İsim:Oita Butsuo
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Boy: 177
Kilo: 80
Köy: Kusagakure(Kontenjana göre Ishigakure de olabilir.)
Element: Doton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Portre
Görünüm:
Kişilik: Her şeyden önce biraz mahalle delikanlılığı vardır Butsuo’da. Çabuk gaza gelebilir, ters bir harekete sinirlenebilir. Kavga etmeye meyillidir. Kafasının dikine gider. Hakkının sonuna kadar savunur. Sözünün her zaman arkasındadır. Biraz da gürültücüdür. Bu tarz özelliklerine rağmen aslında o kadar da zor birisi değildir. İnsanlara sıcak, samimi davranmaya gayret eder. Zorlandığı anlar olsa da kibar olmaya çalışır. Fikir ayrılıkları yaşansa bile uyumlu olmak için çaba gösterir.
Hayatını çocukluk aşkı için yaşamaktadır. Onu bulmak, gururlandırmak için yaptığı işlerde en iyisini yapmaya ve iyi bir şöhret kazanmaya çalışır. Kumiko için yapamayacağı şey yoktur ve Kumiko, kendi hayatından değerli olan tek şeydir onun için. Kafasında kurduğu Kumiko'nun isteyeceği gibi biri olmaya çalışır. Bu durum zaman zaman asıl benliğine ters düşse de elinden geleni yapar.
Geçmişte, antrenman anlamında, her ne kadar tembel denilebilecek biri olsa da son bir senedir canını dişine takarak çalışmaktadır. Artık çalışkan biridir! Geçmişte çaba harcamadan bir şeyler yapabilmesinin getirdiği hafif bir kendini beğenmişliğe sahiptir hala. Bu huyunun da etkisiyle cesur, gözü pek biridir.
Dövüşmek küçüklükten gelen bir tutkudur onun için. Dövüşürken büyük bir zevk duyar ve bazen bu yüzden kendini kaybedebilir. Bu özelliğinden zaman zaman utanmış ve Kumiko'nun böyle birini istemeyeceğini düşünmüş olsa da kavgadan ve ona verdiği adrenalinden, hazdan ayrılamadığı için bu özelliğini olduğu gibi kabul etmiştir.
Ek:
Butsuo’nun kişiliği yaşadığı onca olay sonucunda oldukça değişmiştir. Genel olarak bu değişimin sebebi Butsuo’nun içindeki faydalı olma isteği ve yaşadığı dünyada bu yönde bir değişikliğin imkansızlığını fark etmesidir. Butsuo, çok basit bir şekilde dünyada bu kadar sıkıntının olmasını, aslında bu sıkıntıların sebeplerinin oldukça basit veya anlamsız şeyler olduğunu ve yaşadığı düzenin bu sıkıntılara bir cevap olmamasının farkına varmıştır. Bu farkındalık sonucunda ise kendine ve yaşadığı dünyaya karşı yabancılaşmıştır.
Bu değişimin başlangıç noktası olarak Butsuo’nun görevi gereği Iwagakure’yi ziyareti gösterilebilir. Kendi küçük dünyasından Konoha’daki Chuunin Sınavı için bir kez çıkan Butsuo aslında dünyada bir toz parçası kadar yerinin ve değerinin olmadığının farkına varmıştır. Ama bir şeyin farkında olmakla bu gerçeğin insanın iliklerine kadar işlemesi iki farklı durumdur. Butsuo, Tsuchikage ile aralarında geçen karşılaşmada ve daha sonrasında büyük aktörler denebilecek Seka ve Sanraku’nun müdahalesiyle bir hiç olduğunu iliklerine kadar hissetmiştir. Dünyada gerçekleşen veya gerçekleşebilecek olan değişimlerde zerre kadar katkısı olmayacağının, aslında insanın-belirli bir ölçüde olsa da- kaderini kendi elinde tuttuğuna dair inancının basit bir illüzyon, bir kandırmaca olduğunu hissetmiştir. Sırf bu his bile her eyleminde bir anlamsızlık hissetmesine yol açmıştır. Ayrıca güçsüzlüğü sebebiyle kendine de yüklenmeye başlamış ve güçlü insanlara karşı güçlü bir antipati geliştirmiştir. Onları bir şeyleri değiştirebilecek güce sahip olup değiştirmemekle suçlamıştır içten içe.
Tüm değişimin ivmelendiği bir diğer olay ise Amegakure’de gerçekleşen savaş olmuştur. Butsuo içten içe Seka ve Sanraku gibi düşman gördüğü kişilerle ortaklık kurarak hiç tanımadığı insanlarla savaşma fikrine karşı çıkmış olsa da çaresizce savaşmış ve bir sürü insanı öldürmüştür. Ayrıca her kararını kafasındaki ve kalbindeki Kumiko’nun beğenisine göre vermeye çalışan Butsuo’nun kendini tam anlamıyla bir araç gibi hissettiği bir durum olmuştur bu savaş. Kumiko’nun bu yaptığı şeyden hoşnut olmayacağını düşünmüş olsa bile bir shinobi askeri bir araçtır, vicdanı yoktur, olmaması gerekir, olsa da ayak bağı olmaktan başka bir işe yaramaz. Shinobi dünyasında vicdan değil emirler ve yapılması gerekenler vardır. Bir diğer tecrübesi ise bu sefer bir Genjutsu tekniğinde değil de gerçekten ölümden dönmüş olmasıdır. Bu tecrübe diğer yaşananlara eklenince Butsuo’nun zihinsel dengesini büyük oranda bozmuştur. Ölümden korkmak ve ölümü istemek, öldürmekten korkmak ve öldürmek istemek gibi ikilemler arasında gidip gelmiştir uzun süre Butsuo. Savaşın bir diğer etkisi de ortada bariz bir suçlu olmaması yüzünden kimseye yöneltemediği içinde kaynayan öfkedir. Köy yönetimi suçlu değildir çünkü sadece kendi insanlarının iyiliğini istemiştir, shinobiler suçlu değildir çünkü sadece emirleri uyguluyorlardır, sivil halkın ise suçluluğunu sorgulayacak bir soru bile yoktur ortada. Yine de bir sürü insan ölmüştür ve Butsuo da sınırdan dönenlerden biridir. Bu öfkenin ortaya çıktığı ilk durum Butsuo’nun Shirakami Vadi Ormanında Banno’yu canice öldürmesi olmuştur. Kendisinin özgürce karar veremediği, eyleme geçemediği bir dünyada birilerinin düzen dışında olması ve kafasına göre karar verebilmesi Butsuo’ya uzun zamandır içinde biriktirdiği öfkesini yöneltebileceği bir hedef vermiştir. Aynı görev içinde güçlülere karşı duyduğu hoşnutsuzluğun da etkisiyle geliştirdiği kompleks sonucunda bu tarz küçük zaferlerden ve tahakkümlerden sadistik bir zevk almaya başladığını da fark etmiştir. Kendisi küçük, zalim bir despota dönüşmüştür kısaca ki bu durumdan ileride vicdan azabı duymuştur.
Daha sonra Kazetani Sozen’i avlamak için çıktıkları görevde görev arkadaşı Jirou Ryu’nun kendini onun için feda etmesi ve Sozen’in hikayesi ile iyice dibe çökmüştür Butsuo. Sozen’in başından geçenler bir kez daha hayatının şansa ve pamuk ipliğine bağlı olduğunu hissettirmiştir ona. Ayrıca insanın kötü bir niyeti olmasa bile yaşanılan düzenin insanları bu yollara sürüklediğini görmesi açısından etkilemiştir Butsuo’yu. Ryu’nun kendini feda etmesi ise eylemlerinin sadece kendini etkilemediği ve aslında her şeyin birbirine bağlandığını görerek bütünü algılamaya bir adım daha yaklaştırmıştır Butsuo’yu. Diğer yandan kendini daha da değersiz hissetmesine yol açmıştır bu durum. Tekrar sorgulamıştır ne için savaştığını, mücadele ettiğini.
Tüm bu yaşadıklarından sonra Butsuo’nun vardığı sonuç ve kurtuluşu umutsuzluk olmuştur. Ne yaparsa yapsın bir şeylerin iyiye gideceğine dair umudunu yitirmiştir Butsuo. Kendisi dünyadaki en güçlü insan olsa bile hiçbir şey değişmeyecektir. Nitekim Uzumaki Naruto dünyadaki en güçlü insandır ve iyi niyetli olduğu insanlarca bilinen ve onaylanan bir şey olsa bile dünya yine de şu anki halindedir. Hiç umut yoktur! Yine de bu kabullenme Butsuo’ya yeni bir dünyanın kapılarını açmıştır. Tüm sorularını cevapsız bırakan bu anlamsız dünyadan bir beklentisi yoktur artık Butsuo’nun. Bu yüzden çok üzülmesini veya sevinmesini gerektirecek bir şey de yoktur bu dünyada. Bu kabul edişle uzun zamandır hissetmediği kadar özgür hissetmiştir Butsuo. Hayatı görüşü de berraklaşmıştır bu acılı kabullenme sürecinin sonunda. Umudunu yitirdiği yerde tekrar mücadele gücü bulmuştur kendinde. Ishichou’nun gerekirse kendisini uyarmasını isteyerek ona yardımcı olmasını istemesinden sonra önemli bir değişiklik daha geçirmiştir Butsuo. Bir değişim olmayacağına inanması mücadele etmesine engel değildir. Öyle ya da böyle bu dünyada kendisi gibi insanlar yaşamaktadır ve gökten bir tanrı inip de dünyayı düzeltmeyecektir. İnsanlar kendi sorunlarını kendileri çözmelidir ve Butsuo da bu konuda üstüne düşen görevi yapması gerektiğine inanmaya başlamıştır. Bu saf görev bilinciyle hiçbir umut olmasa da mücadeleye devam etmesi gerektiğine karar vermiştir. Zaten yapacağı daha iyi bir işi de yoktur.
Öyle ya da böyle dünyayı olduğu gibi kabul ederek oldukça ferahlamıştır Butsuo. Çok mutlu olmasa da üzgün de değildir. Keyiflidir.
Kronolojik sırayla bahsi geçen konular
Chakra Taşları
Operasyon
Yeni Açan Çiçek
Panzehir[/spoiler]
Özgeçmiş: Butsuo ailesini Dördüncü Shinobi Savaşında kaybetmiştir. Bu yüzden onları hiç tanımamaktadır bile. Hayatını köyün sağladığı destekler ve kendi çabalarıyla devam ettirmiştir hep. Hayatının önemli bir kısmı sokakta geçmiştir. Pek büyük bir zorluk sayılmasa da bir çocuğun başına gelebilecek en büyük problemlerden biri olan zorbalıkla karşılaşmıştır. Yine de bıçkın bir tip olduğu için mücadelesini vermiş, hakkını ararken yeri gelince kavga etmiş, dövmüş, dövülmüş vazgeçmeyerek mahallelinin saygısını kazanmıştır. Böylece “mahalledekiler” denen topluluğun da bir üyesi olmuştur.
Gel zaman git zaman Butsuo, mahallede başka bir yetim çocukla tanışır. Kuroda Kumiko isimli bu kız da Butsuo gibi muamele görür başta. Butsuo kadar kendi hakkını savunamayan bu kıza sempati besleyen Butsuo’nun müdahalesiyle öteki çocukların sesi kesilir ve Kumiko da başta zorla da olsa etrafındakilerden kabul görür. Zamanla bu iki çocuk arasındaki ilişki çocukluk aşkına döner. Ta ki Kumiko aniden ortadan kaybolana kadar. Butsuo sonradan mahalleliden öğrenir ki Kumiko bir aile tarafından evlat edinilmiştir. Bu habere Kumiko için ne kadar sevinse de kendisi için de bir o kadar üzülmüştür. Bir daha da Kumiko’ya rastlamamıştır.
Dışarıdan bir şeyi yok gibi gözükse de Kumiko’nun gidişi tutunacak başka bir dalı olmayan Butsuo’yu derinden etkilemiştir. O günlerden karar vermiştir ileride Kumiko’yu bulacağına. Bunun için bir yol haritası bile çizmiştir kendine. Büyük bir shinobi olacak ve ününü cihana yayacaktır. Böylece Kumiko, onun nerede olduğunu anlayıp onu bulabilecektir. Hiç duraksamadan bu yoldaki çalışmalarına akademiye yazılarak başlamıştır. Akademi öğrenciliği ve geninlik Butsuo için oldukça çerez geçmiştir. Her ne kadar bazı konularda yetenekli olmasa da doğuştan gelen fiziksel yetenekleriyle önüne çıkan engelleri fazladan bir çalışma olmadan aşmayı bilmiş sonuç olarak da Chuunin olmuştur. Bir süre sonra da Konoha’da gerçekleşen Chuunin sınavında görev almıştır. Bu sınavın onun üzerindeki en önemli etkisi ufkunu genişletmiş, dünyanın kaç bucak olduğunu göstermesi olmuştur. Büyük köylerin ne durumda olduğunu görmüş, güçlü, hatta efsanevi, shinobilerin etrafa saçtıkları havayı sezmiştir. Böylece ne kadar büyük bir duvara tosladığını anlamıştır. Şu ana kadar aşağı yukarı hiçbir şey yapmayarak geldiği pozisyonun yetersizliğini anlamıştır. Ünlü biri olmak için aşması gereken engellerin büyüklüğüne şahit olmuş, çalışmanın gerekliliğini kavramıştır. Köyüne döner dönmez de bu yolda çalışmalara başlamıştır.
Motivasyon:
Hayaletin peşinde…
Butsuo, çocukluk aşkına adını duyurmak, hatta tekrar bir araya gelmek için yaşamaktadır. Bunun en kolay yolunun da ünlü olmak olduğuna karar vermiştir. Kumiko’nun duyduğunda gurur duyacağı, hoşuna gideceği hatta peşinden koşacağı bir ün.
Görev Bilinci
Butsuo, beklentisi veya umudu olmasa da dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeyi kendine görev edinmiştir. Bu görev sonucunda bir ödül veya sonuç beklediği bir görev değil, elde edilen tatminin sadece görevini yapmak olduğu bir görevdir. Ayrıca iyi bir insan olduğuna kendini inandırabilmesi konusunda iyi bir insan olmanın gerektirdiği eylemleri yapmasının faydalı olduğunu da fark etmiştir. Kafasındaki Kumiko’nun ideallerini de desteklemektedir bu görev. Butsuo, kendini daha iyi hissetmek için faydalı işler yapma gereksinimi duymaktadır artık.
Profil
Güç: 8
Çeviklik: 7
Kondisyon: 7
Potansiyel: 2
Varlık: 3
Zeka: 3