Yağmur Ülkesi sınırlarındaki hareketlilik nispeten azalmış, her şey yavaş yavaş düzene konulmaya başlanmış durumda. Hem Kusagakure, hem de Ishigakure güçlerinin büyük kısmını kendi ülke sınırlarına çekmiş ve tampon bölgeyi küçültmüş durumdalar. Yağmur Ülkesi sınırlarında güvenli birkaç yeni ticaret yolu oluşturulmuş durumda. Bu yolların güvenliği bölgede devriye gezmekte olan Kusagakure ve Ishigakure shinobileri tarafından sağlanmakta. Belli başlı noktalara dikilen basit ahşap kuleler ve düzenli nöbetler tüccarlara derin bir nefes aldırmış durumda.
Operasyonun ardından bölge güvenliğini sağlama ve olası tehditlere karşı ilk savunma düzeneği olarak kurulmuş olan Kusagakure-Ishigakure ortak karargah ise Yağmur Ülkesi sınırları içerisinde iki köy yönetiminin de hala sahip olduğu tek lokasyon. Devriye ve nöbet düzenlemeleri bu karargahın kontrolünde, bununla birlikte ülke sınırları içerisindeki shinobilerin güvenli noktası olarak görevini yapmayı sürdürüyor. Karargahın çevresindeki yöreyi güvenli kılması sebebiyle iç kesimlerden kaçan insanlar buraya sığınmaya başlıyor. Bua karşılık olarak önce çadırkent olarak başlayan bir sivil kampı, son zamanlarda yerleşkenin etrafına inşa edilmeye başlayan binalarla beraber bir kasabaya dönüşmeye başlıyor.
Tüm bu hareketli sürecin ardından kalan yegane şey ise, her iki ülkenin sınır bölgelerine yerleştirilmiş olan mülteciler oluyor. Kaya Ülkesi, bundan nasibini Çimen Ülkesi'ne göre çok daha az almış durumda. Tehlikenin asıl odağı Çimen Ülkesi sınırlarına yakın olduğu için mültecilerin çoğu en yakındaki güvenli bölge olarak gördükleri Kusagakure askeri yönetimine sığınmış durumdalar. Kaya Ülkesi sınırlarında yalnızca 100-150 kişilik bir mülteci grubunu içeren bir çadır kampı bulunmakta. Daimyo ve Ishichou'nun aldığı ortak kararlarla bu kamptaki mülteciler yavaş yavaş küçük gruplar halinde Kaya Ülkesi'nde çeşitli kasabalara yerleştiriliyorlar ve çok yakın bir zamanda bir problem kalmayacağı öngörüsü hakim. Çimen Ülkesi için durum bundan çok daha ağır. Binlerce insanın sığındığı sınır bölgesini kontrol etmek için çok fazla insan gücü ve maddi kaynak harcanmakta. Yer yer, son dönemlerdeki ittifakları sebebiyle Çimen Ülkesi bölgesine Ishigakure'li shinobilerin destek amaçlı görevlendirildiği bilinmekte. Ancak her iki köy de, bunun yalnızca kısıtlı bir yardım olarak kalabileceğinin ve Ishigakure shinobilerinin aslen kendi ülkeleri için çalışmak durumunda olduğunun farkındalar. Sınır bölgelerine yakın lokasyonlara birkaç yeni kasaba kurulmaya ve mültecilerin bir kısmı buraya yerleştirilmeye başlansa da kaosu kontrol altına almak uzun sürecek gibi görünüyor. Bu yeni kasabalarda halk tarım yapmaları için teşvik edilmekte, bu sayede gıda ihtiyacının en azından bir kısmı karşılanabiliyor. Ara ara çıkan olayların yanısıra bazı küçük grupların kamplardan kaçıp Çimen Ülkesi içine dağıldığı bilinmekte.
Ishigakure, Shinobi Birliği'ne hala mesafeli durmakta. Ancak Kusagakure'yle Yağmur Ülkesi hususunda yapmış oldukları ekonomik ve askeri ittifak sebebiyle iki köy arasındaki ilişki şuan için oldukça üst düzeyde.
Operasyonun ardından bölge güvenliğini sağlama ve olası tehditlere karşı ilk savunma düzeneği olarak kurulmuş olan Kusagakure-Ishigakure ortak karargah ise Yağmur Ülkesi sınırları içerisinde iki köy yönetiminin de hala sahip olduğu tek lokasyon. Devriye ve nöbet düzenlemeleri bu karargahın kontrolünde, bununla birlikte ülke sınırları içerisindeki shinobilerin güvenli noktası olarak görevini yapmayı sürdürüyor. Karargahın çevresindeki yöreyi güvenli kılması sebebiyle iç kesimlerden kaçan insanlar buraya sığınmaya başlıyor. Bua karşılık olarak önce çadırkent olarak başlayan bir sivil kampı, son zamanlarda yerleşkenin etrafına inşa edilmeye başlayan binalarla beraber bir kasabaya dönüşmeye başlıyor.
Tüm bu hareketli sürecin ardından kalan yegane şey ise, her iki ülkenin sınır bölgelerine yerleştirilmiş olan mülteciler oluyor. Kaya Ülkesi, bundan nasibini Çimen Ülkesi'ne göre çok daha az almış durumda. Tehlikenin asıl odağı Çimen Ülkesi sınırlarına yakın olduğu için mültecilerin çoğu en yakındaki güvenli bölge olarak gördükleri Kusagakure askeri yönetimine sığınmış durumdalar. Kaya Ülkesi sınırlarında yalnızca 100-150 kişilik bir mülteci grubunu içeren bir çadır kampı bulunmakta. Daimyo ve Ishichou'nun aldığı ortak kararlarla bu kamptaki mülteciler yavaş yavaş küçük gruplar halinde Kaya Ülkesi'nde çeşitli kasabalara yerleştiriliyorlar ve çok yakın bir zamanda bir problem kalmayacağı öngörüsü hakim. Çimen Ülkesi için durum bundan çok daha ağır. Binlerce insanın sığındığı sınır bölgesini kontrol etmek için çok fazla insan gücü ve maddi kaynak harcanmakta. Yer yer, son dönemlerdeki ittifakları sebebiyle Çimen Ülkesi bölgesine Ishigakure'li shinobilerin destek amaçlı görevlendirildiği bilinmekte. Ancak her iki köy de, bunun yalnızca kısıtlı bir yardım olarak kalabileceğinin ve Ishigakure shinobilerinin aslen kendi ülkeleri için çalışmak durumunda olduğunun farkındalar. Sınır bölgelerine yakın lokasyonlara birkaç yeni kasaba kurulmaya ve mültecilerin bir kısmı buraya yerleştirilmeye başlansa da kaosu kontrol altına almak uzun sürecek gibi görünüyor. Bu yeni kasabalarda halk tarım yapmaları için teşvik edilmekte, bu sayede gıda ihtiyacının en azından bir kısmı karşılanabiliyor. Ara ara çıkan olayların yanısıra bazı küçük grupların kamplardan kaçıp Çimen Ülkesi içine dağıldığı bilinmekte.
Ishigakure, Shinobi Birliği'ne hala mesafeli durmakta. Ancak Kusagakure'yle Yağmur Ülkesi hususunda yapmış oldukları ekonomik ve askeri ittifak sebebiyle iki köy arasındaki ilişki şuan için oldukça üst düzeyde.