[Kasumikage Teki & Kumo Sakuma] Kılcal

Yağmur ülkesi ile Çimen ülkesi sınırında bulunan bayır.
User avatar
Kasumikage Teki
Kusagakure
Kusagakure
Posts:343
Joined:October 22nd, 2018, 2:54 am
Künye:
Re: [Kasumikage Teki & Kumo Sakuma] Kılcal

Post by Kasumikage Teki » December 19th, 2018, 9:06 pm

Kendinden emin bir şekilde Sakuma'ya doğru, onu kurtarmak için koşuyordu var gücüyle. Vücudundaki her hareket ile beynine "Ya başaramazsam?" düşüncesi yerleşiyordu. Kendisini umursamamaya çalışıyordu o an sadece. Eğer başarısız olursa ve Sakuma'yı kutaramaz ise neler olacağının farkındaydı. Bu yüzden, buna izin veremezdi. Aoba-sensei ve Rei gibi bir sonu olmayacaktı Sakuma'nın. En azından elinden geldiğince bu durumu engelleyecekti Teki. Zorundaydı.

Kendo kullanıcısının katanası var gücü ile Sakuma'nın vücudunu bölmek için iniş yaparken bir kahraman edası ile tam vaktinde yetişmişti Teki. Kitsune, rakibin katanası ile çarpıştığında bir kez daha Kendo'nun saf ve anlamsız gücünü kanıtlamıştı. Eğer Kitsune'nin keskin kısmından eliyle desteklemiyor olsaydı büyük ihtimalle bu zorlu savunmadan zararsız kurtulamayacaktı Teki. Çevreye saçılan kıvılcımlar eşliğinde çarpışan kılıçlar Teki'nin savunmasının başarılı olduğunu haykırıyordu adeta...

"Şu an çılgınlar gibi havalıyım!"

Rakibinin beklenmedik hamlesini durdurmanın verdiği haklı gurur ile gülümsemeye başladı Teki, Kendo kullanıcısının kılıcına Kitsune ile baskı yapmaya devam ederken. Sakuma'yı kurtarmıştı. Dostunun, kendi beceriksizliği yüzünden zarar görmesini engellemişti ve bu harika hissettiriyordu. Heyecandan göz bebekleri irileşmiş, bir kediyi andıran gözleri ve suratından silemeyeceğini anladığı için denemeyi bıraktığı gülümsemesi ile rakibine bakmaya devam ediyor ve giriştikleri güç yarışını kendi lehine sonlandırmaya çalışıyordu. Kendo'nun hem savunma hem de saldırıda kullandığı sakin ve güçlü stile saygı duydu tekrardan. Artık Kendo'yu eskisi kadar anlamsız bir stil olarak görmüyordu. Fakat halen Kendo'nun, Shigure'ye kıyasla daha basit ve güçsüz olduğunu düşünüyordu...

"Teki. Kendo stilinin formları belirgindir ve rastgele hamlelere izin vermez. Sürekli belirli bir stansı korumalısın ve stilin formlarını bozmamalısın. Silahını boş bol sallamamalı, her an saldırıya hazır beklemelisin. Genel stanslardan biri, kılıç 45 derece açı ile rakibe doğru doğrultmaktır ancak buna benzeyen herhangi bir stans da bunun yerine kullanılabilir. Stilin aşırı katı kuralları yeniden yorumlamayı kısıtla-"

"Anne... Sence benim gibi bir insan sahiden bu kadar kasıntı bir stili mi öğrenmeli? Biliyorum kendin bu stile çok düşkün olduğun için bana da öğretmek istiyorsun. Kendo kullananların kılıçları bile yavaştan kırışmaya başlıyordur büyük ihtimalle. Üzgünüm. Bu konuda biraz babamın tarafını tutacağım gibi duruyor. Shigure stili çok daha fazla ilgimi çekti. Yine de, kendimi shigure'de geliştirdiğim zaman seninle antrenman yapabiliriz ve Kendo'nun fazla kasıntı tarzına karşı nasıl önlem alacağımı bana öğretebilirsin."


Rakibi ile arasındaki güç yarışında kazanan olmayacağı yavaştan belirginleşmeye başlamıştı. Hem Teki, hem de rakibi bunun farkında olacak ki, ikisi de artık anlamsızlaşmış yarıştan çekilme kararı alarak hamlelerine başlamışlardı. Şimdi Teki'nin spot ışıklarını çalmasının vakti gelmişti. O ana kadar ne denediyse denesin, rakibi kılıcı ile harika karşı koymuştu Teki'ye. Özellikle Bousen No Jutsu'ya karşı kullandığı korkusuz savunma hamlesi Teki'nin ağzını açık bırakmıştı. Teki'yi kandırarak, Sakuma'ya çok tehlikeli bir atak yapması ise bardağı taşıran son damla olmuştu. Rakibinden etkilenmesi bırakmalıydı artık. Aralarındaki mental savaşı bu zamana kadar kaybediyordu. Sakuma'yı kurtarması bu sebeple normalden daha fazla etkiledi Teki'yi. Düşmanını yenebileceğinin çok net farkına varmıştı. Mental olarak da dövüşe tamamen hazırdı. Derin bir nefes aldı. Kılıçlar birbirinden ayrıldığı gibi suratındaki gülüş kaybolmuştu. Hiç olmadığı kadar ciddi bir surat ifadesine bürünerek, ciğerlerine doldurduğu havayı sakince dışarı bıraktı...

Dövüşün ikinci turu başlamıştı...

"Uzun uzun akademik dersler vermeyeceğim sana. Kuş gibi olacaksın Teki. Kanatlarını hızlıca çırpan bir kuş. Stili tüm vücudunda hissedeceksin. Katananın sadece keskin kısmına odaklanmayacaksın. Kılıcın, rakibinin dikkatini dağıtmak için bir araç olacak sadece. Sağdan, soldan, aşağıdan ve yukarıdan. Her saldırını yaparken rakibini süzecek ve darbe indirebileceğin kısımları arayacaksın. Buldun mu? O zaman gerekirse bir elini boşta bırakacak, ya da ayaklarını kullanacaksın. Ters bir pozisyonda mısın? Kılıcının kabzasını kullanacaksın. Rakibine vereceğin her darbe, şiddeti az olsa bile senin lehine geliştirecektir dövüşü. Saldırıya başladığın zaman durmamalısın. Durduğun taktirde üstünlüğünü kaybedersin."

Babasının sözleri beyninde yankılandığı anda dansına başlamıştı Teki. Burada değillerdi fakat, onları gururlandıracak bir performans ortaya çıkaracaktı. Öncelikle kısa ve hızlı bir savurma hamlesi ile başladı dansına. Rakibi geri adımlayarak kurtuldu kolaylıkla. Canını sıkmadı bu durum. Hızını almıştı ve savaşmaya hazırdı. Hiç vakit kaybetmeden, sağ çaprazdan bir kesme hamlesi ile devam etti hareketine. Kitsune, rakibin katanası ile savuşturulduğu anda ilk puanı yazdı kendisine Teki. Sağ, sol, soldan sağ yukarı çarpaz, yukarıdan aşağıya hızlı bir saldırı... Üst üste hızlı saldırılarına devam ederken, bir yandan da rakibine doğru ilerliyordu ve Kendo kullanıcısının gerilemesine sebep veriyordu. Rakibi her ne kadar başarılı bir şekilde savunma yapıyor gibi gözükse de, gerekli savunma stansına geçemiyordu. Zorlandığı her halinden belli olmakla beraber, asla Teki kadar zevk almıyordu güncel durumdan. Teki ise her saldırısı ile beraber babasının sözlerini tekrar ediyordu kafasında. Kitsune'yi tuttuğu sağ eli ile rakibin baş hizasına doğru kesme hamlesi yapmıştı. Kendo kullanıcısı beklemediği bu saldırı karşısında kılıcı ile savunma yapma şansı elde edememiş ve kendini geri çekerek saldırıyı savuşturduğunu düşünmüştü. Halbuki sadece kılıca odaklanmıştı kaçak shinobi. Sağ kanadını planına uygun şekilde çırpan Teki, o esnada kılıcını salmış ve sol kanadı ile uçmaya devam etmeye karar vermişti. Kitsune, usulca Teki'nin sağ elinden sol eline süzülürken, bu hamleyi beklemeyen rakibi sadece reflekslerine dayanarak katanasını savunma yapacağı yöne götürmüştü.

"HATAAAAAAA!!!!"

Shigure stili meyvesini vermişti bir kez daha. Rakibi kılıcı ile kendini savunmak isterken karnının sol tarafını net bir şekilde boş bırakmıştı. İstediği açığı kazanmıştı Teki. Hiç vakit kaybetmeden sağ ayağıyla, rakibinin karın boşluğuna harika hissettiren bir tekme atmayı başarmıştı. Kendo kullanıcısı kendini Kitsune'den korumuştu fakat Teki'den koruyamamıştı. Shigure stili hızlı hamleler ile rakibin bir açık vermesini sağlamıştı. Geri kalan tek şey Teki'nin bu açıktan faydalanarak rakibi cezalandırmasıydı...

Yediği tekmenin ardından Teki'nin soluna doğru sendelemişti rakibi. Bu durum karşısında Teki daha fazla vakit kaybettiremezdi. Rakibi aralarındaki kenjutsu dövüşüne saygısızlık etmiş ve hain bir saldırı ile Sakuma'yı aradan çıkarmaya çalışmıştı. Tekrardan Sakuma'nın diğer adamı halledeceğini düşündü Teki. Şu an onlarla ilgilenemezdi. Sakuma'nın zekasına güveniyordu. Yerdeki Mizuame Nabara'ya yakalanmış olsa bile, bir şekilde kurtulabileceğini biliyordu dostunun. Sakuma, arkadaşlıkları boyunca Teki'den daha akıllı olduğunu birçok kez kanıtlamıştı. Bir kez daha kanıtlamasında sorun görmüyordu Teki...

Rakibine karşı bir kez daha Ninjutsu kullanmak istedi ancak yapmaması gerektiğini biliyordu. Hem rakibinin kendini nasıl koruyabileceğini tahmin edebiliyordu. Hem de bu dövüşte artık sadece kenjutsu kullanmak istiyordu. Kitsune'yi iki eli birden kavradıktan sonra ileriye doğru atılmıştı Teki. Rakibinin dengesinin kaybolmasından güç alarak hızlı saldırılar yapmaya devam etmeliydi. Savunma duruşuna geçmesini de engellemeliydi bunu yaparken. Az önce başarılı bir şekilde tekme attığı, kaçak shinobinin karnının sol tarafına sağlam bir kesme hamlesi atmayı deneyecekti. Fakat böyle basitçe durmayacaktı saldırısından sonra. Hızlıca kendi etrafında dönerek rakibin sağ tarafına geçmeye çalışacaktı. Amacı belliydi. Rakip, hazır darbe yemiş ve dengesini kaybetmişken, her yönden saldıracaktı ona. Önden, sağdan, soldan veya arkasından. Rakibin, saldırıların nereden geleceğini tahmin edememesini sağlamak istiyordu. Bazen kılıcı iki eli ile sağlamca kavrayarak dengeli saldırılar yapacak, bazen ise tek elini kullanarak hızlı saldırılarına devam edecekti. Planı her ne kadar rakibini kesik ve kan içinde bırakmak olsa bile dansın bir finali de olmalıydı. Adama yeteri kadar hasar verdiğini hissettiği ve savunmasının çökmeye yakın olduğunu anladığı anda acı içindeki rakibinin göğsüne Kitsune'yi saplayacaktı.

Dansın son hamlesi ile beraber sahneye atılan güller gibi kırmızı ve cansız halde yere yığılmasını istiyordu rakibinin. Diğer shinobiyi yakalamaları daha kolay gibi duruyordu. Kendo kullanıcısı kesinlikle ölmeliydi. Korkak davranarak yeteri kadar zaman kaybetmişlerdi...
Image
ImageImageImage ImageImageImageImageImageImage


Künye
İsim: Kasumikage Teki
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Element: Suiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 30.000
Prestij: 2
Ün: 29
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Bilinmek ve Saygı duyulmak; Teki her zaman saygı duyulan bir insan olmaktan keyif almıştır. Her zaman daha güçlü olmak, tebrik edilmek ister. Bu yüzden de shinobiliğe çok önem verir. Her zaman kendisinin seviye olarak üstünde birileri olacağının bilincindedir ve bu duygu onun çalışmalarına daha fazla enerji harcamasına sebep olur.

Komplikasyon
Karanlık; Karakter Kusagakure ile Riaru arasında geçen savaşta yoğun zihinsel saldırılara maruz kalmıştır. Saldırılar sebebiyle, karakter karanlık ortamlarda sanrılar görmektedir.
Karakter yoğun çabalar sonucunda sanrıları bir nebze de olsa def edebilmeyi başarmıştır. Karakter eğer bir kaç metre önünü görebileceği bir ışık kaynağına sahipse sandırlara negatif bir etki altında kalmadan karşı koyabilir. Bu mesafenin altında, karanlık karaktere ne kadar yakınsa sanrıların şiddeti o kadar artar. Eğer karakter zifiri karanlıktaysa sanrılar standart kuvvetlerine ulaşır.
Sanrılar karaktere olmayan silüetler ve sesler şeklinde gelir. Bu sanrılar karakterin stres seviyesini hızla arttırır, rasyonel düşünmesini engelleyebilir. En ağır şeklinde karakterin bir ışık kaynağı bulana kadar kaçmasına sebebiyet verebilir.

Özellikler

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 6
Varlık: 6
Zeka: 5

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 3
[Çeviklik] Akrobasi: 3
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3
[Kondisyon] Form: 8 (2. Favori)
[Potansiyel] Ninshuu: 7 (1. Favori)
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 2
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 1


Kekkei Genkai
Dokuton; Kyousui No Yoroi
Atlama;Zırh Rekleksi

Ninjutsu
Suiton; Suiwa
Suiton; Mizurappa
Suiton; Bousen No Jutsu
Ninpou; Kage Bunshin no Jutsu
Ninpou; Shunshin
Ninpou; Otonaku Ashi no Jutsu
Ninpou; Kuchiyose no Jutsu; Hiyaki


Taijutsu
Shigure Stili (A-Rank)
Shigure Kenjutsu; Hadan
Shigure Kenjutsu; Hade
Suiseiki Stili (C-Rank)
Suiseiki: Kaidan


Genjutsu

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Katana; Kitsune (İyi Kalite) (Aile Yadigarı)
Kar Küresi (Görev Hatırası)
Özel Üretim Siyah Termal Tulum
Özel Üretim Matara
Özel Üretim Bacak Aparatı (x2)
Özel Üretim Koruyucu Gözlük
Minik El Feneri
Zippo Çakmak
2 Kan Hapı (Normal)
1 Çakra Hapı (Normal)
2 Kondisyon Hapı (İyi)
2 İyileştirici Hap (Normal)
1 Yemek Hapı (Normal)
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)

User avatar
Kumo Sakuma
Posts:68
Joined:October 17th, 2018, 8:22 pm

Re: [Kasumikage Teki & Kumo Sakuma] Kılcal

Post by Kumo Sakuma » December 20th, 2018, 8:57 pm

Sağlam ayağıyla zıplayarak kurtulmaya çalışmış olsa da bacağına shurikenlerden biri saplanmıştı adamın, yine de Sakuma'nın zaferi tatmasını engellemek için kararlı gibi duruyordu. Sakuma henüz bileklerine saldıramamışken, yerleri su gibi - hayır, daha çok şerbet gibi, yoğun ve yapış yapış bir sıvı kaplamıştı. Adamın "Mizuame Nabara!" diye haykırarak ağzından bu sıvıyı çıkardığını görmüştü, ancak bileklerine hamle yapmak üzere çoktan harekete geçtiği için ayağının sıvıya değmemesini gerektirebilecek bir senaryoyu değerlendirmeye vakti olmamıştı. İlk adımı attığında bir terslik hissetmemiş olsa da, çok geç olmadan yere yapıştığını fark etti. Neyse ki, Sakuma'nın rakibi neredeyse ayak ucuna düşmüştü jutsuyu yaptıktan sonra. Böylece Sakuma başarılı bir şekilde rakibinin el bileklerini bir süreliğine işe yaramaz hale getirecek hamleleri yapabilmişti. Yere yapışık olmasına rağmen kendisini rakibine hala zarar verebilecek bir durumda bulmasının büyük şans olduğunu düşündü. Bu sümük gibi şeye yapışıp kalmaya ne kadar şans denebilirse tabii.

Hala avantajlı durumdaydı gerçi, yere yapışmış olmasına rağmen rakibinin iki eli ve bir dizi şimdilik kullanılamaz durumdaydı. Eğer kurtulmanın bir yolunu hızlıca bulursa, sahip olduğu avantajı kaybetmeden rakibine saldırmaya devam edebilirdi. Çıkış yolu arama içgüdüsüyle etrafına bakınd-

Çok hızlıydı. Her şey çok hızlı gelişmişti. Çok değil, bir saniye önce görüş alanı dahilindeydi adam. Teki'yle dövüşüyordu. Bir şekilde, Sakuma'nın görüş alanından çıkma süresinden daha kısa bir sürede arkasında belirmişti. Hissedebiliyordu. Adam henüz yok olmamışken ensesindeki nefesini hissettiğine yemin edebilirdi Sakuma. Her şey çok hızlı gelişmişti, ama hissedebiliyordu. Tepki verebilecek veya neler olduğunu idrak edebilecek kadar süre bile geçmemişti, ama anlamıştı her şeyi Sakuma. Adamın vücudunun etrafa yayılan sıcaklık ve kılıcından geldiğini hissedebildiği soğukluk birbirine karışarak ensesini gıdıklamış, tüm omurgası boyunca inen bir ürpertiye sebep olmuştu. Belki de böyle bitecekti. Kendisi neler olup bittiğinin çok da farkında olmadan, habersizce. Anında ölmeyecekti belki, ama yaralanıp bayılsa bile sonrasında başına neler gelebileceğini kim bilebilirdi? Henüz korkmaya bile vakti olmamıştı. Bir göz kırpmalık vakitte aklına gelen tek şey, Teki'nin iki rakibe karşı tek başına kalacağıydı. Vakti olsaydı, belki kendini savunmak için yapabileceği bir hamle olup olmadığını tartardı, belki eğilerek kurtulmaya çalışırdı darbeden. Vakti olsaydı. Kılıcın giderek kendisine yaklaştığını hissedebiliyordu havayı yararak ilerlemesi sebebiyle. İnanılmaz bir acı hissetmeyi bekledi. Ama hissetmedi.

Teki. Sakuma henüz yeni bakabilmişti arkasına. Başının üstünde kıvılcımlar uçuşuyordu. Kitsune ile adamın kılıcı birbirlerine üstünlük sağlamaya çalışarak tüm güçleriyle birbirlerini itiyor, ama hareket edemiyorlardı. Adam bir saniye bile geçmeden arkasında belirmişti evet, ama bir nefes sonra ise Teki de oradaydı. Bir şekilde, son saniyede, havadan inmekte olan kılıç ile Sakuma'nın arasına atlayarak Sakuma'nın hayatını kurtarmıştı. Bulunduğu yerden Sakuma'nın yanına bu kadar kısa sürede gelmesinin mümkün olabileceğini bile düşünmezdi. Ama yapmıştı işte - ve Sakuma tüm bunları idrak ederken aldığı nefesleri Teki'ye borçluydu. Can dostu.

Hayatının tehlikede olduğunu hissettiği o kısa an boyunca, birisinin gelip onu kurtaracağı veya kurtarabileceği aklına bile gelmemişti - ama Teki tarafından kurtarılmak da şaşırtmamıştı. Evet, sevdiklerine kendisinden daha fazla öncelik veren birisiydi ve onları korumak için elinden geleni yapardı - düşünceli ve yardımsever bir insanın genel özellikleriydi bunlar. Ancak Teki'nin şu anda sergilediği azim ve fedakarlık, çok daha büyük boyuttaydı. Sadece uzun yıllar birbirlerinin kıçını kollamış iki arkadaş değillerdi, öğretmenlerini ve takım arkadaşlarını kaybetmelerinin ardından hem kendilerini hem de birbirlerini koruyacaklarına dair kan paktı yapmış iki dostlardı. Eğer Teki'nin hayatının tehlikede olduğunu görürse, Sakuma da bir saniye bile düşünmeden atlardı kılıcın önüne - ama Teki, Sakuma'nın ukala ve bencil olduğu akademi zamanlarından beri böyleydi. Onun bu özelliği, Sakuma'nınki gibi yaşadığı travmaların karakterine katmış olduğu bir şey değildi, kişiliğinin çok daha derinlerinde, belki de doğduğu andan beri mevcut olan bir şeydi.

Çok aptalca davranmışlardı. İnanılmaz aptalca davranmışlardı. Bu iki kişiyle karşılaştıklarında, ilk izlenimlerine göre güçlerini tartıp kendi aralarında bölüşmüşlerdi rakipleri Teki ve Sakuma, ama karşılarındaki kişilerin bu paylaşıma uymama ihtimali nasıl akıllarına bile gelmemişti? Nasıl iki adet ayrı teke tek dövüş olabileceğini düşünmüşlerdi ki? En kötüsü ise, rakiplerini sorgulayıp bilgi alabilmek amacıyla bilerek kaçınmışlardı çok zarar verebilecek darbelerden. Büyük hata. Önce vur, sonra sor.

Arkasındaki kılıçlar büyük bir gürültüyle ayılırken, gözyaşlarıyla dolmuştu Sakuma'nın gözleri. Olayın yaşattığı şok bu şekilde dışa vurmuştu kendini, çok sinirlenmişti. Teki'nin dövüştüğü adam tarafından az kalsın suikaste kurban gidecek olmasının verdiği sinirin kat kat daha fazlası kendine sinirliydi. İyi bir plan yapamadığı için, işlerin buraya gelebileceğini öngöremediği için. Bundan çok daha iyi olmalıydı. Şimdiye, artık böyle hatalar yapmamayı öğrenmiş olmalıydı. Az önce hayatını kurtaran Teki'yi düşündü. O verdiği sözleri tutuyordu mesela, Aoba-sensei ve Rei'nin ölümünün ardından Sakuma'yı koruyacağına söz vermişti ve tutuyordu işte bu sözü. Teki'yle gurur duyuyordu Sakuma ama kendinin aynı gelişimi gösteremediğini fark etmek, yüreğine bir ağırlık çökmesine sebep olmuştu. Tuzağa düşmemeye, kendini koruyabilmeye ant içmişti ama yine de kurtarılması gereken kişi pozisyonuna düşmüştü. Yumruklarını sıkmış ve kaşlarını çatmış bir şekilde durum değerlendirmesi yaptı. Yere yapışıktı, bu yeni bir bilgi değildi. Ancak az önce kendisini öldürmeye çalışmış olan adamın ve Teki'nin ayaklarının altına toplanmış olan chakrayı fark etti. Demek ki bu şekilde yapışmadan durabiliyorlardı sıvının üstünde. Ancak kendisi çoktan yapışmış halde bulunduğundan, ayağına chakra vermenin artık işe yarayıp yaramayacağından emin değildi. Deneme yanılmaya dayalı yöntemlere güvenmek için vakti yoktu, işe yarayacağına kesinlikle emin olduğu bir çözüm yolu bulması gerekiyordu. O sırada, az önce bileklerini geçici olarak işlevsiz hale getirdiği rakibi artık dizini hareket ettirebildiğini fark etmiş olacaktı ki, dövüş alanından kaçarak çatıya sıçradı. Büyük ihtimalle rahat bir nefes alabilmek için bir fırsat olarak görmüştü Sakuma'nın yere yapışık halde olmasını. Bir yandan da gözleriyle etrafı tarıyordu. Sakuma bunu fark ettiği anda kalbi hızlı hızlı atmaya başladı. Çocuğun kafasında nasıl bir plan olursa olsun, yerine getirmesine asla izin veremezdi. Zaten Sakuma çok dezavantajlı bir durumdaydı, Teki ise diğer adamla kafa kafaya bir dövüş veriyordu, ellerini kullanamıyor bile olsa ikinci bir kişinin dahil olması Teki'yi kolaylıkla yenilgiye uğratabilirdi. İşte buna izin vermeyecekti. Koruma sırası şimdi ondaydı.

Elini belindeki çantaya atarak bir kunai kaptı Sakuma. Eğilerek ayağındaki botları parmak uçlarından bileklerine doğru boydan boya kesti. Böylece sıvıya temas ettiği için yere yapışmış olan ve Sakuma'nın hareketini ciddi anlamda kısıtlayan botlarından kurtularak istediği gibi hareket etmeyi planlıyordu. Yanlışlıkla yere basarak tekrar yapışma ihtimaline karşı Teki'nin kullandığı taktiği kopyalayarak ayaklarına chakra vermeyi ihmal etmedi. Ardından tüm gücüyle çatıdaki adama doğru sıçradı. Hedefe odaklanarak büyümüş gözbebekleri, çatık kaşları ve kendine hakim olamayarak kıvırdığı dudakları Şimdi bitirdim seni. diyordu. Yapacağı şey belliydi, henüz havadayken Tora mührünü yaparak tüm gücüyle ciğerlerinde hava toplayacak, çatıdaki adama Gouryuuka no Jutsu ile saldıracaktı. Artık adamın yaralanması, acı içinde kıvranması veya ölmesi umrunda değildi. Bazı şeyler alınacak cevaplardan daha önemliydi.
Image
Künye
İsim: Kumo Sakuma
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 180.000
Prestij: 4
Ün: 17
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Kurallar & Güçlenmek: Yaşadığı kayıpları, değer sarsılmasını ve benlik problemlerini unutmak için kendini görevlere ve shinobilik felsefesine vermiştir ve bu sayede ailesinin empoze ettiği hırsı ve mükemmeliyetçiliği köyün yararına kullanabileceğini fark etmiştir. Shinobi dünyasındaki kurallar daha sağlamdır, daha gerçektir. Onu yüzüstü bırakacak yalanlar yoktur. Ayrıca takımında verdiği kayıpların ardından, karşısına çıkan tüm tehlikelerle başa çıkabilecek kadar güçlü olmaya yemin etmiştir. Hem kendini, hem de tek dostu Teki’yi korumalıdır. Eğer çok iyi bir shinobi olursa, daha zor ve kritik görevleri yerine getirmesi gerekir – bunu da seve seve yapacaktır.

Komplikasyon
Karanlık: Karakter Kusagakure ile Riaru arasında geçen savaşta yoğun zihinsel saldırılara maruz kalmıştır. Saldırılar sebebiyle, karakter karanlık ortamlarda sanrılar görmektedir. Bu sanrılar genel olarak savaşla ilgili anıları içerirken, ileri seviyede korku nöbetlerine dönüşebilir. Karakter bu etkiler nedeniyle karanlık ortamlarda sağlıklı kararlar veremeyeceği gibi zihinsel kapasitesi düşmektedir. Özellik, komplikasyon etkilerinden kaçınıldığı sürece geçici olup; etkilerin yoğun bir şekilde görülmesi durumunda iyileşme süresi uzamaktadır.



Image



Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 6
Potansiyel: 4
Varlık: 5
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 3
[Varlık] Empati: 3
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1


Kontrat
Fuuma | B-Rank | Kaplan

Ninjutsu
Shunshin | D Rank | Ninpou
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.

Hibashiri | C Rank | Katon
Kullanıcı Tora mührünü yapar ve hedefine odaklanır, ardından ayağını yere vurur. Ayağını yere vurduğu noktadan itibaren, hedefine doğru yerden hızlıca ilerleyen çizgisel bir alev kütlesi yollar. Bu kütle hedefine ulaştığında onu yakmaya ve alevlerin içine almaya çalışır. Alevlerin ısısı yüksektir. Yerde ilerleyen alev kütlesi manevra yapabilir veya hedef değiştirebilir. Alevlerin hareketi süresince Tora mührü bozulmamalıdır.

Endan | C Rank | Katon
Kullanıcı kısa bir el mührü serisi ardından ağzında yağ biriktirmeye başlar. Yeterince biriktirdikten sonra bu yağı hedefine tükürür. Yağ ağızdan fırladığı gibi alev alır ve bir alev topuna dönüşür. Kullanıcı, daha fazla chakra harcayarak ağzında topladığı yağı arttırabilir, böylece oluşacak olan alev topu daha büyük olur. Kullanıcı yarım metre çapında bir küreden daha fazla yağ toplayamaz. Ağzında topladığı yağı 3 parçaya kadar bölüp ayrı ayrı fırlatabilir veya yağı tek seferde tükürmek yerine bir kaç saniye boyunca püskürtebilir. Alev kütlesi 15 metreye kadar dağılmadan ilerleyebilir. Hedef ile buluşup hasar verdikten sonra yağlar ve alevler yok olur.

Gouryuuka no Jutsu | B Rank | Katon
Ninja Tora mührünü yaparak aşırı derin bir nefes alır. Bu nefes alınırken kullanıcının göğsünde bir şişkinlik belirir. Kullanıcı ardından bir ejderhanın kafasına benzeyen bir alev topunu ortaya çıkarır. Bu alev topu sıradan alev toplarından kütle olarak hemen hemen aynı olsa da daha sıcaktır. Ejderha başı şeklindeki alev topu püskürtüldüğü düzlemde ilerler ve önüne çıkacak şeyleri eritebilecek bir sıcaklığa sahiptir. Bunun yanısıra alev topunu ejderha başına benzemesini sağlayan kısımları az da olsa sert ve dirençlidir. Bu sayede ejderha başı ince yapıları delebilir ve hedefine doğru ilerlemeye devam eder.

Karyuu Endan | B Rank | Katon
Ninja uzun sayılabilecek el mühürleri serisini Tora mühründe bitirir ve derin bir nefes alır. Bu aldığı nefes ile birlikte kullanıcının göğsünün ve yanaklarının bir hayli şiştiği görülür. Kullanıcının aldığı nefesi tazyikli bir şekilde dışarıya salması ile bir alev oluşur ve oldukça hızlı bir şekilde ilerlemeye başlar. Kullanıcı ağzından nefesini tazyikli bir şekilde vermeye devam ettiği sürece alev hızla ilerlemeye devam eder. Alev, önüne çıkan herşeyi yakar ve yutar. Kullanıcının 20 metre önünde düz bir alandaki her şey etkilenir.

Kuchiyose no Jutsu
Kullanıcı baş parmağını ısırır ve kanatır, ardından o elini yere sertçe vurur ve odaklanır. Bir kaç saniye sonra, yaratık o alanda aniden belirir. Eğer yaratık yeterince büyükse, kullanıcı onu sürer pozisyonda çağırabilir. Bu şekilde çağrılan yaratıklar "Kai" mührü ile anında geri gönderilebilir. Kullanıcı yara almışsa baş parmağını ısırmak yerine halihazırda akan kanını da eline sürerek kullanabilir.



Taijutsu
Ayatsu Stili | B Rank
Kullanıcı tek bir hamlede iç organları iflas ettirebilecek hamleler yapmayı öğrenir. Göğse yapılacak sert ve yerinde bir hamle karşı tarafı nefessiz bırakabilir veya böbreklere yapılan bir hamle ile rakibin tüm vücuduna yayılacak bir acı dalgası oluşturulabilir ve dikkati dağıtılabilir. Hamlelerin mükemmel bir isabet oranı ile yapılması gereklidir.

Kaiganshou | B Rank
Kullanıcı dirseğini kullanarak kendini rakibe fırlatır ve rakibin göğsünü hedef alır. Eğer dirsek rakibin göğsüne isabet ederse, rakip geriye doğru fırlar ve nefessiz kalır. Kendini toparlamakta güçlük çeken rakip ardından gelecek saldırılara daha açık bir hale gelir. Saldırı çok büyük bir acı verdiği gibi eğer aşırı güçlü bir şekilde uygulanırsa kaburga kemiklerini bile kırabilir.


Genjutsu
Kuroshiki | D Rank
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından tekniği aktif eder ve bir hedef seçer. Eğer bu hedef, kullanıcıya 15 metre veya daha yakındaysa, tekniğin etkisi altına girer. Tekniğin etkisi altında kalan hedeflerin herhangi bir duyusunu kullanıcı isteği doğrultusunda bozabilir. Gözler bulanık görmeye başlar, eller uyuşur, tad alınamaz, duyma mesafesi kısalır veya koku alamaz hale gelir. Duyurlar tamamen kapatılmaz, sadece bozulur. Yani hedef tamamen kör edilemez/sağır yapılamaz. Bu etkilerden aynı anda sadece 1 tanesi aktif edilebilir, ancak teknik bozulmadan bu etkiler arasında geçiş yapmak mümkündür. Maksimum 1 hedef bu tekniğin altında olabilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.

Shibou no Jutsu | B Rank
Kullanıcı Tatsu el mührünü yapar ve o anda baktığı kişiyi tekniğin etkisi altına alır. Tekniğin altına girmek için hedefin kullanıcıya bakmasına gerek yoktur. Tekniğin etkisi altında olan kişi her 5 saniyede bir, kullanıcı tarafından hunharca öldürüldüğünü görür. Bu görüntüler 2 saniye sürer ve aşırı derecede gerçekçidir. Kullanıcı eğer isterse görüntüleri istediği gibi ayarlayabilir. Hedef git gide konsantrasyonunu kaybeder ve kullanıcıdan korkmaya başlar. Kötü ve rahatsız edici hisleri kullanıcı ile bağdaştırır. Savaş alanında kişilere göz dağı vermek, konsantrasyonlarını bozmak ve gerçeklik ile illüzyon arasındaki bağı koparmak için kullanılır. Diğer şartlar altında, işkence yapmak için kullanıldığı bilinmektedir. Teknik 2-3 dakika kadar açık kalır, ardından tekrar uygulamak gerekir.

Omotsuki | A Rank
Kullanıcı uzun bir el mührü dizisi uyguladıktan sonra tekniğin etkisi altına almak istediği kişiyi boğazından yakalar. Hedefin gözleri aniden kullanıcının gözleri ile kenetlenir ve teknik başlar. Kullanıcı, teknik süresi boyunca hedefin anılarını gezebilir ve diğer eliyle bir başkasına dokunarak bu anıları aktarabilir, bu anıları zihnine kaydedebilir. Teknik, 1 haftaya kadar olan taze anılara çok fazla zorluk yaşamadan ulaşabilir ancak daha geriye gidildiğinde anılar bulanıklaşmaya başlar. En eski anılar ise sadece bir duygu parçası olarak algılanır. Teknik süresi boyunca hedef uyuşmaz veya teknik onu zaptetmez, bu durumu kullanıcının bir şekilde çözmesi gerekir. Genel olarak hedef önce bağlanır, ardından kullanıcı tekniği uygular. Uyuyan kişilere teknik uygulanabilir, bu varyasyonda kullanıcı elini hedefin alnına koyar ve tekniği başlatır. Göz kontağına ihtiyaç yoktur. Eğer kişi baygınsa teknik kullanılamaz. Hedef kişi, eğer uyumuyorsa anılarına ulaşıldığının farkında olur.


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Tantou (İyi Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
2 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)
2 Kondisyon Hapı (İyi Kalite)
2 Chakra Hapı (Normal Kalite)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kasumikage Teki & Kumo Sakuma] Kılcal

Post by GM - Naruto » December 21st, 2018, 4:41 pm

Teki: Planladığın şekilde, zaten sol elindeki kılıcınla sendelemiş rakibinin karnına bir kesik atıyorsun. Rakibin, aldığı hasar karşısında öfkeyle bağırıyor. Ancak karşılık vermesine fırsat kalmadan atılıyorsun tekrardan üzerine. Adımlayarak kurtulmaya çalışıyor hamlelerinden. Ancak tamamında olmasa dahi hamlelerinin en azından yarısında isabet ettirebiliyorsun. Karnına açmış olduğun hariçinde çoğu ciddi görünmüyor, ancak pek çok farklı kesik açabiliyorsun rakibinin vücudunda. Sağ bacağına, kollarına, gözünün hemen altına. Sol eliyle karnını tutmakta, sağ elinde sıkıca kavradığı katanasıyla karşılık vermeye çalışıyor. Dövüşünüz esnasında, ara ara gözlerini arkasına doğru kaçırdığını farkediyorsun. Bir süre çarpışıyorsunuz, ve nihayetinde kılıçlarınız az öncekine benzer şekilde orta noktada buluşuyor yeniden. Basit bir güç yarışına giriyorsunuz. Sen kılıcını keskin kısmı üstte, kabzası altta kalacak şekilde tutuyorsun. Rakibinde ise durum tam tersi. Kabzası üstte, keskin kısmı altta olacak şekilde hafifçe çapraz tutuyor kılıcını. Yüzü senin yüzün hizasında. Gelgelelim, bu kez üstün çıkan bir taraf var gibi görünüyor. Bastırdığın kılıcınla rakibini bir adım geriletiyorsun. Kaçak shinobinin yüzündeki endişeyi görebiliyorsun. Ancak farklı bir anlam yatıyor gibi bu ifadede. Bir çıkarım yapamıyorsun. Bir adım daha geriliyor shinobi. Ardından beklemediğin bir şey yapıyor ve sol ayağını sağa ve geriye doğru çekerek yan dönüp bir nevi yolundan çekiliyor. Aynı anda kılıcını da bırakıyor rakibin, ve eli yüzünün birkaç santim ilerisinde kalıyor sen bir süredir verdiğin gücün etkisiyle ileri fırlarken. Rakibini silahsız bıraktığın için zafer kazanmış gibi hissediyorsun. Hemen sonraysa yüzünün dibindeki el aniden kapanıp yumruk biçmini alıveriyor: “Shinkuutai!” Yüzünün hemen önünde bir patlama oluyor adeta. Yüzüne çarpan büyük bir basınç hissediyorsun. Ancak itiş gücü yeterli gelmiyor, ilerlemeyi sürdürüyorsun. Kulakların muhteşem bir şekilde çınlıyor ve dengeni kaybediyorsun, yüzüstü kapaklanıyorsun yere.

Sakuma: Planladığın üzere ekipman çantana uzanıyor ve çıkardığın kunaiyle eğildiğin gibi botlarını kesiyorsun. Ayaklarına chakra toplarken, hızla ileri adımlıyor ve yapışmış botlarından kurtuluyorsun. Ayaklarına topladığın chakra garip sıvıya yapışmanı engelliyor, bu sayede rahatlıkla hareket edebiliyorsun. Sıçradığın gibi, çatıdaki rakibinle göz göze geliyorsun havada. Aranızda birkaç metre ya var ya yok. Sen eğilmiş botlarınla uğraşırken ellerini başının iki yanına götürmüş olduğunu farkediyorsun. Bileklerini kullanamıyor olsa da, dirseklerini doğru pozisyonda tutarak kolaylıkla bu pozisyona gelebilmiş olduğunu görüyorsun. Yüzünde hafif bir şaşkınlık ifadesi beliriyor seni görünce, ellerini Tora mührüne getiriyor ve derin bir nefes almak üzere hazırlanıyorsun. Tam bu esnada, korkunç bir çığlık yankılanmaya başlıyor. Beynin acıyla dolarken, bir anlığına da olsa tüm konsantrasyonun dağılıyor ve aldığın derin nefesi öksürüyorsun dışarı doğru.

Teki: Yüzüstü yapıştıktan hemen sonra, ayağa kalkıp savaş pozisyonuna geçmek için hareketleniyorsun. Ancak kafanı kaldırdığında farkettiğin ilk şey, rakibinin çatıya doğru bakıyor olduğu. Refleksif olarak sen de gözlerini o yöne doğrultuyorsun ve ikinci adama doğru sıçramış olan Sakuma’yı farkediyorsun. Karşısındaki adam ise iki elini kafasına götürmüş durumda. Bir an sonra ise, korkunç bir çığlık yankılanıyor kulaklarında. Adeta beyninin acıdığını hissediyorsun, beyninde acı algılayabilecek reseptörler olduğundan bile emin değilsin oysa ki. İstemsiz bir şekilde, az önce çarpışmakta olduğun rakibin de sen de ellerinizi kulaklarınıza götürüyorsunuz. Birkaç saniye devam ediyor çığlık, ardından kesiliyor. Ancak etkisini atlatabilmiş gibi durmuyorsun. Kafanı kaldırıyorsun yeniden. Yaralı rakibinin çatıdaki ortağına baktığını görüyorsun. Hemen ardından bir çığlık atıyor rakibin. Ancak bu az önceki jutsudan farklı bir çığlık. Pişmanlıkla, öfkeyle dolu bir çığlık. Hemen sonrasında koşmaya başlıyor. Kaçıyor. İkinci bir çığlık yükseliyor, az öncekiyle aynı. Beynin acıyla doluyor. Kalkmaya yeltensen de, başaramıyorsun.

Sakuma: Tekniğini uygulayamadığın gibi, dengeni kaybedip geriye doğru düşmeye başlıyorsun. Neyse ki, yere yapışmadan önce kendini toplayıp chakra odaklamış olduğun ayaklarının üstüne düşüyorsun gerisingeri. Rakibine bakıyorsun. Gözleri kapalı ve yeniden nefes alıyor. İkinci bir çığlığa hazırlanıyor gibi. Tam bu esnada başka bir kaynaktan, başka bir çığlık duyuyorsun. Üzgün bir çığlık gibi geliyor sana bu. Ancak az önceki gibi beynine saldırmıyor. Rakibine odaklandığın için -ve çığlığın Teki’den gelmediğine emin olduğun için-, fazla kafa yormuyorsun buna. Ve bir sonraki çığlığa hazırlanmak için kulaklarını kapatıyorsun. Çığlık yeniden başlıyor, ancak bu kez hazırlıklısın.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kumo Sakuma
Posts:68
Joined:October 17th, 2018, 8:22 pm

Re: [Kasumikage Teki & Kumo Sakuma] Kılcal

Post by Kumo Sakuma » December 23rd, 2018, 5:28 pm

Başarılı bir şekilde bedenini yere mühürleyen botlardan kurtulabilmişti. Teki'yi taklit etmekle iyi yapmıştı, ayaklarının altına topladığı chakra gerçekten de garip sıvıya yapışmasını engelliyordu. Basit fizik bilgisine sahip herkes bunu öngörebilirdi zaten, ama yakın dövüş sırasında bu tarz şeyler gözünden kaçabiliyordu insanın. Kopya çekebileceği biriyle sırt sırta dövüştüğüne sevindi Sakuma, Teki hep kıçını kurtarıyordu.

Botlarından kurtulur kurtulmaz çatıdaki adama doğru sıçradı. Göz göze gelmişlerdi artık, adamın pek kaçışı yoktu. Sakuma Tora mührünü yaparak derin bir nefes alırken, ellerini bir şekilde başının iki yanına yerleştirmeyi başarmış olan rakibinden inanılmaz bir çığlık yükselmeye başladı. Birden beynini tüm dış hatlarıyla hissetmeye başladığını fark etti Sakuma. Hissettiği her noktada inanılmaz bir ağrı vardı, tüm beyni zonkluyordu sanki. Gouryuuka için ciğerlerine toplamış olduğu nefes tam da bu sırada acı verici bir şekilde dışarı attı kendini, Sakuma'nın dikkati dağılmıştı.

Artık çığlık atan rakibinin hizasında olmadığını fark etti, dikkatiyle birlikte dengesini de kaybedip geriye doğru düşmeye başlamıştı. Tekrar o garip sıvıya yapışmak ölüm fermanı olabilirdi, o yüzden tüm gücüyle odaklanarak ayaklarının altına chakra topladı düşmeden önce. Rakibini kızartamamıştı ama en azından dezavantajlı konuma da düşmeyecekti. Yere sağlam bir şekilde basıp yapışmadığından emin olduktan sonra bakışları rakibine kilitlendi tekrar. Derin bir nefes alıyordu, tekrar çığlık atmaya hazırlandığını düşündü. Doğaüstü bir çığlıktı az önce maruz kaldığı. Normal bir çığlık, desibeli ne kadar yüksek olursa olsun, bu kadar acı veremezdi bir insanın zihnine. Sese dayalı bir çeşit genjutsu olabileceğini düşündü. Kendini hazırlamalıydı.

Tam o sırada, başka bir çığlık yükseldi - ama az önceki çığlık gibi değildi bu. İnanılmaz bir hüzünle doluydu sanki, tüm yüreğiyle bağırıyordu birisi. Ama karşısındaki rakibi henüz ağzını açmamıştı, ondan geliyor olamazdı bu ikinci çığlık. Teki'nin sesi de değildi. Az önceki çığlıktan etkilenmiş yerel halktan birileri olabilirdi etrafta, belki onlardan geliyordu. Belki de Teki rakibini haklamıştı. Tam emin değildi, ama önemli de değildi. Çünkü karşısındaki rakibi, az önce beynine inanılmaz bir acı vermiş olan çığlığın kaynağı, yeni bir çığlık atmak için hazırlanıyordu. Kulaklarını kapatarak çığlıktan daha az etkilenmeyi umdu. En azından gelecek saldırıya hazırlıklıydı, bunun alacağı hasarı azaltacağına inanıyordu.

Çığlık bir noktada bitecekti, bittiğinde de rakibinin çok kısa bir süreliğine de olsa nefes alması gerekecekti. Ellerini sıkıca kulaklarına bastırırken mühür olmadan uygulayabileceği bir genjutsu öğrenmemiş olmanın eksikliğini hissetti çaresizce. Sadece bakışlarıyla dikkat dağıtabileceği bir tekniği olsaydı, belki rakibinin konsantrasyonunu bozabilirdi. Aslında bir tek Tatsu mührünü kullanarak uygulayabileceği bir genjutsu vardı, ama ellerini kulaklarından kaldırmaya cesaret edemiyordu. Bu yüzden çığlık bittiği anda harekete geçmeye karar verdi. Sabırla acı verici çığlığın geçmesini bekledi.

Adamın ciğerlerinden çıkan hava kesildiği anda, Sakuma tüm dikkatini toplayarak rakibine odaklandı. Zaten tüm bu süreç boyunca bir saniye bile ayırmamıştı gözlerini adamdan. Ardından ellerini kulaklarından çekerek Tatsu mührünü yaptı ve Shibou no Jutsu'nun rakibini pençeleri arasına almasını bekledi. Art arda Sakuma tarafından öldürüldüğünü görmenin adamın dikkatini tekrar çığlık atmasına engel olacak kadar bozacağını umdu. Sakuma buna birkaç çığlık boyunca daha katlanabileceğini düşünüyordu, ama hem bunun ardından birikmiş olacak zihinsel yorgunlukla savaşa devam etme riskini almak istemiyordu, hem de bu çığlıkların Teki'yi rakibine karşı dezavantajlı duruma sokmasını engellemesi gerektiğini düşünüyordu. Genjutsucuların icabına genjutsucular baksın.
Image
Künye
İsim: Kumo Sakuma
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 180.000
Prestij: 4
Ün: 17
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Kurallar & Güçlenmek: Yaşadığı kayıpları, değer sarsılmasını ve benlik problemlerini unutmak için kendini görevlere ve shinobilik felsefesine vermiştir ve bu sayede ailesinin empoze ettiği hırsı ve mükemmeliyetçiliği köyün yararına kullanabileceğini fark etmiştir. Shinobi dünyasındaki kurallar daha sağlamdır, daha gerçektir. Onu yüzüstü bırakacak yalanlar yoktur. Ayrıca takımında verdiği kayıpların ardından, karşısına çıkan tüm tehlikelerle başa çıkabilecek kadar güçlü olmaya yemin etmiştir. Hem kendini, hem de tek dostu Teki’yi korumalıdır. Eğer çok iyi bir shinobi olursa, daha zor ve kritik görevleri yerine getirmesi gerekir – bunu da seve seve yapacaktır.

Komplikasyon
Karanlık: Karakter Kusagakure ile Riaru arasında geçen savaşta yoğun zihinsel saldırılara maruz kalmıştır. Saldırılar sebebiyle, karakter karanlık ortamlarda sanrılar görmektedir. Bu sanrılar genel olarak savaşla ilgili anıları içerirken, ileri seviyede korku nöbetlerine dönüşebilir. Karakter bu etkiler nedeniyle karanlık ortamlarda sağlıklı kararlar veremeyeceği gibi zihinsel kapasitesi düşmektedir. Özellik, komplikasyon etkilerinden kaçınıldığı sürece geçici olup; etkilerin yoğun bir şekilde görülmesi durumunda iyileşme süresi uzamaktadır.



Image



Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 6
Potansiyel: 4
Varlık: 5
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 3
[Varlık] Empati: 3
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1


Kontrat
Fuuma | B-Rank | Kaplan

Ninjutsu
Shunshin | D Rank | Ninpou
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.

Hibashiri | C Rank | Katon
Kullanıcı Tora mührünü yapar ve hedefine odaklanır, ardından ayağını yere vurur. Ayağını yere vurduğu noktadan itibaren, hedefine doğru yerden hızlıca ilerleyen çizgisel bir alev kütlesi yollar. Bu kütle hedefine ulaştığında onu yakmaya ve alevlerin içine almaya çalışır. Alevlerin ısısı yüksektir. Yerde ilerleyen alev kütlesi manevra yapabilir veya hedef değiştirebilir. Alevlerin hareketi süresince Tora mührü bozulmamalıdır.

Endan | C Rank | Katon
Kullanıcı kısa bir el mührü serisi ardından ağzında yağ biriktirmeye başlar. Yeterince biriktirdikten sonra bu yağı hedefine tükürür. Yağ ağızdan fırladığı gibi alev alır ve bir alev topuna dönüşür. Kullanıcı, daha fazla chakra harcayarak ağzında topladığı yağı arttırabilir, böylece oluşacak olan alev topu daha büyük olur. Kullanıcı yarım metre çapında bir küreden daha fazla yağ toplayamaz. Ağzında topladığı yağı 3 parçaya kadar bölüp ayrı ayrı fırlatabilir veya yağı tek seferde tükürmek yerine bir kaç saniye boyunca püskürtebilir. Alev kütlesi 15 metreye kadar dağılmadan ilerleyebilir. Hedef ile buluşup hasar verdikten sonra yağlar ve alevler yok olur.

Gouryuuka no Jutsu | B Rank | Katon
Ninja Tora mührünü yaparak aşırı derin bir nefes alır. Bu nefes alınırken kullanıcının göğsünde bir şişkinlik belirir. Kullanıcı ardından bir ejderhanın kafasına benzeyen bir alev topunu ortaya çıkarır. Bu alev topu sıradan alev toplarından kütle olarak hemen hemen aynı olsa da daha sıcaktır. Ejderha başı şeklindeki alev topu püskürtüldüğü düzlemde ilerler ve önüne çıkacak şeyleri eritebilecek bir sıcaklığa sahiptir. Bunun yanısıra alev topunu ejderha başına benzemesini sağlayan kısımları az da olsa sert ve dirençlidir. Bu sayede ejderha başı ince yapıları delebilir ve hedefine doğru ilerlemeye devam eder.

Karyuu Endan | B Rank | Katon
Ninja uzun sayılabilecek el mühürleri serisini Tora mühründe bitirir ve derin bir nefes alır. Bu aldığı nefes ile birlikte kullanıcının göğsünün ve yanaklarının bir hayli şiştiği görülür. Kullanıcının aldığı nefesi tazyikli bir şekilde dışarıya salması ile bir alev oluşur ve oldukça hızlı bir şekilde ilerlemeye başlar. Kullanıcı ağzından nefesini tazyikli bir şekilde vermeye devam ettiği sürece alev hızla ilerlemeye devam eder. Alev, önüne çıkan herşeyi yakar ve yutar. Kullanıcının 20 metre önünde düz bir alandaki her şey etkilenir.

Kuchiyose no Jutsu
Kullanıcı baş parmağını ısırır ve kanatır, ardından o elini yere sertçe vurur ve odaklanır. Bir kaç saniye sonra, yaratık o alanda aniden belirir. Eğer yaratık yeterince büyükse, kullanıcı onu sürer pozisyonda çağırabilir. Bu şekilde çağrılan yaratıklar "Kai" mührü ile anında geri gönderilebilir. Kullanıcı yara almışsa baş parmağını ısırmak yerine halihazırda akan kanını da eline sürerek kullanabilir.



Taijutsu
Ayatsu Stili | B Rank
Kullanıcı tek bir hamlede iç organları iflas ettirebilecek hamleler yapmayı öğrenir. Göğse yapılacak sert ve yerinde bir hamle karşı tarafı nefessiz bırakabilir veya böbreklere yapılan bir hamle ile rakibin tüm vücuduna yayılacak bir acı dalgası oluşturulabilir ve dikkati dağıtılabilir. Hamlelerin mükemmel bir isabet oranı ile yapılması gereklidir.

Kaiganshou | B Rank
Kullanıcı dirseğini kullanarak kendini rakibe fırlatır ve rakibin göğsünü hedef alır. Eğer dirsek rakibin göğsüne isabet ederse, rakip geriye doğru fırlar ve nefessiz kalır. Kendini toparlamakta güçlük çeken rakip ardından gelecek saldırılara daha açık bir hale gelir. Saldırı çok büyük bir acı verdiği gibi eğer aşırı güçlü bir şekilde uygulanırsa kaburga kemiklerini bile kırabilir.


Genjutsu
Kuroshiki | D Rank
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından tekniği aktif eder ve bir hedef seçer. Eğer bu hedef, kullanıcıya 15 metre veya daha yakındaysa, tekniğin etkisi altına girer. Tekniğin etkisi altında kalan hedeflerin herhangi bir duyusunu kullanıcı isteği doğrultusunda bozabilir. Gözler bulanık görmeye başlar, eller uyuşur, tad alınamaz, duyma mesafesi kısalır veya koku alamaz hale gelir. Duyurlar tamamen kapatılmaz, sadece bozulur. Yani hedef tamamen kör edilemez/sağır yapılamaz. Bu etkilerden aynı anda sadece 1 tanesi aktif edilebilir, ancak teknik bozulmadan bu etkiler arasında geçiş yapmak mümkündür. Maksimum 1 hedef bu tekniğin altında olabilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.

Shibou no Jutsu | B Rank
Kullanıcı Tatsu el mührünü yapar ve o anda baktığı kişiyi tekniğin etkisi altına alır. Tekniğin altına girmek için hedefin kullanıcıya bakmasına gerek yoktur. Tekniğin etkisi altında olan kişi her 5 saniyede bir, kullanıcı tarafından hunharca öldürüldüğünü görür. Bu görüntüler 2 saniye sürer ve aşırı derecede gerçekçidir. Kullanıcı eğer isterse görüntüleri istediği gibi ayarlayabilir. Hedef git gide konsantrasyonunu kaybeder ve kullanıcıdan korkmaya başlar. Kötü ve rahatsız edici hisleri kullanıcı ile bağdaştırır. Savaş alanında kişilere göz dağı vermek, konsantrasyonlarını bozmak ve gerçeklik ile illüzyon arasındaki bağı koparmak için kullanılır. Diğer şartlar altında, işkence yapmak için kullanıldığı bilinmektedir. Teknik 2-3 dakika kadar açık kalır, ardından tekrar uygulamak gerekir.

Omotsuki | A Rank
Kullanıcı uzun bir el mührü dizisi uyguladıktan sonra tekniğin etkisi altına almak istediği kişiyi boğazından yakalar. Hedefin gözleri aniden kullanıcının gözleri ile kenetlenir ve teknik başlar. Kullanıcı, teknik süresi boyunca hedefin anılarını gezebilir ve diğer eliyle bir başkasına dokunarak bu anıları aktarabilir, bu anıları zihnine kaydedebilir. Teknik, 1 haftaya kadar olan taze anılara çok fazla zorluk yaşamadan ulaşabilir ancak daha geriye gidildiğinde anılar bulanıklaşmaya başlar. En eski anılar ise sadece bir duygu parçası olarak algılanır. Teknik süresi boyunca hedef uyuşmaz veya teknik onu zaptetmez, bu durumu kullanıcının bir şekilde çözmesi gerekir. Genel olarak hedef önce bağlanır, ardından kullanıcı tekniği uygular. Uyuyan kişilere teknik uygulanabilir, bu varyasyonda kullanıcı elini hedefin alnına koyar ve tekniği başlatır. Göz kontağına ihtiyaç yoktur. Eğer kişi baygınsa teknik kullanılamaz. Hedef kişi, eğer uyumuyorsa anılarına ulaşıldığının farkında olur.


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Tantou (İyi Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
2 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)
2 Kondisyon Hapı (İyi Kalite)
2 Chakra Hapı (Normal Kalite)
User avatar
Kasumikage Teki
Kusagakure
Kusagakure
Posts:343
Joined:October 22nd, 2018, 2:54 am
Künye:

Re: [Kasumikage Teki & Kumo Sakuma] Kılcal

Post by Kasumikage Teki » December 23rd, 2018, 8:20 pm

Shigure stili meyvelerini vermeye başlamıştı. Planladığı gibi üstünlüğü ele geçirmişti Teki. Rakibin kullandığı kendo stili için belirli bir duruşa geçmesini engelliyordu ardışık saldırıları ile. Düşmanın karnına planladığı gibi sağlam bir kesik atmış olması ise saldırısının tuzu biberi olmuştu. Sadece öfkeyle bağırabilmişti kaçak Kusagakure shinobisi, saldırı karşısında. Teki ise buna bile aldırmayarak saldırılarına devam etmeye başlamıştı. Hızlı adımlamalarla bazı saldırılardan kurtulabilse bile, karnına aldığı kesik ile beraber dövüşün başından beri aldığı darbeler sonucunda hızında da düşüş olmuştu zavallı adamın. Teki bütün üstünlüğe sahipti. Hepsi planladığı kadar derin ve başarılı kesikler olmasa bile, adamın bacağına, kollarına hatta neredeyse gözüne bile kesik açmıştı. Zavallı shinobi aldığı yaraların üstüne, halen saldırmakta olan Teki'ye karşı zar zor savunuyordu kendisini. Gülüyordu Teki. Adama isabet ettirdiği her saldırısı ile beraber gülüşü daha artıyordu. Az kalsın Sakuma'yı öldürecek olan bu adama verdiği her darbe keyfine keyif katıyordu. Gözü dönmüştü adeta. Belki daha farklı hamleler yapsa adamı çoktan indirmişti. Yinede sadece zarar vermek istiyordu rakibine. Acı hissetmesini ve yaptıkları için pişman olmasını istiyordu. Teki'nin hayatta en değer verdiği insanlardan olan Sakuma'ya zarar verme cesaretini gösterdiği için olabildiğince pişman olmasını istiyordu. Belki de bu sebeple, rakibinin dövüş esnasında ara ara gözlerini arka tarafa doğru kaçırdığını biraz geç fark etmişti. Ya da fark etmiş ancak umursamamıştı. Hızlı ve zevk veren saldırıları devam ederken, rakibi kendini toparlamayı başarmış ve zor olsa da kılıçları tekrar orta noktada buluşturarak, Teki'yi bir güç yarışına daha sokmayı başarmıştı.

Öncekinden farklı bir yarıştı bu. Zira, bu sefer üstünlük tamamen Teki'ye aitti. Rakibi de bunun bilincindeydi ki, suratına bakan herkes durumu anlayabilirdi. Buna rağmen adamın surat ifadesi Teki'ye farklı çağırışımlar yapıyordu. Tam olarak anlayamamıştı ancak adamın suratındaki endişe sadece Teki ile alakalı değil gibi duruyordu. Üstünde çok durmak istemedi. Yakında öldüreceği bu adama karşı beynini yormak istemiyordu. Kazandığı üstünlükten güç alarak adamı geriye doğru itmeye başlamıştı. Attığı her adımı ile onu öldürmeye daha da yaklaşıyordu ve içindeki heyecan, kolay kolay dinmeyecek seviyelere gelmişti. Derken bir anda durum değişmişti. Bir kez daha kendo kullanıcısı, dövüşte tecrübeli bir shinobi olduğunu kanıtlamıştı Teki'ye. Bu durumda bile kendisini kurtarabilecek bir yol bulmuş, denemekten çekinmemişti. Rakibinin aniden kılıcını bırakması ile beraber dengesini kaybetmişti Teki. Hedefini geri itmek için yaptığı tüm baskı aniden boşluğa yapılan gereksiz bir baskıya dönüşmüş ve ileriye doğru sendelemesine sebep olmuştu. Şaşırdı ancak garipsemedi durumu. Rakibinin pes ettiğini bile düşündü anlık olarak. Kılıcını bırakması ile beraber adamın savunma yapabileceği yolların kalmadığını düşünmüştü. Bir kez daha yanıldı...

"Shinkuutai!"

Yüzünün önünde bir patlama oluşmuştu Teki'nin. Zarar verecek ya da yüzünü parçalayacak türden bir patlama değildi bu. Rakibin yumruk haline getirdiği elinin içinden çıkan bir ses bombası gibiydi. Yüzüne çarpan basınç eşliğinde, zaten ileri doğru dengesizce ilerlerken, birden kulaklarının da çınlamaya başlaması ile beraber tüm dengesi altüst olmuştu. Yere yüzüstü kapaklanırken halen durumu yüzde yüz algılayamamasının verdiği rahatsızlık duygusu kapladı içini. Bir şekilde, hatta her şekilde adam kendini kurtaracak bir yol buluyordu ve bu seferki çok sinir bozucuydu...

Yere düştüğü anda içini kaplayan hafif korku, bolca heyecan duygusundan sonra hızlıca kalmak için hamle yaptı. Tüm vücudu gerginlikten karıncalanmıştı. Yere düştükten sonra adama kolay hedef olup, kötü bir darbe yiyeceğinden korkmuştu. Fakat öyle olmadı. Rahatlıkla ayağa kalkıp, sanki az önce düşmemiş gibi davranarak tekrar savaş pozisyonuna geçmek için hamle yapmıştı. Fakat kafasını kaldırdığı gibi rakibinin çatıya baktığı fark etmiş ve kendisine çatıya bakmaya başlamıştı. Sakuma oradaydı. Mizuame Nabara'dan kurtulacağını biliyordu Teki. Görünüşe bakılırsa ayakkabılarını keserek kurtulmuştu. Cıbıldak ayaklarının başka açıklaması olamazdı. Rakibi indirebilecek gibi bir görüntüsü vardı. Karşısındaki adam anlamsızca ellerini kafasına götürmüş ve boş boş durmaktaydı...

Derken aniden her şey değişmişti. Normalde çığlık sesinden çok rahatsız olan bir insandı Teki. Hatta çığlık değil, direkt olarak anlamsız gürültülerden nefret ederdi. O anda duymaya başladığı ses ise ne normal bir çığlıktı, ne de normal bir gürültü. Sanki ses, maddeleşmiş bir şekilde kulaklarından kafasına hücum ediyordu. Sanki kulağından içeri girebilmek için fazla büyüktü ve içeri yararak giriyordu. Kulaklarının bekareti olsaydı şu anda kaybetmişti. Ses kulaklarından içeri hücum ettikten sonra, aynı şiddet ile beynine saldırmaya başlamıştı. Resmen beyni acıyordu Teki'nin. Beyninin acıyabileceğini bile bilmiyordu o ana kadar. Kafasını bir yere vurması, ya da baş ağrısı gibi şeylerle karşılaştırılamazdı bu acı. Beynini birisi avuçlamış ve anlamsızca sallıyordu. Her sallayışında beyni, kafatasına çarpıyor ve tüm kafasında turlayan bir acı akımına yol açıyordu. İstemsizce ellerini kulaklarına götürmüştü. Dikkatli baktığında rakibinin de kendisi ile aynı durumda olduğunu fark etmişti. Demek ki, bu jutsu her ne ise hedefi belirlenemiyordu. Bir kaç saniyenin ardından çığlığın kesilmesi ile birlikte kendine gelmeye başlamıştı. Her ne kadar etkisini atlatabilmiş gibi durmasa da, jutsunun bitmiş olmasının verdiği rahatlık ile kulaklarının ilk cinsel deneyimlerinin bittiğini düşünmüştü. Rakibi halen çatıdaki ortağına bakıyordu. Bakarken de bir yandan çığlık atmaya başlamıştı. Yine aynı jutsu olacağını düşündü ve çok gerildi Teki. Fakat rakibi gayet, pişmanlıkta ve öfkeyle dolu bir çığlık atmıştı. Normal insan çığlığı. "NE BAĞIRIYORSUN BE!?!?" diye rakibine çıkış yaptı kendine engel olamadan. Rakibi ise anlamsız bağırışı bittiği gibi kaçmaya başlamıştı. Çapışmanın başında beri seviyesini korumuş ve aşırı iyi hamlelerde bulunmuş adamın, birden çocuk gibi bağırması ve ardından kaçmaya başlaması şaşırtmıştı Teki'yi. Adamın yerde bıraktığı katanasını alarak onu kovalamak istedi. Fakat bir şeyi unutmuştu. Kulaklarının bir posta birlikteliğe daha ihtiyaçları vardı. Tekrar maddeleşmiş ses kulaklarına ve beynine hücum etmeye başlamıştı. Yerinden kalkamıyordu ve yapacağını da bilmiyordu. Sırasını saldığını ve kurtarılmayı beklemesi gerektiğini düşündü. Sakuma'ya güveniyordu. Bu durumdan kurtulmalarını sağlayabilirdi...

"AAAAAA HERKES NEDEN BAĞIRIYOR LAN?!?! SAKUMA LÜTFEN DURDUR ŞU İĞRENÇ SESİ!!!"

Kulaklarını elleri ile kapatmıştı ancak o andan itibaren pek yararı olacakmış gibi durmuyordu. Halen sesin etkisindeyken kendo kullanıcısınında tekrar jutsuya yakalanmış olabileceğini düşündü. Çığlık, aynı ilk dalgada olduğu gibi bir süre sonra kesilecekti. Sakuma ise bir şekilde kullanıcıyı durdurabilir ise Teki'ye hamle sırası doğacaktı. Koşmakta olan rakibini bulmaya çalıştı gözleri ile odaklanabildiği kadar. Jutsuda bir açık bulduğu gibi adamı takip etmeye başlayacaktı. Ayrıca adamın yere atarak bıraktığı katanasını da alacaktı. Bir kenjutsu kullanıcısı olarak, katanayı yere atmayı saygısızlık olarak görmüyordu Teki. Kendisi de dövüşün başında bu hamleyi yapmıştı. Ancak katanayı bırakarak savaş alanından kaçmak kullanıcıya yakışmıyordu. Saygısızlık ettiği kılıç onun peşini bırakmayacaktı.
Image
ImageImageImage ImageImageImageImageImageImage


Künye
İsim: Kasumikage Teki
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Element: Suiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 30.000
Prestij: 2
Ün: 29
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Bilinmek ve Saygı duyulmak; Teki her zaman saygı duyulan bir insan olmaktan keyif almıştır. Her zaman daha güçlü olmak, tebrik edilmek ister. Bu yüzden de shinobiliğe çok önem verir. Her zaman kendisinin seviye olarak üstünde birileri olacağının bilincindedir ve bu duygu onun çalışmalarına daha fazla enerji harcamasına sebep olur.

Komplikasyon
Karanlık; Karakter Kusagakure ile Riaru arasında geçen savaşta yoğun zihinsel saldırılara maruz kalmıştır. Saldırılar sebebiyle, karakter karanlık ortamlarda sanrılar görmektedir.
Karakter yoğun çabalar sonucunda sanrıları bir nebze de olsa def edebilmeyi başarmıştır. Karakter eğer bir kaç metre önünü görebileceği bir ışık kaynağına sahipse sandırlara negatif bir etki altında kalmadan karşı koyabilir. Bu mesafenin altında, karanlık karaktere ne kadar yakınsa sanrıların şiddeti o kadar artar. Eğer karakter zifiri karanlıktaysa sanrılar standart kuvvetlerine ulaşır.
Sanrılar karaktere olmayan silüetler ve sesler şeklinde gelir. Bu sanrılar karakterin stres seviyesini hızla arttırır, rasyonel düşünmesini engelleyebilir. En ağır şeklinde karakterin bir ışık kaynağı bulana kadar kaçmasına sebebiyet verebilir.

Özellikler

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 6
Varlık: 6
Zeka: 5

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 3
[Çeviklik] Akrobasi: 3
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3
[Kondisyon] Form: 8 (2. Favori)
[Potansiyel] Ninshuu: 7 (1. Favori)
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 2
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 1


Kekkei Genkai
Dokuton; Kyousui No Yoroi
Atlama;Zırh Rekleksi

Ninjutsu
Suiton; Suiwa
Suiton; Mizurappa
Suiton; Bousen No Jutsu
Ninpou; Kage Bunshin no Jutsu
Ninpou; Shunshin
Ninpou; Otonaku Ashi no Jutsu
Ninpou; Kuchiyose no Jutsu; Hiyaki


Taijutsu
Shigure Stili (A-Rank)
Shigure Kenjutsu; Hadan
Shigure Kenjutsu; Hade
Suiseiki Stili (C-Rank)
Suiseiki: Kaidan


Genjutsu

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Katana; Kitsune (İyi Kalite) (Aile Yadigarı)
Kar Küresi (Görev Hatırası)
Özel Üretim Siyah Termal Tulum
Özel Üretim Matara
Özel Üretim Bacak Aparatı (x2)
Özel Üretim Koruyucu Gözlük
Minik El Feneri
Zippo Çakmak
2 Kan Hapı (Normal)
1 Çakra Hapı (Normal)
2 Kondisyon Hapı (İyi)
2 İyileştirici Hap (Normal)
1 Yemek Hapı (Normal)
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)

User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kasumikage Teki & Kumo Sakuma] Kılcal

Post by GM - Naruto » December 24th, 2018, 1:15 am

Sakuma: İkinci çığlığın geçmesini beklerken, kulaklarını kapatıyor ve olabildiğince az zararla kurtuluyorsun ikinci saldırıdan. Pektabii, hiç etkilenmemiş değilsin ancak ilki kadar büyük bir şok yaratmıyor en azından üzerinde. Sesin kesildiğini anladığın anda, elini Tatsu mührüne getiriyor ve chakrana odaklanıyorsun. Rakibine dikkat kesilmenle birlikte, tekniğin aktifleşiyor.

Teki: İkinci çığlığa karşılık olarak kulaklarını ellerinle kapatıyor, bir yandan da rakibini takip ediyorsun gözlerinle. Yerinden kalkamıyor olduğun için en iyi opsiyonun bu gibi görünüyor. Shinobinin koşusunu izliyorsun birkaç saniye boyunca. Ardından, bir şey farkediyorsun. Az önce shinobi koşusu yaparken elleri arkasında olan shinobi, koşmayı bırakmadan ellerini önüne getiriyor mühür yaparmış gibi. Sırtı sana dönük olduğu için ne olup bittiğini göremiyorsun. Ayrıca çığlığın etkisi sebebiyle de tam emin olamıyorsun ne olduğundan. Bir an sonra, ilginç bir şekilde kaçak shinobinin etrafındaki görüntü flulaşmaya başlıyor. Hala görebiliyorsun, ancak ışık yansımaları ilginç bir hale getiriyor durumu senin için. Teknik bittiği gibi ayağa kalkıyor ve rakibinin bıraktığı katanayı kavrıyorsun.

Bir an sonra, ikiniz birden gelen uğultuyu duyuyorsunuz. Teki’nin gözleri hala kaçan shinobide, ancak Sakuma istemsizce dönüp bakıyor sesin kaynağına. Sesle alakalı bu kadar şey olması artık sinirinizi bozuyor. Ancak yapabileceğiniz pek bir şey yok. Uğultular, çığlıkları duyup gelen kasaba halkına ait. Su çekmek için sırada bekleyen kadınları, Teki’nin rahatsız edici bulduğu kızları, yaşlı adamı ve birkaç çocuğu görebiliyor Sakuma. Hepsi de savaş alanına bakıp ufak çaplı bir şok geçiriyor. Yerdeki garip sıvı, ayakkabıları kesilmiş ve kendilerine bakan Sakuma, çatıda kendince bir transa geçmiş gibi görünen ve hareketsiz duran shinobi, iki elinde birer katana bulunan Teki. Bunların alışık olmadıkları görüntüler olduğu belli bariz. Hiçbir tepki veremiyorlar.

Sakuma: Sen insanlara bakıyorsun, insanlar da sana ve ortama. Bu garip ve sessiz bakışmanın ardından küt bir ses duyuyorsunuz hep beraber. Genç kızlar ürkerek geriye kaçıyorlar. Çocuklardan biri ise ağlamaya başlıyor. Ses, çatıdan paldır küldür yere düşmüş olan ve artık baygın görünen shinobiye ait gibi görünüyor. Genjutsunun etkisi bayıltmış gibi görünüyor adamı. Vücudunun bir kısmı sıvıya yapışmış durumda. Yüzüstü yatıyor, neyse ki yüz-el gibi herhangi açıkta bir bölgesinin sıvıyla temas etmediğini farkediyorsun.

Teki: Arkanda bir sürü şey olup biterken rakibini takip etmek üzere hareketleniyorsun. Ancak shinobi senden uzaklaştıkça, görüntüsü daha flu ve saydam hale geliyor. Bir süre daha takip edebileceğini düşünüyorsun, ve belki de yakalayabileceğini. Ancak emin olamıyorsun. Üçüncü bir kişi olduğunu hatırlıyorsun ve kafandan çeşitli olasılıklar geçmeye başlıyor. Ya sen adamı takip ettiğinde üçüncü kişi gelip Sakuma’yı avlarsa? Ya kaçağı takip etmek için fazla uzaklaşır ve bu olaya müdahale edemezsen? Ya bu bir tuzaksa? Adamı ne kadar süre görebileceğinden bile emin değilsin. Bir diğer yanın da karşılık vermeye çalışıyor; ya adamı takip etmeyip tamamen elinden kaçırırsan? Ya görev başarısız olursa? Dönüp Sakuma’ya ve yere yapışmış olan shinobiye bakıyorsun. Burada kalırsan rahatça sorgulayabilirsiniz, ancak ya konuşmazsa? Yeniden dönüyor ve uzaklaşmakta olan shinobiye bakıyorsun. Sakuma’yı çağırmayı düşünüyorsun adamı beraber takip etmeniz için, ancak ya shinobi siz yokken uyanır ve kaçarsa? Ya ikisini birden kaçırırsanız? Ya bu bir tuzaksa?

Acilen karar vermen gerektiğini hissediyorsun.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kumo Sakuma
Posts:68
Joined:October 17th, 2018, 8:22 pm

Re: [Kasumikage Teki & Kumo Sakuma] Kılcal

Post by Kumo Sakuma » December 25th, 2018, 11:56 pm

Beklediğinden çok daha az etkilenmişti ikinci çığlıktan. Zihnini bu dehşet sesten yeterince koruyabilmiş gibi görünüyordu. Ellerini tüm gücüyle kulaklarına bastırmak beyninin hafifçe karıncalanmasına ve belirli noktalara giren sancılara engel olmamıştı, ama en azından ses kesildiği anda ellerini mühür yapmak için kullanabilecek kadar koruyabilmişti odağını. Tatsu mührünü yaparak chakrasına odaklandı ve çatıdaki rakibine Sakuma tarafından vahşice öldürüldüğünü defalarca ve defalarca göstermeye hazırlandı. Bu sırada kendisi de çatıdaki adamı defalarca ve defalarca vahşice öldürdüğünü hayal ediyordu.

Baş ağrıtıcı bir uğultu yükseliyordu etraftan. Sakuma'nın kulakları ve beyni bu kadar gürültüyü kaldıramıyordu artık. Duyduğu her sesi analiz etmek zorunda olmak çok yorucuydu, özellikle de sese dayalı bu genjutsuya maruz kaldıktan sonra. Bedeni içgüdüsel olarak hala kulaklarını kapatmak istiyordu elleriyle ama duyduğu her sesin kaynağını tespit etme güdüsü daha ağır basıyordu. Dolayısıyla hızlıca etrafına bakındı Sakuma. Duyduğu uğultunun, merak ve şaşkınlık içerisinde olan yerel halktan gelen konuşma ve homurdanma sesleri olduğunu fark etti. Teki'nin her fırsatta tüm ciğerlerini yırtarcasına bağıran rakibi ve Sakuma'nın jutsunun adını haykırmazsa teknik işe yaramayacakmış gibi davranan rakibi sağolsun, az önce burada gerçekleşen dövüşü duymamış olmaları imkansızdı. Dahası, acı veren çığlık bu masum halktan da birkaç kişiyi kendine kurban edinmiş olabilirdi. Kasabaya ilk geldiğinde fark ettiği tanıdık yüzler gördü Sakuma etrafında, zaten az kişi yaşıyordu burada. Meydandaki kadınları, kıkırdayan kızları, kısa süreli sorguya çektiği iyi huylu yaşlı adamı ve ortalıkta koşuşturan küçük çocukların da bu insanlar arasında olduğunu fark etti. Bir an bir ağırlık çöktü yüreğine. Sakuma ve Teki, ve diğer tüm shinobiler, eğitimleri gereği fiziksel ve zihinsel binbir türlü acıya dayanıklı olmak üzere eğitiliyorlardı - ancak aynısı bu insanlar için geçerli değildi. Küçük çocuklara baktığında aynı zihinsel acıyı onların da çekmiş olabileceği ihtimalini düşünmek canını çok sıkmıştı. Sakuma'nın genjutsuları hep tek hedefe odaklıydı, etraftaki insanları düşünmesi gerekmiyordu bu yüzden. Ama Katon kullanırken örneğin, veya menzili dahilindeki herkesi etkileyen genjutsular uygulayacağı zaman, etraftaki masum insanların da hesaba katılması gerekiyordu. Şu ana kadar yerel halka zarar vermiyorlar, yalnızca erzak çalıyorlardı bu ikili - Megumi'nin ilaçları hariç. Ama artık durum değişmişti.

Sakuma etraftaki insanlara, etraftaki insanlar da bu kaotik manzaraya bakakalmışken bir patırtı duyuldu. Sakuma'nın rakibi çatıdan yuvarlanmıştı ve öylece yatıryordu yerde. Tabii Sakuma'nın etrafta toplanan insanlarla bakışmaları süresince en az birkaç kere öldürüldüğünü görmüş olmalıydı adam, zihni bu görüntülere dayanamamıştı büyük ihtimalle. Bayılıp yere düşerken bile yerel halkı korkutmayı başarmıştı etrafına zarardan başka bir şeyden vermeyen bu herif, Teki'nin daha öncesinde bilgi almak için konuştuğu kızlar ürkmüş gözüküyordu. Çocuklardan biri ise düşen adamı gördüğünde ağlamaya başlamıştı. Daha fazla ses kaldıramayacağını düşündü Sakuma. Gerçekten gürültülü bir gün olmuştu.

Aralarındaki mesafeyi hala güvenli sayılabilecek bir uzaklıkta tutmaya dikkat ederek adama yaklaştı, özellikle sıvıya tekrar basmak istemiyordu. Adamın kendi tükürüğüne yapışmış olmasına gülüyordu içinden, ama etrafında bir sürü insan olduğu için dışarıdan sadece merakla adamı inceliyor gibi gözüküyordu. Öyle bir şanstı ki, adamın yalnızca kıyafetleri yapışmıştı sıvıya. Çok isterse kendi botlarına yaptığı gibi adamı yere yapıştıran kıyafetlerden kurtularak başka bir noktaya taşıyabilirdi rakibini. Gözlerine adamın az önce bulunduğu çatıyı kestirdi, böylece dik dik bakan insanlardan bir nebze olsa uzakta başlayabilirdi sorgusuna.

Ama başka bir şey dikkatini dağıttı o an. Daha doğrusu dikkatinin dağılmasına izin vermişti, çünkü adam zaten baygın ve yere yapışık durumdaydı. Ama asıl merak ettiği şey Teki'nin ne durumda olduğuydu. Hızlıca etrafına bakınarak Teki'yi ve rakibini bulmaya çalıştı - iki elinde birer katana ile biraz ilerde dikiliyordu Teki, dikkatle bir yere kitlenmişti ve afallamış duruyordu. Rakibi ise ortalarda yoktu.

O an, Sakuma'nın görüş alanı dışında gerçekleşmiş her şey anlam kazanmaya başladı. İki genjutsu çığlığı arasında duyduğu normal çığlık gerçekten de başkasına aitti, Sakuma şimdi anlıyordu ki çok büyük ihtimalle Teki'nin rakibine. Bağırma sebebinin genjutsuya yakalanmış olması olup olmadığına emin değildi, ama kılıcını bile bırakıp kaçmasına sebep olmuştu. Teki'nin elinde duruyordu şimdi. Sakuma kenjutsuya çok hakim değildi, ama Teki'den maruz kaldığı kadarıyla biliyordu ki kılıcını bırakıp kaçmak kolay kolay yapılacak bir şey değildi. Daha ilginci ise, bütün bu süreç boyunca Teki gözünü uzaklarda kilitlendiği o noktadan ayırmamıştı ve duruşunda bir tuhaflık vardı. Öne atılmaya hazır duruyordu, ama hareket etmiyordu salak. Tabii ki o anda Sakuma anladı neler döndüğünü Teki'nin zihninin içinde. Bunca yıllık dostunun ve dövüş arkadaşının girdiği kararsızlık krizlerini beş yüz metre öteden bile anlayabilirdi.

Rakibi kaçmıştı ve Teki peşinden gidip gitmemek konusunda kararsız kalmıştı. Belki de korkuyordu adamdan. Sonuçta dövüş sırasında ikisini de şaşırtmış ve Sakuma'nın yanında bitivermişti onu öldürmek için, kim bilir daha ne gizli numaraları vardı. İkisinin de kılıçlarının birbirine üstünlük sağlayamayışına şahit olmuştu Sakuma. Belki de kendisi böyle birinin peşinden gitmeye tereddüt edeceği için Teki'nin tereddütünü bu şekilde yorumluyordu. Bunun üzerine çok kafa yorması gerekmedi çünkü Teki dönüp Sakuma'ya baktığı anda bu kararsızlığın gerçek sebebi bir vahiy gibi indi Sakuma'ya. Teki her zaman olduğu gibi, Sakuma'yı tek başına bırakmaktan korkuyordu. Gözlerindeki endişeden açıkça anlaşılıyordu bu. Takım arkadaşıyla yollarını ayırmaktan korkuyordu. Aoba-sensei ve Rei'yi farklı yönlere gitmek üzere ayrılmalarının ardından kaybettiklerinden beri sergilediği bir davranış motifiydi ve asla vazgeçmiyordu.

Sakuma hızlıca kendi durumunu tarttı. Rakibinin bilinci yerinde değildi ve yakın bir zamanda hareket edebilecekmişe de benzemiyordu. Sorguyu tek başına rahatlıkla halledebileceğini düşünüyordu. Eğer rakipleriyle ilk karşılaştıklarında bahsinin geçtiğini duydukları üçüncü kişi dövüşe katılmaya karar verse bile, en azından teke tek karşıya gelebilirdi Sakuma. Zaten kaçan adamın bu ikili içerisinde daha bilgili ve daha otorite sahibi olan olduğunu düşünüyordu Sakuma en başından beri. Asıl yakalanması ve konuşturulması gereken oydu üçüncü kişinin kim olduğunu ve burada ne yapmayı amaçladıklarını öğrenmek adına. Teki rahatlıkla peşine düşebilirdi, özellikle adam kılıçsız kalmışken peşine düşmeliydi de. Üçüncü kişi ortalarda olmadığı için Teki'nin adamın peşinden gitmesinin ardından ikiye tek kalma ihtimali bir anlığına aklından geçti Sakuma'nın, ama Teki'ye güveniyordu. Yardıma ihtiyaç duyduğunda Sakuma'yı çağırabilecek vakti olmasını umuyordu sadece. Karşısında duran tereddüt krizine girmiş, kararsızlıktan neredeyse titreyen Teki'ye baktı.

"TEKİ! APTAL! Ben hallederim burayı sen gitsene!" diye haykırdı dostuna doğru. "HAKLA O KÖPEĞİ!"

Teki'nin bir an önce kaçan adamın peşinden gitmesini umarak yere yapışmış olan avına döndü. Planlamış olduğu gibi adamın kıyafetlerini ensesinden aşağı doğru boylu boyunca kesip adamı yapışkan sıvıdan kurtarmayı düşündü. Çatıya çıkarıp ellerini bağlasa, adam uyandığında ipten kolaylıkla kurtulabilir veya Sakuma görmeden el mührü yapabilirdi. Bu Sakuma'ya fazla riskli geldi. Adamın kendi tuzağına düşmüş olması avantajını sonuna kadar kullanarak bulunduğu yerde sorguya çekmek istiyordu, ama etraftaki meraklı ve korkmuş gözlerden de mümkün mertebe uzak olmak istiyordu. Bu fikirden vazgeçti. Adamın yanına iyice yaklaşıp iki elini de dikkatlice tutarak sıvıya yapıştırdı. Ardından doğrularak boğazını temizledi, etrafındaki kalabalığa döndü ve herkesin duyabilmesine yetecek kadar yüksek bir sesle konuşmaya başladı.

"Sayın kasaba sakinleri, sizi saygıyla selamlıyorum! Sebep olduğumuz gürültü ve kargaşa için çok özür dileriz, ancak arkadaşım ve ben Kusagakure tarafından, bölgenin güvenliği adına, bu kaçak shinobileri yakalamak üzere görevlendirildik. Şu ana kadar sizden biraz erzak ve alet edevat almak dışında sizlere, özellikle fiziksel bir zarar vermediklerini biliyoruz. Ancak daha büyük bir planları olduğuna dair bilgiler edindik ve bu plan günün sonunda siz yerel halka zarar verebilir! Güvenliğiniz için buradan uzaklaşmanızı ve bu kaçağı sorgulamama izin vermenizi rica ediyorum!"
Image
Künye
İsim: Kumo Sakuma
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 180.000
Prestij: 4
Ün: 17
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Kurallar & Güçlenmek: Yaşadığı kayıpları, değer sarsılmasını ve benlik problemlerini unutmak için kendini görevlere ve shinobilik felsefesine vermiştir ve bu sayede ailesinin empoze ettiği hırsı ve mükemmeliyetçiliği köyün yararına kullanabileceğini fark etmiştir. Shinobi dünyasındaki kurallar daha sağlamdır, daha gerçektir. Onu yüzüstü bırakacak yalanlar yoktur. Ayrıca takımında verdiği kayıpların ardından, karşısına çıkan tüm tehlikelerle başa çıkabilecek kadar güçlü olmaya yemin etmiştir. Hem kendini, hem de tek dostu Teki’yi korumalıdır. Eğer çok iyi bir shinobi olursa, daha zor ve kritik görevleri yerine getirmesi gerekir – bunu da seve seve yapacaktır.

Komplikasyon
Karanlık: Karakter Kusagakure ile Riaru arasında geçen savaşta yoğun zihinsel saldırılara maruz kalmıştır. Saldırılar sebebiyle, karakter karanlık ortamlarda sanrılar görmektedir. Bu sanrılar genel olarak savaşla ilgili anıları içerirken, ileri seviyede korku nöbetlerine dönüşebilir. Karakter bu etkiler nedeniyle karanlık ortamlarda sağlıklı kararlar veremeyeceği gibi zihinsel kapasitesi düşmektedir. Özellik, komplikasyon etkilerinden kaçınıldığı sürece geçici olup; etkilerin yoğun bir şekilde görülmesi durumunda iyileşme süresi uzamaktadır.



Image



Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 6
Potansiyel: 4
Varlık: 5
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 3
[Varlık] Empati: 3
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1


Kontrat
Fuuma | B-Rank | Kaplan

Ninjutsu
Shunshin | D Rank | Ninpou
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.

Hibashiri | C Rank | Katon
Kullanıcı Tora mührünü yapar ve hedefine odaklanır, ardından ayağını yere vurur. Ayağını yere vurduğu noktadan itibaren, hedefine doğru yerden hızlıca ilerleyen çizgisel bir alev kütlesi yollar. Bu kütle hedefine ulaştığında onu yakmaya ve alevlerin içine almaya çalışır. Alevlerin ısısı yüksektir. Yerde ilerleyen alev kütlesi manevra yapabilir veya hedef değiştirebilir. Alevlerin hareketi süresince Tora mührü bozulmamalıdır.

Endan | C Rank | Katon
Kullanıcı kısa bir el mührü serisi ardından ağzında yağ biriktirmeye başlar. Yeterince biriktirdikten sonra bu yağı hedefine tükürür. Yağ ağızdan fırladığı gibi alev alır ve bir alev topuna dönüşür. Kullanıcı, daha fazla chakra harcayarak ağzında topladığı yağı arttırabilir, böylece oluşacak olan alev topu daha büyük olur. Kullanıcı yarım metre çapında bir küreden daha fazla yağ toplayamaz. Ağzında topladığı yağı 3 parçaya kadar bölüp ayrı ayrı fırlatabilir veya yağı tek seferde tükürmek yerine bir kaç saniye boyunca püskürtebilir. Alev kütlesi 15 metreye kadar dağılmadan ilerleyebilir. Hedef ile buluşup hasar verdikten sonra yağlar ve alevler yok olur.

Gouryuuka no Jutsu | B Rank | Katon
Ninja Tora mührünü yaparak aşırı derin bir nefes alır. Bu nefes alınırken kullanıcının göğsünde bir şişkinlik belirir. Kullanıcı ardından bir ejderhanın kafasına benzeyen bir alev topunu ortaya çıkarır. Bu alev topu sıradan alev toplarından kütle olarak hemen hemen aynı olsa da daha sıcaktır. Ejderha başı şeklindeki alev topu püskürtüldüğü düzlemde ilerler ve önüne çıkacak şeyleri eritebilecek bir sıcaklığa sahiptir. Bunun yanısıra alev topunu ejderha başına benzemesini sağlayan kısımları az da olsa sert ve dirençlidir. Bu sayede ejderha başı ince yapıları delebilir ve hedefine doğru ilerlemeye devam eder.

Karyuu Endan | B Rank | Katon
Ninja uzun sayılabilecek el mühürleri serisini Tora mühründe bitirir ve derin bir nefes alır. Bu aldığı nefes ile birlikte kullanıcının göğsünün ve yanaklarının bir hayli şiştiği görülür. Kullanıcının aldığı nefesi tazyikli bir şekilde dışarıya salması ile bir alev oluşur ve oldukça hızlı bir şekilde ilerlemeye başlar. Kullanıcı ağzından nefesini tazyikli bir şekilde vermeye devam ettiği sürece alev hızla ilerlemeye devam eder. Alev, önüne çıkan herşeyi yakar ve yutar. Kullanıcının 20 metre önünde düz bir alandaki her şey etkilenir.

Kuchiyose no Jutsu
Kullanıcı baş parmağını ısırır ve kanatır, ardından o elini yere sertçe vurur ve odaklanır. Bir kaç saniye sonra, yaratık o alanda aniden belirir. Eğer yaratık yeterince büyükse, kullanıcı onu sürer pozisyonda çağırabilir. Bu şekilde çağrılan yaratıklar "Kai" mührü ile anında geri gönderilebilir. Kullanıcı yara almışsa baş parmağını ısırmak yerine halihazırda akan kanını da eline sürerek kullanabilir.



Taijutsu
Ayatsu Stili | B Rank
Kullanıcı tek bir hamlede iç organları iflas ettirebilecek hamleler yapmayı öğrenir. Göğse yapılacak sert ve yerinde bir hamle karşı tarafı nefessiz bırakabilir veya böbreklere yapılan bir hamle ile rakibin tüm vücuduna yayılacak bir acı dalgası oluşturulabilir ve dikkati dağıtılabilir. Hamlelerin mükemmel bir isabet oranı ile yapılması gereklidir.

Kaiganshou | B Rank
Kullanıcı dirseğini kullanarak kendini rakibe fırlatır ve rakibin göğsünü hedef alır. Eğer dirsek rakibin göğsüne isabet ederse, rakip geriye doğru fırlar ve nefessiz kalır. Kendini toparlamakta güçlük çeken rakip ardından gelecek saldırılara daha açık bir hale gelir. Saldırı çok büyük bir acı verdiği gibi eğer aşırı güçlü bir şekilde uygulanırsa kaburga kemiklerini bile kırabilir.


Genjutsu
Kuroshiki | D Rank
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından tekniği aktif eder ve bir hedef seçer. Eğer bu hedef, kullanıcıya 15 metre veya daha yakındaysa, tekniğin etkisi altına girer. Tekniğin etkisi altında kalan hedeflerin herhangi bir duyusunu kullanıcı isteği doğrultusunda bozabilir. Gözler bulanık görmeye başlar, eller uyuşur, tad alınamaz, duyma mesafesi kısalır veya koku alamaz hale gelir. Duyurlar tamamen kapatılmaz, sadece bozulur. Yani hedef tamamen kör edilemez/sağır yapılamaz. Bu etkilerden aynı anda sadece 1 tanesi aktif edilebilir, ancak teknik bozulmadan bu etkiler arasında geçiş yapmak mümkündür. Maksimum 1 hedef bu tekniğin altında olabilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.

Shibou no Jutsu | B Rank
Kullanıcı Tatsu el mührünü yapar ve o anda baktığı kişiyi tekniğin etkisi altına alır. Tekniğin altına girmek için hedefin kullanıcıya bakmasına gerek yoktur. Tekniğin etkisi altında olan kişi her 5 saniyede bir, kullanıcı tarafından hunharca öldürüldüğünü görür. Bu görüntüler 2 saniye sürer ve aşırı derecede gerçekçidir. Kullanıcı eğer isterse görüntüleri istediği gibi ayarlayabilir. Hedef git gide konsantrasyonunu kaybeder ve kullanıcıdan korkmaya başlar. Kötü ve rahatsız edici hisleri kullanıcı ile bağdaştırır. Savaş alanında kişilere göz dağı vermek, konsantrasyonlarını bozmak ve gerçeklik ile illüzyon arasındaki bağı koparmak için kullanılır. Diğer şartlar altında, işkence yapmak için kullanıldığı bilinmektedir. Teknik 2-3 dakika kadar açık kalır, ardından tekrar uygulamak gerekir.

Omotsuki | A Rank
Kullanıcı uzun bir el mührü dizisi uyguladıktan sonra tekniğin etkisi altına almak istediği kişiyi boğazından yakalar. Hedefin gözleri aniden kullanıcının gözleri ile kenetlenir ve teknik başlar. Kullanıcı, teknik süresi boyunca hedefin anılarını gezebilir ve diğer eliyle bir başkasına dokunarak bu anıları aktarabilir, bu anıları zihnine kaydedebilir. Teknik, 1 haftaya kadar olan taze anılara çok fazla zorluk yaşamadan ulaşabilir ancak daha geriye gidildiğinde anılar bulanıklaşmaya başlar. En eski anılar ise sadece bir duygu parçası olarak algılanır. Teknik süresi boyunca hedef uyuşmaz veya teknik onu zaptetmez, bu durumu kullanıcının bir şekilde çözmesi gerekir. Genel olarak hedef önce bağlanır, ardından kullanıcı tekniği uygular. Uyuyan kişilere teknik uygulanabilir, bu varyasyonda kullanıcı elini hedefin alnına koyar ve tekniği başlatır. Göz kontağına ihtiyaç yoktur. Eğer kişi baygınsa teknik kullanılamaz. Hedef kişi, eğer uyumuyorsa anılarına ulaşıldığının farkında olur.


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Tantou (İyi Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
2 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)
2 Kondisyon Hapı (İyi Kalite)
2 Chakra Hapı (Normal Kalite)
User avatar
Kasumikage Teki
Kusagakure
Kusagakure
Posts:343
Joined:October 22nd, 2018, 2:54 am
Künye:

Re: [Kasumikage Teki & Kumo Sakuma] Kılcal

Post by Kasumikage Teki » December 25th, 2018, 11:56 pm

İkinci çığlık ile beraber aynı iğrenç hissiyat bir kez daha Teki'yi ele geçirmişti. Beyni sarsılıyor ve kafası patlayacakmış gibi hissediyordu. Belki bilinçli, belki de bilinçsiz olarak ellerini kulakları ile kapatmıştı. Bunun insan fizyolojisine uygun olduğunu bile bilmiyordu. Şaşırdı bir an ancak yükseklerden gelen güçlerin onun bunu yapabilmesine olanak sağladığını düşündü. Haline güldü halen beynine acı duygusu dolarken. Kulaklarını kapatması sayesinde jutsunun etkisinin bir nebze azalmış olması ile beraber kaçan shinobiyi izlemeye koyulmuştu. "Korkak herif." diye iç geçirdi koşmakta olan adamı izlerken ve o anda dikkatini çeken bir gelişme oldu Teki'nin. Kaçışını izlediği shinobi, normal shinobi koşuşu yapmakta olan adam bir anda ellerini önüne götürmüştü... Sanki mühür yaparmış gibi. Kaç mühür yaptığını, hangi mühürleri yaptığını ya da mühür yapıp yapmadığını bilmiyordu Teki. Yinede tedbiri elden bırakamazdı. Adamın jutsu hazırlığında olduğu gerçeğini kabullendi direkt olarak. Çığlığın etkisi azalmış olsa da, gayet şiddetli şekilde devam ediyordu ve bu yüzden tüm dikkatini adama veremiyordu asla. Ta ki, kaçan adamın çevresindeki görüntü flulaşmaya başlayana kadar. Kaçan shinobiyi halen görebiliyordu Teki. Ancak, çevrenin flulaşması ve ışık yansımaları durumu hem zor hem de ilginç bir hale getirmişti. Çığlığın etkisinin geçmesi ile yavaşça ayağa kalkarken, rakibinin yerde bıraktığı katanayı kavramıştı ilk iş olarak. Kaçan adamın bir jutsu yaptığından artık emindi. Hatta tahmini olarak hangi jutsuyu yaptığını bile biliyordu. Sakuma'dan da alışkın olduğu, hiç sevemediği bir jutsu türü olan genjutsulardan bir tanesi olduğunu düşünmüştü. Kuroshiki...

Halen kaçan adamı izlemeye çalışırken, çevreden gelen uğultu sesleri dikkatini çekmişti. Görevlerinin başından beri ses olgusuna ilişkin çok şey yaşamışlardı. Handa Megumi'nin çaldığı kotonun harika sesi. Yerleşkeye geldiklerinde, konuşmaya çalıştığı kızların aptal kikirdemeleri. Kaçakların konuşmalarına şans eseri denk gelmeleri. Kendo ve Shigure kapışmasının çevreye yaydığı gürültü. İğrenç çığlık jutsusu. Kendo kulanıcısının ayrıca anlamsızca bağırması. Şimdi de çevredekilerin uğultuları. Tüm bu gürültülerden sahiden sıkılmıştı Teki. Görevi başarı ile bitirip evine dönmeyi hayal etti o an. Sadece rahat yatağına uzanmak ve bir kaç gün kafasını dinleyerek tatil yapmayı diledi. Ancak halen aktif bir görevde olduklarının bilincindeydi. Tüm benliği ile göreve odaklanmışken çevreden gelen uğultuların sebebi ile ilgilenmedi bile. Halen kaçmakta olan shinobiyi izlemekteydi...

Çevrede olanlara aldırmadan kaçmakta olan shinobiyi takip etmeye başlamıştı. Takip etmeye çalışıyordu ancak, kaçağın çevresindeki görüntü git gide daha flu ve saydam hale gelmekteydi. Buna rağmen adamı takip etmeyi başaracağını düşünüyordu. Bir şekilde genjutsudan kurtulmayı başarabilir ve korkak adamı yakalayabilirdi. Takibine devam ederken birden olduğu yere sabitlendi Teki. Kendi kişiliği ile bir savaşa girmişti farkında bile olmadan. Karşılaştığı herkesten daha tehlikeli birisi ile çarpışmak zorundaydı şu anda. Teki ile... Babasının adını seçerken dikkat ettiği olgu ile... Kendisinin en büyük düşmanı olan kendisi ile...

Bir shinobi olarak her görevi başarı ile tamamlamak ve saygınlığını arttırıp, bilinen birisi olmak en büyük hayallerinden birisiydi Teki'nin. Bu sebeple tüm yaşamı boyunca görevlerini tehlikeye atacak her şeyden uzak kalmıştı. Hep kesin yollara başvurmuş ve kesin doğru olduğu cevaplardan şaşmamıştı. Ancak şimdi durum böyle değildi. Aksine ciddi karar vermesi gereken konular fazlasıyla birikmiş ve aynı çığlık jutsusu gibi kafasını delmeye başlamıştı. Kendo kullanıcısını takip etmesi için Sakuma'yı diğer adam ile burada bırakmalıydı. Bu seçenek en yakın dostunu, olası 3. kişi tarafından olacak bir saldırıda yalnız bırakması anlamına geliyordu. Kendo kullanıcısını takip etmeyi bırakır ve ellerindeki sümüklü çığırtkan adam ile ilgilenirlerse de, görevin tehlikeye girme ihtimali çok fazlaydı. Koşmakta olan adamı ne kadar süre daha görebileceğinden bile emin değildi. Durumu analiz etmeye çalıştı aceleyle. Doğru kararı verebilmesi için buna ihtiyacı vardı...

"1. Kendocuyu kovalarım ve Sakuma diğer adam ile ilgilenir. Bu durumda Sakuma yalnız kalacağı için olası saldırlara açık hale gelir. Ben uzakta olduğum için onu koruyamam. Rei eve Aoba-sensei gibi tuzağa düşebilir ve bunu kesinlikle istemem.
2. Kendocuyu takip etmem ve Sakuma ile beraber sümüklü çığırtkanı sorgulamaya başlarız. Adam bize gerekli bilgileri verirse harika. Fakat bilgi alamaz isek hem diğer adamı kaçırmış oluruz, hem de elimizde aptalın teki kalmış olur. Bu da görevin başarısız olması anlamına gelir ve ben bunu kesinlikle istemem.
3. Kendocuyu kovalarım ve Sakuma, sümüklü çığırtkanı sorgulamaya başlar. Kendocunun amacı beni tuzağa çekmektir ve 3. kişi ile beraber bana saldırırlar. Bu sefer açık hedef ben olurum ve zor duruma düşerim.
4. Sakuma ile beraber Kendocuyu kovalamaya başlarız ve diğer adamı bayılmış halde burada bırakırız. En kötü plan bu... Çünkü;
4,1. Biz gittikten sonra sümüklü çığırtkan kendine gelebilir. Eğer kendocuyu yakalayamaz isek o aptalı da kaybedebiliriz.
4.2. Sümüklü çığırtkan kendine gelmez. Fakat bu sefer 3. kişi gelir ve onu kurtarır. Aslında Kendocunun tek amacı bizi ondan uzaklaştırmaktır ve bunu başarır."


Tüm bu numaralandırılmış düşünceler aşırı titiz ve düzenli bir şekilde beyninde kol kola tur atmaya başlamışlardı. Teki ne yapacağını kesinlikle bilmiyordu. Sakuma'yı olası bir tehlikede bırakmak istemiyordu. Görevi başarılı ile tamamlamak istiyordu. Geçmişinde yaşadığı acılar ile kişisel motivasyonu birbirlerine büyük bir savaş açmıştı ve tüm zararı Teki görüyordu. Görev başarısız olursa yaşayacağı itibar kaybından çok korkuyordu. Görev başarılı olur fakat karşılığında Sakuma zarar görür ise o zaman da itibarının da, en az arkadaşı kadar zarar göreceğini biliyordu. Kalmaya karar vermişti. Diğer adamı sorgulayacaklar ve Kendocunun kaçmasına izin vereceklerdi.

"YA HİÇ BİR ŞEY ANLATMAZSA!!"

Küçük ve hoş olmayan bir titreme geçmişti tüm vücudundan. Adamdan bilgi alamamaları dahilinde görevin tamamen kayıpla sonuçlanabileceği düşüncesi bir atak daha yapmıştı. Saçlarının arasında oluşan küçük ter damlası yüzü boyunca sakince ilerlerken karnı ağrımaya başlamıştı. İki önceliği arasında böyle büyük bir seçim yapması gerekeceğini asla düşünmemişti. Şu ana kadar çoğunlukla rahatlardı. Sakuma'nın büyük bir tehlikeye girmesi dışında her şey kontrol altındaydı. O krizi de hızlıca kendi lehine çevirmeyi başarmıştı Teki. Yaşadığı korkudan güç alarak Kendo kullanıcısına üstünlük kurmuş ve adamın topuklarını çarpa çarpa kaçmasına sebep vermişti. Acaba vermiş miydi? Yoksa bu da bir tuzak mıydı? Yine başa dönmüştü tüm düşünceleri. Tuzak olabilecek birden fazla aksiyon vardı. Tuzağa düşebilecek iki kişi vardı... Neden bu kadar zordu karar vermek? Şu anda yapmaya karar verdiği tek şey, adamın genjutsu kullanma ihtimalini düşünerek bundan kurtulmaya çalışmaktı. En azından bu konuda kesin bir fikre sahipti. Bilinen en standart yöntemi kullanarak çakra akışını kesip, tekrar uygulamaya koyacaktı. Kitsune'yi tuttuğu eli ile "Kai!" yapmaya karar verdiğinde üstünden küçük bir yük kalktığını hissetmişti. Ancak yeterli değildi... Asıl kararı bekleyen büyük soru, kocaman bir düşmandı ve asla güç kaybetmiyordu...

"TEKİ! APTAL! BEN HALLEDERİM BURAYI SEN GİTSENE! HAKLA O KÖPEĞİ!"

Sakuma'nın kısa ancak anlamlı sözleri az önceki çığlık jutsusundan daha bile fazla etkilemişti Teki'yi. Dostu haklıydı. Teki, onu kurtarmaya o kadar odaklanmıştı ki, gereksiz yere Sakuma'yı güçsüz bir pozisyona sokmuştu. Utandı kendisinden. Sakuma'nın kendini koruyabileceğini biliyordu. Onun üstüne düşen kısım ise kaçmakta olan "köpeği" yakalamak ve işini bitirmekti. Zaten diğer adamı yakalamışlardı ve kendocuyu öldürmesi artık sorun yaratmayacaktı. Eğer tuzağa düşecek kişi Sakuma ise onun kendisini koruyacağından emindi artık. En azından Sakuma ona bu yönde bir güven aşılamayı başarmıştı. Tuzağa düşen kendisi olursa eğer... O zaman karşısındaki iki kişiye acıyordu sadece Teki.

Kara bulutlarla kaplı bir gökyüzünü aniden aydınlatmayan başlayan sıcak güneşin çevreye saçtığı ısı gibi bir etki uyandırmıştı Sakuma'nın sözleri Teki'de. Kendisini yenmeyi başarmıştı. Yapması gerekeni biliyordu. Kendocuyu tüm hızı ile kovalayacaktı. Varsın tuzağa düşsün. O zaman da iki kişiyi birden haklayacaktı. Karın ağrısı geçmişti artık. Terlemeyi bile bırakmıştı. Daha rahat odaklanıyor ve nefes alabiliyordu. Kendocunun yaptığını düşündüğü genjutsuyu iptal etmiş olmayı umarak koşmaya başlamıştı. Adamı dikkatli bir şekilde kovalayacak ve elinden geldiği kadarı ile çevre etmenlere dikkat edecekti. Adam bir köşeden döndü ise, o köşeden daha da dikkatli bir şekilde dönecekti. Adamı gözünden kaçırmamaya dikkat ederek aynı zamanda çevreyi ve özellikle çatıları da kontrol edecekti. Sakuma'yı yalnız bırakmıştı ve bu kesinlikle boşa olmamalıydı. Günün sonunda belki Rei ve Aoba-sensei ile aynı kaderi paylaşabilirdi ancak bunu düşünmek bile istemiyordu. İki katana taşımanın kendisine yarar sağlamayacağını da biliyordu. Kitsune'yi kınına geçirmişti. Kendocuya yeteri kadar yaklaşabilirse eğer, katanasını adama fırlatacaktı. Böylece büyük bir zarar verebilirdi rakibine. Adam katanayı havada yakalasa bile sorun olmayacağını düşündü. Sağlam haliyle yendiği adamı, yaralı haldeyken çok daha rahat indirebileceğini biliyordu... Tek derdi katanayı fırlatırken sivillere zarar vermek istememesiydi o anda. Buna ayrıca dikkat edecekti.

Aoba ve Rei ile aynı kaderi paylaşacak kişi ne kendisi olacaktı ne de Sakuma. Bu düşünceden güç alacaktı. Geçmişte yaşadığı kayıplar bu anı etkileyemeyecekti. Aksine destek olacaktı kendisine.
Image
ImageImageImage ImageImageImageImageImageImage


Künye
İsim: Kasumikage Teki
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Element: Suiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 30.000
Prestij: 2
Ün: 29
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Bilinmek ve Saygı duyulmak; Teki her zaman saygı duyulan bir insan olmaktan keyif almıştır. Her zaman daha güçlü olmak, tebrik edilmek ister. Bu yüzden de shinobiliğe çok önem verir. Her zaman kendisinin seviye olarak üstünde birileri olacağının bilincindedir ve bu duygu onun çalışmalarına daha fazla enerji harcamasına sebep olur.

Komplikasyon
Karanlık; Karakter Kusagakure ile Riaru arasında geçen savaşta yoğun zihinsel saldırılara maruz kalmıştır. Saldırılar sebebiyle, karakter karanlık ortamlarda sanrılar görmektedir.
Karakter yoğun çabalar sonucunda sanrıları bir nebze de olsa def edebilmeyi başarmıştır. Karakter eğer bir kaç metre önünü görebileceği bir ışık kaynağına sahipse sandırlara negatif bir etki altında kalmadan karşı koyabilir. Bu mesafenin altında, karanlık karaktere ne kadar yakınsa sanrıların şiddeti o kadar artar. Eğer karakter zifiri karanlıktaysa sanrılar standart kuvvetlerine ulaşır.
Sanrılar karaktere olmayan silüetler ve sesler şeklinde gelir. Bu sanrılar karakterin stres seviyesini hızla arttırır, rasyonel düşünmesini engelleyebilir. En ağır şeklinde karakterin bir ışık kaynağı bulana kadar kaçmasına sebebiyet verebilir.

Özellikler

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 6
Varlık: 6
Zeka: 5

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 3
[Çeviklik] Akrobasi: 3
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3
[Kondisyon] Form: 8 (2. Favori)
[Potansiyel] Ninshuu: 7 (1. Favori)
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 2
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 1


Kekkei Genkai
Dokuton; Kyousui No Yoroi
Atlama;Zırh Rekleksi

Ninjutsu
Suiton; Suiwa
Suiton; Mizurappa
Suiton; Bousen No Jutsu
Ninpou; Kage Bunshin no Jutsu
Ninpou; Shunshin
Ninpou; Otonaku Ashi no Jutsu
Ninpou; Kuchiyose no Jutsu; Hiyaki


Taijutsu
Shigure Stili (A-Rank)
Shigure Kenjutsu; Hadan
Shigure Kenjutsu; Hade
Suiseiki Stili (C-Rank)
Suiseiki: Kaidan


Genjutsu

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Katana; Kitsune (İyi Kalite) (Aile Yadigarı)
Kar Küresi (Görev Hatırası)
Özel Üretim Siyah Termal Tulum
Özel Üretim Matara
Özel Üretim Bacak Aparatı (x2)
Özel Üretim Koruyucu Gözlük
Minik El Feneri
Zippo Çakmak
2 Kan Hapı (Normal)
1 Çakra Hapı (Normal)
2 Kondisyon Hapı (İyi)
2 İyileştirici Hap (Normal)
1 Yemek Hapı (Normal)
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)

User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kasumikage Teki & Kumo Sakuma] Kılcal

Post by GM - Naruto » December 28th, 2018, 2:40 pm

Sakuma: Baygın adama yaklaşıp, iki elini birden sıvıya yapıştırıyorsun. Başka bir yerinin yapışmamasına dikkat ettiğin için, sırt üstü çevirip konumlandırıyorsun adamı. Ardından hala şaşkın şaşkın durumu izlemekte olan insanlara dönüp konuşmanı yapıyorsun. Başta adamın haline acıyor gibi görünüyorlar, ancak sesinin kararlı tonu ve ortamın garipliğine bakarak fazla ses çıkarmadan yavaş yavaş uzaklaşıyorlar. Kadınlardan birkaçının kendi kendine söylendiğini, birinin ise çocukların elini tutup uzaklaştırdığını farketsen de bunun dışında dikkatini çeken bir şey olmuyor. Kalabalık dağılırken, rakibine yöneliyorsun sen de.

Teki: Kararsızlığından kurtulduğun an, rakibine doğru koşmaya başlıyorsun. Aranızda oldukça uzun sayılabilecek bir mesafe var, ve garip teknikten dolayı da çok net göremiyorsun rakibini. Ancak nerede olduğuna dair bir fikrin var en azından. Genjutsu olarak tahmin ettiğin tekniğin senin üzerindeki etkisini yoketmek için temel akademi eğitimlerinden biri olan chakra akışını durdurma-başlatma işlemini yapıyorsun. Ancak, değişen bir şey olmuyor. Takım arkadaşından dolayı bildiğin bu tekniğin düşük seviye bir teknik olduğuna eminsin. Ve yaptığın hamlenin normalde tekniği durduracağından da. Ancak bir şey değişmemiş olması, sana bu tekniğin başka bir şey olabileceğini düşündürmeye başlıyor. Yerleşim yerinden uzaklaşıyorsunuz git gide, binalar arkanda kaybolmaya başlıyor. Açık alanda koşturuyorsunuz.

Sakuma: Rakibini inceliyorsun bir yandan yaklaşırken. Ellerini yapıştırırken pozisyonunu değiştirdiğin için şuan yüzünü net bir şekilde seçebiliyorsun. Siması tanıdık geliyor, senden beş-altı yaş büyük en fazla. Senin köyünden bir shinobi olduğunu biliyorsun. Diğer shinobinin yüzünü de görmüş olduğun için, bir şekilde bağlantı kurabiliyorsun ikisi arasında. Takım arkadaşı olduklarını hatırlıyorsun, ancak yalnızca bu kadar. Sırtüstü yatıyor, belinin hizasının biraz üstünden itibaren ayaklarına doğru sıvıya yapışmış halde. Sol eli düz duruyor, sağ eli ise karnının üstünden geçirilip sol elinin hemen dibine yapıştırılmış durumda. Sağ omzu, pozisyonundan ötürü biraz yukarı kalkmış ve rahatsız görünebilecek bir pozisyonda. Zorla uyandırmak için herhangi bir şey yapmıyor ve bekliyorsun bir süre başında. Bir yandan çevreyi kolaçan ediyorsun gelen giden birileri varsa görmek için. Kafanı az önce kalabalığın olduğu yere çevirdiğinde, meraklı birkaç çocuğun duvar kenarından kafalarını uzatıp baktığını görüyorsun. Ancak senin onları farkettiğini görünce aniden kafalarını geri çekip kaçıveriyorlar. Yaklaşık 10 dakika sonra, homurdanmaya başlıyor shinobi uyanırmış gibi.

Teki: Aralıksız olarak koşmayı sürdürüyorsun. Fakat yaralı olduğunu bildiğin adama yaklaşamıyorsun bir türlü. Mesafe ne zaman kapanacakmış gibi olsa, bir şekilde ileri doğru daha hızlı bir şekilde fırlayabiliyor shinobi. Görüntüsü hala bulanık. Arada sırada arkasını kontrol ettiği için peşinde olduğunu biliyor. Koşuyor, koşuyor, koşuyorsunuz. Katanayı fırlatmak için bir fırsat bulamıyorsun. Yaklaşık yirmi dakika koştuktan sonra, bir koruluğun sınırlarına ulaşıyorsunuz. Rakibin, ağaçların gölgesine giriyor ve tam o an, görüntüsü gözlerinden siliniyor. Ağaçların dibine ulaşıyorsun koşuna devam ederek, girip girmemek tamamen senin elinde. Henüz koşunu durdurmuş değilsin.
Off Topic
Out: Teki koşusu esnasında daha çok zaman harcadığı için, zamanlamaları eşitlemek adına bu tur sadece Sakuma yazacak.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kumo Sakuma
Posts:68
Joined:October 17th, 2018, 8:22 pm

Re: [Kasumikage Teki & Kumo Sakuma] Kılcal

Post by Kumo Sakuma » December 28th, 2018, 5:40 pm

Teki'nin kararsızlık nöbetinden kurtulup koşarak uzaklaştığını görünce yarım bir gülümseme kapladı Sakuma'nın yüzünü. Teki'nin harekete geçmek için ihtiyacı olan tek şey birazcık özgüvendi, ve bu özgüveni toplaması için gereken tek şey de aklına koyduğu her şeyi başarabileceğine dair biraz olsun içinin rahatlatılmasıydı. Özetle pohpohlanıp kıçının kaldırılması gerekiyordu illa, ama her seferinde de meyvelerini veriyordu gelen o özgüven. Sakuma bunu defalarca görmüştü, gaza gelmiş bir Teki'den daha kararlı ve inatçı çok şey yoktu bu koca yeryüzünde. Dostu artık görüş alanından çıkmış olacağı için endişelenmekten kendini alamasa da mantığı endişelenmesine gerek olmadığını söylüyordu. Peşinden gittiği adamı haklayabileceğine güveniyordu, güvenmemek Teki'ye saygısızlık olurdu. Sakuma'ya düşen ise yakaladığı rakibini elinden kaçırmamak ve ondan alabileceği tüm bilgileri almaktı.

Yaptığı küçük konuşmanın ardından Sakuma'nın etrafına toplanmış olan kalabalık sessiz kabul edilebilecek bir şekilde dağılırken, Sakuma hitabet yeteneğini bu kadar etkili kullanabilmiş olmasına şükrediyordu. Tabii ki Sakuma'nın ağzından çıkan her şeyi sorgusuz sualsiz kabullenmelerini bekleyemezdi kimse, ancak en azından itiraz ederek zorluk çıkaran inatçılar boy göstermemişti. Sakuma'nın gözlerinden bakıldığında tüm bu kargaşanın sorumlusu kaçak shinobilerdi, ama olayın tamamına şahit olmamış ve yaşananların perde arkası hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan yerel halk bunu böyle görmüyor olabilirdi. Sonuçta kulaklarını rahatsız eden çığlıkların kimden çıktığını tespit etmeleri beklenemeyeceği gibi, kaçaklardan biri bayılarak çatıdan düşmüş, diğeri ise dövüşten kaçarak uzaklaşmıştı - o kadar da dehşet verici durmuyorlardı günün sonunda. Zaten, ya bu sebeple Sakuma'nın söyledikleri kendilerini çok da ikna etmediği için, ya da dramanın kaynağından uzaklaştırılmaktan pek mutlu olmadıkları için, söylenerek uzaklaşmıştı birkaç kadın.

Bu sırada kalabalığın tepkisine özellikle dikkat etmeye çalışmıştı çünkü dövüştükleri kişiler hakkında öğrenilmesi gereken ve yerel halk tarafından bilinen önemli bir bilgi varsa, itiraz edecek veya homurdanacak kişiler ele verecekti bunu. Aynı zamanda bahsi geçen üçüncü kişinin etrafta olup olmadığı hakkında bir ipucu yakalamak için de iyi bir fırsattı. Ancak dikkatini çeken hiçbir şey olmamıştı - bir nebze de olsa rahatlatmıştı bu.

Kısmen yere yapışmış olan rakibinin yanına yaklaşırken adamı detaylıca incelemeye başlamıştı. Dövüşün başından beri seçmekte zorlandığı yüzü artık apaçık bir şekilde görülebiliyordu, baygın ve savunmasızdı. Tanıdık geliyordu üstelik. Önceden tahmin ettiği gibi daha önce Kusagakure'deyken görmüş olduğu bir shiboni olduğuna emindi artık. Gördüğü bu surat, yüzünü önceden görmüş olduğu diğer kaçağa dair diğer bilgilerle birleştiğinde ise bu ikisinin aynı takımdan olduğunu anımsadı. İster istemez yamuk bir gülümseme yerleşti yüzüne. Demek birlikte kaçmışlar, diye düşündü. Ayrı ayrı farklı sebepler yüzünden kaçıp sonradan birbirlerini bulmuş olmaları biraz olasılıksız geliyordu kulağa çünkü. Ortak bir sebepleri vardı demek ki. 3 kişilik takımdan yalnızca ikisinin mi birlikte kaçtığını merak etmekten kendini alamadı, acaba bahsi geçen diğer kişi üçüncü takım arkadaşları olabilir miydi? Bütün takımın birlikte kaçmış olma ihtimali var mıydı? Takımlarındaki üçüncü kişiye dair aklına hiçbir şey gelmiyordu şu anda, ancak buna dair bir şeyler hatırlamaya çalıştı. Acaba daha önce karşılaşmışlar mıydı?

Bunun için bir sebebi yoktu ya, yine de eğer bir gün olur da köyden kaçması gerekirse Teki'yi de kendisiyle gelmeye ikna etmek için her şeyi yapardı herhalde. Veya Teki'nin köyden kaçmasına sebep olacak bir şey olsaydı Teki'nin tek başına gitmesine göz yumup köyde kalamazdı. Bu yüzden takım arkadaşlarıyla birlikte kaçmış olmaları o kadar da garip gelmedi Sakuma'ya, bu konuda empati yapabiliyordu karşısındakiler kaçak da olsa. Bir yandan baygın olan rakibinin kendisine gelmesini beklerken bir yandan da olası bir tehlikeye karşı etrafı kolluyor ve bunları düşünüyordu, kendisinin veya Teki'nin bir şekilde köyden kaçmasına sebep olabilecek felaket senaryolarını. Birkaç meraklı velet dışında gelen giden olmamıştı, tabii görünürde. Yapmış olduğu konuşmanın gerçek anlamda etkili olduğunu düşündü Sakuma, yaklaşık 10 dakikadır rahatsız eden olmamıştı çünkü baygın adamın başında pek bir şey yapmadan beklerken.

Adamın homurdanmaya başlamasıyla Sakuma'nın dikkati tekrar adama çevrildi. Artık ses çıkarabildiğine göre kendine gelmeye başlıyor olmalıydı, belki de vücudundaki hasarların verdiği ağrıları hissedebiliyordu artık. Sorguya başlama vakti gelmişti, dolayısıyla rakibininin uzun süre hareket edemeyeceğinden emin olmalıydı. Yere yapışıktı yapışık olmasına, ama sonuçta kendi jutsusuydu ve belki uyandığında kolaylıkla kurtulabilirdi. Gerçi tüm bu psikolojik yük ve çatıdan düşmenin ardından ayıldığı anda Sakuma'ya saldırabilecek durumda olursa tebrik etmek gerekirdi kendisini. Yine de kıçını sağlama almak adına, sol dizini adamın sağ elinin üzerine bastırarak, ve tüm ağırlığını bu dizine vererek, adamın yanına çöktü Sakuma. Böylece onu rahatsız bir pozisyona sabitlemiş oldu. Sabırla gözlerini açmasını bekledi sonra da, onu acele ettirecek hiçbir şey yapmadı bilerek. Güç ondaydı, kontrol ondaydı, adama acı çektirecek bol bol vakti vardı ve adamın da bunu anlamasını istiyordu. Her an üçüncü bir kişi tarafından saldırıya uğrayabileceğini veya Teki'yle diğer adamın akıbetinin belirsizliğini çaktırmamak birinci önceliğiydi.

Gözleri adamınkiyle buluştuğunda tekinsiz bir gülümsemeyle karşıladı onu. "Günaydın yakışıklı." diye selamladı adamı henüz yere yapışık olduğunu fark etmesini bile beklemeden. "Bak, şimdi elime düştün." diyerek sağ elinin parmaklarını adamın yere yapışık olan sol eli üzerinde gezdirmeye başladı. Parmakları adamın bileğine geldiğinde ise durarak parmaklarını bu noktada bastırdı. Sağ kaşını kaldırarak tehditkar bir ifade takındı yüzüne, ardından ciddi bir ses tonuyla devam etti. "Şimdi sana bazı sorular soracağım ve sen de bana cevap vereceksin. Eğer cevaplar hoşuma gitmezse canını yakacağım. Anlaştık mı?"

Adamın doğru cevap verip vermeyeceğine, hatta konuşup konuşmayacağına bile emin değildi. Ancak karşısındaki adam, karşılaştıkları ikili içinden hem daha çok sorgulayanı hem de Sakuma'nın tahminine göre aralarındaki sosyal hiyerarşide daha aşağıda olandı. Bu yüzden doğru oynarsa adamın ağzından bilgi alabileceğini umuyordu.

"Takım arkadaşını yakaladık, hatta benim takım arkadaşım şu an suratını dağıtmakla meşgul. O yüzden gelip seni kurtaracağını falan umma. Şimdi bana burada ne yaptığınızı söyleyin. Küçük ekibinize üçüncü bir kişinin daha dahil olduğunu da biliyoruz. Amacınız ne tam olarak? Neden bu insanları rahatsız ediyorsunuz?"
Image
Künye
İsim: Kumo Sakuma
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 180.000
Prestij: 4
Ün: 17
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Kurallar & Güçlenmek: Yaşadığı kayıpları, değer sarsılmasını ve benlik problemlerini unutmak için kendini görevlere ve shinobilik felsefesine vermiştir ve bu sayede ailesinin empoze ettiği hırsı ve mükemmeliyetçiliği köyün yararına kullanabileceğini fark etmiştir. Shinobi dünyasındaki kurallar daha sağlamdır, daha gerçektir. Onu yüzüstü bırakacak yalanlar yoktur. Ayrıca takımında verdiği kayıpların ardından, karşısına çıkan tüm tehlikelerle başa çıkabilecek kadar güçlü olmaya yemin etmiştir. Hem kendini, hem de tek dostu Teki’yi korumalıdır. Eğer çok iyi bir shinobi olursa, daha zor ve kritik görevleri yerine getirmesi gerekir – bunu da seve seve yapacaktır.

Komplikasyon
Karanlık: Karakter Kusagakure ile Riaru arasında geçen savaşta yoğun zihinsel saldırılara maruz kalmıştır. Saldırılar sebebiyle, karakter karanlık ortamlarda sanrılar görmektedir. Bu sanrılar genel olarak savaşla ilgili anıları içerirken, ileri seviyede korku nöbetlerine dönüşebilir. Karakter bu etkiler nedeniyle karanlık ortamlarda sağlıklı kararlar veremeyeceği gibi zihinsel kapasitesi düşmektedir. Özellik, komplikasyon etkilerinden kaçınıldığı sürece geçici olup; etkilerin yoğun bir şekilde görülmesi durumunda iyileşme süresi uzamaktadır.



Image



Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 6
Potansiyel: 4
Varlık: 5
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 3
[Varlık] Empati: 3
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1


Kontrat
Fuuma | B-Rank | Kaplan

Ninjutsu
Shunshin | D Rank | Ninpou
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.

Hibashiri | C Rank | Katon
Kullanıcı Tora mührünü yapar ve hedefine odaklanır, ardından ayağını yere vurur. Ayağını yere vurduğu noktadan itibaren, hedefine doğru yerden hızlıca ilerleyen çizgisel bir alev kütlesi yollar. Bu kütle hedefine ulaştığında onu yakmaya ve alevlerin içine almaya çalışır. Alevlerin ısısı yüksektir. Yerde ilerleyen alev kütlesi manevra yapabilir veya hedef değiştirebilir. Alevlerin hareketi süresince Tora mührü bozulmamalıdır.

Endan | C Rank | Katon
Kullanıcı kısa bir el mührü serisi ardından ağzında yağ biriktirmeye başlar. Yeterince biriktirdikten sonra bu yağı hedefine tükürür. Yağ ağızdan fırladığı gibi alev alır ve bir alev topuna dönüşür. Kullanıcı, daha fazla chakra harcayarak ağzında topladığı yağı arttırabilir, böylece oluşacak olan alev topu daha büyük olur. Kullanıcı yarım metre çapında bir küreden daha fazla yağ toplayamaz. Ağzında topladığı yağı 3 parçaya kadar bölüp ayrı ayrı fırlatabilir veya yağı tek seferde tükürmek yerine bir kaç saniye boyunca püskürtebilir. Alev kütlesi 15 metreye kadar dağılmadan ilerleyebilir. Hedef ile buluşup hasar verdikten sonra yağlar ve alevler yok olur.

Gouryuuka no Jutsu | B Rank | Katon
Ninja Tora mührünü yaparak aşırı derin bir nefes alır. Bu nefes alınırken kullanıcının göğsünde bir şişkinlik belirir. Kullanıcı ardından bir ejderhanın kafasına benzeyen bir alev topunu ortaya çıkarır. Bu alev topu sıradan alev toplarından kütle olarak hemen hemen aynı olsa da daha sıcaktır. Ejderha başı şeklindeki alev topu püskürtüldüğü düzlemde ilerler ve önüne çıkacak şeyleri eritebilecek bir sıcaklığa sahiptir. Bunun yanısıra alev topunu ejderha başına benzemesini sağlayan kısımları az da olsa sert ve dirençlidir. Bu sayede ejderha başı ince yapıları delebilir ve hedefine doğru ilerlemeye devam eder.

Karyuu Endan | B Rank | Katon
Ninja uzun sayılabilecek el mühürleri serisini Tora mühründe bitirir ve derin bir nefes alır. Bu aldığı nefes ile birlikte kullanıcının göğsünün ve yanaklarının bir hayli şiştiği görülür. Kullanıcının aldığı nefesi tazyikli bir şekilde dışarıya salması ile bir alev oluşur ve oldukça hızlı bir şekilde ilerlemeye başlar. Kullanıcı ağzından nefesini tazyikli bir şekilde vermeye devam ettiği sürece alev hızla ilerlemeye devam eder. Alev, önüne çıkan herşeyi yakar ve yutar. Kullanıcının 20 metre önünde düz bir alandaki her şey etkilenir.

Kuchiyose no Jutsu
Kullanıcı baş parmağını ısırır ve kanatır, ardından o elini yere sertçe vurur ve odaklanır. Bir kaç saniye sonra, yaratık o alanda aniden belirir. Eğer yaratık yeterince büyükse, kullanıcı onu sürer pozisyonda çağırabilir. Bu şekilde çağrılan yaratıklar "Kai" mührü ile anında geri gönderilebilir. Kullanıcı yara almışsa baş parmağını ısırmak yerine halihazırda akan kanını da eline sürerek kullanabilir.



Taijutsu
Ayatsu Stili | B Rank
Kullanıcı tek bir hamlede iç organları iflas ettirebilecek hamleler yapmayı öğrenir. Göğse yapılacak sert ve yerinde bir hamle karşı tarafı nefessiz bırakabilir veya böbreklere yapılan bir hamle ile rakibin tüm vücuduna yayılacak bir acı dalgası oluşturulabilir ve dikkati dağıtılabilir. Hamlelerin mükemmel bir isabet oranı ile yapılması gereklidir.

Kaiganshou | B Rank
Kullanıcı dirseğini kullanarak kendini rakibe fırlatır ve rakibin göğsünü hedef alır. Eğer dirsek rakibin göğsüne isabet ederse, rakip geriye doğru fırlar ve nefessiz kalır. Kendini toparlamakta güçlük çeken rakip ardından gelecek saldırılara daha açık bir hale gelir. Saldırı çok büyük bir acı verdiği gibi eğer aşırı güçlü bir şekilde uygulanırsa kaburga kemiklerini bile kırabilir.


Genjutsu
Kuroshiki | D Rank
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından tekniği aktif eder ve bir hedef seçer. Eğer bu hedef, kullanıcıya 15 metre veya daha yakındaysa, tekniğin etkisi altına girer. Tekniğin etkisi altında kalan hedeflerin herhangi bir duyusunu kullanıcı isteği doğrultusunda bozabilir. Gözler bulanık görmeye başlar, eller uyuşur, tad alınamaz, duyma mesafesi kısalır veya koku alamaz hale gelir. Duyurlar tamamen kapatılmaz, sadece bozulur. Yani hedef tamamen kör edilemez/sağır yapılamaz. Bu etkilerden aynı anda sadece 1 tanesi aktif edilebilir, ancak teknik bozulmadan bu etkiler arasında geçiş yapmak mümkündür. Maksimum 1 hedef bu tekniğin altında olabilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.

Shibou no Jutsu | B Rank
Kullanıcı Tatsu el mührünü yapar ve o anda baktığı kişiyi tekniğin etkisi altına alır. Tekniğin altına girmek için hedefin kullanıcıya bakmasına gerek yoktur. Tekniğin etkisi altında olan kişi her 5 saniyede bir, kullanıcı tarafından hunharca öldürüldüğünü görür. Bu görüntüler 2 saniye sürer ve aşırı derecede gerçekçidir. Kullanıcı eğer isterse görüntüleri istediği gibi ayarlayabilir. Hedef git gide konsantrasyonunu kaybeder ve kullanıcıdan korkmaya başlar. Kötü ve rahatsız edici hisleri kullanıcı ile bağdaştırır. Savaş alanında kişilere göz dağı vermek, konsantrasyonlarını bozmak ve gerçeklik ile illüzyon arasındaki bağı koparmak için kullanılır. Diğer şartlar altında, işkence yapmak için kullanıldığı bilinmektedir. Teknik 2-3 dakika kadar açık kalır, ardından tekrar uygulamak gerekir.

Omotsuki | A Rank
Kullanıcı uzun bir el mührü dizisi uyguladıktan sonra tekniğin etkisi altına almak istediği kişiyi boğazından yakalar. Hedefin gözleri aniden kullanıcının gözleri ile kenetlenir ve teknik başlar. Kullanıcı, teknik süresi boyunca hedefin anılarını gezebilir ve diğer eliyle bir başkasına dokunarak bu anıları aktarabilir, bu anıları zihnine kaydedebilir. Teknik, 1 haftaya kadar olan taze anılara çok fazla zorluk yaşamadan ulaşabilir ancak daha geriye gidildiğinde anılar bulanıklaşmaya başlar. En eski anılar ise sadece bir duygu parçası olarak algılanır. Teknik süresi boyunca hedef uyuşmaz veya teknik onu zaptetmez, bu durumu kullanıcının bir şekilde çözmesi gerekir. Genel olarak hedef önce bağlanır, ardından kullanıcı tekniği uygular. Uyuyan kişilere teknik uygulanabilir, bu varyasyonda kullanıcı elini hedefin alnına koyar ve tekniği başlatır. Göz kontağına ihtiyaç yoktur. Eğer kişi baygınsa teknik kullanılamaz. Hedef kişi, eğer uyumuyorsa anılarına ulaşıldığının farkında olur.


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Tantou (İyi Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite)
5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
2 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)
2 Kondisyon Hapı (İyi Kalite)
2 Chakra Hapı (Normal Kalite)
Locked

Return to “Kantou Bayırı”