Ishigakure: Mektup

Ishigakure liderine ait yapı.
Post Reply
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
Ishigakure: Mektup

Post by GM - Naruto » September 7th, 2020, 3:45 pm

ImageImage
Öğlen saatleri, baharın gelişiyle birlikte nispeten ısınan hava artık bu saatlerde ince kıyafetleri rahatlıkla giyebilmenize imkan sağlamakta. Görevde de olmadığınızdan mütevellit, sivil ve rahat kıyafetler içerisinde bir restoranda oturmaktasınız. Pencere kenarında olmanızdan mütevellit, dışarıyı rahatlıkla izleyebiliyorsunuz. Ortanızdaki masada hafif çıtırtılarla yanmakta olan ızgaranın üstünde az önce büyük bir iştahla tüketmiş olduğunuz etlerin kalıntıları durmakta. Beraber çıktığınız son avın ardından çok zaman geçmemiş olsa bile, dostluğunuz pekişmiş durumda ve eskisine kıyasla birbirinizle daha sık görüşmektesiniz. Birbirinize duyduğunuz karşılıklı güven bunun en büyük belirtisi belki de. Garson gelip masadaki bulaşıkları temizlemeye başlarken görevde olmamanızın da getirdiği rahatlıkla boş boş muhabbet etmekle meşgulsünüz. Soğuk içeceklerinizi yudumlarken, dışarıda, dükkanın önünden geçmekte olan iki kızın size bakarak hafifçe kikirdeştiğini görebiliyorsunuz. Eskiye kıyasla, daha bilinir olduğunuz aşikar. Ancak sivillerden ziyade, köyünüzde size selam veren shinobi sayısının belirgin artışından oldukça memnunsunuz. İçinde bulunduğunuz askeri komunitede saygı görmenin sizi üst seviyelere taşıyabileceğini biliyorsunuz ve başarı hissinin vermiş olduğu genel memnuniyet sizi bir süredir idare etmiş durumda. Kızlar geçtikten, siz de muhabbetinize yeniden başladıktan hemen sonra restorana giren shinobi yelekli biri dikkatinizi çekiyor. Tanıdık bir sima, Ishichou binasında görevli olan memurlardan biri olduğunu kolaylıkla farkedebiliyorsunuz: “Ryu-san, Butsuo-san. Ishichou-sama’dan bir mesajım var.” Yeleğinin cebinden iki parşomen çıkarıyor ve üzerinde isimlerinizin yazdığını görebildiğiniz bu parşomenleri size uzatıyor.

Image
Sıradan bir antrenman günü. Gün sıradan, ancak halihazırda takımınla birlikte içinde bulunduğunuz antrenmanı tanımlamak için harika-mükemmel-muazzam gibi sıfatlar yetersiz kalmakta. Ishigakure’nin en işlek ve kalabalık caddelerinden birinde, insanların garip bakışları altında terden sırılsıklam haldesiniz. Sol bacağın Rei’nin sağ bacağına bilekten bağlı durumda. Sağ bacağında ise Tsugi var. İkişer elinizde ise, ağzına kadar su dolu olan bardaklar mevcut. Kulaklarınızı kapatan devasa tüylü kulaklıklar ise adeta manzaraya son noktayı koyuyor. Dış bir göz tarafından bakılacak olursa, dört bacaklı garip bir canavara benzediğiniz kolaylıkla söylenebilir.İki öğrencin, utanma sınırını çoktan geçmiş ve yalnızca işlerine odaklanmış gibi görünüyorlar. Bu antrenmanın tam olarak ne işe yarayacağını onlara anlatmamış olduğun bir gerçek, ancak sana duydukları güven sorgulama hissiyatlarını birkaç adım geride bırakmış gibi görünüyor. Pektabii, bunda durumun garipliğinin de etkisi olabilir. Aynı anda hem adımlarınızı koordine etmeye çalışıyor, hem elinizdeki bardaklardaki suyu kaybetmemeye çalışıyor, hem kalabalığın içinde ilerlemeye çalışıyor, hem de kulağınızda bangır bangır çalan müzik yüzünden birbirinizi duyamamanıza bağlı olarak garip garip iletişmeye çalışıyorsunuz. Antrenmanın tam olarak ne işe yaradığına sen bile yüzde yüz emin değilsin aslında, uykusuz bir gecenin son saatlerinde birden fazla fikri yoğurmanla ortaya çıkan bir şey. Mutlaka bir işe yarayacaktır diye düşünüyorsun, biraz da umut ediyorsun. İçinde bulunduğunuz caddeyi, son bir saatte yaklaşık 35 kere baştan yürümüş durumdasınız. Bardaklardaki sular -özellikle Rei’nin- birden fazla kez yenilenmiş durumda. En az siviller kadar garip bir yüz ifadesi olan tanıdık chuuninin aniden karşınızda belirmesiyle bir an duruyorsun. Chuuninin ağzı oynuyor, ancak ne dediğ hakkında hiç bir fikrin yok. Diğerlerinin harekete devam etmesi, statik pozisyonunu oldukça zedeliyor tabii ki. Son raddede, üçünüz birden yere yığılmış durumda oluyorsunuz. Kulaklığının kafandan fırlamasıyla birlikte, bu garip görüntü karşısında ne yapacağını bilemeyen chuuninin ‘amaan, ne olursa olsun artık’ modundaki ses tonuyla kurduğu cümleyi işitiyorsun: “Ishichoudan, ıı, bir mesaj var, Chisa-San.” Parşomeni yerde olan senin karın bölgene koyuyor çekingen bir tavırla. Ardından ne yapacağına emin olamadan uzaklaşıyor.

Image
Huzursuz bir gecenin ardından, sabahın erken saatlerinde nispeten karanlık sayılabilecek evinde boş boş oturmaktasın. Bunun sebebi, yapacak başka bir şey bulamaman değil. Başka bir şey yapabilecek gücü kendinde görememen. Bir nevi yoksunluk krizi olarak nitelendirebilirsin bunu. İlk defa başına gelmiyor, ancak her seferinde ilk kez yaşıyormuşçasına etkiliyor seni. Büyük gücün karşılığının büyük olduğu aşikar. Kolunun duyduğu açlık, tüm iradeni yoksayıp adeta kilitliyor seni. Başka bir şey düşünemiyorsun, rahat bir pozisyona geçemiyorsun, uyuyamıyorsun. Tarifleyemediğin bir rahatsızlık hissi var üzerinde. Bunun çok yakında geçeceğini biliyorsun, ancak saniyeler ve dakikalar öylesine yavaş ki. Köyde olduğun dönemlerde bu ihtiyacın bizzat Ishichou tarafından karşılanıyor, ancak bu durum köyden uzakta başına geldiğinde başvurman gereken yolları biliyorsun. Bundan rahatsız olup olmadığın tamamen senin vicdanına kalmış durumda; gelgelelim şuan beklemek dışında yapabileceğin pek bir şey yok. Güneş iyiden iyiye yükseliyor, akşamın geç saatlerinde başlayan ve tüm gece süren huzursuzluk hissin ise her saniye katlanarak artmakta. Kuryenin yakın bir zamanda geleceğini biliyorsun, ancak sabrının kalıp kalmadığına emin değilsin. Belki de bir koşu hastaneye gidip bir torba kan çalsan işler çok daha kolay olabilir. Kolay ve hızlı. Bu düşünce beynine kurtçuk gibi dalıp her bir zerrene hakim olmaya başlarken, kapıdan gelen tıklama sesi tüm odağını oraya yönlendirmene sebep oluyor. Son hızla çökmüş olduğun kanepeden kalkıp ilerliyor ve sonuna kadar açıyorsun kapıyı. Karşında, shinobi yelekli birini görüyorsun. Elinde, ufak bir kasaya benzer bir şey tutmakta. Chuuninin kim olduğunu umursamıyorsun bile, suratına bakmadan ve dediklerini dinlemeden elindeki kutuyu kapıyor ve kapıyı kapatmaya yelteniyorsun. Bu, normal şartlarda asla yapmayacağın bir şeyken bu gibi yoksunluk krizlerine girdiğin durumlarda karşı koyamadığın bir davranış haline gelmiş durumda. Kapı çarpılmadan tam bir saniye önce, chuuninin yeleğinin cebinden bir parşomen çıkarıp kapı aralığından uzattığını görüyorsun. Boştaki elinle hızla alıyorsun parşomeni, kapı kapanırken parşomen çoktan evin içinde bir yerlere fırlatılmış durumda. Daha sonra da bakabilirsin nasıl olsa, önceliklerin farklı.

Image
Son dönemler senin için fazlasıyla sıradan geçmiş durumda. Pek fazla köy dışına görevlendirilmiyorsun. Bunda cephede bizzat savaşmış olmanın yanısıra savaştan sonra bile sınırötesi operasyonlarda görevlendirilmiş olmanın etkisinin olduğu aşikar. Dinlendirilmeye alınmış gibi hissediyorsun kendini. Bu hem iyi, hem de kötü. Köyün uğruna çok fazla şey yapabileceğinin farkındasın. Ara ara da olsa, potansiyelinin köy sınırları içindeki devriye ve nöbetlerde harcanıp harcanmadığına dair düşünceler beliriyor kafanda. Yine de, senin gibi pek çok chuuninin ara ara da olsa mutlaka böyle görevlerde çalıştığını düşününce için biraz soğuyor. Hırlamaya ve öksürük krizlerine girmeye devam ediyorsun, ancak bu artık çok normal gibi geliyor sana. Sanki doğduğundan beri böyleymişsin gibi hissediyorsun. İçten içe, kışın bitip baharın gelişiyle belki biraz rahatlayacağını ve az da olsa iyileşeceğini ümit etmiş olsan da değişen hiç bir şeyin olmadığını farketmen uzun sürmüyor. Yine de çok kötü durumda sayılmazsın. Tedaviyle alakalı herhangi bir gelişme olmayışı seni üzüyor. Ancak Ishichou’ya duyduğun saygı ve güven, senin için mutlaka uğraştığını düşünmen için yeterli. Düşünceler, birbirleri üstüne binip yoğun bir zihin sarmalı oluştururken arkandan gelen bir sesle irkiliyorsun hafifçe. Ishigakure sokaklarında, gece vakti devriye atmaktasın. Geceler oldukça sakin köyde. Bunu seviyorsun. Sakinliği bozan sese dikkatli bir şekilde dönüp savunma pozisyonu almak üzereyken, tanıdık bir sima görüyorsun karşında. Pozisyonun normale dönerken kulaklarını dört açıyorsun: “Usagi-san, iyi nöbetler. Bugün devriyeye çıkmak üzereyken Ishichou binasından sana teslim etmem için bir parşomen verdiler. Gece bir noktada karşılaşacağımızı biliyordum, hazır seni görmüşken ileteyim.” Sana yaklaşıp shinobi yeleğinin cebinden bir parşomen çıkarıyor. Mat sokak lambalarının ışığında, üzerinde adın yazılı olan parşomeni alıyorsun.

Image
Akşamüstü saatleri, baharın sıcaklığı gelmiş olsa da ferah bir serinlik var evinin içinde. Pektabii, bu serinlik yorgun ve terli vücudunun rahatlaması için pek yeterli sayılmaz. Özellikle de uzun bir nöbetin ardından sabaha karşı eve geldiğin ve beş altı saat uyuduktan sonra direkt olarak antrenmana başladığın için. Evinin, üzerinde çalıştığın şey için oldukça uygun olduğu söylenebilir. Bu sebeple -en azından şimdilik- dışarıda çalışmak için bir alan aramana gerek kalmamış durumda. Bunda şimdilik bu güce yalnızca kendinin şahit olmasını istemenin de etkisi var elbet. Kontrolü tam manasıyla eline alana ve olası bir istenmeyen zarar ihtimalini ekarte edene dek çalışman gerektiğini biliyorsun. Odanın tam merkezine yerleştirmiş olduğun bir yer minderinin üzerindesin ve çeşitli boyut ve ağırlıktaki eşyaları çevrene dizmiş durumdasın. Uyandırdığın bu güç, seni şaşırtmış ve hatta birazcık bile olsa korkutmuş olsa da duyduğun heyecan her şeyin üstesinden gelmeye yetiyor. Bir süredir çalışıyor olsan da, dört beş kez kalkıp ortamı yeniden düzenlemiş olmandan dolayı alan konusunda sıkıntı yaşamıyorsun. Şimdiki hedefin ise, basit bir karton koli üzerine konulmuş büyükçe cam bir şişe. Karton, içi su dolu cam şişenin ağırlığını kaldırabiliyor gibi görünüyor şimdilik. Sağ elini, hafifçe yukarıdan aşağıya doğru savuruyorsun cam şişeye odaklanırken. İlk anda farkettiğin şey, kolinin hafifçe aşağı doğru büküldüğü oluyor. Birkaç saniye sonra ise iyiden iyiye yamulmuş ve aşağı doğru meyillenmiş oluyor koli. Devam ediyorsun. Odağını korumaktasın. Nihayetinde, koli tamamen düz bir pozisyona geçiyor ve su dolu cam şişe bir ‘KÜT’ sesiyle aşap zemine oturuyor. Ağırlığı, kolinin dayanıklılığını aşıp yere ulaşabilecek kadar güçlenmiş durumdaki cam şişeye keyifle bakıyorsun birkaç saniye boyunca. Çalan kapı ise, aldığın bu keyiften bir anlığına uzaklaşmana sebep oluyor. Ayaklanıp kapıya ilerlerken çevrene bakınıyorsun. Duvarlara çarparak kırılmış birkaç vazo, sağa sola dağılmış kitaplar ve ninja ekipmanları, yastıklar. Garip bir ortam olduğu aşikar. Kapıyı açtığında, karşında orta yaşlı tanıdık bir chuunin görüyorsun: “Ringo-kun, rahatsız ettiğim için kusura bakma. Ishichou-sama bunu sana iletmemi istedi, eve giderken uğrayayım dedim.” Elinde tuttuğu parşomeni sana doğru uzatıyor. Üzerinde isminin yazdığını net bir şekilde görebiliyorsun. Merakla uzanıyorsun parşomene. “Görüşmek üzere Ringo-kun.”

Image
Ishigakure kapısındaki ufak kulübede, günlük nöbetlerden birini tutmaktasın. Sıkıcı sayılabilecek bir iş, ancak son dönemlerde özellikle Çimen Ülkesi’nde yaşandığını duyduğunuz kaçak mülteciler durumu yaptığınız işin öneminin yükselmesine sebep oluyor. Kaya Ülkesi ve Ishigakure’nin şimdilik bu konuda ciddi bir problemi yok gibi gözükmekte. Ancak önlemlerin zararının olmayacağının farkında olacak kadar bilinçlisin. Bunda paranoyak yapının da etkisi olduğu aşikar. İster istemez bazen mülteci kılığına girmiş bir Riaru ajanının köye dalabileceğini, sivillere zarar verebilecek bir aktiviteye girişebileceğinin hayalini kurup kendi kendine geriliyorsun. Eğer bu olay, sen nöbetteyken gerçekleşirse ve buna müdahale edemezsen yaşanacak şeylerin vicdanı sorumluluğunu kaldırıp kaldıramayacağın konusunda pek emin değilsin. Neyse ki, mesain dolmak üzere ve bugün pek gelen giden olmaması işine gelmiş durumda. Önünde, medikal ninjalığa dair arada sırada açıp baktığın eski bir kitap durmakta. Henüz gerçekleştirmeye fırsat bulamamış olsan da, yegane hedefine duyduğun ilgiden hiçbir şey eksilmiş değil. Yazılanları pek anladığın söylenemez. Ancak birden fazla kez okumuş olduğun kısımları tekrar tekrar okurken bile heyecan duyabiliyorsun. Motivasyonun ve tutkularının bu yönde olduğu aşikar. Ve bir gün, çok başarılı bir medikal ninja olacağına dair inancın tam. Güneş yavaş yavaş batmaya başlarken, uzun bir süredir sabit oturduğun için kollarını kaldırıp hafifçe geriniyorsun. Baharın getirmiş olduğu sıcaklık hafif bir mayışıklık bırakıyor üzerinde. Köy içlerinden sana doğru ilerleyen bir shinobiyi farketmenle, devir saatinin geldiğini anlıyor ve hafifçe ayaklanıyorsun. Kitabı koltuk altına alırken, gelecek shinobiyi selamlamak üzere kulübenin dışına çıkıyorsun. Tanıdık bir yüz, orta yaşlı bir chuunin: “Merhaba Teijo-kun. Umarım sorunsuz bir gün geçirmişsindir. Ishichou-Sama sana bu parşomeni iletmemi istedi, şimdilik burayı devralıyorum. Sen dinlenmene bak.” Uzattığı parşomeni alıyor ve üzerinde kendi ismini farkediyorsun. Köy içlerine doğru yola çıkarken, parşomene duyduğun merağı eve kadar saklayabileceğini düşünmektesin.



Mektup içeriğine baktığınızda, yakın bir zamanda düzenlenecek olan jounin sınavına köyünüzün Chou'su tarafından katılmaya uygun görüldüğünüzle alakalı bir bildiri karşılıyor sizleri. Bir süre önce yapılmış olan duyuruların üzerine, bu sınava katılmaya layık görülmenizin gururu kaplıyor içinizi. Mektupta yazan bir diğer şey ise, kararınızı üç gün içerisinde Chou binasına bildirmeniz gerektiği.


Off Topic
Belirtildiği üzere, köyünüzün lideri tarafından sınava katılmaya layık görüldünüz ancak bunu kabul etmek veya reddetmek sizlerin elinde. İçinde bulunduğunuz durumla birlikte mektubu alışınızı, konuyla alakalı hissiyatınızı ve sonucu bildiren birer rp alalım sizlerden. Sıra önemli değil.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kita Usagi
Ishigakure
Ishigakure
Posts:252
Joined:September 11th, 2018, 3:23 am
Künye:

Re: Ishigakure: Mektup

Post by Kita Usagi » September 8th, 2020, 3:54 am

Son bir kaç haftası olabildiğine sakin ve sıradan geçmişti. Köyden hiç çıkmamış, evden dışarıya çıkması bile nadirleşmişti. Arada sırada çıktığı devriye görevleri ile hayatı bir nebze renkleniyor, bir nebze değişiyordu. Bulunduğu durum içinde zaten köy dışı görevler beklemesi biraz saçma olurdu. Son çıktığı görevde pekte başarılı olduğu söylenemezdi. Ki zaten son çıktığı köy dışı görevi bile bir devriye göreviydi.

Ishichou'nun Usagi üzerindeki güveni kaybolmuş gibi hissediyordu. Geçirdiği rahatsızlık nedeni ile yaşadığı sıkıntılar gönderildiği görevlere de yansımıştı. Ne var ki Usagi bundan fazlası olduğunu biliyordu. Her ne kadar fiziksel aktivite olarak kendisi sınırlandırılmış olsa da, daha fazlasını yapabileceğini biliyordu. Devriye ve nöbet görevlerinden ziyade daha gerçek görevlere çıkması gerektiğini düşünüyordu. Bu düşüncesi ise aklında çok fazla durmuyordu. Hem her chuuninin bu tip görevlere zorunlu olarak çıktığını bilmesi, hem de Usagi'nin bir şeyler başaramayacağını, artık shinobilik yapamayacağını düşünseler, ondan çekilmesini isteyecelerini biliyordu. Bu vesileyle ciğerlerindeki yaranın en azından performansını yüksek düzeyde etkilemeyeceği noktaya gelmesi için elinden geleni yapıyordu. Son bir kaç haftasında aldığı nöbet ve devriye görevleri dışında kelimenin tam anlamıyla hiçbir şey yapmıyordu. Vücudunu hiçbir şekilde yormuyor, sadece dinlendiriyordu. Temiz havada hafif yürüyüşler, hafif antrenmanlarla geçiriyordu günlerini.

Tabi Usagi bunları yaparken, ciğerleri de boş durmuyordu. İyileşmekten ziyade her fırsatta hatırlatıyordu kendisini. Tek yaptığı iş buydu şu sıralar. O temiz havada yürüyüşlerde her nefes çekişinde bir hırıltı yükseliyordu. Hafif antrenmanların her iki dakikasında öksürük krizleri yüzünden mola vermek durumunda kalıyordu. Yine de bu durumlar artık sıradan gelmeye başlamıştı. Arada sırada öksürük krizleri, hırıltıların olmadığını hayal edip bir an garipsiyordu. O kadar alışmış, o kadar kabullenmişti artık. Çünkü bu gidişle bu hırıltıların, krizlerin hayatından çıkacağı yoktu. Savaştan döndüğünde Ishichou'nun bir şeyler üzerinde çalıştığı duyumunu almıştı. O zamanlarda içini rahatlatan bu duyum, şu zamanlarda ise yerini umutsuzluğa bırakmıştı. Her ne kadar Ishichou'nun hala bir şeyler için çabaladığına inansa da, Ishichou'nun gücü içerisinde yapabileceği bir şeyin olmadığına inancı da bir o kadar artmıştı. Bu hırıltılar işe yaşamayı öğrenmesi gerektiğini anlamıştı artık. Yine de, bu hırıltıların onun onur madalyası olduğunun bilincindeydi.

Her zamanki gece devriyelerinden birisindeydi yine. Sessiz ve sakin geçen devriyeleri hep sevmişti. Durup düşünmek için zaman açıyordu Usagi'ye. Bu düşüncelere ise bir yenisinin ekleneceğinden habersiz bir şekilde devriyesinin ortasında arkasından gelen ses ile vücudunu direkt olarak savunma pozisyonunda arkasına döndürmüştü. Ne var ki karşısındaki tanıdık sima karşısında normal duruşuna geçip meslektaşının ona getirdiği haberleri duymayı bekledi.

Meslektaşının söyledikleri üzerine aklına ilk gelen düşünce ciğerleri ile ilgili bir haber olduğuydu. Ishichou'nun bu konu hakkındaki çalışmalarının bir sonuç verdiğini, belirli bir günde yanına çağırdığı düşünse de, parşömeni açıp okuduğunda durumun çok daha farklı olduğunu anlamıştı. Parşömenin üzerinde yazanları okuduğunda başta bir şaşkınlık, ardından bir üzüntü. En son ise içini sevinç ve umut kaplamıştı. Yakınlarda olacak Jounin sınavını duymuştu. Ama bu sınava katılmaya uygun görüleceğini tahmin bile etmemişti. Elindeki parşömende ise tam olarak bunlar yazılıydı İshichou tarafından bu sınava katılması uygun görülmüştü. Bu konudaki kararını Chou binasına bildirmesi gerekiyordu. Parşömeni cebine koyup, kafasındaki bütün düşünceleri çöp kutusuna süpürerek son aldığı şaşırtıcı haberle birlikte devriyesine devam etmeye başlamıştı.

Şaşkınlığını bir kenara bırakıp adam akıllı düşünmeye başlayınca, içini bir üzüntü kaplamıştı. Bu üzüntünün nedeni ise, son zamanlarda hayatında olan çoğu şeyin nedeni olduğu gibi ciğerleriydi. Bu kadar işlevsiz ciğerler ile bu sınavdan geçer not alabileceğini pek düşünmüyordu. Bu sınava katılmaya uygun görülmüş olsa bile boşa çabalama olacağını düşünüyordu. Bu sebeple başta reddetmeyi düşünmüş olsa da, Ishichou'nun Usagi'ye güvenmemesi durumunda böyle bir harekette bulunmayacağını biliyordu. Demek ki Usagi'de hala bir ışık görüyor olmalıydı ki sınava katılması için mektup göndermişti. Hiç beklemese de belki sınava kadar ciğerlerinde iyi yönde bir ilerleme görebilirdi. İçine dolan bu umutla birlikte bir sokak lambasını daha geride bırakırken bir an önce Chou binasına gidip sınava katılacağını bildirmek istiyordu.
Off Topic
"Özetle katılıyorum efenim."
Image
Künye
İsim: Kita Usagi
Yaş: 17
Cinsiyet: Dişli bir dişi.
Element: Suiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 142.500
Prestij: 4
Ün: 26
Kullanılabilir GP: 0

Özellikler
► Show Spoiler
Profil
► Show Spoiler
Mod
► Show Spoiler
Efsanevi Yaratık
► Show Spoiler
Ninjutsu
► Show Spoiler
Taijutsu
► Show Spoiler
Genjutsu
► Show Spoiler
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
► Show Spoiler
Jirou Ryu is my BITCH!
User avatar
Okawa Ringo
Ishigakure
Ishigakure
Posts:251
Joined:February 25th, 2019, 1:04 am
Künye:

Re: Ishigakure: Mektup

Post by Okawa Ringo » September 8th, 2020, 5:13 pm

"Enteresan." dedim, çocuksu fakat kalbimde ateşlenen derince bir merakın esintilerini taşıyan ses tonu ile. Yorgunluğumu kendime bahane etmeyi hakaret sayarak başlamıştım antremanıma. Dört eliyle sarıldığım alın bandımın bana getirdiği bir çok acıyı tarifi zor buruk tebessümlere hapsetmiştim. Çalışmak, çalışmak, daha çok çalışmak. Hayatımı adadığım, yeri geldiğinde hiçe saydığım tüm bu değerlerin önüme çıkardığı koca kapıyı çalmak istiyordum. Gücüm vardı. Gücümün kaynağını biliyordum. Nefret etsem de, onu derinlere gömmek istesem de, artık çocukça davranmayı bırakmalıydım. Odaklandım. Dünyamdaki tüm sesleri kesmek, tüm ışıkları söndürmek ve bedenimi yoklukla perçinlenen hiçliğe hapsetmek istercesine odaklandım. Gözümü açtım. Bu sefer kapatmadım.

'KÜT' Tok, sağlam ve mutluluk vericiydi şişenin çıkardığı bu ses. Henüz bu derin odaklanma seansına yeni yeni alışan gözlerim netleştiğinde, az önce sesini duyduğum başarılı deneyimin sonuçlarını da görme fırsatını edinmiştim. Saatlerdir odanın çeşitli yerlerine dizdiğim türlü türlü nesne üzerinde denediğim yeni yeteneğimi, oldukça kontrollü bir şekilde kullanmayı başarmıştım. Zaeru, yanımda olsan benimle dalga geçebilecek miydin? Zaeru, Hotaru, sizi korumak için güçleniyorum. Cam şişenin ağırlığı altında ezilen ve dümdüz bir hale gelen koliye baktıkça yüzümün ne kadar güldüğünü tarif dahi edemem. Gülüyorum, keyiften dört köşe olmuş biçimdeyim. Oturduğum minderden kalkasım gelmiyor. Zira bir miktar yoruldum. Üzerimde başarının sarhoşluğuna ek olarak biraz da tükenmişlik var. Ama alışacağım!

Misafir mi? Kapının çalması en son istediğim şeydi belki de. İstemsizce ayağa kalktım. Etrafı düzenleyecek veya bir şeyleri yok edecek enerjim pek yok. İsteksizlik içinde kapıya yönelirken içimde 'Lütfen dilenci falan olsun..' şeklinde bir dilek var. Yine de mutluyum ama. Ne de olsa günlerdir üzerinde çalıştığım şeyi kontrolüm altına aldım. Bunun mutluluğu içinde kontrol dahi edemediğim yüz kaslarımı daha fazla meşgul etmeyi bıraktım. Kapıyı açtım ve karşımdaki tanıdık Chuunin'e kafamla bir selam verdim. Elinde tuttuğu zarfı elime tutuştururken söylediği kelime ile vücudum elektriklenmiş, kendime gelmiştim o an. İçim gülmeye devam etse de, Ishichou'nun adı zikredildiği an bedenim kaskatı kesilmişti. Her zaman ki gibi, ona duyduğum aidiyetin bir belirtisiydi bu. Zarfı elimde tutarken ardını dönüp uzaklaşan görevliye bir süre baktım. Kapıyı derin bir heyecanla kapattıktan sonra zarf ile bir süre göz göze geldim. Bu sürenin ne kadar olduğunu gerçekten bilmiyorum. Adım yazıyor, Kurumi-sama tarafından yollanmış. Ölmekten beter bu bekleyiş.

Tırnaklaya tırnaklaya, ne kadar nazik olmaya çalışsam dahi merakımı dizginleyememenin verdiği o derin heyecanla açtım zarfı. İçinden çıkan mesajı okuduğumda ise bir süre daha kaskatı kesilmiş bedenimi hareket ettiremedim. Tüm cümleler beynimde kazık çakmış bir biçimde yerini almışsa da, idrak etmek zordu benim için. Ben, Jounin sınavına davet edilmiştim. Ishichou-sama tarafından bu onura layık görülmenin tüm heyecanı yüreğimi sarmıştı. Alevlerle kaplı suratımı biraz daha bu katılıkta tutarsam büyük ihtimalle patlayacaktım. Önce yüzümü yıkamayı, ya da evi bir toplayıp güzelce bu daveti düşünmeyi geçirdim aklımdan. Lakin kendimi tanıyordum. Kurumi-sama'da katılacağımı adı gibi biliyor olsa gerek. Bu gurura layık olmak için bu sınavı kazancaktım! Tüm benliğim, iradem ve köyüm adına liderimi onurlandıracaktım. Başka bir yol göremiyordum zira yürümeye değer tek yol buydu. Elimle alın bandımı yokladım. Yerindeydi. İplerini elimle iki yöne çekip güzelce sıktıktan sonra kapının hemen yanında askılıkta duran cübbemi üstüme geçirdim. Bir miktar sızlayan ve antremanın şiddeti sayesinde yanan gözüme götürdüm elimi. Sıkıntı yoktu. Artık biliyordum, gücümü biliyor, sınırlarımı biliyor ve kontrol bende olduğu sürece neler yapabileceğimi kestirebiliyordum. Elimi heyecanla kapıya attıktan sonra tüm o çocuksu heyecanı evimde bıraktım. Kapıyı sert bir biçimde çektikten sonra kararlılığımın bir yansıması olan sağlam adımlarımı sokak ile buluşturdum.

"Kurumi-sama, sizi çok şaşırtacağım."
Image

Image
Künye
İsim: Okawa Ringo
Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 15.500
Prestij: 0
Ün: 23
Kullanılabilir GP: 0
Motivasyon
Savaşçının Gururu
Shinobiliğe, köyüne, kendi ideallerine, yoldaşlarına büyük bir gururla bağlıdır. İnandığı bu değerler karşısında hakarete uğramak, küçük düşürülmek onun için zıvanadan çıkmaya yeter de artar. Bir görevi başarıyla tamamlamak, emirlere uymak, her zaman her durumda ne gerekiyorsa koşulsuz şartsız onu yapmak için hareket eder. Çok değer verdiği ve ona yeniden yaşadığını hissettiren shinobi felsefesi, hiç bir koşulda geri adım atmamasına ve karşılaştığı her problem karşısında sonuna kadar hırsla savaşmasını sağlar.
Komplikasyon
Esaret
Henüz doğru düzgün cümleler bile kuramayan küçücük bir çocuk iken yaşadığı ağır ve derin travmalar; dünyayı çok geç tanıması ve hiç bitmeyeceğini sandığı esaret, kurtuluşundan sonra bile bir çok psikolojik sıkıntıyı beraberinde getirmiştir.
Bu sorunları büyüdükçe aşmasına karşın özgürlüğünün kısıtlanması onun için kabus gibidir. Esir alınmak, hapsedilmek, bağlanmak, işkence görmek gibi durumlar onun tekrar eski anılarının canlanmasına neden olmaktadır. Unutulması zor olan bu derin yaralar, ona büyük acı verir ve düzgün düşünememesine, paniklemesine, ağlamasına, sinir krizleri geçirmesine neden olur.
Özellikler
Sır Tutucu
Karakter Ishichou'nun komutuyla yaptığı seyahat sonucunda başka bir shinobinin sırrına vakıf olmuştur. Bununla birlikte, Ishichou'dan görevde eşlik ettiği shinobinin bilmemesi gereken başka bir emir almıştır. Bu, Ishichou'nun karaktere güvendiğini göstermekle birlikte karakteri olası ters bir durumda sorumluluğu alması gereken birinci kişi haline getirmiştir.

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 7
Kondisyon: 7
Potansiyel: 6
Varlık: 3
Zeka: 3

Beceriler
Atletizm: 4
Akrobasi: 4 - Favori Beceri
El Hassasiyeti: 1
Saklanma: 3
Form: 2
Ninshuu: 1
Aldatma: 1
Empati: 1
Sosyalleşme: 1
Tıp: 1
Farkındalık: 3
İzcilik: 1

Mod

Jūryokugan

Efsanevi Yaratık

Kaya Kartalı | Gin

Ninjutsu

Fuuton - Furyuu - D Rank
Fuuton - Gyuki no Jutsu - C Rank
Fuuton - Kaiten Shuriken - C Rank
Fuuton - Renkuudan - B Rank
Fuuton - Sairi no Jutsu - B Rank [Gizli]

Ninpou - Shurikenshin - C Rank
Ninpou - Karasu Bunshin no Jutsu - C Rank
Ninpou - Shunshin - D Rank

Taijutsu

Ninja Ekipman Ustalığı - A Rank
Kullanıcının elinde kunai, bir tantou veya wakizashi kadar etkili bir ölüm silahına dönüşür, hasar potansiyeli aşırı yükselir. Kunainin dayanıklılığı yettiği sürece defansif hamlelerinin etkisi tavan yapar. Havada hareket eden shurikenleri veya kunaileri bir başka shuriken veya kunai ile çarptırarak yönlerini değiştirebilir, yüksek derecelerde falso hareketini böylece oluşturabilir, bu hareketleri düşerken veya zıplarken yapabilir.

Ekipmanlar/Eşyalar

Standart Shinobi Çantası
Kunai (Normal Kalite) x3
Shuriken (Normal Kalite) x5
Sis Bombası (Normal Kalite) x2
Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite) x1
5 mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)

Özel Üretim Cübbe
Kunai (İyi Kalite) x9
Shuriken (İyi Kalite) x10
Shuriken (Normal Kalite) x10
Shuriken (Düşük Kalite) x5
Patlayıcı Parşömen (İyi Kalite) x4
Patlayıcı Parşömen Bağlı Kunai x3
Fuuma Shuriken
5 mt. Zincir Halat
Sargı Bezi

Kan Hapı (İyi Kalite) x1
Kondisyon Hapı (Normal Kalite) x1
Yemek Hapı (Normal Kalite) x1
Chakra Hapı (Normal Kalite) x1
İyileştirici Hapı (Normal Kalite) x1

Ekipmanların Kıyafet Üzerinde Dağılımı
► Show Spoiler
意志

Kütüphane | Lejant
User avatar
Jirou Ryu
Ishigakure
Ishigakure
Posts:292
Joined:September 1st, 2018, 8:08 pm
Künye:

Re: Ishigakure: Mektup

Post by Jirou Ryu » September 8th, 2020, 5:22 pm

Bir kaçağı avlamak için çıktığım bu yolda, düşünebildiğim tek şey, işlediğim suçların kefaretiydi. Ötesini hiç düşünmemiştim, bir canı almanın, bana bu kadar ün ve saygı getireceğini hiç düşünmemiştim. Bu, ödemem gereken bir cezanın bedeli olmalıyken, insanların beni saygıları ve sevgileri ile ödüllendirdiğini görmüştüm. Bu, hiç istemediğim bir şey olmasına rağmen, hoşuma gitmişti. Saygı duyulmak, değer bilinmek... Neticede aç olduğum duygulardı. Kocaman kaplarda önüme sunulsa, tok olmama rağmen, aç gözlülük ile bir nefeste tüketebileceğim kaynaklardı. Şimdi ise şiddetli bir fırtınayla yağmaya başlayan bir yağmur gibi akın akın üstüme doğru geliyordu.

Onlardan kaçamıyordum, dürüst olmak gerekirse kaçmakta istemiyordum. Bir sokağın başında, yüzünü bir kaç kez gördüğüm, ama adını bilmekten uzak olduğum bir shinobinin bana verdiği o içten selam hoşuma gidiyordu çünkü. Bana güçlü ve bu köy için değerli olduğumu hatırlatıyordu. Bunlar uzun zamandır, monotonlaşmış hayatımın bir parçası olmaktan uzak şeylerdi. Şimdi ise, gözlerimi açtığım her yeni sabahta, benimle birlikte uyanan her şey gibi, onlarda bana eşlik ediyordu. Tıpkı, sabahın erken saatlerinde uyandığımda olduğu gibi. Hayatımda son bir kaç haftadır değişen pek çok şey yoktu, ama belirgin bir şekilde uzak kaldığım görev hayatı, biraz sıradanlaşma ve aslında benim bir insan olduğumu hatırlamama sebep olmuştu. Hazır, idare etmelik kahvaltılardan, uzak kalıp, adam akıllı, kendi ellerimle hazırlanmış bir kahvaltının verdiği o hazzı anımsamıştım mesela. Akşam üstü, güneşin batımıyla birlikte, kahvemden son yudumları alırken, aynı zamanda elimde tuttuğum kitabın son satırlarını okumanın beni nasıl mutlu edebileceğini unuttuğumu fark etmiştim. Ve en önemlisi, bir dost ile birilerini öldürmekten ya da kurtarmak üzere bir plan için sohbet etmeden, her insanın konuşabileceği şeylerden konuşmanın ve bunu sırf içinden geldiği için yapmanın ne kadar insancıl hissettirdiğini tatmıştım. Butsuo'yu kurtarmak için kendimi deştiğim o üç saldırı, adeta üç ayrı hediye olarak geri dönmüştü bana. Özlemi duyulan bir kahvaltı, unutulan bir hobi ve gerçek kılınmış güzel bir dostluğun iç ısıtıcı sohbeti. Üç kılıç darbesinin bedeli eğer gerçekten bunlarsa, kendimi bir kaç kez daha bıçaklayabilirdim.

Günlerim böyle geçiyordu ve sıradanlık denilen bu şey, sıradan olmayan hayatımda o kadar güzel ve göze hoş geliyordu ki, bunu sık bir hale getirmiştik Butsuo ile. Butsuo, nasıl düşünüyordu bilmiyordum. Onun, benim kadar sıradan olmaktan kaçınan bir tarafı var mıydı emin bile değildim, ama hislerimiz benzer olduğunu hissediyordum. Aynı masada oturup, herhangi bir şey üzerine konuşurken, ikimizi de bir anda ele geçiren o gülümsemenin gerçek olduğuna emindim sadece. Bu, birini öldürmek için arkasına sığındığımız tüm o bahanelerden çok daha gerçekçiydi. Bu yüzden, her gün oturduğumuz bir mekanda, shinobi olmaktan uzak yaşıtlarımı kıskanmaya başlamıştım. Onlar için sıradanlaşmış ve belki de artık sıkıcı hale gelmeye başlamış hayat için, bugüne kadar öğrendiğim tüm her şeyi unutup, sıradan olmak için her şeyimi verirdim. Shinobi olmaktan uzak, mutlu bir ailenin çocuğu olarak, onların işini devam ettirmek ya da kendi kariyerimi kurmanın nasıl bir deneyim olduğunu öğrenmek isterdim. Bu, tıpkı onların bizim hayatımıza imrenmesi ile aynı şeydi. Güçlü olmaya imreniyorlardı. Bazen, oldukça sivil ve sıradan göründüğümüze inandığım tüm o anlarda bile, oturduğumuz mekandaki shinobi olmayan insanların o imrenen bakışlarına şahit oluyordum. Bu, aslında anlaması basit bir şeydi... Sonuçta insan elinde olmayana imrenirdi. Bizim elimizde olmayan ve onların elinde olmayan şey, her iki taraf için de imrenilecek bir şeydi.

Bugün, İshigakure'nin her geçen gün ısındığı günlerden biriydi. Kâr tabakasının erimesi ile birlikte rahatlayan insanların, neşelerini her yere bulaştırdıkları başka bir gündü. Butsuo ile onların arasına sıkışıp, güzel et pişiren bir mekanda, yediğimiz etleri iştahla bitirdiğimiz yeni bir gündü.

Derin bir nefes alıp, iyice şişen karnımın getirdiği o mayışıklık hissini azaltmak için, sandalyemde iyice yayılmış ve dikkatimi kısa bir anlığına, bir süredir üstümüzde hissettiğim bakışlara doğru çevirmiştim. İki adet kızdı. Güzel sayılabilecek, tam bir İshigakure çehresine sahiplerdi.

Bakışlarına kısa bir an karşılık verdikten sonra, bu durumun bana hatırlattığı bir eksikliği Butsuo'ya açmak için ona doğru dönmüştüm. "Biliyor musun... Bazen kendimi cezalandırıyoruz. En azından ben öyle yapıyorum. Birilerini hayatıma sokmaktan öyle ölesiye korkuyorum ki, bunun bir zaaf olacağını düşünüyorum." Duraksadım ve tüm içtenliği ile hislerini belli eden iki kızın uzaklaşmasına şöyle bir göz ucuyla baktım. "Oysa içinde sevginin olduğu bir şey, nasıl birini güçsüz kılabilir ki? Bu bizleri daha güçlü kılmaz mı?"

Cümlelerim bir soruyu andırsa bile, bir sorudan en uzak şekilde aktarılmıştı Butsuo'ya. Bu yüzden cevabı hiç onda aramayan bakışlarım, uzaklara doğru kaymıştı. En azından bir süreliğine... Tam bu anlarda mekana girmiş olan ve kısa bir bakış sonrası varlığımızı fark eden shinobi bunu elimden almıştı.

Göz ucuyla, shinobi'ye bakmıştım. Bu, kısa bir süre aklımda, İshichou bizsiz bir kaç haftayı bile idare edemiyor sorusunu oluşturmuştu ve bize doğru uzattığı parşömenlerden, ismimde adım yazanı isteksizce ellerim arasına almıştım. En azından biraz daha vaktim olduğunu sanıyordum bu sıradanlığa ayırabileceğim... Ama İshichou-sama tam aksini düşünüyor olmalıydı ki, bize bunları ulaştırması için shinobi görevlendirmişti. Görevini yerine getiren shinobi uzaklaşırken, oldukça isteksiz hareketlerle incelemiştim parşömeni ve buna rağmen çok kısa bir sürede içeriğini keşfettiğim bu parşömenin bana anımsattığı duyguların gözlerime yansıdığını hissedebiliyordum. Sozen'in zayıf halka olarak gördüğü ve bizden çok daha kudretli olduğuna inandığı köylerin, karşımıza çıkacağı hissi heyecanlandırıyordu beni ve İshichou-sama'nın beni ve en yakın dostumu buna laik görmesi, daha da teşvik ediyordu beni.

Tüm isteksiz tavırlarımı yok ediyordu.

Ve yapmam gereken bir çok şeyi ertelememe sebep oluyordu. Eski bir dostun, adının kulağıma çınlandığı bu günlerde, asıl arzum onunla tekrardan yüzleşmek için İshichou-sama'dan izin almaktı; ama bunu biraz ertelemek, eminim bir yerlerde kendi kader yazgısını çizen o çocuğa hakaret olmazdı.

Bir gün, Shun ile yüzleşecektim, ama bugün, köyümün onuru için savaşacaktım.

Göz ucuyla Butsuo'ya baktım ve; "Sanırım İshichou-sama, bizden birilerine ders vermemizi istiyor." dedim. Hafif alaycı bir gülümseme, tüm yüzümü ele geçirirken, "Senin tabirin ile tokatlamamızı." diyerek cümlemi düzelttim. Ama işi biraz sataşmaya vurmak gerektiğini de fark ettiğimde, "Bu arada benim parşömende patlayıcı parşömen kullanmak yasakmış yazıyor. Sende de var mı o ibare? Yoksa Kusagakure'nin koruyucusu falan ilan edilirsin işin sonunda, başına iş alma." diyerek sonlandırdım cümlelerimi, tamamen dostane bir ilişkinin getirdiği tüm o samimiyeti kullanarak.

Out: Katılıyorum.
Image
I'm Kita Usagi's bitch.
Künye
İsim: Jirou Ryu
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 235.000 Ryo
Prestij: 2 PP
Ün: 29
Kullanılabilir GP: 0 GP
Motivasyon
Tek adam olmak: Tüm dünyayı tek bir çatı altında toplama hedefi onun motivasyonudur. Bu sayede dünyadaki tüm gereksiz savaşları sonlandıracağına inanmaktadır ve gerekirse bunun için bir savaş daha çıkartmaya hazırdır.
Komplikasyon
Kanayan yara: Ailesinin ölüp ölmediğini bilmemek onun kalbine saplanmış bir hançer gibidir. Sürekli kanamasına, sürekli acımasına sebep olmaktadır. Her zaman aklının ucunda bu soruyla yaşamasına sebep olmaktadır ve kim bilir belki bu soru onun sonu olacaktır.


Özellikler
Yeni Avcılar Karakter Bingo Kitabı’nda bulunan bir kaçağı başarılı bir şekilde avlamış olduğu için shinobiler içerisinde daha tanınır hale gelmiştir. Bu tanınmanın getirisi olarak da, diğer shinobilerle girdikleri etkileşimlerde, daha saygı duyulur ve sözleri daha dinlenir olmaktadır. Karakterin durum içerisinde mantıklı hareketleri –mevcut stat ve becerileri de dikkate alınarak- diğer shinobiler tarafından fazla sorgulanmaz.

Bu özellik GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.

Üç Kişinin Sırrı Ishichou ile karakter arasında geçen konuşmalar sırasında karaktere verilen gizli görev nedeniyle, Ishichou’nun karaktere duyduğu güven artmıştır. Bu sayede karakter Ishichou’ya daha ulaşabilir olduğu gibi, karakterin bilgi erişimi, görüş alışverişi veya benzeri konularda Ishichou tarafından daha iyi bir yönlendirilmesi muhtemeldir. Bununla birlikte, Ishichou’nun artan güveni karakterler üzerinde başarı konusunda daha büyük baskı oluşturmaktadır. Karakter hatalı karar almaktan ve hatalı adımlar atmaktan çekinmektedir. Bu nedenle karakter, doğrudan bir aksiyon alırken daha öncekilere nazaran daha düşünceli bir şekilde hareket etmektedir.

Bu özellik karakterin diğer shinobi ve kişilerle etkileşimine herhangi bir etkide bulunmaz. Bununla birlikte tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.



Profil
Güç: 10
Çeviklik: 11
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 10
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
*[Kondisyon] Form: 10
*[Potansiyel] Ninshuu: 5
[Varlık] Aldatma: 1
*[Varlık] Empati: 3
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin, D-rank
Otonaku Ashi Jutsu, D-rank
Girigiri, D-Rank
Kizetsu no Jutsu, C-Rank
Choune no Jutsu, C-rank
Jintei, C-Rank
Raiton no Yoroi, A-rank
Raiyata, A-rank


Taijutsu
Musatsu Stili, B-Rank

Genjutsu
Kokuangyou no Jutsu, A-rank
Shibou no Jutsu, B-rank

Özel mod
Kage no Senshi

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-Kaderin cilvesi sonucu elde edilen Wakizashi (Sırtında bulundurur)
-Özel Üretim Tantou (Belinde, ulaşımı oldukça kolay bir yerde bulundurur)
-Ryu'nun ekstra shinobi ekipmanlarını koymak için kullandığı özel üretim ekipman çantası (Sağ bacağında ulaşımı kolay bir yerde asılıdır.)
User avatar
Oita Butsuo
Ishigakure
Ishigakure
Posts:318
Joined:September 1st, 2018, 2:42 pm
Künye:

Re: Ishigakure: Mektup

Post by Oita Butsuo » September 9th, 2020, 1:22 pm

Belki de utangaç bir kız gibi yeni yeni yüzünü göstermeye başlayan baharın etkisiyle köyün üstündeki kasvetli havanın dağıldığını hissediyordum. Bu kasvetin benim dayatmam mı olduğunu yoksa gerçekten var mı olduğuna hiçbir zaman emin olamasam da bir şeylerin değiştiğini hissediyordum. Belki bendim değişen belki de gerçekten köyü içine alan hava. Yine de bu değişime son derece kayıtsız hissetmekten de alamıyordum kendimi. Bir yargıya varmadan gözlemlemekti aslında yaptığım.

Yeni gelen baharı neden utangaç bir kıza benzettim ki ben? Ah, az önce bize kıkırdayan iki kız bana kolayca ulaşabileceğim bir imge verdi de ondan. Ben de belli belirsiz onlara gülümsemekten geri durmamıştım. Bir şey beklediğimden değil, sadece kabalık etmeye gerek görmediğimden. Yoksa uzun zaman önce gönül işleriyle bağımı kopardığımın ben de farkındaydım. Ya da daha doğru şekilde ifade etmek gerekirse gönül işine en derinden bağlandığımın ve bu bağın beni başka gönül işlerinden kopardığının. Bu durum ne ifade ediyor ben de pek bilmiyorum artık ama alıştım bir kere, bana çok da fark etmiyor zaten.

Ryu'nun sesiyle boş bakışlarımı gevşek bir şekilde elime alıp tekrar Ryu'ya çevirdim. Söyledikleri ilgimi çekti. Kısa bir süreliğine duraklayıp düşündüm. Aslında bizi güçsüz kılan sevgi veya sevdiklerimiz değil, onların bize karşı kullanılabilme ihtimali. Bir cevap beklemediğini bilsem de cevap vermekten geri durmadım. "Aslında her şey sorumlulukla ilgili gibi. Sevdiğimiz insanlara karşı kendimizi sorumlu hissediyoruz, onlar için yaşamamız onlar için ölmemiz gerekiyor. Ama shinobilik bizi daha farklı şekilde davranmaya itiyor hep. ANBU üyelerinden beklenen karakter özelliklerini düşün. Dünyayla duygusal olarak bağlarımızı koparmamızı istiyor mesleğimiz bizden." Kısacık bir süre Ryu'nun tepkisini görmek için onu izlemeye devam ettim. Ardından da hafifçe tuttuğum bakışlarımı tekrar boşlukta süzülmeye bıraktım sessizce.

Serinlemek için içeceğimden bir yudum daha alırken insanların son zamanlarda bana farklı davrandığını düşündüm. Sozen'i öldürmemiz bize farklı bir konum kazandırdı köy içinde. Neyi bu kadar anlamlı bir işti ben pek ayırdına varamıyorum açıkçası. Sozen'i öldürdük, ama zaten bundan önceki görevlerimin bir çoğunda da birilerini öldürdüm. Evet, belki çoğu Sozen kadar güçlü değildi ama zaten durmadan birilerini öldürüyoruz. Bize bir görev verildi ve biz de yerine getirdik. Şu garson bize siparişlerimizi getirdiği için ona saygı duymuyoruz, bizim ne farkımız var ki? Sozen'in ölmüş olması insanlar için ne ifade ediyor, kimsenin bir tanışıklığı yoktu Sozenle sonuçta. Bilmiyorum, biraz anlamsız geliyor ama sesimi çıkarmak için bir sebebim de yok. Halimden memnunum.

Bakışlarımı dışarıdan çevirip tekrar karşımda oturan Ryu'ya baktım az önce söylediklerini düşünerek. Ryu, dostum-tek dostum- diyebileceğim birisi gibi hissediyorum. Belki karakter olarak o kadar çok şey paylaşmıyoruz ama yaşadığımız şeylerin bir şekilde bizi birbirimize bağladığını düşünüyorum. Bunun haricinde beraber vakit geçirmekten keyif aldığım birisi. Bende ince bir merak oluşturuyor. İlginç bir adanmışlığı var ve ben bu adanmışlığı anlamak istiyorum. Benim pek beceremediğim ve anlamadığım bir şeyin bende merak oluşturması doğal herhalde. Zaman zaman zehirlenen kişi ben değil de başkası olsaydı da kendini bıçaklar mıydı diye düşünüyorum. Adanmışlığı bana mıydı kendi kutsal bildiği davasına mı? Sonuç ne olursa olsun adanmışlığı ilgimi çekiyor ve takdir ediyorum.

Gözümün ucuna ilişen shinobi yeleğiyle eski uyuşukluğumu kaybedip bakışlarımı bize doğru gelmekte olan shinobiye çevirdim. Ishichou Binasında sıklıkla gördüğüm biri bize bir mesaj getiriyor. Parşömeni aldıktan sonra başımla kibarca teşekkür ettim habercimize. Üstünde adımı okuduğum parşömeni evirip çevirip biraz inceledim. İçinden ne çıkacağını bilmesem de korkunun ecele faydası olmadığını biliyordum. Ryu'yla eş zamanlı olarak okudum parşömeni. Bitirdikten sonra gözlerimi parşömene sabitleyip yazanları tekrar tekrar kafamda çevirdim. Jounin Sınavı demek... Güvenilmez bir shinobiden Ishichou tarafından Jounin Sınavına davet edilmeye... Ryu'ya da aynı teklif gelmiş olmalı. Gözlerimi yavaşça parşömenden ayırırken Ryu'nun sesi kulaklarımda yankılandı. Sesindeki heyecanı ve mutluluğu sezmek pek zor değildi. Hafif bir sırıtışla dinledim takılmalarını. Bitirdiğinde ise "Nerede senin parşömenin?" deyip şak diye çantamdan çıkardığım patlayıcı parşömeni masaya sertçe yapıştırarak gereksiz abartılı ve tehlikeli bir şakaya giriştim.

Out: Katılıyorum.
Image
Künye
İsim: Oita Butsuo
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Doton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 481.250
Prestij: 0
Ün: 31
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Hayaletin peşinde…

Butsuo, çocukluk aşkına adını duyurmak, hatta tekrar bir araya gelmek için yaşamaktadır. Bunun en kolay yolunun da ünlü olmak olduğuna karar vermiştir. Kumiko’nun duyduğunda gurur duyacağı, hoşuna gideceği hatta peşinden koşacağı bir ün.

Görev Bilinci
Butsuo, beklentisi veya umudu olmasa da dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeyi kendine görev edinmiştir. Bu görev sonucunda bir ödül veya sonuç beklediği bir görev değil, elde edilen tatminin sadece görevini yapmak olduğu bir görevdir. Ayrıca iyi bir insan olduğuna kendini inandırabilmesi konusunda iyi bir insan olmanın gerektirdiği eylemleri yapmasının faydalı olduğunu da fark etmiştir. Kafasındaki Kumiko’nun ideallerini de desteklemektedir bu görev. Butsuo, kendini daha iyi hissetmek için faydalı işler yapma gereksinimi duymaktadır artık.
Komplikasyon
-
Özellikler
Korucu
Karakter, Shirakami Vadi Ormanı'nda yaşanan hadise neticesinde, tüm dünyadan izole bir şekilde bu ormanda yaşayan halkın koruyucusu konumuna gelmiştir. Bizzat Ishichou tarafından bu göreve atanması neticesinde, söz konusu halk nazarında güvenilir ve her işlerini halledecek kişi olarak görülmektedir. Aynı zamanda, söz konusu halkın istekleri olması halinde, karakter bu görevlere öncelikli olarak atanacak kişidir. Bu sebeple, karakter başka kurguların içinde olsa dahi, söz konusu halktan talep gelmesi halinde, durum ne olursa olsun bu halka yardım etmek zorundadır.
Yeni Avcılar
Karakter Bingo Kitabı’nda bulunan bir kaçağı başarılı bir şekilde avlamış olduğu için shinobiler içerisinde daha tanınır hale gelmiştir. Bu tanınmanın getirisi olarak da, diğer shinobilerle girdikleri etkileşimlerde, daha saygı duyulur ve sözleri daha dinlenir olmaktadır. Karakterin durum içerisinde mantıklı hareketleri –mevcut stat ve becerileri de dikkate alınarak- diğer shinobiler tarafından fazla sorgulanmaz.

Bu özellik GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.
Üç Kişinin Sırrı
Ishichou ile karakter arasında geçen konuşmalar sırasında karaktere verilen gizli görev nedeniyle, Ishichou’nun karaktere duyduğu güven artmıştır. Bu sayede karakter Ishichou’ya daha ulaşabilir olduğu gibi, karakterin bilgi erişimi, görüş alışverişi veya benzeri konularda Ishichou tarafından daha iyi bir yönlendirilmesi muhtemeldir. Bununla birlikte, Ishichou’nun artan güveni karakterler üzerinde başarı konusunda daha büyük baskı oluşturmaktadır. Karakter hatalı karar almaktan ve hatalı adımlar atmaktan çekinmektedir. Bu nedenle karakter, doğrudan bir aksiyon alırken daha öncekilere nazaran daha düşünceli bir şekilde hareket etmektedir.

Bu özellik karakterin diğer shinobi ve kişilerle etkileşimine herhangi bir etkide bulunmaz. Bununla birlikte tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.
Profil
Güç: 11
Çeviklik: 7
Kondisyon: 9
Potansiyel: 2
Varlık: 3
Zeka: 3

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm(Favori): 12
[Çeviklik] Akrobasi: 7
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form(Favori): 6
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Doton: Domu
Doton: Doryuu Shiki
Ninpou: Otonaku Ashi no Jutsu
Taijutsu
A-Rank Juudaichi
A-Rank Headbutt
C-Rank Oukashou
Sensör
A-Rank Meishou-Dou
Genjutsu
-

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kan Hapı (İyi Kalite)
2xKondisyon Hapı (Normal Kalite+İyi Kalite)
Chakra Hapı (İyi Kalite)
5x Patlayıcı Parşömen (İyi Kalite)
5xÖzel Üretim Sis bombası
5xIşık Bombası
User avatar
Kotegawa Chisa
Ishigakure
Ishigakure
Posts:427
Joined:August 31st, 2018, 1:59 am
Künye:

Re: Ishigakure: Mektup

Post by Kotegawa Chisa » September 10th, 2020, 12:53 pm

Takım eğitmeni olduğumdan beri tüm zamanımı çocuklara ve onların gelişimine ayırıyorum. Elbette arada özel görevlere gönderiliyorum fakat genel olarak hayatım sabah kalkmak, çocuklarla antrenman yapmak, yatmadan önce de ertesi gün nasıl bir antrenman yapacağımızı düşünmekle geçiyor. Günlerim eskisine kıyasla çok daha yoğun geçmesine rağmen bu durumdan pekte şikayetçi değilim. Hatta aksine oldukça keyif alıyorum. Çılgın gibi gözüken fikirlerimi çocuklara söylediğimde suratlarının aldığı ifadeyi gerçekten de seviyorum. İlk olarak bana sanki bir aptalmışım gibi bakıyorlar, sonrasında da mecbur olduklarını bildiğinden ötürü bana ayak uydurmak zorunda kalıyorlar. Bugün de aynı bu şekilde başladı. Dün gece aklıma gelen birkaç fikri birleştirmemle birlikte ortaya çıkan, bir işe yarayıp yaramayacağından pekte emin olmadığım fikrimi ikiliye söylediğimde her zamanki o garip ifadeyi yaptılar. Onların suratlarını böyle gördükçe onlara daha fazla eziyet etmek istiyorum.

Ellerimize birer bardak su aldıktan sonra ayaklarımızı birbirine bağladık, birer kulaklık taktık ve köy meydanındaki utanç dolu eğitimimize başladık. Bu eğitimin en büyük amacı çocukların utanç duygusuna yenik düşmemelerini sağlamaktı. İlk başlarda pek başarılı olamadığımı düşünmüştüm fakat 30-35 kere aynı yolu yürüdükten sonra çocukların pekte utanmamaya başladığını gözlemledim. Bunun sebebi yorgunluktan dolayı düzgün düşünememeleri de olabilir fakat önemli değil, sonuçta amacıma ulaştım.

Vücudumdaki hemen hemen her kas acı içinde çığlık atarken karşımda tanıdık bir shinobinin dikildiğini fark ettim. Doğal olarak onu gördüğüm anda durdum fakat çocuklar yorgunluktan ötürü onu fark etmedi ve ilerlemeye devam etti. Hal böyle olunca doğal olarak yere kapaklandık. Kulaklığımın çıkmasıyla birlikte de az önce bana bir şeyler söylemeye çalışan, garip bakışlı tanıdık shinobinin konuşmaya başladığını duydum. Benimle konuşurken ne yapacağını bilemeyen tanıdık shinobi, Ishichou-sama'dan bana bir mektup olduğunu söyledikten sonra mektubu karnıma bırakarak olay yerinden uzaklaştı.

Suratımda garip bakışlarla birlikte önce Rei-kun, sonrada Tsugi-chan'a baktıktan sonra karnımdaki mektubu açarak okumaya başladım. Mektubu okumaya devam ettikçe dudaklarım kalkmaya başladı. Sonrasında heyecanlı bir şekilde yanımdaki ikiliye dönerek "Harika Sensei'niz sizi bir süreliğine yalnız bırakmak zorunda kalacak gibi gözüküyor. Geri geldiğinde ise ona Harika Müthiş Jounin Chisa-sensei olarak hitap etmeniz gerekecek." Kısa bir süre mektuba bakındıktan sonra tekrardan çocuklara dönerek "Eğitimimize kısa bir süreliğine ara veriyoruz, istediğinizi yapabilirsiniz ama geri döndüğümde şimdikinden 10 kat daha sert bir eğitim dönemine gireceğimizi unutmayın!" dedim.
Image
Künye
İsim: Kotegawa Chisa
Yaş: 16
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 140.000
Prestij: 0
Kullanılabilir GP: 0
Ün: 40

Motivasyon
Korumak!
Chisa hangi durumda olursa olsun zayıflara yardım eder. İlk başlarda insanlar tarafından kabul görmek için yapmasına rağmen zamanla düşünceleri değişmiş ve onları gerçekten isteyerek korumaya başlamıştır.


Komplikasyon
Kardeş - Kotegawa Ooki
Kardeşi onun hayatındaki en önemli şeydir. Onun gözünde kardeşi ulaşılamaz bir noktada bulunan kişidir. Yine de zarar görmesinden aşırı derecede korktuğundan dolayı var gücüyle ona destek çıkmak istemektedir. Bunu o kadar kafaya takmıştır ki bazen basit şeylerde bile onun yerine yapmak istemektedir.



Özellikler
Momoiro no Chibi - Kısaca Momo -
Chisa, Asakura'da tüccara karşılık beklemeden gerçekleştirdiği yardımlar sonucunda, Asakura çevresinde bu ünvanla bilinmektedir. Özellikle kervanlar ve tüccarlar tarafından fazlasıyla tanınan Chisa, mağdur durumdaki bir tüccarın sorunlarının halledilmesine ön ayak olduğu için fazlasıyla seviliyor.


Profil
Güç: 5
Çeviklik: 9
Kondisyon: 4
Potansiyel: 3
Varlık: 8
Zeka: 5

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 4
[Varlık] Sosyalleşme: 4 - Favori
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
D - Rank: Shunshin
B - Rank: Zukokku

Taijutsu
A - Rank: Iaido | Stil
B - Rank: Iaigiri
D-Rank: Hızlı Adımlar


Genjutsu
D-Rank: Görünmez Kılıç
D - Rank: Rakumei no Jutsu
C - Rank: Kanryousou
B - Rank: Mugen Onsa
A - Rank: Kokuangyou no Jutsu


Sensör
C - Rank: Meishou-dou

Modlar
Barış

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Katanacığım(Normal Seviye)
User avatar
Sekino Teijo
Ishigakure
Ishigakure
Posts:150
Joined:November 7th, 2019, 8:18 pm
Künye:

Re: Ishigakure: Mektup

Post by Sekino Teijo » September 10th, 2020, 7:39 pm

Yine her zamanki gibi günlük rutin nöbetlerimden birini tutmakla meşgulüm. Bu nöbetler giderek sıkıcı olmaya başlasa da Çimen Ülkesindeki sorunlar yüzünden bu görevi yerine getirmek zorunda olduğumun farkındayım. Nöbet tuttuğum süre boyunca hiçbir kaçak mülteciye denk gelmesem de önceden böyle önlemler aldığımız için gayet mutluyum. Her zaman temkinli olmakta fayda olduğuna inanıyorum. Bu yüzden bu sıkıcı görev konusunda da çok şikâyetçi değilim. Aksine tam tersi nöbetlerin daha da sıkılaşmasını bile istiyorum. Sonuçta burada nöbet tutarak köy olarak ileride olabilecek sorunları daha en başında engellemeye çalışıyoruz. Şüphesiz nüfusumuzun bir günde mülteciler yüzünden artmasını bizi negatif etkileyerek çeşitli sorunlarla yüzleşmemize sebep olacaktır. Bu oluşabilecek sorunları engellemek için de nöbetleri daha da sıklaştırıp sınırdan geçişleri iyice kontrol altına almamız gerekli. Bu düşüncem benim üzerime de ister istemez fazladan iş yükü bindirebilir ancak mülteciler ile birlikte içeriye sivil şekilde sızabilecek ajanları engellemek için daha temkinli ve dikkatli olmak zorundayız. Eğer benim dikkatsizliğim veya yetersizliğim yüzünden kötü niyetli birinin ya da en kötüsünden bir ajanın köye girmesine izin verirsem ve o kişide sivillere zarar verebilecek herhangi bir eylemde bulunursa bu olayın sonuçları ağır olacaktır. Normalde ilk sıraya sürekli kendimi koysam da benim hatam yüzümden sivillerin boş yere zarar görmesini de istemem. Nöbetleri sıklaştıracak yetkiye sahip olmadığım ve üstlerimle böyle bir konu hakkında konuşarak kendimi paranoyak olarak da göstermek istemediğim için şimdilik yapabileceğim tek şey bu sıkıcı nöbette elimden gelenin en iyisini yapmak olduğuna inanıyorum.

Nöbet sırasında baya boş vaktim olduğundan görevimi aksatmayacak şekilde bir yandan arada sırada Medikal Ninjalık ile ilgili edindiğim eski kitabıma da göz gezdirme fırsatım oldu. Çoktan sayısız kez kitabı baştan sona okusam da ne yazık ki hala kitap da anlatılanları adam akıllı anlayamıyorum. Yine de kitabı ne zaman tekrar elime alsam kendimi heyecanlanmaktan geri tutamıyorum. İnanıyorum ki bir gün nihai amacıma ulaşarak Medikal Ninja olup harcayabileceğimden çok daha fazla para kazanacak duruma geleceğim. O gün geldiğinde kendime en iyi korumaları tutarak rahat bir şekilde aylaklık ederek yaşamaya başlayacağım. Gerçi koruma tutmak çok da mantıklı bir fikir değil. Tuttuğum korumalar kazandığım paraları gördükten sonra bana sırtlarını çevirebilirler. Üç kuruş kazanmak yerine tüm servetime göz dikerlerse onlarla uğraşmak istemiyorum. Başka bir çözüm yolu bulmam gerekiyor. Belki bir dini tarikat kurabilirim. Hem insanlara beni korumaları için para vermek zorunda kalmam hem de kendime sadık bir ordu yaratabilirim. Ancak bu tarikatı kurup ondan sonra onları yönetmek de çok sıkıntı. Hayatım boyunca entrika çevirmek de istemiyorum. Neyse şimdilik önüme bakmam yeterli. İlk önce Medikal Ninja olayım gerisini bir şekilde yavaş yavaş halletmeye başlarım. Daha doğrusu düşünürüm.

Güneş batmaya başladığı sırada uzun süredir oturduğum yerden kalkarak hafif açma germe hareketleriyle vücudumda ki hantallığı atmaya çalışıyordum. Burada tek başıma olduğum için böyle rahat davranabilirim ama köyde başıma ne geleceği belli olmadığı için kendimi önceden hazırlamam lazım. Ben vücudu hazırlamaya çalışırken uzaktan bana doğru gelmekte olan bir shinobiyi fark ediyorum. Her nöbet sırasında acaba kılık değiştirmiş biri olabilir mi diye endişelensem de yine de cesaretimi toplayarak dışarı çıkıp selam veriyorum. Selam verince iyice yaklaşan kişinin tanıdığım bir chuunin olduğunu gördüğüm için biraz da olsa rahatlıyorum. Ardından dediklerini dinledikten sonra bana uzattığı parşömeni alarak köyün iç taraflarına evime doğru yola çıkıyorum. Evime gittikten sonra dikkatli bir şekilde güvenlikten ödün vermeden parşömeni açıyorum.

Parşömende yazanlar oldukça ilgimi çekiyor. Sınava katılmanın bazı dezavantajları olsa da artıları çok daha fazla hele ki bir de sınavı verip Jounin olabilirsem nihai hedefime bir adım daha yaklaşabilirim. Bu yüzden mektupta yazanları okuyunca direkt kararımı veriyorum. Bu sınava katılacağım. En kötü ihtimalle sınavda başarılı olamayıp biraz rezil olurum. Tutup da hayatımı tehlikeye atacak bir durum içinde kalacağımı sanmıyorum. Chuunin Sınavında olduğu gibi kaotik bir durumla karşılaşacağımızı hiç sanmıyorum. Bu durumu göz önüne alarak ona göre önlem almışlardır. Yani fazla düşünmeye gerek yok. Geriye kalan tek şey Chou binasına giderek sınava katılacağım konusunda gerekli bilgileri yetkililere iletmek.
Künye
İsim: Sekino Teijo
Yaş: 22
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 25.000
Prestij: 2
Ün: 10

Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Medikal Ninja olmak. Detay vermem gerekirse kendimi eğitecek birini bulduktan sonra Medikal Ninja olup hali hazırda yaralandıkları zaman yakalanma korkusu ve fahiş fiyatlardan tedavi olmak zorunda kalan yeraltı dünyası sakinlerine bir alternatif olmak istiyorum. Zamanla onları tekelime bağlayarak hem güç hem de bolca para elde etmek istiyorum.

Komplikasyon
Paranoyak. Özellikle her şey istediğim gibi güllük gülistanlık gittiği zamanlarda bir anda herkesten ve her durumdan şüphelenebilirim. Bu durum benim elimde olan bir şey değil. Yıllarca yalnız olup kimseye güvenmediğim için kazandığım kötü bir alışkanlık/hastalık.

Özellikler

Taijutsu
Iaido C-Rank
Çift Silah Stili D-Rank(Katana)
Kendou D-Rank(Katana)
Shigure D-Rank(Katana)
Temel Taijutsu E-Rank
Temel Ninja Ekipmanları Eğitimi E-Rank

Ninjutsu
Raijin no Jutsu B-Rank
Kangehika C-Rank
Yusubi no Jutsu D-Rank
Dendou no Jutsu D-Rank
Girigiri D-Rank
Kawarimi no Jutsu E-Rank
Bunshin no Jutsu E-Rank
Henge no Jutsu E-Rank
Nawanuke no Jutsu E-Rank
Kakuremino no jutsu E-Rank

Profil
Güç: 4
Çeviklik: 8
Kondisyon: 5
Potansiyel: 6
Varlık: 3
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 4
[Çeviklik] Saklanma: 2
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 4
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 2 [Favori]
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1

Ekipman/Eşya
Katana(İyi Kalite)
Katana(İyi Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)
Image
User avatar
Jin Ryoken
Ishigakure
Ishigakure
Posts:393
Joined:August 31st, 2018, 5:11 am
Künye:

Re: Ishigakure: Mektup

Post by Jin Ryoken » September 11th, 2020, 12:35 am

Huzurdan uzak geçirdiğim bir gecenin ardından karanlık sayılabilecek evimde sabaha karşı bekleyişimi sürdürüyordum. Kolumun, yoksunluk krizini yaşadığım zaman, evimin karanlığı hiçbir anlam ifade etmiyor. Her seferinde ilk kez yaşıyormuşum gibi derinden etkileyen, bana gerçek karanlığı tattıran bu duygunun içinde kayboluyorum. Kendime bir şey yapacak gücü bulamıyorum, yatamıyorum, uyuyamıyorum. Bunun sebebi edindiğim bu benzersiz güç. Saniyeler saatler, dakikalar haftalar gibi geçiyorken, üzerimdeki rahatsızlığın yakında geçeceğini biliyorum. Bazen bir gücün bedeli, hayatının en huzursuz, en karanlık gecelerini yaşamak olabiliyor. Bu bedeli ödüyorum, her zaman ödeyebileceğimi biliyorum.

Kolumun çektiği kan açlığı, köy içerisindeyken Ishichou tarafından sağlanıyor. Ancak bu kol, köy içerisinde olmadığım zaman açlık çekmeye başladığında tek çarem kan bulmak olacak. İnsan kanı. Bu kolun bana getirdiği güçle beraber, kan dökmem kaderimin bir parçası haline gelmeye başlıyor. Bunları düşünerek vaktimi geçirmeye çalışıyorum, gelmesi gereken paketin gelmesini bekliyorum. Güneş yavaş yavaş selamlamaya başlıyor beni bu sırada. Güneşin yükselişiyle beraber çektiğim huzursuzlukta yükselmeye başlıyor içimde. Kuryenin yakın bir zamanda gelecek olmasının dışında, yaşadığım durum sebebiyle zihnim daha farklı yönlere çekilmeye başlıyor. Hızlı bir şekilde hastahaneden kan çalma fikri, yavaş yavaş zihnimin içine oturmaya başlıyor. Bu fikrin mantıklı bir fikir olduğu yönünde kendimi kandırmaya başlarken, kapının çalmasıyla bir hipnozdan çıkmış gibi oluyorum.

Elimden geldiğince hızlı bir şekilde kolum tarafından çökmek zorunda bırakıldığım kapıya doğru koşturuyorum. Shinobi yelekli birisi, elinde ufak kasaya benzer bir şey tutuyor. Hızla elinden kapıyorum getirenin kim olduğunu umursamadan. Dediklerini bile dinlemeye yeltenmiyorum, sadece ihtiyacım olanı almak istiyorum. Kolumun açlıktan zihnimin sınırlarını zorladığı bu günde, chuunin kim olduğunu umursamaya gücüm yetmiyor. Kapıyı hızla kapatmadan önce, chuunin bir parşömen uzatıyor. Parşomeni alıp kapıyı kapatıyorum, ancak ona bakamayacak durumdayım. Hızla elimin ilk gittiği yere doğru fırlatıyorum parşomeni, öncelikle kolumu beslemem gerekiyor.

Kolumu besledikten sonra, büyük bir rahatlama geliyor. Yarım saat, bir saat rahat bir şekilde yattıktan sonra bir kenara fırlattığım parşomen geliyor aklıma. Yavaşça kalkıyorum yerimden. Mektup içeriğinde yakın bir zamanda düzenlenecek olan bir Jounin sınavına Ishichou tarafından katılmaya uygun bulunduğum yazıyor. Bu sınava katılmaya layık görüldüğüm için gururlanıyorum, ancak tekrardan bir kenara fırlatıyorum parşomeni. Kolumun verdiği yorgunlukla başa çıkmak zorundayım. Nasıl olsa katılacağım, üç gün içerisinde Chou binasına bildirebilirim kararımı. Şimdilik sadece yorgunluğumu üzerimden atıp uyumak istiyorum...
İŞİNİN EN BÜYÜK TERÖRİSTİ !!!
Image
Image
Künye
İsim: Jin Ryoken
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 160.000 Ryo
Prestij: 6
Kullanılabilir GP: 20
Ün: 22

Motivasyon

Başarı & Güç

Bir şeyleri başarmak, güçlenmek için her sabah yatağından kalkar Ryoken. Bu köyün en güçlülerinden biri sayılmak, ardından küçük geninleri güçlendirmek için yaşar. Kendi başarısını ve gücünü katladığında, geninleri bu yolda eğitecek ve onları en güçlü yapmak için uğraşacaktır. Onun amacı, güç ve başarıdır, ona her gün bir şeyler yapma gücünü verende budur!



Komplikasyon

Büyük Korku: Ağabey ! (Ağır komplikasyon)

Abisinden ne kadar nefret etse ve onu öldürmek istese bile, içinde ona karşı koyamadığı bir şey vardır. Bunu kendisi anlamlandıramasa bile, ağabeyini gördüğü anda öncelikle karnına çok keskin bir ağrı saplanır, sonrasında elleri, kolları ve ayakları uyuşmaya başlar. Bir süre sonra, ayakları vücudu tutamaz hale gelir ve kendini bırakır. Yere düşen Ryoken, zar zor ve kekeleyerek konuşmaya başlar. Ağabeyi gidene ve kendisine görünmeyene kadar, vücudu hareket etmemeye, titremeye devam eder. Ryoken'in öldürmeden önceki ilk amacı, ağabeyinin korkusundan kurtulmaktır.

Özellikler
Özellik: Ölümsüz Kol

Kola çakra verildiğinde, ilk olarak kolun ve elin fiziksel özellikleri sayesinde, bir insanın veya derisi kalın olmayan bir hayvanın eti kopartılabilir. Koparma işlemi, çakranın yönlendirilmiş olduğu elin deriye teması ile başlar. Elden çıkan siyah ve yoğun kıvamlı jölemsi sıvı, deriyi çürüterek eti normalden daha yumuşak bir kıvama getirir. Bu sayede pençeye benzer el yapısı sayesinde çürüyerek yumuşamış olan et koparılabilir. Daha kalın derisi olan canlılar açısından ise, çürüme işleminin gerçekleşmesi daha uzun süreceği için, temas süresinin de arttırılması gerekir.

Etin koparılması halinde, kopan kısımda, siyah ve yoğun kıvamlı jölemsi sıvı ince bir tabaka olarak varlığını korur. Bu sayede kopan kısımdan dışarı kan sızmaz, kişi acı hissetmez, önemli bir kas dokusu zarar görmediği sürece hareket sınırlaması olmaz. Koparılan kısma yapışmış olan bu sıvı, 5 dakika sonunda çakra yoğunluğunu kaybeder ve buharlaşarak yok olur. Sıvının yok olması halinde, et kopmasına bağlı yaşanması gereken bütün semptomlar varlığını göstermeye başlar.

Kola çakra verilmesi neticesinde oluşan siyah ve yoğun kıvamlı jölemsi sıvı, katı cisimlerin çürümesinde de kullanılabilir. Ancak bu çürüme işlemi, katı cismin boyutlarına göre farklılık göstermektedir. Avuç büyüklüğünde bir taşın çürütülerek yok edilmesi, 1 dakika kadar sürerken, kalın bir duvarın çürütülerek yok edilmesi saatleri bulabilir.

Kola verilen çakra sayesinde, kullanıcı vücudunda oluşan herhangi bir yarayı geçici olarak iyileştirebilir. Kullanıcı elini yarasına temas ettirdiği anda, siyah ve yoğun kıvamlı jölemsi sıvı yarayı kapatmaya başlar. Temas ne kadar uzun sürerse, yara üzerindeki yayılma artar. Küçük kesiklerde sadece temas etmek yaranın geçici olarak iyileştirilmesi için yeterli olsa da, daha derin yaralanmalarda temas süresinin uzatılması gerekmektedir. Yaranın üzerinde ince bir tabaka olarak yayılan siyah ve yoğun kıvamlı jölemsi sıvı, 5 dakika boyunca oluşan yaranın yaratacağı semptomları ortadan kaldırır. Ancak yaralanma önemli bir kas dokusunda ise, kullanıcının hareket kabiliyeti kısıtlanır, sadece kan sızması ve acı hissetmeme gibi durumlar varlığını korur. Kullanıcı tarafından söz konusu sıvı tekrar tekrar yenilenebilir, ancak her bir yenileme çakra harcar. 5 dakika sonunda ise, siyah ve yopun kıvamlı jölemsi sıvı çakra yoğunluğunu kaybeder ve buharlaşarak yok olur. Sonrasında yaranın boyutuna göre oluşturacağı semptomlar kendisini gösterir.

Kolun kullanımına bağlı olarak, kola bir başka insanın kanın sürülmesi gerekmektedir. Bu gereklilik karakter tarafından bir pansuman yapılır gibi gerçekleştirir. Karakter bir başka insanın kanını bu pansuman için kullanmalıdır, hayvan kanı veya kendi kanını kullanamaz.

Bu gereksinim kendini oyun içerisinde iki şekilde gösterir, RP içi ve RP dışı. RP içi durumlarda karakterin o anda kan bulup pansumanı gerçekleştirmesi gerekir, RP dışı durumlarda ise karaborsadan veya bir başkasından zorla kan temin etmesi gerekmektedir. İlk durum RP içerisinde o anda oynanılarak çözülür, ikinci durum ise kamera arkasında gerçekleşir ve karakterin para ve benzeri kaynaklarını kullanmasını gerektirebilir. Karakterin kamera arkasında yapacağı illegal aktiviteler de onu pektabii takip edecektir. Kolunun kan ihtiyacı köy tarafından ücretsiz olarak karşılanacaktır, ancak kan ihtiyacının ne zaman ortaya çıkacağı henüz net olarak bilinmediği için, bu durum ancak köy sınırları içerisindeyken gerçekleşebilir.

Bu kol herhangi bir şekilde GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Kol üzerinde yaşanacak geliştirmeler, GM inisiyatifinde ve oyuncunun genel gidişatı, RP kalitesi vb. kriterler dikkate alınarak, kurgusal durumlara göre RP içerisinde olabilir.

Karakter Ishichou'nun komutuyla yaptığı seyahat sonucunda kolunun kontrolü dışına çıkmasını engellemek için özel yapım bir cihaza erişim sağlamıştır. Bu cihaz basit bir aksesuara benzemekle birlikte kolay kolay kırılmaz, ancak zırh vazifesi de görmemektedir. Cihaz kolunu sıkıca sardığı ve etine nüfuz ettiği için çıkarması oldukça zordur. Cihazın yüzeyi sade bir gri rengindedir, herhangi bir işlemesi veya dikkat çekecek bir noktası yoktur.
Profil
Güç: 3
Çeviklik: 8
Kondisyon: 5
Potansiyel: 2
Varlık: 20
Zeka: 18

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 4
[Varlık] Empati: 1 (Favori)
[Varlık] Sosyalleşme: 6
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
-
Taijutsu
-
Genjutsu
Kokuangyou no Jutsu. A-Rank
Magen: Bunshin, B-Rank
Jubaku Satsu, B-Rank
Shibou no Jutsu, B-Rank
Rishuu, C-Rank
Jigoku no Ban'nin, B-Rank

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)
Katana (İyi Kalite)
Post Reply

Return to “Ishi-Chou Binası”