Arabanın yanına iyice yaklaştığımız zaman paketimiz değişik semptomlar göstermeye başladı. Bilerek yavaş yürüyerek kaçınılmaz sonu ertelemeye çalışıyor gibiydi. Aslında bu pekte şaşırtıcı bir hareket değil. Kim olsa o boğucu kutuya girme konusunda istekli olmazdı. Hatta havanın giderek soğumasına rağmen eminim dışarda yolculuk etmeyi tercih ederdi. Ne yazık ki bulunduğu konum gereği çok fazla seçme hakkı olmadığından bu hayalini gerçekleştirmesi mümkün değil. Şu zamana kadar uslu bir şekilde dediklerimizi dinlese de bu bundan sonra gerçek kişiliğini ortaya çıkarmayacağını göstermez. Sonuçta bir katil her zaman katildir. Bu sebeple eski dostu kafes ile beraber seyahat etmek zorundaydı.
Paketimizin kutusunun yanına geldiğimiz zaman Ringo’nun bir hamle yapıp yapmayacağından endişelenmeye başladım. Bu görev için bir dönüm noktasıydı. Şimdi hamle yapmak için son şansıydı. Benim beklentilerimin aksine Hanamishi ile dalga geçerek kutunun içerisine girmesini sağladı. Oyunu kaybettiğini anladığı için taraf değiştirmeye çalışıyor olabilir. Bu numaraları benim üzerimde işe yaramadığı için sakince kafesi kapatıp ardından bana söylediği şeylere cevap vererek “ Haklısın yavşaklar daha fazlasını hak eder.” Diyecektim. Sözlerimi bitirdikten sonra onunla beraber temkinli bir şekilde arabaya binerek köye geri dönüş yolculuğumuza başlayacaktık.
Özel olarak seçildiğim görevde herhangi bir sorun yaşamadan Okawa Ringo ve paketimiz ile birlikte Shinano Dağına ulaştık. Dağa ulaştıktan sonra araba yolu bizi engelleyene kadar gidebileceğimiz yere kadar at arabasıyla ilerledik. At arabasıyla daha fazla ilerleyemeyeceğimizi anlayınca durup bendeki anahtar ile kafesi sorunsuz bir şekilde açarak paketimiz ile beraber buluşma noktasına doğru yaya olarak ilerlemeye başladık. Bu kısa yolculuğumuz sırasında Ringo zaman zaman duygularına yenik düşerek paketimizin kışkırtmalarına karşı koyamayarak bariz bir şekilde hareket ve davranışlarıyla sinirlendiğini belli etti. Yine de ne kadar çok sinirlenirse sinirlensin kendisini tutarak ona karşı fiziksel şiddet uygulamaktan kaçındı. Sadece 1-2 kez sözlü bir şekilde ölüm tehdidinde bulundu. Buluşma noktasına gittiğimiz zaman ise karşı taraf çoktan hazır bir şekilde bizi bekliyordu. Üç kişiydiler. Hiçbirinin suratı gözükmüyordu. Sadece bizimle konuşmaya başladıktan sonra adının Danka olduğunu öğrendiğimiz kişi cübbesini açarak suratını bize gösterdi. Kel, ellili yaşlarında ve top sakallı biriydi. Karşı taraftan sadece o konuştu. Paket ile birbirlerini tanıdıkları belli oluyordu. Kendinden emin ve soğukkanlı birisiydi. Onun dışında diğerleri tüm konuşma sırasınca ses bile çıkarmadılar. İçlerinden bir tanesi kadındı ve belinde iki tane de wakizashi taşıyordu. Konuşma boyunca bir uzlaşı sağlayamadık. Karşı taraf tekliflerinde katı ve kesin olduğu için bir anlaşmaya varamadık. Parşömeni yanlarında getirmediklerini iddia edip pazarlığın üstünlüğünü ele geçirmeye çalıştılar. Olası bir çatışmada paketin can sağlığı tehlikeye gireceğinden herhangi bir hamlede bulunmadık. Ayrıca parşömenin üstlerinde olup olmadığı hakkında da net bir bilgimiz olmadığı için temkinli davrandık. Eşit bir takas teklifinde bulunmama rağmen bize güvenmediklerinden kabul etmediler. Kayıtsız şartsız paketi serbest bırakıp Ganseki’ye gitmemizi istediler. Dediklerine göre bu şartı yerine getirirsek parşömeni daha sonra bize ulaştıracaklardı. İlk başta Okawa Ringo dediklerini yapacağı sırada ona engel olarak yapmasına izin vermedim. Karşı tarafa güvenmediğim için bu planlarını kabul etmeyerek paketi alıp geri döneceğimizi söyledim. Ringo ilk başta bu kararıma sert bir tepki gösterse de ardından beni destekleyerek paketle beraber Ganseki'ye gidip takası orada gerçekleştirmemizi teklif etti. Hatta yeri ve zamanı seçmeyi de karşı tarafa bıraktı. Neden bu kadar taviz verdiği anlamasam da olası bir iç çatışmayı önlemek için ses çıkarmadım. Karşı taraf yine kendi tekliflerinde diretince bizde gitmeye karar verdik. Buluşma yerinden ayrılırken karşı tarafı kışkırtmak için paketi öldüreceğimiz konusunda imalı cümleler kurarak platodan ayrıldık. İlk başta duygularına yenik düşmesi sonra anahtar ve karşı tarafa verdiği imtiyazlar nedeniyle ona güvenmemeye başladım. Bu davranışlarına anlam veremiyordum. Yinede buna rağmen ona karşı bir hamlede bulunmayıp sadece kendisinde bulunan anahtarları bana vermesini istedim. Bu isteğimi karşı çıkmadan kabul etti. Ardından paketi tekrar kafesine yerleştirerek köye geri dönüş yolculuğumuza başladık. Öfke krizini ve takas sırasındaki bazı davranışlarını görmezden gelirsem görev boyunca oldukça destekleyici davrandı.
Chuunin Sekino Teijo