[Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Chakra Taşları

Diğer gizli ninja köyleri.
User avatar
Shimada Kazuo
Posts:123
Joined:September 1st, 2018, 1:31 am
Re: [Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Chakra Taşları

Post by Shimada Kazuo » January 29th, 2019, 12:30 am

Sanraku’nun gülümsemesi bir anlığına kaybolmuş ve yerine derin bir keder ilişmişti sanki birazdan hayattan kopacak Iwagakureliler için üzülüyordu. Saniyeler içerisinde keder kayboldu ve gülümseme hiç kaybolmamış gibi tekrar belirdi. Bu sırada Sanraku pelerinin hafifçe araladı, kesici bir alet parıldıyordu ve diğerlerinin tavrına bakılırsa bunu bir tek ben görmüştüm lakin Butsuo’nun sözlerini tek işiten ben değildim. Söylediklerine kendisinin bile inandığını sanmıyorum, çay içmek mi? Yapma Butsuo biraz daha realist olmalısın.

Butsuo tercihini yaptı bende bu diyalogun yarattığı fırsatla tercihimi uygulamaya koyuldum. El mühürlerini elimden geldiğince hızlı bir şekilde tamamlamaya çalışırken Iwalı shinobiler karşılık vermek için hazırlanmaya başlamışlardı ama “sürpriz atak” kozu bana gerekli zamandan fazlasını bile vermişti. Son el mührünü tamamladım ve yere çöken havayla birlikte Sanraku dışındaki herkes diz çöktü. Egomu tatmin eden bu olay bugün ölmezsem ve ileride hikayelerimi anlatabileceğim birileri olursa abartabileceğim harika bir hikayeydi.

Sanraku’nun gülümsemesi ve beni onaylaması planımın ikinci kısmı için umut verici bir olaydı bundan sonra katanasına elini götürdü ve beklediğim an geldi. Planımın bozulduğu kısım. Kapüşonlu ve pelerinli kıyafet giymiş, kavruk tenli bir kadın bize doğru ilerliyordu. Ve jutsumdan hiçbir şekilde etkilenmemişti. Tsuchikage’yi bile hatırı sayılır bir şekilde zorlayan tekniğe karşılık böyle kolayca yürümesi kadınında Sanraku’dan aşağı kalır bir yanı olmadığını net bir şekilde göstermişti.
Sanraku’nun katanasını bırakmasından ötürü tedirgin değilim lakin Sanraku’nun ifadesine bakılırsa onun da bu buluşmadan pek haberi yok gibi.

Kadın sakince ilerledi, tekniğime karşı gelmeye çalışan Iwagakureli shinobinin kulağına doğru eğildi ve bir şeyler fısıldadı. Bundan sonra adam ölümle konuşmuş gibi tepkiler vermeye başladı, göz bebeği gitgide küçülürken teni ve dudakları da tüm rengini kaybetti.

Kadın bana tekniğimi bozmamı zaten gideceklerini söyledi ve aynı shinobi bir köpek gibi itaatkar bir şekilde kadının ifadelerini doğruladı. Bu olay benim için çok hayırlı olmasa da söyleneni yaptım ve tekniği bozdum.

Shinobiler zoraki olsa da alanı terk etti ve biz de ismini Seka olan kadının tavsiyeleri üzerine köy dışına doğru yürümeye başladık. Butsuo’ya mantıklı bir açıklama zorunluluğu hissediyordum aslında böyle bir gerekliliğim olmamasına rağmen iki uzun görev ister istemez böyle yan etkiler doğuruyor insanda.

Bir şey diyemedim çünkü önce Seka denilen kadınla konuşmam gerekiyordu. Durumumun akıbeti o zaman belli olacaktı. Bu uygun fırsatla karşılaşmak üzere onları takip etmeye devam ettim. Köyden çıkıp ardımızda bir dağ bıraktığımız zorlu bir yürüyüşü bitirdiğimizde mola verdik. Sanraku yorulmuştu veya yorulmuş gibi yapıyordu çok önemli değil asıl önemli olan yanımıza gelen kadının söyledikleriydi. Halimize üzülüyormuş, bir zahmet. Şamar oğlanı gibi geziniyoruz günlerdir.

Verilecek bir bilgisi olduğunu ve onu ikna edersek bir şeyler söyleyebileceğini ima etmişti. Bu konuda bir şey söylemeden önce kendi akıbetimi öğrenmek adına konuşacaktım. “Evet, taşlar bizim için hala bilinmez. Bu konudan önce izninizle bencilce bir şey sormak istiyorum. İwalı shinobiler ne yapacak? Yani bilirsin Seka-senpai, o jutsuyu yaptığım anda köye bir daha dönmemeyi kabul etmiştim. Belki şanslıysam Sanraku-senpai beni yanına kabul eder diye umut ediyordum. Şimdiyse yaptığınız şey dolayısıyla o shinobilerin köye rapor vermeme olasılığı kafamı kurcalıyor yani kısaca orada yaptıklarım Iwagakure tarafından bilinecek mi?”, diye soracağım. İçimde kalan tüm nezaket parçalarını üzerine akıttığım bu cümlelere alacağım cevap önemli. Ah elbette bir de asıl mevzu olan taşlar var. Onlar hakkında konuşma hakkımı bir dahakine kullanacağım tabi öyle bir hakkım olursa.

Belki sadece taşları düşünerek yüzeysel kalmakla yanlış yapıyoruzdur, Wakaki Hideki’den; Sunagakureli haydutlardan falan bahsetmemiz onları memnun edebilir. Bilemiyorum. Düşüncelerim fazla dağınık önce kendi durumumu netleştirmeliyim.


In a world without gold we might've been heroes!
Künye
İsim: Shimada Kazuo
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.86
Kilo: 72
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 37.500
Prestij: 8
Kullanılabilir GP: 20

Motivasyon
Fuuinjutsu Öğrenmek: Fuuinjutsu’ya abartılı derecede bir ilgisi vardır, derinlikleriyle Fuuinjutsu öğrenmek hayatta ki tek hedefidir hatta. Bunun uğruna Shinobi olmaya karar vermiş, şuanda çıktığı sıkıcı görevlere katlanmasının tek sebebi bir gün Fuuinjutsu’da ustalaşma hedefidir.

Komplikasyon:
Merak Belası: Normalde mantıklı karar verme yetisine sahip olan Kazuo. Bir şeyi merak ettiğinde kontrol mekanizmasını tamamen yitirir bunun sonucunda mantıklı veya mantıksız kararlar alabilir. Normalde pek zararlı bir şey gibi görülmese de Kazuo’da ki seviye tamamen farklıdır, aniden bir şeyi merak eder ve bunun mantıklı bir merak olmasına gerek bile yoktur.. Örneklemek gerekirse “Cübbeli adamı gizlice takip et.” Görevindeyken aniden beynine doluşan “Adamın kafası kel mi acaba?” sorusuyla birlikte kendini aniden adamın üstünde bulabilir. Bu problem, bazı görevler de kendisine sıkıntı yaratmıştır.

Özellikler

Profil
Güç: 4
Çeviklik: 7
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 5
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 2
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin No Jutsu
Shinkuutai
Shinkuu Gyouku
Kaiten Shuriken
Zanshuu no Jutsu
Taijutsu
Musatsu - C Rank

Fuuinjutsu
► Show Spoiler
Genjutsu
Raigen
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
► Show Spoiler
► Show Spoiler

Standart shinobi çantasına benzer çanta
Ödüller:
Hırsız Kim - C Rank
4. Yoklama
Chakra Taşları
[Ishigakure - Operasyon] Kita Usagi & Shimada Kazuo & Oita Butsuo
► Show Spoiler
User avatar
Oita Butsuo
Ishigakure
Ishigakure
Posts:318
Joined:September 1st, 2018, 2:42 pm
Künye:

Re: [Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Chakra Taşları

Post by Oita Butsuo » January 29th, 2019, 4:26 am

Sinirliyim... Kazuo'nun yaptığı hareketi mantıksız bulduğumdan falan değil. Fikir ayrılıkları olabilir, o an panik yapmış olabilir, ben hatalı olabilirim... Yine de beni de jutsunun etkisi altına alması... Güvenimin boşa çıktığını hissediyorum. Ama aptallık bende... mi acaba?... Yan yana öldüğüm biri Kazuo. Tehlikeli bir göreve beraber çıkıyoruz... Canımızı ortaya koyuyoruz burada ve sırtımı kollamasını beklediğim insan beni sırtımdan bıçaklıyor. Shinobiler olarak bize öğretilen en önemli değer takım çalışmasıyken bu başıma gelenler... Söyleyecek sözüm yok lan! Sinirliyim sadece. Kendime değil, Kazuo'ya! Shinobi Dünyası'nda hayatta kalmak için takım arkadaşlarına, sırtını dayayabileceğin birilerine ihtiyacın var, sike sike birileriyle çıkıyorsun göreve. Ama bunun eğitimi de temel bir prensip olarak en temel seviyede öğretiliyor çocukken. Onu geçtim tanımadığın bunağın tekine uyuyorsun!

Pek ifade edebileceğim duygular değil şu an hissettiklerim. Mantığım bir şeyler diyor, duygularım başka bir şeyler diyor, ortalık çok karışık. Benim vicdanım Kumiko'dur, onun beğeneceğini düşündüğüm şeyleri yaparım beğenmeyeceğini düşündüğüm şeyleri yapmam. Şu an da aynı soruyu cevaplamak durumundayım: Bu durumda ne yapsam Kumiko doğru bulurdu? Öncelikle durumu tekrar gözden geçirmek lazım. Neler oldu da şu an ben, bilmediğim, tanımadığım üç insanla Iwagakure'nin bir dağ ötesindeyim.

Sanraku'nun tehlikeli duygu geçişleriyle başladı her şey. Bir üzgün bakıyor, bir tekrar sırıtıyor... Neler düşündüğünü belli etmeden bunu yapabilmesi onu daha da korkunç kılıyor. Yine de söyleyeceklerimi söyledim. Tanımadığım bu deliye güveneceğime, her şeyin daha ortada olduğu, köyümün bana sahip çıkabilme ihtimali olan bir duruma güvenirim. İstediği kadar da laf soksun Sanraku. Senpai diyoruz diye arkasından savaşa girecek halimiz de yok. En azından ben öyle düşünüyordum... Kazuo öyle düşünmüyormuş. Tsuchikage karşısında kullandığı jutsuyu kullandı kimsenin beklemediği bir anda. Aynı jutsu olduğunu ise jutsunun etkilerini görerek değil, az önce ayaklarımın bastığı, şimdi dizimin değdiği zemini görerek anladım. Hiç beynimden vurulmuşa döndüm geyiğine falan girmeyeceğim. Shinobi Dünyası'nda daha büyük kazıklar da atılmıştır... Ayrıca bu hamlesi Kazuo'ya Sanraku'dan bir övgü de kazandırdı. Yavaş yavaş kafamı kaldırdığımda ise gördüğüm şey elinde katanasıyla duran Sanraku ve kafamı tam kaldıramadığım için seçmekte zorlandığım bir kadındı. Kadını tam seçemesem de Sanraku'nun durmasına neden olan biriydi. Önemli biri olduğu düşüncesiyle kendimi zorlayarak olan biteni tam görebilecek bir pozisyona geldim. Uzun, ten rengi Iwalılara benzeyen, pek tanıdık kıyafetler giymeyen, genç güzel bir kadındı. Kazuo'nun jutsusu devam ederken bize doğru yürümesi ise bu kadında da bir işler olduğunu onaylar nitelikteydi. Kadının ne yapacağını beklerken beklemediğim bir şekilde gidip bizi çay içmeye davet eden shinobinin kulağına eğildi ve bir şeyler fısıldamaya başladı. Kadın konuştukça yerde kıvranan shinobi de yavaş yavaş ölmeye başladı. Gözleri, ten rengi, dudakları... Hepsi sıra sıra tepkilerini verdiler kadının söylediklerine karşı. Bizim durumumuz, bu bize Sanraku da dahil, Iwalı shinobi kadar kötü değildi. Sadece şaşkınız... En azından son yaşananlara karşı, geri kalanı çok karışık...

Kadının Iwalıya söyleyecekleri bittikten sonra da tekrar kalktı ve bize doğru gelmeye başladı. Bu sıralarda benim de boynum yorulmaya başladığı için kafamı tekrar öne eğmiştim. Shinobinin yüzünde gördüklerimden sonra ise kadının söyledikleri pek de şaşırtıcı gelmedi. Neler söylediğini bilmiyorum ama söylediklerinin Iwalı shinobi üstündeki etkilerini biliyorum... Shinobinin de söylenenleri onaylaması sonrasında Sanraku ve adının Seka olduğunu öğrendiğim kadının konuşmalarını dinlerken yavaş yavaş üstümdeki baskı da kalkıyordu. Kulak misafiri olduğum şeylere inanmakta hala güçlük çekiyorum... Neden bizi umursuyor ki Sanraku? Zaten kendisinin anlattığına göre namı olan birisi, onun hakkında anlatabileceğimiz bir şey yok yetkililere. Anlatabileceğimiz bir şey olsa bile boğazımızı kesip devam edebilir ki hiç gerek yok, zaten kendisinin ne kadar öz güvenli olduğunu gördük. Bizi neden bu işin içinden çıkarmak istiyor? Neden böyle bir vicdana sahip bu orospu çocuğu? Onun için biz birer karıncadan farksız olmalıydık! Anlamıyorum...

Iwagakure shinobilerinin ortamdan ayrılmasıyla bize de emirlerimiz verildi... Bunlardan önce Kazuo'yla bir şeyler konuşmam gerekiyor mu bilmiyorum. Şu saatten sonra hayatımı emanet edebileceğim birisi değil. Sanraku'nun sözleri ise dediğim gibi bir emir, teklif değil. Iwagakure'de kalıp olan bitenleri elimden geldiğince sıvamak isterdim ama kendimi bunun için riske atacak değilim. En kısa zamanda gidip köyümün güvenliğine ulaşmak istiyorum. Sanraku'nun emri şu an benim için bir nimet.

İşte bu şekilde tanımadığım üç insanla Iwagakure'nin bir dağ ötesine geldim. Şimdi de güzel bir kadın tarafından tahrik mi ediliyoruz, bilgi alışverişi mi yapıyoruz anlamadım... Kadının güzel olması bana pek bir anlam ifade etmiyor, benim kalbim Kumiko'ya ait. Yine de bir erkeğim... Neyse, bu çok da önemli bir konu değil... Ne yapmalıyım, Kumiko? Bu durumda yapılacak en doğru şey ne olurdu? Tanımadığım tehlikeli insanlara görevin başarıya ulaşması için bilmek istedikleri, köy için tehlike teşkil edebilecek şeyler anlatmalı mıyım? Kazuo durumu ne olacak? Köye geri dönecek mi, dönmeyecekse zaten bütün bildiklerini anlatacaktır. Kumiko'nun sırf görev başarılı olsun diye yaşadığım yeri, sevdiğim insanları tehlikeye atmamı istemeyeceğini düşünüyorum. Bir de bu kadar tehlikeli insanlarla bu kadar tehlikeli silahları konuşacağız... Sadece yaşadığım yere değil, belki bütün dünyaya tehdit oluşturabilecek bir şeyden söz ediyoruz. Zaten hala aklım karışık, isteseler sike sike ağzımızdan sökerler bilgiyi. Neden hala uğraşıyorlar anlamış değilim... Kazuo, kendi sorusunu sordu. Bakalım ona ne cevap verecekler. Zaten onlarla gidecekse benim burada bir şeyler yapmamın anlamı yok. Gitmeyecekse de benim bu tiplerle pazarlık yapmaya niyetim yok. Sesimi kesip bekleyeceğim. Beni istedikleri an parça pinçik edebilecek olsalar bile mücadele etmeden gitmeyeceğim. Her an her şeye karşı hazırlıklı bir şekilde bekleyeceğim cevaplarını.
Image
Künye
İsim: Oita Butsuo
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Doton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 481.250
Prestij: 0
Ün: 31
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Hayaletin peşinde…

Butsuo, çocukluk aşkına adını duyurmak, hatta tekrar bir araya gelmek için yaşamaktadır. Bunun en kolay yolunun da ünlü olmak olduğuna karar vermiştir. Kumiko’nun duyduğunda gurur duyacağı, hoşuna gideceği hatta peşinden koşacağı bir ün.

Görev Bilinci
Butsuo, beklentisi veya umudu olmasa da dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeyi kendine görev edinmiştir. Bu görev sonucunda bir ödül veya sonuç beklediği bir görev değil, elde edilen tatminin sadece görevini yapmak olduğu bir görevdir. Ayrıca iyi bir insan olduğuna kendini inandırabilmesi konusunda iyi bir insan olmanın gerektirdiği eylemleri yapmasının faydalı olduğunu da fark etmiştir. Kafasındaki Kumiko’nun ideallerini de desteklemektedir bu görev. Butsuo, kendini daha iyi hissetmek için faydalı işler yapma gereksinimi duymaktadır artık.
Komplikasyon
-
Özellikler
Korucu
Karakter, Shirakami Vadi Ormanı'nda yaşanan hadise neticesinde, tüm dünyadan izole bir şekilde bu ormanda yaşayan halkın koruyucusu konumuna gelmiştir. Bizzat Ishichou tarafından bu göreve atanması neticesinde, söz konusu halk nazarında güvenilir ve her işlerini halledecek kişi olarak görülmektedir. Aynı zamanda, söz konusu halkın istekleri olması halinde, karakter bu görevlere öncelikli olarak atanacak kişidir. Bu sebeple, karakter başka kurguların içinde olsa dahi, söz konusu halktan talep gelmesi halinde, durum ne olursa olsun bu halka yardım etmek zorundadır.
Yeni Avcılar
Karakter Bingo Kitabı’nda bulunan bir kaçağı başarılı bir şekilde avlamış olduğu için shinobiler içerisinde daha tanınır hale gelmiştir. Bu tanınmanın getirisi olarak da, diğer shinobilerle girdikleri etkileşimlerde, daha saygı duyulur ve sözleri daha dinlenir olmaktadır. Karakterin durum içerisinde mantıklı hareketleri –mevcut stat ve becerileri de dikkate alınarak- diğer shinobiler tarafından fazla sorgulanmaz.

Bu özellik GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.
Üç Kişinin Sırrı
Ishichou ile karakter arasında geçen konuşmalar sırasında karaktere verilen gizli görev nedeniyle, Ishichou’nun karaktere duyduğu güven artmıştır. Bu sayede karakter Ishichou’ya daha ulaşabilir olduğu gibi, karakterin bilgi erişimi, görüş alışverişi veya benzeri konularda Ishichou tarafından daha iyi bir yönlendirilmesi muhtemeldir. Bununla birlikte, Ishichou’nun artan güveni karakterler üzerinde başarı konusunda daha büyük baskı oluşturmaktadır. Karakter hatalı karar almaktan ve hatalı adımlar atmaktan çekinmektedir. Bu nedenle karakter, doğrudan bir aksiyon alırken daha öncekilere nazaran daha düşünceli bir şekilde hareket etmektedir.

Bu özellik karakterin diğer shinobi ve kişilerle etkileşimine herhangi bir etkide bulunmaz. Bununla birlikte tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.
Profil
Güç: 11
Çeviklik: 7
Kondisyon: 9
Potansiyel: 2
Varlık: 3
Zeka: 3

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm(Favori): 12
[Çeviklik] Akrobasi: 7
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form(Favori): 6
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Doton: Domu
Doton: Doryuu Shiki
Ninpou: Otonaku Ashi no Jutsu
Taijutsu
A-Rank Juudaichi
A-Rank Headbutt
C-Rank Oukashou
Sensör
A-Rank Meishou-Dou
Genjutsu
-

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kan Hapı (İyi Kalite)
2xKondisyon Hapı (Normal Kalite+İyi Kalite)
Chakra Hapı (İyi Kalite)
5x Patlayıcı Parşömen (İyi Kalite)
5xÖzel Üretim Sis bombası
5xIşık Bombası
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Chakra Taşları

Post by GM - Naruto » January 29th, 2019, 10:05 am

Kazuo’nun cümlelerinin ardından hem Sanraku hem de Seka derinden gelen bir kahkaha atıyor. Bir süre devam eden bu kahkahalara karşılık birbirinize bakmakla yetinseniz de, en sonunda Seka şuh kahkasına devam ederken Sanraku “Seni yanıma kabul edeceğim konusunda gerçekten umudun mu var, zibidi?” diyor ve yiten kahkahasını yineliyor. Bu anda Seka kendini biraz daha toparladıktan sonra “İlk olarak bana Seka de, birbirimize daha yakın olmuş oluruz.” diyor tek gözünü kırparak. Yüzüne takındığı işveli bir gülümseme ile konuşmasına devam eden Seka “Sanraku yanına birini kabul edecek türden biri değil. Bunu, onu tanıyan herkes bilir.” diyor. Sanraku Seka’nın bu sözlerini başıyla onayladıktan sonra “Zaten şurada sayılı günüm kalmış, onu da bir zibidiyle yol arkadaşlığında geçirecek değilim.” diyor. Yüzündeki sinsi gülümsemeyi başından beri hiç gizlemeyen Sanraku’nun bu sözlerine karşılık Seka “Bir hayli uzun süredir aynı şeyi söylüyorsun! O kadar da yaşlı değilsin, sen de hala iş var.” diyor çapkın bakışlarıyla. Sanraku ise, boş lafların söylendiğini belli eden bir yüz ifadesiyle bu cümleleri geçiştirmekle yetiniyor. İkilinin bu “özel” konuşmasına şahitlik ettiğiniz anlarda, Sanraku ve Seka arasındaki ilişkiye dair de ipuçlarını alıyorsunuz.

Seka ve Sanraku’nun birbirlerine karşı sözleri bittiği anda, Seka Kazuo’ya dönüyor ve “Elbette yaptıkların Iwagakure’de konuşulacak. Bunun köyünüze güzel bir yansıması olacağını da düşünmüyorum. Ancak işin içinde biz de olduğumuz için, olayların farklı yorumlanması da mümkün. Zaten sizi orada bırakmamamızın sebebi de bu.” diyor. Seka kurduğu bu cümlelerinin ardından yüzüne daha ciddi bir ifade takınırken “Şu an birbirimizi tanımıyoruz ve şimdilik ne dostuz ne de düşman. Ancak bizim bulaştığımız bir olayda, bizden başka birilerinin zarar görmesini istemeyiz. Sanraku sizi hiç bulmasaydı, sen de Iwagakurelilere karşı bir şeye girişmeyecektin. En azından girişsen bile, bunun içinde biz olmayacaktık. Ama dediğim gibi… Eğer işin içinde biz olmuşsak, sizin paçanızı kurtarmak da bizim görevimiz.” diyor. Seka’nın bu cümlelerini başıyla onaylayan Sanraku oturduğu yerden yavaşça doğrulurken “Köyünüze döndüğünüzde olanları anlatın. Yaptığınız kötü ne varsa bizim yüzümüzden olduğunu söyleyin.” dedikten sonra bakışlarını Kazuo da sabitlerken “Özellikle de sen.” diyor. Sanraku cümlelerine devam etmek için Seka’nın yanına geldiğinde “Bu konuyla ilgili bir endişeniz olmasın. Ne de olsa bir gün köyünüze geleceğimi söylemiştim. Elinizde taşlardan olduğu sürece, bir gün ansızın karşınıza çıkmamızı bekleyin.” diyor çarpık gülümsemesiyle. Seka’nın bu cümleye benzer bir tebessümle iştiraki, ikilinin gerçekten dost mu düşman mı olduğu konusunda kafanızda ciddi sorular yaratıyor. Ancak anladığınız bir diğer şey ise, artık bu ikiliyle yol ayrımında olduğunuz oluyor. Belki son birkaç veda cümlesi söylenecekken Sanraku “Hakuryu Seka… Arita Sanraku veya bilinen lakabımla Maei… Ve Seido! Bunları unutmayın ve Ishichou’ya söyleyin!” diyor. Sanraku’nun isimlerini ve “İblis Silüeti” anlamına gelen lakabı ile Seido ismi veya kelimesini büyük bir özgüven ve gurur içinde söylemesinin ardından, konuşmanın gerçekten sonlandığını düşünmeye başlıyorsunuz. En azından Sanraku ve Seka açısından.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Shimada Kazuo
Posts:123
Joined:September 1st, 2018, 1:31 am

Re: [Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Chakra Taşları

Post by Shimada Kazuo » January 29th, 2019, 2:19 pm

Dediklerime güldüler tahmin edilesi bir hareket. Zira peşinden koştukları taşın benim sıfır güvenlikli kapısı çürümüş evimde olduğunu bilmiyorlar. Onu tanıyan herkes bunu bilirmiş, ben bilmiyorum çünkü tanımıyorum. Bu sırada kadının yaptığı cilvevari şeyleri göz ardı etmekten başka çarem yok gibi duruyor. İkilinin ilginç diyalogunu da aynı şekilde yarım kulak bir şekilde dinleyerek kendi vaziyetimin konuşulacağı kısmı beklemeye koyuldum.

Ve verdiği cevap hiç hoşlandığım türden değildi. Orada yaptığım şeyin duyulmasıyla birlikte bir savaşı bile ateşlemiş olabilirim Bunun üstüne bana söylediği şey Ishıchou’ya onların ismini vermem ve suçlamam. Hiç güven verici bir savunma tarzı değil. Belki hala kaçak olmayı düşünebilirim yine de bunu istemiyorum. O düşüncelerin hepsi Sanraku’nun yanında takılma umuduyla var olmuştu. Güvende olmadığım bir hayat zaten sarsılmış zihin yapımı yıkmam için gerekli olan tek şeydi. Iwa’nın da peşime takılacağını düşünürsek bunu yapmak istemiyorum. Diğer seçeneğim de dediğim gibi aynı bokun laciverti.

Ayrılma zamanı gelmişti, Sanraku ayaklanmış ve tekrardan karşılaşacağımızı söylemişti ve köyümüze uğrayacağını. Ya köye uğra tamam da bize niye uğruyorsun hala köyde taş var dedik artık ne yapacaksan yap kendi başına. Zaten hala taşlar hakkında bir sik bilmiyoruz gelişin her şeyi daha da boktan hale getirdi.

Ve böylece konuşma sanırım sonlanmıştı. Merakım sahibinden yemek bekleyen aç ve yağmurda ıslanmış bir köpek gibi mağdurdu. Zihnim son kez şartları zorlamak adına birkaç şey üretmişti lakin bedenim bunları söyleyip söylememek arasında ciddi bir ikilem içindeydi.

“Seka.”, diyecek ve biraz durup cümlelerimi kafamda oturttuğum da tekrar konuşacağım. “Uzun bir görev geçirdik ve açıkçası köye götüreceğimiz en ufak bir bilgi kırıntısı bile üzerimizdeki baskıyı biraz da olsa azaltır. Bu konuda çok hevesli olmadığını söylemiştin lakin seni aksine ikna etmemizin mümkün olduğunu da söyledin. Açık konuşmak gerekirse taşların nasıl çalıştığı tarzında bir bilgi için nasıl bir şey söylememiz gerekiyor?”, diyecek ve susacaktım. Karşınızdan ünlü olamayan sanatçı Shimada Kazuo'dan "Son Çırpınışlar" adlı eser.


In a world without gold we might've been heroes!
Künye
İsim: Shimada Kazuo
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.86
Kilo: 72
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 37.500
Prestij: 8
Kullanılabilir GP: 20

Motivasyon
Fuuinjutsu Öğrenmek: Fuuinjutsu’ya abartılı derecede bir ilgisi vardır, derinlikleriyle Fuuinjutsu öğrenmek hayatta ki tek hedefidir hatta. Bunun uğruna Shinobi olmaya karar vermiş, şuanda çıktığı sıkıcı görevlere katlanmasının tek sebebi bir gün Fuuinjutsu’da ustalaşma hedefidir.

Komplikasyon:
Merak Belası: Normalde mantıklı karar verme yetisine sahip olan Kazuo. Bir şeyi merak ettiğinde kontrol mekanizmasını tamamen yitirir bunun sonucunda mantıklı veya mantıksız kararlar alabilir. Normalde pek zararlı bir şey gibi görülmese de Kazuo’da ki seviye tamamen farklıdır, aniden bir şeyi merak eder ve bunun mantıklı bir merak olmasına gerek bile yoktur.. Örneklemek gerekirse “Cübbeli adamı gizlice takip et.” Görevindeyken aniden beynine doluşan “Adamın kafası kel mi acaba?” sorusuyla birlikte kendini aniden adamın üstünde bulabilir. Bu problem, bazı görevler de kendisine sıkıntı yaratmıştır.

Özellikler

Profil
Güç: 4
Çeviklik: 7
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 5
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 2
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin No Jutsu
Shinkuutai
Shinkuu Gyouku
Kaiten Shuriken
Zanshuu no Jutsu
Taijutsu
Musatsu - C Rank

Fuuinjutsu
► Show Spoiler
Genjutsu
Raigen
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
► Show Spoiler
► Show Spoiler

Standart shinobi çantasına benzer çanta
Ödüller:
Hırsız Kim - C Rank
4. Yoklama
Chakra Taşları
[Ishigakure - Operasyon] Kita Usagi & Shimada Kazuo & Oita Butsuo
► Show Spoiler
User avatar
Oita Butsuo
Ishigakure
Ishigakure
Posts:318
Joined:September 1st, 2018, 2:42 pm
Künye:

Re: [Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Chakra Taşları

Post by Oita Butsuo » January 29th, 2019, 5:55 pm

Sanraku'nun Kazuo'yu yanına kabul etmeyecek olması iyi bir haber. Böylesi bir herifin yanına bir de konuya hakim bir Ishi yerlisi verirsek iyice işlerimiz zora girer. Ha, bu aynı zamanda yaptıkları ve söyledikleri için köye hesap vereceği anlamına da geliyor ve bu gerçek beni daha da rahatlatıyor. Biten kahkahalarla beraber Seka söze girdi. Seksi seksi davranma konusunda hiç de çekincesi yok az çok tahmin ettiğimiz gibi. Sanraku da Sanraku, kim acaba bu orospu çocuğu cidden merak etmeye başladım. Ayrıca herifin ölümüne tehlikeli olduğunu bilsem de yanında dura dura bende de bir rahatlama başladı, o hisse de şaşırıyorum... Sayılı günü kalması muhabbeti ise bir işkillendirdi beni. Yani yaşlılık falan da belki başka bir durum vardır diye. Seka, yaşlılık yüzünden böyle bir şey dediğini onaylamış olsa da benim paranoyak olmak ve etrafımda olan biten her şeyi köyümde anlatmak için kaydetmekten başka çarem yok. İlgimi çeken başka bir konuda bu genç kadınla bu ihtiyar şeytanın nasıl böyle arkadaş oldukları. Sanki uzun süredir arkadaşlar gibi ama Seka bizden çok da yaşlı gözükmüyor.

Kendi aralarındaki konuşmalar bittikten sonra tekrar Kazuo'ya açıklama yapmaya başladı Seka. Kafamdaki sorulardan birine cevap niteliğindeydi açıklamaları. Yine de beni alakadar eden şey neden böyle bir şeyi kendilerine görev edindikleri. Zaten yaptıklarından bizi arada bırakmak istemediklerini anladım. Yine de bu ikiliyi kötü adamlar olarak görüyorken neden böyle bir şey yaptıklarını anlamıyorum. Amaçlarına hizmet eden bir şey de değil ki... Ne kadar kafa yorsam da kendi kendime cevabını bulabileceğim bir sorun değil bu. O yüzden kendimi hiç boşuna yormayacağım.

Seka'dan sonra Sanraku tekrar söze girdi. Orospu çocukları... Bu ikiliyle tekrar karşılaşmadan hazırlanmamız lazım. Bu konudaki en önemli silahlardan biri de taşların nasıl kullanıldığı olur. Taşların kişiye büyük bir güç bahşetmesi bir yana istedikleri silahı onlara karşı kullanmak köye gelme sebeplerini ortadan kaldırmış olacak. Gel gör ki görevimiz başarısız oldu ve bu konuda yapabileceğimiz hiçbir şey yok... Şerefsiz, ihtiyar ifrit...

Bu sırada Kazuo, benim de yapıp yapmamak konusunda karasız olduğum bir eyleme girişti, pazarlığa... Zaten epey bir şey biliyorlar ve köye gelecekler. Taşların sayısı gibi bir bilgi olacakları değiştirmeyecek ama bizim edineceğimiz ekstra bir bilgi, hele böylesine bir bilgi, çok şey değiştirebilir. Yine de köyde taşların olduğunu bile bile böyle bir şeyi söyleyeceklerini pek sanmıyorum. Ya tutarsa... Tutmazsa da yapacak başka bir şey yok, eve doğru yola koyulacağız. Yolda da olabilecek her şeye karşı hazırlıklı olacağım. Hem Iwa shinobilerine karşı hem de Kazuo'ya karşı...
Image
Künye
İsim: Oita Butsuo
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Doton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 481.250
Prestij: 0
Ün: 31
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Hayaletin peşinde…

Butsuo, çocukluk aşkına adını duyurmak, hatta tekrar bir araya gelmek için yaşamaktadır. Bunun en kolay yolunun da ünlü olmak olduğuna karar vermiştir. Kumiko’nun duyduğunda gurur duyacağı, hoşuna gideceği hatta peşinden koşacağı bir ün.

Görev Bilinci
Butsuo, beklentisi veya umudu olmasa da dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeyi kendine görev edinmiştir. Bu görev sonucunda bir ödül veya sonuç beklediği bir görev değil, elde edilen tatminin sadece görevini yapmak olduğu bir görevdir. Ayrıca iyi bir insan olduğuna kendini inandırabilmesi konusunda iyi bir insan olmanın gerektirdiği eylemleri yapmasının faydalı olduğunu da fark etmiştir. Kafasındaki Kumiko’nun ideallerini de desteklemektedir bu görev. Butsuo, kendini daha iyi hissetmek için faydalı işler yapma gereksinimi duymaktadır artık.
Komplikasyon
-
Özellikler
Korucu
Karakter, Shirakami Vadi Ormanı'nda yaşanan hadise neticesinde, tüm dünyadan izole bir şekilde bu ormanda yaşayan halkın koruyucusu konumuna gelmiştir. Bizzat Ishichou tarafından bu göreve atanması neticesinde, söz konusu halk nazarında güvenilir ve her işlerini halledecek kişi olarak görülmektedir. Aynı zamanda, söz konusu halkın istekleri olması halinde, karakter bu görevlere öncelikli olarak atanacak kişidir. Bu sebeple, karakter başka kurguların içinde olsa dahi, söz konusu halktan talep gelmesi halinde, durum ne olursa olsun bu halka yardım etmek zorundadır.
Yeni Avcılar
Karakter Bingo Kitabı’nda bulunan bir kaçağı başarılı bir şekilde avlamış olduğu için shinobiler içerisinde daha tanınır hale gelmiştir. Bu tanınmanın getirisi olarak da, diğer shinobilerle girdikleri etkileşimlerde, daha saygı duyulur ve sözleri daha dinlenir olmaktadır. Karakterin durum içerisinde mantıklı hareketleri –mevcut stat ve becerileri de dikkate alınarak- diğer shinobiler tarafından fazla sorgulanmaz.

Bu özellik GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.
Üç Kişinin Sırrı
Ishichou ile karakter arasında geçen konuşmalar sırasında karaktere verilen gizli görev nedeniyle, Ishichou’nun karaktere duyduğu güven artmıştır. Bu sayede karakter Ishichou’ya daha ulaşabilir olduğu gibi, karakterin bilgi erişimi, görüş alışverişi veya benzeri konularda Ishichou tarafından daha iyi bir yönlendirilmesi muhtemeldir. Bununla birlikte, Ishichou’nun artan güveni karakterler üzerinde başarı konusunda daha büyük baskı oluşturmaktadır. Karakter hatalı karar almaktan ve hatalı adımlar atmaktan çekinmektedir. Bu nedenle karakter, doğrudan bir aksiyon alırken daha öncekilere nazaran daha düşünceli bir şekilde hareket etmektedir.

Bu özellik karakterin diğer shinobi ve kişilerle etkileşimine herhangi bir etkide bulunmaz. Bununla birlikte tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.
Profil
Güç: 11
Çeviklik: 7
Kondisyon: 9
Potansiyel: 2
Varlık: 3
Zeka: 3

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm(Favori): 12
[Çeviklik] Akrobasi: 7
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form(Favori): 6
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Doton: Domu
Doton: Doryuu Shiki
Ninpou: Otonaku Ashi no Jutsu
Taijutsu
A-Rank Juudaichi
A-Rank Headbutt
C-Rank Oukashou
Sensör
A-Rank Meishou-Dou
Genjutsu
-

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kan Hapı (İyi Kalite)
2xKondisyon Hapı (Normal Kalite+İyi Kalite)
Chakra Hapı (İyi Kalite)
5x Patlayıcı Parşömen (İyi Kalite)
5xÖzel Üretim Sis bombası
5xIşık Bombası
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Chakra Taşları

Post by GM - Naruto » January 30th, 2019, 10:04 am

Yavaşça gitmek için hazırlanan ikili, Kazuo’nun lafa girmesiyle bir süre daha bekliyor. Butsuo konuşmasını yaptıktan sonra ise Sanraku Seka’ya dönerek “Çok soru sorduklarını sana söylemiştim.” diyor gevrek gevrek gülerken. Seka ise yüzündeki çekici gülümsemeyi bozmadan “Elden bir şey gelmez.” diyor. Bakışlarıyla Butsuo’yu bir kez daha tepeden tırnağa süzen Seka “Kudret Taşı… Güç Taşı… Ölüm Taşı… Tanrı’nın Hediyesi… Bu taşlara her topluluk farklı bir isim verdi. Şimdi ise Chakra Taşı…” dedikten sonra “Madem sizi ateşin içine attık ve orada çekmemiz gerekiyor, söylediğin gibi üstünüzdeki baskıyı kaldırmamız lazım.” diyor. Tam bu sıradan Sanraku bakışlarını sertleştirip Seka’ya bakarken, Seka onun söyleyeceği cümleleri ağzına tıkarcasına “Başka bir çözüm yolun var mı?” diyor. Sanraku durumdan hiç de memnun olmadığını belli eden bir ifadeyle Seka’ya baktıktan sonra, bakışlarını size döndürüyor ve “Merhamet… Ne tuhaf şey, değil mi?” diyor. Hemen ardından ise “Burada daha fazla durmamın bir anlamı yok. Bana yetişirsin.” diyor Seka’ya. Seka ise basit bir tebessümle bu cümleleri geçiştirdikten sonra Sanraku’nun uzaklaşmasını izliyorsunuz sessizce.

Sanraku’nun gidişinin ardından Seka derin bir nefes aldıktan sonra “Aslında bu taşların isminin bir önemi yok. Onu dilediğiniz şekilde adlandırabilirsiniz. Zaten önemli olan ismi değil, barındırdığı güç.” diyor. Konuya girizgahını yapmasının ardından Seka dudaklarını ıslatmak için hafifçe yalıyor ve ardından “Şu anda telaffuz edilen isminden de anlaşıldığı üzere, bu taşlar insanlara kudretli bir chakra bahşediyor. Bazıları bu chakranın Senjutsu chakrası olduğunu, bazıları ise kişilerin sahip olduğu çakra kapasitesini arttırdığını, bazı kaynaklar ise chakra sistemimizdeki sınırlandırmaları hiçbir özel antrenman yapmadan kaldırdığını söylüyor. Ancak ilgilendiğiniz kısım taşların nasıl çalıştığı, yani sorun böyleydi, değil mi?” diyor Kazuo'ya kaçamak bir bakış atarak. Bu kısma kadar anlattıklarından daha fazlasını bildiği her halinden belli olan Seka, Kazuo’nun sorusu üzerinden gitmeyi tercih ettiğini göstererek kurnazlığını da ortaya koyarken “Eğer bu taşları bir şekilde kullanmak istiyorsanız, sahip olmanız gereken bazı temel özellikler var. Kişinin içinde barındırdığı şeylerden bahsediyorum.” diyor. Bu noktada bakışları biraz daha keskinleşen Seka “Taşları kullanacak kişinin beden ve ruh olarak buna hazır olması gerekiyor. Bedenin nasıl hazır hale getirileceğini birer shinobi olarak aşağı yukarı tahmin ediyorsunuzdur. Ancak ruh olarak saflığın doruğunda olmanız gerekiyor. “Kiyoi” olarak adlandırılan ruh sınıfına vardığınız anda, bu taşların size bahşettiği gücü kullanmanız mümkün oluyor. Eğer ruhen bu seviyede değilseniz, taşların bahşettiği güce hükmetmek mümkün olmuyor.” diyor.

Bu cümlelerinin ardından birden konuşmasını kesen Seka, bakışlarını işveli hale getirip gülümsemesini de bakışlarına uydururken “Bence bu kadarı üstünüzdeki baskıyı yeteri kadar hafifletir. Eminim taşları hap niyetine yutmak mı, parçalamak mı veya bambaşka bir şekilde vücuda enjekte etmek mi gerekiyor merak ediyorsunuzdur. Ama o kadarını söylersem, köyünüze geldiğimizde bize konuşacak bir şey kalmaz, değil mi?” diyor. Hafif bir şuh kahkaha ile sonlandırdığı konuşmasının ardından ise “Tekrar görüşene kadar kendinize iyi bakın yakışıklı çocuklar.” diyerek arkasını size dönüp Sanraku’nun ilerlediği yönde adımlarını atmaya başlıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Shimada Kazuo
Posts:123
Joined:September 1st, 2018, 1:31 am

Re: [Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Chakra Taşları

Post by Shimada Kazuo » January 31st, 2019, 12:51 am

Soruyoruz tabi, yoluydu şuyuydu Hatsuka’sıydı, Tsuchikage’siydi, Sanraku’su, Seka’sı tüm bunlarla muhattap olup bol bol beyin mıncıklaması içeren diyaloglara girdik. Ulan neredeyse kaçak olacaktık bunların hepsini atlattıktan sonra aynı cahillikle mi geçeceğim köy kapısından? Sikerim, söyleyeceksiniz amınakoyim. On beş sayf… Ne diyorum lan ben sabaha kadar olsa yine soracağım. Sikimsonik bir şey de olsa öğreneceğim.

Neyse ki sabaha kadar beklememize gerek kalmadı tam aksine onları ikna etmiş veya bezdirmiş olacağım ki Seka bir bilgi istemeden konuşmaya başladı.

Taşların farklı isimlerle anıldığından bahsetmişti önce, aha Tanrı’nın Hediyesi dedi. Bende Tanrı’nın parçası olduğunu söylemiştim Hatsuka’ya. Yakın bir tahmin. Sadece saatler olmasına rağmen üstünden yüzyıllar geçmiş gibiydi.

Bu sırada yüreğimi ağzıma getiren bir sekans yaşandı Sanraku ve Seka arasında. Yaşlı kurt oldukça korkutucu bir ifadeyle Seka’ya bakmıştı çok kısa bir an olmasına rağmen derin bir tedirginlik ve korku alaşımının kalbime kaynak yaptığını fark ettim lakin şans bu sefer bizimleydi. Seka bu bakışların altında ezilmemiş sert sayılabilecek bir cevap vermişti.

Sanraku’nun memnuniyetsizliği çok net bir şekilde belli olsa da Seka konuşmaya devam etti, yalancı yaşlı bunak bizi çok temiz kandırmıştı. O zaman ufak tefek şüphelerim vardı lakin üzerine gidecek cesaretten ve güçten yoksundum.

Konuşmaya devam etti ilk kısmı net bir bilgi içermiyordu sürekli varsayımları anlatmıştı yine de Sanraku’nun verdiği “manevi değer” bilgisini düşününce bu bilgilerin kıymetini çok daha iyi anladığıma inanıyorum. Sonuç olarak bu taşı nasıl kullanabileceğimizi öğrenirsek epey kayda değer bir güce erişme şansımız olacak, tahmin edilebilir ama doğrulanması güven verici. Bu sırada garip bakışları eşliğinde konuşmasını kesmiş ve bildiklerinin devamını bizimle paylaşmamış benim üstünde durduğum konuya geçmişti lakin bunu öyle bir yapmıştı ki yanlış soruyu sorduğuma dair derin bir endişeyle karşılaştım.

Bu kısımda taşları kullanmak için iki şartın gerekliliğinden bahsetmişti, bedenin ve ruhun yeterince güçlü olması. Ruh kısmında işin içine bir terim olan “Kiyoi” girmişti. Bazı soruların cevaplarının onlarca yeni soru getirdiğini herkes bilir bu terim de kesinlikle o tarz bir cevaptı. Nasıl ulaşılır, ulaştığımızı nasıl anlarız gibi türevinde bir sürü soru işareti vardı zihnimde lakin bunları sorsam bile cevap alamayacağımı adım gibi biliyordum. Kiyo sözcüğünün bu konularda bilgili shinobiler tarafından bilinen bir şey olmasını ummaktan başka çare yoktu.

Ve konuşması bitti, arkasını dönüp giderken bir şeyler söylemek istedim lakin “boş versene” deyip kendimi susturdum. “Görüşürüz Seka! Her şey için teşekkürler.” Diye bağırarak kendimce geleceğe yatırımlarımı yapmış olacaktım.

Şimdiyse diğer kısım var, Seka’nın söyledikleri bokun üstünde nane yaprağı gibi bir şey olacak sanırım. Özellikle benim için. Ishıchou, Tsuchikage ile yaptığı görüşmeyi doğru yorumladıysa sakladığımız taşları öğrenmiştir, yine de yaptığımız bu hatalı davranışın olumlu sonuçları oldu bu da bir gerçek. Onun dışında Hatsuka’yla konuşurken biraz bocaladık ama oradan köye bir şey gideceğini sanmıyorum. Taşlar hakkında çok ısrarcı olmamızı çok rahatlıkla kendime bağlayabilirim yalanda olmaz zaten merak ediyorum. Ve tabi Zanshuu No Jutsu’yu attığım kısım var, burası hakkında detaylıca düşünüp olabildiğince zararsız bir şekilde çıkmaya çalışacağım. Neyse bu kısımlar çok çok önemli değil. Sonuç olarak asıl amacım, taşlar hakkında bir şeyler öğrenmekti ve bunu köyün iyiliğinden ziyade bireysel merakımı bir nebze olarak gidermek için yapacaktım, yaptım da. Şimdilik merak duygumun bir nebze olsa da karşılandığını hissediyorum.

Bir de Butsuo kısmı var. Ulan yolda tekme mekme atmasa bari dağdayız aşırı da güçlü gözüküyor ebesinin amına kadar uçarız. Yok lan yapmaz herhalde öyle bir şey. O kadar dert atlattık bir tekme uğruna gitmeyelim bok yoluna.

Yola çıkmamızda bir problem olmazsa yolun herhangi bir kısmında “Bana güvenmediğini ve kızgın olduğunu biliyorum. Orada yaptıklarımı affetmeni de beklemiyorum neyse zaten güzel bir sorguya çekiliriz sanırım açıklamamı orada dinleyeceksin.”, diyerek mahcubiyetimi dile getirecek ve yol boyunca bana bir şey demediği sürece sessizliğimi sürdürecektim. Bu birkaç gün boyunca epey konuştum, Ishi-chou'ya yapacağımız uzun açıklamayı düşünürsek biraz dinlenmem gerekiyor.
Last edited by Shimada Kazuo on January 31st, 2019, 12:59 am, edited 1 time in total.


In a world without gold we might've been heroes!
Künye
İsim: Shimada Kazuo
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.86
Kilo: 72
Köy: Ishigakure
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 37.500
Prestij: 8
Kullanılabilir GP: 20

Motivasyon
Fuuinjutsu Öğrenmek: Fuuinjutsu’ya abartılı derecede bir ilgisi vardır, derinlikleriyle Fuuinjutsu öğrenmek hayatta ki tek hedefidir hatta. Bunun uğruna Shinobi olmaya karar vermiş, şuanda çıktığı sıkıcı görevlere katlanmasının tek sebebi bir gün Fuuinjutsu’da ustalaşma hedefidir.

Komplikasyon:
Merak Belası: Normalde mantıklı karar verme yetisine sahip olan Kazuo. Bir şeyi merak ettiğinde kontrol mekanizmasını tamamen yitirir bunun sonucunda mantıklı veya mantıksız kararlar alabilir. Normalde pek zararlı bir şey gibi görülmese de Kazuo’da ki seviye tamamen farklıdır, aniden bir şeyi merak eder ve bunun mantıklı bir merak olmasına gerek bile yoktur.. Örneklemek gerekirse “Cübbeli adamı gizlice takip et.” Görevindeyken aniden beynine doluşan “Adamın kafası kel mi acaba?” sorusuyla birlikte kendini aniden adamın üstünde bulabilir. Bu problem, bazı görevler de kendisine sıkıntı yaratmıştır.

Özellikler

Profil
Güç: 4
Çeviklik: 7
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 5
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 2
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin No Jutsu
Shinkuutai
Shinkuu Gyouku
Kaiten Shuriken
Zanshuu no Jutsu
Taijutsu
Musatsu - C Rank

Fuuinjutsu
► Show Spoiler
Genjutsu
Raigen
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
► Show Spoiler
► Show Spoiler

Standart shinobi çantasına benzer çanta
Ödüller:
Hırsız Kim - C Rank
4. Yoklama
Chakra Taşları
[Ishigakure - Operasyon] Kita Usagi & Shimada Kazuo & Oita Butsuo
► Show Spoiler
User avatar
Oita Butsuo
Ishigakure
Ishigakure
Posts:318
Joined:September 1st, 2018, 2:42 pm
Künye:

Re: [Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Chakra Taşları

Post by Oita Butsuo » January 31st, 2019, 3:52 am

Cidden bizi kurtarmak için neden bu kadar ileri gittiklerini anlamıyorum... Kötülerin çevresindeki insanları bu kadar düşünmemeleri gerekiyor. Belki de bizi kurtarmak için yapmıyorlardır bunu, sadece bizi yanlış yönlendiriyorlardır diye düşünmek istiyorum. Yine de inanamıyorum. Yaptıkları gayet samimi görünüyor... Neden bize merhamet duyuyorlar? Güçlülerin umurunda olmamamız gerekiyordu. Yüzyıllar boyunca böyle işledi dünya! Güçlü zayıftan beslendi, umursamadı onu, ezdi geçti! Neden şimdi bu ikili bize merhamet gösteriyor, bizi kurtarmak için bu kadar ileri gidiyor? Aklım almıyor! Tsuchikage'den gördüğümüz muamele, haklı olması bir yana başından beri bize hiç güvenmemiş olması, köyümüz, insanlarımız hakkında söyledikleri... Bir de kötü insanlar olarak gördüğüm bu ikili... Kazuo mu haklıydı yani? Legal otoriteler yerine bu insanlara mı güvenmeliydim? Legal otorite olarak adlandırdığımız şeyin meşruluğunu mu sorgulamalıyım? Sanki bir şey değişecek... Amına koyayım dünyanın... Tek istediğim Kumiko benim, hiç bu tarz sorgulara girecek halim yok. İnsanların en iyi yaptığı şeyi yaparım ben, eldeki şartlara uyum sağlarım. Hay bin lanet... Eşeği aklına karpuz kabuğu düştü bir kere...

Sanraku'nun cevap beklemeyen sorusunu içimde tartarken bir cevap bulmama fırsat vermeden aramızdan ayrıldı ihtiyar. Seka da aynı şekilde kendimce bir cevaba ulaşmama izin vermeyecek şekilde bilgiyle doldurmaya başladı bizi. Taşların işlevi hakkındaki söylentiler, kullanmak için ulaşılması gereken ruhsal seviye... Daha fazlası için aç bir köpek gibi beklerken Seka sözlerini kesti. Güzelliğini tekrar bir silah olarak bize karşı doğrulttu ve daha fazlasını söylemeyeceğini belirtti. Ardından da arkasını dönüp Sanraku'nun peşinden ilerlemeye başladı. Arkasını dönüp yürümeye başladığı zaman götünü kesmemek için kendi kendime "Götüne bakma, götüne bakma, götüne bakma..." diye telkinde bulunmam gerekti... Sanki önemli, anlamlı bir an yaşıyormuşuz gibi. Göt keserek bu anı bozmak istemedim... Aklımı karıştıran başka bir konuda bu ikiliye yaptıkları için teşekkür edip etmemekti. Bizi bu işe kendilerinin bulaştırdıklarını düşündükleri için böyle bir şey beklediklerini sanmıyorum. Yine de gerekenden fazlasını bile yaptılar gibi hissediyorum. İyi insanlar mı kötü insanlar mı hala emin değilim ve bu yüzden onlara minnet duymak da hoşuma giden bir durum değil. Zaten genel olarak minnet duymak hoşuma giden bir şey değil... Yine de bizi kendi kendimize ulaşamayacağımız bir noktaya getirdiler. Taşlar hakkında daha fazla şey biliyoruz. Hatta taşların bu ikili tarafından hedeflendiğini ve bu ikilinin isimlerini de. Hiçbirini yapmak zorunda değillerdi.

Seka yürümeye devam ederken yaşadığım iç hesaplaşmayla götü mötü unutmuştum bile. Teşekkür etmek istiyor gibiydim ama aklım buna engel oluyordu. Isırdığım alt dudağım artık acı vermeye başlarken Kazuo, benim kadar kararsız olmadığını gösterdi. Hayır, ben bir şey demeyeceğim...

Sanırım artık evle aramızda kalan tek şey dağlar, taşlar ve yollar... Bir de vermemiz gereken rapor var tabii... Yolcu yolunda gerek diyerek biz de yavaştan yola çıktık. Yolda Kazuo, yaptığı şeyle alakalı kısacık bir şeyler dedi. Bence tepkisiz kalmayı becerebildim. Yüzüne bile bakmadan, tepkisiz bir şekilde dinledim onu. Sözleri bittiğinde de dinleyip anladığıma dair bir işaret vermedim. Dediği gibi itiraf etmek istemesem de olayı kişisel alıyorum, öfkeliyim ve ona güvenmiyorum. Tekrar dediği gibi açıklamasını Ishichou karşısında yapabilir. Köy denen kavrama karşı olan inancımda küçük çatlaklar oluşmuş olsa da masumluğuna onların karar vermesini uygun görüyorum. Zaten başka şansım yok...

Bitsin istiyorum artık bu kısa macera. Kısa olduğu kadar yorucuydu da keza...
Image
Künye
İsim: Oita Butsuo
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Doton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 481.250
Prestij: 0
Ün: 31
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Hayaletin peşinde…

Butsuo, çocukluk aşkına adını duyurmak, hatta tekrar bir araya gelmek için yaşamaktadır. Bunun en kolay yolunun da ünlü olmak olduğuna karar vermiştir. Kumiko’nun duyduğunda gurur duyacağı, hoşuna gideceği hatta peşinden koşacağı bir ün.

Görev Bilinci
Butsuo, beklentisi veya umudu olmasa da dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeyi kendine görev edinmiştir. Bu görev sonucunda bir ödül veya sonuç beklediği bir görev değil, elde edilen tatminin sadece görevini yapmak olduğu bir görevdir. Ayrıca iyi bir insan olduğuna kendini inandırabilmesi konusunda iyi bir insan olmanın gerektirdiği eylemleri yapmasının faydalı olduğunu da fark etmiştir. Kafasındaki Kumiko’nun ideallerini de desteklemektedir bu görev. Butsuo, kendini daha iyi hissetmek için faydalı işler yapma gereksinimi duymaktadır artık.
Komplikasyon
-
Özellikler
Korucu
Karakter, Shirakami Vadi Ormanı'nda yaşanan hadise neticesinde, tüm dünyadan izole bir şekilde bu ormanda yaşayan halkın koruyucusu konumuna gelmiştir. Bizzat Ishichou tarafından bu göreve atanması neticesinde, söz konusu halk nazarında güvenilir ve her işlerini halledecek kişi olarak görülmektedir. Aynı zamanda, söz konusu halkın istekleri olması halinde, karakter bu görevlere öncelikli olarak atanacak kişidir. Bu sebeple, karakter başka kurguların içinde olsa dahi, söz konusu halktan talep gelmesi halinde, durum ne olursa olsun bu halka yardım etmek zorundadır.
Yeni Avcılar
Karakter Bingo Kitabı’nda bulunan bir kaçağı başarılı bir şekilde avlamış olduğu için shinobiler içerisinde daha tanınır hale gelmiştir. Bu tanınmanın getirisi olarak da, diğer shinobilerle girdikleri etkileşimlerde, daha saygı duyulur ve sözleri daha dinlenir olmaktadır. Karakterin durum içerisinde mantıklı hareketleri –mevcut stat ve becerileri de dikkate alınarak- diğer shinobiler tarafından fazla sorgulanmaz.

Bu özellik GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.
Üç Kişinin Sırrı
Ishichou ile karakter arasında geçen konuşmalar sırasında karaktere verilen gizli görev nedeniyle, Ishichou’nun karaktere duyduğu güven artmıştır. Bu sayede karakter Ishichou’ya daha ulaşabilir olduğu gibi, karakterin bilgi erişimi, görüş alışverişi veya benzeri konularda Ishichou tarafından daha iyi bir yönlendirilmesi muhtemeldir. Bununla birlikte, Ishichou’nun artan güveni karakterler üzerinde başarı konusunda daha büyük baskı oluşturmaktadır. Karakter hatalı karar almaktan ve hatalı adımlar atmaktan çekinmektedir. Bu nedenle karakter, doğrudan bir aksiyon alırken daha öncekilere nazaran daha düşünceli bir şekilde hareket etmektedir.

Bu özellik karakterin diğer shinobi ve kişilerle etkileşimine herhangi bir etkide bulunmaz. Bununla birlikte tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.
Profil
Güç: 11
Çeviklik: 7
Kondisyon: 9
Potansiyel: 2
Varlık: 3
Zeka: 3

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm(Favori): 12
[Çeviklik] Akrobasi: 7
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form(Favori): 6
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Doton: Domu
Doton: Doryuu Shiki
Ninpou: Otonaku Ashi no Jutsu
Taijutsu
A-Rank Juudaichi
A-Rank Headbutt
C-Rank Oukashou
Sensör
A-Rank Meishou-Dou
Genjutsu
-

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kan Hapı (İyi Kalite)
2xKondisyon Hapı (Normal Kalite+İyi Kalite)
Chakra Hapı (İyi Kalite)
5x Patlayıcı Parşömen (İyi Kalite)
5xÖzel Üretim Sis bombası
5xIşık Bombası
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Chakra Taşları

Post by GM - Naruto » January 31st, 2019, 9:58 am

Seka’nın gidişinin ardından Ishigakure’ye doğru yürümeye başlıyorsunuz. Bilindik yolları geçerken, bu kez Iwagakureli shinobilerle muhatap olmamak için patikalardan geçerek güvenli bir şekilde Iwagakure’nin kontrolünde olan bölgeden geçiyorsunuz. Iwagakure’ye geliş sürenizden bir nebze daha kısa süren yolculuğunuz ardından da Ishigakure’ye tekrar dönüyorsunuz.

Gece vakitlerine doğru vardığınız köyünüzde, hayat hemen hemen durma noktasında görünüyor. İnsanlar evlerine çekilmiş, huzurlu bir havanın tadını çıkarırken, sokakta tek tük insanlar görüyorsunuz. Bazı ayyaşlar kendi köşelerinde çoktan sızmış bir şekilde dururken, bazı shinobielerin rutin devriye atıyorlar. Bu saatte Ishichou’nun yerinde olup olmadığını anlamak için ise, Ishichou Binası’nda bulunan Ishichou’nun odasına ait yere baktığınızda, cılız bir ışığın olduğunu görüyorsunuz. Bu sebeple de adımlarınızı doğruca Ishichou’nun odasına gitmek için Ishichou Binası’na yönlendiriyorsunuz.

Ishichou Binası’na girip kapıda bekleyen siması tanıdık ama ismini hatırlamadığınız Chuunine Ishichou’nun yerinde olup olmadığını soruyorsunuz. Gecenin bu saatinde böylesine bir soruyla muhatap olmayı garip karşıladığı belli olan Chuunin, buna rağmen size olumlu cevap veriyor. Bu cevapla birlikte Ishichou’nun odasının bulunduğu kata çıkıyor, kapısında bekleyen shinobiye geldiğinizi ve Ishichou ile görüşmek istediğinizi haber veriyorsunuz. Shinobi Ishichou’nun odasına girip kısa bir süre sonra geri çıktığında, Ishichou’nun sizi beklediğini söylüyor.

Ishichou’nun odasına girdiğinizde, bilindik bir dağınıklı manzarası sizi karşılıyor. Masasının üstü ve odanın sağında solunda dağınık bir şekilde yığılmış kağıtlar ve masasının üzerindeki kağıtlardaki yemek kırıntıları, Ishichou’nun uzun bir zamandır bu oda içerisinde tıkılı olduğunu sizlere söylüyor. Ishichou’nun yorgun ve uykulu bakışları ise bu düşüncenizi fazlasıyla doğrularken, Ishichou karşısına çıktığınız anda oturduğu koltukta biraz doğruluyor ve ellerini masanın üstüne koyarken “Hoş geldiniz. Umarım iyi haberleriniz vardır.” diyerek hal hatır sorma faslını kısa kesip doğruca konuya girmek istediğini belli ediyor. Bu cümlesinden sonra ise, yüzündeki o yorgun ifade siliniyor ve yüzü ciddi bir hal alıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Oita Butsuo
Ishigakure
Ishigakure
Posts:318
Joined:September 1st, 2018, 2:42 pm
Künye:

Re: [Shimada Kazuo & Oita Butsuo] Chakra Taşları

Post by Oita Butsuo » January 31st, 2019, 1:51 pm

Iwagakure'deyken hemen köyüme dönmek istiyordum. Kendimi daha güvende hissedeceğimi düşünüyordum. Ama şimdi köyümde, gecenin sessizliğinde kalp atışlarımın duyulmasından korkar haldeyim. Çok fazla şey yaşadık. Ishichou'nun bunlara ne tepki vereceğinden korkuyorum ve uzakken uzak görünen tehdit yaklaştıkça daha da olası gözükmeye başladı. Şu uyuklayan ayyaşlardan biri olmak isterdim... Derin birkaç nefes aldım Kazuo'ya çaktırmadan. Korkaklığı bırakıp olan bitenle yüzleşme vakti. Ne gerçeği ne de olanları değiştirebilirim, elimden gelen tek şey sıçtığımı sıvamak. Korkmanın bir manası olmadığını biliyorsun Butsuo... Ishichou orada, son nefeslerini veren ışığın altında. Görebiliyorum. Gidip Ishichou aracılığıyla olanlarla yüzleşeceğim.

Telkinlerinizin ne kadar işe yaradığını ya da işe yarayıp yaramadığını yüzleşme yaşanana kadar anlamak imkansızdır. Yine de yüzleşmede rahat olmak bir avantaj ve ben daha rahat hissediyorum. Klasik prosedürleri yaşamak da beni daha da rahatlattı. Her zaman yaşanan bir rutin olan Ishichou ile görüşmek için binadaki görevli Chuuninleri kullanmak bu günü herhangi bir günmüş gibi hissetmeme sebep oldu.

Ve işte yüzleşme zamanı. Ishichou, dışarıdan göründüğü yüceliğe karşın kağıt tepelerinin arasına hapsolmuş, uykulu ve yorgun gözlerle bize bakıyor. Sorusunu sorduğu zaman büründüğü ifadeyle neden Ishichou olduğunu tekrar hatırlatıyor bana. istediği gibi ben de direk konuya girdim. Raporumu verip bazı soruların cevabını almak için sabırsızlanıyorum zaten.

"Çeşitli haberlerimiz var efendim. Iwagakure'ye ulaşmakta herhangi bir sıkıntı çekmedik. Ulaştığımızda da ilk iş olarak Tsuchikage'yle görüşmek istediğimizi belirttik. Tsuchikage Binası'ndan bizi antrenman alanlarına yönlendirdiler. Tsuchikage'nin antrenman yaptığı yere... Burada Tsuchikage bize bir antrenman teklifinde bulundu ve Kazuo da bu teklife bir iddia ekledi. Eğer sırtını yere getirebilirsek biz kazanacaktık ve istediğimiz bir sorumuzu cevaplayacaktı. Tam tersi durumda ise biz onun sorusunu cevaplayacaktık. Kendimize biraz fazla güvenmiş olabiliriz... İddiayı kaybettik. Tsuchikage'nin sorduğu soru tam olarak şu şekildeydi: 'Köyünüzde buraya getirdikleriniz dışında kaç taş var?'. İddia başında belirttiğimiz gibi yalan söylemedik ve onlara köyde iki tane daha taş bulunduğunu söyledik. Ama bu taşların köy yönetiminin elinde olmadığını, taşların ele geçirildiği görevde kendimiz için birer tane sakladığımızı söyledik. Tsuchikage, gayet inanmış göründü bana. Burada köyümüz hakkında küçümseyici birkaç söz söylemiş olabilir ama bu benim kişisel fikrim de olabilir... Daha sonra bize Deguchi Hatsuka'yı bulmamızı ve taşları teslim etmemizi emretti. Dediğini yaptık ve Hatsuka'yı bulduk. Kendisi... kendisi çeşitli psikolojik sıkıntılar yaşıyor gibi ama daha önce köyün önde gelen kunoichilerinden olduğunu duymuştuk. Büyük ihtimalle araştırma tarzı işlerle uğraşıyor hep ve bu tarz insanların biraz manyak olması pek de anormal bir durum değil. Hatsuka biraz değil epey manyaktı sadece... Kendisiyle iletişim kurarken zorlandık ama yine de taşlarla ilgili bilgi almak konusunda geri durmadık, sonuçta Tsuchikage'ye taşların bize ait olduğunu söyledik. Bu yüzden köyü çok belaya atmayacağımızı düşündük. Ne var ki başarısız olduk. Hatsuka'nın odasından ve Tsuchikage Binası'ndan çıktığımızda ise dışarıdaki görevliyle tartışan yaşlı bir adamla karşılaştık. Bizden, bizim takım liderimizmiş gibi davranmamızı istedi. Yaşına rağmen fiziksel olarak diri durması ve eğer dediğini yapmazsak ciğerlerimizi birbirimize takacağını söylemesi üzerine söylediği şekilde davrandık. Açıkçası ben Ishigakure'nin bir ajanı olduğunu düşünmüştüm ama yanılmışım. Onu tenha bir ara sokaya kadar takip ettik. Ara sokakta da yalnız olduğumuzdan emin olunca konuşmaya başladık. Hiçbir şey demeden taşları teslim edip etmediğimizi sordu. Ardından da Ishichou'yu tanıyorsam köyünüzde başka taşlar da vardır dedi ve Ishigakure'de kaç taş olduğunu sordu. Sorduğu sorudan sonra da kendini tanıttı. Benden biraz uzun, tek gözünde bandaj olan adamın adı Arita Sanraku'ymuş. Ishichou'nuz belki beni tanıyordur dedi. Birkaç kez köyümüze gelmiş ama pek beğenmemiş. Konoha gibi değilmiş köyümüz. Yaşanmazmış bizim köyde. Bunları söylüyorum çünkü bizim için anlamsız zırvalar olsa da eğer siz Sanraku'yu tanıyorsanız sizin için bir anlam ifade ediyor olabilir bu ifadeler. Sanraku'dan şüphelensek de taşlar hakkında bilgisi olan biri olduğu aşikardı. Bu yüzden biz de pazarlık yapma yoluna gitmeye karar verdik. Önce bu görevden, bizden, taşlardan nasıl haberdar olduğunu sorduk. Ama pek yararlı bilgiler vermedi. Sizinle daha önce tanışmamış ama adını duyduğunuzu tahmin ediyormuş. Bir süredir taşları arıyormuş zaten. Ne işe yaradıklarını bilmediğini ama kendisi için manevi değeri olduğunu söyledi. Söyledikleri üzerine onu teşvik etmek için bir sayı vermeden köyümüzde taş olduğunu onayladık ve taşların nasıl çalıştığını sorduk. Özellikle benim mizacım yüzünden olmuş olacak ki biraz sinirlendi... Köyümüzde taş olduğunu bildiğine göre köyümüze uğrayacağını söyledi. Ardından da bakalım kaç taş almış sizden deyip yürümeye başladı. Ama çok geçmeden etrafımız 15 Iwagakure shinobisi tarafından çevrildi. Shinobiler Tsuchikage'nin bizimle görüşmek istediğini söylediler. Sanraku ise bunu istemediğini belirtti. Burada Kazuo ile bir fikir ayrılığına düştük. Ben gidip Tsuchikage'yle görüşebiliriz diye düşünmüştüm. Kazuo ise adını bilmediğim, insanlara diz çöktürten bir jutsu kullandı. Sanraku'ya beni dışarı bırakmasını söylese bile beni jutsusunun etkisi dışında bırakmadı. Böylece ben ve 15 shinobi yere kapaklandık. Sanraku, bu hareketi övdükten sonra katanasına davranıp ne yapacaksa yapacaktı ki ortama başka biri dahil oldu. Sanraku'ya yakın boylarda, kavruk tenli, bolca takısı olan, 20'li yaşlarda güzel bir kadın Kazuo'nun jutsusundan etkilenmeyerek bize doğru yürüdü. Geldi ve bize bir şey demeden az önce bizi Tsuchikage'yle görüşmeye çağıran shinobinin kulağına bir şeyler söyledi. Shinobi epey bir renk değiştirdi, ecel terleri döktü. Ardından da adı Hakuryu Seka olan kadın Kazuo'ya jutsusunu bozmasını shinobilerin gideceğini söyledi. Shinobi de bu durumu onayladı ve dediği gibi de jutsu bozulduktan sonra kendileri de bozulmuş bir şekilde ortamı terk ettiler. Sanraku ise Seka'yı gördüğü için şaşırmıştı. Aralarındaki ilişki oldukça samimi görünüyordu. Kısa bir sürede gitmeye karar verdiler. İlginç bir şekilde de bizim de başımızı belaya soktuklarını düşündükleri için bizi de yanlarında götürmeye karar verdiler. Bu tarz insanlardan böyle bir merhamet ya da sorumluluk duygusu nasıl adlandırmak isterseniz beklemiyordum. Köyden çıkıp biraz ilerledik. Bir dağı geçtikten sonra mola verdik. Sanraku biraz yorulmuş gibi görünüyordu ama 15 shinobiye gözünü kırpmadan karşı koymaya hazır olduğunu düşününce ne düşünmem gerektiğine pek emin olamıyorum. Bu sefer Seka konuşma işini halletti. Iwagakure ile anlaşmaya girdiğimize göre taşların ne işe yaradığını bilmediğimizi belirtti. Kendileri bir şey bilmediği için bize de bir şey söylemeyeceğini söyledi. Yine de onu ikna etme şansımız olduğunu belirtti. Ben buradan sonra sustum, konuşma işini Kazuo halletti. Taşlar hakkında pek bir şey bilmediğimizi onayladıktan sonra daha kişisel bir soru sordu. Bizim durumumuzun ne olduğu konusunda meraklı olduğunu belirtti. Ardından da o jutsuyu yaptığı anda köye bir daha dönmemeyi kabul ettiğini ve en iyi ihtimalle Sanraku'nun onu yanına kabul edeceğini umduğunu söyledi. Yaptıklarının Iwagakure tarafından bilinip bilinmeyeceğini sordu." Burada bir nefes molası verdim. Masal anlatmıyoruz burada, bu bir görev raporu ve öyle hissediyorum ki her ayrıntı değerli. Kazuo'nun Iwagakure shinobilerine saldırırken beni de hedef alması, köye dönmemeyi göze almış olması, Sanraku'dan medet umması gibi gerçeklerin Ishichou'ya ulaştığından emin olmak istedim. Belli ki oldukça önemli bir işle uğraşıyoruz ve yanımdaki adamın güvenilir olup olmadığı konusunun bulutlu olması hoşuma gitmiyor. Bana fark etmez gerçi, bu saatten sonra pek güveneceğimi sanmıyorum. Benim de çeşitli inançlarım sarsıldı ama görev bilincim hala yerinde. Sanraku ve Seka nasıl bir hissiyatla bizi kurtardıysa ben de aynı şekilde benim yüzümden bir şeylerin sarpa sarmasını istemiyorum. Görevi kabul ettiğim anda elimden gelenin en iyisiyle görevin amacına hizmet edeceğimin garantisini vermiş sayıyorum kendimi. Şu ana kadar anlattıklarımın Ishichou'da iyice yer ettiğini hissettiğim anda da devam ettim. "Kazuo'nun söylediklerine Sanraku ve Seka güldüler. Sanraku, kalan sayılı günlerinde Kazuo gibi biriyle yol arkadaşlığı yapmayacağını söyledi. Seka ise daha o kadar da yaşlanmadığını söyledi. Bu yüzden Sanraku'nun bir hastalığı falan olduğunu sanmıyorum. Sadece yaşı yüzünden böyle bir şey demiş olsa gerek. Ardından da sorunun cevabını verdi Seka. Iwagakure'nin olanları bileceğini ve bunun köyümüze iyi yansımaları olmama ihtimali olduğunu söyledi. Yine de olaylara kendileri de dahil oldukları için aradan sıyrılmamızın mümkün olduğunu söyledi. Ardından açıkçası beni şaşırtan bir şekilde olaya dahil oldukları için kendilerini bizim güvenliğimizden sorumluk hissettiklerini söyledi. Şu an ne dost ne düşman olduğumuzu ve kendilerinin dahil oldukları bir olayda başkalarının zarar görmesini istemediklerini belirtti. Burada Sanraku da konuşmaya dahil oldu ve size rapor verirken yaptığımız kötü şeylerin suçunu onların üstüne atmamızı söylediler. Sonra daha da ciddileşerek taşlar köyümüzde bulunduğu sürece köye uğrayacağını, bir gün ansızın karşımıza çıkmalarını beklememizi söyledi. Arita Sanraku ve Hakuryu Seka. Lakapları ise Maei ve Seido. Büyük bir gururla bunları da söyledi. İkili ayrılmadan Kazuo, gayet açık bir biçimde taşların nasıl çalıştığını öğrenmek için ne bilmek istediklerini sordu benden önce davranarak. Sanraku pek oralı olmazken Seka bizi korumak için yine bir şeyler anlatmak durumunda hissetti kendini. Sanraku ortamdan ayrılırken Seka, Çakra Taşları hakkında konuşmaya başladı. Çakra Taşları, diğer isimleriyle Kudret Taşı, Güç Taşı, Tanrı'nın Hediyesi, Ölüm Taşı. İşlevi hakkında da çeşitli iddialar varmış. Senjutsu çakrası bahşetmesi, çakra kapasitesini arttırması, çakra sistemindeki sınırlamaları kaldırması bu iddialardan bazıları. Daha fazlasını bildiğini biliyoruz ama anlatmadı. Sadece sorulan soruya yönelik bir cevaba geçti bu kısımdan sonra. Taşları kullanmak için kişi fiziksel ve ruhsal olarak hazır olmalıymış. Fiziksel hazırlık bir shinobinin fiziksel olarak hazır olmasından fazlası değil dediğine göre. Ruh olarak ise onun söylediği şekilde saflığın doruğunda, 'Kiyoi' denilen sınıfta olmanız gerekiyormuş. Eğer bu sınıfta değilseniz, taşların gücüne hükmetmek de mümkün olmuyormuş. Daha fazlasını söylemedi ne yazık ki. Köyümüze gelince konuşacak bir şeyleri olsun istiyormuş... Sonra da ayrıldı. Arkalarından teşekkür etmek konusunda ben de oldukça kararsızdım. Eğer Kazuo etmeseydi ben edebilirdim..." Bu konuda Kazuo'ya bok atacak değilim. "Şimdi de buradayız..." diyerek anlatacaklarımı bitirdiğimi belli ettim. Kazuo bir şey diyecekse onu bekleyeceğim. Sözleri bittiğinde ise sormak istediğim birkaç soruyu ekleyeceğim. "Efendim, haddime değil belki ama birkaç soru sormak istiyorum. Kim bu insanlar? Belli ki sırf taşlar yüzünden olsa bile köyümüze düşmanlar ve bu yüzden onları kötü insanlar ve düşman olarak gördüm. Ama bizi zor durumlardan kurtarmak için çok fazla şey yaptılar. Öz güvenlerine bakarak ikisinin de oldukça güçlü olduğunu söyleyebilirim. Neden bizi öldürüp yollarına devam etmediler, neden bu kadar zahmete giriştiler merak ediyorum. Güçlü insanlardan, düşman sıfatını atfettiğim güçlü insanlardan böyle bir ilgi, merhamet beklemiyordum. Bu ikilinin kim olduklarını ve bundan sonra neler olacağını bilmek istiyorum!" Sikmese bari...


Out:
Sarı benim epey gözümü aldı da kendimce bir amme hizmeti yapıp uzun kısımların normal halini ekledim...
"Çeşitli haberlerimiz var efendim. Iwagakure'ye ulaşmakta herhangi bir sıkıntı çekmedik. Ulaştığımızda da ilk iş olarak Tsuchikage'yle görüşmek istediğimizi belirttik. Tsuchikage Binası'ndan bizi antrenman alanlarına yönlendirdiler. Tsuchikage'nin antrenman yaptığı yere... Burada Tsuchikage bize bir antrenman teklifinde bulundu ve Kazuo da bu teklife bir iddia ekledi. Eğer sırtını yere getirebilirsek biz kazanacaktık ve istediğimiz bir sorumuzu cevaplayacaktı. Tam tersi durumda ise biz onun sorusunu cevaplayacaktık. Kendimize biraz fazla güvenmiş olabiliriz... İddiayı kaybettik. Tsuchikage'nin sorduğu soru tam olarak şu şekildeydi: 'Köyünüzde buraya getirdikleriniz dışında kaç taş var?'. İddia başında belirttiğimiz gibi yalan söylemedik ve onlara köyde iki tane daha taş bulunduğunu söyledik. Ama bu taşların köy yönetiminin elinde olmadığını, taşların ele geçirildiği görevde kendimiz için birer tane sakladığımızı söyledik. Tsuchikage, gayet inanmış göründü bana. Burada köyümüz hakkında küçümseyici birkaç söz söylemiş olabilir ama bu benim kişisel fikrim de olabilir... Daha sonra bize Deguchi Hatsuka'yı bulmamızı ve taşları teslim etmemizi emretti. Dediğini yaptık ve Hatsuka'yı bulduk. Kendisi... kendisi çeşitli psikolojik sıkıntılar yaşıyor gibi ama daha önce köyün önde gelen kunoichilerinden olduğunu duymuştuk. Büyük ihtimalle araştırma tarzı işlerle uğraşıyor hep ve bu tarz insanların biraz manyak olması pek de anormal bir durum değil. Hatsuka biraz değil epey manyaktı sadece... Kendisiyle iletişim kurarken zorlandık ama yine de taşlarla ilgili bilgi almak konusunda geri durmadık, sonuçta Tsuchikage'ye taşların bize ait olduğunu söyledik. Bu yüzden köyü çok belaya atmayacağımızı düşündük. Ne var ki başarısız olduk. Hatsuka'nın odasından ve Tsuchikage Binası'ndan çıktığımızda ise dışarıdaki görevliyle tartışan yaşlı bir adamla karşılaştık. Bizden, bizim takım liderimizmiş gibi davranmamızı istedi. Yaşına rağmen fiziksel olarak diri durması ve eğer dediğini yapmazsak ciğerlerimizi birbirimize takacağını söylemesi üzerine söylediği şekilde davrandık. Açıkçası ben Ishigakure'nin bir ajanı olduğunu düşünmüştüm ama yanılmışım. Onu tenha bir ara sokaya kadar takip ettik. Ara sokakta da yalnız olduğumuzdan emin olunca konuşmaya başladık. Hiçbir şey demeden taşları teslim edip etmediğimizi sordu. Ardından da Ishichou'yu tanıyorsam köyünüzde başka taşlar da vardır dedi ve Ishigakure'de kaç taş olduğunu sordu. Sorduğu sorudan sonra da kendini tanıttı. Benden biraz uzun, tek gözünde bandaj olan adamın adı Arita Sanraku'ymuş. Ishichou'nuz belki beni tanıyordur dedi. Birkaç kez köyümüze gelmiş ama pek beğenmemiş. Konoha gibi değilmiş köyümüz. Yaşanmazmış bizim köyde. Bunları söylüyorum çünkü bizim için anlamsız zırvalar olsa da eğer siz Sanraku'yu tanıyorsanız sizin için bir anlam ifade ediyor olabilir bu ifadeler. Sanraku'dan şüphelensek de taşlar hakkında bilgisi olan biri olduğu aşikardı. Bu yüzden biz de pazarlık yapma yoluna gitmeye karar verdik. Önce bu görevden, bizden, taşlardan nasıl haberdar olduğunu sorduk. Ama pek yararlı bilgiler vermedi. Sizinle daha önce tanışmamış ama adını duyduğunuzu tahmin ediyormuş. Bir süredir taşları arıyormuş zaten. Ne işe yaradıklarını bilmediğini ama kendisi için manevi değeri olduğunu söyledi. Söyledikleri üzerine onu teşvik etmek için bir sayı vermeden köyümüzde taş olduğunu onayladık ve taşların nasıl çalıştığını sorduk. Özellikle benim mizacım yüzünden olmuş olacak ki biraz sinirlendi... Köyümüzde taş olduğunu bildiğine göre köyümüze uğrayacağını söyledi. Ardından da bakalım kaç taş almış sizden deyip yürümeye başladı. Ama çok geçmeden etrafımız 15 Iwagakure shinobisi tarafından çevrildi. Shinobiler Tsuchikage'nin bizimle görüşmek istediğini söylediler. Sanraku ise bunu istemediğini belirtti. Burada Kazuo ile bir fikir ayrılığına düştük. Ben gidip Tsuchikage'yle görüşebiliriz diye düşünmüştüm. Kazuo ise adını bilmediğim, insanlara diz çöktürten bir jutsu kullandı. Sanraku'ya beni dışarı bırakmasını söylese bile beni jutsusunun etkisi dışında bırakmadı. Böylece ben ve 15 shinobi yere kapaklandık. Sanraku, bu hareketi övdükten sonra katanasına davranıp ne yapacaksa yapacaktı ki ortama başka biri dahil oldu. Sanraku'ya yakın boylarda, kavruk tenli, bolca takısı olan, 20'li yaşlarda güzel bir kadın Kazuo'nun jutsusundan etkilenmeyerek bize doğru yürüdü. Geldi ve bize bir şey demeden az önce bizi Tsuchikage'yle görüşmeye çağıran shinobinin kulağına bir şeyler söyledi. Shinobi epey bir renk değiştirdi, ecel terleri döktü. Ardından da adı Hakuryu Seka olan kadın Kazuo'ya jutsusunu bozmasını shinobilerin gideceğini söyledi. Shinobi de bu durumu onayladı ve dediği gibi de jutsu bozulduktan sonra kendileri de bozulmuş bir şekilde ortamı terk ettiler. Sanraku ise Seka'yı gördüğü için şaşırmıştı. Aralarındaki ilişki oldukça samimi görünüyordu. Kısa bir sürede gitmeye karar verdiler. İlginç bir şekilde de bizim de başımızı belaya soktuklarını düşündükleri için bizi de yanlarında götürmeye karar verdiler. Bu tarz insanlardan böyle bir merhamet ya da sorumluluk duygusu nasıl adlandırmak isterseniz beklemiyordum. Köyden çıkıp biraz ilerledik. Bir dağı geçtikten sonra mola verdik. Sanraku biraz yorulmuş gibi görünüyordu ama 15 shinobiye gözünü kırpmadan karşı koymaya hazır olduğunu düşününce ne düşünmem gerektiğine pek emin olamıyorum. Bu sefer Seka konuşma işini halletti. Iwagakure ile anlaşmaya girdiğimize göre taşların ne işe yaradığını bilmediğimizi belirtti. Kendileri bir şey bilmediği için bize de bir şey söylemeyeceğini söyledi. Yine de onu ikna etme şansımız olduğunu belirtti. Ben buradan sonra sustum, konuşma işini Kazuo halletti. Taşlar hakkında pek bir şey bilmediğimizi onayladıktan sonra daha kişisel bir soru sordu. Bizim durumumuzun ne olduğu konusunda meraklı olduğunu belirtti. Ardından da o jutsuyu yaptığı anda köye bir daha dönmemeyi kabul ettiğini ve en iyi ihtimalle Sanraku'nun onu yanına kabul edeceğini umduğunu söyledi. Yaptıklarının Iwagakure tarafından bilinip bilinmeyeceğini sordu.

"Kazuo'nun söylediklerine Sanraku ve Seka güldüler. Sanraku, kalan sayılı günlerinde Kazuo gibi biriyle yol arkadaşlığı yapmayacağını söyledi. Seka ise daha o kadar da yaşlanmadığını söyledi. Bu yüzden Sanraku'nun bir hastalığı falan olduğunu sanmıyorum. Sadece yaşı yüzünden böyle bir şey demiş olsa gerek. Ardından da sorunun cevabını verdi Seka. Iwagakure'nin olanları bileceğini ve bunun köyümüze iyi yansımaları olmama ihtimali olduğunu söyledi. Yine de olaylara kendileri de dahil oldukları için aradan sıyrılmamızın mümkün olduğunu söyledi. Ardından açıkçası beni şaşırtan bir şekilde olaya dahil oldukları için kendilerini bizim güvenliğimizden sorumluk hissettiklerini söyledi. Şu an ne dost ne düşman olduğumuzu ve kendilerinin dahil oldukları bir olayda başkalarının zarar görmesini istemediklerini belirtti. Burada Sanraku da konuşmaya dahil oldu ve size rapor verirken yaptığımız kötü şeylerin suçunu onların üstüne atmamızı söylediler. Sonra daha da ciddileşerek taşlar köyümüzde bulunduğu sürece köye uğrayacağını, bir gün ansızın karşımıza çıkmalarını beklememizi söyledi. Arita Sanraku ve Hakuryu Seka. Lakapları ise Maei ve Seido. Büyük bir gururla bunları da söyledi. İkili ayrılmadan Kazuo, gayet açık bir biçimde taşların nasıl çalıştığını öğrenmek için ne bilmek istediklerini sordu benden önce davranarak. Sanraku pek oralı olmazken Seka bizi korumak için yine bir şeyler anlatmak durumunda hissetti kendini. Sanraku ortamdan ayrılırken Seka, Çakra Taşları hakkında konuşmaya başladı. Çakra Taşları, diğer isimleriyle Kudret Taşı, Güç Taşı, Tanrı'nın Hediyesi, Ölüm Taşı. İşlevi hakkında da çeşitli iddialar varmış. Senjutsu çakrası bahşetmesi, çakra kapasitesini arttırması, çakra sistemindeki sınırlamaları kaldırması bu iddialardan bazıları. Daha fazlasını bildiğini biliyoruz ama anlatmadı. Sadece sorulan soruya yönelik bir cevaba geçti bu kısımdan sonra. Taşları kullanmak için kişi fiziksel ve ruhsal olarak hazır olmalıymış. Fiziksel hazırlık bir shinobinin fiziksel olarak hazır olmasından fazlası değil dediğine göre. Ruh olarak ise onun söylediği şekilde saflığın doruğunda, 'Kiyoi' denilen sınıfta olmanız gerekiyormuş. Eğer bu sınıfta değilseniz, taşların gücüne hükmetmek de mümkün olmuyormuş. Daha fazlasını söylemedi ne yazık ki. Köyümüze gelince konuşacak bir şeyleri olsun istiyormuş... Sonra da ayrıldı. Arkalarından teşekkür etmek konusunda ben de oldukça kararsızdım. Eğer Kazuo etmeseydi ben edebilirdim..."
Image
Künye
İsim: Oita Butsuo
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Doton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 481.250
Prestij: 0
Ün: 31
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Hayaletin peşinde…

Butsuo, çocukluk aşkına adını duyurmak, hatta tekrar bir araya gelmek için yaşamaktadır. Bunun en kolay yolunun da ünlü olmak olduğuna karar vermiştir. Kumiko’nun duyduğunda gurur duyacağı, hoşuna gideceği hatta peşinden koşacağı bir ün.

Görev Bilinci
Butsuo, beklentisi veya umudu olmasa da dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeyi kendine görev edinmiştir. Bu görev sonucunda bir ödül veya sonuç beklediği bir görev değil, elde edilen tatminin sadece görevini yapmak olduğu bir görevdir. Ayrıca iyi bir insan olduğuna kendini inandırabilmesi konusunda iyi bir insan olmanın gerektirdiği eylemleri yapmasının faydalı olduğunu da fark etmiştir. Kafasındaki Kumiko’nun ideallerini de desteklemektedir bu görev. Butsuo, kendini daha iyi hissetmek için faydalı işler yapma gereksinimi duymaktadır artık.
Komplikasyon
-
Özellikler
Korucu
Karakter, Shirakami Vadi Ormanı'nda yaşanan hadise neticesinde, tüm dünyadan izole bir şekilde bu ormanda yaşayan halkın koruyucusu konumuna gelmiştir. Bizzat Ishichou tarafından bu göreve atanması neticesinde, söz konusu halk nazarında güvenilir ve her işlerini halledecek kişi olarak görülmektedir. Aynı zamanda, söz konusu halkın istekleri olması halinde, karakter bu görevlere öncelikli olarak atanacak kişidir. Bu sebeple, karakter başka kurguların içinde olsa dahi, söz konusu halktan talep gelmesi halinde, durum ne olursa olsun bu halka yardım etmek zorundadır.
Yeni Avcılar
Karakter Bingo Kitabı’nda bulunan bir kaçağı başarılı bir şekilde avlamış olduğu için shinobiler içerisinde daha tanınır hale gelmiştir. Bu tanınmanın getirisi olarak da, diğer shinobilerle girdikleri etkileşimlerde, daha saygı duyulur ve sözleri daha dinlenir olmaktadır. Karakterin durum içerisinde mantıklı hareketleri –mevcut stat ve becerileri de dikkate alınarak- diğer shinobiler tarafından fazla sorgulanmaz.

Bu özellik GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.
Üç Kişinin Sırrı
Ishichou ile karakter arasında geçen konuşmalar sırasında karaktere verilen gizli görev nedeniyle, Ishichou’nun karaktere duyduğu güven artmıştır. Bu sayede karakter Ishichou’ya daha ulaşabilir olduğu gibi, karakterin bilgi erişimi, görüş alışverişi veya benzeri konularda Ishichou tarafından daha iyi bir yönlendirilmesi muhtemeldir. Bununla birlikte, Ishichou’nun artan güveni karakterler üzerinde başarı konusunda daha büyük baskı oluşturmaktadır. Karakter hatalı karar almaktan ve hatalı adımlar atmaktan çekinmektedir. Bu nedenle karakter, doğrudan bir aksiyon alırken daha öncekilere nazaran daha düşünceli bir şekilde hareket etmektedir.

Bu özellik karakterin diğer shinobi ve kişilerle etkileşimine herhangi bir etkide bulunmaz. Bununla birlikte tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.
Profil
Güç: 11
Çeviklik: 7
Kondisyon: 9
Potansiyel: 2
Varlık: 3
Zeka: 3

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm(Favori): 12
[Çeviklik] Akrobasi: 7
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form(Favori): 6
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Doton: Domu
Doton: Doryuu Shiki
Ninpou: Otonaku Ashi no Jutsu
Taijutsu
A-Rank Juudaichi
A-Rank Headbutt
C-Rank Oukashou
Sensör
A-Rank Meishou-Dou
Genjutsu
-

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kan Hapı (İyi Kalite)
2xKondisyon Hapı (Normal Kalite+İyi Kalite)
Chakra Hapı (İyi Kalite)
5x Patlayıcı Parşömen (İyi Kalite)
5xÖzel Üretim Sis bombası
5xIşık Bombası
Locked

Return to “Diğer Köyler”