[Kotegawa Ooki & Kotegawa Chisa] Zorlu Öğrenci

Kaya ülkesinin başkenti ve en büyük şehri.
User avatar
Kotegawa Ooki
Posts:164
Joined:August 31st, 2018, 10:46 pm
Re: [Kotegawa Ooki & Kotegawa Chisa] Zorlu Öğrenci

Post by Kotegawa Ooki » September 11th, 2018, 1:38 am

Parşömeni çıkartmakla ilgili verdiğim teklif kabul edilmemişti. Karşımdaki adama iyice gıcık olmuştum. Bir ara cidden bunun başına bir bela açmak lazımdı. Kalkıp dövüp öldürecek kadar nefret etmiyordum ama başını ağrıtacak bir şeyler yapmaktan da çekinmezdim.

Shinobinin biri elindeki kunai ile bana doğru yaklaşıp kıyafetimi göğüs kısmını yırtınca benim göğüsler ortaya saçılmıştı. Fazla büyük değillerdi ama küçükte değillerdi. Gerçi onlar bunla ilgilenmiyordu. Gerçi göğüslerimin görülmesi çokta umrumda değildi. Böyle şeyleri tercih etmesemde çok umrumda da değildi. Cinsellik ve insan vücudu konusunda liberal bir insandım. Yani göğsümü görmüşse ne olmuş? Hayatında ilk defa görmüyor ki. Hem zaten orada onun olduğunuda biliyordu.

Kıyafetimin yırtılması parşömenle birlikte üst gövdemin ciddi bir kısmını açığa çıkartmıştı. Parşömeni alan adam kunaisini boğazıma dayamaktan da geri kalmamıştı. Bununda yüzünü hafızama kazıyacaktım. Gün gelecek devran dönecekti. Şimdilik tek yapmam gereken uslu kızı oynamaktı.

Parşömeni alan Ryoma denen adam mührü doğruladıktan sonra takip etmemizi istemişti. Olayların sonunda bitmesinden mutlu olmuş bir şekilde ilerleyecek iken benle aynı boyda olan acayip bir adam belirmişti. Görünüşe göre eğiteceğimiz kişi buydu. Tipinde pek meymenet yoktu.

Adamların ona olan hitabından önemli biri olduğu belliydi. Ben masa başında sürekli dosya getiren külotlu çoraplı genç güzel bir kadın beklemiştim. Aslında bunla ilgili bazı fanteziler kurmadım desem yalan olurdu. Karşımda böyle bir dinazoru hemde eril bir tanesini görmek biraz moralimi bozmuştu.

Adamın sorusu üstüne olup biten açıklanmıştı. Ryoma denen herifin olayı çarpıtarak anlatmasıda dikkatimden kaçmamıştı. Bu herifin tavır ve konuşmalarından kıl biri olduğu belliydi. Bize zor zamanlar yaşatacağı anlaşılıyordu. Çok canımı sıkarsa antrenman ayağına temiz bir döverdim. Tabi hissettirmeden.

Chuunin'in biri benim yanıma yaralarıma bakmak için gelirken kardeşimde boş boş konuşuyordu. Yaralarıma bakmak için gelen şahısa kafamla sıkıntı yok tarzı bir işaret verip ortaya çıkabilecek olası bir yanlış anlamayı önledikten sonra kardeşime dönüp " Boş ver. Zaten eğitimi binanın içinde yapmamız çok mümkün olmaz. Olsa bile doğru olmaz. En iyisi antrenman sahalarına gitmek. " dedikten sonra bakışlarımı Ryoma denen herife çevirip " Bu eğitim için neden İshigakureden birileri gönderildi? Kaledkei Shinobilerden birinin bu işi halletmesi daha kolay ve zamandan kazandırıcı olmaz mıydı? " diye soracaktım.
Image
Künye
► Show Spoiler
Motivasyon/Komplikasyon/Özellik
► Show Spoiler
Profil
► Show Spoiler
Beceri
► Show Spoiler
Ninjutsu
► Show Spoiler
Taijutsu
► Show Spoiler
Genjutsu
► Show Spoiler
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar Standart
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotegawa Ooki & Kotegawa Chisa] Zorlu Öğrenci

Post by GM - Naruto » September 11th, 2018, 4:15 pm

Chisa’nın cümlelerinin hemen ardında Ryoma bir şeyler söylemek istese de, Ooki’nin sözleri Ryoma’nınkileri kesiyor. Ooki soru faslına geçtiğinde ise, Chuunin Ooki’nin yarasına gerekli müdahaleyi yapıyor, yarayı bir bez ile örttükten sonra “Bir müddet bu kısımlarını geren hareketleri yapmaktan uzak dur.” diyor ve hemen ardından çekingen bir “Emirleri yerine getirmem gerekiyor, üzgünüm.” lafını ekleyiveriyor.

Kalabalık neredeyse tamamlanırken Ryoma ilk olarak Chisa’ya dönüyor ve “Üzgünüm ama şu saatten sonra kaleye girmen pek de mümkün değil. Takeru-sama bir şeye hayır demişse, Daimyo-sama’nın o şeye evet dediği pek görülmemiştir. Ayrıca kaleden uzak durmanız sizin için de daha iyi olacaktır.” diyor. Ryoma Chisa ile konuşurken son derece rahat ve insana güven veren bir ses tonu tercih ediyor. Ancak iş Ooki’ye geldiğinde, yüzündeki hatlar bariz bir şekilde kasılıyor, kaşları çatılıyor ve sesi daha gırtlaktan geliyor. Bu durumu ispat etmek istercesine Ooki’ye dönen Ryoma “Bunları Daimyo-sama gerçekten hiç düşünememişti, sorguladığın için takdirimi kazandın!” diyor kinayeli bir şekilde. Bu cümlesinin ardından ise ufak ufak kaleden uzaklaşmaya başlıyorsunuz. Ryoma ilerlerken “Minami’de herkesin bir görevi vardır ve bu görevlere sıkı sıkıya riayet edilir. Daimyo-sama bu yüzden Ishigakure’den birini talep etti. Ayrıca belirttiği bir diğer önemli kıstas Beş Kage ile tanışmış shinobiler istemeseydi. Minami’de bu kriteri yerine getirebilecek bir shinobi de bulunmuyor.” diyerek konuyu netleştiriyor.

Ryoma ve Chuunin ile beraber yaptığınız kısa yolculuk, dört katlı taştan yapılma bir binaya geldiğinizde sonlanıyor. İlginç bir şekilde, şeklen ucube olan Chisa’ya oldukça iyi ve sıcak davranan Ryoma, Ooki’ye gerçek ucubeymiş gibi davranmaktan, onu hor görmekten çekinmiyor. Binaya girmenizin ardında ise, Ryoma’nın tutumu arasındaki fark net bir şekilde önünüze çıkıyor. Her ikinize de ikinci kattan birer oda veriliyor. Chisa’nın odası son derece konforlu bir yatak, özel bir tuvalet ve küçük bir küvet ile sıcak su barındırırken, Ooki’nin odasında sadece yere serilmiş bir şilte bulunuyor! Ryoma size odalarınızı gösterdikten sonra “Şimdi odalarınıza geçin ve iyice dinlenin. Binada dolaşmayın, bir yerlere gitmeye çalışmayın. Görevli arkadaşlara bu konuda gerekli talimatları vereceğim. Ayrıca Takeru-sama muhtemelen sabahın ilk saatlerinde burada olur. O geldiğinde uyumadığınızdan emin olun.” diyor. Tüm söyleyecekleri tükenmiş gibi hareketlenen Ryoma, merdivenlere yaklaştığında sizlere dönüyor ve Chisa’ya bakarak “Bir şeye ihtiyacın olursa, odandan kafanı çıkarıp Sayuri diye seslenmen yeter.” diyor hafif bir tebessümle. Ancak bakışları Ooki ile buluştuğunda “Senin bir şeye ihtiyacın olursa… İhtiyacın olan şeye gerçekten ihtiyacın olmadığına kendini inandır.” diyor ve yanındaki Chuunin ile birlikte merdivenden inerek gözden kayboluyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kotegawa Chisa
Ishigakure
Ishigakure
Posts:427
Joined:August 31st, 2018, 1:59 am
Künye:

Re: [Kotegawa Ooki & Kotegawa Chisa] Zorlu Öğrenci

Post by Kotegawa Chisa » September 12th, 2018, 12:57 am

Daha önceden de söylediğim gibi, Ryoma-san aşırı derecede kibar bir insan. Beni gördüğü andan itibaren hiçbir dışlama belirtisi göstermemiş, benim gibi bir canavara normal bir shinobiye davrandığı gibi davranmıştı. Juzo-san'ın kısa boylu ve komik saçlı halinin bakışlarını görünce azda olsa sinirlenip kontrolümü kaybetmiştim. Bunun sonucunda ise ona biraz sert konuşmuştum. Açıkçası bu kadar iyi bir insana karşı öyle konuştuğum için kendimden utandım. Ona bu kadar sert konuşmama rağmen bana gayet nazik bir şekilde cevap vermiş, hatta kaleden uzak durmamızın bizim için daha iyi olacağını söyleyerek öneride bile bulunmuştu. Kendimden, yaptığımdan utanıyordum ki bu hayatta pek karşılaştığım bir şey değildi.

Ryoma-san, bana karşı oldukça kibar olmasına rağmen Onee-san'a bir canavar gibi davranıyordu. Sorduğu sorulara imalı cevaplar veriyor, ses tonu değişiyordu. Bu yaptığını pek onayladığım söylenemezdi ama Ryoma-san'ın bu davranışlarının tek sorumlusu Onee-san'dı. Şüpheli hareketlerde bulunması yetmezmiş gibi bir de bütün kaleyi ayağa kaldırmıştı. Onun yerinde bende olsaydım aynı şekilde davranırdım fakat Onee-san'a böyle davranılması moralimi bozmuyor değildi.

Kaleye giriş izni alamadığımız için üzülmüştüm çünkü Ishichou-sama'yı yüzüstü bıraktığımız anlamına geliyordu. Takeru denen herif bizi pek beğenmediğinden, Daimyo aracılığıyla Ishichou-sama'ya yerimize birilerini göndermesi için talimat yollayacaktı. Açıkçası köyden ayrılmadan önce bu göreve çıkmaya pek istekli değildim fakat Takeru'nun bize bakışlarını gördüğüm anda bu görevi ne olursa olsun tamamlamam gerektiğini anlamıştım. Shinobileri küçümseyen o gözler sadece bize değil, Ishichou-sama'ya bir hakaretti. Ne pahasına olursa olsun onu eğitmeliydik fakat artık pek şansımız kaldığını düşünmüyordum. Yolda yürürken aklımda sadece bu düşünceler vardı. O kadar dalmıştım ki Ryoma-san'ın Onee-san'a çektiği azarı bile fark etmemiştim.

Aklımdaki kötü düşüncelerden kurtulmamı sağlayan şey ise Ryoma-san'ın kalacağım odayı göstermesi olmuştu. Binaya girdiğimizde fazla bir beklentim yoktu, sadece bir yatağa sahip olmak benim için yeterliydi. Böyle düşüncelere sahipken kapımın odası açıldığında aşırı derecede şok olmuştum. Bir otelin kral dairesini anımsatan bu ufak odada konforlu bir yatak, özel bir tuvalet ve küçük bir küvet vardı! Evinde bile küveti olmayan birisi için gerçekten ilgi çekici bir odaydı. Bize bu kadar rahat bir oda verdiği için Ryoma-san'a teşekkür etmek istiyordum fakat arkamı döndüğümde hiç beklemediğim bir manzarayla karşılaştım. Benim odamın aksine Onee-san'ın odasında hiçbir şey yoktu. Büyük bir şoka girmiştim.

Ben şoku üzerimden atamadan Ryoma-san bize bir şeyler söylemişti. Söylediğine göre sabahın ilk ışıklarıyla beraber Takeru denen adam antrenman sahasında olacaktı. "Ryoma-san, Takeru-sama gerçekten gelecek mi? Bizi pek beğenmediğinden dolayı gelmeyeceğini düşünmüştüm. Sonuçta kaleye girmemize bile izin vermedi. Geri dönmek zorunda kalacağımızdan korkuyordum." Gerçekten Takeru denen adamın gelmesini beklemiyordum fakat Ryoma-san onu benden daha iyi tanıdığı için söylediklerinin doğruluğuna inanmaktan başka bir şansım yoktu.

Ryoma-san ayrılmadan önce bir isteğim olursa Sayuri adında birisini çağırmam gerektiğini söylemişti. Suratımda büyük bir gülümsemeyle teşekkür ettikten sonra gidişlerini izledim. Onlar gittikten birkaç saniye sonra "Onee-san! Senin o iğrenç odada kalmana izin veremem. Eğer izin verirsen odalarımızı değiştirebiliriz." dedim. Onee-san'ın öyle pis bir odada kalmasına katiyen izin veremezdim! Onun gibi harika bir shinobi böyle muamele görmeyi hak etmiyordu. Eğer birisinin o pis odada yatması gerekiyorsa o kişi ben olmalıyım.
Image
Künye
İsim: Kotegawa Chisa
Yaş: 16
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 140.000
Prestij: 0
Kullanılabilir GP: 0
Ün: 40

Motivasyon
Korumak!
Chisa hangi durumda olursa olsun zayıflara yardım eder. İlk başlarda insanlar tarafından kabul görmek için yapmasına rağmen zamanla düşünceleri değişmiş ve onları gerçekten isteyerek korumaya başlamıştır.


Komplikasyon
Kardeş - Kotegawa Ooki
Kardeşi onun hayatındaki en önemli şeydir. Onun gözünde kardeşi ulaşılamaz bir noktada bulunan kişidir. Yine de zarar görmesinden aşırı derecede korktuğundan dolayı var gücüyle ona destek çıkmak istemektedir. Bunu o kadar kafaya takmıştır ki bazen basit şeylerde bile onun yerine yapmak istemektedir.



Özellikler
Momoiro no Chibi - Kısaca Momo -
Chisa, Asakura'da tüccara karşılık beklemeden gerçekleştirdiği yardımlar sonucunda, Asakura çevresinde bu ünvanla bilinmektedir. Özellikle kervanlar ve tüccarlar tarafından fazlasıyla tanınan Chisa, mağdur durumdaki bir tüccarın sorunlarının halledilmesine ön ayak olduğu için fazlasıyla seviliyor.


Profil
Güç: 5
Çeviklik: 9
Kondisyon: 4
Potansiyel: 3
Varlık: 8
Zeka: 5

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 4
[Varlık] Sosyalleşme: 4 - Favori
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
D - Rank: Shunshin
B - Rank: Zukokku

Taijutsu
A - Rank: Iaido | Stil
B - Rank: Iaigiri
D-Rank: Hızlı Adımlar


Genjutsu
D-Rank: Görünmez Kılıç
D - Rank: Rakumei no Jutsu
C - Rank: Kanryousou
B - Rank: Mugen Onsa
A - Rank: Kokuangyou no Jutsu


Sensör
C - Rank: Meishou-dou

Modlar
Barış

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Katanacığım(Normal Seviye)
User avatar
Kotegawa Ooki
Posts:164
Joined:August 31st, 2018, 10:46 pm

Re: [Kotegawa Ooki & Kotegawa Chisa] Zorlu Öğrenci

Post by Kotegawa Ooki » September 12th, 2018, 2:06 am

Ben soru sorduğum sırada Chuunin gelip yaramla ilgilenmişti. Ben Medikal bir şeyler bekliyordum. Bir jutsu vardı. Hokus pokus yapıp elini yaraya koyuyordun ve yara saniyesinde kapanıyordu. İşte ondan yapacak diye düşünmüştüm ama benim bile yapabileceğim basit bir şeyle geçiştirmişti. Gerçi bende sargı için bez yoktu ama zaten yırtılmış kıyafetimden bir parça koparıp halederdim.

Adam aynı zamanda bir şeyler için özür dilemişti. Aslında tam özürde değildi ama onun gibi bir şeydi. Kunai ile yaralamasını mı kast ediyordu yoksa yarayı sarmasını mı? Emin olmadığım için omuz silkip " Sıkıntı yok. " diyecektim.

Ryoken kardeşimin söylediği şeyin olamayacağını belirtmişti. Zaten kaleye girmekte istemiyordum. En ufak bir şey olsa mesela bir şey kaybolsa bizden bilirlerdi çaldın diye çünkü yeniydik ve dikkat çekmiştik. Çokta umrumda değildi açıkçası godoş birinin kalesi.

Kardeşime nazik davranan şerefsiz bana ters davranıyordu. Domuz-sama denen herifin benim düşündüğümü düşünemeyeceğini falan söyleyerek aklı sıra kinaye yapmıştı. Yok şehirde herkesin görevi varmışta falanda filanda. Yalan, adım gibi eminim ki bu adam ipsiz sapsız mal herifin biriydi. Bu yüzden bu eğitimi buna yada bunun gibi birine bırakmamışlardı. Gerçi içimden bir seste bu asistanın aşırı kıl biri olmasından müteakiben bu görevin bize kakalandığını söylüyordu.

Daha sonra bizi bir yere getirmişlerdi. Sanırım burası antrenman sahasıydı. Bizim köydeki çoğu binadan daha büyük olsada çirkin bir görünüşü vardı. İkimizinde odası ikinci kattaydı. Bu güzeldi çünkü kardeşimle yakın olmak istiyordum ama bize verilen odaların kalitesi bir hayli farklıydı. Benimki tek kelime ile sadeydi.

Bana yine laf çakıp kardeşime iyi davrandıktan sonra çekip gitmişti. Bende arkasından dil çıkarıp orta parmak yapacaktım. Adamın gittiğinden iyice emin olduğumda ise kardeşime dönüp sorusuna cevap verecektim " Boş ver. İdare ederim. Benim evle kıyaslanınca en azından..." diyip odama bakıp " daha temiz. Hayır hayır baya temiz. " diyecektim.

Biraz olduğum yerde durduktan sonra " Onu bunu boşverde bir şey deneyeceğim. Az yanıma gel. " dedikten sonra elimi onun alnına koyup bol miktarda çakra verip ne olup bittiğini kontrol edecektim. Daha sonra ise iki elimi yaramın üstüne koyup aynı şekilde bol çakrayı bu sefer yarama gönderip ne olup bittiğine bakacaktım.

Ciddi bir şey olmazsa kardeşimin kulağına kadar eğilip " Bak bu Ryomaya dikkat et. Sen ufaksın aklın almaz. Dünyada Pedofili denen bir şey var. Senin gibi küçük kızların..." dedikten sonra Ryomanın indiği merdivenlere bir bakış atıp kardeşime geri dönecek ve " peşinden koşup tecavüz falan ederler. O yüzden onun çevresinde çok dolanma. " diyerek sevgili kardeşimi uyaracaktım.

Sonrasında ise kardeşimle vedalaştıktan sonra odama gidip dinlenecektim. İmkanım varsa saati kontrol edip eğer saat yarımı geçmediyse çantamı kendime yastık yapıp kısa bir uyku çekecek sonrasında ise meditasyon yapacaktım. Gerçi meditasyon benlik bir şey değildi ama kendimi yarından önce helede böyle yaralı iken yormak istemiyordum. Eğer saat düşündüğümden geç ise sabaha kadar meditasyon yapacaktım. Böyle hiçbir şey yapmadan durmak beni şimdiden sıkmıştı. O yüzden meditasyondan çok sıkılırsam duvarın çeşitli yerlerine kulağımı yaslayıp kapıyı çalar gibi vurarak kendimce bir şeyler yapacaktım.
Image
Künye
► Show Spoiler
Motivasyon/Komplikasyon/Özellik
► Show Spoiler
Profil
► Show Spoiler
Beceri
► Show Spoiler
Ninjutsu
► Show Spoiler
Taijutsu
► Show Spoiler
Genjutsu
► Show Spoiler
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar Standart
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotegawa Ooki & Kotegawa Chisa] Zorlu Öğrenci

Post by GM - Naruto » September 13th, 2018, 6:10 am

Ryoma'nın gitmesinin ardından Ooki intikamı için hareketlerini sergiledikten sonra Chisa'nın alnına elini koyarak bol miktarda chakra göndermeye başlıyor. Bu hareketi esnasında Ooki belirgin herhangi bir şey hissetmezken, Chisa'da da bu konuda herhangi bir farklılık yaşanmıyor. Bunun üzerine Ooki iki elinde topladığı chakrasını yarasının üstüne koyduğunda da hiçbir şeyin değişmediğini görüyor.

İkiniz de odalarınızda dilediğiniz şekilde vakit geçiriyorsunuz ve gün yavaş yavaş aydınlanmaya başlıyor. Ryoma'nın uyarısını da dikkate alarak, ikiniz de eğitim için kendinizi hazırlıyorsunuz ve kısa bir süre sonra Takeru'nun antrenman sahasında olduğuna dair beklediğiniz haberi bir shinobi size getiriyor.

Antrenman sahasına çıktığınızda, dünkünden farklı olmayan bir surat ifadesiyle karşılıyor Takeru sizi. Yaklaşık 50 metre uzunluğunda, 30 metre genişliğinde, zemini tamamen kum kaplı ve içerisinde normal bir insanın oynatmakta, kaldırmakta ve kıpırdatmakta güçlük çekeceği, çömelme pozisyonunda olan bir insanın arkasna saklanabileceği büyüklükte 4 adet kaya parçası antrenman sahasında bulunuyor. Takeru da antrenman sahasının hemen hemen ortasında bulunan bir kaya parçasına yaslanmış bir şekilde sizi bekliyor.

Takeru'nun yanına kadar geldiğinizde, siz daha hiçbir şey söylemeye fırsat vermeden “Dün yaşananları Daimyo-sama'ya iletmedim. Ama bu iletmeyeceğim anlamına gelmiyor... Eğer sizden memnun kalırsam, yaptıklarınız görmezden geleceğim.” diyerek konuşmaya başlayan Takeru, kollarını ve bacaklarını birkaç kez gerdikten sonra “Şimdi bana başlangıç olarak yerden kocaman duvarlar çıkarmayı ve ağzımdan ateş atmayı öğretin!” diyor. Ses tonu bir ricadan çok, astına verilen bir emri andırıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kotegawa Ooki
Posts:164
Joined:August 31st, 2018, 10:46 pm

Re: [Kotegawa Ooki & Kotegawa Chisa] Zorlu Öğrenci

Post by Kotegawa Ooki » September 13th, 2018, 1:45 pm

Kardeşime gönderdiğim çakra ne bende nede onda herhangi bir değişiklik yaratmamıştı. Belki ilginç bir şey olur diye yapmıştım ama bir etkisi yoksa üstelemenin manasıda yoktu.

Kardeşimin teklifini reddedip kendi odama çekildiğimde kendimce zamanı burada geçirecek bir şeyler yapıp dinlenmiştim. Zaten Ryoma denen hıyarın dediği gibi gün doğmaya başladığı gibi eğitim için çağrılmıştık. Açıkçası bu adamdan çok fazla bir beklentim yoktu. Sonuç itibariyle düz sivildi ama önemli bir sivildi. Bunla aram iyi olursa bir çok kapı bana kendiliğinden açılırdı. Ayrıca Daimyo denen heriflede tanışabilirdim ki buda benim için iyi bir bağlantı olurdu.

Antrenman sahası bayağı büyüktü. Gördüğüm kadarıylada sadece biz vardık. Bu büyüklükte bir alanda bir kaç takım aynı anda bir birini çok rahatsız etmeden eğitim alabilirdi. Böyle bir alanın sadece bize bırakılması karşımızdaki kişinin önemini gösteriyordu.

Antrenman alanı büyük olsada sadeydi. Yerdeki bir iki koca kaya dışında her yer kumdu. Sekreter beyde bu kayalardan ortada bulunanına mutsuz yada isteksiz bir ifadeyle yaslanmıştı. Bu eğitimi bizzat isteyenin o olduğunu düşünürsek bizi beğenmediği aşikardı.

Herifin yanına gittiğimizde bizi ucundan tehdit etmiş olsada söylediği şey benim işime gelirdi. Her ne kadar haklı olanın kendim olduğunu düşünsemde dünkü mevzuların çok büyümesini istemiyordum. Burada işimi hallettikten sonra eve dönüp tembellik yapacaktım.

Adam bizden beklenti ve isteklerini sıraladığında ilk biraz şaşırsamda içten bir şekilde gülümsemiştim çünkü söylediği şeyler çok hayalperest olsada akademide bir çok öğrenci aynı durumda en az bir kere bulunmuştu. Yani shuriken eğitimleri sırasında Sensei'ye ne zaman alev topu atacaklarını soran Genin adayı sayısı gökyüzündeki yıldızlar kadar fazlaydı.

Kardeşimin kulağına kadar eğilip " Senin ağzın daha iyi laf yapıyor. Şuna çakra olayını, elementleri, jutsu kavramını, Ninjutsu, Genjutsu ve Taijutsuyu falan açıkla. Ayrıca ona temelleri öğretebileceğimizi ama onları kavrarsa basit bir parşömenle biraz uğraşarak söylediği teknikleri elementi uygunsa yapabileceğinide söyle. Yoksa iki hafta başımızın etini yer. " dedikten sonra kardeşimin açıklamasını bitirmesini bekleyecektim.

Kardeşim kendi kısmını bitirdikten sonra ona dönüp " Git şu Shinobilerden çakra kağıdı al. Hani şu doğal elementimizi bulmamızı sağlayan. Ha unutmadan birde kumaş iste rengi falan fark etmez. Arkasında kendimi saklayacak kadar olsa yeter. " dedikten sonra Takeru'ya dönüp " Ben bir şeyi göstermenin, onu anlatmaktan her zaman daha iyi bir öğretme metodu olduğunu düşünmüşümdür. Bu yüzden bazı temel teknikleri göstereceğim. " diyecektim.

Sonrasında gerekli el mühürlerini uygulayarak Henge no Jutsuyu yapıp tipimi Takeru'nun kine dönüştürüp " Bunun adı Henge no Jutsudur. En temel 5 teknikten biridir. Tipini başka bir insana dönüştürmeni sağlar. Bunu çok geliştirenlerin hayvana falan dönüştüğünüde duymuştum. " dedikten sonra tekniği bozup Bunshin no Jutsu'yu yapacak ve üç klon oluşturacaktım.

" Bu tekniğin adı Bunshin no Jutsudur. Rakipleri şaşırtmak için kullanılabilir ama oluşan klonlar sadece görüntüden ibarettir ve kolayca yok edilebilirler. " dedikten sonra muştamı çıkartıp her birine teker teker batıracaktım. " Bunun gelişmiş versiyonları vardır. Bir tanesinin normal bir şekilde sanki klon değilde senmiş çesine çalışabildiğini duymuştum. Kargalarla ilgili bir adı vardı. " diyecektim.

Sonrasında Tora mührünü yaparak ortadaki taşla yer değiştirmeye çalışacaktım. Başarırsam " Buna Kawarimi denir. Kesinlikle öğrenmen gereken bir teknik. Bu tekniği kullanarak anlık olarak bir şeyle yer değiştirebilirsin." dedikten sonra durup biraz tepkisine bakıp ellerimi misina ile bağlayacak ve Nawanuke no Jutsu ile onun gözünün önünde çözecektim.

" Bunun adıda Nawanuke no Jutsu'dur. Ellerin bağlı iken çözmeni sağlar. " diyecektim. Eğer bu sırada kardeşim elinde kumaşla geri dönerse Kakuremino no Jutsu'yuda benzer bir şekilde açıklayacaktım.

Gerekli açıklamaları yaptıktan sonra içinde bulunduğumuz odanın tavanına ayaklarıma çakra yükleyerek çıkıp Takeru'nun tam altında sarktıktan sonra " Buda ağzından alev topu atmadan önce yapabiliyor olman gereken önemli bir teknik. Doğrudan bir adı yok ama bunu kullanarak suyun üstünde bile yürüyebilirsin. " dedikten sonra " Son olarak uzuv güçlendirme buda çakra ile kaslarını beslemenin bir sonucudur. " diyecek ve yakındaki bir kayanın yanına gidecektim. Güvenlik açısından Takerunun uygun bir konumda arkama geçmesini isteyecektim.

Sonrasında tüm gücümle ama Judaichi teknikleri yada çakra kullanmadan kayanın ortasına vuracaktım. Daha sonra bunu sırayla Judaichi kullanarak, kolumu çakra ile güçlendirerek ve hem çakra ile güçlendirip hem Judaichi tekniği kullanarak yapıp aradaki farkları anlatacaktım. Eğer kayalardan biri fazla hasar görürse bir sonrakine geçecektim.

Eğer bildiklerimi normal bir şekilde sorun olmadan ona aktarabilirsem" Tüm bunlar temel tekniklerdir. Eğer bunları öğrenebilirsen ağzından alev çıkartmak yada diğer benzeri teknikleri sadece ilgili parşömenlere bakarak yapabilirsin. Şimdi istersen eğitime başlayalım? " diyecek ve cevabına göre temel çakra eğitimlerini verecektim.
Image
Künye
► Show Spoiler
Motivasyon/Komplikasyon/Özellik
► Show Spoiler
Profil
► Show Spoiler
Beceri
► Show Spoiler
Ninjutsu
► Show Spoiler
Taijutsu
► Show Spoiler
Genjutsu
► Show Spoiler
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar Standart
► Show Spoiler
User avatar
Kotegawa Chisa
Ishigakure
Ishigakure
Posts:427
Joined:August 31st, 2018, 1:59 am
Künye:

Re: [Kotegawa Ooki & Kotegawa Chisa] Zorlu Öğrenci

Post by Kotegawa Chisa » September 13th, 2018, 6:04 pm

Bütün ısrarlarıma rağmen Onee-san odalarımızı değiştirmeyi kabul etmemişti. Onun gibi harika bir shinobinin böyle muamele görmesi beni üzüyordu fakat hatalarından ders almayı öğrenmesi gerekiyordu. Eminim hala Ryoma-san ile yaşanan olayda kendinin haklı olduğunu düşünüyordur. Onee-san, en az babam kadar inatçı ve dar görüşlü bir insan. İşler bittikten, haksız olduğu ortaya çıktıktan sonra bile hala Ryoma-san'a saygısızlık yapmakta diretiyor. Ryoma-san gibi kibar bir insan bu muameleyi görmeyi hak etmiyor.

Ryoma-san merdivenlerden indikten sonra Onee-san kulağıma eğilip onun hakkında kötü şeyler söylemişti. Onun gibi kibar bir insan hakkında böyle şeyler söylemesi beni sinirlendirmişti. Suratıma sinirli bir ifade takınıp "Onee-san! Ryoma-san gibi kibar bir insan hakkında böyle konuşmamalısın! Sana kötü davrandığı için bu kadar sinirli olduğunu biliyorum ama bunu hak ettin. İnatçılığını bazen bir kenara bırakman gerekiyor." dedim. Hemen ardından odama doğru hızlıca girip kapımı sertçe çarptım. Odama girdiğim anla söylediklerimden pişman olmam bir olmuştu. Onee-san'a böyle sert çıkışmak her zaman yaptığım bir şey değildi, ondan özür dilemem gerektiğini biliyordum. Özür dilemek için kapıyı açtığımda ise Onee-san çoktan odasına girmişti.

Onee-san'a söylediğim sözler sürekli aklımda dönüyor ve pişmanlık duyuyordum. Aklımdaki düşünceler uyumama engel oluyordu. Bende bu kötü düşünceleri zihnimden defetmek için küvetimi kullanmaya karar verdim. Hayatımda ilk defa kendime özel bir küvetim olduğu için aşırı derecede heyecanlıydım. Babamın evinden böyle şeylere alışkın olmama rağmen bir yıldır küvete girmediğim için sanki ilk defa giriyormuş gibi hissediyordum. Sıcak suyu doldurup köpüğünü hallettikten sonra küvete girdim. O kadar rahatlamıştım ki birkaç dakika boyunca uzandıktan sonra uyuyakalmıştım.

Uyandığımda güneş yeni yeni çıkıyordu. Bir anda Ryoma-san'ın uyarısı aklıma geldi ve hızlıca küvetten kalktım. Kalkmamla pişman olmam bir olmuştu. Uzun bir süre sıcak suda durduğum için çıkmamla deli gibi üşümeye başlamıştım. Hızlıca bir havlu alıp kendimi sardım, birkaç dakika titredikten sonra ise kendime geldim. Kendime gelir gelmez dişlerimi fırçalayıp saçlarımı yapmıştım. Dün üzerimde olan kıyafetleri tekrardan giydikten sonra göreve hazırdım! İki gün arka arkaya aynı kıyafeti giymeyi pek sevmesem de daha önce böyle görevlere çıktığım için alışıktım. Kıyafetlerimi giymemle shinobinin kapımı çalması bir olmuştu. Anlaşılan Takeru gerçekten gelmişti.

Antrenman sahasına çıkmak için kapıyı açtığımda Onee-san ile karşılaştım. Dün söylediklerimden dolayı pişmandım, özür dilemem gerekiyordu. Başımı hafifçe öne eğerek "Dün söylediklerim için özür dilerim Onee-san." dedim. Dün söylediklerimi düşününce utanmış ve istemsizce başımı öne eğmiştim. Ben azar çekmesini beklerken Onee-san önemli olmadığını söylemişti. Gerçekten mutlu olmuştum, hemen hemen her zaman suratımda olan gülümseme tekrardan yerine gelmişti.

Onee-san ile beraber antrenman sahasına indiğimizde Takeru'yu sırtını bir taşa yaslamış bizi beklerken bulduk. Yanına gittiğimizde ise bizi, yani öğretmenlerini tehdit etmişti. Pek umrumda değildi, sonuçta görevimizi başarıyla yerine getireceğimize olan inancım tamdı. Hemen ardından ayağa kalkarak kollarını ve bacaklarını birkaç kez gerip çooooook ama çooooook komik bir şey söylemişti. Komik Saçlı Juzo-san'ın ağzından alevler atıp, yerden kocaman duvarlar çıkarmak isteyen birisi olduğunu düşünmemiştim. Bu konuda oldukça heyecanlı olduğu seçtiği kelimelerden rahatlıkla anlaşılabiliyordu. Yine de adamı rencide etmemek için kahkaha atmamalıydım.

Ben bu komik sözler karşısında kendimi zar zor tutarken Onee-san kulağıma eğilip Takeru'ya bir şeyler açıklamam gerektiğini söylemişti. O sırada kendimi toparlayıp konuşmaya başladım. "Imm... Takeru-sama, söyledikleriniz şu aşamada pek mümkün görünmüyor. İsteklerinizi yerine getirmek için öncelikle işin temellerini öğrenmek zorundasınız. Bu durumu aynı bir bina gibi düşünün, temeli olmayan bir bina eninde sonunda çökecektir. O yüzden size sırasıyla çakrayı, elementleri ve jutsuların nasıl işlediğini anlatacağım. Zeki birisine benziyorsunuz bu yüzden anlattıklarımı kavramanız pek zor olmayacaktır." Zeki olması hakkında pek yalan söylediğim söylenemez. Koskoca Daimyo'nun asistanının gerizekalı olacak hali yokya.

Birkaç saniye bekledikten sonra konuşmaya başladım. İlk anlatacağım şey çakra ne olduğuydu. "O zaman ilk olarak çakranın ne olduğunu anlatmakla başlayayım. Çakra her insanın içerisinde doğumlarından itibaren bulunan, gözle görülmeyen bir enerji türüdür. İçinizdeki chakrayı kullanarak devasa ateş topları, onlarca metre uzunluğunda topraktan duvarlar ve daha nicesini yapmak mümkündür. Bu söylenilenler sizin için şimdilik pek mümkün olmasa da beraber çalışıp başaracağımıza inanıyorum! Eğitimimizde ilk önceliğimiz içinizde bulunan çakrayı nasıl kullanacağınızı öğretmek olacak. Önemli olan ne kadar çok çakranızın olduğu değil, onu en iyi şekilde nasıl kullanabildiğinizdir."

Birkaç saniyelik bir ara verdikten sonra Onee-san'ın dediği gibi elementlerden bahsetmeye başladım. Bir yandan elementlerden bahsederken bir yandan da kılıcımı çekerek yere bir şeyler çizmeye başladım. "Dünya üzerinde beş çeşit temel element vardır. Bunlar ateş, rüzgar, elektrik, toprak ve sudur. Bu temel elementleri birleştirerek çeşit çeşit element yaratmak mümkündür. Örneğin toprakla elektriği birleştirirseniz patlama elementini elde edebilirsiniz. Tabii ki bunu yapmak söylemesinden binlerce kat daha zor... Her elementin güçlü ve zayıf olduğu birer element vardır. Ateş, rüzgarı delip geçer ve onu karıştırır. Rüzgar, elektriği dağıtarak stabilize eder. Elektrik, toprağı nötrler, parçalar ve kırar. Toprak, suyu emer ve akışını durdurur. Su, ateşi söndürür ve gücünü azaltır." Konuşmamın bu kısmında yere çizmekte olduğum şeyi bitirmiştim. Sonrasında konuşmama devam ettim "Her insanın doğuştan yatkın olduğu bir element vardır. Yatkın olmadığınız elementleri kullanmayı öğrenmek için çok daha fazla çalışmanız gerekir. Ortalama bir Jounin en az iki elemente sahiptir. Bizim seviyemizdeki shinobilerin arasında iki elemente sahip birini görmek oldukça nadirdir. Hangi elemente sahip olduğunuzu belirlemek için özel bir kağıt türü var. Kağıda çakra verdiğinizde verilen tepkiye göre elementinizi öğrenebiliriz. Bugün hangi tür elemente sahip olduğunuzu öğreneceğiz ve eğitim programımızı ona göre şekillendireceğiz."

Birkaç saniye daha bekledikten sonra devam ettim. "Gelelim 'Jutsu' kavramına. Jutsu, içinizdeki çakrayı yoğurarak dışarıya salmanızdır. Bu yoğurma işlemini kolaylaştırmak için biz shinobiler el mühürlerini kullanırız. Her jutsunun kendine has el mühürü dizisi vardır fakat bazı jutsularda sadece tek bir el mührü yeterlidir. Kullandığınız tekniklerin çoğu aktivasyon sırasında çakra yemesine rağmen açık kaldığı sürece çakra yiyen tekniklerde mevcuttur. Jutsu kendi içerisinde üçe ayrılır: Taijutsu, Ninjutsu, Genjutsu.

Bu üçlünün arasında ilk olarak öğrenmesi en zor olan Taijutsu'dan bahsedeceğim. Taijutsu kısacası yakın dövüş anlamına gelir. Onee-san ve ben oldukça iyi Taijutsu kullanıcılarıyızdır. Ben silahlı dövüşünün dallarından biri olan Iaido stilinde ustalaşmışken, Onee-san silahsız dövüşün dallarından biri olan Juudaichi stilinde ustalaşmıştır. Taijutsu stili öğrenmek için düzenli olarak çalışıp vücudunuzu geliştirmeli ve uzun yıllar boyu stilinizin öğretilerini takip etmelisiniz. Size kısa bir sürede ustalaştığımız stiller hakkında fazla bir şey öğretemeyeceğimiz için her shinobinin bildiği basit Taijutsu dövüşünü öğreteceğiz. Zaten bu konuya pek ilginiz yok gibi gözüküyor.

İkinci olarak Ninjutsu geliyor. Ağzınızdan alev fırlatmak istiyorsanız bu konuda uzmanlaşmanız gerekmektedir. Genel olarak bahsetmek gerekirse Ninjutsu, insanın iç enerjisiyle dış dünyayı değiştirmesidir. Bugün elementinizi öğrendikten sonra size birkaç basit jutsu öğreteceğiz. Bunlarda ustalaştığınız takdirde elementinize göre ilerleyerek yeni jutsular öğreteceğiz.

Üçüncü ve son olarak Genjutsu geliyor. Aslında Genjutsu bu üçlünün arasında en zor ustalaşılanıdır. Taijutsu yıllar boyu eğitim yapmayı gerektirmesine rağmen öğrenmesi kolaydır. Genjutsu ise eğer yeteneğiniz varsa hemen kullanabileceğiniz bir daldır fakat pek fazla kişinin yeteneği olduğu söylenemez. Kısaca bahsetmek gerekirse Genjutsu, kişilerin hislerine, duyularına ve algılarına hükmetmektir. Genjutsu uyguladığınız kişi bir hayal diyarına çekilir, uyguladığınız jutsuya göre gördükleri ve yaşadıkları değişebilir.
"


Konuşmamı bitirdiğimde suratımda bir gülümsemeyle Takeru'nun bir şeyler söylemesine bekliyordum fakat onun yerine Onee-san konuşmayı tercih etmişti. Gidip shinobilerden çakra kağıdı ve bir kumaş almamı söylemişti. Aynı onun söylediği gibi işimi halletmek için harekete geçmiştim.
Yere Çizdiğim Şekil
Image
Not: Daha uzun yazabilirdim fakat dışarıya çıkmam gerektiği için son kısmı böyle bıraktım kusra bakmayın.
Image
Künye
İsim: Kotegawa Chisa
Yaş: 16
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 140.000
Prestij: 0
Kullanılabilir GP: 0
Ün: 40

Motivasyon
Korumak!
Chisa hangi durumda olursa olsun zayıflara yardım eder. İlk başlarda insanlar tarafından kabul görmek için yapmasına rağmen zamanla düşünceleri değişmiş ve onları gerçekten isteyerek korumaya başlamıştır.


Komplikasyon
Kardeş - Kotegawa Ooki
Kardeşi onun hayatındaki en önemli şeydir. Onun gözünde kardeşi ulaşılamaz bir noktada bulunan kişidir. Yine de zarar görmesinden aşırı derecede korktuğundan dolayı var gücüyle ona destek çıkmak istemektedir. Bunu o kadar kafaya takmıştır ki bazen basit şeylerde bile onun yerine yapmak istemektedir.



Özellikler
Momoiro no Chibi - Kısaca Momo -
Chisa, Asakura'da tüccara karşılık beklemeden gerçekleştirdiği yardımlar sonucunda, Asakura çevresinde bu ünvanla bilinmektedir. Özellikle kervanlar ve tüccarlar tarafından fazlasıyla tanınan Chisa, mağdur durumdaki bir tüccarın sorunlarının halledilmesine ön ayak olduğu için fazlasıyla seviliyor.


Profil
Güç: 5
Çeviklik: 9
Kondisyon: 4
Potansiyel: 3
Varlık: 8
Zeka: 5

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 4
[Varlık] Sosyalleşme: 4 - Favori
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
D - Rank: Shunshin
B - Rank: Zukokku

Taijutsu
A - Rank: Iaido | Stil
B - Rank: Iaigiri
D-Rank: Hızlı Adımlar


Genjutsu
D-Rank: Görünmez Kılıç
D - Rank: Rakumei no Jutsu
C - Rank: Kanryousou
B - Rank: Mugen Onsa
A - Rank: Kokuangyou no Jutsu


Sensör
C - Rank: Meishou-dou

Modlar
Barış

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Katanacığım(Normal Seviye)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotegawa Ooki & Kotegawa Chisa] Zorlu Öğrenci

Post by GM - Naruto » September 14th, 2018, 12:37 pm

Chisa’nın uzun anlatımlarını başta dikkatli bir şekilde dinlemeye çalışan Takeru, giderek anlatımın uzaması nedeniyle sıkılmaya başlıyor. Bunu zaten baygın olan bakışlarının giderek daha da bayıklaşmasından net bir şekilde anlayabiliyorsunuz. Chisa’nın konuşması bittiğinde, Chisa’nın yüzünde bir gülümseme olsa da, Takeru’nun suratında bariz bir memnuniyetsizlik göze çarpıyor. Chisa Ooki’nin sözleri doğrultusunda chakra kağıdı ve kumaş parçası almaya giderken, Ooki de temel jutsuları Takeru’ya göstermeye başlıyor.

Chisa’nın kısmına nazaran Ooki’nin kısmı ile daha ilgili duran Takeru, Ooki’nin Henge no Jutsu ile kendisine dönüşmesine karşılık başını aşağı yukarı sallayarak karşılık veriyor. Aslına bakılırsa Ooki’nin hengesinde çok da etkilenmiş gibi görünmese de, Chisa’nın yarattığı baygın hava bir nebze dağılıyor.

Ooki’nin Bunshin no Jutsu ile yarattığı klonlarına karşın, Takeru’nun yüzünde halen daha aradığını bulamayan bir insanın ifadesi bulunuyor. Ooki bu ifadeye şimdilik aldırış etmeden Kawarimi için harekete geçse de, bu konuda başarısız oluyor. Takeru ise bir şeylerin ters gittiğini anlayacak kapasitede olduğu için, soran gözlerle Ooki’ye bakmakla yetiniyor. Kawarimi’yi başaramayan Ooki ise, hemen ellerini misina ile bağlayarak Nawanuke no Jutsu’yu sergiliyor. Fakat Takeru “Gevşek bağlamışsın.” diyerek teknikten çok Ooki’yi sorguluyor.

Bu sırada elinde chakra kağıtları ve bir parça kumaşla gelen Chisa, kumaşı Ooki’ye teslim ediyor. Kumaş ile beraber duvara sırtını veren Ooki Kakuremino no Jutsu’yu da başarılı bir şekilde gerçekleştiriyor. Ancak Takeru halen daha mutsuz bir görünüm sergiliyor ve bu tavrını pek değiştirecek gibi de durmuyor. Ooki’nin tavanda yürüme gösterisi bile Takeru’yu tam anlamıyla memnun etmiş gibi durmuyor.

Ooki “kayaları yumruklamak” temalı gösterisine geçtiği sırada, ilk olarak Takeru’nun arkasındaki kaya ile başlıyor. Kayaya normal bir yumruk atan Ooki, kayada belirgin herhangi bir iz bırakamıyor. Bunun ardından almış olduğu Juudaichi öğretileri kapsamında aynı kayaya bir yumruk daha atıyor, ancak yine de kayada belirgin bir iz oluşmuyor. Ooki gösterisine ellerine kanalize ettiği chakrasıyla attığı yumrukla devam ediyor. Aynı kayaya attığı bu yumruk, kayanın çatlamasına neden olurken, Juudaichi öğretileri ve chakra kanalizesi ile birleştirdiği yumruğu da bir diğer kayanın çatlamasına neden oluyor.

Ooki’nin kayaları yumruklaması Takeru’nun daha çok hoşuna giden bir durum olarak ortaya çıkarken, Chisa’nın getirdiği chakra kağıtlarından birini Takeru’ye veriyorsunuz. İçinizden biri chakra kağıdının çalışma prensibini anlattıktan sonra Takeru avucunun içinde tuttuğu kağıda bakıyor. Halen daha beklentilerini karşılayamamış bir adamın ifadesine sahip olan Takeru “Deneyelim bakalım.” dedikten sonra omuzlarını silkiyor. Bu aşamadan sonra hepinizin bakışları Takeru’nun avucundaki kağıda kayarken, kağıt birden kırışmaya başlıyor. Takeru bunun anlamını sorarcasına sizlere baktığı sırada kağıdın, kırışıklıkları halen daha dururken ıslanmaya başladığı fark ediyorsunuz. Ancak yaşananlar bununla da sonlanmıyor ve kağıt ikiye ayrılırken, birden tutuşmaya başlıyor! Neredeyse saliseler içinde kağıttan geriye sadece külleri kalırken, Takeru daha da soran ve şaşırmış bakışlarla size bakıyor.
Off Topic
Öncelikle Kawarimi için gerekli açıklamaları bir daha okumanızı öneriyorum. Vs konularında bu tür bir hata size pahalıya patlar, açık ve net. İkinci olarak, Juudaichi stili ile güç statında bir artış yaşanacağı yönünde bir inanç olduğunu düşünüyorum Ooki'nin yazmış olduğu RP'sinden. Stiller sahip olduğunuz statları arttıracak bir etki göstermezler, sadece bu statlardan maksimum düzeyde yararlanmanızı sağlarlar. Juudaichi için konuşmak gerekirse, eğer siz normal bir yumruk ile bir kayayı parçalayamıyorsanız, Juudaichi stiline dayalı stanslar ile de parçalamanız mümkün olmaz. Çünkü stilin amacı statınıza yönelik bir artı kazandırmaktan ziyade hamle kabiliyetinize bir artı kazandırmaktır. Yani basitçe söylemek gerekirse, normalde atacağı bir yumruk ile rakibinin burnunu kıramayacak olan kişiye, attığı yumruk ile nasıl burnu kırabileceğini öğreten bir stildir. Konuyla ilgili kafanızda soru işareti var ise, sorular kısmında bunu sorabilirsiniz. RP'yi daha fazla bulandırmamak için açıklama faslını burada kesiyorum.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kotegawa Ooki
Posts:164
Joined:August 31st, 2018, 10:46 pm

Re: [Kotegawa Ooki & Kotegawa Chisa] Zorlu Öğrenci

Post by Kotegawa Ooki » September 14th, 2018, 3:49 pm

Kardeşim detaylı bir şekilde bahsettiğim konuları Takeruya anlatmıştı. Bir kaç eksiği var hatası vardı. Mesela Taijutsu için zor demişti ama bence zordan kolaylığa sıralarsak Genjutsu > Ninjutsu > Taijutsu idi. Taijutsu içinde el mührü yada benzeri bir şey yoktu. Duruşları ve teknikleri öğrenip bunları defalarca tekrarlamak Taijutsuyu anlamak için yeterliydi. Yani zihinsel yada fiziksel bir engeliniz yoksa Taijutsu öğrenmek vücudu geliştirmek ve tekniklerde ustalaşmak için zaman harcamaktan ibaretti. Tabi Taijutsunun diğer 2 daldan farkı daha çok pratiğin her zaman daha etkin sonuçlar doğurduğuydu. Bir Ninjutsu tekniğini 1000 kere kullanmakla 5000 kere kullanmak arasında çok muazzam bir fark yoktu ama aynı şey Taijutsu için geçerli değildi. Taijutsu çalışmalarına 1000 saat ayıran bir Shinobi ile 5000 saat ayıran biri arasında dağlar kadar fark vardı.

Kardeşim anlatısını bitirdiği gibi ona söylediğimi yapıp çakra kağıdı ve kumaş almaya gitmişti. O sözümden çıkmayan iyi bir çocuktu ama mallıklarıda yok değildi. Mesela genjutsu öğreneceğim diye takmıştı ayrıca Ryomaya fazla güveniyordu. İşin aslı kardeşim fazla pozitif biriydi. O herkese fazla güveniyordu.

Kardeşimin yokluğunda bende temel teknikleri ve Judaichi stilini bu adama göstermeye başlamıştım. Gösterinin ortasında kardeşim istediğim şeylerle gelmişti. Kawarimi dışında her birin bir miktar başarılı olsam da en son taşı yumruklamak dışında onun ilgisini çeken bir şey olmamıştı. Bu adam özünde önemli bir konumdaki yaşını başını almış biri olabilirdi ama ruh olarak çocuktu. Eğer attığım yumruk o kayayı yerinden oynatıp binanın karşı duvarına fırlatsaydı %100 eminim ki '' Siktir et ateş çıkarmayı, duvar yaratmayı. Sen bana bunu öğret. '' gibi bir şey derdi. Yani adamın gerçekten savunma konusunda eğitim almak istediğini bile sanmıyordum. O daha çok böyle etkili vurdulu kırdılı bir şey arıyor gibiydi.

En son pek hoşnut olmayan bir tavırla verdiğimiz kağıdı denemişti. Umudum kağıdın yanmasıydı çünkü bu katon elementine sahip olduğu anlamına gelirdi. Hiç katon jutsusu bilmiyordum ama hiç bilmedim bir şeyi birine öğretmekle, yapamayacağım bir şeyi birine öğretmek arasında dağlar kadar fark vardı. Buradaki Shinobilerden parşömen isteyip Katon jutsularını öğretmeyi deneyebilirdim ki aynı anda bende o tekniği çalışırdım ama aynısını Fuuton için yapmaya kalksam bu adama herhangi bir katkım olmazdı.

Kağıdı eline aldığında kağıt kırışmaya başlamıştı. Yani elementi Raitondu. Biraz üzülmüştüm çünkü öğretme işi zor olacaktı ama en azından elinden kağıdı etkileyebilecek kadar çakra çıkartabiliyor diyede sevinmiştim. Ben tam bir şeyler söyleyecek iken başka değişiklikler olmuştu. Bende bu sırada sırayla " Raiton, Suiton, FUUTON VE KATONDA MI? " demiştim ağzım bir karış açık bir şekilde.

Adamın soran gözlerine ise " Hiç kariyer değiştirmeyi düşünmüş müydünüz? Çünkü az önce bir Kageyi bile kıskandıracak bir şeyi yaptınız. 5 elementin 4'ünede yatkınlığınız olduğunu kanıtladınız. Hemde daha bu konuda hiçbir eğitim almadan! " diyecektim.

" Takeru-sama..." demiştim çünkü böyle bir üstada hitap etmenin başka bir yolu yoktu. " Katon, Raiton, Fuuton ve Suiton elementlerine karşı yatkınlığınız var. Yani yerden duvar çıkartamayacak olsanızda onun dışında bir ninjanın Ninjutsu ile yapabileceği hemen her şeyi yapabilirsiniz. Bu görev için gönderilen biri olarak bunu söylemek doğru değil ama efendim bizim sizi değil sizin bizi eğitmeniz daha doğru olur. " dedikten sonra biraz tepkisini bekleyip devam edecektim.

" Sadece bir şey denemek istiyorum. Beni tüm gücünüzle itmeyi deneyebilir misiniz? Sizin başka alanlardaki yatkınlığınızıda ölçmek istiyorum. " diyecek ve itmesini bekleyecektim. Eğer dediğimi yaparsa tahmini olarak gücünü değerlendirip " Efendim şimdi aynı şeyi sanki vücudunuzdaki özel bir enerjinin kollarınızı güçlendirmek için hareket ettiğini hayal ederek yapın ve tekrar edin. " diyecektim. Eğer yaparsa bu seferde bu şekilde gücünü test edip aradaki farktan kendini ne kadar güçlendirdiğini tahmin etmeye çalışacaktım. Tabi başaramamasıda olasıydı.

Sonrasında ise duruma göre çakra kontrolünü arttırmaya yönelik antrenmanlara başlayacaktım. İlk olarak çakrasını belirli bir alana yönlendirmeyi öğretmeyi deneyecektim. Konoha Shinobilerinin kafalarının üstüne yaprak koyarak bunu yaptıklarını duymuştum. Aynısını alnın üstüne bir tane Shruiken koyarak yapmayı deneyecektim.

Kawarimi konusunda neyi yanlış yaptığımı anlamadım ama tahminim normalde yer değiştiremeyeceğim bir cisim olması yönünde. Açıklamalarda hacim olarak 1.5 kat'lık bir üst limit olduğundan bahsediyor. Kaya çömelerek saklanabileceğim bir şey olduğundan benden daha kısa olmalı. Genişliği ve derinliği çok fazla olabilir ama böyle bir durumda da ağırlığı artıyor ama açıklamada normal bir insanın oynatmak/kaldırmakta/hareket ettirmekte zorlanacağını söylüyordu. Yani bahsi geçen tarzda bir insan bir şekilde bu kayayı kaldırır/oynatır/ hareket ettirir ama bunu yaparkende bir yerlerini yırtar gibi bir anlam çıkardım ben. Hacimsel olarak benden 1.5 kat büyük bir kaya bir kaç yüz kilo ağırlığında olacağından normal bir insanın bunu yerinden bile kıpırdatamayacağını düşündüm ki reset öncesi böyle bir şeyi deneyip başarısız olmuştum. O yüzden kayanın hacim olarak yer değiştirebileceğim boyutlarda olabileceğini düşünüp ona göre yazdım ama tersi bir durumda olabileceği için kesinlik yerine zaten başarırsam diye eklemiştim çünkü kayanın net hacmini bilmediğimden anlatıcı insiyatifine açık bir durumdu. Yani biraz dene yanıl durumuydu. Adama bir şey göstermem lazım geldiğinden ve ortada başka bir şey olmadığından öyle yaptım. Yoksa VS'de riske girmem ama uyarınız için teşekkürler.
Image
Künye
► Show Spoiler
Motivasyon/Komplikasyon/Özellik
► Show Spoiler
Profil
► Show Spoiler
Beceri
► Show Spoiler
Ninjutsu
► Show Spoiler
Taijutsu
► Show Spoiler
Genjutsu
► Show Spoiler
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar Standart
► Show Spoiler
User avatar
Kotegawa Chisa
Ishigakure
Ishigakure
Posts:427
Joined:August 31st, 2018, 1:59 am
Künye:

Re: [Kotegawa Ooki & Kotegawa Chisa] Zorlu Öğrenci

Post by Kotegawa Chisa » September 14th, 2018, 11:46 pm

Onee-san'ın talimatları üzerine aldığım çakra kağıtlarını ve kumaşı teslim ettikten sonra, Onee-san'ın uygulamalı eğitimini izlemeye başladım. Geldiğimde çoktan akademide öğretilen jutsulardan birini gösteriyordu. Gördüklerinin ve anlattıklarımız pek ilgisini çekmediğini rahatlıkla anlayabiliyordum. Aslında ona hak vermiyor değilim. Akademi günlerimde bende böyle saçma jutsuları öğrenirken aynı şekilde izliyordum. Hayatım boyunca kullanmadığım, hiçbir zaman da kullanacağımı düşünmediğim jutsulardı bunlar. Hoş pek jutsu bilen birisi değildim ama bu öğrenmeyeceğim anlamına gelmiyor. Onee-san'ı hızlıca yakalamak için Taijutsu'da kendimi geliştirdim. Artık bir Chuunin olduğuma göre en çok ilgimin olduğu alana yani Genjutsu'ya yönelebilirim!

Onee-san, Takeru'ya hiçbir zaman kullanmayacağı bir jutsuyu gösterdikten sonra kayaları yumruklamaya başlamıştı. Takeru eğitimin bu kısmına daha ilgili gibiydi. Onee-san, antrenman sahasında bulunan kayaya ilk olarak normal bir yumruk, sonrasında çakra ekleyerek bir yumruk atmıştı. En sonunda ise Juudaichi stilini kullanarak kayaya sağlam bir yumruk atmıştı. İlk attığı iki yumruk kayada belirgin bir iz oluşturmamasına rağmen en son attığı yumruk kayayı çatlatmıştı. Onee-san'ın gücüne bir kez daha tanık olmak benim için büyük bir şerefti. Tabii ki bu ezici gücü gördükten sonra aklıma bir soru takıldı. Gerçekten Onee-san'ın korumama ihtiyacı var mı? Ya ona sadece ayak bağı oluyorsam?

Aklımda negatif düşüncelerle, dalgın bir şekilde yeri izliyordum. Ne kadar yetersiz olduğumu bir kez daha fark etmiştim. Klasik duygu karmaşalarımdan birini yaşarken beni kendime getiren Takeru'nun gizli bir dahi çıkması oldu. Başından beri onu küçümsediğim için kendimden utandım. Çakra kağıdını eline alan Takeru tamı tamına dört elemente yatkın bir dahi çıkmıştı! Raiton, Fuuton, Katon ve Suiton! Naruto-sama gibi bir dahi bile başlangıçta sadece tek bir elemente yatkındı. Gerçi karşımdaki adamın onun seviyesine gelmesi imkansızdı ama bir dahi olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Ben şaşkınlıktan ağzımı bile açamazken Onee-san ise düşünmeden konuşmaya başlamıştı. En az benim kadar şaşkın olan Onee-san ne yapacağını şaşırmıştı hatta adamın bizi eğitmesinin daha doğru olacağını söylemişti. Aslında yaptığı yanlıştı, burada sakinliğimizi korumamız gerekiyordu. Egosunu kabarttığımız bu adam kendini bir dahi olarak görüp eğitimi önemsememezlik gelebilirdi. Olaylara el atmam gerekiyordu.

Tam söze girecektim ki Onee-san bir kez daha konuşmuştu. Adama çakrasını nasıl kullanacağına dair kısa bir bilgi vermiş ve kendisini itmesini söylemişti. Olaylar bitikten sonra ise konuşmaya başladım. "Takeru-sama, dört elemente yatkın olarak bir dahi sayılabilirsiniz fakat hala işlenmemiş bir elmas gibisiniz. Önümüzdeki iki haftanın sonunda sizden harika bir shinobi olacağına dair inancım tam! Bu yüzden sabırla sonuna kadar beraber çalışalım!" Sözlerimde bahsettiklerim gerçek duygularımdı. Böyle bir dahiyle karşılaştığım için o kadar heyecanlıydım ki yerimde duramıyordum.
Image
Künye
İsim: Kotegawa Chisa
Yaş: 16
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 140.000
Prestij: 0
Kullanılabilir GP: 0
Ün: 40

Motivasyon
Korumak!
Chisa hangi durumda olursa olsun zayıflara yardım eder. İlk başlarda insanlar tarafından kabul görmek için yapmasına rağmen zamanla düşünceleri değişmiş ve onları gerçekten isteyerek korumaya başlamıştır.


Komplikasyon
Kardeş - Kotegawa Ooki
Kardeşi onun hayatındaki en önemli şeydir. Onun gözünde kardeşi ulaşılamaz bir noktada bulunan kişidir. Yine de zarar görmesinden aşırı derecede korktuğundan dolayı var gücüyle ona destek çıkmak istemektedir. Bunu o kadar kafaya takmıştır ki bazen basit şeylerde bile onun yerine yapmak istemektedir.



Özellikler
Momoiro no Chibi - Kısaca Momo -
Chisa, Asakura'da tüccara karşılık beklemeden gerçekleştirdiği yardımlar sonucunda, Asakura çevresinde bu ünvanla bilinmektedir. Özellikle kervanlar ve tüccarlar tarafından fazlasıyla tanınan Chisa, mağdur durumdaki bir tüccarın sorunlarının halledilmesine ön ayak olduğu için fazlasıyla seviliyor.


Profil
Güç: 5
Çeviklik: 9
Kondisyon: 4
Potansiyel: 3
Varlık: 8
Zeka: 5

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 4
[Varlık] Sosyalleşme: 4 - Favori
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
D - Rank: Shunshin
B - Rank: Zukokku

Taijutsu
A - Rank: Iaido | Stil
B - Rank: Iaigiri
D-Rank: Hızlı Adımlar


Genjutsu
D-Rank: Görünmez Kılıç
D - Rank: Rakumei no Jutsu
C - Rank: Kanryousou
B - Rank: Mugen Onsa
A - Rank: Kokuangyou no Jutsu


Sensör
C - Rank: Meishou-dou

Modlar
Barış

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Katanacığım(Normal Seviye)
Locked

Return to “Minami Şehri”