Yaş: 22
Cinsiyet: Erkek
Boy: 182
Kilo: 75
Köy: Kusagakure
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Görünüm: Yeşil-beyaz geçişli şapkası vardır. Dağınık ama kendine has hava katan sarı saçları vardır. Yeşil gözlüdür. Yeşil bir kimonosunun üstüne salaş siyah pelerin giyer. Pelerinin alt kısmında belirli hizada beyaz renkli eşkenar dörtgen desenler bulunmaktadır. Shinobi alın bandı kimononun iç cebindedir.
Gerekmedikçe hayatları sona erdirmek istemez. Gerekip gerekmediği ise kendi vicdanındadır ve bu konuda kendisinin mutlak doğru olmadığının farkındadır.
Normal, sıradan bir insan olduğunu düşünür. Duygularını uçlarda yaşayan kişiler ona oldukça tuhaf gelir. Öyle ki böylelerini gördüğünde onların davranışlarını şaşkınlıkla izlerken yüzünde bakışlarında net bir şekilde belli olur. Terslik yaşanırsa da alttan almaya çabalar. Kendini ezdirecek bir tip değildir ama boş uğraş olarak görürse karşıdakinin algısını değiştirmek için konuşmaya çabalamaz.
Kendinden küçüklere ne kadar olgun olurlarsa olsun küçük muamelesi yapar. Sorumluluk duygusu yüksektir. Doğayı ve tabiatı sever ve her türlü yıkım ve tahribatın karşısındadır. Bu konuda istisnalar olabilir. Canlılığa olan sevgisi medikal ninjutsu üzerine merakını arttırmıştır. Genel olarak araştırmayı ve öğrenmeyi sever.
Özgeçmiş: Shouta ailenin tek çocuğuydu. Doğduğunda akrabaları oldukça sağlıklı bir bebek olduğu ve şans getirmesi için türlü isimleri tartışsa da babası Aizawa onun ileride büyük biri olacağı hissiyle Shouta adını eşine önerdi. Eşi Hiyori’de memnuniyetle kabul etti. Shouta çocukluk zamanlarına akranlarıyla iyi vakit geçiren biri olmuştu. Kalabalık gruplara girse de kendisini pek ön plana çıkarmazdı. Biraz olayları mesafeli takip ederdi ama çevresindekiler onun varlığını hep yanlarında hissederdi. Açıkçası kendisini ön plana çıkarmayı da istemiyordu. Muhtemelen zahmetli bir iş olduğunu düşündüğü içindi. Arkadaşlarının ısrarlarıyla hareket etmesi nedeniyle de ona tembel denilerek şakalaşılıyordu. Aslında araştırmaya ve çevreye olan merakından dolayı bir şeylere odaklandığı için arkadaşlarının kendi istekleri doğrultusunda Shouta’nın dikkatini zorla dağıtmasından başka bir şey değildi bu. Böyle olduğu zamanlarda onlara kızmaz, tersine güler geçerdi. Eğlenmeyi seviyordu ne de olsa.
Yıllar sonra Shouta akademiye girip asıl meseleleri öğrenmeye başladığında işin teorik kısmında iyi olduğunu fark etti. Sınıfta çoğu soruya cevabı olsa da her soruya atlayıp kendini ön plana çıkarmamıştı. Yine de öğretmenlerinin ara sıra gözleriyle onu süzdüğünün farkındaydı. Akademide en yakın dostlar edinmişti. Bu dostlarından bir tanesi Hanabi’ydi. Shouta Hanabi’ye anlamlandıramadığı duygular besliyordu ama Hanabi’nin ona karşı bir şeyler hissettiğini hiç sanmıyordu. Her okul günü evleri okula en yakın olan Shouta olduğu için Hanabi ve Shouta ile ortak arkadaşı Miyamoto Takeshi, Shouta’yı evinin önünde karşılar ve birlikte akademiye giderlerdi. Sorunsuz bir eğitim hayatı olmuştu ve hayatından oldukça memnundu.
Shinobi eğitimi ağırlaştıkça işinin öneminin daha da bilincinde olmuş ve köyü kendisi için daha anlamlı hale gelmeye başlamıştı. Ara sıra babasıyla köy ve geleceği hakkında konuşur, Kusacho hakkında kendince gerekli meseleleri eleştirirdi. Elbette henüz köy içinde o kadar detaylı bilgilere sahip değildi bu yüzden büyük konuşmuyordu. Bir gün tesadüfen medikal ninjaların çalışmalarına şahit oldu. Ne yaptıklarından anlamasa da ilginç ve faydalı buluyordu bu çalışmaları. Tarihte öğretilen efsanevi sanninlerden Tsunade aklına geliyor, yüzünde ufak bir tebessümle yoluna devam ediyordu.
Zaman ilerledi ve chuunin olan Shouta, chuunin sınavını korumak üzere görevlendirilenlerden biri oldu. Burada Ishigakureden de shinobiler olduğunu öğrenmişti. Şapkası her zamanki gibi başında hafif öne eğik, kollarını önden birbirine kavuşturmuş, sakin adımlarla ilerliyordu görev alanına doğru. Bu sırada çevresindeki insanları rahatsız etmeden inceliyor tanışabilecek birileri var mı yok mu diye merak ediyordu. Toplantı alanında sarı kafalı uzun boylu bir Ishili vardı. Çocuğun çevresine olan bakışları ona yaklaşırsa kendi rahatını bozacağını düşünerek hiç yanaşmadı, toplantı yerinde köşede bir yere sığındı adeta. Odada yalnızca Ishililer değil Amegakureliler de vardı. Sanki tüm uluslar burada toplanmış gibiydi.
Her şey hazır, bir problem yokmuş gibi görünse de her köyden shinobiler tetikte gibi görünüyordu. Nitekim bunun faydalarını da kısa bir süre sonra gördüler. Sınav sırasında yaşanan birkaç olayı bastırıp görevlerini başarıyla yerine getirmişlerdi. Daha sonra da Shouta ve elbette görev alan shinobiler, tüm kagelerle tanışma fırsatını yakalamışlardı. Shouta Naruto ile karşı karşıya geldiğinde onun oldukça sıcakkanlı biri olduğunu hissetmişti. Şapkasını hafifçe kaldırıp yüzünü ona daha net göstermiş ve tebessümle karşılık vermişti Naruto’ya. Kaşsız adam Gaara ise tuhaf gelmişti. Rahatsız etmemeye çalışsa da Gaara’ya şaşkınlığını pek gizleyemeden bakmıştı. Bunu fark etmediğini umuyordu. Diğer kageler onda bu kadar ilgi uyandırmamıştı ama sevilmeyecek, kötü birileri gibi de durmuyorlardı. Dünyadaki büyük güçlerin bir kısmını bu kişiler oluşturduğu için memnundu ve her halinden bu durum açıkça yansıyordu.
Aradan zaman geçmişti ve Shouta arada kalan boş zamanında arkadaşlarıyla vakit geçirmekteydi. Etrafındakilerin kendilerini geliştirmek için neler yaptıklarını söylediklerinde kendisini kıyasladı. Kendi de sürekli gelişiyordu ama araştırmayı sevdiği için işin teorik kısmının uygulama kısmına göre daha ağır bastığını görüyordu. Bunu dengelemek için daha ciddi meselelere dahil olması gerektiğini düşünüyordu ama pek başını ağrıtmak da istemiyordu. Yine de keyfi yüzünden güçten düşecek veya bir şeylerden geri kalacak biri değildi.
Motivasyon: Araştırmak, yeni şeyler keşfetmek ve yaşadığı güzel dünyada kendi tabiriyle ‘sıradan’ hayatını devam ettirebilmek için güne merhaba der.
Güç: 1
Çeviklik: 2
Kondisyon: 5
Potansiyel: 5
Varlık: 10
Zeka: 7
