[Watanabe Shouta] Geride Kalanlar

Tenchi köprüsünü geçince sizi karşılayan ova.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
[Watanabe Shouta] Geride Kalanlar

Post by GM - Naruto » October 1st, 2020, 7:40 pm

Kusagakure'de baharın gelişiyle birlikte bir çok şey değişiyor. İnsanlar daha enerjik, çocuklar her zamankinden daha neşeli ve gürültücü kuşlar geri dönmüş durumda. Ama işler sizin açınızdan, pekte değişmiş sayılmaz. Her insan gibi haliyle baharın beraberinde getirdiği o enerji ve neşeden sizde nasibinizi alıyorsunuz pek tabii, ama hayatlarınızda öyle köklü değişiklikler olduğu söylenemez. Bir süredir pasif bir şekilde geçen hayatınız, hâlâ pasifliğini korumakta. Her ikinizde köyünüz adına bir süredir aktif görevde bulunmayan shinobiler konumundasınız. Günleriniz monotonlaşmış bir şekilde geçiyor. Sabahları kendinizi formda tutmak için antrenman yaparak geçirirken, akşamlarınızı ise klasikleşmiş devriye görevleri ile dolduruyorsunuz. Bazen denk geldiğiniz üç beş tatsızlığı düzeltiyor, bazen küçük çaplı hırsızlıkları kolayca durdurup, Kusagakure'nin sokaklarının güvenliğini sağlıyorsunuz. Ama bu sizler için pek yeterli olmuyor haliyle bir süre sonra. Özellikle Jounin sınavına davet edilmemiş olmanız, sizler açısından hayal kırıklığı olurken, pekte büyük bir darbe vurmuyor sizlere. Hoş, yer yer o sınavda olmanın beraberinde getireceği heyecanı hayal ederek kendinize işkence ediyorsunuz ama bunu hazmetmek pek zor olmuyor ikiniz için. Tabii bunda, bu sabah aldığınız haberin payı oldukça büyük.

Bu sabah, enerjik bir şekilde yataklarınızdan kalkıp, güne güzel bir kahvaltıyla başlamak için hazırlıklara başladığınız sırada kapılarınız çalınıyor ve her ikinizi de siması tanıdık bir chuunin selamlıyor. Bunun ne anlama geldiğini gayet iyi bildiğinizden, en sonunda bu pasif hayattan kurtulup, aktif bir göreve verileceğinizi daha chuunin söylemeden anlıyorsunuz. Chuunin ise sizi haksız çıkartmayıp Jounin Haku Aisu'nun acilen sizi beklediğini, bir an önce Kusa-Chou Binasına doğru yola çıkmanız gerektiğini söyleyip, gözden kayboluyor.

Haliyle sizde, hazırlamaya yeltendiğiniz kahvaltıyı yarıda bırakıyor ve üstlerinize gündelik kıyafetlerinizi giyip, gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra Kusa-Chou Binasına doğru fırlıyorsunuz. Yer yer sizleri devriye görevlerinden hatırlayan esnafın selamlarına karşılık vermek zorunda kaldığınız için yavaşlasanız da, çok çabuk şekilde Kusa-Chou Binasına varıyorsunuz. Kimse size binaya girişinizde ve ilerleyişinizde engel olmuyor, yer yer size diğer shinobiler saygılı bir şekilde selam veriyor, ama çoğu zaman binadaki koşuşturmadan ve yoğunluktan nasibinizi alıp, bir hayalet misali aralarından sıyrılıp Haku Aisu'nun odasının önünde kendinizi buluyorsunuz. O an, ikinizin birbirini gördüğü ilk an oluyor ve hafifçe bir baş selamı verdikten sonra birbirinize, kapıyı çalıp içeri giriyorsunuz.

İçeri girip, kapıyı kapatmanızla masasında bir çok evrakla boğuşmakta olan Aisu size bir saniyeden daha kısa süren bir bakış atıyor. Hemen ardından ise evrakları incelemeyi sürdürürken, sizde göz ucuyla odaya bakıyorsunuz. Bir kaç kere Gyaku ile odasında görüştüğünüz odadan çok farklı. Her şey belli bir düzene oturtulmuş... Masayı kaplayan evraklar bile düzenli ve sıralı bir şekilde yerleştirilmişken, oda oldukça ferah ve temiz. Siz odayı incelerken, Aisu: "Hoşgeldiniz" diye söze giriyor aceleci bir tonda ve devam ettiriyor konuşmasını: "Sizi acele bir şekilde çağırdığım için kusura bakmayın ama malumunuz Jounin sınavı falan derken aşırı yoğunuz." Elindeki evraklardan bir tanesine mührü bastıktan sonra evrakları şöyle bir elinde toparlıyor ve kafasını kaldırıp gözlerinizin içine bakarken hafifçe gülümsüyor. "Sizleri alelacele çağırmamın sebebi Kannabi köprüsünün sınav alanı içerisinde olmasından ötürü kapalı olması ve bundan mütevelli Tenchi'de oluşan yoğunluk." duraksıyor ve o sırada sizde bahsettiği yerlerin nerede olduğunu şöyle bir kafanızda geçirip, kendinize hatırlatıyorsunuz. Kannabi ve Tenchi'nin Abeno ovasında bulunan ve Ateş ülkesine bağlanan iki ayrı köprü olduğunu anımsıyorsunuz. "Normalde bildiğiniz gibi güvenliği görevlendirdiğimiz shinobiler sağlardı. Ama son zamanlarda yaşadığımız shinobi eksikliğinden ötürü bizlerde orada güvenilir kişilere yetki verip, güvenliği sağlamalarını istedik. Normalde bir süredir bu sistem işliyordu ama Kannabi kapatılınca oluşan yoğunluk oradaki sivil korucuların baş edemeyeceği bir seviyeye ulaştı. Bu yüzden ikiniz oraya gidip, sınav bitene kadar düzeni sağlamanızı istiyorum. Orada tüm yetki sizde olacak ve korucular sizle birlikte hareket edecek." duraksıyor ve göz ucuyla duvardaki saate baktıktan sonra: "Bu görev için güvenebileceğimiz yegane kişiler siz ikinizdiniz. Yani size güvenimiz tam." diyor ve size güven verecek şekilde gülümsedikten sonra; "Eğer soracak bir sorunuz yoksa, yetişmem gereken bir toplantı var." diye sonlandırıyor konuşmasını masadaki evrakları hızla toplayıp, bir an önce odadan çıkmak ister gibi dururken.
Off Topic
Selam, bendeniz Jirou Ryu. Pasiflik süreniz 48 saattir. Konu ile alakalı her türlü soru ve sorun için özelden ulaşabilirsiniz bana. Öte yandan eğer sormak istediğiniz bir soru yoksa, Haku Aisu'nun sizlerle birlikte odadan çıktığını ve Tenchi'ye doğru yola çıktığınızı varsayabilirsiniz. Umarım keyfi bol, pasifliği az bir konu olur.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Watanabe Shouta
Posts:12
Joined:February 3rd, 2020, 5:47 pm

Re: [Watanabe Shouta & Ryuugan Mikauzi] Geride Kalanlar

Post by Watanabe Shouta » October 3rd, 2020, 4:08 pm

Soğuk günler geride kalmış, artık baharın sıcaklığını odamın ılıklığından hissedebiliyordum. Odamdan içeriyi dolduran güneşin sıcaklığı, uyandıktan birkaç dakika daha yaptığım şekerlemenin ardından ayağa kalkmamla yüzümde hissediyordum. Gündüzlerin günden güne uzaması gerçekten bana moral oluyordu. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra kahvaltı hazırlamaya inmiştim ki, mutfağa girdiğim sırada kapım çalınmıştı. Merakla sakin adımlarla kapıyı açmış ve karşımda tanıdığım bir chuunin genci görmüştüm. Selamına karşılık sıcak bir “Günaydın,” demiştim. Bu arkadaşın gelmesi benim için iyiye işaretti çünkü biliyordum ki bu, aktif bir göreve çağrılacağımın habercisiydi. Aynen de öyle olmuştu. Chuunin, Sayın Haku Aisu’nun acilen beni istediğini öğrenmiştim. Hedefim Kusachou binası olacaktı.

Kahvaltı daha başlamadan sona ermişti ancak bu mühim değildi. Onca zaman sonra, diğerleri jounin sınavına davet edilip gitmişken burada gündelik görevden farklı bir şeyler yapmak kendimi daha iyi hissettirecekti. Sınava davet edilmeme sebebimin geçirdiğim uzun monoton zamanın sonucunda kendimi yeterince geliştiremediğimden olduğunu düşünüyordum ve bu biraz can sıkıcıydı. Ancak, birileri bana bunu hatırlatmasa aklıma bunu pek getirmiyordum. Çünkü hala bir shinobiyim ve belli başlı pek çok sorumluluklarım vardı.

Kıyafetlerimi giyindikten sonra kapıdan çıkmadan önce şapkamı takmış, katanamı belimde son kez düzelttikten sonra Kusachou binasına hızlıca ilerlemeye koyulmuştum. Acil çağırıldığım için yavaş gidemezdim. Yolda ilerlerken civardaki esnaflardan selamlarına tek tek, oldukça kısa sürelerde de olsa karşılık verirken sıcak bir bakışla aciliyetimi mazur görmelerini isteyerek yoluma devam ediyordum. Kusachou binasına vardığımda bir engel çıkmadan içeri girmiş ve binadaki yoğunluğa şahit olmuştum. Kısa süre sonra da Sayın Haku Aisu’nun odasının kapısının önüne varmıştım. Beni ne tür bir görev beklediğini, geldiğim yol boyunca pek düşünmemiştim ancak kapının önüne vardığımda bir merak sardı içimi. Tam o sırada başka bir shinobinin de kapının önüne geldiğini fark etmiştim. Sanırım o da çağırılmıştı. Başımla hafifçe bir selam verdikten sonra ona elimle önden girmesini rica etmemin ardından içeri girmiştik. Kapının kapanmasının ardından Sayın Aisu’nun tam bir meşguliyet içerisinde olduğunu görüyordum. Odadaki titizlik dikkatimi çekiyordu. Ben bu kadar düzenli kesinlikle değildim.

Odayı incelediğim sırada sanırım işinden boşluk bulan Sayın Aisu söze girmişti. Bir ‘hoş geldin’ in ardından başımla onu da selamlamış ve sözlerinin dinlemiştim ilgiyle. Bizden korucularla işbirliği yapmamız isteniyordu. Olası sorunları önlemek ve varsa çözmek için onlara önderlik edecektik. “Koruculara gönderileceğimizin haberi verildi mi?” diye soracaktım sadece.
Künye
İsim: Watanabe Shouta
Yaş: 22
Cinsiyet: Erkek
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 0
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon

Araştırmak, yeni şeyler keşfetmek ve yaşadığı güzel dünyada kendi tabiriyle ‘sıradan’ hayatını devam ettirebilmek için güne merhaba der.

Özellikler

Profil
Güç: 4
Çeviklik: 2
Kondisyon: 5
Potansiyel: 5
Varlık: 10
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu(Favori): 5
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu

Katon:
-Goukakyuu no Jutsu-
-Gouryuuka no Jutsu-

Ninpou:
-Doubutsuhen no Jutsu-

Taijutsu
-
Genjutsu
-Shibou no Jutsu-
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Katana(İyi)
User avatar
Ryuugan Mikauzi
Posts:35
Joined:September 15th, 2018, 5:18 pm

Re: [Watanabe Shouta & Ryuugan Mikauzi] Geride Kalanlar

Post by Ryuugan Mikauzi » October 4th, 2020, 12:45 pm

Vakur adımlarımın olağanca hızıyla, kendi ritminde akan tüm köy halkının tam ortasından sakince yürüyerek çağırılmış olduğum binaya varmıştım. Vardığım anda kimse yoktu fakat tam içeriye girmek için kapıyı çalmaya niyetlendiğimde bir shinobi daha yanımda belirmişti.

Henüz adımı bile söyleyemeden tak diye çaldı kapıyı ve içeriye girdik. Ulu yüce Jounin'imiz Haku'lardan Aisu-sama titizlikte bir marka olmasına yetecek kalibrede bir düzen ile döşediği odasıyla yanımdaki shinobiyi mest etmiş gibiydi. Bende herhangi bir değişim olmadı bu yüzden sabah kapıma gelen dallamayı hangi yüz ifadesi ile karşıladıysam şuanda da tam olarak o yüz ifadesini takınıyordum. İçimdeki huzur baki idi fakat beni katananın yolundan alıkoyan her ne halt olursa olsun gereksizden öteye başka bir şey ile etiketleyemiyordum.

Ulu Jounin-sama Hakulardan Aisu-sama haşmetlimiz görevi pek bir detay vermeden kabaca anlattı ve tüm yetki sizde dedi. Enteresan işler dönüyor diye düşünmekten kendimi alıkoyamadım lakin her ne halt olursa olsun neticede gideceğiz, görevlilerden bilgi alacağız, onları timlere ayırıp bir kaç gözlem noktası kurarız... sayılarına göre 12- 24 yada 8-12 gibi vardiyalar koyar gerisini de biz hallederdik. Ne olacaktı yani neticede ölümden öte köy yok.

Ulu-sama, yüce Hakulardan Aisu-sama hızlıdan bir toplantıya geçmek zorunda olduğunu olduğunu söylediğinde. Yanımdaki shinobi gideceğimiz yere bizim yetkili olarak atandığımız bilgisinin verilip verilmediğini sormuştu. Sessizliğimi korudum ve sıra bana geldiğinde " Noktaya intikal ettiğimizde karargaha etraflıca bir rapor gönderecek ve sizi haberdar edeceğim. Görüşmek üzere."

Hareket edeceğimiz saat gelene değin Totsu-sama'yı bir insanı ikiye böleceği noktaya kadar bileyleyecek ve ekipmanlarımı sayarak chuunin yeleğine yerleştirecektim. İçimdeki düşüncelerden bir anlık sıyrıldığımda takım arkadaşıma hitaben,

"Merhaba adım Ryuugan Mikauzi, görevimizde gerçekleşecek yardımların için şimdiden teşekkür ederim. Hareket edeceğimiz zamana kadar bir kaç eksiğimi halledeceğim. Hareket noktasında buluşmak üzere." saygılı bir ifade ile başımla selamlayıp yoluma gidecektim.
Image
Künye
İsim: Ryuugan Mikauzi
Yaş: 16
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0 ryo
Prestij: -
Ün: 10
Kullanılabilir GP:-

Motivasyon -
Komplikasyon -


Profil
Güç: 6
Çeviklik: 6
Kondisyon: 7
Potansiyel: 4
Varlık: 1
Zeka: 6

Motivasyon:

Kılıcın Yolu: Kılıcın yolu karaktere kendi lehine olmayacak olsa bile kendi öğretilerine uygun davranmayı zorunlu hale getirir. Hayatını bu zorunluluklara dair kuran bir kimse yoluna ve döngüsüne ihanet etmediği sürece engin bir iç huzura ve duru bir akla sahip olur. Kılıcın yoluna ihanet etmeden yürümek karakterin en çok arzu ettiği şey olmalıdır aksi halde iç huzuru dengesizleşir. Mikauzi için kılıcın yolunda yüründüğünde ruh ve bedeni aynı sayfada demektir. İnsanın ruhu ve bedeniyle arzuladığı veya yapmayı dilediği şeylerin karşısındakilere ise şimdiden başarılar diliyorum.

Taijutsu

Iaido(stil) b rank

Iaigiri b rank

Ninjutsu

Raijin no Jutsu b rank
Shunshin d rank

Beceri

Form x3 (fav)

Kişisel ekipmanlar

Katana ( Totsuzen'noshi ) İyi kalite.
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Watanabe Shouta & Ryuugan Mikauzi] Geride Kalanlar

Post by GM - Naruto » October 6th, 2020, 12:36 pm

Aisu'nun konuşmasının ardından sualini ileten Shouta, odadaki hareketliliği bir anda durduruyor. Hızlı bir şekilde toparlanan ve size doğru adımlayan Aisu, soruyla birlikte duraksıyor ve bakışlarını Shouta üzerinde sabitleyip: "Elbette. Çoktan bilgilendirildiler. Zaten shinobi desteği isteyende onlardı. Dediğim gibi tüm yetki sizlerde, hadi kolay gelsin." diyor ve iki eliyle sizi belinizden nazikçe ittirip odanın dışına çıkardıktan sonra kapıyı kapatıp koşar adımlarla uzaklaşıyor sizden. Hem Aisu'nun hareketlerinden hem de kendinizi bir kez daha odanın dışında, koridorun ortasında bulduğunuzdan karargahtaki bu telaşın ve hareketliliğin bir kez daha sizi şaşırtmasına engel olamıyorsunuz. Pek alışık olmadığınız bu görüntü, size ayrıyeten Jounin sınavını ne kadar kapsamlı olduğunu da gösteriyor.

Koşuşturmalar ve oluşan ses kirliliği ikinizi de rahatsız ederken, o sırada saygılı bir tutumla söze gören Mikauzi söyleyeceklerini Shouta'ya söylüyor ve gene saygılı bir şekilde selamını verdikten sonra karşısındakinin söyleyeceklerini dinlemeden kalabalığın arasına dalarak yoluna gidiyor.

Shouta; Mikauzi, aklındaki hazırlıkları yapmak için evinin yolunu tutarken, bir başına kalıyorsun sende. Önce boş boş etrafına bakıyorsun. O sırada bir kaç shinobi seni görüp: "Shouta-san." diyerek adını zikredip, başları ile saygılı selamlar veriyor. Fakat çoğunluk telaştan olsa gerek varlığını bile fark edemeden yanından sıyrılıp gidiyor. Daha fazla bu telaşlı ve oldukça gürültülü ortamda durmak istemediğin için sende Mikauzi gibi kalabalığın arasına dalıyorsun ve hızla karargahtan dışarı atıyorsun kendini. Etrafına baktığında, görevde sana eşlik edecek Mikauzi'nin çoktan kaybolduğunu görüyorsun. Yola çıkmadan önce aşağı yukarı bir saatin olduğunu tahmin edebiliyorsun. Bu bir saati nasıl değerlendireceğini düşünürken ise yürümeye başlıyorsun.

Mikauzi; Kendini karargahtan dışarı atmanla birlikte, kulaklarının gürültü kirliliğinden azat olmasının getirdiği o rahatlıkla derince bir nefes alıyorsun önce. Ardından iyice tepeye çıkmış güneşin, tüm köyü güzelce ısıtmasının içini kıpır kıpır etmesiyle çok vakit kaybetmeden evinin yolunu tutuyorsun.
Off Topic
Bir saat boyunca ne yaptığınızı detaylıca turlarınızda anlatabilirsiniz. Hatta çok abartmadan küçük npcleri bile yönetebilirsiniz. Bir saatin sonunda, hazırlıklarınızı tamamladığınızı varsayarak Tenchi köprüsüne doğru yola çıktığınızı ve yolun yarısındayken birbirinizle karşılaştığınızı belirtmeniz gerekmektedir.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Ryuugan Mikauzi
Posts:35
Joined:September 15th, 2018, 5:18 pm

Re: [Watanabe Shouta & Ryuugan Mikauzi] Geride Kalanlar

Post by Ryuugan Mikauzi » October 6th, 2020, 1:47 pm

Evime doğru ilerleyen ve önce yükselerek sonrasında alçalarak yol alan, ince bir orman patikasına doğru giriyordum. Sık ormanlık bir alanın içerisinden yürünen bu ince patika, upuzun ağaçlardan dolayı beni pekte güneşle haşır neşir etmiyordu. Evim, ormanlık alanın göl ile buluştuğu tenha sayılabilecek bir bölüm arazide, inşaat kağıdı ve ahşap kullanılarak yapılmış klasik bir mimaridir. Merkezden evime varış mesafesi normal bir insan için bir saati aşkın bir süre isterken, benim ulaşmam taş çatlasa yirmi dakika sürmüştür.

Eve varır varmaz gölden bir kova su çekip biley taşıma yanaşarak, Totsu-sama'nın çeliğini layık olduğu gibi yavaş ve özenli bir şekilde sürterek keskin olan ağız kısmını daha da keskinleştirmek maksadıyla dikkatlice açmıştım. İçinde bulunduğum bu an bir süre önceki kalabalık ve keşmekeşe göre müthiş bir huzur ve dinginlik veriyordu. Güneş, ağaçların altına ulaşamayışının hıncını durgun göl suyundan çıkartırcasına içini akıtması ve gümüş balıklarının sırtından seken bu güneş ışınlarının durgun gölün yüzeyinde bir senfoni orkestrası gibi ahenkle yol alması.. Kesinlikle paha biçilemez.

Hazırlık vaktimin çoğunu haklı olarak harcayan Totsu-sama ile işim bittiği gibi temel ekipmanlarımın çelik yüzeylerini bileyleyip önüme serdim. İçime siyah içliği çekerek altıma giydiğim bir kargo pantolon ile görev ekipmanlarımı yeleğe ve Totsu-sama'yı belimin sağ yanına kınıyla beraber iliştirdim. Hay Lanet!! Üzerimdeki hakamayı çıkartmayı gerçekten hiç sevmiyordum.. Elimde olsa hayatım boyunca hakamadan başka bir şey giymez ve Totsu-sama'dan başka bir ekipman kullanmazdım. Lakin öyle pislik bir çağda yaşıyoruz ki barış kisvesi altında kurulan pusular, kumpaslar, mertliğe sığmayacak şekilde yapılan katletmeler.. Ölümün bile bir fiyakası olmalı bana göre. Ne öyle alelade bir piçin zehirli senbonuyla ölmek, Senbon ne lan.. Çık ve onurlu bir şekilde dövüş hiç değilse öldüğünde cesetin soğusun.

Kafamdaki bu düşünceler ile Tenchi Köprüsüne olan yolumu yarılamış olduğumu ancak görev arkadaşımın da aynı yolda olduğunu görünce fark etmiştim. Hızımı ayarlayarak yanına yanaşıp " Merhaba Shouta-san, görüyorum ki ikimizin de zamanlaması mükemmele yakınmış." Diyerek lafa girecek ve aynı zamanda köprüye doğru ilerlemeye devam edecektim.
Image
Künye
İsim: Ryuugan Mikauzi
Yaş: 16
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0 ryo
Prestij: -
Ün: 10
Kullanılabilir GP:-

Motivasyon -
Komplikasyon -


Profil
Güç: 6
Çeviklik: 6
Kondisyon: 7
Potansiyel: 4
Varlık: 1
Zeka: 6

Motivasyon:

Kılıcın Yolu: Kılıcın yolu karaktere kendi lehine olmayacak olsa bile kendi öğretilerine uygun davranmayı zorunlu hale getirir. Hayatını bu zorunluluklara dair kuran bir kimse yoluna ve döngüsüne ihanet etmediği sürece engin bir iç huzura ve duru bir akla sahip olur. Kılıcın yoluna ihanet etmeden yürümek karakterin en çok arzu ettiği şey olmalıdır aksi halde iç huzuru dengesizleşir. Mikauzi için kılıcın yolunda yüründüğünde ruh ve bedeni aynı sayfada demektir. İnsanın ruhu ve bedeniyle arzuladığı veya yapmayı dilediği şeylerin karşısındakilere ise şimdiden başarılar diliyorum.

Taijutsu

Iaido(stil) b rank

Iaigiri b rank

Ninjutsu

Raijin no Jutsu b rank
Shunshin d rank

Beceri

Form x3 (fav)

Kişisel ekipmanlar

Katana ( Totsuzen'noshi ) İyi kalite.
User avatar
Watanabe Shouta
Posts:12
Joined:February 3rd, 2020, 5:47 pm

Re: [Watanabe Shouta & Ryuugan Mikauzi] Geride Kalanlar

Post by Watanabe Shouta » October 7th, 2020, 9:29 pm

Sayın Haku Aisu soruma yeterli cevabı vermişti. Sıcakkanlı davranıyordu oldukça. Ancak meşguliyetinden dolayı bizi itekleyip odasından atmıştı. Kapı ardımıza kapadıktan sonra kapalı kapıya dönüp elimi enseme atmış ve kaldığım biraz da olsa utanç verici duruma gülmüştüm. Arkamda hala koşuşturmaca ve telaş sürmekteydi. Jounin sınavı gerçekten herkesi telaşa sürüklüyordu. Umarım sınav boyunca bir sorun yaşanmazdı çünkü sınavların köyümüzde gerçekleşiyor olması, sınava ev sahipliği yapmamız köyümüz için gurur verici olmalıydı. Ben şahsen gurur duyuyordum.

Elimi ensemden çekip tebessümle bu görevde benimle beraber olacak arkadaşa dönmüştüm. Kulaklarımı rahatsız eden gürültüye rağmen arkadaşın sözlerini ilgiyle dinliyor ve selamına karşı selam verip tam konuşacakken genç çekip gidiyordu. Şapkamı çıkarıp kafamı şaşkınlıkla kaşırken “Heeeeee? Bu da neydi şimdi?” demiştim kendi kendime. Kısa süre ne yapacağımı düşünmek için bekleyeyim demiştim. O sırada da tanıdık isimler beni görüp selam veriyorlardı. Ben de onlara içtenlikle selamımla karşılık veriyordum. Tanıdık isimleri görmek güzeldi. İnsanlar karşılıklı saygı ve sevgi duymak daha da güzeldi.

Gürültü ve kalabalığın içine kapılıp çıkışı buluyordum. Dışarıda Mikauzi’yi göremiyordum. Bana ayrılma noktasında buluşmamızı söylediği için onu kaybetmemiştim nasılsa. Zaten kendi eksikleri vardı ve bunları tamamlaması gerekiyordu. Onu işinde rahatsız etmek istemezdim. Ben zaten hazır olduğum için yapacak pek bir işim yoktu. Maddi konuda katanama yatırım yaptığım için sıkıntıdaydım. Bu yüzden dışarıda yiyemezdim. Sakin adımlarla kollarımı kimonomun içinde birleştirip evime doğru yürümeye başlamıştım. Dün geç saatlerde yediğim için pek aç değildim aslında ama görev için aç kalmak pekiyi olmazdı. Sakallarım aklıma gelmişti. Kesmeyeli birkaç gün olmuştu. Yine tıraş olmayı unutmuştum… Evime doğru yolu fazla uzatmadan giderken geçen hafta ormanda gezerken tanıştığım Yamaoka-san’ı görmüştüm. Kendisi bir ressamdı ve o zamanki çizimlerini gördüğümde beni gerçekten büyülemişti. Günün bu saatinde onu merkezde görmek iyi bir tesadüftü. Karşı karşıya geldiğimizde durup “Günaydın,” dedim biraz da sevinçle. Halimi sormuş, ben de göreve çıktığımı söylemiştim detay vermeden. Her zaman böyle yavaş mı yürüdüğümü merak etmişti. “Eh işte… Yerine göre,” demiştim ona. Çizimlerinin nasıl gittiğini, bu saatte bu tesadüfü neye borçlu olduğumu sormuş ve bir iki dakika zaman öldürmüştük böylece. Konuşmayı fazla uzatmadan “Artık gitmeliyim,” dedim. Anlayışla karşılamıştı. Karşılıklı selamlaştık ve evimin yolunu tuttum.

Hızlı bir kahvaltının ardından doğru düzgün ortalığı toparlayamadan çıkmıştım evden. Fazla vaktim yoktu. Bu yüzden evden çıktığım gibi hızlı adımlarla görev yerine doğru ilerliyordum. Önüme bakıp hedefime kilitlenmiş gibi ilerliyorken Mikauzi beni önceden fark edip yanıma yanaşmış ve adımı söylemişti. Ondan ismimi duyar duymaz içimden “UAH! ADIMI BİLİYOR!” demiştim. Dışarıdan ise köşeye sıkışmış bir tebessümle bakıyordum. Çünkü ben onu tanımıyordum. Neyse ki ismini bana söylemişti. Bu yüzden çok büyük dertte değildim. Açıkçası Kusa-cho binasında benim sözümü beklemeden bir anda gitmesi içimde kişiliğiyle ilgili kuşku uyandırmıştı ancak şu andaki sözleri oldukça samimi geliyordu. Kıyafetlerimizin benzer olması da ayrı bir güzellikti. Sözlerine karşılık “Merhaba!” demiştim. Ardından ekleyip “Evet öyleymiş. Aslında uzun süredir devriye görevlerine çıkıyorum. Bu yüzden hedef noktalara varma konusunda uzmanım sanırım,” diyecektim belli belirsiz bir sırıtışla. Aslında söylediğimde önemli görevlere çıkmayışımı da itiraf ediyordum ona. Yani biraz da kendime sitem yüklüydü sözlerim. Devamında “Umarım görev sırasında büyük sorunlar yaşamayız,” dedikten sonra gözlerine bakıp “Şom ağzımı açmıyorumdur değil mi?” deyip gülecektim hafifçe. Hedefimiz Tenchi köprüsü olacaktı.
Künye
İsim: Watanabe Shouta
Yaş: 22
Cinsiyet: Erkek
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 0
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon

Araştırmak, yeni şeyler keşfetmek ve yaşadığı güzel dünyada kendi tabiriyle ‘sıradan’ hayatını devam ettirebilmek için güne merhaba der.

Özellikler

Profil
Güç: 4
Çeviklik: 2
Kondisyon: 5
Potansiyel: 5
Varlık: 10
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu(Favori): 5
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu

Katon:
-Goukakyuu no Jutsu-
-Gouryuuka no Jutsu-

Ninpou:
-Doubutsuhen no Jutsu-

Taijutsu
-
Genjutsu
-Shibou no Jutsu-
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Katana(İyi)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Watanabe Shouta & Ryuugan Mikauzi] Geride Kalanlar

Post by GM - Naruto » October 8th, 2020, 12:09 am

Her ikinizde bir saatlik süreci belli başlı uğraşlar ile doldurduktan sonra, ivedilik ile size verilen görevin başına geçmek için Tenchi köprüsüne doğru yola çıkıyorsunuz. Tenchi köprüsünün özellikle Kannabi'ye kıyasla çok daha yakın olduğunu bildiğinizden ötürü çok yüksek bir tempo ile hareket etmiyorsunuz ikiniz de. Bu yüzden henüz köy yerleşkesinin sınırları içerisindeyken birbirinizle karşılaşıyorsunuz. Aranızda konuşurken, birbirinize ayak uyduracak şekilde ayarlamış olduğunuz tempoyla birlikte yolculuğunuzu devam ettiriyorsunuz. Baharın gelişiyle birlikte, oldukça canlı bir hal ile gözlerinizin önüne serilen genişçe Abeno ovası kaç defa görürseniz görün sizi şaşırtmaya devam ediyor. Yer yer yükselen tepelik alanlar, bolca çimenler ve yer yer ağaçlık alanları ile baharı tamamıyla yaşıyor gibi ova. Ve bu da size istemsizce bu kocaman ovanın canlı bir şeymiş gibi görmenize neden oluyor.

Nefes alan, yaşayan ve ölen.

İlerleyişiniz, aranızda süregelen sohbetin sonlarına doğru tamamlanıyor. Bir kaç kez gördüğünüz, ama asla bu kadar yoğun bir şekilde görmediğiniz Tenchi köprüsü gözlerinizin önüne seriliyor. Ötesinin Ateş ülkesi olduğunu bildiğiniz sınırdan ve kendi köyünüzün sınırına kadar inanılmaz bir insan kalabalığı oluşmuş durumda. Adeta iğne atsanız yere düşmez diyebileceğiniz bir ortam söz konusu ve en az üç at arabasının rahatlıkla yan yana geçebileceği kadar geniş gözüken bu köprü, tamamıyla enine doğru tıkanmış durumda. Yüzlerce at arabası ve onların etrafına üşüşmüş onlarca insanlar bir ara gözünüzü bile korkutabiliyor. Bağırışlar, küfüler ve hatta keskin gözlerinizin net bir şekilde gördüğü sıcak tartışmalar tam olarak burada neden sizlere ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. Zira henüz çok yeni adımınızı atmış olsanız bile buraya kulaklarınız şimdiden bu yoğun ses kirliliğinden rahatsız olmaya başlamış durumda.

Kaos, tamamıyla burayı ele geçirmiş.

Öte yandan, korucuların varlığını direkt olarak belirleyebiliyorsunuz. Tenchi köprüsünün sizin tarafınızda olan kısmında, köprünün hemen sağında kalan orta büyüklükte tek katlı bir karakolun etrafına üşüşmüş kalabalığın korucular olduğundan eminsiniz. Zira onlar hem bağıran tarafken hem de bağırılan taraf olarak dikkatinizi çekiyor. Sürekli tüccarla tartışma halinde olan bu insanlar oldukça yoğun çaba sarf ediyor gibi. Köprünün sağ tarafı Kusagakure'ye giriş yapanların ilerlediği kısımken, sol tarafı ise çıkış yapanların ilerlediği kısım. At arabaları sağlı ve sollu bir şekilde geçerken, arada kalan yolu ise at arabalarına yürüyerek eşlik eden insanlar kullanıyor. Bu aralarda ise düzeni sağlamaya çalışan ve adeta bir yerlerini yırtan yer yer korucuların varlığı dikkatinizden kaçmıyor. Gördüğünüz kadarı ile her giriş ve çıkış yapanın evrakları korucular tarafından kontrol ediliyor ve bu da işleri biraz yavaşlattığından tüccarları inanılmaz gergin kılıyor. Genel olarak korucular ile tüccarlar arasındaki tartışmaların sebebi de, bu prosedür gereği yapılan incelemeler. Tüccarlar bu yoğunlukta işlerin bu kadar sıkı tutulmaması gerektiğini savunurken, korucular kesinlikle geri adım atmayınca ortam ateşli bir hal alıyor. Sizde haliyle daha fazla izlemek istemediğiniz için kalabalığa doğru hareketleniyorsunuz.

Her ikiniz de mevcut sırayı umursamadan, insan kalabalığını delerek karakolun olduğu kısma doğru ilerliyorsunuz ve bunu yaparken sürekli sırayı kaynattığınızı düşünen insanların tepkileri ile karşılaşıyorsunuz. Ama özellikle bu tepkiler, taraflar sizin birer shinobi olduğunu fark ettiklerinde uzatmadıkları için büyümeden sonlanıyor. Tabii bu homurdanmalar koruculardan bir tanesinin dikkatini çekiyor ve aniden orta yaşlarda, oldukça bitkin gözüken üniformalı bir adam önünüzü kesiyor. "Güzel kardeşlerim neden insan gibi sıranızı beklemi?-" diye söze giriyor bıkmış bir tonda ama sizi hafifçe bir süzdükten sonra sözlerini bir anda yutuyor ve bir kaç kez sizi süzüp emin olduktan sonra: "Siz Kusagakure shinobilerisiniz değil mi?" diyor heyecanlanmış ve sonunda kurtulmuş gibi gözüken çocuksu bir tonda. Cevabınızı beklemeden ise: "Köyden yardım için istediğimiz shinobiler olma ihtimaliniz yüzde kaç?" diye soruyor emin olmak adına, heyecanını korurken. O sırada ise adamın arkasında kalan karakolun orada korucular ile tüccarlar arasındaki tartışma iyice harlanıyor. Tüccarlardan bir tanesi bir korucunun yakasına yapışmış bir vaziyette.
Off Topic
Shouta, henüz imza ve avatar koymamışsın. Bir sonraki tura kadar hem imzanı hem avatarını oluşturmanı rica ediyorum senden. Özellikle imza formun büyük önem arz etmekte.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Ryuugan Mikauzi
Posts:35
Joined:September 15th, 2018, 5:18 pm

Re: [Watanabe Shouta & Ryuugan Mikauzi] Geride Kalanlar

Post by Ryuugan Mikauzi » October 8th, 2020, 11:23 am

Uygun bir hızda ilerlerken bir yandan da Shouta-san'a büyük çaplı görevlerin anlamsızlığı ile ilgili bir bütün açıklama yapma moduna girecek gibi olmuş fakat son anda bununda gereksiz olduğunu düşünerek " Ben devriye bile atmadım.. tch.. açıkcası görevleri anlamsız buluyorum." diyerek savuşturmuştum.

Bir müddet sonra bütün güzelliğinin tam ortasından yol aldığımız ova bizi Tenchi köprüsünün ayağına kadar götürdü. Göz alıcı bir yapıya yaklaşırken, tıpkı şekere kanan karıncalar misali köprüye yapışan, insan ve insandan daha aşağılık bazı insancıkların içler acısı hali ile baş başa kalmıştık. Görevli birilerini bulmak umudu ile aralarından geçtiğimiz bazı insancıklar bize homurdanıyor fakat shinobi olduğumuzu anladıkları anda ise anında sesleri içlerine kaçıyordu. Ben ise tüm bu aymazlık karşısında her zamanki tepkisizliğim ve vakur adımlarım ile aralarından geçerek Shouta-san a bir koridor açarak ilerliyordum.

Tam görevlilerden biri ile göz göze geldiğimi düşündüğümde, karşımda gözlerinin feri sönmek üzere olan yaralı bir tavşana benzeyen birini bulmuştum. Görevli olduğunu düşündüğüm bu adam bir kaç saniye içinde değişen tavırlarla.. en sonunda da bu tavırların minnet ifadesine daha yakın olanını seçerek sözlerini bitirmişti. Sözlerime başlarken Shouta-san'ı hızlıca tanıtıp direkt olarak içinde bulunduğumuz sıkıntıyı bir nebze de olsa rahatlatacak bir planı uygulamaya koyma düşüncem vardı. Umarım Shouta-san bunu anlayışla karşılardı.

Sözlerime başlarken sakince koruculardan birisinin yakasına yapışan tüccara doğru yürüyecek ve tam yanlarına vardığımda konuşmamı hiç bölmeden, elime chakra yönlendirerek tüccarın omzu ile boynunun birleştiği noktaya nispeten hafif fakat birazcıkta titretecek kadar bir bası uygulayacak ve elimi çekmeyecektim. Sözlerimi ilk karşılaştığımız Korucu-san'a söylemeye devam ederken gözlerimi sert bir şekilde az evvel hamle yaptığım tüccara ve sonrasında fazlaca ses çıkartan etraftaki diğer tüccarlara yavaşça çevirerek dikecektim.

" Evet.. Kusagakure'den geldik. Adım Ryuugan Mikauzi ve takım arkadaşım Watanabe Shouta-san, sizin isminizi merak etmekle beraber şuan bundan daha önemli ve ciddi bir sıkıntı içerisindeyiz anlaşılan. Şimdi kusuruma bakmazsanız hemen bir kaç şey isteyeceğim sizden, basit ve etkili çözümler olacak. Öncelikle çok yorgun korucu bey, ilk yapmanızı istediğim şey öncelikle köprü üzerindeki aktif sırayı ikiye indirmemiz lazım, yani hali hazırda atlarının yanındaki bu dayıları atlarının önüne doğru çekmemiz lazım. Bu hamle ile hem geçiş, hem köprü devriyesi hem de köprü çıkışındaki kontroller bir tık rahatlayacaktır. Bunun için araya köprü boyunca duba çekmemiz ve iki korucuyu köprünün ortasında baştan başa, iki ayrı uçtan başlayacakları şekilde devriyeye atarsak yeterli olacaktır. Bu bir idi.. Gelelim İkiye.. Aslında köprü çıkışında değil girişince kontrol noktası kurulması gerekirdi ama bu yanlışı içinde bulunduğumuz tıkanıklıkta çözemeyiz lakin şöyle yapabiliriz.. Köprüden çıkıp kontrole gelecek atlı arabaları 4 farklı kontrol noktası oluşturarak 4 farklı kanala böler ve kalabalıklığı evrak kontrolü için köprü çıkışının bir müddet uzağında karşılayarak eritiriz sanıyorum, sonrasında daha düzenli bir şekilde ilerleyebiliriz."


Aklımdaki planı, yol boyunca kurduğum olası senaryoların içinden, önümde beliren bu sorunu yordayarak kurmuştum ve acil bir şekilde planıma uyulmasını istiyordum. Aksi halde bu şekilde çalışmak bizim için çekilmez olacak ve hesaplayamayacağımız bazı sorunlara gebe kalacaktı. Hiç değilse yorgunluğu gözlerinden okunan Korucu-san'a şimdiden sırtını yaslayacağı bir plan vermiş olmak içimi rahatlatıyor olsa da daha bu hiçbir şeydi. Eğer planı uygulamaya sokma kararı alırsak ve halk ile bir sıkıntı oluşursa diye elimi henüz tüccardan çekmeyecek ama uyguladığım basıyı azaltacak ve sonunda dostane bir şekilde elimi omzuna koyuyormuşum gibi görünecektik. En sonunda ise.. gözlerim ile tüccarı işaret ederek.

"Tüccar dostlarımız da bize yardımcı olacaklar... Değil mi ? Tüccar-SAMA!!!"(Sama kısmı baskılı ve gülümser bir şekilde tehditkar.)

Image
Künye
İsim: Ryuugan Mikauzi
Yaş: 16
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0 ryo
Prestij: -
Ün: 10
Kullanılabilir GP:-

Motivasyon -
Komplikasyon -


Profil
Güç: 6
Çeviklik: 6
Kondisyon: 7
Potansiyel: 4
Varlık: 1
Zeka: 6

Motivasyon:

Kılıcın Yolu: Kılıcın yolu karaktere kendi lehine olmayacak olsa bile kendi öğretilerine uygun davranmayı zorunlu hale getirir. Hayatını bu zorunluluklara dair kuran bir kimse yoluna ve döngüsüne ihanet etmediği sürece engin bir iç huzura ve duru bir akla sahip olur. Kılıcın yoluna ihanet etmeden yürümek karakterin en çok arzu ettiği şey olmalıdır aksi halde iç huzuru dengesizleşir. Mikauzi için kılıcın yolunda yüründüğünde ruh ve bedeni aynı sayfada demektir. İnsanın ruhu ve bedeniyle arzuladığı veya yapmayı dilediği şeylerin karşısındakilere ise şimdiden başarılar diliyorum.

Taijutsu

Iaido(stil) b rank

Iaigiri b rank

Ninjutsu

Raijin no Jutsu b rank
Shunshin d rank

Beceri

Form x3 (fav)

Kişisel ekipmanlar

Katana ( Totsuzen'noshi ) İyi kalite.
User avatar
Watanabe Shouta
Posts:12
Joined:February 3rd, 2020, 5:47 pm

Re: [Watanabe Shouta & Ryuugan Mikauzi] Geride Kalanlar

Post by Watanabe Shouta » October 8th, 2020, 10:21 pm

Tenichi köprüsüne gelmiştim. Daha önce burada karşılaşmadığım bir manzara duruyordu karşımda. Kalabalıktan karmakarışık olmuştu burası. Büyük bir insan trafiği vardı ve görevlilerle siviller arasındaki tartışmalar hiç durmamış gibi görünüyordu. Kısacası tam bir kaos hakimdi. İlerlerken yorgun bir “Eh…” çekiyordum düşen omuzlarımla beraber gözlerimi kapatıp nefes verirken. Ardından aldığım nefesle gücümü toplamış ve daha ciddi bir tavır takınmıştım. Sırayı hiçe sayıp görevlilere doğru ilerliyorken siviller yanlış anlayıp rahatsız oluyordu benden. Shinobi olduğumu anladıklarında ise duruluyorlardı bana karşı. Kalabalığın arasından geçiyorken bir görevli önümü kesip kaynamamamı istiyordu benden. O bana bunu söyleyince hafif bir tebessüm beliriyordu yüzümde. Adam shinobi olduğumu anladığında büyük bir heyecana kapılmıştı sözlerini söylerken. Yorgunluktan kötü görünüyordu. Bu yüzden sakin bakışlarımla göz göze geliyordum onunla. Ona güven verip psikolojik yorgunluğuna karşı biraz rahatlatıcı olmaya çalışıyordum böylece. “Evet, öyleyim,” diyordum sorusuna cevaben. Davranışımda zaten samimiydim. Hem adamcağızlara hem de burada işlerini bir an önce bitirip yollarına koyulmak isteyen insanlara yazıktı. Onlara yardım edeceğim için kendimi iyi hissediyordum. Enerjimi onlar için kullanacaktım.

Karakolun orada tartışma hararetleniyor, hatta bir tüccar korucunun yakasına yapışıyordu bir anda. Duruma canım sıkılmıştı. Yanımdaki korucuya “İsterseniz siz şimdiki işinize dönün,” dedikten sonra elimle yakaya yapışan adamı işaret ederek “şu olayı anlamaya çalışayım. Tahmininiz doğru, hepinize yardımcı olmaya çalışacağım” demiş ve başımla ona selam verdikten sonra normalden hızlı adımlarla o adamların yanına gidecek ve dikkat çekici yüksek bir tonda “Merhabalar! Herkese kolay gelsin, buradaki sorun nedir acaba? Tüccar bey, bir saniyeliğine sakin olup sorunu bana anlatır mısınız? Ben görevli shinobiyim” diyecektim. Meselenin prosedür ve yavaşlık olduğunu bilsem de korucuyu hedef olmaktan çıkarmalıydım şu anda. Sabırlı korucular…

Öncelikler sorunu detaylıca anlamalı, ardından soruna bir çözüm düşünmeliydim. Henüz alelacele bir karar vermek istemiyordum. Bir yandan da insanları anlamak eş öneme sahip olacaktı benim için. Ancak aklımın bir köşesinde oluşan trafik meselesini çözmem gerektiğini biliyordum.
Last edited by Watanabe Shouta on October 20th, 2020, 5:20 pm, edited 2 times in total.
Künye
İsim: Watanabe Shouta
Yaş: 22
Cinsiyet: Erkek
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 0
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon

Araştırmak, yeni şeyler keşfetmek ve yaşadığı güzel dünyada kendi tabiriyle ‘sıradan’ hayatını devam ettirebilmek için güne merhaba der.

Özellikler

Profil
Güç: 4
Çeviklik: 2
Kondisyon: 5
Potansiyel: 5
Varlık: 10
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu(Favori): 5
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu

Katon:
-Goukakyuu no Jutsu-
-Gouryuuka no Jutsu-

Ninpou:
-Doubutsuhen no Jutsu-

Taijutsu
-
Genjutsu
-Shibou no Jutsu-
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Katana(İyi)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Watanabe Shouta] Geride Kalanlar

Post by GM - Naruto » October 18th, 2020, 10:57 pm

Off Topic
Ryuugan Mikauzi'nin karakterini sildirme isteğinden ötürü konuda hiç olmadığı varsayılacaktır. Bu yüzden turunuza ufak bir düzenleme yapmanızı rica ediyorum. Zira yaptığı konuşma hiç olmadı ve haliyle sizde bu konuşmaya göre hareket edemezsiniz. Geri kalan her şey geçerliliğini korumaktadır.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Post Reply

Return to “Abeno Ovası”