[Nairu Takahiro & Nairu Mashiro] Kaçak Çocuklar

[Nairu Takahiro]

Takahiro çakra akışını kesmişti, kardeşinden çakra akışını bozacak çakrayı almıştı. Neden hala bambuyu kırık görüyordu? Siktir, genjutsuda değildi. Gayet gördüğü şey gerçekti. Bildiğin Sagano'da kırılmış bir bambu vardı. Ah işte şimdi babayı tutmuşlardı. Oraya geldiklerini bilen birileri olmazsa ama sorun olmazdı. Değil mi? Hay sikeyim, Sagano'da kırık bir bambu. Keşişleri öldürmek istemiyordu Takahiro, emir iç savaş çıkarmadan çocukları almaktı. Ama hangisi önemliydi? Salak, kaçak ve kurtarılmayı hak etmeyen geninler mi yoksa yıllardır ormanı koruyan bilge ve mistik keşişler mi? Taka çocukların safında olacaktı ne yazık ki.


Kapıdan içeriye dalıp çevreye bakınmıştı takahiro bir shinobinin yapacağı bir şekilde. İçeride yapraklarından bile temizlenmemiş koca bir bambu ve çocuklardan biri vardı. Tembel ama zeki olan. Senseisinin peşinde koştuğu çocuk. Ah ne kadar güzel. Takahiro hiç zeka ve söz oyununu kaldıramazdı. İtaate ihtiyacı vardı onun şimdilik ve karşısına ikna etmesi muhtemelen diğerlerinden daha zor bir çocuk gelmişti. Çocuk onu gördüğünde yavaş bir şekilde yuvarlanıp kunaisini alıp savunma pozisyonuna geçmişti. Yavaştı, gerçekten yavaştı. Belki bilinçli olarak kendisinin yavaş görünmesini istiyordu. Alınbandını gördüğündeçocuk git köyüne demişti. Git. Köyüne. Sanki onun köyü değildi, ha? Ah ama görev farklıydı. Çocuk keşişlerin onları eğiteceğinden bahsediyordu. Yarrama bak hele, keşişler eğitecekmiş. Ulan avel sen adamın bambusunu kırmışsın, hadi kırmasan bile sen bir kusagakure shinobisisin. Askersin. Keşişleri seni yanlarına aldığı an Kusa onların kıyameti olur. Ama işte çocuk, çocuklar salak olur. Bir de keşişlere bambuyu kırdığını söylemekle tehdit etmişti. Hah, Taka'nın çok da umurundaydı ya. Hey, Mashi. Zeki dedikleri çocuğa bak. Keşişler onları eğitecekmiş. Buna inanıyor mu cidden. Gerçi çok da önemli değil. Gelirken ne konuştuğumuzu hatırlıyorsun değil mi? Keşke kunaiyle isim kazısalarmış. Hem bir bambuyu yere indirmişler hem de onu yemeye çalışmışlar. Üstelik bir de keşişlerden eğitim alacaklarmış. Bir shinobi olarak. Ulan cidden alem çocuklar. diyecekti gözlerini çocuktan ayırmadan kardeşine seslenerek. Şimdi sana gelelim ufaklık, Kari Shuna. Sen bir kusagakure shinobisisin, gördüğüm kadarıyla alınbandının üzeri çizilmemiş, yani hala köye ve emir komuta zincirine bağlısın. Kusa'ya gideceğim ama seni ve takımını da yanımda götüreceğim. İstiyorsan alınbandını kunainle çiz ve gerçek bir kaçak ol. Çocukları öldürmeyi sevmemem bir böcekten bile değersiz kaçaklara yaptığımı engellemiyor. Gerçekten köyden kaçarsan, ölürsün. Bu kadar basit. Ama sen sadece emre itaatsizlik ediyorsun. Bunun cezasını ben değil senseiniz belirleyecek o yüzden. Benimle geleceksiniz hepiniz, itiraz istemiyorum. Hem keşişlerin sizi eğiteceğini nerenizden çıkardınız? Siz askersiniz. Siz köyünsünüz. Keşişler sizi eğitmeyeceği gibi eğitmeye kalkarlarsa olacakları biliyorlar. Ve bambuyu kırmışsan istediğin kadar bağır çok da umrumda değil. Yoluma kimse çıkamayacak,Shuna. Şimdi iyi bir çocuk ol ve arkadaşlarının nerede olduğunu söyle bakalım. Kaçmaya da kalkma. . Taka çocuğun bir şey yapmasına karşı tetikte bekleyecekti. Elini hala kılıcından ayırmış değildi.

[Nairu Mashiro]

Bambunun cidden kırık olması büyük bir sorundu. Diğer yandan bir iki yer cücesinin genjutsusuna yenik düşmedikleri için de mutluydu. Böyle bir rezillik istemiyordu. Sonucunda bunun köye yayılmaması için çocukları öldürmek zorunda kalabilirdi. Bunu yapmak için önünde bir engel de Taka oluyordu tabi. Neyse konu bu değildi. Sonuçta ortada bizimkileri etki altına alan bir genjutsu yoktu. Büyük problem kırık bambuydu. Tabi problem olan kısmı kırık olması değildi. Keşişlerin kimin kırdığını bilip bilmemesiydi. Nairu kardeşlerden şüpheleneceklerdi belki de. Her durumda çocukları güvende tutmak zorundaydı.

Takahiro içeri dalmıştı bir anda. Mashiro abisine hep ani hareket etmemesini öğütlerdi ama dinleyen kim ? Sesini çıkarmadan eşikte dikilecekti Mashiro. Zaten acil bir durumda içeri girmek 1 saniye sürecekti. İkisi de güvendeydi yani şimdilik. Öyle duruyordu en azından. Mashiro temkinli bir şekilde dışarıda dikilirken içeriden gelen ince, yeni yeni çatallanmaya başlamış ergen sesi kulaklarını tırmaladı. Belli ki Taka çocuklardan birine denk gelmişti. Tabi ki içeri girmeyecekti. Taka başının çaresine bakabilirdi. En azından rakibi bir çocuksa.Sonrasında Taka yine o asla bitmek bilmeyen uzun ana karakter konuşmalarından birini yapmıştı. Neyse. Ekibin konuşmayan bir üyesi olduğunu göz önünde bulundurursak Taka ikisi için de bol bol konuşmuş oluyordu. Uzun, bitmek bilmeyen konuşmanın ardından Mashiro ağır adımlarla içeri girdi. Zeki olanı buydu demek. Mashiro'nun gözüne hafif hantal gözükmüştü bu çocuk. 'Bir yandan kapıya da bakıyordu dışarıdan gelecek bir soruna karşı. Birkaç kelime de kendisi edecekti. Çocuğun ihtiyacı olan son şey Taka'nın üstünlük kurmaya çalışan sözleri olurdu. Biraz da uyduracaktı tabi. ''Keşişlerin sizi eğiteceği yok. Zaten bambuyu kırdığımızı söylesen ne olacak ? Keşişler tüm ormanı izliyor. Belki bir hatayla bizi öldürürler, evet. Ancak sonra sizin kırdığınız ortaya çıkınca ne yapacaksınız ? Size zarar vermek için gelmedik. Zor kullanmak da istemiyoruz. Köyde senseinizden alacağınız eğitimin kalitesine hiçbir şey ulaşamaz.'' Bu şekilde konuşarak şansını denemek istemişti Mashiro. Keşişler ormanı aralıksız izliyor muydu ? Bilmiyordu. Olsun. Konuşarak ikna edemezseler farklı yollar denemek zorunda kalacaklardı. Yüzüne bir tebessüm kondurdu ve yavaşça çocuğa doğru yürümeye başladı. Çocuk ikna olmayıp kendisine saldırırsa saldırısını engelleyip çocuğu yere indirecekti. Bu zarar vermek de sayılmazdı. Galiba. Ne kadar zeki olursa olsun herhalde bir genine gücü yeterdi.

[GM - Naruto]

Çocuğun tek kaşı sinir bozucu bir şekilde yukarı kalkıyor Takahiro'nun konuşma sürecinde. Tehditli, nasihatli konuşmayı pür dikkat dinliyor ancak bu aralıkta ne elindeki kunaiyi bırakıyor ne de pozisyonunu gevşetiyor.

"Nolacakmış bizi eğitirlerse ? Atisu çoktan gitti yanlarına. Nolacaklarını biliyorlarmış. Bir de siz köyünsünüz diyor hödük." Geriye doğru bir adım atıyor çocuk. "Bırakın gidin, dönün köyünüze. Bizim dönmek gibi bir niyetimiz yok. Belki ileride." Sesindeki kararlılığı sezebiliyorsunuz.

Çocuğun arkasında bulunan kapıdan bir 'tak' sesi geliyor. Çocuk önce endişeyle irkiliyor, ardından suratına sinsi bir sırıtma yerleştiriyor. Fısıldıyor sizlere. "Geldiler." Sonra bakışları endişeli, korkak bir hale bürünüyor. Dokunsanız ağlayacak, titriyor. "Ben yapmadım. Bunlar kırdılar. Yemin ederim bunlar... Bunlar kırdı ? DUUUUUR !" Hareketlerinin tersine ışık hızıyla yaptığı konuşma, kulaklarınızı inletecek bir çığlık ile sonlanıyor. Bakışıları arkanızdaki açık kapıya doğru kilitli. Sanki üzerinize birşeyler geliyormuş gibi geriliyor...

Mashiro kapıya daha yakın olan kişi. Yaklaşık 3 adım sağ çaprazında Takahiro bulunuyor.

[Nairu Mashiro]

İş sonunda kontrolden çıkmıştı. Çocuğun pek bizim ikiliyi dinleyeceği yok gibiydi. Zeki olanı mıydı bu cidden ? Daha çok zeki durmayı başaranı gibi gözükmüştü Mashiro için. Pek bir zeka belirtisi yoktu. Köyden kaçıp bambulara zarar verip keşişlerin Nairu kardeşleri öldürmesini sağlamak. Yapılabilecek en salakça plan olabilirdi bu. Çocuğun dinlememesi yetmezmiş gibi bir de korkudan çığlığı basmıştı. Belli ki bir kargaşa çıkacaktı. Açık bıraktığı kapıyı tutmalıydı Mashiro. Başından beri orada durmalıydı belki de. Yine de çok büyük bir hata değildi. Karşılaşacakları şey her neyse Mashiro orda dursa bile karşılarına çıkacaktı. Eninde sonunda bir kavga çıkacaktı yani. En az zararlar ayrılmak iyi olurdu. Çocuk çığlığı bastığında gecikmeden arkasını dönecekti. Çocuğu tamamen gözden çıkarmıştı yani. Artık abisinin işiydi o. Böylece Mashiro arkadan gelen şeye saldıracaktı. Bir keşiş miydi ? Muhtemelen. Başka bir ihtimal veremiyordu Mashiro. Bir keşişe kıyasla ne kadar becerikli olduğunu bilmese de aklına daha iyi bir plan gelene kadar savaşmalıydı. Küçük salaklar. Bunların peşinde can vermek çok utanç verici olurdu. Mashiro döndüğü gibi bodoslama dalmayacakı. Gardını düşürmeden dönüp önce kendini savunacak ve rakibini görecekti. Savuşturmayı başarırsa rakibi ile arasındaki mesafeyi açacaktı.

[Nairu Takahiro]

Köy onları büyütmüştü, köylüler onlar eğitim alabilsin diye yiyeceği ekmeği vermişti. Buna rağmen bu çocuk böyle mi karşılık veriyordu köyüne? Bu muydu zeki denilen cidden? Bu kadar basit bir şeyi göremiyor muydu? Ama o henüz bir çocuktu. Tehdidini takmamıştı çocuk. Belki de Taka'nın bahsettiği şeyi yapmayacağını anlamıştı. Eh geveze bir salak olabilirdi Taka ama bir çocuk katili değildi. Alın bandını çizmiş olsaydı bile taka onu köye geri götürecekti. Gerçi çocuğun çözüp çözmediği önemli değildi. Atisu yani elebaşı keşişlerin yanına mı gitmişti? Sanmıyordu Taka. Gitmiş olsaydı köyün haberi olurdu, belki cidden gitmeye çalışmıştı fakat yolda bir şey gelmişti başına? Her şey olasılıklar dahilindeydi fakat taka hayaletleri kovalamadan önce kanlı canlı karşısında duran ufak veledi ya ikna etmeliydi ya da zorla alıkoymalıydı. Gerçi ikincisine yüreği el vermezdi fakat gerek duyarsa yapmak zorundaydı.

Köyün olduğunu reddetmişti ufaklık, köye de dönmeyeceğini söylemişti, belki daha sonra dönebilirmiş. Kararlı duruyordu da sözlerinde. Bu çocuğu bu kadar kararlı yapan neydi? Neden geri dönmezdi? Bu mutlaka sorgulanmalıydı. Fakat şimdi sırası değildi. Shuna'nın arkasındaki kapıdan bir tak sesi gelmişti. Shuna mesajı almış gibi gülümsemiş ve geldiklerini söylemişti. Gelen gelsin, Takahiro'nun kimseden korkusu yoktu. Ardından pis sırıtışıyla birlikte rolüne bürünmüş ve ağlak bir moda geçmişti. Cidden kötü durumdaymış gibi gözüküyordu. İyi rol kesiyordu velet, bambuyu onların kırdığını söylüyordu. Eh ne olacak orman bambu dolu ha bir eksik ha bir fazla, kusa da shinobi dolu ha bir eksik ha bir fazla. Çocuğun konuşması bir çığlıkla sonlanmıştı. Açık kapıdan biri veya bir şey mi gelmişti? Umrunda değildi Takahiro'nun. Onun görevi çocuğu ele geçirmek ve takım arkadaşlarının yerini öğrenmekti. Çocuğun arkasından gelen sese göre kapının arkasında gözcüleri vardı. İz sürücü ve yol göstericileri. Gerçekten liderleri yoksa onu bulmakta yardım edebilirdi.Taka hızlı davranmalıydı. Arkasında potansiyel bir tehdit de olabilirdi gerçekten ama kardeşine güveniyordu o yüzden içi rahattı. Ellerini katanasının üzerinden çekip çocuğun üzerine atlayacaktı. Büyük ihtimal küçük salak ona kunai saplayabilirdi fakat bunu da umursamıyordu Takahiro. Onun üzerine atlayıp sarılacaktı çocuğa ve ivmesiyle beraber çocuğu da alarak tık sesinin geldiği kapıdan dışarı çıkacaktı. En azından bunu umuyordu. İzcileri en kolay ikna olabilecek olan gibi duruyordu aldığı bilgilere göre. Kağıda benzeyen bir kapıyı geçmek taka için sorun olmazdı fakat bakalım orada istediğini bulacak mıydı?

[GM - Naruto]

Mashiro: Arkandan yaklaşan birileri yahut birşey... Çocuğun bu denli korkması seni de geriyor. Yarım adım hamlesiyle arkanı dönüyor, bu dönüş esnasında ellerinle savunma gardını da hazırlıyorsun. Dönüşün tamamlanıyor. Kapı. Kapının dışında buraya gelirken gördüğünüz aynı manzara. Hatta o gerilmeden sonra gayet huzurlu geliyor sana. Kimse yok.

Takahiro: Arkanı Mashiro'ya bırakırken hızla çocuğa doğru atılıyorsun. Çocuk, senin atılmanla birlikte, o tembel hareketlerine tezat bir hızla geriye doğru sıçrıyor. Arkasındaki kapıya. Kapı da onun sıçramasıyla eş zamanlı aralanıyor. Tam kapıya doğru fırlamışken yakalıyorsun omzundan bebeyi. Havaya kaldırıyorsun. Elindeki kunainin dışını savuruyor kafana hızlıca. Elinin boyu yetmiyor.

Çocuğun saldırılarından ötürü hızın düşüyor. Shuna'yı yakalamasan, tahmini olarak kapıdan geçip gideceği anda bir haykırış. "Doryuu Shiki!" Kapı aralığından ufak bir çocuk görüyorsun. Kim emin değilsin. Bu görüntü sana yansıdıktan bir saniye sonra ise, tam kapının hizasında büyük bir duvar fırlıyor yerden ! Duvar geçişini engellerken görüşünü de kapatıyor. Shuna bağırıyor duvarın çıkışından sonra. "Shiki shiki ! Kaç sen, ben atlatırım !" Çocuk darbelerini bu sefer dirseğine yönlendiriyor. Kunaisinin tersini kullanıyor hala, belki 4-5 kez daha vurursa kendini kurtarabilir. O kadar zayıf.

[GM - Naruto]

Off Topic

Takahiro ve Mashiro birinci pasiflik uyarısını almıştır.

[GM - Naruto]

Off Topic

Takahiro ve Mashiro ikinci pasiflik uyarısını almıştır.

[GM - Naruto]

Off Topic

Takahiro ve Mashiro üçüncü pasiflik uyarısını almıştır. Görev başarısız.

Shuna'yı yakalayarak köye dönüyorsunuz. Arayışınız sonucunda diğer çocuklara ulaşamıyorsunuz. Verdiğiniz rapordan birkaç saat sonra bizzat Gyaku tarafından brifing odasına çağrılıyorsunuz. Yaklaşık yarım saat sürüyor onunla olan görüşmeniz. Verdiğiniz raporu sizlerin ağzından da dinledikten sonra size tek bir kelime hakkı dahi tanımıyor. Üç tane çocuğu bulup getirememenizden giriyor, sizler nasıl chuunin rütbesine geldinizden çıkıyor. Bu konuşmanın tüm Daichou binasında yankılandığından eminsiniz. Konuşması sizi kovarak odadan çıkarıyor.

Off Topic

Konu sonu ödülü yoktur.