[Oita Butsuo & Jirou Ryu] Panzehir

[GM - Naruto]

Ryu; İnsan silüetine bürünmeye başlayan gaz bulutunu tüm dikkatinle izlemeye başlıyorsun. Göz açıp kapayıncaya kadar bir insan formunu alan gaz bulutu Sozen'in görünümüne bürünürken, eline patlayıcı parşömen bağlı kunaiyi almış bulunuyorsun. Artık Sozen olan gaz bulutunun sana doğru yapacağı tek bir adıma odaklandığın sırada, sana doğru sağ tarafı görünen Sozen'in kafasını sana çevirdiğini ve sinsi bir şekilde sırıttığını görüyorsun. Bir anlık bu sırıtışın ardından Sozen üstüne doğru değil, gaz formunda ilerlemekte olduğu yöne doğru hareket etmeye başlıyor! Sozen, kendisinden bekleneceği bir şekilde hızlı bir şekilde hareket ederek ağaçlık alanın iç kısımlarını doğru ilerlemeye başlıyor ve her geçen an aranızdaki mesafe artacak gibi görünüyor.

Butsuo; Gaz bulutu ile karşılaşmanın ardından, zehirden etkilenmeden bir önceki konumuna dönmek için hareketleniyorsun. Ne var ki bu noktada gaz bulutu senin hareketlerini engelleyecek ve seni saracak şekilde hareket etmeye başlıyor! Bu esnada, gaz bulutunun seni çevreleyecek olması halinde düşündüğün planları gerçeğe dökmeye karar veriyorsun. Derin bir nefes alarak, bu kez alengirli yollara girmeden doğrudan gaz bulutunun içine atıyorsun kendini! Gaz bulutu sanki günlerdir aç bir yabani hayvan gibi etrafını sarmaya başladığı anda, gaz bulutunun üzerinde yarattığı baskıyı hissetmeye başlıyorsun. Fiziksel olarak hissettiğin basınç seni hiçbir şekilde etkileyecek gibi durmasa da, gaz bulutunun vücuduna yapışırcasına sarmalaması seni rahatsız ediyor.

Gaz bulutunun seni çevrelediği bir şekilde tepeden aşağı indiğin anda, vitesi birkaç kat arttırıyor ve hızlı bir deparla kendini gaz bulutunun dışına atmayı deniyorsun. Bu noktada gaz bulutunun içinde hızlıca fırlayarak çıkmayı başarıyorsun. Kendini kurtarmış bir şekilde Ryu'nun olduğu noktaya varmak istediğin esnada ise, sığınağın giriş kısımlarına geldiğin esnada ise, sol tarafına doğru gelecek şekilde bir kişinin sırtını görebiliyorsun. Kel kafalı bir adamın bu belirişine anlam vermek için kafanı Ryu'ya çevirdiğinde ise, Ryu'nun dikkatlice bu kel adamı takip ettiğini görüyorsun. Tam bu esnada ise kel adam ormanın iç kısımlarına doğru hızlıca harekete geçiyor! Ancak bu esnada seni çevreleyen gaz bulutu da Ryu ile arana girerek bir insan silüeti görünümü almaya başlıyor!

Ryu; Sozen'in hareketlenmeye başladığı anda göz ucuyla Butsuo'nun sığınağın hemen girişini bir gaz bulutunun içinden çıktığını ve senin olduğun noktaya doğru gelmeye başladığını görüyorsun. Ancak Butsuo'yu sarmalayan gaz bulutunun hızlı bir şekilde ikinizin arasına girmeye çalıştığını ve bir insan silüetine bürünmeye başladığını fark edebiliyorsun.

[GM - Naruto]

Off Topic

Jirou Ryu ikinci pasiflik uyarısını almıştır.

Oita Butsuo ilk pasiflik uyarısını almıştır.

[Oita Butsuo]

Finaller sıkıştırıyor, yakın zamanda yazmaya çalışacağım ama 22'sinden sonraya kalma ihtimali var. Gecikme için özür dilerim.

[Jirou Ryu]

Cumartesi'ye kadar yazmaya çalışacağım. Bir takım problemlerle uğraşıyorum, kalan boş zamanlarımda kısa kısa yazıp yetiştirmeye çalışacağım hafta sonuna kadar, kusura bakmayın.

[Jirou Ryu]

Ryu, hiçbir şey anlamıyordu. Gerçek anlamda, gözü önünde gerçekleşen her olaya, yeni doğmuş bir bebeğin o saçma bakışları ile bakıyordu. Sozen, anlatıldığı gibi biri değildi. Ryu'ya göre bu görev, çok çabuk gaza gelmiş bir herifin üstlerine doğru saldırması ile çabucak bitecek bir görevdi, ama bu adamın yaptığı herhangi bir şeye bir mana yükleyemiyordu. Bunun iki sebebi vardı. Zehir özelliği çok kabiliyetli ve genişti. Ryu, asla kendinin sahip olduğu gölge yeteneğini bu denli genişletip, çok fazla özellik yüklemeyeceğini biliyordu, ama bu herif, zehir ile her şeyi yapabiliyormuş gibi geliyordu Ryu'ya ve bu noktada oldukça sıkkın ve bıkkın hissediyordu. Sanki herkes, Kami tarafından hınçla yaratılmış gibiydi.

Sozen'in kendisi, ya da klonu veya zehir yeteneğinin oluşturduğu garip kendi formu Ryu'nun tam karşısında dikilip, adeta Sozen'in kendisiymiş gibi sırıtırken, Ryu tetikte bir şekilde beklemeye devam etmişti ve bir anda harekete geçen Sozen'e karşı tepki verememişti. Zira Sozen, kendisine doğru koşmak yerine, ormanlık alana doğru hareket etmeye başlamıştı ve bu noktada Ryu amacını çözememişti.

O sırada ise, Butsuo'nun sığınağın giriş tarafından, bir gaz bulutunun içinden çıkıp kendine doğru geldiğini görmüştü. Fakat onu sarmalayan gaz bulutu, Ryu ile Butsuo'nun arasına girip, bir insan silüeti halini almaya başlamıştı. Bu noktada Ryu, hızla ormana doğru giden Sozen'e doğru Kunai'yi fırlatıp, patlatacaktı, eğer mesafenin yeteceğinden eminse. Emin değilse, shunshin ile mesafeyi kapatıp atacaktı. Bu şekilde bu gaz bulutunun ne ayak olduğunu çözeceğine inanıyordu. Eğer bir klon gibi patlarsa takip etmeyecek ve diğer insan formuna dönüşen klona doğru yönelip tetikte bekleyecekti. Fakat farklı bir tepki verirse, temkinli bir mesafeden, dikkatlice takip edecekti.

[Oita Butsuo]

İnsan sakin kalınca kontrolü kaybetmiyor. Hele bir de shinobiyseniz. Üzerine ne yollarsanız yollayın vereceği en önemli şeyin hayatı olduğunu bildikten sonra gözünde büyütecek pek bir şey de kalmıyor zaten. Yaptığı mesleğin isminin kökü ölüm olan birisi zaten ölüm fikriyle yaşamaya alışmıştır. Ölmeye hazırsan neden ölümden korkasın ki?

İnsan olmak ise kontrolü kaybetmekten geçiyor bana göre. Her an kendime hakim olmak istemiyorum. Kendimi aşmak istiyorum. Duygularım düşüncemi geçsin, içimden taşsın istiyorum. Banno'yu kafa atarak öldürmek istiyorum. Ganmaru'yu görünce kuyruğumu kıstırıp kaçmak istiyorum. Kuçi Kuçiyle dövüşürken zevkten kudurmak istiyorum. Sozen'e bize yaşattığından daha büyük bir karın ağrısı olmak istiyorum. Kumiko'yu sevmeye devam etmek istiyorum. Kumiko'ya rağmen istediğim gibi davranmak istiyorum. İnsanlar bana hayranlık duysunlar istiyorum. İnsanlar benden korksun istiyorum. Kaoru'yu aşağılamak istiyorum. Beni küçük gören herkesin ağzına sıçmak istiyorum. Ölmek istiyorum. Yaşamak istiyorum. Bilmek istiyorum.

Yapışkan ve rahatsız edici. Çamurumsu. Yavaş. Etkisiz. Eğer nefes almasaydım Sozenle savaşmak çok daha kolay olurdu. Çaresine bakacağız. Bir savaşa kilitlenirsek gerisini hallederiz ama önce savaşmamız lazım.

Ryu'nun bakışlarını takip ettiğim zaman ormana koşan kel bir adamı takip ettiklerini gördüm. Tabii ki bu konuda çeşitli tahminlerim var ama Ryu'nun gözlerini diktiği keli daha uzun izlememe gerek olduğunu sanmıyorum. Benim sadece tahminlerim varken onun gördükleri var. Onun yerine insanüstü bir çabayla bir gözümle Ryu'yu bir gözümle de ortamıza geçen gaz bulutunu izlemeye başladım. Gaz bulutunun yavaş yavaş form almasıyla ise öteki gözümü de zorlu görevinden azat edip gaz bulutuna odaklandım. Gaz bulutu insanımsı bir form benimsemeye başladığında ise tahminlerimin doğruluğuna olan inancım arttı. Gözlerimin kenarıyla Ryu'nun ormana kaçan kele hareketlendiğini görmem de harekete geçmek için beklediğim sinyal oldu. İnsan olmaya çalışan gaz bulutuna kontrollü ve hızlı bir şekilde yaklaşarak savaşmaya hazır olacağım. Gaz insana dönüşür dönüşmez saldırmayacağım ama avantajı da vermeyi düşünmüyorum. Tetikte kalarak gazın bir şeyler demesi ihtimaline karşı hazır bekleyeceğim. Kısacık bir zaman içinde bir şey yapmazsa saldırıya geçerim. Nefesimi tutarak ne kadar dövüşebileceğimi öğrenmek için de iyi bir fırsat var elimde.

[GM - Naruto]

Ryu; Sozen’in ormanın iç kısımlarına doğru hızlı hareketi, kunaiyi fırlatabileceğin bir mesafede olsa da, yine de sonuç konusunda seni tereddütte bırakıyor. Bu yüzden Sozen ile arandaki mesafeyi Shunshin ile kapatmaya karar veriyorsun ve bu doğrultuda harekete geçiyorsun. Shunshin ile yaptığın kısa süreli ilerlemenin ardından Sozen’in bir gözü arkada seni takip ettiğini fark edebiliyorsun ve en doğru anın geldiğine inandığında, elindeki kunaiyi fırlatıyorsun. Sozen, üzerine gelen kunaiyi geç de olsa fark etmeyi başarsa da, tepki verme konusunda biraz geç kalmış görünüyor. Bu nedenle ilerleyişine devam eden Sozen, bir anda patlamanın içinde kalıyor!

Havaya yayılan gri duman hızla yayılırken, ormanlık alanda başlayan ufak bir yangın ile gri dumanlar hızla siyaha dönüyor. Ortamda Sozen’in varlığına veya mor gazına dair en ufak bir iz bulunmuyorken etrafına bakıyorsun. Butsuo ile arana bir hayli mesafe girmiş olması, seni bu noktada ormanın içinde yalnız bırakıyor. Ancak patlamanın da etkisiyle ormanda az bir kısım açıklık görüşünü arttırıyor. Patlamadan arda kalan dumanlar yok olduğunda, Sozen’e dair nelerle karşılaşacağını anlamak için patlama noktasına baktığında, yerde bulunan ve yanmakta olan bir kütük dışında hiçbir şey görmüyorsun! Sozen’in Kawarimi ile kaçışı seni şu anda açık bir hedef haline getirmiş gibi görünse de, bakışlarını patlamanın hemen ardına odakladığında, sana doğru yürümekte olan Sozen’i net bir şekilde görebiliyorsun.

Sozen ile aranızda yaklaşık 30 metrelik bir mesafe bulunurken, yüzünde sinsi bir sırıtış gördüğün Sozen boğuk ve gırtlaktan gelen bir ses tonuyla “Peşimi bırakmayacaksınız anlaşılan.” diyor. Hemen ardından sağ eline aldığı bir wakizashiyi hafifçe önüne doğru getirirken “Neyse, en azından teke tekte seni alırım! Sonra da arkadaşının icabına bakarım artık!” diyor. Her ne kadar cümleleri cüretkar olsa da, hamleleri aynı tavırdan uzak olan Sozen yavaş adımlarla sana doğru ilerlemeye başlıyor.

Butsuo; Ryu’nun ormanın iç kısımlarına girerek gözden kaybetmenin ardından, odağını tamamen insan formuna dönüşen gaz bulutuna veriyorsun. Silüeti giderek şekillenen gaz bulutu birkaç saniye içinde Sozen’e dönüşürken, kafası tam anlamıyla oluştuğu sırada boğuk ve gırtlaktan gelen bir ses tonuyla “Arkadaşın da tam malmış, seni bırakıp gidiverdi.” diyor sinsi bir şekilde gülerek. Bu esnada tam bir insan görünümünü alan Sozen, aranızdaki yaklaşık 20 metrelik mesafeyi korumak ister gibi görünürken bir patlama sesiyle irkiliyorsun. Gelen patlama sesi ile sırıtışını bir kat arttıran Sozen “Bunu nasıl söylemem gerekir bilmiyorum ama, arkadaşın havaya uçtu! En iyi ihtimalle kolu bacağı falan kopmuştur. Benim mekanıma gelip de istediğiniz şekilde dolaşabileceğinizi düşünmüyordunuz, değil mi?" dedikten sonra yüzündeki sırıtışı daha da arttırarak "Bakalım seni ben mi geberteceğim yoksa tuzaklarımdan biri mi?” diyor. Bu cümlesiyle vücudunu gergin bir hale getiren Sozen, dövüşe hazır olduğunun sinyalini sana veriyor.

[Oita Butsuo]

"Senin gibi çok konuşan am düdüklerini hiç sevmem. Boş boş konuşup saklanmaktan başka bir sik yapmadın. Götün yiyorsa saklandığın yerden çık da dağıtayım senin o götünü başını." Mi mührünü yapıp sıkılmış gözlerle Sozen'e bakarken döküldü dilimden düşüncelerim. Bedenim toprakla bir olup kararırken bakışlarımın daha da küçümseyici bir hal aldı. Bir klon olduğunu bildiğim halde ona bildiğim tekniklerden birini gösteriyorum. Bunu tabii ki sadece onu küçümsemek için yapmıyorum. Aynı zamanda yemliyorum da onu. Evet, pek fazla teknik bildiğim söylenemez ama Sozen bunu bilmiyor. Beni bir klon için elini açan bir amatör olarak da görebilir böyle bir tekniği kolayca feda edebilecek kadar güçlü biri olarak da. Bizi hafife alması işime gelen seçenek olsa da Ryu'nun ne durumda olduğunu bilmemem bu dövüşü kısa tutma isteğimi kamçılıyor. Açıkçası Sozen'in bizden korktuğunu düşünüyorum. Onu hafife almıyorum ama büyük bir şeyler planlamıyorsa yaptığı şeyler bunu gösteriyor. Bize reaksiyon olarak hareket etmesi ise bir şeyler planlamadığına dair inancımı güçlendiriyor. Varsın korksun ödlek. Bir şey değişmiyor o da benim elimi açmam ve ona ortaya çıkması için sebep vermem. Tabii ki sadece bunun için kullanmıyorum Domu'yu. Klonla savaşırken neler olacağını bilmiyorum ve tedbiri elden bırakmak istemiyorum.

Sozen'i sinirlendirmek için dikkatlice seçtim sözlerimi. Onu dışarıda oynamaya çağırmak için rüşvet kullandım. Peki şimdi ne yapacağım? Ryu'nun tuzağa falan oturduğunu düşünmüyorum. Ortamı tuzaklara karşı inceledik daha önce, böyle bir şey olsa görürdük. Ayrıca tuzağa oturmuş olsa bile benim düşüneceğim bir şey yok çünkü orada değilim, her halükarda bu klonu yok etmem gerekiyor. Bu yüzden odağımı falan kaybetmiş değilim. En kısa sürede işini bitireceğim klonun.

Sozen'e doğru adımlamaya başlarken sağ elimde çakra yoğunlaştırarak Oukashou için hazırlıklarımı tamamlayacağım. Hazır olduğumda ise son hız Sozen'e koşmaya başlayacağım. Aramızdaki mesafe yarılandığında Sozen'in hareketlerini sensör yeteneklerimde sezebiliyor olacağım, tam hız hareket etmemde bir sakınca yok. Hamlemin geri kalanı Sozen'in hareketlerine bağlı olarak gelişecek. Eğer sağa sola yukarı aşağı kaçmaya çalışırsa bunu öngörebileceğim ve kaçış yönüne sıçrayarak suratına geçireceğim Oukashou'yu. Bir teknik kullanması, zehir salması her zaman bir olasılık. Burada kumar oynamayı uygun görüyorum. Mesafe kısalırken nefesimi tutmaya başlayacağım. Sozen şu ana kadar zehirle alakalı olmayan hiçbir teknik kullanmadı ve Kaoru da taijutsu ve zehirler haricinde bir şeyden bahsetmedi. Bir şekilde, mesela zehir bulutuyla, görüşümü kapatıp kaçmak isteyebilir ama bu onun için bir seçenek değil. On metrelik mesafedeyken görmeden de takip edebilirim onu. İkinci bir durum ise Sozen şu ana kadar epey bir jutsu kullandı aslında, onu daha fazla teknik kullanmaya iterek onu daha da yormak işimize gelebilir. Kunai falan atmak gibi bir şeye girişirse eğer bu durumu önceden görebileceğim için çok zorlanmadan kaçınıp yoluma devam edebileceğimi düşünüyorum. Tek endişem bizim kurduğumuz tuzakları bize karşı kullanması ihtimali ama bu ihtimali düşünüp hareket edecek değilim. Hiç bir kesinliği olmayan bir şey için kendimi kısıtlayamam. Ayrıca böyle bir durum varsa asıl Sozenle değil de klonuyla dövüşürken öğrenmek işime gelir.

Gerçekten şu amcık kankalarını da alıp çıksa da artık şu mağaradan ardını dövüp siktir olup gitsek şuradan. Gaza gelip azıtamadım bir türlü.

[Jirou Ryu]

Bir insan kaç kere ölebilir, diye düşündü kısa bir an Shinobi. Sezgilerini, duygularını ve tüm yaşadıklarını bir kenara koyup, sadece bomboş bir dürtü ile bu sorunun cevabını aradı. Vücudundaki yaralar sızladı, ölümle burun buruna geldiği tüm o anlar gözlerinin önünde belirdi ve kısa bir an, sadece kısa bir an, tek bir yanlış hamle sonucu kaç kere ölebileceğini düşündü. Seçtiği bu hayatın, en baştaki yegane amacının sonucu olduğunu biliyordu. Henüz ne annesi ile babasını bulabilmiş ne de o yegane amacına ulaşabilmişti, ama buna rağmen, adeta canı bir hiçmiş gibi, onu tuzağa sürükleyebilecek Sozen'in arkasından ilerleyebiliyordu. Bunun adı neydi bilmiyordu, ahmaklık ya da bambaşka bir şey, ama şöyle bir geçmişe gidip, defalarca kez bu tarz kararlar verdiğini düşününce, bunu pekte sorgulamıyordu.

Derince bir nefes, zehir konusunda ustalaşmış biri karşısında, yapılması en saçma hareketin ta kendisiyken, bunalmış olan Ryu, kendine engel olamadı. Sozen'in dövüş tarzı ve tamamı ile strateji üzerine kurulmuş hareketi, onun temposuna ayak uydurmakta zorlanmasına sebep oluyordu. Onu fevri ve dengesiz biri olarak beklerken, tam tersi olarak akıl oyunları yapan biri olması, bu noktada onların işini zorlaştıran yegane faktör oluyordu.

Mesafe kısaltma hamlesi ve akabinde yolladığında kunai, tek bir Kawarimi hamlesi ile alt edilince, Ryu tam olarak olan biteni anlamadı. Bu, bir klon muydu yoksa gerçek Sozen'in ta kendisi miydi? Bu noktada, gaz bulutuna dönüşüp, bu tarz açıklıklardan faydalana biliyor muydu? Öyleyse, neden kaçmıştı? Amacı bizi ayrı düşürmekse, Butsuo ile şu an baş başa olan şey neydi? İkisinin de klonsa, ve patladıklarında zehir yayıyorlar ise işleri zordu.

Bu noktada Ryu, karar veremiyordu. Karşısında dikilmiş, onunla konuşan ve Wakizashi'yi çekmiş olan bu adam, gerçek mi yoksa klon mu karar veremiyordu.

"Sozen... anlatıldan çok daha farklı bir adamsın. Seni öldürmemiz için, bizi kiralayanlar, hakkında çok az şey söylemişler. Sanırım önce seni, sonra da seni öldürmemi isteyenleri öldürmem gerekecek bu noktada. Yalandan hiç hoşlanmam zira." diyecekti, yavaş ve akıcı bir tonda karşısındaki bu herifi süzerken. Bunu yaparken, aynı zamanda Wakizashi'yi çekecek ve Sozen'in usulca kütüğü arkada bırakmasını bekleyecekti. Arkada bıraktığı an ise, Kawarimi atarak, arkasına geçmeyi deneyecek ve Wakizashi'yi dikey bir saplama hamlesi ile kalbine doğru saplayacaktı. Bu anlarda ise nefesini tutacaktı. Tüm kaderini, bir kez daha bir ölüm kalım savaşına hibe etmiş olmasını ise gram umursamıyordu. Tek umursadığı, bu yola çıkmasına sebep olan af duygularıydı. Her bir İshigakure vatandaşı için bir kaçak avlayacaktı.

Sozen ilki olabilirdi ya da bu yolda ölmesine sebep olacak kişi, bunu umursamıyordu. Butsuo, bir şekilde paçayı kurtarırsa, ölecek olması umurunda bile değildi.

[GM - Naruto]

Off Topic

... Bu noktadan sonra amacı, Sozen'in arkasında kalan kütüğe Kawarimi no Jutsu atmaktı. ...

...Patlamadan arda kalan dumanlar yok olduğunda, Sozen’e dair nelerle karşılaşacağını anlamak için patlama noktasına baktığında, yerde bulunan ve yanmakta olan bir kütük dışında hiçbir şey görmüyorsun! Sozen’in Kawarimi ile kaçışı seni şu anda açık bir hedef haline getirmiş gibi görünse de, bakışlarını patlamanın hemen ardına odakladığında, sana doğru yürümekte olan Sozen’i net bir şekilde görebiliyorsun.

Sozen ile aranızda yaklaşık 30 metrelik bir mesafe bulunurken, yüzünde sinsi bir sırıtış gördüğün Sozen boğuk ve gırtlaktan gelen bir ses tonuyla “Peşimi bırakmayacaksınız anlaşılan.” diyor. Hemen ardından sağ eline aldığı bir wakizashiyi hafifçe önüne doğru getirirken “Neyse, en azından teke tekte seni alırım! Sonra da arkadaşının icabına bakarım artık!” diyor. Her ne kadar cümleleri cüretkar olsa da, hamleleri aynı tavırdan uzak olan Sozen yavaş adımlarla sana doğru ilerlemeye başlıyor.

GM mesajında da belirtildiği üzere, Sozen patlamanın gerçekleştiği yerin ardında bulunuyor. Bu haliyle de Kawarimi yapmayı planladığın kütük Sozen'in arkasında değil, önünde duruyor. Tüm turunu ve planını etkilediği için, bir kere daha uyarmakla yetineceğim. Ancak lütfen GM mesajlarını daha dikkatli okuyun, kafanızda oturmayan bir şey varsa sorun, sormaktan çekinmeyin.