[Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur

User avatar
Amano Kagami
Kaçak
Kaçak
Posts:83
Joined:September 2nd, 2018, 12:45 pm
Künye:
Re: [Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur

Post by Amano Kagami » July 6th, 2019, 8:43 pm

Yıllardır bir selam almaya muhtaçmış gibi yüzü değişen ihtiyarın şaşkın bakışları arasında, oturacak bir iskemle bulamamış olmam nedeniyle kapının eşiğine yaslıyordum sırtımı. İhtiyarın bezmişliğinin altında yatanlar, ona yaklaştıkça daha da gün yüzüne çıkarken aslında içinde bulunduğu durumun ne olduğu da az çok anlaşılıyordu. İhtiyarın yıllardır takındığı surat, belki de ilk kez bir selamla değişiyor gibiyse de, derinlerdeki izler gözle görülebilir bir şekilde ortadaydı. Bunun adına geçmişin izleri de denebilirdi yaşantının hoşnutsuzluğu da... Belki de başkaca bir ismi de olabilirdi, ancak bunun günümüzde kazanılmış bir ifade olmadığını söylemek mümkündü. Zira güncel bir yaranın acısından çok, sürekli koparılmaktan doğru düzgün kabuk tutamayan ve bu nedenle de bir türlü iyileşemeyen bir yarayla karşı karşıya olduğumu hissediyordum. Amacım, yarayı tedavi etmek değildi... Burada bir daha yaralanma olmaması için bulunuyordum, bu uğurda belki binlerce kez yaralanacağımı bilsem de...

Uzun zamandır faaliyet göstermeyen bir işletmenin izleri taşıyan mekanın içi de kendine yaraşır bir düzen içindeydi. Bu köyde ya en ufak bir cam bile kırılmıyordu ya da bu ihtiyar cam işlerinden pek anlamıyor olacak ki kimse ona iş vermiyordu. Üçüncü bir seçenek daha vardı elbette... Sahip olduğu doğal getirilerden bile faydalanamayan köyün bir mensubu olarak işlerini yapmasına engel olunuyor ve yapmaması için baskı görüyordu. Elbette bu düşüncede, ihtiyarın uslu uslu evde oturabilme seçeneği varken neden hiç faal olmayacağı bir dükkanı açması muammaydı. Ancak görünen tek şey, bu işletmedeki yaşananların ihtiyarın suratındaki ifadeden çok da farklı olmadığıydı.

Konuşmalarım esnasında dikkatini bana yönelten ihtiyarın yüz ifadesi daha yumuşamış gibi görünse de, göz bebeklerindeki titreme tedirginliğini yansıtıyordu. Tedirgin olmasında şaşılacak bir durum yoktu, tedirgin olmalıydı. Zira daha önce hiç görmediği bir kişi, hiç bilmediği bir köy hakkında ileri geri konuşuyordu ve muhtemelen konuştuklarında haklıydı. Peki o zaman bu adama karşı nasıl davranılmalıydı? İhtiyarın tedirginliği, aslında onun gerçekliğini ortaya koyuyordu. Yalansız ve dürüst bir duyguyu olduğu gibi yansıtıyordu. Tüm bunların ardından ise, ismini söylüyordu boylu boyunca gözleri üstümde dolanırken. Hemen ardından ise bu köyün ismini söylüyordu: Izena... Ve ardındaki derin nefes... Yaşlı adamın devam cümleleri kafamdaki düşünceleri tasdikliyor gibiydi. Geçmişin güzelliğini, şu an hayatta olmasıyla kıyasladığı cümlesiyle ihtiyar aşağı yukarı tüm sinyalleri gönderiyordu bana. Akabindeki anlık çarpık gülümsemesi ise, tüm düşüncelere nokta koyuyordu. Izena'nın eski haline duyulan özlem... Ve bu köyü eski haline getirme arzumun daha da harlanması... Bunları en büyük gücümüz olacaktı, kendimi buna inadırmak istiyordum.

Tatsu'nun sorusuyla birlikte konuşma sırası tekrar bana dönüyordu. En çok duymak istemediğim soruyu ilk öce duymuş olmanın verdiği şaşkınlıkla, birkaç saniyeliğine buğulanan gözlerimi düşüncelerim aralıyordu. Daha ilk soruda sınavın ne kadar zor olduğunu anlayan ve bu soruda parmağını dahi kıpırdatamayan bir öğrencinin sınavda başarılı olabileceği umudunu kaybettiği andaki kadar savunmasız hissediyordum kendimi. Çuvallamıştım... Çuvallıyordum... Boş gözlerime hislerim dolarken bunun olmaması için içten içe yalvarıyordum kendime. Tam bu anda çıkıveriyordu ağzımdam cevabım istemsizce. "Kendim." diyen sesim kulaklarıma ulaştığında, geri dönüşü olmayan bir yola girdiğimi hissediyordum. Izena'ya açık olacaktım, ancak bu savunmasızlığım anlamına gelmemeliydi. Bu yüzden zihnimdeki kara delikleri anlayamayacağım bir şekilde aşarken "Bir dostum vardı... Ne kadar dostum bilmiyorum, ama bir dost diyebilirim... Bana hakikatın kendimde olduğunu söylemişti." diyecektim. Bu sözlerle birlikte Togami ile olan anılarımın sıcaklığını tadacaktım bir süre. Kendimi ilk kez kendim gibi hissettiğim o cüretkar anları yaşamayalı uzun zaman olmuştu. Bu yüzden konuşmamı daha içten yapabileceğim umarak "Bir şeyi arıyorum Tatsu-san... Ne olduğunu bilmiyorum... Elle tutulabilir mi, görülebilir mi, hissedilebilir mi bilmiyorum... Kokusu var mı, tadı nasıl... Hiçbir fikrim yok. Tıpkı ardımızdaki tepelerden burayı gördüğümdeki gibi... Dedim ya, sanki her şeyim var ancak hiçbir şeye sahip değilim..." diyecektim. Bu noktada Tatsu'nun yüz hatlarına kaçamak bir bakış atma niyetindeydim. Sözlerim benim için asgari de olsa bir anlam taşıyordu, ancak karşımdaki ihtiyar için bir delinin sözleri olarak algılanmasını istemiyordum. Bu yüzden yüzümdeki canlılığı olabildiğince korumak niyetindeydim. Tatsu'nun ilgisi hala üzerimdeyse, ses tonumu olduğu gibi koruyacaktım. Ancak ilginin dağıldığını fark edersem, kendimi biraz daha zorlayacak ve ilk anda onun yüz hatlarını değiştirdiğim ana dönecektim. Her halükarda konuşmama "Bu köyün bana iyi geleceğine dair bir his var içimde Tatsu-san... Doğup büyüdüğüm ve diğer onca köy ve kasabanın bana hissettirmediği bir şey... Bu köye neler oldu? Geçmişteki güzellikleri neden ve nasıl hayatta olmakla bir tutabiliyorsun?" diye soracaktım. Bu belki istenmeyen ve konuşulmaması gereken bir konuydu, bunun farkındaydım. Ancak şu anda başkalarının istemediklerini arzuluyordum. Zihnimde ilk kez bir arzu bu kadar harlıydı ve bunu kaybetmeye niyetli değildim.
Künye
İsim: Amano Kagami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak (Chuunin)
Ryo: 98.750
Prestij: 8
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Kagami idealleri peşinde olan birisidir. Bu yüzden de köyden kaçmasına sebep olan soruların cevabını bulmayı amaçlamaktadır. Bu sorular kendinden başlayıp dünyaya yayılmaktadır. "Neden" ve "nasıl" şeklindeki bol soruları, bulduğu cevapların peşinden gitmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla Kagami ideallerini realiteye dökmeyi istemektedir.
Özellikler
Izena'daki Ev
Kagami, Izena adlı bir kuytu Yağmur Ülkesi köyünden bir eve sahiptir. Bu ev, onun rahatça saklanabilmesine, dinlenebilmesine ve maceraları arasında huzurlu bir vakit bulabilmesine olanak sağlar. Bu ev sebebiyle Kagami yorgunluğa ve dinlenmeye bağlı olan sağlık sorunlarından daha hızlı kurtulur, Izena'ya kısa sürede ulaşabileceği bir mesafedeyse avlanamaz ve bu evi değerli eşyalarını saklamak için kullanabilir.

Kagami'nin kısa sürede Izena'ya ulaşamayacağı ve avlanabilir olacağı durumlar GM tarafından gerekli turlarda bildirilecektir.

Kagami kurgusal sebeplerle bu eve olan erişimini kaybedebilir.

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 4
Kondisyon: 6
Potansiyel: 9
Varlık: 7
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 5 (Favori)
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 5
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 4
Mod
Jikangan

Ninjutsu
Raigami no Jutsu (B-Rank)
Ikazuchiwana no Jutsu (C-Rank)
Geliştirme Açıklaması: Tekniğin aktivasyonu için işaretlenen alana birilerinin girmesi gerekirken, yaptığı antrenmanlar sonucunda Kagami işaretlenen alan üzerinde kontrol sağlamıştır. Bu sayede teknik açıklamada yazıldığı gibi kullanılabilirken, Kagami teknik için konulan işarette ufak bir değişiklik yaparak, tekniği tek el Tora mührü ile istediği zaman aktif hale getirerek patlamayı gerçekleştirebilir.

Geliştirme Açıklaması: Tekniğin gerçekleştirilebilmesi için sabit cisimler işaretlenebilirken, Kagami teknik üzerindeki kontrolü sayesinde, canlı cisimlerin üzerine de işaret bırakabilmektedir. Bırakılan işaretin, teknik için sabit cisimlere konulan işaretten bir farkı bulunmamaktadır.

Geliştirme Açıklaması: Teknik için el mühürleri yapıldıktan sonra, Kagami iki elini kullanarak iki işaret bırakabilir. Bu işaretlerin ikisi de aynı olmak zorundadır. Yani bir işaret kendiliğinden patlayan, diğer ise Kagami tarafından yapılacak el mührü ile patlayan cinsten olamaz. Diğer bir deyişle, İki işaret de ya kendiliğinden patlayan cinsten ya da tek el mührü ile patlayan cinsten olmak zorundadır.
Kangehika (C-Rank)
Shunshin no Jutsu (D-Rank)


Taijutsu
Suiseiki (D-Rank)

Genjutsu
Kasumi Juusha (C-Rank)
Kuroshiki (D-Rank)
Okuninushi (B-Rank)


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur

Post by GM - Naruto » July 7th, 2019, 9:38 pm

Tatsu'nun ilgisi senden kaybolmuyor, hatta karmaşık özçözümlemen ile beraber biraz daha artmışa benziyor. Dediklerine ne kadar anlam verebildi emin değilsin fakat denediğinden şüphen yok. Bu bağlamda, laflarına olduğu gibi devam ediyor ve sorunu soruyorsun.

Tekrar derin bir nefes veriyor ve aynı şekilde geri alıyor Tatsu.

"Ne diyebilirim ki evladım. Geze geze geldiysen başka köyler görmüşsündür. Onların başına ne geldiyse buraya da o geldi."

Bu söylediklerinin seni tatmin etmeyeceğini farkediyor bir kaç saniye sonra, o yüzden tekrar lafa giriyor kısa bir durgunluğun ardından.

"Diğerleri gibi Yağmur Ülkesi de normal bir ülkeyken herşey rahattı. Ardından ortalık karıştı, devriyeler gelmez oldu, yerleşkedeki Shinobi'ler geri çağırıldı, bir başımıza kaldık. Eskiden burası herşeyi bulabileceğin, herkese gelecek vaat eden bir yerdi Kagami-kun. Ancak Shinobi'ler gittiğinde, beraberinde geleceğimizi de götürdüler. Düzene ve sisteme bu kadar bağlı olduğumuzu farketmek bize biraz tokat gibi geldi açıkçası. Ayda bir hala uğrayan yetkililer oluyor, bazen atladıkları da oluyor ancak bir başımızayız. Akrabası olan başka yerlerde terketti burayı. Beraberinde yaşamı da götürdüler. Değirmenleri işletecek genç kalmadı. Tarlaları bile zor işletiyoruz. Ürettiğimizin bir kısmını da mecbur haraç olarak veriyoruz. Hayat bir şekilde devam ediyor, hani tohum gibi düşün," Yerden bir taş aldıktan sonra lafa devam ediyor; "Toprağa atarsın, yeni güzellikler çıkar. Biz güzeliz hala. Fakat toprak donuk. Toprak düzelince tekrar yeşeririz özümüzü kaybetmezsek." taşı nazikçe yere fırlatıyor.

"Neyse, çok kaptırdım gene. Avaresin yani?"

Bu sefer daha rahat bir nefes veriyor ve tekrar kelini okşuyor. Çevredeki insan sayısı kısmen artıyor ancak tekrar azalmaya başlıyor. İnsanlar birer amaçları varmışçasına hareket etme durumundalar. Gezen veya havanın keyfini çıkaran çok yok gibi.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Amano Kagami
Kaçak
Kaçak
Posts:83
Joined:September 2nd, 2018, 12:45 pm
Künye:

Re: [Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur

Post by Amano Kagami » July 8th, 2019, 9:59 am

Karmaşık ve kendi içinde anlamlı da olsa dinleyen birileri için pek de bir şey ifade etmeyen cümlelerim Tatsu’nun ilgisini tazeliyor, hatta onu içine çekiyor gibiydi. En büyük çekincem olan ilgi kaybı, yerini kafa yormaya bırakırken doğru yolda olduğumu hissediyordum. Tatsu’nun bana tamamen güvenip bir kurtarıcı edasıyla sarılmasını beklemiyordum. Ancak söyleyeceği her şeyin benim için oldukça önemli olduğunu ona da hissettirebilmenin sevinci içerisindeydim. Tatsu derin nefeslenmesinin ardından söze girdiğinde, oldukça bilinen bir durumu yinelemekten öteye gitmemişti. Yağmur Ülkesi’nin içinde bulunduğu karışıklığın birçok çapulcuya fırsat doğurduğuna birinci elden şahit olmuştum. Shiri ile birlikte ziyaret ettiğimiz ve şu an adını dahi anmak istemediğim yer durumun en güzel temsili görüntüsüydü. Ancak Izena’nın orası gibi olmadığı ortadaydı. Burada despotluk yapan birileri yoktu ve sanki uzaktan kontrol edilen bir yer havası taşıyordu. Bastırılmış, sindirilmiş ve terk edilmiş insanların mekanını andırıyordu. Tüm bunlar sadece gördüklerimden yola çıkarak ortaya koyduğum düşüncelerdi ve Tatsu da ilk cümleleriyle bu düşünceme pek katkı sağlayamamıştı.

Tatsu birkaç saniye sonra tekrar konuşmaya başladığında, sanki zihnimdeki tatminsizliği okumuş gibiydi. Izena’nın başına gelenleri diğerleriyle kıyaslamanın pek de fayda getirici bir şey olmadığını idrak ederek tekrar anlatmaya başlamıştı. Bu kez Izena’nın başına gelenleri daha somut bir dilde aktarıyordu. Yağmur Ülkesi’nin kontrolü altında ve muhtemelen Amegakure shinobilerinin güvenliğini sağladığı bir köy olduğu anlamını çıkarmam mümkündü Izena’nın devam eden cümlelerinden. Tıpkı Ishigakure’de ve diğer shinobi köylerine sahip ülkelerdeki sistemdi bu. Fakat iç karışıklığın ardından Izena’dan shinobilerin çekilmesi, Izena’yı sahip olduklarıyla birlikte savunmasız bırakmıştı. Bu noktaya kadar anladığım en önemli şey, Izena’nın bugüne kadar savunma anlamında kendi içinde hiçbir faaliyeti olmadığıydı. Muhtemelen tarıma yönelik faaliyetler neticesinde Izena bir ekonomi ve kalkınma köyü görevini üstleniyordu. Bunun karşılığında da Yağmur Ülkesi’nin sunduğu güvenlik ayrıcalığından faydalanıyordu. Zira ülkelerin ancak ciddi getirileri olan köy veya şehirlerde shinobiler görevlendirildiği düşünüldüğünde, Izena Yağmur Ülkesi açısından önemli bir yerdi. Ancak işler iyi gitmemişti ve Yağmur Ülkesi’nin hezeyana dönüşen yağmurları Izena’yı da es geçmemişti.

Tatsu’nun devam cümleleri Izena’nın şu anki durumuna yönelikti. Bu köye hala daha yetkili birilerinin geldiğini söylüyordu, tabi bazen de bu gelişleri atladıklarını. Ancak bu halde olan bir ülke ve köy için bu aylık gelişlerin gösteriş dışında bir şeye faydası olmadığı her halinden belliydi. Köyü korumayan bir ülkenin temsilcisinin köye herhangi bir şekilde yaptığı ziyaretin pek de bir anlamı olamazdı zaten. Bu sebeple Izena’ın Yağmur Ülkesi tarafından terk edildiğini söylemek gayet de mümkündü. Fakat Tatsu’nun sözleri bunun üstüne bir tuğla daha koyuyor, ardından da tüm duvarı komple yıkıyordu. İlk olarak değirmenleri işletecek gençlerin kalmadığını, tarlalara zor yetiştiklerini dile getiriyordu. Devamında ise ürettiklerinin bir kısmını haraç olarak verdiklerini… Vergi değil, haraç! Terk edilmişliğin yalnızlığı içinde Izena kendisi güvenliğini sağlamak için birilerine haraç veriyordu, bunun açıklaması son derece basitti. Ancak bu durum karşısında Yağmur Ülkesi’nin hareketsizliği aslında Izena’nın kaderini belirliyordu. Bunun için burada yaşayanları hiç kimse suçlayamazdı. Aklımda bu iki detay son derece net bir şekilde ön plana çıkmışken, Tatsu bir taşı alarak durumlarını özetleyen cümlelerini söylüyordu. Haklıydı, ancak yanılıyordu. Izena’da yaşayanlar güzel değildi! Toprak da donuk değildi! Izena’nın en büyük eksiği, ektiklerini bilememeleriydi.

Etrafımızda bir artan bir azalan insan sayısı, alelade bir gezinmeden ziyade programlanmış hareketleri sergiliyor gibiydi. Kafamda kuracağım kelimeleri şekillendirirken, su değirmenin bulunduğu yerde gördüğüm gençler ve yaşlı birilerini aradığım vakit az sayıda karşılaştığım kişiler gözümün önüne geliyordu. Tatsu’nun anlatımlarının üzerinden yarım dakika kadar geçmiş olmalıydı ve “İlginç.” diyerek konuşmama başlayacaktım. Tatsu’nun sorusunu tamamen hiçe sayarak başlayacağım konuşmada, cevabımı sona saklayacaktım. Tamamen durumu yadsıma amacı taşıyan ve içinde herhangi bir şaşırmayı barındırmayan bu kelimenin ardından Tatsu’nun yere nazikçe bıraktığı taşı alacaktım. Elimde döndürmeye taşa bakarken “Anlıyorum ki Izena’nın Yağmur Ülkesine bağlılığı devam etse de, iradeniz sizden haraç toplayan çapulcularda! Gerçekten diğer köylerin başına gelenler gibi.” diyecektim. Bu cümlelerimin ardından Tatsu’nun beni herhangi bir şekilde yanlış anlamasına mahal vermemek adına bakışlarımı Tatsu’nun gözlerine çevirecek ve durumu anladığım hissi yayan bakışlar atacaktım. Ardından elimdeki taşı Tatsu’ya net bir şekilde gösterirken “Bir söz vardı, sizin gibi eski toprakların sık kullandığı türden… Biçtiklerini beğenmiyorsan ektiklerine bakacaksın… Doğru anımsıyorum değil mi Tatsu-san?” diye soracaktım. Aslında bu soru tamamen Tatsu’nun ilgisini toplamak amacı taşıyordu ve bu nedenle de ona herhangi bir cevap imkanı tanımadan “Izena’ya baktım, onun harikalığını gördüm. Bu yüzden Izena’da bir şeyler olduğunu hissettim… Ancak üzgünüm Tatsu-san, densizlik etmek istemem ama tamamıyla yanılıyorsun!” diyecektim. Odağım tekrar elimdeki taşa kayarken “Toprak hala güzel Tatsu-san… Ancak tohumlar yeşermeye korkuyor! Güneş’i, suyu ve havası bu kadar muhteşemken, tohumun filizlenmemesinin tek nedeni yeşerememe korkusu olsa gerek!” diyecektim. Bu cümlelerimin ardından elimdeki taşı etrafa sıçrayıp zarar vermeyecek, ancak yine de çarptığı toprağı dağıtacak derecede bir hızla yere atacak ve bakışlarımı Tatsu’ya çevirirken “Siz benden daha iyi bilirsiniz Tatsu-san, ancak toprağı da tohumu da yaşamı da kaderi de biz belirleriz… Belirlemek istemediğimiz zamanlarda da bahanelere sığınırız. Sizden bir ricam olacak Tatsu-san… Izena’nın en sayılan kişisi kimdir ve onu nerede bulabilirim? Buranın tohumlarının yeşermesi lazım, ancak önce ümitsizliğin kaynağını bulmak gerekiyor! Belki dediğiniz gibi bir avareyim ancak avareliğim bana ümitsizliğin olduğu topraklarda geleceğin olmadığını öğretti. Ve ben geleceğimi görme istiyorum!” diyecektim. Bu sözlerimin ardındaki amacı ve yapmak istediklerimi anlayıp anlamayacağından emin değildim, fakat bana karşı açık olacağını düşünüyordum. Bu yüzden bir cevabı veya karşı düşünceyi beklemeye koyulacaktım.
Künye
İsim: Amano Kagami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak (Chuunin)
Ryo: 98.750
Prestij: 8
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Kagami idealleri peşinde olan birisidir. Bu yüzden de köyden kaçmasına sebep olan soruların cevabını bulmayı amaçlamaktadır. Bu sorular kendinden başlayıp dünyaya yayılmaktadır. "Neden" ve "nasıl" şeklindeki bol soruları, bulduğu cevapların peşinden gitmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla Kagami ideallerini realiteye dökmeyi istemektedir.
Özellikler
Izena'daki Ev
Kagami, Izena adlı bir kuytu Yağmur Ülkesi köyünden bir eve sahiptir. Bu ev, onun rahatça saklanabilmesine, dinlenebilmesine ve maceraları arasında huzurlu bir vakit bulabilmesine olanak sağlar. Bu ev sebebiyle Kagami yorgunluğa ve dinlenmeye bağlı olan sağlık sorunlarından daha hızlı kurtulur, Izena'ya kısa sürede ulaşabileceği bir mesafedeyse avlanamaz ve bu evi değerli eşyalarını saklamak için kullanabilir.

Kagami'nin kısa sürede Izena'ya ulaşamayacağı ve avlanabilir olacağı durumlar GM tarafından gerekli turlarda bildirilecektir.

Kagami kurgusal sebeplerle bu eve olan erişimini kaybedebilir.

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 4
Kondisyon: 6
Potansiyel: 9
Varlık: 7
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 5 (Favori)
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 5
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 4
Mod
Jikangan

Ninjutsu
Raigami no Jutsu (B-Rank)
Ikazuchiwana no Jutsu (C-Rank)
Geliştirme Açıklaması: Tekniğin aktivasyonu için işaretlenen alana birilerinin girmesi gerekirken, yaptığı antrenmanlar sonucunda Kagami işaretlenen alan üzerinde kontrol sağlamıştır. Bu sayede teknik açıklamada yazıldığı gibi kullanılabilirken, Kagami teknik için konulan işarette ufak bir değişiklik yaparak, tekniği tek el Tora mührü ile istediği zaman aktif hale getirerek patlamayı gerçekleştirebilir.

Geliştirme Açıklaması: Tekniğin gerçekleştirilebilmesi için sabit cisimler işaretlenebilirken, Kagami teknik üzerindeki kontrolü sayesinde, canlı cisimlerin üzerine de işaret bırakabilmektedir. Bırakılan işaretin, teknik için sabit cisimlere konulan işaretten bir farkı bulunmamaktadır.

Geliştirme Açıklaması: Teknik için el mühürleri yapıldıktan sonra, Kagami iki elini kullanarak iki işaret bırakabilir. Bu işaretlerin ikisi de aynı olmak zorundadır. Yani bir işaret kendiliğinden patlayan, diğer ise Kagami tarafından yapılacak el mührü ile patlayan cinsten olamaz. Diğer bir deyişle, İki işaret de ya kendiliğinden patlayan cinsten ya da tek el mührü ile patlayan cinsten olmak zorundadır.
Kangehika (C-Rank)
Shunshin no Jutsu (D-Rank)


Taijutsu
Suiseiki (D-Rank)

Genjutsu
Kasumi Juusha (C-Rank)
Kuroshiki (D-Rank)
Okuninushi (B-Rank)


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur

Post by GM - Naruto » July 10th, 2019, 12:36 am

Tatsu içten içe burkularak dinliyor anlattıklarını. Taşı gösterip laflarını ettiğin an içindeki "keşke" lafının ne kadar sert yankılandığını anlıyorsun. Sen laflarını bitirmeye yaklaştığında da suradının ekşidiğini farkediyorsun. Tekrardan kelini okşuyor, ardından gözlerini sana çeviriyor. Birden konuşmanın böyle bir hal almasına epey şaşırmışa da benziyor. Bir yarım dakikalık sessizlik daha oluyor aranızda, ilk başta ne diyeceğinden emin olamıyor.

"Evladım, nereden çıktı şimdi bunlar?" Diyor birden, ardından derin bir nefes veriyor. Garip bir his patlaması içinde olduğunu anlayabiliyorsun. Sana bakıyor sorgular bir şekilde, gerçekten afallamış duruyor fakat çok da belli etmiyor gibi. Ondan genç oluşun sebebi ile duruşunu da pek bozmak istemiyor gibi.

"Yani çok istiyorsan götürürüm seni, ama yapmak istediğin şeyi anlamadım." diye ekledikten sonra tekrardan sana odaklanıyor cevabını bekler bir şekilde. Söylediğin şeyi pek anlamlandırabilmiş değil, anlamlandırmış olsa bile katıldığını pek söyleyemezsin.

Zeka olarak standardın üstünde birisi olduğun için az çok fikir yürütebiliyorsun adamın düşünceleri konusunda: senin baktığın şekilde bakmıyor dünyaya. Onların geçirdiği şeyleri bilmiyorsun, onlar da senin yaşam tarzını bilmiyor. Söylediğin atasözleri ve benzetmeler adamda pek bir şey çağrıştırmamış gibi. Çağrıştırmış olsa da bunlara katılmadığından eminsin. Senin için burada sıfır bağ var, fakat buradaki insanlar için "Izena" kelimesinin bir diğer anlamı "hayat" olmalı resmen. Bu bağlamda sana mantıklı gelen şeyler onlar için tamamen saçma olabiliyor, haliyle.

Kaldı ki bilmediğin daha çok şey var. Her yerin kendi içerisinde bir sırlar silsilesi olabilir, Tatsu'nun da herşeyi olduğu gibi anlattığından emin olamazsın. Şimdiye kadar yalan söylemişe benzemiyor ancak gerçekler hakkında ekonomik davranıp davranmadığını kesin bir şekilde belirleyemezsin.

Tüm bunlar hesaba katılınca, durup bir düşünüyorsun; Yapmak istediğin şey bencilce değil mi, zorla bu kasabayı "yeşertmeye çalışmak"? Tabii, bu senin umrunda olmayabilir, fakat kafanın arkasında beliren bu düşünceyi de tamamen yok sayamıyorsun.

Yine de Tatsu'nun söylediği son söz geçerli, "İstersen götürürüm."
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Amano Kagami
Kaçak
Kaçak
Posts:83
Joined:September 2nd, 2018, 12:45 pm
Künye:

Re: [Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur

Post by Amano Kagami » July 10th, 2019, 11:00 am

Sözlerim karmaşıktı belki ve de daha kötüsü anlamsız… Ancak hakikatin “anlamlı” sayılan sözlerin içinde olmadığını yaşadığım köy hayatında anlamıştım. İçlerin bolca emir kipi yer alan ve gurur okşayana türden cümleler ile dayatılanların hakikat olmadığını kavradığımda, kendi sözcüklerimdeki “anlamı” yitirmiştim. Tüm arayışım zaten bir anlamdı, hakikate dair. Bu yüzden kimi zaman düşüncelerim gibi kelimelerim de karmaşık bir düzene giriyor ve kendimce anlamı olan, ancak başkaları açısından pek de bir şey ifade etmeyen cümlelere dönüşüyordu. Ne var ki, cümlelerime yalanları sıkıştırmayı bıraktığımdan beri, sözlerime anlam verilememesi de alışagelmiş bir durumdu. Beraberce zaman geçirdiğimiz Shiri ile bile anlamsızlıklarımızın üzerine anlamlıymış gibi diyaloglarımız oluyordu yer yer. Bu yüzden Tatsu’nun tepkileri yabancı gelmiyordu ve garipsenemiyordu. Fakat onu bir noktada yakalamayı başardığımı da hissediyordum. Kelimelerimin karışıklığını engellemek için yere fırlattığım taş, insanların gördükleri üzerinden kavrama hızının daha yüksek olduğunu gösteriyordu. Aradığım pişmanlığı bir taşın yerde sekişinde yakalayabilmiş olmak da şimdilik bana yeterdi.

Tatsu’nun sorusu içerisinde, onun ruh halini görebiliyordum. Sıradan bir konuşmanın ansız bir ciddiyete bürünmesi karşısında şaşkınlığını gizleyebilmekten uzak bir tutum sergiliyordu. Sarsıntısını gizlemek isteyen davranışları arasında sözlerime bir anlam yükleyememiş veya yüklese bile bu düşüncelere katılmayan bir tavırla ricama cevap verirken, bir sızma operasyonu için aralanan kapıdan kafamı sokmaya kararlıydım. Ancak kafamda çakan şimşekler, beni aksiyondan alıkoymaya başladığında, gerçekten ne yapmaya çalıştığımı bir kez daha sorma gereği duymuştum kendime.

Tanışıklığımızın birkaç dakika ile sınırlı olduğu Tatsu’nun cümleleri arasında yakaladıklarım kılavuzum olacaktı bu yolda. Fakat yol boyunca karşılaşacaklarıma da kendimi hazırlamam gerekiyordu. Izena’da duraklamış alelade bir yabancıydım Tatsu’nun ve diğer Izenalıların gözünde. Belki tez canlı bir şekilde hemen işe koyulmak istiyordum, Izena’ya bir katkım olursa kendimi daha iyi bulabileceğimi düşünüyordum. Yıllardır arzuladığım şeye ilk kez bu kadar yaklaşmış olmanın heyecanıyla yanlış adımları atmam muhtemeldi. Zira, Tatsu’nun söyledikleri harfiyen doğru olsa bile, o sadece bir kalıp çıkarmıştı benim için. Yağmur Ülkesi’ndeki birçok köy ve kasabadan daha farklı olmayan bu kalıba kendimce bir şeyler katmak istiyordum. Ancak önce kalıbı doldurmalıydım… Aslında bu yüzden köyün sayılan kişisinin ağzından dinlemek istiyordum olanı biteni. Tatsu’nun ortaya koyduğu “hayatta kaldığı için müteşekkir” tavrın olması gerekenle bağdaşmadığına dair inancım, Izena’nın kaderini belirleyen bir kriterdi benim açımdan. Fakat esas sorun, tıpkı Tatsu gibi, Izenalıların neye müteşekkir kalmak istedikleriydi.

Tatsu’nun sözleri üzerine ufak bir düşünce faslını atlatırken, yüzüme bir tebessüm kondurarak bakışlarımı Tatsu’ya çevirecektim. Birkaç saniye bu şekilde durmanın ardından “Tatsu-san, başta söylemiştim… Her şeyim var ama hiçbir şeye sahip değilim. İstediğim şeyse bir şeylere sahip olmak…” diyecektim. Sözlerimin karmaşıklığı bu sırada farklı bir anlama çıkabilirdi, bu yüzden Tatsu’ya yüzünde ekşime fırsatı bile vermeden “Yanlış anlamayın Tatsu-san, Izena’nın istemediği hiçbir şeyi yapma niyetinde değilim. Bu çaresiz hayattan mutluluk duyuyorsanız ve geçmişinizdeki güzellikleri çocuklarınıza bir peri masalı gibi anlatmak istiyorsanız, Izena sadece gelip geçtiğim köylerden biri olarak hafızamda yer alacaktır. Tüm güzelliğine ve sahip olabileceklerine rağmen, kendilerini kadere mahkum eden bir köy olarak!” diyecektim. Bakışlarımı dükkanın boş vitrinlerinde dolaştırırken Tatsu’nun bu kez beni daha iyi anlayabileceğini umuyordum. Fakat konuşmayı bu noktada bırakma niyetinde değildim. Bu yüzden bakışlarımı bir kez daha Tatsu’ya çevirirken “Sözünü ettiğim kişinin yanına gidelim Tatsu-san. Fakat gözlerimin içine baktığınızda, gördüğünüz yabancının dilinde yalan olmadığını anlayabileceksiniz. Izena, kendimi bulmam için karşıma çıkmış bir fırsat. En azından benim gözümde Izena bu… Peki sizin gözünüzde Izena ne anlam ifade ediyor? Geçmişte ve günümüzde… Sizin için hayatta olduğunuza şükretmek yeterli olabilir, ancak derinlerde şükretmek istediğiniz başka şeyler yok mu?” diye soracaktım. Artık bazı şeylerin daha açık ve anlamlı olduğunu düşünüyordum. Fakat yine de Tatsu’nun ağzından birkaç laf almak için onu zorlamayacaktım. Bakışlarımı gözlerinden ayırmazken “Eğer bugün de yapacak bir işiniz yoksa, anlatmak istediğiniz şeyler olursa, bunu giderken de yapabilirsiniz.” diyerek sonlandıracaktım konuşmamı.
Künye
İsim: Amano Kagami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak (Chuunin)
Ryo: 98.750
Prestij: 8
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Kagami idealleri peşinde olan birisidir. Bu yüzden de köyden kaçmasına sebep olan soruların cevabını bulmayı amaçlamaktadır. Bu sorular kendinden başlayıp dünyaya yayılmaktadır. "Neden" ve "nasıl" şeklindeki bol soruları, bulduğu cevapların peşinden gitmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla Kagami ideallerini realiteye dökmeyi istemektedir.
Özellikler
Izena'daki Ev
Kagami, Izena adlı bir kuytu Yağmur Ülkesi köyünden bir eve sahiptir. Bu ev, onun rahatça saklanabilmesine, dinlenebilmesine ve maceraları arasında huzurlu bir vakit bulabilmesine olanak sağlar. Bu ev sebebiyle Kagami yorgunluğa ve dinlenmeye bağlı olan sağlık sorunlarından daha hızlı kurtulur, Izena'ya kısa sürede ulaşabileceği bir mesafedeyse avlanamaz ve bu evi değerli eşyalarını saklamak için kullanabilir.

Kagami'nin kısa sürede Izena'ya ulaşamayacağı ve avlanabilir olacağı durumlar GM tarafından gerekli turlarda bildirilecektir.

Kagami kurgusal sebeplerle bu eve olan erişimini kaybedebilir.

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 4
Kondisyon: 6
Potansiyel: 9
Varlık: 7
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 5 (Favori)
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 5
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 4
Mod
Jikangan

Ninjutsu
Raigami no Jutsu (B-Rank)
Ikazuchiwana no Jutsu (C-Rank)
Geliştirme Açıklaması: Tekniğin aktivasyonu için işaretlenen alana birilerinin girmesi gerekirken, yaptığı antrenmanlar sonucunda Kagami işaretlenen alan üzerinde kontrol sağlamıştır. Bu sayede teknik açıklamada yazıldığı gibi kullanılabilirken, Kagami teknik için konulan işarette ufak bir değişiklik yaparak, tekniği tek el Tora mührü ile istediği zaman aktif hale getirerek patlamayı gerçekleştirebilir.

Geliştirme Açıklaması: Tekniğin gerçekleştirilebilmesi için sabit cisimler işaretlenebilirken, Kagami teknik üzerindeki kontrolü sayesinde, canlı cisimlerin üzerine de işaret bırakabilmektedir. Bırakılan işaretin, teknik için sabit cisimlere konulan işaretten bir farkı bulunmamaktadır.

Geliştirme Açıklaması: Teknik için el mühürleri yapıldıktan sonra, Kagami iki elini kullanarak iki işaret bırakabilir. Bu işaretlerin ikisi de aynı olmak zorundadır. Yani bir işaret kendiliğinden patlayan, diğer ise Kagami tarafından yapılacak el mührü ile patlayan cinsten olamaz. Diğer bir deyişle, İki işaret de ya kendiliğinden patlayan cinsten ya da tek el mührü ile patlayan cinsten olmak zorundadır.
Kangehika (C-Rank)
Shunshin no Jutsu (D-Rank)


Taijutsu
Suiseiki (D-Rank)

Genjutsu
Kasumi Juusha (C-Rank)
Kuroshiki (D-Rank)
Okuninushi (B-Rank)


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur

Post by GM - Naruto » July 16th, 2019, 2:20 am

"E gidelim madem." diyor Tatsu, suratında basit bir gülümseme ile. Nezaketten doğan bir tepki olduğunu farkedebiliyorsun. Ayağı kalkıyor ve yürümeye başlıyor onu takip ettiğinden emin olarak. Yürürken adımlarını emin bir şekilde atıyor fakat biraz öne doğru kamburu olduğunu farkediyorsun. Bu, onu yürürken olduğundan daha yaşlı görünmesine sebep olsa da adımlarının dinçliği ve sertliği ile bu açığı kapatıyor.

Nehrin yanından aşağıya doğru, meydanın zıttına yürümeye başlıyorsunuz. Sol tarafınızdaki korkulukların hemen ardından nehir akıyor, nehrin de solunda Izena'nın diğer yarısı görülüyor. Sağınızda ise tek katlı binalar akıyor, gidiyor. Yol düz olsa da binalar hafif kıvrılarak yerleştirilmiş, ayrıca dar. Bununla beraber nehir kenarı olması sebebiyle çeşitli el yapımı basit banklar ve ağaçlar süslüyor. Bir kaç ev direkt olarak bir cephesi nehir ile bitişik olarak yapıldığı için yol da kıvrılıyor arada, bu tarz binaların nehir cephesinde mutlaka bir su değirmeni bulunuyor. Dikkat ettiğinde bu binaların yaşam için değil iş için kullanıldığı bariz, kimisinden kablolar çıkıyor, kimisinde buğday veya pirinç eziliyor, kimisinde ise muhtemelen çeşitli makinaların çalıştırılması için kullanılıyor. Fakat hepsinin ortak noktası, kapılarının kapalı ve çalışmıyor oluşları.

Sağa doğru gene dar bir sokağa dalıveriyorsunuz. Yirmi küsür metre boyunca çembersel bir kıvrıma sahip sokakta yol aldıktan sonra, bahçeli bir evin önünde duruyorsunuz. Bahçeye sahip başka evler de dikkatini çekmişti ve bunun da onlardan pek bir farkı yok. Bel hizasına kadar gelen kerpiçten bir duvarı var ve bu duvarın arkasında çok ufak bir bahçe var. Bahçenin ötesinde klasik Japon stilinde bir ev görebiliyorsun. Bahçedeki tek bir kiraz ağacı ile süslenmiş. Kiraz ağacı, mevsim gereği yapraksız bir şekilde süzülüyor esen rüzgarda. Ev, sağda ve solda bahçesiz evlerle çevrelenmiş. Yolda birilerini görmüş olsanız da, burada birilerini seçemiyorsun.

Tatsu sana bakıyor kapıya yeltenmeden önce ve yol boyunca koruduğu sessizliği bozuyor. "Maguro-san'ın evi burası." diyor, ardından sanki onu tanıyor olman gerekiyormuş gibi sana bakıyor. Bunun çok saçma bir durum olduğuna kanaat getirince ise tekrar konuşuyor hafif bir mahçup ses tonuyla; "Maguro-san bizi bir arada tutmak için çok iş yaptı. Hala da yapıyor. O olmasaydı kalanlarımız da çil yavrusu gibi dağılmıştı çoktan." Ardından kapıya bakıyor, tekrar sana dönüyor. "Saygısızlığı pek takmaz ama sen yine de hürmetli ol. Severiz kendisini çünkü." Bir şey demeyeceksen kapıya doğru yelteniyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Amano Kagami
Kaçak
Kaçak
Posts:83
Joined:September 2nd, 2018, 12:45 pm
Künye:

Re: [Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur

Post by Amano Kagami » July 16th, 2019, 2:05 pm

Tatsu’ya anlattıklarımın bu kez ne kadar açıklayıcı olduğumu, onun gözünden bakıldığı kadarıyla, anlamak çok da mümkün değildi. Kendimce hoş ve ahenkli cümlelerle süslemiş bir anlatımdan uzak cümlelerim, karmaşıklığı ve yapısı itibariyle anlamsız kelimeler silsilesi haline gelebilirdi. Fakat başından beri bu bendim ve kendimi anlatmak için düştüğüm çabadan mutsuz değildim. Bu sebeple Tatsu’nun bana ekstra bir şeyler anlatıp anlatamayacağı konusunda net konuşmam da mümkün olmuyordu. Başka gözlerden kendime bakmaya alışık değildim, kaldı ki kendi gözlerimle bile baktığımda, kendimi anlamadığım anlar oluyordu. İçimde yaşadıklarım bir motivasyon eksikliği veya anlamsızlıklar kabaresi olarak adlandırılamazdı elbette, fakat belki de bu dünya için fazlasıyla soru işareti barındırıyordum. Beni derinlere sürükleyen de bu soru işaretleriydi aslında. Betimlemelerden uzak, sade ve anlaşılır olma kaygısı taşısam da, içimdeki karanlık dehlizleri birkaç kelime ile anlatmak, hele de bunları hiçbir yalanla süslemeden ortaya koymak sandığımda çok daha zor geliyordu. Bu sebeple de konuşmamın sonucunu ve anlamını, Tatsu’nun ağzından çıkacak kelimeler belirleyecekti. Onun ne kadar anlattığı değil, neler anlattığı veya anlatmadığıydı benim için önemli olan. Zira biraz sonra, esas konuşmak istediğim, beni anlamasını ve bana müsaade etmesini istediğim kişiyle konuşabileceğimi düşünüyordum. Tatsu bir mülakat ise, esas sınav kesinlikle konuşacağım kişi olacaktı.

Naziklikten oluşan ancak samimiyeti şüpheci bir gülümseme ile Tatsu gidebileceğimiz belirttiği anda, ona yüz hatlarım ve jestlerimle teşekkür edecektim. Olur da ağzından Izena ile ilgili dökülecek birkaç kelamı, edeceğim teşekkür ile bölmek istemiyordum. Her ne kadar en azından dükkanın içindeki demirbaşları koruma içgüdüsü ile Tatsu’nun dükkanını kilitleyeceğini düşünürken, Tatsu’nun öylece kalkıp yürümeye başlaması garip gelmişti. Aklımda tutmam gereken bir detay olarak bu anı zihnime kazırken, Izena’nın insanlarının birbirlerine güvendiğini, en azından açık bir dükkandaki eşyaları yağmalayamayacak kadar, düşünmeye başlıyordum. Elbette bu durum Tatsu’nun aksi ve lanet bir adam olmasından da ileri gelmiş olabilirdi, ancak kendimi Izena ile ilgili olarak pozitif tutma gayesindeydim.

Nehrin kenarında yürümeye başladığımızda, burada var olan ancak çalışmayan su değirmenleri oldukça dikkat çekiciydi. Kimisi muhtemelen elektrik üretimi için kimisi ise besin amacıyla kullanıldığı belli olan su değirmenlerinin şu anda kaderlerine terk edilmiş halde çürümeye bırakılmış olmaları, gözümdeki Izena’yı yansıtıyordu. Sürekli olarak haydutların baskısı altında ezilmiş bir köy olmasını umuyordum Izena’yı ve kurtuluş gününe sürüklemek istiyordum insanları. Belki Tatsu ile konuşurken kapıldığım his gerçekti ve bu insanları kaderlerine terk etmek doğru olandı. Ne var ki, bu köyle beraber kendimi terk etme niyetinde değildim. Bir şeyler yapmak istiyordum kendime ve bunu ancak başka şeylerden elde ettiklerimle başarabilirdim. Bu zamana kadar boş boş kafa patlatıp kendime daha fazla soru işareti bulmaktan başka bir şey başaramamış biri olarak, Izena’da somut bir şeyler olmasını, bir şeylerin değişmesini arzuluyordum. Beni yeni dünyama açacak kapının Izena’da olmasını umuyordum, hepsi bu.

Bahçesinde tek bir kiraz ağacının bulunduğu ve klasik Japon mimarisinin yansımalarından biri olan evin önüne geldiğimizde Tatsu’nun adımları kesilmişti. Yol boyunca ondan birkaç hikaye, anı beklemiş olsam da, bunun yerine derin bir sessizlik eşlik etmişti Tatsu’yla beraber. Yine de bu durumdan şikayetçi değildim, zira beni başından defetmek yerine, beni kaynağa getirmişti. Aslında bu bile, Tatsu’nun anlamasa bile yapmak istediklerimi görmeyi arzuladığı yönünde bir his uyandırmıştı. Belki tüm Izena hakkındaki düşüncelerimde olduğum gibi, bu da iyi taraftan bakma psikozu altında tattığım bir düşünceydi. Fakat bir kez daha gerçek olmasına inanmak istiyordum sadece. Bu sebeple halimden hiç de şikayetçi olamazdım. Maguro isimli kişinin evinin önünde olduğumuzu ve Izena için bu adamın çok şey ifade ettiğini belirten Tatsu’nun o anda beni bırakıp gideceğini düşünürken, sessizliğimle kapıya doğru yönelmesi, onun da yapacağımız konuşmanın içinde olmak isteyebileceğin şeklinde yorumlanıyordu kafamda. Belki de sadece kapıyı çalacak, beni tanıtacak ve sonra iyi dileklerini iletip gidecekti. Aslında Tatsu’nun da konuşmada bulunması istediğim bir şeydi. Her ne kadar basit bir esnaf gibi görünse de, sözlerimin her kesimden insana sirayet etmesini isterdim. Bu sebeple tavırlarımda onu dışlayan bir tutum olmayacaktı. Yüzüme kondurduğum samimi ve içten tebessümün hiçbir zerresine yalan katmayarak Tatsu’ya baktığımda “Dikkatli olacağım Tatsu-san… Ayrıca teşekkür ederim, sana minnettarım.” diyerek Maguro’nun hanesine girmek için gerekli adımları Tatsu’ya bırakacaktım. Bu sayede onun da konuşmaya dahil olması yönünde belki de cümlelerim gibi anlaşılır olmayan bir mesaj vermiş olacaktım.
Künye
İsim: Amano Kagami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak (Chuunin)
Ryo: 98.750
Prestij: 8
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Kagami idealleri peşinde olan birisidir. Bu yüzden de köyden kaçmasına sebep olan soruların cevabını bulmayı amaçlamaktadır. Bu sorular kendinden başlayıp dünyaya yayılmaktadır. "Neden" ve "nasıl" şeklindeki bol soruları, bulduğu cevapların peşinden gitmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla Kagami ideallerini realiteye dökmeyi istemektedir.
Özellikler
Izena'daki Ev
Kagami, Izena adlı bir kuytu Yağmur Ülkesi köyünden bir eve sahiptir. Bu ev, onun rahatça saklanabilmesine, dinlenebilmesine ve maceraları arasında huzurlu bir vakit bulabilmesine olanak sağlar. Bu ev sebebiyle Kagami yorgunluğa ve dinlenmeye bağlı olan sağlık sorunlarından daha hızlı kurtulur, Izena'ya kısa sürede ulaşabileceği bir mesafedeyse avlanamaz ve bu evi değerli eşyalarını saklamak için kullanabilir.

Kagami'nin kısa sürede Izena'ya ulaşamayacağı ve avlanabilir olacağı durumlar GM tarafından gerekli turlarda bildirilecektir.

Kagami kurgusal sebeplerle bu eve olan erişimini kaybedebilir.

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 4
Kondisyon: 6
Potansiyel: 9
Varlık: 7
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 5 (Favori)
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 5
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 4
Mod
Jikangan

Ninjutsu
Raigami no Jutsu (B-Rank)
Ikazuchiwana no Jutsu (C-Rank)
Geliştirme Açıklaması: Tekniğin aktivasyonu için işaretlenen alana birilerinin girmesi gerekirken, yaptığı antrenmanlar sonucunda Kagami işaretlenen alan üzerinde kontrol sağlamıştır. Bu sayede teknik açıklamada yazıldığı gibi kullanılabilirken, Kagami teknik için konulan işarette ufak bir değişiklik yaparak, tekniği tek el Tora mührü ile istediği zaman aktif hale getirerek patlamayı gerçekleştirebilir.

Geliştirme Açıklaması: Tekniğin gerçekleştirilebilmesi için sabit cisimler işaretlenebilirken, Kagami teknik üzerindeki kontrolü sayesinde, canlı cisimlerin üzerine de işaret bırakabilmektedir. Bırakılan işaretin, teknik için sabit cisimlere konulan işaretten bir farkı bulunmamaktadır.

Geliştirme Açıklaması: Teknik için el mühürleri yapıldıktan sonra, Kagami iki elini kullanarak iki işaret bırakabilir. Bu işaretlerin ikisi de aynı olmak zorundadır. Yani bir işaret kendiliğinden patlayan, diğer ise Kagami tarafından yapılacak el mührü ile patlayan cinsten olamaz. Diğer bir deyişle, İki işaret de ya kendiliğinden patlayan cinsten ya da tek el mührü ile patlayan cinsten olmak zorundadır.
Kangehika (C-Rank)
Shunshin no Jutsu (D-Rank)


Taijutsu
Suiseiki (D-Rank)

Genjutsu
Kasumi Juusha (C-Rank)
Kuroshiki (D-Rank)
Okuninushi (B-Rank)


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur

Post by GM - Naruto » July 19th, 2019, 12:19 am

Tatsu küçük bahçe kapısın açıyor ve içeri adımını atıyor. Toprakla neredeyse bir olmuş taşlar ile belirtilmiş basit bir yol, bir kaç metre sonra ilerideki Japon stili evde son buluyor. Bahçenin etrafı çimenlerle kaplı. Bir süredir bakılmadığı için yabani otlar da türemiş ancak hala bilek hizasını geçmeyen bir uzunluğa sahipler. Yapraksız kiraz ağacı ise tezatlık oluşturuyor resmen bu tabloda.

Karşıdaki evin size bakan cephesi ufak bir avluya sahip. Bu avluda bir sürgülü kapı bulunuyor. Bu kapı oldukça geniş, bir salon duvarını komple kaplayacak şekilde neredeyse. Size göre biraz solda kalıyor. Tatsu, eve yaklaşında sola doğru yöneliyor. Yaklaştıkça içerideki loş mum ışığında birilerini seçebiliyorsun.

Avlu, yerden bir basamak yukarıda ve tahmin edebileceğin gibi tahta. Avlunun hemen önünde de sürgülü kapı bulunuyor. Kapı yarısına kadar açık. İçeride bir salon görüyorsun. Bu salon evin yarısını kaplıyor gibi ve evin giriş kısmını da oluşturuyor. Salonun sağ tarafında bulunan başka bir sürgülü kapının evin diğer kısımlarına açıldığını tahmin edebiliyorsun. İçerisi epey karanlık olmasa da, aydınlık değil. Duvarlar kahverengi bir tondayken tatami solmuş yeşil renkte. Duvardaki bir kaç parşömen üzerine çizilmiş resimler de hoş bir atmosfer katıyor. Salonun ortasında bir yer masası bulunmakta.

Yer masasının karşısında ise bir adam oturuyor bağdaş kurmuş bir şekilde. Masanın üzerinde bir katana kabzası, tsubası ve metaline ayrılmış bir şekilde düzgünce yatmakta. Adamın elinde ise başka bir kabza var. Adam bu kabzaya mor bir kumaş sarmakta. Kumaş, diğer katana kabzası ile aynı renkte. Adamın bu kumaşı sarış şekli bir sanat icra eder gibi.

Herif yaşlı, üzerinde kapalı yeşil renkte bir haori ve hakama mevcut. Vücudundan gençlik akıp gitmiş olsa da elleri ve kollarının kaslarının hala dinç ve diri olduğunu seçebiliyorsun. Bakışları hafif baygın ancak bunun adamın mizacı olduğundan eminsin, zira gözleri gerçekten keskin bakıyor kabzaya. Sizi farkedince kumaşı sarmayı bırakıyor ve kırık bir gülümseme ile Tatsu'ya bakıyor önce, ardından sana kaydırıyor gözlerini. Bu sırada beline bağlı ikinci bir katanayı seziyorsun.

Tatsu, "Maguro-san, selam. Seninle görüşmek isteyen biri var." diyor ve eliyle seni işaret ediyor nazikçe. Maguro, bakışlarını tamamen sana çeviriyor bu noktada. "Öyle mi?" diyor tok bir ses tonuyla. Ses tonu bakışları gibi bayık değil ancak yüksek tonda ve canlı da değil, tam ortada.

"Buyur, buyur." diyor sana ve masanın yanında bir yeri gösteriyor. Bu sırada Tatsu, bir kaç adım geriye atıyor ve "İzninle Maguro-san, kaçayım ben." diyor. Maguro, şaşırmış bir şekilde Tatsu'ya çeviriyor bakışlarını; "Daha yeni getirdin bu genci. Bari çaya falan kalaydın." diyor, ancak Tatsu "Yok Maguro-san, kaçayım ben. Gün yeni başlıyor, yapılacaklar var." diyerek konuyu kapatıyor. "Peki, sen bilirsin. Dikkat et." diyor Maguro ve Tatsu arkasını döndüğü gibi yürümeye başlıyor.

Maguro, kabzaya tekrar kumaşı sarmaya başlarken seni süzüyor baştan aşağıya, ardından "Buyur evlat, ben Yagyuu Maguro. Köylüler beni muhtar gibi bir şey yapıverdiler, sanırım yetkili birini arıyorsan o benim." diyor kırık bir gülümsemeyle. Bulunduğu pozisyondan pek hoşnut değilmiş havası yaratıyor bu laflar sende.


Yagyuu Maguro'nun görünümü;
Image
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Amano Kagami
Kaçak
Kaçak
Posts:83
Joined:September 2nd, 2018, 12:45 pm
Künye:

Re: [Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur

Post by Amano Kagami » July 23rd, 2019, 4:08 pm

Bir samuray köyü mü?

Aklımda yankılanan ilk soru bu olmuştu Yagyuu Maguro’yu görünce. Klasik Japon mimarisinin her türlü özelliğini yansıtan bu evin içinde, tıpkı mitolojik bir canlık gibiydi Maguro… Kıyafetleri, yüz hatları, vücut dili ve bakışları… Her şey eski çağların restore edilmiş halini andırıyordu. Bir kiraz ağacıyla başlayan silsile, bir katana kabzasının ustaca sarılmasına kadar devam ediyordu. Maguro’nun belindeki katana ise, kendisini tam anlamıyla bir ustaya çeviriyordu gözlerimde. Belki demiri döven ellere sahip değildi, ancak bir katanaya hayat veren ince dokunuşları yapabilen biri olduğu ortadaydı. Başlı başına bu bile kendisine saygı duyulmasını gerektiriyordu kanaatimce. Tatsu’nun konuşmasıyla başlayan diyalogları sadece hafif bir tebessümle izlemekle yetinirken, Maguro’nun yüz hatlarına yakışmadığını düşündüğüm ses tonu, onu daha otoriter bir adam kisvesine büründürüyordu. Zihnimde daha yumuşak bir ses tonu olması gerektiği fikri parlamış olsa da, bu tok ses tonu da Maguro’yu bir usta olarak tamamlayabilirdi.

Tatsu’nun ayrılma arzusunu bir çay ile bertaraf etmek isteyen Maguro, beklediği karşılığı bulamayınca diretmeden Tatsu’nun ayrılmasına müsaade ediyordu. Bu noktada bana söz verilmeden konuşmaya başlayarak yapabileceğim bir saygısızlıktan kaçınmak adına, Tatsu henüz daha arkasını dönmeden, tebessüm barındıran ifademle birlikte kafamı hafifçe aşağı doğru eğerek ona teşekkürlerimi iletecektim. Ondan bir karşılık beklemeden bakışlarımı Mogura’ya çevirip, esas muhatabımla konuyu ne şekilde konuşacağımı düşünmeye başlayacaktım.

Maguro’nun beni süzmeye başlamasıyla başlayan birebir ilişkimizde, ilk olarak onun konuşmasını beklemeye koyulmuştum. Kendini tanıtarak ve köy için ne anlam ifade ettiğini söyleyerek başladığı konuşmasında getirildiği pozisyondan pek haz etmiyor gibi duruyordu. Tıpkı bahçedeki çimenler gibi… Onlar da kendi aralarında biten yabani otlardan memnun görünmüyordu ve bilek hizasına gelen yabani otların boylarına bakılacak olursa, bu memnuniyetsizlik henüz yeni yeni baş gösteriyordu. Öte yandan, hiçbir yaprağı olmayan kiraz ağacının dökülen yapraklarından da bir eser yoktu üstlerinde. Oysa bu Japon mimarisini güzel kiraz yaprakları süslemez miydi? Muhtemelen otlardan önce yapılan bir temizlikti veya yine başka şeylerde kayboluyordum. Bu konuda bir fikrim yoksa da, Izena halkının Maguro’ya karşı olan düşünceleri, oturduğu evden bile belli oluyordu. Çevredeki bahçesiz evlere rağmen, kendisinin en azından bahçesi olan bir yerde oturması, onun süregelen liderliğini temsil ediyor gibiydi. Yine bir detaydı belki ama, bu yüzden kendimi arıyordum zaten…

Sözün bana geçmesi üzerinden aldığım bir nefes sırasında aklımdakileri süzerken “Adım Amano Kagami. Tatsu-san ile yaptığımız ufak bir konuşmada size duyduğu saygıyı dile getirmişti. Onlar için fazlasıyla önemli birisiniz.” diyecektim ilk olarak. Maguro tarafından da bu duyguların bilindiğinden emindim ve niyetim kendimce zararsızlığımı ortaya koymaktan ibaretti. Elbet sözlerimden bu anlamı çıkarmak kolay değildi ve bu yüzden bakışlarım kabzaya sarılan kumaşa yönlendirirken “Izena çok harika bir yer gibi görünüyor. Fakat burada yerinde gitmeyen bir şeylerin olduğunu görememek için kör olmak gerekiyor.” dedikten sonra bakışlarımı Maguro’ya çevirecektim. Gözleriyle beni takip etmese bile kulaklarının bende olduğundan emin olmamın ardından “Sözlerimin doğru bir şekilde anlaşılması için açık konuşacağım Maguro-san. Ben sadece kendini arayan birisiyim ve yolumun buraya düşmesinin tesadüften fazlası olduğunu düşünüyorum. Kendimi ait hissettiğim bir toprak parçası olmadığı gibi, kendime ait bir şeyimin de olmadığını biliyorum. Bu yüzden…” dedikten sonra kısa bir nefes arası vermemin ardından “Izena’da yerinde gitmeyen şeylerin ne olduğu bilmek istiyorum. Kim olduğunu, ne istediğini, ne arzuladığını bilmediğiniz birine açık konuşmanızı beklemiyorum elbette, ancak bana baktığınızda hiçbir art niyeti ve yalanı göremeyeceğinizi biliyorum. Sizinle konuşmak istememin nedeni budur Maguro-san… Belki kaybettiklerinizi ve özlediklerinizi konuşmak size de iyi gelecektir.” diyecektim. Tüm bu konuşmada içtenliğimiz ve saygımı olabildiğince koruma niyetindeydim. Maguro Izena’nın iyiliğini ister miydi istemez miydi, bu konuyu göz ardı ediyordum sadece. Öncelikli niyetim, her şeyin konuşulması ve öyle harekete geçilmesiydi. Ancak bu hayatta sadece konuşarak bir şeyleri başaramayacağımı biliyordum. Yaşadığım isterik acımasız hayat, içimdeki masumiyeti çoktan öldürmüştü.
Künye
İsim: Amano Kagami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak (Chuunin)
Ryo: 98.750
Prestij: 8
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Kagami idealleri peşinde olan birisidir. Bu yüzden de köyden kaçmasına sebep olan soruların cevabını bulmayı amaçlamaktadır. Bu sorular kendinden başlayıp dünyaya yayılmaktadır. "Neden" ve "nasıl" şeklindeki bol soruları, bulduğu cevapların peşinden gitmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla Kagami ideallerini realiteye dökmeyi istemektedir.
Özellikler
Izena'daki Ev
Kagami, Izena adlı bir kuytu Yağmur Ülkesi köyünden bir eve sahiptir. Bu ev, onun rahatça saklanabilmesine, dinlenebilmesine ve maceraları arasında huzurlu bir vakit bulabilmesine olanak sağlar. Bu ev sebebiyle Kagami yorgunluğa ve dinlenmeye bağlı olan sağlık sorunlarından daha hızlı kurtulur, Izena'ya kısa sürede ulaşabileceği bir mesafedeyse avlanamaz ve bu evi değerli eşyalarını saklamak için kullanabilir.

Kagami'nin kısa sürede Izena'ya ulaşamayacağı ve avlanabilir olacağı durumlar GM tarafından gerekli turlarda bildirilecektir.

Kagami kurgusal sebeplerle bu eve olan erişimini kaybedebilir.

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 4
Kondisyon: 6
Potansiyel: 9
Varlık: 7
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 5 (Favori)
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 5
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 4
Mod
Jikangan

Ninjutsu
Raigami no Jutsu (B-Rank)
Ikazuchiwana no Jutsu (C-Rank)
Geliştirme Açıklaması: Tekniğin aktivasyonu için işaretlenen alana birilerinin girmesi gerekirken, yaptığı antrenmanlar sonucunda Kagami işaretlenen alan üzerinde kontrol sağlamıştır. Bu sayede teknik açıklamada yazıldığı gibi kullanılabilirken, Kagami teknik için konulan işarette ufak bir değişiklik yaparak, tekniği tek el Tora mührü ile istediği zaman aktif hale getirerek patlamayı gerçekleştirebilir.

Geliştirme Açıklaması: Tekniğin gerçekleştirilebilmesi için sabit cisimler işaretlenebilirken, Kagami teknik üzerindeki kontrolü sayesinde, canlı cisimlerin üzerine de işaret bırakabilmektedir. Bırakılan işaretin, teknik için sabit cisimlere konulan işaretten bir farkı bulunmamaktadır.

Geliştirme Açıklaması: Teknik için el mühürleri yapıldıktan sonra, Kagami iki elini kullanarak iki işaret bırakabilir. Bu işaretlerin ikisi de aynı olmak zorundadır. Yani bir işaret kendiliğinden patlayan, diğer ise Kagami tarafından yapılacak el mührü ile patlayan cinsten olamaz. Diğer bir deyişle, İki işaret de ya kendiliğinden patlayan cinsten ya da tek el mührü ile patlayan cinsten olmak zorundadır.
Kangehika (C-Rank)
Shunshin no Jutsu (D-Rank)


Taijutsu
Suiseiki (D-Rank)

Genjutsu
Kasumi Juusha (C-Rank)
Kuroshiki (D-Rank)
Okuninushi (B-Rank)


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur

Post by GM - Naruto » July 24th, 2019, 1:20 am

"Önemli birisi" lafını duyunca temposu hafifçe düşüyor kabzaya kumaş sarışının, ardından minik ve saf bir sırıtma gözlemliyorsun Maguro'da. Lafını bölmüyor ve tamamen bitirmeni bekliyor. Lafının sonuna kadar başka bir tepki görmüyorsun adamdan.

Sen laflarını söylerken, Maguro sarma işlemini bitiriyor kabzanın. Ardından bir kaç saniye onu inceliyor elinde ve diğer eline tsubayı alarak kabzanın metalin girdiği yerine hizalıyor. Hizaladıktan sonra epey bir kontrol ettiğini farkediyorsun, tsubanın ortasındaki ince yarık ile kabzanın yarığının oturduğundan emin olmaya çalışıyor. Nazikçe eline kılıcın metalini alıyor kör tarafından tutarak, bunu o kadar ince bir şekilde yapıyor ki hiç tehditkar hissetmiyorsun. Usulca tsubadan geçirip kabzaya mıhlıyor metali, ince bir "klik" sesi çıkıyor bu sırada.

Önünde kılıca bir süre bakmaya başlıyor Maguro. Senin laflarının bitişinden itibaren temiz bir beş saniye geçmiş oluyor bu sırada. Ardından kılıcı usulca önündeki masaya bırakıyor ve bayık, ancak keskin bakışlarını sana çeviriyor; "Buraya gelip de bizi öldürmekle tehdit etmeyen ilk yabancısın. Teşekkürler." Sırıtıyor hafiften. "Sorun, sıkıntı, dert arıyorsan burada bolca bulabilirsin. Her taşın altından bir tane çıkar zorlarsan." Bakışları ciddileşiyor, gözlerinde anlamlandıramadığın bir his beliriyor. "Bunları bilmek sana ne katacak?" Ortamda katı bir sessizlik beliriyor. Maguro'nun tavrı tamamen saygı çerçevesinde ancak sesinin tonlaması ve bir heykel gibi sana dikilip konuşması ortamı domine etmesini sağlıyor.

Ve bu ciddiyet bir anlığına kayboluyor Maguro bir şeyleri hatırlarmış gibi gözlerini kapatıp açtığında; "Çay ister misin? Yeni demledim." Suratına o saf sırıtış tekrar konuyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Yağmur Ülkesi”