[Lejant] Mokuro Riku

Burada karakterinizin diğerleriyle olan bağlarını açıklayabilir ve sosyal çevrenizi oluşturabilirsiniz.
User avatar
Mokuro Riku
Kusagakure
Kusagakure
Posts:50
Joined:March 1st, 2021, 11:29 pm
Künye:
[Lejant] Mokuro Riku

Post by Mokuro Riku » May 16th, 2022, 6:53 pm

Image
Mokuro Yujiro [Babam]

Kusagakure köyünden bir tüccar olan büyükbabam Hajime, satış için köye gelen büyükannem Misora ile tanıştıktan sonra hem iş hem de hayat ortağı olmaya karar vermişler. Babam da Kusagakure’de bu ailenin oğlu olarak dünyaya gelmiş. Ninjalıkla hiç bağı olmayan bu aileye babamın shinobi olma kararının bomba gibi düştüğünü biliyorum, hatta babam kendisine uzun süre karşı çıktıklarını da söylerdi. Ama babamın iradesinin bu tepkilerle pek de sarsılmamış olacağını tahmin edebiliyorum. Daha o zamanlardan bile aklına koyduğundan vazgeçmeyen birisi olduğuna eminim. Ayrıca babam diye ayrıcalıklı bir övgüye tutmak istemiyorum ancak kenjutsuya olan tutkusunu keşfetmesiyle yükselişi genç yaşlarda başlamış. Benim yaşlarımdayken Kendou’da ustalaşmış bir Jounin oluşu benim de kendimi daha iyi kılmam için bana güç kazandırıyor.

Bana yalnızca ilham değil güven de veriyor. Yanımda olmadığı anlarda bile desteğini hissediyor, ne olursa olsun ona kendimi açabileceğimi biliyorum. Hayatımda babama sahip olduğum için şanslı hissediyorum. Onun içindeki belki de gerekenden fazla boyutlardaki sevgi ve anlayış olmasa çok daha farklı biri olurdum. Büyük ihtimalle içimde bir karanlık büyüyecek ve yıkıma yol açacaktı. Çocukken hissettiğim nefret duygusunu doğru yönetebilmem için beni meditasyona yöneltti. İnanıyorum ki, zihnimin kendi benliğimden uzaklaşması bana çevremi yorumlayabilmeyi öğretti. Hala da bahçemizde birlikte yaptığımız sabah meditasyonları bir günümün en huzurlu vakti oluyor.

Annemin onu terk etmesinin hayatının kırılma noktalarından birisi olduğunu düşünüyorum. Duyduğuma göre kendisini köye kapatmaktansa tamamen görevlerine adamış, hatta Dördüncü Büyük Shinobi Savaşı’nda cephede yer bile almış. Savaş dönemini hatırlamasam da çocukluğumda onun uzunca süreler görevde olduğu hafızamda. Köyden dışlanmalarının iyice artmasıyla anne ve babasını büyükannemin köyü Kumogakure’ye taşınmalarına ikna etmiş hatta ikizimle beni de yanlarında götürmek istemişler ancak babam bu fikre karşı çıkmış. O dönemde bir de bizden ayrılmayı kaldıramayacağını hissettiğini düşünüyorum. Verdiği karardan ötürü memnun olduğumu söyleyebilirim.

Hayatındaki bu fazın sonunda kendisini bulduğuna inanıyorum. Bense 40 yaşındaki babam, Yujiro’yu sadece bu haliyle tanıyorum. Her şeye olumlu yönünden yaklaşımını ikizime de geçirdiğine eminim. Sadece bununla da kalmayıp fazlaca antrenman yapmak huyunu da çocuklarına aktardı. İkizimle beni shinobi olmaya direkt yönelmese de beynimizi yıkamış olabilir. Şaka bir yana babamın kendini nasıl yoluna odakladığına şahit olmam benim de seçimimde net bir karara varmamı sağladı. Ebediyen bitmek bilmeyen sorularımı da hep sabırla cevapladığını veya benimle birlikte bir yanıt aradığını hatırlıyorum. Bilgiye verdiği önem ve detaycılığını da bana aktardığı bir gerçek.


Image
Mokuro Tsuki [Annem]

Kayıtlardaki adıyla Mokuro Tsuki… Annem… Babamın adını her anışında hülyalarla peri masalından fırlamış bir aşk hikayesinin arasına daldığı hayatının sevdası; köy halkının kendisi hakkındaki ortak görüşüyse bir düşman olması. Babamla hikayelerinin annemin perspektifinden aynı duygularla yazıldığını pek zannetmesem de sevgili babamın eski eşine karşı duyduğu güçlü hislere saygı duymaktan başka gösterebileceğim bir tepki yok. Sonuçta kendisiyle hiç tanışmadım, sadece hakkında konuşulanlarla nasıl birisi olduğunu tahmin edebiliyorum.

Annemi güzelliğiyle insanları büyüleyip bakışları kendine hapseden, dingin bir su gibi sakin ve huzur veren ancak bir alev gibi yakıcı ve tehditkar olabilen, kendi doğrularından asla sakınmayıp karşıt fikirleri sözleriyle kendi yoluna sokmayı bilen biri olarak niteliyor babam. Ne kadar objektif olduğu şüpheli olsa da babamın kelimeleri bunlar. Ayrıca sanata düşkün olduğunu biliyorum, özellikle yaptığı geleneksel kumaş boyamalarıyla köyde nam salmış zamanında. Bir de en az kendisi kadar kedilere düşkün olduğunu da ekliyor babam. Evimizin kedi yuvasına dönüşmesine en çok uğraş veren oymuş, hatta bahçemizdeki kedi yaşam alanını elleriyle inşa eden annemmiş.

Anneme dair elimdeki tek somut varlık ibaresi aile evimizde bulunan fotoğrafları. Omuzlarından dökülen soluk beyaz saçlara ve parlak sarı gözlerinde insanı kendine çeken, özgüvenli bir havaya sahip. Annemin fotoğraflarına her baktığımda sanki zihnimin derinliklerine erişebiliyormuş gibi hissettiriyor bakışları. Ayrıca fiziksel özelliklerimi annemden aldığım apaçık. Babam da ek olarak anneme olan benzerliğimin sadece fiziksel olarak kısıtlı kalmadığını dile getiriyor. Bana baktığında annemin dokunuşlarını görebiliyormuş.

Tsuki’yi annem olarak ansam da anne kavramı bende hiçbir zaman yer edinmedi. Yaşamımın ilerlediği bunca sene içerisinde kendisinin nerede olduğu, ne yaptığı bir kenara aslında kim olduğu bile benim için büyük bir gizem perdesi. Bu denli hayatımda yer almayan birisinin hayatımı şekillendirmiş olmasıysa ayrı mesele. Annemin bizi ve köyü terk ettiği gün babamla savaşarak yüzleştiğini biliyorum fakat babam, annemin çok güçlü bir kadın olması haricinde o gece yaşanan hiçbir ayrıntıyı hala ısrarla bizimle paylaşmıyor. Bu, belki Kusa büyüklerinden aldığı bir emir, belki de bizim için yok olan annemize karşı kin gütmemizi istemiyor. Özellikle de ağır sonuçlara göğüs geren babam, annem hakkında kötü söz etmemeye bu denli özenirken tanımadığım bir insana karşı nefret duymak için bir sebep bulamıyorum. Birilerini suçlayıp, ona karşıt duygular beslemek yaşananları geriye almıyor; olduğu gibi kabullenmek tek seçeneğim. Yine de anneme ve bakış açısına erişememek içimde kendi kendini düğümleyen bir bulmaca. Bu bulmacayı çözemedikçe de annem hakkında merak hariç bir his besleyemiyorum.


Image
Mokuro Riko [İkizim, Takım Arkadaşım]

Birliğimiz henüz anne karnında hayattan bihaberken başladı. Her konuda olabildiğince zıt olup, dışarıdan bakıldığında didişip duruyor görünsek de daima ortak noktada buluşuruz. Yediği içtiği ayrı gitmez diye bir tabir vardır ya, biz de aynen öyleyiz. Ettiğim ilk kelime bile ikizime hitaben söylediğim “Koko” olmuş. Ona taktığım bu ismi hala kullanıyorum. Henüz ilk anılarım bile ikizimin cesur aptallıklarıyla dolu. Çoğunlukla girişeceği türlü maceraları engelleyemeyeceğimi bildiğimden bakıcı misali peşinden ben de sürükleniyordum. Şimdi yalan olmasın onun da beni desteklediği çok oldu. Köydeki çocukların sataşmalarına göz yummadığım çocukluk zamanlarında kendi minik cüsseme aldırış etmeden giriştiğim kavgalarda koruyucumdu. Şiddete meyilli olduğundan değil, o zamanlarda bile yaşıtlarımızdan irice olan endamını gösterdiği gibi dağılıyordu etrafımdaki veletler.

Babamın yoğun shinobilik hayatının bizim çoğunlukla evde yalnız kalmamıza sebep olmasının ikimizi de daha özgür kıldığına inanıyorum. Yine de biz de onunla aynı yoldan yürümeyi seçerek akademiye girdik. İlk zamanlardan belli olan taijutsu yatkınlığıyla bisento kullanmaya başladı. Kardeşimin giriştiği işlerdeki incelikten yoksun, bam güm tavırları yüzünden kyodaichi stiline yönelmesi de beni pek şaşırtmamıştı. Antrenman yapmayı hayatının merkezine aldığı için de stilinin üzerine düşmekte pek zorlanmadı. Koko da babam gibi doton chakrasına sahip. Ninjutsu kullansa da genelde bisentosunun vereceği zararı artıran jutsulara ağırlık veriyor.

Geninlik yıllarımızda aynı takımda olmamızla sabahı akşamı evde, görevde, antrenmanda daima birlikte geçirdik. Bunun sonucu Koko’yla birbirimizin zihnini okuduğumuza yemin edebilirim. Ne eyleme girişecek olsa öncesinde müneccim misali kesin şöyle yapacak diye nokta atışı tutturabiliyorum. Zaten aklından geçenleri düşünmeden dile getirmesiyle zihnine erişmek pek de zor değil. Görevlerimizde hem bu alışıklığımız hem de birbirimizi yin yang gibi tamamlayışımızla mükemmel bir harmoni tutturabiliyor, birbirimizin en iyi yönlerini ortaya çıkarabiliyoruz.

Aslında zihni kıt olmasa da çoğu insan tarafından böyle algılandığını düşünüyorum. Kendisi de bu namını pek tersine çıkarmayacak şeyler yapmaktan geri kalmıyor. İçerisinde bulunduğu anın keyfini çıkarmak ve her şeyi pozitif bir filtreden geçirmek gibi bir huyu var. Bu konuda beynimde bin bir türlü kötü senaryo kurduğum zamanlarda bazen ona imreniyorum. Gamsız denebilecek seviyede aklı havada olabiliyor veya olaylara balıklamasına atladığı için zor duruma düşebiliyor.
Image
Image
Adı: Mokuro Riku
Yaş: 17
Cinsiyet: ?
Boy: 1.55 m
Kilo: 45 kg
Köy: Kusagakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 0
GP: 0

Motivasyon
Riku’nun shinobi yoluna girmesinin en büyük nedeni hem doğduğu köyü sevmesi hem de köyün sınırlarıyla kısıtlı kalma korkusu olmuştu. Riku, bireysel potansiyelini farklı açılardan ele alarak bu potansiyeli maksimum seviyeye çıkarabilmeyi amaçlar. İçerisindeki kendi en iyi formuna ulaşabilme alevi onu hayatın tüm işleyişini keşfetmeye sürüklemiştir. Dünyayı görüp, kavrayıp; daha fazla tecrübe edinebilmek ister. Böylece hem kendini hem de çevresini daha düzgün bir şekilde anlamlandırabileceğine inanır.

Komplikasyon
-

Güç: 4
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 2
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3 [Favori]
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 2
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1
Ninjutsu Listesi
Tobikoshi no Jutsu, D-Rank, Fuuton
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shinkuu Gyouku, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı derin bir nefes alır ve ağzından, ardı ardına, üç tane küresel sıkıştırılmış hava kütlesi yollar. Bunlar, eğer rakip ile temas ederse onu geriye fırlatabilir ve hasar verir. Teknik el mührü gerektirmez. 15 metreye kadar etkilidir.

Urumi no Jutsu, C-Rank, Fuuton
Kullanıcı kendi etrafında chakrasını odaklar ve bunu rüzgâra çevirir. Bu, gelen ışığı kırar ve kullanıcının flu görünmesini sağlar. Uzak mesafelerde kullanıcıyı farketmek zorlaşır. Eğer ortamda sis, toz varsa veya mekân karanlıksa, bu kullanıcıyı daha rahat gizler. Aşırı yakında, tekniğin çıkardığı rüzgâr sesi duyulabilir ve hissedilebilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Taijutsu Listesi
Yumi-dou, B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.
Genjutsu Listesi
-

Karakter Üzerindeki Ekipman ve Eşyalar
Yumi Yayı: Oroshi, iyi kalite
Ok, 20 adet, iyi kalite
Kunai, 3 adet, normal kalite
Shuriken, 5 adet, normal kalite
5mt. Sentetik Misina, normal kalite
Patlayıcı Parşömen, 1 adet, normal kalite
Sis bombası, 2 adet, normal kalite
Post Reply

Return to “Lejant Deposu”