[Amano Kagami & Haizara Shiri] Milyonluk Soru (Part 1)

User avatar
Amano Kagami
Kaçak
Kaçak
Posts:83
Joined:September 2nd, 2018, 12:45 pm
Künye:
Re: [Amano Kagami & Haizara Shiri] Milyonluk Soru

Post by Amano Kagami » December 24th, 2018, 5:23 pm

Hancının ekşimiş suratıyla yüzleşmek elbette beklediğim durumlardan bir tanesiydi. Ancak bunun motivasyonumu etkilemesine de müsaade edecek değildim. Gerçi Yakima’nın ismini duymasıyla karşısındaki yabancıyı umursaması ve hatta ciddiye alması gerektiğini anlayan adam, soruma yavaşça cevap vermeye başlamıştı. Bu esnada Shiri’nin yemeğine devam ediyor olmasına ise şaşırmamak elde değildi. Karnının aç olduğunun ve son zamanlarda gerçek anlamda bir yemek yemediğimizin ben de farkındaydım. Fakat karşımızdaki manzara ve içine düştüğümüz durum karşısında, başta beni de temkinli olmayan yönlendiren adamın, şimdi önündeki yemeği iştahla yemesi gerçekten ilginçti. Elbette bir kulağını bizim konuşmamıza kabarttığını biliyorum, lakin beklentilerimin arasında konuşmalara iştirakiyle bana destek olması vardı. Her ne kadar bu beklentim karşılanmadığı için kendisine gönül koyacak olmasam da, içten bir burulma yaşamıyor da değildim. Bunu konuşmanın veya Shiri’ye yansıtmanın yeri ve zamanı olmadığı için, Shiri’nin gösterişli iştahına kafayı takmaktansa, kendimi hancının cevaplarına odakladım.

Her zaman olduğu gibi, yine konuşmalardan cımbızla çektiğim kelimeler, içinde bulunduğumuz durumu pek de açıklığa kavuşturmasa da bir fikir veriyordu. İlk olarak hancı “saygılı müşterimiz” diyerek tanıtmıştı isminin Jin olduğunu söylediği piç kurusunu. Hancının bu cümlesinin ardından istemsizce bu “saygılı” adama baktığımda, sadece yağ fıçısına dönmüş ve kendinden geçmiş, yolda görsek sümüğümüzü atmayacağımız birini görüyordum. Bu sebeple de, adamın şimdiki durumuyla “saygılı” kelimesinin kullanımı arasında, geceyle gündüz kadar fark vardı. Yine de bu adamın konumunun aşağı yukarı nerede olduğunu anlayabiliyordum. Aynı şekilde, görünümün hiçbir şeyi göstermediğini de bu sayede bir kez daha fark edebiliyordum. Yakima’dan bahsederken takındığı saygılı tavır ve “diğerlerini” anması, Hagane’nin kasaba için ne anlama geldiğinin de basit bir özeti gibiydi. Elbette bunun bir dayatma mı yoksa içten gelen bir saygı mı olduğu konusu açıklık kazanmıyordu, ancak yine de takınılan tavır yeterli görünüyordu. Hancının cümlelerinden bir diğeri de Jin isimli piç kurusunun bir misafir olduğu şeklindeydi. Bu misafirlik kavramının biraz daha açılması gerekiyordu ve hancı da bu isteğime cevap verircesine, Jin hakkında birkaç işe yaramaz gibi görünen bilgiyi sıralıyordu.

Yakima bizim bu hana getirdiğinde, herhangi bir misafirlikten bahsetmemişti. Bunun aksine, yabancıların pek sevilmediği bir ortamda olduğumuzu üstüne basa basa belirtmişti. Dolayısıyla Hagane’nin herhangi birini misafir ediyor olması fikri, kurulacak bir düz mantıkla bile saçma geliyordu kulağa. Hele ki, kendisine böylesine zarar veren bir adamın misafir sıfatını kazanması oldukça ilginçti. Buradan yaptığım ilk çıkarım, Jin’in Hagane için önemli biri olmasıydı. Ancak onun önemi, sadece onu kullanmak istedikleri zamanda ortaya çıkmasından ileri geldiği kanaatine düşüyordum. Her daim değerli olması halinde en azından kendisine bir lütufta bulunulması gerektiği düşüncesindeydim. Bir diğer olası durum ise, onun değerli bir esir konumunda olduğuydu. Elbette bu ihtimal biraz zayıf görünüyordu, zira değerli bir esiri herhangi iki yabancının girebileceği bir ortamda tutmak pek de akıl karı değildi. Ancak, kendisine tarif edilemeyecek zararlar veren birinin ve Yakima’nın deyişiyle özgürlüğe bağlılığı bulunan bir toplumun, değerli bir esiri zindanda tutması da çok beklenilecek bir tavır değildi. Kaldı ki, hanın içinde, sürekli hancının gözetiminde olması sayesinde, Hagane hem sürekli bir adamı Jin’i gözlemek için feda etmeyecek hem de Jin bulunduğu ortamda bir esir hissi yaşamayacaktı. Kendini doğrayıp biçse bile, arkası temizlenecekti. Nitekim, bu sorular neticesinde, Jin’in gerçek anlamda bir misafir olup olmadığı tereddüdünü yaşamak kaçınılmazdı. Fakat sonuç olarak, onun bir Hagane olmadığı ve hareketlerine karşı bir yaptırımla karşılaşmadığı net bir şekilde ortadaydı.

Hancı ile aramızdaki konuşma henüz daha başındayken, içeriye Hagane üyesi olduğu belli olan üç kişinin girmesiyle, bütün odağımız bir anda dağılmıştı. Üzerlerinde taşıdıkları savaş aletlerine uygun giyinimleri ile Yakima’dan farklı duran üç kişi, Jin ile göz göze geldikleri anda, bir misafire gösterilmemesi gereken tavrı takınıyorlardı. Jin için söylendiğinde gerçek anlamına kavuşan üç kelimelik cümlesinin ardından Jin’i ayağıyla omzundan ittiren katanalı adam, bir misafire nasıl davranılmaması gerektiğini de güzelce özetliyordu. Bu sebeple de, ikinci çıkarımım kafamda güç kazanmaya başlarken, diğer elemanların bu harekete gülüşleriyle destek vermesi, Jin’den daha çok midemi bulandırıyordu. Gücün ve otoritenin getirdiği sarhoşlukla her şeyi başarabileceğini sanan bu tipler, esas olarak beni bu hayata sürükleyenlerdi. Ne var ki, bu savaşın başlama anı şimdi olmamalıydı. Avuç içlerime tırnaklarımı geçirerek kanatsam da, dişlerimi sıkmaktan her birinin kırılmasına sebep olsam da, şimdi kesinlikle doğru zaman değildi. Yapmak istediğimiz işi yaptığımız zaman tüm dünyanın bundan haberi olacaktı, sadece bir avuç maceraperestin değil!

İçeriye giren üç adam, kendilerine yaraşır bir biçimde hancıya seslenmelerinin ardından, hancının saygıyla önümüzde eğilerek ayrılması, kafamda yer eden bir diğer andı. Ne koşulda olursa olsun, saygı görmüş olmak insanın içini ısıtıyordu. İş icabı olsa da, bu saygılı eğilme hamlesi, hancının yemeklerine saygısızlık yapmamam gerektiğini gösteriyordu. Az önce elimle itelediğim tabağı önüme çekerken, bir yandan Jin’i, diğer yandan ise gelen üçlüyü kesmeye başlayacaktım. Bakışlarımın bir yabancınınkine uyan şaşkınlık ve bilinmezlik içermesine dikkat ederken, yavaşça yemeğimi yemeye başlayacaktım. Üçlünün sohbetlerini yaparken Jin’i umursamayacakları belliydi ve ben de bu umursamazlıktan nasiplenmeyi umuyordum. Kulağımı olabildiğinde yapacakları sohbete odaklarken, Jin’in en ufak yaşam belirtisi gösteren hareketini de kaçırmak istemiyordum. Bu adamın canlı olduğuna, göğsüne kırılmış da olsa bir katana soktuğunu gördüğüm kadar emindim. Şimdi veya sonra, kesinlikle hareketleneceğine inanıyordum. Bu sebeple de, yemeğimi mümkün olduğu kadar yavaş yiyecektim. Hızlıca karnımı şişirip ortamdan ayrılmak istemiyordum. Her ne kadar Shiri, Yakima’nın bizi araştıracağını söylediğini aklımdan çıkarmamış olsam da, gelen üçlünün bizi umursamaması, henüz tehlikede olmadığımızı gösteriyordu. Ancak bu durumun ne kadar devam edeceği bir muammaydı. Ayrıca Shiri Bingo Kitabı’nda yer alıyor olsa da, işlediği suç, Hagane’nin ne kadar umurunda olacaktı… Bunlar şimdilik önemsiz ayrıntılar olduğu için, öncelikli olarak yapmak istediklerime odaklanmalıydım.
Künye
İsim: Amano Kagami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak (Chuunin)
Ryo: 98.750
Prestij: 8
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Kagami idealleri peşinde olan birisidir. Bu yüzden de köyden kaçmasına sebep olan soruların cevabını bulmayı amaçlamaktadır. Bu sorular kendinden başlayıp dünyaya yayılmaktadır. "Neden" ve "nasıl" şeklindeki bol soruları, bulduğu cevapların peşinden gitmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla Kagami ideallerini realiteye dökmeyi istemektedir.
Özellikler
Izena'daki Ev
Kagami, Izena adlı bir kuytu Yağmur Ülkesi köyünden bir eve sahiptir. Bu ev, onun rahatça saklanabilmesine, dinlenebilmesine ve maceraları arasında huzurlu bir vakit bulabilmesine olanak sağlar. Bu ev sebebiyle Kagami yorgunluğa ve dinlenmeye bağlı olan sağlık sorunlarından daha hızlı kurtulur, Izena'ya kısa sürede ulaşabileceği bir mesafedeyse avlanamaz ve bu evi değerli eşyalarını saklamak için kullanabilir.

Kagami'nin kısa sürede Izena'ya ulaşamayacağı ve avlanabilir olacağı durumlar GM tarafından gerekli turlarda bildirilecektir.

Kagami kurgusal sebeplerle bu eve olan erişimini kaybedebilir.

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 4
Kondisyon: 6
Potansiyel: 9
Varlık: 7
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 5 (Favori)
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 5
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 4
Mod
Jikangan

Ninjutsu
Raigami no Jutsu (B-Rank)
Ikazuchiwana no Jutsu (C-Rank)
Geliştirme Açıklaması: Tekniğin aktivasyonu için işaretlenen alana birilerinin girmesi gerekirken, yaptığı antrenmanlar sonucunda Kagami işaretlenen alan üzerinde kontrol sağlamıştır. Bu sayede teknik açıklamada yazıldığı gibi kullanılabilirken, Kagami teknik için konulan işarette ufak bir değişiklik yaparak, tekniği tek el Tora mührü ile istediği zaman aktif hale getirerek patlamayı gerçekleştirebilir.

Geliştirme Açıklaması: Tekniğin gerçekleştirilebilmesi için sabit cisimler işaretlenebilirken, Kagami teknik üzerindeki kontrolü sayesinde, canlı cisimlerin üzerine de işaret bırakabilmektedir. Bırakılan işaretin, teknik için sabit cisimlere konulan işaretten bir farkı bulunmamaktadır.

Geliştirme Açıklaması: Teknik için el mühürleri yapıldıktan sonra, Kagami iki elini kullanarak iki işaret bırakabilir. Bu işaretlerin ikisi de aynı olmak zorundadır. Yani bir işaret kendiliğinden patlayan, diğer ise Kagami tarafından yapılacak el mührü ile patlayan cinsten olamaz. Diğer bir deyişle, İki işaret de ya kendiliğinden patlayan cinsten ya da tek el mührü ile patlayan cinsten olmak zorundadır.
Kangehika (C-Rank)
Shunshin no Jutsu (D-Rank)


Taijutsu
Suiseiki (D-Rank)

Genjutsu
Kasumi Juusha (C-Rank)
Kuroshiki (D-Rank)
Okuninushi (B-Rank)


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
User avatar
Haizara Shiri
Posts:46
Joined:September 1st, 2018, 10:35 pm

Re: [Amano Kagami & Haizara Shiri] Milyonluk Soru

Post by Haizara Shiri » December 28th, 2018, 10:05 pm

Hancı masalarına yaklaşırken lokmalarını biraz daha hızlı attı ağzına. Yemeğini zevkle yemediğinin farkındaydı zira çiğnediklerini bir tren gibi dizmişti yemek borusuna. Zihninde geri sayımı çoktan başlamış onlarca saat bulunuyordu. Görüntüde uyku için odaya çekilecekleri vakti olabildiğince erken tutmak istiyordu. Güç bela nefes alan yağ deposunun ise öldüğüne çok inanmıyordu. O uyanmadan odasına çekilmek büyük bir rahatlama olacaktı onun için.

İnsanların içine ne kadar zamandır karışmadığını cebinde bir takvim taşımadığı için söyleyemezdi. Fakat bu zevki özlediğini anlayabiliyordu. Kusa kısmını değil de, başıboş dolanabildiği o anları. Aslında garip bir haz saklıydı alınbandı çizilmiş biri olmakta. Bu kendisinin uydurduğu bir özgürlük tanımı mıydı yoksa dertsizlik tasasızlık mı emin değildi. Sadece katlanabileceği sonuçlara direk gidebilme yetisi, arınmış kurallar içinde öldürmeye çalıştığı şımarık çocuğu da dürtüklüyordu. Sadece meraktan, sırtını verdiği wakizashisine güvenerek dillendirdiği ismi gibi. Kalbinde canlanan heyecana odaklandı. Gece yiyebilecekleri bir saldırı, arasında kalacağı onlarca kişi. Bunları da mı özlemişti Shiri ? Kana özlem duyan biri değildi, özellikle bu klişeden uzak duruyordu hatta. Ancak bunun heyacanına susadığını biliyordu. "Haizara Shiri." Önündeki yemeğin suyuna bandırdığı ekmeği itelerken ağzına muzip bir şekilde sırıttı. Yağmurun karmaşasına ne derece ciddiyetle bakıyorsa, tam tersi bir oranda görüş beslemeye başlamıştı bu kasabaya. Zırh geçirmiş birkaç yahut onlarca birkaç kişinin polis rolünde dolaştığı bir oyun alanı. Hepsini silip attığı bir senaryoda hancının Shiri'ye bakışı aynı olmayacak mıydı ? Shiri, Shiri-sama olarak anılmayacak mıydı ? Ünlenmenin, güç sahibi olmanın, efendi lakabıyla anılmanın ne denli basit olduğunu görebiliyordu. Ve hayalkırıklığı yaşamıştı. Denklemi hep daha kompleks bir şekilde hayal etmişti. Yahut yürümek istediği yol bu karmaşayla kaplıydı.

Jin. Tacizcisinin adını attı hafızasına. Hancının söyledikleri, Jin'in 'ölmediğine' dair tezini kanıtlar nitelikteydi. Yanına iliştirdiği cümleler ise saniyelik bir anda tekrar sırıtmasına neden oldu. Yakima'nın misafirini kendi misafiri gibi sayıyordu. Misafir saydıkları kişinin ardını da bir güzel temizliyormuş. Bu anormali içinde Shiri'nin merak ettiği tek şey kendilerinin aynı durumda olup olmadığıydı. Shiri hana girerken 'Yakima-sama'nın ismini zikretmişti sonuçta. Zorunlu hizmet etmek istediği misafirler. Zihninde çoktan kurduğu senaryoda ters köşe olabileceğini biliyordu. Ancak şu ana dek 'güçlüye biat etme' dürtüsünü rahatlıkla koklayabilmişti hancıdan.

Hana dalan üçlüyle birlikte yemeğine kısa bir ara verdi. Köşelere dayanmış gözleri adamları süzerken çok ilgili gibi durmak istemiyordu. Katana, naginata ve yay. Misafir konusundaki denge ise fazlasıyla yorum açıktı. Hancı, Jin'in pisklerini sadece Yakima'nın misafiri olduğu için temizlerken diğer Hegane üyelerinden böyle bir 'hoşgörü' görmemişti Shiri. Hancını selamına başıyla karşılık verdi ve tabağındaki yemekle bir nevi oynamaya başladı. Tacizcisine sempati duymayı kabullenmesi için bir süre beklemesi gerekiyordu.

"Yakima-sama" Kagami'nin duyabileceği kadar kısık bir ses tonunda, alayla söyledi adamın adını. Kagami'nin keskin ve hiddetli bakışlarını kendi üzerine çekmek, hatta gerekirse duygularını da kendisine kanalize etmek istiyordu. Yumuşamaktan biraz uzak olduğunu anlayabiliyordu. Kendi arasında konuşan bir ikiliye bulaşma ihtimallerinin daha az olduğunu düşünmesi de ek bir avantajdı. Ses tonunu yine masa içinde kalacak şekilde tutarak konuşmaya devam etti. "Bağlılığı özgürlükten yana olan bir yer gibi durmuyor. Daha çok... Güç hüküm sürüyor." Eğer hancı içecek birşeyler de getirdiyse kafasına dikecek, boğazında sırasını bekleyen lokmaları da midesine gömecekti. "Ne düşünüyorsun ?" Yavaşça yemeğinin kalanına yönelirken sandalyede biraz daha serildi.
Image
Künye
İsim: Haizara Shiri
Yaş: 21
Cinsiyet: E
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 63.750 Ryo
Prestij: 5PP
Ün: 13
Kullanılabilir GP: 5GP

Motivasyon
Kusagakure - Amegakure
Bu iki köyü ve liderlerini onaylayan herhangi birini ikna etmek gibi bir çaba göstermeyecektir Shiri. Savaş shinobi düsturu gereği sadece bir araç olabilir, ancak böyle insanlara karşı savaş Shiri için fazlasıyla zevkli bir eyleme dönüşecektir. Yaşadığı olaylar, hayalkırıklıkları sonucunda Shiri Kusa ve Ame destekçilerinin kanını dökmek için can atmakta.


Komplikasyon
Kusagakure - Amegakure
Shiri bazı bariz şeylere rağmen bu köye bağlılık besleyen shinobilere tahammül edememekte. Böyle insanlarla aynı ortamda bulunmak Shiri için başlı başına bir mücadele iken, köy liderlerinin övülmesi, köylerin politik konumlarının ve geçmişlerinin onaylanması tarzı davranışlar Shiri'yi zıvanadan çıkaracak, kendini tutamamasına sebep olacaktır.


Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 4
Varlık: 3
Zeka: 8

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 2
[Çeviklik] Akrobasi: 3 *F
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 3
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin / D-Rank
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.

Goukakyuu no Jutsu / C-Rank
Ninja normal sayılabilecek el mühürleri serisini Tora mühründe bitirir ve aşırı derin bir nefes alır. Bu nefes alınırken kullanıcının göğsü fark edilir biçimde genişler. Ciğerlerini çektiği hava ile dolduran kullanıcı, ardından bu havayı ağzından serbest bırakarak büyük bir ateş topu ortaya çıkarır. Kullanıcı alev topunu oluştururken bir elinin işaret ve baş parmağını hemen hemen birleştirerek ağzına götürmesi ile oluşacak alev topunu daha iyi kontrol edebilir. Bu ateş topu püskürtüldüğü doğrultuda düz ve kısa mesafe sayılabilecek bir şekilde hareket eder. Hedefe çarpan ateş topu büyük bir yanık etkisi bırakır. Bunun dışında kullanıcı oluşturduğu alev topunu fırlatmak yerine birkaç metre önünde sabit tutmayı da tercih edebilir.


Taijutsu
Musatsu Stili, C-Rank, 35GP
D Rank;

Başlangıç seviyesidir. Kullanıcı, sıkı bir antreman düzeni ile kısa bıçaklar ile olan çevikliğini ve isabet oranını arttırır. Ufak bıçakları kullanmada kendine olan güveni artan kullanıcının hamleleri hissedilir bir biçimde daha isabetli ve hasar verici olur.

C Rank;
Kullanıcı bu seviyede, pratik becerisini teorik bilgi ile birleştirir ve rakiplerinin zayıf yerlerini analiz etmeye başlar. Kullanıcının bir kasa veya damarı kesip hasar verecek şekilde hamleler yapabilir hale gelir ve bu tür hamlelerdeki isabet oranı artar.


Genjutsu
Rakumei no Jutsu / D-Rank
Kullanıcı yüzüne sert bir ifade takınarak tekniği aktif eder. Eğer 3-4 metre yakında, kullanıcının yüzüne bakan hedefler tekniğin etki alanına girer. Uzaktaki kişiler teknikten etkilenmez. Tekniğin etkisi altındaki kişiler, hedefin ölümcül ve tehditkâr bir aura ile kaplandığını hayal eder. Bu, tekniğin etkisi altındaki kişilerin kullanıcıdan şiddetli bir şekilde korkmalarını sağlar. Bu korkuya yenik düşen hedefler kullanıcıdan kaçmaya çalışabilir veya eğer kullanıcı gözdağı vermek istiyor ise bu blöfü yiyebilirler. Korkuya yenik düşmeyenler ise kısa süreliğine de olsa konsantrasyonlarını ve dikkatlerini kaybederler. Teknik 5-10 saniye gibi kısa bir süre çalışır ve rakibi korkuttuktan sonra kendiliğinden kapanır.

Teishi no Jutsu / C-Rank
Kullanıcı Mi mührünü yapar ve tekniği aktifleştirir. Tekniğin aktivasyonunun ardından, kullanıcı ile sosyal etkileşime giren herkes tekniğin etkisine kapılır. Teknik, etkisi altındaki kişilerin zihnine gizlice saldırır ve yüzey düşünceleri etkiler. Hedeflerin o an için kullanıcı hakkındaki düşüncelerini olumlu yöne çeker ve kötü düşünceleri engeller. Kullanıcının söyledikleri, çevresindekiler için inandırıcı hale gelir. Kullanıcı, hedeflere karşı bariz bir negatif tutum sergilemediği sürece hedefler kullanıcının sözlerini daha çok önemsemeye başlar. Teknik bozulmadığı sürece aktif kalır ve chakra yer.

Kasumi Juusha / C-Rank
Kullanıcı, normal bir el mührü dizisi uygular. Ardından, o anda kullanıcının 25 metre yakınında olan herkes tekniğin etkisine kapılır, kullanıcının görülür olmasına gerek yoktur. Tekniğin etkisi altında kalan kişiler, yerden katrandan oluşan, simsiyah, kabaca kullanıcının silüetine benzeyen varlıklar çıktığını görür. Bu illüzyonlar tekniğin etkisi altında kalan her bir kişi için 3 tanedir ve her bir 3 tanesi 1 kişiye saldırır. Bu varlıklar, saldırıları basit kunaiye benzer objeler ile yaparlar. İllüzyonların verdiği hasarlar minimal ve zihinseldir, rakiplerin aklını karıştırmak için kullanılır. İllüzyonlar hasar aldıklarında katrana dönüşüp yere yığılırlar ancak tekrar bir tanesi başka bir yerden yükselip hedefe saldırmaya devam eder, böylece sonsuz bir güruhmuş hissi yaratılır. Tekniğin efektif süresi 5 ilâ 10 dakika arasında, kullanıcının seviyesi ve statlarına göre değişir.

Raigen / C-Rank
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından iki elini önünde birbirine çarptırır. Bu el çarpma sırasında, kullanıcının vücudunun herhangi bir yerini görenler, tekniğin etkisi altında kalır. Tekniğin etkisi altında kalanlar, kullanıcının vücudunun aşırı güçlü bir ışık kaynağına dönüştüğünü görür. Bu ışık ile beraber hedefler geçici bir yarı körlük altında kalır. Bir süre boyunca görme yetileri hatırı sayılır bir şekilde bozulur. Teknik uygulanırken, eğer bir kişi aşırı yakındaysa, o kişi geçici bir süreliğine tamamen kör olabilir. Tekniğin efektif süresi 2 ilâ 10 dakika arasında, kullanıcının stat ve seviyesine göre değişir.

Jubaku Satsu / B-Rank
Kullanıcı aşırı kısa bir el mührü dizisi uygular. Ardından, ellerini hedefine doğru uzatır. Eğer tam o sırada, hedef ile kullanıcı arasında 30 metreden daha kısa bir uzaklık var ise, hedef tekniğin etkisi altına girer. Kullanıcıyı görmesine gerek yoktur. Kullanıcının elleri, rakibi yakalayıp saracak bir objeye dönüşür. Bu obje sarmaşık, zincir veya ip tarzı şeyler olabilir, bunu kullanıcı kendi belirler. Kullanıcının dönüşen elleri rakibi yakalar ve sarar, hareket etmesini engeller. Kullanıcı bu noktadan sonra isterse aradaki mesafeyi hedefi kendine çekerek kısaltabilir veya hedefi saran şeyleri sıkarak şiddetli bir acı hissetmesini sağlayabilir. Hedef tamamen hareket kabiliyetinden yoksun olduğunu sanar, ancak yüksek iradeli kişiler bu etkinin altındayken bile minimal olsa da hareket edebilir. Teknik, kullanıcı odaklandığı sürece devam eder ve chakra yer.


Utakata / B-Rank (2 Özel Geliştirme *)
Kullanıcı bir parmağını hedefine doğrultur. Eğer hedef, bu parmaya bir anlığına bile bakarsa, tekniğin etkisi altına girer. Teknik, kullanıcının karga benzeri bir kuş sürüsü çağırabilmesini sağlar. İllüzyon altındayken, bu kargaları istediği gibi kontrol edebilir ve doğaüstü olaylar gerçekleştirebilir. Kuşlar shurikenlere dönüşüp hedefe saldırabilir, görüşünü kapatabilir veya çok tiz seslerde şakıyarak kulaklarına zarar verebilir. Kargaları bir noktada toplayarak herhangi bir kişinin görünümüne büründürebilir. Tekniğin kullanımının ucu açıktır. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer ve kullanıcının odağının bozulmaması gerekir. Kullanıcı konsantrasyonunu bozmadan başka basit aktiviteler yapabilir veya basit hamleler ile dövüşebilir. Kargaların oluşturacağı herhangi bir acı fizikselden ziyade zihinseldir.

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Wakizashi
Zincir * viewtopic.php?p=542#p542
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Amano Kagami & Haizara Shiri] Milyonluk Soru

Post by GM - Naruto » December 28th, 2018, 11:36 pm

Jin yerde yatmaya devam etmekle meşgul. Siz de yemeklerinizi bitiriyorsunuz kısa bir süre sonra ve servis edilen tahta maşrapaların içerisindeki çaydan içmeye başlıyorsunuz. Masadaki üçlü sesli bir şekilde muhabbete başlıyorlar. Pek önemli bir şey duyduğunuz söylenemez fakat Kagami bir kaç sefer "yağma", "güzel hasılat", "Riaru" kelimelerini işitiyor. Bununla beraber, sizinle pek ilgilenmediklerini de kavrıyor.

Bu ilgilenmeme sizi görmemek gibi değil. Size bir kaç defa bakıyorlar ama sakinde oturuşunuz sebebi pek dikkat çekmiyorsunuz. Jin ise resmen kaskatı kesilmiş bir şekilde, heykel misali yatıyor yerde. Sıfır tepki.

Siz "Herhalde bir şeyler olmayacak galiba." diye düşünmeye devam ederken, Jin aniden gözlerini açıyor ve derin bir nefes alıyor. Aldığı nefes hırıltılı ve resmen suyun altından çıkan birisini andırıyor. "Annnnnnesini sikeyim. Fena çarptı." Yerde biraz debeleniyor ayağı kalkmaya çalışırken, elini düşmüş olduğu sandalyeye atıyor fakat kan bulaştığından mütevellit eli kayıyor ve yere geri mıhlanıyor. "Ehh sikem seni amınakoyim."

Bir şekilde tırmanmayı başarıyor sandalyeye. Tüm bunlar olurken üçlü yemeklerini bitirmiş ve gitmeye hazırlanmış duruma geliyor. Aralarındaki muhabbet de kesiliyor. Masaya oturan Jin, etrafına bakınıyor suradındaki salak sırıtmayla. "Ehehe. Ehhhhehehe." Üçlüyü görünce daha da bir keyifleniyor. Sandalyede iyice geriye yaslanıyor ve bacaklarını açıyor. Ödeme yapmadan dışarıya yeltenen üçlü, Jin'i pek iplemiyor gibi. Tam kapıdan çıkacakken ise, Jin konuşuyor. "Geçen günkü teklifim hala geçerli!"

Üçlü duruyor. Jin'i ittiren katanalı eleman bir saniye kadar duruyor, ardından arkasına dönüyor ve usulca Jin'e doğru yürüyor. Bu sırada sanki herşey yolundaymış gibi burnunu çekiyor ve bir eliyle suradını siliyor. Tam bu sırada aniden etrafında bir tur atıp sol ayağının topuk kısmını Jin'in suradının yanına geçiriyor!

Jin, oturduğu yerden fırlıyor sola doğru! Yerde bir kaç metre yuvarlanıp hancının tezgahına çarpıyor. Hancı, bir kaç adım geriye atıyor ve arkasındaki rafların bulunduğu duvara mıhlanıyor. Ayaklarını kırarak usul usul aşağıya çöküyor ve tezgahın altında gözden kayboluyor.

Jin, yerde inlemeye başlıyor. "Aağağğğhh..." Eleman herhangi bir şey söylemeden sırtını dönüyor ve dışarı çıkıyor. Diğer arkadaşları ise çoktan hanı terketmiş durumda. Hancı kafayı uzatıyor tegahın üstünden. "Jin-sama..."

Jin ise tepki vermiyor. Hafiften ayağı kalkmaya çalışır bir pozisyona geliyor. Saçları ise suradının tamamen önünde. Sırtını tezgaha veriyor ve saçlarını düzeltiyor. Ağzından ve burnundan kanların akmaya başladığını görüyorsunuz. "Ehehehe... Sikicem o pamuk gibi götünü bir ara ama önce mi öldürecem yoksa sonra mı işte asıl karar veremediğim nokta o." Lafları giden elemana karşı söyleniyor gibi. Bu sırada yavaş yavaş gözleri size doğru kayıyor. "Hehehe..."

Saçları karman çorman ve suradının yarısı kan içerisinde. Ağzından ve burnundan kanlar akıyor bu sırada. Üzerindeki hakama ve göğsündeki kıllar da resmen daha fazla ter ve kan içerisinde kalmış. Yerde yuvarlanmasından mütevellit toz ve kir ile kaplanmış daha da üzeri. İğrenç bir görünümü var. Boş boş size bakıyor. Sizi gördüğünden bile emin değilsiniz.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Amano Kagami
Kaçak
Kaçak
Posts:83
Joined:September 2nd, 2018, 12:45 pm
Künye:

Re: [Amano Kagami & Haizara Shiri] Milyonluk Soru

Post by Amano Kagami » December 29th, 2018, 8:38 pm

Hancı masamızdan ayrılırken, Shiri de imalı bir şekilde Yakima'nın ismini telaffuz etmişti. Niyeti bir ima olmasa bile, en azından ben bu şekilde anlamıştım. Ancak Shiri, yeterince yemek yemiş olacak ki, az önce hancıyla konuşmaya ortak olmak yerine sadece dinlemekle yetinmişken, şimdi Hagane ile ilgili fikirlerini dile getiriyordu. İlginç bir şekilde söylediği şeyler mantıklı ve makul geliyordu. Bu, her zaman olan türden bir şey değildi. Shiri'nin bir genjutsu uyguladığını biliyordum, bunu daha önce de defalarca yapmıştı. Fakat yine de, söylediklerine her zamankinden daha fazla kapılmamak elde değildi. Fikirlerini söyleme sırası bana geçtiğinde, ağzımdan istemsizce “Kesinlikle.” kelimesi çıkarken, ben bile bu kelimeyi söylemiş olduğuma inanamıyordum. Aslında genel olarak düşüncelerim aynı yöndeydi, fakat bunu dile getiriş tarzım asla bu yönde olmazdı. Shiri'nin yemeğini yemesini kısa bir süre izledikten sonra “Biri iyilik meleği olmadığımı biliyorsun, ancak buradaki durum gücün hüküm sürmesinden çok kokuşmuşluğun esiri olduğunu düşünüyorum.” diyerek düşüncelerimi dile getirecektim. Ardından, ben de yemeğimi yemeye devam edecektim.

Yemeklerimiz sonlandığında, tahta maşrapayla servis edilen çaylarımızı yudumlamaya başlarken, kulağım hala hana giren Hagane üyelerindeydi. Beklenildiği gibi, yağmalama ve bu olaylardan güzel para kaldırma üzerine geçen konuşmaların arasına sıkışan bir isim doğrudan dikkatimi çekiyordu: Riaru! Köyden ayrılmadan evvel Bingo Kitabı'nda yer alan kişilerle ilgili bilgiler kulağıma çalınırken, bunların içinde “Yeni Amegakure Hareketinin Öncüsü” olarak belirtilen Riaru, faaliyetleri nedeniyle hem Ishigakure'nin hem de Kusagakure'nin hedefi haline gelmiş azılı bir kaçaktı. Aslında onun durumu Bingo Kitabı'nda yer alan kaçaklardan farklıydı benim nazarımda. Çünkü Riaru, köyüne sırtını dönmüş ve bilinçsizce oraya buraya saldıran birinden fazlasıydı. Elbette bu, Riaru'nun özünde iyi biri olduğu gibi saçmalıklara sürüklemeyecekti beni, fakat Riaru'ya da gereken dikkati vermemiz gerekiyordu. Tüm bu sebeplerle, Hagane'nin konuşmalarında geçen kelimelere daha fazla odaklanma ihtiyacı istiyordum.

Sakin duruşumuz ve konuşmalardan bağımsız tutumumuz sayesinde Hagane üyelerinin çok da dikkatini çekmiyorduk. Bu başımızın ağrımaması iyi bir şeydi, fakat hiçbir şey sonsuza kadar iyi kalamazdı. Ya Hagane üyelerinin ya da bizim harekete geçme vaktimiz geliyordu, ancak işi neresinden tutacağımız konusunda hiçbir fikrim yoktu. Çaresizce, Hagane üyelerinden gelebilecek bir hareketi beklerken, göz ucumla süzdüğüm Jin'in gözlerini açmasıyla tüm odağım bir anda Jin'e yönleniyordu. Bir müptelanın tavırlarını sürdürmek ısrarcı olan ve ağzından kendi gibi mide bulandırıcı kelimeler saçan Jin'e baktıkça, kendimden ve insanlığımdan utanmaya başlıyordum. Jin masaya oturmak için bolca çabalayıp sonunda bunu başardığında, Hagane üyeleri de herhangi bir ücret ödemeden handan ayrılıyordu. Sözde özgürlük savaşçılarının, özgürlük sağladığını düşündükleri kişilerden faydalanması, tam da başta söylediklerimizi onaylar cinstendi. Bu kokuşmuşluk, her geçen saniye kendini daha da ortaya koyarken, Jin'in cümleleriyle üçlü olduğu yerde duruyordu. Bir tekliften bahseden Jin'e karşı Hagane üyelerinin ne yapacağı konusuna karşı merakımı engelleyebilmem mümkün değildi.

Saygıdeğer misafir Jin'in değersiz bir bok parçası gibi harcanışına şahitlik ederken, Jin'in her geçen saniye daha da ağzı burnu kaymış ve rezil bir hal alışını görüyordum. Şimdilik sadece bunu görmekle yetinsem de, öncelikle Hagane üyelerinin hanı terk etmesini beklemeye başlamıştım. Onların hanı terk etmelerinin ardından ise, hancının çaresiz seslenişini ve Jin'in kendinden daha leş kokan cümlelerini duyuyordum. Jin, ter ve kan içinde boş boş bize bakarken, aslında neyi gördüğü konusunda bile emin değildim. Fakat artık oturma faslı bitmişti. Burayı terk etme vakti zaten çoktan gelmişti ve görmemiz gerekenden daha fazlasını görmüştük. Ne var ki, Jin üzerinde durmamız gereken bir detaydı. Onun ne tür bir pislik olduğu konusunda pek de kafa yormak istemesem de, ondan öğrenebileceğimiz şeyler olduğunu düşünüyordum. Bu yüzden öncelikle Shiri'ye “Hiç istemesem de bu lanet olası piç kurusuyla konuşmamız gerekiyor. Neler olup bittiğini bize anlatabilir.” dedikten sonra, aslında söylediğim şeyin ne kadar saçma olduğunu kendim söylüyordum. Jin'e bir kez daha bakıp onu yukarıdan aşağıya süzmemin ardından “En azından öyle umuyorum.” diyerek küçük bir düzeltme yapacaktım. Akabinde ise, Shiri'nin hareketlerine ve konuşmalarına uyum sağlamaya çalışacaktım. Jin'i bir mağdur ve mazlum gibi görmediğimi bakışlarımla ve yüz ifadelerimle ortaya koymaktan çekinmeyecektim. Zira adımızı bile tereddütsüz bir şekilde dile getirebilecek cesarete sahipken, bir piç kurusuna herhangi bir şey için taviz verecek değildim. Artık top Shiri'deydi... Onu ne kadar konuşturabileceğini ben de merakla bekliyordum. Elbette bir anlığına bile gardımı indirecek değildim. Herhangi dengesiz bir hareket karşısında, o an hazır olmak için tüm kaslarımı gergin bir şekilde tutuyordum. Hancı da dahil olmak üzere, mümkün olduğunca insanların hareketsiz kalmasını umarak Jin ile konuşmanın gerçekleşmesini umuyordum.
Künye
İsim: Amano Kagami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak (Chuunin)
Ryo: 98.750
Prestij: 8
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Kagami idealleri peşinde olan birisidir. Bu yüzden de köyden kaçmasına sebep olan soruların cevabını bulmayı amaçlamaktadır. Bu sorular kendinden başlayıp dünyaya yayılmaktadır. "Neden" ve "nasıl" şeklindeki bol soruları, bulduğu cevapların peşinden gitmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla Kagami ideallerini realiteye dökmeyi istemektedir.
Özellikler
Izena'daki Ev
Kagami, Izena adlı bir kuytu Yağmur Ülkesi köyünden bir eve sahiptir. Bu ev, onun rahatça saklanabilmesine, dinlenebilmesine ve maceraları arasında huzurlu bir vakit bulabilmesine olanak sağlar. Bu ev sebebiyle Kagami yorgunluğa ve dinlenmeye bağlı olan sağlık sorunlarından daha hızlı kurtulur, Izena'ya kısa sürede ulaşabileceği bir mesafedeyse avlanamaz ve bu evi değerli eşyalarını saklamak için kullanabilir.

Kagami'nin kısa sürede Izena'ya ulaşamayacağı ve avlanabilir olacağı durumlar GM tarafından gerekli turlarda bildirilecektir.

Kagami kurgusal sebeplerle bu eve olan erişimini kaybedebilir.

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 4
Kondisyon: 6
Potansiyel: 9
Varlık: 7
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 5 (Favori)
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 5
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 4
Mod
Jikangan

Ninjutsu
Raigami no Jutsu (B-Rank)
Ikazuchiwana no Jutsu (C-Rank)
Geliştirme Açıklaması: Tekniğin aktivasyonu için işaretlenen alana birilerinin girmesi gerekirken, yaptığı antrenmanlar sonucunda Kagami işaretlenen alan üzerinde kontrol sağlamıştır. Bu sayede teknik açıklamada yazıldığı gibi kullanılabilirken, Kagami teknik için konulan işarette ufak bir değişiklik yaparak, tekniği tek el Tora mührü ile istediği zaman aktif hale getirerek patlamayı gerçekleştirebilir.

Geliştirme Açıklaması: Tekniğin gerçekleştirilebilmesi için sabit cisimler işaretlenebilirken, Kagami teknik üzerindeki kontrolü sayesinde, canlı cisimlerin üzerine de işaret bırakabilmektedir. Bırakılan işaretin, teknik için sabit cisimlere konulan işaretten bir farkı bulunmamaktadır.

Geliştirme Açıklaması: Teknik için el mühürleri yapıldıktan sonra, Kagami iki elini kullanarak iki işaret bırakabilir. Bu işaretlerin ikisi de aynı olmak zorundadır. Yani bir işaret kendiliğinden patlayan, diğer ise Kagami tarafından yapılacak el mührü ile patlayan cinsten olamaz. Diğer bir deyişle, İki işaret de ya kendiliğinden patlayan cinsten ya da tek el mührü ile patlayan cinsten olmak zorundadır.
Kangehika (C-Rank)
Shunshin no Jutsu (D-Rank)


Taijutsu
Suiseiki (D-Rank)

Genjutsu
Kasumi Juusha (C-Rank)
Kuroshiki (D-Rank)
Okuninushi (B-Rank)


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
User avatar
Haizara Shiri
Posts:46
Joined:September 1st, 2018, 10:35 pm

Re: [Amano Kagami & Haizara Shiri] Milyonluk Soru

Post by Haizara Shiri » December 30th, 2018, 1:41 pm

Tekniğini uygularken kasıtlı olarak Kagami'yi etkilemek gibi bir niyeti olmamıştı. Hatta elinden gelse onu soyutlayabilir, Kagami'nin salt düşünceleriyle baş başa kalabilirdi. Ancak ilk kez kuracağı bir cümlenin, tekniğiyle yağlanmış paklanmış olarak onun kulağına gitmesinden memnun olacaktı Shiri. "Olman da gerekmiyor." Olmaları da gerekmiyordu. Kirli bir gücü yıkmak için iyi biri olmaları gerekmiyordu. Kusa yahut Ishi alınbantlarına sahip olmaları gerekmiyordu. Birinden emir almaları ? Hele o hiç gerekmiyordu. Onları harekete geçirme yetisi çok basit bir duyguya bağlıydı. Sadece istemek. Yakima ve piçlerinin kurduğu düzeni yıkma girişimleri, en azından Shiri tarafında, Kagami'nin ağzından çıkacak tek bir 'Hadi yapalım.' kelime bütünlüğü ile başlayabilirdi. Ve bu olasılık az önce vücuduna haz yükleyen, bacaklarının arasında pot oluşmasını sağlamasa da, sinsi sinsi sırıtmasına sebep olan şeyle aynıydı.

Tabağını bir güzel temizledikten sonra hancının getirdiği çaya odaklandı. Maşrapayı hafifçe kaldırarak mazlum hancıya ufak bir teşekkür ettikten sonra yudumlamaya başladı. Yemek leziz değildi ancak şimdi kel topraklardan çıkıp bu hana gelmenin güzel bir anlamı olmuştu. Sandalyesinde biraz daha serildi. Gözlerin ara ara üstlerine çevrildiğinin farkındaydı Shiri. Her ne kadar fazlasıyla istese de, göze çarpacak hareketlerden fazlasıyla uzaklardı. Beladan bir süre uzak kalmaları demekti bu. O an için yapabileceği tek şey adamların konuşmalarına odaklanmaktı, ki çok net cümleler de seçebiliyor değildi.

Jin'in uyanmasıyla birlikte sandalyesinde hafifçe dönerek olayları izlemeye başladı. Adamın gördüğü muamele karşısında ufak bir sempati oluştuğunu reddetmeyecekti. Fakat bu sempati, sadece Jin'in ölü olduğu senaryolarda geçerli gibiydi. Yağ ile kaplı bedenine kan, toz ve iğrenç cümleler bulaştığında eski senaryoya geri dönmüştü Shiri.

Hegane üyelerinin yeni tavırları ise Shiri de büyük bir merak uyandırıyordu. Kendi midesinde hissettiği bulantı bir kenara, Kagami'nin ne düşündüğünü bilmek istiyordu. Adamlar yediklerinin, içtiklerinin parasını ödemeye yeltenmemişti bile. Hana yerleştirdikleri misafir, düşman başına denebilecek biriydi. Duvara dayanıp yere çökmüş hancı ise, muhtemelen bu senaryoda temiz kalabilen tek insandı. Hala 'Jin-sama' diyor, kapıdan girecek yeni bir Hegane üyesine yine hizmet edecek gibi bir izlenim veriyordu. Farklı olarak ne yapabilirdi ki ? Ekmek bıçağını alıp kendini savunmasını beklemiyordu Shiri. Hiçbir köylüden, kasabalıdan bunu beklemiyordu. Ellerinden birşey gelmeyecek insanları sorgulamak yerine, hancı tezgahına yapışmış Jin'e odaklandı. Kendilerine baktığından emin olduğu, ancak en gördüğünü hayal dahi edemediği o gözlere kilitlendi. Belki de Shiri'yi çıplak düşlüyordu.

Kagami'nin sözlerini kafasını sallayarak onaylarken kalan son yudum çayını da içti. Dakikalardır açık tekniğinin bir götürüsü olacaktı. Eksiyi zihninden sildi, tekniğine tekrar odaklandı. Etrafına yaydığı sahte aura belki de en çok işe yarayabileceği senaryoyla bütünleşecekti. Katlanabilirdi. Chakrasını harladı. Sandalyesini geriye ittirerek sert ancak tehditkar olmayan adımlarla Jin'e doğru yürüdü. Elleri adamın görebileceği açıklıktaydı. Yanında ne ekipmanları ne de wakizashisi vardı. Sırtını döndüğü adama bu konuda güveniyordu. Kendisine birşey olmayacaktı. Yürürken bir sandalye kavrayıp onu da peşinden sürükledi.

Ağzından laf alabileceği iki kişi vardı. Biri yağ deposu diğeri ise mazlum hancı. Sözlerini ikisini de kapsayabilecek şekilde seçecekti. Jin'e birkaç adım yaklaştıktan sonra durdu, sandalyeyi sabitledi. "Para dahi ödemeyen bu piçlerin misafire davranışı böyle demek." Midesindeki kusma hissiyatını bastırmaya çalıştı. "Hadi bu adam sesini çıkarıyorda, sen neden susuyorsun hancı ?" İleride kesmek isteyeceği sağ kolunu Jin'e uzattı. "Kalk da kendine gel biraz. Konuşalım."
Image
Künye
İsim: Haizara Shiri
Yaş: 21
Cinsiyet: E
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 63.750 Ryo
Prestij: 5PP
Ün: 13
Kullanılabilir GP: 5GP

Motivasyon
Kusagakure - Amegakure
Bu iki köyü ve liderlerini onaylayan herhangi birini ikna etmek gibi bir çaba göstermeyecektir Shiri. Savaş shinobi düsturu gereği sadece bir araç olabilir, ancak böyle insanlara karşı savaş Shiri için fazlasıyla zevkli bir eyleme dönüşecektir. Yaşadığı olaylar, hayalkırıklıkları sonucunda Shiri Kusa ve Ame destekçilerinin kanını dökmek için can atmakta.


Komplikasyon
Kusagakure - Amegakure
Shiri bazı bariz şeylere rağmen bu köye bağlılık besleyen shinobilere tahammül edememekte. Böyle insanlarla aynı ortamda bulunmak Shiri için başlı başına bir mücadele iken, köy liderlerinin övülmesi, köylerin politik konumlarının ve geçmişlerinin onaylanması tarzı davranışlar Shiri'yi zıvanadan çıkaracak, kendini tutamamasına sebep olacaktır.


Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 4
Varlık: 3
Zeka: 8

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 2
[Çeviklik] Akrobasi: 3 *F
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 3
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin / D-Rank
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.

Goukakyuu no Jutsu / C-Rank
Ninja normal sayılabilecek el mühürleri serisini Tora mühründe bitirir ve aşırı derin bir nefes alır. Bu nefes alınırken kullanıcının göğsü fark edilir biçimde genişler. Ciğerlerini çektiği hava ile dolduran kullanıcı, ardından bu havayı ağzından serbest bırakarak büyük bir ateş topu ortaya çıkarır. Kullanıcı alev topunu oluştururken bir elinin işaret ve baş parmağını hemen hemen birleştirerek ağzına götürmesi ile oluşacak alev topunu daha iyi kontrol edebilir. Bu ateş topu püskürtüldüğü doğrultuda düz ve kısa mesafe sayılabilecek bir şekilde hareket eder. Hedefe çarpan ateş topu büyük bir yanık etkisi bırakır. Bunun dışında kullanıcı oluşturduğu alev topunu fırlatmak yerine birkaç metre önünde sabit tutmayı da tercih edebilir.


Taijutsu
Musatsu Stili, C-Rank, 35GP
D Rank;

Başlangıç seviyesidir. Kullanıcı, sıkı bir antreman düzeni ile kısa bıçaklar ile olan çevikliğini ve isabet oranını arttırır. Ufak bıçakları kullanmada kendine olan güveni artan kullanıcının hamleleri hissedilir bir biçimde daha isabetli ve hasar verici olur.

C Rank;
Kullanıcı bu seviyede, pratik becerisini teorik bilgi ile birleştirir ve rakiplerinin zayıf yerlerini analiz etmeye başlar. Kullanıcının bir kasa veya damarı kesip hasar verecek şekilde hamleler yapabilir hale gelir ve bu tür hamlelerdeki isabet oranı artar.


Genjutsu
Rakumei no Jutsu / D-Rank
Kullanıcı yüzüne sert bir ifade takınarak tekniği aktif eder. Eğer 3-4 metre yakında, kullanıcının yüzüne bakan hedefler tekniğin etki alanına girer. Uzaktaki kişiler teknikten etkilenmez. Tekniğin etkisi altındaki kişiler, hedefin ölümcül ve tehditkâr bir aura ile kaplandığını hayal eder. Bu, tekniğin etkisi altındaki kişilerin kullanıcıdan şiddetli bir şekilde korkmalarını sağlar. Bu korkuya yenik düşen hedefler kullanıcıdan kaçmaya çalışabilir veya eğer kullanıcı gözdağı vermek istiyor ise bu blöfü yiyebilirler. Korkuya yenik düşmeyenler ise kısa süreliğine de olsa konsantrasyonlarını ve dikkatlerini kaybederler. Teknik 5-10 saniye gibi kısa bir süre çalışır ve rakibi korkuttuktan sonra kendiliğinden kapanır.

Teishi no Jutsu / C-Rank
Kullanıcı Mi mührünü yapar ve tekniği aktifleştirir. Tekniğin aktivasyonunun ardından, kullanıcı ile sosyal etkileşime giren herkes tekniğin etkisine kapılır. Teknik, etkisi altındaki kişilerin zihnine gizlice saldırır ve yüzey düşünceleri etkiler. Hedeflerin o an için kullanıcı hakkındaki düşüncelerini olumlu yöne çeker ve kötü düşünceleri engeller. Kullanıcının söyledikleri, çevresindekiler için inandırıcı hale gelir. Kullanıcı, hedeflere karşı bariz bir negatif tutum sergilemediği sürece hedefler kullanıcının sözlerini daha çok önemsemeye başlar. Teknik bozulmadığı sürece aktif kalır ve chakra yer.

Kasumi Juusha / C-Rank
Kullanıcı, normal bir el mührü dizisi uygular. Ardından, o anda kullanıcının 25 metre yakınında olan herkes tekniğin etkisine kapılır, kullanıcının görülür olmasına gerek yoktur. Tekniğin etkisi altında kalan kişiler, yerden katrandan oluşan, simsiyah, kabaca kullanıcının silüetine benzeyen varlıklar çıktığını görür. Bu illüzyonlar tekniğin etkisi altında kalan her bir kişi için 3 tanedir ve her bir 3 tanesi 1 kişiye saldırır. Bu varlıklar, saldırıları basit kunaiye benzer objeler ile yaparlar. İllüzyonların verdiği hasarlar minimal ve zihinseldir, rakiplerin aklını karıştırmak için kullanılır. İllüzyonlar hasar aldıklarında katrana dönüşüp yere yığılırlar ancak tekrar bir tanesi başka bir yerden yükselip hedefe saldırmaya devam eder, böylece sonsuz bir güruhmuş hissi yaratılır. Tekniğin efektif süresi 5 ilâ 10 dakika arasında, kullanıcının seviyesi ve statlarına göre değişir.

Raigen / C-Rank
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından iki elini önünde birbirine çarptırır. Bu el çarpma sırasında, kullanıcının vücudunun herhangi bir yerini görenler, tekniğin etkisi altında kalır. Tekniğin etkisi altında kalanlar, kullanıcının vücudunun aşırı güçlü bir ışık kaynağına dönüştüğünü görür. Bu ışık ile beraber hedefler geçici bir yarı körlük altında kalır. Bir süre boyunca görme yetileri hatırı sayılır bir şekilde bozulur. Teknik uygulanırken, eğer bir kişi aşırı yakındaysa, o kişi geçici bir süreliğine tamamen kör olabilir. Tekniğin efektif süresi 2 ilâ 10 dakika arasında, kullanıcının stat ve seviyesine göre değişir.

Jubaku Satsu / B-Rank
Kullanıcı aşırı kısa bir el mührü dizisi uygular. Ardından, ellerini hedefine doğru uzatır. Eğer tam o sırada, hedef ile kullanıcı arasında 30 metreden daha kısa bir uzaklık var ise, hedef tekniğin etkisi altına girer. Kullanıcıyı görmesine gerek yoktur. Kullanıcının elleri, rakibi yakalayıp saracak bir objeye dönüşür. Bu obje sarmaşık, zincir veya ip tarzı şeyler olabilir, bunu kullanıcı kendi belirler. Kullanıcının dönüşen elleri rakibi yakalar ve sarar, hareket etmesini engeller. Kullanıcı bu noktadan sonra isterse aradaki mesafeyi hedefi kendine çekerek kısaltabilir veya hedefi saran şeyleri sıkarak şiddetli bir acı hissetmesini sağlayabilir. Hedef tamamen hareket kabiliyetinden yoksun olduğunu sanar, ancak yüksek iradeli kişiler bu etkinin altındayken bile minimal olsa da hareket edebilir. Teknik, kullanıcı odaklandığı sürece devam eder ve chakra yer.


Utakata / B-Rank (2 Özel Geliştirme *)
Kullanıcı bir parmağını hedefine doğrultur. Eğer hedef, bu parmaya bir anlığına bile bakarsa, tekniğin etkisi altına girer. Teknik, kullanıcının karga benzeri bir kuş sürüsü çağırabilmesini sağlar. İllüzyon altındayken, bu kargaları istediği gibi kontrol edebilir ve doğaüstü olaylar gerçekleştirebilir. Kuşlar shurikenlere dönüşüp hedefe saldırabilir, görüşünü kapatabilir veya çok tiz seslerde şakıyarak kulaklarına zarar verebilir. Kargaları bir noktada toplayarak herhangi bir kişinin görünümüne büründürebilir. Tekniğin kullanımının ucu açıktır. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer ve kullanıcının odağının bozulmaması gerekir. Kullanıcı konsantrasyonunu bozmadan başka basit aktiviteler yapabilir veya basit hamleler ile dövüşebilir. Kargaların oluşturacağı herhangi bir acı fizikselden ziyade zihinseldir.

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Wakizashi
Zincir * viewtopic.php?p=542#p542
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Amano Kagami & Haizara Shiri] Milyonluk Soru

Post by GM - Naruto » December 31st, 2018, 12:45 pm

Shiri ayağı kalkıyor ve bir sandalye kaparak Jin'in yanına doğru ilerliyor. Bu sırada, sanki bir sanrıdan uyanmışçasına Jin'in gözleri tekrar renkleniyor ve odağı sonsuzluktan Shiri'ye geçiyor. Boş bakan gözlerindeki odağı kendisinde hisseden Shiri, tekniğinin etkisine adamın girmesinin ramak kaldığını hissedebiliyor. Tek gereken şey, adamın ona cevap vermesi ve bir sosyal etkileşim başlatması. Hancı ise, çoktan tekniğin etkisi altında.

Shiri, bir süredir tekniğin aktif olması sebebi ile kendini yorgun veya dikkati dağınık hissetmesi gerekirken oldukça sakin ve normal hissediyor zira yemek yemesi, dinlenmesi aktif olarak sadece Kagami ile konuşması sebebi ile teknik pek de aktivite göstermemiş bulunuyor. Bu bağlamda da gerçek anlamda onu yormamışa benziyor.

Sandalyeyi koyması ve Jin'e laflarını etmesi ile Shiri, Jin'in kaşlarını çatarak gülümsediğini görüyor. Ondan beklenecek, standart bir tepki gibi görünüyor bu. Ona uzatılan eli tutuyor ve ağır bir hareket ile ayağı doğruluyor. Bu sırada hancı ise pek cevap verecek bir konumda değil. Ayağı kalkıyor o da, korktuğundan eminsiniz. Lâkin standart duruşunu bozmamak için elinden geleni yapmaya başlıyor. Jin'in lafa girmesiyle de ne diyeceği varsa, yutuyor.

"Kendimdeyim zaten koçum..." Bir anlığına duraksıyor. "Yani, sizler kendinizdemisiniz? Yoksa bunun farkında değil misiniz? Bence bu daha önemli." Kendi bile pek söylediklerini düşünüyor gibi durmuyor. Ardından dengesiz bir şekilde bir kaç adım atıyor. "Ooops... Eheh... Hehehe..." Kısık sesle kendince gülerek, Shiri'nin getirdiği sandalyeye yığılıyor. Yığılırken ise, gözlerini fal taşı gibi açıyor sanki yüksek bir acı içerisindeymiş gibi, hemen bir saniye sonra ise "Oohohohoyş... Güzel..." diye fısıldıyor kendi kendine ve tekrar o yavşak surat ifadesine geri dönüyor. Ardından kafasını dengesiz bir şekilde çevirerek Shiri'ye dönüyor. "Kulaklarım çalışıyor hala. Konuşursan duyarım koç."

Shiri, tekniğin adama nüfuz ettiğini hissedebiliyor. Bunu zaten anlamsız gülümsemesinden de anlayabiliyor. Kagami ise Shiri'nin bir kaç adım arkasında, başka bir sandalyeye oturmuş durumda. Hancı ise devrilen bir kaç masayı kaldırıp yerdeki kanı silmek için paspas getirmeye koyuluyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Haizara Shiri
Posts:46
Joined:September 1st, 2018, 10:35 pm

Re: [Amano Kagami & Haizara Shiri] Milyonluk Soru

Post by Haizara Shiri » January 3rd, 2019, 8:29 pm

Az önce ölümle bir olmuş adamın hayata dönüşü fazlasıyla garipti. Tam olarak toplanamadığını, zevk yada acı sefasından tam olarak kopamadığını anlayabiliyordum. Boşluğa uzanan bakışları anca bana odaklanabilmişti. Auram ona doğru uzanırken bakışlarına aynı şekilde karşılık verdim. Tek yapamadığım şey ise onu okumaktı. Garip hareketlerine, iğrenç tavrına rağmen zihninden neler geçtiğini, niyetinin ne olduğunu kavrayamıyordum. Hagane'nin misafiri olması bir eksiydi. Gördüğü muameleyi ise neredeyse hanesine yazılacak bir artı olarak görebilirdim.

Hancı kendini pasife çekerken Jin'in gülümsemesi bir nebze rahatlamama neden oldu. İğrenç niteliklerine rağmen gülümsemesiyle birlikte saldırıya dair bir emare yakalayamamıştım. Yine de uzattığım eli tutup ayaklanırken sol ayağımı normalden biraz daha bastım zemine. Zorlu bir kilitlenme durumunda karşılık verebilirdim elbette ancak sırtımı verdiğim Kagami'nin zorlanmayacağı bir pozisyon almak büyük bir artıydı. Jin'i kaldırmak için ekstra bir kuvvette bulunmadım, yapısı gereği dengemi kolaylıkla bozabileceğini biliyordum. Özetle, vücuduna katana sokan birine nasıl yaklaşılmalıysa aynen uygulamaya çalışıyordum.

Ölü posa ayaklandığında yürüdüğü çizgiden devam ediyordu aslında. Kendince anlamlı, bizler için belki farklı senaryolarda üzerinde saatlerce konuşulabilecek cümleleri saldı. Kendimdeydim. Üzerine, etrafıma ustaca yaydığım aura Jin'in farkındalığını istediğim yöne çekecek salvoları da başarıyla atıyordu. Hancı ise buraya ilk adım attığımız andan beri elimdeydi. Dengesiz adımları sonrasında hafifçe yana çekilerek yol verdim. Getirdiğim sandalyeye oturmak dışında herşeyi yapmış, bir nevi yığılmıştı. Bende az önce Jin'in önüne yığıldığı tezgaha dayadım sırtımı. Jin karşımda, Kagami ise kısmen adamın yan tarafındaydı. Zihnine uyguladığım baskının yanında pozisyon avantajını da elimize almıştık böylece. Zarar verebilecek bir durumda olmadığını biliyordum. Sadece bu kasabanın baskın gücü olan Hagane üyeleriyle konuşma şeklini düşününce, Jin'in çok boş biri olmadığını tahmin ediyorum.

Jin için bir kova su yardımcı olabilirdi. Vücudundaki katanayı çok dert etmiyordum. Hancının söylediklerini hatırlayınca, bunun ilk kendini yaralama girişimi olmadığı çıkarımına varmak zor değildi. Yaşamasıyla, enfeksiyon kapmasıyla ilgilenmediğim gibi muhtemelen riskleri yahut bunun verdiği rahatlığı benden daha iyi biliyordu. Şimdilik ihtiyacım olan sağlıklı bir şekilde yaşaması değil sağlıklı kalabildiği aralıkta ağzından hangi kelimeleri çekip alabileceğimdi. Belki sonrasında... Sonrasında Jin'in hedefiyle oynayabilirsem, sağlığıyla o zaman ilgilenecektim.

Masalara, kovalara dalan hancıyı rahatsız etmemek için su isteğimi biraz beklettim. Ellerim rahat bir şekilde göğsümde bağlı, bakışlarım ise Jin'e kilitliydi. Az önceki hiddetli konuşmalarımdan gaz almamıştı. Bu gördüğü muameleye alışık olduğu anlamına geliyordu. Belki de tek derdi baygınken aldığı hazlardı, gerisini umursamıyordu. Ben yine çoğunlukla Hagane üyelerinin yersizliğinden bahsedecek ancak bunu baskın ve bir o kadar da sakin bir şekilde yapmaya çalışacaktım.

"Güzel." Kafamı onaylarcasına sallarken bakışlarımı handaki dağılan masalara yönelttim. "Dışarıdan gelmeyiz. Yağmur çukurunda sessiz sakin bir yere geliriz diye ummuştuk ama..." Çok da masuma yatmadan odağımı tekrardan Jin'e kaydırdım. "Silah kuşanıp efendilik taslayan 2-3 piç kurusuyla karşılaşacağımızı düşünmemiştim." Cümlem bittikten sonra bir süre nefeslendim. Hem tekniğimin etkisini tam olarak nüfuz etmesini istiyor hem de Jin'in Hagane hakkındaki yorumlarıma vereceği tepkiyi merak ediyordum. Sesimi alçaltarak konuşmalarımı hancıdan gizlemeye çalıştım. Hagane yorumlarımı duymasında sıkıntı yoktu ancak hana girerken kullandığım 'Yakima-sama' tabirinden sonra hitap şeklimin değişmesi kafasında soru işareti yaratabilirdi. "Geldiğimizde Yakima diye biriyle karşılaştık. Bunların lideri sanırım, o yönlendirdi bizi buraya. Hancının dediğine göre sen de onun misafiriymişsin. Bu heriflerin misafirine nasıl davrandığından habedar mı ?" Jin'in kim olduğuna dair bir soru sormadan, genel hatlarıyla zırhlılar üzerinde yürümüştüm. Eğer beklediğim tarzda cevaplar verirse birkaç ipucu yakalayarak buradan yürüyebilirdim. Aksi takdirde bu bir konuşmadan ziyade sorguya dönüşecekti. Jin ise sorgulanmayı kabul edecek bir tipe pek benzemiyordu.

Cümlelerim bittikten sonra Kagami'ye kısa bir bakış attım. Ortak girdiğimiz bu yerde konuşma sırasını devralırken onun tepkilerini de gözetmem gerekiyordu. En azından duvar gibi bir suratında anlaşılabilir bir tepki görmeyi umuyordum.
Image
Künye
İsim: Haizara Shiri
Yaş: 21
Cinsiyet: E
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 63.750 Ryo
Prestij: 5PP
Ün: 13
Kullanılabilir GP: 5GP

Motivasyon
Kusagakure - Amegakure
Bu iki köyü ve liderlerini onaylayan herhangi birini ikna etmek gibi bir çaba göstermeyecektir Shiri. Savaş shinobi düsturu gereği sadece bir araç olabilir, ancak böyle insanlara karşı savaş Shiri için fazlasıyla zevkli bir eyleme dönüşecektir. Yaşadığı olaylar, hayalkırıklıkları sonucunda Shiri Kusa ve Ame destekçilerinin kanını dökmek için can atmakta.


Komplikasyon
Kusagakure - Amegakure
Shiri bazı bariz şeylere rağmen bu köye bağlılık besleyen shinobilere tahammül edememekte. Böyle insanlarla aynı ortamda bulunmak Shiri için başlı başına bir mücadele iken, köy liderlerinin övülmesi, köylerin politik konumlarının ve geçmişlerinin onaylanması tarzı davranışlar Shiri'yi zıvanadan çıkaracak, kendini tutamamasına sebep olacaktır.


Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 6
Kondisyon: 6
Potansiyel: 4
Varlık: 3
Zeka: 8

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 2
[Çeviklik] Akrobasi: 3 *F
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 3
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin / D-Rank
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yokolduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katetebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.

Goukakyuu no Jutsu / C-Rank
Ninja normal sayılabilecek el mühürleri serisini Tora mühründe bitirir ve aşırı derin bir nefes alır. Bu nefes alınırken kullanıcının göğsü fark edilir biçimde genişler. Ciğerlerini çektiği hava ile dolduran kullanıcı, ardından bu havayı ağzından serbest bırakarak büyük bir ateş topu ortaya çıkarır. Kullanıcı alev topunu oluştururken bir elinin işaret ve baş parmağını hemen hemen birleştirerek ağzına götürmesi ile oluşacak alev topunu daha iyi kontrol edebilir. Bu ateş topu püskürtüldüğü doğrultuda düz ve kısa mesafe sayılabilecek bir şekilde hareket eder. Hedefe çarpan ateş topu büyük bir yanık etkisi bırakır. Bunun dışında kullanıcı oluşturduğu alev topunu fırlatmak yerine birkaç metre önünde sabit tutmayı da tercih edebilir.


Taijutsu
Musatsu Stili, C-Rank, 35GP
D Rank;

Başlangıç seviyesidir. Kullanıcı, sıkı bir antreman düzeni ile kısa bıçaklar ile olan çevikliğini ve isabet oranını arttırır. Ufak bıçakları kullanmada kendine olan güveni artan kullanıcının hamleleri hissedilir bir biçimde daha isabetli ve hasar verici olur.

C Rank;
Kullanıcı bu seviyede, pratik becerisini teorik bilgi ile birleştirir ve rakiplerinin zayıf yerlerini analiz etmeye başlar. Kullanıcının bir kasa veya damarı kesip hasar verecek şekilde hamleler yapabilir hale gelir ve bu tür hamlelerdeki isabet oranı artar.


Genjutsu
Rakumei no Jutsu / D-Rank
Kullanıcı yüzüne sert bir ifade takınarak tekniği aktif eder. Eğer 3-4 metre yakında, kullanıcının yüzüne bakan hedefler tekniğin etki alanına girer. Uzaktaki kişiler teknikten etkilenmez. Tekniğin etkisi altındaki kişiler, hedefin ölümcül ve tehditkâr bir aura ile kaplandığını hayal eder. Bu, tekniğin etkisi altındaki kişilerin kullanıcıdan şiddetli bir şekilde korkmalarını sağlar. Bu korkuya yenik düşen hedefler kullanıcıdan kaçmaya çalışabilir veya eğer kullanıcı gözdağı vermek istiyor ise bu blöfü yiyebilirler. Korkuya yenik düşmeyenler ise kısa süreliğine de olsa konsantrasyonlarını ve dikkatlerini kaybederler. Teknik 5-10 saniye gibi kısa bir süre çalışır ve rakibi korkuttuktan sonra kendiliğinden kapanır.

Teishi no Jutsu / C-Rank
Kullanıcı Mi mührünü yapar ve tekniği aktifleştirir. Tekniğin aktivasyonunun ardından, kullanıcı ile sosyal etkileşime giren herkes tekniğin etkisine kapılır. Teknik, etkisi altındaki kişilerin zihnine gizlice saldırır ve yüzey düşünceleri etkiler. Hedeflerin o an için kullanıcı hakkındaki düşüncelerini olumlu yöne çeker ve kötü düşünceleri engeller. Kullanıcının söyledikleri, çevresindekiler için inandırıcı hale gelir. Kullanıcı, hedeflere karşı bariz bir negatif tutum sergilemediği sürece hedefler kullanıcının sözlerini daha çok önemsemeye başlar. Teknik bozulmadığı sürece aktif kalır ve chakra yer.

Kasumi Juusha / C-Rank
Kullanıcı, normal bir el mührü dizisi uygular. Ardından, o anda kullanıcının 25 metre yakınında olan herkes tekniğin etkisine kapılır, kullanıcının görülür olmasına gerek yoktur. Tekniğin etkisi altında kalan kişiler, yerden katrandan oluşan, simsiyah, kabaca kullanıcının silüetine benzeyen varlıklar çıktığını görür. Bu illüzyonlar tekniğin etkisi altında kalan her bir kişi için 3 tanedir ve her bir 3 tanesi 1 kişiye saldırır. Bu varlıklar, saldırıları basit kunaiye benzer objeler ile yaparlar. İllüzyonların verdiği hasarlar minimal ve zihinseldir, rakiplerin aklını karıştırmak için kullanılır. İllüzyonlar hasar aldıklarında katrana dönüşüp yere yığılırlar ancak tekrar bir tanesi başka bir yerden yükselip hedefe saldırmaya devam eder, böylece sonsuz bir güruhmuş hissi yaratılır. Tekniğin efektif süresi 5 ilâ 10 dakika arasında, kullanıcının seviyesi ve statlarına göre değişir.

Raigen / C-Rank
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından iki elini önünde birbirine çarptırır. Bu el çarpma sırasında, kullanıcının vücudunun herhangi bir yerini görenler, tekniğin etkisi altında kalır. Tekniğin etkisi altında kalanlar, kullanıcının vücudunun aşırı güçlü bir ışık kaynağına dönüştüğünü görür. Bu ışık ile beraber hedefler geçici bir yarı körlük altında kalır. Bir süre boyunca görme yetileri hatırı sayılır bir şekilde bozulur. Teknik uygulanırken, eğer bir kişi aşırı yakındaysa, o kişi geçici bir süreliğine tamamen kör olabilir. Tekniğin efektif süresi 2 ilâ 10 dakika arasında, kullanıcının stat ve seviyesine göre değişir.

Jubaku Satsu / B-Rank
Kullanıcı aşırı kısa bir el mührü dizisi uygular. Ardından, ellerini hedefine doğru uzatır. Eğer tam o sırada, hedef ile kullanıcı arasında 30 metreden daha kısa bir uzaklık var ise, hedef tekniğin etkisi altına girer. Kullanıcıyı görmesine gerek yoktur. Kullanıcının elleri, rakibi yakalayıp saracak bir objeye dönüşür. Bu obje sarmaşık, zincir veya ip tarzı şeyler olabilir, bunu kullanıcı kendi belirler. Kullanıcının dönüşen elleri rakibi yakalar ve sarar, hareket etmesini engeller. Kullanıcı bu noktadan sonra isterse aradaki mesafeyi hedefi kendine çekerek kısaltabilir veya hedefi saran şeyleri sıkarak şiddetli bir acı hissetmesini sağlayabilir. Hedef tamamen hareket kabiliyetinden yoksun olduğunu sanar, ancak yüksek iradeli kişiler bu etkinin altındayken bile minimal olsa da hareket edebilir. Teknik, kullanıcı odaklandığı sürece devam eder ve chakra yer.


Utakata / B-Rank (2 Özel Geliştirme *)
Kullanıcı bir parmağını hedefine doğrultur. Eğer hedef, bu parmaya bir anlığına bile bakarsa, tekniğin etkisi altına girer. Teknik, kullanıcının karga benzeri bir kuş sürüsü çağırabilmesini sağlar. İllüzyon altındayken, bu kargaları istediği gibi kontrol edebilir ve doğaüstü olaylar gerçekleştirebilir. Kuşlar shurikenlere dönüşüp hedefe saldırabilir, görüşünü kapatabilir veya çok tiz seslerde şakıyarak kulaklarına zarar verebilir. Kargaları bir noktada toplayarak herhangi bir kişinin görünümüne büründürebilir. Tekniğin kullanımının ucu açıktır. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer ve kullanıcının odağının bozulmaması gerekir. Kullanıcı konsantrasyonunu bozmadan başka basit aktiviteler yapabilir veya basit hamleler ile dövüşebilir. Kargaların oluşturacağı herhangi bir acı fizikselden ziyade zihinseldir.

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Wakizashi
Zincir * viewtopic.php?p=542#p542
User avatar
Amano Kagami
Kaçak
Kaçak
Posts:83
Joined:September 2nd, 2018, 12:45 pm
Künye:

Re: [Amano Kagami & Haizara Shiri] Milyonluk Soru

Post by Amano Kagami » January 4th, 2019, 11:20 am

Hemen önümde oturan adam, biraz önce kendisine kırık bir katanayı saplamış, katanayı tamamen vücudunun içine sokmuş, sonrasında bir müptezel gibi kendinden geçmiş, ardından kendilerine Hagane adını verdikleri grubun çapulcu bir üyesi tarafından güzelce dayak yemiş ve yine de iğrenç gülümsemesine devam edebilmiş biriydi. Shiri’nin konuşmaya davetine, kendisine yaraşır bir şekilde karşılık veren Jin’in, Shiri’nin getirdiği sandalyeye yığılması esnasında ise, gözlerinde ilk kez acıyı görüyordum. Ancak bu acı, onun vazgeçilmezi gibi verdiği tepkinin ardından tekrar eski suratı ifadesine bürünmesi, aslında Jin’in de sıra dışı tavırları ve hareketlerine rağmen bir insan olduğunun göstergesiydi. Üstü başı kokuyor, kanıyor ve zevk alsa da acı hissini yaşıyordu. Bu noktada, karşımızdaki en büyük bilinmezlik de çözülüyor gibiydi. Sebebi ne olursa olsun, acı hissi Jin’in uyuşturucusuydu ve onu konuşturmak adına yapabileceğimiz türlü işkenceler, ona sunduğumuz bir lütuf olacaktı. Eğer Jin’in konuşmasını istiyorsak, daha doğrusu onu konuşmaya mecbur kılmak istiyorsak, onu acıdan uzak tutmalıydık. Bu bilgiyi kafamın bir köşesinde, en azından adına Jin denen piç kurusuyla işimiz bitene kadar tutacaktım.

Hancının devrilen masaları toparlaması ve Jin’in yerlere akan kanını temizlemesi için paspas getirecek olması, Shiri’nin tehlikeli sayılabilecek cümlelerini duymasına engel olabilirdi. Her ne kadar Shiri sessiz bir konuşmayı seçmişse de, sakıncalı sözlerin bir şekilde duyulması, hancı için rahatsızlık verici olabilirdi. Zaten az önce yaşananlardan korkmuş adamın, bizim gibi burnunu pisliğin içine sokacağını düşünmüyordum. Elbette onun güvenilir biri olduğu konusunda kafamdaki tereddütler etkisini yitirmeksizin dönüp duruyordu. Bu yabancı topraklardaki her bir yabancı, bizim için potansiyel tehlikeydi ve hancı da bu düşüncemden nasibini alıyordu. Onun çekimser ve korkak tavırları, onu aklamaya yeterli değildi. Burada olup bitenleri Yakima-sama’sına rapor edebilirdi, en azından bizim konuşmalarımızı ve davranışlarımızı. Bu nedenle, handan ayrıldığımız anda, artık bu kasabayla işimizin de bitmiş olmasını umuyordum. Bilinmezlik, sevmediğim bir şeydi. Bilinmezliğin doğurduğu sorulara yanıt bulmaksa, çıldırtıcı derece rahatsız ediciydi.

Konumum itibariyle, Shiri ve Jin arasındaki muhabbete sadece kulak misafiri olacaktım. Mümkün mertebe bu konuşmaya ortak olmamayı seçmiştim. Bunun en önemli sebebi, Shiri’nin yaydığı duyguların önüne geçmek istemememdi. Algının farklı kişilere kayması, karşımızdaki müptezelin durumunu da dikkate aldığımda, sonuca ulaşmamızı engelleyebilirdi. Bir diğer neden ise, Jin ile diyaloga girme konusunu zaruri görsem de, bunu yapan kişi olmak istemememdi. Zira onun bu tavırlarına ne kadar tahammül edebileceğim konusunda kendime bir garanti veremiyordum. Öte yandan, içimdeki sabırsızlık dürtüsü, mantıklı adımlar atmamı da engelleyebilirdi. Bu sebeple işi ehline, yani Shiri’ye devretmek en doğru tercihti. Öte yandan, üstlendiğim misyon, aslında bir destek elemanı olarak adlandırılabilirdi. Shiri’nin konuşmaları sırasında odağı Jin’in sözlerinde olmalıydı, onun her bir kelimesinden bir mana çıkarması gerekiyordu. Ben ise, Jin’in hareketlerinden ortaya konulacak çıkarımlardan kendimi sorumlu tutuyordum. Her ne kadar karşımdaki adamın ruh ve akıl sağlığı konusunda ciddi endişelerim olsa bile, Jin’in hareketlerinin isterik olduğunu dikkate aldığımda, her bir hareketinin bir sonuca hizmet edebileceğini düşünüyordum. Kaçamak bakışlar, yalan gülümsemeler, gizlenmeye çalışan korkular, sahte hazlar… Bu ve benzeri detaylar ile Jin’in konuşmalarını birleştirerek, Jin’in gerçekliğini keşfetmeyi umuyordum.

Jin’in üzerine oynadığım tüm bu anlarda, elbette hancıyı unutacak değildim. Mümkün olduğu kadar onun hareketlerini de izlemeye koyulmalıydım. Shiri’nin Jin’e dönen ilgisi nedeniyle, en azından birimizin ortamı koklaması gerekiyordu. Hancının kanları temizlemek için getireceği paspasla bize saldırmasına, Jin ile olan konuşmamızı yersiz bir şekilde bölmesine veya daha kötüsü bir Hagane üyesini yardıma çabasına girmesi gibi konulara engel olmak durumundaydım. Bu sebeple de, karın boşluğumda kaynayan çakramı hazır tutarak, hancı veya Jin’den gelecek her türlü saldırı hamlesine karşı temkinli olmak durumundaydım. Jin ve Shiri’nin paylaştığı sahnenin arka planında, sahnenin olması gibi kalmasını sağlayan bir oyuncu misyonu ile elimden geleni yapmaya kararlıydım. Düştüğümüz bu çöplükten, mümkün olduğunca işimize yarayacak bir şeyler çıkarmamız, hiç değilse kendimizi pisliğin dibine sokmamamız gerekiyordu. Tüm bu sahte özgürlük safsatasının ardında neler olup bittiğini merak etsem de, önceliğim her zaman olduğu gibi can güvenliğimizdi.
Künye
İsim: Amano Kagami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak (Chuunin)
Ryo: 98.750
Prestij: 8
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Kagami idealleri peşinde olan birisidir. Bu yüzden de köyden kaçmasına sebep olan soruların cevabını bulmayı amaçlamaktadır. Bu sorular kendinden başlayıp dünyaya yayılmaktadır. "Neden" ve "nasıl" şeklindeki bol soruları, bulduğu cevapların peşinden gitmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla Kagami ideallerini realiteye dökmeyi istemektedir.
Özellikler
Izena'daki Ev
Kagami, Izena adlı bir kuytu Yağmur Ülkesi köyünden bir eve sahiptir. Bu ev, onun rahatça saklanabilmesine, dinlenebilmesine ve maceraları arasında huzurlu bir vakit bulabilmesine olanak sağlar. Bu ev sebebiyle Kagami yorgunluğa ve dinlenmeye bağlı olan sağlık sorunlarından daha hızlı kurtulur, Izena'ya kısa sürede ulaşabileceği bir mesafedeyse avlanamaz ve bu evi değerli eşyalarını saklamak için kullanabilir.

Kagami'nin kısa sürede Izena'ya ulaşamayacağı ve avlanabilir olacağı durumlar GM tarafından gerekli turlarda bildirilecektir.

Kagami kurgusal sebeplerle bu eve olan erişimini kaybedebilir.

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 4
Kondisyon: 6
Potansiyel: 9
Varlık: 7
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 5 (Favori)
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 5
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 4
Mod
Jikangan

Ninjutsu
Raigami no Jutsu (B-Rank)
Ikazuchiwana no Jutsu (C-Rank)
Geliştirme Açıklaması: Tekniğin aktivasyonu için işaretlenen alana birilerinin girmesi gerekirken, yaptığı antrenmanlar sonucunda Kagami işaretlenen alan üzerinde kontrol sağlamıştır. Bu sayede teknik açıklamada yazıldığı gibi kullanılabilirken, Kagami teknik için konulan işarette ufak bir değişiklik yaparak, tekniği tek el Tora mührü ile istediği zaman aktif hale getirerek patlamayı gerçekleştirebilir.

Geliştirme Açıklaması: Tekniğin gerçekleştirilebilmesi için sabit cisimler işaretlenebilirken, Kagami teknik üzerindeki kontrolü sayesinde, canlı cisimlerin üzerine de işaret bırakabilmektedir. Bırakılan işaretin, teknik için sabit cisimlere konulan işaretten bir farkı bulunmamaktadır.

Geliştirme Açıklaması: Teknik için el mühürleri yapıldıktan sonra, Kagami iki elini kullanarak iki işaret bırakabilir. Bu işaretlerin ikisi de aynı olmak zorundadır. Yani bir işaret kendiliğinden patlayan, diğer ise Kagami tarafından yapılacak el mührü ile patlayan cinsten olamaz. Diğer bir deyişle, İki işaret de ya kendiliğinden patlayan cinsten ya da tek el mührü ile patlayan cinsten olmak zorundadır.
Kangehika (C-Rank)
Shunshin no Jutsu (D-Rank)


Taijutsu
Suiseiki (D-Rank)

Genjutsu
Kasumi Juusha (C-Rank)
Kuroshiki (D-Rank)
Okuninushi (B-Rank)


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Amano Kagami & Haizara Shiri] Milyonluk Soru

Post by GM - Naruto » January 8th, 2019, 3:58 am

Jin, suradındaki aptal sırıtış ifadesi ile dinlemeye başlıyor Shiri'yi. Piç kurusu lafını duyunca aptal aptal gülüyor, gülüşü bütün vücudunu titretiyor. Resmen kendini salmış durumda. "Nereye gidersen git, her yer piç kurusuyla dolu moruk. Nereye gitsen birileri birilerine sik sallıyor. Sallanan sikin boyutu değişiyor sadece. Yani, herkes ölecek aslında." Öksürüyor biraz. Ardından lafına devam ediyor. "He. Ölecek yani. Siktiret o yüzden taslasınlar sen dalgana bak. Germesin sen--" Tekrar öksürüyor ciğerlerini sökecek şekilde. "Anasını avradını ama he. Ne biçim tükürükmüşsün kaçtığın boruyu sikeyim." Diyor nefessiz bir şekilde, ardından göğsünün ortasına sert bir yumruk geçiriyor.

Tam bu sırada ağzından çıkan yeşilimsi sıvımsı bir şey yere konuyor. Hancı göz ucuyla bir kaç saniye o şeyi izliyor, ardından usulca paspasını kandan çekip bir tur da onu siliyor. Ardından kanları temizleme işine geri dönüyor istifini bozmadan.

Bu sırada Jin'in gözleri donakalıyor resmen! Tekrar öksürüyor ve aynı noktada koca bir kanlı balgam atıveriyor. "Babanın kemiğine kerkineyim soluk borusunu deldik galiba gene." Ardından oturuşunu düzeltmeye çalışıyor, Shiri'nin diğer laflarına cevap vermeye hazırlanırken.

"Yakima mı? Lider mi? Yav, ehehehe." Hırıltılı konuşuyor bu sırada. "Liderlik vasfı yok o elemanda. Yakima'yı severim yani ama onda liderden ziyade bi' çomak fırlatınca geri getirecek bir tip yok mu moruk?" İyice hırıltılanıyor lafları. "Neyse. Hakkını yeğmeğmek lağzım. Yemeğimiğ ve mağmağmı veriyoğr," bu sırada elemanın ağzından kan sızmaya başlıyor çenesine doğru ve sesi iyice hırıltılanıyor, "misağfiğr dğedğine zğhatğen dhazğa fağazlasığnı yapamağağağğağğağa..."

Azını tutuyor iki eliyle. Kan akışının şiddeti biraz artıyor ve eleman konuşamaz hale geliyor. Sanki çok mühim değilmiş gibi, bir eliyle "Bir saniye hocam." hareketi yapıyor Shiri'ye ve kafasını yere çeviriyor, gözlerini kapatıyor. Kan yere damlamaya başlıyor. Bu sırada, tekrar gözlerini açıp kapatıyor. İyiden iyiye beyazlıyor teni ve nefes alamamaya başlıyor. Göğsü inip kalkmıyor.

Ve eleman öylece donakalıyor. Ardından, usulca yere yığılıyor terkar. Ortalığı bir sessizlik kaplıyor birkaç saniyeliğine. Ardından barmen işini bırakıp yavaş adımlarla yerde yatan vücuda bakmaya geliyor. Öne doğru eğilerek, yüzünde donuk bir ifadeyle birkaç saniye boyunca inceliyor vücudu. Durumun absürdlüğü karşısında ne tepki veremeyeceğinizi bilmiyorsunuz. İncelemesinin ardından, hafifçe doğrulurken mırıldanıyor: "Bu kez gerçekten öldü galiba."

Kagami: Elemanın tavırları ve hareketlerinde herhangi bir ofansiflik veya yalan sezmiyorsun. Eleman gayet doğal, ancak dediklerini pek önceden düşünmüyor gibi. Bu düşünmemezlik umarsızlığından ziyade zaten bişeyleri çözmüş de biliyormuş hissi uyandırıyor sende. En azından Empati yeteneklerin sana bunu söylüyor. Hancı'da ise herhangi ters bir şey sezmiyorsun. Sadece endişeli bir şekilde Jin'i izliyor şişko herif.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Amano Kagami
Kaçak
Kaçak
Posts:83
Joined:September 2nd, 2018, 12:45 pm
Künye:

Re: [Amano Kagami & Haizara Shiri] Milyonluk Soru

Post by Amano Kagami » January 18th, 2019, 3:18 pm

Shiri’nin sözleri üzerine konuşmaya başlıyordu adına Jin denilen iğrenç mahluk. Dışından daha pislik dolu ağzıyla, birbiri ardına sıraladığı küfürlerine arasına kelimeler serpiştirerek kurduğu cümleleri mide bulantısına ramak kalarak dinlemeye çalışıyordum. Boğazına düğümlenen şeyi dışarıya atmak için göğsüne indirdiği sert bir yumruğun ardından ise, yere tükürdüğü yeşilimsi şeyin sadece bir balgam olduğunu söylemek epey güçtü. İçinden ölü bir canlıyı fırlattı demenin daha doğru olacağı bu anlarda, yere yapışan ölü yaşam formuna saliselik bir bakış atmak benim için yeterliydi. Zaten Jin’den daha fazlasını beklemek de hatalı olurdu. Belki de hayalperest ergenler gibi, saçma sapan bir fikir olan Jin ile konuşup bilgi alabilme serüvenine atılmıştık. Her ne kadar Shiri’nin de benimle aynı fikirde olduğunu bilsem de, bu piç kurusuyla konuşma teklifini ilk dillendiren olmaktan büyük bir üzüntü duymaya başlamıştım. Yemeğimizi yedikten sonra, Yakima’nın söylediği gibi efendi gibi buradan ayrılıp kendimize daha adam akıllı bir yer ve daha mantıklı bir başlangıç seçebilirdik. Ancak geldiğimiz nokta, bir balgamdan daha fazlası değildi nitekim.

Genel olarak tüm hal ve hareketleri bir misafirin umursamazlığından ziyade, Yakima ve beraberindekilere ilişkin derin bilgilere haiz gibi duran Jin’in, bu bilgilerden ne kadarını bize vereceği meçhuldü. Onun için sıradanlaşmış olan bu topraklar, bizim için oldukça yabancı ve tehlike doluydu. Bu yüzden onun ağzından bir şeyler almamız elzemdi. Bu tip bir duruma düşmüş olmak, aslında içimi sızlatıyordu, zira Jin gibi birisiyle muhatap olmak, gündelik hayatımda pek de tercih edeceğim bir şey değildi. Fakat şu anda onun elindeydik ve Hegane’den ziyade bize daha yakın olan kişi Jin’di. Çaresizlik, böyle anlarda insanı tahammülsüz kılsa da dirençli olmayı öğretiyordu.

Hancı yerin yeni döşemesi gibi görünen Jin’in kanlarını paspaslarken, arada bu yeşil şeyi de götürüyordu. Büyük bir soğukkanlılıkla işini yapan hancıya acımıyor değildim. Bunun Jin’in ilk icraatı olmadığı belliydi ve bu adam kim bilir kaç kez aynı zahmete girmişti. İçinde bulunduğumuz durum itibariyle onun da bir tehdit olduğuna yönelik düşüncelerimden henüz taviz verme niyetinde değildim, ancak bu ona sempati duyamayacağım anlamına da gelmiyordu. Bu sebeple onun paspas çekişi göz ucuyla süzmeye devam ederken, Jin’in daha ne gibi iğrençlikler yapacağına tanıklık etmeye devam ediyordum.

Bir kez daha soluk borusunu deldiğinden bahseden Jin’in, bunu ilk kez başarmadığını anlamak pek de güç değildi. Daha öncesinde de benzer bir aksiyona girişti anlaşılsa da, aklımda hala nasıl canlı kalabildiği düşüncesi dolanmaya başlamıştı. Gerçi bu düşünce, Jin’in kendisine kırık katanasını sokup kendinden geçtiği ilk andan beri vardı, fakat şimdi, hayati sayılabilecek bir yaralanmanın tekrarında hala yaşam belirtisi gösterebiliyor olması, gözlerimizin önünde yaşanan bir mucize gibiydi. Bunu başarabilen kişinin, daha elit olarak nitelendirilebilecek biri olması halinde, ona büyük bir saygı besleyebilirdim. Ancak Jin ne saygı duyulabilecek bir tipti ne de elit olarak lanse edilebilirdi. Başından beri bir iğrençlik timsaliydi ve bun dünyadan göçtüğü ana kadar da öyle kalacaktı.

Jin’in öksürükleriyle kesilen cümleleri arasında yakalayabildiğim kadarıyla, Yakima’nın aslında göründüğü kadar önemli biri olmadığı anlaşılıyordu. Hatta ondan bahsederken bir köpekten çok da farksız anmıyordu ismini. Yakima hakkında olumlu birkaç şey söylemeye çalıştığı anlarda ise, film kopuyordu resmen. Ağzından fışkıran kanları yerine geri koymak istercesine eliyle müdahale etmeye çalışan Jin, çok normal bir durumun içindeymiş gibi eliyle bir işaret yapmasının ardından, birkaç nefes alıp yığılıyordu. Daha birkaç saniye öncesine kadar onun öldüğü anlarda dahi pisliğin teki olarak kalacağı yönündeki düşüncelerimin bu kadar çabuk bir şekilde gerçeğe dönmesi beni bile şaşırtmıştı. Shiri ile beraber donmuş gibi öylece kalakaldığımız anlarda ise, hancı istifini hiç bozmadan Jin’i kontrol etmesinin ardından Jin’in öldüğünü açıklıyordu, cümlesinin sonuna eklediği bir galiba ile. Bu galibanın aklımdan çıkmaması gerekse de, şu an için içinde bulunduğumuz ortamda ekstra bir şeyler yapmamız gerektiğinin de farkındaydım.

Shiri’nin omzuna tek elimle dokunarak onun ilgisini üstüme almaya çalışmamın ardından “Burada kal, ben dışarıda Yakima’yı veya ona ulaşabilecek birini bulmaya çıkayım.” dedikten sonra hancıya “Jin ile ilgilenen özel birisi var mı?” diye soracaktım. Hancının Shiri’ye karşı söylediğim cümleleri duyması neticesinde, Jin için özelliği olan birinin adını vermesi halinde ona ulaşabileceğim birilerini bulmaya çalışacaktım. Hancının böyle bir isim vermemesi halinde ise, hanın dışına çıkmamın ardından Hegane mensubu gördüğüm birine hancının Jin’in bu kez ölmüş olabileceğini söylediğini belirterek Yakima’ya veya yetkili birine haber vermesini isteyecektim. Bu durumun devamında, eğer konuştuğum kişiye eşlik etmem gerekmeyecekse, hana geri dönecektim. Ben bu işlerle uğraşırken, Shiri’nin de hancı ile konuşup bir şeyler öğrenebilmesini umut ediyordum. Geri dönüşümde ise, temkinli davranışlarımdan taviz vermeden yaşanacaklara karşı refleks geliştirecektim.
Künye
İsim: Amano Kagami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak (Chuunin)
Ryo: 98.750
Prestij: 8
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Kagami idealleri peşinde olan birisidir. Bu yüzden de köyden kaçmasına sebep olan soruların cevabını bulmayı amaçlamaktadır. Bu sorular kendinden başlayıp dünyaya yayılmaktadır. "Neden" ve "nasıl" şeklindeki bol soruları, bulduğu cevapların peşinden gitmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla Kagami ideallerini realiteye dökmeyi istemektedir.
Özellikler
Izena'daki Ev
Kagami, Izena adlı bir kuytu Yağmur Ülkesi köyünden bir eve sahiptir. Bu ev, onun rahatça saklanabilmesine, dinlenebilmesine ve maceraları arasında huzurlu bir vakit bulabilmesine olanak sağlar. Bu ev sebebiyle Kagami yorgunluğa ve dinlenmeye bağlı olan sağlık sorunlarından daha hızlı kurtulur, Izena'ya kısa sürede ulaşabileceği bir mesafedeyse avlanamaz ve bu evi değerli eşyalarını saklamak için kullanabilir.

Kagami'nin kısa sürede Izena'ya ulaşamayacağı ve avlanabilir olacağı durumlar GM tarafından gerekli turlarda bildirilecektir.

Kagami kurgusal sebeplerle bu eve olan erişimini kaybedebilir.

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 4
Kondisyon: 6
Potansiyel: 9
Varlık: 7
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 5 (Favori)
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 5
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 4
Mod
Jikangan

Ninjutsu
Raigami no Jutsu (B-Rank)
Ikazuchiwana no Jutsu (C-Rank)
Geliştirme Açıklaması: Tekniğin aktivasyonu için işaretlenen alana birilerinin girmesi gerekirken, yaptığı antrenmanlar sonucunda Kagami işaretlenen alan üzerinde kontrol sağlamıştır. Bu sayede teknik açıklamada yazıldığı gibi kullanılabilirken, Kagami teknik için konulan işarette ufak bir değişiklik yaparak, tekniği tek el Tora mührü ile istediği zaman aktif hale getirerek patlamayı gerçekleştirebilir.

Geliştirme Açıklaması: Tekniğin gerçekleştirilebilmesi için sabit cisimler işaretlenebilirken, Kagami teknik üzerindeki kontrolü sayesinde, canlı cisimlerin üzerine de işaret bırakabilmektedir. Bırakılan işaretin, teknik için sabit cisimlere konulan işaretten bir farkı bulunmamaktadır.

Geliştirme Açıklaması: Teknik için el mühürleri yapıldıktan sonra, Kagami iki elini kullanarak iki işaret bırakabilir. Bu işaretlerin ikisi de aynı olmak zorundadır. Yani bir işaret kendiliğinden patlayan, diğer ise Kagami tarafından yapılacak el mührü ile patlayan cinsten olamaz. Diğer bir deyişle, İki işaret de ya kendiliğinden patlayan cinsten ya da tek el mührü ile patlayan cinsten olmak zorundadır.
Kangehika (C-Rank)
Shunshin no Jutsu (D-Rank)


Taijutsu
Suiseiki (D-Rank)

Genjutsu
Kasumi Juusha (C-Rank)
Kuroshiki (D-Rank)
Okuninushi (B-Rank)


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Locked

Return to “Yağmur Ülkesi”