[Jirou Ryu] Hiç Kimseden Biri

User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [Jirou Ryu] Hiç Kimseden Biri

Post by GM - Naruto » August 15th, 2019, 11:44 am

Ganmaru ve Akasuki’nin uzaklaşmasını Narihira birlikte izlemeye koyulduğunuzda, Narihira’ya söylemek istediğin cümleleri iletiyorsun. Söylediklerine karşı yüzünde herhangi bir tepki belirmeyen Narihira “Kusura bakma ama ölmeye niyetim yok. Hele yanımda sen varken, bunun olması imkansız! Yosu-sama’ya seni sağ salim geri getireceğime söz vermiştim, unuttun mu?” diyor. Bu cümlesi ile yüzünde hafif bir tebessüm beliren Narihira tekrar ciddi bir yüz ifadesine bürünürken “Ganmaru’nun canavar olduğunu düşünürsen, Akasuki için yaratık diyebilirsin! Tüm şirinliği ve güzelliğinin altında Ganmaru’nun acımasızlık ve sadistlik tohumları var. Onu savaşırken hiç görmedim, bildiklerim sadece anlatılanlar. Fakat Ganmaru’nun koruması altında, kendisine zarar verilmesinin önüne geçecek yöntemler kullandığını düşünüyorum. Yine de her şeye karşı dikkatli ol!” diyor. Bu cümlelerinin ardından birkaç adım geriye giderek, tüm bakışların üstünde odaklanmasına imkan tanıyor.

Akasuki ile kapışacağınız alana gelmenin ardından, Ganmaru Akasuki’nin sırtını hafifçe okşadıktan sonra onu aynı hafiflikte ileriye doğru itiyor. Akasuki ile aranda 10 metre kadar bir mesafe kalıyor. Senin arkanda karargahı çevreleyen duvar, Akasuki’nin arkasında ise karargah binası gelecek şekilde konumlarınızı alırken, Ganmaru karargah binasının açık alana açılan kapısının hemen önünde, Akasuki’nin ise arkasında duruyor. Narihira etraftaki kalabalığa karışarak iki yana ayrılan güruhun içinde yeri alırken, Raiton no Yoroi’yi aktif hale getirirken cümlelerini dile getiriyorsun. Yüzünde tatlı bir tebessümle cümlelerine karşı ilk tepkisini gösteren Akasuki “Keşke bunu söylemeseydin! Eğer bu savaş aramızda olsaydı, yaşamana müsaade edebilirdim. Ama konu Ganmaru-sama ise, kusura bakma seni öldürmek zorundayım!” diyor. Bu cümleler kulağa bir şaka gibi gelse de, bir anda Akasuki’nin gülen suratının ardında beliren vahşi duyguları hissetmeye başlıyorsun. Akasuki’den yayılan ve üzerine doğru gelen siyah dalgaların altında bilincinin ezilmeye başladığını fark ettiğin anda bacaklarından kanın çekildiğini hissediyorsun. Gözlerin istemsizce büyümeye, bacaklarının giderek soğuması ve hissizleşmeye başlamasıyla tüm bunların sebebini kavrıyorsun. Akasuki’nin sadece korku değil, salt bir vahşet kaynağı olduğu fikri tüm düşüncelerini ele geçirmeye başlıyor ve bu anda onunla savaşma fikri kulağına dünyanın en mantıksız fikri olarak giriyor. Üzerine dalga dalga gelen baskı karşısında dizlerinin üstüne çöküp zavallıca merhamet dilemeyi bile gururun giderek kabullenmeye başlıyor. Tüm bu yaşananlar ve devamında Akasuki’yi yenebileceğine dair ufak umut kırıntıları bile Akasuki’nin aurası altında toza karışmaya başlıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Jirou Ryu
Ishigakure
Ishigakure
Posts:292
Joined:September 1st, 2018, 8:08 pm
Künye:

Re: [Jirou Ryu] Hiç Kimseden Biri

Post by Jirou Ryu » August 15th, 2019, 3:54 pm

Out: Gennosuke'yi rahmetle anıyor, tüm bu yeni npcleri bu kadar acımasız oldukları için kınıyorum. :lol: :lol:

Narihira-san'ın sözleri, onun yüzünde oluşan tebessüme benzer bir tebessüm oluşturdu yüzümde. Belki yüzümün yarısını kaplayan siyah peçe bunun gözükmesine engel oluyordu; ama gözlerimdeki o soğukluğun yerini alan, sıcak hissiyat tebessümün yansıtması gereken o hissi fazlasıyla aktarıyor olmalıydı Narihira'ya. İkinci sözlerine ise tepkisiz bir tutumla karşılık verirken, yavaşça ayaklanmıştım. İnsanlar hakkındaki söylentiler, güçleri veya beni yenebilme ihtimalleri artık gözüme korkutan bir şey olmaktan uzaktı. Bu özelliği Kaoru sayesinde edinmiştim.

Narihira'dan uzaklaşan adımlarım, ağır ve uğursuz bir atmosfere adım adım yaklaşırken olmamam gereken kadar rahat ve umursamazdım. Gerçek anlamda artık savaş denilen şey beni korkutmuyordu. Karşımdaki kişi ne kadar güçlü olursa olsun, onunla en iyi şekilde savaşacakmış gibi hissediyordum. Yenilmez değildim; ama yenilgiyi en baştan kabul edecek kadar güçsüz ve iradesiz de hiç değildim.

Bir çivi gibi, savaş alanına çakılıp, Akasuki'yi beklemeye koyulduğumda, bu bekleyişimin çok uzun sürmeyeceğini bana yaklaşan adımlarından görebiliyordum. Bedenimdeki chakra'yı usulca uzanıp, kontrolü ele geçirmek için yoğurmaya başladığımda ise saniyeler çoktan geriye doğru akmaya başlamıştı. Tam karşımda dikildiğinde, önce kulağıma elektriğin cızırtıları dolmuş, hemen ardından ise o cızırtıların arasından söylemek istediklerimi söylemiştim karşımdaki bu canavara. Aldığım tepki başta sıcak bir gülümsemeydi; ama o gülümsenin, avını yakalamak için kamufle olmuş bir canavara ait olabileceğini, o sözler ağzından çıkana kadar anlayamamıştım; ama asıl şok, o sözlerden sonra gelen öldürme arzusunda gizliydi.

Korku, pes etme dürtüsü ve diz çökmek için an kovalayan dizlerin bana ait olup olamayacağını bile algılayamadığım bir şok içerisindeydim. Pes etmek ve bu şeytanla yüzleşmemek için can atıyordu bir tarafım. Korkuyordum, evet kesinlikle bunun adı korkuydu.

Pes etmek istiyordum. Pes etmeliydim. Bu savaş beni aşardı... Her şeyi ile; ama dizlerimin hâlâ zeminle buluşmamasının, ağzımdan dökülecek korku dolu bir çığlığın hâlâ benimle kalmasının bir sebebi olmalıydı ve bu sebebin ne olduğunu tahmin etmek güç değildi benim için.

Pes edemezdim. Bu insanlara karşı pes edemezdim. Bir ezik gibi, diz çöküp hayatım içim yalvaramazdım. Belki bu benim egomdu; ama bu insanlar köyüme bu kadar zarar vermişken, öylece bir zavallı gibi onların önünde diz çöküp, beni öldürmelerini mi bekleyecektim?

PES EDEMEZDİM!

Bu aynı o an gibiydi. Savaş alanında, hainin takım arkadaşlarıma pençesini doğrulttuğu o an gibi. Pes etmeyip, son bir güç parıltısı ile o herifin kalbini deştiğm o an gibi.

Pes edemezdim!

"P-pes edemem!" derken, hızlıca Kai yapıp chakra akışımı sıfırlayacaktım. İşe yarar mıydı bilmiyordum ama bu bir Genjutsu olmalıydı. Eğer yaramadığına kanaat getirirsem akademide bana öğretilen bir diğer yöntem olan can acıtma işlemini uygulayacaktım. Wakizashi'yi boştaki elimin avucuna dayayıp, kanımın akacağı şiddette bir kesik atacaktım. Bu da işe yaramazsa, tüm o öldürme arzusuna rağmen ayakta kalıp, o kadına doğru adımlamak için yeltenmeye devam edecektim. Pes edemezdim!

Ama içimden bir ses ilk yöntemin işe yarayacağını söylüyordu. Bir ihtimal bunu sadece Raiton no Yoroi'yi kapatmam için yapmış olabilirdi. Ve eğer Kai yaparsam Raiton no Yoroi'yi kapanacaktı. Eğer öyle bir şey olursa, bana tekrardan açmam için fırsat vermemesi gerekiyordu. Eğer kendime gelirsem o an hızlıca geri çekilip, ekipman çantamdam aldığım sis bombasını atacak ve Otonaku Ashi Jutsu ile adımlarımı sessizle boğacaktım. Ardından Bunshin ile üç tane klon üretip, beklemeye koyulacaktım.
Image
I'm Kita Usagi's bitch.
Künye
İsim: Jirou Ryu
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 235.000 Ryo
Prestij: 2 PP
Ün: 29
Kullanılabilir GP: 0 GP
Motivasyon
Tek adam olmak: Tüm dünyayı tek bir çatı altında toplama hedefi onun motivasyonudur. Bu sayede dünyadaki tüm gereksiz savaşları sonlandıracağına inanmaktadır ve gerekirse bunun için bir savaş daha çıkartmaya hazırdır.
Komplikasyon
Kanayan yara: Ailesinin ölüp ölmediğini bilmemek onun kalbine saplanmış bir hançer gibidir. Sürekli kanamasına, sürekli acımasına sebep olmaktadır. Her zaman aklının ucunda bu soruyla yaşamasına sebep olmaktadır ve kim bilir belki bu soru onun sonu olacaktır.


Özellikler
Yeni Avcılar Karakter Bingo Kitabı’nda bulunan bir kaçağı başarılı bir şekilde avlamış olduğu için shinobiler içerisinde daha tanınır hale gelmiştir. Bu tanınmanın getirisi olarak da, diğer shinobilerle girdikleri etkileşimlerde, daha saygı duyulur ve sözleri daha dinlenir olmaktadır. Karakterin durum içerisinde mantıklı hareketleri –mevcut stat ve becerileri de dikkate alınarak- diğer shinobiler tarafından fazla sorgulanmaz.

Bu özellik GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.

Üç Kişinin Sırrı Ishichou ile karakter arasında geçen konuşmalar sırasında karaktere verilen gizli görev nedeniyle, Ishichou’nun karaktere duyduğu güven artmıştır. Bu sayede karakter Ishichou’ya daha ulaşabilir olduğu gibi, karakterin bilgi erişimi, görüş alışverişi veya benzeri konularda Ishichou tarafından daha iyi bir yönlendirilmesi muhtemeldir. Bununla birlikte, Ishichou’nun artan güveni karakterler üzerinde başarı konusunda daha büyük baskı oluşturmaktadır. Karakter hatalı karar almaktan ve hatalı adımlar atmaktan çekinmektedir. Bu nedenle karakter, doğrudan bir aksiyon alırken daha öncekilere nazaran daha düşünceli bir şekilde hareket etmektedir.

Bu özellik karakterin diğer shinobi ve kişilerle etkileşimine herhangi bir etkide bulunmaz. Bununla birlikte tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.



Profil
Güç: 10
Çeviklik: 11
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 10
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
*[Kondisyon] Form: 10
*[Potansiyel] Ninshuu: 5
[Varlık] Aldatma: 1
*[Varlık] Empati: 3
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin, D-rank
Otonaku Ashi Jutsu, D-rank
Girigiri, D-Rank
Kizetsu no Jutsu, C-Rank
Choune no Jutsu, C-rank
Jintei, C-Rank
Raiton no Yoroi, A-rank
Raiyata, A-rank


Taijutsu
Musatsu Stili, B-Rank

Genjutsu
Kokuangyou no Jutsu, A-rank
Shibou no Jutsu, B-rank

Özel mod
Kage no Senshi

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-Kaderin cilvesi sonucu elde edilen Wakizashi (Sırtında bulundurur)
-Özel Üretim Tantou (Belinde, ulaşımı oldukça kolay bir yerde bulundurur)
-Ryu'nun ekstra shinobi ekipmanlarını koymak için kullandığı özel üretim ekipman çantası (Sağ bacağında ulaşımı kolay bir yerde asılıdır.)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Jirou Ryu] Hiç Kimseden Biri

Post by GM - Naruto » August 16th, 2019, 10:30 am

Üzerine çöken vahşet dalgası akın akın zihnine hücum ederken ayakta kalmak ve direniş göstermek için kendini zorluyorsun. Bir genjutsunun etkisi altında olduğunu düşüncesiyle hareket etmek istesen de, sanki zihnin de vücudun gibi giderek kilitlenmeye başlıyor. Karşılaştığın şeyin bir genjutsu olma ihtimalinde dahi bunun alelade bir genjutsu olmadığını rahatlıkla söyleyebiliyorsun. Yine de içinde kalan bir parça dirençle genjutsuya maruz kaldığın düşüncesiyle çakra akışını kesip tekrar açmayı deniyorsun. Çakra akışını kesmenle birlikte üzerindeki elektrik zırhı yok olurken sanki bu zırh seni Akasuki’den gelen siyah dalgalardan koruyormuş gibi hissetmeye başlıyorsun. Zira Raiton no Yoroi’nin sonlanmasının ardından üzerine çöken ağırlığın daha da arttığını hissediyorsun. Aslında bunun tamamen aradan geçen zamanla ilgili bir mesele olduğunu idrak edebilmiş olsan da, zihnin sürekli baskı altında ezildiğinden dolayı, bu fikri bir saçmalık olarak adlandırmaya yakın duruyor. Bu sebeple genjutsu etkisi altında olduğunu düşünmen nedeniyle, diğer bir yöntemi kullanmaya karar veriyorsun. Wakizashini hızlıca çekip sol elinin avuç içine derin bir kesik attığın anda, elinden akan kanın kızıllığı birden siyah dalgaların önüne geçiyor. Üzerindeki ağır baskı hızla yok olurken Akasuki’nin gülen ifadesindeki sıcaklığı tekrar görebiliyorsun. Az önceki vahşetten eser olmayan bu ifadeye karşı hızlı hareket etmen gerektiğini düşünerek hızlıca geri çekiliyor ve ekipman çantandan bir sis bombası çıkararak bunu atıyorsun. Sis seni tamamen gizleyecek şekilde yayılırken Otonaku Ashi Jutsu'yu uyguluyor ve hemen ardından da sisin içinde üç bunshin oluşturuyorsun.

Sisin içinde beklemeye koyulduğun bu anlarda, Akasuki hiçbir şekilde görüş açında bulunmuyor. Sis ikinizin arasında ardı görülmeyen bir perde gibi çökerken, Akaksuki’nin “Daitoppa!” şeklindeki kelimesiyle sisin üzerine doğru geldiğini ve dağılmaya başladığını fark ediyorsun! Akasuki’nin üflemesiyle oluşan rüzgar sadece sisi değil, etraftaki tozu dumanı da birbirine katarken, kısa bir süre sonra Akasuki’nin üflemeyi kesmesiyle rüzgar da duruyor. Tüm sisin dağılmasıyla birlikte Akasuki seni ve üç bunshinini görebilir hale geliyor. Ancak yüzünde hala sıcak bir tebessüm bulunan Akasuki “Sanırım raiton kullanıyorsun ve ben de gördüğün üzere fuuton elementine sahibim! Üstünlük benden yana! Ama ilk saldırımdan kurtularak iyi iş başardın. Bu yüzden saldırmana izin vereceğim! Gel bakalım!” diyor.

Akasuki’nin cümlelerinin ardından bakışların kısa bir süre onun vücudunu analiz ediyor. Duruşu tam bir shinobi edasında olan Akasuki’nin kendisine güvenin bir hayli fazla olduğunu rahatlıkla kavrayabiliyorsun. Ne var ki Akasuki’nin duruşunda bildiğin veya adını duyduğun herhangi bir taijutsu stiline dair bir stans olmadığını da görebiliyorsun. Ancak elbette bu Akasuki’nin taijutsu konusunda tecrübesiz olduğu anlamına gelen bir bilgi olmuyor, zira belki de adını dahi duymadığın onlarca taijutsu stili olabileceği gerçeği karşısında, Akasuki’nin duruşu ufak bir farklılık olarak aklının köşesinde yer ediniyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Jirou Ryu
Ishigakure
Ishigakure
Posts:292
Joined:September 1st, 2018, 8:08 pm
Künye:

Re: [Jirou Ryu] Hiç Kimseden Biri

Post by Jirou Ryu » August 16th, 2019, 4:01 pm

Ne Kaoru ne de uykumu ölümle bölen Kageyasu-san... Hiçbiri bana ilmik ilmik örülmüş bu dehşet halini bana hissettiremezken bu kadının bana böyle hissettirmesi kabul edebildiğim bir şey değildi. Bir jutsu olmalıydı, buna emindim ve acizliğe batmış bu halimle verdiğim çaba, bu düşüncelerimi destelemek içindi tamamen. Önce yaptığım 'Kai' ile vücudumdaki chakra akışını kesmiş ve tekrardan başlatarak, vücudumu etkisi altına alan bu kara dalgalardan kurtulmak istemiştim; ama sanki bunu yapmamla, üzerime binen yük fazlasıyla artmıştı. Mantıklı düşünemiyordum ve her geçen saniye bu durum daha da artış gösteriyordu benim için. Bu dövüş başlamadan bitecekmiş gibi hissediyordum.... Bir jutsuya boyun eğmiş olmanın getirdiği bir acizlikle, karadaki bir balık gibi çırpınıyordum sadece; ama öyle değildi. Ben karadaki sıradan bir balık değildim, keza beni bu duruma düşüren rakibimde. Eğer bu bir karşılaşma olacaksa, böyle bitmemeliydi.

Derin bir nefes ve akabinde onu takip eden wakizashi'nin o kulağıma tanıdık gelen çığlığı... Aslında olan ses knından çekilen keskin bir kılıcın uğultusuydu; ama yılların getirdiği beraberlik, bana bunu bir çığlık olarak düşündürtüyordu. Amansız ve aç gözlü bir çığlık... Bu heriflerin bir çok yoldaşını bizzat kesen bu yoldaşım, şimdi benim kendi kanımı akıtmak için tereddütsüz ve amansız bir şekilde sol elimin avuç içine doğru yönelmişti. Net ve derin bir kesikti. Akan kan, önce wakizashi'ye bulanıp, ardından üzerime doğru akın akın gelen bu karanlık auraya karşı kandan bir duvar örerken, üzerimdeki baskının geçmiş olmasının getirdiği bir rahatlık ve en çokta haklı olmuş olmanın getirdiği o sebepsiz gururla beklemeden harekete geçtim. Sis bombasını attım, sessizlik jutsumu aktif ettim ve üç tane de bunshin oluşturdum. Aklımda dolanan planlardan en iyisi geleni seçtim ve rakibimin harekete geçmesi için sabırlı bir şekilde bekleyişe koyuldum; ama bu bekleyişim, kötü bir şekilde sonuçlanması çok uzun sürmedi. Bir fuuton kullanıcısı olduğunu, yaptığı jutsudan anladığım, Akasuki başlamamış planlarımı çabucak def etti ve o amansız gülüşünü bir kez daha gözlerimin önüne serdi.

Özgüven dolu sözleri kulağıma dolarken, önce Otonaku Ashi Jutsu'yu kapatacak ve hemen ardından oluşturduğum üç bunshin'i yok edecektim. Artık işe yaramazlardı.

Göz ucuyla Akasuki'yi süzerken derin düşünceler ya da amansız planların temelini oluşturma derdinde değildim. Aynı ormandaki rakibime yaptığım gibi, onu izleyerek ve görerek bir kitap gibi okumak istiyordum; ama görebildiğim şey kitabın kapağı bile değildi. Net değildi gördüklerim ve adeta buzlu bir camın ardını görmeye çalışmak kadar zordu. Gene de ufak sinyaller görebiliyordum. Beni yakın dövüşe davet ediyordu ve anladığım kadarıyla kendine güveniyordu. Normal olmayan bir duruşu vardı; fakat tanıdık hiç değildi.

Bir şeylere sahip olduğu açıktı ve bu konu hakkında düşünmek bana bir şey kazandırmayacaktı.

"Raiton no Yoroi..." salt ve soğuk bir tonda ağzımdan dökülen bu sözle birlikte, elektrik cızırtılarının bir kez daha kulağıma dolması harekete geçmem için yeterli olmuştu. Sol elim, Girigiri jutsusu için gerilmiş ve hazırken, sağ elim sıkıca wakizashi'yi kavramıştı. Olabildiğince en hızlı şekilde Akasuki'ye doğru koşacaktım. Arada bir kaç metrenin kaldığı o anda, hızlıca sol elimde Girigiri oluşturacak ve gözlerine tutarak görüşünü bozacaktım. Hemen ardından ise sağ elimle karın üst boşluğundan başlayan ve mideye doğru inen çapraz bir iz oluşturacak şekilde wakizashi'yi art arda savuracaktım. Sağ üsten alta doğru bir kesiş ve onu takip eden sol alttan sol üste üste doğru giden ritmik bir kesiş ile benden akan kanı, ondan akan kanla eşitlemek istiyordum. Sol elim bu sırada görüşünü bozmak için, aktifliğini koruyacaktı.
Image
I'm Kita Usagi's bitch.
Künye
İsim: Jirou Ryu
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 235.000 Ryo
Prestij: 2 PP
Ün: 29
Kullanılabilir GP: 0 GP
Motivasyon
Tek adam olmak: Tüm dünyayı tek bir çatı altında toplama hedefi onun motivasyonudur. Bu sayede dünyadaki tüm gereksiz savaşları sonlandıracağına inanmaktadır ve gerekirse bunun için bir savaş daha çıkartmaya hazırdır.
Komplikasyon
Kanayan yara: Ailesinin ölüp ölmediğini bilmemek onun kalbine saplanmış bir hançer gibidir. Sürekli kanamasına, sürekli acımasına sebep olmaktadır. Her zaman aklının ucunda bu soruyla yaşamasına sebep olmaktadır ve kim bilir belki bu soru onun sonu olacaktır.


Özellikler
Yeni Avcılar Karakter Bingo Kitabı’nda bulunan bir kaçağı başarılı bir şekilde avlamış olduğu için shinobiler içerisinde daha tanınır hale gelmiştir. Bu tanınmanın getirisi olarak da, diğer shinobilerle girdikleri etkileşimlerde, daha saygı duyulur ve sözleri daha dinlenir olmaktadır. Karakterin durum içerisinde mantıklı hareketleri –mevcut stat ve becerileri de dikkate alınarak- diğer shinobiler tarafından fazla sorgulanmaz.

Bu özellik GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.

Üç Kişinin Sırrı Ishichou ile karakter arasında geçen konuşmalar sırasında karaktere verilen gizli görev nedeniyle, Ishichou’nun karaktere duyduğu güven artmıştır. Bu sayede karakter Ishichou’ya daha ulaşabilir olduğu gibi, karakterin bilgi erişimi, görüş alışverişi veya benzeri konularda Ishichou tarafından daha iyi bir yönlendirilmesi muhtemeldir. Bununla birlikte, Ishichou’nun artan güveni karakterler üzerinde başarı konusunda daha büyük baskı oluşturmaktadır. Karakter hatalı karar almaktan ve hatalı adımlar atmaktan çekinmektedir. Bu nedenle karakter, doğrudan bir aksiyon alırken daha öncekilere nazaran daha düşünceli bir şekilde hareket etmektedir.

Bu özellik karakterin diğer shinobi ve kişilerle etkileşimine herhangi bir etkide bulunmaz. Bununla birlikte tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.



Profil
Güç: 10
Çeviklik: 11
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 10
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
*[Kondisyon] Form: 10
*[Potansiyel] Ninshuu: 5
[Varlık] Aldatma: 1
*[Varlık] Empati: 3
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin, D-rank
Otonaku Ashi Jutsu, D-rank
Girigiri, D-Rank
Kizetsu no Jutsu, C-Rank
Choune no Jutsu, C-rank
Jintei, C-Rank
Raiton no Yoroi, A-rank
Raiyata, A-rank


Taijutsu
Musatsu Stili, B-Rank

Genjutsu
Kokuangyou no Jutsu, A-rank
Shibou no Jutsu, B-rank

Özel mod
Kage no Senshi

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-Kaderin cilvesi sonucu elde edilen Wakizashi (Sırtında bulundurur)
-Özel Üretim Tantou (Belinde, ulaşımı oldukça kolay bir yerde bulundurur)
-Ryu'nun ekstra shinobi ekipmanlarını koymak için kullandığı özel üretim ekipman çantası (Sağ bacağında ulaşımı kolay bir yerde asılıdır.)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Jirou Ryu] Hiç Kimseden Biri

Post by GM - Naruto » August 19th, 2019, 2:43 pm

Akasuki’nin saldırı şansını sana vermesinin ardından ilk olarak Otonaku Ashi Jutsu’yu kapatıyor ve ardından da oluşturduğun üç bunshini yok ediyorsun. Durum karşısında fazla bir tepki göstermeyen Akasuki, yüzündeki tebessümü korumaya devam ederken sen de yeni saldırı planın çerçevesinde Raiton no Yoroi’yi tekrar aktif hale getiriyorsun. Vücudun bir kez daha cızırtılı maviliklerle kaplanmaya başlıyor ve Raiton no Yoroi tam anlamıyla seni sardığı anda harekete geçiyorsun. Sol elin Girigiri için hazır bir şekildeyken sağ elindeki wakizashini kesiş hamlen için uygun pozisyona getiriyorsun. Raiton no Yoroi’nin de sağladığı avantajla Akasuki, kendisinin beklemediği bir süre zarfında, wakizashinin saldırı menziline girmiş oluyor! Sol elinle Girigiri sayesinde ufak bir elektrik patlaması yarattığın anda ise, oluşan elektrik patlaması Akasuki’nin gözlerini kısmasına ve bir adım geri atmasına neden oluyor. Akasuki’nin görüşünü bozmak için Girigiri’yi aktif bir şekilde tutmaya devam etmen, aslında bu aşamada çok da sonuca etkili olmuyor, zira ilk patlamanın ardından yaşanan diğer patlamalar Akasuki’nin üzerine pek de bir etki yaratmıyor. Ansız saldırının etkisinden kurtulup bundan sonrakiler için hazır bir duruşu olan Akasuki yine de wakizashinin ilk kesiş hamlesi için kendisini koruyamayacak gibi görünüyor. Bu esnada artık wakizashini kesme hamlen doğrultusunda hareket ettirdiğinde, Akasuki’nin suratındaki tebessümü kaybettiğini görüyorsun. Suratındaki ifadeyi adeta bir hissizliğe bırakan Akasuki, heyecanlı ve son çare gibi görünen davranışlarla iki elini hızla çarpıyor ve gözlerini wakizashine kilitlediği anda “Reppushou!” diyor!

Akasuki’nin tekniğini aktif hale getirmesiyle tekrar gün yüzüne çıkan rüzgar, bir anda dengeni bozuyor ve aradaki yakın mesafede dikkate alındığında, saldırı hamlen yarım kalıyor! Oluşan rüzgarın sertliği karşısında bir süre tüm vücudun direnç göstererek hareketsiz kalırken, vücudunda ufak kesiklerin oluşmaya başladığını fark ediyorsun! Kıyafetlerinin yırtılması ve teninde ufak çizikler olarak adlandırılabilecek bu kesikler dövüşmene engel olacak nitelikte olmasa da, saldırını bir anlığına da olsa bertaraf etmeye yetiyor. Oluşan bu sert rüzgar karşısında istemsizce ayakta durmak için kendini zorladığın anda, Akasuki’nin yeni bir jutsu için hareketlenmeye başladığını görüyorsun.

Akasuki ellerini açıp yeni bir jutsu için mühürlere başladığı sırada, aranızdaki mesafe bir adım atarak wakizashin ile onu kesebileceğin ölçüde. Bu sebeple Akasuki’nin el mühürlerini tamamlamadan önce ona ulaşma ihtimalin mevcut görünüyor. Fakat shinobi iç güdülerin ve ninshuu becerilerin, Akasuki’nin oldukça kısa bir el mührü dizilimi gerçekleştireceğini ve bunun muhtemelen bir genjutsu saldırısı olacağını sana fısıldıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Jirou Ryu
Ishigakure
Ishigakure
Posts:292
Joined:September 1st, 2018, 8:08 pm
Künye:

Re: [Jirou Ryu] Hiç Kimseden Biri

Post by Jirou Ryu » August 20th, 2019, 1:43 am

Rüzgarın yıldırıma üstünlüğü su götürmez bir gerçekti; ama Ryu ve Akatsuki arasındaki üstünlük nasıl belirlenecekti? Aslında asıl amacım gerçekten bu dövüşü kazanmak mıydı yoksa bir an önce burayı terk edip, görevi başarı ile tamamlamak mı? Cevap vermem gereken soru buydu. Bir yanım savaşta ölenleri anımsayıp, sonuna kadar direnmem konusunda bana baskı uygularken diğer yanım usulca kaybedip, buradan direkt çıkmamı söylüyordu; ama dürüst olmak gerekirse, o şansı kendi ağzımla az önce yok etmiştim. Eğer bu kıza karşı savaşı kazanamazsam, muhtemelen ölecektim ve bu şekilde ölmek istemiyordum. Anlımda İshigakure alınbandının olduğu, Yosu adında kim olduğunu bilmediğim birinin adamı olarak değilde, İshigakure'nin bir shinobisi olarak ölüme kendimi teslim etmek istiyordum.

Bu dövüşün parolası belirlenmişti kafamda. Kazan ve bunu yaparken son derece hızlı ol. Normal şartlarda kazanmak bile zor gözüküyorken, bunu hızlı bir şekilde gerçekleştirmek biraz işin cıvıklığı gibi gözüküyor olabilirdi; ama tek çarem buydu. Güvenmem gereken dal buydu. Buna göre hareket etmeli ve bu lanet yerden sadece kendimi değil, Narihira'yı da temiz bir şekilde çıkartmalıydım. Bunun parolası ise bu dövüşte yatıyor gibiydi.

Hızlı ve atik bir şekilde, Raiton no Yoro'nin tüm nimetlerden faydalanarak Akasuki'nin üzerine atıldığımda, o yüzündeki çarpık gülümse beni kesinlikle rahatsız ediyordu. Öfkelendirmiyor ya da bir nefret unsuru oluşmasına sebep olmuyordu; fakat insanın kafasına dadanmış vızıldayan bir sineğin kendisi kadar rahatsız ediyordu. Saniyeler sonra ise beni en huzurlu eden detaydı başarısızlık silsileleri ile dolu o anların arasında, yaptığım hamle doğrultusunda o gülümsenin silinmiş olması. Önce Girigiri ile yaptığım hamle, ardından ise onu takip eden wakizashi savurma hamlesi başarısız olmuştu belki; ama en azından o gülümse silinmişti.

Derin bir nefes alırken, yaptığı jutsu ile aldığım kesiklerin sızlamasını umursamamaya çalıştım. Fuuton güçlü bir elementi. Aslında bana göre daha çok kompleks ve akıl yorulması gereken hamleler isteyen bir element idi benim için ve Akasuki dövüşün başında yaptığı bu karar ile bu potansiyeli barındırdığını göstermişti bana. Bir eksi dezavantaj daha haneme yazılırken, olumsuz düşünmemek gittikçe daha da ağır bir hal alıyordu benim için.

Duruşumu tekrardan saldırmaya hazır bir hale sokarken, gözlerimin aktardığı bilgilerin beynimde sentezlenmesi sonucu açığa çıkan bilgiler, dürtülerimin sağ duyusu ile birleşince karşı karşıya kaldığım şeyin az çok farkında olmuştum; ama ne yapacağımı bilmiyordum; çünkü içimden bir ses jutsu yaparak yetişemeyeceğimi söylüyordu. Hele elimde wakizashi varken, el mühürü ile uğraşmak aptallık olurdu. Adım atıp, mesafeyi kapatmakla uğraşana kadar saniyelerin beni genjutsu ile baş başa bırakacağından emin olamazdım. Bu yüzden düşünmeye vakit bile ayıramadım. Sadece bir anlık dürtüyle wakizashi'yi bugün ikinci kez ellerimden fırlatmak için girişimde bulundum. Tüm gücümle wakizashi'yi rakibime doğru fırlatacaktım. Hedefim göğüsü gibi ölümcül bir noktaydı. Bu noktada eğer genjutsu'ya devam ederse ölür ya da ağır bir şekilde yaralanırdı; çünkü wakizashi elimden çıktığı anda, yediğim genjutsu uzun yıllardır bana yoldaşlık eden bu kılıcı etkilemeyecekti. Akasuki'yi tereddüt ettirecek şeyin bu olduğunu düşünüyordum.

Tahmin ettiğim gibi iptal edip, hamlesini değiştirirse hızlıca bu andan yararlanıp sol ayağım vasıtası güçlü bir yatay tekme ile karaciğerine bir merhaba demek istiyordum.
Image
I'm Kita Usagi's bitch.
Künye
İsim: Jirou Ryu
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 235.000 Ryo
Prestij: 2 PP
Ün: 29
Kullanılabilir GP: 0 GP
Motivasyon
Tek adam olmak: Tüm dünyayı tek bir çatı altında toplama hedefi onun motivasyonudur. Bu sayede dünyadaki tüm gereksiz savaşları sonlandıracağına inanmaktadır ve gerekirse bunun için bir savaş daha çıkartmaya hazırdır.
Komplikasyon
Kanayan yara: Ailesinin ölüp ölmediğini bilmemek onun kalbine saplanmış bir hançer gibidir. Sürekli kanamasına, sürekli acımasına sebep olmaktadır. Her zaman aklının ucunda bu soruyla yaşamasına sebep olmaktadır ve kim bilir belki bu soru onun sonu olacaktır.


Özellikler
Yeni Avcılar Karakter Bingo Kitabı’nda bulunan bir kaçağı başarılı bir şekilde avlamış olduğu için shinobiler içerisinde daha tanınır hale gelmiştir. Bu tanınmanın getirisi olarak da, diğer shinobilerle girdikleri etkileşimlerde, daha saygı duyulur ve sözleri daha dinlenir olmaktadır. Karakterin durum içerisinde mantıklı hareketleri –mevcut stat ve becerileri de dikkate alınarak- diğer shinobiler tarafından fazla sorgulanmaz.

Bu özellik GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.

Üç Kişinin Sırrı Ishichou ile karakter arasında geçen konuşmalar sırasında karaktere verilen gizli görev nedeniyle, Ishichou’nun karaktere duyduğu güven artmıştır. Bu sayede karakter Ishichou’ya daha ulaşabilir olduğu gibi, karakterin bilgi erişimi, görüş alışverişi veya benzeri konularda Ishichou tarafından daha iyi bir yönlendirilmesi muhtemeldir. Bununla birlikte, Ishichou’nun artan güveni karakterler üzerinde başarı konusunda daha büyük baskı oluşturmaktadır. Karakter hatalı karar almaktan ve hatalı adımlar atmaktan çekinmektedir. Bu nedenle karakter, doğrudan bir aksiyon alırken daha öncekilere nazaran daha düşünceli bir şekilde hareket etmektedir.

Bu özellik karakterin diğer shinobi ve kişilerle etkileşimine herhangi bir etkide bulunmaz. Bununla birlikte tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.



Profil
Güç: 10
Çeviklik: 11
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 10
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
*[Kondisyon] Form: 10
*[Potansiyel] Ninshuu: 5
[Varlık] Aldatma: 1
*[Varlık] Empati: 3
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin, D-rank
Otonaku Ashi Jutsu, D-rank
Girigiri, D-Rank
Kizetsu no Jutsu, C-Rank
Choune no Jutsu, C-rank
Jintei, C-Rank
Raiton no Yoroi, A-rank
Raiyata, A-rank


Taijutsu
Musatsu Stili, B-Rank

Genjutsu
Kokuangyou no Jutsu, A-rank
Shibou no Jutsu, B-rank

Özel mod
Kage no Senshi

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-Kaderin cilvesi sonucu elde edilen Wakizashi (Sırtında bulundurur)
-Özel Üretim Tantou (Belinde, ulaşımı oldukça kolay bir yerde bulundurur)
-Ryu'nun ekstra shinobi ekipmanlarını koymak için kullandığı özel üretim ekipman çantası (Sağ bacağında ulaşımı kolay bir yerde asılıdır.)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Jirou Ryu] Hiç Kimseden Biri

Post by GM - Naruto » August 20th, 2019, 10:49 am

Akasuki’nin el mühürlerine başlamasıyla birlikte hızlı bir düşünce ile bir kez daha fırlattığın wakizashin, bugün ikinci kez senden ayrı kalsa da, seni yine mahcup etmiyor! Üzerine hızla gelen wakizashi karşısında Akasuki bir an için dahi olsa kontrpiyede kalıyor el mühürlerini bırakarak, sola doğru yaptığı hamle ile wakizashinden kurtulmaya çalışıyor. Ne var ki bu hamlesi ile başarılı bir sonuca ulaşmak için yeteri zamanı olmayan Akasuki’nin sağ kolunun üst tarafından geçip giden wakizashin, Akasuki’nin bu bölgesinde derin bir yara açıyor! Acı bir çığlıkla doğruca sol elini istemsizce sağ koluna doğru götüren Akasuki, senin için ikinci bir açığı yaratmış oluyor ve sen de bu fırsattan sonuna kadar faydalanmak istercesine sol ayağınla Akasuki’nin karaciğerine bir tekme indiriyorsun! Aldığı bu darbeyle birlikte dengesizce bir anda yere düşen Akasuki, hemen kendini toparlamak için çabalarken, senin yeni bir saldırı yapmana olanak sağlayacak açıklığı da sana vermiş oluyor! Bu sayede artık dövüşün kontrolünü tamamen eline geçirdiğin anda boynunda hissettiğin tanıdık bir soğukluk tüm kanının çekilmesine neden oluyor!

Bedenin kilitlenmiş bir şekilde hareketsiz bir halde kalırken, bakışların boynuna indiğinde fırlattığın wakizashini görebiliyorsun. Yakın bir dostunun ihanetine maruz kalmış gibi bir burukluk içine dolarken, boynunun hemen sol tarafında duran ve bir nebze tenine baskı uygulayan wakizashiyi tutan Ganmaru’yu fark ediyorsun. Onun ne ara buraya geldiğine dair hiçbir bilgin bulunmazken, saf bir ölüm kokusu soluğuna karışıyor. Ganmaru’nun vahşi bakışları ve Akasuki’nin genjutsusunu katbekat aşan aurası altında soluk alıp vermede zorlanmaya başlıyorsun. Ne Kaoru ne Kageyasu ne de Ishichou ile karşı karşıya olduğun durumlarda hissetmediğin bu auranın etkisi altında hangi hamlenin mantıklı olacağına bile karar vermekte güçlük çekiyorsun. Ne var ki birkaç saniye sonra Ganmaru wakizashini indirirken “Nereyi hedef aldığına dikkat et! Yerimde başkası olsaydı, Akasuki kurtulduğu anda wakizashin göğsüne saplanmış olurdu!” diyor. Bu sözleri herhangi bir tavsiyeden uzak bir şekilde ağzından çıkan Ganmaru wakizashini değersiz bir metal parçasıymış gibi yere bırakırken bakışlarını Akasuki’ye çeviriyor. Yüzündeki ifadenin daha sert bir hal almasıyla beraber Ganmaru “Senin yüzünden ölebilirdim! Bir sürtük gibi davranmayı kes ve adam gibi dövüş! Lanet olası Oniji’yi çağır!” diyor.

Ganmaru’nun cümlelerini ayakta ancak yüzü tamamen düşmüş bir şekilde dinleyen Akasuki, sanki büyük bir günah işlemiş gibi yüzüne yansıyan bir ifadeyle başını öne doğru eğerken “Affedin Ganmaru-sama!” diyebiliyor sadece. Hemen ardından ise sağ kolundaki kana elini süren Akasuki, avuç içini yere sertçe vurmasının ardından “Kuchiyose no Jutsu!” diyor! Bir anda yere yayılan mühürlerin ardından oluşan büyük bir toz bulutu senin ve etrafta bulunan diğer kişilerin gözlerini kapamasına neden olurken toz bulutu hızla dağıldığında, karşında yaklaşık 5 metre uzunluğunda, mor bir postu olan, sarı gözlerinin içinde yeşil göz bebekleri bulunan ve kocaman ağzının içinde kocaman dişleri ve dili olan bir yaratık beliriyor! Büyük bir böğürtüyle varlığını tescilleyen yaratık burnundan verdiği havayla zemindeki toz tanelerini rahatlıkla havalandırabilirken Ganmaru “Seni görmeyeli uzun zaman oldu Oniji! İhtiyar nasıl?” diyor çarpık gülümsemesiyle.

Oniji
Image
Ganmaru’nun sözlerinin ardından Oniji isimli yaratık dört ayağının üstüne çökerken çekingen bakışlarla Ganmaru’ya bakarken oldukça kaba, tok ve derinden gelen bir sesle “Seni görmediği için mutlu.” diyor sadece. Ganmaru’nun bu cümlelere tepkisi ise oldukça rahatsız edici bir kahkaha oluyor ve kısa süren bu kahkaha faslının ardından önce sana, ardından da Oniji’ye bakarak “Devam edin bakalım!” diyor. Ganmaru tekrar eski yerine giderken, sen de dört ayağının üstünde durmakta olan ve bu haliyle yaklaşık 3 metre yüksekliğinde olan Oniji ile karşı karşıya kalıyorsun. Aranızdaki yaklaşık beş metrelik mesafe Oniji’nin büyüklüğü sebebiyle gözünde daha da büyüyor. Ancak yine de bu seni dövüşmekten alıkoyacak gibi durmuyor. Öte yandan Akasuki ise tamamen Oniji’nin ardından kalmış olduğu için, şu an için onu görmen mümkün olmuyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Jirou Ryu
Ishigakure
Ishigakure
Posts:292
Joined:September 1st, 2018, 8:08 pm
Künye:

Re: [Jirou Ryu] Hiç Kimseden Biri

Post by Jirou Ryu » August 21st, 2019, 2:48 am

Bazı anlarda en doğru şeyin, bazen hiç düşünmeden sadece içgüdüsel olarak hareket etmek olduğunu çok küçükken öğrenmiştim. Düşünmek çoğu zaman insanları olduğu yerden çok daha ilerisine taşıyan güzel bir şeydi; ama bazı anlar geriye götürebilir ve aptallaştırabilirdi. Bu anları tahmin etmek ve ayırt etmek zordu. Aslında ayırt edemezdin. Ayırt ettiğin an, hiç farkında olmadan içgüdüsel olarak düşünmeden hareket ettiğin an olurdu. O an ya tamamen batar ya da hiç ummadık bir şekilde zirveye doğru güçlü bir sıçrayış yapabilirdin. İşte ben bunu yapmıştım. Wakizashi parmaklarımın kavrayışından sıyrılıp, acımasızca Akasuki'ye doğru yönelirken, her şey içgüdüme bağlıydı ve ben garip bir şekilde işe yarayıp, beni yanıltmayacak olduğundan emindim. O yüzden saniyeler içerisinde gerçekleşen her şey, programlı ve aşamalı bir planın kusursuz parçası olarak gözükmüştü. Bir şekilde Akasuki'nin o mühür hamlesini bozacağından, sıyrılmaya çalışacağından ve benim savurduğum tekmenin tam olması gerektiği anda, karaciğere sertçe vuracağından şüphem yoktu. Bu yılların oluşturduğu sıkı bir dostluğun arasındaki güven gibiydi benim için. İçgüdüm ve kendim arasında benzer bir güven bağı olduğuna inanıyordum.

Kısa bir ana sığdırılan onca şeyin, tahmin edilebilir şeyler olması gülünçtü; ama gülmek için vakit yoktu. En azından ben bunu Akasuki'yi tamamen tuş etmek için bu şekilde düşünüyordum; ama tam harekete geçeceğim sırada, yıldırımdan zırhımı yumuşak bir et parçasının o savunmasız dokusunu es geçer gibi geçip, boğazıma dayanan keskinlik hissi buna engel olmuştu. Tüm kanımın çekildiğini, arkamda tüm kanasusamışlığı ile beni öldürmek isteyen o varlığı, bu sefer Kaoru ya da hayatımda bir şekilde yer edinmiş diğer tüm o güçlü insanlar ile bağdaştıramazdım. O öldürme arzusu o kadar gerçekçi ve güçlüydü ki, bu noktada Ganmaru'yu diğerlerinden ayıran şeyin ne olduğunu kavramıştım. Kaoru, İshichou ya da Kageyasu... Her birinin farklı yüzleri ile karşılaşmış ve o güçlü auraları ile yüzleşmek zorunda kalmıştım; ama hiçbiri beni böylesine öldürmeye hazır ve istekli değildi. Hiçbiri böyle bir vahşi güdü taşımıyordu ve bu yüzden Ganmaru, diğerlerinden çok daha tehlikeli bir hal alıyordu. Zavallı Narihira... Onu şimdi çok daha iyi anlıyordum. Kesinlikle bu herif karşına almak isteyeceğin cinsten biri değildi. En başta onunla yüzleşmek için şaşalı laflar eden o halime, şimdi ne kadar aptal olduğunu gösteren alaycı bir gülüş atmak istiyordum; ama bunu bile yapamıyordum. Korku... İliklerime kadar sızıp, Akasuki'nin kullandığı jutsu'dan çok daha baskın bir şekilde beni etkisi altına alırken, elimden gelen tek şey Butsuo, Kazuo ve Usagi'yi büyük cesaretlerinden ötürü takdir etmekten ötesi olmuyordu.

Belki Tanrı'dan bugüne kadar ki tüm günahlarım için af dilemek için iyi bir an olabilirdi; ama bir türlü ölmeyi kabul etmeyen o tarafım, bunun için erken olduğunu söyleyip o kadar ileri gitmeme engel oluyordu. Nitekim haklı olduğunu, Ganmaru'nun basit bir şeyden bahsediyormuş gibi sarf ettiği cümlelerinden anlamıştım. Benim ellerimde bir çok cana kıymış wakizashi, o başka ellerdeki hain tutumunu daha fazla boynumda sergilemezken, onunda en az benim kadar çaresiz olduğunu bir hiçmiş gibi yere atılışından anlayabiliyordum.

Derin bir nefes alıp, vücudumu saran o hissizlik anından sıyrılma çabam, Ganmaru'nun öfkesinin Akasuki'ye yöneldiği anı takip etmeme engel olmamıştı. Az önce sıkı bir kardeş örneği sergileyen bu ikilinin şimdi bu tutumu beni şaşırtmıyordu pek; ama asıl ilgimi çeken şey, Ganmaru'nun sözleriydi. Tutumundan anladığım kadarıyla, gerçekliğinden emin olduğum ve ulu orta söylemekten çekinmediği bu zaafı mantığa yormak zordu; ama gerçek olduğuna şüphe yoktu. Bir şekilde Akasuki'nin kalbini deşebilirsem, Ganmaru'nun kalbini de deşmiş olacaktım; ama bunu yapabilecek olduğumu sanmıyordum. Az önce içinde bulunduğum durum ve Ganmaru'nun bu zaafı ulu orta söylemekten çekinmeyişi bunu kolayca önleyebileceğini söylüyordu. Bu ilk ve ani hamlem karşısında hazırlıksız yakalanmıştı; ama daha sonraki her anda beni dikkatlice takip edeceğinden şüphem yoktu. Tüm bu detayları hiç saysam bile, cesaret edebileceğimi sanmıyordum; çünkü iliğime kadar korkmuş bir durumdaydım... Bundan utanmıyor ya da çekinmiyordum.

Öte yandan işleri berbat etmeyeceğime dair bir sözüm vardı Kageyasu-san'a. Kahramanlık yapıp, Ganmaru'yu öldüren adam olmaktansa, görevimi yapıp, bir hiç olmaya devam etmeyi tercih edecektim bu sefer. Övgüler, kendimi kanıtlama arzusu ve başarının ötesine ulaşma keyfi... Hepsi çok güzel gözüksede, Narihira'yı tehlikeye atma ve hatta kendi canımı tehlikeye atma riskine değmezdi.

Bir şey öğretmişti tüm yaşadıklarım bana. Görevin başarısından önemli olan bir şey varsa, oda yanındaki arkadaşlarının canıydı.

Derin bir nefes alıp, Akasuki'yi öldürerek, Ganmaru'yu öldürme fikrinden sıyrıldım. O sırada ise Akasuki, Kuchiyose no Jutsu yaptı ve hayatımda ilk defa gördüğüm ürkütücü bir yaratığı gözlerimin önüne serdi. Tüylü, devasa ve pençeleri en az benim wakizashim kadar iri ve keskin duran bu yaratık korkutucuydu; ama asıl korkutucu olan şey, bu yaratığın Ganmaru'nun yanında hiçbir şey oluşuydu.

Ganmaru'nun yaratık ile olan sohbetinin ardından, bana ve yaratığa bakarak söylediklerinden onun yeni rakibim olduğunu anlayabiliyordum. Usulca yerden Wakizashi'yi alıp, Raiton no Yoroi'yi kapatırken: "Ganmaru-sama!" diye bağıracak ve dikkatini çekecektim. "Canımı bağışladığınız için size şükranlarımı sunuyorum. Yaptığınız büyüklük, benim az önce Akasuki-sama'ya karşı içgüdüsel olarak yaptığım saldırının üstünü örtemez; ama ben bunun için eğitildim. Benim işim savaşmak değil, öldürmek. Ve Akasuki-sama bunun bir ölüm kalım savaşı olduğunu söylediğinde, tamamen içgüdüsel olarak hareket ettim." diye devam ederek derdimi anlatacaktım. Bu sırada bizzat Ganmaru ile muhatap olacağımdan, diğer taraftan bir saldırı geleceğini düşünmüyordum ama genede temkinli olacaktım. "Sizin merhametinize bir kez daha sığınıyor ve bu dövüşü burada bitirmenizi istiyorum. Ben iyi bir dövüş partneri kesinlikle değilim. Ve her ne kadar Akasuki-sama beni ciddiye alacak kadar güçlü görmediği için avantajlı konuma geçsemde, o an eğer araya girmeseniz kazanan bendim. Canımı bağışladığınız için size Yosu-sama sunduğum sadakati sunmaktan çekinmeyeceğimi belirtmek ve dilediğiniz taktirde arzularınız için savaşacağımdan emin olmanızı isterim. Eğer arzunuz hâlâ bu dövüşü sürdürmem doğrultusunda ise şu an bunu da seve seve yapacağım." diyerek sonlandıracağım cümlelerimi, olası rakibim olan yaratığa çevirdiğim bakışlarım ile destekleyecek ve tamamlayacaktım.

Ganmaru garip bir adamdı. Sağı solu belli değildi. Bu sözlerim onu kızdıracağı gibi bu dövüşü bitirebilir ya da direk benim ölümüme sebep olabilirdi; ama eğer konuşmamı yapar ve bir şekilde bu dövüşe devam etmem gerekirse, vücudumu tamamen yaratığa taraf çevirecektim. Wakizashi'yi kınına geri koyacaktım. Ardından: "Kuchiyose Shibari no Jutsu" diye bağırıp, formalite icabı el mühürlerini yaptıktan sonra sol elimi yaratığı doğrultmuş bir şekilde, ondan gelecek bir hamleye temkinli bir zikzak çizerek yaptığım koşu ile önlem alarak harekete geçecektim. Koştuğum sırada boştaki sağ elimi ekipman çantama daldıracak ve avuç içime yerleştirdiğim patlayıcı parşömeni, yaratığa göstermeme çabam içerisinde ilerleyişi devam ettirecektim. Eğer bir şekilde saldırı yaptıysa ve onu atlattıysam ya da öylece dibine girmeme müsaade ettiyse, en sonda sol blöf elimi ona doğru yöneltip, tüm odağı sol elime vermesini sağlayacak; daha sonra sağ elim ile o devasa vücuduna patlayıcı parşömeni yerleştirmeyi deneyecektim. Eğer başarı olursam ona attığım hızlı bir tekme ile ivme kazanıp, geriye doğru attığım taklalar ile ondan uzaklaşacak ve patlayıcı parşömeni patlatacaktım. Başka bir şiddetli hamleydi; ama en azından bu sefer karşımda bir Kuchiyose vardı ve sanırım Ganmaru buna da kızmazdı.

Tabii tüm bunlar bir çok ihtimale bağlıydı. En basiti eğer karşımdaki bu yaratık daha önce bu Jutsu ile karşı karşıya kaldıysa blöfü yemeyebilir ya da ona yaklaşmadan yaptığı hamle ile tuş edebilirdi beni; ama düşününce bu dövüş eğer bir şekilde devam ederse, onu çabucak aradan çıkartmalı ve bu lanet yerden ayrılmalıydık! İşte bu yüzden bu plan uygulamaya değer gözükmüştü bana ve sanırım başarısız olsa bile, pek pişman olmayacaktım.

Out: Yazarken rolün bu kadar uzun olacağını düşünmemiştim. Biraz gereksiz uzun oldu, kusura bakmayın.
Image
I'm Kita Usagi's bitch.
Künye
İsim: Jirou Ryu
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 235.000 Ryo
Prestij: 2 PP
Ün: 29
Kullanılabilir GP: 0 GP
Motivasyon
Tek adam olmak: Tüm dünyayı tek bir çatı altında toplama hedefi onun motivasyonudur. Bu sayede dünyadaki tüm gereksiz savaşları sonlandıracağına inanmaktadır ve gerekirse bunun için bir savaş daha çıkartmaya hazırdır.
Komplikasyon
Kanayan yara: Ailesinin ölüp ölmediğini bilmemek onun kalbine saplanmış bir hançer gibidir. Sürekli kanamasına, sürekli acımasına sebep olmaktadır. Her zaman aklının ucunda bu soruyla yaşamasına sebep olmaktadır ve kim bilir belki bu soru onun sonu olacaktır.


Özellikler
Yeni Avcılar Karakter Bingo Kitabı’nda bulunan bir kaçağı başarılı bir şekilde avlamış olduğu için shinobiler içerisinde daha tanınır hale gelmiştir. Bu tanınmanın getirisi olarak da, diğer shinobilerle girdikleri etkileşimlerde, daha saygı duyulur ve sözleri daha dinlenir olmaktadır. Karakterin durum içerisinde mantıklı hareketleri –mevcut stat ve becerileri de dikkate alınarak- diğer shinobiler tarafından fazla sorgulanmaz.

Bu özellik GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.

Üç Kişinin Sırrı Ishichou ile karakter arasında geçen konuşmalar sırasında karaktere verilen gizli görev nedeniyle, Ishichou’nun karaktere duyduğu güven artmıştır. Bu sayede karakter Ishichou’ya daha ulaşabilir olduğu gibi, karakterin bilgi erişimi, görüş alışverişi veya benzeri konularda Ishichou tarafından daha iyi bir yönlendirilmesi muhtemeldir. Bununla birlikte, Ishichou’nun artan güveni karakterler üzerinde başarı konusunda daha büyük baskı oluşturmaktadır. Karakter hatalı karar almaktan ve hatalı adımlar atmaktan çekinmektedir. Bu nedenle karakter, doğrudan bir aksiyon alırken daha öncekilere nazaran daha düşünceli bir şekilde hareket etmektedir.

Bu özellik karakterin diğer shinobi ve kişilerle etkileşimine herhangi bir etkide bulunmaz. Bununla birlikte tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.



Profil
Güç: 10
Çeviklik: 11
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 10
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
*[Kondisyon] Form: 10
*[Potansiyel] Ninshuu: 5
[Varlık] Aldatma: 1
*[Varlık] Empati: 3
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin, D-rank
Otonaku Ashi Jutsu, D-rank
Girigiri, D-Rank
Kizetsu no Jutsu, C-Rank
Choune no Jutsu, C-rank
Jintei, C-Rank
Raiton no Yoroi, A-rank
Raiyata, A-rank


Taijutsu
Musatsu Stili, B-Rank

Genjutsu
Kokuangyou no Jutsu, A-rank
Shibou no Jutsu, B-rank

Özel mod
Kage no Senshi

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-Kaderin cilvesi sonucu elde edilen Wakizashi (Sırtında bulundurur)
-Özel Üretim Tantou (Belinde, ulaşımı oldukça kolay bir yerde bulundurur)
-Ryu'nun ekstra shinobi ekipmanlarını koymak için kullandığı özel üretim ekipman çantası (Sağ bacağında ulaşımı kolay bir yerde asılıdır.)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Jirou Ryu] Hiç Kimseden Biri

Post by GM - Naruto » August 21st, 2019, 10:45 am

Ganmaru eski yerine doğru hareketlendiği sırada ona seslenmenle birlikte olduğu yerde duruyor ve yüzünü sana doğru dönüyor. Ağzından çıkmaya başlayan cümleleri dinlemeye başlayan Ganmaru’nun yanı sıra herhangi bir sürpriz saldırıya karşı Akasuki ve Oniji’ye karşı temkinli bir şekilde duruyorsun. Ancak beklediğin üzere, konuşmanı yaptığın sırada ne Akasuki ne de Oniji’nin herhangi bir şekilde saldırı hazırlığına girmediğini fark ediyorsun. Sanki Ganmaru’ya hitaben söylenen sözlerinin kesilmesinin bir saygısızlık olarak görüleceği izlenimi içinde uyanıyor. Bu şekilde tüm sözcüklerini dile getirip konuşmanı sonlandırdığında Ganmaru’nun suratında asık bir ifade beliriyor. Bu asıl ifade bir an içinde çarpık bir gülümsemeye yerini bırakırken “İşin savaşmak değil öldürmek, ha?” diyor ve vücudunu bu kez Oniji’ye doğru döndükten sonra hızlıca gerçekleştirdiği el mühürlerinin ardından “Raigata!” diyor! Bir anda elektrik akımına dönüşen Ganmaru doğruca Oniji’yi hedef alırken onun içinden geçip gidiyor! Kapıldığı elektrik akımıyla bir anda kaskatı kesilen Oniji “Gan… maru… Seni adi… herif!” diyor ve büyük bir duman bulutu eşliğinde yok oluyor!

Oniji’nin yok olmasının ardından Akasuki’nin bulunduğu yere dair net bir görüş kazandığın sırada, Ganmaru’nun yerde yatmakta olan Akasuki’nin suratına tek ayağıyla basmış olduğunu ve yüzünün de sana doğru dönük olduğunu görüyorsun. Akasuki, içine düştüğü acının ızdırabında, iki kolu da açık bir şekilde hareketsiz bir şekilde dururken Ganmaru yüzündeki çarpık ifadeyi bozmaksızın “Eğer işin öldürmekse, bıdı bıdı yapmaz öldürürsün! Yosu’nun nasıl pısırık bir amcık olduğunu daha iyi anlıyorum.” diyor. Bu cümlelerinden sonra Akasuki’nin suratına daha fazla basınç uygulayarak bastırmaya başlayan Ganmaru “Evet, kardeşim seni hafife aldı ve şimdi iki büklüm yerde kıvranıyor! Sense… Araya girmeseydim dövüşü kazanacağını söylüyorsun. Ama bak Akasuki yaşıyor! İşin öldürmekse, bahanelere sığınmaz öldürür geçersin!” diyor. Bu cümlelerinden sonra bakışlarını Akasuki’ye indiren Ganmaru “Bu kez bambaşka bir cezayla zaafını eğiteceğim! Madem zaafının seni kontrol etmesine izin veriyorsun, ben de zaafını deşerim!” diyor. Akasuki’nin suratına bastığı ayağını yavaşça kaldıran Ganmaru, elini Akasuki’ye uzatarak onun kalkmasına yardımcı olurken “Oniji’ye de söyle, bir dahaki karşılaşmamızda ukala konuşmaya devam ederse onun kalbini deşerim!” diyor. Ganmaru’nun desteği ile ayağa kalkan Akasuki, onun suratına bakmamak için büyük bir özen gösterirken “Emirlerinizi ileteceğim Ganmaru-sama. Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için pişmanım ve her türlü cezaya razıyım.” diyor. Tamamen teslim olmuş bir şekilde kendisine Ganmaru’ya bıraktığı belli olan Akasuki’nin hissiz suratında, sana karşı beliren öfkeyi net bir şekilde sezdiğin anlarda, Ganmaru Akasuki’nin çenesini tek eliyle hafifçe kaldırırken “Bunların hepsi senin için. Bunu anladığını düşünüyorum.” diyor kendine yakışmayacak bir naiflikte ve hemen ardından “Şimdi gözümün önünden çekil!” diyor. Akasuki bu cümleyle birlikte doğruca karargahın kapısına yönelirken, Ganmaru ile karşı karşıya kalmış oluyorsun.

Akasuki’nin karargahın içine girişini izleyen Ganmaru, vücudunu tamamen sana döndürürken “Görüyorum ki Yosu eğitimini hiçe sayan, sadakatini dağıtan ve bahanelerin ardına gizlenen adamları çevresinde toplamış! Tam da ona yakışan cinsten bir durum!” diyor. Bu cümlelerinin arasına sığdırdığı aşağılama tonuyla zevke gelmeye başlayan bir adam konumunda olan Ganmaru birden kahkahalar atmaya başlarken “Hadi o zaman seni piç kurusu! Gebert beni! Ya Yosu’ya beni geberttiğinin haberini vereceksin ya da arkadaşın sikilmiş bedenini Yosu’nun önüne atacak!” diyor. Kahkahaları vahşi bir auraya dönüşen Ganmaru bu noktada şekilden şekle giren yüzüne son derece ölümcül bir ifade takınırken “Akasuki’nin sağ koluna zarar verdin! İlk önce sağ kolunu koparacağım ve sonra kopardığım kolunla kalbini deşeceğim orospu çocuğu!” diyor. Ganmaru’nun son derece ciddi bu cümleleri ortamda ölüm sessizliği yaratırken bir anda Narihira kendisini bir adım öne atarken “Ganmaru-sama!” diyebiliyor. Ancak konuşması Ganmaru’nun “Kes sesini amcık herif!” demesiyle bölünürken Ganmaru bakışlarını senden kaçırmadan “Ellerimle ses tellerini sökmemi istemiyorsan, bildiğin tüm Tanrılara dua etmeye başla! Çünkü dostun beni öldüremezse, sıra sana gelecek!” diyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Jirou Ryu
Ishigakure
Ishigakure
Posts:292
Joined:September 1st, 2018, 8:08 pm
Künye:

Re: [Jirou Ryu] Hiç Kimseden Biri

Post by Jirou Ryu » August 21st, 2019, 5:34 pm

Ganmaru konuşmaya başladığı ve ilk sözleri sarf ettiği o anda, olacakları az çok kestirebiliyordum sanki. Garip bir huzursuzluk tüm vücudumu ürpertirken, elimden gelen hiçbir şey yoktu. Sadece sözlerimi sarf ederken ki o dik duruşumu sürdürmüş ve herhangi bir boyun eğme belirtisi göstermemiştim ona karşı; ama ansızın gökyüzünden tüm öfkesi ile yeryüzüne çarpan bir şimşek misali, yıldırıma dönüşüp kendi kız kardeşinin çağırdığı Kuchiyose'nin içinden geçerken ki halini gördüğümde gözlerim kamaşmıştı istemsizce. Dengesiz biri derken bunu kast ediyordum işte. Ne yapacağı belli olmayan bir bombaydı ve o bombayı sanırım az önceki sözlerimle aktif etmiştim.

Belki sadece içgüdüsel olarak belki de tamamen kendimi bu atmosfere ayak uyduracak bir ruh haline sokmak için aldığım derin nefes, adeta boğazıma takılmıştı yok olan Kuchiyose'nin duman bulutu dağıldıktan sonra gözlerimin önündeki görüntü ile karşı karşıya kalınca. Ganmaru'nun sonraki hedefinin kız kardeşi olacağını hiç düşünemezdim. Ayaklarının altında bir paspas gibi yaylanmış o alımlı ve kendine güveni olan kızın, şimdi hali işler acısıydı; ama sanırım bende pek birilerine acıyacak bir durumda değildim.

Ganmaru konuşmaya başladığında, onun ne sözlerinde ne de hareketlerinde mantık aramanın boşa kürek çekmek olduğunu fark etmiştim. Aptalca konuşuyordu... Aynı saflarda olduğum bu insanları neden öldürmem gerekiyordu ki? Bahane oluşturuyordu adeta. Bana saldırmak, belki de Yosu denen adama bizimle göz dağı vermek istiyordu sadece. Bir bahaneye ihtiyacı olmayacak kadar güçlü biriydi; ama belki Riaru'dan belki de başka durumlardan çekindiği için böyle ucuz numaralara yeltenmişti, bu korkutucu herif. Mühim değildi... Mevcut sonucu değiştirmeyecekti neticede. O yüzden sadece dinledim ve hiçbir duygu belirtisi göstermeden, Ganmaru'nun gözlerinin içine baktım. Sadece kısa bir an, öfke ve nefretle gözlerimin içine bakan Akasuki'ye dönsemde, bu bir saniyeden daha uzun sürmedi.

Nitekim Ganmaru, Akasuki ile işi biter bitmez o öfke dolu bakışları çevirdiğinde, ona dönmemem içten bile değildi. O bakışların altında hiç korkmadım desem yalan olurdu. Korkuyordum; ama korkumun diğer önem verdiğim tüm şeyleri ezip geçemeyeceğine emindim. Bu yüzden korkuyor olmam bana bir engel teşkil etmiyordu.

O öfke dolu bakışların ardına sığınmış aşağılama dolu laflar adeta yüzüme çarpıyor ama gram etki etmeden saniyesinde kaybolup gidiyordu benim için. Derin bir nefes alırken, o son sözlerini söylediğinde göz ucuyla Narihira'ya bakmıştım. Hani en baştan almak istemediğim o sorumluluk, şimdi kapıma dayanmıştı. Umursamadım... Bu sorumluluğun altında bir kere daha ezileceğim gerçeğini ve en kötü öleceğim ihtimali hiç umursamadım. Çünkü hiçbiri Narihira'nın tehdit edilmesinden daha mühim değildi. Onun ölmesine izin veremezdim.

O yüzden yavaşça ağzımı kaplayan peçenin artık görevini tamamladığını düşünüyordum. O yüzden yavaşça peçeyi boğazıma doğru sıyırırken: "Anlıyorum..." dedim Ganmaru'ya sadece hissiz ve donuk bir şekilde. Ardından onu hiç sayıp, göz ucuyla Narihira'ya döndüm. Yüzüme istemsizce konan tebessüm, belki de ilk defa bir insana kendini gösterirken: "Hep Yosu-sama için benden daha önemli biri olduğunu düşündüm. Öylesin de... Ki muhtemelen Yosu-sama beni bu yüzden buraya seninle gönderdi. İçin rahat olsun kardeşim." dedim, başımla onu belki de son kez selamlarken. Gitmesi gerekiyordu. Arkasına bile bakmadan kaçması ve hayatını kurtarması; çünkü bu savaşı onun için verecektim.

Wakizashi'yi kınından çekerken, ani bir şekilde Shunshin no Jutsu yapacak ve arkasını bana dönmüş Akatsuki'ye doğru yönelecektim. Dibinde bittiğim an kalbine doğru Wakizashi'yi saplamak için dikey bir şekilde savuracaktım. Ganmaru ile birebirde kazanma ihtimalim yoktu. Muhtemelen bu hamleme bile o insan üstü özellikleri ile yanıt verip, ben istediğimi yapamadan kalbimi deşecek idi; ama yapabileceğim tek şey buydu. Bugün bir çok yalan söylemiştim; ama öldürmek için eğitildiğim konusunda herhangi bir yalan yoktu. Ben buydum ve eğitimlerim bana Akasuki'yi işaret ediyordu. Belki bu götü kalkık herif ona saldıracağımı düşünerek geç tepki verebilirdi. Bilemezdik; ama öleceğimi, artık sona geldiğimi hissederek yapıyordum her şeyi. Anne ve babamla buluşacağımı, Narihira'nın hayatını kurtaracağımı düşünerek. Eğer bu bir son ise sanırım oldukça iyi bir sondu; çünkü ölümüm, bir dostun yaşamına kaynak olacaktı.

Öyleyse varsın öleyim, varsın öldüreyim.
Image
I'm Kita Usagi's bitch.
Künye
İsim: Jirou Ryu
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 235.000 Ryo
Prestij: 2 PP
Ün: 29
Kullanılabilir GP: 0 GP
Motivasyon
Tek adam olmak: Tüm dünyayı tek bir çatı altında toplama hedefi onun motivasyonudur. Bu sayede dünyadaki tüm gereksiz savaşları sonlandıracağına inanmaktadır ve gerekirse bunun için bir savaş daha çıkartmaya hazırdır.
Komplikasyon
Kanayan yara: Ailesinin ölüp ölmediğini bilmemek onun kalbine saplanmış bir hançer gibidir. Sürekli kanamasına, sürekli acımasına sebep olmaktadır. Her zaman aklının ucunda bu soruyla yaşamasına sebep olmaktadır ve kim bilir belki bu soru onun sonu olacaktır.


Özellikler
Yeni Avcılar Karakter Bingo Kitabı’nda bulunan bir kaçağı başarılı bir şekilde avlamış olduğu için shinobiler içerisinde daha tanınır hale gelmiştir. Bu tanınmanın getirisi olarak da, diğer shinobilerle girdikleri etkileşimlerde, daha saygı duyulur ve sözleri daha dinlenir olmaktadır. Karakterin durum içerisinde mantıklı hareketleri –mevcut stat ve becerileri de dikkate alınarak- diğer shinobiler tarafından fazla sorgulanmaz.

Bu özellik GP veya PP harcayarak geliştirilemez. Tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.

Üç Kişinin Sırrı Ishichou ile karakter arasında geçen konuşmalar sırasında karaktere verilen gizli görev nedeniyle, Ishichou’nun karaktere duyduğu güven artmıştır. Bu sayede karakter Ishichou’ya daha ulaşabilir olduğu gibi, karakterin bilgi erişimi, görüş alışverişi veya benzeri konularda Ishichou tarafından daha iyi bir yönlendirilmesi muhtemeldir. Bununla birlikte, Ishichou’nun artan güveni karakterler üzerinde başarı konusunda daha büyük baskı oluşturmaktadır. Karakter hatalı karar almaktan ve hatalı adımlar atmaktan çekinmektedir. Bu nedenle karakter, doğrudan bir aksiyon alırken daha öncekilere nazaran daha düşünceli bir şekilde hareket etmektedir.

Bu özellik karakterin diğer shinobi ve kişilerle etkileşimine herhangi bir etkide bulunmaz. Bununla birlikte tamamen kurgusal bir yapısı bulunması nedeniyle, karakter bu özelliği kaybedebilir.



Profil
Güç: 10
Çeviklik: 11
Kondisyon: 6
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 4

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 10
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
*[Kondisyon] Form: 10
*[Potansiyel] Ninshuu: 5
[Varlık] Aldatma: 1
*[Varlık] Empati: 3
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 1


Ninjutsu
Shunshin, D-rank
Otonaku Ashi Jutsu, D-rank
Girigiri, D-Rank
Kizetsu no Jutsu, C-Rank
Choune no Jutsu, C-rank
Jintei, C-Rank
Raiton no Yoroi, A-rank
Raiyata, A-rank


Taijutsu
Musatsu Stili, B-Rank

Genjutsu
Kokuangyou no Jutsu, A-rank
Shibou no Jutsu, B-rank

Özel mod
Kage no Senshi

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-Kaderin cilvesi sonucu elde edilen Wakizashi (Sırtında bulundurur)
-Özel Üretim Tantou (Belinde, ulaşımı oldukça kolay bir yerde bulundurur)
-Ryu'nun ekstra shinobi ekipmanlarını koymak için kullandığı özel üretim ekipman çantası (Sağ bacağında ulaşımı kolay bir yerde asılıdır.)
Locked

Return to “Yağmur Ülkesi”