[Ryuugan Mikauzi] Yeraltı

Gizli Kütüphane'nin tozlu raflarındaki unutulmuş hikayeler.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [Ryuugan Mikauzi] Yeraltı

Post by GM - Naruto » November 3rd, 2018, 1:38 am

Kizashi cevabını, özellikle de son cümlesini duyunca hafifçe gülümsüyor ve konuşmakta gecikmiyor: “Yağmur ülkesi topraklarında şuan kanun yok, kitap yok. Kimsenin belgemizi, iznimizi sorgulamayacağını ya da takmayacağını bildiğine eminim.” Gülümseyişi, bir sırıtışa dönüşüyor bu noktada: “Ivır zıvırları geçtiysek, asıl konuya dönelim. Bana karşı dürüst olmana, ya da daha doğru bir ifadeyle ‘salak yapmamana’ sevindim Mika. O zaman ben de düşüncelerimi net olarak söyleyebilirim.” Karanlık havanın yanında hafif bir yağmur çiselemeye başlıyor bu sırada. Yağmur Ülkesi misafirlere adının hakkını vermeye niyetli gibi. “Dün gece evine gelip seni göreve çağırdığımdan beri, kararlarımı; tüm kararlarımı düzenli olarak sorguladığını farkediyorum. Dile getirmiyor olsan da yüzündeki bazı ifadelerden net bir şekilde anlaşılıyor. Pek iyi bir yalancı değilsin.” Sırıtması biraz daha büyüyor: “Bana güvenmiyorsun, ya da ciddiye almıyorsun belki. Yalnızca beni değil, görevi de.” Sırıtışı biraz küçülüyor: “Anlarım, ve saygıyla karşılarım. Senelerdir uzakta olan, ne yaptığı bile bilinmeyen bir adama karşı ben de aynı şekilde yaklaşırdım muhtemelen.” Yüzü ifadesiz bir hale geliyor, ve ileri doğru bakıyor bu kez: “Ancak bu görevde, sana güveniyorum. Ve senden de bana koşulsuz şartsız güvenmeni bekliyorum. Tabii; benim eski Kizashi, senin de eski Mikauzi olmadığının farkındayım.” Sanki ileride bir şeye odaklanmış gibi gözlerini kısıyor bu kez, ancak sürdürüyor konuşmasını: “Bu yüzden sana bir planın olup olmadığını sordum. Bana güvenmeni istiyorum, itaat etmeni değil. Kararlarımı sorgulayacaksan bunu yüzüme bakarak ve benimle konuşarak yap, ancak benim kim olduğumu da hatırla.” Son cümlelerini bitirirken, sesi hafifçe kısılıyor. Ancak bunu kasti yaptığını farkedebiliyorsun. Senin de gözlerin, Kizashi’nin bir süredir baktığı yöne dönüyor istemsizce. Birkaç silüet görebiliyorsun ileride, ancak yalnızca o kadar. Neye benzediklerini, nereye doğru ilerlediklerini seçemiyorsun uzak ve karanlık dolayısıyla. “Konuşmamıza sonra devam edelim Mika, misafirlerimiz var.”
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Ryuugan Mikauzi
Posts:35
Joined:September 15th, 2018, 5:18 pm

Re: [Ryuugan Mikauzi] Yeraltı

Post by Ryuugan Mikauzi » November 3rd, 2018, 7:32 pm

Yüzüne, yüzümün tamamı ile bakarak.. " Ben, tamamen yalnızca kendime güvenirim, hadi ama az da olsa beni tanıyor olman lazım, sake dökerken bile işimi ciddiyetle yapan ben nasıl olur da böyle bir şeye gerekenden rahat yaklaşırım... Ve elbette sana da güveniyorum ve özellikle farkettiğin sorgulamalarım, kesinlikle seninle alakalı şeyler değiller. Senin köyümüzü dışarıdan, kaçak hayatı süren insanların içerisinde bulunarak korumaya çalışmanı takdir ediyorum ve çektiğin sıkıntıları anlıyorum, gıpta ediyorum. Yollarımız ayrıldığından beri ben biraz fazla sorgular oldum.. Savaşa girene kadar elimden geldiğince düşünmeye çalışıyorum çünkü savaşırken düşünmek istemiyorum daha doğrusu düşünemiyorum. Buda benim eksikliğim savaşırken karşımdakini indirmek yada daha avantajlı bir konuma geçmek dışındaki şeyleri birleştirmek konusunda kendimi geliştiremedim."

Bu sırada Kizashi'nin göz mercekleri, uzakta bir şeyler görmeye çabalayan biri gibi kasılırken, yağmur sabit bir tempo ile yüzümüze sekiyordu. Tekrar lafa giren Kizashi haklı sebepler ile konuşmasına kaldığı yerden devam ederken söyledikleri bende derin bir yanlış anlaşılma hissi yaratsa da, söylediklerimin ikimizin arasındaki bu köprüyü eskisinden de sağlam bir hale getireceğini umuyordum.


"Sana en ufak bir güvensizlik beslesem görevi kabul etmeyeceğimin farkındasın değil mi? Sana güveniyorum ve hatta itaat da edeceğim fakat daha fazla anlatmam faydasız, yan yana savaşana kadar bekle, sonrasında bir daha benimle böyle bir konuşma yapmak zorunda kalmayacaksın."

Tam da bu sırada onun az evvel görmeye çalıştığı noktaya doğru bakarken işittim son cümlesini. Kendimi tetikte tutarak kizashi ile üzerimize biçtiğimiz role uygun davranmaya çalışarak ilerlemeye devam ediyorduk.
Image
Künye
İsim: Ryuugan Mikauzi
Yaş: 16
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0 ryo
Prestij: -
Ün: 10
Kullanılabilir GP:-

Motivasyon -
Komplikasyon -


Profil
Güç: 6
Çeviklik: 6
Kondisyon: 7
Potansiyel: 4
Varlık: 1
Zeka: 6

Motivasyon:

Kılıcın Yolu: Kılıcın yolu karaktere kendi lehine olmayacak olsa bile kendi öğretilerine uygun davranmayı zorunlu hale getirir. Hayatını bu zorunluluklara dair kuran bir kimse yoluna ve döngüsüne ihanet etmediği sürece engin bir iç huzura ve duru bir akla sahip olur. Kılıcın yoluna ihanet etmeden yürümek karakterin en çok arzu ettiği şey olmalıdır aksi halde iç huzuru dengesizleşir. Mikauzi için kılıcın yolunda yüründüğünde ruh ve bedeni aynı sayfada demektir. İnsanın ruhu ve bedeniyle arzuladığı veya yapmayı dilediği şeylerin karşısındakilere ise şimdiden başarılar diliyorum.

Taijutsu

Iaido(stil) b rank

Iaigiri b rank

Ninjutsu

Raijin no Jutsu b rank
Shunshin d rank

Beceri

Form x3 (fav)

Kişisel ekipmanlar

Katana ( Totsuzen'noshi ) İyi kalite.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Ryuugan Mikauzi] Yeraltı

Post by GM - Naruto » November 5th, 2018, 8:04 pm

At arabası çamur zeminde yavaş yavaş ilerlemeyi sürdürüyor, ileride gördüğünüz silüetler ise gittikçe netleşiyor. İki kişi olduklarını görüyorsun, ve gözlemlediğin kadarıyla onlar da sizi farketmiş ve size doğru ilerlemekteler. Kizashi mırıldanıyor sana doğru: “Yalnızca sakin ol, ve görevin asıl amacını unutma.” Ardından ortama genel bir sessizlik çöküyor. Yalnızca tahta tekerleklerin zeminde güçbela dönerken çıkardığı hafif gıcırtı ve hızlanmaya başlayan yağmur damlalarının arabanın üstündeki brandaya çarparak çıkardığı melodik sesi işitiyorsun. Kizashi ise oldukça rahat görünüyor. Çoktan sıradan bir tüccar rolüne girmiş. Yalnızca tanınmamak adına hasır şapkasını biraz daha öne doğru indirmiş olduğunu farkediyorsun. Kendisinin de söylediği üzere, buralarda siması oldukça bilinen bir shinobi.

Yaklaşık 20-25 metre daha ilerliyorsunuz. Bu sırada karşınızdan size doğru ilerlemekte olan kişilerle mesafeniz daraldıkça daralıyor ve 3-4 metreye kadar iniyor. Üzerlerinde en az sizinki kadar sıradan cübbeler olan ve kapşonlarını kapatmış kişilerden biri bağırıyor size doğru: “Hey! Durun orada! Kendinizi tanıtın!” Kizashi, -kasti yapıp yapmadığına emin olamıyorsun- arabayı bir metre kadar daha sürdükten sonra atı durduruyor. Bu sırada karşınızdaki iki kişi de birkaç adım geriliyorlar. Bu hareket sonucunda, oldukça tetikte olduklarını farkedebiliyorsun. Kolay hedef olmayacak gibi duruyorlar. Pektabii sizin de buna niyetiniz yok. Kizashi, atı durdurduktan sonra oturduğunuz çıkıntılı kısımdan aşağı atlıyor ve iki elini birden havaya kaldırıyor: “Sakin olalım, biz yalnızca basit tüccarlarız. Sunagakure’ye gidiyoruz.” Karşınızdaki kişiler cevaptan pek tatmin olmuş gibi değil, pozisyonları değişmiyor ancak birinin diğerine başıyla ileriyi; Kizashi’yi işaret ettiğini görebiliyorsun. İşareti alan shinobi temkinli adımlarla Kizashi’ye yaklaşıyor ve hızlıca üstünü aramaya başlıyor. Bu esnada arkada kalan konuşmaya başlıyor yeniden: “Riaru-Sama’nın topraklarına izinsiz giriş yaptınız, geçiş vergisi ödemeniz gerekiyor. Ticari yükünüz nedir?” Bu esnada Kizashi’nin üstünü başını aramakta olan kişi konuşana dönüp bir şey olmadığını işaret ediyor. Kizashi ise soruya karşı cevapsız kalıyor. Bir şey düşündüğünü hissedebiliyorsun.

Cevapsız kalan sorusuna karşı az önce konuşan adam inceden öfkeleniyor: “Dilini mi yuttun be adam! Şimdi fazladan ödeme yapmak zorunda kalacaksın! Kazuya, çabuk kontrol et malları!” Kizashi’nin üstünü kontrol etmeyi bitirmiş olan adam, arabaya doğru yürümeye başlıyor, arkadaki ise yeniden konuşuyor. Bu kez hedefindeki sensin: “Sen! Arabadan in ve tehlikeli bir şey yapmaya kalkışma!” Bu sırada diğeri temkinli bir şekilde at arabasına yaklaşıyor, bir gözüyle seni izlemekte. Brandayı arabaya bağlayan ipi kestikten sonra elini çuvallara doğru atıyor. Eline gelen şeyler karşısında yüzündeki ifadenin değiştiğini görebiliyorsun. Sevinç ve heyecanın karışımı gibi görünüyor ifadesi. Seni tamamen unutarak elinde tuttuğu bir tutam şifalı otu göstermek üzere birkaç adım atıyor biraz ileride duran ortağına. Tam önünde, arkası sana dönük bir şekilde durmakta.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Ryuugan Mikauzi
Posts:35
Joined:September 15th, 2018, 5:18 pm

Re: [Ryuugan Mikauzi] Yeraltı

Post by Ryuugan Mikauzi » November 6th, 2018, 7:24 pm

Adamlara yaklaştıkça gelen komutları çokta umursamadan, biraz daha ilerleyişimiz ortamda tedirginlik yaratmadı değil. Fakat Kizashi bunu bilerek yapmış olmalı diye geçirdim içimden, ilgiyi suratlarımızdan, ne taşıdığımıza yöneltecek bariz sinir bozucu bir hamleydi. Emin olamamakla birlikte duruma ve ortama ayak uydurmaya devam etmeliydim. İki kişi, üzerinde bizimkilerden pekte faklı olmayan cübbeleri ve şimdiye kadar gözümüze sokmuş olmaları gereken silahları olmadan, sadece Riaru-sama'dan bahsederek ortaya attıkları komutlar ile gözüme pekte başarılı birer sınır muhafızı gibi gözükmediler fakat Kizashinin net bir emri vardı az evvel.. Kendime hakim olacak ve asıl amacımızı unutmayacaktım. Yani kısacası şuan ben bir kervan ile yol alan geçimini de arkadaki otları paraya çevirerek sağlayacak olan bir ticaret adamıydım.

Bir ticaret adamı için tabi ki en önemli konu hayatta kalarak içinde bulunduğu düzene devam edebilme beceresi olmalıydı. Lakin bazen içinde bulunduğu düzende, paraya dönmesi gereken malzemeler hayatta kalmak yarışı için elzem bir durum arz edebilirdi ve gayet aciz bir ticaret adamı bile böyle bir durumda canımı al malımı alma sloganı ile kendine kerkinebilir yahut gintamasını masaya vurabilirdi. Öncelikle, bu iki dallamanın Riaru'nun bu adamları sınır koruması için görevlendirdiğini bize belli eden bir özelliği yoktu.. Öyle olsaydı belinde katana.. yada mızrak yahut daha önce görmüş olduğumuz o mavi kumaş parçasını görebilirdik.. Gerçi saçma bir yağmur var ve kumaş parçası cübbenin iç kısmında kalmış olabilir. Yani o durum pek net değil.. o kalsın.

Kizashi temiz çıktı.. bu cepte. Diğer dallama arabanın arkasında otlara kerkinip bir tutamı ile adeta benim varlığımı umursamadan, arkasını bana dönerek birkaç adım atıp, uygun bir pozisyon sağlamıştı. Etkisiz hale getirmeli miydim? Mehh.. Getirebilir miyim? Denerim. Gerek var mı? Meh.. Zira bulgular net değil, rolümü bozup, adamların amına koymak net bir başarısızlık getirebilirdi. Gerçi kanlı bir mücadeleden sonra adamları, kurumaya bırakılmış birer et parçası gibi ağaca bağlamak gerçekten çok zevkli olurdu fakat dediğim gibi gerek yoktu. Role devam etmem gerektiğini hissettiğim için sürekli olarak komutları veren adamın, bana vermiş olduğu "İn." komutunu uygulayacak ve arkası bana doğru dönük olan adamın halen arkasında kalacak şekilde, arabadan sakince inecektim.

Hasır şapkamı yağmurdan korunmak için düzeltiyormuş yapacak ve kendisini ısıtmaya çalışan bir köylü gibi ellerimle kollarımı ovuşturarak sakince ve saygılı bir ses tonu ile.. " Efendim saygısızlık etmek istemiyorum.. Bu topraklardan geçerken tabi ki Riaru-sama'nın shinobilerine cömert davranırız ama açıkcası sizin Riaru-sama'nın shinobileri olup olmadığınızı pek anlayamadım. Buralarda Riaru-sama'nın sözü geçtiğini duyarız, işitiriz. Ve işitiriz ki o ulu insan kendisine ve insanlarına hizmet etmeye gelen kervanlara, gölgelerin arkasından koruma sağlarmış. Bu yüzden rica ediyorum shinobi-san bize ufak bir şey, gerçi köylü aklımla bilemiyorum neye bakılmalı ama anlamamız için bir yol var mıdır acaba?" diyerek ellerimi hizmet etmeye hazırlanan bir hizmetçi gibi önümde birleştirip, bir saygı emaresi olarak da başımı bir tık aşağıya indirecektim.
Image
Künye
İsim: Ryuugan Mikauzi
Yaş: 16
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0 ryo
Prestij: -
Ün: 10
Kullanılabilir GP:-

Motivasyon -
Komplikasyon -


Profil
Güç: 6
Çeviklik: 6
Kondisyon: 7
Potansiyel: 4
Varlık: 1
Zeka: 6

Motivasyon:

Kılıcın Yolu: Kılıcın yolu karaktere kendi lehine olmayacak olsa bile kendi öğretilerine uygun davranmayı zorunlu hale getirir. Hayatını bu zorunluluklara dair kuran bir kimse yoluna ve döngüsüne ihanet etmediği sürece engin bir iç huzura ve duru bir akla sahip olur. Kılıcın yoluna ihanet etmeden yürümek karakterin en çok arzu ettiği şey olmalıdır aksi halde iç huzuru dengesizleşir. Mikauzi için kılıcın yolunda yüründüğünde ruh ve bedeni aynı sayfada demektir. İnsanın ruhu ve bedeniyle arzuladığı veya yapmayı dilediği şeylerin karşısındakilere ise şimdiden başarılar diliyorum.

Taijutsu

Iaido(stil) b rank

Iaigiri b rank

Ninjutsu

Raijin no Jutsu b rank
Shunshin d rank

Beceri

Form x3 (fav)

Kişisel ekipmanlar

Katana ( Totsuzen'noshi ) İyi kalite.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Ryuugan Mikauzi] Yeraltı

Post by GM - Naruto » November 7th, 2018, 6:12 pm

Size yönelik konuşmayı yapan adam, övgü dolu sözlerin ve saygı dolu tavrın karşısında hafiften kabarıyor. Birkaç metre öteyi dahi zar zor görmenize sebep olan karanlıkta bile yüzündeki saçma gurur emarelerini görebiliyorsun. Yaptığı işe kendini adamış, ancak belki de biraz aptal olan bir adamın ifadesi var yüzünde. Yer aldığı davaya inancı yüzünün tüm hatlarına işlemiş gibi durmakta. Arkadaşının sözleri karşısındaki heyecanını da görmeden edemiyorsun aynı zamanda. Ancak bu değerli bir şey bulduğu için övgü alacak bir adamın mı, yoksa gerçekten de davasına faydalı olduğuna inanan bir adamın mı yüzü emin olamıyorsun. Yine de az önceki sinirli tavrından pek eser yok gibi. Kolunu kaldırarak elini cübbesinin içine atıyor ve biraz arandıktan sonra, bir kumaş parçası çıkararak size doğru uzatıyor: “Riaru-Sama bize ve davamıza hizmetlerinizden ötürü memnun olacaktır.” diyor hemen ardından. Bu, köydeki gizli toplantı evinde görmüş olduğun kumaşın aynısı.
Image


“Yine de.” diye devam ediyor mavi kumaşı cübbesinin içine geri sokarken: “Arabanıza ve ticari yükünüze el koyuyoruz.” Başıyla arabayı gösteriyor ortağına, adının Kazuya olduğunu öğrenmiş olduğunuz diğeriyse az önce ipini kestiği brandayı tutup aşağı doğru indiriyor ve yeni bir düğüm atıyor kalan iplerle: “Size zarar vermeyeceğiz, bence şanslı sayılırsınız.” diyor bu esnada. Diğerinden biraz daha lakayıt görünmekte. “Öhmm.” diye yeniden konuşmaya giriyor asıl muhattap olduğunuz kişi. Otoritenin kendisi olduğunu göstermek niyetinde gibi: “Sessizce köyünüze geri dönün ve bu gece olanları unutun.” diyor. Bu esnada Kizashi elini kaldırarak, izin istermişçesine konuşmaya başlıyor: "Şş-şey. Shinobi-san.” Sesi her zaman alışık olduğunun aksine çok titrek ve zayıf çıkmakta, rolüne iyi bürünmüş gibi: “Atım. Lütfen atımı almama izin verin, benim uzun zamandır dostum o.” Bu sırada ata doğru yaklaşıyor. Shinobi, arabayı atsız götüremeyeceklerini akıl edene kadar birkaç saniye düşünüyor bu teklifi, ardından sert bir ifadeyle başını sağa sola sallıyor. Kizashi, ifadesiz bir suratla gerçeği kabullenmiş gibi görünerek boynunu büküyor ve elini atın yelelerine doğru uzatıyor okşamak üzere. Birkaç kez okşadıktan sonra elini çekiyor, ve tam o anda bir milisaniyeliğine Kizashi’nin dokunduğu yerde bir mühür görür gibi oluyorsun, ardından yeleler kapatıyor görüşünü. Adamlar az önce sizin oturmakta olduğunuz çıkıntıya oturuyor ve başka bir şey söylemeden uzaklaşmaya başlıyorlar gecenin karanlığına doğru.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Ryuugan Mikauzi
Posts:35
Joined:September 15th, 2018, 5:18 pm

Re: [Ryuugan Mikauzi] Yeraltı

Post by Ryuugan Mikauzi » November 8th, 2018, 8:40 pm

Sakin, ürkek ve birazda itaatkar köylüler olarak gayet başarılı bir şekilde ipleri elimize aldığımızı düşünüyordum. Benim role girişimi Kizashi'nin de devam ettirmesi ciddi bir sorunu ortadan kaldırmıştı. Yaşanan konuşmalar ve durumlar bu iki kişinin ciddi ciddi Riaru'nun adamları olduklarını gözler önüne seriyordu. Aslında sadece o kumaş parçası bile kocaman bir bulmacanın ortasına tam oturan bir cevap gibiydi ve bizi büyük bir zahmetten kurtarıyordu. Biz aslında sorunsuzca ve eforsuzca gitmemiz gereken noktaların yakınlarında kamp kurup, ot satıp, bilgi toplamaya çalışarak günlerimizi heba edeceğimizi düşünüyorduk lakin bu iki dingil sayesinde artık hangi istikamete doğru gideceğimizden güdümlü bir füze gibi emindik.

Kizashi'nin role girişi ile atın yelelerinde bir iş çevirdiğini görür gibi olsam da pek emin değildim. Fakat bu genede hiçbir şeyi değiştirmezdi. Neticede takip edeceğimiz istikameti atların ormana yayılan nal sesleri ve tekerleklerin çıkarttığı o kışkırtıcı inlemeleri ile kestirebilirdik. Şuan yapmamız gereken şeyin ne olduğunu bilen bir shinobinin kararlılığıyla ve zahmetten kurtuluşumuzun şerefine, canavarın inine doğru süzülmek için hazırdım.

"Ekipmanlar yok.. gerçi senin verebileceğin bir kaç ekipman vardır muhtemelen. Bu arada doğru gördüysem bir mühür mü iliştirdin acaba atın yelelerinin arasına? Eğer öyle muhteşem bir şey yapmış isen yakın takip riskine hiç girmeyelim karanlığa karışıp ağaçların üzerinden uzak takip yapalım derim." Canımı sıkan tek nokta bu geri zekalıların el koymuş oldukları otların edeceği para miktarından dolayı mı? Yoksa Riaru-sama'larının onlara düzeceği övgülerin, düşlerinde yarattığı tatlı göt kabarıklığından ötürü mü gurur dolu ve heyecanlı oluşları?

"Kizashi-san bu aylakların övgüyü mü yoksa parayı mı seçeceklerini kestirmekte zorlanıyorum. Olur da soluğu bir toptancıda alıp al sat yaparlarsa nasıl bir yol izlememiz gerekir? Diğer türlüsü izleyeceğimiz yol çoktan belli ama bu ihtimal canımı sıkıyor."... Yeni komutlar ve ilerleme için hazır ve tetikteyim.
Image
Künye
İsim: Ryuugan Mikauzi
Yaş: 16
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0 ryo
Prestij: -
Ün: 10
Kullanılabilir GP:-

Motivasyon -
Komplikasyon -


Profil
Güç: 6
Çeviklik: 6
Kondisyon: 7
Potansiyel: 4
Varlık: 1
Zeka: 6

Motivasyon:

Kılıcın Yolu: Kılıcın yolu karaktere kendi lehine olmayacak olsa bile kendi öğretilerine uygun davranmayı zorunlu hale getirir. Hayatını bu zorunluluklara dair kuran bir kimse yoluna ve döngüsüne ihanet etmediği sürece engin bir iç huzura ve duru bir akla sahip olur. Kılıcın yoluna ihanet etmeden yürümek karakterin en çok arzu ettiği şey olmalıdır aksi halde iç huzuru dengesizleşir. Mikauzi için kılıcın yolunda yüründüğünde ruh ve bedeni aynı sayfada demektir. İnsanın ruhu ve bedeniyle arzuladığı veya yapmayı dilediği şeylerin karşısındakilere ise şimdiden başarılar diliyorum.

Taijutsu

Iaido(stil) b rank

Iaigiri b rank

Ninjutsu

Raijin no Jutsu b rank
Shunshin d rank

Beceri

Form x3 (fav)

Kişisel ekipmanlar

Katana ( Totsuzen'noshi ) İyi kalite.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Ryuugan Mikauzi] Yeraltı

Post by GM - Naruto » November 9th, 2018, 10:24 pm

Adamlar ayrılıp karanlıkta kaybolduktan sonra, Kizashi’ye sözlerini sarfediyorsun. “Onları takip etmek konusunda bir sıkıntı yaşamayacağız.” diyor sana cevaben. Ardından sana daha önce göstermiş olduğu dövmeli kolunu cübbesinin ön kısmından çıkarıyor ve diğer elini kolunun üstüne koyuyor. Bu sırada sana cevap vermekte: “Mühür yalnızca işleri garantiye almak için, onları gözden kaybetmeyeceğiz.” Dönüp zifiri karanlığa bakıyor, hafifçe bir kaşını kaldırıyor ardından: “Yani, peşlerinden ayrılmayacağız anlamında diyorum.” Bir ‘pof!’ sesi eşliğinde dövmeden hafif bir duman bulutu yükseliyor ve iki minik shinobi ekipman çantası görüyorsun Kizashi’nin elinde. Birini sana fırlattıktan sonra diğerini belindeki kemere iliştiriyor: “Ah, doğru.” diyor ardından ve boştaki elini yeniden dövmesine götürüyor. Aynı basit ritüelin ardından bu kez elinde son derece basit görünümlü, kını ve kabzası tamamen siyah olan bir katana beliriyor. Sana uzatıyor katanayı: “Çok kaliteli bir şey değil, ancak idare edersin. Fazla oyalanmayalım.”

Bir süre sessizce ilerliyorsunuz, yer yer ağaç tepelerinden; yer yer ağaç olmayan bölgelerde çamur zeminden. Yağmur bu sırada şiddetini iyice arttırıyor, bu sebeple ses çıkarmak konusunda fazla endişelenmenize gerek kalmıyor. Gözünle seçemesen de Kizashi’nin belli başlı yönelimlerinden doğru izde olduğuna eminsin. Yine de ara ara duruyorsunuz, ‘fazla yaklaşmamak’ için olduğunu söylüyor Kizashi bu molaların. At arabasıyla oldukça yavaş ilerledikleri için kulağa mantıklı geliyor olaya yaklaşımı. Yarım saat kadar dur-kalk yaparak yol katettikten sonra, uzakta hafif puslu bir ışık görüyorsun. Kaynağın ne olduğunu seçemesen de hedefinize yaklaşmış olduğunuza dair bir his var içinde. Bir süre daha ilerledikten sonra nihayetinde ışık belirginleşiyor ve takriben 45-50 metre ileride iki katlı derme çatma bir yapı görüyorsunuz. Bir duvarı binayla ortak olacak şekilde hemen yanında minik ahır benzeri bir yapı daha var.

Oldukça sessiz bir şekilde yaklaştıktan sonra at arabasının ve az önce mallarınıza el koyan iki shinobinin binanın önünde durduğunu net olarak görebiliyorsunuz. Yanlarına üçüncü bir kişi eklenmiş gibi, diğer ikisiyle aynı şekilde giyinmiş ancak kapuşonu açık. Hararetli hararetli bir şeyleri tartışıyorlar, ancak ne üzerine olduğunu bu mesafeden duymanız imkansız. Birkaç dakika konuştuktan sonra üçüncü kişi atı ve arabayı alarak ahıra sokuyor ve diğer ikisiyle vedalaştıktan sonra ışığı yanmakta olan binaya giriyor yeniden. İki shinobi ise yürüyerek uzaklaşıyorlar. Bu manzarayı gözlemleyen Kizashi, sana dönüyor zaman kaybetmeden: “Mühür işlevini yitirdi, artık yakın takip yapmamız gerekiyor. Ancak bu binayı da araştırsak fena olmaz. Aynı anda ikisini birden birlikte yapmamız mümkün görünmüyor. Ayrılalım. Yeniden nasıl buluşacağımızı daha sonra düşünürüz. Hangisini istersin? Takip mi, bina mı?”
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Ryuugan Mikauzi
Posts:35
Joined:September 15th, 2018, 5:18 pm

Re: [Ryuugan Mikauzi] Yeraltı

Post by Ryuugan Mikauzi » November 11th, 2018, 12:55 pm

Yüzsüz yalakalar, karanlığın içerisinde tıngır mıngır ilerleyerek kaybolacaklarını düşünüyorlardı muhtemelen. Öyle olmadı.. tam bir karanlıklık ile örtünerek ilerleyen ikili, takip mesafesine dikkat ederek yola koyulduklarında kafalarındaki komutan yerine ayaklarındaki çamur onlara önderlik ediyor gibiydi. Sinsi bir yıldırım gibi nereye sekeceği belli olmadan ve çoğunlukla sürtünmeyi de ihmal ederek ilerlediler. Onları o anlarda görenler olsa -Bu cübbe ve şapkalar nasıl bu şekilde yol alabilir?- diye düşünürlerdi lakin gören olmadı, onlarda bir müddet kimseyi görmediler, ta ki soluk bir ışığa yanaşan at arabası, yalpalayarak durana kadar. O an anlamıştı aslında Mika fakat mottosu gereği - Çokta şeyapmamıştı- neticede olacak olan olacaktı ve herkes kendi döngülerinin kurbanları olacaktı.

Uzaktan üç sap bir kaç balyada ot gibi duran topluluk, kendi aralarında minik bir kabile dansı icra eder gibi yükselip alçaldıklarında, halen karanlığın içerisinde sarıp sarmalanmış olan Mika ve Kizashi sanki kendi aralarında birbirlerine bakmadan ve ağız bile kıpırdatmadan konuşup anlaşıyor gibiydiler. Elleri ve parmakları, sabırsız bir göz yaşının, göz bebeğinin tam ortasından aşağıya atlayıp atlamamak arasında kalışı gibi kara katananın kabzasında dans ediyor fakat icraata geçmiyordu. Kizashi'nin dövmelerinden çıkartarak verdiği ekipman çantasını kontrol etmemişti ve bu tam da ona göre bir hareketti. Büyük ihtimalle böyle şeyler standarttır diye düşünerek sadece kendisine verilen katanayı kontrol etmişti. İş görür belgesi alan bu katana, mağrur duruşunu Mika'nın belinin sağına oturarak gerçekleştiriyordu.

Yolculuklarının bölünmüş molalı kısımlarından, saplarla samanların ayrıldığı noktaya henüz varmışlardı ve Kizashi bir şeyler mırıldanmıştı. Bu ilerleyen ikili ve eve giren üçüncü kişi ile yakından alakalıydı. Bir karar verilmesi gerekiyordu ve bu kararın verilişinde etkili olan öğeler, bunca yılın birikimi olan -yaşamak-dı. Hangi öldürme biçiminde uzmanlaşmış olursa olsun insan, genede kendisinin esiri, mağduru ve maktulüydü. Karanlıkların içerisinden uzayıp giderek devem eden bir macera, sonunda- Sonra düşünürüz- diye kestirilip atılan bir mevzuya dönüşmüştü -O zaman hiçte fark etmez- diye düşünmüş olacak ki Mika, sakin bir ses tonu ile..

" Evi alıyorum.. bir süre sonra beni bu yolun üzerinde kervanımız ile ilerlerken yakalarsın. Şansa ihtiyacın olmasa bile dikkatli ol Kizashi-san."

Sabırsız parmaklarına ve gözlerine aynı anda bir sis gibi çöken sakinlik ve dinginlik hissi ile Mika, sanki bir kaç dakika önceki Mika değildi. Israrlı beynini sustumak için eforsuzca ekipman çantasını kontrol etti. Teyit ettikleri ile usulca ilerledi, evle birleşik olan ağılın içerisini görebileceği bir açıklık aramak için duvarına kadar sokuldu ve tüm duyu organlarını işin içine sokarak duvara yapışık ilerlemeye çalıştı. Ağıl kimseye yakalanmadan girilebilecek bir yapı ise girecekti, önce içerideki atı sakinleştirecek, sonrasında ise esas yapıya içeriden bir giriş olup olmadığını kontrol ederek devam edecekti.
Image
Künye
İsim: Ryuugan Mikauzi
Yaş: 16
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0 ryo
Prestij: -
Ün: 10
Kullanılabilir GP:-

Motivasyon -
Komplikasyon -


Profil
Güç: 6
Çeviklik: 6
Kondisyon: 7
Potansiyel: 4
Varlık: 1
Zeka: 6

Motivasyon:

Kılıcın Yolu: Kılıcın yolu karaktere kendi lehine olmayacak olsa bile kendi öğretilerine uygun davranmayı zorunlu hale getirir. Hayatını bu zorunluluklara dair kuran bir kimse yoluna ve döngüsüne ihanet etmediği sürece engin bir iç huzura ve duru bir akla sahip olur. Kılıcın yoluna ihanet etmeden yürümek karakterin en çok arzu ettiği şey olmalıdır aksi halde iç huzuru dengesizleşir. Mikauzi için kılıcın yolunda yüründüğünde ruh ve bedeni aynı sayfada demektir. İnsanın ruhu ve bedeniyle arzuladığı veya yapmayı dilediği şeylerin karşısındakilere ise şimdiden başarılar diliyorum.

Taijutsu

Iaido(stil) b rank

Iaigiri b rank

Ninjutsu

Raijin no Jutsu b rank
Shunshin d rank

Beceri

Form x3 (fav)

Kişisel ekipmanlar

Katana ( Totsuzen'noshi ) İyi kalite.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Ryuugan Mikauzi] Yeraltı

Post by GM - Naruto » November 11th, 2018, 8:40 pm

Kizashi’ye tercihini bildirip yeniden buluşma planını söylediğinde hafifçe başını sallıyor seni onaylarcasına. Kizashi’nin üzerine de, sana çökmüş olan dinginliğin aynısından çökmüş olduğunu farkedebiliyorsun. Kıvrak bir hareketle bulunduğunuz daldan aşağı iniyor ve ilerlemeye başlamış olan ikilinin sağ arkasında kalacak şekilde yürümeye başlıyor çember çizercesine. Evin ışığından olabildiğince uzakta kalmaya çalışmakta olduğunu farkediyorsun. Ekipman çantanı kontrol etmek adına kısa bir bakış attığında standart ekipmanlarla karşılaşıyorsun: 3 kunai, 5 shuriken, 2 sis bombası, 1 patlayıcı parşomen ve bir misina. Çantayı kontrol edip katananla birlikte cübbenin içinde kalacak şekilde beline astıktan sonra, Kizashi’nin çoktan karanlıkta kaybolmuş olduğunu farkediyorsun. Sen de binaya doğru yaklaşmaya başlıyorsun usulca. Binayı gözden geçiriyorsun refleksif olarak. İki katlı, zemin katta yalnızca sağlam gibi duran demir kapıyı görebiliyorsun. Alt kata ait bir pencere göremiyorsun. Üst katta ise olduğun tarafa bakan bir pencere var, içinden ışık geliyor ancak açı sebebiyle içeride kimse var mı göremiyorsun. Bir ses geliyorsa da, yağmur sebebiyle duyamamaktasın.

Ahırın kapısı ise binaya tezat olacak şekilde eski püskü ve tahtadan yapılma. Dışarıdan açılabilir basit bir sürgü sistemiyle kapatılmış. Olabildiğince az ses çıkarmaya çalışarak sürgüyü ve kapıyı açıyorsun. İçerisi, beklediğinin aksine zifiri karanlık değil. Ahırla iki katlı binanın ortak duvarında, yerden yaklaşık 2 metre yükseklikte yatay bir dikdörtgen şekilde minik bir boşluk farkediyorsun. İçeride hafif bir kötü koku var, ancak dışarıdaki yağmur kokusu burnuna gelen sevimsiz kokuyu bastırabiliyor. Oldukça basit bir yapı burası. Yerler çok kalın sayılmayacak bir saman örtüsüyle kaplı, ancak zemini göremeyeceğin kadar yaygın. Duvar kenarlarına istiflenmiş farklı boyutlarda saman balyaları var. Tırpan, kürek gibi basit ve oldukça eski görünümlü birkaç araç gereç duvarlara dayalı pozisyonda durmakta. At oldukça sakin bir şekilde bir köşede saman balyalarına dadanmış durumda. Uzun yolun acısını çıkarmak istercesine yediğini farkediyorsun. Bağlı olduğu araba çıkarılmış ve bir diğer köşede bulunuyor o da.

İki katlı binaya nasıl girebileceğini düşünmeye başlıyorsun. Dış cephedeki demir kapı oldukça sağlam görünüyor. İçinde bulunduğun ahırla ana bina arasındaki minik pencereye sığabileceğinden eminsin, ancak yatay pozisyonda biraz kıvrılarak girmen gerekeceğini tahmin ediyorsun. Bu seni zor durumda bırakabilir. İkinci kattaki pencere ise sıçrayarak ulaşabileceğin mesafede, ancak ikinci katta birileri varsa açık hedef haline gelebilirsin.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Ryuugan Mikauzi
Posts:35
Joined:September 15th, 2018, 5:18 pm

Re: [Ryuugan Mikauzi] Yeraltı

Post by Ryuugan Mikauzi » November 14th, 2018, 9:05 pm

- İt's time to lose. -

İkimizde yapmak üzere olduğumuz şeylerin bilincini bir kılıf gibi geçirirken üzerimize, yoğunluk ile katışık bir duruma ulaşan düşüncelerimi beynimin en ıssız köşelerine zincirleyerek işe koyulmuştum. Işığı yanan geçeceğim güzergaha bakan pencere, binanın yüksekliğinden dolayı beni çokta fazla açıkta bırakmıyor gibiydi. Minik fakat hızlı adımlar ile harekete geçerek tekrar gölgelerin arasına ulaştığımda ahırın önüne gelmiştim. Ahırın bitişik olduğu iki katlı yapının kapısını sağlam duran bir metal kapı koruyordu bundandır ki ahırın kapısını birazcık zorlayarak da olsa açıp içine girmiştim.

Demir kapı koruyuculuğunu yaptığı ortama ciddi bir anlamda koruma ve avantaj sağlıyordu.. Ahırın içinde bizim sıska fakat mağrur atımız hayatı boyunca bir arada görmediği kilolarca samanı adeta çiğnemeden yutuyor ve keyifli bir sakinliğe bırakıyordu kendisini. Bolca saman balyası, bahçe aletleri ve klasik bir- yerleri samanla örtmeliyim- ahırıydı burası. Yerden yaklaşık iki metre yükseklikte bulunan dikdörtgen boşluk eve bir giriş bileti sunuyor gibiydi fakat içerisinden kötü kokularda gelmiyor değildi. Bu hem bir mecaz hem de gerçek anlamda gerçekleşen bir durumdu zira katanam ile o daracık mekanda sıkışmayı kesinlikle istemiyordum. Vakit konusunda çokta bir sıkışıklığım olmadığı için titizce düşünerek uygun plan yapmalıydım.
------------------------------
' Öyle ki savaşı onlara götüremiyordum. O zaman savaşı onlar bana getirmeliydi. Tüm gümbürtüsü ve şerbeti ile kuvvetli ve merhametsizce gerçekleşmeliydi. Tam olarak benim istediğim yer ve istediğim bir anda olmalıydı. Cübbem, halen başına çok kötü şeyler gelmiş bir karavan yamağı gibi görünmemi sağlamaktaydı.. Atın samana gömüldüğü noktanın yanında düzgünce istiflenmiş bir kaç balya saman bulunuyordu.. Katanamı, planıma uygun bir şekilde, yani çömelik bir konumdan, kalkışa geçerken tutup çekebileceğim bir noktaya düzgünce saklamalıydım.

En sonunda gürültü çıkarırım.. yağmurdan saklanan ve başına kötü olaylar silsilesi gelmiş bir kervan yamağı olarak ahıra saklanırım. Doğal olarak demir bir kapısı olan ve içinde ışığı yanan iki katlı bir bina sahibini, korkumdan dolayı rahatsız etmek istemem ve kimseyi rahatsız etmeden geceyi geçirmemi sağlayacak olan ahıra yönelirim. Her avantajlı korkak gibi sakin ve kuru bir noktada gecemi geçirmeye hazırlanırken, yağmurdan dolayı ıslanan kıyafetlerimin, vücuduma zerk etmiş olduğu titremeyi engelleyemem ve gürültü çıkarırım. Demin bu çalıntı malları bulunduğum noktaya koyarak içeri geçen adamın ahır kapısından içeri girişini, anlık bir irkilme, müthiş bir korku ve affedilme ümidi ile yere diz çökerek karşılarım. Ellerimi önce havaya kaldırır sonrasında ise dua ediyormuşcasına çenemin altında birleştirirdim.

Eğer karşımdaki kişi hemen saldırıya geçmezse.. neden burada olduğum ile ilgili hikayemi inandırıcı bir şekilde, sakin ve üzgün bir tonda anlatırdım ve tamda dikkatinin dağıldığı bir anda katanam ile boğazında son bulacak anlık bir ölüm hamlesi uygulardım. Ve tabi ki eğer direk olarak saldırıya geçerse yerden bir avuç samanı yüzüne doğru savurarak, henüz kınından çıkartmamış olduğum katanamı çeker ve arama mesafe koyardım. Akabinde gelişen durumlara göre oluruna bakardım. Ve her zaman dediğim gibi elinden gelen her şeyi yap ama çokta şeyapma. '

------------------------------
Sakin tavırlar ile öncelikle katanasını sakladı ve ahırın girişi ile katanasını sakladığı saman balyasının arasındaki adımı ölçtü.. Katanasının etkin menzilini hesapladı. Çömeleceği noktayı düzgün bir şekilde seçip provalarken şayet birisi Mika'yı izliyor olsaydı, muhtemelen deli damgasını yapıştırır ve ardına bakmazdı. Fakat işler öyle değildi ve arkasında kocaman bir düşünce dünyası vardı. Her ihtimale karşı kunaisine bir el attı, dizleri üstüne çökmüş bir haldeyken. Yüzündeki ifade her elini attığında ulaşacağına emin olduğunu söylüyordu. Tüm bunlardan sonra sakince ilerleyerek ahırın kapısını rahat açılması için iki parmak aralık bıraktı. Adımları sayarak tekrar çömeleceği noktaya doğru ilerledi ve müzmin bir deli gibi ses çıkartacak neredeyse bütün tırpan, kürek benzeri aletleri birer birer yere ve hatta birbirlerinin üzerine attı.. sonrasında onları topluyormuş gibi yaparken içeride basılmayı bekleyecekti.
Image
Künye
İsim: Ryuugan Mikauzi
Yaş: 16
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0 ryo
Prestij: -
Ün: 10
Kullanılabilir GP:-

Motivasyon -
Komplikasyon -


Profil
Güç: 6
Çeviklik: 6
Kondisyon: 7
Potansiyel: 4
Varlık: 1
Zeka: 6

Motivasyon:

Kılıcın Yolu: Kılıcın yolu karaktere kendi lehine olmayacak olsa bile kendi öğretilerine uygun davranmayı zorunlu hale getirir. Hayatını bu zorunluluklara dair kuran bir kimse yoluna ve döngüsüne ihanet etmediği sürece engin bir iç huzura ve duru bir akla sahip olur. Kılıcın yoluna ihanet etmeden yürümek karakterin en çok arzu ettiği şey olmalıdır aksi halde iç huzuru dengesizleşir. Mikauzi için kılıcın yolunda yüründüğünde ruh ve bedeni aynı sayfada demektir. İnsanın ruhu ve bedeniyle arzuladığı veya yapmayı dilediği şeylerin karşısındakilere ise şimdiden başarılar diliyorum.

Taijutsu

Iaido(stil) b rank

Iaigiri b rank

Ninjutsu

Raijin no Jutsu b rank
Shunshin d rank

Beceri

Form x3 (fav)

Kişisel ekipmanlar

Katana ( Totsuzen'noshi ) İyi kalite.
Locked

Return to “Role Play Arşivleri”