[Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (3. Bölüm)

Diğer ninja köylerine sahip ülkeler.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
[Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (3. Bölüm)

Post by GM - Naruto » January 13th, 2022, 10:29 am

“Ona hak ettiği cezayı vereceğiz!”

“Biz intikam almayız. Sadece suçluların cezasını veririz.”

“Peki ya Konoha ne olacak? Bingo Kitabı’na alınmış!”

“Hajime’yi gören var mı? Ona ne olacak?”

“Sentoki-sama’nın durumu da pek iyi değil gibi.”

“Sentoki-sama en azından kendini toparlaya kadar zincire vuralım.”

“Zaten kaçacak olsa teslim olmazdı.”

“Kes zırvalamayı, gücünün yetmeyeceğini anlayınca köpek gibi merhamet dilemek dışında bir şey yapmadı!”

“Kagi Hanım!”

“Kagi Hanım!”

“Kagi!?”

Son aldığın nefesin üzerinden birkaç dakika geçmişçesine nefessiz bir şekilde olduğun yerden fırlayarak açılıyor gözlerin! Vücudunun üst kısmını yerden kaldırıp dik bir şekilde oturmaya başladığında, alnında birikmiş terin çenene doğru süzüldüğünü ve oradan da aşağıya düştüğünü hissediyorsun. Bakışlarınla hızlıca etrafını tararken, geniş bir ormanlık alanın içerisinde, gecenin karanlığında buluyorsun kendini. Sık ağaçlardan süzülen ay ışığı karanlığa direnirken, bir anda sağ tarafında çömelmiş bir şekilde oturmakta olan Hajime’yi görüyorsun! Yüzünde endişeli bir bakış olan Hajime “İyi misin?” diye soruyor ve ardından “Sayıkladığını duyunca telaş ettim, seni uyandırdıysam kusura bakma.” diyor. Bir an için boş bakışların Hajime’de sabitlenirken Hajime derin bir üzüntüye düşen yüzüyle “Ateş Tapınağı’nın biraz uzağındayız. Bizi bir süre kovalayamayacaklardır. Ancak yine de tedbirli olmamız gerekiyor.” diyor. Çömelme pozisyonundan oturma pozisyonuna geçerken iki elini arkaya destek alan Hajime hafifçe seni süzdükten sonra “Daha iyi hissediyor musun kendini?” diye soruyor. Bu anda, vücudunu hafifçe yokladığında hiçbir acı hissetmediğini fark ediyorsun. Kafanı hafifçe Hajime'ye çevirdiğinde, üstündeki parçalanmış kıyafetleri ve suratındaki birkaç yara izini görüyorsun. Ancak bu yara izleri de, bir şekilde tedavi edilmiş gibi duruyor. Bununla birlikte, Hajime'nin şu an için acı hissettiğine dair herhangi bir tepkisi olmadığını da görebiliyorsun.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts:214
Joined:June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (3. Bölüm)

Post by Chouwano Kagi » January 16th, 2022, 9:21 pm

Kagi cümlelerini sırasıyla söyledikten sonra keşişlerin yüzündeki o duraksama ve düşünceyi gördüğü için rahatlamıştı zira bir olan aklın yolunu işaret etmek onun için erdemlerden en büyüğüydü. Her bir keşiş yaptıkları şeyin farkında olup durmaya niyetlense de Kagi'nin unuttuğu gerçek gün yüzüne çıkıyordu. Konuşan bir insan susan bir güruhtan daha üstün idi.

İlk yumruğu keşişlerin en hayırlısı, konuşan atmıştı. Şakağına denk gelen yumruk Kagi'yi sersemletse de yıkmamış veya durduğu konumdan öteye gitmemişti. Arkadan gelenlerin yumruklarıyla beraber direnci de kırıldı, ayağında takat tutamadı. Karnına yediği bir yumruk ile yüzükoyun devrildi. Yediği bir tekmeyle de sırtını tekmenin tersine dönüp, karnına doğru büküldü. Nasıl insan annesinin karnında kıvrılır da doğmayı bekler ya, Kagi de aynı öyle kıvrılıp ölmeyi bekledi. Kendisi de fark etmişti bu ironiyi, yüzüne gelen bir tekme suretini bozmasaydı gülümsemesi zahir bile olurdu.

Çalkalanan aklı gidip gelirken nihayetinde durulmaya başladı. Belki ölüyor, belki de keşişler insafa geliyordu. Bunu anlamak onun için zordu. Akıbet; Chagama'nın sözleri yankılandı kulağında. Bir hatırattan ziyade an ve demde kanlı ve canlı bir sohbetin kırıntısı gibiydi.

Güzel Âşık, "Cevrimizi çekemezsin!" demedim mi?

Kagi kendini karanlık bir deryada yeniden buldu. Chagama uzaktaydı, Kagi ona yalnızca baktı. Bir şey demedi. İkisi de birbirine gülümsedi ardından Chagama arkasını dönüp yürümeye başladı. Biz bilemeyiz kaç fersah gitti fakat nihayetinde nokta ayırt edilemez oldu.

O gidince Kagi başladı söze: "'Dervişlik harabat olur, Hakk katında hürmet bulur. Muhabbet baldan tatl'olur, Doyamazsın!' demedim mi?"

O sözlerini söyleyince bir nokta da gerisinden zahir oldu. Biz bilemeyiz kaç fersah geldi fakat nihayetinde nokta da bir harf oldu. Dile geldi: "Bak şu Âşık'ın haline! Ne gelse söyler diline. Küfrü imânın yerine 'Koyamazsın!' demedim mi?"

Hiçbir şey demedi Kagi, tebessümü evvelden de belirgin ve doğrusu pek de göze hoştu. Yolcu göğe yükseldi, biz diyelim yağmur siz deyin kar, düşen her ne idiyse o olup yağdı. Kagi huşuyla sağ elini göğe kaldırdı yağanların hepsini tutmak içine necedir bir gayret gösterdi keşke görseydiniz. Her biriyle daha da parladı, minik kalbiyle neşeyle doldu ve taştı. Diğer elini de açıp yere doğru tuttu ve dönmeye başladı. Tedbirini terk etti, bedenini terk etti, aklını terk etti, ruhunu terk etti. Nice döndü keşke bilseydiniz. Bilseydiniz "Dünya da dönüyor." demezdiniz.

Dem demi, vakit vakti kovaladı. Dünya belki göçtü, belki yazıldığı üzere yeniden dirildi, bilinmezdi. Kagi de göçmüş, belki de hiç var olmamıştı. O yağdı, o döndü. Can cananında, teni tenindeydi. Peki ya Ey Kâri! Sen söyle. Var mıdır böyle sonsuza uzanan bir nesne? İki Koi birbirini kovalar da vaadı var mıdır sonunda bir nihayete? Kagi kimdir, kim idi de bundan hâli olacak sen söyle.

Her şey aslına rücu eder, edecektir. Öyleyse Kagi'nin aslı nedir; bunu söylemek bizim dilimize pek zordur. Belki eski günlerindeki gibi bir seffah, belki dedikleri gibi günahkar belki de onun kendini gördüğü üzere yaşarken ölmekte olan "Erdemlilerin en erdemsizi" idi. Bunlar anlamsız sıfatlardır. Zira Dünya'da ya <<Var>>'sındır, ya <<Yok>>'sundur. Kagi nasıl vardır, var olmaktadır? Bunu da biz bilemeyiz. Zira var olanlar niye vardır da yok olanlar niye yoktur? Bunun akla yatan bir açıklaması hiçbir zaman olmayacaktır.

Bir cılız sestir, duvarsız diyarda üç defa yankılandı. "Kagi" dendi. Önce yağan durdu. Söz öteden beriye gitti, kim bilir kaç yıl geçti de döndü bilinmez. İkinci yankı geldi. "Kagi" dendi. "Ayak yere değecek, baş göğe bakacak" oldu.

Söz beriden öteye gitti, kim bilir kaç yıl geçti de döndü bilinmez. Son yankı geldi. "Kagi" dendi. Bir damla yaştır yere döküldü. Ne büyük bir şölen gördük keşke bilseydiniz! Duyduk, biliriz ki; Okuyanlar çimen yemez lakin biten otu görseydiniz "Keşke otlaktan otlağa göç eden bir ceylan olsaydım!" derdiniz. Yükselen ağaçları ve meyvelerini görseydiniz "Keşke ağaçtan ağaca sıçrayan bir maymun olsaydım!" derdiniz. Açan çiçekleri görseydiniz, arıları öyle bir kıskanırdınız ki çiçekleri onlardan esirger olurdunuz.

Aslına rücu eden genç kız ise hüngür hüngür ağlıyordu. Çaresizce dönmeye devam ediyor, göz yaşlarıyla yoku var etmeye devam ediyordu. Chagama'yı yeniden görür oldu. Yüzünde belki alimliğin o aşağılayıcı bakışı vardı.

" ...'Bu bir rıza lokmasıdır. Yiyemezsin!' demedim mi?
Yemeyenler kalır naçâr, gözlerinden kanlar saçar...
"

Bir ses dizeyi devam ettirir oldu:

"...'Bu bir demdir; gelir, geçer. "Duyamazsın!" demedim mi?"

Kagi sema dönmeyi yavaşça bıraktı. Bir sessizliktir oldu, belki de mevsimler oluştu.

"Uyamadım." dedi.

Derin bir soluk alarak kalktı yattığı yerden genç kız. Soluğa hasret hali bir iki öksürüklü nefesle çözüldü. Yediği yumruk ve tekmelerden ötesini ve şu açtığı gözden berisini hatırlamıyordu. Gözlerini açtığına hem minnettar hem de şaşkın idi. Yanındaki Hajime'yi görünce şaşırdı. Sayıkladığından bahsedilince sol eliyle başını ovaladı. "Ateş Tapınağı" ve "Kovalayanların" hatırlatılması Kagi için çok uzak kavramlar gibi gelmişti. Bu yüzden bir tepki de vermedi genç kız. Hajime'nin sorusunu başıyla onaylayarak yanıt verdi. Yalan da değildi keza, gerçekten de bir şey hissettiği yoktu. Gözünün altına kunaisiyle bıraktığı yarayı yoklarken "Ne oldu ki bana?" diye sordu ve sanki sonraki soru daha önemliymiş gibi gözlerini açarak hemen arkasından ekledi: "Ne sayıklıyordum?"
Image
Künye
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak/Chuunin
Ryo: 34.250
Prestij: 1
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 5

Motivasyon
Ölüm ölür. Biz ölmeyiz.

Kagi insanların et ve kemiğinin toprağa, ateşe karışmasıyla dünyayı terk edeceğine inanmaz. Zira insan dünya üzerinde yaptıklarıyla yaşar, bir insanın yaşamasının en büyük koşulu da düşünmektir. Eğer ki insanın düşüncesi dünya üzerinde zikredilir ve unutulmaz olursa o kişi ölmez ve dünyaya mutlaka geri döner. Zira Indra ve Asura'yı dünyaya geri gönderen güç verdikleri ant değil geleceğe aktarılan düşünceleridir. Buna binaen Kagi tıpkı İlk Keşiş gibi diğer insanlara yardım etmek ve onların gönlünü kazandıktan sonra dünya hakkında istintâc ettiği bilgi ve birikimlerini geleceğe aktarmak ister. Böylelikle Rinne'yi kırsa dahi ölmeyecek ve ya bedenen ya da fikren dünyada daima var olacaktır.

Korkutan karanlık değil ışıksızlık.

Kagi, Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıl boyunca yaptığı meditasyonlar ve istiğrak ettiği iç dünyası ile üç büyük zehirden (Nefis, Nefret ve Cehalet) ve bütünüyle Ku/Çile'den kurtulduğuna inanır. Ruhun(Atman) kaplarının açıldığı ve ruhun mutlak çilesizliğe (Nirvana) gark edeceği sırada zihnini kontrol edememiş ve acı içinde kıvrandıracak derecede zihinsel hasar almıştır. Kagi halen daha gözlerini kapattığında kendisinin mutlak çilesizliğin kapısında olduğunu görmekte, hissetmektedir. Her uykuya dalışında kapıya parmaklarıyla dokunmakta, başını yaslamakta ancak kapıdan içeri bir adım atamamaktadır. Zira ne zaman kapıya doğru bir adım atsa ruhunu sıkıntılar basmaya başlar ve bir damla suyu olmaksızın Kaze no Kuni çölünde on fersah yürümüş gibi terlemeye başlar. Haliyle Ku'dan tam anlamıyla kurtulamadığı için de Rinne'de (Dünya ve Yeniden Doğma Döngüsü) hapis kalmıştır. Lakin işin özü şudur ki Kagi neyden korktuğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Bir bilinmezliğin peşinde parşömenlerden, yazıtlardan, keşişlerden ya da ufacık bir çocuktan edindiği bilgiler ile bilinmezliğini gidermeye çalışmaktadır.
Komplikasyon
Felekte hasılı bir insan.

Kagi, hiçbir varlığa hiçbir koşulda zarar verme gayesine girişmez. Bir kişi ölüm ve şerden gayrı bir şey getirmese bile kişinin ölümü hak ettiğine inanmaz. Eğer uygun koşullar ve dem oluşur da Kagi bir can ile on can arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa ya onbirini de kurtaracaktır ya da aralarında bir seçim yapmayacaktır. Zira on kişinin katili olmak ile bir kişinin katili olmak arasında bir fark olduğunu düşünmez.
Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 9
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 3 *Favori*
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninjutsu

Shunshin (D Rank)

Taijutsu

Suiseki Stili (B Rank)
Suiseki: Gekiha (B Rank)

Genjutsu

Teishi no Jutsu (C Rank)

Fuinjutsu: Rank B

Mühürleme Sanatı Rank D: Mühürlenen Enerjiyi Arttırma
Mühürleme Sanatı Rank C: Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Mühürleme Sanatı Rank B: Salınım Enerjisinin Artışı

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (1)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (3. Bölüm)

Post by GM - Naruto » January 17th, 2022, 2:56 am

Off Topic
Zamanında bir oyuncumuz Oğuzhan Koç’un “Heyecandan” isimli şarkısını rpsinde geçirmiş ve kendisine gerçek dünyada var olan şarkıların bu evrende var olmadığını, bu şarkıları geçirmenin evrenin ruhuyla bağdaşmadığını dile getirmiştik. Her ne kadar söz konusu şarkıyla RP’nde geçirdiğin Bektaşi nefesini bir tutmanın çok doğru olmayacağı düşünülse bile, nevi itibariyle benzer bir durum olması karşısında bunun gibi bir uyarıda bulunmamamızın, uyarı yaptığımız arkadaşa haksızlık olacağını düşünüyorum. Her ne kadar, karakterin açısından söz konusu Bektaşi nefesi karakterine uygun vs. gibi görünse de, gerçek dünyaya ait bu tür atıf ve referansların sınırlı tutulması gerektiğini düşünüyoruz.
Sorduğun soru akabinde, başını hafifçe ve hisli bir şekilde öne eğen Hajime “Arzu etmediğimiz şeyler oldu.” diyor içli bir şekilde. Hafifçe bir nefes aldıktan sonra başını yukarıya kaldırıp bakışlarıyla ağaçların yaprakları arasında gizlenen gökyüzünü bulmaya çalışır gibi duran Hajime “Biz kaybettik. Gerçekler, uydurma bir hikayenin altında ezildi. Olan bu aslında.” diyor. Söylediği sözler ile kendi yarasının kabuğunu kaldırıp kanattığı belli olan Hajime bakışlarını sana çevirirken “Seni en son gördüğümde, kıymetsiz bir paçavra gibi sürükleyerek taşıyorlardı. Kendinden geçmiştin. Ben de senin yanına koştum. Bize inanan diğer keşişler gibi… Seni onların elinden almayı başardık, lakin bizim kaçabilmemiz için diğer yoldaşlarımız orada kaldı.” diyor hüzünlü ve öfkeli bir şekilde.

Bu esnada konuşmaya başladığın sırada yüzünde açtığın yarayı yoklamış oluyorsun ve herhangi bir iz kalmadığını hissediyorsun. Hajime de konuşmasını sürdürürken “Medikal konularda çok iyi değilimdir, ancak elimden geleni yaptım.” dedikten sonra “Anlamlı şeyler değil. En azından mırıltılarına pek anlam veremedim.” diyor senin açından daha önemliymiş gibi sorduğun soruya. Hemen ardından ise, Hajime az önce sorduğu soruyu bir kez daha yineleyerek “Daha iyi hissediyor musun kendini?” diyor.

Hajime'nin bu konuşmaları esnasında içgüdülerin Hajime'nin derin bir üzüntü yaşadığını sana söylüyor. Ancak bundan daha önemlisi, dikkatini esas çeken konu, Hajime konuşurken içinde senin de olduğun konularda özellikle birinci çoğul şahıs şeklinde konuşması oluyor. Bu aşamada Hajime'nin yenik ve yoldaşlarını geride bırakmış bir lider olarak acı çektiğini bile düşünüyorsun. Ancak kişiiğin ve düşünce yapın, bu yöndeki hislerini pek de desteklemiyor. Dolayısıyla, mevcut konumunda hislerinle mi yoksa düşüncelerinle mi hareket edeceğin konusunda kendi içinde bir çelişki yaşıyorsun. Bununla birlikte, sosyalleşme yönündeki becerilerin, daha önce Hajime'ye karşı inançlarına yönelik söylemleri şu anda yinelemen halinde, pek de bir şey elde edemeyebileceğini sana söylüyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts:214
Joined:June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (3. Bölüm)

Post by Chouwano Kagi » January 18th, 2022, 5:43 am

Göğe bakma sırası şimdi Hajime'de idi. Yıldızları aramanın sırası artık ondaydı. Yattığı yerden biraz doğrularak Hajime'yi dinlemeye konuldu. Gerçeklerin ezilmesinden bahsedilince yüzünde hafifçe bir gülümseme oluştu. Aynı gülümseme ile kendisinin nasıl bir çuval paçavrası olduğunu dinlemeye devam etti. Kendi için birilerinin feda edildiğini duyunca yüzü düştü. Yere doğru bakmaya, alnını ovuşturmaya başladı.

Nihayetinde gözünün altındaki yarasına dokunduğunda hiçbir izin olmaması bütün duygularını yok edip yeniden boşluğa sürükledi. İçinde şüpheyle fakat bunu elinden geldiğince ifadesine yansıtmamaya çalışarak Hajime'nin sorusuna "Evet... Evet, teşekkür ederim." diye yanıt verdi. Yüzünü yoklayarak devam etti. "Kendinize haksızlık etmeyin, yediğim tekmeleri doğru hatırlıyorsam yaptığınız iş Iryo-ninleri aratacak bir iş değil."

Konuşmaya pek devam etmek istemiyordu zira "gerçeklik" algısını tam olarak kafasında oturtabilmiş değildi. Halen daha ölmüş olması gerektiğine inanıyordu. Rahiplerin "yapıp bozabildiği" ve kendisinin pekala savunmasız kaldığı o genjutsu da halen daha aklının bir köşesinde bulunmaya devam ediyordu. Konuşmayı devam ettirecek husus da ancak bu hususla ilintili olabilirdi. Hajime'ye konuşurken belki kendine de konuşabilecekti. Takatini de muhtemelen buradan alacaktı.

"Kaybettiklerimiz için üzgünüm lakin paçavra olmayı irademle seçen bendim." Göğe bakanlar kervanına o da, yeniden, katıldı. "Hem güçsüzlüğümden hem de gerçekten isteksizliğimden ötürü dövüşü sürdürmeyi reddettim." Hajime'ye baktı. "Bu benim savaşım ya da kavgam değildi." Mahcup ama silik bir gülümseme ile devam etti: "Eğer davanıza "bir" ama "birden" büyük bir nöker aradıysanız o ben değilim. İstesem de olamam." Yerine yeniden uzandı ve bir elini başının altına yastık edip bir derin of çekti. "Vay yenilenlerin haline."
Image
Künye
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak/Chuunin
Ryo: 34.250
Prestij: 1
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 5

Motivasyon
Ölüm ölür. Biz ölmeyiz.

Kagi insanların et ve kemiğinin toprağa, ateşe karışmasıyla dünyayı terk edeceğine inanmaz. Zira insan dünya üzerinde yaptıklarıyla yaşar, bir insanın yaşamasının en büyük koşulu da düşünmektir. Eğer ki insanın düşüncesi dünya üzerinde zikredilir ve unutulmaz olursa o kişi ölmez ve dünyaya mutlaka geri döner. Zira Indra ve Asura'yı dünyaya geri gönderen güç verdikleri ant değil geleceğe aktarılan düşünceleridir. Buna binaen Kagi tıpkı İlk Keşiş gibi diğer insanlara yardım etmek ve onların gönlünü kazandıktan sonra dünya hakkında istintâc ettiği bilgi ve birikimlerini geleceğe aktarmak ister. Böylelikle Rinne'yi kırsa dahi ölmeyecek ve ya bedenen ya da fikren dünyada daima var olacaktır.

Korkutan karanlık değil ışıksızlık.

Kagi, Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıl boyunca yaptığı meditasyonlar ve istiğrak ettiği iç dünyası ile üç büyük zehirden (Nefis, Nefret ve Cehalet) ve bütünüyle Ku/Çile'den kurtulduğuna inanır. Ruhun(Atman) kaplarının açıldığı ve ruhun mutlak çilesizliğe (Nirvana) gark edeceği sırada zihnini kontrol edememiş ve acı içinde kıvrandıracak derecede zihinsel hasar almıştır. Kagi halen daha gözlerini kapattığında kendisinin mutlak çilesizliğin kapısında olduğunu görmekte, hissetmektedir. Her uykuya dalışında kapıya parmaklarıyla dokunmakta, başını yaslamakta ancak kapıdan içeri bir adım atamamaktadır. Zira ne zaman kapıya doğru bir adım atsa ruhunu sıkıntılar basmaya başlar ve bir damla suyu olmaksızın Kaze no Kuni çölünde on fersah yürümüş gibi terlemeye başlar. Haliyle Ku'dan tam anlamıyla kurtulamadığı için de Rinne'de (Dünya ve Yeniden Doğma Döngüsü) hapis kalmıştır. Lakin işin özü şudur ki Kagi neyden korktuğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Bir bilinmezliğin peşinde parşömenlerden, yazıtlardan, keşişlerden ya da ufacık bir çocuktan edindiği bilgiler ile bilinmezliğini gidermeye çalışmaktadır.
Komplikasyon
Felekte hasılı bir insan.

Kagi, hiçbir varlığa hiçbir koşulda zarar verme gayesine girişmez. Bir kişi ölüm ve şerden gayrı bir şey getirmese bile kişinin ölümü hak ettiğine inanmaz. Eğer uygun koşullar ve dem oluşur da Kagi bir can ile on can arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa ya onbirini de kurtaracaktır ya da aralarında bir seçim yapmayacaktır. Zira on kişinin katili olmak ile bir kişinin katili olmak arasında bir fark olduğunu düşünmez.
Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 9
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 3 *Favori*
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninjutsu

Shunshin (D Rank)

Taijutsu

Suiseki Stili (B Rank)
Suiseki: Gekiha (B Rank)

Genjutsu

Teishi no Jutsu (C Rank)

Fuinjutsu: Rank B

Mühürleme Sanatı Rank D: Mühürlenen Enerjiyi Arttırma
Mühürleme Sanatı Rank C: Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Mühürleme Sanatı Rank B: Salınım Enerjisinin Artışı

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (1)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (3. Bölüm)

Post by GM - Naruto » February 2nd, 2022, 10:28 am

Off Topic
Gecikme için üzgünüm, konu sonunda karşılığını vereceğimden emin olabilirsiniz. Tabi karakteriniz hayatta kalırsa... ehi...
Sözlerini yüzüne bakmadan, ancak dikkatle dinleyen Hajime konuşmanın sonlanmasından sonra hafifçe toparlanıyor ve vücudu ile yüzü sana dönük olacak şekilde bağdaş pozisyonuna geçerek oturmaya başlıyor. Bir şeyler demeden önce seni derinlemesine süzen Hajime “Bu senin savaşın değil, doğru. Ve sen bu savaşın bir nedeni, bir amacı veya bir parçası değilsin. Bu savaş, sen olmasan da olacak bir şeydi, bunu ikimiz de gördük.” diyor. Bunları söylerken, kendi sözlerinden bile memnun durmayan Hajime “Fakat bu savaş, geçmiş ile geleceğin savaşıydı. Bir inanışın, bir öğretinin savaşından ibaret değil. Doğrusuyla yanlışıyla, onlarca ve hatta yüzlerce yıldır süren bir inanış vardı, doğru. Kimi zaman çarpıtıldı, kimi zaman esas yolu gösterdi. Ancak gelinen noktada, bir masumun adı kirlenmişse, artık bu sadece bir inanışın, benim veya bizim savaşımız olmaktan çıkmıştır. Lekesi masumlara değmişse eğer, o savaş artık tüm insanlığın savaşıdır.” diyor.

Sözlerinin aklından bir kez daha geçirmen için bir süre bekleyen Hajime hemen ardından “Sana bu savaşta gel benimle ol diyemem.” diyor ve hemen ardından yüzünde çarpık, hafif alaycı ancak samimi bir gülümseme yerleşen Hajime “Bunu iki kere denedim ve ikisinde de beni yarı yolda bıraktın.” diyor. Yüzündeki gülümsemeyi yavaşça silerken “Fakat adın lekelenmiş durumdaysa, artık peşini bırakmayacaklardır. Ve ben de bir masumu öyle kolayca ardımda bırakamam. Yani ya bu yolda benimle olacaksın ya da bu yolda ben seninle olacağım. Hiç istemediğin bir gölge gibi, her attığın adımda arkanda olacağım. Hissedemesen bile nefesim her daim ensende olacak. Sana bir el uzanmaya çalışırsa, sen daha eli göremeden onu kırmış olacağım. Gözlerini kapattığında gören göz, uykuya daldığında yaşayan olacağım.” diyor son derece net bir tavırla. Söylediklerinde son derece gerçekçi duran Hajime bu sözlerinin ardından hafifçe nefes alıp verdikten sonra “Ya da benimle geleceksin ve birlikte özüme döneceğiz. Netice ben Ateş Tapınağı’nda doğmuş biri değilim ve benim de dönebileceğim bir yuvam var.” diyor. Son cümlesini kurarken, az önce sana karşı gösterdiği gülümsemesi tekrar beliren Hajime “Gerçi oradan ayrılırken pek de bir mutlu olmamışlardı ama, yapacak bir şey yok.” diyerek konuşmasını sonlandırıyor.

Hajime’nin konuşması sırasında, aslında sana herhangi bir konuda baskı yapmadığını, seçimi tamamen sana bıraktığını hissedebiliyorsun. Her iki türlü de Hajime’nin senin yanında olacağını ve istemesen bile içinde girmiş olduğun karanlıkta seninle duracağını fark edebiliyorsun.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts:214
Joined:June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (3. Bölüm)

Post by Chouwano Kagi » February 3rd, 2022, 6:02 am

Kagi göğe bakmaya devam ederek dinledi. Arada sırıttı, burnundan gülüp dinlediğini belli etti lakin Hajime'ye doğru hiç bakmadı. Onun sözleri bitince bir süre sessiz kaldı. Nihayetinde söze girdi: "Geçmiş ve gelecek demek..." hafifçe güldü. Sesinde neşeli bir ton vardı. "Gün geçti, yarın gelir mi bilmem. Saat bu saat, dem bu dem. Benim gördüğüm ve görebileceğim tek şey andır. Ötesi yok. Berisi yok." Olağan bir tavır ile devam etti: "Esas yol; esas yol da nedir? İnsanlara günün sonunda asla dışına çıkmamaları gereken iki şeridin arası mı? Masumluk da bu yola dahil olmak mıdır yoksa? Esas bildiğimizin çarpıtılmadığı ne malûm? Hatta çarpıtılma da neyin nesi? Hangi fikir, nesne veya 'şey' ilk günkü gibi duruyor diyebiliriz. Ninshuu öğretisi yeniden hepimizin kulaklarında küpe oldu lakin işte yine de buradayız. Halen daha şu sınırların ötesinde dört tanesi daha olan Hokage ve bölünmüş tapınaklarınız ile buradasınız." Ellerini başının altından çekti, başı tamamen yatay duruyordu.

İki eliyle omuz silkme hareketi yaptı. "Sentoki'yi suçlu, beni de masum yapan tek şey zaman. Ne yaptıklarımız, ne düşündüklerimiz. Ben masum değilim Hajime-san. Asla da olamayacağım. Keza Bansai de o gece birisinin elinden değil de gerçekten eceliyle ölmüş olsaydı lideriniz yine Sentoki olacaktı. Aynı adam, aynı düşünceler. Onu seçen ise keşişler miydi? Hayır. Zamandı. İkinizin dövüşünü kim kazanırdı bilmiyorum -görünen o ki sen kazanıyorsun- lakin onun karşısına itilen bendim. O anda orada olduğum için itildim. Haliyle onu seçen de ben oldum. Duyduğum pişmanlık mıdır? Hayır. Duyduğum kıvanç mıdır? Hayır. Bir şey hissetmiyorum. Oysa benim bu tercihim yüzünden kaç kişi öldü veya ölecek bilmiyorum."

"Eğer en nihayetinde öğretinizin evrilmesi için ölmem gerekiyorsa, benim bir itirazım yok. Bu, Ateş Tapınağı İdeolojisi'nin tercihidir. Mesuliyet onlarındır. Eğer ölümüm vicdanlarına ağırlık olacaksa dileyelim ki hayırlara vesile olsun. Eğer ölümüm üzerinde dahi durmadıkları bir hadise olacaksa dileyelim ki hayırlara vesile olsun."

İlk defa ayaklandı ve bağdaş kurup Hajime'ye doğru döndü. "Sanıyorum ki bu haliyle yanıtımı anlıyorsundur lakin durum benim açımdan biraz daha sıkıcı zira benim bu kabullenişim seni bağlayıcı kılıyor. Bunu asla istemem. Kendimce bir çözümüm var. Sizi ikna edeceğime de eminim lakin bunu açıklamadan önce dilerseniz bir sohbet de sizinle etmek istiyorum." Ufak da olsa bir sessizlik yarattı. Derin bir soluk alıp neşeli biraz da anaç bir yüz ifadesi ile devam etti: "Rahiplere nasıl katıldın? "Özün", yuvadakiler... Niye mutsuz oldular?"

Şu ana kadar ilk kez yuvasını gerçekten düşünür oldu Kagi. Zira onun da bir annesi, bir babası ve bir de küçük kardeşi vardı. Sentoki'nin yuvasındakiler de aileden miydi bilmiyordu ama şu anda yaşadığı duygu ve düşünceleri ona ailesinden başka bir şeyi hatırlatmadı.
Image
Künye
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak/Chuunin
Ryo: 34.250
Prestij: 1
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 5

Motivasyon
Ölüm ölür. Biz ölmeyiz.

Kagi insanların et ve kemiğinin toprağa, ateşe karışmasıyla dünyayı terk edeceğine inanmaz. Zira insan dünya üzerinde yaptıklarıyla yaşar, bir insanın yaşamasının en büyük koşulu da düşünmektir. Eğer ki insanın düşüncesi dünya üzerinde zikredilir ve unutulmaz olursa o kişi ölmez ve dünyaya mutlaka geri döner. Zira Indra ve Asura'yı dünyaya geri gönderen güç verdikleri ant değil geleceğe aktarılan düşünceleridir. Buna binaen Kagi tıpkı İlk Keşiş gibi diğer insanlara yardım etmek ve onların gönlünü kazandıktan sonra dünya hakkında istintâc ettiği bilgi ve birikimlerini geleceğe aktarmak ister. Böylelikle Rinne'yi kırsa dahi ölmeyecek ve ya bedenen ya da fikren dünyada daima var olacaktır.

Korkutan karanlık değil ışıksızlık.

Kagi, Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıl boyunca yaptığı meditasyonlar ve istiğrak ettiği iç dünyası ile üç büyük zehirden (Nefis, Nefret ve Cehalet) ve bütünüyle Ku/Çile'den kurtulduğuna inanır. Ruhun(Atman) kaplarının açıldığı ve ruhun mutlak çilesizliğe (Nirvana) gark edeceği sırada zihnini kontrol edememiş ve acı içinde kıvrandıracak derecede zihinsel hasar almıştır. Kagi halen daha gözlerini kapattığında kendisinin mutlak çilesizliğin kapısında olduğunu görmekte, hissetmektedir. Her uykuya dalışında kapıya parmaklarıyla dokunmakta, başını yaslamakta ancak kapıdan içeri bir adım atamamaktadır. Zira ne zaman kapıya doğru bir adım atsa ruhunu sıkıntılar basmaya başlar ve bir damla suyu olmaksızın Kaze no Kuni çölünde on fersah yürümüş gibi terlemeye başlar. Haliyle Ku'dan tam anlamıyla kurtulamadığı için de Rinne'de (Dünya ve Yeniden Doğma Döngüsü) hapis kalmıştır. Lakin işin özü şudur ki Kagi neyden korktuğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Bir bilinmezliğin peşinde parşömenlerden, yazıtlardan, keşişlerden ya da ufacık bir çocuktan edindiği bilgiler ile bilinmezliğini gidermeye çalışmaktadır.
Komplikasyon
Felekte hasılı bir insan.

Kagi, hiçbir varlığa hiçbir koşulda zarar verme gayesine girişmez. Bir kişi ölüm ve şerden gayrı bir şey getirmese bile kişinin ölümü hak ettiğine inanmaz. Eğer uygun koşullar ve dem oluşur da Kagi bir can ile on can arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa ya onbirini de kurtaracaktır ya da aralarında bir seçim yapmayacaktır. Zira on kişinin katili olmak ile bir kişinin katili olmak arasında bir fark olduğunu düşünmez.
Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 9
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 3 *Favori*
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninjutsu

Shunshin (D Rank)

Taijutsu

Suiseki Stili (B Rank)
Suiseki: Gekiha (B Rank)

Genjutsu

Teishi no Jutsu (C Rank)

Fuinjutsu: Rank B

Mühürleme Sanatı Rank D: Mühürlenen Enerjiyi Arttırma
Mühürleme Sanatı Rank C: Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Mühürleme Sanatı Rank B: Salınım Enerjisinin Artışı

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (1)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (3. Bölüm)

Post by GM - Naruto » February 3rd, 2022, 12:09 pm

Konuşmaya başlamanla birlikte, Hajime tüm dikkatini sana veriyor. Gözlerinden gözlerini bir an olsun ayırmadan ve söyleyeceğin her söze gereken önemi vererek seni dinlemeye koyuluyor. Ne konuşmanı bölmeye yelteniyor ne de sanki nefes dahi alsa konuşmanı bölebilecekmiş gibi bir düşünceyle hareket etmekten bile imtina ediyor. Göz kapakları bile, bir insanın en büyük acizliklerinden biri olarak istemsizce kapanıyor, ancak sanki Hajime bunu dahi engellemeye çalışıyor. Tüm konuşmanı dinledikten sonra derin bir nefes alıyor, yüzünde beliren boşluk büyüyor ve nefesini yavaşça verirken “Çok karışık.” diyebiliyor sadece. Bu sözün anlattıklarına mı yoksa tüm bu yaşananlara dair olup olmadığı konusunda pek de emin olamıyorsun. Hajime’ye baktığında, bunun bir açıklamasını yapacak gibi de durmuyor. Yüzünde geçmişin izleri belirirken, gözlerinde de anılarının canlandığını görebiliyorsun. Bu haliyle de sorduğun soruya bir cevap alabileceğini anlıyorsun.

Hajime kısa bir sessizlik ve düşünce faslının ardından “Kendime dair hatırladığım ilk şey, köhne bir barakadan hallice olan, damı akan ve etrafı çerçöple dolu bir yıkıntıda, elimdeki kuru ekmeği yiyişim. Kendime dost edindiğim birkaç cılız köpek dışında, pek de bir şeyim yoktu doğrusu. Neredeydim, hangi topraklardaydım, bunu bile bilmiyordum. Etrafta birkaç yerleşke vardı ve genellikle buralardan kovulan insan oluyordum. Bir yerden kovulup başka yerlere savrulup duruyordum. En sonunda, yaşlı bir teyze tarafından bulunup acınmıştım. Bana sadece kendisini takip etmemi söyledi, ben de ettim. Birkaç köy geçtik, karnım ilk kez doydu, üstüme ilk kez yeni kıyafetler giydim ve ilk kez hiç üşümedim. Ancak bu teyze bana hiçbir söz söylemedi. Soru sorsam, gözlerini çevirdi. Bir şey anlatsam, dinlemedi. Sonunda, bir başka adama bırakılmak üzere bu teyzeyle yollarımız ayrıldı. Beni neden bıraktı, niye terk etti hiç bilemedim.” diyor. Yere diktiği özlem dolu bakışlarını kaldırıp gözlerinin içine baktığında “İhtiyar çok farklıydı teyzeden. Sürekli konuşuyordu, huysuz huysuz. Eğlenceli bir adamdı aslında. Onunla vakit geçirmek güzeldi. Teyzeyle olduğum gibi karnım doymuyor, yeni kıyafetlerim olmuyordu. Ne var ki ihtiyar da benimle aynı durumdaydı. Bu yüzden ses çıkarmıyordum, çıkaramazdım. Fakat bu ihtiyarın teyzeden en büyük farkı, eli kanlı olmasıydı. Gittiği her yerde, eline bulaşmış kanla anılıyordu. Ben büyüdükçe, ondan savaşmak adına bir şeyler öğrenmeye başladım. Öğrendikçe güçleniyordum, güçlendikçe de artık sorular sormaya, sorgulamaya başlıyordum. Gün geçtikçe de, bu ihtiyardan çok farklı olduğumu anlıyordum. Onun kanlı yazgısı, benim gerçeğim olamazdı. Ben, insanların huzurlu olduğu bir yerde yaşamak istiyordum. Benim gibi yaşamların olmadığı ve benim gibi yetişmeyecek insanların olduğu…” diyor.

Hajime geçmişine dair anılarını yorgun bir tebessümle anlatmaya devam ederken kısa bir sessizlik oluyor. Birkaç nefes alışveriş ve birkaç anının hızlıca atlanmasının ardından “Sonunda Kagi Hanım, ihtiyarla bunu konuşmaya karar verdim. Beni terk etmesini göze alarak, tekrar yalnızlığı kabullenerek. Düşüncelerimi ihtiyara anlattım ve ona içimi döktüm. Normalde, ihtiyarın kızıp beni pataklamasını bekliyordum. Ancak ihtiyar yüzündeki gülümsemesini hiç bozmadan, sadece “Sen olmuşsun.” dedi. Ne demek istediğini anlamadım elbette. Ne olmuştum ki? İhtiyar, kendisiyle geçirdiğimiz zamanların sonlandığını söyledi ve beni, benim gibi insanların var olduğu bir yere götüreceğini söyledi. Birkaç günlük yolculuğun ardından, ufak bir kasabada buldum kendimi. Yüz kişiye bile varmayan hanesinde kasaba, tüm yaşanan savaşlara rağmen huzur dolu duruyordu. İnsanlar mutlu görünüyorlardı. Onlarla konuşmaya başladığımda, her birinin farklı topraklardan gelen insanlar olduğunu öğrendim. Her biri de, bu savaşlardan yorgun ve savaşların anlamsızlığından dem vurur haldeydi. İhtiyar beni bu kasabada bıraktı ve gitti. Bense, bu kasabanın bir bireyi olarak çalışmaya, toprağı işlemeye ve insanlara yardım etmeye başladım. Barış ve huzur üzerine nice konuşmalar yaptık ve her bir konuşmamız bana ayrı zevk veriyordu. Bu konuşmalarımız da giderek daha çok insanı etrafımızda topluyordu. Benim gibi olan ve düşünen nispeten genç kişiler, kasaba eşrafı tarafından da dinlenmeye ve sevilmeye başladı. Bu namımız kasabanın saygı duyduğu ve neredeyse lideri olarak gördükleri bir başka ihtiyarın kulağına kadar gitmişti. Sonunda bizi topladı ve onunla da benzer konuşmalar yaptık. Ateş Tapınağı’ndan da ilk kez bu konuşmalarda haberdar olmuştum. Aslında Ateş Tapınağı’ndaki öğretilerin zihnimdekilere çok benzediği fark etmiştim. Bu yüzden, ister istemez Ateş Tapınağı’nda olmak istiyordum. Fakat o dönemde tapınak çoktan yıkılmış haldeydi.” diyor. Anlatımlarına kısa bir ara veren Hajime bir nefeslendikten ve dudaklarının kuruluğu aldıktan sonra gözlerini bir kez daha sana çeviriyor.

Hajime tekrar sana yönlendirdiği bakışlarıyla geçmişine geri dönerken “Ancak bir gün, Ateş Tapınağı’nın yeniden inşa edilmiş olduğunu öğrendim. Niyetimin buraya gitmek olduğunu, orada kendimi daha da geliştirebileceğimi anlattım. Kasabada bana ihtiyaçları olduğunu, kasabayı terk etmem halinde diğer insanların da kasaban uzaklaşabileceklerini ve bu huzurlu ortamın dağılabileceğini anlatmaya çalışsalar da, çoktan gitmeyi kafama koymuştum. Bu yüzden herkesin uyuduğu bir gece yollara düştüm ve sonunda Ateş Tapınağı’na vardım. Senin ilk geldiğinde yaşadıklarına benzer olayların sonunda Bansai-sama’nın huzuruna kabul edildim. Ona tüm bu yaşadıklarımdan ve düşüncelerimden bahsettim. Bansai-sama ise sadece “Hangimiz olabilmişiz ki sen olasın evlat.” dedi ve bana Tapınak’ta yaşama imkanı verdi. Sonrasını aşağı yukarı tahmin edebiliyorsundur.” diyor.

Hajime anlattıklarını burada sonlandırırken geçmişe dönmüş bakışlarını tazeliyor ve gözlerine yaşadığınız ana dair can gelirken “Merakımı mazur gör, ancak az önce söylediğin ve benim ikna olacağımı düşündüğün şu çözüm nedir?” diye soruyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts:214
Joined:June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (3. Bölüm)

Post by Chouwano Kagi » February 4th, 2022, 5:57 am

Genç kız sakince ve ifadesiz bir surat ile Hajime'yi dinledi. Her şey çok soyut görünüyordu. Haliyle söze girmeden önce söylediği "Çok karışık." sözü kendisine verilen bir yanıttan ziyade hikayeden evvela bir ön-bilgilendirme olduğu fikrine itmişti. Hajime, "kovulan" birisi olarak dünyaya gelmişti fakat niye kovulduğu belirsizdi. Bir var olup bir yok olan yaşlı kadın ile adam ise apayrı ilgi çekici figürlerdi. Zira yaşlı kadın onu isimsiz bir biçimde alıp teslim etmişti. Bu haliyle bir hayırseverlikten ziyade bir örgütün eleman devşirmesine işaret eden bir uygulamayı andırıyordu.

Eli kanlı bu figür ise genç kızı ayrı bir boyuta itti. Eli kanlılık ile ifade edilen neydi? Masum kanı dökmüş olmak mı yoksa kan dökmüş olmak mı. Kagi'nin katında şüphesiz ikisi de aynı şeydi lakin shinobi dünyasında otoritenin öldürdüğü kan pek değersiz, pek önemsizdi haliyle bu durum bir lakap olarak yapışmaz bu lakap yalnızca masum kanı dökenlere münhasır kalırdı. Bu durum biliniyorsa ve ona karşı aksiyon alınmıyorsa bu durum kanunsuzluğa yani Yağmur Ülkesi'ne işaret ediyordu.

Hajime en nihayetinde her şeyin bir sınav olduğuna işaret ediyordu. Nihayetinde Hajime "olmuş" idi. "Olmuşluğa" erenlerin olduğu bir vaha ise bu sınavın ödülü idi. Savaşsız ve huzurlu bir vaha. Kendine kendine yeten bir toplumu ve refahın sağladığı rahatlık ile üretilen fikriyatlar. Söylenen oydu ki hepsi arka arkaya gelmiş nihayetinde söz Ateş Tapınağı'na gelmişti.

Kagi dirseğini dizine, elini de yumruk yapıp çenesine koydu. Ciddi bir bakış ile dinlemeye devam etti. Nihayetinde söz bittiğinde Hajime de sorusunu sormuştu. Kagi ciddi bakışı ile Hajime'ye bakışlarını bir süre daha muhafaza etti. Ardından elini çekip şakağını kaşıyarak kaşlarını kaldırdı. "Neden?" diye sordu fakat kelimenin sonunu dahi getirmeden başını sallayarak "Pardon, 'çözümün' demiştin." Bir süre daha sessiz kalıp göğe doğru baktı ardından yeniden göz temasını kurarak "Eğer beni takip ettiğini fark edersem kendimi öldüreceğim. Fakat şu an üzerinde durmak istediğim konu bu değil." Gerçekten de sanki önemsiz bir ara konuymuş gibi davranmıştı bu sözleri söylerken. Hızlıca konuya geri döndü. Sorusunu yineledi: "Neden? Ne arıyordun ki? Eğer aradığın güç idiyse ihtiyarın yanında kalmalıydın. Huzur idiyse köyde kalmalıydın. Aradığın neydi de Ateş Tapınağı'nın peşine düştün? Bu kadar değerli olan neydi de sana ait olmayan huzurları dahi feda edecek kadar gözünü kararttın?"

Bu sorular Hajime'ye miydi yoksa kendine mi bilemiyordu. Zira kendisinin neden ossaat orada olduğunu da merak ediyordu. Hajime ne aramıştı? Kagi ne aramıştı? Sorulmadıkça bilinmeyecek şeylerdi.
Image
Künye
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak/Chuunin
Ryo: 34.250
Prestij: 1
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 5

Motivasyon
Ölüm ölür. Biz ölmeyiz.

Kagi insanların et ve kemiğinin toprağa, ateşe karışmasıyla dünyayı terk edeceğine inanmaz. Zira insan dünya üzerinde yaptıklarıyla yaşar, bir insanın yaşamasının en büyük koşulu da düşünmektir. Eğer ki insanın düşüncesi dünya üzerinde zikredilir ve unutulmaz olursa o kişi ölmez ve dünyaya mutlaka geri döner. Zira Indra ve Asura'yı dünyaya geri gönderen güç verdikleri ant değil geleceğe aktarılan düşünceleridir. Buna binaen Kagi tıpkı İlk Keşiş gibi diğer insanlara yardım etmek ve onların gönlünü kazandıktan sonra dünya hakkında istintâc ettiği bilgi ve birikimlerini geleceğe aktarmak ister. Böylelikle Rinne'yi kırsa dahi ölmeyecek ve ya bedenen ya da fikren dünyada daima var olacaktır.

Korkutan karanlık değil ışıksızlık.

Kagi, Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıl boyunca yaptığı meditasyonlar ve istiğrak ettiği iç dünyası ile üç büyük zehirden (Nefis, Nefret ve Cehalet) ve bütünüyle Ku/Çile'den kurtulduğuna inanır. Ruhun(Atman) kaplarının açıldığı ve ruhun mutlak çilesizliğe (Nirvana) gark edeceği sırada zihnini kontrol edememiş ve acı içinde kıvrandıracak derecede zihinsel hasar almıştır. Kagi halen daha gözlerini kapattığında kendisinin mutlak çilesizliğin kapısında olduğunu görmekte, hissetmektedir. Her uykuya dalışında kapıya parmaklarıyla dokunmakta, başını yaslamakta ancak kapıdan içeri bir adım atamamaktadır. Zira ne zaman kapıya doğru bir adım atsa ruhunu sıkıntılar basmaya başlar ve bir damla suyu olmaksızın Kaze no Kuni çölünde on fersah yürümüş gibi terlemeye başlar. Haliyle Ku'dan tam anlamıyla kurtulamadığı için de Rinne'de (Dünya ve Yeniden Doğma Döngüsü) hapis kalmıştır. Lakin işin özü şudur ki Kagi neyden korktuğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Bir bilinmezliğin peşinde parşömenlerden, yazıtlardan, keşişlerden ya da ufacık bir çocuktan edindiği bilgiler ile bilinmezliğini gidermeye çalışmaktadır.
Komplikasyon
Felekte hasılı bir insan.

Kagi, hiçbir varlığa hiçbir koşulda zarar verme gayesine girişmez. Bir kişi ölüm ve şerden gayrı bir şey getirmese bile kişinin ölümü hak ettiğine inanmaz. Eğer uygun koşullar ve dem oluşur da Kagi bir can ile on can arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa ya onbirini de kurtaracaktır ya da aralarında bir seçim yapmayacaktır. Zira on kişinin katili olmak ile bir kişinin katili olmak arasında bir fark olduğunu düşünmez.
Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 9
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 3 *Favori*
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninjutsu

Shunshin (D Rank)

Taijutsu

Suiseki Stili (B Rank)
Suiseki: Gekiha (B Rank)

Genjutsu

Teishi no Jutsu (C Rank)

Fuinjutsu: Rank B

Mühürleme Sanatı Rank D: Mühürlenen Enerjiyi Arttırma
Mühürleme Sanatı Rank C: Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Mühürleme Sanatı Rank B: Salınım Enerjisinin Artışı

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (1)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (3. Bölüm)

Post by GM - Naruto » February 4th, 2022, 9:55 am

Yüzüne yerleştirdiğin ciddi bakışları, Hajime daha sakin ve dingin bir şekilde karşılıyor. Konuşmaya başladığında ise, dikkatli bir şekilde seni dinleyen Hajime, kendine öldürmekle ilgili sözlerine karşılık büyüyen göz bebekleri ve şaşıran bir yüz ifadesiyle sana bakakalıyor. Dudaklarından “Kagi Hanım…” diyerek başlayan cümleler boğazına düğümlenirken, vermiş olduğunu bu kararın şaşırtıcılığı ve ansızlığı ile diğer cümlelerini kurabiliyor ve sorularını yöneltebiliyorsun.

Soruların sonlandığı anda Hajime derin bir nefes alıp veriyor ve biraz yorgun bakışlarıyla sana bakarken “Bunu anlamış olman gerekirdi. Neyse…” dedikten sonra bir süre sessizliğe gömülüyor. Kafasında düşüncelerini toparlayan Hajime kısa bir sessizlikten sonra “Aradığım ne güç ne de huzurdu aslında. Tüm bu savaşlar ve yıkımlar… Anlayamıyordum Kagi Hanım. Neden bir annenin kucağında veya neden bir babanın omuzları üzerinde anılarım olmadığını… Gezdiğim topraklarda benim gibilerin neden var olduğunu… Tüm bunlara rağmen, neden görmezden gelindiğini… Huzurun birbirimizi anlamaktan geçtiği halde, neden herkesin diğerlerini anlamakta bu kadar direndiğini…” diyor. Bir an için sessizliğe gömülen Hajime’nin gözleri dalgın bir şekilde toprağa gömülürken “Sonunda fark ettim ki, benim kim olduğumun hiçbir önemi yoktu bu dünya için. Köhne bir yerde üşüyen çocuğun da… Esas önemli olan yegane şey, beni veya o çocuğu anlayabilmekten geçiyordu. Eğer o ben veya o çocuk olabiliyorsan, zaten ayrımımız kalmıyordu. Tüm gücümüz, kudretimiz bir çocuğu anlamaya yetmiyorsa, pek de bir ehemmiyeti yoktu açıkçası. Bu yüzden, kasabadaki huzurumdan ve kudretimden vazgeçmeyi uygun gördüm. Ateş Tapınağı’nın öğretisi de buydu, Ninshu… Sana daha önce de söylemiştim, hatırlarsan… Yürüdüğümüz yolu ancak anlayabildiğimiz kadar aydınlatabiliriz.” diyor.

Hajime’nin son konuşmalarında en ufak pişmanlık veya üzüntü duymadığını ses tonundan rahatlıkla anlayabiliyorsun. Hatta tüm bu düşüncelerinden dolayı gurur duyduğunu da hissedebiliyorsun. Fakat tüm bu konuşması, seninle bir şeyleri tartışmaktan ziyade sorduğun sorulara cevap vermekten ibaret gibi geliyor kulağına. Bu haliyle de Hajime’nin düşünceleri üzerine bir tartışma ortamına girip girmek istemediğinden tam olarak emin olamıyorsun. Ancak Hajime’nin sözleri burada bitmiyor senin için. Kısa bir nefes aralığının ardından Hajime gülümseyerek sana bakarken “Demek ki, seni senden bile korumam gerekecek o zaman.” dedikten sonra hafifçe gerinip yüzüne kocaman bir tebessüm yerleştirirken “Zahmetli olacak, ancak elden bir şey gelmez.” diyerek konuşmasını sonlandırıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts:214
Joined:June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Ağlatırlar, güldürürler. (3. Bölüm)

Post by Chouwano Kagi » February 7th, 2022, 1:28 am

Hajime'ye ifadesiz ve doğrusu biraz da yargılayan bir surat ifadesi ile Hajime'yi dinledi. Söz yeniden başa "Kagi'nin intiharına" dönüp de Hajime gülümseyince de ifadesini bozmadı. "Neden?" diye sordu. "Bu benim kendi iradem değil mi? Bunda bir başkasının ne söz hakkı var? Kudretinden vazgeçtiğini söylüyorsun fakat vaat ettiğin şey yine kudret, özellikle başkalarına hükmeden bir takdir değil midir?" Hajime söze girmesin diye eliyle dur işareti yaparak devam etti. "Neye inanmak istiyorsan inan fakat kudretinden vazgeçtiğini asla söyleme. Ninshuu'nun varislerinden hiç kimse kudretinden vazgeçmedi yalnızca saklı tuttu. Hagoromo da, Ashura da, Uzumaki Naruto da. Sen de. Bu onların veya senin iki yüzlülüğüne mi işaret? Asla değil. Tuttular zira "Indra" yaşıyordu. Tuttun zira "Sentoki" yaşıyordu. Elini yeniden dizine koydu. "Var olan dünya zıt ile kaimdir. Bir şeyi bilmek için diğerini bilmek gerekir. Bu diyalekt tek çatı altında Yin ve Yang olarak sınıflandırılır. Diyalekt nihayetinde ister Yang tarafının ister Yin tarafının lehine bozulsun. Sonuç aynı olur: Kaos. Ninshuu ise bu döngüyü sağlayan ve muhafaza eden bir araç sadece. Ne kutsal, ne uhrevi. Yalnızca doğal." Hafifçe gülümsedi. "Ninshuu ile anlayabileceğin tek şey kötünün de iyinin de birbirinden farklı bir temele dayanmadığı olacak. Her şeyi görebilme isteği körün, her şeyi bilebilme isteği cahilindir." Toparlanarak ayağa kalkmaya başladı. Üstünü başını silkerken devam etti: "Daha fazla sorum veya konuşmaya devam etme isteğim yok. Zira konuşmam Ninshuu'ya uygun bir kudret ile desteklenebilir değil. Haliyle "öylesineden" öteye bir konuşma olmayacak."

Tamamen toparlandıktan sonra devam etti: "Halen daha beni takip edip koruma isteğin varsa benim sözüm de yerli yerindedir. Hapis, işkence ve ölüm ne korkunç şeylerdir lakin ne yaparsın:

Eğer âşık isen yâre
Sakın aldanma ağyâre
Düş Bunpuku gibi kafese
Gönül kafesle zindan olmaz.

Kıyamazsan, baş ve câne
Irak dur, girme meydâne
Bu meydanda nice başlar
Kesilir, hiç soran olmaz.

Bu sözler Chagama'nın bana dış dünya hakkında verdiği derslerden bir kesittir. Ben bu meydana gelirken başımı ve canımı zaten bıraktım.
" Kısa fakat keskin bir sessizlikten sonra tok bir sesle devam etti. "Her şey böyle daha iyi." Bir sessizlik daha geçti ve Kagi gülümseyerek devam etti: "Lakin şu 'özüm' dediğin ahaliyi de merak etmedi değilim. Zira Ateş Keşişlerinden daha tutarlı bir Ninshuu öğretisi geliştirdikleri açık. Hangi ülkededir bu insanlar?" sözlerini bitirirken içini bir soğukluk kapladı. Aklına dahi getirmekten korktuğu şeyler zihnini kapladı. Bir hayalin yok olması Hajime için pek de üzerinde durulacak bir şey olmasa da Kagi sanki bu hayali kendisi yok etmiş gibi soğukluk hissetti. "Ya da neredeydiler?"
Image
Künye
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak/Chuunin
Ryo: 34.250
Prestij: 1
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 5

Motivasyon
Ölüm ölür. Biz ölmeyiz.

Kagi insanların et ve kemiğinin toprağa, ateşe karışmasıyla dünyayı terk edeceğine inanmaz. Zira insan dünya üzerinde yaptıklarıyla yaşar, bir insanın yaşamasının en büyük koşulu da düşünmektir. Eğer ki insanın düşüncesi dünya üzerinde zikredilir ve unutulmaz olursa o kişi ölmez ve dünyaya mutlaka geri döner. Zira Indra ve Asura'yı dünyaya geri gönderen güç verdikleri ant değil geleceğe aktarılan düşünceleridir. Buna binaen Kagi tıpkı İlk Keşiş gibi diğer insanlara yardım etmek ve onların gönlünü kazandıktan sonra dünya hakkında istintâc ettiği bilgi ve birikimlerini geleceğe aktarmak ister. Böylelikle Rinne'yi kırsa dahi ölmeyecek ve ya bedenen ya da fikren dünyada daima var olacaktır.

Korkutan karanlık değil ışıksızlık.

Kagi, Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıl boyunca yaptığı meditasyonlar ve istiğrak ettiği iç dünyası ile üç büyük zehirden (Nefis, Nefret ve Cehalet) ve bütünüyle Ku/Çile'den kurtulduğuna inanır. Ruhun(Atman) kaplarının açıldığı ve ruhun mutlak çilesizliğe (Nirvana) gark edeceği sırada zihnini kontrol edememiş ve acı içinde kıvrandıracak derecede zihinsel hasar almıştır. Kagi halen daha gözlerini kapattığında kendisinin mutlak çilesizliğin kapısında olduğunu görmekte, hissetmektedir. Her uykuya dalışında kapıya parmaklarıyla dokunmakta, başını yaslamakta ancak kapıdan içeri bir adım atamamaktadır. Zira ne zaman kapıya doğru bir adım atsa ruhunu sıkıntılar basmaya başlar ve bir damla suyu olmaksızın Kaze no Kuni çölünde on fersah yürümüş gibi terlemeye başlar. Haliyle Ku'dan tam anlamıyla kurtulamadığı için de Rinne'de (Dünya ve Yeniden Doğma Döngüsü) hapis kalmıştır. Lakin işin özü şudur ki Kagi neyden korktuğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Bir bilinmezliğin peşinde parşömenlerden, yazıtlardan, keşişlerden ya da ufacık bir çocuktan edindiği bilgiler ile bilinmezliğini gidermeye çalışmaktadır.
Komplikasyon
Felekte hasılı bir insan.

Kagi, hiçbir varlığa hiçbir koşulda zarar verme gayesine girişmez. Bir kişi ölüm ve şerden gayrı bir şey getirmese bile kişinin ölümü hak ettiğine inanmaz. Eğer uygun koşullar ve dem oluşur da Kagi bir can ile on can arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa ya onbirini de kurtaracaktır ya da aralarında bir seçim yapmayacaktır. Zira on kişinin katili olmak ile bir kişinin katili olmak arasında bir fark olduğunu düşünmez.
Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 9
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 3 *Favori*
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninjutsu

Shunshin (D Rank)

Taijutsu

Suiseki Stili (B Rank)
Suiseki: Gekiha (B Rank)

Genjutsu

Teishi no Jutsu (C Rank)

Fuinjutsu: Rank B

Mühürleme Sanatı Rank D: Mühürlenen Enerjiyi Arttırma
Mühürleme Sanatı Rank C: Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Mühürleme Sanatı Rank B: Salınım Enerjisinin Artışı

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (1)
Locked

Return to “Diğer Ülkeler”