Her zamanki kabuslarından birisinin tam ortasından, kapının gümbürtüsüyle uyandı. Daha kendisine bile gelememişken Amemori Shijo ve diğer iki shinobi ile karşılaşması sonrasında durumu az çok anlamıştı zaten. Önemli bir görev gelmişti, ve köyü bu görev için kendisine güvenmişti. Tabi bu güveni shinobiler eşyalarını toplamasına yardımcı olarak bile göstermişlerdi. Yolda ağzını bıçak dahi açmasa da, Ishichou binasını her görüşünde olduğu gibi heybeti karşısında yine ağzını hafifçe aralamıştı. Tabi bu aralayış, duyacakları karşısında daha da büyüyecekti.
Ishichou binasına girdiği gibi, yanındaki shinobiler ile birlikte direkt olarak Ishichou'nun odasına yönelmişlerdi. Gelen grubu görenler başka tarafa bakmaya başlıyordu. Bu durumun niye olduğunu pek anlamasa da, üstüne pek kafa yormadı.
Odaya girdiği andan itibaren dikkatini her zamanki gibi camekan çekmişti. Ishigakure'nin güzelliği, bu camekandan çok daha muhteşem gözüküyordu.
Ishichou arada bu camdan dışarıya bakıp kafasındaki düşünceleri dağıtıyor mudur acaba? diye aklından geçirirken, shinobilerin yardımıyla masanın karşısındaki koltuğa oturmuştu. Shinobiler camdan dışarıyı izlerken, Usagi'de göz ucuyla camdan bakıp kendi evini görmeye çalışıyordu. Görüp görmediğinden tam emin olamadan, Ishichou'nun odaya girmesiyle kendisini ayakta hazır olda buldu. Ishichou'nun izniyle yerine oturup, olacakları izlemeye başladı. Ishichou'nun hareketleri Usagi'yi rahatsız etmeye yetmişti. Üstüne, Ishichou'nun önüne koyduğu fotoğrafa bakınca rahatsızlığı daha da artmıştı. Adamı gözü bir yerden ısırıyordu ama, tam olarak tanıyamamıştı. Beyninin her bir kıvrımını bu adamı tanımak için kullanacağı sırada, Ishichou bu durumu önceden sezmiş gibi söze girmişti. Ohta Razan. Sonrasında adamın kısa bir tanımlamasını da iliştirmişti sözlerine. Tabi, Usagi'nin aklına ilk gelen adamın tehdit edildiği, ve bir süreliğine koruması olarak, ya da koruma birliğine yardımcı olmak amacıyla göreve gönderileceğiydi. Ne var ki, durum hiçte öyle değildi.
Ishichou sözlerine her ara verişinde masada duran fotoğrafa bakıp adamdan biraz daha iğreniyordu. Nasıl bir insan evladı ekmeğini yediği, suyunu içtiği ülkeye bu denli bir hainlik yapardı ki? Bu tip bir hainlik yapmanın ödülü neydi? Para mı? Şan, şöhret mi? Güç arzusu mu? Yoksa çocukluktan kalma bir intikam arzusu mu? Sebep ne olursa olsun, bu tip bir hainlik Usagi'nin aklının ucundan geçmezdi.
Ülke yönetimi ile Ishigakure arasındaki ilişkilerin son olaylardan sonra çok iyi olmadığını biliyordu. Bir kaç shinobi yüzünden, neredeyse bir ulus kendi askeri gücünden vazgeçme konumuna gelmişti. Tabi, burada tek suçlu shinobiler değildi ama, şu anki büyük konu da bu değildi. O yüzden kafasından bu düşünceleri atıp, önündeki görevine yöneldi.
"Normal yollarla dört gün içinde halledemeyeceğimiz biri."
İshichou ya
Normal kelimesini vurgulayarak söylemişti. Ya da Usagi'nin kafasında bu kelime kendi kendisini vurgulamıştı. Her iki türlü de görevini az çok anlamaya başlamıştı bile. Odanın içindeki gerginlik o anda had safhaya ulaşmıştı, ya da yine beyni Usagi'ye oyun oynuyordu. Uykulu olmasında mütevellit sürekli bu ikisi arasında kalıyordu. Ishichou'nun sessizliği devam ettikçe Usagi'nin de gerginliği artarak devam ediyordu. Can alıcı cümle ise, görüş açısının dışındaki Shijo'dan gelmişti.
Bu cümleyi ilk duyduğu anda
Ee, ben ne alaka o zaman. Diye düşünse de, anlaması çok geç olmamıştı. Tabi, cümlenin ağırlığını fark ettiği anda, ağzının hafifçe aralanmasına engel olamamıştı. Uykulu halini ise yine bu cümle karşısında tamamen geride bırakmıştı. Düşünceleri artık daha berraktı. Son bir kaç dakika içinde konuşulan bütün kelimeleri tekrar tekrar didikliyordu beyni. Tamamen emin olmak için. Ishichou'nun, sözü Shijo'dan devralıp konuşmaya devam etmesiyle birlikte artık emindi. Görevinin tam olarak ne olduğunu Ishichou'nun cümleye başlamasıyla birlikte anlamıştı, ve gelecek göreve tamamen hazırdı.
Ishichou'nun sözlerini komple bitirmesiyle birlikte, arkasından gelen kapı sesini duydu. Arkasına baktığında, kapıyı Shijo'nun açtığını gördü. Normal şartlarda bir görev olmadığını bu hareket bile belli ediyordu. Ne var ki, tekrar Ishichou'ya döndüğünde karşılaştığı manzara ve Ishichou'nun sözleri son darbeyi indirmişti. Köyünün, ulusunun refahı için bu denli büyük bir fedakarlığı yapabilecek miydi? Görevi layığıyla yerine getirse bile, hiçbir yere izini bırakmasa bile, bir kaçak damgası yeme ihtimali vardı. Ulusunun refahı için bu denli büyük bir riske girmek istediğinden pek emin değildi.
Kafasının içinde yarı yarıya bir oranla gitmek ve kalmak arasında seçim yapmaya çalışırken, masada duran fotoğrafa ilişti tekrardan gözleri. İstemsiz bir şekilde hafifçe kısılan gözleri, aslında göreve cevabını çoktan vermişti bile. Elleri yavaşça alınbandına doğru gitti. Boynunda asılı duran alınbandını yavaşça söktükten sonra Ishichou'nun ellerine teslim etti.
"Bu denli onurlu bir göreve beni layık gördüğünüz için teşekkür etmek istiyorum Ishichou-sama." Ağzından çıkan ilk cümleleri hafif bir baş selamıyla noktaladı.
"Görevin koşullarının, sorumluluklarımın ve tehlikelerin farkındayım." Bir an duraksadı. Beyni, kendisine son bir kaçış imkanı vermişti. Ne var ki Usagi bu son kaçış şansını da elinin tersiyle iterek sözlerine devam etti
"Bu görevi sizin de izninizle kabul ediyorum. Bilgilendirmelerden önce sormak istediğim tek bir soru var izninizle." Ishichou'nun iznini bekleyip beklememe konusunda kararsız kaldı. Sonrasında zaten şu andan itibaren bir Ishigakure shinobisi olmadığının farkına varıp devam etti.
"Bu görevi layığıyla yerine getirsem bile, görevin sonunda kaçak damgası yeme ihtimalim var değil mi?" Cevabını bildiği bir soruyu sormak ne kadar doğruydu bilemiyordu lakin, bunu Ishichou'nun da teyit etmesi onun içini rahatlatacak gibiydi. Ishichou'nun cevabını bekleyip, hafif bir baş selamıyla birlikte son sözlerini söyledi.
"O zaman sizden görevimin detaylarını istiyorum."
Off Topic
Rp-in belli etsem de buraya da tekrardan not düşmek istedim. Görevi kabul ediyor karakterim efenim. Ben olsam etmezdim, ama kız manyak napalım.
Bir de bi kaç yerde meta yaptığımı düşünüyorum ama, olaylar kısmında bunlar belirtildiği için o köyün mensubu her karakterin bildiğini varsayarak yazdım rpmi. Umarım sıkıntı olmaz.