[7. Gün - Gündüz Safhası | Kasumikage Teki (Klon) ] Terkedilmiş Kasaba

[Kasumikage Teki]

Nakada'nın karnına kesik atmayı başardığı gibi büyük bir rahatlama kaplamıştı Teki'nin içini. Artık sadece Urata ile ilgilenecek olduğu için düşünmeye ve yeni hamleler belirlemeye vakti olacaktı. Bu sayede de parşömeni alıp, üssüne götürebilmek şansı bir parça daha artmıştı. Yani en azından Teki milisaniyelik bir düşünce anında bu şekilde ilerletmişti gününün kalanını. Fakat böyle olmayacaktı elbette...

Önce Kitsune'nin ucuna bulaşan kana bakmıştı şaşkın şaşkın. Sonrasında ise karnına açılmış yaradan hafifçe kan damlayan Nakada'ya. Gözleri irileşmiş ve suratında durumu algılayamayan bir ifade belirmişti Teki'nin. Nakada'nın klon olduğunu düşünmüştü bunca zamandır. Ki Nakada da bu şekilde bir beyanda bulunduğu için aksini hiç düşünmemişti bile. E, karşısındaki rakibinin konuşuyor olmasından dolayı da düşüncesi direkt olarak kendisinin de kullanmış olduğu Kage Bunshin'de finalize olmuştu. Fakat bu durumda karşısındaki kunoichinin aldığı yara ile çoktan küçük bir duman bulutu eşliğinde yok olması gerektiğini biliyordu Teki.

"Klon olduğundan emin misin Nakada-san?"

Diyerek şaşkınlığını dile getirdiği gibi hamlesine başlayacaktı cevap beklemeden. Henüz Nakada'nın Suiseiki savunması için tam pozisyon almadığının farkındaydı. Bu sebeple hiç vakit kaybetmeden kendisine göre sol aşağıdan, sağ yukarıya doğru çapraz bir kesi hamlesi yapacaktı Nakada'nın vücuduna. Sonrasında ise kazandığı ivme ile vücudunu döndürecek ve bunu yaparken hafif eğilerek Nakada'nın bacaklarına doğru bir yatay kesme hamlesi daha yapacaktı. Kunoichinin bu saldırıdan kaçmak için ya sıçraması ya da geriye çekilmesi gerektiğini biliyordu. Rakibi Teki'nin ön gördüğü şekilde hareket edecek olursa eğer, Teki hızlıca rakibine doğru adımlayarak hızlı saplama hamleleri yapmaya başlayacaktı rakibinin vücuduna doğru. Şayet eğer Nakada tüm saldırılardan kurtulur ve geri saldırı yapmaya başlar ise hızlıca geri sıçrayacaktı ayaklarına çakra aktararak. Yok olma riskini almak istemiyordu.

Yara ile "klonu" yok edememiş olsa bile seri saldırılar sayesinde açacağı daha fazla hasar ile yok edebileceğini düşünüyordu Teki. En azından denemeliydi. Nakada'nın veya Mor Takım'daki herhangi birinin kullandığı bu "klon" jutsusu hakkında alacağı tüm bilgileri gerçek Teki'ye aktarabilmesi gerekiyordu.

Sahi... Dövüşün başında Nakada'nın söylediklerini düşündüğünde, aslında rakibinin bir Kage Bunshin'den bahsediyormuş gibi konuşmadığını da şimdi fark etmişti Teki. Kısıtlı yaşam süresi... Dövüşün detaylarını Urata'nın anlatacak olması...

Kage Bunshin olsa idi dövüşün detayları klon yok olduğu gibi gerçek Nakada'ya gidecek olurdu. Ayrıca Kage Bunshin'lerin kısıtlı yaşam süreleri olmadığını da biliyordu Teki. Garip bir teknik ile karşı karşıya olduğu için biraz köşeye sıkışmış hissediyordu fakat elinden geleni yapacaktı. Hamlesini bitirip, tekrar zeminde konumlandığında iki eli ile sıkıca Kitsune'yi kavrayarak gelecek saldırılardan savunmaya çalışacaktı kendini.

[GM - Naruto]

Sorunu sormanla birlikte, Satori'nin yüzünde hafif bir gülümseme beliriyor. Gelgelelim senin beklememene benzer şekilde kendisi de cevap vermeye niyetli değil gibi. Harekete geçiyor ve kılıcını sol alttan sağ üste doğru çapraz biçimde savuruyorsun hızla. Satori bir adım gerilerken momentumunu koruyarak vücudunu kendi etrafında 360 derece döndürüyor, bu esnada ise hafifçe eğiliyorsun. Satori'nin bacaklarına doğru yaptığın yatay kesme hamlesi ile bir adım daha geriliyor rakibin saldırıdan kurtulmak üzere. Öngördüğün gibi, Satori saldırılarından kurtulmak için gerilemek zorunda kalıyor. Bu sayede, soldan altıncı evi aşmış ve köy meydanına girmiş oluyorsunuz.

Satori'nin geri çekilmesini fırsat bilerek hızla dikeliyor ve vücuduna doğru arka arkaya saplama hamleleri yapmaya başlıyorsun. Satori'nin postürü her zamanki defansif pozisyonda değil, aksine bir kayayı andırırcasına sabit ve net. İlk saplama hamleni rakibinin karnının sağ kısmına doğru yapıyorsun. Belini kabaca sola kırarak saldırını savuşturmayı başarıyor. Ancak bu savuşturma şekli daha önce görmüş olduğun su gibi akan bir tarzda değil. Satori, beklediğin gibi Suiseiki'ye geçmiyor. Kılıcını hızla çekip yeniden savuruyorsun, bu kez rakibinin sol omzuna doğru. Satori hamleden kurtulmaya pek de çalışıyor gibi görünmüyor. Spl adımını ileri alıp sağ yumruğunu bel hizasında geriye doğru çekerken kılıcın Satori'nin omzunun yanını kesip geçiyor. Üçüncü hamlen için katananı geri çekiyorsun. Ancak bu hamleyi de yapman halinde Satori'den darbe yiyeceğin kesin gibi görünüyor. O yüzden hamleni aniden yarıda kesip geriye doğru sıçrıyorsun yumruk yememek adına.

Aranızdaki mesafe 1.5-2 metreye çıkarken Satori'nin savurduğu yumruk boşa çıkıyor. Ancak durmaya niyetli değil gibi. Bu kez sağ adımını hızla ileri atıyor ve sağ ayağı üzerinde sıçrayarak sana doğru fırlıyor. Tepeden aşağı doğru çapraz bir şekilde inen bir yumruğa niyetli gibi. Tam bu anda, Satori hala havadayken aniden rakibinin sol omzuna iki parça ince metalin saplandığını görüyorsun. Senbonlar, yeşil bir ışıkla parlamaktalar.

Yumruktan kaçınmak adına kendini hızla sağa doğru atıyorsun. Az önce arkasında olduğun binanın köy merkezine doğru bakan ön kısmındasın şuan. Satori solunda ve 2 metre kadar uzağında. Yumruğunu boşa çıkarmış haldesin. İki katlı binanın çatısındaki Kei''yi göz ucunla seçebiliyorsun. Seçebildiğin bir diğer şey ise, az önce kesi atmış olduğun Satori'nin sol omzundaki yaranın minik minik kapanmaya başlamış oluşu. Yara minik minik kapanırken senbonlar parlamayı sürdürüyorlar. Satori dikeliyor ve sol topuğu üzerinde dönerek sana bakıyor. Saldırmayı sürdüreceğine eminsin.

[Kasumikage Teki]

Gün bitmeden iki konuya da yazacağım. Gecikme için özür dilerim. Tatil sonrası işler birikmiş biraz dkdk

[Kasumikage Teki]

Urata'nın senbonlarının yeşil yeşil parlayıp, Nakada'nın omzundaki yarayı kapatmaya başladığını gördüğü gibi taktik değiştirmesi gerektiğini anlamıştı Teki. Karşısında bir Kage Bunshin değil, henüz ne olduğunu bilmediği bir klon olduğu için onu yok etmeyi başaramamıştı. Ek olarak açtığı yaralar da Urata sayesinde hızla iyileştirilecekti. Bu yüzden temel shinobi eğitimindeki basit medic kuralına odaklanacaktı. Yani medic'e saldıracaktı.

Nakada'nın sözlerine güvenmemesi gerektiğini düşünüyordu aslında... Özellikle dün aldıkları parşömenin sahte çıkması ile yaşadığı hüsran Teki'ye büyük bir darbede bulunmuştu. Ancak klonun bahsettiği "sınırlı yaşam süresi" kısmına güvenmeyi seçecekti. Bu yüzden de önceliğini Urata'ya verecek ve klonu elinden geldiği kadar pas geçmeye çalışarak, onun "kısıtlı yaşam süresi"ni bitirmeye çalışacaktı.

Nakada'nın 2 metre uzağındaydı ve iki katlı binanın çatısındaki Urata'yı göz ucuyla seçebiliyordu. Yani ihtiyacı olan her şeye sahipti. Sağ eli Kitsune'yi sıkıca kavrarken sol eli çoktan Shunshin için gerekli mührü yapmıştı bile. Hızla Urata'nın bulunduğu konuma adımlamak istiyordu Teki. Medic-nin'in ayrıca nunchaku kullandığını bildiği için yakın dövüşte pek de kötü olmadığını tahmin ediyordu fakat denemek zorundaydı. Hızla Urata'nın dibine adımlayarak, saldırılarına başlayacaktı Shigure öğretilerine uyarak. Düz ve tek bir saplama hamlesi yapacaktı rakibinin karnına, sonra vücudunu 360 derece döndürerek, aşağıdan yukarıya doğru çapraz bir kesik daha savuracaktı. Bu hamlesini de bitirdikten sonra hafifçe zıplayarak, havada kalan elini, Kitsune'nin kabzası rakibinin kafasına denk gelecek şekilde hızla öne doğru indirecekti.

Nakada yanlarına varana kadar bu kadar saldırı yapabileceğini düşünüyordu. Şayet canavar kadın yanlarına daha erken varacak olursa rakipleri ile arasını açmaya çalışacaktı. Kendi sınırlı yaşam süresini de verimli kullanmak istiyordu.

[GM - Naruto]

Sağ elindeki kılıcını sıkıca kavrayıp sol elini bir yumruk haline getiriyor ve işaret ile orta parmaklarını kaldırıyorsun. Bir an sonra chakra yoğurman bitmiş oluyor ve hızla iki katlı binanın çatısına, Kei'nin yanına gitmek üzere hareketleniyorsun. Bir an sonra, çatının tepesinde buluyorsun kendini. Kei'nin oldukça yakınında, ancak shunshin sonrası ilk anda harekete geçemediğin için aranızdaki mesafeyi 1 adım gerileyerek açıyor ve kılıcını saplamak üzere savurduğunda sol ayağını sağ ayağının arkasına atarak vücudunu yan çeviriyor. Kılıç, Kei'nin karın bölgesinin önünden zarar vermeden geçerken rakibinin de sana saldırmak üzere harekete geçtiğini görüyorsun. Eli beline uzanıyor. Sen ise bu esnada vücudunu 360 derece döndürüp çapraz bir kesi atmak üzere harekete geçiyorsun.

Aşağıdan yukarı doğru savurduğun kılıcın nunchakunun zinciri tarafından karşılanıyor. Kılıcını itmeye çalıştığında, zincirin olağan yapısı sebebiyle birkaç santim ilerletmiş olsan da geri çekmek dışında bir kurtuluşun yok gibi görünüyor. Kılıcını hafifçe geri çekip yeniden saldırı postürüne geçmek üzereyken Kei'nin yüzünde hafif bir gülümseme görüyorsun.

Bir an sonra, arkanda birinin belirdiğine dair bir his uyanıyor içinde. Refleksif olarak başını hafifçe yana çevirip gözlerini arkaya bakacak şekilde ayarlıyorsun. Gördüğün ilk manzara sana doğru müthiş hızla gelen bir yumruk. Yumruğun sahibi Satori. Bir 'puf' sesi eşliğinde yok oluyorsun.

-Konu Sonu

Off Topic

Bu konudaki klon Teki'nin anıları, gerçek Teki'ye döndüğü zaman kendi konusunda GM turunda belirtilecektir.