Birkaç gündür devam eden aylaklığınız ise, sadece kişisel antrenmanlarınızla tolere edilebilir oluyor. Köyün gündemi daha çok Jounin Sınavı olduğu için, sizler de geri kalan shinobiler gibi rutin devriye görevlerine çıkmayı bekleseniz de, bu beklentiniz gerçeğe dönüşmüyor. Dolayısıyla da kendi kendinize veya birkaç tanıdık arkadaşlarınızla yaptığınız antrenmanlar dışında, hayat sizin için çok da farklı bir halde olmuyor. Bu yüzden, yine uyanıp aylak aylak kahvaltınızı yaptığınız bir sabah çalınan kapınız birkaç günlük rutininizin ilk farklılığı oluyor. Yerinizden kalkıp kapıyı açtığınızda ismen anımsayamasanız da yüzü tanıdık olan bir Chuunin sizi selamlıyor ve ardından Kusachou’nun sizi odasında beklediğini söylüyor. Bu haberle birlikte, günlük rutinlerinizin de tamamen sonuna geldiğini rahatlıkla anlayabiliyorsunuz.
Evdeki hazırlıklarınızı hızla yapmanızın ardından, Kusachou Binası’nın yolunu tutuyorsunuz. Size takılan veya iyi günler dileyen birkaç esnafa karşılık vermenizin ardından Kusachou Binası’na varıyor ve içerideki yeni yeni başlayan hareketlenmeye aldırış etmeden Kusachou’nın odasının hemen önüne geliyorsunuz. İkinizin ilk karşılaşma anı da bu noktada oluyor ve kapıda bekleyen görevli shinobi geldiğinizi haber verdikten sonra, ikinizi de Kusachou’nun odasına alıyor.
Gyaku masasının ardında oturmuş bir halde sizi beklerken, odada gördüğünüz bir yabancı dikkatinizi çekiyor. Bembeyaz teni ve simsiyah saçlarıyla ve alnında bulunan Konoha alınbandıyla Gyaku’nun tam karşısında ayakta duran adam, ifadesiz bir surat ifadesiyle odaya girişinize şahitlik ediyor. Yüzündeki ifadesizliğe rağmen dingin bir aura yayması, bu adam hakkında net bir fikir yürütmenizi imkansız kılarken Gyaku “Hoşgeldiniz Midori-kun, Toshiaki-kun.” dedikten sonra hemen önünde duran kişiyi kastederek “Sai-san’ın ismini duymuş olabilirsiniz. Kendisi Konoha’dan geliyor ve bizimle paylaştığı bir konu üzerine, çıkılacak göreve sizin uygun olduğunuzu düşündüm.” diyor. Bu cümlelerin ardından Sai ifadesiz suratını sürdürmeye devam ederken, biraz da bilinçli bir zorlamayla elini sizlere uzatıyor ve “Yamanaka Sai… Tanıştığımıza çok mutlu oldum.” diyor. Her ne kadar Sai’nin yüz ifadesinde gerçeklikten uzak bir mutluluk hasıl olsa da, içtenliği konusunda bir şüpheniz bulunmuyor ve uzatmış olduğu eli sıkarak kendinizi tanıtıyorsunuz.
Tanışma faslının hemen ardından Gyaku “Sai-san, siz mi anlatmak istersiniz yoksa ben mi konuya gireyim?” diye soruyor. Sai ise bakışlarını Gyaku’ya çevirirken “Nasıl takdir ediyorsanız Kusachou-sama.” diyor. Bu sözlerinin ardından Gyaku “Pekala… Şöyle başlayalım.” diyerek konuya giriş yapıyor. İki elini masasının üstünde birleştiren Gyaku “Bu görev bir araştırma görevi olacak ve kanaatimce sizler bu konu için biçilmiş kaftansınız. Sai-san tarafından Shinobi Birliği’nin Çakra Taşları adı verilen kıymetli taşlar olduğu bilgisi bize iletildi. Bu taşların ilk olarak Ishigakure’nin eline geçtiği ve sonrasında ise Iwagakure’ye verildiği, ancak işlevi konusunda çok da bilgi sahibi olunmadığı söylendi. Her ne kadar konu biraz daha teferruatlı olsa da, kafanız karışmaması ve görevinizin kapsamı gereği bu bölümleri es geçiyorum. Bu kadarını bilmeniz yeterli olacaktır…” diyor. Anlattığı kısımların Sai tarafından onaylanmasını bekleyen Gyaku konuşmasına “Şu an için önemli olan konu ise Wakaki Hideki isimli bir şahıs… Bu kişi, adı geçen taşların ticaretiyle uğraşan biriymiş ancak kim olduğu konusunda pek bir fikrimiz yok. Zaten göreviniz de bu kişinin kim olduğunu tespit etmek ve mümkünse onu sağ bir şekilde ele geçirmek. Ancak bu öylece basit bir konu değil maalesef.” diyerek devam ediyor. Konuşmasına kısa bir ara veren Gyaku kafasında cümlelerini toparladıktan sonra “Bu görev gizli bir görev, yani kimliğinizin açığa çıkmaması ve deşifre olmamanız gerekiyor. Görevin en zorlu taraflarından biri bu… Diğeri ise, araştırmalarınızı karaborsa ticaretinin merkezi konumunda olan bir yerde yapacak olmanız. Shinobi Birliği tarafından dünyadaki önemli merkezler belirlendi ve güvenilir, ancak pek bilinmeyen ve tanınmayan, dikkat çekici olmayan shinobilerin gönderilmesine karar kılındı. Bu kapsamda Kusagakure olarak bizim de Ateş Ülkesi’nin güneydoğusunda olan bölgeyi araştıracağız.” diyor. Bu söylediklerinden sonra Gyaku “Söylediklerimi yanlış anlamayan… Aslında bu görev için biçilmiş kaftan olduğunuzu söylemiştim. Nitekim her ikiniz de Riaru ile olan savaşta aktif bir şekilde yer almadınız ve Chuunin Sınavı’nın ardından diğer ülkelerin dikkatini çekecek işler yapmadınız. Dolayısıyla gideceğiniz bölgede tanınma ihtimaliniz oldukça az. Bununla birlikte karaborsa ticaretinin döndüğü bir noktada olacak olmanız, Toshiaki-kun’un ailesinden gördüğü bilgileri kullanmasına olanak sağlayacak türden. Yani Toshiaki-kun’un bu tip ortamlarda nasıl davranılması gerektiği ve deşifre olmamak adına neler yapılabileceğini bildiğini düşünüyorum.” diyor.
Gyaku konuşmasını bu noktada sonlandırırken Sai Gyaku’dan müsaade alarak konuşmaya başlıyor ve “Gideceğiniz bölgede Konoha shinobilerinden kurulu bir karargah bulunmakta. Yirmi kişilik bir ekip bölgenin güvenliğini sağlamakta… Gyaku-sama ile yaptığımız görüşme sonunda onlara sizin geleceğinize dair bir haber gönderdim. Ancak bölgeye vardığınızda, doğruca onlarla temas etmeyeceksiniz. İlk olarak kamufle olmuş bir şekilde otel veya hana giriş yapacak, ardından da sabaha karşı boşalan sokakları fırsat bilerek kimseye görünmeden karargaha gideceksiniz. Buraya vardığınızda, kullanmanız gereken parola “At – Çi – Su” olacak. Bu parolanın ardından size verilmesi gereken cevap ise “Ko – Ku – Ret” olmalı. Bunun dışında bir karşılık almanız durumunda, iki ihtimal bulunmakta… Ya deşifre olmuşsunuzdur ya da karargah ele geçirilmiştir. Böyle bir durumda kalmanız halinde, derhal bölgeden uzaklaşacak ve mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde Konoha’ya geleceksiniz.” diyor. Bunun ardından Sai, cebinden çıkardığı bir haritayla size izleyeceğiniz güzergahı gösteriyor ve güvenlik nedeniyle yanınıza harita veya benzeri bir şey alamayacağınızı söylüyor. Hemen ardından ise Gyaku gibi bunun gizli bir görev olduğunu ve hiçbir şekilde deşifre olmamanız gerektiğini, dolayısıyla bölgeye başka bir şekilde girmeniz gerektiğini tekrar ediyor. Bu konuşmadan sonra Gyaku ise, bölgeye giriş yapmak için ihtiyacınız olan eşya veya benzeri şeyler olması halinde bunların tedarik edileceğiniz söylüyor.