[Hitsujikai Waru] İlk Filiz

Rüzgâr ve Kaya ülkeleri arasındaki doğal sınırı oluşturan geçit.
User avatar
Hitsujikai Waru
Posts:34
Joined:August 31st, 2018, 11:28 am
Re: [Hitsujikai Waru] İlk Filiz

Post by Hitsujikai Waru » October 7th, 2018, 12:27 pm

Ne söylediğimi fark etmem çok vaktimi almamıştı. Zaten ondandır ki cümlem bittiği anda derin bir sessizliğe gömülmüştüm. Söylediğim şeyin genç zihnimde ilk akla gelen anlamı, eğer söylediğimi düzeltirsem geçen iki gün içerisinde bir ara bu olasılığı düşündüğüm anlamına gelirdi. En azından kadınlar böyle düşünürdü, ben böyle düşünürdüm. Yapılan hareketleri daha yakından inceler, olabilecek bütün olasılıkları düşünür ve o an kesin bir karar vermesek de aklımızın bir köşesinde bulundururduk. Zihinde kendi kendine çalışan bir hazır olma mekanizmasıydı bu. Bu yüzden sessizliğim utançtan değil, düzeltme yapmamı engelleyecek bir poker suratı takınmamdan kaynaklanıyordu. Benim bu küçük rolümde aklımdan beraber olmak sözünün cinsel anlamı hiç geçmemişti, ne şimdi ne de öncesinde.

Ama sanırım her insanın benim gibi sürekli tetikte ve detaylara aşırı bağlı olduğunu düşünmemem gerekiyordu. Ayako benim alışkın olduğum süzülen ve sakin kadın tavrında bir yanıt vermek yerine önce onunla sevişmek için köyden kaçmanın saçmalığına atıfta bulunmuş, ardından Kinzo'nun, eminim benim gibi ömrünün bir kısmında Ayako gibi güzel bir kadınla sevişmeyi düşünmüş bir erkeğin, olgunca onu düzeltmesiyle kendisiyle niye sevişilmeyeceğini sorgulamıştı.

Yeni bir şey denemek istiyorum. diye geçirdim içinden yüzümde hafif bir tebessümle. Tedirginlik ve yalnızlıkla geçen yakın geçmişimin ardından şanslı bir şekilde eğlenceli insanlarla karşılaştığım için değil, hayır; çok uzun zamandır beni güldürecek bir şeyle ilk kez karşılaşıyor olduğum için. Burada Kinzo'yla geçen bu zamanım bana sahip olmak için çabaladığım bir şey vermişti, rahatlık ve bu sadece içtiğim sake'den kaynaklanan çakırkeyiflikten kaynaklanmıyordu. Hatta şu geçmekte olan an içinde sake benim vücudumda tek bir etki yaratıyordu; sıvı cesaret. Heyhat, tedirgin hissediyor olsam sake bardağını ağzıma götürmekten bile çekinirdim zaten.

"Seninle sevişmek istiyor olsam bunu açıkça söylerdim Ayako."
diye yanıtladım ağzı kapalı kızcağızın endişelerini önce. Yüzümdeki gülümsemeyi kaybetmiş, yerini itaatkar ve ihtiyaç duyan ama hala soğukkanlı bakışlara bırakmıştım. "Özellikle köyden bu yüzden kaçmış olsam, ki bence bu gayet geçerli bir sebep, bunu daha güzel bir ortamda söylemeyi tercih ederdim." diye devam ettim denemek istediğim yeni şeyi deniyor olmanın verdiği özgüvenle. "Ama söylediğim gibi sen ne yapıyorsan beraber yapalım demek istediğim, söylediğim kelimeleri seçmiş olmamın sebebiyse bu birlikteliğin sadece soygunlarla sınırlı olmaması dileğim. Her ne için bu kadar para biriktiriyorsan, benim paraya ihtiyacım yok. Sadece beraber hayatta kalıp, birbirimizi kollayalım bir süre istiyorum çünkü senin gibi birinden öğrenebileceğim çok şey var." diye konuşmamı bitirdikten sonra eğer Kinzo'nun eli hala Ayako'nun ağzındaysa kısa dönem arkadaşıma dönüp "Bu monoloğa katkıların için teşekkürler Kinzo-san." diye samimi bir tebessümle ekleme yapacaktım.
Image
Künye
İsim: Hitsujikai Waru
Yaş: 16
Cinsiyet: E
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin Kaçak
Ryo: 10.000 Ryo
Prestij: 0
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 15

Motivasyon
Annesi Chizu; Bir şekilde annesinden güvenilir bir haber almayı ve sonunda onun yanına geri dönmeyi planlıyor. Bunun yanında genel bir çerçevede babasını tekrar etmek ve annesinin hayatından kaybolan ve bir köşede ölen biri olmamak için hayatta kalmayı ve hayatta olduğundan onu haberdar etmeyi istemekte.

Profil
Güç: 2
Çeviklik: 7
Kondisyon: 4
Potansiyel: 5
Varlık: 6
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
Favori Beceri; [Zeka] Tıp: 3
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Fuuton: Shinkuutai, D-Rank
Taijutsu
Musatsu Stili, C-Rank
Genjutsu
Teishi no Jutsu, C-Rank
Kokohi no Jutsu, C-Rank
Jubaku Satsu, B-Rank
Kokuangyou no Jutsu, A-Rank


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Wakizashi, İyi Kalite
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Hitsujikai Waru] İlk Filiz

Post by GM - Naruto » October 9th, 2018, 12:22 am

Cümlelerini bitirdiğinde, Ayako'nun sakinleşmiş, Kinzo'nun ise tedirginlikten kurtulmuş olduğunu görebiliyorsun. Kinzo'ya ettiğin teşekkürün ardından, Ayako'nun bağırması konusunda artık bir tereddüdü kalmayan Kinzo elini yavaşça Ayako'nun ağzından çekerken, başını hafifçe öne eğip arkaya atarak teşekkürüne karşılık veriyor. Niyetini açıkça ortaya koymuş olman, Ayako'nun da rahatlamasına neden oluyor. Fakat bu rahatlığın altında hissettiğin umursamazlık, Ayako'nun teklifine sıcak bakmayacağını izlenimi uyandırıyor. Kinzo yavaşça kendi dünyasına çekilip sahneyi size bırakırken, bir seyirci olarak bir sana bir Ayako'ya bakmaya başlıyor. Yüzünde pek bir şaşkınlık olmasa da, olacaklar konusunda meraklı olduğu her halinden belli oluyor.

Ayako kısa süren bir sessizliğin ardından “Böyle anlatınca tabi daha mantıklı oluyor her şey.” dedikten sonra çarpık bir gülümseme ile sana bakarak “Ama sapık olduğun konusunda haklı olduğumu fark etmedim değil.” diyor. Bu cümle Kinzo'nun da kocaman gülmesine neden olurken, Ayako birden ciddileşerek “Ancak kusura bakma dostum, açık konuşmam gerekirse sana ihtiyacım yok. Seni yanımda tutmak demek boşu boşuna besleyecek bir boğaz ve kolaçan etmem gereken bir adam demek. Oysa ben bunu istemiyorum, zaten bunu istemediğim için abuk subuk insanlarla takılmak yerine tek başıma uğraşıyorum her şeyle.” diyor.

Teklifini açık bir dille reddeden ve durumunu ortaya koyan Ayako, konuyu henüz kapatmamış olacak ki “Bak niyetim kesinlikle kendimi birilerinden üstün görmek falan değil, ancak bu işler sandığın kadar kolay da değil. Ben bir idol, yol gösterici veya mentor değilim. Birilerine bir şeyler öğretecek belki de son kişiyim. Durumu daha nasıl anlatabilirim bilmiyorum, ama iki dost olarak yolumuza devam etmek, ikimiz için de daha iyi olacaktır diye düşünüyorum.” diyerek, bu kez konuşmasını sonlandırıyor. Masada yiyecek ve içecek bir şey kalmamış olması sebebiyle, artık bir şeyler tıkınarak da dikkat dağıtmak mümkün olmuyor. Kinzo ise, konuşmanın ulaştığı ciddiyet boyutu dikkate alındığında, sadece sessizce olayları izlemekle yetiniyor. Aksi belirtilmediği sürece hiçbir şeye müdahil olacak gibi de durmuyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Hitsujikai Waru
Posts:34
Joined:August 31st, 2018, 11:28 am

Re: [Hitsujikai Waru] İlk Filiz

Post by Hitsujikai Waru » October 10th, 2018, 9:11 pm

"Anlıyorum." diye karşılık verdim sakince, Ayako'nun konuşması biter bitmez. Hızlı tepkimin sebebi ikna olmuşluktan çok itaatkârlıktı. Cevabın olumsuz olmasının bir çok sebebi vardı belki ve kızı tersine ikna etmek için en önemlilerinden başlayabilirdim elbette. Güven, tek başına çalışma isteği, birini peşinde taşımak istememe... Bunların hiç biri için gece bitmeden güçlü bir argüman sunamazdım. Ben yolun karşısından bana doğru yürüyen biri gördüğümde bile tedirgin oluyorken, Ayako'yu onun sürekli yanında duran bana güvenmeye zorlamak olurdu güven konusunda sarf edebileceğim her kelime. Ayrıca hayatta kalmak ve akıl sağlığımı korumak için beraber çalışma teklifi getirdiğim birine kendime yetebileceğimi kanıtlamam zaten bu ihtiyacımın ortadan kalkması demek oluyordu.

Kendime ve ciddi ortama verdiğim ufak sessizlik molasının ardından anlık olarak Kinzo'ya dönüp; "Sapıkça ne söyledim ben yahu?" diye şakacı bir alınganlıkla sorumu yöneltecektim. Ciddiyetin ortama girmesi ve son iki haftamda kurguladığım planımın suya düşmesi pek umrumda değildi artık. Garip bir şekilde kendimi zorlamış ve Kinzo'nun yüzleşmesiyle insanlara karşı korkaklığımı bir kenara bırakıp rahatlamıştım zira. Şimdilik karşımda sohbet edebileceğim insanlar ve midemde soğuk olmasına rağmen dilimin tat sinirlerinde aşırı güzel hisler yaratmış olan yiyecekler varken pek de umrumda değildi yoluma bundan sonra yalnız devam edecek olmam.

Kinzo'ya sorduğum soru da bunu destekler nitelikteydi zaten. Sapıkça olmasa da flört niteliğinde zikrettiğim cümlenin farkındaydım elbette. Ortamdaki iki insanın büyük ihtimalle üçümüzden de gülümsemeler ortaya döken bir diyaloğa girmelerine izin verecek bir süre sessiz kalacak ve iç cebimden gündüz anneme yazdığım mektubu çıkaracaktım. Sonrasında bir kalem arayışına girecek, eğer üzerindeyse bunu Kinzo'dan isteyecektim. Kağıtta zaten kısa duran mektubun altına devam ederken yeni bir sohbet başlatmaktı niyetim; "Siz de devam eden rüyalar görüyor musunuz arada? Hep aynı yer, hep aynı temalar ve devam eden benzer şeyler yani... Son bir kaç aydır karanlık bir ormandayım rüyalarımda ve büyükçe bir ağacın dibine çökmüş ölü bir adamla konuşuyorum sürekli, her gittiğimde yeni şeyler konuşuyoruz falan." .
Image
Künye
İsim: Hitsujikai Waru
Yaş: 16
Cinsiyet: E
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin Kaçak
Ryo: 10.000 Ryo
Prestij: 0
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 15

Motivasyon
Annesi Chizu; Bir şekilde annesinden güvenilir bir haber almayı ve sonunda onun yanına geri dönmeyi planlıyor. Bunun yanında genel bir çerçevede babasını tekrar etmek ve annesinin hayatından kaybolan ve bir köşede ölen biri olmamak için hayatta kalmayı ve hayatta olduğundan onu haberdar etmeyi istemekte.

Profil
Güç: 2
Çeviklik: 7
Kondisyon: 4
Potansiyel: 5
Varlık: 6
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
Favori Beceri; [Zeka] Tıp: 3
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Fuuton: Shinkuutai, D-Rank
Taijutsu
Musatsu Stili, C-Rank
Genjutsu
Teishi no Jutsu, C-Rank
Kokohi no Jutsu, C-Rank
Jubaku Satsu, B-Rank
Kokuangyou no Jutsu, A-Rank


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Wakizashi, İyi Kalite
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Hitsujikai Waru] İlk Filiz

Post by GM - Naruto » October 11th, 2018, 2:13 pm

Ayako’ya verdiğin cevap ile birlikte masadaki kasvet kat sayısı zirve noktasına ulaşıyor. Bu nokta yüzlerde anlamsız bir dinginlik, havada ise buhran kokusu var oluyor. Herkes kendini toprağın altına gizlemek istercesine pısırık, boyunları içine kaçmış bir şekilde ve belli belirsiz bir şeylere belli belirsiz ilgi duyuyor gibi davranmak durumunda kalıyor. Elbette dışarıdan sizi izleyen üçüncü bir göz, içinde bulunduğunuz bu kasvetli anı, sarhoşluk hali, berduşluk veya bunlara benzer pek de iyi anlamlar içermeyen tanımlamalarla adlandırabilir. Oysa hepinizin içinden bu havanın dağılması duaları geçiyor. Bu noktada üç kişi içinden adım atmaya en cesaretli olan kişi sen çıkıyorsun ve Kinzo’ya yönelik sorun ile birlikte masada kopan kahkaha sayesinde Ayako ve Kinzo içinde biriken kasveti, üzerlerine çöken ağır havaya yayıyor. Masadaki o ağır ortam yok olurken Kinzo “Birine seninle beraber olmak istiyorum dediğinde sizin oralarda ne anlarlar bilmiyorum ama, bizim burada olay nettir.” diyerek cevaplıyor. Ayako bu aşamadan bu konuşmaya pek dahil olmak istemiyor gibi görünse de, söylenenlerle keyiflendiği de bir gerçek.

Cebinde çıkardığın mektuba eşlik etmek istercesine bir kalem için bakınıyor ve gözün Kinzo’nun önlüğündeki kaleme ilişiveriyor. Bu aşamada bir istek sorusu ile muhatap olmak Kinzo için de gereksiz oluyor, zira bakışların kalemi arzuladığını açıkça gösteriyor. Kinzo sen bir şey demeden kalemi sana uzatıyor ve sen de mektuba devam ederken cümlelerini sıralıyorsun. Cümlelerini önündeki mektuba bakarak sarf etmenin ardından, kafanı kaldırıp Kinzo ve Ayako’ya baktığında, az önce dağıttığın kasvetli havanın tekrar geldiğini görüyorsun. Sözlerinin anlamsızlığı ve karmaşıklığı ikilinin yüzüne ağır bir yumruk gibi inerken Ayako kısık bir sesle “Hem sapık hem ruh hastası! Bunu söylemek belki de sonum olabilir ama, inanın korkmaya başlıyorum!” diyor. Kinzo ise Ayako’nun bu sözlerinin ardından “Sake çarptı demek istiyorum… N’olur sake çarptı dedirt bana…” diyor. Sözleri her ne kadar şaka ile karışık olsa da, altındaki gerçekliği ikilinin yüzleri açıkça ele veriyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Hitsujikai Waru
Posts:34
Joined:August 31st, 2018, 11:28 am

Re: [Hitsujikai Waru] İlk Filiz

Post by Hitsujikai Waru » October 13th, 2018, 6:51 pm

Sohbete katkım dinlemek olduğu zamanlarda Kinzo'dan elde ettiğim kalemi mektubun altına ekleyeceğim kendi cümlelerimi yazmak için dans ettirecektim en az benim kadar yorgun ve yıpranmış görünen kağıdın üzerinde. En azından rüyalar hakkında eğlenceli bir sohbet başlatacağımı düşünürken gece vakti iki genci korkutmadan önce böyle planlıyordum. Hani sizin başınıza gelen ve sizin çok da önemsemediğiniz bir şey başka insanlar için ölüm kalım meselesi olur ya aniden, uzun zamandır bunu yaşamadığım için gözlerimi diktiğim kağıttan afallayan bir şekilde başımı tekrar ikiliye yöneltmiştim. Tepkileri karşısında gösterdiğim bu ilk şaşkınlık bir kaç cümleyi fazla ciddiye aldıklarını aktarmak için yeterli gelmediğinden kendimi açıklamak için konuşmaya başladım; "Sakin olun, rüya sadece bu." derken az önceki sevgi ve heyecan dolu ses tonum yok olmuş ve en azından sohbete tekrar giriş cümlem için annemden öğrendiğim su gibi sakinleştirici ses tonumla konuşmaya başlamıştım.

"İnsanlar rüya görür. Yalnızken ve gündüzleri zihni stimüle eden pek fazla şey yoksa benzer rüyalar tekrar edebilir ve yalnızlık ihtiyacını ruh, en azından rüyalarda sohbet ederek gidermeye çalışabilir. Rüyalar paylaşıldığında kişileri tanımak ve anlamak için var." diye söze girerken neden rüya konusunu açtığımı açık etmiş olsam da karşımdaki komik bir şekilde korkak gençlerin bunu fark etmeyecek kadar gergin olmaları şimdi ifadesiz olan yüzümü kocaman bir gülümsemenin kaplamaması için uğraş göstermeme sebep oluyordu. "Açıkçası rüyamda ölü biriyle konuşmamın bir hayaletin bana dadanmasından çok ölü olan babamı temsil ettiğini düşünüyorum." diye daha sessiz ve kısık bir sesle açıklamamı bitirdikten sonra yerimde doğrulacaktım.

Selam anne. Benim için hayat zor, sana yalan bir adamın ağzından yalan söylememin pek bir anlamı yok. Ben yalan söylemeyi öğrenirken yanımda olduğun için sanırım, söylesem bile yalan olduğunu anladın hep zaten. Bazen o kadar korkak ve yorgun oluyorum ki, geri dönmek istiyorum evime. Sadece senin yanına değil, beni büyüten ve seven bütün insanlara geri dönüp bakılmak ve şımartılmak istiyorum güven içinde.

Açıklamamı yaparken toparladığım cümlelerimi kağıda geçirirken yüzüme düşen gülümsemeyle, geçen kısa sürenin ardından korkak tavuklara karşılık verme fırsatı vermeden konuşmaya başlayacaktım; "Kız gibi görünen cılız bir çocuğun rüyaları bir shinobi ve bir garsonu korkutuyorsa konuyu değiştirebiliriz elbette." deyip sinsice güldükten sonra kendime ufak bir düşünme molası verecektim.
Image
Künye
İsim: Hitsujikai Waru
Yaş: 16
Cinsiyet: E
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin Kaçak
Ryo: 10.000 Ryo
Prestij: 0
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 15

Motivasyon
Annesi Chizu; Bir şekilde annesinden güvenilir bir haber almayı ve sonunda onun yanına geri dönmeyi planlıyor. Bunun yanında genel bir çerçevede babasını tekrar etmek ve annesinin hayatından kaybolan ve bir köşede ölen biri olmamak için hayatta kalmayı ve hayatta olduğundan onu haberdar etmeyi istemekte.

Profil
Güç: 2
Çeviklik: 7
Kondisyon: 4
Potansiyel: 5
Varlık: 6
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
Favori Beceri; [Zeka] Tıp: 3
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Fuuton: Shinkuutai, D-Rank
Taijutsu
Musatsu Stili, C-Rank
Genjutsu
Teishi no Jutsu, C-Rank
Kokohi no Jutsu, C-Rank
Jubaku Satsu, B-Rank
Kokuangyou no Jutsu, A-Rank


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Wakizashi, İyi Kalite
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Hitsujikai Waru] İlk Filiz

Post by GM - Naruto » October 14th, 2018, 6:06 pm

Şaşkınlık ve korku karışımı ifadelerine rağmen kurduğun cümleler Ayako ve Kinzo'da bir parça daha şaşkınlık olarak yansıyor. Başka alemlerden gelen mahlukların diyaloglarına dönüşen konuşmana ne bir öncekinden farklı bir tepki geliyor ne de bir cevap. Ayako içine düştüğü durumun hoşnutsuzluğunu yüzüne yansıtmaya başlarken, Kinzo da çaresiz bir şekilde burada durmak zorunda olduğu için hala masada oturduğunu yüzü ile ifade edebiliyor. Senin son cümlenin ardından ise Ayako “Bu kadar yeter, hadi bana müsaade!” diyerek bir hışımla masadan kalkıyor. Kinzo da beceriksiz bir yalancı gibi lafı geveleyerek “Benim de... şey... evet, mutfakta... yapılması gereken şeyler işte... bilirsin.” diyerek masadan kalkıyor. Ayako çıkış kapısına doğru arkasına bakmadan ilerlerken, Kinzo da mutfak kapısına yöneliyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Hitsujikai Waru
Posts:34
Joined:August 31st, 2018, 11:28 am

Re: [Hitsujikai Waru] İlk Filiz

Post by Hitsujikai Waru » October 16th, 2018, 5:02 pm

Deliriyor muydum yoksa? Gecikmiş miydim yalnızlığın zihnimi etkilemesini engellemek için? Rüyalardan ve bizi birer insan yapan şeylerden konuşmak istemiştim oysa ki. Aylar sonra ilk kez masaya oturduğum yaşıtım gençlerle bu geçen zamanlarda yaptığım gibi bilgi toplama amaçlı havadan sudan muhabbetlere mi girmeliydim yoksa? Sadece yalnızlığımdan ve kendime söylediğim yalanlarımdan kaçmak istemiştim, oturup anneme yazdığım yalan mektubun altına bile korkusuzca kendi ağzımdan yazmaya başlamıştım yahu! Masadan kalkanların ardından bir kaç dakikalığına özleyeceğimi düşünmediğim yalnızlığa saklanıp söylediklerimi düşünmeye başladım, iki gence korkunç veya garip gelebilecek şeyleri işte.

Rüyalarında sadece akademiye pantolonsuz gittiğini gören insanları kıskandıracak bir rüyaydı bahsettiğim. Gördüğüm ilk garip rüya değildi, hele her gece shinobi maceraları ve masalları anlatan annelerin varsa görebileceğin sıkıcı rüyaların arasındaydı. Sonrasında yaptığım açıklamalarım mı karışık gelmişti yoksa? Onlar da korkunç veya tedirgin edici değildi ki. Yeni bulduğumu sandığım arkadaşlarım hayatta kalmak adına birer vahşi mi olmuşlardı? Materyal dünyanın dışında kalan her şey onlar için gereksiz, bunları konuşan insanlar da cahil köyün delisi gibi davranmaya başlamışlardı bir anda.

Sanırım bu geçen zamanda ben de vahşileşmiş olmalıydım ki düşüncelerimin arasında yalnızlığın anlamını unuttuğumu fark etmiştim. Bundan sonra yapmaya devam edeceğim gibi düşüncelerimi kendime saklamaya ilk başladığımda da yalnız değildim; takım arkadaşlarım, akademi arkadaşlarım, Kusagakure'nin şen insanları ve öğretmenlerimle çevriliydim. Tabi başlarda herkes uyarlama hikayelerimi ve kısa sürede oluşturulmuş fikirlerimi çok seviyordu, özellikle akademi hocalarım bir çok kez küçük bir çocuğun öyle şeyler düşünebilmesine şaşırdıklarını ve devam etmem gerektiğini söylemişlerdi. Büyüklerim zeki olduğumu ve ileride büyük yerlere gelebileceğimi söylerken yaşıtlarım etrafımda toplanıp macera hikayeleri dinlemek için başımın etini yerken bir anda şimdi olduğu gibi fikirlerimin ve hikayelerimin marjinalleştiğini fark etmişlerdi sanırım.

Sensei'me birer katil olduğumuzu söylediğimde çok şaşırmış ve sinirlenmişti. Dönüm noktalarımdan biri olan büyük bir azar yemiştim o gün. O da etrafımızdaki her meslektaşımız gibi barış zamanında bizi daha büyük şehirlerin barış gücü ve polisi olarak görüyordu. Ki bu da anlaşılır bir durumdu; biz ellerinde kullanmayı büyüklerinin öğrettiği büyük bıçaklar olan çocuklar yine normal çocuklar gibi gülüp oynaşıyorduk, kendi yaşıtları ise savaşsız ortamda günlük hayatlarına ve yetişkinler ne yapıyorsa onları yapmaya devam ediyorlardı. Bana görevimizin insanları ve barışı korumak olduğunu, bunun için de kötü niyetli insanları durdurmaya eğitildiğimizi anlatmaya çalışmıştı sakince.

Benim de takıldığım nokta buydu ya işte; kalabalık gruplar halinde çakrayı nasıl ölümcül silahlara dönüştürebileceğimizi öğreniyor ve toplu üretilebilecek bütün silahların kullanımı hakkında uzun dersler alıyorduk. Hikayelerimiz ve tarihimiz büyük savaşlarla doluydu ve bu kadar uzun süren barış döneminde bile shinobi ismi normal insanların ne kulağında ne de ağzında barışın koruyucusu anlamına gelmiyordu. Ben sadece figüratif olarak olmasa da meslek olarak katil olduğumuzu söylemek istemiştim, karşımdaki duvar ise benim shinobi tarihinde elindeki öldürme gücüyle deliren birisine dönüşmemi engellemek için saatlerce gönülsüz bir özel ders sunmuştu bana. Annesinin fahişe olduğunu bile anlayamayan bir çocuğa öldürmeyi öğretmenin bir sorun olduğunu haykırmak istemiştim elbette, ama sessizliği ve itaatkarlığı seçtim.

İtaatkar olmam başkalarının düşüncelerini kolaylıkla benimsediğim anlamına gelmiyordu, yalnızlığım da bundandı. Hele şimdi tekrarlandığında bunu hatırlamış oldum. Oysa Beş Kage'yle tanışırkenki sessizliğim görmüş olduğum ölüm ve yaşamış olduğum stresten dolayı değildi, bunun için eğitilmiştim. Sebebi o insanların gözlerinde benzer fikirler olduğunu düşünmemdi, kalıcı barış isteyen fikirler. Sessizliğim şeytan tilkinin gücünü yoğurduğu ve yüzlerce klonuyla savaşların seyrini değiştiren Uzumaki Naruto ve hiç kimsenin zarar veremeyeceği, son savaşın General'i Kum'un Gaara'sı gibi titanların da benim gibi düşündüklerini fark etmemden kaynaklanıyordu! Yine de bu olaylardan sonra bile insanlar onların ne kadar kahramanca savaştığını anlatmaya devam ediyorlardı, bu dokunulmaz titanlar verdikleri en zor savaşı verirlerken bile.

Bu yüzden babam hakkında annem dışında hiç kimseye soru sormadım. Herkes son savaşın ölenlerinden savaş kahramanları olarak bahsediyordu, kahramanca ölmüş ve ölmeden önce birilerini yanında götürmüş katiller. Oysa annem Hitsujikai hakkında o kadar güzel şeyler anlatıyordu ki; bazen babamın dövüşmeyi bilmeyen bir şair olduğunu düşünmeden edemiyordum.
Ama bugün o kadar korkak ve yorgun değilim anneciğim. Belirli bir yolum olmasa da emin olduğum bir yönde ilerliyorum ve özür dileyerek söylüyorum ki henüz bu yönde bir eve dönüş yolu mevcut değil. Senin öğrettiklerin sayesinde güçlüyüm, anlattıkların sayesinde iyi bir insanım; o yüzden merak etme beni sakın. Çıktığımız her yolun açık ve baktığımız her köşenin güzel olduğu bir arkadaşım var, yalnız da değilim bu yüzden. Seni seviyorum, oğlun Hitsujikai Waru.
Bitirdiğim mektubu sakince katlayıp elime aldıktan sonra geçen uzunca sürenin ardından mutfağa kaçan garsonun yanına yönelecektim. "Kinzo, mektubu ulaştırabileceğini söylemiştin. Konuştuğumuz yolluk, bu gecelik güvenli bir oda ve bunun ulaşması için borcum ne kadar olur?" diye sakin ve yorgun bir soru yönelttikten sonra elimi ceplerimden birindeki para keseme yöneltip bekleyecektim. Yolcu, yolda gerekirdi.
Image
Künye
İsim: Hitsujikai Waru
Yaş: 16
Cinsiyet: E
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin Kaçak
Ryo: 10.000 Ryo
Prestij: 0
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 15

Motivasyon
Annesi Chizu; Bir şekilde annesinden güvenilir bir haber almayı ve sonunda onun yanına geri dönmeyi planlıyor. Bunun yanında genel bir çerçevede babasını tekrar etmek ve annesinin hayatından kaybolan ve bir köşede ölen biri olmamak için hayatta kalmayı ve hayatta olduğundan onu haberdar etmeyi istemekte.

Profil
Güç: 2
Çeviklik: 7
Kondisyon: 4
Potansiyel: 5
Varlık: 6
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
Favori Beceri; [Zeka] Tıp: 3
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Fuuton: Shinkuutai, D-Rank
Taijutsu
Musatsu Stili, C-Rank
Genjutsu
Teishi no Jutsu, C-Rank
Kokohi no Jutsu, C-Rank
Jubaku Satsu, B-Rank
Kokuangyou no Jutsu, A-Rank


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Wakizashi, İyi Kalite
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Hitsujikai Waru] İlk Filiz

Post by GM - Naruto » October 17th, 2018, 9:57 am

Düşüncelerin içerisinde boğulduğun bir anda, aradan ne kadar zaman geçtiğini, Ayako’nun tam olarak ne zaman konaktan ayrıldığını bilemiyorsun. Zaten şu an için bunların önemli detaylar olduğunu söylemek de yersizlik olarak tanımlanabilir ancak. Mektubunu sonlandırıp katlamanın ardından mutfağa yöneldiğinde de, halen zaman kavramı bilindiği gibi işlemiyor senin için.

Mutfağa girdiğinde, daha önce han ve konaklarda gördüğün mutfağın bir benzeri ile karşılaşıyorsun. Duvarlarda yanaşık tezgahlar, ortada büyük bir masa, duvarlara asılı mutfak eşyaları ve önemsiz birçok detay daha… Kinzo ise usulca bulaşık yıkamakla meşgulken, senin geldiğini fark etmiyor bile. Sesinle irkilerek elindeki tuttuğu tabağı evyenin içine düşürürken, uykulu ve şapşal bakışlarla sana dönüyor. İlk başta söylediğin şeyleri çok anlıyormuş gibi durmasa da, birkaç saniye sonra “Oh, evet.” şeklinde belirsiz bir cevap veriyor. Önündeki önlüğe elini sildikten sonra mektubu almak için elini uzatıyor ve “Yukarıda boş bir oda var, orada geceyi geçirebilirsin. Ayrıca yarın sabaha erzakların da hazır olur.” diyor güleç bir şekilde. Hemen ardından ise “Borcun ise şimdilik baki kalsın… Buraya tekrar geldiğinde ödersin.” diyor.

Önlüğünü çıkarıp sana kalacağın odayı göstermek için hareketlenen Kinzo’yu takip etmeye başlıyorsun. Merdivenleri çıktığınız sırada ise mektubu nereye göndereceğini de soruyor Kinzo sana. Konağın içindeki merdivenden çıkıp geleneksel şekilde dizayn edilmiş odalardan birine seni yerleştiren Kinzo “Bir şilte ve ihtiyaçlarını gidermek için bir tuvalet. Burada daha fazlasını bulmak ya mucize olur ya da çok paraya mal olur.” diyip göz kırparak seni odada tek başına bırakıyor.
Off Topic
Ayako ile ilgili amacın sonlandı ise, konuyu kapatıp bir başka konudan devam etmemiz gerekiyor. Bundan sonraki RP’nde durumu belirtirsen ona göre bir yol haritası çıkarırız.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Hitsujikai Waru
Posts:34
Joined:August 31st, 2018, 11:28 am

Re: [Hitsujikai Waru] İlk Filiz

Post by Hitsujikai Waru » October 17th, 2018, 7:11 pm

Boşluk. Gözün alabildiğine uzanan karanlık bir boşluk. Rüya görmemek başka bir şey, bir ceza lâkin kesintisiz bir uykudan daha ağır bu; öldürülmek varken ömrün sonuna kadar karanlık bir hücrede tutulmak gibi. Öyle ki kabus olmasını isterdim bunun, sonsuzluğu saran karanlığın ışığın içinde beni kovalamasını tercih ederdim bu hissizliğe. Hele düşününce, benden başka hiç bir şeyin var olmadığı bu kalabalık çölde ciğerlerime dolan hava bile kütleden yoksun oluyor. Nefes almama gerek olmayan bu diyarda boğuluyorum etrafımı saran suyun yoğunluğu beni yormadan. Sonra fark ediyorum bu boğulma hissinin kaynağını, zaten nefes almıyorum; çıplak göğüs kafesim şişip inmiyor. Ağzım kapalı çünkü denemişim daha önce, sesim çıkmıyor. Boğuluyorum çünkü bu ölümsüz olduğum, besine ihtiyaç duymadığım rüyalar krallığında bile ruhum besin istiyor. Fark ediyorum yalnızlığımı uyanmadan saniyeler önce, insanlara yalnız değilim ben.

Gerçekliğe yalnızım. diye bağırdım zihnimin içinde ancak uyanınca bir kabus olduğunu fark ettiğim rüyamdan. Bu kuraklığın geceleri soğuk olsa da vücudumun her yerinden dökülen terler zihnimin yaşattığı stresi temsil eder gibi sıcacık damladı yukarıdan aşağı, şiltede doğrulmamla beraber. İnsansız geçen zamanlarımda kelimelerle bağlarımı yitirmiştim, kendimle sadece düşünceler vasıtasıyla konuşmuştum çünkü kimsenin duymayacağını bilsem de kendisiyle sesli konuşan bir deli gibi görünmemek için kendime. Bugünkü değişiklik de kısa süreli olmuştu haliyle, ancak dengem dağılmış ve kendimi dahi anlayamaz olmuştum bu kısa sürede. Gördüğüm rüya bir ihtiyaç olarak içime işlemiş olsa da, belki hatırlayacak bir şey olmadığından gerçek dünyaya kendimi tekrar bağlayıp etrafımı incelemeye başlarken hafızamdan yok olup gitmişti bile bu yüzden.

Gerçek bir insan gibi düşünmeyi ne kadar zaman önce unuttuğumu anımsamasam da kaybolmuş bir hayvan gibi hissettiğime emindim. Uzun zamandır böyleydim zaten. Düşünebilmem, hayal kurabilmem ve gerçeklikle oynayabilmem beni daha çok büyülü bir hayvan yapıyor olabilirdi belki. Ama sonuçta bir hayvandım artık. Ve inimde hissetmek istiyordum kendimi. Odanın ortasına geçip bağdaş kurdum soğuk olduğunu tahmin ettiğim ama hissedemediğim zeminde. Gözlerim açık, içeri giren azıcık ışıkla yarım yamalak görebildiğim odayı incelerken ellerimi göğsümün ortasında birleştirip el mühürlerini yapmaya ve çakramı yoğurmaya başladım hayalgücümü odanın yeni iç mimarı olarak atarken.

Eğer başarılı olursam uygulayacağım Kokohi tekniği ile odanın duvarlarını sarmaşıklarla kaplamayı planlıyordum. Hani şu duvarlara yapışan, insan gözüyle görülemeyecek her aralığı kendi uzun ve ince gövdelerine birer merdiven basamağı gibi kullanıp güneşe daha yakın olmaya çalışan dayanıklı duvar sarmaşıklarıyla. Ne kadar gerçekçi hayal edebilirsem o kadar iyiydi, hatta belki bazı küçük noktalara açmış sarmaşık çiçekleri ekleyecek kadar bile detaya girebilirdim. Kullandığım çakra beni yorabilirdi, zaten isteğim de kaçan uykumun ardından biraz yorulmaktı. Hem ben uyuduktan sonra bozulması için kendi gerçekliğime kısa bir ömür vermeyi planlıyordum. Tekniği uyguladıktan sonra tekrar bu gecelik benim olan şilteye geçip duvarları izlerken çöken yorgunlukla beraber uyuya kalmaktı amacım. Eğer rüyaların krallığındaki ormanım beni sürgün ediyorsa, ben de gerçek sürgünüme taşırım ormanımı. Çünkü baktığım her köşe güzeldir.

Uyandığımda toparlandıktan sonra Henge tekniğini kullanarak iki gece önce dönüştüğüm gibi tekrar Mari'ye dönüşmeden aşağı inmeyecektim. En azından konakların kalabalığından uzaklaşana kadar kendimi saklamam gerekliydi dün çok kolay bir şekilde yakalanmama rağmen. Hatta beni tanıyan kişinin Kinzo gibi iyi niyetli biri olması ne kadar şanslı olduğumun bir göstergesiydi adeta. Çok fazla kelime sarf etmeden Kinzo'ya teşekkürlerimi sunup, eğer kendisi ve han için güvenli olacağını düşünüyorsa mektuba yanıt vermek isteyen biri için hanın adresini vermesini isteyecek ve handan ayrıldıktan sonra Yağmur Ülkesi'nin yolunu tutacaktım. Elbette önce ülkenin en azından tahminen hangi yönde olduğunu öğrenmem ve uzun süreler boyunca tedirgin bir geyik gibi göç etmem gerekiyordu. Ama anlatılanlara göre rüyalarımda gördüğüm ormana en yakın atmosfer oradaydı, aynı zamanda aktif bir shinobi gücünün olmadığı bir yerde daha güvende olabilirdim. Salakça ve çocukça bir fikirdi elbette, ama bir planın ve gidecek bir yerin yoksa salakça ve çocukça fikirlerle kaybedecek pek bir şeyin de olmuyor! Hem zaten gözlerine baktığım titanlar da bir zamanlar tam da benim gibi salak çocuklar değiller miydi?
Off Topic
Aksiyonsuz ve pasifliğin de etkisiyle yavaş geçen bir konu olduğundan dolayı özür diliyorum Forçyus-sama. Ama karakterimi tanıyıp pasımı atarken ben oldukça eğlendim, umarım sen de eğlenmişsindir okurken yeri geldiğinde aşırı saçma düşünce sekanslarını ve rüyaları.
Image
Künye
İsim: Hitsujikai Waru
Yaş: 16
Cinsiyet: E
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin Kaçak
Ryo: 10.000 Ryo
Prestij: 0
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 15

Motivasyon
Annesi Chizu; Bir şekilde annesinden güvenilir bir haber almayı ve sonunda onun yanına geri dönmeyi planlıyor. Bunun yanında genel bir çerçevede babasını tekrar etmek ve annesinin hayatından kaybolan ve bir köşede ölen biri olmamak için hayatta kalmayı ve hayatta olduğundan onu haberdar etmeyi istemekte.

Profil
Güç: 2
Çeviklik: 7
Kondisyon: 4
Potansiyel: 5
Varlık: 6
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
Favori Beceri; [Zeka] Tıp: 3
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Fuuton: Shinkuutai, D-Rank
Taijutsu
Musatsu Stili, C-Rank
Genjutsu
Teishi no Jutsu, C-Rank
Kokohi no Jutsu, C-Rank
Jubaku Satsu, B-Rank
Kokuangyou no Jutsu, A-Rank


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Wakizashi, İyi Kalite
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Hitsujikai Waru] İlk Filiz

Post by GM - Naruto » October 19th, 2018, 9:33 am

Gece kendi yarattığın sarmaşıkların duvarı nasıl sardığını ve tüm odayı nasıl kapladığını görüyorsun. Ancak bunun bir genjutsu oluşu, aslında duvarların olduğu gibi durduğunu da işaret ediyor sana. Yani aslında var olmayan sarmaşıkları var gibi gösterdiğin anlarda onların aslında hiç var olmadığını da görebiliyorsun içten içe. Bunun ne denli sağlıklı bir durum olduğu, zihninin var olmayan şeylerin varlığı ile büyülenmesi gibi sıradan insanlar için olağan olmayan bir durum karşısında hareketsizliği sorgulanması gereken bir konu olsa da, uyku bunlardan önce geliyor senin için.

Sabah uyandığında, Güneş’in yeni yeni doğmuş olduğunu görüyorsun. Odana giren gün ışığı tüm sarmaşıkları yok etmiş gibi gelirken sana, Mari olarak iniyorsun dün akşam bir hayli zaman geçirdiği yere. Masaların arasında yavaşça geçip giderken, az sayıdaki insanın dikkatini çekmiyorsun bile. Uykulu insanlar bir şeyler yemekle meşgulken, mutfaktan çıkan Kinzo’yu görüyorsun. Üstünde hiçbir yorgunluk belirtisi olmayan Kinzo seni gördüğün başı ile selam veriyor sana. Ancak dün tanıdığın kişiden uzak bir samimiyette bunu yapıyor ve sen de onun yanına gidip mektupla ilgili konuyu konuşuyorsun. Kinzo’nun bilinçli bir şekilde sana sıradan biriymişsin gibi davranması, insanların sana odaklanmasının da önüne geçiyor. Daha sonra ise, Yağmur Ülkesi’ne nasıl gidebileceğin sorusunun yanıtını alıyorsun. Bu da yeni maceran için aldığın ilk bilgi oluyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Asakura Geçidi”