[Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler.

Diğer ninja köylerine sahip ülkeler.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler.

Post by GM - Naruto » September 28th, 2021, 4:45 pm

Hafif gülümsemeyle bitirdiğin konuşmanı Tsunade ve Shizune ne dikkatli ne de önemsememiş bir halde dinliyor. Ancak iç güdülerin Tsunade’yi bir nebze de olsa yanına çekmişken Shizune konusunda bu kadar iyimser olamıyor. Elbette eski bir Hokage’yi yanına çekme eyleminin getirisi ve götürüsü arasında bir hesap veya denge kurabilecek kadar ehil hissetmiyorsun kendini. Sözlerin bittiğinde, Shizune sanki bir an önce buradan gitmek ister gibi dururken, Tsunade içine attığın öfkesini gizli tutmaya çalışır gibi nefes vermekle yetiniyor. Sanki başına bir iş almış gibi düşen yüzüyle gözlerine baktığında “Yürü bakalım, hadi!” diyor adeta emrivaki bir şekilde.

Hal ve durum icabı gereği adımlarını Tsunade’ye uydurmak durumunda kalıyorsun. Talebin de gereği bir seçim şansın bulunmadığı için Tsunade’nin birkaç adım gerisinde, Shizune’nin ise birkaç adım ilerisinde yürümeye başlıyorsun, geldiğin sokaklarda. Shizune’nin sürekli temkinli hali doğrudan dikkatini çekiyor, ancak Tsunade daha boşvermiş gibi şekilde adımlıyor insan selinin aktığı sokaklarda. Tsunade bir yerleri arıyor gibi etrafını kese kese ilerledikten sonra, sağ tarafa doğru yönelen bir ara sokağa giriyor ve bir nebze daha tenha bir bölgeye ulaşıyorsunuz. Sağlı sollu sıralı dükkanların arasında yavaşça geçerken Tsunade küçük bir dükkanın önünde duruyor. Sadece giriş kapısı ve yanında duvarın yarısı boyutunda bir camdan ibaret girişin üst kısmında aşağıya doğru bir perde uzanıyor. Perdenin üzerinde barın ismi ve başkaca kanjiler görüyorsun. Bu kanjilerin barı ve içecekleri simgeleyen yazılardan ibaret olması seni pek alakadar etmiyor, zira barın hemen girişinde öyle duran Tsunade’ye ayak uydurmak ve onun bu dinginliğini yaşamakla zaman harcıyorsun. Tsunade yavaşça barın içerisine girerken Shizune ile birlikte onu takip ediyorsun. Shizune’nin yüzünde tanıdık bir mekana gelmiş olmanın getirdiği rahatlık ifadesini görmen, Tsunade’nin buraya bilinçli bir şekilde geldiği sonucunu çıkarmana neden oluyor.

Oturma yerlerinin ve masaların kırmızı yüksek parçalarla ayrıldığı barın içinde, her bir masa diğerinden izole edilmiş gibi görünüyor. Bununla birlikte, parçaların yüksekliği, masada oturan bir kişiyi rahatlıkla gizleyebilecek yükseklikte duruyor. Bu yüzden parçaların üzerinde masada oturan kişilerin yüzlerini göremesen de, kafalarının tepesindeki saçları görebiliyorsun. Tsunade girişin hemen karşısında bulunan duvarın sağ tarafındaki masaya yöneliyor ve siz de onu takip ediyorsunuz. Masanın dibine konumlandırılmış siyah ve duvar boyu devam eden oturakların hemen önünde uzun ve geniş bir masa bulunuyor. Masayı “U” şeklinde çevreleyen siyah koltuğu geri kalan sırt kısımları ise kırmızı parçalara denk gelecek şekilde duruyor. Tsunade duvar tarafına geçerken, Shizune de onu takip ediyor ve ikisi birlikte oturduktan sonra Tsunade sana oturmanı işaret ediyor bakışlarıyla.

Tsunade’nin işaretiyle masanın karşı tarafına geçiyor ve tam Tsunade’nin karşısına denk gelecek şekilde oturuyorsun. Tsunade masaya gelen bir garson kızdan bir şişe sake ve iki bardak istiyor. Sanki dünyanın en önemli görevini üstlenmiş gibi masadan ayrılan garson birkaç saniye içinde beyaz bir sake şişesi ve beyaz sake bardaklarıyla dönüyor. Tsunade iki bardağı da kendi önüne çekip doldurduktan sonra, bardaklardan bir tanesini sana doğru ittiriyor. Tek yudumda bardağındaki sakeyi bitiren Tsunade, Shizune’ye bardağı tekrar doldurmasını işaret ederken elini sol göğsüne götürüyor ve kıyafetinin içine sokuyor. Hafifçe kıpırdanan eli sol göğsünden ayrıldığında, Tsunade’nin elinde arkasında tam olarak göremediğin bir deseni olan mavi iskambil destesi çıkartıyor. Desteyi hızlı bir şekilde karmasının ardından mavi yüzü sana gelecek şekilde ters bir şekilde masaya koyuyor ve sana doğru uzatıyor. Senin kartlara baktığın ve Tsunade’nin ne yapmaya çalıştığını anlamakla geçirdiğin kısa süre zarfında, Tsunade desteyi kesiyor ve bir kez daha karıştırdıktan sonra sana 5 tane kart veriyor. Kendisi de 5 kart alan Tsunade “Aç.” diyor kesin bir ses tonuyla. Önüne fırlatılan kartları aldığında, maça as, maça papaz, karo altı, sinek altı ve kupa sekiz kartlarının geldiğini görüyorsun. Tsunade de kendi önüne aldığı kartları alıp şöyle bir baktıktan sonra hepsini ters bir şekilde masanın üstüne bırakıyor ve “Poker oynuyoruz. Tüm kuralları detaylı bir şekilde bilmene şimdilik gerek yok. Ya kartlarını sıralı yaparsın ya da aynı sayıda olanları toplarsın. İster elindeki kartların hepsini tutar, istersen istediğin kadarını değiştirirsin.” diyor. Bu açıklamadan sonra destenin üstünde beş kartı tekrar eline alan Tsunade “Ne gülüyorsun Shizune, hatıraların canlandı mı?” diyor imalı ve yarı alaycı bir ses tonuyla. Shizune ise mutlu bir anı hatırlar gibi sıcak bir gülümsemeyle bakmakla yetiniyor sadece.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts:214
Joined:June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler.

Post by Chouwano Kagi » September 29th, 2021, 7:00 am

Genç kız sözlerini bütün içtenliğiyle ilettikten sonra Tsunade'nin yanıtını bekledi. Her ne kadar Tsunade'yi ikna ettiğini düşünse de sonuçta onun önce bir sarhoş sonra da Sannin olması bu kanaatinin ne kadar tutarlı olduğu konusunda şüphelere yol açıyordu. Shizune ise yaşanan olaydan oldukça huzursuz gibi görünüyordu. Tüm bunlar Kagi'yi de germiyor değildi doğrusu. Bütün bu belirsiz değişkenler olayın ne yöne evrileceğini kestirmekte zorluklar yaratıyordu.

Tsunade nihayetinde kabul edince şaşırdı ama daha çok sevindi. En nihayetinde şu kumar illetinden hiçbir şey anlamayacak olsa dahi Efsanevi Sannin ile az da olsa zaman geçirmiş olacaktı. Genç kız bir şey demedi, Sannin'i bir gülümseme ile başını öne eğmekle yetindi.

Tsunade önde, Kagi ortada ve arkada da Shizune olmak üzere birazcık komik bulduğu bir yürüme düzeniyle ilerliyorlardı. Garipti ki Shizune içinde bir kaygı ve huzursuzluk hakim gibi görünürken Tsunade oldukça rahat ve alelade görünüyordu. Kagi bunun sebebini pek anlamamıştı. Shizune'ye huzursuzluk veren şeyin kendisi olup olmadığını düşünmek zorunda kaldı ve üzüldü, evhamlandı.

Akıbet; bir ara sokağa girdiler ve mütevazı bir mekanın önünde durdular. Küçüklüğü dışında diğer dükkanlardan pek de ayıran bir özelliği olduğunu söylemek zordu fakat Tsunade'nin burayı arayarak bulması ve Shizune'nin buraya gelmekle beraber yüzünde beliren rahatlık, mekanın diğer yerlerden ayırıcı özelliklerinin olduğuna işaret ediyordu. Shizune'nin rahatlamasını gören Kagi de az önceki evhamından kurtulmuş oldu.

Az önceki mekanın aksine daha bireyci bir politikası olan bir yere benziyordu. Belki de kadının "özel odalarla" kast ettiği yer de böyle bir yerdi. Kagi gibi kimseler her masaya göz ve kulak misafiri olamıyor ve olanları izleyemiyordu. Diğerleri hakkında bilebileceği şeyler saçları ve kel kafalardan öteye gidemiyordu. Tsunade'nin kendilerine götürdüğü odacığa ilerlediler ve onun talimatı ile de oturup yerleştiler.

İlk iş olarak sake ve bardak istediler. Kagi bugün için kotasını doldurduğunu düşünüyordu zira şu mereti içip de düzgün kalabilmek zordu ve hamamda içtiği bir bardağın oldukça kafi olduğuna inanıyordu fakat en nihayetinde bardak bir ikram üzere uzatılıyorsa geri çeviremezdi. Garson kızın takdimi üzerine oturduğu yerde ellerini göğsünde birleştirip hafifçe başını eğerek "Teşekkürler." dedi. Tsunade kendisine getirilen sakeyi tek yudumda bitirirken, Kagi daha bardağına dokunmamıştı. Tsunade bi' anda elini bluzunun içine sokup da göğsüne götürünce Kagi sanki görmemesi gereken bir şey görmüş gibi utanarak başını hafifçe Shizune'ye doğru çevirdi ve bir şey çaktırmamaya çalıştı fakat ufak da olsa yanaklarının kızardığını söylemek mümkündü. Mezkur yerden çıktığını var saydığı deste karılmaya başlayınca yeniden Tsunade'ye döndü. Karılıp kesilen deste beş parça oldu, önüne kondu.

Dendiği üzere açıp baktı. Oynayacakları oyunun nasıl oynandığı hiç bilmiyordu lakin iskambil kağıtlarına da tamamen yabancı sayılmazdı. Harflerin sayılardan önemli olduğunu biliyordu en azından fakat bu oyunda ne yapması gerektiği hakkında gerçekten de fikri yoktu. Kağıtlara bakarken kendinden emin bir halde düşünceli fakat bir o kadar da aymaz görünüyordu. Tsunade oynadıkları oyunu ve kısaca amacı açıkladı. "Ama bunlar ne sıralı ne de aynı" diye düşündü kendi içinde cebelleşen bir halde. Bu sırada hafifçe gülen Shizune'ye gözü takıldı. Onu mutlu görünce Kagi de mutlu oldu zira halen daha Shizune'yi telaşlandıran şeyin kendisinin olup olmadığı düşüncesi minik kalbinin bir köşesinde durmaktaydı.

Tsunade de bu duruma eğlenceli bir tavırla dikkat çekip "hatıraları" belirtince Kagi bir süreliğine dünyadan koptu. "Kazandıkları şey anılar mı?" diye düşündü fakat kendisi de pek tatminkar olmadı bu yanıta zira anı daha doğrusu güzel anıları kazanmak için poker oynayıp oynamamanın salt bir önemi olmadığını düşünüyordu. İnsan yaşadıkça anı biriktirir idi. Dünyada hem bırakacağı hem götüreceği yegane şeyler bu idi belki de. Hakeza her zaman poker oynayan birisinin tamamen yabancı bir aymaz kız ile poker oynamakla bazı anıları hatırlayacak olması ona abes gelmişti. Daha spesifik daha özel bir şey kastedilmişti fakat şu anki bilgisi ile mezkur anıları anlamak veya tahmin etmek pek zordu.

Onların bu sohbeti üzerine hafifçe gülümsedi Kagi, olağan koşullarda bir şey demezdi fakat ortam ve konuşulanlar hakkında hiçbir fikri olmaması sebebiyle kendisini bir yabani gibi hissetti. Boş ve amaçsız da olsa birkaç söz söylemek zorunda hissetti. Elindeki kartlara baktı A ve K yazan kartları en soldan, sayıları ise sağdan dizdi. Oluşan sessizlik sonrası söze girdi.

"Umarım ben de güzel bir anı olurum."

Söylediklerinden fevkalade utandı hatta iğrendi, kendini çok yılışık hissetti. Söze girerkenki amacı pek de böyle değildi toparlamak için "En azından nefret etmeyeceğiniz?.." Pek toparlamış gibi hissetmedi. Yüzü kızardı, hızlıca konuyu değiştirmek için kartlarına baktı ve hızlı bir karar ile üzerinde sayı olan kartları ters bir biçimde masaya koyup "Şey.. B-bunlar benim sıralamamı bozuyor ne yapabilirim?" Bu 'sıvamayı' tamamlamak için de bir de kartlarını koyduğu eliyle sake bardağını kaptığı gibi yarısını içti. Mahcup, utangaç ve sakenin tadı ile kızarıp sulanmış gözlerle Tsunade'nin diyeceklerini beklemeye başladı.

İnsan olmak ne de zor şeydi.
Image
Künye
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak/Chuunin
Ryo: 34.250
Prestij: 1
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 5

Motivasyon
Ölüm ölür. Biz ölmeyiz.

Kagi insanların et ve kemiğinin toprağa, ateşe karışmasıyla dünyayı terk edeceğine inanmaz. Zira insan dünya üzerinde yaptıklarıyla yaşar, bir insanın yaşamasının en büyük koşulu da düşünmektir. Eğer ki insanın düşüncesi dünya üzerinde zikredilir ve unutulmaz olursa o kişi ölmez ve dünyaya mutlaka geri döner. Zira Indra ve Asura'yı dünyaya geri gönderen güç verdikleri ant değil geleceğe aktarılan düşünceleridir. Buna binaen Kagi tıpkı İlk Keşiş gibi diğer insanlara yardım etmek ve onların gönlünü kazandıktan sonra dünya hakkında istintâc ettiği bilgi ve birikimlerini geleceğe aktarmak ister. Böylelikle Rinne'yi kırsa dahi ölmeyecek ve ya bedenen ya da fikren dünyada daima var olacaktır.

Korkutan karanlık değil ışıksızlık.

Kagi, Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıl boyunca yaptığı meditasyonlar ve istiğrak ettiği iç dünyası ile üç büyük zehirden (Nefis, Nefret ve Cehalet) ve bütünüyle Ku/Çile'den kurtulduğuna inanır. Ruhun(Atman) kaplarının açıldığı ve ruhun mutlak çilesizliğe (Nirvana) gark edeceği sırada zihnini kontrol edememiş ve acı içinde kıvrandıracak derecede zihinsel hasar almıştır. Kagi halen daha gözlerini kapattığında kendisinin mutlak çilesizliğin kapısında olduğunu görmekte, hissetmektedir. Her uykuya dalışında kapıya parmaklarıyla dokunmakta, başını yaslamakta ancak kapıdan içeri bir adım atamamaktadır. Zira ne zaman kapıya doğru bir adım atsa ruhunu sıkıntılar basmaya başlar ve bir damla suyu olmaksızın Kaze no Kuni çölünde on fersah yürümüş gibi terlemeye başlar. Haliyle Ku'dan tam anlamıyla kurtulamadığı için de Rinne'de (Dünya ve Yeniden Doğma Döngüsü) hapis kalmıştır. Lakin işin özü şudur ki Kagi neyden korktuğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Bir bilinmezliğin peşinde parşömenlerden, yazıtlardan, keşişlerden ya da ufacık bir çocuktan edindiği bilgiler ile bilinmezliğini gidermeye çalışmaktadır.
Komplikasyon
Felekte hasılı bir insan.

Kagi, hiçbir varlığa hiçbir koşulda zarar verme gayesine girişmez. Bir kişi ölüm ve şerden gayrı bir şey getirmese bile kişinin ölümü hak ettiğine inanmaz. Eğer uygun koşullar ve dem oluşur da Kagi bir can ile on can arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa ya onbirini de kurtaracaktır ya da aralarında bir seçim yapmayacaktır. Zira on kişinin katili olmak ile bir kişinin katili olmak arasında bir fark olduğunu düşünmez.
Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 9
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 3 *Favori*
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninjutsu

Shunshin (D Rank)

Taijutsu

Suiseki Stili (B Rank)
Suiseki: Gekiha (B Rank)

Genjutsu

Teishi no Jutsu (C Rank)

Fuinjutsu: Rank B

Mühürleme Sanatı Rank D: Mühürlenen Enerjiyi Arttırma
Mühürleme Sanatı Rank C: Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Mühürleme Sanatı Rank B: Salınım Enerjisinin Artışı

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (1)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler.

Post by GM - Naruto » September 30th, 2021, 11:03 am

Tsunade’nin Shizune’ye kayan bakışları, kurduğun cümleyle tekrar sana dönüyor. Cümlelerini sürdürmeye devam ettiğinde, Tsunade’nin yüzünde belirgin bir ifade oluşmuyor. Aynı duruş ve aynı bakışlarla kartlarla ilgili yapacağın hamleyi bekliyor. Elindeki kartlardan karo altı, sinek altı ve kupa sekizi ters bir şekilde masaya koymanın ardından sorduğun soruya karşılık Tsunade sana destenin üstünden üç kağıt veriyor. Aynı sırada sen de bardağından sakeni yudumluyorsun. Elini kağıtları açmak için götürdüğün vakit ise Tsunade “Bir kaçak olarak buraya kadar gelmeyi başarman takdire şayan.” diyor kesin bir yargıyı dile getirir gibi. Bu zamana kadar pek de rastlamadığın bu tavır karşısında, kağıtlara uzattığın elin bir anda dururken Tsunade “Bingo kitabında falan değilsin anlaşılan, ancak attığın her adım bir kaçak olduğunu bağıra bağıra söylüyor.” diyor. Kaçak kelimesinden ziyade kendini bir keşiş olarak tanımlaman dolayısıyla kartlarını yavaşça eline alıyor ve kartlarını açıyorsun. Bu kez eline sinek as, kupa as ve karo ikinin geldiğini görüyorsun. Tsunade ise yere bıraktığı beş kartın yerine yenilerini alıyor ve kartlarını tek tek görebileceği şekilde açmaya başlarken “Büyük shinobi köylerinden değil gibisin. Sana şöyle bir baktığımda savaş yorgunu Ame’den de olamayacak kadar diri bir görünümün var. Genel duruşun, fiziksel görünümün Ishi’den de olamayacağını söylüyor. Kusagakure’den misin? Yoksa diğer yerlerden mi?” diye soruyor. Ancak Tsunade bu soruları sorarken, bir sorgulama veya üstten konuşma tadında yapmıyor bunu. Alelade, havadan sudan konulardan bahseder gibi davranıyor. Kaçamak bakışların Shizune’yi yakaladığında ise, Shizune’nin az önceki tebessümünün yok olduğunu ve özellikle sana karşı daha temkinli bir duruş sergilediğini görebiliyorsun.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts:214
Joined:June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler.

Post by Chouwano Kagi » September 30th, 2021, 7:38 pm

Tsunade'nin koyduğu kartlara elini uzatırken duyduğu kelam genç kızı donuk bıraktı. Az önce hissettiği o eğlenceli mahcubiyet an içinde yok olmuş yerini hissizliğe bırakmıştı. Mızrak olup kalbe saplanan sözler karşısında yalnızca Tsunade'ye yorgun gözlerle bakmakla yetindi. Verilen kartları alıp açtı; iki tane daha A gelmişti. Oyun masaya oturdukları gibi devam etmeyecekti elbet, kozlar değişmişti zira, fakat oyun yine de devam edecekti.

Tsunade yeniden ele aldığı kartlarını teker teker açarken genç kız hakkında da nokta atışı tespitler yapıyordu. Kagi teşhir edilmekten korkuyor değildi lakin bazı gerçekleri, özellikle unutmak istediği gerçeklerin birileri tarafından zikredilmesi onu savunmasız hissettiriyordu sadece. Nihayetinde gerçek, gerçekti.

Tsunade sözlerini bitirirken Shizune'nin tedbirkarlığı göze çarpıyordu. Bu seferki "huzursuzluk" veren şeyin kendisinin olduğuna dair bir şüphe olmadığı için kendisini kötü hissetti. Derince ve yorgunca bir soluk alıp verdi. "Dediğiniz gibi." dedi ve biraz duraksadı. Gerçeği söylemek ne de zor gelmişti. "Kusalıyım." Sözleri söylerken hem rahatladı hem darlandı fakat en nihayetinde gerçeği ilam etmenin verdiği rahatlık bir kulaç daha fazlaydı.

Elindeki kartlara baktı A'ları sol tarafına dizdi ardından beş ayrı parça halinde sırayla arkası dönük bir biçimde masaya yerleştirdi. Koltuğa yaslanıp derince bir soluk aldı ve tavana baktı. "Muhtemelen öldüğümü düşünüyorlar. Cesedimi arayıp aramadıklarını bilmiyorum doğrusu." Başını eğip masadaki kartlara boş gözlerle baktı. İki eliyle yavaşça omuz silkti. "Hiç bingo kitabında var mıyım, yok muyum diye düşünmedim. Olmadığımı da Ateş Ülkesi'ne girince öğrendim." Hafifçe güldü. "Eninde sonunda aranacağımı da o an anladım zaten. Peki ya ne yapmıştım da bu duruma düşmüştüm?" Yeniden yüzü düştü, oldukça soğuk hissetti. "Seçim yaptım. Kan akıtmamak üzere." Tsunade'ye baktı. "Birilerini birisi istedi diye öldürürken de aldığım şey can idi. Bunu yanı başımdaki insanlar ölene kadar fark etmemiştim." Dalgın gözlerle masaya yeniden baktı. "Bana aşıktı ve belki de maşûktan duyacağı tek bir hoş söz idi onu dünyanın en mutlu insanı yapan." Derince bir soluk alıp verdi. Gözünden bir damla yaş süzüldü. "Peki ya onun maşûktan duyduğu son söz ne idi? 'Kapa çeneni. Gözünü dört aç ve arkamızı kolla.' Ne büyük bir ego, ne büyük bir hırs ve aşağılama vardı sesimde keşke duysaydınız." Eliyle gözünü sildi. "Ne için? Köy için, görevin layıkıyla yapılması için. Vakı vuku buldu. Akıbet; o öldü, ben kaçtım. Bu uğurda bir mağarayı üzerime yıktım, bilmem kaç gün karanlıkta yek başıma kaldım." Shizune'ye mahcup gözlerle hafifçe bakıp gözünü yeniden masaya kaçırdı. "Herkesin en ayıplanacak belki de en aptalca seçimlerini makûl kılacak bir hikayesi var. O hikayeleri duymadan onları ayıplamadan edemiyorsun, hikayeyi duyunca ise ayıpladığın için kendini ayıplıyorsun." Tsunade'ye baktı yüzünde silik ve yorgun bir tebessüm vardı. "Yaklaşık bir yılın ardından yeniden dünyaya 'döndüm'. Gönlümce geziyor, tozuyor ve konuşuyorum. Özgürüm sanıyorum fakat aslında ben, yalnızca o kaçınılmaz darbeyi bekliyorum. Bir kunai, bir jutsu veya... " gülümsemesi biraz daha belirginleşti "..belki de eşsiz yumruğunuzu. Acılarımı dindirmesi ve bu düşmanlığa, bu kine bir son vermesi için. " Gözleri yeniden doldu. Gülümsemesini halen daha korumaya çalışsa da ağlamamak için sıktığı dişleri bu çabasını pekala boşa çıkarıyordu. "İşte o kutlu güne kadar beni bu <<yok oluşa>> gitme çabasından döndürecek, tutunabileceğim bir dal arıyorum. Çünkü ben özüm ile o anı kutlu bir an olarak yad etsem de içimden bir parça halen daha bundan kaçınıyor ve bana farklı bir yolun olduğunu söylüyor." Başını öne eğdi. "İşte bu masada, bu kasabada, ülkenizde ve hayatımın son gününe dek aradığım ve arayacağım şey, işte o yoldur." Burnunu çekti ve gözyaşlarını son kez silmenin ardından ellerini masanın üstüne koydu. "Başınızı ağrıttı isem affedin." Gözlerini kapattı boynunu masaya doğru eğdi. "İnsafınızdayım."
Image
Künye
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak/Chuunin
Ryo: 34.250
Prestij: 1
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 5

Motivasyon
Ölüm ölür. Biz ölmeyiz.

Kagi insanların et ve kemiğinin toprağa, ateşe karışmasıyla dünyayı terk edeceğine inanmaz. Zira insan dünya üzerinde yaptıklarıyla yaşar, bir insanın yaşamasının en büyük koşulu da düşünmektir. Eğer ki insanın düşüncesi dünya üzerinde zikredilir ve unutulmaz olursa o kişi ölmez ve dünyaya mutlaka geri döner. Zira Indra ve Asura'yı dünyaya geri gönderen güç verdikleri ant değil geleceğe aktarılan düşünceleridir. Buna binaen Kagi tıpkı İlk Keşiş gibi diğer insanlara yardım etmek ve onların gönlünü kazandıktan sonra dünya hakkında istintâc ettiği bilgi ve birikimlerini geleceğe aktarmak ister. Böylelikle Rinne'yi kırsa dahi ölmeyecek ve ya bedenen ya da fikren dünyada daima var olacaktır.

Korkutan karanlık değil ışıksızlık.

Kagi, Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıl boyunca yaptığı meditasyonlar ve istiğrak ettiği iç dünyası ile üç büyük zehirden (Nefis, Nefret ve Cehalet) ve bütünüyle Ku/Çile'den kurtulduğuna inanır. Ruhun(Atman) kaplarının açıldığı ve ruhun mutlak çilesizliğe (Nirvana) gark edeceği sırada zihnini kontrol edememiş ve acı içinde kıvrandıracak derecede zihinsel hasar almıştır. Kagi halen daha gözlerini kapattığında kendisinin mutlak çilesizliğin kapısında olduğunu görmekte, hissetmektedir. Her uykuya dalışında kapıya parmaklarıyla dokunmakta, başını yaslamakta ancak kapıdan içeri bir adım atamamaktadır. Zira ne zaman kapıya doğru bir adım atsa ruhunu sıkıntılar basmaya başlar ve bir damla suyu olmaksızın Kaze no Kuni çölünde on fersah yürümüş gibi terlemeye başlar. Haliyle Ku'dan tam anlamıyla kurtulamadığı için de Rinne'de (Dünya ve Yeniden Doğma Döngüsü) hapis kalmıştır. Lakin işin özü şudur ki Kagi neyden korktuğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Bir bilinmezliğin peşinde parşömenlerden, yazıtlardan, keşişlerden ya da ufacık bir çocuktan edindiği bilgiler ile bilinmezliğini gidermeye çalışmaktadır.
Komplikasyon
Felekte hasılı bir insan.

Kagi, hiçbir varlığa hiçbir koşulda zarar verme gayesine girişmez. Bir kişi ölüm ve şerden gayrı bir şey getirmese bile kişinin ölümü hak ettiğine inanmaz. Eğer uygun koşullar ve dem oluşur da Kagi bir can ile on can arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa ya onbirini de kurtaracaktır ya da aralarında bir seçim yapmayacaktır. Zira on kişinin katili olmak ile bir kişinin katili olmak arasında bir fark olduğunu düşünmez.
Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 9
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 3 *Favori*
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninjutsu

Shunshin (D Rank)

Taijutsu

Suiseki Stili (B Rank)
Suiseki: Gekiha (B Rank)

Genjutsu

Teishi no Jutsu (C Rank)

Fuinjutsu: Rank B

Mühürleme Sanatı Rank D: Mühürlenen Enerjiyi Arttırma
Mühürleme Sanatı Rank C: Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Mühürleme Sanatı Rank B: Salınım Enerjisinin Artışı

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (1)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler.

Post by GM - Naruto » October 5th, 2021, 10:14 am

Gözyaşlarına yedirdiğin konuşmayı Tsunade umursamaz bir yüz ifadesiyle dinliyor. Ancak içten içe onun seni dikkatli bir şekilde dinlendiğini ve ağzından çıkacak tek bir kelimeyi bile kaçırmamaya çalıştığını sezebiliyorsun. Seni yargılıyor gibi durmasa da, hikayene önem verir bir hali bulunuyor. En azından anlatımını kesmiyor, müdahale etmiyor veya herhangi bir mimikle fikrini belli edecek davranışlarda bulunmuyor. Sahneyi tamamen oynaman için sana bırakmış gibi, öylece dinlemekle yetiniyor. Shizune ise daha dikkatli ve temkinli bir şekilde konuşmanı dinliyor. Sözlerine inanıp inanmağı veya hikayeni dinlemeye değer bulup bulmadığı konusunda pek bir fikrin olmuyor, zira Shizune hislerini bir nebze de olsa ortaya çıkarmış olsa bile, usta bir shinobi olarak aklından geçenleri rahatlıkla bir köşede gizli tutabiliyor.

Son cümlelerini söylemenin ardından Tsunade derin ve sıkılmış gibi bir nefes alıyor. Elinde kalan tüm kartları açık bir şekilde yere atarken, kartların ne sıralı ne de eşli olduğunu görüyorsun. Tamamen beş para etmez bir eli olan Tsunade’ye karşı daha ilk oyununda galip gelmiş olduğunu anlayabiliyorsun. Ne var ki, Tsunade oyuna da ilgisini kaybetmiş duruyor senin konuşmanın ardından. Ne sinirleniyor ne hırslanıyor ne de sana saldırmak için hazırda bekliyor. Sol kolunun dirseğini masaya dayayıp, avuç içine çenesini yerleştirdikten sonra birkaç saniye suratına bakıyor ve ardından “Boşu boşuna buralara kadar gelmişsin Kusalı. Aradığın şeyi buralarda bulman mümkün değil.” diyor. Bu sözünden sonra yerde kalan kartları eliyle, herhangi bir sıralı veya belirli hareket olmadan açmaya başlayan Tsunade “Köy için, görev için ölen bir yoldaşının ardından tek yaptığı kaçıp gitmek olan ve kendini toprağa gömen birisinin herhangi bir sorusuna aradığı cevabı bulması mümkün değil. Buralara kadar boşa zahmet etmişsin. Çünkü burada duyacağın hiçbir cevap da seni tatmin etmeyecek.” diyor. Eliyle kağıtları karıştırmayı sürdürürken bakışlarını sana çeviren Tsunade “Dünyanın sonuna da gitsen bu gerçek değişmeyecek.” diyor kati bir ses tonuyla.

Masaya dağılan kartları bu kez toparlamaya başlayan Tsunade kısa süren sessizliğinin ardından “Köyüne dön Kusalı. Sana kesilen cezaya razı ol. Sonrasında ise, tüm bu kaçak günlerinin, boşa giden zamanının telafisi olarak köyünü ve yoldaşlarını koru. Belli ki öldürmek senin içinde yok… Ama bunun olmasına da gerek yok.” diyor. Gözleri toparladığı kağıtlarda olsa da aklının başka yerlere gittiği her halinden belli olan Tsunade “Çünkü çözüm her zaman öldürmek veya ölmek değildir. Yeri geldiğinde bunları yapmaktan kaçınamazsın, neticede bir shinobisin.” diyor. Bir anda tekrar tüm odağı sana yönelen Tsunade, kağıtlarla uğraşma işini bir çırpıda geride bırakarak bakışlarını sende sabitliyor ve “Senin yaşlarında olsaydım, bu cümleleri sarf etmezdim. Öldürmek mi gerekiyor, öldürürdüm. Ölmek mi gerekiyor, ölürdüm. Ancak zaman ve devir değişti. Artık barışın hüküm sürmesi gereken çağdayız. Bu uğurda hepimizden çok çalışan biri var, bunu sen de biliyorsun.” diyor. Tsunade’nin bu sözüyle Naruto’yu ima ettiğini rahatlıkla anlayabiliyorsun. Tsunade ise sanki onun ismini andığı anda huzur doluyor ve geriye doğru yaslanıyor.

Sessizlikle geçen birkaç saniye içinde Tsunade arkasına yaslanıyor ve yüzü daha huzurlu bir ifadeye dönüyor. Bakışlarını senden ayırmayan Tsunade “Evet, Uzumaki Naruto’yla tam olarak burada tanıştım. Senin oturduğu yerde Jiraiya oturuyordu ve Naruto da hemen solunda, şapşal şapşal bakınıp avaz avaz bağırıyordu. O günden bu zaman kadar, onda değişmeyen tek şey vardı. Yenilse de, güçlense de… Bizim aksimize, hiçbir zaman öldürmenin çare olmadığını o da biliyordu.” diyor. Sözlerinin daha anlaşılır olması umuduyla birkaç saniye duraksayan Tsunade “Hikayeleri duymuşsundur ve Pain’i biliyorsundur. Bana kalsaydı eğer, onu kimsenin bulamayacağı kadar küçük parçalara ayırırdım ve bunu yaparken büyük bir zevk duyardım. Ancak Naruto bunu yapmadı… Onu anlamaya çalıştı ve anlamsızlıklarını manalı kılmak için gayret gösterdi. Saptığı yoldan doğruya çevirmek için uğraştı… Uchiha Obito mesela… Bizleri yıkıma sürükledi ve en yakın arkadaşı dahil olmak üzere her birimiz onu öldürmek istedik, fakat Naruto bunu da reddetti. Onu öldürmenin bir çözüm olmadığını biliyordu ve bu bildiği yoldan yürüdü. Ve son olarak Uchiha Sasuke… Sanırım onu da öldürmeye çalışmayan kalmadı, fakat Naruto bir an olsun bile bunu düşünmedi.” diyor. İsimlerin üstüne basa basa cümlelerini kuran Tsunade konuşmasına bir kez daha ara verdiğinde, tüm bunları tekrar düşünmeni ister gibi duruyor. Birkaç saniyelik sessizlik bir kez daha Tsunade tarafından yok edilirken “Naruto’nun yapmadığı bir şey daha… Kimseyi arkasında bırakmadı. Senin aksine.” diyor bıçaktan keskin bir ses tonuyla.

Sözleri bu aşamada noktalanmış gibi duran Tsunade masadan kalkmak için hareketlenmeye başlarken “Ne yaparsan yap Kusalı, yürüdüğün yolun sonunda hiçbir değişiklik olmayacak. Aradığını bulamayacağın gibi, zamanla ne aradığını da unutacaksın. Bu yüzden köyüne dön ve hem köyüne hem de yoldaşlarına yaraşır bir yaşam sür.” diyor. Shizune yavaş yavaş masadan ayrılırken Tsunade sana son bir bakış atarak “İstersen kimse beni anlamıyor diye ağla, istersen bunlar saçma sapan düşünceler de. Ama bu yaşlı kadın olacakları gün gibi görebiliyor, bana inan.” diyor. Bu sözlerinden sonra yavaş adımlarla çıkışa doğru yürümeye başlıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts:214
Joined:June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler.

Post by Chouwano Kagi » October 6th, 2021, 4:23 am

Söze başlamadan önce söylenen "Boşu boşuna.." sözü daha da bir anlam kazanmıştı genç kızın gözünde. Kagi hiçbir şey demeden, söylemeden veya yüzü ile ifade etmeden Sannin'i dinledi. Tsunade onu yoldaşını arkada bırakmakla suçluyordu, haksız da sayılmazdı, bıraktığı şey bir ceset dahi olsa da. Cevap bulamayacağını söylüyordu, haksız da sayılmazdı. Zira bu insanlar halen daha soyut şeyler adına can alıp vermeyi hayatın olağan akışına pekala uygun olan olgular olarak görüyorlardı.

Kendisine "Kusalı" diye sesleniyordu Sannin. "Oysa benim de bir adım var." diye iç geçirdi Kagi. Hoş, "Kagi" adını da kendi seçmemişti ama nihayetinde kendisini o isim ile biricik hissedebiliyordu. Köyüne dönmesini ve cezasını çekmesini öğütlüyorlardı. Oysa genç kız ne bir yoldaşının kanını akıtmıştı ne de köyüne bir zarar vermişti. "Çözüm ölmek veya öldürmek değil" deniyordu fakat nihayetinde yine de bunun zorunlu olacağı demlerin var olacağı söyleniyordu. Ne büyük bir çelişkiler dünyasıydı: Bazen öldürmek, her zaman öldürmekten farklı addediliyordu. Günün sonunda değişen tek şeyin ölü sayısında farklılık olacağı fakat bürüneceğiniz titr hırkasının "Katil" hırkasından farklı olmayacağı görülemiyordu.

Hüküm süren barış idi şüphesiz fakat dökülen kan idi. Bu barış Ashura'nın reenkarnesi olan Hashirama ve Naruto ile bugünler için de mümkündü fakat her nasıl Shodaime öldükten sonra Niidaime ile beraber ayrımcılık artmış, Shinobi savaşları başlamışsa yine başlayacaktı. Niidaime barış istemedi diye değil, barışı sağlayacak kadar güçlü olmadığı içindi. Barışı istemek hoş bir sada iken barışı sağlamak başarının çok küçük bir ihtimale hasıl bir uğraş idi. Bu yüzdendir ki Uzumaki Naruto yaşadıkça <<Barış>> var olacak fakat aynı zamanda başkalarını parçalamak isteyecek bundan zevk alacak insanlar da var olmaya devam edecekti. Bu yaşanılan Barış değildi, bu bir ateşkesti.

Uzumaki Naruto ile burada tanıştığı söylenince bazı taşlar yerine oturmuştu. "Hatıralar" ile kastedilenin ne olduğunu anlamıştı. Şu noktada pek de anlam ifade eden bir aydınlanma değildi tabii, fakat en azından öğrenmişti. O günden beri tanıdığı Naruto'nun da kendisi gibi düşündüğünü belirterek birçok misal ile örneklendirmişti. Lakin tek bir farkla. Naruto hiçbir zaman onun gibi kaçmamış ve arkasında kimseyi bırakmamıştı.

Kagi bu sözleri çok acımasız bulmuştu. Kendisine acısınlar diye söylememişti bu sözleri zinhar lakin pişmanlık duyduğu şeylerin yeniden dönüp ona bıçak olması canını acıtmıştı. Zira zaten bu hikayesini onlara saklamadan ve utanmadan anlatması duyduğu pişmanlığın nişanı idi. Bu yolculuğa hem ardında bıraktıkları ve de ardındakilerden aldıkları üzere çıkmıştı. Genç kızın dediği gibi, görev uğruna aldıkları da can idi. Her birinin bir sevdiği, bir ailesi ve kim bilir belki de çocukları vardı. Yaşamın değeri Konoha ya da Kusa'ya yaklaştıkça artmaz veya azalmaz idi. Her can, nihayetinde can idi.

Uzumaki Nagato, Uchiha Obito ve Uchiha Sasuke hiçbiri seçtikleri yola öz iradeleri ile gitmemiş ya da Zetsu tarafından bir amaç uğruna yönlendirilmemişlerdi. Hepsi de Konoha'nın müsebbib olduğu sorunlar dolayısıyla oldukları kimseler olmuş fakat en temelde Shinobi Dünyası'nın dinamiklerine kurban olmuşlar idi. Nagato'nun ailesi ve arkadaşları Konoha'nın direkt müdahalesi ile katledilmiş; Obito, Konoha'nın savaşlara artık çocuk shinobiler göndermesi ile nihayetinde yıllar önceki hadisenin baş rolü olmuştu. Uchiha Sasuke, Indra'nın reenkarnesi olduğu için değil Konoha'nın Uchiha Itachi'yi kendi klanını katletmeye itecek kararlar almasıyla Uchiha Sasuke var olmuştu ve nihayetinde söylediğimiz gibi hepsi de Shinobi Dünyası'nın kendisine kurban olmuştu. Fakat yine de kendi seçmedikleri yollar için herkes tarafından parçalanmak, öldürülmek istendiler. Hoş, bu hislerin aynısını Naruto'ya karşı bile hissettiler.

Kagi aklından geçen her şeyi söylemek ve Tsunade'yi bu dünyanın çürümüş ve artık düzeltilemez sorunları olduğu hususunda ikna etmek istedi. Tsunade sözünü dahi bitirmeden, yanıt dahi beklemeden masadan kalkıp gidip de onu aşağılamasını görmezden gelerek hatta doğrusu fark bile etmeden söze girmek istedi. Biz durdurduk. Dedik ki:

"Hani Sentoki Deva/Daevaları överken bize "Kibirliye kibirlenmek iyi bir iş midir?" diye sormuştun da biz de sana "Her kibirli, kibirli değildir." demiştik. Değildi zira kimisi kibrine tamamen vakıf iken kimisi yalnızca aptallıktan kibrini görmüyordu. Onlara tekabbür etmek yerine güzel sözler söyleyip gönüllerini almanı öğütlemiştik. Hani muhasebe yapıp da dedin ya "Nagato, Obito ve Sasuke gibi nice kimseler herhangi bir köy ve zümrenin düşmanı değil bilakis aynı güruhların kurbanıdır." İşte Tsunade de onlardandır fakat artık bunu kabul etmek için oldukça yaşlıdır. Aynaya baktığında gördüğünün kendisi olmadığını, mahbubu ve kardeşini öldüren şeyin aslında biricik köyü olduğunu, bir genç kızı kendine bağımlı hale getirip ayakçılık yaptırdığını ve belki de -bizim için pek de hazin olan- bahtını ona da dayattığını değil biz, bizzat kemiğine değer verdiği ölüler etlense ve kıyam edip de söylese dahi o, bu gerçeği kabul etmez, edemez.

Artık onların kalpleri ve kulakları mühürlüdür. Gözlerinde de kendi diktikleri kalınca perdeler bulunmaktadır. Onları kandırmak, kandırıldığına ikna etmekten kolaydır. Onlara laf söyleme, onlardan laf işit. Adını söyle, selamını ver ve yolunu ayır.
"

Kagi gözlerini açtı. Arkasını dönüp giden Tsunade ve Shizune'ye doğru son bi' soğuk bakış attı. Üzülmeden edemedi, kırgınlığı daha çok kendineydi. Masadan yavaşça ayağa kalktı iki elini sinesinde birleştirdi. "Ben Kagi. İnanıyorum ki bir gün yeniden buluşacağız. O zamana dek kendinize iyi bakın."

Arkasını dönüp bir şey derlerse onları dinleyecek eğer demez ve giderlerse kapıdan çıkıp gittiklerinden emin olduktan sonra garsondan hesabı isteyecekti.
Image
Künye
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak/Chuunin
Ryo: 34.250
Prestij: 1
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 5

Motivasyon
Ölüm ölür. Biz ölmeyiz.

Kagi insanların et ve kemiğinin toprağa, ateşe karışmasıyla dünyayı terk edeceğine inanmaz. Zira insan dünya üzerinde yaptıklarıyla yaşar, bir insanın yaşamasının en büyük koşulu da düşünmektir. Eğer ki insanın düşüncesi dünya üzerinde zikredilir ve unutulmaz olursa o kişi ölmez ve dünyaya mutlaka geri döner. Zira Indra ve Asura'yı dünyaya geri gönderen güç verdikleri ant değil geleceğe aktarılan düşünceleridir. Buna binaen Kagi tıpkı İlk Keşiş gibi diğer insanlara yardım etmek ve onların gönlünü kazandıktan sonra dünya hakkında istintâc ettiği bilgi ve birikimlerini geleceğe aktarmak ister. Böylelikle Rinne'yi kırsa dahi ölmeyecek ve ya bedenen ya da fikren dünyada daima var olacaktır.

Korkutan karanlık değil ışıksızlık.

Kagi, Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıl boyunca yaptığı meditasyonlar ve istiğrak ettiği iç dünyası ile üç büyük zehirden (Nefis, Nefret ve Cehalet) ve bütünüyle Ku/Çile'den kurtulduğuna inanır. Ruhun(Atman) kaplarının açıldığı ve ruhun mutlak çilesizliğe (Nirvana) gark edeceği sırada zihnini kontrol edememiş ve acı içinde kıvrandıracak derecede zihinsel hasar almıştır. Kagi halen daha gözlerini kapattığında kendisinin mutlak çilesizliğin kapısında olduğunu görmekte, hissetmektedir. Her uykuya dalışında kapıya parmaklarıyla dokunmakta, başını yaslamakta ancak kapıdan içeri bir adım atamamaktadır. Zira ne zaman kapıya doğru bir adım atsa ruhunu sıkıntılar basmaya başlar ve bir damla suyu olmaksızın Kaze no Kuni çölünde on fersah yürümüş gibi terlemeye başlar. Haliyle Ku'dan tam anlamıyla kurtulamadığı için de Rinne'de (Dünya ve Yeniden Doğma Döngüsü) hapis kalmıştır. Lakin işin özü şudur ki Kagi neyden korktuğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Bir bilinmezliğin peşinde parşömenlerden, yazıtlardan, keşişlerden ya da ufacık bir çocuktan edindiği bilgiler ile bilinmezliğini gidermeye çalışmaktadır.
Komplikasyon
Felekte hasılı bir insan.

Kagi, hiçbir varlığa hiçbir koşulda zarar verme gayesine girişmez. Bir kişi ölüm ve şerden gayrı bir şey getirmese bile kişinin ölümü hak ettiğine inanmaz. Eğer uygun koşullar ve dem oluşur da Kagi bir can ile on can arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa ya onbirini de kurtaracaktır ya da aralarında bir seçim yapmayacaktır. Zira on kişinin katili olmak ile bir kişinin katili olmak arasında bir fark olduğunu düşünmez.
Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 9
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 3 *Favori*
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninjutsu

Shunshin (D Rank)

Taijutsu

Suiseki Stili (B Rank)
Suiseki: Gekiha (B Rank)

Genjutsu

Teishi no Jutsu (C Rank)

Fuinjutsu: Rank B

Mühürleme Sanatı Rank D: Mühürlenen Enerjiyi Arttırma
Mühürleme Sanatı Rank C: Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Mühürleme Sanatı Rank B: Salınım Enerjisinin Artışı

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (1)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler.

Post by GM - Naruto » October 7th, 2021, 9:47 am

Tsunade ve Shizune’nin gidişini izlerken arkalarından kalkıp son cümlelerini söylüyorsun. Tsunade ise arkasını dönmeden sağ elini havaya kaldırıp iki yana yavaşça sallayarak cevap vermekle yetiniyor. Onların çıkışlarının ardından mekan içindeki bir garsondan hesabı istiyorsun. Ancak garson “Bizim misafirimizsiniz.” dedikten sonra kibar bir şekilde “Yiyecek veya içecek başka bir şey getirmemi ister misiniz?” diye soruyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts:214
Joined:June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler.

Post by Chouwano Kagi » October 7th, 2021, 9:24 pm

Gülümseyerek teşekkür etti Kagi. En nihayetinde bu gönlü-bolluğun kendisinden ziyade Tsunade'ye olduğunu biliyordu fakat yine de mutlu olmuştu. "Varsa bir sıcak çorba istiyorum." diye yanıtladı genç garsonu. Garson gittikten sonra da arkasına yaslanacak ve tavana boş gözlerle bakarak beklemeye konulacaktı.

Söylendiği gibiydi. Kin, gerçekten de Shinobi Dünyası'nın dört bir yanını sarmıştı. Sanıldığı gibi Kin Çemberi kırılmamıştı bilakis halen daha sapasağlamdı ve yavaş da olsa dönmeye devam ediyordu. Sinsice bekliyordu üzerine geçirilen o ince tülün, dönüşünü yavaşlatan o cılız zincirlerin kalkmasını ve akıbet; yeniden tezahür etmeyi. Kırılan çember Daevaların kendi aralarında yaptığı o kısır kavganın çemberinden başka bir şey değildi.

İnsanların arasında gezen kin, öfke ve kibir Daevaların suçu değildi. Zira Kin Çemberi daha Kaguya gelmeden belki de insanlar daha olmadan önce var olmuş bir "şey" idi ve şüphesizdi ki: bu çemberin insanlara yaptığı nüfuz çok daha büyük idi. Kagi belki aslî gerçeği görüyor belki de boş yere kuruntulanıyordu fakat bir şeyin farkına varmıştı ki: Ateş Rahipleri'nin söyledikleri doğru idi. Bu dünyada, Shinobilerin dünyasında önemli olan tek şey kudretin idi. Sözlerin, kavilleşmenin ve vecizelerin değeri ancak ve ancak arkasında durabilecek kudretin olduğunda mümkün idi. Eğer sözlerini koruyacak gücün yoksa seni öldürmekle tehdit ederler, gerekirse öldürürler fakat nihayetinde sözlerine de bir son verirlerdi. Seçilecek iki yol var gibi duruyordu fakat aslında ikisi de aynı yola bağlanan sapaklar idi. Kagi bıkkınca soluklandı, sessizce söylendi:

"Shinobi Dünyası son bulmalı."

Ne talihsizceydi. Zira bunu başarmak için shinobilerin en güçlüsü olmak zorundaydı.

İşte bu da bizim sana kefaret bedelimiz olsun.

Çorbasını içtikten sonra önemli bir olay yaşanmazsa masaya 500 ryo bırakacak ve Konoha'ya gitmek üzere yola çıkacaktı. Tanzaku'dan bir miktar ayrıldıktan sonra bir ağaç, mağara veya güvenli olduğuna kâni olduğu herhangi bir yerde konaklayarak günün ilk ışıklarını bekleyecekti.
Image
Künye
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak/Chuunin
Ryo: 34.250
Prestij: 1
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 5

Motivasyon
Ölüm ölür. Biz ölmeyiz.

Kagi insanların et ve kemiğinin toprağa, ateşe karışmasıyla dünyayı terk edeceğine inanmaz. Zira insan dünya üzerinde yaptıklarıyla yaşar, bir insanın yaşamasının en büyük koşulu da düşünmektir. Eğer ki insanın düşüncesi dünya üzerinde zikredilir ve unutulmaz olursa o kişi ölmez ve dünyaya mutlaka geri döner. Zira Indra ve Asura'yı dünyaya geri gönderen güç verdikleri ant değil geleceğe aktarılan düşünceleridir. Buna binaen Kagi tıpkı İlk Keşiş gibi diğer insanlara yardım etmek ve onların gönlünü kazandıktan sonra dünya hakkında istintâc ettiği bilgi ve birikimlerini geleceğe aktarmak ister. Böylelikle Rinne'yi kırsa dahi ölmeyecek ve ya bedenen ya da fikren dünyada daima var olacaktır.

Korkutan karanlık değil ışıksızlık.

Kagi, Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıl boyunca yaptığı meditasyonlar ve istiğrak ettiği iç dünyası ile üç büyük zehirden (Nefis, Nefret ve Cehalet) ve bütünüyle Ku/Çile'den kurtulduğuna inanır. Ruhun(Atman) kaplarının açıldığı ve ruhun mutlak çilesizliğe (Nirvana) gark edeceği sırada zihnini kontrol edememiş ve acı içinde kıvrandıracak derecede zihinsel hasar almıştır. Kagi halen daha gözlerini kapattığında kendisinin mutlak çilesizliğin kapısında olduğunu görmekte, hissetmektedir. Her uykuya dalışında kapıya parmaklarıyla dokunmakta, başını yaslamakta ancak kapıdan içeri bir adım atamamaktadır. Zira ne zaman kapıya doğru bir adım atsa ruhunu sıkıntılar basmaya başlar ve bir damla suyu olmaksızın Kaze no Kuni çölünde on fersah yürümüş gibi terlemeye başlar. Haliyle Ku'dan tam anlamıyla kurtulamadığı için de Rinne'de (Dünya ve Yeniden Doğma Döngüsü) hapis kalmıştır. Lakin işin özü şudur ki Kagi neyden korktuğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Bir bilinmezliğin peşinde parşömenlerden, yazıtlardan, keşişlerden ya da ufacık bir çocuktan edindiği bilgiler ile bilinmezliğini gidermeye çalışmaktadır.
Komplikasyon
Felekte hasılı bir insan.

Kagi, hiçbir varlığa hiçbir koşulda zarar verme gayesine girişmez. Bir kişi ölüm ve şerden gayrı bir şey getirmese bile kişinin ölümü hak ettiğine inanmaz. Eğer uygun koşullar ve dem oluşur da Kagi bir can ile on can arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa ya onbirini de kurtaracaktır ya da aralarında bir seçim yapmayacaktır. Zira on kişinin katili olmak ile bir kişinin katili olmak arasında bir fark olduğunu düşünmez.
Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 9
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 3 *Favori*
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninjutsu

Shunshin (D Rank)

Taijutsu

Suiseki Stili (B Rank)
Suiseki: Gekiha (B Rank)

Genjutsu

Teishi no Jutsu (C Rank)

Fuinjutsu: Rank B

Mühürleme Sanatı Rank D: Mühürlenen Enerjiyi Arttırma
Mühürleme Sanatı Rank C: Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Mühürleme Sanatı Rank B: Salınım Enerjisinin Artışı

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (1)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler.

Post by GM - Naruto » October 8th, 2021, 9:45 am

Çorba siparişini verdikten sonra garson yavaşça öne doğru eğilerek yanından ayrılıyor. Yemeğin gelmesini bekleyene kadar tavanı izliyor ve düşüncelerini irdeliyorsun zihninde. Yaklaşık bir dakikanın ardından ise sıcak bir çorbayı masana getiriyor garson. Yine eğilerek yanından uzaklaşırken, çorbadan çıkan dumanlar, çorbanın yeni ısıtılmış olduğunu anlatıyor sana. Kısa bir süre çorbanın biraz da olsa soğumasını bekledikten sonra da çorbanı afiyetle midene indiriyorsun. Son derece lezzetli olan çorbanın midende bıraktığı sıcak his, seni fazlasıyla mutlu ediyor kötücül düşüncelerine rağmen.

Çorbanın bitirmenin ardından senin açından önemli bir olay yaşanmıyor mekanda ve masaya 500 ryo bırakarak Tsunade ile konuşma yaptığı bu yeri ardında bırakıyorsun. Adımların seni Tanzaku’nun dışına, Konoha’ya ulaşan güzergaha sürüklüyor. Koca koca ağaçların arasından huzurlu, yaban hayvanlarının sesleri arasında ilerliyor ve sonunda kendine dinlenebilecek, sırtını yaslayabilecek bir ağaç buluyorsun. Yere çöküyor, pozisyonunu alıyor ve yeni bir güne başlamak, vücudunu hazır hale getirmek için dinlenmeye geçiyorsun
Off Topic
İmzandan 500 Ryo düşmelisin. Kalan paran 34.250 Ryo’dur.

Konu bu başlıktan devam edecektir.

Konu sonu ödülleri veya kesintileri, bir diğer konunun bitiminde değerlendirilecektir.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Diğer Ülkeler”