Teki: Hiyaki'yi çağırdıktan bir saniye sonra, evin dış tarafından birisinin ayağını tuttuğunu hissediyorsun. Kafanı oraya çevirdiğinde, Ryu'nun birden evin dibindeki bir gölgeden uzanmış ve seni aşağı çekmeye başladığını görüyorsun. Kurtulmaya çalışıyorsun ancak bunu başaramıyorsun. Düşüyorsun birden gölgeye doğru, ellerinle duvara tutunmak istesen de bunu başaramıyorsun; kerpiç ellerinde tuz buz oluyor. Hiyaki seni tutmaya çalışıyor delikten uzanarak, ancak klanına ait olan zırhın parlaçandığını görüyorsun ve Hiyaki'nin elinde bir toz parçası kalıyor sadece, seninki kayıp giderken. Yere düşerken zemine çarpıp durmayı bekliyorsun ancak nedense düşmeye devam ediyorsun. Gölgenin içine çekilirken sanki dipsiz bir kuyuda ilerlermişçesine Hiyaki ve gökyüzü ufalıyor, ufaklıyor ve ufalıyor. Bir noktadan sonra sadece sen ve karanlık kalıyor. Bir de Ryu. Kesik boğazından fışkıran kanlar geceden daha karanlık olan bu ortamı boyarlarken son nefesini veriyor, hemen ardından gözlerini açıyorsun.
Evin iç tarafına düşmüş durumdasın. Muhtemelen inerken dengeni kaybedip düştün. Hiyaki'nin sesini duyuyorsun ve hemen ayağı kalkmaya çalışıyorsun.
Duyman hâlâ yok, Hiyaki'nin sesini de zaten uğultu olarak duyduğunu fark ediyorsun. Görüşün ise düzeliyor.