[Kotegawa Chisa | Takım] İlk Buluşma

Küçüklerin shinobi olmak için eğitildiği yer.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [Kotegawa Chisa | Takım] İlk Buluşma

Post by GM - Naruto » February 4th, 2019, 12:17 pm

Rei üzerine doğru gelmeye devam ederken, birden Tsugi’nin aurasından kendini kurtarabiliyorsun. Bu olanlar karşısında Tsugi’nin bir anlık şaşkınlığını göz ucuyla fark etsen de önceliğini Rei’ye veriyorsun. Rei hamlesini yapmak için kollarını kapatmaya başladığı anda, sol ayağınla sağ ayak bileğine bir darbe indiriyorsun ve Rei’nin dengesizleşmesine neden oluyorsun. Rei üzerinde doğru düşmeye başlarken, bir yandan da diğer ayağı ile dengesini sağlamaya çalışırken, sen de Kanryousou için el mühürlerini tamamlıyor ve Rei’nin sağ kolunu üst kısmına bir tekme atıyorsun! Tekmeyi yediği yerin bir an için çatladığını gören Rei, aldığı darbenin etkisiyle geriye savrulurken, bakışlarında da bir korku beliriyor.

Rei’nin geriye fırlamasından kazandığın zamanı boşa kullanmıyor ve hemen Tsugi’ye doğru Shunshin ile gidiyorsun. Hemen yanında belirdiğin anda, kendini savunmak için istemsizce kollarını yüzü hizasında çapraz hale getiren Tsugi’nin sağ koluna tekme attığında, onun da sol tarafına doğru savrulduğunu görüyorsun. Ancak ayakta durmayı başaran Tsugi’nin sağ koluna dikkatle ve korkuyla baktığını görüyorsun. Bu esnada Rei de ayağa kalkmış bir halde dursa da, tek eliyle sağ kolunun üst kısmını tuttuğunu görüyorsun. Tsugi ise “Bu genjutsu olmalı Rei! Saldırmaya devam et!” diyor. Rei ise kafasını olumlu şekilde öne arkaya salladıktan sonra, sağ kolunu sabit tutup sadece sol elinden çıkardığı pençe ile tekrar üstüne doğru koşmaya başlıyor! Bu esnada Tsugi ise sağ kolunu hareketsiz bırakarak ve hiçbir savunma yapacak duruş göstermeksizin üstüne doğru koşmaya başlıyor. Tsugi doğruca karşından sana doğru gelirken, Rei biraz daha sol tarafına kalarak sana yaklaşıyor. İkilinin hızlarına bakılırsa, Rei daha hızlı olsa da, aradaki mesafe gereği sana ulaşacak ilk kişi Tsugi olacak gibi duruyor. Ancak tam bir zamanlama hesabı yapmak gerekirse, Tsugi’nin bulunduğu yere gelmesinden belki de bir saniye kadar sonra Rei de yanında olacak.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kotegawa Chisa
Ishigakure
Ishigakure
Posts:427
Joined:August 31st, 2018, 1:59 am
Künye:

Re: [Kotegawa Chisa | Takım] İlk Buluşma

Post by Kotegawa Chisa » February 4th, 2019, 2:27 pm

Kanryousou, benim gibi Iaido stilinde ilerlemek isteyen bir shinobi için önemsiz bir jutsu. Genellikle dövüşlerim oldukça kısa sürdüğünden dolayı öğrenmem tam bir zaman kaybı gibi gözükebilir fakat öyle değil! Ben, insanları öldürmek istemeyen bir Iaido kullanıcısıyım! Kişiliğimin ve düşüncelerimin stilime uygun olmadığını her zaman biliyordum. Yine de bu stilde ilerlemeye devam ettim çünkü güçlenmek istiyordum, hala da istiyorum! Daha fazla insanı korumak için ve ustamı yenmek için güçlenmeye devam edeceğim. Bu yüzden Kanryousou'ya ihtiyacım var. İnsanları öldürmek istemediğimden dolayı onları yakalamak için bir yol düşündüm ve bu jutsuyla karşılaştım. Her vuruşumda rakibimin vücudu parçalanmaya ve dökülmeye başlıyor. Rakibimin kafasını yok ettiğim takdirde ise oldukça büyük bir acıyla karşılaşıyor ve bu acıdan dolayı bayılma ihtimali bulunuyor. Yani tam olarak benim isteklerimi karşılayabilecek bir jutsu! Yine de benden güçlü kişilere karşı işe yarayacağına emin değilim. Ustamla olan dövüşümde direk bu jutsuyu uygulayıp ona saldırmaya çalışsaydım belki saçından birkaç parça daha dökmeyi başarabilirdim... Neyse, boş şeyler düşünmemem ve karşımdaki çocuklara odaklanmam gerekiyor. Az önce gereksiz şeyler düşündüğüm için az kalsın kılıcımı çekmek zorunda kalacaktım.

El mühürlerini bitirdikten sonra doğruca Rei-kun'un koluna doğru bir tekme attım. Tekmenin ve jutsunun etkisiyle beraber Rei-kun'un kolu parçalanmaya başladı. Hemen ardından ise suratında korku dolu bir ifade belirdi. Vücudu parçalandığı için korkmasını bekliyordum fakat yüzüne yansıyacak kadar korkmasını beklemiyordum. Umarım bir an önce kendisini toparlamayı başarır çünkü bu dövüşün burada bitmesini istemiyorum. Onların yeteneklerini ve uyumunu daha fazla görmem gerekiyor. Tabi bu onlara karşı kendimi tutacağım anlamına gelmiyor. Bunu yaptığım takdirde Chuuninlerin güçsüz olduğunu, beraber çalıştıkları takdirde onları yenebileceklerini düşünebilirler ve bu ileride onları yanlış bir yola itebilir. Şimdilik kılıcımı kullanmadan ama tam gücümde savaşmayı planlıyorum.

Rei-kun'un ardından Tsugi-chan'a doğru Shunshin ile ilerledim. Yanında bittiğimi gören Tsugi-chan ise herhangi bir saldırıda bulunmak yerine kendini korumayı tercih etti, doğru bir karardı. Kollarını suratının önünde çapraz bir şekilde birleştirdi ve beklemeye başladı. Bende zaman kaybetmeyip hızlıca sağ koluna bir tekme savurdum. Tekmenin etkisiyle soluma doğru birazcık savruldu fakat ayakta kalmayı başardı. Hemen ardından ise Rei-kun ile aynı korku ifadesini bana gösterdi.

Bakışlarımı Rei-kun'a çevirdiğimde ise sağ kolunu tutarak ayakta bizi izlediğini fark ettim. Büyük ihtimalle yeni ayağa kalktı ve üzerindeki korkuyu birazcık attı, yine de yaptığı yanlış bir hareketti. Takım arkadaşı dövüşürken ne olursa olsun onun yanında olması gerekirdi. Hem ben Tsugi-chan'a dikkatimi verdiğim için arkamdan bana saldırabilirdi. Neyse, bunları zamanla öğrenirler.

Tsugi-chan'ın söylediklerinden sonra şaşkınlığıma engel olamadım. Açıkçası bu kadar çabuk fark edeceklerini düşünmüyordum. Ne kadar da harika Geninlere sahibim! Teşekkürler Ishichou-sama!

Tsugi-chan'ın söylediklerinden sonra Rei-kun başını salladı ve üzerime doğru koşmaya başladı. Onun hemen ardından ise Tsugi-chan hareketlendi. İkisi de üzerime doğru geliyordu ve Rei-kun'un sol kolunda bir pençe vardı. Açıkçası bu pençenin ne kadar hasar vereceğini bilmediğimden dolayı ondan biraz çekiniyorum. Bu tarz durumlarda kaldığımda keşke biraz Ninjutsu bilseydim diyorum fakat birkaç saniye sonrasında bu isteğim tamamiyle yok oluyor. Çünkü Ninjutsu kötü bir şey! Ağzımdan alev fırlatıp insanlara zarar vermek istemiyorum! Katanamla açtığım yaralar basit tedavilerle iyileşebilir fakat yanmak çok kötü bir şey. Keşke elementin Suiton veya Doton olsaydı. O zaman insanlara daha rahat yardım edebilirdim.

İkili üzerime hareketlendikten sonra yaralı olan kollarını kullanmadıklarını fark ettim. Sanırım kollarının kopacağını düşündükleri için kullanmıyorlar. Belki de beni kandırmaya çalışıyorlardır...

Tsugi-chan, Rei-kun'dan daha önce yanıma yaklaşacağı için ona doğru koşmaya başladım. Üzerine doğru koşacağım ve sağlam olan koluna bir yumruk atacağım. Bu sırada ise Rei-kun büyük ihtimalle yakınıma kadar gelmiş olur. Onun pençesinden hasar almak istemediğimde dolayı ellerim yerine bacaklarımı kullanmayı düşünüyorum. Rei-kun'un sağlam olan koluna bir tekme daha atacağım. Umarım bu yaptıklarımdan sonra hala ayağa kalkmakta ısrarcı olurlar!

Eğer ikili ayağa kalkarsa ve kollarını kullanamadıklarını fark edersem Kanryousou'yu bozacağım. Hemen ardından ise "Gerçekten harika bir dövüştü, sizinle gurur duyuyorum çocuklar!" dedim heyecanlı bir şekilde. Birkaç saniye ara verdikten sonra aynı tonda devam ettim. "Açıkçası dövüşün başında, Kanryousou'yu uygulamadan önce, yaptığınız saldırıda bir anlığına kılıcımı çekmeyi düşündüm. Tsugi-chan'ın yaydığı auradan dolayı dikkatim ona odaklandı ve Rei-kun bir anda dibimde bitti." Bakışlarımı Rei-kun'a çevirdikten sonra hafif bir kahkaha attım ve devam ettim. "Eğer bir adım daha ileride olabilseydin dövüşü kazanabilirdiniz fakat şansınıza küsün!" Bakışlarımı tekrardan ikiliye çevirdikten sonra konuşmama devam ettim. "Herneyse! Genel olarak iyi olduğunuzu söyledim fakat hatalarınızın olduğunu da söyledim. O yüzden ilk olarak sırayla kendi hatalarınızı söylemenizi, sonrasında ise aynı sırayla takım arkadaşınızın hatalarını söylemenizi istiyorum." Bakışlarımı tekrardan Rei-kun'a çevirdikten sonra "O halde senden başlayalım Rei-kun! Sence senin ve Tsugi-chan'ın hataları nelerdi?" dedim.

Umarım çocuklar kendi hatalarının neler olduğunu daha çabuk fark edebilirler. Yeni toplanmış bir takıma göre uyumlarının iyi olduğunu söyleyebilirim fakat mükemmel değil. Rei-kun dövüş sırasında oldukça sakindi fakat kolu parçalandıktan sonra kendini toparlaması biraz uzun sürdü.

Tsugi-chan'ın hatası ise Rei-kun'un yaptığı hatadan oldukça farklı. Aurasını yaydıktan sonra, ben Rei-kun'a ile meşgulken yanıma sokulabilirdi. Öyle bir şey olsaydı oldukça zor bir durumda kalacağımı kabul ediyorum... Tsugi-chan'ın tek hatası bu değildi, genel olarak iyi bir iş çıkarmış olmalarına rağmen Rei-kun'a hiç güvenmiyor. Eğer en başta bir plan yapmayı tercih etselerdi onlara ilk saldırı hakkını tanıyacaktım ve bu sayede beni hazırlıksız yakalama şansına sahip olacaklardı.
Image
Künye
İsim: Kotegawa Chisa
Yaş: 16
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 140.000
Prestij: 0
Kullanılabilir GP: 0
Ün: 40

Motivasyon
Korumak!
Chisa hangi durumda olursa olsun zayıflara yardım eder. İlk başlarda insanlar tarafından kabul görmek için yapmasına rağmen zamanla düşünceleri değişmiş ve onları gerçekten isteyerek korumaya başlamıştır.


Komplikasyon
Kardeş - Kotegawa Ooki
Kardeşi onun hayatındaki en önemli şeydir. Onun gözünde kardeşi ulaşılamaz bir noktada bulunan kişidir. Yine de zarar görmesinden aşırı derecede korktuğundan dolayı var gücüyle ona destek çıkmak istemektedir. Bunu o kadar kafaya takmıştır ki bazen basit şeylerde bile onun yerine yapmak istemektedir.



Özellikler
Momoiro no Chibi - Kısaca Momo -
Chisa, Asakura'da tüccara karşılık beklemeden gerçekleştirdiği yardımlar sonucunda, Asakura çevresinde bu ünvanla bilinmektedir. Özellikle kervanlar ve tüccarlar tarafından fazlasıyla tanınan Chisa, mağdur durumdaki bir tüccarın sorunlarının halledilmesine ön ayak olduğu için fazlasıyla seviliyor.


Profil
Güç: 5
Çeviklik: 9
Kondisyon: 4
Potansiyel: 3
Varlık: 8
Zeka: 5

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 4
[Varlık] Sosyalleşme: 4 - Favori
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
D - Rank: Shunshin
B - Rank: Zukokku

Taijutsu
A - Rank: Iaido | Stil
B - Rank: Iaigiri
D-Rank: Hızlı Adımlar


Genjutsu
D-Rank: Görünmez Kılıç
D - Rank: Rakumei no Jutsu
C - Rank: Kanryousou
B - Rank: Mugen Onsa
A - Rank: Kokuangyou no Jutsu


Sensör
C - Rank: Meishou-dou

Modlar
Barış

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Katanacığım(Normal Seviye)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotegawa Chisa | Takım] İlk Buluşma

Post by GM - Naruto » February 5th, 2019, 10:36 am

Üzerine doğru koşmakta olan Tsugi’ye doğru hızlıca yapmaya başladığın koşu, Tsugi’yi durdurmuyor ve o da bakışlarını daha sertleştirerek sana doğru geliyor. Bir anda ölümcül ve tehditkar bir aura üzerine sinmeye başlarken, saniyelik bir duraksama yaşıyorsun. Aslında bu tanıdık hissin ne manaya geldiğini gayet iyi biliyorsun, zira aynı ölümcül ve tehditkar aurayı sen de zaman zaman kullanıyorsun. Tsugi de tıpkı senin gibi bu auradan yararlanmaya çalışarak sana olan koşunu yaparken, elde etmek istediği amaca ulaşmış gibi görünüyor. Senin saniyelik duraksaman Tsugi’nin ve Rei’nin hemen yanında bitmesine ve sana doğru yumruk ve pençeden oluşan saldırıyı yapmalarına olanak sağlıyor! Tsugi’nin yumruğu doğrudan surat bölgene doğru gelirken, Rei’nin pençesi vücudunun karın bölgesini hedef almış gibi görünüyor. Göz bebeklerini ikisinin de hamlesini anbean görebilmek adına hızlıca sağa sola kaydıktan sonra, Tsugi’nin yumruğundan kurtulmak için hafifçe eğiliyor, sol kolunla Tsugi’nin sol kolunun iç kısmına yumruğunu indiriyor, yumrukla kazandığın ivmeyi sonuna kadar kullanarak vücudunu döndürmeye devam ediyor ve sağ ayağının topuk kısmıyla Rei’nin kolunun iç kısmına tekmeyi indiriyorsun! Sen ivmeyle beraber kendi ekseninde bir tam tur dönmenin ardından Tsugi ve Rei’nin yedikleri darbeler ile savrulduklarını ve tekrar ayağa kalktıklarını görebiliyorsun. Tsugi’nin suratında öfkeyle karışık hırslı bir ifade hüküm sürerken, Rei’ninkin de bir bezginlik seziyorsun. İkilinin iki kolunu da omuzlarından itibaren tamamen salmış bir durumda olmalarını dikkate aldığında ise, Kanryousou’yu bozuyorsun.

Rei kollarının eski haline dönmesiyle birlikte iki kolunu da mutlu bir şekilde hareket ettirirken, Tsugi bu durumun yenilgi anlamına geldiğini anlamış gibi yüzünü ekşitiyor. Bu anda senin cümlelerini dinlemeye başlayan ikiliden Tsugi yüzündeki ifadeyi pek değiştirmezken, Rei şapşal bir şekilde gülümsüyor. Bu antrenman dövüşünün ne anlama geldiği konusunda pek bir fikri yokmuş gibi duran Rei’ye nazaran Tsugi, dövüşün ciddiyetinde ve mağlubiyetinin etkisinde kalmayı sürdürüyor. Yüzünden dökülen hayal kırıklıklarına dair izler, senin sorunla yerini düşüncelere bırakıyor. İlk konuşma sırasını Rei’ye vermenin ardından Rei “Ano…” diyerek yine duraksıyor. Saçlarını karıştırmaya başlayan, bir süre sonra çenesini okşayan ve sonunda çaresizce kafasını kaşıyan Rei “Benim hataaaaaaaaaaaağğmmm…” diyerek söze girmeye çalışsa da, sanki tüm bildiği kelimeleri unutmuş gibi kalıyor. Bakışları iyice boş bir hal alan Rei boş boş suratına bakıp ağzı açık bir şekilde öylece donakalmış gibi dururken, sonunda pes ediyor ve derin bir nefes verdikten sonra kısık bir sesle “Bilemiyorum-ya!” diyor. Rei’nin sonuçsuz kalan cümleleri tam da beklediği gibi olan Tsugi yüzünü daha sakin bir ifadeye teslim ettiğinde “Benim hatam yeteri kadar iyi bir shinobi olamamış olmam Chisa-sensei. Eğer daha sıkı çalışsaydım ve daha iyi bir shinobi olabilseydim, dövüşümüzün seyri farklı olabilirdi.” diyor. Bu cümlelerinin ardından ise bakışlarını Rei’ye döndüren Tsugi “Rei’nin hatası ise kendi başına inisiyatif almaması ve benim hamlelerimi yeterince iyi okuyamaması. Takım dövüşlerinde her zaman sözlü olarak plan kurulması gerekmez, takımdakilerin bir bakışla bile yapacakları hamleleri anlaması beklenir. Fakat Rei bu açıdan bana ayak uydurmakta zorlandı. Belki bu takım olarak ilk kez böyle bir dövüşe dahil olmamızdan dolayı olabilir, fakat bu bir mazeret olamaz!” diyor. Cümlelerindeki net tutum ve keskin tavırla içindekileri döken Tsugi, son olarak bakışlarını tamamen sana odaklarken “Sizin hatanız ise Chisa-sensei..." dedikten sonra kısa bir süre susuyor. Tüm dikkati üzerine aldığına emin olduktan sonra ise "Bizimle tam kapasitede dövüşmemeniz! Dövüşün başında ve sonunda iki kez Rakumei no Jutsu ile genjutsumun etkisine girdiniz. Bu sebeple ufak da olsa bir tereddüt sergileyerek size karşı hamle yapabilme şansımız oldu. Eğer bizimle tam gücünüzle dövüşseydiniz, genjutsumun sizin üzerinizde bir etkisi olmayacaktı!” diyor. Beklenmedik bu cümlelerinin ardından Tsugi “Sizden rica ediyorum Chisa-sensei! Bir kez daha birlikte dövüştüğümüzde tam gücünüzü kullanın! Sonuçları bizim açımızdan ne kadar aşağılayıcı olacağını bir önemi yok. Eğer ne kadar kötü olduğumuzu göremezsek, amaçladığımız kadar iyi shinobiler olamayız. Bizim açımızdan esas utanç, bu amacın dışında kalarak ailemizi yüz üstü bırakmamız olur.” diyerek konuşmasını sonlandırıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kotegawa Chisa
Ishigakure
Ishigakure
Posts:427
Joined:August 31st, 2018, 1:59 am
Künye:

Re: [Kotegawa Chisa | Takım] İlk Buluşma

Post by Kotegawa Chisa » February 5th, 2019, 2:23 pm

Tsugi-chan'ın kullandığı jutsu tarafından tekrardan sıkıştırıldım... Açıkçası ikinci kez hissedinceye kadar hangi jutsunun etkisinde olduğumu anlamayı başaramadım. İlk kullandığında, Ryoma-san'ın Minami'de Onee-san üzerinde kullandığı teknik olabileceğini düşündüm. Tekniğin adını hatırlayamıyorum fakat oldukça güçlü bir jutsuydu! Onee-san gibi harika bir shinobi bile ayakta kalmayı başaramamıştı. Belki de bunun sebebi jutsuyu uygulayan kişinin Ryoma-san olmasından kaynaklanıyordur... Acaba Ryoma-san ne yapıyor şuan? Umarım hala iyi bir şekilde hayatına devam ediyordur, iyi bir insandı çünkü.

Rakumei no Jutsu'nun etkisinden kurtulduktan sonra bir anlığına, çoooook kısa bir anlığına da olsa kılıcımı çekmeyi düşündüm fakat yapmadım. Tsugi-chan ve Rei-kun oldukça yakınımdaydı fakat sakinliğimi korumayı başardım. İlk olarak ikilinin saldırılarını görmek için gözlerimi sırasıyla ikisine kaydırdım. Hiçbir şey yapmadığım takdirde Tsugi-chan'ın yumruğu suratımın tam ortasına, Rei-kun'un pençesi ise karın bölgeme doğru gelecekti. Tsugi-chan'ın attığı yumruktan hafifçe eğilerek kurtuldum ve yumruğumu sıkarak onun sol koluna doğru savurdum. Darbem isabet ettikten sonra sahip olduğum ivmeyi koruyarak vücudumu döndürdüm ve Rei-kun'un koluna ayağımın topuğuyla sert bir tekme attım. Darbenin etkisiyle ikili de yere düştü fakat tamda tahmin ettiğim gibi kalkmayı başardılar. Rei-kun oldukça sakin bir şekilde bekliyordu, biraz şaşırdım... Fakat daha çok şaşırdığım şey ise Tsugi-chan'ın tamamiyle öfkesine yenik düşmesi oldu. Açıkçası onun sakin bir şekilde kalmasını, Rei-kun'un öfkelenmesini bekliyordum fakat yanılmışım.

Kanryousou'yu bozduğumda Rei-kun mutlu bir şekilde kollarını hareket ettirmeye başladı. Tsugi-chan ise olayların biraz daha farkında olduğunundan dolayı suratını ekşitti. Onu gayet iyi bir şekilde anlayabiliyorum. Tam gücünü kullanmamış bir rakip karşısında aşağılayıcı bir şekilde kaybetmek gerçekten iğrenç bir duygu. Sonuçta bende bu duyguyu ustama karşı yaşadım. Kılıcını dahi çekmeden beni yenmeyi başardı... Teknik olarak kılıcını çekmişti fakat ciddi bir şekilde hiçbir zaman saldırmadı, aynı benim bugün yaptığım gibi.

Konuşmamı yaptığım sırada Tsugi-chan hala sakinleşmeyi başaramamıştı fakat pek umursamadım. Nede olsa yakında sakinleşeceğini biliyordum. Rei-kun ise kendine has gülümsemesiyle beni dinliyordu. Konuşma sırasını Rei-kun'a verdiğimde ise karşılaştığım tepki karşısında gülmeden edemedim. Bir süre boyunca düşünmeye çalıştı fakat bunu pek becerebilmiş olmasa gerek ki en sonunda bilmediğini söyledi. Açıkçası ondan bir şeyler söylemesini bekliyordum. Tsugi-chan'ın yaptığı hataları söylemesini beklemiyordum fakat en azından kendininkileri söyleyebilirdi.

Rei-kun hiçbir şey söylemediği için Tsugi-chan sakin bir ifadeyle konuşmaya başladı. İlk olarak kendi hatasını söyledi, ona göre hatası iyi bir shinobi olamamakmış. Bu sözleri aşağılayıcı bir şekilde yenildiği için söylediğini biliyorum. Bu yüzden bu kısma pek takılmadım.

Hemen sonrasında ise Rei-kun'un hatalarını saymaya başladı. Ruhsal olarak pek düzgün bir durumda olmadığı için Rei-kun'u aşağılamaya başladı. Bu durum biraz sinirime gitti fakat onun ne kadar öfkeli olduğunu gayet iyi anladığımdan dolayı konuşmasını bitirmesini beklemeye başladım.

Tsugi-chan'ın konuşmasını bitirdiğini düşündüğüm anda tekrardan konuşmaya başladı. Bu sefer benim hatalarımı saymaya başladı. Bütün gücümle dövüşmediğim için hatalı olanın ben olduğumu söyledi. Söylediği sözlerde gerçekten haklılık payı vardı fakat anlamadığı bir şey vardı, kılıcımı çektiğim takdirde onların takım çalışmasının ne düzeyde olduğunu anlama şansım bulunamazdı. Sanırım bunu ona ilk elden tecrübe ettirerek açıklamam gerekecek.

Tsugi-chan konuşmasını bitirdikten sonra suratımda her zamanki gülümsememi koruyarak konuşmaya başladım. "Tsugi-chan sözlerinde haklılık payı olmadığını söylemiyorum fakat genel olarak yanıldığını düşünüyorum." Derin bir nefes aldıktan sonra konuşmama devam ettim. "Size bugünkü dövüşümüzün amacının takım olarak uyumunuzu öğrenmek olduğunu söylemiştim değil mi? Bu uyumsuzluğunun sebebinin sen olduğunu fark etmedin mi? Rei-kun'a yönelik söylediğin laflar gerçekten kötü şeylerdi. Onun sana ayak uyduramadığını söyledin fakat o senin hakkında herhangi bir şey biliyor mu? Hangi yönlerinin güçlü olduğu, hangi yönlerinin zayıf olduğunu ona söyledin mi? Büyük ihtimalle aklında tutamayacağını düşündüğünden dolayı bunu yapmışsındır. Rei-kun'un hafızasının biraz kötü olduğunu kabul ediyorum fakat yine de hakkında hiçbir şey bilmediği için onu suçlayamazsın... Bir plan yapma zahmetine bile girmediniz, hemde karşınızdaki kişi sizden daha güçlü olmasına rağmen. Hadi diyelim ki plan yapsanız dahi Rei-kun bunu unutacaktı ve şimdiki duruma düşecektiniz. O halde Rei-kun'un sana değil, senin Rei-kun'a ayak uydurman gerekirdi. Mesela ilk saldırıdan bahsedelim, senin uyguladığın jutsu sayesinde dikkatim sana kaydı ve bu sayede Rei-kun benim yakınıma sokulmayı başardı. O sırada sende bana saldırmaya çalışsaydın Rei-kun'u daha geç fark edebilir ve onun pençelerinden bir darbe yiyebilirdim. " Kısa bir ara verdim ve suratımdaki gülümsemenin daha da büyümesine izin verdim. Ardından konuşmama devam ettim. "Tsugi-chan şuan neler hissettiğini az çok anlayabiliyorum çünkü kısa bir süre önce bende ustama karşı aynı şeyleri hissediyordum... O yüzden kafana takma! Böyle önemsiz detaylara takılacağınıza nasıl daha iyi olabileceğini, beni bir dahaki sefere nasıl yenebileceğinizi düşünmeye harcayın zamanınızı."

Tam konuşmamı bitirdiğimi düşünüyordum ki aklıma çok önemli bir şey geldi. "Aah! Az kalsın unutuyordum... Tsugi-chan, bir dahaki sefere benim ciddi bir şekilde dövüşmemi istiyordun değil mi? İstiyorsanız bunu hemen şimdi yapabiliriz! Açıkçası uzun bir şekilde neden ciddi olarak dövüşmediğimi anlatmak isterdim fakat sanırım vücudunuzla tecrübe etmeniz sizin için daha faydalı olacaktır." Ardından sol elimi kınıma, sağ elimi ise katanamın kabzasına atarak beklememeye başladım. "İsterseniz aranızda konuşup bir plan yapabilirsiniz fakat istemiyorsanız hemen başlayabiliriz. Ondan sonra size hatalı olduğunuzu düşündüğüm kısımları söyleyeceğim." Konuşmamı bitirdikten sonra ikilinin kararına göre bekleyeceğim.

Dövüş kısmına geldiğimiz vakit ise bu sefer oldukça kısa tutmayı planlıyorum. Bu dövüşün tek amacı, onlara neden katanamı çekmediğimi göstermek. Böyle önemsiz bir dövüşü uzatmanın anlamı yok.

İkili menzilime girdikleri anda katanamı çekeceğim ve arka kısmıyla ikisinin de karın boşluğuna doğru vuracağım. Bu darbeden sonra da dövüşmeye daha fazla niyetim yok. Zaten büyük ihtimalle bir süre ayağa kalkamayacaklardır.
Image
Künye
İsim: Kotegawa Chisa
Yaş: 16
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 140.000
Prestij: 0
Kullanılabilir GP: 0
Ün: 40

Motivasyon
Korumak!
Chisa hangi durumda olursa olsun zayıflara yardım eder. İlk başlarda insanlar tarafından kabul görmek için yapmasına rağmen zamanla düşünceleri değişmiş ve onları gerçekten isteyerek korumaya başlamıştır.


Komplikasyon
Kardeş - Kotegawa Ooki
Kardeşi onun hayatındaki en önemli şeydir. Onun gözünde kardeşi ulaşılamaz bir noktada bulunan kişidir. Yine de zarar görmesinden aşırı derecede korktuğundan dolayı var gücüyle ona destek çıkmak istemektedir. Bunu o kadar kafaya takmıştır ki bazen basit şeylerde bile onun yerine yapmak istemektedir.



Özellikler
Momoiro no Chibi - Kısaca Momo -
Chisa, Asakura'da tüccara karşılık beklemeden gerçekleştirdiği yardımlar sonucunda, Asakura çevresinde bu ünvanla bilinmektedir. Özellikle kervanlar ve tüccarlar tarafından fazlasıyla tanınan Chisa, mağdur durumdaki bir tüccarın sorunlarının halledilmesine ön ayak olduğu için fazlasıyla seviliyor.


Profil
Güç: 5
Çeviklik: 9
Kondisyon: 4
Potansiyel: 3
Varlık: 8
Zeka: 5

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 4
[Varlık] Sosyalleşme: 4 - Favori
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
D - Rank: Shunshin
B - Rank: Zukokku

Taijutsu
A - Rank: Iaido | Stil
B - Rank: Iaigiri
D-Rank: Hızlı Adımlar


Genjutsu
D-Rank: Görünmez Kılıç
D - Rank: Rakumei no Jutsu
C - Rank: Kanryousou
B - Rank: Mugen Onsa
A - Rank: Kokuangyou no Jutsu


Sensör
C - Rank: Meishou-dou

Modlar
Barış

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Katanacığım(Normal Seviye)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotegawa Chisa | Takım] İlk Buluşma

Post by GM - Naruto » February 6th, 2019, 10:08 am

Tsugi’nin cümleleri karşısında, boş bakışlarını sürdüren Rei’nin bu sözlere alınıp alınmadığı konusunda net bir fikrin olmasa da, yüzünden eksik olmayan gülümseme ile konuşmana başlıyorsun. Her bir cümlenin Tsugi tarafından dikkatle dinlendiğini görmek, aslında bir eğitmen olarak seni mutlu ediyor. Her ne kadar düşüncelerinde haksız olduğu ve aslında temel sorunun kendisi olduğu temalı cümlelerin Tsugi’nin kişiliği gereği içini acıtacak cinsten olsa da, yüzünde beliren mağrur ifade, durumun bu şekilde olmadığını sana anlatıyor. Konuşmanı bu kez ciddi bir şekilde yapacağını belirttiği antrenman dövüşüne getirdiğinde Tsugi “Chisa-sensei, beni yanlış anlamanızı istemiyorum. Amacım Rei’yi küçük düşürmek veya onun yetersiz olduğunu söylemek değil. Belki dik başlı ve küstah biri gibi gelebilirim size, ancak sadece düşüncelerimi dile getirdim.” dedikten sonra bakışlarını Rei’ye kaydırarak “Zaten başta da söylediğim gibi, benim açımdan esas sorun, yeteri kadar iyi bir shinobi olamamam.” diyor. Bu anda Rei birden son anda aklına bir şey gelmiş gibi Tsugi’ye dönerken “Bence gayet iyi bir kunoichisin-ya! Eğer bana yapmam gerekenleri söylemeseydin, yerimde öylece durmak zorunda kalırdım-ya!” diyor. Suratına şapşal bir gülümseme takınan Rei hemen ardından “Söylediğin şeylerde haklı olabilirsin-ya! Eğer yeteri kadar iyi olsaydım, senin yapacaklarını anlayarak hareket edebilirdim-ya!” diyor. Bu cümlelerin ardından Tsugi hafif bir tebessümle yüzünü sana dönerken “Eğer yanlış anlaşıldıysam özür dilerim Chisa-sensei, lütfen beni bağışlayın! Her ne kadar sizin açınızdan önemsizse de, bunca yıldır ailemden aldığım eğitim yöntemleriyle sizinki arasında fark var ve buna ayak uydurmak için sanırım zaman ihtiyacım var!” diyor. Tsugi tam konuşmasına devam edecekken birden öne atılan Rei “BENİM AİLEM BANA BİR ŞEY ÖĞRETMEDİ-YA! YUMRUK ATMAYI BİLE KENDİM ÖĞRENDİM-YA! ÇOK ŞANSLISIN TSUGİ-SAN-YA!” diyor. Bu yersiz ve gereksiz heyecanlı ile Tsugi’nin yüzünde bir tebessüm oluşturan Rei, yaptığının farkına varıp utanarak kafasını öne eğerken, Tsugi yarım kalan cümlesini tamamlamak için ağzını açıyor, ancak bir süre sonra “Ahhh… Lanet olsun sana Rei-san! Ne söyleyeceğimi unutturdun!” diyor. Tsugi’nin bu sözleri ikili arasında gülüşmelere neden olurken, senin de yüzünde bir tebessüm yaratmıyor değil.

Gülüşmelerle geçen bu konuşmaların ardından konu tekrar antrenman dövüşüne geldiğinde, sözü bir kez daha alan Tsugi “Sizinle dövüşmekten onur duyarım Chisa-sensei, ancak sizden bizimle ciddi bir şekilde dövüşmenizi istesem de, henüz buna hazır değiliz. Önce Rei-san ile aramızdaki takım bağlarını güçlendirmemiz gerekiyor. O zaman bile sizin gibi bir kunoichi karşısında şansımız olmayabilir, ama belki bu kez size birkaç yumruk indirebiliriz!” diyor. Tsugi’nin bu cümleleri Rei’yi fazlasıyla heyecanlandırmış ve gaza getirmiş olacak ki, bir kez daha kendini öne atarak “TAKIM OLARAK GÜÇLENDİĞİMİZDE SİZE MEYDAN OKUYACAĞIZ VE SİZ DAHA KATANANIZI KININDAN AYIRAMADAN SİZİ YENMİŞ OLACAĞIZ…” diyor ve ansızın tüm heyecanını hiçe sayarak yüzü düşüyor. Bakışları dalgınlaşan Rei ağzından anlamsız birkaç kelime geveledikten sonra elini not defterine götürüyor ve not defterindeki bir sayfaya göz ucuyla baktıktan sonra az önceki heyecanlı ifadesini geri takınarak “CHISA-SENSEEEEEEĞĞ!” diyor. Sanki konuşmasına hiç ara vermemiş ve tüm cümlesini tek bir kalemde sergilemiş gibi gururlu bir ifadeyle Tsugi’nin yanına geçen Rei, göğsünü biraz şişirerek dururken, Tsugi’nin de yüzünde neşeli bir keder beliriyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kotegawa Chisa
Ishigakure
Ishigakure
Posts:427
Joined:August 31st, 2018, 1:59 am
Künye:

Re: [Kotegawa Chisa | Takım] İlk Buluşma

Post by Kotegawa Chisa » February 6th, 2019, 6:20 pm

Tsugi-chan... Sanırım bu kızın söylediklerini tamamiyle yanlış anladım. Yani en azından Tsugi-chan'ın suratından böyle demeye çalıştığını anlayabiliyorum. Yine de sözümü kesmeye çalışmamasından dolayı emin olamıyorum. Yani sonuçta ortada bir yanlış anlaşılma varsa olabildiğince çabuk bir şekilde giderilmesi gerekir değil mi? Hmm... Şimdilik konuşmama devam etmek daha doğru olur sanırım. Sonuçta Tsugi-chan ve Rei-kun dikkatli bir şekilde beni dinliyor. Açıkçası onların bu dikkatinden dolayı mutlu olmadığımı söylersem yalan söylemiş olurum. Sonuçta bu ikiliyle beraber uzun bir süre geçireceğim... Fakat tek sebep bu değil! Onlara örnek olabilecek, herkesin saygı duyacağı bir shinobi olmak istiyorum! Biliyorum bu aralar isteklerim bayağı bir arttı fakat önemli değil! Eğer bu çocukların saygı duyabileceği bir shinobi olacaksam her türlü zorluğa katlanmaya razıyım!

Konuşmamı bitirdikten sonra kendimden emin bir şekilde gülümseyerek beklemeye başladım. Tsugi-chan'ın cevap vermesi pek uzun sürmedi. Bayaaaaaaaağı uzun bir konuşma yaptı, bu konuşma sırasında da Rei-kun ara ara lafa girdi. Bu olay Tsugi-chan söyleyeceklerini unutana kadar devam etti.

Tsugi-chan'ın konuşmasını kafamda toparlamak için özet geçmem gerekiyor. İlk olarak onu yanlış anladığımı söyledi, hemen sonrasında ise kendinin ne kadar kötü bir shinobi olduğundan bahsetti... Ona katılmıyorum! Tsugi-chan ve Rei-kun, ikisi de, akademiden yeni çıkmış birer Genin'e göre oldukça yetenekli shinobiler! Daha birkaç gün önce akademide ders çalışıyor olmalarına rağmen benim gibi bir Chuunin'i iki kere köşeye sıkıştırmayı başardılar. Bugün bunları yapan iki genç shinobi, birkaç aylık bir eğitimin ardından eminim benimle başa baş dövüşebilecek seviyeye gelecektir! Tabii ikisi beraber saldırırsa geçerli bu dediklerim. Teke tekte beni yenmeleri için kırk fırın ekmek yemeleri gerekiyor.

Tsugi-chan konuşmasını bitirdikten sonra, Rei-kun sayesinde oldukça hoş bir ortam oluşmuştu. İkili arasında geçen gülüşmelere istemsizce bende katılmaya başlamıştım ki konuşmamın ikinci kısmına geçtim. Katanamı ve kınımı kavradıktan sonra onlara istedikleri takdirde hemen dövüşebileceğimizi söyledim. Lakin ikilinin cevabı oldukça şaşırmama neden oldu. Dövüş bittiğinde hırslı bir şekilde bana tam gücümle dövüşmem gerektiğini söyleyen Tsugi-chan geri adım atmıştı. Sanırım mantıklı bir şekilde düşündükten sonra bu isteğinin ne kadar saçma olduğunu anlamayı başardı. Kendi seviyeni ve düşmanın seviyesini bilmek ve ona göre kararlar vermek her shinobinin sahip olmadığı bir özelliktir.

Tsugi-chan'ın konuşmasının ardından Rei-kun fazlasıyla heyecanlanmıştı. Sahip olduğu heyecanı koruyarak bir adım öne atmış ve bağırmaya başladı. Yeteri kadar güçlü bir ikili olduklarında bana meydan okuyacaklarını ve ben katanamı dahi çekemeden beni yenmiş olacaklarını söyledi. Ardından her zamanki gibi adımı unuttuğu için bakışlarını not defterine çevirdi ve birkaç saniyelik bir bakışın ardından adımı bağırdı. Hemen ardından ise gururlu bir şekilde Tsugi-chan'ın yanına geçti. Bu manzara karşısında kahkaha atmadan duramadım açıkçası.

Kahkaha faslı bittikten sonra Tsugi-chan'ın suratındaki ifade gözüme çarptı. Onu yanlış anladığım, yanlış yorumladığım için incildiğini biliyorum. Ve bir eğitmen olarak buna göz yumamam! Kesinlikle olmaz! Sorumluluğumda olan Genin'in sorunlarını çözemiyorsam başarısız bir eğitmenim demektir!

Ellerimi katanamdan ve kınından çektim. Bakışlarımı ikiliye çevirdikten sonra neşeli bir şekilde konuşmaya başladım. "Beni gerçekten yenebileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Hemde katanamı çekemeden, bir anda, hızlıca yeneceksiniz ha! Bunun için kırk fırın ekmek yemeniz lazım." Kısa bir ara verdim ve ellerimden birini katanama, diğerini ise kınına koydum. Derin bir nefes aldıktan sonra hızlıca katanamı çektim ve havayı kestim. Hemen ardından ise tekrardan kınına koydum ve konuşmaya başladım. "Benim stilimin olayı katanamı hızlıca kınından çekmek ve tekrardan kına sokmak. Mümkün olduğunca hızlı bir şekilde karşımdaki rakibin işini bitirmeye çalışırım... Umarım anlamışsınızdır, neden size karşı kılıcımı çekmediğimi. Bunu yapsaydım sizin takım uyumunuzun ne düzeyde olduğunu anlama şansım olmazdı." Hafif bir kahkaha attıktan sonra konuşmama devam ettim. "Sizi başından beri hiçbir zaman küçümsemedim... Aslında dövüşün başında biraz önemsiz düşüncelere daldığımı itiraf ediyorum fakat sonrasında tamamen ciddi bir şekilde üzerinize geldim." Bakışlarımı Tsugi-chan'a kaydırdıktan sonra devam ettim. "Yani senin uyguladığın Rakumei no Jutsu'dan etkilenmem benim sizi ciddiye almadığımı değil, senin bu konuda ne kadar yetenekli olduğunu gösteriyor." Ardından bakışlarımı ikili arasında gezdirmeye başladım ve konuşmama devam ettim. "Yaptığımız bu ufak antrenman dövüşü sizin hakkınızdaki belli başlı şeyleri fark etmeme olanak sağladı. Rei-kun'un bir çok hatası olmasına rağmen Taijutsu konusundaki yeteneğine hiçbir şey söyleyemem. Vücudunu gayet iyi eğitmişsin aferin Rei-kun, böyle devam et... Gelelim Tsugi-chan'a! Senin en büyük eksikliğin sakinliğini koruyamaman. Daha doğrusu fazla hırslı olman mı demem gerekiyordu? Hırslı olmak kötü bir şey değil, hatta tam aksine mükemmel bir şey! Ama dövüş esnasında sahip olduğun hırsın, öfkeye dönüşmesine izin vermemen gerekiyor. Sakinliğini korumalı ve dövüşüne devam etmen gerekiyor. Öfkelendiğin takdirde eline hiçbir şey geçmez, aksine düzgün düşünemediğin için düşmanına sana saldırması için bir çok açık verirsin... Tabii senin sadece kötü yönlerinde yok. Açıkçası akademiden yeni mezun olmuş bir Genin'in kullandığı Genjutsu'dan etkilenmeyi pek beklemiyordum. Hatta Rakumei no Jutsu olduğunu fark ettiğimde bayağı bir şaşırdığımı itiraf etmem gerekiyor."

Konuşmama devam ettiğim sırada aklıma çooooook ama çooooook önemli bir şey geldi ve bir anlığına duraksadım. "Hmm..." Kafamda düşüncelerimi toparladıktan sonra hızlıca önüme doğru hafifçe eğildim ve konuşmaya başladım. "Tsugi-chan özür dilerim!" Hemen ardından hafifçe doğruldum ve konuşmama devam ettim. "Senin söylediklerini tamamiyle yanlış yorumladım ve söylememem gereken şeyler söyledim. Gerçekten özür dilerim." Elimi çeneme dayadım ve birkaç saniyelik düşünme sürecine girdim. "Ama sanırım aramızda bu tarz yanlış anlaşılmaların olması gayet doğal. Sonuçta daha birbirimizi birkaç saattir tanıyoruz... Eminim bu yanlış anlaşılmalar birbirimizle daha çok vakit geçirdiğimiz takdirde ortadan kalkacaktır!"

Konuşmama devam edecektim fakat midemin guruldaması buna engel oldu. "Aah~~ Acıkmışım..." Bakışlarımı çocuklara çevirdikten sonra "Siz de acıkmadınız mı? Acıktıysanız hadi bir şeyler yiyelim! Merak etmeyin ben ısmarlıyorum, sonuçta bunu hak ettiniz!" dedim. Konuşmamın hemen ardından antrenman alanının çıkışına doğru yürümeye başladım fakat iki adım sonra durmak zorunda kaldım. Yavaşça arkamı döndüm ve utangaç bir kahkaha eşliğinde konuşmaya başladım. "Şey... Ben pek dışarıda yemek yiyen birisi değilimdir de... Yani bildiğiniz, güzel yemekler yapan bir yer varsa oraya gidebiliriz."
Image
Künye
İsim: Kotegawa Chisa
Yaş: 16
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 140.000
Prestij: 0
Kullanılabilir GP: 0
Ün: 40

Motivasyon
Korumak!
Chisa hangi durumda olursa olsun zayıflara yardım eder. İlk başlarda insanlar tarafından kabul görmek için yapmasına rağmen zamanla düşünceleri değişmiş ve onları gerçekten isteyerek korumaya başlamıştır.


Komplikasyon
Kardeş - Kotegawa Ooki
Kardeşi onun hayatındaki en önemli şeydir. Onun gözünde kardeşi ulaşılamaz bir noktada bulunan kişidir. Yine de zarar görmesinden aşırı derecede korktuğundan dolayı var gücüyle ona destek çıkmak istemektedir. Bunu o kadar kafaya takmıştır ki bazen basit şeylerde bile onun yerine yapmak istemektedir.



Özellikler
Momoiro no Chibi - Kısaca Momo -
Chisa, Asakura'da tüccara karşılık beklemeden gerçekleştirdiği yardımlar sonucunda, Asakura çevresinde bu ünvanla bilinmektedir. Özellikle kervanlar ve tüccarlar tarafından fazlasıyla tanınan Chisa, mağdur durumdaki bir tüccarın sorunlarının halledilmesine ön ayak olduğu için fazlasıyla seviliyor.


Profil
Güç: 5
Çeviklik: 9
Kondisyon: 4
Potansiyel: 3
Varlık: 8
Zeka: 5

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 4
[Varlık] Sosyalleşme: 4 - Favori
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
D - Rank: Shunshin
B - Rank: Zukokku

Taijutsu
A - Rank: Iaido | Stil
B - Rank: Iaigiri
D-Rank: Hızlı Adımlar


Genjutsu
D-Rank: Görünmez Kılıç
D - Rank: Rakumei no Jutsu
C - Rank: Kanryousou
B - Rank: Mugen Onsa
A - Rank: Kokuangyou no Jutsu


Sensör
C - Rank: Meishou-dou

Modlar
Barış

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Katanacığım(Normal Seviye)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotegawa Chisa | Takım] İlk Buluşma

Post by GM - Naruto » February 10th, 2019, 12:35 am

Tüm konuşmalarını büyük bir dikkatle dinleyen öğrencilerin, senin konuşma ve tavırların karşısında yer yer gülümseyerek karşılık veriyorlar. Her ne kadar Rei, yüzündeki yerleşik şapşal ifadesiyle seni dinlese de, onun da söylediklerine önem verdiğini anlayabiliyorsun. Cümlelerini bir yemek fikriyle bitirmen, Rei'nin oldukça hoşuna gidiyor ve bir anda hareketlenen Rei, sanki bu buluşmanın ana unsuru yemekmiş gibi heyecanlı tavırlar sergiliyor. Çıkışa geldiğiniz vakit söylediğin şeyler, ikilinin bir kez daha tebessüm etmesine neden olurken, Tsugi "Bildiğim çok iyi dango yapan bir yer var!" diyor. Bu anda aklına birden Shijo ile gittiğiniz Danno'nun dükkanı gelirken, Tsugi "Salaş bir yer aslında. Ailem oraya gitmeme pek sıcak bakmıyor ama sizinle olduğumuz sürece buna ses çıkaramazlar!" demesiyle, Tsugi'nin Danno'nun dükkanını tavsiye ettiğini anlıyorsun.

Öğrencilerinle beraber hoş sohbet bir şekilde, Rei'nin zaman zaman uçarı hareketleri eşliğinde Danno'nun dükkanına geldiğinizde, Danno hemen seni fark ediyor ve "Oooii Chisa-chan! Dangolarımın yeni bir müptelası mı oldu acaba?" diyerek kahkahayı patlatıyor. Tsugi ve Rei bu konuşmaya çok bir anlam veremese de, hepiniz birlikte Danno'nun dükkanında dango yemeye oturuyorsunuz.
Off Topic
Hem oyuncu içim hem de GM için uygulanan pasiflik sınırı ikinci bir mesaja kadar kaldırılmıştır. Önceliğimiz, açılan diğer kurgu konusu olduğu için böyle bir karar alınmış olup, istisnai olarak iki konunun da ilerletilmesine müsade edilmiştir. Ayrıca bu konunun, diğer kurgu konusunda önce geçtiği varsayılacaktır.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kotegawa Chisa
Ishigakure
Ishigakure
Posts:427
Joined:August 31st, 2018, 1:59 am
Künye:

Re: [Kotegawa Chisa | Takım] İlk Buluşma

Post by Kotegawa Chisa » February 10th, 2019, 12:39 pm

Kapıdan çıktığım anda bakışlarımı arkama çevirdim ve çocuklara baktım. Onlarla neşeli ve içten bir şekilde konuşmaya devam ediyordum ki aklıma bir soru geldi... Neden?... Neden Ishichou-sama, geleceği bu kadar parlak çocukların eğitimi için beni seçti? Bu soru daha öncesinde de aklıma gelmişti fakat heyecandan dolayı doğru düzgün düşünme şansım olmamıştı. Açıkçası biraz gaza geldiğimi de söyleyebilirim çünkü takım kaptanlığı her zaman hayalimdeki şey olmuştu. Genin takımındayken Sensei'den çok etkilenmiştim. Beni hiçbir zaman dışlamamış, her sorunumu itinayla dinlemişti. Onun bu özelliğine gerçekten de hayran kalmıştım çünkü o zamanlar insanlar tarafından pek sevilen birisi değildim. Sensei ve Onee-san sayesinde depresif bir insan olmaktan son anda kurtarıldım. Hatta sadece depresif olmakla kalmayıp köyüme ihanet bile edebilirdim. Çünkü birileri sizi dışladığı zaman, zamanla onlara karşı bir öfke duymaya başlarsınız. Eğer yanınızda sizi anlayan, size yardımcı olan kimse yoksa bu öfke git gide büyür ve kötü bir insana dönüşürsünüz... Yine de dönüşmedim! Teşekkürler Sensei. Teşekkürler Onee-san!

Ishichou-sama'nın bana güvendiğini biliyorum fakat bu güvenin kaynağına anlam veremiyorum. Özellikle ustamla olan dövüşümü izledikten sonra bana güvendiğini söylemesi biraz garibime gitti açıkçası. Aslında ona bir dövüş demem yanlış olur, sonuçta dövüş dediğimiz şey iki tarafa sahip olmalı değil mi? Ben orada sadece ustam tarafından aşağılandım... Aslında sadece sorun burada değil... Sorun genel olarak çıktığım her görevde. Mesela Minami görevini ele alalım, gerçek bir başarısızlıktı. Bizim yüzümüzden Daimyo ve Ishichou-sama'nın arası açıldı ve neredeyse bir iç savaş çıkacaktı. Şükürler olsun ki hiçbir şey olmadan bu badireyi atlatmayı başardık... Hemen sonrasında ise Ryu-san ile çıktığımız Kuzuryu-gawa görevi. Kaoru-san ile karşılaştık, gerçekten güçlüydü fakat Ryu-san ile dövüşmeyi tercih etseydim onu yakalama şansımız olabilirdi. Son anda dövüşe katıldım, Ryu-san'ın ölümünü engellemek için. Bunda başarılı oldum fakat Kaoru-san'ı yakalamayı başaramadık. Açıkçası bu konuda pek istekli değildim zaten, sonuçta iyi bir adamı zorla Ishigakure'ye götürmek bizi kötü insanlar gibi gösterecektir.

Yakın geçmişe baktığım zaman başarısızlıktan başka hiçbir şey göremiyorum fakat... Fakat Ishichou-sama bunları birer başarı olarak görüyor. Neden böyle düşündüğünü anlayamıyorum. İkimizin başarı kriterleri gerçekten de farklı gözüküyor... Yine de onu biraz daha iyi anladığımı düşünmeye başlıyorum. Bugün Tsugi-chan kesinlikle başarılı olduklarına inanmıyor fakat ben gayet başarılı olduklarını düşünüyorum. Bu olay gerçekten Ishichou-sama ve benim aramdaki olaya benziyor. Yine de tam olarak aynı olduğunu söyleyemem çünkü ben başarısız bir shinobiyim. Hak etmediğim övgüler alıyor, insanlar tarafından hak etmediğim lakapların takılmasına maruz kalıyorum. Mesela bana göre "Momo" lakabını hak edecek hiçbir şey yapmadım. Benim yerime yaşlı tüccarın sorununu çözen Shinobi'yi sevmeleri gerekirdi... Sanırım bu dünya düşündüğümden oldukça farklı bir şekilde işliyor...

Kafamdaki düşünceleri bir türlü toparlamayı başaramadım. Yine de bunun hakkında şimdilik düşünmemeye karar verdim. Ishichou-sama bana güvendiğini söylüyor! Onun bu güvenini gerçekten boşa çıkarmak istemiyorum, o yüzden daha sıkı çalışmalıyım. Bu çocuklara örnek olabilecek, onlara yol gösterebilecek bir shinobi olmalıyım! İkisi de gerçekten harika potansiyele sahip shinobiler fakat biraz yoğrulmaları gerekiyor. Bunu yapacak kişi de benim! Onları eğiteceğim, eğiteceğim ve eğiteceğim! En sonunda ise harika birer shinobi olarak karşımda duracaklar. Hemde ustalarından daha harika...

Mental olarak durumumu toparladıktan sonra Tsugi-chan'ın eşliğinde Danno-san'ın Dango dükkanına doğru ilerlemeye başladık. Yol boyunca ikiliyle aramızda gündelik konular hakkında konuştuk. Genel olarak neşeli bir sohbet olduğunu söyleyebilirim.

Kısa bir yürüyüşün ardından Danno-san'ın dükkanına varmayı başardık. İçeri girdiğimi fark ettiği anda selam verdi ve ufak bir espri yaptı. Danno-san'ın ardından bende hafif bir kahkaha attım ve konuşmaya başladım. "Bugün buraya beni Tsugi-chan getirdi Danno-san. Sizin çok iyi dango yaptığınızı söyledi." Hemen ardından masaya doğru yöneldim fakat birkaç adım kadar sonra duraksadım ve tekrardan Danno-san'a dönerek konuşmaya başladım. "Sanırım beni akşam da göreceksiniz Danno-san, Shijo-kun'a bir yemek sözüm vardı." Hafif bir kahkaha attıktan sonra tekrardan önüme döndüm ve çocuklarla beraber masaya doğru ilerledim. Masaya geçtikten sonra çocuklara döndüm ve "Ne yemek istersiniz? Çekinmeyin, istediğinizi söyleyebilirsiniz." dedim. Çocuklar istediklerini söyledikten sonra Danno-san'a döndüm ve Tsugi-chan'ın istediğinin aynısından söyledim. Yeni bir şeyler tatmak istiyorum! Geçen sefer Shijo-kun'un istediğinden yemiştim, şimdi de Tsugi-chan'ın istediğinden yemem gerekiyor.

Siparişlerimizi verdikten sonra çocuklara döndüm ve gülümseyerek onları izlemeye başladım.
Image
Künye
İsim: Kotegawa Chisa
Yaş: 16
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 140.000
Prestij: 0
Kullanılabilir GP: 0
Ün: 40

Motivasyon
Korumak!
Chisa hangi durumda olursa olsun zayıflara yardım eder. İlk başlarda insanlar tarafından kabul görmek için yapmasına rağmen zamanla düşünceleri değişmiş ve onları gerçekten isteyerek korumaya başlamıştır.


Komplikasyon
Kardeş - Kotegawa Ooki
Kardeşi onun hayatındaki en önemli şeydir. Onun gözünde kardeşi ulaşılamaz bir noktada bulunan kişidir. Yine de zarar görmesinden aşırı derecede korktuğundan dolayı var gücüyle ona destek çıkmak istemektedir. Bunu o kadar kafaya takmıştır ki bazen basit şeylerde bile onun yerine yapmak istemektedir.



Özellikler
Momoiro no Chibi - Kısaca Momo -
Chisa, Asakura'da tüccara karşılık beklemeden gerçekleştirdiği yardımlar sonucunda, Asakura çevresinde bu ünvanla bilinmektedir. Özellikle kervanlar ve tüccarlar tarafından fazlasıyla tanınan Chisa, mağdur durumdaki bir tüccarın sorunlarının halledilmesine ön ayak olduğu için fazlasıyla seviliyor.


Profil
Güç: 5
Çeviklik: 9
Kondisyon: 4
Potansiyel: 3
Varlık: 8
Zeka: 5

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 4
[Varlık] Sosyalleşme: 4 - Favori
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
D - Rank: Shunshin
B - Rank: Zukokku

Taijutsu
A - Rank: Iaido | Stil
B - Rank: Iaigiri
D-Rank: Hızlı Adımlar


Genjutsu
D-Rank: Görünmez Kılıç
D - Rank: Rakumei no Jutsu
C - Rank: Kanryousou
B - Rank: Mugen Onsa
A - Rank: Kokuangyou no Jutsu


Sensör
C - Rank: Meishou-dou

Modlar
Barış

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Katanacığım(Normal Seviye)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotegawa Chisa | Takım] İlk Buluşma

Post by GM - Naruto » February 21st, 2019, 9:39 am

Danno’nun cümleleri üzerine verdiği cevabın ardından Danno “Çok güzel! İnsanların dangolarımı övmesi o kadar hoşuma gidiyor ki!” diyor gülerek. Sizler masalarınıza geçtiğinizde Danno’ya söylediğin diğer cümlenin ardından “Shijo-kun’a yemek sözü mü? Her zaman buraya tek başına gelen Shijo-kun ile ilk geldiğinizde zaten şaşırmıştım ve bu ikinci yemek beni daha şaşırttı!” diyor imalı bir kahkaha ile. Rei Danno’nun sözlerini pek anlamış gibi durmazken, Tsugi kaçamak bir gülümseme ile tepki veriyor bu sözlere.

Masanıza oturmanızın ardından siparişlerinizi veriyorsunuz ve kısa bir süre sonra yiyecekleriniz geliyor. Rei, tam bir aç kurt gibi yiyeceklere dalarken, Tsugi tam bir kunoichiye yaraşır kibarlık ve zarafetle yemeğini yemeğe başlıyor. Kısa bir süre sonra Rei ikinci porsiyonu sipariş verirken, siz daha yemeğinizin başında bulunuyorsunuz. Tsugi, Rei’nin bu yemek yeme haline pek alışık olmadığını bakışlarıyla belli ederken, yine de onu küçümseyici veya aşağılayıcı bir tonda vermiyor bakışlarına. Danno halinden oldukça memnun bir şekilde ikinci porsiyonu getirdiğinde, Rei ağzındaki lokmalara ve konuşurken dışarıya fırlayan parçalara aldırış etmeden “TEŞEKKÜRLER TSUGI-SAAAĞN! ÖMRÜMDE YEDİĞİM EN LEZZETLİ DANGOLAR BUNLAR OLMALI!” diye bağırıyor. Bu cümlesinin ardından Danno’nun memnun kahkahalarını ise hepiniz duyabiliyorsunuz.

Sizler normal bir şekilde, Rei ise soluksuz bir halde yemeğini yemeğe devam ederken, Tsugi "Shijo-kun, Amemori Shijo mu Chisa-sensei? Gerçekten onunla yemeğe çıkacak kadar yakın mısınız?" diye soruyor. Ancak bu sorusu, ilk baştaki kaçamak gülümsemesinin barındırdığın anlamdan ziyade, saygı duyduğu birinden bahseden bir ses tonuyla geliyor. Rei ise, sanki masadan bağımsız bir haldeymiş gibi, bu soruya ve konuşmaya aldırış etmeden yemeğine devam ediyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kotegawa Chisa
Ishigakure
Ishigakure
Posts:427
Joined:August 31st, 2018, 1:59 am
Künye:

Re: [Kotegawa Chisa | Takım] İlk Buluşma

Post by Kotegawa Chisa » February 22nd, 2019, 9:06 pm

Tek arkadaşım olan Shijo-kun ile geldiğim bu yere, yani Danno-san'ın dükkanına bir kez daha geldim. Bu sefer gelme sebebim ise takımımdaki çocuklara yemek ısmarlamak. Açıkçası akademiden yeni çıkmış iki genin tarafından sıkıştırılacağımı hiç ama hiç düşünmemiştim, bir ödülü gerçekten de hak ettiler! Yine de hala mükemmel değiller, bana dokunmayı bile başaramadılar. Göreve çıkmadan önce onları daha fazla çalıştırmalı ve kendilerini geliştirmelerini sağlamalıyım. Şimdiki seviyelerinde C-Rank bir göreve çıkmak için hazır değiller... Gerçi benim gibi bir Chuunin'i sıkıştırmayı başarabiliyorlarsa C-Rank göreve rahatlıkla çıkabilmeleri gerekir. Açıkçası bu çocukları kedi kovalama tarzı basit, anlamsız görevlere göndermek istemiyorum çünkü yeteneklerine olan inancım tam. Rei-kun akranlarına nazaran harika fiziksel özelliklere, Tsugi-chan ise bunca yıl Mizutani ailesi tarafından shinobi olması için yetiştirilmiş bir insan. Yani D-Rank bir göreve çıkmak onların potansiyellerini ve zamanlarını boşa harcamaktan başka bir şey olmaz. Hem C-Rank görevler genelde bilgi toplama tarzı kolay görevler oluyor... Gerçi geçen sefer Ryu-san ile çıktığımız C-Rank görev esnasında Kaoru-san ile dövüşmek zorunda kalmıştık. Hmm...

Beni düşüncelerimden uyandıran şey Danno-san'ın kahkahası olmuştu. İmalı bir şekilde Shijo-kun'a verdiğim yemek sözüne gülmüştü. Neyi ima ettiğine dair bir fikrim yok ama önemli de değil. Danno-san'ın kötü düşüncelere sahip bir insan olmadığını bildiğim için pek kafama takmıyorum.

Danno-san'ın hemen ardından Tsugi-chan'ın gülümsemesi gözüme çarptı. Sanırım Danno-san'ın ne demek istediğini anlamayı başardı... Onların öğretmeni olarak başarısız oldum! Benim bile anlayamadığım bir şeyi benden 4 yaş küçük bir çocuk anlayabiliyor! Kendimi insanları anlama konusunda daha da fazla geliştirmem gerekiyor.

Kendimi geliştirmem gereken bir konu daha bulduktan sonra masaya oturduk ve siparişlerimizi verdik. Dangolarımızın gelmesi pek uzun sürmedi, gelir gelmez de yemeye başladık. Tsugi-chan ailesinin ona öğrettiği şekilde, yani bayağı kibarca yemeğini yiyordu. Rei-kun ise onun tam tersiydi resmen, aç bir köpek gibi yemeğe saldırdı. Onun bu davranışı karşısında Tsugi-chan değişik bir surat ifadesine büründü. Bu ikiliyi gördükten sonra kıkırdamadan edemedim.

Dangolarımdan birkaç tanesini ağzıma atmıştım ki Rei-kun ikinci porsiyonu istedi. Dangoları önüne geldiği anda ise yüksek bir sesle Tsugi-chan'a teşekkür etti ve yemeğine devam etti. Bu kısa olayın ardından Tsugi-chan ve ben yemeğimize devam ettik.

Birkaç dangomu daha ağzıma attıktan sonra Tsugi-chan bana bir soru sordu. Bu soru karşısında birkaç saniye düşünmek zorunda kaldım. Elimi çeneme attım ve "Hmm... Hmm... Hmmmmmmmmm..." dedim. Birkaç saniye boyunca düşündükten sonra konuşmama devam ettim. "Shijo-kun ile pek yakın olduğum söylenemez... Sanırım... Hmm..." Birkaç saniye boyunca daha düşündükten sonra kafamdaki düşünceleri tam anlamıyla toparlamayı başardım. Suratıma tekrardan gülümsememi takındıktan sonra "Shijo-kun, yani Amemori Shijo-kun benim ilk arkadaşım!" dedim gururlu bir şekilde. Ardından sol elimin işaret parmağını yanağıma dayadım ve devam ettim. "Dış görünüşümden dolayı eskiden çok sıkıntılar yaşadım... Tabii bunun tek sorumlusunun dış görünüşüm olduğunu söylersem insanlara haksızlık etmiş olurum. Hiç arkadaşımın olmamasının nedenlerinden biri de Akademi ve Geninlik dönemimde pek konuşkan olmamam. Aslında sadece bu da değil, kendime güvenim hiç yoktu. İnsanlarla konuşmaya çalıştığım takdirde beni reddedetmelerinden, dışlamalarından korkardım. O yüzden kimseyle yakınlık kurmamaya çalıştım..." Elimi yanağımdan çektim ve yemeğimi yemeye devam ettim. "Shijo-kun ile tanışma, daha doğrusu arkadaş olma nedenim ise biraz saçma aslında. Kısa bir süre önce Ishichou-sama'nın yanına gittim ve stilimde yeteneklerimi geliştirmek istediğimi söyledi. O da sağolsun beni kırmadı ve bana bir antrenman dövüşü ayarlayacağını söyledi. Dövüş boyunca beni değerlendirecek ve yeterli gördüğü takdirde kendimi geliştirmem için bir usta bulacaktı bana... Dövüşü ayarlayan kişi Shijo-kun'du ve dövüşeceğim kişi Furuta Kageyasu adında bir shinobiydi." Konuşmanın bu kısmına geldiğimde gözlerimin parıldadığını hissedebiliyordum fakat kendime engel olma gibi bir niyetim yoktu. "Ustamla olan dövüşüm tamamen tek taraflıydı, hayatımda hiç yaşamadığım kadar büyük bir şekilde aşağılandım. Fakat bu aşağılanma umrumda olmadı çünkü ustam olmasını istediğim adam geeeeeeerçekten de harika birisiydi. Onun saçlarının birkaç parçasını koparabildiğim için şanslı olduğumu söyleyebilirim." Konuşmanın fazla dağıldığını fark ettiğim için kendimi biraz toparladım ve devam ettim. "Ahem... Konuyu biraz dağıttım gibi... Neyse. Dövüşü kaybettikten sonra Shijo-kun'dan ustam hakkında bildiklerini anlatmasını istediğim. Sonrasında Danno-san'ın dükkanına geldik ve konuşmaya başladık." Dangolarımdan sonuncusunu da ağzıma attım ve yuttum. "Açıkçası sizin takım lideriniz olacağımı bugün öğrendim. Sabahleyin Shijo-kun kapıma geldi ve beni Ishichou-sama'nın çağırdığını söyledi. Ishichou-sama bana takım lideri olduğumu falan anlattıktan sonra Shijo-kun'da beni uzaktan izlemek istediğini söyledi. Onun bu teklifini reddettim ve onun yerine akşam yemeğine çıkmamızın uygun olacağını söyledim... Sonrası da zaten bildiğiniz gibi."

Aslında şimdi bir düşününce, sanırım çok fazla konuştum. Tsugi-chan'ın sorusuna cevap vermek için bu kadar konuşmama gerek yoktu aslında. Fakat doğru bir cevap bulabilmiş değilim. Acaba Shijo-kun ile yakın arkadaşlar mıyız? Yoksa değil miyiz? Bilmiyorum.
Image
Künye
İsim: Kotegawa Chisa
Yaş: 16
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 140.000
Prestij: 0
Kullanılabilir GP: 0
Ün: 40

Motivasyon
Korumak!
Chisa hangi durumda olursa olsun zayıflara yardım eder. İlk başlarda insanlar tarafından kabul görmek için yapmasına rağmen zamanla düşünceleri değişmiş ve onları gerçekten isteyerek korumaya başlamıştır.


Komplikasyon
Kardeş - Kotegawa Ooki
Kardeşi onun hayatındaki en önemli şeydir. Onun gözünde kardeşi ulaşılamaz bir noktada bulunan kişidir. Yine de zarar görmesinden aşırı derecede korktuğundan dolayı var gücüyle ona destek çıkmak istemektedir. Bunu o kadar kafaya takmıştır ki bazen basit şeylerde bile onun yerine yapmak istemektedir.



Özellikler
Momoiro no Chibi - Kısaca Momo -
Chisa, Asakura'da tüccara karşılık beklemeden gerçekleştirdiği yardımlar sonucunda, Asakura çevresinde bu ünvanla bilinmektedir. Özellikle kervanlar ve tüccarlar tarafından fazlasıyla tanınan Chisa, mağdur durumdaki bir tüccarın sorunlarının halledilmesine ön ayak olduğu için fazlasıyla seviliyor.


Profil
Güç: 5
Çeviklik: 9
Kondisyon: 4
Potansiyel: 3
Varlık: 8
Zeka: 5

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 4
[Varlık] Sosyalleşme: 4 - Favori
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
D - Rank: Shunshin
B - Rank: Zukokku

Taijutsu
A - Rank: Iaido | Stil
B - Rank: Iaigiri
D-Rank: Hızlı Adımlar


Genjutsu
D-Rank: Görünmez Kılıç
D - Rank: Rakumei no Jutsu
C - Rank: Kanryousou
B - Rank: Mugen Onsa
A - Rank: Kokuangyou no Jutsu


Sensör
C - Rank: Meishou-dou

Modlar
Barış

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Katanacığım(Normal Seviye)
Locked

Return to “Akademi”