[Kotegawa Ooki] Rehabilitasyon

Küçüklerin shinobi olmak için eğitildiği yer.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
[Kotegawa Ooki] Rehabilitasyon

Post by GM - Naruto » November 14th, 2018, 8:31 pm

Off Topic
Konunun açılmasının epey geciktiğinin farkındayım. Bu bağlamda, konu sonunda ödüllerine +25GP ve +1PP ekleme yapacağım bu kaybettiğin zamanı telafi edebilmen adına. Konu sonu ödüllerin bu özür hediyeleri ile beraber hesaplanacak. Tekrardan özürler.
Köye dönüşünün ardından bir hafta kadar geçmiş bulunmakta. Bu süre boyunca ev hapsinde kaldın ve pinekledin, bolca. Dışarı çıkmaya çalışmak için de pek bir çaba sarfetmiyorsun. 7. günün şafağında ise, evine bir mektup geliyor öğleden sonra akademide beklendiğine dair. "Artık evden çıkabilirim herhalde." diye düşünüyor ve yola koyuluyorsun, güzelce bir duş alıp. Her ne kadar pasaklı da olsan bir ahlak baremin bulunmakta.

Akademiye varıyorsun. Görevliler seni boş bir sınıfa yönlendiriyor. Diğer sınıflar derste, ortalıkta bir uğultu mevcut. Bu uğultu hocaların ders anlatışından bir kaç shurikenin birbirine çarpması gibi ince detayları içinde barındırıyor.

Dersliğe giriyorsun. Derslik standart, akademi yıllarından hatırladığın gibi. Arkalara doğru artan yükseklikte sıralarla dolu, sıraların baktığı duvarda ise genişçe bir beyaz tahta, tahtanın önünde de genişçe bir masa.

İçeride birisi var, masaya oturmuş ve ayaklarını boşa sallıyor. Standart shinobi kıyafetleri içerisinde, kıyafetleri o kadar temiz ve düzenli ki "Öğretmen! Hoca! Düzen! Disiplin!" diye haykırıyorlar resmen sana. Herifin sarıya çalan turuncu saçları mevcut suradının önüne düşen ve bir gözünü hemen hemen kapatan. Ayrıca, boynunda da kapalı yeşil renkli ve aşırı eski bir kaşkol mevcut. Kaşkolun sırtına denk gelen kısmında ise bir kukuleta sarkıyor. Kukuletayı takmamış, yani şu anda saçları ve suradı açıkta. Ağzında da bir dal parçası var. Ellerini önünde birbirlerine geçirmiş, bekler vaziyette. Girdiğini farkedince kafasını sana çeviriyor. "Selam. N'aber?"

Suradında belli belirsiz bir gülümseme var. Güven duygusu ile doluyorsun.

Elemanı tanıyorsun. Sugiyama Shumei, bir Tokubetsu Jounin. Sen akademiye başladığında mezun oluyordu gibi hatırlıyorsun. Şu anda da akademide öğretmenlik yapmakta, fakat öğretmenlik yaptığı alanı tam olarak hatırlayabildiğin söylenemez.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kotegawa Ooki
Posts:164
Joined:August 31st, 2018, 10:46 pm

Re: [Kotegawa Ooki] Rehabilitasyon

Post by Kotegawa Ooki » November 14th, 2018, 10:04 pm

Asakura Geçidindeki başarısızlıktan sonra iki Shinobinin eşliğinde köye dönmüştüm. Her zamanki gibi tüm gözler benim üzerimdeydi. Çok kısa bir süre içerisinde köyün hayır hayır, ülkenin en nefret edilen insanı olmuştum. Hepsi şu Takeru denen şerefsizin suçuydu. Elbet o bir gün elime düşecekti.

Köy döndükten sonra kısa bir sorgudan geçmiş ve ev hapsi cezası almıştım. Bu zindana düşmedikçe alabileceğim en büyük cezalardandı çünkü yapabileceğim şeyler epey kısıtlanmıştı. Benim gibi hareketli bir yaşamı tercih eden bir insan için böyle bir cezaya maruz kalmak binbir işkenceye göğüs germekle eş değerdi.

İlk bir kaç gün aslında çok sıkıcı değildi. Evdeki vücut geliştirme dergilerini okudum. Sonra spor yaptım. Sonra evin ölçülerini ayak hesabıyla adımlayarak hesapladım. Kapıdaki çizgileri saydım. Olduğum yerden ne kadar uzağa zıplayabileceğimi ve benzeri bir sürü şeyi yapmıştım ama 3. günden sonra yapacak fazla bir şey kalmadığından geçirdiğim her dakika bir saat gibi, her saat ise bir ömürlük ızdırap gibi geçiyordu.

Acılarım ilk haftanın son gününün şafağında bitmişti. Eski bir bilge olan Shiro Gandarrufu'nun da dediği gibi " Beşinci günün şafağında Doğuya bakın. "

Aldığım bir mektup Akademiye gitmem gerektiğini söylüyordu. Eğer bu yönde bir mektup aldıysam cezam bitmiş veya farklı bir yöne kaymış demektir ama ben doğru şıkkın ilki olduğunu düşünüyordum çünkü ekstra ceza vermek için akademiye çağıracak halleri yoktu. Kesin öfke kontrolü tarzı bir ders falan alır salınırdım. Bu sıkıntıdan ölmek üzere olan bünyeme serin bir su gibi serpilmişti.

Akademiye gittiğimde alışık olduğum bir manzarayla karşılaşmıştım. Hocaların sözünü dinlemeyip derste kargaşa çıkartan veletler ve onlarla uğraşan senseiler. Ben şahsen dayağın en iyi öğretip yolu olduğunu düşünüyorum. O yüzden bu veletlere bağırıp çağırmaktansa azıcık dövseler iki tarafta rahatlardı.

Dersliklerden girmem gereken girdikten sonra etrafa bakındığımda standart bir derslik olduğunu anlamıştım. Öyle bir özelliği yoktu ama dersliklerin tasarım şekli çok sıkıntılıydı. En arkada oturan'ın uzaklık ve yükseklikten tahtayı görmesi zordu.

Oda da benim dışımda biri daha vardı. Tokubetsu rütbesinde bir Sensei'idi. Kendisi benim Senpaimdi ama ikimizde mezun olduğumuz için bu durum şu an geçerli olmayabilirdi. Tabi benden rütbece üstündü o yüzden devam ediyor da olabilirdi. Senpailik Kohaliği hiçbir zaman anlamamıştım zaten.

Karşımdaki kişinin sorusu karşısında " İyidir? " demiştim birazda şaşkınlığımı belirterek ama çok geçmeden kaba görünmemek için " Sen nasılsın? Görüşmeyeli baya oldu. Sende Tokubetsu olmuşsun. " diyecektim. Aslında karşımdaki kişi ile pek muhabbetim yoktu. O yüzden görüşmeyeli dememem anlamsız sayılırdı ama maksat aradaki buzları kırmaktı.

Basit selamlaşma bittikten sonra birinden duyduğum komik bir hikayeyi anlatacaktım. " Kusagakure ve Amegakure'nin nasıl kurulduğunu biliyor musun? " diyecek ve bir an duraksadıktan sonra onun bir cevap vermesine izin vermeden " Bir gün İshigakure'liler yürüyormuş. Tuvaletleri gelmiş. Kendi topraklarımıza pisleyip buraları kirletmeyelim diye biraz ileriye sıçmışlar. Bokları gübre olup Kusa'yı ve onun yeşilini oluşturmuş. Sıçarken ileri doğru işedikleri içinde orasıda baya sulak olup Ameyi oluşturmuş." diyecektim.

Komik olduğunu düşündüğüm hikayeyi anlattıktan sonra tekrardan ciddileşip elimdeki mektubu ona doğru uzatıp " Buraya çağrıldım ama? " diyecektim sorgulayan ve cevap bekleyen bir tonda.
Image
Künye
► Show Spoiler
Motivasyon/Komplikasyon/Özellik
► Show Spoiler
Profil
► Show Spoiler
Beceri
► Show Spoiler
Ninjutsu
► Show Spoiler
Taijutsu
► Show Spoiler
Genjutsu
► Show Spoiler
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar Standart
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotegawa Ooki] Rehabilitasyon

Post by GM - Naruto » November 21st, 2018, 1:33 am

Image
Temsili görünüm, kukuleta kafasında değil ve ağzında da sigara yok.


Anlattığın hikayeye tepki vermiyor Shumei. "Evet, Tokujo oldum. Ders veriyorum Akademi'de. Bazen de özel durumlarla ilgileniyorum." diyor mektuba bakarak. Fakat elinden almıyor. Kafasıyla önündeki sırayı gösteriyor sana. Usulca oturuyorsun. "Bazı sıkıntılar yaşamışsın sanırım. Bahsetmek ister misin?" Gayet sakin ve meraklı bir tavırla sana bakıyor. Herhangi bir şekilde bir negatiflik sezmiyorsun. Tavırları gayet seni rahatlatıcı türden. Garip bir güven duygusuna kapılıyorsun.

Ortam da sakin. Etrafta Akademi'nin o alışıldık uğultusu mevcut. Gündüz güneşi pencerelerden içeriye doluyor. Camdan dışarıya baktığında bahçede dolaşan Chuunin ve Genin'leri görebiliyorsun. Kendi anıların canlanıyor, bir anlığına zamanda geriye gidiyorsun. Etrafına baktığında eski sınıfını görüyorsun, hocalarının anlattığı dersler kulaklarında yankılanıyor. Göz kırptığın anda kendini tekrar bu anda buluyorsun.

Az biraz nostalji herkese lazım. "Olanlar hakkında bir kaç rapor okudum ama bilirsin, formal yazılan şeyler ve insan hislerinden uzaklar. Senden dinlemeyi yeğlerim açıkçası."

Yüzündeki rahatlık ve hafif bir gülümseme ile seni dinliyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kotegawa Ooki
Posts:164
Joined:August 31st, 2018, 10:46 pm

Re: [Kotegawa Ooki] Rehabilitasyon

Post by Kotegawa Ooki » November 21st, 2018, 10:19 pm

Adamla konuştukça konuşasım geliyordu. Onla konuştukça içimi garip bir huzur ve güven hissi kaplıyordu. Bu yüzden
onla konuşurken açık ve mümkün olduğunca yalandan uzak olacaktım ama yinede çok uzun zamandır görmediğim birine bir anda böyle kendimi yakın hissetmemde biraz rahatsız etmiyor değildi.

Yaptığım espiriyi pek sallamamıştı. Zaten çokta komik değildi en azından İshili birine yapınca komik değildi ama bir Kusalı'ya yapsam kesin komik olurdu çünkü bu espiri onları kızdırırdı. Kızmalarıda çok önemli değildi çünkü Kusa boş bir köydü.

Adam son yaşanan olayların bahsini açmış ve olup biteni dinlemek istediğini söylemişti. Kendimi bir nevi sorguda hissetmiş olsamda, onla konuşmanın verdiği güven yüzünden bunu bir sorgudan çok terapi olarak değerlendirmenin daha uygun olacağını düşünmüştüm.

Derin bir iç geçirdikten sonra " O zaman Minami'de yaşanan olaylardan başlıyorum ama biraz uzun o yüzden sıkılabilirsin. " dedikten sonra bir kaç saniye tepkisini bekledikten sonra konuşmaya devam edip hikayeyi anlayacaktım.

" O sabah erkenden uyandırılıp İshi-Cho Binasına görev için çağrılmıştık. Görevin brifingini Juzo Hajime vermişti. Görevimiz fazlasıyla basitti. Daimyo'nun asistanı olan Otake Takeru'yu eğitecektik. Görevin süresi Takeru'nun isteğine göre 7-15 gün arasında olacaktı. En azından bize söylenen buydu. Bunun dışında bize giriş için mühürlü bir mektup verildi ve bunu çok iyi korumamız tembihlendi çünkü bu çalınırsa Daimyo binasına sızılabilirdi.C" dedikten sonra bir kaç saniye durup soluklanacaktım.

" Yol boyunca fazla bir şey olmadı. Kısa süre içinde şehre vardık. Yolculuk sırasında ona ne öğreteceğimizi konuştuk. Ben Judaichi ve temelde olsa Katana kullanımının öğretilmesinden yana olsamda kardeşim yani Kotegawa Chisa bunun o sürede mümkün olmayacağını söyleyip itiraz etti. Bende sözlerine hak verdim. Şehre vardığımızda saat geçti ama zaman kaybetmemek adına yolumuza devam ettik. Kapıdaki nöbetçilere kendimizi tanıttıktan sonra güvenlik gerekçesiyle kalabalığa karışmayıp binaların tepesinden Daimyo Binasına gittik. Oraya vardığımızda bizi iki Shinobi karşıladı ama alın bandları yada kimliklerini gösteren başka şeyler yoktu. Bende şüpheye düştüğümden mektubu vermek istemedim ve sadece bir İshigakure Shinobisinin bile bileceği bazı şeyler söyleyip onları test ettim. Testlerde de başarısız olunca gerçek mektup yerine sahtesini verip kimliklerini göstermelerini istedim. Sahte mektubu aldıklarını anlayan ikili kimliklerini göstermek yerine bizi etkisiz hale getirmeye çalıştı. Daha spesifik olarak beni. Sonrasında biraz cümbüş yaşandı ama Otake Takerunun gelmesiyle bu sorun çözüldü. Bizde bize gösterilen yerde geceyi geçirip eğitim için sabahı bekledik. " dedikten sonra tekrar soluklanmak için duraksayacaktım.

Soluklandıktan sonra konuşmama normal bir şekilde devam edecektim. " Eğitim sabahı geldiğinde bir antrenman odasına gittik. Burada temel eğitimlere başlamayı düşünsekte Takeru'nun farklı planları vardı. Bir çok şey söyledi ama özet geçmem gerekirse 3 gün gibi bir sürede 3-4 elementi ve onların ileri seviye tekniklerini öğrenip Daicho seviyesine gelmek istedi. Tabi bizde bunun imkansız olduğunu düşünsekte o an ona söylemedik. Onun yerine kardeşimi Çakra Kağıdı gibi bir iki ekipmanı almak için dışarı yolladım. O dışarıdayken bazı temel açıklamalar yapıp dik bir zeminde yürümek, Henge ve benzeri bazı temel şeyleri gösterdim. Bunun dışında Judaichi ile ilgili bir kaç şeyde gösterdim. Çakra Kağıtları geldiğinde ise ona bir test yaptık..." dedikten sonra bir an dalıp o anı hatırlamıştım. Adamın 4 elementi kullanabildiğini öğrenince gerçekten şaşırmış ve böyle bir dehayı eğiteceğimi düşünerek heyecanlanmıştım.

Kendimi toparladıktan sonra konuşmaya devam etmiştim. " 4 elemente yatkınlığı vardı. Ration, Fuuton, Suiton ve Katon. Elbette çok şaşırmıştık. Karşımda milyonda bir görülen bir dahi olduğunu düşünmüştüm. Hatta aklımdan iyi eğitilirse güç dengelerini İshigakure lehine değiştirebileceği bile kafamdan geçiyordu. Bir kaç test daha yapıp çakra üzerindeki kontrolünü ölçtüm ama bu alanlarda pek başarılı değildi. Şaşkınlığımla birlikte Takeru'yu gaza getirecek bazı şeyler söyledim ki başımı belaya sokan ve görevi mahvedenlerde büyük ihtimalle bu sözlerdi. Onu ve dört elementi kullanmasını fazla büyütünce fazlasıyla ukalalaşıp uçuk kaçık varsayımlarda bulunmaya başladı. Bu sırada ufak bir tartışma çıktı. Takeru görev süresini 3 güne düşürdüğü gibi beklentiside önceden söylediğim gibi Daicho seviyesine gelmekti. Hatta yatkınlığı olmadığı Doton'u bile ona o süre içinde öğretmemizi istiyordu. Kardeşim ise ona 15 günde en fazla bir Genin olabileceğini ve kendinisi Diacho ile denk görmesinin aptalca olduğunu söyleyince küplere binip saçma sapan konuştuktan sonra görevi sonlandırdı. " dedikten sonra adamın tepkisini bekleyip ona göre devam edecektim.

" Hem ben hemde kardeşim antrenman odasının dışında onu ikna etmeye çalışsakta ikna olmayıp bizi tehdit edip köyle ilgileneceğini söyledikten sonra kötü birer Shinobi ve eğitmen olup görevi bıraktığımıza dair bir ton vaazda bulundu. Adamın yaptıklarından aşırı sinirlenince bende açtım ağzımı yumdum gözümü. Sonrasında bizi biraz daha tehdit edip pişman olacağımızı söyledikten sonra olay yerinden ayrıldı. Bizde köye döndük. Jaime Juzo ile ilgili söylediklerim yüzünden sanırım olaylar büyüyüp köy ve ülke arasında krize dönmüş. Söylediklerimi kelimesi kelimesine hatırlamasamda Ninjutsu öğreteceğimizi bilmediğimizden Juzo tarafından hazırlıksız gönderildiğimizi ve onun Takeru'nun Shinobilikte çok ilerleyemeyeceğini düşündüğünü söyledim. " diyip konuşmayı bitirecektim.

" Minami Şehrinde olan olaylar bunlardı. Eğer bunlar içinden daha detaylı öğrenmek istediğin bir kısım varsa onada değine bilirim. " diyecektim kendi konuşkanlığıma da şaşırarak.
Image
Künye
► Show Spoiler
Motivasyon/Komplikasyon/Özellik
► Show Spoiler
Profil
► Show Spoiler
Beceri
► Show Spoiler
Ninjutsu
► Show Spoiler
Taijutsu
► Show Spoiler
Genjutsu
► Show Spoiler
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar Standart
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotegawa Ooki] Rehabilitasyon

Post by GM - Naruto » November 26th, 2018, 1:26 am

"Anlıyorum..." diyor basitçe Shumei sen anlatırken bir kaç defa. Bu da senin daha fazla içini dökmene sebep oluyor gibi. Anlattıkça anlatıyorsun, özellikle Otake Takeru'nun yeteneklerine konu gelince epey şaşırıyor, farkedebiliyorsun. Fakat sözünü kesmiyor. Sen lafını bitirince ise, konuşuyor. "Aslında var. Yajima Juzo ile olan olay neydi tam olarak? Neden öyle bir şey yapma gereği hissettin? Amacın neydi?"

Eleman gözünün içine bakıyor tam olarak. Konuşsan da konuşmasan da, sanki düşündüklerini zihninden çekip çıkaracakmışçasına bir his var içinde. Doğal bir his bu senin için, adamın anlama ve empati kabiliyetlerinin gerçekten iyi olduğunu çıkarıyorsun aslında kısaca. Doğaüstü bir şeyler olmadığının bilincindesin. Senin sırada oturuyor ve onun ayakta oluşu, özellikle ciddi ses tonu seni gerçekten Genin yıllarına götürüyor ve adamın üzerinde tam otorite kurmasına sebep oluyor.

"Tabi, burada konuştuklarımızın kayıt dışı olduğundan emin olabilirsin."

Çok fazla bir seçeneğin yok gibi içini dökmek dışında.

Konuşmaya başlıyorsun.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kotegawa Ooki
Posts:164
Joined:August 31st, 2018, 10:46 pm

Re: [Kotegawa Ooki] Rehabilitasyon

Post by Kotegawa Ooki » November 26th, 2018, 2:44 pm

Ben konuşurken oda beni dinliyordu. Bir kaç kere dinlediğini belirtmek için söylediği bir iki kelime dışında sözümü hiç bölmemişti. Adamdan ilginç bir güven duygusu alıyordum. Konuştukça konuşasım geliyordu. Hatta öyle ki onun ağzından çıkan az sayıdaki laf bile beni daha çok konuşmaya teşvik ediyordu. Söylediklerimin bir şekilde başımı belaya sokabileceği düşüncesi kafamdan hiç çıkmasa bile geçen her dakikada adama olan güvenip biraz daha artıyordu. Karşımdaki kişinin benim dostum olmayacağını bilecek kadar gerçekçi bir insandımdım. Az çok Shumei'nin nasıl ve hangi alanda Tokubetsu olduğunu anlayabilmişti. Tahminim bir varsayımdan ibaret olacak olsada Shume'nin bir ANBU olma ihtimali bile mümkündü.

Konuşmamı bitirdiğimde tahmin ettiğim gibi Juzo ile ilgili olan kısım hakkında soruları vardı. Zaten bu kısım dışında anlattığım şeyler üç aşağı beş yukarı karşılıklı raporlarda bulunabilirdi. Bu noktadan sonra yalan söylemek benim zararımaydı. Zaten bu sebebten normalde raporlarımda yazmayan Juzo kısmından bahsetmiştim. Daha doğrusu Juzo ile ilgili söylediklerim raporda vardı ama eksikti. Eksik olan kısımda İshigakure ve Minami arasındaki sıkıntıları doğuran parçaydı.

Adamdan tüm bunların aramızda kalacağına ve doğru olduğunu düşünmediğim bir teyit aldıktan sonra " Juzo'yu bir çok yönden babam gibi görüyorum. " dedikten sonra biraz durup söylediğim söz üzerinde düşündüm. Bu daha çok içinde olumlu bir anlam taşıyan bir söz olurdu ama benim kastım bu değildi. Olası bir yanlış anlamayı gidermek için devam edecektim. " Tabi olumlu anlamda değil. Babam genç nesilden pek haz etmeyen ve kendi yaşadığı zamanı ve neslini üstün gören bir insandır. Basitçe 'bizim zamanımızda' ile başlayan cümleler onun favori cümleleridir. Eh! Aynı şey biraz Hajime Juzo içinde söylenebilir. Genç nesile anlamlandıramadığım bir gıcığı ve sürekli eleştirme isteği vardı. Burada onun adını kullanmamın iki sebinden biri buydu. Diğeri ise görevi verenin o olmasıydı. " dedikten sonra biraz durum tepkisini bekleyecektim.

" Neden böyle bir şey dediğim tamamen farklı bir konu. Bu görevin neden başarısız olduğunu biliyor musun? " diye soracaktım ama bir iki saniye bekledikten sonra onun cevap vermesini beklemeden " Statü farkından. Köyde bu görevi yapabilecek yegane kişi İshicho-sama'dır. Dışındaki her hangi biri başarısız olurdu. Neden sence? " diyecek ve önceki gibi cevap vermesine izin vermeden devam edecektim. " Akademide bir günde alev topu atmayı, bir iki ayda Chuunin, bir bilemedin iki yıla Jounin olmayı isteyen öğrenciler çoktur ama bunlar zamanla gerçek hayatın zorluklarıyla karşılaşıp bunun mümkün olmadığını kavrarlar. Eğer kavrayamazlarsa Senseileri kavramalarını sağlar. Hala kavrayamazlar ceza ve azarlama yoluyla kavramaları sağlanır. Hala kavramazlarsa..." diyip sol elimi yumruk yapıp havaya tuttuktan sonra pazumu sıkarken sağ elimlede orayı tutup " Senseiler biraz onları okşar. Yine sonuç alınamadıysa ise çocuk bir şekilde sistem dışında kalır veya atılır. Yani Shinobi kariyeri biter. " diyecek ve bir iki saniye duracaktım.

" Takeru bizden imkansızı istedi. Onu ne kadar ikna etmek istesekte bu mümkün olmadı ki görevin onun tarafından iptal edilme sebebide önceden belirttiğim gibi onun iki hafta gibi bir sürede en fazla Genin olabileceğinin ve kendini fazla üstün gördüğünün söylenmesiydi. Takeru'yu ikna edemiyordum ama onu azarlayamazdıkta veya dövemezdik. Onun sistemin dışına atmak yani görevi sonlandırmakta kesinlikle mümkün değildi çünkü amacımız görevi başarılı bir şekilde bitirmekti. Başka bir değişle görevin başarısız olacağı en başından belliydi. Altı Yolun Bilgesi seviyesinde bir potansiyele sahip biri bile 3 günde sıfırdan Daicho seviyesine gelip yatkın olmadığı bir elementi öğrenemezdi. Onu eğitebilmek için onu ezmemiz gerekirdi ama böyle bir statüten yoksunduk. " diyecektim.

Biraz durduktan sonra konuşmaya yine normal bir şekilde devam edecektim. " Göreve gelirken ona en temel şeyleri göstereceğimizi düşünüyorduk. Kunai nasıl tutulur? veya biri boğazını kavradığında bu durumdan nasıl kurtulursun gibi şeyler. Sürenin kısıtlılığı yüzünden ,ki biz 7-15 gün arası olduğunu düşünüyorduk, fiziksel eğitimin bile gereksiz olduğunu tartışmıştık. Bu tarz bir görev halan herkes aynı şeyi düşünür değil mi..." demiştim doğrulama beklercesine.

" Bizden beklenen şey bizim planladığımızın çok ötesinde ve imkansızdı. Göreve hazırlıksız gönderilmiştik. Yani yatkın olduğu tek element Katon olan ve bunla ilgili hiçbir teknik bilmeyen iki kişiden başka bir kişiye 3-4 farklı elementte teknik öğretmesi beklenemezdi. Bu noktada söylediğimde bir hata olduğunu düşünmüyorum ama görevin başarısız olacağı sonucu değişmiyordu. Takeru'ya tüm Shinobi temelleri ve bir iki kendime özgü şeyleri göstersemde Judaichi ile attığım saf bir yumrukla kaya parçalamam dışında ilgilendiği bir şey yoktu. Yani karşımda sadece güç ve gösterişle ilgilenen bir çocuk vardı. Bende onu gaza getirerek motive edebileceğimi düşündüm. Juzo'nun onun hakkında böyle bir şey söylediğini söyleyip onda kendini kanıtlama isteği oluşturup motive edecektim. 3 Gün içinde ona ağaçta veya dik zeminde yürüme gibi temel Çakra Konseptlerini öğretebilirdim. Bu bahsettiğim motivasyonla birlikte şansımı biraz zorlarsam üç gün sonunda bu süreyi 1 hafta, benzer başarılar ve motivasyonlar sonunda bunu 10 gün ve en sonda görevin üst süre limiti olan 15 güne çıkabileceğimizi düşünmüştüm. Hatta Takeru'dan izin alıp onun adını kullanarak köyden Elemental jutsu parşömeni isteyecektik ve bu konuda Takeru izin vermişti. Her şey yoluna gitseydi ve Takeru 4 elemente olan yatkınlığındaki başarıyı devamında da gösterebilseydi 15 gün içinde onu belki kendi başına elemental jutsu öğrenecek duruma getirebileceğimizi planlıyordum. Bir ihtimal görevin uzatılabilmesi düşüncesi bile kafamdan geçiyordu. Planım kardeşim ve Takeru'nun kavgasına kadar işliyordu ama kardeşim gerçekçi davranınca ve Takeruda eleştiri kabul etmeyince olanlar oldu. Yani özetle bu sözleri Takeruyu gaza getirmek için söylemiştim ama bu kadar basit bir şey yüzünden Daimyo'nun Juzo'yu görev almak isteme hakkını kendinde görebileceğini tahmin edemedim. Öyle bir imkanım olsaydı katiyen böyle bir şey söylemezdim. Konumun gereği söyleyeceğim şeyler suçu başkasına atmak gibi gözükebilir ama bence Daimyo ve çevresindekiler uzun bir süredir köyle ilgili bir şeyler düşünüyordu. Benim yaptığım ahmaklık sadece tuz ve biber oldu. " diyecektim birazda olanlardan dolayı kendimi suçlu hissederek.
Image
Künye
► Show Spoiler
Motivasyon/Komplikasyon/Özellik
► Show Spoiler
Profil
► Show Spoiler
Beceri
► Show Spoiler
Ninjutsu
► Show Spoiler
Taijutsu
► Show Spoiler
Genjutsu
► Show Spoiler
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar Standart
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotegawa Ooki] Rehabilitasyon

Post by GM - Naruto » November 30th, 2018, 1:38 am

Sonuna kadar sabırla dinliyor Shumei. Sen sesini yükseltip vurgulu konuşmaya başlayınca senle beraber gözlerini açıyor, sen retorik bir soru sorunca kafasını sallıyor. Empati kurmaya çalıştığını anlayabiliyorsun. Herhangi bir şekilde yargılar bir surat ifadesi takılmıyor ve konuşmuyor.

Senin lafın bittiğinde ise, derin bir nefes veriyor. Bir kaç saniye söylediklerini hazmediyor ve konuşmaya başlıyor; "Peki bu yaptıklarından bir sonuç çıkardın mı? Kendine ders mesela? Dış dünyanın yapacağın şeylere nasıl tepki vereceğini kesitrebilmek çok önemli bir beceridir. Bu beceri sende ne kadar bulunuyor sence? Bu olaylar bu becerinin gelişmesini etkiledi mi?"

Bir kaç saniye susuyor, ardından tekrar devam ediyor.

"Bu köyden ziyade senin iyiliğin için de önemli. Zira sosyal hayvanlarız ve yaptığımız her şey çevremizdeki dünyayı etkiliyor. Çevremizdeki dünya da başkalarını etkiliyor, oluşan tepki de dış dünyaya yansıyor tekrar. Rezonans gibi düşünebilirsin. Büyük bir sorumluluk aslında, nereden bakarsan. Ufak bir hata son bir kaç haftadır köyün gündemi olmuş durumda mesela. Öte yandan dış dünyanın tepkisi de sana yansıyor ve sen de gelişip değişiyorsun, döngü böylece süregelip gidiyor. Bu etki-tepki döngüsünün ucunu kaçırmamalısın."

Ardından tekrar susuyor ve sana odaklanıyor. Dikkatinden herhangi bir şey kaybetmiş değil.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kotegawa Ooki
Posts:164
Joined:August 31st, 2018, 10:46 pm

Re: [Kotegawa Ooki] Rehabilitasyon

Post by Kotegawa Ooki » December 1st, 2018, 7:09 pm

Konuşmamı devam ettirirken arada sırada da adamın dinleyip dinlemediğini ve nasıl bir tepki verip vermediğini kontrol ediyordum. Dikkati bende olsada, genel olarak bir tepkisi yoktu. Onu bir Shinobiden çok bir psikolog gibi görmeye başlamıştım. Olumlu yada olumsuz bir tepki vermeden sadece anlattıklarımı dinliyordu. Bu konuda ne hissetmem gerektiği konusunda emin değildim. Birinin anlattıklarımı dinliyor oluşu iyi olsada böyle tiplerin insanlara geldimi çok yüksek bir çözümleme yeteneği vardı. Anlattığım her bir şeyi yapbozun parçaları gibi birleştirip beni ve yapabileceklerimi anlaması yada daha doğrusu böyle bir olasılığın olması hoş değildi. Hareketlerinizin başkası tarafından öngörülebilir olması özgür iradenizin olmayışına çok yakındı.

Konuşmamı bitirdiğimde ufakta olsa bir tepki vermiş ve bu konuda ne düşündüğümü ne gibi dersler çıkardığımı sormuştu. Yaptığım ufak bir hatanın nasılda büyüyüp devasa sorunlar çıkardığından ve bunun hem beni hemde köyü ve çevresindekileri nasıl etkilediğini bahsetmişti. Haklıydıda ama bu konuda suçlu olsamda tüm suçun kendimde olduğunu düşünmüyordum. Elbette tüm bunlar eğer saçma şeyler yapmasaydım engellenebilirdi. Bu yüzden suçun büyük kısmı bendeydi.

Derin bir nefes aldıktan sonra bir kaç saniye tavana bakıp düşünmüş ve nefesi geri verip ikinci bir nefes daha alıp konuşmaya devam etmiştim. " Açıkçası çevremdeki insanların ne düşündüğünü pek önemsemem... " dedikten sonra iki elimi omuzlarımın hemen önünden aşağıya doğru bir birlerine doğrultusal olarak ters iki yarım daire çizecek şekilde indirip üstümü başımı vurgulayıp konuşmama devam edecektim." Yani birinin benim hakkımda ne söylediği veya düşündüğü çokta umrumda olmaz. Pek sonrasını düşünen bir insanda değilimdir. Filmlerde derler ya önce vur sonra sorgula. Bu tam bana uygun bir söz. Bu konuda pek yapabileceğim bir olduğunuda düşünmüyorum. Yapım böyle. Belirli ölçüye kadar kendimi kontrol edebilirim ama özümü değiştirebileceğimi sanmıyorum ama Asakura Geçidinde ve Minami'de olanlar bana bir şey öğretti. Başıma ne geliyorsa boş konuşmamdan ve bana verilen emirlerden veya yapmam gerekenlerden sapıp insiyatif almamdan kaynaklanıyor. Eğer bu yaptıklarımı uygun bir şekilde kontrol edemiyorsam, yapabileceğim tek şey onları yapmamak olur. Yani bundan sonra insiyatif alıp bana söylenenin dışına çıkmayıp, gerekmedikçede konuşmazsam bir sorun çıkmayacağını düşünüyorum. " diyerek konuşmamı bitirecektim.

Geçmişe dönüp baktığımda tüm olup bitenler insiyatif alıp boş konuşmamdan kaynaklanıyordu. Minamide geri zekalı Takeru mal mal şeyler isteyince ona uyum sağlayıp görevi başarılı bir şekilde bitirmeye çalışmak yerine uğraşmasaydım tüm bunlar yaşanmazdı. En fazla görev başarısız olur ve bu salağı eğitmek için bir başkası gönderilirdi. Üç beş tur böyle döndükten sonra ise onun bir salak olduğu tüm Shinobiler tarafından bilinirdi ama ben mallık yapıp bir şekilde onun salaklıklarını idare etmeye çalışmış ve bu yolda daha büyük bir mallık yapıp o salağın ve onun başındaki asalağın eline köye karşı bir koz vermiştim.

Aynı olay Asakura'da da olmuştu. Adımı temizlemek için ava çıkmak yerine bekleseydim sorunlar dahada büyümeden bir şekilde hallolurdu.

İnternetimde bazı sorunlar var. Yarın(05.12.2018) düzelmesi lazım ama çokta güvenmiyorum. Bu yüzden yazma konusunda bazı sıkıntılarım olabilir.).
Image
Künye
► Show Spoiler
Motivasyon/Komplikasyon/Özellik
► Show Spoiler
Profil
► Show Spoiler
Beceri
► Show Spoiler
Ninjutsu
► Show Spoiler
Taijutsu
► Show Spoiler
Genjutsu
► Show Spoiler
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar Standart
► Show Spoiler
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotegawa Ooki] Rehabilitasyon

Post by GM - Naruto » December 5th, 2018, 2:46 am

"Önce vur sonra sorgula." lafını duyduğu gibi, sırıtıyor Shumei. Ardıdan sen konuşurken cebinden bir rulo parşömen çıkarıyor, fakat sana bakmasa bile tüm dikkatinin sende olduğunu hissedebiliyorsun ufak jest ve mimiklerinden. Göz ucuyla arada sana bakması ve "Hm." deyişleri dinlenip dinlenmediğin hakkında şüphe duymana engel oluyor.

Eleman masanın diğer tarafına geçiyor ve masanın üstüne parşömeni seriyor. 15 santim uzunluğunda bir rulo. Açmaya başlıyor eleman ve masayı boydan boya saracak kadar, neredeyse 2-3 metre kadar da durmuyor. Ardından, bir şeyler okumaya başlıyor kendince. Bir parmağıyla da bir şeyler arıyor gibi. Bulduğunda ise tebessüm ediyor tekrar. Önce Tatsu, ardından Tora mührünü uyguluyor ve sağ elini parşömenin üzerinde bulduğu yere koyuyor. Senin konuşman da bu noktada bitmiş oluyor tam da.

"Puf!" sesiyle, parşömenin üzerinde bir kaç klasör beliriyor. Klasörlerin sırtı sana dönük olacak şekilde ve üzerinde ismin yazılı. Klasörlerin arkasından sana bakıyor. "Senin hakkında topladığım bilgiler. Özel şeyler yok, emin olabilirsin." Ardından klasörleri karıştırıyor ve bir dosya çıkarıyor içerisinden. Siyah bir dosya, içerisinde şeffaf poşetlere geçirilmiş sayfalar olduğu belli. Aralıyor ve en öndeki sayfaya bakıyor. İçeriğini göremiyorsun. Bir şeyler okurken, bir yandan konuşuyor. "Kurumi-san'ın ricası ile senin durumunla ilgilenmeyi kabul ettim ve çeşitli şeyler toplamaya başladım senin hakkında. Daha önce göreve çıktığın kişilerle görüştüm, görgü tanıklarını dinledim. Üstlerinle de biraz muhabbet ettim. Açıkçası, Ishigakure'nin shinobilerinin temel ihtiyaçları sadece para ve ekipman değil. Zihinsel ihtiyaçları da mevcut. Senin zihinsel ihtiyaç bakımından durumunu incelemeye karar verdim ve topladığım bilgilerden bazı çıkarımlarım oldu. Bunları seninle biraz paylaşmak istiyorum. Yanlış anlama, amacım sana yardım etmek. Senin herhangi bir şekilde 'bozuk' veya 'hasarlı' olduğunu ima etmiyorum. Fakat Ishi-chou bu durumu ciddiye alıyor, onu bilmeni isterim. Neyse."

Derin bir nefes alıyor önce. Ardından bu dosyayı açık bir şekilde masanın üzerine koyuyor. Hemen ardından, başka bir dosya buluyor ve sayfaları karıştırıyor. "Dosya numarası 421-587-A..." Hızlıca bir göz gezdiriyor. Aldığı derin nefesi kontrollü bir şekilde kullanarak konuşmaya başlıyor; "Görevin brifingini aldığınız yerdeki bir Chuunin'in ifadesine göre parşömen konusunda aşırı paranoyak davranmışsın. Öyle ki, bir kaç sahte parşömen hazırlayıp gerçeğini de gizlemişsin." Sayfayı değiştiriyor. "Şehre vardığınızda, çatılardan ilerlediğinize dair bir görgü tanığı raporu mevcut. Çatısından gelen sesler sonucu dışarı kafasını uzatan yaşlı bir teyze, sana ve kardeşine benzeyen birisinin çatıdan çatıya atladığını, fakat biraz da temkinli ve gizli ilerlediğini, normalde devriyeleri çok takmadığını fakat sizleri tanıyamadığı için ihbar etme gereği hissettiğini söylüyor." Tekrar bir sayfa değiştiriyor. Bu sayfayı iyice okuyor ve kafasında bir özet çıkarır gibi gözlerini kısıyor. "Görevli Ryoma'nın sorgu transkripti. Sürekli konuşan, önde kendini sunan, planlı ve programlı biri olarak seni özetliyor. Her ne kadar bunu beceremesen de amaçlarının bu yönde olduğunu da not düşüyor. En azından onda uyandırdığın izlenim böyle." Tekrar bir sayfa geçiyor, göz ucuyla sana bakıyor. Oturduğun yerde dinlemeye devam ediyorsun ağzından bir laf ses çıkarmadan. "Antrenman alanından bir kaç korumanın Ryoma'ya anlattıklarına göre, Takeru'ya bir şeyler anlatmak yerine sürekli konuşan ve önündeki politikacıya akıl oyunları yapmaya çalışan birisi varmış. Acaba bu kim olabilir ki? Chisa mı?" Dosyayı kapatıyor ve sana bakıyor direkt olarak. "Ek olarak Takeru'nun kısa ama öz şikayet dilekçesinde de senin sürekli bir şeyler konuşma, derdini anlatma, kelimelerden kazak örmeye çalışma çabaların hatırı sayılır bir yer işgal ediyor. Bununla beraber Chisa'nın görev raporunda da benzer bir ibare mevcut."

Cevap vermeni engelleyecek bir bakış atıyor sana. Basit bir bakış, otoriter. Ağzını açmıyorsun. Ardından eline ilk aldığı dosyaya geri dönüyor ve ilk sayfasını açıyor. "Köyün senin adına hazırladığı shinobi kartına da eriştim. Bu kart senin de bildiğin üzere her bir shinobi hakkında özet bilgiler içeriyor profesyonel danışmanlar tarafından hazırlanan. Hata yapacak insanlar değiller yani. Buradan sana bir kaç cümle okumak istiyorum;"
Bir işi üzerinde çok fazla düşünüp planlayarak yapmaz. Önce vurur sonra sorgular. Ancak ve ancak durum çok ciddiyse kafasını kullanır. Oda çoğu zaman durumu yüzeysel olarak değerlendirmekten öteye gitmez çünkü o düşünme değil hareket adamıdır.
Ardından bir kenara koyuyor dosyayı. "O güne kadar burada yazan bir kaç cümle senin için bir çok şeyi özetler nitelikteydi. Fakat görevi aldığınız günün sabahından itibaren tamamen farklı bir çizgide ilerlemeye başladın. Farklı birisi gibi. Farklı bir insan gibi. Devam edelim, zira örnekler bol."

Ardından tekrar sorguların ve görgü tanıklarının olduğu dosyayı aralıyor. "Senin bir çok defa bir politikacıya karşı politika yapmaya çalıştığını söyleyen görgü tanıklarından bahsetmiştim. Bir çoğu, konuşmalarının uzun, derin ve ağdalı olduğundan bahsediyor. Senin görünümünde ve tarzında birine göre çok... politik kalıyor yani. Fakat;" Tekrar bir şeyler okuyor künyenden.
Kelimelerle arası çok iyi olmadığı için lafı dolandırmadan ne demek istiyorsa herhangi bir politik veya kibarlık süzgecinden geçirmeden saf halinde söyler.
"Buna da bolca örnekler bulmak mevcut. Fakat olaylar burada bitmiyor tabii ki." Ardından Takeru olayının toplandığı dosyayı kaldırıyor ve başka bir dosya aramaya başlıyor. Susuyorsun ve bekliyorsun.

"Dosya numarası 421-587-B... Hah, burada." İkinci dosyayı alıyor fakat açmadan önce sana bakıyor tekrar. "Size köyde kalmanız söylendi ava çıkmak yerine. Lâkin inatla ava çıkmak istediniz. Belki keyif için belki isminizi temizlemek için. Fakat şöyle bir ibare geçiyor künyende;"
Başına daha fazla iş almak istemez. Ondan ne isteniyorsa onu yapar ne fazlası ne eksiği.
Dosyayı şöyle bir kaldırıyor elinde. Biraz kalın olduğunu farkediyorsun. "Başına iş almayı sevmeyen birisi için biraz fazla." Ardından dosyayı açıyor ve devam ediyor;

"Hancı'nın ifadesi. Onu tehdit etmişsin, açık ve bariz bir şekilde. Hem de laflarını süzgeçten geçirmeyen birisine göre epey bir seçici davranmışsın laflarında da. Künyende iyi biri olduğuna değinilmiş ve geçmişinde de o Ishigakure'nin ideallerini taşıdığına eminim. En azından, seni eskiden tanıyanlar öyle söylüyor. Künyene de not düşülmüş;"
Kötü veya bencil biri değildir hatta özünde iyi biri olduğuda söylenebilir ama başkaları için çalışma veya onlara yardım etme fikrinide pek savunmaz.
Tekrar derin bir nefes alıyor dosyayı kapatarak. Susarak dinliyorsun. "Kendini girişimci olarak tanıttığına dair bir kaç beyan var elimde. Tabi gerçekten kendini girişimci olarak görüyor olamazsın, muhtemelen bir oyunun veya ikna yönteminin ürünüydü söylediklerin ama yine de başına tonla iş açacağının bariz olduğu yolları seçmen ve üstüne üstlük Chisa'yı yanında sürüklemen, son bir haftadır araştırdığım Ooki'den beklenmeyecek hareketler. Ayrıca sizi köye götürmekle görevli Ishi shinobisine sana sorulmasa bile resmen biyografini anlatacak kadar konuşman, ilk dosyanda da bahsettiğim gibi, sana uymuyor. Bununla beraber bir tüccar ailesinden geldiğini biliyorum. Babanın sana ticaret dersleri vermeye çalıştığını fakat bunlara katılmadığını da keşfettim. Lâkin görevli ile feci bir pazarlığa tutuşmaya ve para ile ne yapacağınıza daha avınızı görmeden karar vermiş olmana gerçekten şaşırdığımı söyleyebilirim."

Dosyayı klasörlerden birine kaldırıyor ve ilk çıkardığı dosyaya dönüyor. Tekrar açıyor ve ilk sayfasına bakıyor. "Shinobilerin yeteneklerinin ve becerilerinin ölçülebilmesi adına bir skorlama sistemi var, aşinasındır belki. Bu da burada bulunuyor. Senin görevlerdeki raporlarından ve gözlemlerinden oluşturulan bir skorlama bu ve sürekli güncel tutuluyor. Burada, 'Varlık' adı verilen ve senin bir sosyal ortamda ne kadar baskın ve akılda kalıcı olduğunu belirten kabiliyetine olabilecek en düşük not, yani 1, verilmiş. Dediğim gibi, bu notlar sizin gözlemleriniz ve raporlarınız sonucunda oluşturuluyor. 22 yaşına kadar ortamlarda kendini baskın bir kişi olarak göstermeyen veya gösteremeyen, bunu da kişiliği gereği tercih etmeyen Ooki, görev sabahı tamamen farklı biri olarak uyanıyor ve tamamen bu skorlamaya ve künyede yazan kişilik özelliklerine aykırı davranmaya çalışıyor. 'Zeka' ise 3 olarak buraya not düşülmüş, en düşük not değil fakat iyi de değil. Bu da senin plan kurmayı beceremediğini ve bunun bilincinde olduğunu temsil ediyor. Fakat dediğim gibi, davranışların neredeyse 180 derece farklı bir yönde." Çenesini kaşıyor düşünceli bir şekilde. "Aslında, olanlara ve o çok sevdiğin, hatta buraya ciddi bir takıntı olarak not düşülen kardeşinin başına açtığın belalara bakacak olursak doğru bir puanlama ama, yine de davranışlarını tamamen açıklamıyor."

Dosyayı klasörlerden birine kaldırıyor, ardından Tora mührünü yapıyor ve "Kai." diyor sessizce. Klasörler yokoluyor. Parşömeni toplarken ise konuşmaya devam ediyor suradındaki ciddiyeti bozmadan. "5 Kage ile tanışmış ve bu güne kadar köyümüze öyle yada böyle gururla hizmet etmiş bir Shinobi'miz bir sabah farklı biri gibi yataktan kalkıyor ve dengelerini kaybediyor. Belki bu seni şaşırtacak ama, tipik bir durum olduğunu söyleyebilirim. Sebebi her zaman aynı değil, fakat semptomlar aynı. Araştırmalarımdan çıkardığım bir şey var ise, senin son zamanlarda yaşadığın bazı şeyler sonucunda dengesizleşmen ve zihnen yeterli tatmin duygusunu hissedememen bu duruma yol açmış olması. Bir şeyler gerçekten sende bir boşluk yaratmış ve zihnin bu boşluğu farklı şekillerle doldurma girişimine başlamış. Fakat son sözlerin, yani davranışlarının sana saçma geldiğini söylemen takdire şayan. Bu gidişatın gerçekten ters bir yöne sapabilirdi ve seni kurtaramayabilirdik. Lâkin ben bu olayların geçici bir durum olduğunu düşünüyorum. Yavaştan eski haline dönmeye başlamışsın ve bence bir kaç haftalık bir dinlenme ve düşünme süreçlerinin aldından algının tekrar eski haline döneceğinden eminim. Benim yorumum bu." Parşömeni cebine kaldırdığı anda lafları bitiyor. Yorulmuşa benziyor Shumei. Ellerini tekrar önünde birleştirerek masanın önüne geçiyor ve gözlerinin içine bakıyor.

"Seni zindana tıkacak halleri yok. Sadece kendini sorgulamanın faydalı olacağını düşündüm ve Kurumi-san'ın isteğini, yani senin tekrar eski haline dönmeni, en iyi bu şekilde sağlayabileceğimi düşündüm. Bence bir hafta daha istirahatin ardından görevlere tekrar çıkmanda bir sorun yok. İç hesaplaşman mutlaka olacaktır, bu süreç boyunca evden pek çıkmamanı öneriyorum." Ardından derin bir nefes veriyor.

Zil çalıyor o sırada. Etrafta çocuk sesleri duymaya başlıyorsun. Minil, ölüm makinalarının cıvıldayan sesleri. "Ders bitti." diyor gülümseyerek Shumei. "Gidebilirsin."
Off Topic
Sevgili Ooki;
Karakterine, dolaylı yoldan da sana karakterin ve geçmiş görevlerin hakkındaki incelemelerimizi ve değerlendirmelerimizi sunduk. Görevlerdeki başarısızlığının nedenleri başlıca mantıksız davranman olsa da karakterini oynatmadığın gerçeğinin de asıl sebeplerden biri olduğunu anlatmaya çalıştık. Hamlelerin ve planların her ne kadar senin açından zekice olsa da, mükemmel ayarlanmış olsa da, karakterini oynamadığın zaman bir sonuca ulaşman ne yazık ki mümkün olmuyor. Zira bu "oyunun" en büyük kuralı bu. Bunu en verimli şekilde anlatabilmek adına geçmiş 2 konunu detaylıca inceledik ve tespitlerimizi de sana sunduk. Umarım bir işe yaramıştır zira sadece bizim değil senle beraber oyun oynayan kişilerin de keyfi kaçabiliyor. Chisa'nın 2 konu boyunca senle beraber itilip kakılması bunun en büyük örneği.

Bir tane de uyarımız mevcut. Karakterini bundan sonra kişiliğinde yazdığı şekilde oynayacağını düşünüyor ve bu konuda sana güveniyoruz. Ancak benzer durumların devamında karakterinin uyarı olmaksızın silineceğinin de bilincinde olmanı isteriz. Bu konu hakkında bir defa uyarılmıştın, bunu da hatırlatmak isteriz.

Karakterin silinirse Ooki'den ona herhangi bir şey aktaramayacağını ve yeni karakterinde de bu durumu tekrar etmen durumunda onun da silinececeğini belirtelim.

Kendimizi umarım anlatabilmişizdir. 25GP ve 1PP ödülün mevcut. Karakterinin Shumei'nin lafını kesmeden dinlediğine dair bir RP yap ve bitirelim.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kotegawa Ooki
Posts:164
Joined:August 31st, 2018, 10:46 pm

Re: [Kotegawa Ooki] Rehabilitasyon

Post by Kotegawa Ooki » December 6th, 2018, 12:34 pm

Konuşmamın başlarında söylediğim önce vur sonra sorgula lafını duyan genç adam beklemediğim bir şekilde gülümseyerek tepki vermişti. Dışarıdan bakınca komikmiş gibi dursa da benim açımdan baya baya kişiliğimin temeliydi. Elbette her zaman o şekilde davranmıyordum ama mesela bir dükkan soygunu olsa ve o olup olmadığını bilmediğim biri görüş mesafemde koşuyor olsa, büyük ihtimalle tereddüt etmeden Shuruikenleri çıkartıp atardım. Bir ihtimal eğer ki insaflı anıma geldiyse atmadan hemen önce DUR!!! diye bağırabilirdim.

Ben konuşmamı devam ettirdiğim sırada o bir parşömen çıkartıp onla bir şeyler yapmıştı. Bu beni anlık olarak acaba dinliyor mu yoksa dinliyormuş numarası mı yapıyor düşüncesine itse de beden diliyle yaptığı bazı hareketler ve arada bir çıkardığı sesler bu şüphemi yenmemi sağlamıştı. Zaten dinlese de dinlemese de çok bir şey değişeceğini sanmıyordum. Bölünmeden konuşmamı bitirip içimdekileri dökmüştüm.

Konuşmamın sonrasında parşömeni açan adam beni günümüz Dünyasında ne kadar gereksiz şeyin var olduğunu düşünmüştüm. Yani şu dev parşömen yerine üç beş sayfa kağıt kullanılsa daha pratik olmaz mıydı? Veya büyük köylerde olduğunu duyduğum değişik ve elektrikle çalışan cihazlar bize getirilse iyi olmaz mıydı?

Parşömenden çıkan şey benim hakkımda tutulmuş raporlar ve beni ilgilendiren çeşitli olaylarla ilgili bilgilerdi. Zaten çok geçmeden parşömenin içeriğini doğrulamıştı Shumei.


Sonraki bir kaç dakika benimle ilgili tutulmuş raporlar ve sahip olabileceğim bir çeşit hastalık yada psikolojik bir sendromdan bahsetmişti. Konuşma benim hakkımda olsa da benimle ilgili olan kısım hariç puanlama sistemi ilgimi çekmişti. Böyle bir şeyin olduğundan haberim yoktu. Biri bana bir şekilde söylemiş olsa bile bu bilgi ya bana ulaşmamış yada bir sebepten bir kulağımdan girip diğerinden çıkmıştı. Shinobilerin böyle sınıflandırıldığını öğrenmek aşırı derecede ilgimi çekmişti. Bunla ilgili kesinlikle bir şeyler yapmalıydım.

Adam konuşmasını bitirdikten sonra beni rahatlatacak bir kaç şey söylemişti. Bu sırada Akademideki dersin bittiğini belirten zil sesini ve veletlerin yarattığı gürültüyü duymuştum.

Shumei çıkmamı söylese de ona sormak istediğim iki şey vardı. " İki konu merakımı çeldi. " diyecektim izin isteyen bir tonda. Bir iki saniye sonra ise " Bu Shinobilerin çeşitli özelliklerini puanlama sistemi tam olarak nasıl işliyor? Ne kadar detayı var? Seviye ve benzeri şeyler yazıyor mu? Herkesin buna erişimi var mı? Erişim için kimden izin istemeliyiz? " diyecektim.

İlk sorum bir şekilde cevaplandıktan/madıktan sonra ise " Mutsuz olduğumdan değil ama bu uğraş neden? Benle uğraşmak yerine hapse atmak veya Shinobi Lisansımı iptal etmek daha kolay olmaz mıydı? Yani ben olsam öyle yapardım. " diye soracaktım.

Her şey bittiğinde başka bir şey olmazsa evimin yolunu tutmak için Akademiden dışarı çıkacaktım.
Tamam, anladım.
Image
Künye
► Show Spoiler
Motivasyon/Komplikasyon/Özellik
► Show Spoiler
Profil
► Show Spoiler
Beceri
► Show Spoiler
Ninjutsu
► Show Spoiler
Taijutsu
► Show Spoiler
Genjutsu
► Show Spoiler
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar Standart
► Show Spoiler
Locked

Return to “Akademi”