Kemik

Post Reply
User avatar
Goutou En
Kaçak
Kaçak
Posts:6
Joined:January 18th, 2020, 12:58 am
Künye:
Kemik

Post by Goutou En » January 18th, 2020, 3:36 pm

Hırıltılı bir öksürükle boğazında biriken nemli kanı toprağa fırlattı. Gecenin soğuğu hafif çiseleyen yağmurla birlikte hepten içine işliyordu. Şimdiye dek hasta olmadığına şükrediyordu En. Son saatlerde başetmeye çalıştığı şiddetli öksürüğü dışında çok sorun yoktu. Az önce pişirdiği cılız ancak fazlasıyla sıcak tavşan etine sarılarak bir süre daha idare edebilirdi. Erzak konusunda şansı bir hayli tutmuştu. Avlanmak bir yana sağda solda denk geldiği başıboş gezginler bir şey istediğinde çok güçlük çıkarmıyordu. Bu kolaylık onu tatmin etmiyordu, sadece karnını doyurabildiği için memnunmuş gibi davranmak zorundaydı.

Yerleşkeden ayrılmasından itibaren yüz küsür güneş vakti atlatmıştı En. Tehlikeye bulaşmamış, zaruri ihtiyaçları dışında diklenmemişti. Alınbandını bir kenara bırakmanın getirdiği hafiflik beklediğinden daha büyük bir boşluk oluşturmuştu aslında. Aç karnı hala sabahları onu görev bilinciyle uyandırıyor, yaşama dürtüsü ağır basınca bacaksız tavşanların peşinde koşturacak şekilde evriliyordu. Her sabah sürgün edildiği kasabada kelle yoklaması yapmasına gerek yoktu, sorumlu olduğu tek kelle kendi dikenli kafasıydı. Kusa muhtemelen çok fazla bir şey kaybetmemişti. O kasaba her şekilde kendi kendine yok olacaktı. En'in alınbandı olsun ya da olmasın.

Yağmur'un huzuru ise onu hayal kırıklığına uğratmıştı. Savaş sonrası cephelerin bu kadar hızlı dağılmasını beklememişti. Kusa ve Riaru güçleri arasındaki ufak çatışmalar ara ara kulaklarına ulaşmıştı yerleşkedeyken, ancak ona ulaşana dek kim bilir kaç ay geçmiş oluyordu. Karıştığı birkaç olay dışında henüz büyük bir krizle karşılaşmamıştı. Bunu yaratabileceği bir ortam dahi görmemişti. Tampon bölgeleri çoktan geçtiğini biliyordu. Burası savaş öncesi sessizliğin hüküm sürdüğü yerler olmalıydı. Ne kadar ilerlemesi gerektiğini bilmiyordu ancak Yağmur'un iç bölgelerinde toplanma alanları olduğuna emindi. Riaru, aldığı darbe sonrasında güç toplamak için bunu yapmalıydı. Ame ise Riaru'nun güçten düşmesini fırsat bilerek hareketlenmiş olmalıydı. Birlikte dans edebileceği, bundan daha büyük bir fırtına olabileceğini düşünmüyordu. Sessizliğe gömülmüş Ame'den ziyade, Yağmur topraklarının sahibi gibi gözüken Riaru daha dikkat çekiciydi. Şaşmış hedefi de tam olarak bu olmalıydı. İçinde büyüyebileceği bir koza, patlamak için bekleyen ufak bir bomba.

Nasıl ve neden gibi sorulara cevap aramak için fazla düz olabiliyordu En. Sadece bunun kendisine daha uygun olduğunu biliyordu. Gücü, güç elde etmek için kullanan bir tarafa ilerliyordu. Ardında bıraktığı şakadan bozma yönetimin bunu anlayabileceğini sanmıyordu. Yarım asırlık yaşam süresini iyi şeyler yaptığına inandırılarak geçirmesi... Sürgün kasabanın tüm hayatını ele geçirmesi gibi bir şeydi. Gülümseyerek ufak et paralarını kemikten ayırarak midesine indirdi ve ince kemiği cebine atarak yürümeye devam etti. Yağmurdan kaçabilmiş izleri arıyor, bu izlerin onu insan topluluğunun olduğu herhangi bir yere yönlendirmesini umuyordu. Zorla veya kolaylıkla Riaru'nun kozalarını bulabilir, direk olarak buraya yönlenebilirdi.
Künye
İsim: Goutou En
Yaş: 19
Cinsiyet: E
Element: Katon
Seviye: C - Rank
Rütbe: Kaçak
Ryo: 10.000
Prestij: 0
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0


Motivasyon
Güç
Hayat üzerine idealler, hayaller kurmak için fazla zorlu biri En. Bundan ziyade köyden kaçtıktan sonra Yağmur’daki yaşamı anlamaya ve kendini onun akışına bırakmaya karar vermişti. Bu topraklardaki kaos bazı insanları dehşete sürüklerken, En için aslında dünyadaki en zevkli sirklerden biriydi. En ise bu sirkteki tüm odağı üstüne çekmek istiyordu. Kaosun ortasında, en gözde insanı olmak ! Nam, şan, şöhretten ziyade; sadece Yağmur’daki taraflara, onlardan daha ‘normal’ ve kaotik birinin olduğunu göstermek.

Diğerlerinin dikkatini çekmek için koca bir kasabayı kulaksız bırakmak gerekiyorsa, En kulaklardan bir kasaba yapacak kadar heveslenecektir buna.


Komplikasyon
-

Özellikler

Profil
Güç: 4
Çeviklik: 7
Kondisyon: 6
Potansiyel: 3
Varlık: 4
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 2 * Favori

Ninjutsu
D - Rank: Shunshin

Taijutsu
Ninja Ekipman Ustalığı - B Rank

Genjutsu
C - Rank: Kasumi Juusha
C - Rank: Raigen
B - Rank: Magen: Bunshin

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
18 Kunai (Normal Kalite)
30 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)

User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: Kemik

Post by GM - Naruto » January 20th, 2020, 1:58 pm

Yağmur Ülkesi’nin sıradanlaşan yağmura bulanan kar eşliğinde ilerliyorsun, bilinmedik ama daha önce geçtiğin yerleri anımsatan topraklarda. Karanlığın hüküm sürdüğü dakikalara, kılık kıyafetin ve kasvetli kafanla eşlik ediyorsun sadece. Bu bile seni geceden farksız kılmazken, ayağının altında bastığın anda yok olan karın tutmayacağını biliyorsun. Aslında bu durum senin açından olumsuz olarak değerlendirilmesi muhtemel bir durum, zira kar olması halinde insanların veya hayvanların hangi yöne gitmiş olabileceğiniz daha iyi tespit edebileceğini biliyorsun. Fakat şimdi, sulu karın yarattığı çamurun, zaten çamura bulanmış yollardan çok da farkı kalmadığı için getirisi olmayan bir durum olduğunun farkındasın. Buna rağmen gitmek istediğin yönü kaba taslak biliyor olman nedeniyle, ilerleyişini kafandaki doğrultuda gerçekleştiriyorsun. Daha önce bir şekilde ulaşmak istediği noktalara varabilmiş biri olarak, şimdi de Riaru’nun adamlarının bulunabileceğin bir yeri keşfedeceğine eminsin.

Kendine duyduğun güvenle adımlarını sürdürürken, nispeten daha düzlük ve ağaçlık alanın az olduğu bir bölgede buluyorsun kendini. Kafanda kısa bir hesap kitap yaptığında, güney yönünden Yağmur Ülkesi’nin Ateş Ülkesi’yle olan sınırından, aynı zamanda doğu yönünden ise Çimen Ülkesi sınırından uzaklaşmış olduğunu fark edebiliyorsun. İlerlediğin doğrultuda hareket etmen halinde, Amegakure’nin merkezinin güneyinde kalacağını, batıya doğru ilerlediğin vakit Kaya Ülkesi sınırlarına yaklaşacağını aşağı yukarı kestirebiliyorsun. İlerlemek istediğin nokta, Yağmur Ülkesi’nin daha kuzey kesimleri olması nedeniyle, bu noktada sen de kuzeye doğru yöneliyorsun. Ancak şu an senin için risk oluşturabilecek en olası durum, devriye gezen Amegakure shinobileri ile karşılaşmak oluyor. Her ne kadar savaş sonrası Amegakure’nin etkisini arttırmaya çalıştığını bilsen de, bölgedeki çalkantılı yaşam neticesinde bu kötü senaryoda bile eline ne geçebileceğini kestirmekte zorlanıyorsun.

Amegakure’nin kontrolünde olabileceğini düşündüğün birkaç gözetleme kulesinin yanından sorunsuz bir şekilde ilerlemeye devam ediyorsun kuzeye doğru. Etrafta Amegakure’ye dair sadece bu kuleler bulunuyor ve büyük olasılıkla yetersiz personel ve günün koşulları nedeniyle çok da aktif kullanılır gibi görünmeyen bu kuleler sana sorun yaratmıyor. Ne var ki bu durum sana dikkatli olman gerektiğini ve her an Amegakure’den birileri ile karşılaşabileceğini de söylüyor. En iyi ihtimal bir kervan veya tüccarla karşılaşman olası olsa da, elbette iyimser tahminlerle uğraşmak ve onları ummak senin yapına uyan bir durum olmuyor. Bu sebeple, Yağmur Ülkesi’nin iç kısımlarına doğru tedirgin ancak pervasız denilebilecek bir ilerleyişe devam ediyorsun.
Off Topic
Pasiflik süresi ikinci mesajdan sonra belirlenecektir.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Goutou En
Kaçak
Kaçak
Posts:6
Joined:January 18th, 2020, 12:58 am
Künye:

Re: Kemik

Post by Goutou En » May 26th, 2020, 12:41 am

Yağmur ülkesinin zaman zaman onu delirten rutini tüm çevresini sarmış, kanında hareketlenen heyecanı bastırmak için umutsuz bir kavgaya girişmişti. Adım attığı her toprak beraberinde benzer ağaçları, yıkıntıları beraberinde getiriyordu. Kar ise nefret ettiği dinginiliği aşılamıştı toprağa. Emilen ses onu derin bir karanlığa hapsediyor, izini sürebileceği her varlığı da kendisinden gizliyordu. Saldıracak bir besin kaynağı bulamıyordu En. Sıkıştırabileceği yaşlı bir grup, kanını emebileceği serseri çetelerini de kendinden ayrıydı. Kendisi gibi biri için kâbustan farksız bir noktadaydı. En azından gittiği yönden emindi En. Yağmurun içlerine giriyor, Riaru yerleşkelerine yaklaştığını hissedebiliyordu. Çimen sınırlarından ve savaşın yıkıntılarından uzaklaşmıştı. Aslında burasının da iyi bir hedef olabileceğini biliyordu En. Kusa ve Kaya geride kalanları kurtarmak için harekete geçecekti. Etrafa yayılmış ekipmanlar ve leşler artıkçılar için ideal bir hedefti. Artıkçılar ise En için yemesi zevkli çerezlerden ibaretti. Çok geç olmasa kendisini yavaşlatmak pahasına buraya yönelebilirdi.


Adımları çevresindeki yıkıntıları daha ilgi çekici yapılara, binalara dönüştürdü. Muhtemelen Amegakure'ye ait eski yerleşke ve gözlem binaları. Boş görüntülerine aldanmadı En. Ame güçlerinin eskisi kadar kuvvetli olmadığını duymuştu. Boş bırakılmayacak kadar değerli bu noktaların, pencerelerden dahi kafasını uzatamayacak korkaklar tarafından dolu olabileceğini biliyordu. Ve bundan çekinmiyordu En. Başıboş kanun kaçaklarından çok, onun için en riskli durum Ame devriyeleri veya kontrol noktaları tarafından farkedilmekti. Standart bir şekilde, çektiği kunaiyi bilek içine saklayarak bu yapılara biraz daha yaklaşarak devam etti yoluna. Masum gezginlerden, başsız çetelerden elde edebileceği duyumların değerli olabileceğini biliyordu. Ancak zihni korkuyla çalışan insanların olayları efsaneleştirmek gibi bir huyları vardı. Bu noktada kendisi için kolay lokma olacak birkaç insandan ziyade zemine mıhlayabileceği Ame shinobileri daha iyi birer hedef olacaktı. Belki tahmin ettiği gibi boş olmayan bu yapılardan birinin dikkatini çeker, sadece hislerine güvenerek çizdiği rotasını netliğe kavuştururdu.
Künye
İsim: Goutou En
Yaş: 19
Cinsiyet: E
Element: Katon
Seviye: C - Rank
Rütbe: Kaçak
Ryo: 10.000
Prestij: 0
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0


Motivasyon
Güç
Hayat üzerine idealler, hayaller kurmak için fazla zorlu biri En. Bundan ziyade köyden kaçtıktan sonra Yağmur’daki yaşamı anlamaya ve kendini onun akışına bırakmaya karar vermişti. Bu topraklardaki kaos bazı insanları dehşete sürüklerken, En için aslında dünyadaki en zevkli sirklerden biriydi. En ise bu sirkteki tüm odağı üstüne çekmek istiyordu. Kaosun ortasında, en gözde insanı olmak ! Nam, şan, şöhretten ziyade; sadece Yağmur’daki taraflara, onlardan daha ‘normal’ ve kaotik birinin olduğunu göstermek.

Diğerlerinin dikkatini çekmek için koca bir kasabayı kulaksız bırakmak gerekiyorsa, En kulaklardan bir kasaba yapacak kadar heveslenecektir buna.


Komplikasyon
-

Özellikler

Profil
Güç: 4
Çeviklik: 7
Kondisyon: 6
Potansiyel: 3
Varlık: 4
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 2 * Favori

Ninjutsu
D - Rank: Shunshin

Taijutsu
Ninja Ekipman Ustalığı - B Rank

Genjutsu
C - Rank: Kasumi Juusha
C - Rank: Raigen
B - Rank: Magen: Bunshin

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
18 Kunai (Normal Kalite)
30 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)

User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: Kemik

Post by GM - Naruto » May 28th, 2020, 8:54 am

İlerleyişin devam ediyor, sıradan insanların adımlarına nazaran daha emin bir şekilde. Yağmur Ülkesi'ndeki iç karışıklıkla beraber, son zamanlarda Ishigakure ve Kusagakure'nin Riaru'ya yönelik yaptığı operasyonlardan sonra ortalığın daha sakin bir hal aldığını anlayabiliyorsun. Aslında bu durum senin oldukça işine geliyor, zira ilerlediğin güzergah üzerindeki sakinlik hızını birkaç kat arttırabilmen olanak tanıyor. Geçtiğin yerlerde denk geldiği yapıların aslında Yağmur Ülkesi veya Riaru'nun adamları tarafından dolu olması beklenirken, yaşanan son hadiseler neticesinde boşalmış bu alanlar, süreç hakkındaki duyumlarını daha somut bir noktaya taşıyor.

Güneş giderek tepede yerini almaya başlasa da, soğuk hava kendisini fazlasıyla hissettiriyor. Kar tamamen etkisini yitirmişken, yağmur ise sırf yağmak için yağıyor denilebilir. İnce ve cılız bir şekilde toprağa düşen yağmur damlaları bir yaz gününde serin bir tat yaratabilecek olsa da, soğuk hava eşliğinde bu ince taneler küçük iğneciklere dönüşüyor. Kıyafetlerin olası bir keyifsiz duyguyu engellemeye yeterken, bakışların hala gitmeyi arzuladığın güzergah üzerine sabitlenmiş bir durumda bulunuyor.

Çevrendeki ağaçlıkların giderek seyrekleşmesi, sana Yağmur Ülkesi içerisinde daha kuzey kesimlere geldiğini müjdeliyor. Bununla birlikte terk edilmiş bir yerleşim bölgesinden geçip giderken, bu bölgenin askeri amaçlarla kullanılmış olduğu yönündeki izlenimlerini de beraberinde sürüklüyorsun. Ancak bu bölgeyi diğerlerinden farklı kılan, etrafa saçılan kıyafetler, ekipmanlar ve kullanılmış tıbbi malzemeler barındırıyor olması oluyor. Bölgede kısa sürede yaptığın araştırma neticesinde, işine yarar ve kullanılabilir herhangi bir materyal tespit edemesen de, bu bölgenin kısa bir süre önce terk edilmiş olduğunu anlayabiliyorsun. Dahası ve seni umutlandıran bir nokta ise, bölgede erzak depolandığına veya uzun vadeli kullanılabilecek konserve gibi gıda malzemeleri kalıntısına rastlamamış olman oluyor. Aklından geçen ilk fikir tüm bu erzakların karşı gruplarca alınmış olabileceği olsa da, durumu bir kez daha gözden geçirdiğinde, bu bölgenin basılmış değil boşalmış görüntüsü karşısında, bölgeye hiç erzak taşınmadığı ve taze yiyeceklerin tüketildiği yönündeki düşünce netlik kazanıyor. Bu haliyle de yakınlarda bir yerde, insanların besleyebilecek erzakların bulunduğu bir yerleşim yeri olduğunu anlayabiliyorsun.

İnsanların içine karışmak işi son zamanlarda senin adına, yaşadığın hayat sebebiyle, sıkıntılı bir hal almış olsa da, şimdilik birkaç yeni yüz görmenin faydalı olacağını düşünüyorsun. Bu sebeple de, yol ayrımlarında içgüdülerine güvenerek bir tercih yapıyor ve kısa süre sonra beklediğin yerleşim yerini gözünün önünde görebiliyorsun. Sıradan bir Yağmur Ülkesi kasabasından çok da farklı durmayan, birkaç katlı binalarla birlikte tek katlı dermeçatma yapıları da uhdesin tutan kasaba, oval bir şekilde yapılaşmaya gitmiş gibi görünüyor. Kasabanın net bir giriş yönü bulunmasa da, ilerlediğin güzergahtan açılmış toprak bir yolun kasabaya giriş yaptığını görebiliyorsun. Bununla birlikte kasabann batı tarafına doğru da bir patika bulunsa da, bu yol üzerinde bulunduğun güzergah kadar sık kullanılıyor gibi görünmüyor. Kasabada ise sıradan bir hareketlilik var gibi görünüyor. Hafif bir yükseltinin üstünde bulunmak, şimdilik kasaba hakkında bu bilgileri elde etmeni sağlıyor. Ne var ki bu noktadan kasabanın gerçekten sıradan olup olmadığı veya bir tarafı destekleyip desteklemediği, bünyesinde kurulan illegal bir organizasyon olup olmadığı gibi soruların cevabını bulmanı imkansız kılıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Goutou En
Kaçak
Kaçak
Posts:6
Joined:January 18th, 2020, 12:58 am
Künye:

Re: Kemik

Post by Goutou En » October 23rd, 2020, 5:41 pm

Ulaştığı yer istediği gibi onu sorgulayacak nefeslerle değil, burayı terkedip gitmiş kişilerin hayaletleriyle doluydu. Ve hepsi En'in kulağına ona ulaşan tüm duyumların doğru olduğunu fısıldıyordu. Yağmur topraklarına belki de yanlış zamanda gelmişti. Kusa ve Ishi' nin hareketleri ulaşmaya çalıştığı Riaru güçlerini kim bilir hangi deliğe itelemişti. Burada bilmemkaç zaman önce gerçekleşmiş kaosun ortasında olmayı isterdi En. Çevreye dağılmış işlevsiz ekipmanları ayağıyla iteledi, işine yarayabilecek; burayı tanımlayabilecek bir şeyler bulmayı umdu. Kem gözleri burada neler olduğuna dair bir iz arıyordu. Vahşete, savaşa dair bir iz görmüyordu. Sadece artıklarını bırakıp giden bir grup gibiydi buranın eski sahipleri. Kullanılmış medikal ekipmanlar sağa sola dağıtılmıştı.

İzlerden mi yoksa içine doğan dürtüden mi emin değildi ancak buradaki grubun kısa bir süre önce toplandığından emindi En. Ve gerçekten bu kadar dağınık toparlandıklarını düşününce gözüne ilişen en ufak bir gıda kalıntısı dahi yoktu. Bir şeylerin yakınındaydı. Buradaki barınan her kimin birliğiyse, yakın bir konumdan takviye alıyor olmalıydı. Şanslıydı ki kimin birliğinin izini sürdüğünün bir önemi yoktu. Her iki taraf da En'e garip, mantıksız fırsatlar sunacaktı. Çevresinde tam tur atarak takip edebileceği bir iz aradı, bulamadığında güvenebileceği tek şey belayı koklayan hisleriydi. Yol ayrımını kokladı ve ona en sıcak gelen yoldan devam etti.

Aranmaya başladığı an ile, aradığı şeye yaklaştığı aralıkta hisleri beklediği gibi stabil kalmamıştı. Kendisinin duyabileceği bir şekilde ismini mırıldanırken kendi sesini neredeyse unuttuğunu farketti En. Zaten ağzından cımbızla laf alınan biriyken uzun zamandır yalnız olması sosyal tarafını kör bir bıçaktan farksız kılmıştı. Kafasında kurduğu onlarca senaryoyu tekrar tartması gerektiğini hissediyordu. Görüşüne yavaşça giren kasaba bu nedenle onu heyecanlandırdığı kadar hafiften çekinmesine de neden olmuştu. Neyse ki köşeye sıkıştığında tek yapması gereken elini çantasına atmaktı.

Toprak yolu izleyerek kasabaya doğru ilerlemeye başladı. Olabildiğince standart, bu ölü topraklarda ise ne kadar hareketli olabilirse o kadar kıpırdanıyordu. İçinde ne sakladığını görmek için sabırsızdı En. Bu topraklarda hiç bir kasabanın 'saf' olmadığına yemin edebilirdi. Önce sıcak bir yemek yiyecek, ardından kasabanın irinini görmek için onu deşebildiği kadar deşecekti.

Peçesini çıkarıp sağ koluna sararak suratını açtı tamamen. Adımlarını hızlandırarak sorgusuz sualsiz kasabanın içine dalacaktı. Olabildiğince çevresini inceleyerek han tarzı insanların toplandığı, tıkındığı bir mekan bulmak istiyordu.. İçeriye girecek ve kendisine sıcak bir yemek söyleyerek bir süre çevreyi insanları gözleyecekti.
Künye
İsim: Goutou En
Yaş: 19
Cinsiyet: E
Element: Katon
Seviye: C - Rank
Rütbe: Kaçak
Ryo: 10.000
Prestij: 0
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0


Motivasyon
Güç
Hayat üzerine idealler, hayaller kurmak için fazla zorlu biri En. Bundan ziyade köyden kaçtıktan sonra Yağmur’daki yaşamı anlamaya ve kendini onun akışına bırakmaya karar vermişti. Bu topraklardaki kaos bazı insanları dehşete sürüklerken, En için aslında dünyadaki en zevkli sirklerden biriydi. En ise bu sirkteki tüm odağı üstüne çekmek istiyordu. Kaosun ortasında, en gözde insanı olmak ! Nam, şan, şöhretten ziyade; sadece Yağmur’daki taraflara, onlardan daha ‘normal’ ve kaotik birinin olduğunu göstermek.

Diğerlerinin dikkatini çekmek için koca bir kasabayı kulaksız bırakmak gerekiyorsa, En kulaklardan bir kasaba yapacak kadar heveslenecektir buna.


Komplikasyon
-

Özellikler

Profil
Güç: 4
Çeviklik: 7
Kondisyon: 6
Potansiyel: 3
Varlık: 4
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 1
[Zeka] İzcilik: 2 * Favori

Ninjutsu
D - Rank: Shunshin

Taijutsu
Ninja Ekipman Ustalığı - B Rank

Genjutsu
C - Rank: Kasumi Juusha
C - Rank: Raigen
B - Rank: Magen: Bunshin

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
18 Kunai (Normal Kalite)
30 Shuriken (Normal Kalite)
5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
1 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
2 Sis bombası (Normal Kalite)

User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: Kemik

Post by GM - Naruto » October 26th, 2020, 12:20 pm

Kasabaya yaklaşmaya başladıkça, üzerine sinen yalnızlık kokusunu da silmeye çalışıyorsun zihninde. Ne zamandır tek başına olduğunu neredeyse kendin bile hatırlamıyorken ve en son gördüğün yüzünden üstünden kaç gün geçtiğini hesaplayamazken, hayatın bir şekilde sürdüğü topraklar sana bir hayli yabancı geliyor. Sanki insanların yaşaması, nefes alması ve ihtiyaçlarını gidermesi büyük bir mucize gibi geliyor gözüne. Ancak emellerin ve motivasyonun, tüm bu mucizelerin üstünde oluyor. Adımlarını seyrekleştirecek, seni esir alacak korkulardan tek bir silkinmeyle arınıyor ve benliğinin sorumsuzca hüküm sürmesini izin veriyorsun. O alışıldık hisse döndüğünde ise, adımlarının yere daha sağlam bastığını fark edebiliyorsun. Etrafını saran yabancılığın seni içine çekmesine karşın, etrafını karanlığınla aydınlatıyorsun.

Kasabaya giriş yaptığın anda ise seni sakin bir hayatın akışı karşılıyor. Öğle vakitleri olmasına rağmen karşılaştığın bu durgun hayatı bir nebze garipsemiş olsan da, kısa sürede etrafta dolanan topallayan, kolu-başı sargılı insanları görünce, durumu az çok anlamaya başlıyorsun. Kasabadaki çocukların daha durgun olması, yaşanmış hadiselerin bu kasabayı derinden sarstığını sana anlatmaya yetiyor aslında. Göz göze geldiğin yaralı veya yaşlı kişiler, sana bakmaktan imtina ederek yollarına veya işlerine devam etmeyi tercih ediyorlar.

Kasvet çöken kasabanın en merkezi konumu gibi gözüne çarpan yoldan ilerlemeyi sürdürdüğünde, birçok dükkanın kapalı, çalışan dükkanların ise müşterisiz olduğunu görüyorsun. İnsanlar ruhsuz bir şekilde işyerlerinin önünde otururken, birbirleriyle dahi konuşmamayı tercih ediyorlar. Kapalı dükkanlara göz ucuyla baktığında ise genellikle içlerinin boşalmış ve işyerlerine zarar verilmiş bir halde olduğunu gözlemleyebiliyorsun. Oturup bir şeyler yemek için bulduğun birkaç işyeri kapalı haldeyken, sokağın sonunda gözüne çarpan ve içinde birkaç kişinin çıktığı yer dikkatini çekiyor. Hızlıca bu işletmeye geldiğinde ise, kasabadaki yemek yenebilecek tek yerin burası olduğunu düşünmeden edemiyorsun.

Bir handan ziyade, ufak bir lokanta tadında olan işyerine girdiğinde, içerideki birkaç masadan en müsait olanını seçiyorsun. Senden başka içeride bulunan üç kişi, sessiz sakin bir şekilde yemeklerini yiyorlar ve mümkün olduğunca etraflarına bakmadan ve özellikle senden kaçınarak bu faaliyetlerini sürdürüyorlar. Kapıyı net bir şekilde gördüğün ve dükkanın içine hakim olduğun bir yere oturmanın ardından ise, masana üzerinde kirli bir önlükle gelen orta yaşlı adam, kasabadaki bıkkın tavrı benimseyerek seni karşılıyor. Bu dükkandaki tek çalışanın kendisi olduğu belli olan adam kolayca hazırlanabilecek ve fazla malzeme istemeyen birkaç yemeğin ismini sana söylüyor. İçlerinden bir tanesini seçmenin ardından adam başka bir şey söylemeden hızlıca mutfağın bulunduğu yere yöneliyor. Bir pencere ardında duran mutfakta çalışmaya başlayan adam, kısa sürede yemeğini hazır ediyor. Adam yemeğini masaya getirdiği sırada, dükkandaki yemek yiyen diğer insanlar yavaşça yerlerinden kalkıyorlar ve masaya bir miktar para bıraktıktan sonra, dükkan sahibiyle selamlaşıyorlar. Bu adamlardan bir tanesi, adeta bakışlarıyla seni bir tehdit olarak görerek dükkandan kalıp kalmamayı dükkan sahibine işaret ederken, dükkan sahibi hafif bir tebessüm ve kafasını iki yana sallamakla yetiniyor. Bu adamlar dükkanı terk ederken, orta yaşlı adam mırıltı şeklinde sana “Afiyet olsun.” diyerek yanından ayrılıp mutfağa doğru adımlarını atmaya başlıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Post Reply

Return to “Yağmur Ülkesi”