[Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Diğer ninja köylerine sahip ülkeler.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by GM - Naruto » November 11th, 2021, 11:21 am

Kadın hemen yanından ayrılmadan önce ismini sormanın ardından kadın hafif bir tebessümle “Hirai Suko. Memnun oldum.” diyor. Karşılıklı baş selamınızın ardından ise Nanashi’nin gösterdiği şekilde ilerliyorsunuz.
Kabuto’nun yüzündeki gülümseme ve sorusunun ardından kendini biraz toparlayabiliyorsun. Kafanda geçirdiklerinden bulduğun anlamlı bir cümleyle de konuşmaya başlıyorsun. Ne var ki, konuşmaya başlamanla birlikte Kabuto’nun yüzündeki tebessümün silinmeye başladığını da rahatlıkla görebiliyorsun. Yüzüne yerleşen ciddi ve donuk ifade, Kabuto’yu biraz öncekinden tamamen farklı bir insana dönüştürürken, Kabuto’nun tebessümüyle aralayabildiğin auranın da üzerinde artmaya başladığını fark ediyorsun. Konuşmaya Kabuto açısından doğru bir şekilde başlamadığını bariz bir şekilde görüyorsun, ancak yine de düşünmeye ve konuşmaya devam ediyorsun.

Yeni takındığı çehresiyle senin konuşmanı dinleyen Kabuto, herhangi bir mimik göstermiyor ve esasen sıradan insanların kafalarından geçenleri az çok anlayabilen biri olsan da, bu husus Kabuto için geçerli olmuyor. Cümlelerin kendini tanıtma aşamasına geldiğinde, Kabuto’dan aldığın ilk pozitif izlenimi de bir şekilde yok etmeyi başarıyorsun. Ne cümlelerine ne gülümsemelerine hiçbir tepki vermeyen Kabuto, öylece sözlerini dinlemekle yetiniyor. Gözlerini Kabuto’nunkilere dikip son sorunu sorduğunda, Kabuto yavaşça masanın altından sağ elini çıkartıp işaret parmağıyla gözlüğünü düzeltiyor. Kabuto’nun bu basit hareketi bile bir anda seni tedirgin etse de, amacının gözlük olduğunu fark etmenle rahatlıyorsun. Shinobi hislerinin ansızın hareketlenip sonra dinginleşmesi de mental olarak seni yoracak gibi duruyor.

Sorduğun sorunun üzerinden geçen sessiz birkaç saniyenin ardından Kabuto “Kagi-san…” diyerek konuşmaya başlıyor. Bakışlarını tamamen seninkilere kilitlemiş olan Kabuto “Buraya geliş sebebinizin bana kendimle ilgili sorular sormak olduğuna emin misiniz? İsminiz dışında her kimsiniz bilmiyorum, ancak beni tanıdığınıza göre, sizi okuyabildiğimi biliyorsunuzdur.” diyor yavaş bir şekilde ve kelimelerinin özenle seçilmiş olduğunu belirtmek istercesine. Bu cümlelerinden sonra bakışlarını bir an olsun gözlerinden ayırmayan Kabuto “Kaldı ki, bunları konuşmak istediğimi de sanmıyorum. O yüzden, esas niyetiniz neyse onunla ilgilenelim. Ne dersiniz?” diyor. Cümlesini bir soruyla bitirmiş olsa da, genel tavrı pek de soru soran cinsten olmayan Kabuto, bahsetmeye çalıştığın konulara ilişkin kapılarını sana karşı tamamen kapatmış gibi duruyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts:214
Joined:June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by Chouwano Kagi » November 12th, 2021, 1:35 am

Kabuto masanın altından elini çıkartıp da yüzüne götürdüğünde genç kız "yanılmış olmanın" hayal kırıklığına uğradığını sanmıştı. Zira geçmişini silip atmış -ya da hiç değilse yüzleşmiş- birisinin ufak sorular karşısında saldırganlaşması, onun yaşam felsefesini de zedeleyecek bir örnek teşkil ederdi. Kagi kendisinin dövülmesinden -ve belki de ölmesinden- daha fazla istemeyeceği bir şey varsa o da geçmişini reddedenlerin geçmişini yeniden kucaklamasıydı.

Kagi yeniden kuruntulandığını ve diğer insanlar hakkında gereğinden fazla düşündüğüne kani oldu. Kabuto'nun yaptığı ufak bir jest, Kagi'yi bazı düşüncelere itmeye hatta dürüst olmak gerekirse önyargılı yaklaşımlara itmişti. Bunu fark ettiği anda kendinden iğrendi. Zira Yakushi Kabuto hakkında bildiği her şey Kusalıların üç çaputa yazdığı beş kelamdan fazlası değildi. Kagi o anda Kabuto'yu önünde duran zât-ı şahane ile değil; muhteris, kana doymayan; hangi sözü sahih, hangi sözü yalan olduğu belirsiz Kusa shinobisinin yazdıkları ile tanımayı yeğlemişti. Günahı ne büyüktü.

Kabuto sözlerini bitirirken Kagi aynı donuk ifadesizliğini koruyordu. Sözler bittikten sonra bir sessizlik oluştu ve Kagi üç kere gözlerini kırparak en nihayetinde nazarını masanın üzerine dikerek bitirdi. Üzgün ve mahcup bir tavır ile "Özür dilerim." dedi. "Aslında beni okuyabildiğinizi bildiğim için bunu sormuştum." Kabuto'nun arkasındaki camdan bakarak omuz silkti. "Fakat sanıyorum ki bu soruyu eninde ya da sonunda soracaktım. Yaşanmadan bilinmezdi, yaşadık bitti." Kabuto'ya yeniden baktı, yüzünde sıradan bir sokak insanı görüntüsü vardı. "Tekrardan özür dilerim."

Tsunade'nin shinobilik yapmaya hiç çalışmayan bir kızı tanıdığı ülkede, -yazılıp mektup edilen odur ki- beş ülkede de casusluk yapmış birisinin Kagi'nin kaçın kurası olduğunu anlayacak olması Kagi için ateşin kağıdı yakacağı bilgisi kadar net bir gerçekti. Bu yüzden hiç kendinin ne olduğunu açıklama gereği de hissetmiyordu. Mutlaktı ki Kabuto ile ilk kapıdan girdiği frekansı sağlayamayacaktı fakat dedik ya "Yaşanmadan bilinmez". O da yaşayacak, bilecekti.

Yeniden Kabuto'nun o soğuk gözlerine baktı. Yüzünde yorgun ve birazcık da çaresiz bir gülümseme vardı:

"Yetimhanenizden bir öksüz/yetimi evlatlık edinmek istiyorum."
Image
Künye
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak/Chuunin
Ryo: 34.250
Prestij: 1
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 5

Motivasyon
Ölüm ölür. Biz ölmeyiz.

Kagi insanların et ve kemiğinin toprağa, ateşe karışmasıyla dünyayı terk edeceğine inanmaz. Zira insan dünya üzerinde yaptıklarıyla yaşar, bir insanın yaşamasının en büyük koşulu da düşünmektir. Eğer ki insanın düşüncesi dünya üzerinde zikredilir ve unutulmaz olursa o kişi ölmez ve dünyaya mutlaka geri döner. Zira Indra ve Asura'yı dünyaya geri gönderen güç verdikleri ant değil geleceğe aktarılan düşünceleridir. Buna binaen Kagi tıpkı İlk Keşiş gibi diğer insanlara yardım etmek ve onların gönlünü kazandıktan sonra dünya hakkında istintâc ettiği bilgi ve birikimlerini geleceğe aktarmak ister. Böylelikle Rinne'yi kırsa dahi ölmeyecek ve ya bedenen ya da fikren dünyada daima var olacaktır.

Korkutan karanlık değil ışıksızlık.

Kagi, Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıl boyunca yaptığı meditasyonlar ve istiğrak ettiği iç dünyası ile üç büyük zehirden (Nefis, Nefret ve Cehalet) ve bütünüyle Ku/Çile'den kurtulduğuna inanır. Ruhun(Atman) kaplarının açıldığı ve ruhun mutlak çilesizliğe (Nirvana) gark edeceği sırada zihnini kontrol edememiş ve acı içinde kıvrandıracak derecede zihinsel hasar almıştır. Kagi halen daha gözlerini kapattığında kendisinin mutlak çilesizliğin kapısında olduğunu görmekte, hissetmektedir. Her uykuya dalışında kapıya parmaklarıyla dokunmakta, başını yaslamakta ancak kapıdan içeri bir adım atamamaktadır. Zira ne zaman kapıya doğru bir adım atsa ruhunu sıkıntılar basmaya başlar ve bir damla suyu olmaksızın Kaze no Kuni çölünde on fersah yürümüş gibi terlemeye başlar. Haliyle Ku'dan tam anlamıyla kurtulamadığı için de Rinne'de (Dünya ve Yeniden Doğma Döngüsü) hapis kalmıştır. Lakin işin özü şudur ki Kagi neyden korktuğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Bir bilinmezliğin peşinde parşömenlerden, yazıtlardan, keşişlerden ya da ufacık bir çocuktan edindiği bilgiler ile bilinmezliğini gidermeye çalışmaktadır.
Komplikasyon
Felekte hasılı bir insan.

Kagi, hiçbir varlığa hiçbir koşulda zarar verme gayesine girişmez. Bir kişi ölüm ve şerden gayrı bir şey getirmese bile kişinin ölümü hak ettiğine inanmaz. Eğer uygun koşullar ve dem oluşur da Kagi bir can ile on can arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa ya onbirini de kurtaracaktır ya da aralarında bir seçim yapmayacaktır. Zira on kişinin katili olmak ile bir kişinin katili olmak arasında bir fark olduğunu düşünmez.
Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 9
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 3 *Favori*
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninjutsu

Shunshin (D Rank)

Taijutsu

Suiseki Stili (B Rank)
Suiseki: Gekiha (B Rank)

Genjutsu

Teishi no Jutsu (C Rank)

Fuinjutsu: Rank B

Mühürleme Sanatı Rank D: Mühürlenen Enerjiyi Arttırma
Mühürleme Sanatı Rank C: Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Mühürleme Sanatı Rank B: Salınım Enerjisinin Artışı

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (1)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by GM - Naruto » November 12th, 2021, 10:05 am

Kabuto sözlerini dingin bir ifadeyle dinledikten sonra, özrünü az önce takındığı tebessümle karşılıyor. Birkaç sözcüğün üstüne atılan çizik gibi beliren bu tebessümle beraber, Kabuto hem sana hak veren hem de sözlerini reddeden bir tavır takınıyor. Bu aşamada senin için Kabuto çözülmesi en zor denklemlerden biri olarak karşına çıkıyor ve dolayısıyla düşüncelerin, iğrendiğin önyargılarından ileri gidemiyor.

Konunun evlatlık edinme noktasına gelmesiyle beraber Kabuto hafifçe nefes alıp vermesinin ardından yüzüne hafif ciddi bir ifade takınıyor. Konunun hassasiyetini bu ifadesiyle belli eden Kabuto “Kagi-san, bu istediğinizi büyük bir memnuniyetle karşılıyorum. Bir övgü olarak veya gelişigüzel söylenmiş bir laf olarak algılamayın ancak bu yaptığınız son derece asil bir şey.” diyerek konuya girişini yapıyor. Ancak sözlerindeki içtenliğe rağmen hissettiğin olumsuzluk mevzunun nereye varacağını da az çok sana hissettiriyor. Kabuto da bunun son derece farkında olarak konuyu eğip bükmeden bir kez daha lafa giriyor ve “Kaçak bir shinobiye yetimhaneden bir çocuk vermenin çok da sağlıklı olduğunu düşünmüyorum.” diyor. Söylediğin sözlerin bir an için farklı bir manaya gelebileceğini fark etmiş gibi geri çekilen Kabuto “Beni yanlış anlamayın, yaşadığınız hayata saygısızlık etme niyetinde değilim. Bu yolu seçmişseniz eminin elinizde doğru veya yanlış belli sebepleriniz vardır. Ancak bizim burada yetiştirdiğimiz kişilerin, kendilerine, Konoha’ya ve shinobi dünyasına faydalı kişiler olmasını arzuluyoruz. Kaçak yaşamının nasıl bir şey olduğunu bildiğim için de, açıkçası buradaki bir çocuğun bu tarz bir yaşama adım atması halinde karşılaşacağı zorluklar karşısında ne denli yıpranacağının farkındayım.” diyor. Duruma karşı Kabuto’nun takındığın tavrın bir önyargı olmadığını, tamamen yaşanmışlıklara dayalı bir düşünce olduğunu anlayabiliyorsun. Ancak bu anlayışın kendi fikirlerin mi yoksa Kabuto’nun sözlerimi olduğu konusunda pek emin olamıyorsun. Shinobi Dünyası’nda karşılaştığın yüzler içinde, Tsunade de dahil olmak üzere, Kabuto gibi konuşan birine rast gelmemiş olman nedeniyle, böylesine bir tereddüdü yaşıyorsun.

Ortama çöken birkaç saniyelik sessizlik, Kabuto’nun sözlerine devam etmesini sağlıyor. Kabuto “Belki yaşadığınız hayat shinobi dünyasının daha iyi olmasını sağlayacaktır veya size verilen bir çocuğun muhteşem bir hayata sahip olmasına neden olacaktır. Ancak duruma benim açımdan bakmanız halinde, sözlerimi anlayabileceğinizi düşünüyorum. Burada bahsettiğimiz kişilerin çocuklar olduğunu düşündüğünüzde, ihtimallere değil kesin düşüncelere ihtiyacımız olduğunu anlarsınız.” diyerek hafifçe arkasına yaslanıyor. Bu aşamaya kadar sözleri olumsuz bir sonuç çıkarmış olsa bile, Kabuto’nun sana karşı olumsuz bir tutumunu göremiyorsun. Bununla birlikte, buradaki çocuklara gerçek anlamda değer verdiğini de yine konuşmalarından anlayabiliyorsun. Fakat bu noktada sözleri kati anlamlar taşısa da, sohbeti sonlandıracak türden gelmiyor kulağına. En azından bu konu nezdinde, Kabuto son sözünü henüz söylemiş gibi görünmüyor, şimdilik susmuş olsa da.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts:214
Joined:June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by Chouwano Kagi » November 15th, 2021, 1:06 am

Kabuto karşısında oldukça savunmasız hissediyordu kendini fakat bu durum bir teyakkuzluk hali yaratmıyordu. Onu hasıl eden çoğu şeyin karşısındaki tarafından biliniyor olması onu çok rahatlatıyordu. Bu savunmasızlık karşısındakine karşı aklî veya -tabii ki boy ölçüşemez olsa da- fizikî bir zayıflığın yarattığı bir hal değildi. Bu, savunmaya ihtiyaç duymazlığın verdiği bir rehavet idi. Konoha'ya gelene kadar kendini edilgen ve kimseyi etken hale getirmek istemediği için pek de değinmediği, değinmek istemediği geçmişinin ayan beyan ortada olması onu daha çok rahatlatmıştı.

Genç kız, Kabuto'nun sözlerini dinlemeye devam ediyordu. Başlangıçta cümleler malûmun ilamı gibiydi. Kagi daha sözlerini söylemeye başlarken kelamın nereye varacağını az çok kestirmişti zaten. O yüzden söylenenlere karşı pek de tepkili denilmezdi. Söylenen sözler nezaketen mi yoksa ki içten ve samimi sözler miydi, söylemek zordu. Yüzündeki o silik gülümsemesini tutarak bütün söylenenleri dinledi. Kabuto arkasına yaslanınca o da kendi önüne doğru bakarak derince bir soluk aldı.

Biraz durup oluşan sessizliğin tadını çıkardı ve ardından dirsekleriyle dizlerinin üstüne koyarak öne doğru eğildi. Kabuto'ya doğru hafif de olsa omuz üzerinden bakıyordu. Kulağının arkasına iliştirilmiş saçları düşerek yüzünün bir kısmını kapatmıştı. "Haklısınız, bu konuda diyecek bir şeyim yok. Her vatandaşa dahi verilmeyecek bir sorumluluğu kaçak bir shinobiye vermenizi kimse bekleyemez." Arkasına yaslandı ve tavana doğru baktı. "Fakat her ne kadar sizin, Tsunade-sama'nın ve muhtemelen kıdemli her shinobinin fark edeceğinin aksine ben bir shinobi değilim. Evet, öyleydim..." Bir süre duraksadı. ".. fakat öyle ölmeyeceğim."

Kabuto'ya doğru döndü. "Çok zengin değilim veya Jiraiya-sama gibi maceracı bir ruhum da yok aslında. Yalnızca içime bir kurt düştü ve buraya gelmek zorunda gibi hissettim. Soracağım şey yalnızca meraktan Kabuto-san." Görece sol gözüyle bakarken başını birazcık daha çevirdi. Başını birazcık daha çevirerek iki gözüyle de onu rahatça görebileceği bir açıya geldi. Sol kaşını kaldırarak meraklı bir ifadeye büründü. "Konoha vatandaşı olsaydım ne gibi bir prosedür uygulanacaktı?"

"Nihayette sana farz olunan hicret değil miydi? Nasıl ki Chagama'ya hücceti farz kıldık, sana da hicreti kıldık. Zira Chagama'nın vazifesi sana, seninki de onlaradır. Kusa'da doğsan da orada kalmadın, şüphesiz Konoha'da da kalmayacaksın fakat bu demek değildir ki bir an dahi durmayacaksın. Filhakika; dem gelecek, ilerlemek için geriye bile döneceksin."
Image
Künye
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak/Chuunin
Ryo: 34.250
Prestij: 1
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 5

Motivasyon
Ölüm ölür. Biz ölmeyiz.

Kagi insanların et ve kemiğinin toprağa, ateşe karışmasıyla dünyayı terk edeceğine inanmaz. Zira insan dünya üzerinde yaptıklarıyla yaşar, bir insanın yaşamasının en büyük koşulu da düşünmektir. Eğer ki insanın düşüncesi dünya üzerinde zikredilir ve unutulmaz olursa o kişi ölmez ve dünyaya mutlaka geri döner. Zira Indra ve Asura'yı dünyaya geri gönderen güç verdikleri ant değil geleceğe aktarılan düşünceleridir. Buna binaen Kagi tıpkı İlk Keşiş gibi diğer insanlara yardım etmek ve onların gönlünü kazandıktan sonra dünya hakkında istintâc ettiği bilgi ve birikimlerini geleceğe aktarmak ister. Böylelikle Rinne'yi kırsa dahi ölmeyecek ve ya bedenen ya da fikren dünyada daima var olacaktır.

Korkutan karanlık değil ışıksızlık.

Kagi, Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıl boyunca yaptığı meditasyonlar ve istiğrak ettiği iç dünyası ile üç büyük zehirden (Nefis, Nefret ve Cehalet) ve bütünüyle Ku/Çile'den kurtulduğuna inanır. Ruhun(Atman) kaplarının açıldığı ve ruhun mutlak çilesizliğe (Nirvana) gark edeceği sırada zihnini kontrol edememiş ve acı içinde kıvrandıracak derecede zihinsel hasar almıştır. Kagi halen daha gözlerini kapattığında kendisinin mutlak çilesizliğin kapısında olduğunu görmekte, hissetmektedir. Her uykuya dalışında kapıya parmaklarıyla dokunmakta, başını yaslamakta ancak kapıdan içeri bir adım atamamaktadır. Zira ne zaman kapıya doğru bir adım atsa ruhunu sıkıntılar basmaya başlar ve bir damla suyu olmaksızın Kaze no Kuni çölünde on fersah yürümüş gibi terlemeye başlar. Haliyle Ku'dan tam anlamıyla kurtulamadığı için de Rinne'de (Dünya ve Yeniden Doğma Döngüsü) hapis kalmıştır. Lakin işin özü şudur ki Kagi neyden korktuğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Bir bilinmezliğin peşinde parşömenlerden, yazıtlardan, keşişlerden ya da ufacık bir çocuktan edindiği bilgiler ile bilinmezliğini gidermeye çalışmaktadır.
Komplikasyon
Felekte hasılı bir insan.

Kagi, hiçbir varlığa hiçbir koşulda zarar verme gayesine girişmez. Bir kişi ölüm ve şerden gayrı bir şey getirmese bile kişinin ölümü hak ettiğine inanmaz. Eğer uygun koşullar ve dem oluşur da Kagi bir can ile on can arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa ya onbirini de kurtaracaktır ya da aralarında bir seçim yapmayacaktır. Zira on kişinin katili olmak ile bir kişinin katili olmak arasında bir fark olduğunu düşünmez.
Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 9
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 3 *Favori*
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninjutsu

Shunshin (D Rank)

Taijutsu

Suiseki Stili (B Rank)
Suiseki: Gekiha (B Rank)

Genjutsu

Teishi no Jutsu (C Rank)

Fuinjutsu: Rank B

Mühürleme Sanatı Rank D: Mühürlenen Enerjiyi Arttırma
Mühürleme Sanatı Rank C: Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Mühürleme Sanatı Rank B: Salınım Enerjisinin Artışı

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (1)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by GM - Naruto » November 15th, 2021, 10:02 am

Kabuto karşısında düştüğün savunmasız durum, konuşmaya başladığın anda kendini belli etmeye devam ediyor. Sabit surat ifadesi, Kabuto’nun düşüncelerini öngörebilmekte sana ciddi zorluklar çıkartsa da, konuşmanı sürdürüyorsun. Sabit ifadesiyle sana karşı tutumunu net bir şekilde ortaya koymamış olsa bile, Kabuto’nun duruşunu ve tavırlarını dikkatle süzdüğüne emin olabiliyorsun. Kelimelerinin altında yatan bir anlam varsa dahi, onu görebileceğini düşünmeye başladığın Kabuto’ya karşı konuşman bu haliyle başlıyor. Ancak konunun shinobi olup olmaman noktasına gelmesiyle, Kabuto’nun yüzünde çarpık bir tebessüm beliriyor. Her ne kadar o anda gözlerin tavanda olsa da, Kabuto’nun çıkardığı hafif sesten ve göz ucuyla gördüğün halinden, bu çarpık tebessümü yakalayabiliyorsun. Ancak, bu çarpık tebessümün altındaki anlamı görmekte bir hayli tereddüde düşüyorsun. Zira Kabuto’nun o an için seni küçümsediği veya düşünceni konuşmaya değer bulduğu noktasında ikileme düşüyorsun. Bakışların tekrar Kabuto ile buluştuğunda, gördüğün tebessüm bu ikilemi daha derin yaşamana neden oluyor.

Yüzüne takındığın meraklı ifade ile Kabuto’ya sorunu yöneltmenin ardından Kabuto “Açıkçası bu konuda önceden belirlenmiş ve katı kurallarla uyulması gereken bir prosedürümüz bulunmuyor. Genellikle başvurucuya göre değerlendirmelerde bulunuyoruz.” diyor konuyu en basit haliyle açıklamak istercesine. Açıklamasını biraz daha açma ihtiyacı hisseden Kabuto “Yani bir shinobi ile tüccarı aynı prosedürlerle değerlendirmemiz mümkün olamaz, anlarsın. Aynı zaman genç bir shinobi ile olgun bir shinobiyi de aynı şekilde… Daha önce sana söylediğim gibi, buradaki çocukların kendilerine, Konoha’ya ve shinobi dünyasına faydalı kişiler olmasını arzuladığımızdan, evlat edinecek insanların da en azından bu yönde yaşam biçimine sahip olması gerekiyor. Bunu da tabi yaptığımız ufak araştırmalar ve mülakatlarla anlamaya çalışıyoruz. Yeterli araştırmadan sonra ise evlat edinecek kişi ile çocuk arasında iletişimi kuruyor ve aralarında oluşan bağı değerlendirmeye alıyoruz. Nihayetinde de sürecin sonuna geliyor ve bir karar veriyoruz. Bu noktada da en önce çocuğun istekleri ve arzuları kriterimiz oluyor. Her şey dört dörtlük olsa bile, çocuğun arzusu bulunmadığı noktada süreç olumsuz sonuçlanıyor.” diyor. Genel anlamda yaptığı açıklamaların ardından Kabuto hafifçe gülümserken “Yani en basit haliyle bu şekilde diyebilirim.” diyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts:214
Joined:June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by Chouwano Kagi » November 16th, 2021, 1:38 am

Kagi kendi konuşmasını bitirirken gördüğü tebessüm, aklında bir iki soru işareti yaratmıştı. Sözünü söyledikten sonra arkasına yaslanarak ciddi bir ifade ile söylenenleri dinledi. Beklediğinden pek de fazla geniş bir prosedür yoktu ve yalnızca "dünya" yerine, "shinobi dünyası" denmesinin tercih edilmesi -muhtemelen az önce shinobilik üzerine yaptığı konuşmasından aldığı dönütten mütevellit- pek dikkatini çekmişti.

Kabuto sözlerini bitirdiğinde Kagi hafifçe gülümseyerek "Anladım. Oldukça standart ve ideal." dedi. Aklında "Evlatlık verilemeyen çocuklar, travma geçiren çocuklar, arkadaşları arasına kaynaşamayan çocuklar vs. gibi olası ve belki de olmuş vakıalar hakkında sorular sormak istediyse de yalnızca evlatlık almak isteyen birinden ziyade hemşire olmaya çalışan biri gibi sorular soracağını fark ettiği için bu güdüsünü şimdilik durdurdu. Hem zaten aklına takılan başka bir husus vardı.

Yaslandığı yerden silik gülümsemesini koruyarak söze girdi: "Kabuto-san, 'Shinobi olarak ölmeyeceğim' dediğimde belirginleşen bir tebessümünüz olduğunu gördüm, diyecek bir şeylerinizin olduğunu hissettim." İfadesindeki o resmiyeti biraz da olsa bozup "kim bilir" mimiği yaptı. "Yanıt vermek istememenizi anlayabilirim. Belki de yalnızca ben kuruntulanmışımdır. Benimki yalnızca merak."

Bu sefer pür dikkat ona bakacaktı. Karşısındakini tamamen anlamasına imkan yoktu fakat bu sefer herhangi bir mimiği göz ucuyla değil tamamen ayan görmek istiyordu. Zira bu "eski" shinobinin, shinobilik hakkındaki görüşünü gerçekten merak ediyordu.
Image
Künye
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak/Chuunin
Ryo: 34.250
Prestij: 1
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 5

Motivasyon
Ölüm ölür. Biz ölmeyiz.

Kagi insanların et ve kemiğinin toprağa, ateşe karışmasıyla dünyayı terk edeceğine inanmaz. Zira insan dünya üzerinde yaptıklarıyla yaşar, bir insanın yaşamasının en büyük koşulu da düşünmektir. Eğer ki insanın düşüncesi dünya üzerinde zikredilir ve unutulmaz olursa o kişi ölmez ve dünyaya mutlaka geri döner. Zira Indra ve Asura'yı dünyaya geri gönderen güç verdikleri ant değil geleceğe aktarılan düşünceleridir. Buna binaen Kagi tıpkı İlk Keşiş gibi diğer insanlara yardım etmek ve onların gönlünü kazandıktan sonra dünya hakkında istintâc ettiği bilgi ve birikimlerini geleceğe aktarmak ister. Böylelikle Rinne'yi kırsa dahi ölmeyecek ve ya bedenen ya da fikren dünyada daima var olacaktır.

Korkutan karanlık değil ışıksızlık.

Kagi, Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıl boyunca yaptığı meditasyonlar ve istiğrak ettiği iç dünyası ile üç büyük zehirden (Nefis, Nefret ve Cehalet) ve bütünüyle Ku/Çile'den kurtulduğuna inanır. Ruhun(Atman) kaplarının açıldığı ve ruhun mutlak çilesizliğe (Nirvana) gark edeceği sırada zihnini kontrol edememiş ve acı içinde kıvrandıracak derecede zihinsel hasar almıştır. Kagi halen daha gözlerini kapattığında kendisinin mutlak çilesizliğin kapısında olduğunu görmekte, hissetmektedir. Her uykuya dalışında kapıya parmaklarıyla dokunmakta, başını yaslamakta ancak kapıdan içeri bir adım atamamaktadır. Zira ne zaman kapıya doğru bir adım atsa ruhunu sıkıntılar basmaya başlar ve bir damla suyu olmaksızın Kaze no Kuni çölünde on fersah yürümüş gibi terlemeye başlar. Haliyle Ku'dan tam anlamıyla kurtulamadığı için de Rinne'de (Dünya ve Yeniden Doğma Döngüsü) hapis kalmıştır. Lakin işin özü şudur ki Kagi neyden korktuğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Bir bilinmezliğin peşinde parşömenlerden, yazıtlardan, keşişlerden ya da ufacık bir çocuktan edindiği bilgiler ile bilinmezliğini gidermeye çalışmaktadır.
Komplikasyon
Felekte hasılı bir insan.

Kagi, hiçbir varlığa hiçbir koşulda zarar verme gayesine girişmez. Bir kişi ölüm ve şerden gayrı bir şey getirmese bile kişinin ölümü hak ettiğine inanmaz. Eğer uygun koşullar ve dem oluşur da Kagi bir can ile on can arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa ya onbirini de kurtaracaktır ya da aralarında bir seçim yapmayacaktır. Zira on kişinin katili olmak ile bir kişinin katili olmak arasında bir fark olduğunu düşünmez.
Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 9
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 3 *Favori*
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninjutsu

Shunshin (D Rank)

Taijutsu

Suiseki Stili (B Rank)
Suiseki: Gekiha (B Rank)

Genjutsu

Teishi no Jutsu (C Rank)

Fuinjutsu: Rank B

Mühürleme Sanatı Rank D: Mühürlenen Enerjiyi Arttırma
Mühürleme Sanatı Rank C: Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Mühürleme Sanatı Rank B: Salınım Enerjisinin Artışı

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (1)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by GM - Naruto » November 17th, 2021, 10:15 am

Bakışlarıyla en ufak kas hareketini bile yakalayabildiğine emin olduğun Kabuto, sözlerini bir kez daha dikkatle dinliyor. Yüzüne yerleştirdiğin gülümsemenle tekrar shinobi olma konusunda geldiğinde, biraz önce gördüğün ve seni meraka düşüren tebessümün bir benzerinin belirdiğini görüyorsun. Hala bu tebessümün altındaki anlamı anlayamıyor olsan da, bu kez zaten konuyu sözlerine döktüğün için konuşman bittiğin Kabuto’nun neler diyeceğini beklemeye başlıyorsun.

Konuşmanın sonlanmasıyla birlikte Kabuto yüzündeki tebessümü koruyor, ancak direk bir şeyler demek yerine ilk önce dirseklerini masaya dayıyor ve ardından da ellerini burnun hemen altında birleştirecek şekilde duruyor. Bakışlarını bir an olsun gözlerinden ayırmayan Kabuto hafifçe nefes aldıktan sonra “Shinobi olabilmek konusunda fikirleri pek de kayda değer olan kişiler arasında değilim.” diyor. Sesine düşen bir parça ciddiyeti hızla defetmek isteyen Kabuto ellerini yavaşça masaya koyarken “Ama yine de…” dedikten sonra “İşin aslı, ben de bir shinobi olarak ölmeyeceğimi düşünüyordum. Sizden de aynı şeyleri duyunca…” diyor. Cümlesini tamamlamak yerine omuzlarını hafifçe silken Kabuto “İstemsiz bir tebessüm, başka bir şey değil.” diyerek konuyu kendi nezdinden kapatıyor. Bu kapatışını tescillemek adına da “Başka yardımcı olabileceğim bir konu var mı?” diyerek sözü bir kez daha sana bırakıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts:214
Joined:June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by Chouwano Kagi » November 18th, 2021, 3:15 am

Aldığı yanıt ile arkasına yaslanarak shinobiliğin ne olduğunu düşündü Kagi. Kime shinobi denirdi? Çakrası olan herkese mi? Hayır, zira öyle olsaydı 10 asır süren süreçte <shinobi> insan, insan ise <shinobi> yerini tamamen doldurabilen kelimeler olurdu. Her insanda çakra vardı fakat herkes bu çakrayı insanlığın üstüne çıkmak için kullanmaz, kullanamazdı. Öyleyse çakrasını kullanabilen herkese mi denirdi? Hayır, zira eğer öyle olsaydı keşişler de, samuraylar da birer shinobi sayılmalıydı. Öyleyse fark felsefi düzeyde olmalıydı.

Söylenen oydu ki; Samuraylar çakrasını yalnızca kılıcı üzerinde kullanırdı. Denirdi ki her olaya karşı -Kagi'nin takdirle karşıladığı- katî tarafsızlıkla yaklaşılır ve yalnızca düzenin sağlanması üzerine idealler oluştururlardı ve anlaşılan oydu ki Samurayların görev ifası ortalama bir shinobiden çok daha net ve keskin gerçekleşirdi. Bu hususta samurayların hepsini tek bir çatı altına toplamak ve net çizgilerle belirlemek mümkündü zira elde tek bir örnek, Demir Ülkesi vardı. Samuray ya olunur ya olunmazdı; iyiyse iyi, kötüyse kötüydü. Samuraylığın adına leke veya şan gelebilir fakat en nihayetinde Samuraylık sınırları bakımından belli olmaya devam ederdi

Keşişler ise anlaşılan oydu ki hem farklılaşmanın hem de benzerleşmenin bir ürünüydü. Benzerleşme ürünüydü zira her biri farklılaşmş klan, topluluk veyahut bireylerine karşı -en azından teorik olarak- eşit mesafede yaklaşmaktaydı. İçine aldığı bireyleri birbirine benzeştirir ve haliyle oluşan topluluğun yapıtaşı olacak ideal bireyi oluştururdu. Farklılaşma ürünüydü zira hem bütün insanları kapsayamadığı (ve kapsamayacağı) için oluşturulmuş ideal insan ile sıradan insan arasında yabancılaşma yaratırdı. Sadece bununla da kalınmaz farklı ülke hatta aynı ideolojinin farklı bir tapınağında farklı değerler üretebilirdi. Eğer bu durum olmasaydı Ateş, Rüzgar veya Su Rahipleri denmez, yalnızca Rahipler denirdi. Yine de <el ile> oluşturulmuş keşiş, iyi bir keşişti zira birisi kötü bir keşiş ise o kişi muhtemelen keşiş değildi. Bu pencereden baktığında ne Chagama'nın ne de Chawan'ın aslında keşiş olmadığını gördü.

Shinobi ise hiçbir tarife uymuyordu. Uzumaki Naruto'yu iyi ve sözgelimi 'eski' Kabuto'yu kötü shinobi olarak ele alırsak bu yalnızca <iyi> insan ile <kötü> insan arasındaki fark ile açıklanırdı. Eğer iyi shinobi başarılı ve kötü shinobi başarısızlıkla belirleniyorsa başarının ölçütü sorgulanırdı. Zira Orochimaru'nun yarattığı teknikler belki de kimi ulusların toplamda yarattığı tekniklerden daha fazlaysa ve bu sebeple o iyi bir shinobi ise bütün teknik repertuarı birbirinden çok da ayrı sonuç ve etkilere sahip olmayan <Rasengan> türevleri üzerine kurulu olan Uzumaki Naruto kötü bir shinobi miydi? Bunun üzerine düşünmek dahi gereksizdi. Yoksa gerçekten de iyi shinobilik, sicil defterinde başarılı görev sayısına göre mi belirleniyordu? Bunlar çok cılız yanıtlardı, Kagi yanıtların bu olmasını reddediyordu.

Kagi'ye göre shinobilik basitçe bir silah, belki de bir araç haline gelmekti. Shinobiliğin Shinobi Dünyası'ndaki ölçütü kudret idi. Madara, Naruto ve Kabuto iyi shinobilerdi zira onların dünyaya nüfuz edecek güçleri vardı. Kagi, Sekiguchi ve Etsuko ise kötü shinobilerdi zira onların nüfuz edecekleri bir kimse dahi yoktu. Onların affedilmesi için bir süreç başlatılamazdı zira affedilecek sürece sağ çıkacak güçleri yoktu.

Bu hususta shinobilik aslında felsefesiz, idealsiz ve cansız bir araçlığın kabulünden başka bir şey değildi. En nihayetinde ülke ve köy bazı değer yargıları üretir ve shinobilerden de bunlara sorgusuz sualsiz itaat etmesi beklenirdi. Bu uğurda da kontrol mekanizmasını ilk olarak shinobinin kendisine fakat öz ve yek başına ona pek de güvenmediği için asıl kontrolü toplumun kendisine bırakırdı. Haliyle her birey bir diğerinin gammazcısı ve polisi haline gelirdi. Bu uğurda shinobi dünyası anlayışında bazı değişiklikler yapmak ancak yine bu sistemin içinde güçlü bir konuma gelmekle ve kudretini diğerlerine dayatmakla, kabul ettirmekle mümkündü. Örneğin; Hatake Sakumo'nun arkadaşlarını kurtarma erdemi yüzünden düştüğü çukur ancak Hatake Kakashi'nin Konoha hiyerarşisinde güçlü bir konuma gelmesi ile doldurulabilir olmuştu.

En nihayetinde bu boyunduruğu reddedenler sadece kendisine zincir dayatan köyünü değil shinobi dünyasını külliyen karşısına almış olurdu. Zira her bir shinobi köyü birbirine karşı farklı görünen karşıt idealar olsa da aslında hepsi var olmak için birbirine muhtaç varlıklardı. Bu zincirlerden birisinin kırılması diğerlerinin de çözülmesine sebep olurdu. Tsunade'nin -öğrenilmiş- öfkesi bu zincirleri kırmak isteyen küstahlığaydı. Kabuto'nun artık shinobilik hakkında fikriyat üretemez ve konuşma "cesaretini" gösteremez olmasının sebebi de savaştığı düzene karşı onurlu ve boyun eğen bir teslimiyetten doğmaktaydı.
"Anladım." dedi, Kagi. Sanıyordu ki yüzünde, aldığı cevaptan pek de tatmin olmamış bir ifade bulunuyordu. Yine de gülümsemesini tutmaya gayret gösteriyordu. Ayaklandı ve "Çok teşekkür ederim, başınızı ağrıttıysam kusuruma bakmayınız." dedikten sonra el sıkışmak üzere Kabuto'ya elini uzattı. Sevecen bir gülümseme ile el sıkıştıktan sonra arkasını dönüp masadan 1-2 adım uzaklaşacak ve sonra aklına gelen soğuk bir esinti ile dönerek "Kabuto-san. Biliyorum fazla uzatıyorum fakat yolculuğumun sebebi öğrenme isteğimdendir." Yüzünde muhatabını kırmamak için sözlerini özenle seçmenin verdiği bir stres ve biraz da belirsizliğin verdiği ciddiyet vardı. Odaya girdiğinden beri ilk kez bu kadar sert mizaçlı görünüyordu. "Söylemek zorunda değilsiniz fakat..." Bir sesli nefes alıp verdi, belirsizliğin ağırlığı yük oldu, sırtına kondu. "Orochimaru'ya ulaşmamın bir yolu var mı?" Bir kere yutkunup devam etti: "Geçmişine bent çeken size daha fazla soru soramam ama belki ona sorabilirim."

Kagi sorduğu soru ile biraz da olsa çelişkiye düştüğünü fark etmişti zira geçmişine bent çeken onun Orochimaru ile bir ilişkisi artık olmamalıydı lakin Kabuto'nun fizikî hali hasebiyle aralarında kullanılmıyor dahi olsa halen çalışan bir iletişim kanalının olabileceği ihtimaline inandı.

Kagi yanıtını aldıktan sonra "Her şey için çok teşekkür ederim. İnanıyorum ki bir gün yeniden buluşacağız. " diyerek klasik baş eğme selamını verecek ve Kabuto'nun odasından ayrılacaktı. Koridorlarda ve bahçede de bir olay gerçekleşmezse yeniden Konoha Merkezi'ne, Hokage Binası'na doğru ilerleyecekti.
Image
Künye
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak/Chuunin
Ryo: 34.250
Prestij: 1
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 5

Motivasyon
Ölüm ölür. Biz ölmeyiz.

Kagi insanların et ve kemiğinin toprağa, ateşe karışmasıyla dünyayı terk edeceğine inanmaz. Zira insan dünya üzerinde yaptıklarıyla yaşar, bir insanın yaşamasının en büyük koşulu da düşünmektir. Eğer ki insanın düşüncesi dünya üzerinde zikredilir ve unutulmaz olursa o kişi ölmez ve dünyaya mutlaka geri döner. Zira Indra ve Asura'yı dünyaya geri gönderen güç verdikleri ant değil geleceğe aktarılan düşünceleridir. Buna binaen Kagi tıpkı İlk Keşiş gibi diğer insanlara yardım etmek ve onların gönlünü kazandıktan sonra dünya hakkında istintâc ettiği bilgi ve birikimlerini geleceğe aktarmak ister. Böylelikle Rinne'yi kırsa dahi ölmeyecek ve ya bedenen ya da fikren dünyada daima var olacaktır.

Korkutan karanlık değil ışıksızlık.

Kagi, Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıl boyunca yaptığı meditasyonlar ve istiğrak ettiği iç dünyası ile üç büyük zehirden (Nefis, Nefret ve Cehalet) ve bütünüyle Ku/Çile'den kurtulduğuna inanır. Ruhun(Atman) kaplarının açıldığı ve ruhun mutlak çilesizliğe (Nirvana) gark edeceği sırada zihnini kontrol edememiş ve acı içinde kıvrandıracak derecede zihinsel hasar almıştır. Kagi halen daha gözlerini kapattığında kendisinin mutlak çilesizliğin kapısında olduğunu görmekte, hissetmektedir. Her uykuya dalışında kapıya parmaklarıyla dokunmakta, başını yaslamakta ancak kapıdan içeri bir adım atamamaktadır. Zira ne zaman kapıya doğru bir adım atsa ruhunu sıkıntılar basmaya başlar ve bir damla suyu olmaksızın Kaze no Kuni çölünde on fersah yürümüş gibi terlemeye başlar. Haliyle Ku'dan tam anlamıyla kurtulamadığı için de Rinne'de (Dünya ve Yeniden Doğma Döngüsü) hapis kalmıştır. Lakin işin özü şudur ki Kagi neyden korktuğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Bir bilinmezliğin peşinde parşömenlerden, yazıtlardan, keşişlerden ya da ufacık bir çocuktan edindiği bilgiler ile bilinmezliğini gidermeye çalışmaktadır.
Komplikasyon
Felekte hasılı bir insan.

Kagi, hiçbir varlığa hiçbir koşulda zarar verme gayesine girişmez. Bir kişi ölüm ve şerden gayrı bir şey getirmese bile kişinin ölümü hak ettiğine inanmaz. Eğer uygun koşullar ve dem oluşur da Kagi bir can ile on can arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa ya onbirini de kurtaracaktır ya da aralarında bir seçim yapmayacaktır. Zira on kişinin katili olmak ile bir kişinin katili olmak arasında bir fark olduğunu düşünmez.
Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 9
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 3 *Favori*
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninjutsu

Shunshin (D Rank)

Taijutsu

Suiseki Stili (B Rank)
Suiseki: Gekiha (B Rank)

Genjutsu

Teishi no Jutsu (C Rank)

Fuinjutsu: Rank B

Mühürleme Sanatı Rank D: Mühürlenen Enerjiyi Arttırma
Mühürleme Sanatı Rank C: Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Mühürleme Sanatı Rank B: Salınım Enerjisinin Artışı

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (1)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by GM - Naruto » November 18th, 2021, 11:58 am

Ayağa kalkmanla birlikte Kabuto’da senin kalkışına eşlik ediyor yavaşça. Uzattığın ele yönelen bakışları anlık olarak duraksasa da hemen ardından Kabuto da elini uzatıyor ve hafifçe elini sıkıyor. Kabuto’nun elinin ne denli soğuk olduğunu anladığın bu anda, içini bir ürperti kaplıyor. Diken diken olan tüylerinin sebebi Kabuto’nun elinin soğukluğu mu yoksa Kabuto’nun kendisi mi tam olarak emin olamıyorsun. Masadan uzaklaşıp son cümlelerini söylemeye yeltendiğinde, Kabuto da yavaşça yerine oturmaya başlıyor. Konunun Orochimaru’ya gelmesiyle Kabuto’nun yüzünde beliren değişik gülümseme, yine anlayabileceğin türden olmuyor. Hafifçe kafasını sallayarak sorduğun soruda bir sakınca olmadığını belirten Kabuto “Kendisi Otogakure’de.” diyor kesin bir şekilde ve hemen ardından yüzünde beliren gülümseme biraz büyürken “Ancak O’nu bulabileceğini düşünmüyorum. Eğer gerçekten gerekirse, O seni bulacaktır.” diyor. Kabuto’nun bu cümlelerinden sonra sarf ettiğin veda cümlelerine Kabuto baş selamıyla karşılık vermekle yetiniyor. Odadan çıkıp merdivenlerden inerken Hokage Binası’na doğru yol almayı planlıyorsun.

Yetimhane içerisinde ilerlemen esnasından, herhangi bir dikkat çekici olaya şahitlik etmiyorsun. İşinde gücünde olan insanlar ve çocuklara göz ucuyla bakıp geldiğin yoldan geri giderek tekrar kapıya ulaşıyorsun. Yetimhanenin kapısını aralayıp dışarıdan görülebilir bir hale geldiğin anda ise, karşında tanıdık -ve belki de görmeyi beklediğin- bir yüz görüyorsun. Donuk bakışları ve keskin yüz hatları ile karşında duran Hajime’yi bir anda görmek, bir an olsun atacağın adımın havada kalmasına neden oluyor. Hajime’nin hemen arkasında bulunan diğer dört keşişin, Ateş Tapınağı’nda gördüğün kişiler olduğunu anlayabiliyorsun. Bakışların bahçedeki çocukları ve Suko’yu arasa da, onları bıraktığın yerde göremiyorsun.

Karşında duran dört keşiş bir meluna denk gelmişçesine sana bakarken Hajime’nin yüzünde aynı oranda nefreti göremiyorsun. Her ne kadar bakışları içtenlikten uzak olsa da, en son konuşmanızın da etkisiyle sana pek de sevecen görünmüyor. Keşişlerin neden burada oldukları yönünde fikirlerin mevcut olsa da Hajime durumu anlaşılır kılmak adına “Kagi Hanım, buraya sizi Ateş Tapınağı’na götürmek için geldik. Bansai-sama’nın ölüm nedeninin boğulma olduğu Konoha’dan gelen shinobiler tarafından onayladı ve Sentoki-sama da Bansai-sama’nın katili olduğunuz konusunda deliller ortaya koydu. Bu nedenle, kendinizi savunabilmeniz adına bizimle Ateş Tapınağı’na gelmeniz gerekiyor.” diyor soğuk bir şekilde. Sözleri her ne kadar emredici bir havada olmasa da, söylenenlerin aksini yapabileceğin yönünde de bir intiba oluşturmuyor. Bununla birlikte Hajime başkaca bir açıklama yapacak gibi de durmuyor.

Hajime’nin sözleri üzerine beş keşiş de senden gelecek karşılığı beklerken, Hajime dışındaki dört keşişin bir anda iki yana ayrılmalarıyla ortama yeni birinin geldiğini anlıyorsun. Hajime de arkadan gelen kişiye doğru hafif ve temkinli bir şekilde döndüğünde, bu gelen kişinin ismini sıkça okumuş olduğu Sai olduğunu anlıyorsun. Bembeyaz suratı ve donuk yüz ifadesiyle karşılaştığın Sai’nin bakışlarını hemen üzerinde buluyorsun. Az önce Kabuto’da hissettiğinden biraz daha farklı olsa da, Sai’nin yüzünde tamamen bir boşluk görüyorsun. Ancak Sai’nin bakışları Hajime’ye doğru kayarken Hajime “Sai-san, Kagi Hanım’ı sorgulamak için götürüyoruz.” diyor. Sai ise tamamen Hajime’ye dönerek “Sorgusunun burada yapılması daha iyi olmaz mı?” diye soruyor. Sai ve Hajime’nin birbirlerine saygısızlık etmek veya üstünlük kurmaktan uzak tutumlarını daha bu ilk cümleler ile anlayabiliyorsun. Dolayısıyla aralarındaki konuşmanın bu çerçevede gerçekleşeceğini fark ediyorsun. Sai’nin sorusu üzerine Hajime “Sentoki-sama Kagi Hanım’ın Tapınak'a getirtilmesini istedi. Bu konuyu göndermiş olduğunuz shinobiler ile Konoha’ya da iletmiş olduğunu söyledi. Dolayısıyla bu aşamada Kagi Hanım’ı götürmek dışında malesef bir seçeneğim bulunmuyor.” diyor. Ortama geldiğinden beri yüz ifadesinde hiçbir değişiklik olmayan Sai sana hafifçe bir bakış atmasının ardından “Haberdarım, sadece fikrimi söylemek istedim.” diyor. Ancak sözlerinin bu aşamada bitmediğini belli eden bir ifadeyle bakışlarını Hajime’ye döndüren Sai “Bu kadını Bingo Kitabı’na ekliyoruz. Dolayısıyla Ateş Tapınağı tarafından cezalandırılmasına karar verilse de verilmese de, onu Konoha’ya getirmeniz gerekiyor.” diyor. Bu sözleri belli belirsiz bir gülümsemeyle karşılayan Hajime başını selamlarcasına hafifçe eğerken “Anlaşıldı Sai-san.” diyor ve ardından sana dönerek “Gidelim mi Kagi Hanım?” diye soruyor. Bu aşamada diğer kişiler Sai’nin sözlerinden hoşnut olmamış gibi bakınırken, Sai ifadesiz bir şekilde sana bakmakla yetiniyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts:214
Joined:June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (2. Bölüm)

Post by Chouwano Kagi » November 19th, 2021, 1:25 am

Kabuto'nun yanıtıyla beraber hem yanıt aldığı için, hem de aldığı yanıt için gülümsedi. Orochimaru ile köşe kapacak hali yoktu fakat birilerini bulmak kaderi gibi hissediyordu. İster gerekli, ister gereksiz.

Yetimhane'den çıkarken gözleri Suko ve ardında bıraktığı çocukları arıyordu. Eğer Hokage'den gerekli izni koparabilirse gerçekten de bir anne olabilir en azından deneyebilirdi. Bunun bilinciyle yüzünde hafif ve şapşal bir gülümseme vardı. Hûlyaya kapılmış bu tebessüm eski bir "dostun" görünmesi ile yavaşça silikleşmişti. Bu, gördüğü kişiye karşı duyduğu hoşnutsuzluk değildi zinhar; o yalnızca bazı şeylerin hatırlatıcısı idi. Kagi'nin muhteris dünyanın -istemeyerek de olsa- bir parçası haline geldiğinin hatırlatıcısı.

Hajime ve ardındakilerin nefret dolu yüzlerine bakarak fısıldayarak da olsa "Selamlar." dedi ve öne eğilerek klasik baş selamını verdi. Hajime'nin söze girmesiyle beraber sakince söylenenleri dinledi. Tüm konuşmayı tepkisiz dinlemeye devam ediyordu ki "deliller" dendiğinde gözlerini birazcık açtı ve hafifçe sırıtmadan da edemedi. Tekrar etti, "Deliller demek..."

Eğer Kagi uyurgezer olmadıysa Bansai'yi öldürmediğine emindi. Böyle bir niyetin aklının bir köşesinden geçmediğine de emindi fakat görünen oydu ki Bansai gerçekten de katledilmişti ve ortada birini suçlayacak bir delil dahi vardı. Eğer Kagi böyle bir şeyi yapmadıysa oluşturulan deliller yapaydı ve birisinin yerine günah keçisi seçiliyordu. Bansai'nin ölümünden Kagi'nin bir yararı ya da zararı yoktu, Amegakure'de ölen onlarca insandan pek de farklı bir intibah oluşmamıştı lakin onun ölümünden yarar sağlayan birileri olmalıydı. Hajime'ye doğru şüpheli gözlerle baktı. Ya herkes aldatılıyordu ya da Ateş Tapınağı dizlerine kadar yolsuzluğa saplanmıştı.

O, Hajime'ye bakarken o da arkasına döndü ve görünüş ile şekil bakımından meşhûr shinobilerden Sai olduğunu varsaydığı kimse ile göz göze geldi. Bu sırada bir pazarlıktır, başladı. Kagi'nin sorgusunu kim yapacaktı? Kagi için bir fark yoktu lakin görünen oydu ki bu iki çift baş arasında vardı. Hiçbir şey demeden kurban pazarlığını izledi ve en nihayetinde kazanan tarafın Hajime olmuştu.

En sonunda Kagi de adını Bingo Kitabı'na yazdırmış görünüyordu lakin zaten halihazırda teslim bir haldeyken adının yazılmış olmasını da garipsemeden edemedi. "Malûm ilam oldu, artık Kusalılar da akıbetime alim oldu." diye düşündü. "Acaba köyümde bu habere sevinenler mi olur yoksa küfredip öfkelenenler mi. İkisinden de olursa hangisi ekser hangisi ehven olur?" Duraksadı, "Önemsiz." diye iç geçirdi.

Pazarlık bittikten sonra en nihayetinde ilerlemek üzere -nezaketen de olsa- buyur edildi. Kagi yetimhaneye doğru son bir kez baktı herhangi bir yüz veya bir nesne aradı. Ardından Sai'ye sonra da Hajime'ye doğru baktı, gülümsedi. "Keşke..." dedi. "Keşke ölüler de hikaye anlatabilseydi." Sözlerini bitirirken de Sai'nin soğuk suretinde bir çift göz aradı.

"Buyurunuz gidelim."

Ölülerin hikaye anlatmasından daha fazla istediği bir şey varsa o da keşke rahiplerin kendisini yetimhanenin birazcık uzağında beklemesiydi. Heyhat, olan olmuştu. Umuyordu ki çocuklar bu hikaye ile heyecanlanır ve belki de yaratıcılıkları ile nice hikayeler yaratırlardı. Bu yeni yaratılışlar için kurban kendisiydi lakin o, dünyaya da tam bu yüzden gelmemiş miydi?
Image
Künye
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak/Chuunin
Ryo: 34.250
Prestij: 1
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 5

Motivasyon
Ölüm ölür. Biz ölmeyiz.

Kagi insanların et ve kemiğinin toprağa, ateşe karışmasıyla dünyayı terk edeceğine inanmaz. Zira insan dünya üzerinde yaptıklarıyla yaşar, bir insanın yaşamasının en büyük koşulu da düşünmektir. Eğer ki insanın düşüncesi dünya üzerinde zikredilir ve unutulmaz olursa o kişi ölmez ve dünyaya mutlaka geri döner. Zira Indra ve Asura'yı dünyaya geri gönderen güç verdikleri ant değil geleceğe aktarılan düşünceleridir. Buna binaen Kagi tıpkı İlk Keşiş gibi diğer insanlara yardım etmek ve onların gönlünü kazandıktan sonra dünya hakkında istintâc ettiği bilgi ve birikimlerini geleceğe aktarmak ister. Böylelikle Rinne'yi kırsa dahi ölmeyecek ve ya bedenen ya da fikren dünyada daima var olacaktır.

Korkutan karanlık değil ışıksızlık.

Kagi, Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıl boyunca yaptığı meditasyonlar ve istiğrak ettiği iç dünyası ile üç büyük zehirden (Nefis, Nefret ve Cehalet) ve bütünüyle Ku/Çile'den kurtulduğuna inanır. Ruhun(Atman) kaplarının açıldığı ve ruhun mutlak çilesizliğe (Nirvana) gark edeceği sırada zihnini kontrol edememiş ve acı içinde kıvrandıracak derecede zihinsel hasar almıştır. Kagi halen daha gözlerini kapattığında kendisinin mutlak çilesizliğin kapısında olduğunu görmekte, hissetmektedir. Her uykuya dalışında kapıya parmaklarıyla dokunmakta, başını yaslamakta ancak kapıdan içeri bir adım atamamaktadır. Zira ne zaman kapıya doğru bir adım atsa ruhunu sıkıntılar basmaya başlar ve bir damla suyu olmaksızın Kaze no Kuni çölünde on fersah yürümüş gibi terlemeye başlar. Haliyle Ku'dan tam anlamıyla kurtulamadığı için de Rinne'de (Dünya ve Yeniden Doğma Döngüsü) hapis kalmıştır. Lakin işin özü şudur ki Kagi neyden korktuğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Bir bilinmezliğin peşinde parşömenlerden, yazıtlardan, keşişlerden ya da ufacık bir çocuktan edindiği bilgiler ile bilinmezliğini gidermeye çalışmaktadır.
Komplikasyon
Felekte hasılı bir insan.

Kagi, hiçbir varlığa hiçbir koşulda zarar verme gayesine girişmez. Bir kişi ölüm ve şerden gayrı bir şey getirmese bile kişinin ölümü hak ettiğine inanmaz. Eğer uygun koşullar ve dem oluşur da Kagi bir can ile on can arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa ya onbirini de kurtaracaktır ya da aralarında bir seçim yapmayacaktır. Zira on kişinin katili olmak ile bir kişinin katili olmak arasında bir fark olduğunu düşünmez.
Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 9
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 3 *Favori*
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninjutsu

Shunshin (D Rank)

Taijutsu

Suiseki Stili (B Rank)
Suiseki: Gekiha (B Rank)

Genjutsu

Teishi no Jutsu (C Rank)

Fuinjutsu: Rank B

Mühürleme Sanatı Rank D: Mühürlenen Enerjiyi Arttırma
Mühürleme Sanatı Rank C: Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Mühürleme Sanatı Rank B: Salınım Enerjisinin Artışı

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (1)
Locked

Return to “Diğer Ülkeler”