[Kurosawa Haru | Moriai Jouichirou] Çıngırak

Ticaretin ve zanaatın şehri.
Post Reply
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
[Kurosawa Haru | Moriai Jouichirou] Çıngırak

Post by GM - Naruto » October 23rd, 2018, 10:12 pm

Off Topic
Zasetsu'ya emanetsiniz. Sorular, sorunları bana iletirseniz diğer adminler sizi sopayla kovalamaz. Pasiflik süresi 48 saattir.
Gece vakitlerinde aldığınız çağrıya uyarak sabah vakitlerinde uyanıyor, hazırlıklarınızı yapıyorsunuz. Kusa havası klişeliğini bozmuyor. Sabah vakitlerine rağmen boğucu bir hava yaratıyor güneş. Buna tezat olarak teninize çarpan yumuşak esinti ise nefes almanız için gerekli rahatlığı sağlıyor. Köy sokakları ise bu saatlere göre fazlasıyla canlı. Çoğu kişi dükkanlarını açıyor, gündelik işlerinin peşinden koşuyor.

Sokakları aşarak Kusachou binasına ilerliyorsunuz. Yürüdükçe sizi selamlayan, hal hatır soran insanlar shinobiler geçip gidiyor. Tanıdık yüzler, boş geçmiyorsunuz bu diyalogları. Binaya giriyor ve gerekli yönlendirmeleri alarak brifing odasına giriyorsunuz. Gyaku sizi bu odada bekliyor oluyor. Masadaki evraklarla uğraşıyor, eliyle masasının karşısındaki sandalyelere oturmanızı işaret ediyor. Ekipmanları tam takır üzerinde, uzun silahı masaya dayanmış. Muhtemelen tüm gün evraklara boğulmuş olmasına rağmen disiplinlerinden ödün vermiyor.

Bir beş dakika kadar bekletiyor sizi Gyaku. Bu dakikaların sonucunda, kapıdan içeriye normal giyimli, görüntüsünde hiçbir ayırt edici özelliği olmayan, hatta görseniz normal bir köy insanı sanacağınız bir kadın giriyor. Sizden uzak bir köşede sandalyeye oturduktan sonra defterini açarak not almaya başlıyor. Gyaku'da onun gelmesiyle birlikte söze giriyor. "Bulunan cesetler." İkişer adet fotoğraf uzatıyor size. Bunlardan biri, yaşlı bir adam. Kafası, yüzünü ayıracak şekilde ikiye bölünmüş. Hiçbir pürüz yok. Beyin hatlarını ve beynin içindeki yapıları rahatlıkla görebiliyorsunuz. Diğeri ise bir Kusa shinobisi. Elleri iki ip aracılığıyla duvarlara doğru çektirilmiş, bir odanın ortasında diz çökmüş. Kafasının benzer bir şekilde ikiye ayrıldığını görüyorsunuz. Boynuna bağladığı alınbandı kana bulanmış durumda.

"Bir tür zehir ile öldürülmüşler. Bunun dışında bedenlerindeki tek hasar ise kafalarının ikiye ayrılmış olması." Fotoğrafları geri alıyor sizden. "Cesetler üzerinde çalışan ekip, hepsinin vücudunda aynı eksikliği buldu. Beyin sapı çekirdeği. Heyecanlanma, korku, panik, uyanıklık gibi hisler tetiklendiğinde beynimizin hareketlenen kısmı." Sindirmeniz için bekliyor bir süre. "Katilin bunları neden aldığını bilmiyoruz. Belirgin bir amaç olmadığı için araştırma için başlayacak noktalar da kısıtlı. Olayların gerçekleştiği yerler dokunulmamış bir şekilde incelenmeye açık. Buradan başlayabilirsiniz. Kawakami kasabasına gittiğinizde, yerleşke shinobileri sizi daha sağlıklı yönlendirecektir."

"Ölü yahut canlı. Kısıtınız yok, imkanlarınız ise göreve yönelik olduğu müddetçe yerleşke tarafından karşılanacak. Ne kadar bilgi alabilirseniz o kadar iyi." Tüm bunları not alan kadına bakıyor, kadın Gyaku'yu kafasıyla onaylıyor sizlere bakarken. "Sorunuz yoksa yola çıkabilirsiniz. Yerleşke gelişinizden haberdar."
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Moriai Jouichirou
Posts:70
Joined:October 16th, 2018, 8:58 pm

Re: [Kurosawa Haru | Moriai Jouichirou] Çıngırak

Post by Moriai Jouichirou » October 24th, 2018, 12:37 am

"Ne düşündüğünü söyleyecek misin ?"
"Bilmek istediğini sanmıyorum, gerçi zaten biliyorsun değil mi ? "
"Cehenneme gitmeyi hak etmiyor muydu yani ?"
"Şimdi de cehennemin var olduğunu mu söylüyorsun, ayrıca cehenneme gitmeyi hak edecek tipte biri değildi."
"Kim peki cehenneme gitmeyi hak edecek olan tip."
"Birilerinden bir şeyler çaldı diye ölmesi gerekmezdi."
"Ya zarar verdikleri ?"
"Onu bu noktaya iten sistemin hatası. Dışarıda sadece bundan keyif aldığı için birilerine zarar veren onca manya-"

Tak tak tak.

Önce üzerindeki cübbesi ile kulaklarını gizlemeye çalışan Kajaeru suratını çevirdi kapıya doğru, ardından ise kelimeleri yarıda kesilen Jouichirou. "Kapıya bakmayacak mısın ?". Jouichirou cevap vermeden ayağa kalktı ve kapıya yöneldi. Bu kadar kısa süre içinde ikinci bir görev çağrısı geleceğini düşünmemişti hiç, kapısını çalabilecek tek kişi ise onu göreve çağıracak shinobilerdi. Kapıyı açıp yeni görev ile ilgili bilgiyi aldığında ise hiçbir şey hissetmemişti. Görevin detaylarını dinlemek üzere sabah ilk iş Kusachou binasına gitmesi gerekiyordu.

Derin bir nefes aldı ve göz bebeklerini rahatsız etmeye başlayacak güneşin doğuşu için dakikaları saymaya başladı. Kajaeru kapı açıldıktan sonra ortadan kaybolmuştu. Jouichirou şimdilik yalnız kalmıştı. Chuunin olduktan sonra ailesinden ayrılıp yalnız yaşamaya başladığı bu ev, gerçekliğini yaşayabildiği yegane ortamdı. Dışarıya çıktığında zuijinlere cevap verememek, Jouichirou'yu yoruyordu. Onların seslerini yalnız kendinin duyabilmesi ise diğer insanların yaşadığı gerçekliğe kin beslemesine sebep oluyordu. Şu ana kadar çıktığı hiçbir görevde, zuijinleri herkesin gerçekliği yapmak ile ilgili hiçbir şey çıkmamıştı karşısına. Jouichirou ise her şeye rağmen çıktığı her yolda, zuijinlere ait izler arıyordu.

Derin bir uykuya dalamadan geçen gecenin ardından sabahın ilk ışıkları ile evden ayrılıp, köyde geçen kısa bir yürüyüşün ardından Kusachou binasına varmıştı. Görevin anlatılacağı odanın kapısında Kurosawa Haru'yu görüp içeriye girmeden evvel sakin bir selamlaşma sekansından sonra içeriye girdi. Resmi bir şekilde "Gyaku-Sensei" dedikten sonra karşısındaki jouninin oturması için işaret ettiği sandalyeye oturdu. Bir süre bekledikten sonra jouinin önlerine sürdüğü resimleri incelemeye başladı. Ardından sürekli taşıdığı defterini çıkarıp anlatılanları not almaya başladı.

"Jouichirou 18. Yaz 2. Görevi. Hedef bölge Kawakami kasabası. Kafaları pürüzsüzce ortadan ikiye ayrılmış iki ceset. İkisinin de beyin sapı çekirdekleri alınmış. Cesetler kafaları ortadan ikiye ayrılmadan evvel zehirle öldürülmüşler. Zehrin türü bilinmiyor. Yapan kişi ölü veya canlı olarak ele geçirilmeli."

Not almayı bitirdikten sonra, bir önceki sayfadaki yazın ilk görevinin sonuçlarını yazdığı satırlara kaydı gözü. Öldürmek zorunda kaldığı hırsızın son nefesi gözlerinde canlandı. "Hala mı hırsızı düşünüyorsun ?" sesiyle irkildi. Ikishi, jouninin arkasında ayakta Jouichirou'yu izliyordu. Jouichirou defteri kapatıp yerine koydu. Son talimatları da aldıktan sonra jounine teşekkür edip kapıya doğru yöneldi. Dışarıya çıkıp yola koyulduktan sonra "Haru-san, beyin sapı çekirdeği hakkında ne düşünüyorsun ?" dedi. Geçmeleri gereken bir ova vardı, bu sıcak havada görevin en bunaltıcı kısmı düzlükleri geçmek olacaktı.
Image
Image
Konuşma Renk Skalası

"Jouichirou Dış Ses"
"Jouichirou İç Ses"
"Zuijin Dış Ses"
"Diğer Karakter ve NPC Dış Ses"
Künye
İsim: Moriai Jouichirou
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 115.000
Prestij: 8
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Zuijin Esareti
Jouichirou; kendi gerçekliğinden, dünya gerçekliğine geçmenin tek yolunun zuijinleri kendi gerçekliğindeki esaretinden kurtarmak olduğunu biliyordu. Neredeyse kendini bildi bileli etrafında olan zuijinleri kendi gerçekliğinden kurtarıp, dünyadaki gerçekliğe getirmesi gerekliydi. Onları unutarak dünya gerçekliğine dönmek seçenekleri arasında asla değildi. Onları gerçekliğe getirmenin bir yolunu bulmalıydı, ne olursa olsun.

Bilginin Peşinde
Jouichirou’yu hayata bağlayan en temel ihtiyaçlarından biri haline gelen “bilmek” isteğiydi. İlgisini çekmesi durumunda, herşeyini bilmeye duyduğu ihtiyaç onu bu hale getirmişti. Bilginin öğrenilmesi, kayda alınması, incelenmesi, kesinleştirilmesi Jouichirou için hayat enerjisiydi.

Komplikasyon
Paranoid Şizofreni
Jouichirou her ne kadar kendi gerçekliğinin farklı bir yer olduğnunu farkında olsa da, bu onun bir vaka olduğunu değiştirmiyordu. Zuijinleri kontrol edemiyordu ve onların söyleyeceklerine karışamıyordu. Yaşadığı güne kadar bildiği zuijinleri tek bir anda değil, yavaş yavaş tanımıştı. Bu sebeple yeni bir zuijinle karşılaşmayacağı kesin değildi. Şu anda varolanların orada olduklarını bilse de, yeni karşılaşabileceği bir zuijine karşı tamamen savunmasızdı. Bu sebeple tanımadığı insanlarla diyalog kurmak için, onların gerçek insanlar olduğundan emin olması gerekiyordu ve bu konu, insanlara hayatında yer vermesi için zor bir durum oluşturuyordu.


Özellikler

Profil
Güç: 2
Çeviklik: 4
Kondisyon: 5
Potansiyel: 4
Varlık: 8
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninja Ekipman Ustalığı - C Rank

Fuinjutsu B-Rank
Obje Sayı Sınır Arttırma
Obje Üstüne Obje Mühürleme
Obje Boyut Sınırı Arttırma
Ninjutsu Teknikleri Mühürleme
Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Eş Mühür Oluşturabilme
Durumsal Aktivasyon
Boş Mühür Oluşturma

Ninjutsu
Shunshin
Zanshuu no Jutsu

Genjutsu
Hanasaku no Jutsu
Rakumei no Jutsu
Kuroshiki
Rishuu
Magen: Bunshin

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
1. Ekipman Çantası
► Show Spoiler
2. Cübbe
► Show Spoiler


User avatar
Kurosawa Haru
Kusagakure
Kusagakure
Posts:311
Joined:October 12th, 2018, 9:09 pm
Künye:
Arena:

Re: [Kurosawa Haru | Moriai Jouichirou] Çıngırak

Post by Kurosawa Haru » October 24th, 2018, 2:12 pm

Görevin ilanının ardından yavaşça kapıyı kapattı. Bu kaçıncı görevdi? Kaçıncı kere kan dökecek, ve kaçıncı kere katil sıfatı edinecekti tekrar tekrar? Bıkkınlığı duruşundan, yüzünden ve gözlerinden belli olabilen Haru neyin içine fırlatıldığını bilmeden yatağına girdi, biraz bile uykusu olmadığı halde. Tüm vücudunu kapatan, korkunç alev topundan saklayan kıyafetlerini kafasında belirlemeye çalışırken uyuyakaldı.

Simsiyah şapkası ve güneş gözlüğüyle yürüyebilen bir gölgeye benziyordu. Ne gözleri, ne teni, gözüküyordu. Kar gibi beyaz saçları şapkasının arka kısmından, ensesini tamamen kaplayan kıyafetinin üzerinden omuzlarına dökülüyordu. Bu şekilde giyinirken, hatta hiçbir şekilde kim olduğu belli olmuyorken bile herkes onu tanıyabilirdi, zira bu sıcakta her yerini kapatıp, kan kırmızısı gözleri siyah güneş gözlüklerinin arkasından gözüken bir canavar, sadece güneşten korunmak için giyinmiş bir albino olmalıydı. Haru'yu tanımayan insanlar bu sıcakta yanlarından geçen gölgeye bakarlar ve biraz da tırsarlardı. Fakat bu gölgenin Haru olduğunu bilen herkes rahatlık hissetmeden edemezlerdi, arkasında neredeyse iki metrelik bir mızrak taşımasına rağmen.

Görevi kiminle aldığını öğrendiği an biraz keyfi kaçtı Haru'nun. Jouichirou, kimseyle görüşmeyen, kimseyle takılmayan, hatta kendi başına olmayı her şeyin üzerine koyan biri gibi gözükmüştü Haru'ya hep. Elbette ki herkes tanırdı Jouichirou'yu. Köyün sessiz çocuğuydu o. Haru için arkadaş olunabilecek biriydi ama, hiç denk gelmemişlerdi. Gerçi çocuğun davranışlarına bakılırsa Haru ile herhangi bir arkadaşlık istemiyordu. "...Merhaba, Jouichirou-san." diye selamladı onu. Hiçbir şey hissetmeyen bir zombiye benziyordu uzaktan. Yorgun ve bitkin biri gibiydi. Haru her geçen saniye biraz daha merak etti Jouichirou'nun hayatını. Kaydadeğer biriydi.

Görev anlatılmaya başlandığında sabırla dinledi Haru iki devlet adamını. Jouichirou not aldığı için Haru not almadı, sessizce dinlemeye devam etti. Zaten not almasa da her şeyi hatırlayacağına inancı tamdı.

Açıklamalar bittikten sonra da Jouichirou'nun peşinden yola koyuldu. Yola çıkmışlardı, zaten adını unuttuğu diğer köyde de onları yerliler bekliyordu.

Hızlı adımlarla yola çıktılar, zira aynı cinayet iki kere işlendiyse, birkaç kere daha işleneceğini düşünüyorlardı.

"Haru-san, Beyin sapı çekirdeği hakkında ne düşünüyorsun?"Jouichirou'nun small talk denemesini boşa çıkarmayacaktı ama oldukça gülünç bir laftı bu Haru'ya göre. Beyin sapı çekirdeği hakkında ne mi düşünüyordu? Acaba Jouichirou sandalyeler hakkında ne düşünüyordu? "Bana kalırsa, adam kendini bir sanatçı olarak görüyor. İkinci fotoğraf bana kendini kanıtlama, ve uğraşılmış bir sanat olma etkisi bıraktı. Pürüzsüz, bir cerrah hassasiyetiyle ayrılmış iki beyin lobu bir sergide gibi ortada bırakılmış. Bu cinayetleri işleyen kişi, sadece beyin sapını istememiş. Beyin sapını aldığını görmemizi istemiş. Ve kendince, bizim için bir görsel ziyafet bırakmış. Hatta teori uydurmayı bir adım ileri götürecek olursam, bence bu cinayetleri işleyen kişi, öldürdüğü insanlara bir şeyler yaşattı. Ne olduğuna emin değilim ama, onları heyecanlandırdı, panik yaptırdı ve zehrin tam o an etki etmesini sağlayarak beyin sapının en çok çalıştığı anda onları öldürdü, ve beyin saplarını çaldı..."

Şu an sadece saçmalıyordu. "Şu an sadece saçmalıyorum..." dedi Haru yutkunduktan sonra. "Ama bu tarz düşüncelerin bizi katili yakalamaya yaklaştıracağına inanıyorum."

Sessizce bir yorum bekledi, yürümeye devam etti.

Kurosawa Haru

Fiziksel Profil

Yaş: 19 Cinsiyet: Kadın Element: Doton
Seviye: C-Rank Rütbe: Chuunin
Ryo: 60.000 Prestij Puanı: 0 Ün: 26 Kullanılabilir GP: 10

Motivasyon: Haru’yu uyandıran, onu yaşatan istek, etrafındakilerin zarar görmesine engel olmak, masumları korumak ve Dünya’yı daha iyi bir yer haline getirebilmek için yapabileceğinin en iyisini yapmak, hayatın ona sunduğu hiçbir fırsatı kaçırmamak olduğu düşüncesindedir. Bu uğurda kendi çocukluğundan ve duygularından vazgeçmiş olan Haru, başka insanların bunlardan vazgeçmemesi için elinden geleni yapacak, insanlığa daha iyi bir gelecek sunmak için çalışacaktır.

Komplikasyon: Albinoluk. Haru bir albinodur ve güneşten kendini koruması gerekmektedir. Bunun için güneş gözlüğü takar ve tüm vücudunu kaplayan kıyafetler tercih eder. Güneşe uzun süre maruz kalırsa çillenir, vücut yanıkları ortaya çıkar ve güneş onun için ölümcül olabilir. Işıktan daha çok etkilenir ve ışığın kör edici özelliği onun için çok daha etkilidir.

Savaşçı Profili
Güç: 6 Çeviklik: 7 Kondisyon: 5
Potansiyel: 7 Varlık: 2 Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 4
[Favori][Çeviklik] Akrobasi: 10 | [Çeviklik] El Hassasiyeti: 1 | [Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 4
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1 | [Varlık] Empati: 1 | [Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1 | [Zeka] Farkındalık: 1 | [Zeka] İzcilik: 1

Özel Mod
Majiwari
Majiwari: BANG! - Özel Mod Tekniği

Ninjutsu
Doton: Gansetsukon (El Mührü Azaltma, Chakra Azaltma, Teknik Birleştirme ve Bilimum Geliştirme Mevcut!)
Doton: Doryuu Shiki (Chakra Azaltma, Teknik Birleştirme ve Bilimum Geliştirme Mevcut!)
Doton: Moguragakure no Jutsu
Doton: Doryuu Heki (Chakra Azaltma Mevcut!)
Doton: Kadan (Özel Yaratım Teknik!)

Taijutsu
Nagatsu Tekniği B-Rank
Issen - Nagatsu Stili

Ekipmanlar

Gerçekliğin Kumaşı - Kıymetli Nadide Ekipman

Özel Üretim Cübbe
Özel Üretim Kalkan
Özel Üretim Gözlük

Yari (Normal Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite) 5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite) 1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite) 2 Sis bombası (Normal Kalite)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kurosawa Haru | Moriai Jouichirou] Çıngırak

Post by GM - Naruto » October 26th, 2018, 10:27 am

Gyaku'dan aldığınız kısa bilgilendirme sonrasında yola çıkıyorsunuz.

Kawakami kasabası, Ateş ülkesinden gelenler için ilk, Kusa'dan Ateş'e gidenler için ise bir nevi son durak. Büyüdükçe ovaya daha çok yaklaşmış, yaklaştıkça da ovadan sınırları tırtıklamış istemeden. Geniş ancak bölük bir yapıya sahip. İsim olarak Kawakami kasabası olarak bilinmesine rağmen, içinde bulunan büyüklü küçüklü yerleşim yerleri farklı isimlerle anılabiliyor. Hatta bunlardan en bilineni, Kawakami'de üç gün sonra yapılacak festivale de ismini veren Samito kasabası. Kendi kültürüne sahip bu alan zamanla Kawakami tarafından bir nevi yutulmuş durumda.

İlerleyişiniz öğlen vakitlerine dek aralıksız devam ediyor. Güneşin tepeden beyninizde bir nevi balyoz etkisi yarattığı dakikalarda bir ağaç dibinde mola veriyor, enerjinizi toparlıyorsunuz. Yol Kawakami'ye yaklaştıkça irili ufaklı kervanlarla doluyor. Kervanlar çoğunlukla sahipleri tarafından kiralanan paralı askerler tarafından korunuyor ancak tek tük farklı köy shinobilerini görüyorsunuz. Geneli Ateş ülkesine bağlı olanlar. Sizi gördüklerinde başlarıyla selam verip devam ediyorlar yollarına.

Yürümeye devam ettikçe köşe tarlalar karşılıyor sizi, tarlaları ise müstakil yapılar tamamlıyor. Yol hafif bayırlaşarak sizi bir ufak bir tepeye çıkarıyor ve genişe bir ova sunuyor önünüze. Birkaç kilometre devam eden bu düzlük engebeli, tepelerle dolu bir arazi olarak devam ediyor. Ancak bu tepelerin başlangıcı yaptığı noktada, yine bir tepeye sırtını dayamış olan Kawakami'yi görebiliyorsunuz. Sağ ve sol taraflara doğru uzamış, Abeno ovasına bir nevi sınır çekmiş.

İlerlediğiniz yol kasabanın birkaç yüz metre yakınına kadar düz devam ediyor. Görebildiğiniz kadarıyla yolda yoğun bir kervan trafiği mevcut. Yol çevresindeki tarlalar ise yoğunluğun iyice artmasına sebep oluyor. Yol, kasabaya yaklaştıktan sonra toplamda altı parçaya ayrılarak kasabanın iç noktalarına doğru dağılıyorlar.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Moriai Jouichirou
Posts:70
Joined:October 16th, 2018, 8:58 pm

Re: [Kurosawa Haru | Moriai Jouichirou] Çıngırak

Post by Moriai Jouichirou » October 27th, 2018, 6:13 pm

Yazgı? Yazı tura? Gerçeği bilmeyi sağlayacak herhangi bir done yoktu ortada ve bu düşünce Jouichirou'nun zihin kabındaki suya bir damla mürekkep bırakılmış gibi onu dağıtıyordu. Her sabah yer yüzünü esiri eden kudretlinin en sert vurduğu yerlerden biri olan Kusa köyünde, onun zerrelerinden zarar görebilecek şekilde doğmak acı verici olmalıydı. Şimdi ise tenini, suratını ve gözlerini ablukaya alarak yaşamaya çalışıyordu. Evrenin yaşayanlara bahşettiği özellikler, kötü bir espriden ötede değil gibiydi. Sanki dev bir şempanze dünyanın tepesinde aşağıya bakıp, elinde tuttuğu zilleri birbirine vuruyordu ve her vuruşunda yer yüzünde yayılan dalgalar yaşayanların hayatlarını zorlaştırmak için bir şeyler dağıtıyordu onlara. Jouichirou onu şu anki kendisi yapan gerçekliği ile nasibini almıştı bu zilin yer yüzündeki titreşimlerinden. Kendisi için mutsuz olduğunu söyleyemezdi, gene de sıradan bir gerçekliği deneyimleme isteği, içinde ukte olarak mum alevi kıvamında yanmaya devam ediyordu. Haru için ise aynısını söyleyemezdi, onun bu beyazlığından kurtulması hayatını kolaylaştırabilirdi... Son zili vuruşu ile dünyanın tepesindeki şempanze oradan yavaşça kaybolurken, Jouichirou kurumaktan birbirine yapışan dudaklarını diliyle ayırdı ve ağzında biriken tükürüğü yutkundu. Yola çıktıktan sonra Haru'ya soru sormak için göz ucuyla baktığı birkaç saniye içinde zihni yağmura tutulmuş gibi fikirler üretmişti. Haru ise çoktan konu ile ilgili düşüncelerini dışa vurmaya başlamıştı.

"...kendini bir sanatçı olarak görüyor..."
"Sanatçı mı? İçerideki jouninin anlattıklarını dinlemedin mi, bunu kim yaptıysa akıl sağlığı yerinde değil."
"Kızın sözlerini bitirmesine izin ver. Ikishi"
"...görsel ziyafet..."
"Haru-san daha ne kadar devam edeceksin katili övmeye. Kajaeru-sama, biz bu göreve gitmeyelim istersen, bırakalım Jouichirou bu kızla birlikte çözsün olayı. Haru-san, vasiyetinde mızrağını bana bıraktığını yazar mısın lütfen, geri dönebileceğini sanmıyorum."
"Sakin ol".
"... beyin sapının en çok çalıştığı anda onları öldürdü..."
"Haru-san'ın söyledikleri mantıklı olabilir Jouichirou, bunlar saplantılı veya gereksiz cinayetler gibi gözükmüyorlar. Birileri bir şeyler deniyor. Zehir tehlikeli olabilir."

Kajaeru Haru'dan sonra sözlerini bitirirken; Haru, Kajaeru ve Ikishi arasında geçen diyaloğu sessizce dinliyordu Jouichirou. Sonra ise sadece "Olabilir." dedi. Devamında ise sessiz kalmaya devam etti. Tüm diyaloğu dinlerken önüne bakıyordu fakat Kajaeru zehir tehlikeli olabilir dediğinde sağında duran panter suratlı adama suratını çevirip onunla göz göze gelmişti. Haru ise solunda duruyordu. Ardından Haru birkaç şey daha söylemişti ama Jouichirou çoktan zehirle ilgili düşüncelere dalmıştı bile. Eğer olay Haru'nun dediği gibi ise, insanlara bir nevi genjutsu uygulayan bir zehirle karşı karşıya olabilirlerdi veya bu tamamen fiziksel bir etki de olabilirdi. Deneyimlemenin tek yolu vardı, zehrin etkisi altına girmek. Her halükarda temkinli davranmaları gerekliydi.

Ağacın dibindeki molada çantasından bir adet kunai çıkarıp, halka kısmındaki bölümünden misina ile bağladı ve kunaiye bağladığı misinayı yaklaşık 50 cm uzunluğunda olacak şekilde kesti. Hazırladığı kunaiyi, misinanın birkaç parmak uzunluğundaki bir ucu dışarıda kalacak şekilde yeleğindeki bir kunai yuvasına yerleştirdi ve geriye kalan tüm misinayı kunai ile birlikte yuvaya tıkıştırdı. Bu sırada Haru'nun onun ne yaptığını sorgulayacağını biliyordu, bu sebeple o daha hiçbir şey söylemeden göz göze geldikleri ilk anda "Kendimce önlemler." dedi Jouichirou.

Kasabaya vardıklarında nelerle karşılaşabileceklerinin hayalini kurmaktan kendini alıkoyamıyordu. Birden fazla felaket senaryosu ve daha da felaket olanı hiçbir şey bulamadan geri dönmek zorunda kalabilecekleri fikri zihnine çarpıyordu. Umudu yerleşkede doğru bilgiye ulaşıp, beyin saplarını toplayan adamı hızlı bir şekilde bulmaktı. Kasabaya yaklaştıklarında her yer karavanlarla dolmuştu. Jouichirou, karavanlara ve taşıdıkları malzemelere göz atmayı ihmal etmiyordu, özellikle köyden ayrılan karavanlarda şüphe uyandırabilecek bir durum olup olmadığını kontrol etti. Şüpheli bir durum görse bile şimdilik bir harekette bulunmamalıydı. Önce görev hakkında daha fazla bilgi almak için kasabaya ulaşmalılardı. Kasabaya ulaştıklarında ise ilk uğrayacakları yer, Kusagakure yerleşkesiydi. Görevli shinobilerin anlatacaklarını duymalı ve herhangi bir harekette bulunmadan evvel onlardan doğru bilgileri almalıydılar.
Image
Image
Konuşma Renk Skalası

"Jouichirou Dış Ses"
"Jouichirou İç Ses"
"Zuijin Dış Ses"
"Diğer Karakter ve NPC Dış Ses"
Künye
İsim: Moriai Jouichirou
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 115.000
Prestij: 8
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Zuijin Esareti
Jouichirou; kendi gerçekliğinden, dünya gerçekliğine geçmenin tek yolunun zuijinleri kendi gerçekliğindeki esaretinden kurtarmak olduğunu biliyordu. Neredeyse kendini bildi bileli etrafında olan zuijinleri kendi gerçekliğinden kurtarıp, dünyadaki gerçekliğe getirmesi gerekliydi. Onları unutarak dünya gerçekliğine dönmek seçenekleri arasında asla değildi. Onları gerçekliğe getirmenin bir yolunu bulmalıydı, ne olursa olsun.

Bilginin Peşinde
Jouichirou’yu hayata bağlayan en temel ihtiyaçlarından biri haline gelen “bilmek” isteğiydi. İlgisini çekmesi durumunda, herşeyini bilmeye duyduğu ihtiyaç onu bu hale getirmişti. Bilginin öğrenilmesi, kayda alınması, incelenmesi, kesinleştirilmesi Jouichirou için hayat enerjisiydi.

Komplikasyon
Paranoid Şizofreni
Jouichirou her ne kadar kendi gerçekliğinin farklı bir yer olduğnunu farkında olsa da, bu onun bir vaka olduğunu değiştirmiyordu. Zuijinleri kontrol edemiyordu ve onların söyleyeceklerine karışamıyordu. Yaşadığı güne kadar bildiği zuijinleri tek bir anda değil, yavaş yavaş tanımıştı. Bu sebeple yeni bir zuijinle karşılaşmayacağı kesin değildi. Şu anda varolanların orada olduklarını bilse de, yeni karşılaşabileceği bir zuijine karşı tamamen savunmasızdı. Bu sebeple tanımadığı insanlarla diyalog kurmak için, onların gerçek insanlar olduğundan emin olması gerekiyordu ve bu konu, insanlara hayatında yer vermesi için zor bir durum oluşturuyordu.


Özellikler

Profil
Güç: 2
Çeviklik: 4
Kondisyon: 5
Potansiyel: 4
Varlık: 8
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninja Ekipman Ustalığı - C Rank

Fuinjutsu B-Rank
Obje Sayı Sınır Arttırma
Obje Üstüne Obje Mühürleme
Obje Boyut Sınırı Arttırma
Ninjutsu Teknikleri Mühürleme
Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Eş Mühür Oluşturabilme
Durumsal Aktivasyon
Boş Mühür Oluşturma

Ninjutsu
Shunshin
Zanshuu no Jutsu

Genjutsu
Hanasaku no Jutsu
Rakumei no Jutsu
Kuroshiki
Rishuu
Magen: Bunshin

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
1. Ekipman Çantası
► Show Spoiler
2. Cübbe
► Show Spoiler


User avatar
Kurosawa Haru
Kusagakure
Kusagakure
Posts:311
Joined:October 12th, 2018, 9:09 pm
Künye:
Arena:

Re: [Kurosawa Haru | Moriai Jouichirou] Çıngırak

Post by Kurosawa Haru » October 28th, 2018, 2:15 pm

Yürüyen gölge ve hasta arkadaşı ufak bir yolculuk sonucunda Kawakami'ye ulaşmışlardı. Festival havasının tüm şehri sardığını hissedebiliyordu. Bu tehlikeli adamın, festival ile alakalı bir sebepten dolayı buraya geldiğini düşünmek Haru için işten bile değildi. Bunun sonuçlarını düşünmek de çok zordu. Her ne kadar Gyaku bahsetse de, bunun ciddiyetine şu an varabiliyordu. İnsanlar ölüyordu. Neyse ki festival vardı da, işleri bittikten sonra bir şeyler içip keyfine bakabilirdi Haru.

"Bu kişinin planları hakkında hiçbir şey bilmiyoruz, fakat festival sırasınca bir şeyler yapmak istediğini düşünüyorum. Bu olayları festivale kadar çözmemiz lazım Jouichirou-san." dedikten sonra havalı gölge yürüyüşüne devam etti ve karavanları seyretmeye koyuldu. Muhteşem bir konuşma yapmadığının farkındaydı, hatta sadece sessizliği dolduruyordu.

Yüzlerce tüccar, satılacak mallarıyla beraber köye yaklaşıyorlardı. Tanıdıklara selam vere vere kalabalığı yarıp köye doğru ilerliyorlardı. Yine bilgili Shinobiler, bu siyahlar içindeki kişinin Haru olduğunu tahmin ediyorlardı. Kalabalıklarda bile hiç saklanamıyordu Haru, gölgelerde bile olsa tanınıyor, geceleri ise bir ay taşı gibi güzelliğiyle parıldıyordu. Panik yaratmamak için olsa gerek, bu insanların yaşanan cinayetlerden haberdar edilmediklerini tahmin ediyordu.

Kasabanın merkezine doğru hızlı adımlarla devam ettiler. Haru, Jouichirou'nun birkaç santim önden yürümesine izin veriyor, otomatik olarak onu takımın lideri ilan ediyordu davranışlarıyla. Bir yandan da, Jouichirou'nun kervanlara bakar olduğunu fark etmişti, ve Haru da onun bakmadığı taraflara bakıyordu. Çok şüpheli birini görmesi belki de onları minicik bir ipucuna ulaştırabilirdi. Kafasındakileri toparlayarak köy merkezine, bilgi alacakları yere doğru seyrini korudu.

Kurosawa Haru

Fiziksel Profil

Yaş: 19 Cinsiyet: Kadın Element: Doton
Seviye: C-Rank Rütbe: Chuunin
Ryo: 60.000 Prestij Puanı: 0 Ün: 26 Kullanılabilir GP: 10

Motivasyon: Haru’yu uyandıran, onu yaşatan istek, etrafındakilerin zarar görmesine engel olmak, masumları korumak ve Dünya’yı daha iyi bir yer haline getirebilmek için yapabileceğinin en iyisini yapmak, hayatın ona sunduğu hiçbir fırsatı kaçırmamak olduğu düşüncesindedir. Bu uğurda kendi çocukluğundan ve duygularından vazgeçmiş olan Haru, başka insanların bunlardan vazgeçmemesi için elinden geleni yapacak, insanlığa daha iyi bir gelecek sunmak için çalışacaktır.

Komplikasyon: Albinoluk. Haru bir albinodur ve güneşten kendini koruması gerekmektedir. Bunun için güneş gözlüğü takar ve tüm vücudunu kaplayan kıyafetler tercih eder. Güneşe uzun süre maruz kalırsa çillenir, vücut yanıkları ortaya çıkar ve güneş onun için ölümcül olabilir. Işıktan daha çok etkilenir ve ışığın kör edici özelliği onun için çok daha etkilidir.

Savaşçı Profili
Güç: 6 Çeviklik: 7 Kondisyon: 5
Potansiyel: 7 Varlık: 2 Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 4
[Favori][Çeviklik] Akrobasi: 10 | [Çeviklik] El Hassasiyeti: 1 | [Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 4
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1 | [Varlık] Empati: 1 | [Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1 | [Zeka] Farkındalık: 1 | [Zeka] İzcilik: 1

Özel Mod
Majiwari
Majiwari: BANG! - Özel Mod Tekniği

Ninjutsu
Doton: Gansetsukon (El Mührü Azaltma, Chakra Azaltma, Teknik Birleştirme ve Bilimum Geliştirme Mevcut!)
Doton: Doryuu Shiki (Chakra Azaltma, Teknik Birleştirme ve Bilimum Geliştirme Mevcut!)
Doton: Moguragakure no Jutsu
Doton: Doryuu Heki (Chakra Azaltma Mevcut!)
Doton: Kadan (Özel Yaratım Teknik!)

Taijutsu
Nagatsu Tekniği B-Rank
Issen - Nagatsu Stili

Ekipmanlar

Gerçekliğin Kumaşı - Kıymetli Nadide Ekipman

Özel Üretim Cübbe
Özel Üretim Kalkan
Özel Üretim Gözlük

Yari (Normal Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite) 5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite) 1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite) 2 Sis bombası (Normal Kalite)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kurosawa Haru | Moriai Jouichirou] Çıngırak

Post by GM - Naruto » October 30th, 2018, 10:07 am

Kervanların arasında devam ediyorsunuz ilerlemeye. Adımlarınız, havadaki coşkunun artmasına sebep oluyor. Müstakil evler özellikle. Kadınlar bahçelerinde yeni yıkanmış kıyafetlerini asıyor, evin çocukları birer fare gibi birbirlerini kovalıyorlar tarlaların içinde. Birkaç çift yakalıyorsunuz. Karısı tarafından azarlanan adamlar ellerinde çekiçle, orakla sürdürdükleri keyifi sonlandırıp işlerine dönüyor.

Jouichirou kervanların içini süzüyor bu aralıkta. Her türden şey görüyor içlerinde. Gıda, şaşalı kıyafetler, garip maskeler, değerli metaller, hatta bir kervanın arkasına mücevherler için cam bir platform dahi kurulmuş. Kervanların ne taşıdıklarını görmek konusunda bir sorun yaşamıyor çünkü hepsinin arkası açık, ilerlerken aynı zamanda satış da yapıyorlar.

Geldiğiniz yolun uçlarından bir haykırma kopuyor. "Yürü oğlum yürü ! Deeeeh!" Çocuklardan tiz bir çığlık kopuyor, anneler çocuklarının peşinden koşuyor. İrkilerek arkanıza dönüyorsunuz. Eski bir kervan. Siyah beneklerle dolu beyaz bir at çekiştiriyor bunu. Sürücü kısmında bıyıkları kulaklarına dek uzanan yaşlı bir amca var, suratında koca bir gülümsemeyle çocuklara bakıyor. "Havai fişekler !" Adam diğer kervanların arasından süzülüp geçiyor hızlıca, birkaç kez devrilme tehlikesi dahi atlatıyor. Çocukları da peşine takarak kasabanın derinliklerine doğru gidiyor. Başta kızan annelerin muzip bir şekilde gülümsediğini görüyorsunuz. "Seneler olmuştu gelmeyeli."

Kasaba'nın ortasına doğru ilerleyen yoldan giriyorsunuz. Düzensiz bir şekilde dizilmiş sokaklar, çarpık bir yapılaşma ile süsleniyor. Kimi evin bahçesi var, kimi evin bahçesi diğer evinkine karışmış. Biri düz bakıyor diğeri yana. Ancak bunu dert eden yok. Tarla kısmındaki coşkunun birkaç katı var burada. Ellerinde eşyaları satmaya çalışan pazarcılar, jonglörler dolu her taraf.

İzlediğiniz yol daire şeklinde, çapı 90 metreyi bulan bir açıklığa çıkarıyor sizi. 10-15 kadın büyükçene bir kazığı diklemeye çalışıyor bu dairenin ortasında. Yarısı bir yanında iple çekiyor, yarısının yarısı diğer ucundan itekliyor, kalanı ayağını kaldırmaya çalışıyor. Tam bir kaos. Onları izleyip gülen erkekler var. Kadınların arasından yaşlı biri ayakkabısını fırlatıyor bu denyolara. Kadın egemen bir yer neredeyse. Ancak tüm bu kaosun, karmaşanın içinde garip bir huzur kokluyorsunuz. Çocukların mutluluğu, annelerin suratına geçirdiği sahte sertlik, erkeklerin muzipliği... Festivaller başlamamasına rağmen baş ağrıtan bir ses bütünlüğü.

Açıklığın girdiğiniz tarafın tam karşısında büyükçe bir bina var. Tahminen üç katlı. "Oraku'nun Yatağı". Kafanızı hafifçe çevirdiğinizde, sağ taraftaki sokakları işaret eden bir tabela var. "Samito festivali 29. Dövüş Turnuvası ! Büyük ödül sizlerin olabilir !" Sol tarafta binaların oluşturduğu bir koridor var. Koridorun iç kısmına bakan 20-25 tane dükkan bulunuyor. Ucuzlukçular. Bir alana bir bedavacılar. Bedavadan biraz pahalıcılar.

Shinobi yerleşkesini ise az çok görebiliyorsunuz. Diğer binaların hepsinden yüksek, taş bir yapı. Kulemsi bir yapıya sahip, diğer binaların gizlediği kısımlar harici yukarıdaki 3 katını görebiliyorsunuz. En tepede üzeri kapalı teras benzeri bir yer mevcut. Muhtemelen gözlem için kullanıyor. Her katta, her yüzeyinde bir pencere bulunuyor. Bu pencerelerin altındaki Kusagakure flamalarını görebiliyorsunuz.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Kurosawa Haru
Kusagakure
Kusagakure
Posts:311
Joined:October 12th, 2018, 9:09 pm
Künye:
Arena:

Re: [Kurosawa Haru | Moriai Jouichirou] Çıngırak

Post by Kurosawa Haru » October 30th, 2018, 8:55 pm

Bir Kunoichi'yi yolundan şaşırtabilecek, dikkatini dağıtabilecek çok fazla şey vardı etrafta. Mutlu, eğlenen insanlar. Haru'nun etrafı, hayatlarının amacını bulabilmiş, azla yetinebilen insanlarla çevriliydi. Bir yandan tiksiniyordu, böyle boş amaçlar etrafında dikkatini toplayabilen insanlara baktıkça, fakat bir yandan da ilgisini çekiyordu, böylesine basit şeylerle yetinebilmesi insanların. Çözemediği ikilemdi bu. Hayat, amacını aradıkça mı güzel, yoksa bulunca mı? Festivallerde içip dövüş kulüplerinde kavga edenleri seyretmek, gece eve girdiği zaman sıcak yatağında uyuyabilmek miydi hayatın sırrı? Hayatı yaşamak bu kadar basit miydi? Keyif alabilmek böyle olaylardan, belki de en güzeliydi.

Çekiçlerle ve orakla çalışan insanları gördükçe iç geçirdi Haru.

Adımlar ileriye doğru atıldıkça köyün enerjisi ve sesi yükseliyordu. Belki ilerde yaşamaya değer, eğlenceli ve sakin bir yer olarak hatırlayacağı bir yer olacaktı burası, Haru’nun. İdeal aramaktan vazgeçtiği gün, belki de her şeyi bırakıp buraya yerleşirdi, ölene kadar bırakmayacağını düşünse de, belki bir gün vazgeçerdi.

Şehrin dikkat dağıtıcı özellikteki sokaklarını bir bir geçiyorlar ve artlarına bile bakmıyorlardı. Bu festivalin sekteye uğramaması için buradalardı ve Haru bunu durumun son derece farkındaydı, dövüş turnuvasına gidip herkesin kıçını tekmeleme isteğini bastırmak durumundaydı. “Sonunda gelebildik.” Diye fısıldadı Haru, Jouichirou'ya. Zaman kaybetmeksizin binaya girecekti. Zaten büyük ihtimalle gözcüler, ikilinin geldiğini görecek ve karşılanacaklardı. İvedi bir şekilde işe koyulmak istiyordu Haru. Zaten yeterince zaman kaybetmişlerdi. Katil, şu an bile birilerinin peşinde olabilirdi, hatta muhtemelen öyleydi.

Kurosawa Haru

Fiziksel Profil

Yaş: 19 Cinsiyet: Kadın Element: Doton
Seviye: C-Rank Rütbe: Chuunin
Ryo: 60.000 Prestij Puanı: 0 Ün: 26 Kullanılabilir GP: 10

Motivasyon: Haru’yu uyandıran, onu yaşatan istek, etrafındakilerin zarar görmesine engel olmak, masumları korumak ve Dünya’yı daha iyi bir yer haline getirebilmek için yapabileceğinin en iyisini yapmak, hayatın ona sunduğu hiçbir fırsatı kaçırmamak olduğu düşüncesindedir. Bu uğurda kendi çocukluğundan ve duygularından vazgeçmiş olan Haru, başka insanların bunlardan vazgeçmemesi için elinden geleni yapacak, insanlığa daha iyi bir gelecek sunmak için çalışacaktır.

Komplikasyon: Albinoluk. Haru bir albinodur ve güneşten kendini koruması gerekmektedir. Bunun için güneş gözlüğü takar ve tüm vücudunu kaplayan kıyafetler tercih eder. Güneşe uzun süre maruz kalırsa çillenir, vücut yanıkları ortaya çıkar ve güneş onun için ölümcül olabilir. Işıktan daha çok etkilenir ve ışığın kör edici özelliği onun için çok daha etkilidir.

Savaşçı Profili
Güç: 6 Çeviklik: 7 Kondisyon: 5
Potansiyel: 7 Varlık: 2 Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 4
[Favori][Çeviklik] Akrobasi: 10 | [Çeviklik] El Hassasiyeti: 1 | [Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 4
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1 | [Varlık] Empati: 1 | [Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1 | [Zeka] Farkındalık: 1 | [Zeka] İzcilik: 1

Özel Mod
Majiwari
Majiwari: BANG! - Özel Mod Tekniği

Ninjutsu
Doton: Gansetsukon (El Mührü Azaltma, Chakra Azaltma, Teknik Birleştirme ve Bilimum Geliştirme Mevcut!)
Doton: Doryuu Shiki (Chakra Azaltma, Teknik Birleştirme ve Bilimum Geliştirme Mevcut!)
Doton: Moguragakure no Jutsu
Doton: Doryuu Heki (Chakra Azaltma Mevcut!)
Doton: Kadan (Özel Yaratım Teknik!)

Taijutsu
Nagatsu Tekniği B-Rank
Issen - Nagatsu Stili

Ekipmanlar

Gerçekliğin Kumaşı - Kıymetli Nadide Ekipman

Özel Üretim Cübbe
Özel Üretim Kalkan
Özel Üretim Gözlük

Yari (Normal Kalite)
3 Kunai (Normal Kalite) 5 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite) 1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite) 2 Sis bombası (Normal Kalite)
User avatar
Moriai Jouichirou
Posts:70
Joined:October 16th, 2018, 8:58 pm

Re: [Kurosawa Haru | Moriai Jouichirou] Çıngırak

Post by Moriai Jouichirou » November 2nd, 2018, 9:01 pm

Onlarca kervanın içinde Jouichirou herhangi farklı bir durum göremiyordu veya sezmiyordu. Her şey olağandı, festivalin açılışına kervanlarını yetiştirmeye çalışan insanlar ve onların peşlerinde koşuşturan çocuklarla doluydu etraf. Çok fazla insan bu festivale gelecek, birileri para harcayacak ve birileri de kazanacaktı. Festival alanında gezip bir miktar para harcamak Jouichirou'nun da aklında beliren bir fikirdi ama şu an kendilerine verilen bir görev vardı ve onu yerine getirmeleri gerekiyordu. Bazı kervanların taşıdığı değerli eşyaları görünce, aklında festival ile ilgili kötü senaryolar oluşmaya başlamıştı. Tam o sırada Haru da Jouichirou ile aynı şeyleri düşünüyor olacak ki festival hakkındaki düşüncelerini söylemişti. "Haklısın Haru-san. Festival bu kadar kalabalık bir grubu ve bunca malzemeyi tek noktada bulabilecekleri tek yer. Umarım bu zehir hava yolu ile bulaşan türde bir şey değildir. Yoksa burada oluşabilecek kaosu hayal bile edemiyorum. Bir an evvel çözmeliyiz konuyu."

Bu sırada bir kervan diğerlerinin arasından son sürat geçerken görüş alanlarına girmişti. Jouichirou ilk anda sert bir şekilde elini kunai çantasına doğru hareketlendirmişti ama kervanın arkasından kovalayan çocukları ve etraftan duyduğu kadarıyla bunun havai fişek taşıyan bir kervan olduğunu anlayınca sakinleşip istifini bozmadan yürümeye devam etmişti. Kervanlar tarafında herhangi garip bir şey yoktu. Her şey fazlasıyla sıradandı. Bu sıradanlık ve etraftaki insanların mutluluğu Jouichirou'nun içinde huzursuzluk hissi yaratmıştı... Birbiri ile alakasız şekilde konumlandırılmış binaların bulunduğu kasabaya yaklaşırlarken Ikishi'nin suratındaki mutluluğu fark etti. Bu düzensizliğin Ikishi'ye huzur verdiğini biliyordu. Meydana yaklaştıklarında hengame büyümeye devam ediyordu.

"Kyuu?

Festival için hazırlanan kazığın dikilmesine yardım ediyordu Kyuu. Başı, kafasında bulunan kocaman maskenin ağırlığı ile kazığın altına doğru eğildiği tarafa düşüyordu. Jouichirou her ne kadar dışarı yansıtmak istemese de, suratı kendini donuk bir dudak hareketiyle gülümsemeye bırakmıştı. İçinde ise kahkaha atıyordu. Soğuk bir şakaya gülmemek için mimiklerini zorlayan, kulağı iyi eğitilmiş bir şişko gibi hissediyordu kendisini. Kyuu, Ikishi'yi gördüğünde altına girdiği direğin ağırlığını onu taşıyan kadınlara bırakıp koşmaya başlamıştı. Ikishi'nin önüne kadar gelip koşmayı daireler çizerek devam ettirirken de kadınların taşıdığı kazığı elleriyle işaret etmeye başladı. Vücudu koşarken farklı yönlere baksa da, elleri bir lastik edasıyla direğin olduğu yeri gösteriyordu. "Saçmalama Kyuu, Hmps..." dedi Ikishi, Haru ve Jouichirou'nun yürüdüğü ritimde yürümeye devam ederek. Kyuu'nun kafasındaki ayı maskesi sanki üzülmüş gibi öne doğru düştü. Kyuu koşarak kadınlara yardım etmeye geri dönerken, kafile alanı geçmişti bile.

Festival dövüş tabelasını gördüğünde ise, Haru'nun bu tarz bir turnuva için biçilmiş kaftan olduğunu düşünmüştü Jouichirou. Festival hazırlıkları, hengame ve kargaşa Jouichirou'nun bir süre olsa da görev ile ilgili düşünmesini engellemişti. Kasaba yerleşkesini gördüğünde ise ciddiyetine geri kavuşmuştu. Kasaba yerleşkesine girdikten sonra kapıdaki görevliye Kusagakure'den geldiklerini ve yetkili ile görüşmek istediklerini söyledi. Yetkili kişiyi bulduklarında ise ona konu ile ilgili son bulguların neler olacağını soracaktı. Yolculuk, festivalin de büyüsü ile beklediğinden daha uzun geçmiş gibi hissediyordu.
Image
Image
Konuşma Renk Skalası

"Jouichirou Dış Ses"
"Jouichirou İç Ses"
"Zuijin Dış Ses"
"Diğer Karakter ve NPC Dış Ses"
Künye
İsim: Moriai Jouichirou
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 115.000
Prestij: 8
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Zuijin Esareti
Jouichirou; kendi gerçekliğinden, dünya gerçekliğine geçmenin tek yolunun zuijinleri kendi gerçekliğindeki esaretinden kurtarmak olduğunu biliyordu. Neredeyse kendini bildi bileli etrafında olan zuijinleri kendi gerçekliğinden kurtarıp, dünyadaki gerçekliğe getirmesi gerekliydi. Onları unutarak dünya gerçekliğine dönmek seçenekleri arasında asla değildi. Onları gerçekliğe getirmenin bir yolunu bulmalıydı, ne olursa olsun.

Bilginin Peşinde
Jouichirou’yu hayata bağlayan en temel ihtiyaçlarından biri haline gelen “bilmek” isteğiydi. İlgisini çekmesi durumunda, herşeyini bilmeye duyduğu ihtiyaç onu bu hale getirmişti. Bilginin öğrenilmesi, kayda alınması, incelenmesi, kesinleştirilmesi Jouichirou için hayat enerjisiydi.

Komplikasyon
Paranoid Şizofreni
Jouichirou her ne kadar kendi gerçekliğinin farklı bir yer olduğnunu farkında olsa da, bu onun bir vaka olduğunu değiştirmiyordu. Zuijinleri kontrol edemiyordu ve onların söyleyeceklerine karışamıyordu. Yaşadığı güne kadar bildiği zuijinleri tek bir anda değil, yavaş yavaş tanımıştı. Bu sebeple yeni bir zuijinle karşılaşmayacağı kesin değildi. Şu anda varolanların orada olduklarını bilse de, yeni karşılaşabileceği bir zuijine karşı tamamen savunmasızdı. Bu sebeple tanımadığı insanlarla diyalog kurmak için, onların gerçek insanlar olduğundan emin olması gerekiyordu ve bu konu, insanlara hayatında yer vermesi için zor bir durum oluşturuyordu.


Özellikler

Profil
Güç: 2
Çeviklik: 4
Kondisyon: 5
Potansiyel: 4
Varlık: 8
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 2
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninja Ekipman Ustalığı - C Rank

Fuinjutsu B-Rank
Obje Sayı Sınır Arttırma
Obje Üstüne Obje Mühürleme
Obje Boyut Sınırı Arttırma
Ninjutsu Teknikleri Mühürleme
Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Eş Mühür Oluşturabilme
Durumsal Aktivasyon
Boş Mühür Oluşturma

Ninjutsu
Shunshin
Zanshuu no Jutsu

Genjutsu
Hanasaku no Jutsu
Rakumei no Jutsu
Kuroshiki
Rishuu
Magen: Bunshin

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
1. Ekipman Çantası
► Show Spoiler
2. Cübbe
► Show Spoiler


User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kurosawa Haru | Moriai Jouichirou] Çıngırak

Post by GM - Naruto » November 6th, 2018, 1:26 pm

Üst noktalarını gördüğünüz yerleşkeye doğru devam ediyorsunuz. Birçok ara sokağa dalıyorsunuz bu süreçte. Yerleşimdeki düzensizlik bir nevi labirente çeviriyor burayı. Çatılara bakıyorsunuz. Bazı binaların çatısı ilerlemeye elverişli ancak çoğunda terasımsı kısımlar bulanıyor. Buradaki sinirli kadınların hışmından tırsmadan edemiyorsunuz.

Yerleşke binası çok da geniş olmayan bir açıklıkta yükseliyor. Toplamda beş katlı. Ön tarafında büyükçe bir kapı bulunuyor. Kapıdan girip çıkan shinobilerden ziyade çoğunluğu yerel halk oluşturuyor. Bağrış çağrış şikayetlerini bağrınıyorlar. Birkaç çelimsiz shinobi ise, şaşkın şaşkın insanlarla ilgilenmeye çalışıyor. Ancak ne yapacaklarını bilmediklerini tahmin etmek zor değil. Suratlarındaki ifade herşeyi açığa çıkarıyor. Kusagakure'den geldiğinizi söylediğinizde üçüncü kata çıkmanız gerektiğini söylüyorlar.

Yerleşkenin iç kısmı fazlasıyla basit. İlk katta sağ duvara dayalı mutfağımsı bir yer bulunmakta. Atıştırmalıklar, içecekler dolu. Hemen karşı duvarında genişçe bir masa bulunuyor. Bekleme alanı tarzında. Üst kata çıkan merdivenler girdiğiniz kapının tam karşı duvarında, spiral şekilde tavana bağlanıyor. Bir kişinin geçebileceği genişlikte. Buraya yöneliyorsunuz. İkinci kat, sıralı yataklardan oluşuyor. Toplamda 4 yatak, her birinin yanlarında birer komidin. Baya sıkışık bir yer. Çok da gözlerinizle didiklemiyor, devam ediyorsunuz. Bu sırada üst kattan gelen sesler de ulaşıyor kulağınıza.

"Başlarım Gyaku'nun planlamasına. Shinobi başına yüz kişi düşecek neredeyse ! Batı kanadında doğru düzgün bir adamım bile yok. Direk Nise-sama'ya ilet mesajı." Kelimeler içerisinde argo birşey yok ancak alttan alttan ana avrat sövdüğünün farkındasınız.

Üçüncü katta, merdivenlerin tam karşısında büyükçe bir masa bulunmakta. Masanın çevresi tahta iskemleler ile çevrili. Duvarlara dayanmış büyük kitaplıkları, çekmeceleri görebiliyorsunuz. Masanın yanında, hafif uzun saçlı erkek bir shinobi bulunuyor. Masanın ardındaki adamdan fırçayı yedikten sonra size doğru yürüyor ve merdivenlerden aşağı dalıyor. Masanın ardındaki ise, Kusa alınbantlarınızı görene dek birkaç saniye inceliyor sizi.
Image
"Ou, sonunda." Yavaş hareketlerle birkaç sandalyeyi oturabileceğiniz şekilde çekiyor. Göz altlarına bakıyorsunuz. Uykusuzluktan dolayı oluşan torbalar bir hayli şişik. Ancak adamın aurasında bitmek tükenmek bilmeyen bir enerji var. Muhtemelen 23-24 yaşlarında. "Maskeli beyin ilgisini çekebildim demek." Kendisi de bir sandalyeye çöküyor çuval gibi. "Aki Joben. Kawakami yerleşke sorumlusuyum. Amelesiyim." Dert yanmaya fazlasıyla müsait bir yapısı var adamın. "Gyaku'nun özet geçtiğini düşünüyorum. Ekstra olarak güncel bulguları sizlerle paylaşacağım. Zehir meselesi. Zehir diye ilettik başta ama tanım açısından biraz zor. Şayet türüne yada kaynağına dair birşey bulamadık. Kan yoluyla yahut havadan bulaşıp bulaşmadığını da bilmiyoruz. Ancak doğal kaynağa sahip birşey olmadığını söyleyebiliriz. Şayet bildiğimiz, tanıdığımız zehir türlerine ait bulgulara rastlamadık. Bu yüzden yapay olarak üretildiğini düşünüyoruz. Başlangıç noktanız olabilir." Nefesleniyor, masadaki genişçe bir bardağı dikiyor kafasına. "Ölen yaşlı amca. Kawabata Fumihiro. Buradan birkaç blok ötede bir kasap dükkanı vardı. Yaşlılığından ötürü dükkanı torununa bırakma gibi bir niyeti vardı. Pek düşmanı bulunmaz, kazandığının yarısını fakirlere dağıtırdı zaten. Torunu ise, öldüğü günden beri kayıp. Annesine dedemin katilini bulacağım dedikten sonra çıkıp gitmiş. Hala kasabada olduğunu düşünüyorum ama bu kadar insan içinde kendimi dahi kaybedebilirim." Duruyor bir süre. Sağ kolunu hafifçe çevirerek pazu bölgesine bağlı alınbandını gösteriyor sizlere. "Diğer kurban ise görev arkadaşımız. Otonari Akira. Ölüm haberi geldikten sonra araştırılması için yolladık. Haber alamayınca tekrar olay mahaline gittik. Fumihiro-san'ın şu anda kayıp olan torunu, Akira'nın birini kovalayarak uzaklaştığını söyledi. Yaklaşık 2 gün sonra, kapıdaki görevli arkadaşlarımızdan biri olan Ikku onu kasaba girişinde görmüş. Kasabadan, Kusagakure'ye doğru çılgınca koşuyormuş. Ikku kovalamaya çalışsa da yetişememiş hızına. Ve yine Ikku, Akira'nın 'Duramıyorum ! Duramam !' diye bağrındığını söylemişti. İlginç olan ise, onu gördüğümüz ve olayı Kusagakure'ye raporladığımız günden yaklaşık dört gün sonra onun cesedini kasabada bulmamız. Yaklaşık 3 gün öncesine denk geliyor bu. Fumihiro-san'ın dükkanından birkaç blok ötede, terkedilmiş bir evde bulundu. Detayları ise rahatsız edici. Fumihiro-san'ın dükkanının bulunduğu caddeden birkaç kilometre ilerler, sapaktan sola dönerseniz bu terkedilmiş eve varabilirsiniz." Nefesleniyor. Özellikle görev arkadaşının ölmesi mevzunusu anlatırken suratı hafifçe ekşiyor, ancak kalan mimikleri tamamen olağan. Sanki gündelik birşey anlatırmış gibi. "Bu olayı araştırmak yerleşkenin sorumluluğundaydı. Durumu görüyorsunuz. Nefes alacak vaktimiz yok. Size sunabileceğimiz destek ise bir hanın sunabileceklerinden fazlası değil. Burada yatabilir, ihtiyaçlarınız için tüm yerleşke olanaklarını kullanabilirsiniz."
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Post Reply

Return to “Kawakami Kasabası”