[Hirobayoshi Kagami & Kitamura Fuu] Yıldıztozu

Gizli Kütüphane'nin tozlu raflarındaki unutulmuş hikayeler.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
[Hirobayoshi Kagami & Kitamura Fuu] Yıldıztozu

Post by GM - Naruto » January 8th, 2019, 4:20 am

Rutin bir devriye gününe başlamak adına Kusagakure içerisindeki Kusa-chou binasına gidiyorsunuz ayrı ayrı, lâkin sizi kapıda Jounin Haku Aisu karşılıyor. Önce birbirinize bakıp basitçe bir selam veriyorsunuz, ardından aynısını Aisu için yapıyorsunuz. Sabah güneşi ikinizin de içini ısıtacak cinsten sizi karşılarken Aisu'yu görmeniz ile biraz bu sıcaklığa heyecan karışıyor, zira bir Jounin'i sizin bu saatte karşılaması size bir görev "iteleyeceği" anlamına geliyor, siz istememiş olsanız bile. İkinizi bir brifing odasına çekiyor onu takip etmesini ima eden bir işaret yaptıktan sonra, sessizce. Bir şey demeden takip ediyorsunuz.

İçeride, Aise konuşmaya başlıyor. "Abeno ovasındaki ufak bir kasaba, haydutların onlara dadandığına dair bir haber gönderdi. Bunu araştırmak için 3 kişilik bir ekip kurduk. Ekip bir kaç günlük bir araştırmanın ardından haydutların varlığını doğruladı. Onları terkedilmiş bir orman evine kadar takip ettiler. Gözlemlerine göre içerilerinde herhangi bir Shinobi üye bulunmuyordu, ancak şansımıza elemanların kökünü kazımak için planladığımız saldırının tam saatinde kimliği belirsiz bir Shinobi'nin de ortamda olması, bütün planı alt üst etti. Basit bit "gir, paketle, çık" görevi olması gerekiyordu." Derin bir nefes alıyor. "Ortama giren ekip, kimliği belirsiz Shinobi ile çarpışmaya başladı. Lâkin bu kimliği belirsiz Shinobi 3 Chuunin'e bile biraz fazla geldi." Burada bir dudağını ısırıyor biraz, gururunu ısırmak istermişçesine. "Shotaro Takamura adlı tim üyesi, diğer iki arkadaşının kaçmasını sağlamak adına kendisini feda etti. Veya öyle olduğunu düşünüyoruz. En son Doryuu Heki tekniği ile arkadaşları ve kendisi arasında bir duvar oluşturup kimliği belirsiz Shinobi ile kendisi çarpışmaya başladı. Kendisinden haber alınamıyor."

İkinize bakıyor. Özellikle Fuu'ya. "Onun bulunmasını istiyoruz. Bir başka Shinobi daha arkada bırakılamaz. Eğer öldüyse, cesedinin getirilip Yıldıztozu arşivine alınmasını sağlamalıyız. Bu göreve sizler seçildiniz, çünkü köyümüzün geleceğini temsil ediyorsunuz. Sizin başarabileceğinizden eminim. Olaylar dün gece gerçekleşti ve takım üyeleri şu anda civar bir kasabada yaralarını tedavi ettirmekle meşgul. Bir medikal Shinobi timi onlarla beraber, o yüzden onları kafaya takmayın. Olay yerine gidin, inceleyin, Shotaro Takamura'yı veya ondan geriye kalanları bulun ve geri gelin. Eğer yapabiliyorsanız, kimliği belirsiz Shinobi hakkında bilgi edinin."

Tüm bu lafları tek bir ses tonunda, gayet anlaşılır ve tane tane söylüyor. Ardından, sorularınız var ise dinlemek adına sözü size bırakıyor.
Off Topic
Bendeniz GM'iniz Zasetsu. Tüm sorularınızı ve sorunlarınızı bana iletebilirsiniz. Sevgilerimle.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Hirobayoshi Kagami
Posts:35
Joined:December 18th, 2018, 5:02 am

Re: [Hirobayoshi Kagami & Kitamura Fuu] Yıldıztozu

Post by Hirobayoshi Kagami » January 9th, 2019, 4:46 am

Sabahın erken saatlerinde uyku tutmadığı için gözlerimi aralamış kısa süre sonra çalacağını tahmin ettiğim alarmın sesini sabırsızlıkla bekliyordum. Yataktan çıkmayı henüz canım istemiyordu çünkü içimde bir mayışma hissediyordum. Başımı yastığımdan hemen karşıda kardeşimin yatağına çevirdiğimde onun orada olmadığını gördüm. “Haa? Nerde şimdi bu ufaklık?” diye içimden geçirirken gözlerimi sakince ovuşturduktan sonra kollarımı çarşafın içinden çıkarıp olabildiğince geniş açıp gerdiğimde istemsizce esnemiştim. Gözlerimin şişliğinden çevreye saçtığım hafif baygın bakışlarla odadaki eşyalara ve sonunda çalışma masasının üstündeki kardeşimle olan fotoğrafımıza kadar göz gezdirdim. Birkaç saniye fazladan bu resme takılmış ve sonunda hafif bir tebessümle üzerimdeki çarşafı kaldırmıştım. Yataktan çıkıp terliklerimi yatağın hemen yanı başında duran teklikleri giydikten sonra bir iki hamlede üstünkörü yatağımı düzeltip sakin adımlarla içeriye geçmiştim. İçeride gördüğüm manzara ilginçti çünkü annem kız kardeşimi kucağına almış, koltukta sarılıp uyumuşlardı. Üzerlerindeki örtünün fazla açık olduğunu fark ettiğimde gidip düzelttikten sonra “Siz burada güzelce uyuyun, ben de hazırlanıp rutin göreve çıkayım” düşüncesi başlamış, devamında daha bir merak eklenip “Sahi Kusacho-sama’nın görevleri monotonlaşmaya başladı. Aslında bu bir sorun değil ama kendimi yeterince geliştiremediğimi düşünüyorum” şeklinde son bulmuştu zihnimdeki ses.

Gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra ellerim paltomun cebinde, sessiz sokaklardan sakince başlayan yürüyüş Kusacho binasına kısa bir mesafe kalana kadar devam etmişti. Binanın dış cephesine şöyle bir baktıktan sonra yıllardır alışık olduğum yere karşı “Her zamanki gibi” diye mırıldandım ve kaldığım yerden yürümeye devam ettim. Bugünün dünden pek de farklı olmasını tahmin etmiyordum aslında ancak kapıda gördüğüm kişi bugünkü tahminlerimi hepten çürütecek gibiydi. Jounin Haku Aisu beni kapıda karşılamıştı. Daha sonra fark ettiğim şey ise benden sonra gelen kızın da onun tarafından durdurulmasıydı. Kıza baktığımda oldukça bakımlı yeşil gözlü ve benden kısaydı. Nedense onu tanıyor gibiydim yani bilmem ne sebepten tanıdık gelmişti bana ama cevabını henüz bulamamıştım. Bu mesele ilginç olsa da asıl dikkatimi çeken şey Aisu-san olduğu için kıza hiçbir şey söylemeden başımla hafifçe selam verdim ardından Aisu-san’a biraz daha resmi şekilde başımla selam verdim. Havanın sıcaklığı yavaştan içimi kımıl kımıl etse de bunun asıl sebebinin Aisu-san olduğu aşikârdı çünkü bu saatte karşılanmam, daha doğrusu karşılanmamız farklı bir tür görevin işaretiydi. Bu yüzden her zamanki ciddiyetimi bir kat daha attırmış ve işaretiyle birlikte sessizce ardından yürümeye koyulmuştum.

İçeriye girdiğimizde Aisu-san brifingine başlamıştı. Kollarımı kavuşturup sözlerini dinlemeye başladığımda Abeno ovasındaki küçük bir kasabaya haydutların dadandığı haberini öğrendiklerini, buraya 3 kişilik bir araştırma ekibi gönderdiklerini, ekibin haydutları tespit edip paketlemeleri sırasında bir kimliği belirsiz bir shinobinin bütün planı mahvetmesini anlattı. Bunlara “Lanet olsun!” diye içimden geçirirken kaşlarım hafiften çatılmıştı ancak biraz sonra Aisu-san’ın söyleyecekleri işi üst boyuta taşımıştı. Olaya karışan shinobiyi 3 chuunin bile durdurmakta yetersiz kalmıştı! İstemsizce “Tch!” diye olayı kabullenememe dolu bir ses çıkarırken Aisu-san’ın dudaklarını hafiften ısırdığını fark etmiştim. Bu andan itibaren ellerimi paltomun cebine atıp görev ne olursa olsun hazır olduğumu belli edercesine ciddi bir duruş sergilerken konuşmasına devam ediyordu. Sözlerin devamında, Shotaro Takamura isimli takım üyesi diğer iki arkadaşını korumak için kendisini feda ettiğini, öyle olduğu tahmin edildiğini söylemişti. Doryuu Heki jutsusu nedeniyle ne olduğu net bilinemiyordu anlaşılan.

Duruşumda bir değişiklik sergilemezken Aisu-san bir bana bir de yanımdaki kıza bakıp onda daha bir odaklanıyordu. Bense gözümü Aisu-san’dan bir an olsun ayırmıyordum. Aisu-san konuşma sırasını bize vereceği son cümlelerini ve içeriğinde en önemli detayları veriyordu. Shotaro Takamura’nın varsa cesedi getirilmeli ve Yıldıztozu arşivine alınmalıydı. Bu göreve seçilme nedenimizin benle yanımdaki kıza köyün geleceğini temsil ettiğimizi söylediğinde daha bir hatırlar gibi olmuştum onu ama hala çözememiştim. Orada yaşanılanlar henüz dün gerçekleşmişti ve yaralılar medikal shinobiler tarafından tedavi altındaydı. Bu iyiydi çünkü direk asıl hedefe odaklanabilecektik böylece, bir de onları düşünmek zorunda kalmayacaktım en azından. Gidip olay yerini inceleyip kalıntıları bulup geri getirmek ve şu kimliği belirsiz shinobi hakkında becerebilirsek bilgi edinmek bizim görevimizdi.

Aisu-san sözü bize devrettiğinde içimde öfke ve ciddiyet vardı. Gitmek için aceleci değildim ama gerekli tüm cevapları aldığımı düşünüyordum ve içimde bir yerlerde Shotaro Takamura’nın sağ olduğuna dair bir inanç vardı. Bu inanca aşırı kilitlenmesem de, hikaye dinlemektense gidip sağ olma ihtimaline karşı bir an önce Takamura’yı bulmak için uğraşmayı tercih ederdim. Kimliği belirsiz shinobiye karşı ne tür bir tedbir alacağımızı burada düşünmek mantıklı gelmemişti çünkü ne derece güçlü olduğunu kimse bilmiyordu. Bu yüzden benim için söyleyebilecek tek bir şey kalmıştı. “Anlaşıldı.”
Künye
İsim: Hirobayoshi Kagami
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 2.500
Prestij: 0
Ün: 0
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon

Günümüze yakın zamanlarda görevlere odaklansa da sonunda dönebileceği bir ailesi, köyü olduğu için içi rahattır. Köyüne olan her türlü tehdidi bertaraf etmek ve halkını korumak için azimli olması gerektiğinin farkındadır. Bunun için kendini geliştirmek, gücüne güç katıp kendi değerlerini korumak için çalışıp çabalar. Daha konuşma sırasında bile ‘köy için’ denildiğinde bu yaptıklarında daha pozitif yönde amaca yönelik hale getirir.

Komplikasyon

Tabiri caizse ‘kadınlar üzerinden siyaset yapılması’ ve onunla kadınsal özellikleri konusunda dalga geçilip aşağılanması onu bir ezergeçer haline getirir. Bu durumda sözler boşunadır. Sadece öfkesi geçene kadar fiziksel olarak durdurulabilir hale gelir.

Özellikler

Profil
Güç: 6
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 4
Varlık: 4
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1 (Favori)
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Raiton:
Kizetsu no Jutsu
Yusubi no Jutsu
Dendou no Jutsu

Ninpou:
Otonaku Ashi no Jutsu
Yami no Me

Taijutsu
Ninja Ekipman Ustalığı(B-Rank)

Genjutsu
Rakumei no Jutsu

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

-9 tane kunai depolayabilen, bacağı sarılan kumaş çanta x2
Çantalara yerleştirilmiş Kunailer: 3'lü Paket(Normal Kalite) x6
Paltonun ceplerindeki Kunailer: 3'lü Paket(İyi Kalite) x1
Sis Bombası, 2'li Paket(Normal Kalite) x1

Ekipman çantası:
3 Kunai (Normal Kalite)

5 Shuriken (Normal Kalite)

5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)

1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)

2 Sis bombası (Normal Kalite)
User avatar
Kitamura Fuu
Kusagakure
Kusagakure
Posts:48
Joined:January 3rd, 2019, 5:36 pm
Künye:

Re: [Hirobayoshi Kagami & Kitamura Fuu] Yıldıztozu

Post by Kitamura Fuu » January 9th, 2019, 9:29 pm

Yavaşça açılan göz kapaklarının içine içine süzülen güneş ışıkları uyanma sürecini hızlandırmıştı. Nedense bir türlü sıcak ve güvenli bir yerde uyanmaya alışamamıştı hala. Bir yerlerden gene birileri çıkıp gelecek nasırlı ellerini boğazına dolayacakmış gibi geliyordu. Bu bir kaç dakikalık kendine gelme süreci sırasında kalp atışları hızlanıyor vücudu ısınıyor ve sonra derin derin nefeslerle birlikte normale dönüyordu her şey. Susumu evde olsaydı belki bu süreç daha kolay atlatılabilirdi. Eve geldiğinde kendisini abisinin kollarına atıp olanı biteni hatırladığı kadarıyla anlatmak istiyordu. Tabi abisinin köy dışında bir görevde olduğunu öğrendiğinde tüm bu hayaller suya düşmüştü. Ayrıca evde yalnız kalacak olma düşüncesinden de hiç hoşnut değildi. Evde bir ses bir tıkırtı olarak abisini düşünmüştü. Köye döndükten sonra ona tanınan kısa izin sürecinin neredeyse tamamını evde geçirmişti. Köy yeşillikleri yavaş yavaş sararırken Fuu da bir battaniyenin içine sarılmış bazen sıcak bir çay bazende sütlü bir kahvenin yoldaşlığıyla birlikte ya bir şeyler okumuş yada yağan yağmuru izlemişti. Tabii izin süreci çabuk bitmiş, devriyeler ve bir takım basit görevler başlamıştı. Köy dışı bir göreve gitmek istemiyordu. Henüz mental olarak kendini hazır hissetmiyordu. Şöyle bir gerinip esnedikten sonra battaniyesini üzerinden attı ve hazırlanma rutinine başladı. Saçlar toplandı, yüz yıkandı dişler fırçalandı. Kıyafetlerini giydikten sonra oklarını saydı, eksik yoktu.

Kapıyı kapatıp Kusa-Chou binasına doğru yürümeye başladı. Köyden toplamda ne kadar ayrı kalmıştı? Üç ay mı, belki dört ? Hava koşulları biraz değişmişti ama insanlar ve binalar aynıydı. Köşeyi döndüğünde kaybolmadan önce flörtleştiği bir çocuğu gördü. Çocuğun verdiği selama eskiden olsa güleç bir yüzle karşılık verir belki biraz da kuyruk sallardı. Şimdiyse sadece başıyla selam vermekle yetindi. İnsanlarla yeniden samimi ilişkiler kurabilmesi için biraz vakit geçmesi gerekiyordu. Adımlarını hızlandırarak Kusa-Chou binasına ulaştı. Kapının önünde onun yaşlarında bir kunoichi ve Haku Aisu'nun ta kendisi vardı. Amacı ikisine de selam verip devriyesine başlamaktı ancak bir Jouninin burada olmasının pek fazla sebebi yoktu. Adımlarını daha da hızlandırıp Aisu'nun görüş alanından bir an önce çıkmaya çalışacaktı ki kadın çoktan onu takip etmelerini ima eden şeyi yapmıştı. Sitemkar bir nefesi dışarı verdikten sonra kadını takip etti brifing odasına kadar.

Odaya giren kadın direk başlamıştı brifinge. Anlattığı hikaye, tıpkı kendi başına gelen olay gibiydi. Üç tane shinobi, basit bir haydut çetesinin icabına bakmaya gider, ama işler planlandığı gibi gitmez. Fuu tek bir olasılık görüyordu. Takamura'nın cesedini bulacaklarından emindi, yada öldüğüne dair kesin işaretler. Köy dışına gitmekten hoşnutsuzdu. Ama bir kaç şey iteliyordu onu gitmek için. Eğer Takamura yaşıyorsa onu kurtarmaları lazımdı, kendi başına gelenlerin bir başkası tarafından yaşanmasını istemiyordu. Bunları düşünürken yumruklarını sıktığını farketmemişti. ''Nasıl isterseniz.'' itaatkar bir ses tonuyla bunu cevapladıktan sonra görev arkadaşına göz ucuyla baktıktan sonra yola çıkmak için hazırlandı. Yalnız kaldıkları bir anda da soracaktı. '' Sence yaşıyor mudur ?''
Image
İsim: Kitamura Fuu
Yaş: 17
Cinsiyet: Dişi
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij:
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon

Herkes için adalet, eşitlik, özgürlük!

Başına gelen talihsiz olaydan sonra, kendi bile farkına varmadan etrafındaki adaletsizliklere eşitsizliklere kayıtsız kalamaz hale gelmiş bunu fark ettikten sonra da nerede bir problem gördüyse nerede birilerinin hakkının yendiğini düşünse orada olmuştur. Yaşadığı şeyleri kimsenin yaşamasını istememekte, bunun engellemek için elinden geleni yapmaktadır. Belki ütopik bir rüya ama, adaletsizliğin, eşitsizliğin olmadığı bir dünya bir köy yaratana kadar da durmayacaktır.

Özellikler
-

Güç:7
Çeviklik:9
Kondisyon:5
Potansiyel:2
Varlık:3
Zeka:4

Beceriler

[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3
(F)[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu

Fuuton Tobikoshu no Jutsu
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shunshin
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.

Yami no Me
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından karanlıkta görebilme yetisini kazanır. Kullanıcı bu teknik ile önündeki 50 metreye kadar zifiri karanlıkta görebilir, ancak renkleri ayırt edemez. Teknik kullanıcı istediği sürece açık kalır ve hafif bir chakra yer.

Taijutsu

Yumi-dou Stili B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.

Kaguya
Kullanıcı, yayı tuttuğu eliyle, yayı bırakmadan 3 ayrı tek el mührü uygular. Ardından elini boş olan yayda, hayali bir oku geriyormuş gibi çeker. Bu sırada, saf chakradan oluşmuş bir ok kullanıcının elinde oluşmaya başlar. Bu ok şekilsizdir ve mavi bir ışık hüzmesinden ibarettir. Okun oluşturulması 2-3 saniye kadar sürer, ardından anında atılabilir, zira oluşturulması tamamlandığında yay zaten gerili bir durumdadır. Ok herhangi bir şey ile temas edene kadar formunu bozmaz ve normal bir oktan daha yüksek hasar potansiyeline sahiptir. Hedefine çarptığı anda, hasar verdikten sonra mavi bir ışık huzmesi ile yokolur. Delici hasar verir. Ardı ardına kullanılmak üzere tasarlanmış bir tekniktir, lâkin chakra rezervlerini çabuk yorar.

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Yumi Yayı (Normal Kalite)
20 Adet Ok (Normal Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)

"Birro gates takmış çipi, yeni villain."
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Hirobayoshi Kagami & Kitamura Fuu] Yıldıztozu

Post by GM - Naruto » January 13th, 2019, 9:47 pm

Aisu'yu selamlıyor ve odadan çıkıyorsunuz. Binanın kapısına geldiğinizde bankoda görevli chuunin ufak bir parşomen veriyor size. Harita üzerinde bir nokta işaretli. İşaretli noktada bir isim yok ancak Ateş sınırına yakın Shura kasabasının batısında. Yol bulmanız için yeterli olacağını düşünüyorsunuz. Hazırlıklarınızı yaptıktan sonra ayrılıyorsunuz köyden.

Gökyüzü temiz. Sırtınızı verdiğiniz Yağmur toprakları kara bulutlarla örtülü. Sırtınıza esen rüzgarı hissediyorsunuz. Bulutlar da onunla beraber taşınıyor çimene. Saatler sonra çevreye yağmurun hakim olacağını biliyorsunuz.

Yolculuğunuz sakin geçiyor. Takip ettiğiniz yolda birkaç ufak yerleşim yerinden geçiyorsunuz. Halk genel olarak inzivaya çekilmiş durumda. Genel durumdan farklı olarak bolca kervan görüyorsunuz. Muhtemelen festival için Kawakami'ye gidiyorlar. İnsanlar sizi bolca selamlıyor, gördüğünüz shinobiler ile ayak üstü birkaç sohbet bile gerçekleştiriyorsunuz. Bu aralıklar da kendinize tanıdığınız mola süreleri oluyor.


Öğle vakitlerinde bulutlar hızınıza yetişiyor, çiseleyen yağmur ise akşam saatlerinde sağnağa dönüyor. Kasabaya kestirme olacak şekilde, ana yoldan çıkarak sol tarafa ilerliyorsunuz. Ova da başlamış oluyor bu noktada. Sol tarafınızda, yaklaşık 5-6 kilometre uzaklıkta bir orman örüntüsü başlıyor. Kalan görüşünüz ise devasa bir düzlük ile kaplı. Ufukta, birkaç saatlik mesafede ışık kürelerini de görüyorsunuz ilerleyişinizin sonucunda. Ovanın yukarı doğru eğimlendiği bir noktada, ormandan sizine aynı uzaklıkta. Haritaya baktığınızda hedeflediğiniz kasabanın burası olduğunu anlayabiliyorsunuz.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Hirobayoshi Kagami
Posts:35
Joined:December 18th, 2018, 5:02 am

Re: [Hirobayoshi Kagami & Kitamura Fuu] Yıldıztozu

Post by Hirobayoshi Kagami » January 16th, 2019, 9:14 pm

Her şeyin açık olduğuna kanaat getirip tek bir kelimeyle konuşmamı sonlandırdıktan sonra yanımdaki kız da benzer düşüncede olacak ki konuşmasını kabul cümlesiyle bitirmişti. Konuşulacak bir şey kalmadığı için Aisu-san’ı selamlayıp odadan çıkmıştık. Kapı kapanıp yanımdaki kızla kaldığımda bana Shotaro Takamura’nın yaşayıp yaşamadığı hakkındaki fikrimi sormuştu. İçeride gergin olmama rağmen bu sorunun bana sorulmasıyla daha birkaç dakika öncesine kadar kendi kendime umut beslememe rağmen bir başkasına bu konuda ne demem gerektiğine o kadar da emin olamamış ve yüzümde nötr bir ifade yer almıştı. Yine de sonunda fikrimi açıkça belirtmem gerektiğine inanıp “Öyle olmasını umuyorum” diyecektim.

Binanın kapısına vardığımızda bankodaki görevli bize ufak bir parşömen vermişti. Açıp baktığımızda Ateş sınırları yakını, Shura kasabasının batısında, isimsiz bir nokta işaretlendiğini görmüştüm. Bu harita bilgisinin ulaşım için yeterli olduğunu düşünüp “Ben gitmek için hazırım, ya sen?” diye soracaktım. İkimiz de hazır olduğumuzda köy çıkışından işaretli noktaya doğru yol alacaktık.
Açık gökyüzünde adeta esen rüzgarın bize yol göstermesiyle yolumuza devam ediyorduk. Arkama baktığımda Yağmur topraklarında kara bulutlar görünüyordu. Mevsim iyice değiştiği için burada da yağmurlar artmıştı ve görünen gelen bulutlarla beraber saatler sonra yağmur yağacağı belliydi. Çamura batmadan düzgün bir yolda gidebilmek umuduyla yola devam ederken bu yağmurların köye bereket getirmesini diliyordum.

Yanımdaki kızla beraber yolculuğumuz oldukça sakin geçiyordu. Elimizdeki haritadan dolayı seçtiğimiz yolda ufak yerleşim yerleri bulunuyordu. İnsanlarıysa ortalıkta değildi. Bunun dışında yolda kervanlar görmüştük. Kervanların içinde shinobiler de bulunuyordu. Ben shinobilerle doğrudan iletişime girmek istemesem de onlar bana geldikleri için sohbete katılıyor ve sıradan geçen sohbet içinde samimi cevaplar veriyordum. Boşta kaldığım bir zamanda buraya birlikte geldiğim kızla aramdaki mesafe biraz açılmış gibi olmuştu. Adını hala bilmediğimden dolayı ona seslenememiştim. Bu yüzden kafama takılan soruyla birlikte yanına gidip sıradan bir tonda ekstra bir hareket sergilemeden “Seni bir yerden tanıdığıma eminim ama hatırlayamadım. Ben Hirobayoshi Kagami. Kagami demen yeterli” diyecektim. Ardından bir şey diyecekse dinleyecektim.

Gün öğle vaktini bulduğunda Yağmur ülkesinden gelen bulutlar nihayet bize yetişmiş ve yağmur çiselemeye başlamıştı. Akşam vakti ise sağanağa dönüşmüştü. Tahminimin tutmasına sevinmemiştim çünkü yağmur altında uzun süre kalacaktık. Bir yerlere sığınabileceğimizi de sanmıyordum. Sonunda ovaya varmıştık. Ufuktaki ışıkları görünce “Neyse sonunda gideceğimiz yer göründü” diye düşünürken paltomu haritaya yağmura karşı siper edip gitmemiz gereken konuma bakmamızı sağlayacaktım. Ardından her ne kadar onun da bunu bildiğini anlasam da “Vardık sayılır” diyecektim. Haydutların dadandığı kasabanın chuuninlere olanlardan sonra hala saldırıya uğradığını sanmıyordum. Artık burada olanlardan köyün haberdar olduğu belliydi ve umuyordum ki baskına karışan shinobi eğer köyümüzden birini öldürürse köyün.. benim ne yapacağımdan korkup Takamura’yı hayatta bırakmıştı… Kendi kendime olanlara sinirlenmiş olmamla beraber takım arkadaşımla hem fikir olursak kasabaya doğru yürümeye devam edecektim.
Künye
İsim: Hirobayoshi Kagami
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 2.500
Prestij: 0
Ün: 0
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon

Günümüze yakın zamanlarda görevlere odaklansa da sonunda dönebileceği bir ailesi, köyü olduğu için içi rahattır. Köyüne olan her türlü tehdidi bertaraf etmek ve halkını korumak için azimli olması gerektiğinin farkındadır. Bunun için kendini geliştirmek, gücüne güç katıp kendi değerlerini korumak için çalışıp çabalar. Daha konuşma sırasında bile ‘köy için’ denildiğinde bu yaptıklarında daha pozitif yönde amaca yönelik hale getirir.

Komplikasyon

Tabiri caizse ‘kadınlar üzerinden siyaset yapılması’ ve onunla kadınsal özellikleri konusunda dalga geçilip aşağılanması onu bir ezergeçer haline getirir. Bu durumda sözler boşunadır. Sadece öfkesi geçene kadar fiziksel olarak durdurulabilir hale gelir.

Özellikler

Profil
Güç: 6
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 4
Varlık: 4
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1 (Favori)
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Raiton:
Kizetsu no Jutsu
Yusubi no Jutsu
Dendou no Jutsu

Ninpou:
Otonaku Ashi no Jutsu
Yami no Me

Taijutsu
Ninja Ekipman Ustalığı(B-Rank)

Genjutsu
Rakumei no Jutsu

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

-9 tane kunai depolayabilen, bacağı sarılan kumaş çanta x2
Çantalara yerleştirilmiş Kunailer: 3'lü Paket(Normal Kalite) x6
Paltonun ceplerindeki Kunailer: 3'lü Paket(İyi Kalite) x1
Sis Bombası, 2'li Paket(Normal Kalite) x1

Ekipman çantası:
3 Kunai (Normal Kalite)

5 Shuriken (Normal Kalite)

5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)

1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)

2 Sis bombası (Normal Kalite)
User avatar
Kitamura Fuu
Kusagakure
Kusagakure
Posts:48
Joined:January 3rd, 2019, 5:36 pm
Künye:

Re: [Hirobayoshi Kagami & Kitamura Fuu] Yıldıztozu

Post by Kitamura Fuu » January 17th, 2019, 9:20 pm

Neden bilinmez yürüdüğüm yolu kendi kendime bir metafor haline getirmiştim. Şu an hayatta nereye gittiğime dair hiç bir fikrim yoktu çünkü. Çürümüş ve dalından atılmış bir yaprak gibi ayazda sürükleniyordum bir oraya bir buraya. Hazırlıklarımızı yapıp köyden ayrıldığımızda hava açıktı ama yinede arkamızda kalan taraflar kara bulutlarla örtülüydü. Eh esen rüzgarla birlikte bunun anlamının yağmurun bizim butaraflara doğru geldiğiydi tabiki.

Yol çok sakindi, benim içimin dengesizliğiyle tezat olacak şekilde. Tek stabil şey yolda gördüğümüz bir çok kervandı. Kawakamiye gidiyor olmalıydılar, selam verenlere başımla selam vermiştim. Hatta partnerimle yolda gördüğümüz diğer meslektaşlarımızla azıcık muhabbet bile etmiştik.

Öğleye doğru bizi yakalayan yağmurlar, güneşin yavaş yavaş gidişiyle birlikte şırıl şırıl bir şekilde tepemizden akmaya başlamıştı. Bizde ana yoldan çıkmıştık bu şekilde. Görüşümüzde bir orman ve düzlükle kaplıydı. Hesaplamalarıma göre de çok bir yolun kalmamış olması gerekiyordu. Ve zaten tahminim doğru çıkmıştı, haritaya baktığımızda hedefimize neredeyse ulaştığımızı görmüştüm. Partnerimin lafını başımla onayladıktan sonra kasabaya doğru hareketlenmeye başladım.
Image
İsim: Kitamura Fuu
Yaş: 17
Cinsiyet: Dişi
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij:
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon

Herkes için adalet, eşitlik, özgürlük!

Başına gelen talihsiz olaydan sonra, kendi bile farkına varmadan etrafındaki adaletsizliklere eşitsizliklere kayıtsız kalamaz hale gelmiş bunu fark ettikten sonra da nerede bir problem gördüyse nerede birilerinin hakkının yendiğini düşünse orada olmuştur. Yaşadığı şeyleri kimsenin yaşamasını istememekte, bunun engellemek için elinden geleni yapmaktadır. Belki ütopik bir rüya ama, adaletsizliğin, eşitsizliğin olmadığı bir dünya bir köy yaratana kadar da durmayacaktır.

Özellikler
-

Güç:7
Çeviklik:9
Kondisyon:5
Potansiyel:2
Varlık:3
Zeka:4

Beceriler

[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3
(F)[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu

Fuuton Tobikoshu no Jutsu
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shunshin
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.

Yami no Me
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından karanlıkta görebilme yetisini kazanır. Kullanıcı bu teknik ile önündeki 50 metreye kadar zifiri karanlıkta görebilir, ancak renkleri ayırt edemez. Teknik kullanıcı istediği sürece açık kalır ve hafif bir chakra yer.

Taijutsu

Yumi-dou Stili B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.

Kaguya
Kullanıcı, yayı tuttuğu eliyle, yayı bırakmadan 3 ayrı tek el mührü uygular. Ardından elini boş olan yayda, hayali bir oku geriyormuş gibi çeker. Bu sırada, saf chakradan oluşmuş bir ok kullanıcının elinde oluşmaya başlar. Bu ok şekilsizdir ve mavi bir ışık hüzmesinden ibarettir. Okun oluşturulması 2-3 saniye kadar sürer, ardından anında atılabilir, zira oluşturulması tamamlandığında yay zaten gerili bir durumdadır. Ok herhangi bir şey ile temas edene kadar formunu bozmaz ve normal bir oktan daha yüksek hasar potansiyeline sahiptir. Hedefine çarptığı anda, hasar verdikten sonra mavi bir ışık huzmesi ile yokolur. Delici hasar verir. Ardı ardına kullanılmak üzere tasarlanmış bir tekniktir, lâkin chakra rezervlerini çabuk yorar.

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Yumi Yayı (Normal Kalite)
20 Adet Ok (Normal Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)

"Birro gates takmış çipi, yeni villain."
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Hirobayoshi Kagami & Kitamura Fuu] Yıldıztozu

Post by GM - Naruto » January 22nd, 2019, 9:19 pm

Yağmur şiddetini arttırırken toprak zemin de yumuşuyor, yer yer çamura dönüşüyor. Adımlamak bir hayli zorlaşıyor bu nedenle. Fiziksel olarak, kısa bir dinlenme ile atabileceğiniz bir dinginlik başlıyor vücudunuzda. Sağnak altında durup dinlenmek gibi bir seçeneğiniz olmadığı için de devam ediyorsunuz. Fuu için ekstra zorlu bir yolculuk oluyor bu. Çok kalın kıyafetler tercih etmediğinden ıslaklığı tamamiyle hissediyor, arada bir esen rüzgarla içten içe titriyor. Makyajı ise akmaya başlamış durumda.

Kasabaya yaklaştığınız vakit, bir yükselti üzerine kurulduğu için çoğu kısmı apaçık görebiliyorsunuz. Yaklaşık 9 bina sayıyorsunuz. Çoğu tek katlı. Tek tük iki katlı evler de serpiştirilmiş araya. Evler, suni bir şekilde oluşmuş genişçe bir yolun etrafına dizilmiş. Dört ev solda, beş ev sağda kalıyor. Evler standart yapıdan farklı olarak birer verandaya sahip.

Evlerin birkaçında ışık yanarken, tüm verandalarda birer meşale bulunmakta. Verandaların altında kalarak yağmurdan korunan bu meşaleler aynı zamanda bu ufak kasabanın aydınlatma görevini de üstleniyorlar. Bunun dışında birkaç evin arka kısmındaki ahırları farkediyorsunuz. Çok büyük sayılmazlar, evlerin yarısı kadar.

Kasabaya giriş yapıyorsunuz. Sizinle birlikte orman tarafından yani sol taraftan kalabalık bir grup daha giriyor kasabaya. Çoğunlukla siyah giyinmiş kadın, erkek, yaşlı, çocuk karma bir grup. Yaklaşık 20 kişi. En önde bir adam, bir kadının koluna girmiş. Kadın başını eğmiş, savsak bir şekilde yürüyor. Grup sizi gördüğünde ufak bir fısıldaşma başlıyor aralarında. Kadın da bu fısıltılardan sonra kafasını kaldırıp size bakıyor. Kızarmış gözleri, yağmur damlalarının arasına gözyaşlarını da katıyor.

Grup kasabaya girdikten sonra parça parça dağılıyor. Biri bir eve, diğeri başka birine. Hepsinin suratında üzgün ve memnuniyetsiz bir ifade. Bir genç grubu. Üç kişi. Yanınızdan geçiyorlar. Alınbantlarınız çekiyor dikkatlerini. Suratlarındaki memnuniyetsizlik katlanıyor. "Bir de palyaçolarını göndermişler." Yanınızdan geçip gidiyorlar.

Grup tam olarak dağılmış değil. Vedalaşanlar var. Kadın ise sol taraftan 3.binaya gidiyor birinin eşliğinde. Onu götüren adam kapıya kadar gittikten sonra kadına iyi geceler diliyor ve ayrılıyor. Bu binanın tam karşısındaki binaya giriyor. Burası muhtemelen ufak bir han. İki katlı. Pencerelerinden çıkan ışıklar, onu kasabadaki en aydınlık bina da yapıyor aynı zamanda. Adam içeriye girerken, kapı arasından bar tezgahını görebiliyorsunuz.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Hirobayoshi Kagami
Posts:35
Joined:December 18th, 2018, 5:02 am

Re: [Hirobayoshi Kagami & Kitamura Fuu] Yıldıztozu

Post by Hirobayoshi Kagami » January 23rd, 2019, 8:51 pm

Ellerim ceplerimde kunailerimin sapından tutmuş sık sık batmamak için yere baka baka kontrol ederken sağanak altında kalmak bir yana, yumuşayan toprağın istikametimizi güçleştirmesinden dolayı bir hayli canım sıkılmıştı. Hafiften beni yoran bu yürüyüşü bir an önce bitirip, şu kasabaya varmak istiyordum.

Kasabaya iyice yaklaştığımızda buranın yapılarını daha detaylıca görmüş olmuştum. 9 tane falan ev olmalıydı ve civar meşalelerle aydınlatılıyordu. Burayı ufak bakışlarla analiz ede ede suni yoldan kasabaya giriş yaptığımızda orman tarafından bir grupta geliyordu. Grup içeri girdiğinde kadınları siyahlar içinde olduğunu gördüm. Öndeki kadına baktığımda, kadının durumu cenazenin varlığını kanıtlıyordu bana. Kasabalılardan birilerinin bu olaylar yüzünden öldüğünü bilmediğim için bu beklenmedik bir durumdu. Bu olay dışında bir sebep de göremiyordum cenaze için. Yüzümdeki ciddiyeti koruyorken fark edilip fısıldaşmaların sebebi olmuştuk. Kadının perişan olmuş halinden dolayı bunca yolu gelmemize rağmen içimden gruba bir şey demek gelmemişti. Kısım kısım dağıldıklarında yanımızdan geçen bir genç grubu yüzünü iyice ekşiterek bize palyaço demişti. Bunu duyduğumda içimden gelen öfkeyle kunailerimi sıkıca kavramış elimdeki gücü sapına aktarıyordum. Kaşlarım öfkeden çatılmış olsa da kasabadakilerin kaygılarımızı şu anda anlayacağını hiç sanmadığım için arkalarından onlara bakarken dişlerimi sıkmakla yetiniyordum.

Burada vedalaşanlarla vs uğraşmakla zaman kaybedemezdim. Kafama takılan neden bu kadar tepki aldığımızdı. Öncelikle işim buradakilerin nabzını yoklamak olmalıydı. Bunun için de toparlanmamız gerekliydi. Acılı kadının evini gözlerimle onları takip ettiğim için aklıma tutmuş, gerektiğinde oraya da uğramayı planlamıştım. Ama önce takım arkadaşıma sağ elimi cebimden çıkarıp yönüyle birlikte hana benzer 2 katlı evi gösterirken sakin bir tonda “Gidip toparlansak iyi olur” deyip elimi cebime sokup oraya yürümeye koyulacak ve gerçekten hansa ve kapısı açıksa ayaklarımı iyice temizlemeye çalıştıktan sonra içeri girecektim.
Künye
İsim: Hirobayoshi Kagami
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 2.500
Prestij: 0
Ün: 0
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon

Günümüze yakın zamanlarda görevlere odaklansa da sonunda dönebileceği bir ailesi, köyü olduğu için içi rahattır. Köyüne olan her türlü tehdidi bertaraf etmek ve halkını korumak için azimli olması gerektiğinin farkındadır. Bunun için kendini geliştirmek, gücüne güç katıp kendi değerlerini korumak için çalışıp çabalar. Daha konuşma sırasında bile ‘köy için’ denildiğinde bu yaptıklarında daha pozitif yönde amaca yönelik hale getirir.

Komplikasyon

Tabiri caizse ‘kadınlar üzerinden siyaset yapılması’ ve onunla kadınsal özellikleri konusunda dalga geçilip aşağılanması onu bir ezergeçer haline getirir. Bu durumda sözler boşunadır. Sadece öfkesi geçene kadar fiziksel olarak durdurulabilir hale gelir.

Özellikler

Profil
Güç: 6
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 4
Varlık: 4
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1 (Favori)
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Raiton:
Kizetsu no Jutsu
Yusubi no Jutsu
Dendou no Jutsu

Ninpou:
Otonaku Ashi no Jutsu
Yami no Me

Taijutsu
Ninja Ekipman Ustalığı(B-Rank)

Genjutsu
Rakumei no Jutsu

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

-9 tane kunai depolayabilen, bacağı sarılan kumaş çanta x2
Çantalara yerleştirilmiş Kunailer: 3'lü Paket(Normal Kalite) x6
Paltonun ceplerindeki Kunailer: 3'lü Paket(İyi Kalite) x1
Sis Bombası, 2'li Paket(Normal Kalite) x1

Ekipman çantası:
3 Kunai (Normal Kalite)

5 Shuriken (Normal Kalite)

5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)

1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)

2 Sis bombası (Normal Kalite)
User avatar
Kitamura Fuu
Kusagakure
Kusagakure
Posts:48
Joined:January 3rd, 2019, 5:36 pm
Künye:

Re: [Hirobayoshi Kagami & Kitamura Fuu] Yıldıztozu

Post by Kitamura Fuu » January 24th, 2019, 4:36 pm

Üstünde biriken yağmur damlacıkları, esen rüzgarla birlikte yorulmuş, tükenmiş bitmiş adeta bir ölü Susumu'ya dönmüş bedenini titretirken, abisinin neredeyse her gün ettiği 'kalın giyin' temalı konuşmalarını aklına getirmişti. Tabi birde yüzüne sürmeyi ihmal etmediği boyalarda yavaş yavaş akmaya başlayınca iyice rahatsız bir yolculuğa dönüşmüştü bu yağmurun altındaki zoraki yürüyüş. Kasabaya girer girmez ilk işi sıcak ve kuru bir yer bulmak olacaktı bu kesindi. Önce kendi durumunu düzeltip ondan sonra aramaya başlamayı düşünüyordu. Konu dış görünüş ve rahatlık olduğunda, öncelikleri çok çabuk değişmişti.

Kasaba görüş hizalarına girdiğinde pek beklenmedik bir görüntüyle karşılaşmamışlardı. Klasik köy dışında kurulan, zamanında gördüğü diğer kasabalardan pekte farklı olmayan bir kasabaydı bu. Çoğunlukla tek katlı evler, bir kaç tane iki katlı eve eşlik ediyordu. Geniş bir yol ve yolun sağına soluna serpiştirilmiş evler. Şu ana kadar gördüğü diğer kasabalardan farklı olarak evlerin hepsinde veranda vardı. Verandaların altına konmuş meşalelerle de tüm kasabanın aydınlatma ihtiyacı karşılanıyordu. Basit ama etkili bir çözümdü. Acaba her ev sakini kendi meşalesini mi yakıyordu, yoksa meşalelerden sorumlu birisi mi vardı ? Saçma düşüncesi aklını bir kaç saniye meşgul ettikten sonra dikkati kasabaya onlarla aşağı yukarı aynı anda giren bir gruba kaymıştı. Bu grubun içinde bir kadın özellikle dikkatini çekmişti, Fuu ve Kagamide o kadının dikkatini çekmişti ki fısıltılardan sonra kadının yaşlı gözlerini üstünde hissetmişti palyaçoya dönmüş kız.

Grubun yavaş yavaş dağılmasını izlerken gözlerini kadına kitlemişti Fuu. Girdiği binayıda hafızasına kaydettikten sonra takım arkadaşını dinlemeye koyuldu. Kadının gözlerinden dökülen yaşı görene kadar onunla aynı fikirdeydi. Önce kuru ve sıcak bir yere gidip toparlandıktan sonra soruşturmaya başlamayı düşünüyordu ancak kadını görünce önce onunla konuşmak istediğine karar kıldı. O grup neydi, neden siyah giyiyorlardı bir cenazeden mi geliyorlardı? Bu havada cenaze? Olur mu olur diye düşündü. ''Sen hana gir, dediğin gibi toparlanmamız gerek. Ben önce şu kadına bir uğramayı düşünüyorum ondan sonra yanına gelirim!'' Daha sonra hızlı adımlarla kadının evinin önüne doğru yürümeye başladı. İlk olarak verandanın altına girip şöyle bir silkelenecek ve silinmiş makyajını silecekti. Ellerini bir kase gibi birleştirip içine biraz yağmur suyu doldurduktan sonra yüzüne vuracak ve koluyla kurulamaya çalışacaktı, sonrada gidecek ve kadının kapısını çalacaktı.
Image
İsim: Kitamura Fuu
Yaş: 17
Cinsiyet: Dişi
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij:
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon

Herkes için adalet, eşitlik, özgürlük!

Başına gelen talihsiz olaydan sonra, kendi bile farkına varmadan etrafındaki adaletsizliklere eşitsizliklere kayıtsız kalamaz hale gelmiş bunu fark ettikten sonra da nerede bir problem gördüyse nerede birilerinin hakkının yendiğini düşünse orada olmuştur. Yaşadığı şeyleri kimsenin yaşamasını istememekte, bunun engellemek için elinden geleni yapmaktadır. Belki ütopik bir rüya ama, adaletsizliğin, eşitsizliğin olmadığı bir dünya bir köy yaratana kadar da durmayacaktır.

Özellikler
-

Güç:7
Çeviklik:9
Kondisyon:5
Potansiyel:2
Varlık:3
Zeka:4

Beceriler

[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 3
(F)[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu

Fuuton Tobikoshu no Jutsu
Kullanıcı Tori mührünü yapar ve ayaklarına odaklanır. Havayı ayaklarının altında sıkıştırır ve ani bir şekilde aşağıya verir. Bu, kullanıcının aşırı yüksek mesafeleri zıplayabilmesine olanak sağlar, ayrıca eğer kullanıcı düşerken bu tekniği uygularsa düşme hızını yavaşlatır ve nispeten daha rahat bir iniş sağlar. Teknik sadece 1 defa kullanılabilir, ardından mührü tekrar uygulamak gerekir.

Shunshin
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.

Yami no Me
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından karanlıkta görebilme yetisini kazanır. Kullanıcı bu teknik ile önündeki 50 metreye kadar zifiri karanlıkta görebilir, ancak renkleri ayırt edemez. Teknik kullanıcı istediği sürece açık kalır ve hafif bir chakra yer.

Taijutsu

Yumi-dou Stili B-Rank
Kullanıcının yayı efektif bir şekilde, yani güç kaybı olmadan, germesi için gereken süre aşırı derecede kısalır. Her bir ok atışı arasındaki süre de buna bağlı olarak azalır. Ayrıca kullanıcı, görüş mesafesini kısıtlayan hava durumlarında da odaklanarak bu durumları yoksayabilir. Ne var ki bu eğitimin sonuçları, durumdan duruma farklılık gösterecektir.

Kaguya
Kullanıcı, yayı tuttuğu eliyle, yayı bırakmadan 3 ayrı tek el mührü uygular. Ardından elini boş olan yayda, hayali bir oku geriyormuş gibi çeker. Bu sırada, saf chakradan oluşmuş bir ok kullanıcının elinde oluşmaya başlar. Bu ok şekilsizdir ve mavi bir ışık hüzmesinden ibarettir. Okun oluşturulması 2-3 saniye kadar sürer, ardından anında atılabilir, zira oluşturulması tamamlandığında yay zaten gerili bir durumdadır. Ok herhangi bir şey ile temas edene kadar formunu bozmaz ve normal bir oktan daha yüksek hasar potansiyeline sahiptir. Hedefine çarptığı anda, hasar verdikten sonra mavi bir ışık huzmesi ile yokolur. Delici hasar verir. Ardı ardına kullanılmak üzere tasarlanmış bir tekniktir, lâkin chakra rezervlerini çabuk yorar.

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Yumi Yayı (Normal Kalite)
20 Adet Ok (Normal Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)

"Birro gates takmış çipi, yeni villain."
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Hirobayoshi Kagami & Kitamura Fuu] Yıldıztozu

Post by GM - Naruto » January 25th, 2019, 1:08 am

Kagami: Ayaklarını zeminde bir güzel temizleyip hana giriyorsun. Yaklaşık 30 metrekare bir alan. Kapının sol tarafındaki duvarda bir tezgah bulunuyor. Arkasında sandalyesine çökmüş, piposunu tüttüren biri var. Yaklaşık 40-45 yaşlarında olduğunu tahmin ediyorsun. Sağ taraftaki masaların birinde ise, az önce kadını evine bırakan adam oturuyor. Önünde büyükçe bir bardak. Sandalyesine yaşlanmış, zemini izliyor. O ise muhtemelen otuzlarında. Suratı yorgunluktan çökmüş, uzun siyah saçları, kirli sakalıyla çok hoş bir görünümü yok. Zaten yağmurdan ıslanmış saçları da inek yalamışa dönünce... Seni görünce başını memnuniyetsiz bir şekilde yana çevirip devam ediyor zeminle bakışmasına.

Tezgahın arkasındaki adam elini şıklatarak bakışlarını üzerine çekiyor. "Kapalıyız bu saatlerde. Yarın da kapalıyız hatta. Ondan sonraki gün de. Hadi." Elini dışa doğru sallıyor birkaç kez, çıkmanı işaret ediyor.

Fuu: Verandanın altına geçiyor, silinmiş makyajını siliyorsun elinle. Yetmediği noktada kıyafetinin bir ucuyla. Suratına da bir avuç suyu çarpıp anadan doğma hale geliyorsun tekrardan. Kapıyı çalıyorsun. 5-10 saniye bekliyorsun, ses yok. Ardından kapının yanındaki camın perdesi aralanıyor, bir kadın silüeti. Göz göze geliyorsunuz, perdeyi kapatıp geçiyor içeriye. Kapının açılmasını bekliyorsun. Birşey yok. Tekrar çalıyorsun. Tekrar ses yok. Geri dönüp ayrılmaya yeltendiğinde kapı aralanıyor hafifçe. Duvara bağlı zincir nedeniyle çok değil, en fazla 30 santim. Bir çocuk kafası uzanıyor aradan. Turuncu saçlar, yeşil gözlerle fazlasıyla tatlı. Ancak asık suratı bu tatlılığı silip atıyor. Seni süzüyor bir süre.

"Ben giderim, o gider, güneşte beni izler." Yavaş yavaş söylüyor kelimeleri anladığından emin olmak için. Ardından hiçbir tepki vermeden sana bakıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Role Play Arşivleri”