İsim: Shimada Kazuo
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.86
Kilo: 72
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Portre
Görünüm: Çok uzun olmayan dikenli beyaz saçlar ve neredeyse beyaz sayılabilecek derecede ki mavi gözler Kazuo’ya bakıldığında direk olarak göze çarpan şeylerdir. Sol gözünün altında mavi bir dövme vardır tamamen hoşuna gittiği için yaptırmıştır bunu Kazuo derin anlamlar içermez ne yazık ki.
Beyaz biraz bolca tişörtün üstüne siyah bir ceket giyer, altınaysa rahat siyah bir eşofman tercih eder. Sol elinde ölen babasından kalan bir yüzük vardır, mavi bir taşın iki tarafına yerleştirilen kanatlardan oluşur.
Merak, Kazuo bir çocuğun merakına sahiptir adeta, bir sorusuna cevap bulmak için okuduğu kitabı kapattığında yüzlerce yeni soru işareti belirir zihninde. Ve bu merak onun için zapt edilemez bir içgüdüdür. Normalde mantıklı birisi olmasına rağmen merakı bazen onu çepeçevre serpeler ve bu yüzden yapmaması gereken şeyler yapar. Bu genellikle olumsuz sonuçlansa da zaman zaman küçük bir ödülle mükafatlandırılır tanrı tarafından.
İnsanlarla ilk tanışmasında çok soğuk veya sıcak birisi değildir. Nötr denilebilecek cinstendir ve karşısında ki insanın davranışları, sözleri hatta giyimi gibi etmenler ona bir daha ki seferde nasıl davranacağını belirler lakin hiçbir zaman “Onun için hayatımı veririm.” Seviyesine ulaşmaz belki de bundandır ki şuana kadar çok iyi arkadaşım diyebileceği birisi olmamıştır hayatında. İnsanlarla konuşurken nazik ve resmi bir dili vardır hatta öyle ki tartışırken bile aynı resmi dili kullanması karşısında ki kişiyi çileden çıkaracak cinstendir.
Şeytani derecede kötü birisi değildir lakin iyilik meleği veyahut bir kahramanda değildir. Eğer birine yardım edebiliyorsa eder lakin tanımadığı biri için jutsuların önüne atlayacak, koca yürekli kahramanlardan değildir. Mantıklı yaklaşır olaylara, mantığı bunu yapamayacağını söylüyorsa duygularının ne dediğini önemsemez ve işine devam eder. Bencil birisi olduğunu söylemek yanlış olmaz kendi çıkarları ve bilgi uğruna sınırları çok geçmeden çeşitli kötülükler yapabilir. Bunları genellikle iki şeyden dolayı yapar: bilgi ve merak.
Kazuo’nun belli bir yaşa kadar herhangi bir hedefi yoktu genellikle kitap okuyup araştırma yapmakla geçen hayatı Fuuinjutsu kavramıyla tanışmasıyla tamamen değişmişti, biraz geçte olsa peşinden koşabileceği bir amaç bulduğunu fark etmişti. Shinobilerinin çok azının umurunda olduğu halkınsa hiçbirinin umursamadığı bir daldı. En azından Kazuo’nun çıkarımları bu yöndeydi. Kazuo içinse yeni bir araştırma demekti bu; anlamını yitirmiş sembolleri, yazıları öğrenmek ve tüm diyarın korktuğu, bijuuları aciz bir insanın vücuduna hapsedebilen amansız gücün ilgisini çektiğini fark etmişti.
Özgeçmiş:
Çift taraflı bir hatanın kurbanı olarak doğmuştur Kazuo. Doğum yapmamak için gerekli önlemleri almayan bir fahişe ve zevkin doruklarındayken fahişeden gelen uyarıları önemsemeyen ve tohumlarını kızın karnına bırakan bir shinobi lakin Kazuo’nun doğması için yapılan ihmaller bunlarla sınırlı değildi. Fahişe genelevin sahibesinin düşük yapması için verdiği karışımları içmemişti, tanrılara sürekli dua ederek önlemimi alıyorum demişti ona. Belki kadın kapağı bir shinobiye atarak kendini kurtarmayı düşünecek kadar zekiydi belki de duaların biyolojinin önüne geçebileceğini düşünecek kadar aptal hangisi bilinmez lakin en sonunda kız hamile olduğunu öğrendiğinde Shinobi’yi bulup ona durumu açıkladığında. Geneleve gidecek kadar onursuz lakin çocuğunu taşıyan kadını sahiplenecek kadar onurlu adam kendisiyle evleneceğini söylemişti.
Anne babası kısa bir süre sonra evlenirken böylece Kazuo’nun doğumunun önünde hiçbir engel kalmazken bir aşktan ziyade görev olarak sürdürülen bu evlilik iki tarafında gösterdiği anlayış sayesinde sorunsuz sayılabilecek bir şekilde ilerlemişti. Kazuo dünyaya geldikten sonra her iki ebebevyni de onun sağlıklı bir şekilde büyümesi için elinden geleni yapmıştı lakin shinobi dünyası o zamanlar karanlıktı fazlasıyla karanlık. Kazuo’nun çok net hatırlayamadığı zamanlarda babası Büyük Savaş için köyden ayrıldı. Sıradan bir Shinobi’den fazlası olmayan Ishiwata, Madara tarafından alnına yapıştırılan bir patlayıcı kağıtla savaşın ilk kısımlarında ölmüştü, beyni parçalanarak. Böylece Shimada Ishiwata kanlı shinobi dünyasından silinip gitti, anımsanmadı ve umursamadı.
Böylece annesiyle olan yaşamı başlamıştı, babasının ölümünden dolayı gelen gelirlerle birlikte ortalama bir yaşam sürerken Kazuo tüm parasını kitaplara harcamaya başlamıştı bile. Diğer çocukların aksine okuyarak zamanını geçirmek hoşuna gidiyordu, çamurun içinde bir domuz gibi yuvarlanmaktansa kelimelerin arasında yuvarlanmayı tercih etmişti, babasının yokluğunu pek umursamazken annesiyle arasında samimi olmayan seviyeli bir ilişki vardı.
Annesi Kazuo’nun ne yaptığıyla Kazuo’da annesinin ne yaptığıyla pek ilgilenmiyordu Gece yarısı odasında “Kuyruklu Canavarlar” adlı kitabı okurken açılan kapıyı görmezden geliyordu, annesinin odasından gelen inleme seslerini de umursamıyordu.
Hayatını değiştiren şeyse beklediği gibi bir kitapta okuduğu cümle olmamıştı. Ekmek almaya giderken babasını tanıyan bir Shinobi’nin sözleriydi ona bir amaç veren. Shinobi Büyük Savaş’ı görmüş ve sağ çıkmış birisiydi Kazuo’yu yolda gördüğünde, son cümlelerine kadar uzun ve sıkıcı bir konuşmayı dinlemeye mecbur bırakmıştı. Klasik bir şekilde babasının ne kadar büyük bir shinobi –aslında kimse bunu inanarak söylemiyordu ve Kazuo bunu rahatlıkla anlayabiliyordu- olduğu hakkında süslenmiş sözlerle başlamıştı, sonra savaşın ne kadar kötü bir şey olduğunu anlatmıştı, cümlelerin sonuna gelirken Kazuo “Kurtuldum.”, diye düşünmüştü lakin adamın ağzından çıkan bir cümle. Kazuo’nun “Birkaç saat daha anlatır mısın?”, demek istemesine sebep oldu. “O savaşta eski Kageler’i gördüm. Cesetler falan çok kötü bir ortamdı, Uzumaki Naruto gibi bir kahramana sahip olduğumuz için şanslıyız. Hadi görüşürüz.” Cümle buydu. “Ölülerin yürümesi? Bu gerçek olabilir mi?” Bu düşünceler kafasını doldururken annesinden kopardığı ilk parayla bu konu hakkında bir sürü kitap aldı ve okudu. İnlemeler eşliğinde onları okudu çoğu mantıksız olmasına rağmen birkaç kitapta aradığı şey olmasa da Fuuinjutsu kavramını gördü daha önce “Kuyruklu Canavarlar” adlı kitabı okurken gördüğü lakin çok üstünde durmadığı bu konu şimdi fazlasıyla ilgisini çeker hale gelmişti. Okudukça daha da içine çekildiği bu kavram birkaç gün içerisinde hayatının amacı haline gelmişti, ölüyü diriltmek konusundan neredeyse bağımsız bir yere gelmişti zaten asla ölüyü diriltmek gibi bir amacı olmamıştı, diriltmek istediği kimsesi de yoktu zaten. Güç de değildi arzuladığı şey sadece bir bilinmezin peşinden gitmek istemişti ve onu aydınlatmak. Anlamını yitirmiş sembollerin ne anlama geldiğini öğrenmek ve Fuuinjutsu olayının ne olduğunu tüm hatlarıyla kavramak istiyordu.
Akademiye bu yüzden geçte olsa kaydoldu, tamamen Fuuinjutsu için. Ortalama bir Genin olarak mezun oldu lakin bu sırada büyük bir şaşkınlık yaşadı zira kendisinin sınırsız bir merak beslediği Fuuinjutsu’nun diğer öğrencilerin çoğunun umurunda olmadığını gözlemişti. Herkesin birbirine alevler fırlatmak ve tekme tokat dövüşme peşinde olduğunu gördüğünde Shinobiliğin anlamını biraz yitirdiğine inanmaya başlamıştı.
Standart bir öğrenci olarak mezun olmuş ardından yine ortalama bir Genninlik dönemi ardından Chuunin olarak görev yapmaya başlayan Kazuo, Fuiunjutsu öğrenmek için biraz daha gelişmesi ve başarı göstermesi gerektiğini öğrendiğinde bir hayal kırıklığı yaşamıştı. Köyden kaçıp kendisine bir şeyler öğretecek başka birisini bile bulmayı düşünmüştü lakin bir süre daha bu olaya katlanabileceğine karar vererek görevini yapmaya devam etti. Bu sürede Konohagakure de düzenlenen Chuunin sınavlarında görev almasından dışında ekstrem bir göreve çıkmamıştı.
Motivasyon:
Fuuinjutsu Öğrenmek: Fuuinjutsu’ya abartılı derecede bir ilgisi vardır, derinlikleriyle Fuuinjutsu öğrenmek hayatta ki tek hedefidir hatta. Bunun uğruna Shinobi olmaya karar vermiş, şuanda çıktığı sıkıcı görevlere katlanmasının tek sebebi bir gün Fuuinjutsu’da ustalaşma hedefidir.
Komplikasyon:
Merak Belası: Normalde mantıklı karar verme yetisine sahip olan Kazuo. Bir şeyi merak ettiğinde kontrol mekanizmasını tamamen yitirir bunun sonucunda mantıklı veya mantıksız kararlar alabilir. Normalde pek zararlı bir şey gibi görülmese de Kazuo’da ki seviye tamamen farklıdır, aniden bir şeyi merak eder ve bunun mantıklı bir merak olmasına gerek bile yoktur.. Örneklemek gerekirse “Cübbeli adamı gizlice takip et.” Görevindeyken aniden beynine doluşan “Adamın kafası kel mi acaba?” sorusuyla birlikte kendini aniden adamın üstünde bulabilir. Bu problem, bazı görevler de kendisine sıkıntı yaratmıştır.
Profil
Güç: 4
Çeviklik: 7
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 5
Zeka: 6
