Nii Oharu

Ölen karakterlerin son istirahat yeri.
Locked
User avatar
Nii Oharu
Posts:3
Joined:October 11th, 2020, 4:14 pm
Nii Oharu

Post by Nii Oharu » October 11th, 2020, 6:10 pm

Künye
İsim: Nii Oharu
Yaş: 17
Cinsiyet: Kadın
Boy: 168
Kilo: 65
Köy: Kusagakure
Element: Katon
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Portre
Görünüm:
Image
Kirmizi saçlarıma uygun olsun diye ve en önemlisi ateşin rengini temsil ettiği için Her zaman kırmızı elbise giyerim. Elbisem kıyafetlerim alın bandım hepsi kırmızıdır. Alın bandimi sağ koluma takarım. Kıyafet tercihlerim ne çok açık ne çok kapalıdır. Ufak tefek dekolteler giyerim.
Kişilik:

Şiddet iyi bir köle, kötü bir efendidir.

Yaşıtlarımdan oldukça farklı bir kişiliğim vardır. Kusagakure gibi sakin ve huzurlu bir yerde yetişmem benim için büyük talihsizliktir. Çünkü ben tam bir şiddet manyağıyım. Şiddetten zevk alır, şiddetten beslenirim. Küçükken içime işlenen şiddet hazzı beni baştanbaşa sarmış ve diğer çocuklardan farklı kılmıştır. Her ne kadar şiddetten zevk alsam da bulunduğum yerde barınabilmem için bu dürtümü kontrol altında tutmaya çabalıyorum. Yani kendi kendimle olan bir savaşım vardır. Şiddetimi kontrol etmek ya da şiddetin beni ele geçirmesi arasındaki ince çizgi benim kişiliğimin daha doğrusu kişilik çatışmasının merkezidir.

Küçükken şiddetin ne kadar güzel bir şey olduğunun farkına vardığım için etrafıma da şiddet uygulamaya başladım. Yaşıtlarımı dövüp onların ağlamasıyla mutlu oluyor onlara işkenceler ediyordum, insanların acı çekmesi hoşuma gidiyordu. Şiddetin yanı sıra bana göre en zevkli şeylerden birisi de ateştir. Bir şeylerin yanması benim içimi eritiyordu ve beni mutlu ediyordu. Ateşin sahip olduğu o yıkım ile içimdeki şiddet dürtüsünü karşılayabiliyorum. Ateş benim için olmazsa olmazdır. Ateş benim hayatımdaki en temel maddedir. Bu yüzden olsa gerek ki suyu hiç sevmiyorum. Çünkü su ateşin yıkıcılığını öldüren bir maddeydi. Sulu yerlere gitmekten hoşlanmam yağmurlu havalardan nefret ederim. Hatta yağmurlu havalarda kendimi dolaba kapatır ve bitmesini beklerim.

Şiddete ve ateşe olan eğilimim çok geçmeden ailem tarafından görüldüğü için bu eğilimi kontrol altına almaya çalıştılar ve bana bir takım kurallar getirdiler. İşte hayatımı idame ederken bu kurallara bağlı kalıyorum. Aslında kişiliğimi gizlemeye çalışıyorum desem en doğrusu olacak. Çünkü ailem şiddet eğilimimin beni bu köyde barındırmayacağını ve kontrol etmezsem köyden sürüleceğimi hatta hapse girebileceğimi söylemişlerdir. O yüzden bu şiddet eğilimimi törpülemek için insanlara değil hayvanlara yöneltiyorum şimdilik. Babam bu eğilimin ortadan kalkması için çok uğraşmış ama boşa uğraştığını çok geçmeden anlamıştır. Başarısız olduğunu anlayınca da bu eğilimi başka taraflara yönlendirmeye çalıştı. Vampirlerin insan kanını emmek yerine hayvan kanı emmesi gibi bir şey dedi babam. Ben de bu durumu kabul ettim ve çocukluğumdan beri bu şiddet eğilimimi ve ateş aşkımı bitkilere ve hayvanlara yönlendirdim. Şimdiye kadar bu durumu iyi idare ettik ama içimdeki dürtü her zamankinden daha da kuvvetleniyor.

Ben içi şiddetle dolu ama bu şiddeti dışarı yansıtmamaya çalışan bir psikopatım. Kusa gibi huzurlu bir yerde bulunmaktan nefret etsem de burası benim evim. Ormanda bulduğum hayvanları yakalar, önce diri diri doğrar ve çığlıklarını dinler sonra da onları diri diri yakarım. Bulduğum bitkileri ateşe verip karşılarında canlılıklarını kaybetmelerini izlerim. Yıkım benim için bir sanattır. Yıkımın olduğu yerde gözyaşı ve çığlıklar vardır çünkü. İnsanları mutlu görünce sinirleniyorum ama bunu dışarıya yansıtmamaya çalışıyorum. Kısacası ya şiddet beni yutacak ya da ben şiddeti kontrol edeceğim.

Kurallar:
1- Asla masum insanları öldürmeyeceksin
2- Dikkatli olacak, hata yapmacaksın
3- Kimseye yakalanmayacaksın
4- Kişiliğini gizleyecek ve sahte duygular yaratacaksın
5- Köyde ateşle oynamayacaksın, ateş yakmak istersen köyden uzak bir yerde yakacaksın.
6- Şiddet eğiliminden kimseye söz etmeyeceksin, kimseye

Özgeçmiş:

Ben kusada sessiz sakin bir ailenin tek çocuğu olarak dünyaya gelmişim. Babam Kusada sevilen bir kişiyken annemde herkese yardım eden sessiz sakin bir ev hanımıdır. Ben doğduğumda evimizde herşey huzurluydu fakat olacak şeyleri ne annem ne de babam tahmin edebilirdi.

Küçükken oyuncaklarımı kırarmışım. Gördüğüm ve dokunduğum şeyleri parçalamak gibi bir özelliğim varmış. Çocukluğumdan beri sürekli yaşıtlarımı döver onlara işkenceler ederdim. Başta herkes bunun çocukluk yaramazlığı olduğunu düşünüp üzerine gitmemişti. Fakat sonrasında çocukların ağlamasından zevk almam onlar ağlayınca gülmem sonucunda normal bir çocuk olmadığım ailem tarafından anlaşılmıştı. Babam bu şiddet eğilimimi tedavi etmek için elinden geleni yapsa da hiçbirşeyin değişmediğini anlaması uzun sürmemişti. Çünkü ne kadar baskı yaparlarsa şiddet eğilimim de o kadar artıyordu. 6 yaşındayken mahallemizde çıkan bir yangın sonucunda ateşin büyüleyiciliğine şahit olmuştum. Öyle güzel öyle harika bir şeydi ki koskocaman evi yerle bir etmişti ve ortada bir şey bırakmamıştı. İşte o an ateşin yıkım gücünü görmüş ve hayran kalmıştım. Hatta esir oldum desem abartmış olmam. Bunun karşılığında o ateşi suyla söndürdüklerinde de sudan nefret etmiştim. O günden sonra ateşe aşık suya düşman olmuştum. Yağmurlu günlerden nefret etmeye başladım. Ne zaman yağmur yağsa eve kaçar ve suyun tenime dokunmasına izin vermezdim. Yağmur yağdığında kendime sığınacak bir yer ararım. Bu yüzden banyo yapma konusunda da annemle bir sürü problem yaşadık. Şu anda bile banyo konusunda büyük bir sorunum bulunmaktadır.

Bu olaydan sonra sürekli ateşle oynamaya başladım. Kendimi ateşe verdim. Ormana gidip neyin yandığını neyin yanmadığını öğrenmek için büyük bir maceraya atıldım. Bulduğum her şeyi yakıyordum ya da yakmaya çalışıyordum. Önce elbiseden başladım sonrasında naylon, yaprak, ağaç, meyveler ve sebzelerle devam ettim. Artık gördüğüm her şeyi yakmak istiyordum. Derken bu merak yavaş yavaş hayvanlara kaymaya başladı ve küçük böceklerden başlayarak yakalayabildiğim hayvanları yakmaya başladım. Hamam böceği, karınca derken artık kedi köpekleri yakmaya başlamıştım. Ben hayvanları yakınca onların çığlığı da ruhuma iyi geliyordu. Aradığım huzuru şiddette ve ateşte bulmuştum. Sonra aklıma insanların nasıl yandığı takıldı ve mahallede bulunan bir çocuğu diri diri yakmak için tüm hazırlıkları yaptım. Çocuğu diri diri yakacakken babam beni gördü ve hemen eve kilitledi. Annemi de çağırıp içimdeki eğilime bir çare bulmaları gerektiğini söyledi. Onlar kendi aralarında konuşurken ben de öfkemle baş başaydım. O çocuğun yanışını göremediğim için oldukça öfkeliydim.

Sonrasında babam beni yanına çağırdı ve içimdeki dürtüyü kontrol etmem gerektiğini söyledi. "Şiddet iyi bir köle, kötü bir efendidir. " sözünü söyledi ve benim de şiddetin kölesi olmamam gerektiğini şiddetimin efendisi olmam gerektiğini söyledi. Eğer bu şiddetimi kontrol edemezsem beni ve ailemi çok korkunç şeyler bekliyormuş. Ben de babamın söylediklerini istemeyerek de olsa kabul ettim. Babam bana uymam için birtakım kurallar koydu ve asla bu kuralları çiğnememem gerektiğini özellikle vurguladı. Başlarda babamla birlikte ava gider ve hayvanları öldürür sonrasında da yakardık. Böyle böyle babam tarafından içimdeki şiddet eğilimi kontrol altına alınmış oldu. Ben de babamın koyduğu kuralları uygulayarak toplumda yer edindim.

Babam benim shinobi olmamı istemiyordu çünkü kontrolümü kaybedeceğimi düşünüyordu. Fakat beni engelleyemeyeceğini anlayınca bundan vazgeçmiş ve shinobi olsam da kuralları unutmamam gerektiğini söylemişti. Shinobilik hayatımda da asla içimdeki o şeytanı kimseye göstermedim ve normal insanlar gibi davrandım ama içimdeki ateş beni daha fazla yakmaya başlamıştı. Bir insanın nasıl yandığını görememiş ve o hazzı yaşayamamıştım. Fakat kendim ve ailem için sabretmeli ve kendimi gizlemeliydim. İşte bu kişilik çatışmasıyla şiddetimin efendisi olmuştum. Bundan sonra kimin efendi kimin köle olacağı belli değildi. Kontrolü kaybetmemek için elimden geleni yapacaktım.

Motivasyon:

Ateşle Dans: Bir şeyleri yakıp yıkmak ve ateş yakmak benim için büyük bir hazdır. Karşımdaki shinobiyi ya da kişiyi yakma ya da onu öldürme imkanım ve ihtimalim varsa işte o zaman gücüm sınır tanımaz. Babam sadece masumları öldürmeme gerektiğini söylemişti. İnsanları öldürmek ve onları diri diri yakmak işte benim en büyük motivasyonum budur.

Ateş:

Komplikasyon:

Yağmur Korkusu: Yağmur yağdığı zaman ne yapacağımı bilmez ve hemen paniklerim. Yağmurdan kaçmak için bir yere sığınmaya çalışırım. Su taneleri vücuduma değdiği zaman çılgına dönerim. Yağmur altında kalınca başlarda sinirlenir ve kendime sığınacak yer ararım. Eğer sığınak bulamazsam o zaman çılgına döner ve çığlık atmaya başlarım. O su tanelerinin her dokunuşu tenime yapılmış bir işkence gibi acı verir. Eğer uzun süre yağmura maruz kalırsam bilincimi kaybederim.

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 4
Kondisyon: 6
Potansiyel:8
Varlık: 5
Zeka: 4
User avatar
Maxdown
Phantasm
Phantasm
Posts:106
Joined:August 25th, 2018, 6:38 pm

Re: Nii Oharu

Post by Maxdown » March 7th, 2021, 5:39 pm

Buralardaysanız buraya yeni bir mesajla not bırakınız, yoklama sonrasında kontenjan açılması halinde karakteriniz değerlendirilecektir.
Image
User avatar
Nii Oharu
Posts:3
Joined:October 11th, 2020, 4:14 pm

Re: Nii Oharu

Post by Nii Oharu » March 17th, 2021, 3:26 pm

Buradayım
User avatar
Cynic
Laplace
Laplace
Posts:568
Joined:August 24th, 2018, 10:41 pm

Re: Nii Oharu

Post by Cynic » March 19th, 2021, 12:06 am

Biz böyle bir karakterin yöneticiliğini ve anlatıcılığını yapmaktan keyif alacağımızı düşünmüyoruz. Bu ve bu tarz karakterler bizim anlatmak istediğimiz hikaye temalarının dışında kalıyor.

Spesifik olarak takıldığımız en bariz noktayı belirtmek gerekirse; psikopatlığı, işkenceyi, sadizmi bir kişilik olarak benimsemiş ve benliğinin büyük bir kısmını oluşturan karakterleri oynatmaktan hiç keyif almıyoruz. Örneğin, "önümdeki yavru köpeği aldım sonra da boynunu kırdım" tarzı bir oyuncu turuna kesinlikle anlatıcı turu girmek istemiyoruz, bu durumun da içinde kalmak istemiyoruz, böyle bir durumdan keyif alacağımızı da düşünmüyoruz.

Genelde oyuncuların oynayış tarzına karışmamaya çalışsak da, bu durumun bizim sınırlarımızı aştığını düşünüyoruz.

Bu bağlamda karakterinizi düzenlemenizi isteyeceğiz. Düzenlerseniz buraya düzenlediğinize dair bir mesaj atın, tekrar incelenecektir.
User avatar
Nii Oharu
Posts:3
Joined:October 11th, 2020, 4:14 pm

Re: Nii Oharu

Post by Nii Oharu » March 19th, 2021, 5:28 pm

Emek verip karakterimi okuduğunuz için teşekkür ederim.
Rp yaparken anlatici ile beraber eğlenmek gerekiyor. Demekk ki bu evrene girmememiz gerekiyormuş. Size iyi rpler dilerim.
Locked

Return to “Karakter Arşivleri”