[Akane Misa] Esaret

Diğer ninja köylerine sahip ülkeler.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [Akane Misa] Esaret

Post by GM - Naruto » July 16th, 2019, 11:30 pm

Kısa bir an... Shinobilik hayatın boyunca defalarca kez karşı karşıya kaldığın ve bu kısa anlar sayesinde bugünlere kadar gelebildiğini düşünüce, aslında vücudunun bu tarz atmosferlere pek de yabancı olmadığını fark ediyorsun. Son anda kafanı sıyıran bir kunai ya da bir kaç metre daha yakınında olsan, vücudunu yakıp yıkacak bir patlayıcı parşömenin o sıcak rüzgarları... Tüm bu kısa anlara kıyasla, gözlerinin önündeki sıkılmış bu yumruğun o kadar da korkutucu olmadığını düşünüyorsun, en azından o yumruklar ile karşı karşıya kalana dek.

İlk yumruğu planladığın gibi savuştursan da, ikincisini bloklamak için yeteri kadar hızlı tepki veremiyorsun. O an, gözlerinle rahat bir şekilde görebildiğin yumruk, bedeninin laf dinlememez tavırları sebebi ile son anda yüzüne siper ettiğin kollarının dış kısmına isabet ediyor. Hayatında yediğin tüm yumruklardan daha ağır bir yumruk yemiş gibi hissediyorsun. En az dört adım kadar geriledikten sonra, kollarının arasından üzerine doğru gelen üçüncü yumruğu görüyorsun; ama bir kez daha tepki veremeden yumruk, aynı noktaya sert bir şekilde çarpıyor adeta. Kendini kafesinin parmaklıklarına kadar gerilediğini fark ettiğin anda, kollarının da düşmek üzere olduğunu ve savunmanın istemsizce bozuk bir hal aldığını da fark ediyorsun.

Ayrıca bu yumrukların bu kadar etkili olmasının sebebinin adamın gücünden ziyade, senin bitik halin olduğunun da farkındasın.

Adam kazandığı tempoyu korumak istediğini belli eden bir tavırla üzerine doğru hızla koşarken, bir kez daha yumruğunu geriyor. Hedefinin aynı nokta olduğuna eminsin. Bozulmuş savunmanın arasından, yüzüne sert bir yumruk geçirmek istiyor. Bunu bir fırsata çevirebilmek için bir fırsatın doğduğunun farkındasın. Zira rakibine kıyasla, sen onun ne yapacağını çoktan biliyorsun.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Akane Misa
Posts:57
Joined:February 28th, 2019, 8:04 am

Re: [Akane Misa] Esaret

Post by Akane Misa » July 18th, 2019, 2:09 pm

Shinobilik hayatım boyunca her zaman ölümüm bir kunaiye veya kağıt parçasına bakıyordu. Öyle ki her zaman bir patlayıcı parşömene öleceğimi düşünürdüm. Hal böyle olunca her zaman tehlikenin içindeydim. Karşımda duran bu haydut, çıplak elleriyle bana hiçbir tehdit oluşturmuyordu. Sayısız kez böyle tipler ile çarpışmıştım. Tamam başarısız olabilirdim. Hatta toplumda iyi bir saygınlığım olduğu da söylenemezdi. Fakat ben bir shinobiydim. Burada ölmemek ve üstüme rapor vermek için yaşamalıydım. Rakibimden korkmuyordum. Sadece vücudum birkaç aksilik çıkarınca beni strese sokuyordu. O streslerde korkuya evriliyordu zamanla. Yine de... yine de dışarıda belki hala savaşta çarpışan kardeşlerim için buradan çıkmalıydım. Köyüm daha fazla zora girmemeliydi.

İlk yumruğu kolaylıkla savuşturuyordum. Her şeyin planlandığı gibi gitmesi beni memnun etmişti fakat ikinci gelen yumruk bana anlık bir duygu değişimi yaşatmıştı. Yumruk üzerime doğru gelirken zaman durmuştu sanki. Yumruğu çok net görebiliyordum. Öyle ki savuşturmam çok kolay olmalıydı. Fakat zaman bana da durmuştu. Tek işlevi olan organım gözdü. Kendime söz geçiremiyordum. Ne yapmak istesem sanki o ihtimal sularda boğuluyordu. Hiçbir şey yapamayınca son çare olarak vücuduma nazaran dermanı kalan kollarımı kaldırmıştım. İlk başta bir şekilde hasarı azalttığıma sevinirken birden o da kursağımda kalmıştı. Öyle ki yediğim yumruğu sanki savuşturmamış gibiydim. Yüzümün ortasına mı gelmişti? Mideme mi vurdu? Hayır hayır... Yüzüme vurduğuna emindim. Bu da bana ne kadar bitkin ve kötü bir halde olduğumu söylüyordu. Etrafıma baktığımda yediğim bu yumruk beni 4 adım geriye atmıştı. Tek yumrukla bayılmam an meselesiydi. Halsizlik, çaresizlik, stres ve onun gibi şeylerden beslenen korkum, giderek yükselerek kendini bana belli ediyordu. Uzun zamandır ilk defa ne yapacağımı bilmiyordum. Bu her şeyden daha korkunçtu.

Daha soluklanamadan diğer yumruğu da aynı yere yiyordum. Sanki adamın attığı yumruklar giderek sertleşiyor gibiydi. Bu yumrukta da diğerleri gibi geriye düşmüştüm. Sınıra ulaşmıştım. Vücudum da öyle. Bedenim sanki kaynar suya atılmış gibiydi. Her yerden bir acı yükseliyordu. Vücudum, midem, başım... Neredeyse kollarım da kalkmıyordu. Bitkin ve bitik bir haldeydim. Son mu geliyordu?

Adam üzerime doğru tempolu bir şekilde koşarken gözlerinde ki kini görebiliyordum. Hedefi yine aynıydı. Yüzüme vurmaya geliyordu. Ne yapmalıydım? Karışık manevralar yapamayacağımı biliyordum. Daha düz bir şey olmalıydı. Ardından karşımda duran kişinin bir erkek olduğunu hatırladım. Onda olup bende olmayan bir şey vardı. Adam üstüme doğru koşunca yerimde durup nefes alıp vereceğim. Ardından kollarımı yumruk atacağa yere koyarak hasarı azaltmaya çalışacağım. Sonrasında hemen hayalarına sert bir tekme atacağım. Eğer sendelerse veya gardını bozarsa hemen atağa geçeceğim.
Image
Here comes the rain again
Falling on my head like a memory

Künye
İsim: Akane Misa
Yaş: 19
Cinsiyet: Dişi
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 15.000
Prestij: -
Ün: 10
Kullanılabilir GP: -

Motivasyon

Sefilsizlik
Chuunin olunca Misa amaç belledi kendisine. Özgürlüğü kısıtlananların bir temsilcisi olacaktı. Biliyordu.. Çoğu çocuğun şiddet gördüğünü, istemeden çalıştırıldığını.. Kendisi gibi olan çocukları, özellikle kız çocuklarını, kurtarmak ve gerekirse bu köyün adalet bağlamında kılıcı olmak istiyordu. Fakat sözünü bir şekilde başkalarını dinletebilmeliydi. Çıkıp kendini yırtsa bile onu dinleyecek kaç kişi vardı? Şuan ki haliyle kimse onu umursamazdı. Kendisi ne başarmıştı ki? Kim güvenecekti ona? Önemli bir şey başarırsa birileri onu dinlerdi. Yüksek makamlara gelmek istedi. Böylelikle önemli çalışmalar yapıp amacını tüm dünyaya duyurabilecekti.

Önemli bir konuma gelmenin zaman alacağını biliyordu. Boş boş bekleyemezdi. Şimdiden başlayacaktı çalışmalarına. Yardıma ihtiyaç çocukların kurtarıcısı olup özgürlüğüne kavuşturacaktı. Annesiz çocukların annesi olacaktı Misa. Tek amaçladığı şey buydu.


Özellikler

-


Profil

Güç: 9
Çeviklik: 8
Kondisyon: 5
Potansiyel: 3
Varlık: 3
Zeka: 2


Beceri Listesi

[Güç] Atletizm: 4
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1



Ninjutsu

Shunshin - Ninpou
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.


Raiton no Yoroi - Raiton
Kullanıcı normal bir el mührü serisinin ardından vücuduna elektrik akımı salar. Bu akım, kullanıcının sinir sisteminin daha hızlı çalışmasını sağlar ve motor fonksiyonların performasını arttırır. Kullanıcı'nın refleksleri keskinleşir, daha hızlı hareket etmeye başlar. Algısında herhangi bir değişiklik olmaz fakat planladığı hamleleri daha hızlı yerine getirir. Teknik açık olduğu sürece Raiton dışında herhangi bir ninjutsu kullanamaz. Suiton saldırılarından ekstra hasar alır. Kullanıcıya teknik süresice aşırı yaklaşan kişiler bir elektrik akımı ile çarpılır. Teknik açık kaldığı sürece normal tekniklerden daha fazla chakra yer.

Taijutsu

Kendou - B Rank
Stilin disiplinini kavramaya devam eden kullanıcı kılıç ve benzeri silahlar ile nasıl blok yapılacağını öğrenir. Kullanıcının defans kabiliyeti yüksek derecede artar ve bir saldırıyı savunduktan sonra genelde sarsılmaz ve karşı saldırıya hazır olur.

Genjutsu

-


Sahip olunan eşyalar

-Katana(Orta kalite)

-Shinobi çantası
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Akane Misa] Esaret

Post by GM - Naruto » July 20th, 2019, 3:44 pm

Aldığın her nefesi sığdırdığın bir saniye, adamın sana biraz daha yaklaşması ve gerdiği o yumruğu her an savurabilir hale gelmesi anlamına geliyor. Adamın sana yumruğu attığı görüntüyü defalarca kez, zihninde hayal edip her ihtimali düşünüyorsun belki de ve bu ihtimaller arasından sana en iyi gelen şey savunmanı düzeltip yumruğu karşılamak oluyor. Öyle yapmaya yelteniyorsun; ama çok büyük bir hata yaptığını farkediyorsun yumruğu yemeden saliseler önce. Yapabildiğin tek şey izlemek oluyor. Hayalara atmaya düşündüğün tekme ise, zihninde hayal ettiğin bir hamleden öteye geçemiyor. Zira adamdan yediğin yumrukların bir kaçını karşılama görevi gören bitkin kolların sınıra ulaştığı için formunu kaybederken, sen bunu bildiğin halde bir kez daha kollarını kullanmaya çalışınca, işler hayal ettiğin gibi gerçekleşmiyor. Belki bulunduğun ortamın stresi belki de bir shinobi olarak ilk defa bu kadar aciz düşmen, böyle basit bir hatayı yapmana sebep oluyor; ama bu hata basit olmasına karşın, senin için pahalıya patlıyor.

Yumruk sert bir şekilde, kaldırmakta zorlandığın ve bir nevi mefta olmuş kollarının arasından bir ok gibi geçerken, suratının tam ortasına oturuyor. Burnunun kırıldığını anlaman için bir kaç saniye geçmesi gerekiyor; çünkü kısa bir anlığına olsa bile gözlerinin karardığını ve her yerinin uyuştuğunu hissediyorsun. Göz kapakların açılmak ve kapanmak arasında git geller yaşarken, burnunda hissettiğin o tarifsiz acı gözlerini tamamen açmana neden oluyor. Çığlık atmıyorsun ya da inlemiyorsun; ama dişlerini o kadar sıkıyorsun ki, bunu yapmanın sana bir yararı olmasa bile istemsizce bunu sürdürüyorsun.

Dizlerinin titrediğini ve her an seni ayakta tutan o gücün kaybolacağını hissetmen, işleri senin için biraz daha zor kılıyor. Seyircilerin uğultularını duyabiliyorsun. Sanki yüzlerce insan aynı anda hayal kırıklığına uğramış olduğunu göstermek istiyor. Bunun sebebini çok iyi anlayabiliyorsun. Belki çoğu ilk defa bir shinobi'yi dövüşürken izleyecekti; ama sanki shinobi'den çok sıradan bir insandan bile daha beter halde birini izliyor olmaları tüm o heyecanlarını silip atmış olmalı.

Dikkatini seni bu duruma getiren karşındaki adama veriyorsun. Bir shinobi'yi pataklamış olmanın getirdiği gurur ve sevinç ile sana bakıp, tribünlere selam vererek şov yapıyor adeta. İşinin bitmiş olduğunu düşünüyor olmalı ki, senden gelecek hamle ihtimalini umursamıyor bile. Her an işini bitrebileceğinden emin gibi duran o duruşu, sinirlerini daha çok bozuyor. Vücudunu yokladığında hâlâ bir şeyler yapabileceğine dair umut sinyalleri alıyorsun. Burnun kanamakta ve acımakta olsa da, şu an seni çok etkilemiyor. Son bir hamle daha yapabileceğinden eminsin ama bunu da doğru değerlendirmezsen, alacağın herhangi bir darbenin bu sefer gerçekten de işleri senin için geri dönülmez bir bir noktaya sokacağından da eminsin.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Akane Misa
Posts:57
Joined:February 28th, 2019, 8:04 am

Re: [Akane Misa] Esaret

Post by Akane Misa » July 22nd, 2019, 4:06 pm

Hata üstüne hata yapıyordum. Belki de anlık heyecana gelmişti. Ya da dalgınlıktı. Fakat bu yaptığım şey ölümüme sebep olacaktı. Artık kendime bile kızma tahammülüm kalmamıştı. Sanki shinobi değil de yoldan geçen biri gibiydim. Karşıdaki ile güç farkımız yoktu sanki. Bu göreve çıktığımdan beri neyi başarıyla bitirmiştim? Bunları birilerine anlattığımda benle dalga geçerler miydi? Ne zamandır başkalarının görüşlerini umursuyordum ki? Adamın atacağı yumruğu ağır çekimde türlü türlü süzmüştüm. Lakin vücuduma fazla güvendiğim için hesaplamalarım yanlış gitmişti. Kumdan bir duvar gibi heybetini koruyan kollarım, daha fazla dayanamadan düşman işgalcileri sınırdan içeri sokuyordu.

Onurum kırılmış ve hırsım kaybolmuştu. O az sonra yiyeceğim yumruk beraberinde tüm duygularımı da götürmüştü sanki. Hiçbir şey hissetmiyordum. Başarısızlık hissi sanki duyguya evrilmiş gibiydi. Fakat o duyguyu diğer hislerimle bağdaştıramıyordum. Sanki Kami-sama bunu cezam için tasarlamış gibiydi. Satın alınan özgürlükler, alçak düzen... Böyle mi gerçekleştirecektim hayalimi? Hani insanların özgürlüğünü kurtaracaktım. Onları kafesten kurtaran ben olmayacak mıydım? Gelin görün ki şuan esaret altında dayak yiyordum. Eğer şu hayatımda bir amacımı gerçekleştiremiyorsam ve eğer görevi bile başarı ile tamamlayamıyorsam neden ölümüne savaşmayayım ki?

Yumruğu yediğimde burnumun kırıldığını hissetmiştim. Yüzüme koçbaşı ile vurulmuş gibiydi. Gözlerim kararmış, etraf bir anlığına bulanıklaşmıştı. Göz kapaklarım ise kendi arasında çelişkiler yaşıyordu. Şaşırmıştım. Öyle ki hala bayılmamıştım. Bu da demek oluyordu ki bir umut vardı. Hal böyle olunca pes etmeye hiç ihtiyaç duymuyordum. Kaybedecek neyim kaldı ki? Burnumun getirdiği acı belki de burada tutulduğumdan beri hissetiğim en kötüsüydü. Bu acı sadece bana koş ve vur diyordu. Mantıklı düşünmek yerine kafamı öfkeyle dolduruyordu. Çok mantıklı düşünürüm ya! Ne inliyordum ne bağırıyordum. Acımı ve öfkemi dişlerimi sıkarak dışarı vurmamaya çalışıyordum.

Dizlerimin dermanının kalmadığını biliyordum. Bir şekilde ayaktaydım. En azından gururlu bir şekilde savaşırdım. Fakat öldüğümde bile kimin haberi olurdu ki? Bu etrafımda izleyen insanların amacı sadece bir shinobinin gücünü görmekti. Lakin onlar adına üzgündüm. Öyle ki daha bir şey izleyememişlerdi. İzleyeceklerini düşünmüyordum zaten. Eski günler çarptı aklıma birden. Her zaman eziklenen ve dışlanan olmamış mıydım? ''Git mutfakta yemek yap. Ne shinobiliği be!'',''Heey şuna bakın, Kusagakure'nin orospusu geliyor!'',''Tabii ki oyunumuza seni alamayız salak!'' Her zaman kendimi insanların dışında buluyordum. Akademide insanların aptal ön yargısıyla birlikte popülerdim. Asosyal olanların yanına gitsem bile abimden korkuyorlardı. Cesaret edenler ise günümün kötü geçmesine sebep oluyorlardı. O yüzden henüz bir şeyler kanıtlayamamıştım. Fakat şimdi bir şeylere imza atabilirdim.

Adam İzleyenlere gösterişini yapıyordu. Sanki yenmiş ve her şey bitmiş gibiydi. İnsanlar da bu gösterişe tepkilerini veriyordu. Bu durum sinirlerimi daha çok bozmuştu. Burnumun acısı, bu gösteriş ve yenilmiş olmak beni bir hayli gaza getirmiş olsa da tek bir hataya öleceğimi biliyordum. Fakat yine de adam bana bakmıyorsa ona doğru koşup chakramı elimde topladıktan sonra vuracaktım.

Eğer bana bakıyorsa duruşumu alıp hamlesini bekleyecektim. Öyle ki benim halimi görüp gaza gelebilirdi. Haliyle bu işime gelirdi.
Image
Here comes the rain again
Falling on my head like a memory

Künye
İsim: Akane Misa
Yaş: 19
Cinsiyet: Dişi
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 15.000
Prestij: -
Ün: 10
Kullanılabilir GP: -

Motivasyon

Sefilsizlik
Chuunin olunca Misa amaç belledi kendisine. Özgürlüğü kısıtlananların bir temsilcisi olacaktı. Biliyordu.. Çoğu çocuğun şiddet gördüğünü, istemeden çalıştırıldığını.. Kendisi gibi olan çocukları, özellikle kız çocuklarını, kurtarmak ve gerekirse bu köyün adalet bağlamında kılıcı olmak istiyordu. Fakat sözünü bir şekilde başkalarını dinletebilmeliydi. Çıkıp kendini yırtsa bile onu dinleyecek kaç kişi vardı? Şuan ki haliyle kimse onu umursamazdı. Kendisi ne başarmıştı ki? Kim güvenecekti ona? Önemli bir şey başarırsa birileri onu dinlerdi. Yüksek makamlara gelmek istedi. Böylelikle önemli çalışmalar yapıp amacını tüm dünyaya duyurabilecekti.

Önemli bir konuma gelmenin zaman alacağını biliyordu. Boş boş bekleyemezdi. Şimdiden başlayacaktı çalışmalarına. Yardıma ihtiyaç çocukların kurtarıcısı olup özgürlüğüne kavuşturacaktı. Annesiz çocukların annesi olacaktı Misa. Tek amaçladığı şey buydu.


Özellikler

-


Profil

Güç: 9
Çeviklik: 8
Kondisyon: 5
Potansiyel: 3
Varlık: 3
Zeka: 2


Beceri Listesi

[Güç] Atletizm: 4
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1



Ninjutsu

Shunshin - Ninpou
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.


Raiton no Yoroi - Raiton
Kullanıcı normal bir el mührü serisinin ardından vücuduna elektrik akımı salar. Bu akım, kullanıcının sinir sisteminin daha hızlı çalışmasını sağlar ve motor fonksiyonların performasını arttırır. Kullanıcı'nın refleksleri keskinleşir, daha hızlı hareket etmeye başlar. Algısında herhangi bir değişiklik olmaz fakat planladığı hamleleri daha hızlı yerine getirir. Teknik açık olduğu sürece Raiton dışında herhangi bir ninjutsu kullanamaz. Suiton saldırılarından ekstra hasar alır. Kullanıcıya teknik süresice aşırı yaklaşan kişiler bir elektrik akımı ile çarpılır. Teknik açık kaldığı sürece normal tekniklerden daha fazla chakra yer.

Taijutsu

Kendou - B Rank
Stilin disiplinini kavramaya devam eden kullanıcı kılıç ve benzeri silahlar ile nasıl blok yapılacağını öğrenir. Kullanıcının defans kabiliyeti yüksek derecede artar ve bir saldırıyı savunduktan sonra genelde sarsılmaz ve karşı saldırıya hazır olur.

Genjutsu

-


Sahip olunan eşyalar

-Katana(Orta kalite)

-Shinobi çantası
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Akane Misa] Esaret

Post by GM - Naruto » July 25th, 2019, 11:27 pm

Aklına gelen anıların hüznü ve acısıyla harekete geçiyorsun. O an çevreni kaplamış tüm kalabalığa ve gürültüye rağmen tek gördüğün ve duyduğun şey karşındaki adam oluyor. Vücudunda bir miktar döngüsüne devam eden chakrayı kollarında ustaca toplarken, seyircilere şov yapmakla meşgul olan adam kısa bir anlığına senin tarafına bakıyor gibi oluyor ama her şey için çok geç kaldığını fark edemeden, yüzüne sert bir balyoz gibi inen yumruğun gümbürtüsü ile metrelerce uçuyor. Sertçe demir parmaklıklara çarpıyor. Adeta camdan kayan bir yağmur damlası gibi, demirlerden kayıp yere yapışan adamın bilincinin kapandığını hareketsiz duruşundan anlayabiliyorsun.

Tekrardan kalabalığın görüntüsü çevreni kaplarken, garip bir şekilde sessizlik devam ediyor. Göz ucuyla etrafına baktığında herkesin şaşkınlık içerisiyle bir sana ve bir de saniyeler öncesine kadar şov yapan ama şimdi hareketsizce ölü gibi uzanan rakibine baktıklarını görüyorsun. Bu sessizliği bozan ise bir megafon ile yapıldığı belli olan bir duyuru bozuyor: "Kazanan Akane Misa!" Bu anda adeta zevkten dört köşe olmuş seyircilerin o çılgınca bağırışları kulağına dolmaya başlıyor.

Sen bu sırada boş boş etrafına bakarken ise kilitli kafesin kapısı açılıyor ve içeri iki tane adam giriyor. Adamlardan biri bilinçsiz rakibinin kollarından diğeri ise ayaklarından tutup kaldırarak kafesten çıkartıyor. Bu anda kaybettiğinde aslında başına ne geleceğini görmüş oluyorsun. Zira kaybedene gram değer verilmediğini bu taşıma şeklinden anlayabiliyorsun.

Attığın yumruk ve chakra ise seni de bir hayli yıpratmış durumda. Kafanı yumaşak olan herhangi bir yere koysan hemen uyuyacak kadar bitkinsin. Gözlerin bazen kararır gibi oluyor ve başın dönüyor; ama bu nöbetimsi kararmalar bir kaç saniye sürüyor sadece.

İçeriye bir kaç saniye sonra ise kafese girerken seni tanıtan megafonlu herif giriyor. Yanına kadar usulca yaklaşıp bir elini havaya kaldıran herif: "Bu kız çok canlar yakacak gibi duruyor!" diye bağırarak seyircileri çoşturmaya devam ediyor. O an megafonu sizden uzaklaştırıp, kulağına yaklaşıyor ve: "Onları selamla ve geldiğin yerden koridora dimdik yürü. Aksini yaparsan ödül yerine ceza bekliyor olur seni." diye fısıldıyor. Sesinden son derece ciddi olduğunu anlıyorsun ama dinleyip dinlememin senin elinde olduğunu bilerek adama göz ucuyla bakıyorsun.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Akane Misa
Posts:57
Joined:February 28th, 2019, 8:04 am

Re: [Akane Misa] Esaret

Post by Akane Misa » July 28th, 2019, 9:01 am

Gözüm o an bir şey görmemişti. Tek isteğim yumruğumun adam ile buluşmasıydı. Bana vücudum bile destek vermezken anılarımdan güç toplamıştım. Belki de ölecektim. Belki de o yumruk isabetli olmayacaktı. Fakat olmuştu. Bir şekilde vurmuştum. Ve son gördüğüm şey adamın bana dönen gözleriydi. Uzun zamandır bu kadar iyi hissetmemiştim. İlk defa birine vururken bu kadar mutluydum. Adamı demirlere çarpmış ve baygın bir şekilde gördükten sonra bu mutluluğum azınsanamayacak derecede yükselmişti. Başarmıştım. Akane Misa uzun zamandır bir şeyi başarmıştı. Harika bir Shin--. Ne düşünüyordum ben? Bir görevi başarısızlıkla yarıda bırakmış, esir alınmış ve bu esaretin altında zorunlu bir şekilde belki de saf bir adam ile dövüşüp onu bayıltmıştım. Başarı bu muydu? Evet ucundan bir başarıydı fakat kendimden tiksinmemeyi sağlar mıydı? Garip hissediyordum. Lakin bir şeyler hissediyordum. Bu durum da bana umut aşılıyordu. Gözümün önüne düşen güneş ışığının 5 dakika öncesine nazaran daha fazla olduğunu farkediyordum.

Kalabalık hala olduğu yerdeydi. Onlara doğru göz ucundan baktığımda ise şaşkın gözler ile ne yaşadıklarını beyinlerinde yormaya çalışıyorlardı. Az önce ölüm ile başbaşaydım. Şimdi ise bir bana bir adama bakan insanların anlamsız bakışları ile. Ardından malum sessizliği bozan elinde megafon taşıyan adamdı. Adımı zikrettiğinde insanların haykırışları beni mutlu etmişti. Öyle ki bu sefer ezilen ben değildim. İnsanlar beni alkışlıyordu. Başarımı alkışlıyordu. Bu his normal gelmeli miydi? Bilmiyordum fakat onlara bu hissi göstermeye niyetim yoktu. Hal böyle olunca soğuk bakışlar ile karşılamıştım onları.

Bir kendime ve bir seyircilere baktım. Ben esaret altındaydım. Peki ya onlar? Onlar bulundukları konumdan mutlular mı? Tek eğlenceleri bahis oynamak olduğu için mi bu kadar mutlular? Onlara gerçek özgürlüğü sunarsam eğer tepkileri ne olurdu? Belki de bu soruları bana sormaları gerekiyordu. Öyle ki burada birine özgürlük bahşedilmesi gerekiyorsa o ben olmalıydım. Bu düşüncelerimin arasında bir kafesin kapısı açılmıştı. 2 adam yerdekini kollarından ve bacaklarından tutarak götürüyorlardı. Anladığım kadarıyla kaybedenler sadece savaşı kaybetmiyordu. Tabii tam olarak bilemezdim fakat adamın gördüğü bu ilgi beni buna düşünmeye yol açıyordu.

Yorgunluktan bitmeye hazırdım. Gözlerim anlık kararırken ayaklarım ise çok pes etmeyi bekliyordu. Sadece uykuya ihtiyacım vardı. Belki biraz yemek. Biraz da su. Fazla düşünmeme gerek kalmadan megafonlu herif yanıma gelip beni övüyordu. Kısa kesmesini tercihlerdim fakat megafonu uzaklaştırarak kulağıma bir istekte bulunuyordu. Fakat bu isteğin altındaki emiri sezebiliyordum. Hal böyle olunca böyle bir durumda seçme şansımın olacağını sanmıyordum. Bir cezaya bu vücudum dayanmazdı. Öne çıkacaktım. Ardından ise seyircileri selamlayacaktım. Bunu yaptığıma pişman olacağımı seziyordum. Yine de... Yine de rahatlık istememin önüne hiçbir şey geçemezdi.
Image
Here comes the rain again
Falling on my head like a memory

Künye
İsim: Akane Misa
Yaş: 19
Cinsiyet: Dişi
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 15.000
Prestij: -
Ün: 10
Kullanılabilir GP: -

Motivasyon

Sefilsizlik
Chuunin olunca Misa amaç belledi kendisine. Özgürlüğü kısıtlananların bir temsilcisi olacaktı. Biliyordu.. Çoğu çocuğun şiddet gördüğünü, istemeden çalıştırıldığını.. Kendisi gibi olan çocukları, özellikle kız çocuklarını, kurtarmak ve gerekirse bu köyün adalet bağlamında kılıcı olmak istiyordu. Fakat sözünü bir şekilde başkalarını dinletebilmeliydi. Çıkıp kendini yırtsa bile onu dinleyecek kaç kişi vardı? Şuan ki haliyle kimse onu umursamazdı. Kendisi ne başarmıştı ki? Kim güvenecekti ona? Önemli bir şey başarırsa birileri onu dinlerdi. Yüksek makamlara gelmek istedi. Böylelikle önemli çalışmalar yapıp amacını tüm dünyaya duyurabilecekti.

Önemli bir konuma gelmenin zaman alacağını biliyordu. Boş boş bekleyemezdi. Şimdiden başlayacaktı çalışmalarına. Yardıma ihtiyaç çocukların kurtarıcısı olup özgürlüğüne kavuşturacaktı. Annesiz çocukların annesi olacaktı Misa. Tek amaçladığı şey buydu.


Özellikler

-


Profil

Güç: 9
Çeviklik: 8
Kondisyon: 5
Potansiyel: 3
Varlık: 3
Zeka: 2


Beceri Listesi

[Güç] Atletizm: 4
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1



Ninjutsu

Shunshin - Ninpou
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.


Raiton no Yoroi - Raiton
Kullanıcı normal bir el mührü serisinin ardından vücuduna elektrik akımı salar. Bu akım, kullanıcının sinir sisteminin daha hızlı çalışmasını sağlar ve motor fonksiyonların performasını arttırır. Kullanıcı'nın refleksleri keskinleşir, daha hızlı hareket etmeye başlar. Algısında herhangi bir değişiklik olmaz fakat planladığı hamleleri daha hızlı yerine getirir. Teknik açık olduğu sürece Raiton dışında herhangi bir ninjutsu kullanamaz. Suiton saldırılarından ekstra hasar alır. Kullanıcıya teknik süresice aşırı yaklaşan kişiler bir elektrik akımı ile çarpılır. Teknik açık kaldığı sürece normal tekniklerden daha fazla chakra yer.

Taijutsu

Kendou - B Rank
Stilin disiplinini kavramaya devam eden kullanıcı kılıç ve benzeri silahlar ile nasıl blok yapılacağını öğrenir. Kullanıcının defans kabiliyeti yüksek derecede artar ve bir saldırıyı savunduktan sonra genelde sarsılmaz ve karşı saldırıya hazır olur.

Genjutsu

-


Sahip olunan eşyalar

-Katana(Orta kalite)

-Shinobi çantası
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Akane Misa] Esaret

Post by GM - Naruto » July 30th, 2019, 12:33 am

Bir adım öne çıkıyor ve sanki yıllardır bu işi yapıyormuş gibi zaferini insanlarla paylaşıyorsun. Bu hareketin ile birlikte insanların alkışları ve bağırışları artarken, sen bile bu durumdan memnun olmaya başladığını hissediyorsun. Göz ucuyla megafonlu herife baktığında ise kısa bir an sadece tatmin olmuş bir şekilde seni süzüp bakışlarını koridora doğru kaydırıyor. Adeta gözleri ile sana git diyen bu adamın ricasını kırmayıp, koridora doğru yavaş yavaş adımlamaya başladığında başının döndüğünü ve durumunun daha kötü bir hal aldığını içten içe hissediyorsun.

Alkışlar sen bu aydınlık ortamı terk edip, koridorun o karanlık atmosferinde kaybolunca kesiliyor. Megafonlu adamın tanımadığın iki ismi tanıtışı ile yeni bir dövüşün çok geçmeden başlayacağını fark ediyorsun son olarak. Zira adımların uzaklaştıkça sesler anlamsızlaşıyor, zaten senin de o seslere ya da herhangi bir şeye odaklanacak kadar bir mecalin kalmıyor. Yürümeyi kesmek, kafanı yumuşak herhangi bir şeye yatırmak ve güzelce bir uyumak istiyorsun; ama adımların bu arzunu umursamıyor ve bir şekilde ilerlemeye devam ediyorsun.

Biraz daha ilerledikten sonra üzerine kitlenmiş bakışların varlığını sana bildiren shinobi dürtülerin ile kafanı usulca kaldırma ihtiyacı duyuyorsun. Kafanı kaldırdığında ise Kenichi'yi bıraktığın şekilde tekrardan buluyorsun. Sırtına duvara dayamış ve o cılız adımlarını metrelerce öteden fark edip, bakışlarını o alaycı sırıtışı eşliğinde üzerine kilitlemiş bir şekilde. Bu durumundan, bu acizliğinden zevk aldığına emin oluyorsun kendince. Adımlarını kesmek yerine, onu öldürmek isteyen o güçlü dürtülerinin zayıf vücudunu destekleyen itici gücü ile adımlarını hızlandırıyorsun. Bir an sadece bir an yumruğunu sıkıp vurmak istiyorsun; ama defalarca kez avuç içine gömülmüş parmaklarının bu kez seni dinlemediğini fark ettiğin an acınacak haline yüklediğin bu sorumluluğun ne kadar saçma olduğunu fark edip, şimdilik ona okkalı bir yumruk atma fikrini bir kenara atıyorsun. Aranızda bir kaç metre kaldığında istemsizce duruyorsun. Olabildiğince en dik ve en güçlü duran pozisyonu alıp, Kenichi'nin karşısında dikildiğinde sanki tüm sorunların yok olacağını hissediyorsun; ama o alaycı sırıtış gerçeklerin bir parçası gibi gem vuruyor sana.

Bir kaç saniyelik sessizlik, Kenichi'nin yüzündeki sırıtışın kaybolması ile son buluyor. Gözlerinin içine bakarken: "Dürüst olayım kazanacağını düşünmüyordum!" diye giriyor konuşmaya hissiz bir tonda. Bir kaç adım sana yaklaşıyor ve baş parmağını dudaklarının çevresinde gezdirirken: "Şimdi ne olacak biliyor musun?" diye soruyor sana. Ama bir cevap vermene izin vermeden: "Ömrünün sonuna kadar burada savaşacaksın! Sen artık bizim malımızsın! Bunu bir ceza olarak düşünme ama... Seni o rezil ve ışıltısız hayatından kurtarıp, bir ikon haline çevireceğiz! İnsanlar adını haykıracak ve sana delicesine hayranlık besleyecek... Onların kahramanı olacaksın ama özünde sadece tasması bizim elimizde olan bir köpek olduğunu bilerek bunları yaşayacaksın. Bir gün yaşlanacak ya da o kafeste öleceksin.... İşte o zaman özgürlüğün senin olacak Akane Misa!" diye devam ediyor konuşmasına. Gözlerindeki o keskinliğin bir an göz yuvalarından fırlayıp seni keseceğini hissediyorsun; ama ne sözlerinde ne de hareketlerinde sana karşı bir öfke sezmek yerine, sadece zevk aldığını görüyorsun. Delicesine zevk alıyor sana bunları yaşatmaktan... Bu sana küçük bir çocuğun elde ettiği yeni bir oyuncağa verdiği tepkiyi anımsatıyor.

Yavaşça yanından geçip gidiyor. Senden gittikçe uzaklaşan adım seslerini duyarken: "Şimdi git ve dinlen. Yakında o kafese çıktığında gerçek bir shinobinin nasıl savaştığını herkese göstereceksin." diyor son kez Kenichi. Hemen ardından ise adım sesleriyle birlikte kayboluyor.

O kaybolduktan bir on saniye kadar sonra ise karşıdan yavaş adımlarla sana yaklaşan Nagato'yu fark ediyorsun. Dibine kadar gelip, yürürken sana eşlik ediyor. Konuşmak yerine sessizliğini koruyor ve gerekmedikçe senin tarafına bakmıyor bile. Bir süre ilerledikten sonra önceki ilerleyişinde fark ettiğin demir kapılardan birinin önünde duruyorsunuz ve Nagato belindeki kemerden çıkardığı anahtarlardan biri ile kapıyı açıyor: "İçeri gir." diyor sana. İçeri girdiğinde bir kareyi andıran genişçe bir oda karşılıyor seni. Taş duvarlar ile örülmüş bu oda olması gerektiğinden soğuk hissettiriyor sana. Sol tarafında tekli bir ranza varken karşıda ise oturmak için bir masa ve sandalye mevcut. Tuvaletin hemen sağda odanın bir parçası olarak karşında dikildiğini görünce midenin kalktığını hissediyorsun istemsizce. Ayrıca tuvaletin hemen yanında duvara monte edilmiş muslukla da duş alındığını anlaman çok geç olmuyor senin için. Zira suyun birikmesi için bir kova ve kovanın içinde de bir tas ile sabun var. Ayrıca gene aynı noktada biriken suyun akıp gitmesi için bir gider açılmış. Nagato sen odayı gözlemlerken kapıyı kapatıp bir şey demeden gidiyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Akane Misa
Posts:57
Joined:February 28th, 2019, 8:04 am

Re: [Akane Misa] Esaret

Post by Akane Misa » July 30th, 2019, 3:34 pm

Her zaman ilgi görmek istemiştim. Birileri beni takdir etmesini ve yaşadığımı farketmelerini istiyordum. Ot gibi yaşamaktansa bir şeyleri başarma potansiyelimin olduğunu göstermek istiyordum. Lakin daha küçükken köreltmişlerdi bu arzularımı. İlgi görmektense artık düz bir çizgide yaşamak istiyordum. Büyüdükçe bu düşünüm evrilse de kişisel zevkler dışında hala normal bir hayat yaşamaya çalışıyordum. Arena dövüşçüsü olmak falan işte. İnsanlara selam verdikten sonra beni alkışlamaları içimde, derinlerde bir yerde tarifsiz bir hissin kabarmasına sebep oluyordu. Etrafımdan göremediğim ilgiyi dövüşü kazanmam için bahis yatıran kötü tipli adamlardan alıyordum. İşte tarifsiz bir his olmasını buna bağlıyordum. Megafonlu adamdan da onayı aldıktan sonra bu mekanda kalmamın başka bir sebebi kalmamıştı. Koridora doğru giderken dönen başımın içinde dönen soruları yanıtlamaya bile halim kalmadığını farkediyordum. Belki de hiçbir zaman yanıtlayamayacaktım?...

İlerledikçe alkışlanan sesler beni bu boğucu koridorda yalnız bırakıyordu. Yeni bir anons ise başka bir dövüşün ve bahislerin başlayacağını söylüyordu. Hala nasıl ayakta kaldığımı kendime soruyordum. İşkence olması için bana adrenalin mi vermişlerdi? Aksini ummaktan başka bir seçeneğim yoktu. Sanki vücudum 2'ye ayrılmıştı; Beynim sıcak bir yatakta harika bir uykuyu arzuluyordu. Ayaklarım ise her şeyin farkında olup beynimin ütopyasından uzaktı. Gerçekten de sıcak bir yatak ve harika bir uyku benim ütopyam gibiydi.

''Şuan Kusagakure'de olsam ne yapardım?'' Gibi saçma akademili kız sorularını düşünürken birden kafamı yukarı kaldırma zorunluluğunda hissetmiştim kendimi. Karşımda ise öfkemi tasvirleyemeyeceğim bir hale sokan Kenichi duruyordu. Artık ona hisettiklerim nefreti aşmıştı. Ona gerçek acıyı hissettirmek istiyordum. Kenichi'nin o aptal gülüşünü götüne sokmak istiyordum. Öyle ki adam insanları kendisine nefret ettirmek için ayrı bir çaba sarfediyor gibiydi. Etmesine gerekte yoktu aslında. O ibne gülüşü saolsun kendisine başka vazife bırakmıyordu. 1 ay öncesine kadar bu görev için hazırlanıyordum. Kendime çok inanıyordum. İlk defa büyük bir göreve çıkacağım için ''Ne gibi bir zorluk olabilir ki?'' Diye düşünüyordum. Gerçekten de hiç zorluk yaşamadım. Kenichi saolsun. Adamı tokatlamak, yumruklamak istiyordum. Şuan bile enerjimin olmadığını bile bile o görevi emrettiğimde hiçbir uzvum çalışmıyordu. Sadece yanına kadar gidip dimdik durabiliyordum. O yayık gülüşünü önleyemezdi fakat onun karşısında pes etmediğimin göstergesiydi. Ben bir shinobiydim. Elbette pes etmeyecektim. Benim gibi o da pes etmeye uzak bakıyordu. Öyle ki o gülüşünün içerisinden, ''Sen hala benim esirimsin. Ters hareketinde ölümü boylarsın.'' Sözlerini hissedebiliyordum.

Sonunda Kenichi'nin gülüşü biterken yanıma gelip onu şaşırttığımı söylüyordu. Tek şaşıran kendisi değildi. Ben de o dövüşü alacağıma inanmıyordum. Ardından elini dudaklarımın üstünde gezdirip bana neler olacağını soruyordu. Uzun zamandır ilk defa bir erkek bana değiyordu. Bu his garipti. Hoşuma gitmiş miydi? Belki. Fakat anlık olarak yaşadığım bu his, karşımdaki kişinin Kenichi olduğunu hatırladım anda sona ermişti. Bana neler olacağını anlattığında ise göz yaşlarımı tutamamıştım. Bu ağlamamı etkileyen anahtar kelimeler netti. ''Tasma, Ölene kadar savaşmak, ölümün getirdiği özgürlük...'' Bunlar beni mahvetmişti. Özgürlüğümü geri almak istiyordum. Bir güneş ışığı olmak ve her yere uğramak istiyordum. İnsanların benim hakkında verdiği kararlar değil de ben kendi kararlarımı vermek istiyorum. Neden kaderimde her zaman esaret var? Neden kaderin bu oyunundan kurtulamıyorum? Sanırım hiçbir zaman esaret altında olanların sözcüsü ve kurtarıcısı olamayacaktım.

Kenichi yanımdan ayrıldığında yarın yeni bir savaş olacağını ve dinlenmemi söylüyordu. O an olarak pek umursamıyordum. Bir geleceğimin olacağını düşünmek bile beni çıkmaza sokuyordu. Normalde böyle şeyleri umursamasam bile ortamın getirdiği kaotik durum ve gerginlik beni bu melankolik havaya sokuyordu.

Ardından Nagato ile birlikte yürümeye devam ediyordum. İçimden konuşmaması için dua ederken ilk defa bir dileğiminin tuttuğunu farketmiştim. Nagato konuşmuyordu. Ben ise göz yaşlarımı silerek onun görmemesini sağlıyordum. Sonuna kadar buralarda gördüğüm kafeslerde yaşayacaktım. İnsanların gözünde bir köpekten farksızdım. Sadece savaşan ve hisleri olmayan bir shinobi... Bir demir kapının önüne geldiğimizde Nagato cebinden çıkardığı anahtar ile kapıyı açıyordu. Ardından içeri girmemi söylüyordu. Ben de denileni yapmıştım. Oda geniş gibiydi. Taş duvarlar ile döşenmişti. Soğuktu. Solumda bir ranza vardı ki onu görmek uzun zamandır mutlu olduğum anlardan biriydi. Bir masa ve sağımda ise tuvalet vardı. Bu mide bulandırıcıydı. Fakat esir durumundayken tüm tuvalet ihtiyacımı istemsiz gidermiştim. Buna şükretmem gerekirdi. Ardından tuvaletin yanında duran duş alacağım yeri görüyordum. Bir kova ve sabun. Buna da sevinmiştim. En son ne zaman duş almıştım? Bilmiyordum. Ardından yanda duran gidere ilişti gözüm. Keşke ufacık bir fareye dönüşüp buradan kaçabilsem diye umdum. Fakat imkansız olduğunu adım gibi biliyordum.

İlk yapacağım iş suyun ne kadar soğuk aktığıydı. Su soğuksa girip hipotermi olmak istemiyordum. Bulunduğum yer soğuktu zaten. Su ılıkımsı ise etrafta kimsenin olmadığına kanaat getirdikten sonra kıyafetlerimi çıkarıp suya girecektim. Kıyafetlerim pisti yıkanmamın pek bir getirisi olmayacaktı fakat suyun altına girmeyi özlemiştim.

Eğer su soğuksa tuvalet ihtiyacımı karşıladıktan sonra yatağıma yatıp huzur dolu bir uykuyu bekleyecektim.
Image
Here comes the rain again
Falling on my head like a memory

Künye
İsim: Akane Misa
Yaş: 19
Cinsiyet: Dişi
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 15.000
Prestij: -
Ün: 10
Kullanılabilir GP: -

Motivasyon

Sefilsizlik
Chuunin olunca Misa amaç belledi kendisine. Özgürlüğü kısıtlananların bir temsilcisi olacaktı. Biliyordu.. Çoğu çocuğun şiddet gördüğünü, istemeden çalıştırıldığını.. Kendisi gibi olan çocukları, özellikle kız çocuklarını, kurtarmak ve gerekirse bu köyün adalet bağlamında kılıcı olmak istiyordu. Fakat sözünü bir şekilde başkalarını dinletebilmeliydi. Çıkıp kendini yırtsa bile onu dinleyecek kaç kişi vardı? Şuan ki haliyle kimse onu umursamazdı. Kendisi ne başarmıştı ki? Kim güvenecekti ona? Önemli bir şey başarırsa birileri onu dinlerdi. Yüksek makamlara gelmek istedi. Böylelikle önemli çalışmalar yapıp amacını tüm dünyaya duyurabilecekti.

Önemli bir konuma gelmenin zaman alacağını biliyordu. Boş boş bekleyemezdi. Şimdiden başlayacaktı çalışmalarına. Yardıma ihtiyaç çocukların kurtarıcısı olup özgürlüğüne kavuşturacaktı. Annesiz çocukların annesi olacaktı Misa. Tek amaçladığı şey buydu.


Özellikler

-


Profil

Güç: 9
Çeviklik: 8
Kondisyon: 5
Potansiyel: 3
Varlık: 3
Zeka: 2


Beceri Listesi

[Güç] Atletizm: 4
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1



Ninjutsu

Shunshin - Ninpou
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.


Raiton no Yoroi - Raiton
Kullanıcı normal bir el mührü serisinin ardından vücuduna elektrik akımı salar. Bu akım, kullanıcının sinir sisteminin daha hızlı çalışmasını sağlar ve motor fonksiyonların performasını arttırır. Kullanıcı'nın refleksleri keskinleşir, daha hızlı hareket etmeye başlar. Algısında herhangi bir değişiklik olmaz fakat planladığı hamleleri daha hızlı yerine getirir. Teknik açık olduğu sürece Raiton dışında herhangi bir ninjutsu kullanamaz. Suiton saldırılarından ekstra hasar alır. Kullanıcıya teknik süresice aşırı yaklaşan kişiler bir elektrik akımı ile çarpılır. Teknik açık kaldığı sürece normal tekniklerden daha fazla chakra yer.

Taijutsu

Kendou - B Rank
Stilin disiplinini kavramaya devam eden kullanıcı kılıç ve benzeri silahlar ile nasıl blok yapılacağını öğrenir. Kullanıcının defans kabiliyeti yüksek derecede artar ve bir saldırıyı savunduktan sonra genelde sarsılmaz ve karşı saldırıya hazır olur.

Genjutsu

-


Sahip olunan eşyalar

-Katana(Orta kalite)

-Shinobi çantası
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Akane Misa] Esaret

Post by GM - Naruto » August 5th, 2019, 11:10 pm

Her saniye süregelen başka bir nefes döngüsünün ardından üzerine çöken ağırlık artıyordu sanki. İyi şartlarda eğitilmiş ve bu kötü şartlarda bile seni taşıyabilmesi için kuşandırılmış shinobi bedenin artık gerçek anlamda sınırına dayanmış gibiydi. Nefes almanın bile canını yakıyor olması bu anları katlanılmaz kılıyordu; ama asıl seni zorlayan şey psikolojik durumundu. Burada ömrünün sonuna kadar dövüşmeyi çoktan kabul etmiş olman, hayatının bu süreçte tek bir odaya sığdırılmış olacağı gerçeği ve genç bir kız olarak ihtiyacın olan o yaşama dürtüsü seni paramparça ediyordu. Bir yanın kabul etmek istemiyordu ve gerçek anlamda fare olmanın yolunu arayıp, o giderden kaçmak istiyordu; ama asıl yanın çoktan her şeyi kabullenmiş ve bu hayatı bir kıyafet gibi üzerine geçirmeye yeltenmişti.

Yorgun adımların musluğa kadar sallana sallana ilerlemesinin ardından bitkin düşmüş kollarının musluğu saçma bir şekilde çevirmekte zorlanması ile suyu kontrol etmeye çalışma çaban bir kaç saniyeden fazla sürüyor; ama bu çabana değiyor. Zira su kesik kesik akarken, en azından ılık ve hatta sıcağa yakın olması seni kısa bir an olsa bile huzurlu kılıyor. En azından burada bulunduğun süre zarfından beri dilediğin şey ilk kez gerçekleşiyor.

Etrafını kolaçan eden bakışların bir şey göremiyor ayrıca. Bazen kulağına bir takım tıkırtılar geliyor; ama bunların diğer hücrelerden geldiğini düşünüp üstünü çıkartmaya başlıyorsun. Kirli kıyafetlerini ıslanmaması için ranzaya atarken, su dolu kovaya tası daldırıyorsun. O ufacık tası bile kaldırmakta zorlanan kollarının yoğun çabası ile suyu kafandan vücuduna doğru boca etmen ile üzerine döktüğün bu ilk su hem her yerini sızlatırken hem de her yerini rahatlatıyor.

Duşun sırasında şansından olsa gerek koridordan kimse geçmiyor. Rahatça duşunu alıp, ranzaya fırlattığın kıyafetlerini giymek için harekete geçiyorsun. Soğuk ıslak ve çırılçıplak vücudunu acımasızca ısırırken, aynı zamanda yatağına ilk defa yakından bakma fırsatını elde ediyorsun. Kalitesiz olduğu her halinden belli oluyor olsa da asıl dikkatini çeken şey senin kirli kıyafetlerinin yanı başında katlanmış ve oldukça temiz görünen başka kıyafetler oluyor. Zaferinin ödülünün bu kıyafetler olabileceğini düşünüyorsun. Hatta bu odanın bile sana bir ödül olabileceği fikri oldukça mantıklı geliyor sana.

Kıyafetleri incelediğinde dizlerinin epey üzerinde biten bir etek görüyorsun; fakat bu eteğin de üzerinde ekstra bir örtü var, kalçalarının iki yanından sarkacak şekilde bağlanmış. Üzerine ise tam göğüslerinin altında biten kolsuz bir büstiyer koymaları dikkatini çekiyor. Her ne açıdan bakarsan bak bu kıyafetleri sana giydirmelerinin sebebinin erkek seyirci potansiyelini artırmak olduğunu bir kadın olarak direkt fark ediyorsun. Ayrıca kıyafetlerin altında temiz iç çamaşırları bile var.

Giyip giymemek sana kalmış; ama muhtemelen giymen için koyulan bu kıyafetleri sen giymesen bile zorla sana giydireceklerinden adın gibi eminsin. Ayrıca onların huyuna gittiğin sürece iyi bir muamele göreceğinin farkındasın.

Kıyafet Temsili:
Image
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Akane Misa
Posts:57
Joined:February 28th, 2019, 8:04 am

Re: [Akane Misa] Esaret

Post by Akane Misa » August 6th, 2019, 4:11 pm

Tek bir şey kalmıştı. Bedenimin vazifesini terketmesine tek bir şey kalmıştı. Nefes alışlarımda, ''Belki de bu benim için son...'' dedirtecek kadar sıkıntı çekiyordum. Shinobi olmasaydım çoktan ölür müydüm? Bu dayanıklılığı ona mı borçluydum? Lakin shinobi olmasaydım bu göreve atanabilir miydim? Hayır. Fakat pozitif düşenecek olursam ,ki bu son günlerde gayet kompleks bir eylem oluyordu, buradan çıktığımda insanların bana bakan hayran bakışları ile karşılaşacaktım. Karşılaşırdım değil mi? Belki de alkışlarlardı. Bunları o an düşünmek bana umut aşılıyordu. Fakat bunların hemen arkasından Kenichi'nin, ''Sonsuza dek buradasın!.'' söylemi bir kapı gibi çarpıyordu yüzüme. Ağzıma bir daha alkol deyemeceği, bir daha bir erkeğin tenine deyemeceğim ve en kötüsü esaret altında öleceğim anlamına geliyordu bu. Fıkra olarak anlatılırdı artık.

Artık son damlanın akmak üzere olduğunu biliyordum. Dik bile yürüyemezken hep düşlediğim bu duşu, bedenim görmezden geliyordu. Yavaş ve zor bir şekilde musluğu çevirirken aslında fazla da umudum yoktu. Bu kirli ve pasaklı hapis vari yerde neden sıcak su olsundu ki? Fakat yine yanılmamın aksine bu sefer mutlu olmuştum. Suyun ılık olması da şaşıracağım derecede şanstı. Bu göreve çıktığımdan beri bırak art arda şansın gelmesi, şansın ş'sini bile görememiştim. Su kesik kesik akarken eski günler geldi birden aklıma. Duşa her girdiğimde ağzımdan şarkılar eksik olmazdı. Hüzünlü veya mutlu olsam bile ortama uygun bir şarkı tuttururdum. Tek başıma yaşadığım için avazım çıktığı kadar bağırır, yorgunluktan bitkin düşer uyurdum. Şuan buboktan yerde olduğum için kalbimde duygusal bir boşluk hissediyordum. Az daha tanımlayacak olursam; bu tam olarak elindekileri kaybetme hissiydi. Sıfırlanmış bir insanın hisleri...

Etrafı kolaçan ettikten sonra rahat bir şekilde kıyafetlerimi çıkartıyordum. Gerçi etrafta biri olsa bile mahremiyet gibi bir seçeneğim var mıydı ki? Neyse ki etrafta duyduğum tıkırtılardan başka bir ses yoktu. Onlarında başka hücrelerden geldiğini ummaktan başka bir seçeneğim yoktu. Kirli kıyafetlerimi yatağın üstüne koyduktan sonra işin en güzel kısmına gelmiştim. Islanmak. Ilık suyun tüm gözeneklerimi gezerek ayaklarımda son buluşu. Kimisi ise özgürlüğünü önceden kavuşup bel hizasında yere düşmesi... Klasik bir duşu bu kadar özleyeceğimi tahmin edemezdim. Kollarımın ağrısıyla ilk kovayı kaldırdığımda usulca akan su, ilk önce tüm yaralarımı canlandırmasının ardından harika bir rahatlama hissetmiştim.

Etrafta kimse yokken duşumu bitirdikten sonra soğuğun çarpıcı darbeleriyle birlikte yatağımın başına gelmiştim. Islanma hasretimi gidermiştim. Şimdi ise rahat bir yatakta soluksuz bir uyku çekmeyi hedefliyordum. Fakat ondan önce yatağın üstünde bir şey gözüme çarpmıştı. İç çamışırlarıyla birlikte katlanmış bir kıyafet alt üstü bulunuyordu. Anladığım kadarıyla buraya düşmem şans değildi. Seyircilere selam vermemin ödülü tüm bunlar mıydı? Temiz kıyafetler, bir yatak ve sıcak duş. Haklarını yiyemezdim. Bir selama bunlar oluyorsa daha fazlasına neler olurdu tahmin edemiyordum.

Kıyafetleri incelediğimde ise kesim yerleri olsun, darlığı olsun, kısalığı olsun ne amaçlı giydireceklerini anlıyordum. Sanırım istenen savaştığım yerde seyircilerin bir numarası olmam gerekiyordu. En azından bu kıyafetler ile o tahmin ediliyordu. Bunun üzerine de içeride hiç kadın olmaması ihtimali artıyordu. Hatırladığım kadarıyla hiç hemcinsimi görememiştim. Kendimi ne kadar normal görsem de bu yüzden insanların gözünde farklı bir yaratık gibi gözükecektim. Normal şartlar altında böyle şeyleri giymekten çekinmezdim fakat bulunduğum durumda giymek ne kadar doğruydu düşünmem gerekirdi. Bir yandan bu düşünce beynimi sararken diğer yandan ise bunu giymezsem başıma geleceklerdi. Hal böyle olunca ikinci düşüncem daha ağır basmıştı.

Gece yatmadan önce iç çamaşırlarıyla birlikte yeni kıyafetleri giyeceğim. Eminim ki iç çamaşırıyla ilgili tatsız bir muhabbet geçecekti. Yİne de risk almaya değmezdi. Sabah kalktığımda ise eski kıyafetlerimi sabunlayarak yıkayacaktım. Sonrasında ise yatağımın altına sıkıştırıp diğer gardiyanlar tarafından görülmemesini sağlayacaktım. Şuan elimde olan birkaç parça bezdi. Onları da temiz tutup saklamam en mantıklısıydı.
Image
Here comes the rain again
Falling on my head like a memory

Künye
İsim: Akane Misa
Yaş: 19
Cinsiyet: Dişi
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 15.000
Prestij: -
Ün: 10
Kullanılabilir GP: -

Motivasyon

Sefilsizlik
Chuunin olunca Misa amaç belledi kendisine. Özgürlüğü kısıtlananların bir temsilcisi olacaktı. Biliyordu.. Çoğu çocuğun şiddet gördüğünü, istemeden çalıştırıldığını.. Kendisi gibi olan çocukları, özellikle kız çocuklarını, kurtarmak ve gerekirse bu köyün adalet bağlamında kılıcı olmak istiyordu. Fakat sözünü bir şekilde başkalarını dinletebilmeliydi. Çıkıp kendini yırtsa bile onu dinleyecek kaç kişi vardı? Şuan ki haliyle kimse onu umursamazdı. Kendisi ne başarmıştı ki? Kim güvenecekti ona? Önemli bir şey başarırsa birileri onu dinlerdi. Yüksek makamlara gelmek istedi. Böylelikle önemli çalışmalar yapıp amacını tüm dünyaya duyurabilecekti.

Önemli bir konuma gelmenin zaman alacağını biliyordu. Boş boş bekleyemezdi. Şimdiden başlayacaktı çalışmalarına. Yardıma ihtiyaç çocukların kurtarıcısı olup özgürlüğüne kavuşturacaktı. Annesiz çocukların annesi olacaktı Misa. Tek amaçladığı şey buydu.


Özellikler

-


Profil

Güç: 9
Çeviklik: 8
Kondisyon: 5
Potansiyel: 3
Varlık: 3
Zeka: 2


Beceri Listesi

[Güç] Atletizm: 4
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1



Ninjutsu

Shunshin - Ninpou
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.


Raiton no Yoroi - Raiton
Kullanıcı normal bir el mührü serisinin ardından vücuduna elektrik akımı salar. Bu akım, kullanıcının sinir sisteminin daha hızlı çalışmasını sağlar ve motor fonksiyonların performasını arttırır. Kullanıcı'nın refleksleri keskinleşir, daha hızlı hareket etmeye başlar. Algısında herhangi bir değişiklik olmaz fakat planladığı hamleleri daha hızlı yerine getirir. Teknik açık olduğu sürece Raiton dışında herhangi bir ninjutsu kullanamaz. Suiton saldırılarından ekstra hasar alır. Kullanıcıya teknik süresice aşırı yaklaşan kişiler bir elektrik akımı ile çarpılır. Teknik açık kaldığı sürece normal tekniklerden daha fazla chakra yer.

Taijutsu

Kendou - B Rank
Stilin disiplinini kavramaya devam eden kullanıcı kılıç ve benzeri silahlar ile nasıl blok yapılacağını öğrenir. Kullanıcının defans kabiliyeti yüksek derecede artar ve bir saldırıyı savunduktan sonra genelde sarsılmaz ve karşı saldırıya hazır olur.

Genjutsu

-


Sahip olunan eşyalar

-Katana(Orta kalite)

-Shinobi çantası
Locked

Return to “Diğer Ülkeler”