[Kusagakure - Operasyon] Kitamura Susumu & Tsujihara Iori

Locked
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [Kusagakure - Operasyon] Kitamura Susumu & Tsujihara Iori

Post by GM - Naruto » June 25th, 2019, 12:58 am

Savunma hattının, savaşın yaşandığı cepheden eksik bir yanının olmadığını görebiliyorsunuz. Saldırı güçleri tamamen Riaru’nun karargahına odaklanmışken, savunma hattına gelen irili ufaklı saldırı haberleri yankılanıyor dört bir yandan. Saldırılar planlı olmaktan ziyade ciddi intihar saldırıları şeklinde gerçekleşiyor. Bağrışmalar, aralıklarla gelen patlama sesleriyle boğuluyor. Bunun ardından yağan emirler, gelen yaralıların haykırışları burada da çetin bir savaşın gerçekleştirdiğini gösteriyor.

Hattın ne şekilde kurulduğunu az çok bilmenize rağmen savaşın getirisiyle nasıl şekillendiği hakkında fikriniz yok. Bazen arka tarafınızdan geliyor patlamalar, bazen sağ ve ya sol kanattan. Bu durum, sizi saldırı ekibinin başarısız olduğu ihtimalini düşünmeye itiyor. Eğer öyle olmasa, savunma hattı nasıl saldırı altında olabilir ?

Savunma hattının yönetiminde tanıdık bir yüz görüyorsunuz. Her an Gyaku’ya yapışık dolaşan, her yazdığını kağıda döken kadın. Köydeki sonsuz sessizliğinden eser yok. Önüne gelen herkese bağırıyor, herkese emirler veriyor, elini uzatabildiği her yere yetiştiriyor. Savunma hattı gördüğünüz birkaç tecrübeli shinobi dışında genel olarak niteliksiz, eli silah tutabilecek her kesimden oluşturulmuş.

Iori : Vagonda yattığın yerden seni uyandıran, savunma hattındaki delice karmaşa oluyor. Hala taze sayılacak yaraların, Susumu’nun müdahalelerine rağmen delicesine sızlıyor. Başını sağa sola çevirdiğinde kan kaybından dolayı oluşan uyuşmayı, halsizliği rahatlıkla hissedebiliyorsun. Vagonun dışından baktığında ise aldığın yaralara şükrettirecek manzaralar karşılıyor seni. Çevreye yayılmış onlarca çadır, içlerinde ise çadırların yeşil rengini dahi açık gösterecek bir kızıllık sarmış.

Toparlanmaya vaktin olmuyor. Vagonun yaklaşmasıyla beraber önce yönetimdeki kadın, ardından ise iki peçeli shinobi yaklaşıyor yanınıza. Peçeliler, Kizashi’yi çekip alıyorlar vagondan. Kusa’nın kucakladığı bir durumda olmandan ötürü şüphe duymuyorsun, ancak onun bu şekilde çekilip alınması garip geliyor. Peçeliler Kizashi’yi kucakladıktan sonra, savunma hattının gerisine doğru yola taşımaya başlıyorlar. Sen onun gidişini izlerken senin vücuduna da yapışıyor iki kişi. Çok sarsmadan seni kaldırıyor, en yakındaki çadırlardan birine taşıyorlar. Çadırın uç köşesinde bırakılıyorsun. Öncelik tanınmıyor, hatta ölümün kıyılarına gelene dek yüzüne dahi bakılmıyor. Sen ise çevrene savaşın gidişatını sormakla tüm enerjini harcıyorsun.


Susumu : Yutaka’nın yanında yarı uyur pozisyonda tamamlıyorsun yolculuğunu. Vücudunun yorgunluğu, herkesi hayatta tutmak için harcadığın chakra seni bitik hale getirdi. Ancak ‘savunma’ hattına girdiğinde aslında ne kadar canlı ve enerjik olduğunu anlayabiliyorsun. Herkes chakra havuzundaki son damlalara kadar kendini verirken hala birşeyler yapabileceğinin farkındasın.

Vagonun durmasıyla birlikte Yutaka da kendini koltuğun sırt bölümüne salıyor. Yol boyunca sürekli odaklı halde ilerlemesi, kendi çapında verdiği savaş onu da zorlamış durumda. Suratındaki o hinlik ise hiçbir şekilde yok olmuyor. Önce çadırları komple süzüyor, ardından tekrar odaklanarak çevreyi adeta tarıyor. Birşeyleri aradığını farkedebiliyorsun.

Kizashi’nin peçeliler tarafından taşınmasını görüyorsun. Bir şey diyemiyorsun. Ardından Iori. Baştan savma bir şekilde çadırlardan birine götürülürken uyarma gereği hissetsen de, ağzına tıkılan bir şey seni tekrar hayata geçiriyor. Bir el ağzını tamamen kapatıyor, elin ağzına itelediği iki ufak topu ne olduklarını düşünmeden yutuyorsun. Başını çevirdiğinde ise, Gyaku’nun yapışık ikizi olan kadını görüyorsun. “Çadırlara.” diyor sadece. Savaş Iori için bitse de, senin için ikinci bir cephe açılıyor. Yaralı, ölüme koşan insanları gördükçe aklına yatıp dinlenmek gibi bir fikir de gelmiyor zaten.

Sen çadırlara ilerlerken, kadın Yutaka’nın kulağına birşeyler fısıldıyor. Yutaka, aldığı emirler doğrultusunda ileriye, savaşın devam ettiği cepheye doğru atılıyor. Sen ise yaralıların peşinden koşarken savaşın gidişatını soruyorsun herkese.



Operasyonun üçüncü gününde savaş kör bir düzende ilerliyor. İki gücün çarpışmasından ibaret olan süreç, ele geçirilmeye çalışan karargahın sahip olduğu düzenekler sebebiyle Kusa için çok iç açıcı geçmiyor. Riaru taraftarlarının topladığı sayısız ekipmanın ne amaçla kullanılacağını da öğrenmiş oluyorsunuz. Aralıksız olarak Kusa güçlerinin üzerine yağan silahlar birçok kayıp verilmesine sebep olmuş durumda. Bu saldırılar Aisu ve Mitsuo tarafından çok kez engellense de iki kişinin cephenin her yerine erişmesini beklemiyor kimse.

Karargahın bir tepe üzerine kurulmuş olması sebebiyle üç parçaya bölünen saldırı ekibi, tepeyi sarmalamayı amaçlıyor. Ancak düzeneklerin sadece kapı tarafından yaklaşan ekibe odaklanması, karargahın coğrafi açıdan zorlu bir pozisyonda bulunması planlarda değişiklik gerektiriyor. Saldırı gücü, kapı tarafındaki ekibe yoğunlaşırken iki kanatta kalan güçler yine intihar saldırılarıyla başetmek zorunda kalıyor. Fakat ilerleyen saatlerde gelen bir haber, savunma hattını dahi heyecanla dolduruyor, umutlarını tazeliyor. Surların ardına sızmayı başaran Gyaku ve seçtiği ufak ekibin, karargahtaki düzenekleri yok ettiği bilgisi yayılıyor ağızdan ağıza. Ardından söylenen cümleler ise en azından sizin göğsünüzde ufak bir acı bırakıyor. Sakuma, Teki ve Kumo’nun ölüm haberleri. Birçok kişi için herhangi bir kayıp bunlar, siz ise öyle yada böyle yakın diyalog halinde olduğunuz insanların kaybıyla yüzleşiyorsunuz. Gyaku’nun durumundan ise kimse bahsetmiyor. Gece saatlerine dek ufak bilgiler dışında bir şey duymuyorsunuz. Riaru güçlerinin kaledeki sızıntıyı başarıyla geri püskürttüğünü, sertleşen savunmasıyla birlikte kritik karşı saldırılar yaptığını duyuyorsunuz. Savaş, Kusagakure’nin geri çekilmesi ile durgunluk evresine giriyor.

Dördüncü günün sabah saatlerinde başlayan saldırı daha somut sonuçları beraberinde getiriyor. Surların zarar görmüş olması, karargahın savunmasını zayıflatıyor. Kusa güçlerinin tek bir noktada toplanması, intihar saldırılarına karşı özel olarak görevlendirilen ekipler savaş gidişatını kötü etkileyen birçok şeye çözüm buluyor. Savaş hızlanırken, savunma hattına gelen saldırılar da neredeyse sıfırlanıyor. İsmini hala bilmediğiniz yetkili kadın, Kusagakure’ye dönüş için güvenli bir koridor oluşturulması emrini veriyor. Saatler sonrasında savunma hattından ufak bir ekip, ağır yaralılarla birlikte alandan ayrılıyor.

Günün ortalarına doğru karargahın tamamen ele geçirildiği haberleri yayılıyor. Savaş ise bitmiyor, karargahın altındaki tünellere kaçan Riaru güçleri savaşı burada sürdürüyor. Kusa güçleri ise, Riaru taraftarlarından ziyade karargahın içine yerleştirilmiş tuzaklarla, engellerle boğuşuyor. Operasyonun amacı yok etmekten ziyade ele geçirmek olduğu için çok esnek bir görev tanımı bulunmuyor Kusa tarafı için. Bu saatlerde Susumu’nun da içinde bulunduğu medic ekipleri dinlenme durumuna geçiyor, daha çok geri dönüşün hazırlıklarına odaklanıyorlar. Gün sonunda ise savaşı bittiğini belirten geri dönüş emri tüm savunma hattında yankılanıyor.

Görev Sonu:

Kitamura Susumu - Sonuç:
  • Net:
    • 65 GP
    • 100.000 Ryo
    • 4 PP
Tsujihara Iori - Sonuç:
  • Net:
    • 65 GP
    • 100.000 Ryo
    • 4 PP
    3 Makibishi
    Özel Üretim Fuuma Shuriken
Off Topic
Iori'ye ait özel üretim ceket, Shinji ile olan savaşı sonrasında koruma özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir. Mevcut hasarı 50.000 Ryo karşılığında onarabilir.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Yağmur Ülkesi”