Jun Shin

Ölen karakterlerin son istirahat yeri.
Locked
User avatar
Jun Shin
Posts:3
Joined:May 20th, 2019, 3:17 pm
Jun Shin

Post by Jun Shin » May 20th, 2019, 3:56 pm

Jun Shin



Yaş: 21
Cinsiyet: Erkek
Boy: 195 cm
Kilo: 82 kg
Köy: Kaçak (Kusagakure)
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin



Görünüm:
Boyunun uzunluğu, saçlarının alışılmışın dışında uzunluğu ve renkliliği, karizmatik gülümsemesi, gözlerine çektiği far ve sürmenin çekiciliği, hep taktığı sarı küpelerinin gösterişi, kalçasının çıkıklığı ve vücudunun atletikliğiyle kadınlar için tam bir bal tuzağıdır.

Nane yeşili rengindeki saçları ve gözlerinin uyumuna ek olarak uyanır uyanmaz göz kapaklarına aynı renkte far çekerek yüzündeki ahengi bir aşama ileri götürür.

Tenor tonlara yakın bariton ses rengi ilk duyulduğunda etkileyici olmasa da özgüvenini hissettiren vurgular, göz teması, mimik, ve jest ilaveleriyle iletişim kurduğu herkesi istemeden hipnotize edebilir.

Kibar bir adamdır. Rica etmesini, izin istemesini, özür dilemesini, ve bunları nerede; ne zaman yapması gerektiğini bilir. Bunun sonucunda vücut dili ve jest hareketlerini etrafındakileri ürkütmeyecek şekilde sakin yapmaya programlamıştır.

Yemek adabını çok iyi bilir. Çatal, kaşık, bıçak, çubuk, şiş, kürdan, maşa, kokteyl çubuğu, choko, gibi yemek yemeye yarayan gereçleri yerine göre kullanır. Ağzına her seferinde ne kadar yemek sokması gerektiğini hesaplar. Kollarını masaya dayamak isterse bu mesafe asla avucuyla dirseği arasındaki mesafenin yarısını geçmez.

Postürünü dik tutmaya alışmıştır. Eğilmesini gerektiren bir durum oluşmadıkça bacakları omuz genişliğinde, omuriliği düzgün, göğsü ve kalçası dışarıda durur.

Mimiklerini olabildiğince minimal tutmaya çalışır. Çünkü yüz kaslarının abartılı hareket etmesinin güzelliğini sarstığını düşünür. Güzelliğinin bozulmasıyla vermek istediği mesajı verememek arasındaki çizgiyi hesaplamayı yıllar içinde öğrenebilmiştir.



Kişilik:
Eğitimli, görgülü, kültürlü, yeri geldiğinde gelenek bilen, düşünce yapıları oturmuş bir aileye doğmuş olması sayesinde nezaketi, düşünmeyi, tavrı, sevgiyi, saygıyı, medeniyeti, sabrı, ve çok sayıda erdemi kafasında oturtmuştur. Erken yaşta adam olmuş, olgun bir çocuktur. Böyle bir ailenin içinde büyümüş olmasından doğan; kabalığı çok geç, ancak çevresel faktörlere erişebildiğinde öğrenmesi onu psikolojik tek bir soruna sürüklemiştir. Sosyal hayatında, tanıdığı kişilerle arasında nezaketin eksikliği ve tam olmamasını biraz görmezden gelebilse de kabalığa dayanamamaktadır.

İletişim kurmayı öğrendiğinden beri karşı cinsten gördüğü ilgi sayesinde cinsel açlığa ve boşluğa hiç düşmemiş, kafasını aptal sebeplerden dolayı duvarlara vurmamıştır. Ancak bu durum, duygusal olarak tutkuyu hissetmesini biraz önlemektedir. Bu yönden gittikçe babasına benzemeye başladığını düşünmekte, annesi gibi dişli bir kadının karşısına çıkabileceği, ve farkına bile varmadan kendisini kör edebileceği korkusuyla yaşamaktadır.
Seçtiği mesleğin ve yaptığı işin farkındadır. Shinobi olmak, sağduyu ve sosyal yaşantıyı kenara bırakmaktır. Esas olan, göreve birlikte çıktığı ekip ve görevin kendisidir. Karşısına çıkan tehditlerin "kabalığı", "dişiliği", veya kendi uygulaması gereken "şiddetin" normal olduğunu bilir. Bu konuda kendisini kötü hissetmez.

Saf düşüncenin asaleti Shin için her zaman öncelikli olmuştur. Düşünürken seçtiği yolları isteğine göre şekillendirmek, kendisini kendisine ifade edebilmesini sağlamıştır. Bu yüzden de hiç vicdan azabı yaşamamıştır. Ancak shinobi olmasından dolayı, karakter gelişiminin pik yaptığı dönemde gizlilik, ölüm, onursuzluk, gibi karanlık meselelerle mücadele etme gerekliliği Shin'e hayatın dolambaçlı yönlerini göstermiştir. Karşısına çıkan çok zorlu durumlarda düşünce haritasını genişletip, kendisini ağırlaştırdığını hissettiren yolları eleyerek seçim yapması gerektiğini öğrenmiştir.

Yaşadıklarından sonra, kendisine dayatılan değil, kendi aklıyla karar vermesi gereken doğruyla yanlışın kavgasına açıklık getirmek için yollara düşmüştür.

Heteroseksüeldir.



Özgeçmiş:
Kusagakure'nin uzun süredir yerlisi olan bir ailenin mühendis kızı Jun Hikari ve hayatı boyunca göç etmek zorunda kalmış ihraç edilmiş bir shinobi olan marangoz babanın Niji Murasaki'nin tek oğludur.

Jun Hikari, çok küçük yaşlardan itibaren ailesinden gördüğü baskıyı akademik başarısıyla susturmayı başarmış. Okuduğu tüm okullardan birincilikle mezun olduktan sonra canının istediği şehirlerde çalışabilecek kadar kuvvetli diplomalara sahip olmuş. Dünyanın her yanını dolaşmış, taş üstünde taş bırakmamış. En sonunda otuzlu yaşlarının başlarındayken çekingen flamingo Murasaki'yle tanışınca kendi parmağına yüzüğü, onun boynuna tasmayı takıvermiş.

Niji Murasaki, her nesilde farklı bir köye göçmüş Niji ailesinin bu soy ismini taşıyan son ferdi. Gençlik yıllarında 195 cm boyunda fişek gibi bir delikanlıymış. Babası Kirigakure'nin en tanındık finans uzmanlarından olsa da kariyer seçimini yaptığı genç yaşlarında annesinin ticaretle meşgul olduğu Kumogakure'de yaşadıkları için shinobi olmak, doğduğundan başka bir toprağa kök salmasına neden olmuş. Bu yüzden ailesiyle arası açılmış. Köyün shinobi akademisinden mezun olduktan sonra annesi onu bırakıp gittiğinden beri görüşmemişler. Zaten memleket olgusuna hep şüpheli yaklaşıldığı için kendisi kırklı yaşlarına yaklaştığında ortaya çıkan bir diplomatik krizin günah keçisi ilan edilerek hem mesleğinden hem de gençliğinin geçtiği köyden sürgün edilmiş. Bu sebeple bütün özgüvenini kaybetmiş, omuzlarını dik tutamaz olmuş. Bu da onu azgın kaplan Hikari için mükemmel bir av haline getirmiş.

Marangozluk yapmak gibi yeni ve siyasetten uzak bir uğraş edinmiş olsa da, Murasaki'nin istenmeyen adam oluşu çiçeği burnunda çiftimizi oradan oraya sürüklemiş. Ancak el ele tutuşarak atlattıkları zorluklar onları daha da güçlendirmiş. En sonunda da her ne hikmetse Murasaki, kendisini bu hikayenin dominant karakteri olan Hikari'nin memleketi Kusagakure'ye iç güveyisi getirilmiş olarak bulmuş.

Shin için; Yukarıdaki aşk hikayesinin meyvesi, ailesinin tek çocuğudur. Fakat bilinçli bir ailenin evladı olmasından dolayı şımartılmamış, eğitilmiştir. Her zaman iyiyi ve güzeli görebilmeyi istemesine sebep olunmuştur.

Eğitim ve kariyer tercihleri için acele ettirilmemiş ve zorlanmamış olması, olumlu yönleri ağır basan dengede bir seçim olmuştur. İsteklerinin farkına varabilmesi geç gerçekleşmiştir. Ancak istediği ve sevdiği bilgileri öğrenip, hayatını kendisi şekillendirebilmiştir. Annesinin genel dominant tavrına rağmen hayatıyla ilgili kararlarına karışmaması, babasının manipülasyondan uzak yönlendirmeleri sayesinde shinobi olmayı havalı bulup bu yola girmesiyle ders ve görevlerini kısa zamanda bitirerek bulunduğu konuma ulaşmıştır.

Bazı kaçak grupları avlamaya yönelik görevlere katılan Shin, üst üste alınan başarısızlıkların ardından köyün yönetim ve shinobi sistemleri hakkında sorgulamalar yapmaya başlamıştır. III. Kusa-chou Nise ve Shiba Gyaku'nun fazlasıyla şüpheli ve asla cevap alınamayan yönleriyle başlayan, Kizashi'nin ortadan kaybolmasıyla devam eden sorular git gide artmış ve köy yönetimine olan güvenini yavaş yavaş azaltmıştır.

Köyüne olan güveninin ardından sadakatinin eksildiğini hissetmesiyle başlayan uzun süreli düşünce akımı, Shin için milliyetçilik kavramının anlamını kaybetmesi ve toprağa bağlılığın ne kadar saçma olduğunu görmesiyle devam etmiştir. Zihnindeki barışçıl yapının aslında ne kadar anarşist olduğunu fark etmesiyle iç çatışmalarının sonunun gelmeyeceğini anlamıştır. Aklındaki soru işaretlerine dış dünyadan da cevaplar bulabilmek, iyiyle kötüyü ayırt etmesine yardımcı olacak birilerini tanımak ve yön vermek istediği şeyleri keşfedebilmek için köyün imkanlarının yetersiz gelmeye başlamasının ardından köyden ayrılış planlarını yapmaya başlamıştır.

Uzun sürecek macerasına, köy yönetimiyle anlaşıp uzak diyarlardaki küçük çaplı istihbarat görevleri için gönüllü olarak başlamıştır. Ancak işin içine girdikten sonra istemeyerek yapmak zorunda kaldığı kirli işler yüzünden motivasyonunu kaybetmiş, yeteneklerini tam olarak kullanamamış ve Sunagakure shinobileri tarafından yakalanmıştır. Her ne kadar diplomatik problemleri aşması için yardımcı olunup köyüne iadesi sağlansa da rütbesi yeniden tanınmayıp yönetim tarafından kovulmuş ve bir daha geri dönmemesi söylenmiştir. Yaşaması için kendisine tanınan bu ikinci şansı başkalarının kendisine empoze ettiği bilgilerle değil, bireysel keşifleriyle doldurmak hevesi sayesinde diplomatik krizi kendisi için çıkış olarak gören Shin; kalbindeki güven ve sadakat duygularının yok oluşunu, yerlerini macera hevesiyle doldurarak köyden ayrılmıştır.




Motivasyon: Güven
Hayatından Kusagakure'yi eksilttikten sonra elinde kendi kişilik ve becerileri dışında sahip olduğu herhangi bir gücü kalmadığından, hayat Shin için anlamsız hale gelmiştir. Yemek yemeyi unutturacak kadar uzun düşünce sekanslarından sonra duyduğu eksikliklerin ne olduğunu tanımlayabilmesi, bunu tanımlarının motivasyona dönüşmesine neden olmuştur. Yaşamına bir anlam katabilmek için ihtiyacı olan sevgi, dostluk, ve dürüstlüğü aramaktadır. Güven duyabileceği bir kişinin, imgenin, veya varlığın peşinde koşmaktadır.



Komplikasyon: Kabalık
Sosyal yaşantısında kabalıkla karşılaştığından beri bu tavrın yeryüzünde var olmaması gerektiğiyle başlayan düşünce akışı, yıllar içerisinde Shin'in aklını kemirmeye yetmiştir. Kendisi için hayatın varsayılan formatı karşısındakine lütfetmek, rica etmek ve teşekkür etmek, iken bunların karşılığında aşağı görülmek, hakarete uğramak ve kötü tavır görmek onu kendi hareketlerine engel olamayacak kadar sinirlendirir. Karşılaştığı kabalığın derecesine göre agresif el ve kol jestleriyle karşısındakine hatasını anlatmaktan, kullanmasını orta derecede bildiği yumruklarına danışmaya kadar sert tepkiler vermesi mümkündür. Bu durumlarda ikincil düşüncelerden uzaklaşır ve kafasındaki tek düşünce, kaba insanın içine zorla terbiye sokmaktır.



Güç: 5
Çeviklik: 5
Kondisyon: 5
Potansiyel: 5
Varlık: 7
Zeka: 3
Last edited by Jun Shin on July 19th, 2019, 2:21 pm, edited 1 time in total.
User avatar
Cynic
Laplace
Laplace
Posts:568
Joined:August 24th, 2018, 10:41 pm

Re: Jun Shin

Post by Cynic » June 21st, 2019, 12:45 am

Kusa-chou, Gyaku ve Kizashi üzerine kurulmuş gibi görünüyor kaçmanın temeli. Şu anda minik bir savaşı bitirmiş durumdayız kurguda, karakteriniz bu savaş meselesinden önce kaçmış olabilir ve Gyaku, Kizashi ve Kusa-chou'nun aslında Kusagakure'nin iyiliği için bu zamana kadar çalıştığını farketmemiş olabilir. Ancak savaşın hemen öncesinde ve sonrasında bu üçlünün, en azından Gyaku ve Kizashi'nin yaptıkları çeşitli pozitif şeyler karakterin onlara karşı bakış açısını mutlaka iyi yöne çekecek ve karakterin kaçmasının bir esprisi kalmayacak diye düşünüyorum şahsen.

Eğer gerçekten kaçak oynanmak isteniyorsa sebebin daha mantıklı ve düzgün bir temele oturtulması gerekiyor. Bunun dışında herhangi bir sorun yok.
User avatar
Jun Shin
Posts:3
Joined:May 20th, 2019, 3:17 pm

Re: Jun Shin

Post by Jun Shin » July 19th, 2019, 2:24 pm

Nihayet ayıracak vakti bulabildim. Yaptığım düzenleme ve eklemeleri bulunması kolay olsun diye italik kıldım. Statlarımı yeniden dağıttım.
User avatar
Cynic
Laplace
Laplace
Posts:568
Joined:August 24th, 2018, 10:41 pm

Re: Jun Shin

Post by Cynic » July 20th, 2019, 2:52 am

Bazı kaçak grupları avlamaya yönelik görevlere katılan Shin, üst üste alınan başarısızlıkların ardından köyün yönetim ve shinobi sistemleri hakkında sorgulamalar yapmaya başlamıştır.
Sadece karakterinizi değil, genel manada evrendeki oluşum ve yönetimleri ilgilendiren bilgiler konusunda dikkatli olunuz. Sitede herhangi bir noktada Kusagakure'nin kaçakları yakalama operasyonlarındaki başarısızlığıyla alakalı bir bilgi bulunmamaktadır. Karakterin kısmen ufak sayılabilinecek görevlerdeki kişisel başarısızlıkları ise bahsedilen, o şekilde düzenlenip açıklık getirilmeli.
III. Kusa-chou Nise ve Shiba Gyaku'nun fazlasıyla şüpheli ve asla cevap alınamayan yönleriyle başlayan, Kizashi'nin ortadan kaybolmasıyla devam eden sorular git gide artmış ve köy yönetimine olan güvenini yavaş yavaş azaltmıştır.
Bir önceki mesajımızda benzer durum için uyarmıştık. Bu şahıslar gerçekten kahraman gibi görülüyorlar şu anda ve böyle bir durum karakterinizin tekrar köyüne az da olsa sadakat duymasını sağlayabilir mantıken, bu da sizi kaçmaya sürükleyen ilk olayı anlamsızlaştırıyor. Köye karşı olan izlenimlerinin kötüye gitmesini başlatan olayı başka bir duruma bağlamanız daha hoş olacaktır.
Uzun sürecek macerasına, köy yönetimiyle anlaşıp uzak diyarlardaki küçük çaplı istihbarat görevleri için gönüllü olarak başlamıştır. Ancak işin içine girdikten sonra istemeyerek yapmak zorunda kaldığı kirli işler yüzünden motivasyonunu kaybetmiş, yeteneklerini tam olarak kullanamamış ve Sunagakure shinobileri tarafından yakalanmıştır.
Eğer karakter başarısız bir shinobiyse zaten bu tarz görevlere kabul edilmeyecektir, köy yönetiminin bir önceki paragraflarda bahsedilen "başarısız görevlerden" de ders çıkarmış olabileceğini düşünüyorum. Hani, bu durumun pek bir altyapısı yok gibi.
Her ne kadar diplomatik problemleri aşması için yardımcı olunup köyüne iadesi sağlansa da rütbesi yeniden tanınmayıp yönetim tarafından kovulmuş ve bir daha geri dönmemesi söylenmiştir.
Köy yönetimi gerçekten bunu demez, özellikle Kusagakure gibi yoldaşlarının cesedini geri getirmek için operasyon düzenlemeyi göze alan bir köy kesinlikle demez, diye düşünüyorum.
Locked

Return to “Karakter Arşivleri”