[7. Gün - Gündüz Safhası | Sekino Teijo - Kasumikage Teki (Klon)] Teçhizat Tentesi

[Sekino Teijo]

Butsuo, filin tepesindeki platforma atladıktan sonra kafası karışmış Ryobe'ye sağlam bir darbe indirmeye başarabildi. Bu darbe sonucunda savaşın bitmesini çok hevesli bir şekilde beklesem de işler benim umduğum gibi gitmedi. Ryobe'nin burnundan darbe aldıktan sonra acele ile silahını ateşleyerek Butsuo'yu uzaklaştırmaya çalıştı. Acele ettiği için silahının tüm gücünü ortaya çıkardığını düşünmüyorum. Ancak bu kadarı bile Butsuo'nun elektrik akımı ile temas eden sağ kol ve bacağının kasılmasına neden oldu. Eğer silahın tüm gücünü kullanırsa bundan çok daha fazla hasar vereceğini düşünüyorum. Açıkçası birazcık kıskandım. Bende Raiton kullanmama rağmen böyle değişik bir silahım yok. Eğer bu silahı kendime uyarlayıp katanalarıma Raijin no Jutsu kullanmadan elektrik akımı verebilirsem saldırılarım çok daha güçlü olur. Raijin no Jutsu çok kullanışlı bir jutsu olmasına rağmen çift katana kullandığım için bana birazcık engel oluyor. Bu engeli Ryobe sayesinde aşabilirsem neler olacağını çok merak ediyorum.

Klon Teki'nin dediklerini dinledikten sonra gülümseyerek "Seninle konuşmadan da aynı şeyleri düşünüyoruz. Bu yüzden seni çok sevdim Klon Teki. Orijinal Teki ile 7 gün boyunca hiç beraber takılmadığımız için bu kadar iyi anlaştığımızı bilmiyordum." dedikten sonra ciddileşerek "Dediğin gibi senin sağda soldan gelebilecek bir darbe ile yok olma ihtimalin olduğu için benim gitmem en doğrusu olur. Ancak hala Butsuo'ya biraz daha şans vermek istiyorum. Yanında Ryoken ve Ryu varken kazacaklarından eminim. Bu yüzden biraz daha bekleyelim en kötü durumda ben olaya dahil olurken sen beklemeye devam edersin." diyeceğim.

[GM - Naruto]

Bu turda olan olayları görebiliyorsunuz: viewtopic.php?f=110&t=762&p=8947#p8947

Aranızdaki konuşmaları sürdürüyorsunuz. Son halde, filin yüzü sizin olduğunuz tarafa bakmakta. Fille aranızda yanyana duran Butsuo ve Ryu var.

[Kasumikage Teki]

"Üf..."

İzledikleri gösteri son gelişmeler ile daha da ilginç bir hal almıştı. Artık en azından birinin dışarı çıkma vakti gelmiş gibi duruyordu. Teki'nin kafasında düşünceler dönmeye başlamışken Teijo'yu omzundan tutmuş ve filin olası bir saldırısına karşı açık hedef olmamak için kendi soluna doğru koşmaya başlamıştı. Yaklaşık 5-6 metre sola doğru ilerledikten sonra konuşmaya başlayacaktı takım arkadaşı ile.

"Teijo-san artık alana girmen lazım. Gitmeden önce senden patlayıcı parşömenini isteyeceğim." Parşömen ile dışarıdan ani ve etkili bir destek yapabileceğini düşünüyordu doğru zamanı yakalayarak.

"Ayrıca bir kod belirlemeliyiz. Biliyorsun üstümde sis ve ışık bombaları var. Bunları gelişi güzel kullanamam. Bu durumda bana sen yardımcı olacaksın. Kime bomba atmamı istiyorsan onun adını haykır. Şu gördüğün beyaz saçlı kunoichi Haru-san bu arada." Sonunda Haru'yu görebildiği için mutlu olmuştu. 7 gün boyunca köy arkadaşını görme şansı olmamıştı. Şimdi tek parça ve aktif halde dövüşürken izlemek keyif vermişti Teki'ye. "Ve isim haykırdıktan sonra çift rakam söylersen bu ışık bombası, tek rakam söylersen bu sis bombası anlamına gelecek. Ben her yardımdan sonra yerimi belli etmemek için konum değiştirmeye çalışacağım. O yüzden düşündüğün noktadan destekte bulunamayabilirim. Fakat yine de arkanda olduğumu bilmeni isterim." Planına güveniyordu. Sahip olduğu ekipmanları böylece boş yere kullanmaktan da kurtulabilirdi. "Ayrıca halen Chisa-san ya da diğer Yeşil Takım üyeleri ortada yok. Bakarsın Turuncu Takım da bir tuzak planlıyordur. Bilemeyiz. Ryu'nun nasıl üssümüze saldırdığını unutmayalım."

Dikkati elden bırakmaması gerekiyordu. Butsuo ve Teijo'ya sonuna kadar destek olmaktan başka amacı da yoktu. İşin sonunda bir duman bulutu ile bu hayata veda edecek basit bir klondu sonuçta. Ancak hayatı sonlandığında gerçek Teki'nin zihnine gurur duyacağı anılar iletmek istiyordu.

[Sekino Teijo]

Ryobe üç kişiye karşı tek başına savaşmasına rağmen cidden olağanüstü bir performans sergiliyor. Onu ve yaptıklarını izlerken adeta hayran kaldım. İlk başta biraz bocalasa da yaptığı doğru hamleler sonucunda hızlıca toparlanmaya başladı. Bu onun için güzel bir haber olsa da ben ve takımım için güzel değil. Gösterdiği bu olağanüstü performansında Toma’nın payı da çok büyük. Fil adeta tek kişilik bir ordu gibi savaşıyor. Yeri geliyor hortumundan su fışkırtıyor, yeri geliyor ayakları ile toprağı kazıp değişik şeyler yapıyor. Toprağı neden eşelediğini daha tam olarak anlayamadım ama genel olarak ortağının arkasını kollayarak bizimkilerin yapacağı hamlelere engel olmayı başarıyor. Ayrıca etrafa fışkırttığı sular ileride Ryobe’nin elektrik saldırıları ile birleşince çok daha fazla canımızı sıkacağını düşünüyorum. Dikkatsiz bir şekilde bu combo saldırılarından birine yakalanacak olursak tek darbede savaşamayacak duruma gelebiliriz. Bu yüzden hızlıca bir şeyler yapmamız lazım.

İşler tahmin ettiğimden çok daha hızı bir şekilde kötü gitmeye başladı. Önce Butsuo, Ryobe’nin saldırısı yüzünden güzelim konumunu kaybederek filin tepesinden aşağıya uçtu. Sonrasında ise çalıların arasından Haru ortaya çıkarak Ryoken’e saldırdı. Ryoken’i çok fazla sevmesem de şu anda aynı tarafta olduğumuz için ona yardım etmem gerekiyor. Ancak ortada minik bir sorun var. Haru ortaya çıktığına göre Ringo ve Usagi’de buralarda olabilir. Eğer onlarda buralarda ise etraf hayvandan geçilmeyecek bir hal alacak. Zaten fil yüzünden ortalık karışıkken bir de onların kedisi ve kuşuyla uğraşmak tam bir işkence olacak. Ayrıca beni endişelendiren bir konu daha var. Hala daha en yakın arkadaşımı göremiyorum. Alçak Ringo onu bir şekilde etkisiz hale getirerek rehin almış olabilir. Ona hiç güvenmiyorum.

Teki’nin beni kenara çekmesiyle olası bir su saldırısından kendimizi korumaya çalışarak dediklerini dinlemeye başladım. Artık bekleme lüksümüz olmadığı için son patlayıcı parşömenimi çıkararak Klon Teki’ye verdikten sonra “Bu kaotik ortamda gerçek bir ittifak kurmak çok zor ama yine de Butsuo’nun kararına saygı göstermek istiyorum. Onlarla birlikte hareket etmeye karar verdiyse büyük ihtimalle bir bildiği vardır. Eğer başka bir şey planlıyorlarsa da merak etme söylemem gereken rakamları biliyorum.” Diyerek gülümseyeceğim. Ardından bacaklarımı Chakra ile güçlendirip filin menziline girmemeye özen göstererek hızlıca Haru’nun üzerine doğru koşmaya başlayacağım. Umarım onun ortaya çıktığı zamanki kadar havalı bir giriş yapabilirim. Eğer istediğim gibi hızlıca Haru'nun yanına gidebilirsem hiç beklemeden sağ elimle katanamı kınından çekerek bacağına bir saplama hamlesi yapmayı deneyeceğim.

[GM - Naruto]

Teijo buradan devam : viewtopic.php?f=110&p=8967#p8967

Teki, yaşanan olayları saklandığı lokasyondan rahatlıkla görebiliyor. Son konumda alanın kendisine en yakın kişisi filin sol dişinin ucunda sallanmakta olan Ryu. Butsuo, kendisine göre alanın sağında kalan sınırda. Teijo, soldan merkeze doğru bir yarım çember çizerek Haru'ya doğru koşmakta.

[Kasumikage Teki]

Haru ile kapışıp, Ryoken'i kurtarmak için savaşa giriş yapmıştı Tejio. Teki'nin de hamlesi kafasında belirmeye başlamıştı. Takım arkadaşını savunmasız bırakmamak için eş zamanlı olarak Teijo'nun gittiği yöne doğru ilerleyecekti çalılardan ayrılmadan. Genişten alacaktı kısacası aynı yolu. Bu sırada Teijo'dan aldığı patlayıcı parşömeni de kunailerinden birisine takarak şimdiden hazır edecekti.

Chisa, Ringo veya Usagi'nin nereden ne zaman çıkacağını kestiremiyordu. Bu yüzden ilerleyişini sürdürürken içinde bulunduğu çalıları da göz ucu ile kontrol edecekti. onlardan birisi ile karşılaşma ihtimalinin oranını bilmese de yüksek bir olasılığa sahip olduğunu biliyordu. Şimdilik dövüşü izlemeye devam etmekten başka çaresi yoktu. Sadece doğru zamanda doğru konuma sahip olduğundan emin olması gerekiyordu.

[GM - Naruto]

Teki bu turda olan olayları görebiliyor: viewtopic.php?f=110&p=8983#p8983

Teki, planladığı gibi Teijo'nun hizasında kalarak ağaçlıkların arasındaki yerini değiştiriyor.

[Kasumikage Teki]

Yarın en geç 14:00’da yazmış olacağım.

[Kasumikage Teki]

Teijo'dan halen bir yardım isteği gelmediği için kısmen eli kolu bağlı hissetmeye başlamıştı Teki. Takımına yardım edemiyor hissinin tüm vücudunu sarmaya başlaması ile ipleri eline alıp, biraz kendi başına hareket etme vaktinin geldiğini düşünür olmuştu. Savaş alanına göz atınca, herkesin kendi dövüşü veya konumlanma ile ilgili hamleler yapacağından emindi. Bir yandan Ryobe ve fili, diğer yandan da Haru ile ilgilenmeleri gerekiyordu. Yeteri kadar geniş bir saldırı grubuna sahiplerdi düşününce. Resmen bir Ishigakure birliği olmuşlar ve birbirlerini kısmen tanımalarının verdiği avantaj ile rahat rahat dövüşebilirlermiş gibi düşünüyordu Teki. Kendisi de onlara destek olmak için elinden geleni yapacaktı. Havadaki kuşa takılmıştı gözleri. resmi olarak tanışmamış olsalar da kuşun Ringo'ya ait olduğunu biliyordu Teki. Yani artık emindi... En az bir kişi de kendisi gibi saklanmaktaydı savaşı gözlemleyerek.

Tüm vücudunun zehir ile kaplı olduğundan bir kez daha emin olduktan sonra Kitsune'yi yavaşça kınından çıkarmış ve kuşanmıştı. Biraz uzaklaşacaktı çalıların orta boşluk ile olan sınırından. 3-4 metre daha iç kısımlara geçecek ve tente açıklığı çevresinde geniş bir tura başlayacaktı. Ringo burada ise diğer üyelerinin de onun yanında olma ihtimali vardı. Onları bulmaya çalışacaktı Teki. Otonaku Ashi no Jutsu'yu aktif hale getirerek sessiz sessiz aramaya başlayacaktı rakiplerini. Özellikle açıklık alan ile arasına biraz daha boşluk koyacaktı. Bu sayede rakiplerini görebilmesi durumunda arkalarından onlara yaklaşma şansı olabileceğini düşünüyordu. Elinde potansiyel konum olarak Haru'nun savaşa girdiği noktanın yakınındaki bölge vardı. Özellikle o bölgeye doğru yaklaşırken dikkatini daha da arttıracaktı.

[GM - Naruto]

Teki, Teçhizat Tentesi alanının dışına, ormanın iç kısımlarına ilerlediği için gelişmekte olan olayların büyük bir kısmını seçemiyor. Yalnızca filin kabaca kendi bulunduğu yöne doğru ilerlediğini farkedebiliyor. Otonaku Ashi'yi aktifleştirerek bir yay çizerek ilerlemeye başlıyor. Haru'nun savaş alanına giriş yaptığı bölgeyle arasında hala hatırı sayılır bir mesafe var. Kitsune elinde, vücudu klan zehri ile kaplı.