[5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by GM - Naruto » April 1st, 2021, 2:56 am

Haru: Ayağını yere vurduğun gibi 2 metre kadar yükseliyorsun zeminden sütun ile beraber. Bu sırada, el mührü yaparak Saku'yu hazırlıyorsun. Sütunun yükselmesi bittikten sonra geçen bir kaç anın ardından Saku hazır olmuş oluyor. Aklında kurduğun zamanlamanın içerisindesin. Saku'yu aktif edip önünde planladığın gibi ikinci bir sütun çıkartıyorsun ilkine bağlı olarak. Bu açıyla çıkan sütun senin ile sabit duran kuklanın arasına geçiyor ve olası bir saldırıya karşı kalkan olabilecek şekilde konumlanıyor. Önünde ağaçların üst dallarına ilerleyen bir köprüyü andırmakta. Mızrak yerden fırlamıyor, sanrının ardından göreceğini tahmin ettiğin asıl hedefin için saldırını hazırda bekletiyorsun.

Tam bu esnada, hala zamanlamanın içinde olduğunu sana kanıtlarcasına 'sanrı' başlıyor. Kafanın tam tepesinde ani, keskin bir acı hissediyorsun. Acıyla beraber adeta kafana tonlarca ağırlığı olan bir cisim inmiş gibi geliyor. Hafif bir çatırtı duyuyorsun önce, ardından bu çatırtı kuvvetleniyor ve genişliyor. Kafanın içinden duyduğuna yemin edebilirsin. Acıyı ilk hissettiğin anın üzerinden çeyrek saniye bile geçmemişken görüş açına karanlık bir silüet giriyor tepeden aşağı doğru. Önce bir çift ayak görüyorsun, devamında bacaklar ve bir gövde. Her şey çok hızlı gelişiyor. Geçen her an, kafandaki acı ve beyninin içinden geldiğini hissettiğin gürültü artıyor.

Gövde sonlandığında, sırıtan bir kunoichi takip ediyor onu. Kendini bir şekilde tutup, mızrağı fırlatmamayı başarabiliyorsun. Bunun bir sanrı olduğuna kendini çoktan ikna etmiş durumdasın. İki kolu da hala yukarıda, eğimli bir şekilde kafanın üstünde olduğunu tahmin edebiliyorsun, ancak ne yaptığına tam emin olamıyorsun. Gelgelelim, kunoichinin yere indiğini anladığın anda ne yaptığını farkediyorsun. Kafanın tepesindeki keskin acı, yavaş yavaş alnına ve yüzüne yaklaşmaya başlıyor. Gürültü artıyor. Hiç bir şey yapamıyorsun. Çığlık atamıyorsun, bakmakla yetiniyorsun. Çatırtının yanına, yumuşak eti kesen metalin sesi karışıyor. Görüş açısının en tepesinde, kırmızı ve siyah bir şeyler beliriyor. Kunoichinin elleri siyah şeyi tutuyor. Kafandaki acı artıyor. Siyah şeyin şeklini çözmeye başlıyorsun. Algın çok basit düzeylere iniyor. Bu bir kunai. Kafanın tepesinden saplanıp, alnına ve gözlerinin ortasına doğru inen ve adeta başını ikiye yaran bir kunai.

Gözlerini açıyorsun.

Kafanın tepesindeki keskin acı kaybolmuş durumda, ancak hala bir şekilde acımayı başardığını farkediyorsun. Yine de algıların açık, tekniğin hazır durumda. Çok basit bir hareketle, saniyenin onda biri kadar zamanda başını hafifçe çevirip soluna bakıyorsun. Bir adım sesi duyuyorsun, daha önce pek çok kez kullandığın için aşina olduğun; taş sütununun üzerinde atılan bir adımın sesi. Bakışların oraya döndüğü anda, hızla sütunun üzerinde adımlamakta olan kunoichiyi farkediyorsun. Bir saniyeden daha kısa bir sürede aranızdaki mesafeyi kapatacak gibi duruyor. Vücudunu hafifçe öne ve aşağı doğru eğmiş, bir saldırıya hazırlanıyor.

Gelgelelim sen, çoktan hazırsın. Sırtın ilk sütundan çıkarmış olduğun ikinci sütuna dönük, kız solunda kalıyor. Yüzün de kızın olduğu yöne bakmakta. Öngördüğün şekilde, iki sütunun birleştiği noktadan mızrağı fırlatmak için harekete geçiyorsun. Tam bu anda, kız hamlesine başlamış oluyor: "Shoufuu!" diye bağırıyor ve sağ ayağını dışarıya açıp çenene alttan yukarıya doğru bir tekme hamlesi deniyor! Öne doğru bir adım almaya başlıyorsun ve üst vücudunu hafifçe öne doğru eğiyorsun. Hızla geçen tekme, saçlarını uçuşturuyor ancak sana isabet etmiyor. Tam bu esnada, kız ellerini sütunun senin durduğun zeminine koyup ikinci hamlesine geçiyor beklenmedik bir anda: "Repp-" Bu hamleden kaçamayacağına aşağı yukarı eminsin. Ardı ardına gördüğün sanrıların etkisi, başının tepesinde varlığını sürdüren ağrı ve terden sırılsıklam olmuş bedenin mental olarak yorgun olduğunu hatırlatıyor sana. Ancak kızın kelimesi yarıda kalıyor. Mızrak, sütunu terkedip çok önceden belirlemiş olduğun hedefine doğru yöneliyor ve keskin bir et sesi duyuyorsun.

Taş mızrak, kızın sağ kolunun dirsek ve omuz arasındaki kısmına saplanıyor ve diğer taraftan üç-dört santim kadar dışarı çıkıyor. Sağ kolunun aldığı darbe karşısında titrediğini görüyorsun kızın. Yüzündeki sevimli ifade sertleşiyor. Halihazırda yakaladığın avantajı elinden kaybetmemek adına elinde tuttuğun mızrakla ikinci bir darbe yapmak üzere hareketleniyorsun. Kızın sağ eli, almış olduğu darbe sonucunda sütundan ayrılmış durumda ve kendi soluna, senin sol önüne doğru vücudu ivmeleniyor. Ancak sol eli hala sütunun üzerinde, ve dirseğinin hafifçe büküldüğünü görüyorsun mızrağını savurmaya başlarken. Mızrak hareketin başlıyor, her şey yavaş çekimde ilerlemekte adeta. Elindeki silahı, kıza doğru saplama hamlesi yapacak şekilde savuruyorsun. Bu esnada kızın bükülmüş olan sol dirseği gerilip açılıyor ve mızrağınla aynı doğrultuda ve aynı yönde harekete başlıyor kız. Sol kolunu, kendini sütundan uzaklaştırmak için kullanmış gibi gözüküyor.

Mızrağın, kızı takip ediyor. Kızın vücudu havada geriye doğru eğilip senin hedefini küçültmek üzere hareketleniyor. Mızrağının keskin ucu, rakibinin sağ yanağını sıyırıp geçiyor.

Sen yeni bir saldırıya hazırlanırken, kız sırtüstü 'küt' diye yere yapışıyor. Bir anlığına nefessiz kaldığını net bir şekilde görebiliyorsun. Halihazırda yerde olan rakibine nefes aldırmamak adına öne doğru hareketleniyorsun kendini yere bırakmak için. Tam bu anda, hareket edemediğini farkederek olduğun yerde kilitleniyorsun.

O anda, kızın sol elinden vücuduna doğru uzanan chakra iplerini fark ediyorsun. Tüm parmaklarına ve uzuvlarına yapışmış durumdalar. Göz bebeklerin ufalıyor. Uzuvlarını hissetmediğini fark ediyorsun. Mızrağı tutuyorsun fakat sanki onu bir eldivenle kavramış gibisin. Anestezi yapıldığında o bölgeyi kaplayan bir uyuşukluk gibi. Tüm vücudun bu halde. Kız, sol elini aniden yana açıyor ve senin de ellerin aynı şekilde yana açılıyor. Kız elini tekrar kapatıyor ve önünde sanki bir şey örüyormuş gibi parmaklarını hareket ettiriyor. Uzuvların bir sağa, bir sola dönüyor. Gövden inanılmaz bir açıyla önce sağa dönüyor ve ortamda çok tok bir kütürtü duyuluyor. Zihnin bu ani sesin anlamını henüz kavrayamamışken, tatlı bir ses daha duyuyorsun. Konuşmanın tatlılığı ve ona eşlik eden mide bulandırıcı gürültü sesleri keskin bir ironi oluşturuyor: "Akademi bilgisi..." diyor rakibinden geldiğine emin olduğun ses. Ses adeta zihninin içinde yankılanıyor, sanrının bir parçası olmadığına emin oluyorsun saniyenin onda biri sürecinde. Sanrının dışındaki, gerçek kunoichiden geliyor ses. Önce sol kolundan, ardından sağ bacağından birer kütürtü daha yükseliyor. "Genjutsu teknikleri yüksek acıyla kırılır. Fakat ben fiziksel olarak bunu yapabilecek kuvvete sahip değilim." Az önceki tatlı ses katılaşıyor, çirkinleşiyor adeta kulaklarında. Sol ayağın o kadar ters dönüyor ki derinin yırtılıp eklemlerinin açığa çıktığını görüyorsun. Aynı şekilde kolların, dönüyor çevriliyor ve eklemlerin parçalanıyor. "Ama istersem canını acıtamayacağımı düşünme." Parmakların önce terse, ardından avuç içine, ardından da sağa ve sola dönüyorlar. Parmakların sağa ve sola dönmediklerinden eminsin, fakat seninkiler çok farklı açılarla hareket ediyorlar. Kız elini bir hışımla yumruk haline getirdiğinde havada iplerinden sarkan kırık bir kukladan farksız bir şekilde sallanmakla yetiniyor cansız bedenin.

Gözlerini açıyorsun.

Tam bu anda, üzerine doğru havada ıslık çalarak gelen taş mızrağı farkediyorsun. Hızla sola doğru uzanan sütuna doğru bir adım alıp vücudunun sağ kısmını geriye doğru döndürüyor ve hedefi küçültüyorsun refleksif olarak. Mızrak karnının önünden hızla geçip gidiyor. Gözlerin rakibinde. Ayaklanmış durumda. Senin sanrı içerisinde geçirdiğin saniyeleri mızrağı çıkarıp sana fırlatmak için kullanmış gibi görünüyor. Sol eliyle sağ kolunu tuttuğunu görüyorsun. Sağ kolu boş ve ölü bir şekilde omzundan aşağı doğru sallanıyor. Bu sallanan kolun ucundaki el ve parmaklar ise esen bir rüzgarın etkisiyle kımıldayan yapraklar gibi görünüyor. Tıp bilginin yetersizliği sebebiyle yaranın ciddiyeti ve kolun durumu hakkında pek bir fikrin yok, ancak ciddi görünüyor. Sağ kolunun büyük kısmı ve sol eli, kanla kırmızıya boyanmış durumda. Buna bacaklarındaki yaralar da eklenirse, kızın dört uzvunun da kızıl renkle parladığını görüyorsun güneş ışığında.

Hala sütunun üstündesin, Vücudun az önce kurtulmuş olduğun hamle gereği hafif sağa doğru dönük durumda. Başın sol omzunun ön kısmından rakibine bakmakta. Rakibin sütundan 2-3 metre uzaklıkta. Sırtında kutusu yok. İlk çıkardığın sütundan 30 derece açıyla çıkardığın ikinci sütun sol-arkanda kalmakta. Hem arkanda kalması, hem de çıkarmış olduğun ikinci sütunun görüş açını büyük oranda kesmiş olması sebebiyle periferik vizyonun ve farkındalık düzeyin kuklayı görmek için yeterli olmuyor. Kukla oldukça cüsseli olduğu için o yöne kafanı çevirdiğin takdirde görebileceğine eminsin, ancak tam manasıyla görmek adına belini büküp sütunun ardına bakman gerekmekte.

Sanrı biteli aşağı yukarı 1 saniye geçti. Kontrol sende. Mızrak elinde. Fiziksel olarak hasar almış sayılmazsın, ancak vücudunun terden sırılsıklam olduğunu hissedebiliyorsun. Kafan hafifçe dumanlı. Performansını ciddi düzeylerde etkileyebilecek gibi durmuyor, ancak az önceki taijutsu saldırısında görmüş olduğun üzere ani karar alma kapasiten biraz da olsa etkilenmiş durumda. Saku olmasaydı, ikinci tekmeyi kesin olarak yemiş olacağına eminsin. İçinde bulunduğun durum devam ettikçe zararına olacağını çok basit bir matematik hesabıyla bile görebiliyorsun.

Rakibin senden daha çok fiziksel hasar almış durumda. Fakat tam olarak içinde bulunduğu durumu tayin edebilecek tıp bilgisine de, farkındalığa da sahip değilsin.
Ringo: Sol elin hızla yukarı doğru kalkıyor ve Gin'e komutunu veriyorsun. Hemen sonra, hedefine saldırmaya başlıyorsun. Kartalın ve dolaylı olarak senin üzerine geldiğin gören shinobi, elindeki zinciri her zamanki gibi çember çizecek şekilde sallamaya hazırlanıyor. Zincir hafifçe yukarı doğru savruluyor shinobinin el hareketiyle. Ancak tepeye, pik noktasına ulaşamadan geldiği yoldan dümdüz geri gelip aşağı doğru sallanıyor. Shinobinin yüzünde bir şaşkınlık ifadesi beliriyor. Pençeleriyle seni tutmakta olan Gin'in göğsünün şiştiğini hissediyorsun. Şaşkın bir şekilde bir zincire, bir sana bakıyor shinobi. Tam bu esnada tekniğinin yeni hedefi haline geliyor. Geriye doğru sıçramaya hazırlandığını görüyorsun, dizleri hafifçe bükülüyor ve bacakları geriliyor. Ancak dizleri büküldükten sonra, yeniden yukarı doğru açılıp esneyemiyor. Shinobinin yüzünde belki de ilk kez, şaşkınlıktan öte bir ifade yerleştiğini görüyorsun. Korku? Belki. Temel fizikteki bu ani değişikliğin sebebini kavrayamamış gibi görünüyor. Yıllardır bu şekilde kullanmaya alıştığı vücudunun komutlarını yerine getirmemesi, Kusarigamasının getirmemesinden daha çok etkilemiş gibi shinobiyi. İster istemez, hafif bir ego hissediyorsun. Tam o anda, tependen fırlayan alev kütlesinin sıcaklığını hissediyorsun. Karşıda, şaşkın bir ifadeyle size bakmakta olan shinobiye yönelmiş durumda.

Planların, aşağı yukarı beklediğin şekilde ilerlemekte. Shinobi, yerçekimine karşı verdiği mücadeleyi kazanamayacağını anlamış olacak ki; ağırlık merkezini geriye doğru itip üzerine gelen alev kütlesinden kaçmak üzere vücudunu aşağı bırakıyor. Sen de tam bu anda, Gin'e işaretini veriyorsun ve seni kavrayan pençelerinin gevşediğini hissediyorsun. Gözlerin hala kendini yere bırakmış olan rakibinin üzerindeyken, sen de yere doğru süzülmeye başlıyorsun. Bu esnada elin çoktan kunaine uzanmış durumda. Bir saniye sonra, her ikiniz de yere iniş yapıyorsunuz. Shinobinin birkaç metre ilerine, iki ayağı üzerine düştüğünü görebiliyorsun. Ancak hala normalden çok daha ağır olduğu için ayakları zemine değer değmez dizleri bükülüyor ve normalde olacağından çok daha fazla çöküyor yere doğru. Sen, bu süreyi aranızdaki mesafeyi kapatıp saldırıya geçmek için kullanıyorsun.

Elindeki kunaiyi hızla sağ üstten sol aşağı doğru çapraz bir şekilde sallayarak rakibinin göğsüne bir kesi atıyorsun. Zinciri hala iki elinde tutup elleri arasında gerdirmiş olmasına rağmen kolları da ağır bastığı için kaldırıp saldırını karşılamak için yeterince hızlı davranamıyor. Ancak yüzünde, az önce ağaçta olduğunun aksine bir şaşkınlık veya korku ifadesi görmüyorsun yara almış olmasına rağmen. İfadesizleşmiş gibi nispeten, biraz düşünceli yalnızca. Sol alttaki kunaiyi, bu kez soldan sağa doğru yüksekliğini değiştirmeden savuruyorsun rakibinin karnına bir kesi daha atmak için. Ancak bu esnada kendini geriye doğru bırakıyor shinobi. Ağırlığı normalden fazla olduğu için, çok daha hızlı bir şekilde düşüyor geriye doğru. Bu sayede saldırından kurtulmuş oluyor. İçinde bulunduğu dezavantajlı durmu, bir saldırılığına da olsa lehine çevirdiğini farkediyorsun o an. Ancak şuan kalçası ve beli yerde, ayak tabanları da zeminde ve dizleri ters V şeklinde durmakta. Üst vücudu belinden kuvvet alarak hafif eğimli bir şekilde yukarı bakmakta ve sana bakıyor.

Yeni bir saldırı yapmak üzere harekete geçtiğin anda sol arkandan büyük bir gümbürtü sesi duyuyorsun. Adeta deprem olur gibi, yer yarılır gibi bir ses. İstemsizce bir adım geriye alıp sesin geldiği yöne doğru bakıyorsun. Kampın doğusunda kalan yosunlu kayalıklardan gelmekte ses. Daha doğrusu, artık orada yosunlu kayalıkların olup olmadığına bile emin olamıyorsun. Kocaman kayalar sağa sola savruluyor ve yuvarlanıyorlar. Az önce kayalığın olduğu yerden yukarı doğru kayadan bir heykel yükseliyor gümbürtüyle. Önce boynuzlu maskesi beliriyor, hemen ardından zırh gibi şekillendirilmiş omuzları ve kolları. Vücudu yükseldikçe yükseliyor. Önce her iki eliyle tuttuğu devasa bisentonun keskin kısmını, hemen ardından kabzasının üzerindeki işlemeleri görüyorsun. Birkaç saniye sonra, 20 metrelik bir başka devasa heykel belirmiş oluyor kampın hemen dışında. Bisentosunu salladığı gibi önündeki üç-dört ağacı birden biçiyor. Önünde, yerde uzanmakta olan shinobinin "Heh." dediğini duyuyorsun o kadar gürültü arasında.
Usagi: Vücudundaki yaralara özel yeteneğin sayesinde kristaller dolarken kanamanın nispeten durduğunu ve soğuğun acını inceden de olsa bastırmaya başladığını hissediyorsun. Bu esnada, geriye doğru sıçrıyor ve çevrene göz atıyorsun bir şeyler görebilmek adına. Tepende Ringo ve onu taşıyan Gin'in hızla bir yere doğru süzüldüğünü görüyorsun. İlerledikleri yöne baktığında, yükseklerde bir ağacın tepesinde durmakta olan zincirli shinobiyi görüyorsun. Bu esnada yere düşüşüne başlıyorsun. Toz bulutuna yeniden dalmadan hemen önce, gözüne şuana kadar farketmemiş olduğun bir şey takılıyor. Minik, ancak önemli ve bir o kadar da tatsız bir ayrıntı. Ancak tam manasıyla göremediğin için ne olduğunu yüzde yüz yorumlayamıyorsun kafanda. Ayakların yere temas ettiği anda bir daha havaya ve geriye doğru sıçrıyorsun az önce farkettiğin şeyin ne olduğunu görmek ve bir yandan da toz bulutunun içinden çıkmak için. Toz bulutu görüş açından çıktığı anda, bu kez direkt olarak az önceki ayrıntıyı farkettiğin yere doğru çeviriyorsun kafanı. Sarı saçlı birinin, kampın doğusunda kalan devasa yosunlu kayalıkların arasındaki bir çatlaktan çıkmak üzere olduğunu görüyorsun. Orayı mı araştırıyordu? Muhtemelen. Tam tepeye yükselip yeniden inişe geçtiğinde, shinobi çoktan yarıktan çıkıp kayalıkların senin göremediğin arka tarafına geçmiş oluyor.

Ayakların yere temas ettiğinde baktığın yönden büyük bir gümbürtü sesi geliyor. Yosunlu kayalıkların titrediğini ve sallandığını görüyorsun. Oraya doğru bir adım atıyorsun refleksif olarak. Kayalar titremeyi bırakıp zangırdamaya başlıyorlar. İkinci adımını atmaya yeltendiğin anda kayalardan biri kuvvetli bir şekilde havaya fırlayıp iki-üç metre uzağa 'güm' diye düşüyor. Diğerleri de onu takip ediyorlar. Birkaçı havaya savruluyor, birkaçı sağa sola yuvarlanıyor. Kayalıkların altından iki sivri boynuzun çıktığını görüyorsun önce. Devamında kocaman bir şeytan maskesi beliriyor. Bir boyun, omuzlar, gövde, kollar. Gözlerinin önünde, kayalıkların arasından devasa bir heykel oluşmaya başlıyor. Her iki elinde tuttuğu devasa bir bisentosu var. Ayakları en nihayetinde toprak zeminin seviyesine geldiğinde, yaklaşık 20 metrelik boyunu farkediyorsun heykelin. Elindeki bisentosunu yere paralel bir şekilde savuruyor ve önünde koni şeklinde bir alandaki tüm ağaçları biçiyor. Bisentonun savrulmasıyla birlikte üzerine bir rüzgar dalgası geldiğini de hissediyorsun. Fuuton chakrasıyla dolu olmadığını anlayabiliyorsun kolaylıkla, bir teknik olmadığı aşikar. Ancak devasa bir şeyin sallanması sonucu oluşan bu rüzgar, alandaki toz bulutunu geriye doğru savuruyor ve ortadan kaldırıyor. Heykel, geride yalnızca bir yıkıntı olarak kalmış kampa doğru bir adım atmak üzere hareketleniyor ve bisentosunu yeniden kaldırıyor savurmak üzere. Amacının ortalığı halihazırda olduğundan daha beter yıkmak olduğunu anlaman zor olmuyor.



Off Topic
Bir önceki turda Kurosawa Haru'nun hamlesini yanlış anlayıp yanlış yorumladık. Bu bağlamda GM turu tekrar düzenlendi ve hata giderildi. Bu sorun tamamen bizden kaynaklıydı. Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kurosawa Haru
Kusagakure
Kusagakure
Posts:311
Joined:October 12th, 2018, 9:09 pm
Künye:
Arena:

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by Kurosawa Haru » April 1st, 2021, 11:32 pm

Öldün, Haru. Parçalandın. İkiye ayrıldın. Patladın. Kırıldın. Kan kustun. Bir kukla gibi dönüp durdun. Tüm eklemlerin. Tüm parçaların unufak oldu.

Satori geldi gözlerinin önüne. Satori nasıl saldırılarından kaçıyorsa, tam olarak öyle hareket ettiğini gördü eklemlerinin. Kıvrıldı, döndü, parçalandı vücudu. "İstesem de yapamazmışım..." dedi kendine yarım bir gülüşle, ölmeden önce söylediği son sözlerdi bunlar kendine. Her seferinde unutuyordu bunun bir ölüm sanrısı olduğunu. Başlamadan önce aklında bile olsa, başladığı anda aklından uçuveriyordu tüm realite, gerçek olmayan bir boşluğa sıkışıp duruyordu. Her seferinde ölüyor olduğu bu görüntülerin gerçek olmaması, onu her seferinden daha önce etkiliyordu hatta, azalmasını umarken. Zihninin üzerine çekilen perde bir avuç toprağa dönüşüyordu her bir sanrıda, cesedinin üzerine atılan. Kaç kere öldün Haru? Kaç kere parçalandın? Yetmez mi artık? Pes etmeyecek misin?

"Hayır."

Her seferinde öldün Haru. Ama... "Son seferinde farklı öldüm." Boğazına bir şeyler saplanmadı, bir öncekinde olduğu gibi. Hatta bir öncekinde ne olduğunu anlamadı bile. Yok olup gitti, suçsuz biri gibi. Son seferkinin bir farkı vardı... "Neden beni daha farklı öldürmek için farklı bir yol tercih etti? Neden bu sefer gözdağı verdi? Neden bu sefer bir şeyleri açık etti? Neden bana bir şeyden bahsetti?" Bunu yapmak için uzun bir yol gitmiş olmalı. Fazla detaylı bu. Ne yapıyor? Neyi saklıyor?

"Anladım." dedi Haru kendi kendine o an. O zamana kadar anlamamış olduğu bir açık vardı. Yapabildiği her planın, kurduğu tuzakların gerçekleşmiş olmasının bir nedeni vardı. Tüm taşlar yerine oturdu o an. Ve bunu anlaması... 0.01 saniye sürmüştü. Zihninin içinde Haru, kendi zekasını takdir etmekle meşgulken, kızın stratejisini çözmüş olduğuna kendini ikna etmek için yeniden düşündü tüm yaşananları. Tüm duyduklarını tekrardan işitti kulakları. "Fakat ben fiziksel olarak bunu yapabilecek kuvvete sahip değilim." Zihninin tüm duvarlarında milyarlarca kez yankılandı, düşüncelerini destekleyecek şekilde. "Neden?" diye sordu kendine. "Madem hasar veremiyor... Niçin yakın dövüşçü olduğu bariz olan birinin iyice dibine girip saldırmayı denedi?" Elbette, kızın yalan söylüyor olması ihtimaller dahilindeydi. En önemli noktayı anımsadı Haru tekrardan. "Niçin sanrı görürken hiç hasar almadım? İki saniye boyunca boş durduğum her anda bana saldırabilirdi. Her an, görüyor olduğum sanrıları gerçeğe dönüştürebilirdi! Ama bunları yapmadı. Başka bir şey yapıyordu çünkü. Planının tıkır tıkır işlemesi için, sanrıları görürken ben başka bir şey düşünüyordu. Daha şeytani bir plan. Daha sinsi bir plan."

"Gördüğüm önceki sanrılar beni meşgul etmek içindi. Zihnimi bulandırmak, gerçeği sahteyle ayırt edemememi sağlamak içindi... Bu planı sadece gerçek bir şeytan uygulayabilir. İblis bu kız!" dedi kendi içinden. "Bir şeyin sanrı olduğu tohumunu zihnime yerleştirdikten sonra yapacağı şey çok basitti. Bir sanrıyı beklemem. Bir gerçeği hayal zannetmem. Ulan..." Kızın şeytanlığı karşısında dehşete kapıldı Haru. Karşısındaki kolsuz iblis, hala kendisi için dehşetengiz bir tehditti. "Sanrıların sakladığı şey, gerçeklikle sahteyi ayırt edemeyecek bir noktaya gelecek olmamdı." Emin olmadığı noktalar da vardı. "Kız, sanrılar süresince üzerime kuklaları kontrol ettiği iplerden yerleştirmiş olabilir mi?" elbette de olabilirdi. "Bana fiziksel olarak saldırma nedeni de buydu. Yakınıma gelmek zorundaydı. Tekmeyi isabet ettirememe nedeni bu olabilirdi. Bana o tekmeyi atamaması için hiçbir sebebi yoktu. Ağzıma yemiş olmalıydım! Ölüp de yeniden uyanmış birine tekme tutturamamanın tek bir açıklaması vardı. En başından beri tekme atmak istememesi... Bu tekme bir hileydi. Bir oyun. Kızın bana Shoufuu tekniği uygulayıp uygulayamayacağını bile bilmiyorum. Muhtemelen o da bir yalandı, gerçeği gizlemeye çalışan birinin hayali tekmesiydi. Üzerime chakradan ipler takmış olmalı. Ancak, üzerimde ne kadar chakra ipi olduğunu bilmiyorum. Bunları kesemeyeceğimi hayal ediyorum, zira kesilebilseydi kuklacılar çok boktan bir savaş stili benimsemiş olurlardı. Elimdeki tek kozum, kızın stratejisini çözmüş olmam. Kızın bunu bilmiyor olması. Ama bu ipleri kullanabilmesi için tüm şartların hazır olduğunu varsayıyorum. Yoksa bana bu sanrıyı göstermeyi seçmesinin bir nedeni olmazdı. Belki de… Dövüşün en başında bana “Seni yakaladım” demesinin sebebi buydu. Çünkü orada beni yakalamamıştı. Ama aslında, yakalamış. Belki de etrafa patlayıcılar yerleştirmesinin sebebi de buydu! Patlayıcılar yerleştirip hayali bir arena yaratmak, içerideki her şeye ipler bağlamak… Sonra da onları bir kukla gibi kullanmak.

Sıradaki hamlesini planladı. “Bu ipleri kullanarak beni bir oyuncak gibi oynayacak. Beni gafil avlayacak. Ama önce ben onu gafil avlamazsam! Bu iple beni nasıl yönlendirebilir… Şimdilik bir fikrim yok. Beni olduğum yere kilitleyebilir mi? İtebilir mi? Kuklasını itebildiğine göre, beni de itebilir. Elbette, çekebilir. Bence… Kilitleyebilseydi çoktan kilitlerdi. Gelip böğrüme sokardı bıçağı. Kafama bir ip yerleştirdiyse… Boynumu kırabilir mi bir anda, sanrıda yaptığı gibi? Yeterince uğraşırsa yapabilir gibi… Evet. Ne yapacağımı biliyorum.

Hızlı hareket etmeliyim. Bir sonraki sanrının yaklaşık 2 saniye sonra geleceğine eminim. Eğer sonlanmadıysa sanrılar, elbette. Elimdeki Yari bir tehlike. Onu anladığımı fark etmemesini sağlamalıyım. Korkmuş gibi mi gözüksem? Buna ne kadar inanır, beni okuyabilir mi pek bir fikrim yok. Her şeyden önce Gerçekliğin Kumaşı’na chakra aktaracağım. Onu kullanabileceğim zaman artık geldi. Az önce beni tuzağa düşürdüğü yeri hatırlıyorum. Patlama olan o yeri. O tarafa doğru koşacağım. *Şu an kuklanın olduğu yönde olmalı. Kuklaya doğru koşacağım. Eğer kukladan bana bir saldırı gelirse Yari'mle engelleyebilirim, yarım bir saldırı olacaktır, zira ipler benim üzerimde.* Tüm hızımla koşacağım. Tuzak olmadığını bildiğim tek yer orası. Önemli olan koşmak değil. Önemli olan, kaçıyor olduğum hissini ona verebilmek. Avını bağladın zeki kız. Çeksene ipi, tut o balığı. Çek beni. Bir balık gibi yakala beni, uğraştın o kadar. Omzunu verdin bunun için. Bitir işte beni. Kaçmama izin verme.

Beni çekeceğine eminim. Çektiğinde ise tüm vücudum, her kasım, her hücrem buna hazır olacak. Beni yöneteceği, kukla gibi oynatacağı gelecek, bir sanrı olmayacak. Buna eminim. Bu sanrıyı göstermiş olmasının nedeni bu. Beni çektiği anda gafil avlamayı bekliyor olacak. Bana zarar verebileceğini düşünüyor. Beni şok edeceğini sanıyor. Bir sanrı içinde olduğumu zannedeceğimi düşünüyor. Ama akrobatik vücudumu kullanarak vücudumun çekilmiş olmasının bana kazandırdığı momentumu, kaslarımı kullanarak havada ona doğru dönmeye harcayıp ona saldırı olarak geri döndüreceğim. Kaslarım oldukça güçlü. Sadece boynumu döndürmeye bile çalışsa Gerçekliğin Kumaşı’nı kızın yarasız omzunun tam önünde bir mızrak olarak gerçeğe döndüreceğim ve ileri doğru ittireceğim. Onun beni çekmiş olması, mızrağın omzunu deşmesini sağlayacak. Kendi sonunu kendine doğru çekecek. Bir sanrı beklemiyorum, gerçekleşeceğini bildiğim bir geleceğe doğru koşuyorum. Beni çekecek. Ayağımdan da, kafamdan da, kollarımdan da çekse, hatta birçok yerden bile çekse bunu yapabilirim. Koş Haru, geri çekilmek için, tutulmak için, engellenmek için koş.


Out: yıldızlarla çevrelediğim kabarttığım kısımdan tam emin değilim ama hesaplarıma göre önceden patlama olan yer şu an kuklanın arkasında, kızın tam tersi yönde olmalı. Sizin hesaplarınızla örtüşmezse editleyebilirim.

Kurosawa Haru

Fiziksel Profil

Yaş: 19 Cinsiyet: Kadın Element: Doton
Seviye: C-Rank Rütbe: Chuunin
Ryo: 60.000 Prestij Puanı: 0 Ün: 26 Kullanılabilir GP: 10

Motivasyon: Haru’yu uyandıran, onu yaşatan istek, etrafındakilerin zarar görmesine engel olmak, masumları korumak ve Dünya’yı daha iyi bir yer haline getirebilmek için yapabileceğinin en iyisini yapmak, hayatın ona sunduğu hiçbir fırsatı kaçırmamak olduğu düşüncesindedir. Bu uğurda kendi çocukluğundan ve duygularından vazgeçmiş olan Haru, başka insanların bunlardan vazgeçmemesi için elinden geleni yapacak, insanlığa daha iyi bir gelecek sunmak için çalışacaktır.

Komplikasyon: Albinoluk. Haru bir albinodur ve güneşten kendini koruması gerekmektedir. Bunun için güneş gözlüğü takar ve tüm vücudunu kaplayan kıyafetler tercih eder. Güneşe uzun süre maruz kalırsa çillenir, vücut yanıkları ortaya çıkar ve güneş onun için ölümcül olabilir. Işıktan daha çok etkilenir ve ışığın kör edici özelliği onun için çok daha etkilidir.

Savaşçı Profili
Güç: 6 Çeviklik: 7 Kondisyon: 5
Potansiyel: 7 Varlık: 2 Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 4
[Favori][Çeviklik] Akrobasi: 10 | [Çeviklik] El Hassasiyeti: 1 | [Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 4
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1 | [Varlık] Empati: 1 | [Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1 | [Zeka] Farkındalık: 1 | [Zeka] İzcilik: 1

Özel Mod
Majiwari
Majiwari: BANG! - Özel Mod Tekniği

Ninjutsu
Doton: Gansetsukon (El Mührü Azaltma, Chakra Azaltma, Teknik Birleştirme ve Bilimum Geliştirme Mevcut!)
Doton: Doryuu Shiki (Chakra Azaltma, Teknik Birleştirme ve Bilimum Geliştirme Mevcut!)
Doton: Moguragakure no Jutsu
Doton: Doryuu Heki (Chakra Azaltma Mevcut!)
Doton: Kadan (Özel Yaratım Teknik!)

Taijutsu
Nagatsu Tekniği B-Rank
Issen - Nagatsu Stili

Ekipmanlar

Gerçekliğin Kumaşı - Kıymetli Nadide Ekipman

Özel Üretim Cübbe
Özel Üretim Kalkan
Özel Üretim Gözlük

Yari (Normal Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite) 5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite) 1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite) 2 Sis bombası (Normal Kalite)
User avatar
Okawa Ringo
Ishigakure
Ishigakure
Posts:251
Joined:February 25th, 2019, 1:04 am
Künye:

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by Okawa Ringo » April 2nd, 2021, 2:34 am

Sallamaya başlamıştı bile zincirini. Ringo, rakibini çok iyi okumuştu. Neler yapabileceğinden çok, neleri peşi sıra yapabileceğine odaklanmıştı. Pek parlak bir zekaya sahip değildi genç shinobi. Ama dövüşmeyi iyi biliyordu. Yapısında bolca bulunan gurur ve hırs, bu sefer işine yarıyordu. Kazanmayı bilirdi, kaybetmeyi bildiği gibi. Şimdi ise ikisinden de sıyrılmıştı. Kaybetmek ya da kazanmak değildi mesele. İradesini kanıtlamaktı. Yeteneğini kullandıktan sonra çocuğun yüzünde gördüğü şaşkınlık, alev topunun ona doğru ilerleyişi ve bedenine de hükmedememesi karşısında kendini çok başka bir ifadeye bırakmıştı. Ringo'nun içerisinde bu ifade bir çok rüzgar estirdi. Derin bir nefes almak istedi, almadı. Hunharca gülmek istedi, gülmedi. Korku muydu? Tedirginlik belki. Umursamadı. Şu an çok farklı bir bakış açısıyla bakıyordu. O ifade Ringo'ya çok şey anlatmıştı. Üstünlük, gururunun getirdiği o puslu egoyu açığa çıkardı. Yüzü güldü, çok kısa bir süreliğine de olsa. Kendini yere bıraktığı esnada aklındaki her şeyi yapmaya başladı. Bir dişlinin çarkları gibi peşi sıra tüm hamlelerinin sonucunu tahmin ettiği gibi görüyordu. Avantajı biraz daha arttı. Saldırdı ve zaten yarası olan çocuğa bir yara daha verdi. Elemanın, Juryokugan'ın nasıl çalıştığını tam çözemese bile içindeki durumdan nasıl kaçabileceğini de anladığını gördü. Savaşçı içgüdüleri. Ringo bilirdi. En güvendiği ölüm silahı ile bir saldırıya daha hazırlandı. Fakat kaos, bir kez daha yüzünü gösteriyordu. Bu kez hiç de komik olmayan bir şakanın, peş peşe yapılmış hali gibi. "Taşak mı geçiyorsunuz lan benimle !?"

O çirkin yüzü bir kere daha görüyordu.

Görmemek ne mümkün? Oldukça sesli, çok da büyük. Görmemek ne mümkün! Sinirleri bozuldu. Kaşları çatıldı. Yosunlu kayalıkları devirerek çıkan heykel, sanki kayalarla örtülü mezardan doğan boynuzlu bir canavardı! Sarışın çocuk ile ilgili bulunduğu tahminin yanlışlığı için ise biraz olsun sevinebilirdi. Çünkü artık ne yapması gerektiğini daha iyi biliyordu. Karşısında, alt vücudu tamamen yerde olan çocuğun ise cüretini bağışlamayacaktı. Rahat bir nefes mi almıştı o? Heh... Hayır hayır... Bir kere daha yok ederdi o golemi gerekirse. Ancak bu shinobi rahat bir nefes almayacaktı. Ringo almıyordu. O da almayacaktı. Yeteneğinin etkisi bittiği gibi, yineleyecekti. Hareket edemeyecekti. Kaçamayacaktı.

Çocuğun bulduğu yöntem, akışı tersine çevirip; kendini yere bırakmaktı. Haklı bir yaşama içgüdüsü sadece. Bilmediği başka bir şey vardı ama. Ringo en büyük kozunu oynamıyordu. Elemanın aldığı son rahat nefesti bu. Hiç beklemeden elindeki kunai'ye üflemeye başladı. Ancak rahat değil, hınç dolu bir şekilde. Eş zamanlı olarak ileri doğru hızlı bir adım aldı. Sairi no Jutsu ile elindeki kunai'yi Fuuton chakrası ile kaplayacaktı. Tekniği, elindeki silahı çok daha keskin ve tehlikeli yapıyordu. Bununla birlikte silahının menzili bir metreye kadar uzuyordu. Tabii ki eleman bunu bilmeyecekti. O ağır bedeniyle tekrar kaçmaya çalışsa dahi, üzerine gitmeye devam edecekti. Omzuna hava akımıyla kapladığı kunai saplanana kadar durmayacaktı. Ardından hamlesini devam ettirecek, verebileceği en yüksek hasarı verecekti ona. Kendini farklı bir yöne yuvarlamaya ya da atmaya çalışırsa, çocuğun üzerine çıkmaktan çekinmeyecekti. Üzerine çıkacak, tekmesiyle göğsüne bir darbe vurup onu hepten yere çivileyecekti. Boştaki eliyle bir kunai daha çekerek kunaiyi shinobinin bileğine güçlü bir şekilde saplayacak, silahını kullanmasını engelleyecekti. Bu kunai'yi ondan gelecek sürpriz bir saldırıyı bloklamak için de kullanabilirdi. Shinobiye saldırısını gerçekleştirdikten sonra, oldukça derine saplanmış olacağını umduğu kunaisini omuz dokularını kesecek şekilde yukarı doğru çekip, boğazına doğru bir yol açacaktı. Boğazına geldiğinde ise, duracak ve onu hepten zapt etmeye çalışacaktı. Kunai orada sabitlenecekti, tehditkarlığı arşa çıkmış şekilde. Bunu başarabilirse, konuşmasına başlayacaktı.

"Erken rahatladın. Benim karşımda rahat bir nefes almamalısın. Bu göz karşısında rahat olamazsın." diyecekti kararlılıkla. Gözünü, o lanetli hediyeyi hepten açacak, shinobinin gözlerinin içine bakacaktı. Ardından gülümseyecekti. Nitekim, istediğini almış olacaktı. Abartmayı sevmiyordu. "Çok da kasmaya gerek yok ama. Hehe.. Ayıcığı geri gönderin şimdi." diyecek ve kısa bir süre bekleyecekti. Yüzündeki gülümseme, korkunç derecede rahatsız edici gelene dek.

"Ben de gitmenize izin vereyim."

Kita Usagi wrote:Usagi, sarışın çocuğu sonunda görebilmişti. Kayalıkların arasından çıkıp, arka tarafa doğru kaybolmuştu. Sonrasında ise yine aynı heykelin karşısında bulmuştu kendisini. Heykel yosunlu kayalıkları devirerek yükselişe geçtiğinde, çocuğun planını az çok kestirebilmişti. Ringo ve Haru diğerleri ile dövüşürken, çocuk da heykeli ortalığı yıkıp aradıkları parşömenleri açığa çıkarmak için kullanacaktı. O yüzden bu tekniği ikinci sefer kullanıyordu. Çocuğu bulması şarttı. Çok hızlı olmalıydı. Onu bulması için en mantıklı hareket, yüksek bir yere çıkmak olmalıydı. Az önce çocuğun yosunlu kayalıkların arkasında kaybolduğunu görmüştü. Heykelin arkasında kalıyordu orası. Şu an gitse, onu görememe ihtimali vardı. Lakin heykelin üzerine çıkıp etrafını tarasa, mutlaka bir iz görebilirdi. Vakit kaybetmeden attı kendini ileri. Tüm hızıyla koşturmaya başladı. Heykele tırmanacak ve üzerinden çocuğu gözleyecekti. Eğer ters bir durum olursa, planını gerçekleştiremezse; etraftaki en uzun ağacı gözleriyle arayıp onun tepesinden bakınacaktı. Onu bulduğu gibi, vakit kaybetmeden ona ulaşmak istiyordu. Eğer, çevrede ağaç ve çalı bulabilirse onların arasından ilerleyip karşısına çıkmak istiyordu.
Image

Image
Künye
İsim: Okawa Ringo
Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 15.500
Prestij: 0
Ün: 23
Kullanılabilir GP: 0
Motivasyon
Savaşçının Gururu
Shinobiliğe, köyüne, kendi ideallerine, yoldaşlarına büyük bir gururla bağlıdır. İnandığı bu değerler karşısında hakarete uğramak, küçük düşürülmek onun için zıvanadan çıkmaya yeter de artar. Bir görevi başarıyla tamamlamak, emirlere uymak, her zaman her durumda ne gerekiyorsa koşulsuz şartsız onu yapmak için hareket eder. Çok değer verdiği ve ona yeniden yaşadığını hissettiren shinobi felsefesi, hiç bir koşulda geri adım atmamasına ve karşılaştığı her problem karşısında sonuna kadar hırsla savaşmasını sağlar.
Komplikasyon
Esaret
Henüz doğru düzgün cümleler bile kuramayan küçücük bir çocuk iken yaşadığı ağır ve derin travmalar; dünyayı çok geç tanıması ve hiç bitmeyeceğini sandığı esaret, kurtuluşundan sonra bile bir çok psikolojik sıkıntıyı beraberinde getirmiştir.
Bu sorunları büyüdükçe aşmasına karşın özgürlüğünün kısıtlanması onun için kabus gibidir. Esir alınmak, hapsedilmek, bağlanmak, işkence görmek gibi durumlar onun tekrar eski anılarının canlanmasına neden olmaktadır. Unutulması zor olan bu derin yaralar, ona büyük acı verir ve düzgün düşünememesine, paniklemesine, ağlamasına, sinir krizleri geçirmesine neden olur.
Özellikler
Sır Tutucu
Karakter Ishichou'nun komutuyla yaptığı seyahat sonucunda başka bir shinobinin sırrına vakıf olmuştur. Bununla birlikte, Ishichou'dan görevde eşlik ettiği shinobinin bilmemesi gereken başka bir emir almıştır. Bu, Ishichou'nun karaktere güvendiğini göstermekle birlikte karakteri olası ters bir durumda sorumluluğu alması gereken birinci kişi haline getirmiştir.

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 7
Kondisyon: 7
Potansiyel: 6
Varlık: 3
Zeka: 3

Beceriler
Atletizm: 4
Akrobasi: 4 - Favori Beceri
El Hassasiyeti: 1
Saklanma: 3
Form: 2
Ninshuu: 1
Aldatma: 1
Empati: 1
Sosyalleşme: 1
Tıp: 1
Farkındalık: 3
İzcilik: 1

Mod

Jūryokugan

Efsanevi Yaratık

Kaya Kartalı | Gin

Ninjutsu

Fuuton - Furyuu - D Rank
Fuuton - Gyuki no Jutsu - C Rank
Fuuton - Kaiten Shuriken - C Rank
Fuuton - Renkuudan - B Rank
Fuuton - Sairi no Jutsu - B Rank [Gizli]

Ninpou - Shurikenshin - C Rank
Ninpou - Karasu Bunshin no Jutsu - C Rank
Ninpou - Shunshin - D Rank

Taijutsu

Ninja Ekipman Ustalığı - A Rank
Kullanıcının elinde kunai, bir tantou veya wakizashi kadar etkili bir ölüm silahına dönüşür, hasar potansiyeli aşırı yükselir. Kunainin dayanıklılığı yettiği sürece defansif hamlelerinin etkisi tavan yapar. Havada hareket eden shurikenleri veya kunaileri bir başka shuriken veya kunai ile çarptırarak yönlerini değiştirebilir, yüksek derecelerde falso hareketini böylece oluşturabilir, bu hareketleri düşerken veya zıplarken yapabilir.

Ekipmanlar/Eşyalar

Standart Shinobi Çantası
Kunai (Normal Kalite) x3
Shuriken (Normal Kalite) x5
Sis Bombası (Normal Kalite) x2
Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite) x1
5 mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)

Özel Üretim Cübbe
Kunai (İyi Kalite) x9
Shuriken (İyi Kalite) x10
Shuriken (Normal Kalite) x10
Shuriken (Düşük Kalite) x5
Patlayıcı Parşömen (İyi Kalite) x4
Patlayıcı Parşömen Bağlı Kunai x3
Fuuma Shuriken
5 mt. Zincir Halat
Sargı Bezi

Kan Hapı (İyi Kalite) x1
Kondisyon Hapı (Normal Kalite) x1
Yemek Hapı (Normal Kalite) x1
Chakra Hapı (Normal Kalite) x1
İyileştirici Hapı (Normal Kalite) x1

Ekipmanların Kıyafet Üzerinde Dağılımı
► Show Spoiler
意志

Kütüphane | Lejant
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by GM - Naruto » April 3rd, 2021, 1:33 am

Haru: Tuzaksız olduğu çıkarımını yaptığın yere olan konumunu hızlıca aklından geçiriyorsun hareketine başladığında. Kuklanın hemen 1 metre arkasında, ona göre sola doğru kalmakta tahminlerin doğruysa. Kukla ise sol arka tarafında kalmakta şu anki pozisyonunda. Vakit kaybetmeden rakibine sırtını dönüyorsun, tek bir adımda üstünde bulunduğun sütundan kendini aşağı bırakıyor ve kuklanın yanından geçmek için koşturmaya başlıyorsun. Mini krateri görebiliyorsun kuklanın hemen ardında. Bu sırada, senle eş zamanlı harekete başlayan ayak seslerini işitiyorsun.

Kukla sol çaprazında, 1 - 1.5 metre uzağında. Krater ise tam karşında kuklayı 1 metre geçtikten sonra. Sesleri duyduğunda anlık olarak arkana bakıyorsun omzundan. Kız, senin arkanda fakat senden 3 - 4 metre kadar uzaklıkta. Sütunun yanında kabaca. Şu anda kız - sen - kukla kabaca aynı doğrultu üzerindesiniz. Sütun kıza göre solda kalmakta. Arkandan seni takip ediyor.

Şu anda tam olarak bir saniye geçmiş durumda.

Bir an sonra, sen yeni adımına yeni başladığın sırada, kız sağlam olan sol kolunu yana doğru açıp parmaklarını hareket ettirmeye başlıyor. Vücuduna adrenalin yayılıyor: galiba düşündüğün şey gerçekleşecek!

Kendini hazırlıyorsun, fakat koşuşunu engelleyen bir şey olmuyor. Bir sonraki adımını rahatça atabiliyorsun. Kuklanın yanından geçip gitmek üzeresin, ancak duyduğun tak tak tak tak sesleriyle tekrar önüne odaklanıyorsun. Kukla hereket etmeye başlıyor.

Derin bir nefes alıyorsun ve önüne odaklanıyorsun. Gerçekliğin Kumaşı'na odaklısın ancak onu mızrağa dönüştürmek adına kendini şartladın ve chakranı yoğurdun. Şu anda bir kalkan oluşturabilseydin işine çok yarayacaktı fakat planın senin hâlâ kız tarafından çekileceğin üzerine kurulu. Böyle bir durumda da mızrak formuna ihtiyacın var kumaşın. Gel gelelim, zaten elinde bir mızrak daha var. Onu da planladığın gibi kukladan gelen saldırıyı savurmak için kullanabilirsin.

Kukla sana doğru dönüyor ve sağlam olan sağ kolunu yana doğru açıyor, seni karın bölgenden kesmek adına pençelerini savuruyor. Ayaklarını yere sertçe koyarak hazırlanıyorsun ve refleksif olarak elindeki Yari'ni sol alttan sağ üste doğru bir doğrultuyu gösterecek şekilde çaprazlama tutuyorsun pençeli eli bloklamak adına.

Pençeler, Yari ile buluştuğunda tam olarak bir saniye daha geçmiş oluyor. Süren doluyor, fakat bir çekme veya benzeri bir his hissetmiyorsun.

Gözlerini kırpıyorsun, ardından kukla ile göz göze geliyorsun. Kuklanın gözlerinin içerisine baktığında pek bir şey göremediğini fark ediyorsun zira siyah birer boncuktan oluşmaktalar. Kendi yansımanı seçiyorsun o boncuk gözlerde. Bir ayağı yana açılmış, tüm ağırlığını ona vermiş, bir eli aşağıya doğru, bir eli yukarıya doğru kalkmış ve eğimli bir şekilde mızrağını tutuyor. Yansımadaki pozun kusursuz. Ancak yansımadan görebildiğin kadarıyla arkandan uzanan iki el boynuna sarılmaya başlıyor. Ellerden birinde bir kunai mevcut. Kunainin metalini teninde hissettiğin anda garip bir şey oluyor.

Gözlerini açıyorsun. Olması gerekenden erken bir vakitte. Sol bacağının uyluk kısmında çok ciddi bir acı hissetmektesin.

Yari parçaları yere temas edip sekiyor ve dağılıyorlar. Pençeli eli blokladığında parçalanmış olmalı. Kuklanın eli karnına çok minik bir kesi atmış sadece. Bloklamamış olsan muhtemelen derin bir yara alacağının bilincindesin. Ancak böyle bir hamlenin daha derine gelmesi gerekirdi. Bloklamasaydın bile o kadar ölümcül bir darbe olmayacakmış gibi bir his var içinde ancak emin olamıyorsun.

İçindeki bir başka his de sol uyluğundaki dehşet acı. Bakışlarını oraya kaydırdığında iki tane kunainin çok derin bir şekilde yan yana saplandığını görüyorsun. Kuklanın eli tekrar eski pozuna dönüp yeni bir harekete başlamaya hazırlandığında ağzının açık olduğunu seçiyorsun. Ağzının içinde garip bir mekanizmaya bağlı bir boru görüyorsun. Noktaları birleştirmen uzun sürmüyor. Geriye doğru bir adım alıyorsun.

Zihnindeki baskı yok olmuş durumda, fakat bu baskı devam ederken edindiğin zihinsel yorgunluk hâlâ senle. Kukla önünde, başka bir saldırı için elini tekrar geriye çekmekle meşgul. Kızın nerede ve ne yaptığı hakkında pek bir fikrin yok. Uyluğuna aldığın darbeden mütevellit hareketin kısıtlanmış değil fakat kunailer gerçekten derine girmiş durumda ve canın acıyor. Kumaşa hâlâ odaklısın, var etmek istersen bir göz kırpışı süresinde elinde belirecek.

Savaş seni git gide yoruyor ancak performansın hissedilir bir şekilde düşmüş değil. Bu noktaya kadar formunun seni taşıdığını biliyorsun, performansını biraz daha sırtlama kapasitesi var vücudunun. Fakat bu kapasite bitmeye başlıyor. Yakın zamanda yorgunluğunu hissetmeye başlayacaksın, özellikle hasar almaya devam edersen bu süreç hızlanacak.
Ringo: Elindeki kunaiye doğru tüm hıncınla üflemeye başlıyor, bir yandan da öne doğru adım alırken gözünü tekrar aktifleştirip rakibinin üzerindeki halihazırda azalmış olan ağırlık etkisini tekrarlıyorsun. Bununla birlikte, başının arkasına hafif bir ağrı saplanıyor. Aldırmıyor, zihninde yapacağın şeyleri sıralamaya başlıyorsun. Rakibinin üzerindeki ağırlığa rağmen kaçabileceği ihtimalini değerlendiriyor, gerekirse rakibinin üzerine basarak saldırını nihayete erdirmeyi kafanda kuruyorsun. Ancak, üzerine doğru ilerlediğin ve fuuton chakrasıyla kaplanmak üzere olan kunaini savurmayı planladığın shinobinin sağ elini sol bileğine, sol elini sağ bileğine dokundurmasıyla gözden kaçırdığın ihtimali farkediyorsun. Sen ona saldırırken rakibinin kaçmak dışında 'herhangi bir şey' yapması. Zinciri her iki elinden de bırakmış, karnının üzerinde duruyor zincir. Saniyenin çeyreği kadar bir sürede, daha önce görmemiş olduğun bir ayrıntı takılıyor gözlerine. Rakibinin her iki kolunun iç kısımlarında, dörder tane siyah kanji bulunmakta. Fuuinjutsu mührü oldukları hakkında ciddi şüphelerin var. Parmakları, diğer kolun bileğindeki kanjilere dokunuyor.

Kunain tamamen fuuton chakrasıyla kaplandığı anda, ani bir 'pof' sesiyle rakibinin her iki elinde de üçer tane shuriken beliriyor ve yalnızca bileklerini hareket ettirerek elindeki tüm shurikenleri sana doğru fırlatıyor. Rakibin, vücudunun ekstra ağırlığı sebebiyle zorlanmamak adına minimal hareket etmiş gibi görünüyor. Mesafe çok kısa, ninja ekipmanı kullanımında usta olduğun için fırlatma hızının veya gücünün bu kadar kısa bir mesafede fark yaratmayacağını biliyorsun. Shurikenler, rakibinin ellerinden ayrıldıkları gibi birbirlerine çarpıp dağılıyorlar ve vücudunun farklı noktalarına doğru hareket etmeye başlıyorlar. Halihazırda rakibinin üzerine çullanmak için ilerliyor olmandan mütevellit, analitik kapasiten sana bu noktada hepsinden aynı anda kurtulabileceğin bir çözüm önerisi getiremiyor. Refleksif olarak elindeki kunaiyle savunma pozisyonuna geçiyor ve kunaiye en yakın shurikeni sektiriyorsun. Akrobasi yeteneğinin fena olmaması sebebiyle sağ omzuna ilerleyen bir shurikenden vücudunu ani bir şekilde kıvırarak kurtulmayı başarıyorsun ancak diğer dört shurikenden biri sol omzuna, biri sol dirseğinin hemen üzerine, biri sol el bileğine saplanırken dördüncüsü sağ kulak kepçende bir kesi bırakıyor.

Darbeleri yedikten sonra vücut postürünü oturtup vücudunu kontrol edebileceğin bir noktaya getiriyorsun saniyenin dörtte biri kadar bir sürede. Canın acıyor, ancak idare edemeyeceğin bir durumda değilsin. Yine de halihazırda üç yerden delinmiş olan sol koluna alacağın olası birkaç darbenin dövüşün geri kalanında sana ciddi sıkıntılar oluşturabileceğinin farkındasın. Bununla birlikte, gerek havada Gin'e kendini taşıtırken, gerekse de shinobiyi yere mıhlamak için ardı ardına pek çok kez kullanmış olduğun özel yeteneğinin üzerine hafif de olsa bir yük bindirmeye başladığını farkediyorsun. Yeteneğinin sık aralıklarla kısa sürede fazla kullanımının vücudunda yarattığı etkileri senden daha iyi bilen kimse yok. Benzer şekilde, şuanlık seni etkileyebilecek gibi görünmüyor ancak tekrar kullanımında fonksiyonel olarak seni etkileyeceğini öngörebiliyorsun.

Sen bu düşünce seli içerisinde git-gel yaparken, shinobinin parmaklarını yeniden bileklerine götürdüğünü farkediyorsun. Daha önce şahit olmuş olduğun üzere, elinde bir şeyler belireceğini tahmin edebiliyorsun. Fuuton chakrası yüklenmiş kunain hala elinde. Ancak planını rakibinin yalnızca kaçabileceği ihtimali üzerine kurmuş olduğun ve ani bir çözüm üretebilecek kadar dahi olmadığın için yediğin karşı saldırı odağını dağıtmış durumda, bu sebeple saldırını tamamlayamadın. Rakibinin üzerine gitmeye devam ettiğinde bu kez neyle karşılaşacağını bildiğin için saldırını planladığın şekilde yapabileceğine eminsin, ancak karşılığında ödemen gereken bedeli kestiremiyorsun. Rakibinin yapacağını beklediğin gibi kaçmak da bir opsiyon elbette.

Tam bu anda, unutmuş olduğun bir diğer şeyi görüyorsun. Ellerini bileklerine götürmekte olduğunu gördüğün shinobiyle arana karanlık bir silüet iniyor hızla. Gin'in çığlık atarak, shinobiyi pençelemeye başladığını görüyorsun. Shinobi ani bir şaşkınlıkla acısına tepki verip "AH!" "UH!" diye bağırıyor. O karmaşada ne olduğunu tam olarak seçemiyorsun, ancak shinobinin kafasını toplaması halinde senin için bir açıklık yaratmış olan Gin'i haşat edebileceğinden aşağı yukarı eminsin.

Aşağı yukarı aynı anlarda arkanda başka bir varlık seziyorsun. Refleksif olarak başını geriye çeviriyor ve sarışın shinobiyle göz göze geliyorsun. Aranızda 5-6 metre var.
Usagi: Sarı saçlı shinobiyi bulabilmek adına direkt senin üzerine olmasa bile kamp alanının kalıntılarına doğru yürümekte olan devasa heykele doğru hızlanıyorsun. Heykel sol adımını kaldırmışken, stabil olarak yerde duran sağ bacağını hedefliyor ve bacakla aranda 2-3 metre mesafe kalmışken ileri ve yukarı doğru sıçrıyorsun. Bir an sonra, sağ ayak bileğinin hemen üzerinde dengeni kuruyorsun heykelin. Devamında, hızla yukarı doğru adım alıp heykelin tepesine doğru koşmaya başlıyorsun. Heykel, seni savuşturmak adına hiç bir şey yapmıyor. Bir duvara tırmanır gibi rahatlıkla ilerliyorsun devasa yaratığın üzerinde.

Tepeye varman iki-üç saniyeni alıyor. Heykelin kafasında, boynuzlarının arasında durup az önce sarı saçlı shinobiyi gördüğün yere doğru çeviriyorsun bakışlarını. Sarı saçlı shinobiyi sağ elinin işaret ve orta parmağını kaldırıp elini göğsünün önünde yumruk yapmışken görüyorsun. Daha önce yosunlu kayalıkların olduğu yerin birkaç metre gerisinde. Sen onu gördüğün anda görüş açından çıkıyor shinobi. Çok kısıtlı olmasına rağmen ortalama bir shinobiden iyi olan ninshuu bilgin, sana bunun shunshin olduğunu işaret ediyor. Shinobinin doğrultusunu halihazırda görmüş olduğun için başını ilerleyebileceği yöne doğru çeviriyorsun ve gözüne ilk çarpan şey Ringo oluyor. Bir metre kadar önünde yerde uzanan shinobiyi, ve shinobinin üzerine çullanmış olan Gin'i seçebiliyorsun. Ringo'nun 5-6 metre gerisindeki sarı saçlı shinobiyi de görüyorsun aynı anda. Bunlar olurken altındaki heykel bir adım atıyor ve bisentosunu yeniden savurup 7-8 ağacı daha biçiyor çevredeki. Kampın sağlam kalmış gibi görünen tek alanına, batıya doğru ilerliyor heykel.

Heykel 20 metre uzunluğunda. İki boynuzun arasındasın ve kabaca senin de yerden yüksekliğin aynı. Heykelin ayağı ile Ringo ve diğerlerinin bulunduğu yer 20 metre kadar uzaklıkta. Bulunduğun yerden direkt olarak Ringo'lara olan uzaklığın da kabaca 30 metre gibi görünüyor. Heykel onlara doğru değil, batıya doğru ilerliyor ağaçları biçerek. Ringo'lara göre teğet bir şekilde ilerlediğinden Ringo ve diğerlerine olan uzaklığın değişmeyecek heykelde kalmayı seçersen.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kurosawa Haru
Kusagakure
Kusagakure
Posts:311
Joined:October 12th, 2018, 9:09 pm
Künye:
Arena:

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by Kurosawa Haru » April 5th, 2021, 2:10 pm

Zihnindeki tüm baskının bir anda rüzgarda dağılan yapraklar gibi dağıldığını fark etti Haru. Kafasını kavramış, bir topmuş gibi bastıran o hayali eller bir anda yok oldu. Derince bir nefes alabileceğinin bilinciyle rahatlarken, aslında bacağındaki acı hiç mi hiç umurunda değildi. "En azından artık kendimi kesmek zorunda değilim." diye geçirdi zihninden, karşıdaki tahtadan ve çelikten heyulanın sahte gözlerini süzerken. Kendini görüyordu Haru. Bir savaşçı çiçek görüyordu. Ölümsüz bir duruş, bir ilham ışığı. Vadideki zambak. Vadinin en güzel zambağı. "...Savaş alanındaki en güzel şey..." dedi içinden. Aydınlanmanın ışığıydı.

Zihninden geçen sözleri duyabilseydiniz eğer, Haru'nun her an kendine düşkün, övgü delisi biri olduğunu düşünürdünüz. Kısmen doğru olurdu, ama zihninden geçenler bambaşkaydı. "Neden zarar veremiyor bana? Neden bu kadar güçsüz? İstese de vuramıyor. İstese bile zarar veremiyor. Bana gelebilecek tek zarar bu kukladan gelebilir. Kuklayı korumak zorunda. Belki de... Kendi kendime zarar vermeliyim. Belki de kız bunu saklıyordu benden. Savaş alanındaki en güzel şey... Zarar verebilen şeyler."

Planı konusunda hala aynı düşünüyordu. Sadece ufak bir-iki nokta ekleyecekti genel planına. Kızın aşırı derecede hızlı çalışan zihni birçok şeyi derhal anlamasını sağlıyordu. Onu ortaya çıkarmak zorundaydı. Haru'ya zarar verebileceği tek şeyin devredışı kalması ihtimali muhtemelen onu çıldırtırdı. Arkasına saklanabileceği bir hayal yoktu artık. Gerçek dünyadaki savaş yeniden başlamıştı. Yeni plan... Kuklayı bitir. Bir kunai çıkarmak fazla riskli. İpleri kullanarak Haru'nun kendi kendine zarar vermesini sağlayabilir kız. "...Belki de tüm planı budur..." Sütunları kullanacak Haru.

Her şeye hazırlıklı olduğunu hissediyordu. Herhangi bir yerden çekilme veya itilme hissettiği anda dönüp bir mızrak yaratıp kıza saplayabilirdi. Artık iki eli de boştu nasıl olsa, tam sağlam kolunun köprücük kemiğinin üzerinde oluşacak, sadece birkaç santim ileri ittirecek Haru o mızrağı. Dönüşteki momentumunu da hesaba katarsa bunu yapabileceğine inanıyordu.

Eğildi Haru, eğilirken yere bir kez bastı ayağıyla. Bozuk kuklanın sağ ayağının tam önünde, neredeyse ayağa değecek şekilde, ama değmeyen bir Doryuu Shiki sütunu çıkaracaktı normal hızında. Bunu yaparken etrafa dikkat etmek zorundaydı. Kızı dışarı çıkarmanın tek yolu buydu. Kız dışarı çıktığı anda ya kuklayı kurtarmaya, ya da bir şekilde Haru'yu kontrol etmeye çalışacaktı. Yere basmış olmasının verdiği kuvvetle etrafında bir tur dönerek, bu sırada da etrafı kontrol ederek, kuklanın bacaklarının arasından geçerken tekrardan yere vuracaktı ayağıyla. Bir Doryuu Shiki sütunu daha, bu sefer kuklanın sağ bacağının bir metre ötesinden, yer ile 60 derece yapacak şekilde, çıkarabildiği en hızlı şekilde çıkaracaktı bu sütunu. Sütun tam olarak sağ bacağa doğru ilerleyecekti. Sağ bacağın diz eklemine arkadan çarpacak bu sütun, heyulanın bacağını darmadağın edecekti. Heykelin zırhı paramparça olacak, dağılacak, kırılacak, bu parçalar kullanılamaz hale gelecek. Kızın buna tepki vermeden durabileceğini düşünmüyordu Haru, her an tetikte olacaktı bu yüzden. Kızın bir yerlerden çıkacağını, kuklasını koruyacağını ya da kendisini kullanmaya çalışacağını biliyordu Haru. Kızı bir hamle yapmaya zorlayacaktı. Kız kendi kuklasını veya Haru'yu kullanmaya başladığı anda ise Haru yaratacağı mızrağı ona saplayacaktı. O zamana kadar herhangi bir şeye dönüştürmeyecekti onu. Eğer Meka'nın kafasının hareket ettiğini görürse, mekanın etrafında dans edercesine hareket ederek sütunlar çıkarıp bacağı parçalamaya devam edebilirdi. Dikkatsiz davranamazdı, ona neyin zarar verebileceğinin farkındaydı. Ağızdaki kunai fışkırtan boru, Meka'nın elleri. İkisinden de kaçabileceğine inanıyordu, tüm dikkatini verirse. Kaldı ki... kızın kontrolü altındaki mekanizmalar çok güçsüz darbeler ile sonuçlanıyorlardı. Meka'nın ellerinin arkaya doğru ateşlenemeyeceğini düşünüyordu Haru, yine de dikkatli olacaktı. Ama asıl plan, elbette kızı dışarı çıkmaya zorlamaktı.

Eğer kız tepki vermezse, Kuklasını kullanmaya veya Haru'yu kullanmaya yeltenmezse kukla yıkım süreci devam edecekti. Etrafa bakmayı hiç bırakmadan aynı işi sol bacak için de yapacak, kızın cephanesini paramparça edecekti. Unufak olacak cephanesini görmezden gelebilir miydi kız? Heykelin kör noktası olduğunu düşündüğü, bacaklarının arasındaki işlemini tamamladıktan sonra parçalayacak olduğu bacağın tarafına geçecekti Haru, Meka'dan uzaklaşacaktı. Uzaktan da yapabilirdi aklındaki planı. Tek problem, her yeri gözleriyle arayacak oluşuydu bunu yaparken. Meka'ya da, etrafına da dikkatlice bakacaktı. Meka'nın herhangi bir hareketinde önce kendi yer değiştirecek, ardından gözleriyle kızı arayacak, ardından Kumaş'ı aktive edip kızın diğer omzuna zarar verecekti.

"Hadi çık artık ortaya, kullan artık beni, kurtar kuklanı... Hiçbir şey olmayacak."

Kurosawa Haru

Fiziksel Profil

Yaş: 19 Cinsiyet: Kadın Element: Doton
Seviye: C-Rank Rütbe: Chuunin
Ryo: 60.000 Prestij Puanı: 0 Ün: 26 Kullanılabilir GP: 10

Motivasyon: Haru’yu uyandıran, onu yaşatan istek, etrafındakilerin zarar görmesine engel olmak, masumları korumak ve Dünya’yı daha iyi bir yer haline getirebilmek için yapabileceğinin en iyisini yapmak, hayatın ona sunduğu hiçbir fırsatı kaçırmamak olduğu düşüncesindedir. Bu uğurda kendi çocukluğundan ve duygularından vazgeçmiş olan Haru, başka insanların bunlardan vazgeçmemesi için elinden geleni yapacak, insanlığa daha iyi bir gelecek sunmak için çalışacaktır.

Komplikasyon: Albinoluk. Haru bir albinodur ve güneşten kendini koruması gerekmektedir. Bunun için güneş gözlüğü takar ve tüm vücudunu kaplayan kıyafetler tercih eder. Güneşe uzun süre maruz kalırsa çillenir, vücut yanıkları ortaya çıkar ve güneş onun için ölümcül olabilir. Işıktan daha çok etkilenir ve ışığın kör edici özelliği onun için çok daha etkilidir.

Savaşçı Profili
Güç: 6 Çeviklik: 7 Kondisyon: 5
Potansiyel: 7 Varlık: 2 Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 4
[Favori][Çeviklik] Akrobasi: 10 | [Çeviklik] El Hassasiyeti: 1 | [Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 4
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1 | [Varlık] Empati: 1 | [Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1 | [Zeka] Farkındalık: 1 | [Zeka] İzcilik: 1

Özel Mod
Majiwari
Majiwari: BANG! - Özel Mod Tekniği

Ninjutsu
Doton: Gansetsukon (El Mührü Azaltma, Chakra Azaltma, Teknik Birleştirme ve Bilimum Geliştirme Mevcut!)
Doton: Doryuu Shiki (Chakra Azaltma, Teknik Birleştirme ve Bilimum Geliştirme Mevcut!)
Doton: Moguragakure no Jutsu
Doton: Doryuu Heki (Chakra Azaltma Mevcut!)
Doton: Kadan (Özel Yaratım Teknik!)

Taijutsu
Nagatsu Tekniği B-Rank
Issen - Nagatsu Stili

Ekipmanlar

Gerçekliğin Kumaşı - Kıymetli Nadide Ekipman

Özel Üretim Cübbe
Özel Üretim Kalkan
Özel Üretim Gözlük

Yari (Normal Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite) 5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite) 1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite) 2 Sis bombası (Normal Kalite)
User avatar
Okawa Ringo
Ishigakure
Ishigakure
Posts:251
Joined:February 25th, 2019, 1:04 am
Künye:

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by Okawa Ringo » April 5th, 2021, 4:42 pm

Ringo saldırısını planlarken, bir detayı atlamıştı. Bu detayı atlaması, bir şeyleri tasarlarken hala etraflıca düşünemediğini hatırlatıyordu ona. Rakibini her ne kadar zor duruma düşürmüş olsa dahi, onun kolayca zapt edilemeyeceği oldukça belliydi. Ama Ringo aklına koyduğu şeyi yapacaktı. Bunu yaparken, minimal hareket eden o olmalıydı. Sol kolu oldukça acımıştı, üst üste yediği shurikenlerden dolayı. Şu an kapasitesi sayesinde bunun bir sorun yaratmayacağının farkındaydı. Fakat bu durum tedbirsiz davranacağı anlamına da gelmiyordu. Severdi yara bere almayı. "Problem değil. Hiç değil." diye geçirdi içinden. Diğer yandan, yeteneği halen istediği kadar verimli değildi. Zamanla geliştirebileceğini, kapasitesinin üzerine çıkabileceğini biliyordu. Ancak şu an için tehlikeli bir sınırın eşiğindeydi. Dikkatli olmalı, her şeyden önemlisi bu zaafını karşısındaki rakiplere göstermemesi gerekiyordu. Evet, rakiplere. Çünkü sarışın çocuk buradaydı. Ringo'nun arkasında. Hissedebiliyordu. Klon olup olmadığı meçhul hala. Ancak hala bir tehdit. Doğrusal yönlü yıkıcı bir teknik kullanamaz, arkadaşı Ringo'nun hemen önünde. Ringo ile çocuğun arasında ise hemen hemen beş, altı metre var. Anlık bir saldırı için yeterli olsa dahi, tam olarak yeterli değil. Bununla birlikte Gin, çocuğun üzerine çullanmış durum da ve onu daha ne kadar engelleyebilir pek bir fikri yok Ringo'nun. Düşünmeli, düşünmeli... Sarışına dönerse, Gin için tehlike çanları çalmaya başlayabilir. Çocuğa saldırırsa, bu sefer ne ile karşılaşacağını biliyor ve Gin'in saldırısı sayesinde verimli bir sonuç alabilir. Fakat sarışın eleman oldukça yetenekli. Boş durmayacaktır. Yapacağı her neyse basit olmalı. Basit, ama etkili.

Öyle bir hamle olmalıydı ki, hem bu sefer oldukça yakında ve odağı dağılmış rakibini yakalamalı. Öyle bir hamle olmalı ki, sarışın çocuğun deneyebileceği herhangi bir şeyi, daha geç denemesini sağlamalı. Gin'in oldukça güçlü olduğunu biliyordu. Ancak bu hengame çok uzun süreceğe benzemiyordu. Şu anlık bir Asusukai daha kullanmayı düşünmüyordu üstelik. Karşısındaki çocuk zayıf değil. Pes edecek birisi hiç değil. "Ben de değilim." diye geçirdi içinden Ringo. Yeteneğini son kullandığından bu yana biraz süre geçmişti. Hala etkisinde olmalıydı. Çocuk ona saldırmış, ardından Gin'in saldırısı başlamıştı. Bu süre bittiğinde ise, çocuğun Gin'i boğazlama ihtimali bulunuyordu. Nitekim Suta karşısında pek de hayvansever tavırlar sergilemediler. Gin irtifasını geri kazanmalı, Ringo ise hızlı hamle şansını elde etmeliydi. Tüm bunları aynı anda yapabileceği bir hamle mevcut muydu? Hisleriyle, hızlı, ani hareket etmenin bedeli fazlasıyla ağırdı. Şu zamana kadar bunu gördü, sindirdi.

"Mümkün değil." diye geçirdi içinden. İkisine karşı üstünlük elde etmenin imkanı yoktu. Fakat, zararlı çıkmamak için yapabileceği şeyler bulunuyordu. Bacaklarını, bir yay gibi germeye başladıktan sonra, elini ekipman çantasına götürdü. Eş zamanlı olarak saldırısını gerçekleştirecekti. Sairi, kunai Ringo'nun elinden fırladıktan bir kaç saniye sonra halen etkisini koruyabilirdi. Zincirli eleman ile arasındaki mesafe, hala yeteneğinin etkisinde olması ve Gin'in saldırısı sonrası afallamış bir halde olduğunu göz önüne aldığı zaman, yeterli olabileceğini düşünüyordu. Dostuna, "Yüksel!" diye bağırdıktan sonra, Gin'in tek kanat çırpışıyla havalanıp irtifasını yükselteceğini düşünüyordu. Ardından vakit kaybetmeden eş zamanlı iki hamle yapacaktı. Elinde hazırda bulunan Sairi ile kapladığı kunaisini zincirli elemana doğru fırlatacaktı. Aynı zamanda, diğer eliyle bir sis bombasını direkt olarak arkaya, sarışın çocuk ile arasına yuvarlayacaktı. Bu iki basit hamleyi aynı zamanda uygulayarak, gecikme faktörünü ortadan kaldırmayı düşünüyordu. Gin'in aradan çekilmesiyle, zincirli eleman menzili ve keskinliği arttırılmış bir kunai ile karşılaşacaktı. Bu noktada, en minimal gecikmeyle ve efektiflikle tamamlamış olacaktı saldırısını.

Fakat sarışın çocuğu hafife en hafif tabiriyle aptallık olsa gerek. Kunaisini fırlattıktan sonra, ondan gelebilecek bir hamle olacağına kesin olarak inandırmıştı kendisini. Sis bombası sadece tek bir anlığına saldırısını ve kendisini gizleyecekti. Sağdan, soldan, direkt arkadan... Ya da havadan. Nereden bir atak yiyeceğini kestirmek çok güç. Kaldı ki konumunu değiştirmediği sürece, çocuğun ona sokulmasına gerek dahi yoktu. Burada uygulayabileceği en hızlı şeyi uygulayarak konumunu değiştirmesi elzemdi. Shunshin ile, baktığı yönü dahi değiştirmeden, sağ çaprazına doğrusal bir alanda 5-6 metrelik bir mesafeyi kat edecekti. Bedeni harekete hazırdı. Geriye dönmesi, sarışın çocuğa saldırmaya çalışması çok riskliydi. İyi teknikler biliyordu çocuk. Şimdilik zincirli elemana vereceği hasar ona yetmeliydi. Gin yükseldiğinde ve kendi konumunu değiştirdiğinde tekrardan bir saldırı planı yapmaya koyulacaktı.
Kita Usagi wrote:Usagi, canavarın tepesine çıktığı zaman Ringo ve diğerlerini farketmişti. Şu an için golemi tek başına durdurmasının bir yolu yoktu. Suta, Gin ve Ringo ile peş peşe yaptıkları saldırılar dahi ona yeterince zarar verememişti. Şu an için Ringo'ya destek vermesi gerektiğini düşünüyordu. Hepsi oradaydı. Ringo ve Gin ile savaştıkları sırada, gizlice yaklaşması ve saldırması için bir fırsatı olacaktı. Hiç vakit kaybetmeden bıraktı kendini ve koşturmaya başladı. İndiği gibi devam edecekti. Tüm hızıyla koşacaktı, tüm hızıyla. İndikten kısa bir süre sonra yanlarına ulaşmış olacaktı. Etraftaki ağaç ve çalıları dikkatlice inceleyecek ve saldırıya geçeceği en uygun konumu bulacaktı. Ona en yakın rakibe doğru atılıp yakın dövüşteki hünerlerini sergilemek istiyordu.
Image

Image
Künye
İsim: Okawa Ringo
Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 15.500
Prestij: 0
Ün: 23
Kullanılabilir GP: 0
Motivasyon
Savaşçının Gururu
Shinobiliğe, köyüne, kendi ideallerine, yoldaşlarına büyük bir gururla bağlıdır. İnandığı bu değerler karşısında hakarete uğramak, küçük düşürülmek onun için zıvanadan çıkmaya yeter de artar. Bir görevi başarıyla tamamlamak, emirlere uymak, her zaman her durumda ne gerekiyorsa koşulsuz şartsız onu yapmak için hareket eder. Çok değer verdiği ve ona yeniden yaşadığını hissettiren shinobi felsefesi, hiç bir koşulda geri adım atmamasına ve karşılaştığı her problem karşısında sonuna kadar hırsla savaşmasını sağlar.
Komplikasyon
Esaret
Henüz doğru düzgün cümleler bile kuramayan küçücük bir çocuk iken yaşadığı ağır ve derin travmalar; dünyayı çok geç tanıması ve hiç bitmeyeceğini sandığı esaret, kurtuluşundan sonra bile bir çok psikolojik sıkıntıyı beraberinde getirmiştir.
Bu sorunları büyüdükçe aşmasına karşın özgürlüğünün kısıtlanması onun için kabus gibidir. Esir alınmak, hapsedilmek, bağlanmak, işkence görmek gibi durumlar onun tekrar eski anılarının canlanmasına neden olmaktadır. Unutulması zor olan bu derin yaralar, ona büyük acı verir ve düzgün düşünememesine, paniklemesine, ağlamasına, sinir krizleri geçirmesine neden olur.
Özellikler
Sır Tutucu
Karakter Ishichou'nun komutuyla yaptığı seyahat sonucunda başka bir shinobinin sırrına vakıf olmuştur. Bununla birlikte, Ishichou'dan görevde eşlik ettiği shinobinin bilmemesi gereken başka bir emir almıştır. Bu, Ishichou'nun karaktere güvendiğini göstermekle birlikte karakteri olası ters bir durumda sorumluluğu alması gereken birinci kişi haline getirmiştir.

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 7
Kondisyon: 7
Potansiyel: 6
Varlık: 3
Zeka: 3

Beceriler
Atletizm: 4
Akrobasi: 4 - Favori Beceri
El Hassasiyeti: 1
Saklanma: 3
Form: 2
Ninshuu: 1
Aldatma: 1
Empati: 1
Sosyalleşme: 1
Tıp: 1
Farkındalık: 3
İzcilik: 1

Mod

Jūryokugan

Efsanevi Yaratık

Kaya Kartalı | Gin

Ninjutsu

Fuuton - Furyuu - D Rank
Fuuton - Gyuki no Jutsu - C Rank
Fuuton - Kaiten Shuriken - C Rank
Fuuton - Renkuudan - B Rank
Fuuton - Sairi no Jutsu - B Rank [Gizli]

Ninpou - Shurikenshin - C Rank
Ninpou - Karasu Bunshin no Jutsu - C Rank
Ninpou - Shunshin - D Rank

Taijutsu

Ninja Ekipman Ustalığı - A Rank
Kullanıcının elinde kunai, bir tantou veya wakizashi kadar etkili bir ölüm silahına dönüşür, hasar potansiyeli aşırı yükselir. Kunainin dayanıklılığı yettiği sürece defansif hamlelerinin etkisi tavan yapar. Havada hareket eden shurikenleri veya kunaileri bir başka shuriken veya kunai ile çarptırarak yönlerini değiştirebilir, yüksek derecelerde falso hareketini böylece oluşturabilir, bu hareketleri düşerken veya zıplarken yapabilir.

Ekipmanlar/Eşyalar

Standart Shinobi Çantası
Kunai (Normal Kalite) x3
Shuriken (Normal Kalite) x5
Sis Bombası (Normal Kalite) x2
Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite) x1
5 mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)

Özel Üretim Cübbe
Kunai (İyi Kalite) x9
Shuriken (İyi Kalite) x10
Shuriken (Normal Kalite) x10
Shuriken (Düşük Kalite) x5
Patlayıcı Parşömen (İyi Kalite) x4
Patlayıcı Parşömen Bağlı Kunai x3
Fuuma Shuriken
5 mt. Zincir Halat
Sargı Bezi

Kan Hapı (İyi Kalite) x1
Kondisyon Hapı (Normal Kalite) x1
Yemek Hapı (Normal Kalite) x1
Chakra Hapı (Normal Kalite) x1
İyileştirici Hapı (Normal Kalite) x1

Ekipmanların Kıyafet Üzerinde Dağılımı
► Show Spoiler
意志

Kütüphane | Lejant
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by GM - Naruto » April 9th, 2021, 11:47 pm

Haru: Eğildiğin anda kafanın üzerinden akıp geçiyor kuklanın büyük eli ve bu ele bağlı pençeleri. Kapüşonunun üst kısmını biraz yırtmış olabileceğini tahmin ediyorsun hatta. Doryuu Shiki sütununu planladığın şekilde çıkarabiliyorsun, bu dar alanda sen sütun ve kukla bulunuyorsunuz artık. Yere eğilmişken kendi etrafında dönmeye başlıyorsun. Bu sırada kızın durmak için bir adım attığını seçiyorsun. Aranızdaki mesafe 3-4 metre kadar. Kız yana açtığı sağlam elinin parmaklarını oynatmaya devam ediyor. Bileğini de oynattığını ve itme - çekme tarzı hareketler yaptığını seçebiliyorsun.

O anda, bir karar vermen gerekiyor zira kızın bir şeyler yapmaya çalıştığını gördüğün anda mızrağını çıkarmayı planlamıştın. Ancak içinde bulunduğun durumu tekrar irdeliyorsun. Kuklanın eli seni geçti, birazdan geri toparlanmaya başlayacağını tahmin ediyorsun. Tahmin ediyorsun çünkü kuklaya sırtın dönük şu anda. Planladığın gibi eğer kıza bir hamle yaparsan bu senin eğilmişken dönmeni anlık olarak durdurmana sebebiyet verecek ve gecikeceksin. Sırtın bir "düşmana" bakarken anlık da olsa durma veya gecikme fikri o an seni düşündürüyor. Bu gecikme veya durma anında kuklanın ne yapacağını kestiremiyorsun. Buradaki asıl aklına takılan şey kuklanın ayağını parçalama planının gecikme sebebiyle uygulanamaması değil, direkt olarak düşmana sırtını döndüğün anda seni kaplayan o temel shinobi eğitiminden kalma his. Bu his sana söylüyor ki kuklanın yaptığı şeyi göremeyeceğin için buna tepki vermen de imkansıza yakın olacak.

İki seçeneğin var. Kızı yok sayıp gecikmeden dönmeyi tamamlamak veya dönmeni anlık olarak durdurarak kıza saldırıp o şekilde kuklanın bacak arasından geçmeye çalışmak. Üçüncü bir opsiyonu düşünecek kadar veya varolan planını modifiye edecek kadar hızlı çalışmıyor şu anda zihnin. Bunun sebebi biraz yaşadığın sanrıların mental baskısı, biraz da ham zihinsel kapasitenin sınırlarını zorluyor oluşun.

Sütun yeni yeni yükselmesini bitiriyor. Eğer Gerçekliğin Kumaşı'nı şu an mızrak olarak kullanmazsan aktivasyon için harcadığın chakra ve çok çok kısa da olsa odaklanma süren boşa gitmiş olacak.
Ringo & Usagi: Ringo partnerine komut verdiği gibi kartal yükseliyor. Gin ilk kanadı çırptığı anda etrafa bir hava akımı yayılıyor ve Ringo'nun görüşünü terk ediyor. Ringo bu sırada rakibinin kollarının ve suratının çizikler içerisinde olduğunu görüyor. Shinobi ekipman ustalığından gelen yeteneklerini kullanarak rakibine doğru hedef almaya bile vakit harcamadan kunaiyi körlemesine fırlatıyor. Ancak bu körlemesine fırlatış isabet oranını düşürmüyor. Yerde yatan rakibine olan efektif uzaklığı 2-3 metre kadar, ayrıca Sairi, kunai eli terk etse bile kısa bir süre daha aktif kalabiliyor. Bununla beraber rakibinin üzerinde hâlâ özel yeteneği tam kuvveti ile işlemekte. Bunları düşündüğünde ıskalamak gibi bir şansı olmadığına kanaat getiriyor ve hamlesinin ikinci kısmı olan sis bombasına geçiyor metal elini terk ederken.

Kunaiyi rakibine fırlatırken çoktan eline bir tane sis bombası almış oluyor. Sis bombasını arkasında peydahlanan rakibine doğru fırlatıyor. Bu sırada, rakibinin ellerinin birbirlerine çarptığını duyuyor.

Usagi, aşağı atladığı gibi koşmaya başlıyor ortama doğru. Gin'in yükseldiğini gördüğü sırada sarı saçlı çocuğun bir teknik hazırlamak için ellerini önüne çarptığını görüyor. Ortama olan uzaklığı kabaca 15 metre kadar.

Ringo kunai elini terk ettiği gibi aynı eliyle Shunshin için gerekli el mührünü gerçekleştiriyor. Kunai o sırada 2 küsur metrelik yolunu zaten yarılamış oluyor. Sairi ile güçlendirilmiş ve menzili uzatılmış kunai rakibinin göğsüne isabet ediyor Ringo vücudunda Shunshin için yoğurduğu chakranın dolaştığını hissederken. Ringo saçlarında hissettiği rüzgâr ile beraber yer değiştirmiş oluyor ve hamlesinin ne denli başarılı olduğunu tayin etmeye fırsat bulamıyor planından ödün vermemek ve zamanlamayı bozmamak için. Sis bombası çoktan patlamış durumda ancak kafasını çevirmediği için ortamı göremiyor.

Usagi, tamamen sarı saçlıya odaklanmış durumda. Önce sarı saçlı ile Ringo arasında bir sis bombası patlıyor, bulunduğu yerden bakınca sis bombasını Ringo'nun attığını anlayabiliyor. Çocuğun "Reppushou!" diye bağırıp Ringo'ya doğru ellerini açtığını gördüğünde varmaya yakın oluyor. Rüzgâr Ringo'ya isabet edemeden Ringo Shunshin ile baktığı yönde 5-6 metre kadar ilerliyor. Teknik sebebiyle sis tamamen geldiği gibi yok oluyor. Tekniğin nispeten dar alanı ve çocuğun tekniği Ringo'nun yeni pozisyonuna göre açılı uygulaması sebebiyle Ringo Shunshin bitince teknikten tamamen kurtulmuş oluyor.

Usagi sarı saçlının afalladığını görüyor. Rakibini bulamadığı için mi? Zira hamlesi epey hızlı gerçekleşmişti sarı saçlının. Ardından yerdeki takım arkadaşına doğru bir adım atıyor sarı saçlı. O anda, sol arka çaprazında bitiveriyor Usagi. Eleman ikinci adımı alamadan birden Usagi'ye doğru dönüyor ve gelecek bir saldırıya karşı savunmak için ellerini kaldırıyor. Usagi'nin özel yeteneği sayesinde sarı saçlının derisinin çizilmeye başladığını görüyor ancak herhangi bir kanayan yara açılmamış durumda. Ancak alanda daha fazla vakit kaybederse acının artacağının bilincinde.

Ringo, gözlerini kırpıyor ve kendini baktığı yönde 5-6 metre ötede buluveriyor. Sırtı olay yerine dönük. Hemen arkasını dönüyor ve Usagi ile sarı saçlının birbirlerine kenetlendiğini görüyor. Bir an sonra hamle almaya hazır olacak.

Usagi soldan çıkardığı bir yumruğu sarı saçlı sol eliyle blokluyor ve ittiriyor. Usagi durmadan ikinci bir yumruk çıkartıyor tam ortadan, eleman geriye doğru bir adım alarak bundan kurtulduğu sırada Usagi aynı anda içeriye doğru eş zamanı bir adım atarak etrafında dönüyor ve ittirilen elinin momentumuyla elemanın sağ yanağına bir yumruk geçiriyor. Sarı saçlı çocuk geriye bir adım sendelerken ellerini önünde birleştirmek için hareketleniyor. Bir teknik hazırladığı bariz belli.

Usagi dönüşünü yeni tamamladığı için bu hamleyi anca fark etmiş oluyor. Ringo ise ortama tamamen hakim, müdahale edebilir. Sarı saçlının sırtı ona doğru dönük, Ringo'dan gelebilecek herhangi bir saldırıyı fark etme şansı epey az gibi görünüyor.

Ringo yarısı yanmış bir ağacın hemen önünde. Baktığı yönün bir 5-6 metre ilerisinde yerde yatan rakibi mevcut. Sağ eliyle saplanan kunaiyi tutmakta. Onun 3-4 metre ilerisinde ise Usagi ve sarı saçlı çocuk bulunuyor. Usagi Ringo'ya doğru, sarı saçlı ise Usagi'ye doğru bakmakta. Gin ise ortamın üzerinde uçmakta.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Okawa Ringo
Ishigakure
Ishigakure
Posts:251
Joined:February 25th, 2019, 1:04 am
Künye:

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by Okawa Ringo » April 12th, 2021, 12:24 am

Hırsını çelikten bir pelerin gibi giydiği anlardan sadece biriydi. Tüm yaptıkları kendi iyiliği için olsa, kendi yararını gözetiyor olsa; şu an bu anlamsız savaşın dahi ortasında olmazdı. Lakin onuru ve gururu her daim üstün geliyordu. Bu çocuklara karşı nefret beslemek için, tüm bu olanlara karşı öfkeyle dolmak için hiç bir nedeni yoktu zira. Ama Ringo aldığı her nefeste bir shinobiydi. Shinobi gibi savaşıp, köyü için nefes almaya devam edecekti. Çok akıllıca yahut yeteneklerini tamamen gösterebileceği planlar uygulamıyordu. Ama bir an olsun iradesinden şüphe etmiyordu. Kararlıydı, onlara istediklerini vermeyecekti. Bu oyunda galip gelmek için neyi var, neyi yok ortaya dökecekti.

Sarışının hamlesini tahmin edebilmişti. Bu nedenle saldırısını gerçekleştirdiği gibi hızını kullanarak uzaklaşmıştı. Usagi'nin gelmesi ise onu tekrar güvenle doldurdu. Köyünün en güçlü kunoichisi, o sarışın velede nefes dahi aldırmıyordu. Diğer yandan, Ringo'nun savaştığı Kusarigama kullancısı olan eleman zor durumda gibiydi. Sairi ona sağlam bir darbe vurmuş olsa gerek. Endişelenmenin sırası değil. İlk onlar başlattı. Bir shinobi davranışlarının sonuçlarını üstlenmek zorunda. İlk onlar geldi, istilacı olan onlar. O nedenle onlar pes edene kadar pes etmek yok. Şu an aşırı avantajlı bir konum elde etmişti. Bunu Usagi'nin ani saldırısına borçluydu. Artık takım çalışmasının meyvelerini aldıklarına göre, harekete geçmenin vaktiydi.

Yerdeki eleman ile olan kavgasına son sürat devam edecekti. Ancak sarışını ihmal etmeyecekti. Görüş alanında olması ve onu farketmemesi çok büyük bir avantajdı. Bu nedenle koşusuna başladığı esnada üç shuriken çıkaracak ve yerdeki çocuğun üzerinden sarışın çocuğa hızla yollayacaktı onları. Shurikenleri eş zamanlı olarak parmaklarının arasından fırlatacaktı. Bu shurikenler çok hızlı bir şekilde ilerleyecekti. Birbirlerinden ayrık olarak ilerleyecekler, fakat çocuğa ulaştıklarında sanki birbirlerine çarpacak kadar yakınlaşacaklar, neticesinde sırtının tek bir noktasına aynı anda, dip dibe olacak şekilde saplanacaklardı. Acıtacak, belki de gardını indirmesine sebep verecekti bu. Böylece Usagi anlık bir açık yakalayabilecekti. Sarışın çocuğun arkası dönüktü. Usagi ise yakın dövüşte özel yeteneği ve dövüş becerileri sayesinde onu bir hayli meşgul ediyordu. Shurikenleri fırlatma konusundaki ustalığına güvendiği için, aşırı kısa bir süre sonra çocuğun acıyla irkileceğini tahmin ediyordu.

Yerde yatan çocuğa doğru ilerlerken; iki eliyle birer kunai çekecek ve Asusukai kullanarak çocuğun sağ eliyle tuttuğu göğsüne saplanmış kunaiye uygulanan çekim kuvvetini arttıracaktı. Çocuğun yerde yatıyor olması, bu durumda oldukça işine geliyordu. Göz tekniğini olabildiğince minimal kullanmaya başlamıştı. Kendi bedeni üzerinde yahut rakipleri üzerinde kullanması daha çok yorulmasına sebebiyet veriyordu. Basit objeler üzerinde kullanmaya ve olabildiğince az kullanmaya gayret edecekti artık. Asusukai ile kunainin çekim kuvvetini arttıracağı sırada, artık çocuğun ne yapacağını çok iyi bildiği için bir önceki yaptığı hatayı yapmayacaktı. Sol elindeki kunaiyi, çocuğun boşta duran bileğine tüm gücüyle fırlatacak, onu çivileyecekti. Amacı o elini kullanmasını engellemekti. Sağ elindeki kunaiyi, çocuğun göğsüne saplanan kunaiyi zorlansa dahi ona ulaşamadan çekmesi yahut başka bir şekilde saldırması ihtimallerini gözeterek, saldırması durumunda yapacağı savuşturma hamlesi için hazırda bekletecekti. Eğer yeterince hızlı yaklaşabilirse, sağdan yahut soldan iskiv alarak, çocuğun sağ elini kendi sol eliyle bileğinden kavrayarak kendine çektiği gibi, sağ elindeki kunaiyi boğazına dayayacaktı.


Kita Usagi wrote:Usagi sarışın çocuğa dönerek bir yumruk geçirmişti. Stili gereği, momentumu efektif bir şekilde kullanıyordu. Bunu yapmaya devam edecekti. Ona nefes aldırmayacaktı. Zaten dönüşü yeni bitirmiş bedeni ile tekrar momentumu kullanabileceği, seri bir saldırı yapacaktı. Çocuğun ellerini önünde birleştirmek için hareketlendiğini ve bir tekniğe hazırlandığını farketmişti. Konum gereği bir adım almıştı. Usagi bu hamle fırsatını kaçırmak istemiyordu. Tek bacağı üzerinde dönüşünü devam ettirecek, bedeni arkaya döndüğü an tekrar çocuğa dönmeyi dahi beklemeden elleri ile yerden destek alacak ve tersten ani bir tekme çıkaracaktı çocuğun çenesine. Böylece bir teknik hazırlamasına fırsat vermeden onu uçuracak ve gerisin geri fırlatacak bir hamle yapmış olacaktı. Eğer her şey istediği gibi giderse, bedenini Kage Buyou ve devamında gerçekleştireceği Garou Rendan için hazırlayacaktı.
Image

Image
Künye
İsim: Okawa Ringo
Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 15.500
Prestij: 0
Ün: 23
Kullanılabilir GP: 0
Motivasyon
Savaşçının Gururu
Shinobiliğe, köyüne, kendi ideallerine, yoldaşlarına büyük bir gururla bağlıdır. İnandığı bu değerler karşısında hakarete uğramak, küçük düşürülmek onun için zıvanadan çıkmaya yeter de artar. Bir görevi başarıyla tamamlamak, emirlere uymak, her zaman her durumda ne gerekiyorsa koşulsuz şartsız onu yapmak için hareket eder. Çok değer verdiği ve ona yeniden yaşadığını hissettiren shinobi felsefesi, hiç bir koşulda geri adım atmamasına ve karşılaştığı her problem karşısında sonuna kadar hırsla savaşmasını sağlar.
Komplikasyon
Esaret
Henüz doğru düzgün cümleler bile kuramayan küçücük bir çocuk iken yaşadığı ağır ve derin travmalar; dünyayı çok geç tanıması ve hiç bitmeyeceğini sandığı esaret, kurtuluşundan sonra bile bir çok psikolojik sıkıntıyı beraberinde getirmiştir.
Bu sorunları büyüdükçe aşmasına karşın özgürlüğünün kısıtlanması onun için kabus gibidir. Esir alınmak, hapsedilmek, bağlanmak, işkence görmek gibi durumlar onun tekrar eski anılarının canlanmasına neden olmaktadır. Unutulması zor olan bu derin yaralar, ona büyük acı verir ve düzgün düşünememesine, paniklemesine, ağlamasına, sinir krizleri geçirmesine neden olur.
Özellikler
Sır Tutucu
Karakter Ishichou'nun komutuyla yaptığı seyahat sonucunda başka bir shinobinin sırrına vakıf olmuştur. Bununla birlikte, Ishichou'dan görevde eşlik ettiği shinobinin bilmemesi gereken başka bir emir almıştır. Bu, Ishichou'nun karaktere güvendiğini göstermekle birlikte karakteri olası ters bir durumda sorumluluğu alması gereken birinci kişi haline getirmiştir.

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 7
Kondisyon: 7
Potansiyel: 6
Varlık: 3
Zeka: 3

Beceriler
Atletizm: 4
Akrobasi: 4 - Favori Beceri
El Hassasiyeti: 1
Saklanma: 3
Form: 2
Ninshuu: 1
Aldatma: 1
Empati: 1
Sosyalleşme: 1
Tıp: 1
Farkındalık: 3
İzcilik: 1

Mod

Jūryokugan

Efsanevi Yaratık

Kaya Kartalı | Gin

Ninjutsu

Fuuton - Furyuu - D Rank
Fuuton - Gyuki no Jutsu - C Rank
Fuuton - Kaiten Shuriken - C Rank
Fuuton - Renkuudan - B Rank
Fuuton - Sairi no Jutsu - B Rank [Gizli]

Ninpou - Shurikenshin - C Rank
Ninpou - Karasu Bunshin no Jutsu - C Rank
Ninpou - Shunshin - D Rank

Taijutsu

Ninja Ekipman Ustalığı - A Rank
Kullanıcının elinde kunai, bir tantou veya wakizashi kadar etkili bir ölüm silahına dönüşür, hasar potansiyeli aşırı yükselir. Kunainin dayanıklılığı yettiği sürece defansif hamlelerinin etkisi tavan yapar. Havada hareket eden shurikenleri veya kunaileri bir başka shuriken veya kunai ile çarptırarak yönlerini değiştirebilir, yüksek derecelerde falso hareketini böylece oluşturabilir, bu hareketleri düşerken veya zıplarken yapabilir.

Ekipmanlar/Eşyalar

Standart Shinobi Çantası
Kunai (Normal Kalite) x3
Shuriken (Normal Kalite) x5
Sis Bombası (Normal Kalite) x2
Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite) x1
5 mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)

Özel Üretim Cübbe
Kunai (İyi Kalite) x9
Shuriken (İyi Kalite) x10
Shuriken (Normal Kalite) x10
Shuriken (Düşük Kalite) x5
Patlayıcı Parşömen (İyi Kalite) x4
Patlayıcı Parşömen Bağlı Kunai x3
Fuuma Shuriken
5 mt. Zincir Halat
Sargı Bezi

Kan Hapı (İyi Kalite) x1
Kondisyon Hapı (Normal Kalite) x1
Yemek Hapı (Normal Kalite) x1
Chakra Hapı (Normal Kalite) x1
İyileştirici Hapı (Normal Kalite) x1

Ekipmanların Kıyafet Üzerinde Dağılımı
► Show Spoiler
意志

Kütüphane | Lejant
User avatar
Kurosawa Haru
Kusagakure
Kusagakure
Posts:311
Joined:October 12th, 2018, 9:09 pm
Künye:
Arena:

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by Kurosawa Haru » April 12th, 2021, 6:32 pm

Gözleri bir anda kısıldı genç ninja'nın. Nefesi durdu, yaptığı hatanın farkındalığıyla irkildi. Kızı her zaman vurabilirdi. Kendi güvenliğini sağlamak daha büyük bir öncelikti. Bunun dövüşü uzatabileceğinin farkındaydı ama yine de herhangi bir yerden gelebilecek saldırıların tamamına açık bir şekilde saldırırdı. İkili bir hasar durumuydu bu, Haru bu tarz bir şeyi kabul edebilecek bir durumda değildi, üstünlüğünü korumak zorundaydı.

Bu seferlik planını askıya alıp dönüşünü tamamlayacak ve arkadan gelebilecek bıçaklı kol, mekanik kunai ateşleyicisi sistemlerinin üzerine gelmediğinden emin olduktan sonra saldırısını tekrar yapacaktı. Dönüşü süresince biriktirdiği chakra'sını bırakıp, ardından tekrar toparlamaya çalışacaktı, zarar gelmeyeceğine emin olacağı bir açıklığın içinde bulursa kendini.

Kurosawa Haru

Fiziksel Profil

Yaş: 19 Cinsiyet: Kadın Element: Doton
Seviye: C-Rank Rütbe: Chuunin
Ryo: 60.000 Prestij Puanı: 0 Ün: 26 Kullanılabilir GP: 10

Motivasyon: Haru’yu uyandıran, onu yaşatan istek, etrafındakilerin zarar görmesine engel olmak, masumları korumak ve Dünya’yı daha iyi bir yer haline getirebilmek için yapabileceğinin en iyisini yapmak, hayatın ona sunduğu hiçbir fırsatı kaçırmamak olduğu düşüncesindedir. Bu uğurda kendi çocukluğundan ve duygularından vazgeçmiş olan Haru, başka insanların bunlardan vazgeçmemesi için elinden geleni yapacak, insanlığa daha iyi bir gelecek sunmak için çalışacaktır.

Komplikasyon: Albinoluk. Haru bir albinodur ve güneşten kendini koruması gerekmektedir. Bunun için güneş gözlüğü takar ve tüm vücudunu kaplayan kıyafetler tercih eder. Güneşe uzun süre maruz kalırsa çillenir, vücut yanıkları ortaya çıkar ve güneş onun için ölümcül olabilir. Işıktan daha çok etkilenir ve ışığın kör edici özelliği onun için çok daha etkilidir.

Savaşçı Profili
Güç: 6 Çeviklik: 7 Kondisyon: 5
Potansiyel: 7 Varlık: 2 Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 4
[Favori][Çeviklik] Akrobasi: 10 | [Çeviklik] El Hassasiyeti: 1 | [Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 4
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1 | [Varlık] Empati: 1 | [Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1 | [Zeka] Farkındalık: 1 | [Zeka] İzcilik: 1

Özel Mod
Majiwari
Majiwari: BANG! - Özel Mod Tekniği

Ninjutsu
Doton: Gansetsukon (El Mührü Azaltma, Chakra Azaltma, Teknik Birleştirme ve Bilimum Geliştirme Mevcut!)
Doton: Doryuu Shiki (Chakra Azaltma, Teknik Birleştirme ve Bilimum Geliştirme Mevcut!)
Doton: Moguragakure no Jutsu
Doton: Doryuu Heki (Chakra Azaltma Mevcut!)
Doton: Kadan (Özel Yaratım Teknik!)

Taijutsu
Nagatsu Tekniği B-Rank
Issen - Nagatsu Stili

Ekipmanlar

Gerçekliğin Kumaşı - Kıymetli Nadide Ekipman

Özel Üretim Cübbe
Özel Üretim Kalkan
Özel Üretim Gözlük

Yari (Normal Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite) 5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite) 1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite) 2 Sis bombası (Normal Kalite)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [5. Gün - Gündüz Safhası | Kita Usagi - Kurosawa Haru - Okawa Ringo] Orman

Post by GM - Naruto » April 14th, 2021, 5:44 pm

Haru: Kuklanın bacak arasından geçiyorsun Gerçekliğin Kumaşı için yoğurduğun chakra bedenine geri karışırken. Geçişini tamamlarken ayağını yere vuruyorsun. Kuklanın sağ diz ekleminin arka tarafına denk gelecek şekilde ikinci bir sütunu çıkartmış oluyorsun yerden, açılı bir şekilde. Bu sütun havada ilerlerken, kuklanın birden ayaklarının sabit kalıp, bel ekleminden 180 derece terse döndüğünü görüyorsun!

Bir oyuncağın çocuğun elinde dönmesi gibi hareket ediyor bu mekanik yaratık. Kuklanın kıçı ve göğsü sana bakmakta.

Kukla bu dönüşünü sağdan sola doğru gerçekleştiriyor ve sağlam olan sağ elini de çoktan geriye çektiğinden mütevellit, dönmenin de verdiği kuvvetle sana savuruyor. Senin bu sürprize karşı yapacağın tek şey olabildiğince hızlı bir şekilde geriye doğru hamle almaya çalışmak oluyor, zira o anda aklına başka bir şey gelmiyor.

Pençeler sol omzundan karnının sağ tarafına doğru seni kesip geçiyor. Cübben parçalanıyor ve kan sızmaya başlıyor derinden. Kesiler Aşırı derin değil, iç organların falan dökülmüyor dışarı fakat acıtıyorlar. Kanama hızlı değil, sızıntı şeklinde. Ustura keskinliğindeki pençelere kanın bulaşıyor.

Kukla ardından sana ulaşmak için anatomisine göre geriye doğru, göğsüne göre ise sana doğru bir adım almaya çalışıyor sağ ayağıyla ancak beceremiyor. İki sütun arasında kısılı kalmış bacağı kuklayı oraya mıhlamış gibi görünmekte. Kukla bu saldırıyla parçalanmayacak kadar sert görünüyor, bu çıkarımı yapabiliyorsun. Başka bir hasar vermiş olabilir misin? Sütunlar kapattığı için göremiyorsun. Belki de eklemini ezdin ve parçaladın. Belki de çizik bile veremedin. Anlayamıyorsun şu anda.

Kukla hareket edemeyeceğini fark edince elini sana doğru kaldırıyor ve kafasını da sana doğrultuyor. Ağzı açık, fakat sana ilk defa kunai fırlattığından beri açıktı zaten. Ağzından yeni bir saldırı gelecek mi kesin bir şey söylemek zor.

Kuklaya olan uzaklığın 2 metre. Kızı göremiyor veya duyamıyorsun farkındalık konusunda deneyimsiz olduğun için, kuklanın tam arkasında bir yerlerde kalıyor olmalı.

Vücudun tüm bu hasara karşı dayanıyor, fakat bu dayanmanın sınırlarına gelmiş gibi görünüyorsun. Uyluğuna saplı iki kunai ciddi bir ağrı oluşturmakta, özellikle sol ayağını her kullandığında bu ağrı derin bir sızıya dönüşüyor anlık. Göğsüne aldığın ve cübbeni de kısmen parçalayan kesiler de acımakta. Kafanın dumanlı oluşu da hesaba katıldığında, performansının hâlâ düşmemiş oluşunu yaptığın antrenmanlara borçlu olduğunu anlıyorsun.

Özetle, performansın hâlâ olması gereken seviyelerde ancak bu noktadan sonra yokuş aşağı hareket başlayacak.
Usagi: Hamleni tamamladıktan sonra tekrar momentum oluşturmak adına hareketleniyorsun. Yoktan momentum oluşturmak adına hareketlerini kurgulaman biraz seni zamanlama konusunda sıkıntıya düşürüyor. Sarışının geriye doğru hareketini de hesaba kattığında, sen zemine ellerini koyduğun anda fark ediyorsun ki istediğin sertlikte bir hamle çıkartamayacaksın.

Fakat o anda sarışın çocuktan ani bir acı inlemesi geliyor, çok kısa. Algılayabildiğin kadarıyla Ringo ona bir şeyler fırlatmış olmalı, shuriken veya kunai. Çocuğun geriye olan hareketi kesiliyor ve elleriyle yapacağı hamle de anlık olarak duraksamış gibi görünüyor.

Stilinin de sana sunduğu getirileri kullanarak ellerinle havaya kalkıyor ve sarışının çenesine okkalı bir tekme geçiriyorsun. Sarışın geriye sendelerken sen çoktan postürünü düzeltmiş oluyorsun. Sarışına doğru geniş bir adım alıyorsun sağ ayağınla. Sol ayağın, Kage Buyou için kullanılacak olduğundan geride kalıyor.

Tüm kuvvetini doldurduğun sol ayağını çocuğun çenesinin altına vurmak adına hareketlendiğin sırada sarışının "Dur!" dermişçesine ellerini sana açtığını fark ediyorsun, surat hizasında tutuyor onları. Bu net bir açıklık, defansif bir postür değil. Kage Buyou'ya devam edersen iki elinin arasından geçireceğin tekmen ile çok net bir şekilde tekniği isabet ettirebileceğini düşünüyorsun.

Fakat durmak istersen de çocuk gibi sen de açıklık vermiş olacaksın anlık olarak. Sana bir tuzak hazırlamış da olabilir, pes ediyor da olabilir. Gözleriniz kenetleniyor. Surat ifadesi çok aceleci.

İki opsiyonun mevcut, ya hamleni iptal edecek ve duracaksın savaş postürünü bozmadan sarışının diyeceği şeyleri dinlemek adına, ya da hamlene devam edip Kage Buyou'yu gerçekleştireceksin. Beynin şu an varolan hamleni başka bir şeye evriltmeye yetecek kadar hızlı çalışmıyor, o kadar seri bir şekilde bu sinyalleri uzuvlarına gönderemeyeceğini biliyorsun.
Ringo: Shurikenleri sarışın çocuğa fırlattıktan hemen sonra, ilerinde bulunan yerdeki zincirli rakibine odaklanıyorsun. Shurikenlerin isabet ettiğini sarışından yükselen acı inlemesiyle zaten anlamış oluyorsun. Gerisi Usagi'ye kalmış artık.

İki kunai çekerken özel yeteneğini kullanarak elemanın tuttuğu kunaiyi ağırlaştırıyorsun. Ağırlaşma gerçekleştiği anda görüşün bulanıklaşıyor çok kısa bir süreliğine, göz kapaklarını kırpıştırınca geçiyor. Yutkunuyorsun. Ensenden sırtına, sırtından da beline bir kaç damla ter akıp gidiyor. Soğuk seni irkiltiyor ancak hareketlerine devam ediyorsun.

Kunai ağırlaştığı anda, daha da derine bir 5-6 santim kadar daha batmaya başlıyor. Çocuğun kanlı ellerinin arasından kayarak batışı bittiğinde, çocuğun kunaiyi tutan elini kastığını görüyorsun. Bir kaç saniye sonra bu kasılma bitiyor ve eli yana doğru açılıyor kontrolsüzce ve zemine çarpıyor. Sen ise tuttuğun kunailerden birini boşta ve halihazırda yerde olan diğer eline doğru fırlatıyorsun.

Kunai çocuğun boştaki elinin bileğine saplanıyor ve delip geçiyor. Rakibinin vücudu buna tepki vermiyor. Hareketini yarılamış oluyorsun.

Çocuğun yanından iskiv atarak geçerken bir hamle bekliyorsun ancak gelmiyor. Hızla çocuğun üzerine çöküyor ve boğazına kunaini dayıyorsun. Dizlerin ıslanıyor birden, rakibinin kıyafetlerinin arasından zemine yayılmaya devam eden kanı görüyorsun o sırada. Kan vücut sınırlarını yeni yeni geçiyor ve seri bir şekilde yayılmakta. Özellikle göğüs kısmından etrafa doğru yayılmakta toprak zeminin üzerinde. Koyu kırmızı sıvı etrafa yayılırken hareketsiz olan beden aniden kasılıyor ve rakibin ağzından kan kusuyor kontrolsüzce, ardından tekrar hareketsizleşiyor.

Bir kaç damla kanın suratına ve boynuna denk geldiğini hissedebiliyorsun. Sıcak.

Kanın sızdığı göğse bakıyorsun. Rakibinin kıyafetleri tamamen kırmızıya bulanmış. Göğsünün sağ tarafına isabet eden kunaiye kayıyor gözlerin. Epey derine girmiş, et parçaları arasından keskin tarafını seçemeyeceğin kadar. Et parçaları demişken, hızlıca yarayı inceliyor gözlerin. Çocuğun göğüs hizasında, ona göre sağ tarafına isabet etmiş. Hafif yan tarafta. Yara normal bir kesi veya saplanma değil, parçalanmış bir et yığını görüyorsun kıyafetlerin arasından. Kırmızılığın arasında çeşitli beyaz, ten rengi ve kırmızı et parçaları seçebiliyorsun. Bu et yığınının ortasında ise neredeyse sadece sapı görünen bir kunai mevcut. Kunai yaranın parçalanmış doğası gereği ona tampon uygulamıyor, parçalanmış dokudan kan rahatça sızıp etrafa yayılıyor.

Neredeyse 0 noktasından hedef belirlemeden olabilecek en efektif şekilde fırlattığın kunai işini çok iyi yapmış gibi görünüyor. Sairi sebebiyle önce çocuğun göğsünü parçalamış, ardından açılan bu yaraya dehşet bir hızla oturmuş. Devamında özel yeteneğini kullanmanla beraber daha da derine inmiş dokuları keserek. Rakibinin göğsü bu kadar parçalanmamış olsa kunainin özel yeteneğinden bu kadar etkilenmeyeceğini tahmin edebiliyorsun. Ancak yara basit bir saplanmadan ziyade parçalanma şeklinde olduğundan kunaiye direnç gösterecek herhangi bir doku kalmamış.

Rakibinin suratına bakışlarını çeviriyorsun. Gözleri kapalı, ağzının kenarlarından aşağıya kan süzülmekte. Herhangi bir tepki vermiyor.

Rakibinin dibindesin. Kan gölü rakibinin etrafından yayılmaya devam ediyor. Usagi ve sarışın çocuk kısmen arka tarafında kalıyorlar ve muhtemelen 3-4 metre ardında olmalılar. Heykel hareketsiz bir şekilde durmakta sizden bir 15-20 metre kadar uzaklıkta, devrik ağaçların arasında.
Off Topic
Turu yazarken GM'liği kaybettik. Tekrar yazmamız gerekti. Bazı şeyleri yazdık sanıp yazmamış olabiliriz. Anlamsız veya çelişkili anlatımlar mevcutsa bize ulaşabilirsiniz. Kusura bakmayınız.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Yeşil Takım Özel Alanı”