Okawa Ringo

[Okawa Ringo]

Künye
İsim: Okawa Rİngo
Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.73
Kilo: 65
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin

---

Portre
Görünüm: Mavi renkte dağınık saçlara, iri gözlere ve keskin yüz hatlarına sahiptir. Bakışları ve surat ifadesi de çoğu zaman yüzü gibi keskin bir hal alır. Beyaz tenli, temiz bir yüzü vardır. İnce yapılıdır ve orta boyludur. Shinobi kıyafetinin üzerine çoğu zaman kapşonlu, eski püskü bir cüppe giyer. Sağ gözünün altında ve üstünde alnına ve yanaklarına kadar uzanan kırmızı renkte, eski el yazısı bir kanji olduğunu düşündüğü bir dövme vardır. Bu dövme ona henüz 4 yaşında bakımından sorumlu olanlar tarafından yapılmıştır. Tıpkı diğer kader arkadaşları gibi. Alın bandı ise sol kolunda durmaktadır. Üzerindeki bir kaç çizik ise onun için gurur kaynağıdır.


Kişilik: Ciddi ve sakin üslubu onun ilk izleniminde dikkat çeken özellikleridir. İnsanlara karşı olan mesafeli yapısı nedeniyle soğuk nevale olarak anılabilse bile çoğu zaman yaptığı sıcak ve içten şakalarıyla bu durumun aksini kanıtlayabilmiştir. İnsanlara karşı önyargılı ve tedbirli yaklaşsa bile bunu çoğu zaman belli etmeyi ve abartmayı sevmez. Yapısında az da olsa olan
çekingenlik onu çoğu zaman sohbet etmesi zor biri haline getirir. Ancak ilgisini çeken ve güvenebildiği insanlara karşı elinden gelebildiği kadar dostça davranmayı ilke edinmiştir.

Sakin görünüşünün altında sıcakkanlı bir ortam çocuğu bile yatsa çoğu zaman insanları tanıma işini zamana ve koşullara bıraktığı için arkadaşlık ilişkilerini hızlı yürütemez. Çoğu zaman bu uzun süreçte insanlara kendisinin egoist, kalp kırıcı hatta insanlığa karşı nefret dolu olduğunu bile düşündürtmüştür. Bu duruma neden olan şey ise yaptığı yerli yersiz ve sinir bozucu şakalardır. Yani kel bir adamın kelliğiyle dalga geçmek, kısa boylu birinin boyunu mizah malzemesi yapmak onun için büyük ayıplar değil, aksine insanları yakınlaştıran eğlenceli olgulardır. Bu yüzden kendine karşı yapılan sinir bozucu şakaları çoğunlukla görmezden gelir ve ona daha büyüğüyle karşılık verir. Ancak birinin kalbini istemeden kırdıysa bunu anladığı zaman gidip o insanın gönlünü almayı bilir. Genel olarak tartışmaktan, kavga etmeden hoşlanmayan bir yapısı vardır. Kestirip atmayı, hatta alttan almayı sever. Çünkü işine gelmeyecek boş münakaşalardan hoşlanmaz. En büyük hedeflerinden biri, tam anlamıyla bir shinobi, her yönüyle örnek bir savaşçı olmaktır. Bu yüzden hırslı ve çalışmayı seven biridir. Hırs ve hırsın insanlara yaptıklarına geçmişinin bir çok döneminde şahit olduğu için hırs olgusunu çok iyi sindirmiştir ve hırsı için savaşmayı aptalca değil, akıllıca yapmaya çalışır.

Çoğu zaman gülümsemesi bir maskeden oluşsa bile kimsenin yanında olmadığı, yalnız kaldığı zamanlarda hep güler. Kendini gülmeye motive eder. Perişan halde geçen kayıp çocukluğunda özlemini çektiği koca gülümsemeleri bir şekilde telafi etmek istemektedir. Çocukları mutlu etmeyi, onlarla konuşmayı ve öğüt vermeyi ilke edinmiştir. Kendi çocukluğunun onda yarattığı eksikliği böyle gidermeye çalışmaktadır.

Sinir onun hayatında hep varolan ve varlığını devam ettirecek bir olgudur. O sabreden, sabretmeyi ilke edinmiş ancak bir noktadan sonra kendini zaptetmeye çalışsa bile başarılı olamayan biridir. Sahip olduğu gururlu yapı, bir çok durumda sabrının taşmasına ve saldırgan tutumlar sergilemesine neden olmuştur.

Macerayı ve atılganlığı hep sevmiştir. Bu onun shinobi olma nedenlerinden biridir. Merak duygusu her zaman onu sarmalayan ve ileri doğru iten ve bir şeyler yapmak için gücü veren yegane şey olmuştur. Yeni yerler görmek, yeni insanları tanımak ve belki de hiç başarılamamış şeyleri başarma isteği onu her daim ileri iter.



Özgeçmiş:Nerede doğduğunu ve ailesinin kimler olduğunu hiç bir zaman bilememiştir. Ailesi hakkında hatırladığı tek şey çocukluğunun ızdırap dolu günlerle dolu zamanlarında gördüğü iki silüetten ibarettir. O zamanlar yalnızca ismini biliyor ve geri kalan her şeyden bihaberdi.

Yetimhanede büyümüştü. Büyüdüğü yetimhane ise sıradan bir yetimhane değil, bilinmeyen bir tarikata mensup ailelerin çocuklarını yetişkin olana kadar yerleştirdikleri bir yerdi. Kendi gibi bir çok kader ortağı ile birlikte bu iğrenç ve karanlık koridorlarda eziyet içinde geçirmişti çocukluğunu. Ailesi onu daha yeni çevresini kavrayan ve hayatı gören bir çocuk iken, 4 yaşındayken bu karanlığa atmıştı. Günlerinin büyük çoğunluğunu bir hücrede karanlıkta, sessiz bir şekilde geçirmişti. Bunun nedenini anlayacak kadar bile dünyayı tanımayan minik bir çocuk olarak ailesinden ve dünyadaki bütün ebeveynlerden nefret etmişti. Karanlık dolu günlerinde tek umudu ailesinin bir gün gelip ondan özür dileyip onu oradan çıkaracağı günü beklemek olmuştu. Hücresinin önünde, karanlıklar içinde dikilen ve onunla tek kelime dahi konuşmayan adam ve kadının yüzünü asla görememişti. İşte aile onun için bu kadar içi boş, bir o kadar da soğuk ve yabancı bir kavram olmuştu.

Izdırap ve yalnızlık içinde geçen 2 senenin ardından bir şeylerin değişmesini dilemek yerine sadece ölmeyi dilemekteydi. Küçücük bir çocuk iken ölümü bu denli istemesi ise çektiği acıların ne kadar büyük olduğunu gösteriyordu. Umudunu yitirdiği, kendiyle konuşmaktan başka bir aktivitesinin olmadığı o günlerin sonu ise bir gün gelmiştir.

Bir gece burnuna dolan duman kokusu ve hücresine vuran ışıklar gözlerindeki korkuyu silip umut dolu bakışlara bıraktı. Yeri göğü dolduran büyük gürültüler ve sarsıntıların sonunda sakinleşen ortalık birden bozuldu. Kapısının aralanmasıyla irkildi. Ayağa kalkıp odayı ışıkla dolduran yöne baktı. Kapı açıldığında yüz yüze geldiği shinobi ona içten bir şekilde gülerek "Hepsi geçti, artık özgürsün genç adam" dedi. Gözleri yaşlarla dolu bir şekilde o shinobiye sarıldı. Ancak kurtulduğuna değil, yaşadığına ve bu dünyada kendisinden başka insanlarında olduğuna seviniyordu. Sevinci, başka bir dünyanın var olduğuydu ve artık gerçek anlamda yaşadığını hissedebileceğinden ötürüydü.

Bir yere ait olmanın ne demek olduğunu hiç bilmemişti. İşte bu yüzden onu getirdikleri bu sıcak yuvaya çok fazla bağlandı. Ishigakure.. Onun için bir köyden fazlası, sıcak yuvası olmuştu. Hayatında ilk defa özgürlüğün ne demek olduğunu ona öğreten ve bir daha asla boyun eğmemesini sağlayacak olan gururunu ve onurunu kazandıran yerdi.

Ona belkide en değerli hazinesini, dostlarını ve yoldaşlarını veren yerdi. Bu yüzden artık hayatta bir amaca sahipti. Akademiye kendini kaydettirirken yüzündeki gururlu ifade, mezun olacağı güne dek sürmüştü. Bir genin olduğunda ise sahip olduğu hevesi ve azmi pekiştirmiş, her zaman kendi ve onuru için iyi bir shinobi olmaya çalışmıştı. Ancak aklında hep sorular olmuştu. Sıradan bir hayat geçirememesinin tek sorumlusu olan ebeveynlerini soruşturmaya ve araştırmaya başlamıştı. Ancak kaldığı mahzenden bozma yetimhane ve kendi gibi olan diğerleri hakkında bir çok bilgi erişemeyeceği konumdaydı. Bulduğu ne varsa onu hiç bir çıkışa götürmedi. Her şey yakılmış, silinmiş ve tarihe gömülmüştü. Çoğu zaman bunun çok daha hayırlı olduğunu düşünmeye başlamış ve geride bırakmıştı.

Ona yeniden yaşadığını hissettiren ve hayata tutunacak bir amaç veren shinobilik felsefesi en değerli hazinesiydi. Hayattaki en büyük dileği ise yaşadığı acıyı ve boşluğu hiç bir çocuğun asla yaşamamasıydı.

Yıllar yılları kovalarken bir Chuunin olmuş ve diğer herkes gibi o da kendi ninja yolunun onu götüreceği kadere doğru yürümeye başlamıştı. Önüne çıkan bütün engelleri aşıp, shinobi gururunu her zaman yaşatmaya kararlıydı. Herkesin kahraman olarak baktığı, büyük bir shinobi olana kadar da durmaya niyeti yoktu.

Motivasyon:
Savaşçının Gururu

Shinobiliğe, köyüne, kendi ideallerine, yoldaşlarına büyük bir gururla bağlıdır. İnandığı bu değerler karşısında hakarete uğramak, küçük düşürülmek onun için zıvanadan çıkmaya yeter de artar. Bir görevi başarıyla tamamlamak, emirlere uymak, her zaman her durumda ne gerekiyorsa koşulsuz şartsız onu yapmak için hareket eder. Çok değer verdiği ve ona yeniden yaşadığını hissettiren shinobi felsefesi, hiç bir koşulda geri adım atmamasına ve karşılaştığı her problem karşısında sonuna kadar hırsla savaşmasını sağlar.

Komplikasyon:
Esaret

Henüz doğru düzgün cümleler bile kuramayan küçücük bir çocukken yaşadığı ağır ve derin travmalar, dünyayı çok geç tanıması ve hiç bitmeyeceğini sandığı esaret kurtuluşundan sonra bile bir çok psikolojik sıkıntıyı beraberinde getirmiştir.
Bu sorunları büyüdükçe aşmasına karşın özgürlüğünün kısıtlanması onun için kabus gibidir. Esir alınmak, hapsedilmek, bağlanmak, işkence görmek gibi durumlar onun tekrar eski anılarının canlanmasına neden olmaktadır. Unutulması zor olan bu derin yaralar ona büyük acı verir ve düzgün düşünememesine, paniklemesine, ağlamasına, sinir krizleri geçirmesine neden olur.

---

Profil
Güç:5
Çeviklik:7
Kondisyon:6
Potansiyel:6
Varlık:3
Zeka:3

[Cynic]

Onaylandı.