[Jirou Ryu] Hiç Kimseden Biri
Posted: July 7th, 2019, 7:22 pm
Kurobe Vadisi'nin merkezinde bulunan Ishigakure'de kış günlerinin iyiden iyiye hissedilmeye başladığı bu dönemde, köye düşen kar taneleri ile hakim renk konumunda olan kahverenginin hükümdarlığı giderek sonlanıyor. Adına yaraşır bir biçimde kapıyı çalan kış günleri, sert soğuk rüzgarlarıyla insanları evlerine ve dükkanlarına mahkum ederken, Ishigakure'yi canlı kılan en büyük unsur shinobiler oluyor. Özellikle savaşın ardından yaşanan değişimler, herkes tarafından kolaylıkla anlaşılır olsa da, içinde bulunduğu shinobi grubundaki gerginlik, sanki alınbandından kanına akıyor. Her ne kadar kazanılan zafer gururlu bir hava yaratsa da, zaferin bedelinin beklenenden daha ağır olması nedeniyle shinobiler arasındaki yeni prensipler de gün yüzüne çıkmaya başlıyor. Kış kadar çetin eğitimler ve bu eğitimde artan memnuniyetsiz vahşi hava shinobilerin iliklerine kadar işlerken, bu yeni düzene ayak uydurulmaya çalışılınıyor. Hatta bu durum öyle bir hal almış durumdaki, shinobi sınıfında olup da savaşın ardından herhangi bir eğitime veya göreve dahil olmayan kişi sayısı iki elin parmağını geçmeyecek düzeyde. Bu şanslı veya duruma göre şanssız kesimden biri olarak, savaşın ardından kapının çalınacağı günü beklemekte olduğun bir gece, odanda duyduğun tıkırtı ile irkilerek gözlerini açıyorsun.
Gözlerini odanın içinde gezdirmeye başladığın anda hemen cam kenarında beliren bir silüet sana doğru kolunu uzatırken, istemsizce kendini savunmak için elin yerinde olmayan wakizashine gidiyor! Karanlık el seni boğazından yakalayıp yatağına yapıştırırken "Uyandın mı Jirou Ryu? Ama geç kaldın, çünkü seni çoktan öldürmüştüm. Hem de altı kere..." diyor. O anda, ayın loş aydınlığı sayesinde seni kavrayan adamın suratını görme imkanın oluyor. Çatık kaşları, alnındaki yara izi ve geceden daha karanlık uzun saçlarıyla karşındaki kişinin Furuta Kageyasu olduğunu anladığın anda, rahatlaman mı yoksa daha da mı gerilmen mi gerektiği konusunda pek de emin olamıyorsun. Kageyasu'nun derinden gelen sesi, geceyi daha karanlık, kışı ise daha soğuk yaparken "Yatağın sıcak değil mi? Olmamalı..." diyen Kageyasu elini boğazından çekerken "Hazırlan ve beni takip et." diyor. Son derece net bir emir kıvamnda olan bu sözlerden sonra, göreve hazır bir asker edasıyla yatağından kalkıp doğruca üstünü değiştiriyor ve ekipmanlarını alıyorsun. Tüm bunları yarım dakika içinde halletmenin ardından Kageyasu camdan kendisini karanlığa bırakırken, sen de onu takip ediyorsun.
Ishigakure içindeki boş karanlık sokaklarında başladığınız koşu şeklindeki ilerleyiş, her bir shinobiyi görüşünüzde yön değiştirmeyle sonuçlanıyor. Birkaç saniye çatıda ilerliyor ve bir shinobi görüp tekrar aşağıya iniyorsunuz. Akabinde bir shinobi daha görüyor ve daha o sizi fark edemeden boş bir sokağa dalıyorsunuz. Sanki Ishigakure shinobilerinden kaçan kaçaklar tadında yaptığınız bu ilerleme yaklaşık 15 dakika sürüyor ve sonunda, tüm Ishigakure'yi görebildiğiniz bir yükseltide duruyorsunuz. Kageyasu senden 15 saniye kadar önce bu yere varmış olsa da, Kageyasu'nun sergilediği görüntü, sanki yıllardır buradaymış gibi geliyor sana. Ishigakure'ye bakan gözlerinizin çıkardığı duyulmaz sesler eşliğinde süren sessizlik, kısa bir süre sonra Kageyasu tarafından bozuluyor. Derinden gelen sesiyle yarattığı zemheri havası, kışı yaz gibi hissettirirken "Savaşta kaç kişinin ölümünden sorumlusun Jirou Ryu? Chisa ile yaptıklarınızı duydum... Duymamayı yeğlerdim! Ellerinde kendi yoldaşlarının kanıyla yaşamak nasıl bir duygu? Bunun ilk olmadığını da biliyorum... Neydi adı? Ryoken? Ah, evet..." diyor. Birden şimşekler çakan bakışları sana dönen Kageyasu "Daha önce hiç karşılaşmadık, ancak seni gördüğüm ilk anda içindekini gördüm Jirou Ryu. İşe yaramaz, beş para etmez bir çöp... Aynısını Chisa'ya da söylemiştim. Bir çöp, fazlası değil! Ve bu iki çöp savaşta ne yapıyor? Onca yoldaşının ölümüne rağmen ufak bir çocuğu savaş ganimetiymiş gibi köyüme getiriyor! Ne acınası!" diyor. Sanki bu sözlere karşı herhangi bir cevap vermen ebediyen yasaklanmış gibi kendini hissettiğin bu anda, Kageyasu bakışlarını bir kez daha Ishigakure'ye çeviriyor ve "Burası benim köyüm... Ve ben köyümde çöp görmek istemiyorum." diyor. Bir usta tarafından yıllarca azim ve sabırla bileylenmiş bir katana keskinliğindeki bu sözler seni bir düşmandan çok, acınası bir varlık olarak hedef alırken Kageyasu boş ve iğreti bakışlarını sana yönlendirirken "Sen ne görüyorsun Jirou Ryu? Ishigakure'ye baktığın zaman, bir çöpten daha fazlası olmadığını itiraf etmek istemiyor musun?" diyor.
Gözlerini odanın içinde gezdirmeye başladığın anda hemen cam kenarında beliren bir silüet sana doğru kolunu uzatırken, istemsizce kendini savunmak için elin yerinde olmayan wakizashine gidiyor! Karanlık el seni boğazından yakalayıp yatağına yapıştırırken "Uyandın mı Jirou Ryu? Ama geç kaldın, çünkü seni çoktan öldürmüştüm. Hem de altı kere..." diyor. O anda, ayın loş aydınlığı sayesinde seni kavrayan adamın suratını görme imkanın oluyor. Çatık kaşları, alnındaki yara izi ve geceden daha karanlık uzun saçlarıyla karşındaki kişinin Furuta Kageyasu olduğunu anladığın anda, rahatlaman mı yoksa daha da mı gerilmen mi gerektiği konusunda pek de emin olamıyorsun. Kageyasu'nun derinden gelen sesi, geceyi daha karanlık, kışı ise daha soğuk yaparken "Yatağın sıcak değil mi? Olmamalı..." diyen Kageyasu elini boğazından çekerken "Hazırlan ve beni takip et." diyor. Son derece net bir emir kıvamnda olan bu sözlerden sonra, göreve hazır bir asker edasıyla yatağından kalkıp doğruca üstünü değiştiriyor ve ekipmanlarını alıyorsun. Tüm bunları yarım dakika içinde halletmenin ardından Kageyasu camdan kendisini karanlığa bırakırken, sen de onu takip ediyorsun.
Ishigakure içindeki boş karanlık sokaklarında başladığınız koşu şeklindeki ilerleyiş, her bir shinobiyi görüşünüzde yön değiştirmeyle sonuçlanıyor. Birkaç saniye çatıda ilerliyor ve bir shinobi görüp tekrar aşağıya iniyorsunuz. Akabinde bir shinobi daha görüyor ve daha o sizi fark edemeden boş bir sokağa dalıyorsunuz. Sanki Ishigakure shinobilerinden kaçan kaçaklar tadında yaptığınız bu ilerleme yaklaşık 15 dakika sürüyor ve sonunda, tüm Ishigakure'yi görebildiğiniz bir yükseltide duruyorsunuz. Kageyasu senden 15 saniye kadar önce bu yere varmış olsa da, Kageyasu'nun sergilediği görüntü, sanki yıllardır buradaymış gibi geliyor sana. Ishigakure'ye bakan gözlerinizin çıkardığı duyulmaz sesler eşliğinde süren sessizlik, kısa bir süre sonra Kageyasu tarafından bozuluyor. Derinden gelen sesiyle yarattığı zemheri havası, kışı yaz gibi hissettirirken "Savaşta kaç kişinin ölümünden sorumlusun Jirou Ryu? Chisa ile yaptıklarınızı duydum... Duymamayı yeğlerdim! Ellerinde kendi yoldaşlarının kanıyla yaşamak nasıl bir duygu? Bunun ilk olmadığını da biliyorum... Neydi adı? Ryoken? Ah, evet..." diyor. Birden şimşekler çakan bakışları sana dönen Kageyasu "Daha önce hiç karşılaşmadık, ancak seni gördüğüm ilk anda içindekini gördüm Jirou Ryu. İşe yaramaz, beş para etmez bir çöp... Aynısını Chisa'ya da söylemiştim. Bir çöp, fazlası değil! Ve bu iki çöp savaşta ne yapıyor? Onca yoldaşının ölümüne rağmen ufak bir çocuğu savaş ganimetiymiş gibi köyüme getiriyor! Ne acınası!" diyor. Sanki bu sözlere karşı herhangi bir cevap vermen ebediyen yasaklanmış gibi kendini hissettiğin bu anda, Kageyasu bakışlarını bir kez daha Ishigakure'ye çeviriyor ve "Burası benim köyüm... Ve ben köyümde çöp görmek istemiyorum." diyor. Bir usta tarafından yıllarca azim ve sabırla bileylenmiş bir katana keskinliğindeki bu sözler seni bir düşmandan çok, acınası bir varlık olarak hedef alırken Kageyasu boş ve iğreti bakışlarını sana yönlendirirken "Sen ne görüyorsun Jirou Ryu? Ishigakure'ye baktığın zaman, bir çöpten daha fazlası olmadığını itiraf etmek istemiyor musun?" diyor.
Off Topic
GM'nin bendeniz Fortius'tur. Her türlü sıkıntıda bir özel mesaj uzağınızdayım. Pasiflik süresi 48 saat olarak planlanmaktadır.