim. Bu kadar süre hiçbir şey yapmadan yattıktan sonra böyle bir şey beklemiyordu herhalde. Mükemmelimdir demiyorum ama biz de boş sayılmayız pek. Gözlerindeki şaşkınlığı görmek tatmin etmedi dersem yalan söylemiş olurum. Rakibinin gücünü kabul etmesi, sana rakibi olarak saygı duyması gibi bir şey. Küçük görülmemek... Bacaklarımı dolayamamış olsam da yumruğu atacak fırsatım var.
Ama her şeyi tekrar gözden geçiriyorum. Eğer Suta isteseydi çok zorlanmadan kolumu kapabilecek konuma gelebilirdi, bunu yapacak zamanı vardı. Ayrıca hafiften tenime batmaya başlayan pençeleriyle de bana kendi dişlerini gösteriyor. Gözlerim onun gözleri gibi büyüdü mü bilmiyorum ama umarım ona saygı duyduğumu fark ettirebilmişimdir. O da boş değil. Başından beri belirli bir hasar almayı göze almıştım. Eğer bu takasa girersek karlı çıkan taraf büyük ihtimalle ben olurum. Birbirimize merhamet edecek vaktimiz olmamalıydı. Güzel bir dövüşü başlamadan bitiren yegane şey, merhamet! Üstümde geçirdiği vakitte herhalde birbirimize ısındık biraz. İlk taşı benim atmamı istedi Suta. Büyük ihtimalle bana zarar vermek istemedi. Konu bu değilse bile ben böyle yorumluyorum. Şimdi gelip ben nasıl vurayım ona?
AYRICA GERÇEKTEN BİR HAYVANLA SAVAŞMAKTAN RAHATSIZIM! Daha az önce bir sokak kedisinden tek farkının büyük olması olduğunu düşünüyordum. Bir sokak kedisine Oukashou atar mıydım? Gerçekten her şey olup bitmeliydi, birbirimize merhamet edecek fırsatı verdiğimizde her şeyin tadı kaçıyor. Hadi her şey çok yolunda gitti diyelim, ee sonra? Gidip bir de kuşu mu boğazlayacağım, nedir yani? Düşünmekten nefret ediyorum! Hareket etmeyi seviyorum ben.
Suta'yı daha fazla ittirmeyeceğim. Yine de beni geri yere devirmesine de izin vermeyeceğim. "Sen bana zarar vermek istemiyorsun ben de sana. Bırak bu işi kendi aramızda halledelim. Üçe karşı bir zaten yeterince dezavantajlı." Sesimi odadaki diğer insanların da duyduğundan emin olacağım. Evet, bu bir teklif. Üçüne karşı ben. Evet, bu teklif şu ana kadar başardıklarını bir yerde yok saymak anlamına geliyor. Kabul etmeleri için hiçbir sebep yok. Hatta evet, bu teklif Suta ve kartalı onlardan değilmiş gibi lanse ediyor. Sadece bu panter bana zarar vermedikçe ben de ona zarar vermek istemiyorum. İlk hamleyi benim yapmamı bekliyorsa yapmayacağım. Eğer o yaparsa da geri durmayacağım. Ne yazık ki birbirimize zarar vermeden dövüşemeyecek kadar vahşi canlılarız ikimiz de.
- GM - Naruto
- Game Master
- Posts:2605
- Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [2. Gün - Gündüz Safhası] Tepeler
Butsuo, koluyla Suta'nın ağzını ittirmeyi bırakıyor. Benzer şekilde Suta da geri kaçmayı bırakıyor ancak ikisi de istedikleri an birbirlerine ciddi bir hasar verebilecek konumdalar şuan.
Usagi Teijo'yu yere yapıştırdıktan hemen sonra Butsuo'nun söyledikleri geliyor kulağına. Olduğu konumdan çıkardığı sütun için attığı adım harici hareket etmemiş olan Haru ve ilk fıçının kapağını açıp içinin boş olduğunu gören Ringo da duyuyor bu teklifi. Ringo'nun kanaması sürüyor. Hala kanamasını tamponlamaya özellikle zaman ayırmayıp başka işlerle uğraştığı için soğuğu iyiden iyiye hissetmeye başlıyor.
Teijo bu esnada kendine geliyor, gözleri artık bulanık görmüyor. Muhtemelen yaşadığı ciddi fiziksel acı üzerindeki genjutsuyu kırmış durumda ancak ardı ardına aldığı sert darbeler ve kafasını yere vurması sebebiyle başı dönüyor. Ayağa kalkabileceğinden pek emin değil şimdilik.
Usagi Teijo'yu yere yapıştırdıktan hemen sonra Butsuo'nun söyledikleri geliyor kulağına. Olduğu konumdan çıkardığı sütun için attığı adım harici hareket etmemiş olan Haru ve ilk fıçının kapağını açıp içinin boş olduğunu gören Ringo da duyuyor bu teklifi. Ringo'nun kanaması sürüyor. Hala kanamasını tamponlamaya özellikle zaman ayırmayıp başka işlerle uğraştığı için soğuğu iyiden iyiye hissetmeye başlıyor.
Teijo bu esnada kendine geliyor, gözleri artık bulanık görmüyor. Muhtemelen yaşadığı ciddi fiziksel acı üzerindeki genjutsuyu kırmış durumda ancak ardı ardına aldığı sert darbeler ve kafasını yere vurması sebebiyle başı dönüyor. Ayağa kalkabileceğinden pek emin değil şimdilik.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
- Kita Usagi
- Ishigakure
- Posts:252
- Joined:September 11th, 2018, 3:23 am
Re: [2. Gün - Gündüz Safhası] Tepeler
Teijo'ya uyguladığı Garou Rendan'ı başarılı bir şekilde tamamlayabilmişti Usagi. Rakibini yere fırlatmıştı. Hemen ardından Butsuo'nun anlamsız teklifini duymuştu. Halledecek ne kalmıştı ki? Zaten yenmişlerdi. Bir daha gereksiz aksiyona girmek istemiyordu Usagi. Köydaşlarının bu işi gereksiz yere bu kadar uzatmasından çok sıkılmıştı artık. İkisi de yerdeydi ve hala ikisi de oyun oynamaya çalışıyorlardı. Usagi artık bu konuda gerçekten bir şeyler yapması gerektiğine kanaat getirmişti. Hiç beklemeden ekipman çantasından çıkartacağı kunai ile Teijo'nun üstüne çıkacaktı. Dizlerini Teijo'nun omuzlarına koyup ekipman çantasından çıkarttığı kunaiyi de Teijo'nun boğazına bastıracaktı hafiften. "YETER! Sıkıldım artık oyunlarınızdan." Söze sert bir şekilde girecekti. Ortamdaki herkesin duyacağından emin olacaktı. "Suta! Ters bir hamlesinde boynunu kır." Artık kendisini geri tutmayacaktı. "Teijo, tek bir yanlış hareketinde boğazını keserim." Kendisinden ne kadar emin olduğunu göstermek için baskısını biraz daha arttıracaktı anlık olarak. Ardından uyguladığı baskıyı hafifletecekti.
Kendi köyünden shinobilere bu kadar sert davranmak istemese de, onlar kaşınmıştı. Halihazırda dövüşün bittiğini ikisinin de bilmesine rağmen sanki hiç bitmemiş gibi davranıyorlardı. İsteseler, ikisini de bir saniyede öldürebileceklerinin farkında değillerdi. Bunun farkına varmalarını istiyordu Usagi. Kimseyi öldürmek istemiyordu ama karşısındaki köydaşları Usagi'yi buna zorluyorlardı adeta. Bu durumda yapacağı çok bir şey yoktu. Teijo'dan en ufak bir tehlike sezmesi halinde kunaiyi sert bir şekilde çekecekti Usagi. Artık sıkılmıştı bu durumdan.
Kendi köyünden shinobilere bu kadar sert davranmak istemese de, onlar kaşınmıştı. Halihazırda dövüşün bittiğini ikisinin de bilmesine rağmen sanki hiç bitmemiş gibi davranıyorlardı. İsteseler, ikisini de bir saniyede öldürebileceklerinin farkında değillerdi. Bunun farkına varmalarını istiyordu Usagi. Kimseyi öldürmek istemiyordu ama karşısındaki köydaşları Usagi'yi buna zorluyorlardı adeta. Bu durumda yapacağı çok bir şey yoktu. Teijo'dan en ufak bir tehlike sezmesi halinde kunaiyi sert bir şekilde çekecekti Usagi. Artık sıkılmıştı bu durumdan.