Bakışların Kageyasu ile kesiştiği anda, verdiği emrin ve onca lafın karşılığın görmek isteyen bir adamın durduğunu görüyorsun karşında. İçinde yaşanan savaş seni hareketsiz kılarken, senden gelecek hamleyi bekleyen Kageyasu bir hayli dirayetli görünüyor. Sonunda, ağzından kelimeler dökülmeye başladığında, Kageyasu sakince dinliyor seni. Yüzündeki hissizlik bir kez daha seni selamlarken ağzından çıkan her bir kelimenin Kageyasu için değerli olduğunu görebiliyorsun. Donuk bakışların sözlerin karışırken son cümlelerini söylüyor ve Narihira’ya bir bakış atıyorsun. Yaşananların şaşkınlığı içerisinde olduğu belli olan Narihira’nın zihnindeki karmaşıklık giderek artarken Kageyasu’nun daha öncekilerle benzer bir şekilde “Anlaşıldı.” dediğini duyuyorsun. Bu kez bakışlarını Kageyasu’ya döndürmek istediğinde, hemen yanından geçip giden bir gölgenin Narihira’yı delip geçtiğini görüyorsun! Görüntüler bir anda netleşirken Kageyasu’nun sen daha bakışlarını tekrar ona döndüremeden, yerinden hareketlenerek katanasını Narihira’nın doğrudan kalbine sapladığını anlıyorsun! Şaşkın bakışları hiçliğe sürüklenen Narihira tüm ağırlığını yitirmeye başlarken Kageyasu Narihira’nın vücuduna saplanmış olan katanasını çıkarıyor ve boştaki sağ eliyle seni boğazından yakalıyor. Direnç göstermenin hiçbir anlam taşımadığı bu boşlukta, gözlerin Narihira’nın yere serilen vücudu ile dolarken Kageyasu donuk ve keskin bir ses tonuyla “Senin farklı olduğunu düşünmüştük Jirou Ryu. Ishichou-sama’ya senin bir ANBU olabileceğini söylediğimde, onun da benle aynı fikri paylaştığını duymak düşüncelerimde yanılmadığımı gösteriyordu. Ancak sen sadece bir shinobi olabilirsin! Duyguların seni bu kadar ele geçirmişken ve kendi başına kimin dost kimin düşman olduğuna karar verebileceğini düşünürken, seni en güvendiğimiz insanların arasına almamız imkansız.” diyor. Yakaladığı boğazını hafifçe salan Kageyasu “Narihira’yı öldürmezsek, onu bir şekilde ele geçirecekler ve onu konuşturana kadar her türlü işkenceyi yapacaklar. Ganmaru onun peşini asla bırakmayacak. Onu asla öldürmeyecekler, ancak zihnen her gün yok edecekler! Aylar sonra ise, çöp olarak kapının önüne konacak!” diyor. Hemen ardından ise “Birilerini öldürmek hoşuma gidiyor mu sanıyorsun? Bugüne kadar öldürdüklerimi unuttuğumu mu düşünüyorsun? Narihira zihnimin en derin köşesinde yaşayacak, çünkü o hem Ishigakure’ye bir nebze de olsa fayda sağladı hem de onun ızdırabını daha başlamadan engelledim! Ama her şeyden önemlisi, bunu Ishigakure'nin geleceği için yaptım ve gerekirse binlerce kez yapacağım!” diyen Kageyasu seni Fuuta’nın önüne bırakıyor.
Tüm olanları yerinde sabit bir şekilde durarak izleyen Fuuta öylece durmaya devam ederken Kageyasu karın boşluğuna sert bir yumruk indirmesinin ardından “Günün birinde belki yine bu yolda karşılaşırız. Ancak o gün geldiğinde, kendi duygu ve düşüncelerini köyünden üstün tutmamalısın. Eğer bu köy için var olmak istiyorsan, Jirou Ryu olarak ne düşündüğünün bir önemi olmayacak.” diyor. Cümlelerinin ardından başıyla bir onaylama işareti yapan Kageyasu “Hoş, bunların hiçbirini hatırlamayacaksın bile!” dedikten sonra Fuuta iki eliyle başını kavrıyor ve yoğun bir baş ağrısı seni esir alırken gözlerin kapanmaya başlıyor!
Gözlerini açtığın anda soğuk kış gecesinin en karanlık anında hissediyorsun kendini. Açık camından içeriye giren soğuk karşısında, camı neden kapatmadığın için kızıyorsun kendine. Ansızın bir saldırı altında olduğunu varsayan shinobi iç güdülerin elini bir anda wakizashine yönlendirdiği anda, olması gerektiği yerde buluyorsun kaderin cilvesi sonu elde ettiğin wakizashiyi. Wakizashini sıkıca kavrarken odana giren soğuk dışında başkaca bir varlık hissetmiyorsun ve bu kadar pimpirikli olmanın doğru olup olmadığını düşünüyorsun. Yavaşça yerinden kalkıp camını kapatırken, loş aydınlığı seyrediyorsun kısa bir süre. Yarının sana ne getireceğini düşünmeye başlıyorsun istemsizce. Sıcak yatağına bedenini geri koyarken, sağ kolundaki hafif sızlama dikkatini çekiyor. Üstüne yatmış olabileceğin düşüncesiyle koluna baktığında, herhangi bir değişiklik olmadığını görüyorsun. Kolunu birkaç kez sallayarak hissettiği sızıyı bertaraf ederken, sol tarafına doğru dönüyorsun yatağının içinde. Gördüğün kabusları bir daha görmemek adına kapatıyorsun gözlerini. Aklındaki tek düşünce son yaşadıkların oluyor. Emrin altındayken ölen kişiler… Çamurun içinde yok olmalar… Chisa’nın davranışları… Ve ardından cenaze töreni… Bir süredir göreve çıkmamış olmanın seni olumsuz etkilemesinden korkuyorsun. Artık bir göreve çıkman gerektiğini düşünüyorsun. Böylece dalıyorsun yeni kabuslarına.
Tüm olanları yerinde sabit bir şekilde durarak izleyen Fuuta öylece durmaya devam ederken Kageyasu karın boşluğuna sert bir yumruk indirmesinin ardından “Günün birinde belki yine bu yolda karşılaşırız. Ancak o gün geldiğinde, kendi duygu ve düşüncelerini köyünden üstün tutmamalısın. Eğer bu köy için var olmak istiyorsan, Jirou Ryu olarak ne düşündüğünün bir önemi olmayacak.” diyor. Cümlelerinin ardından başıyla bir onaylama işareti yapan Kageyasu “Hoş, bunların hiçbirini hatırlamayacaksın bile!” dedikten sonra Fuuta iki eliyle başını kavrıyor ve yoğun bir baş ağrısı seni esir alırken gözlerin kapanmaya başlıyor!
Gözlerini açtığın anda soğuk kış gecesinin en karanlık anında hissediyorsun kendini. Açık camından içeriye giren soğuk karşısında, camı neden kapatmadığın için kızıyorsun kendine. Ansızın bir saldırı altında olduğunu varsayan shinobi iç güdülerin elini bir anda wakizashine yönlendirdiği anda, olması gerektiği yerde buluyorsun kaderin cilvesi sonu elde ettiğin wakizashiyi. Wakizashini sıkıca kavrarken odana giren soğuk dışında başkaca bir varlık hissetmiyorsun ve bu kadar pimpirikli olmanın doğru olup olmadığını düşünüyorsun. Yavaşça yerinden kalkıp camını kapatırken, loş aydınlığı seyrediyorsun kısa bir süre. Yarının sana ne getireceğini düşünmeye başlıyorsun istemsizce. Sıcak yatağına bedenini geri koyarken, sağ kolundaki hafif sızlama dikkatini çekiyor. Üstüne yatmış olabileceğin düşüncesiyle koluna baktığında, herhangi bir değişiklik olmadığını görüyorsun. Kolunu birkaç kez sallayarak hissettiği sızıyı bertaraf ederken, sol tarafına doğru dönüyorsun yatağının içinde. Gördüğün kabusları bir daha görmemek adına kapatıyorsun gözlerini. Aklındaki tek düşünce son yaşadıkların oluyor. Emrin altındayken ölen kişiler… Çamurun içinde yok olmalar… Chisa’nın davranışları… Ve ardından cenaze töreni… Bir süredir göreve çıkmamış olmanın seni olumsuz etkilemesinden korkuyorsun. Artık bir göreve çıkman gerektiğini düşünüyorsun. Böylece dalıyorsun yeni kabuslarına.
Off Topic
Son bir RP alalım senden ve ardından konuyu sonlandıralım.