Parşömeni sırtlamış ve artık uyanmış olduğunu gördüğü Butsuo'nun yanına ilerlemeye başlamıştı suratındaki koca gülümseme ile.
"Günaydınlar Oita-san! Özlettin kendini ama merak etme sen baygınken Chisa-san baya iyi baktı sana. Detayları o anlatır."
Chisa'yı utandırmak hoşuna gitmişti Teki'nin. Hem bu sayede ortamdaki savaş sonrası stresi de azaltabileceğini düşünüyordu. Fakat kendisi her ne kadar konudan uzaklaşmak için çabalıyor olsa da, Ryoken ve öcülü kolu Teki'nin düşüncelerini kendine çekiyordu.
Bakışlarını Ryoken'e kaydırıp, kolundan artık kan değil de, siyah bir sıvı döktüğünü görmesi ile konuşma ihtiyacı hissetmişti. "Ryoken-san sana sorularım var. Öncelikle kolunun olayı ne? Seni kestiğimde hiçbir şey hissetmedin. Ek olarak şu anda da pek normal durmuyorsun. Tam olarak ne işe yaradığını anlayamadım ama çakranla bağlantılı olduğu çok açık. Düşüncesiz konuştuysam kusura bakma ama çok merak ettim sahiden."
İçindeki meraka yenik düşmüştü. Gerçekten Ryoken'in gücünün ne olduğunu merak ediyordu. Dövüşürlerken sadece genjutsu kullanmış olsa da, aynı zamanda katana kullanabildiğini de biliyordu Ryoken'in. İlk gün teçhizat kampına yaptığı ziyarette Butsuo bizzat Ryoken'in kılıcını anlatmıştı Teki ve Teijo'ya. Bu garip kol ise hiçbir muhabbete konuk olmamıştı.
"Herkese bugün için teşekkürler. Bazı noktalarda pişman olacağımız kararlar vermek üzereydik ama..." Bakışları tekrar Ryoken'in gözleri ile buluşmuştu. "...hata yapmadan günü sonlandırdık en azından." Chisa'nın pembe suratına dönmüştü gözleri "Umarım ayağın iyileşir Chisa-san. Sınavın son gününden önce böyle olması üzücü oldu."
"Hadi Oita-san. İyice kendine geldiysen yavaştan kaçalım. Teijo bizi bekler."
Ortamdan ayrılmadan önce son bir kez Nakada'nın yanına gidecek ve önünde oyun sonu seyirciye teşekkür eden bir tiyatro oyuncusu gibi eğilerek "Görüşmek üzere Nakada-san." diyecekti.
[6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba
- Kasumikage Teki
- Kusagakure
- Posts:343
- Joined:October 22nd, 2018, 2:54 am
- Oita Butsuo
- Ishigakure
- Posts:318
- Joined:September 1st, 2018, 2:42 pm
Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba
Teki gitti Ryoken geldi bu sefer de. Fetiş manyakları sizi... Gerçi şimdi tekrardan düşünüyorum da ben olayları yanlış anlamış olabilirim. Beni uyandıran şeyin Chisa'nın attığı sert şamar olduğundan eminim. Belki de suratımda sağa sola sallanan şey Chisa'nın tokatlarıydı. Yanaklarım ateş atıyor zaten. VE KONTROL ETTİM SIVIMSI BİR ŞEY DE YOK. Yine de Chisa'nın yüzü neden kıpkırmızı anlamadım. Benim attığım yumrukla alakası olabilir mi acaba? Ama ben yumruğu bacağına attığıma eminim, neden yüzü kızarsın ki.
GERÇİ KIZARSIN YÜZÜ, KIZARSIN! ORADA SIZMIŞIM NE ŞAMAR ATIYORSUN ŞILLIK KARI! AYIP DEĞİL Mİ BE! Yerimden doğrulup tam bayılmışım hareketi olan kafamı sıvazlarken hiçbir şeyi anlamlandıramayan biçimde sağa sola bakma hareketini yapıyordum bunları düşünürken. Tam çözemedim ama epey bir şeyler olmuş herhalde. Chisa hala benim yanımda oturuyor. Yani ya yerinden hiç hareket etmedi ya da hareket edip tekrar başıma geldi. Ryoken'in haline bakınca hareket etmemiş olması ihtimali daha ağır basıyor. Zaten bacağına yumruk da atmıştım kızın. Ryoken'in kolu ne iş peki? Kapkara olmuş, kurumuş mu bir şeyler olmuş. Teki'nin böyle bir yeteneği mi vardı yoksa Satori'nin işi mi bu? Ne olmuş gerçekten anlamadım ama çocuğun parmaklarda da birkaç eksik var sanki. Ben ayılmadım mı ya acaba tam...
En son sikerler böyle rüyayı ben geri yatıyorum, azgınlıktan rüya içinde rüya görür hale geldik deyip geri yatacaktım ki Teki geldi. Sırtında da parşömen var Teki'nin. Aga ne oluyor ya, gerçekten. Chisa bana iyi bakmışmış ben uyurken. Ulan acaba ben de uykumda Chisa'ya mı tokat attım? Onun yanakları neden kırmızı ki? Yok, çözemiyorum. "Ha, günaydın. Eksik olma Chisa." Eksik olma pembe fetişçi. Ben anlamadım ki ne oluyor, ne desem bilemiyorum. O yüzden en genel geçer cevaplarla idare edeceğim şu an. Benimle konuştuktan sonra da Ryoken'e bir şeyler sormaya başladı Teki. Ryoken'in kolu böyle bir şey miydi hep? Kesilince acımayan, kara bir kol. Ben de merak ettim şimdi. Oğlum herifin parmakları gitmiş lan. Herhalde rüya değil bu. Tüh, yazık olmuş. Üzüldüm ama şu an yapabileceğim bir şey yok. Teki yaptıysa bir sebebi vardır herhalde, daha sonra anlatır. Yine de Ryoken de benim gibi Ishigakure shinobisi ve Jounin Sınavına yollanacak kadar da önemli bir shinobi. Bir şekilde parmak ayarlamak lazım. Nasıl olacak bilmiyorum ama o parmakları bulmamız lazım! Ben parmak bağışlayabiliyor muyum acaba, zaten bir jutsu falan da yaptığım yok. Elimin ayasıyla yumruk atarım. Yok ya, olmaz öyle herhalde. Parmak önemli hem.
Teki bir şeyler daha söyledi ama olaylara hakim olmadığım için neyi kastettiğini pek anladığımı söyleyemeyeceğim. Avanak avanak "Evet evet, Teijo." dedim. Sonra da ayaklandım. Gitmeden de herkese "Vallahi ne oldu ne bitti ben biraz kaçırdım ama hatam olduysa affola. Ben kendime gelince söyleyin ne yaptıysam, telafi etmeye çalışırız. Selametle." dedim. Ne olur ne olmaz, belki Chisa'ya gerçekten tokat atmışımdır. Gerçi attıysam bile telafi edecek bir hata yok ortada, o da bana attı.
Teki anlatır bana ne olduysa. Onun peşine takılacağım ben. Ufukta batmakta olan güneşe, mutlu bir sonra doğru el ele gideceğiz Teki'yle. Korkarım elimi tutmazsa kaybolabilirim.
GERÇİ KIZARSIN YÜZÜ, KIZARSIN! ORADA SIZMIŞIM NE ŞAMAR ATIYORSUN ŞILLIK KARI! AYIP DEĞİL Mİ BE! Yerimden doğrulup tam bayılmışım hareketi olan kafamı sıvazlarken hiçbir şeyi anlamlandıramayan biçimde sağa sola bakma hareketini yapıyordum bunları düşünürken. Tam çözemedim ama epey bir şeyler olmuş herhalde. Chisa hala benim yanımda oturuyor. Yani ya yerinden hiç hareket etmedi ya da hareket edip tekrar başıma geldi. Ryoken'in haline bakınca hareket etmemiş olması ihtimali daha ağır basıyor. Zaten bacağına yumruk da atmıştım kızın. Ryoken'in kolu ne iş peki? Kapkara olmuş, kurumuş mu bir şeyler olmuş. Teki'nin böyle bir yeteneği mi vardı yoksa Satori'nin işi mi bu? Ne olmuş gerçekten anlamadım ama çocuğun parmaklarda da birkaç eksik var sanki. Ben ayılmadım mı ya acaba tam...
En son sikerler böyle rüyayı ben geri yatıyorum, azgınlıktan rüya içinde rüya görür hale geldik deyip geri yatacaktım ki Teki geldi. Sırtında da parşömen var Teki'nin. Aga ne oluyor ya, gerçekten. Chisa bana iyi bakmışmış ben uyurken. Ulan acaba ben de uykumda Chisa'ya mı tokat attım? Onun yanakları neden kırmızı ki? Yok, çözemiyorum. "Ha, günaydın. Eksik olma Chisa." Eksik olma pembe fetişçi. Ben anlamadım ki ne oluyor, ne desem bilemiyorum. O yüzden en genel geçer cevaplarla idare edeceğim şu an. Benimle konuştuktan sonra da Ryoken'e bir şeyler sormaya başladı Teki. Ryoken'in kolu böyle bir şey miydi hep? Kesilince acımayan, kara bir kol. Ben de merak ettim şimdi. Oğlum herifin parmakları gitmiş lan. Herhalde rüya değil bu. Tüh, yazık olmuş. Üzüldüm ama şu an yapabileceğim bir şey yok. Teki yaptıysa bir sebebi vardır herhalde, daha sonra anlatır. Yine de Ryoken de benim gibi Ishigakure shinobisi ve Jounin Sınavına yollanacak kadar da önemli bir shinobi. Bir şekilde parmak ayarlamak lazım. Nasıl olacak bilmiyorum ama o parmakları bulmamız lazım! Ben parmak bağışlayabiliyor muyum acaba, zaten bir jutsu falan da yaptığım yok. Elimin ayasıyla yumruk atarım. Yok ya, olmaz öyle herhalde. Parmak önemli hem.
Teki bir şeyler daha söyledi ama olaylara hakim olmadığım için neyi kastettiğini pek anladığımı söyleyemeyeceğim. Avanak avanak "Evet evet, Teijo." dedim. Sonra da ayaklandım. Gitmeden de herkese "Vallahi ne oldu ne bitti ben biraz kaçırdım ama hatam olduysa affola. Ben kendime gelince söyleyin ne yaptıysam, telafi etmeye çalışırız. Selametle." dedim. Ne olur ne olmaz, belki Chisa'ya gerçekten tokat atmışımdır. Gerçi attıysam bile telafi edecek bir hata yok ortada, o da bana attı.
Teki anlatır bana ne olduysa. Onun peşine takılacağım ben. Ufukta batmakta olan güneşe, mutlu bir sonra doğru el ele gideceğiz Teki'yle. Korkarım elimi tutmazsa kaybolabilirim.
- Jin Ryoken
- Ishigakure
- Posts:393
- Joined:August 31st, 2018, 5:11 am
Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba
Chisa-chan Butsuo-san ile karşılaştıktan sonra oldukça kötü bir hale gelmiş olmalı. Zira normalde tepki verebileceği şeylere bile tepki vermedi. Neyse ki Butsuo-san'a gerçek bir zarar vermedi. Öyle olsaydı bu karakteristik özellikleriyle kendini de öldürürdü herhalde. Böyle bir insanın shinobi hayatında neler yapacağını çok merak ediyorum açıkçası. Birini öldürmek zorunda kalırsa ne yapacak? Acaba bir arkadaşı ölümün kıyısındayken, onu yaşatmak için elini kana bular mıydı? Hayatı boyunca birine gerçekten zarar verdi mi? Öldürmek ile ölmek arasında bir seçim yapacak olsa, hangisini seçerdi? Bunları geriye döndüğümüzde kesinlikle teker teker sormalıyım. Zihninin içinde neler döndüğünü gerçekten çok merak ediyorum.
Teki-san'ın kıçımı düşünmesine karşılık gülümsedim. Sol elimi kaldırdım selam verir gibi, baş parmağımı sallayarak "Sanırım düşünmem gereken daha önemli sorunlarım var. Olmayan şeyler gibi." dedim. Gerçek elim olsaydı kesinlikle Teki-san'a çok büyük kin duyardım ancak hala içimde ölü kolumun kendini tamir edebileceğine dair bir umut var. Bu yüzden şimdilik tavrım öfkeden ziyade, kabullenmiş gibi. Lakin parmaklarıma kavuşamazsam bu çok büyük sorun olacak. Öyle bir durumda bunun dermanını bulabileceğim tek kişi var; Gima Gennosuke. Her ne kadar o adamla tekrardan denk gelmek istemesem de zorunda kalabilirim. Umarım bu zorundalığa gerek kalmaz, sana hala güveniyorum ölü kol. Lütfen kendini tamir et. Senle daha başaracağımız çok iş var. Nasıl işler olduğunu biliyorsun.
Ryu-san kendine hafif bir bakım yaparken, Chisa-chan'ın sağlam tokadıyla Butsuo-san'da uyandı. Teki-san'ı parşömenle görmemle birlikte biraz üzüldüm açıkçası. Kafam tekrardan Chisa-chan'ın patlattığı parşömene gitti. Belki de bir tuzak olduğunu düşünmeseydi parşömenle dönebilirdik üssümüze. Bir kişi jounin rütbesine erişebilirdi. Chisa-chan'a bu konuda kızmıyorum ancak takımımdan birisinin jounin olmasını isterdim. Neyse, bu konuda daha fazla düşünmemin alemi yok. Teki-san'ın sorularına karşılık olarak koluma baktım. Ardından tekrar kopuk elimi kaldırdım.
"Çakra farklı olay Teki-san. Asıl konu bu kol benim uzvum değil. Benim kolum..." Sağ elimle ölü kolun bittiği kısmı gösterdim. "Buradan kopmuştu bir görev sırasında. Bende uzun bir macera sonrasında bu kolu elde ettim. Bu kol, ölü mü desem ölümsüz mü desem emin olamadım. Acı hissetmiyorum, kopardığında hissetmediğim gibi. Çakra verdiğimde ise gördüğün gibi bir sıvı çıkıyor. Bu sıvı, gördüğün gibi kanamamı durduruyor. Bolayı bu yüzden ilk seferde çıkarmak istemiştim, çakramı kestiğinde kanamamı durduramıyordum. Başka şeylerde var tabi. Kolumun kopmasından sonra elimin kopması garip duygular uyandırdı... "
Dedim bir süre gökyüzüne bakarak. Bu kolu kazanmak için o kadar uğraşıp, tekrar bir hatayla kaybetmek zor bir durum. Ancak dediğim gibi, hala içimde kendini tamir edeceğine dair umudum var. Gözlerimi gökyüzünden alıp Chisa-chan'a döndüm.
"Gitmemiz gerek Chisa-chan. Bütün gün elime çakra veremem. Üsse dönüp bir şekilde kanamayı durdurmam lazım. Ryu-san'ın da iyice dinlenmesi gerek. Ayrıca sen ne durumdasın? Sordum ama duymadın sanırım. Eğer yaran varsa senle de ilgilenmemiz gerek."
Cümlelerim bittiğinde tekrardan Teki-san'a ve Butsuo-san'a ithafen konuştum.
"Görüşmek üzere."
Out: Telefondan yazdım pc ye erişimim yok şuan. Kötü olduysa affola.
Teki-san'ın kıçımı düşünmesine karşılık gülümsedim. Sol elimi kaldırdım selam verir gibi, baş parmağımı sallayarak "Sanırım düşünmem gereken daha önemli sorunlarım var. Olmayan şeyler gibi." dedim. Gerçek elim olsaydı kesinlikle Teki-san'a çok büyük kin duyardım ancak hala içimde ölü kolumun kendini tamir edebileceğine dair bir umut var. Bu yüzden şimdilik tavrım öfkeden ziyade, kabullenmiş gibi. Lakin parmaklarıma kavuşamazsam bu çok büyük sorun olacak. Öyle bir durumda bunun dermanını bulabileceğim tek kişi var; Gima Gennosuke. Her ne kadar o adamla tekrardan denk gelmek istemesem de zorunda kalabilirim. Umarım bu zorundalığa gerek kalmaz, sana hala güveniyorum ölü kol. Lütfen kendini tamir et. Senle daha başaracağımız çok iş var. Nasıl işler olduğunu biliyorsun.
Ryu-san kendine hafif bir bakım yaparken, Chisa-chan'ın sağlam tokadıyla Butsuo-san'da uyandı. Teki-san'ı parşömenle görmemle birlikte biraz üzüldüm açıkçası. Kafam tekrardan Chisa-chan'ın patlattığı parşömene gitti. Belki de bir tuzak olduğunu düşünmeseydi parşömenle dönebilirdik üssümüze. Bir kişi jounin rütbesine erişebilirdi. Chisa-chan'a bu konuda kızmıyorum ancak takımımdan birisinin jounin olmasını isterdim. Neyse, bu konuda daha fazla düşünmemin alemi yok. Teki-san'ın sorularına karşılık olarak koluma baktım. Ardından tekrar kopuk elimi kaldırdım.
"Çakra farklı olay Teki-san. Asıl konu bu kol benim uzvum değil. Benim kolum..." Sağ elimle ölü kolun bittiği kısmı gösterdim. "Buradan kopmuştu bir görev sırasında. Bende uzun bir macera sonrasında bu kolu elde ettim. Bu kol, ölü mü desem ölümsüz mü desem emin olamadım. Acı hissetmiyorum, kopardığında hissetmediğim gibi. Çakra verdiğimde ise gördüğün gibi bir sıvı çıkıyor. Bu sıvı, gördüğün gibi kanamamı durduruyor. Bolayı bu yüzden ilk seferde çıkarmak istemiştim, çakramı kestiğinde kanamamı durduramıyordum. Başka şeylerde var tabi. Kolumun kopmasından sonra elimin kopması garip duygular uyandırdı... "
Dedim bir süre gökyüzüne bakarak. Bu kolu kazanmak için o kadar uğraşıp, tekrar bir hatayla kaybetmek zor bir durum. Ancak dediğim gibi, hala içimde kendini tamir edeceğine dair umudum var. Gözlerimi gökyüzünden alıp Chisa-chan'a döndüm.
"Gitmemiz gerek Chisa-chan. Bütün gün elime çakra veremem. Üsse dönüp bir şekilde kanamayı durdurmam lazım. Ryu-san'ın da iyice dinlenmesi gerek. Ayrıca sen ne durumdasın? Sordum ama duymadın sanırım. Eğer yaran varsa senle de ilgilenmemiz gerek."
Cümlelerim bittiğinde tekrardan Teki-san'a ve Butsuo-san'a ithafen konuştum.
"Görüşmek üzere."
Out: Telefondan yazdım pc ye erişimim yok şuan. Kötü olduysa affola.
İŞİNİN EN BÜYÜK TERÖRİSTİ !!!
- GM - Naruto
- Game Master
- Posts:2605
- Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [6. Gün - Gündüz Safhası] Terkedilmiş Kasaba
Off Topic
Chisa ve Ryu'nun Ryoken'in söylediklerine uydukları varsayılmıştır.
Ryoken & Ryu & Chisa
Ryoken'in söylediklerinden sonra Ryu Chisa'yı sırtlanıyor, ardından ortamı terk ediyorsunuz üssünüze gitmek amacıyla.
- Konu sonu.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.