[Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur - II. Kısım

User avatar
Amano Kagami
Kaçak
Kaçak
Posts:83
Joined:September 2nd, 2018, 12:45 pm
Künye:
[Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur - II. Kısım

Post by Amano Kagami » September 8th, 2020, 9:14 am

Ishigakure'nin namına yaraşır topraklarında başladığım yaşamımın bana aidiyetini hissedememiştim hiçbir zaman. Çocukluk dönemini babasına yaranmaya, ergenliğini ise kendisini köyüne ait hissetmeye çalışan biri olarak her daim kendimden uzak bir yaşantım olmuştu. Ancak Ishigakure'yi ardımda bıraktığımda da aradığım aidiyet duygusuna kavuşmak imkansız olmuştu. Kendimi zorlu bir hayatın kucağına bıraktığımı bilsem de bu zorluğu sığınacak bir limanla yatıştıracak kadar tutkuluydum. Onca soruya ve kendime ait bilinmezliklere rağmen, aramaktan ve sorgulamakta hiçbir zaman geri durmamıştım. Bu yaşantı bana birçok şey getirmişti, her biri yeni yeni sorular yaratsa da... Shiri, Kimura Otane, Kimura Shingen ve Rintaro bunlardan en belirgin olanlarıydı. Aslında her biri Togami isimli köydaşımla kamçılanmışsa da, bugünkü halime şekil veren bu isimler ve onlarla birlikte yaşadıklarım olmuştu. Şimdi ise bambaşka bir yerdeydim. Doğduğum topraklara uzak, olmak istediğim noktaya yakın bir yerdeydim. Izena'da başladığım yeni hayatın üstünden geçen bir hafta, arzularımın gerçeğe dönüşebileceği bir yer olmaya evriliyordu gözümde.

Maguro-san tarafından yerleştirildiğim küçük ancak benim için yeterli olan evde çok sık vakit geçirmemiştim. Sadece dinlenmem gerektiği zamanlarda bu eve gelmiş ve yeteri kadar dinlenmemin ardından kendimi Izena sokaklarına bırakmıştım. Maguro-san ile beraber beni gören köylülerin beni tek başıma gördüklerinden ne şekilde davranacaklarını çözümlemekle geçen birkaç günün ardından, halkın arasında yer alabilmek adına çeşitli dükkanları ziyaret etmiştim. Öte yandan bu süreci Maguro-san ile çok irtibat kurmamayı tercih ederek geçirmenin daha faydalı olacağını düşünmüştüm. Zira halkın gözünde kendimi Maguro-san'ın yanında gezinen bir tip olarak değil, bizzat kendim olarak var olmak istiyordum. Her ne kadar değirmen konusundaki gelişmeleri ziyadesiyle merak ediyor olsam da, bu konuyla ilgili olarak bir gelişme yaşandığında Maguro-san'ın benimle iletişime geçeceğini biliyordum. Bu yüzden de odağımı halkın üzerine vermemde bir sakınca olmadığına inanıyordum.

Bir haftalık sürenin ardından ise, içimi kemiren ve beni merak silsilesine savuran konuyla ilgili olarak Maguro-san ile konuşmam gerektiğine kanaat getirmiştim. Sabahın ilk ışıklarıyla uyanmamın ardından, hızlıca hazırlanacak ve ardından yiyecek bir şeyler almak için Izena sokaklarına atacaktım kendimi bir kez daha. Geçirdiğim bir haftalık süreç sonucunda, halkın gözündeki izlenimimi daha iyi değerlendirebilmek adına, Izena'da diğerlerine nazaran daha kalabalık olan bir lokasyon seçmeyi tercih edecektim. Bu yüzden, Izena'da geçirdiğim zaman içerisinde müşterisi olduğum yiyecek satan dükkanları kafamda tartarak ve Maguro-san'ın bana verdiği anahtarları da yanıma alarak kendimi bir kez daha Izena'ya bırakacaktım.
Künye
İsim: Amano Kagami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak (Chuunin)
Ryo: 98.750
Prestij: 8
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Kagami idealleri peşinde olan birisidir. Bu yüzden de köyden kaçmasına sebep olan soruların cevabını bulmayı amaçlamaktadır. Bu sorular kendinden başlayıp dünyaya yayılmaktadır. "Neden" ve "nasıl" şeklindeki bol soruları, bulduğu cevapların peşinden gitmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla Kagami ideallerini realiteye dökmeyi istemektedir.
Özellikler
Izena'daki Ev
Kagami, Izena adlı bir kuytu Yağmur Ülkesi köyünden bir eve sahiptir. Bu ev, onun rahatça saklanabilmesine, dinlenebilmesine ve maceraları arasında huzurlu bir vakit bulabilmesine olanak sağlar. Bu ev sebebiyle Kagami yorgunluğa ve dinlenmeye bağlı olan sağlık sorunlarından daha hızlı kurtulur, Izena'ya kısa sürede ulaşabileceği bir mesafedeyse avlanamaz ve bu evi değerli eşyalarını saklamak için kullanabilir.

Kagami'nin kısa sürede Izena'ya ulaşamayacağı ve avlanabilir olacağı durumlar GM tarafından gerekli turlarda bildirilecektir.

Kagami kurgusal sebeplerle bu eve olan erişimini kaybedebilir.

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 4
Kondisyon: 6
Potansiyel: 9
Varlık: 7
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 5 (Favori)
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 5
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 4
Mod
Jikangan

Ninjutsu
Raigami no Jutsu (B-Rank)
Ikazuchiwana no Jutsu (C-Rank)
Geliştirme Açıklaması: Tekniğin aktivasyonu için işaretlenen alana birilerinin girmesi gerekirken, yaptığı antrenmanlar sonucunda Kagami işaretlenen alan üzerinde kontrol sağlamıştır. Bu sayede teknik açıklamada yazıldığı gibi kullanılabilirken, Kagami teknik için konulan işarette ufak bir değişiklik yaparak, tekniği tek el Tora mührü ile istediği zaman aktif hale getirerek patlamayı gerçekleştirebilir.

Geliştirme Açıklaması: Tekniğin gerçekleştirilebilmesi için sabit cisimler işaretlenebilirken, Kagami teknik üzerindeki kontrolü sayesinde, canlı cisimlerin üzerine de işaret bırakabilmektedir. Bırakılan işaretin, teknik için sabit cisimlere konulan işaretten bir farkı bulunmamaktadır.

Geliştirme Açıklaması: Teknik için el mühürleri yapıldıktan sonra, Kagami iki elini kullanarak iki işaret bırakabilir. Bu işaretlerin ikisi de aynı olmak zorundadır. Yani bir işaret kendiliğinden patlayan, diğer ise Kagami tarafından yapılacak el mührü ile patlayan cinsten olamaz. Diğer bir deyişle, İki işaret de ya kendiliğinden patlayan cinsten ya da tek el mührü ile patlayan cinsten olmak zorundadır.
Kangehika (C-Rank)
Shunshin no Jutsu (D-Rank)


Taijutsu
Suiseiki (D-Rank)

Genjutsu
Kasumi Juusha (C-Rank)
Kuroshiki (D-Rank)
Okuninushi (B-Rank)


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur - II. Kısım

Post by GM - Naruto » September 29th, 2020, 9:51 pm

Güneşin ilk ışıklarıyla beraber yatağından kalkıyor ve güne hazırlanmaya başlıyorsun. Evine arada sırada getirdiğin ve zaman içerinde sayıları artan kişisel eşyalarına yöneliyor, güne uygun olacağını düşündüğün kıyafetler geçiriyorsun üzerine. Saçlarını da toplayarak kendini Izena sokaklarına atıyorsun sonrasında. Her geçen gün daha da ısınan havanın yarattığı pozitif hisler bugün biraz daha belirgin senin için. Kuşlar cıvıldıyor, sayıları her gün daha da artan çiçeklerin kokuları ciğerlerine daha bir işliyor Izena'nın meydanına ilerlerken. Kendini meydana atmayı tercih ettin, çünkü nüfusu bir hayli az olan bu köyde bulabileceğin en kalabalık mekanların burada olduğunun farkındasın. Nitekim, meydana ilerlerken geçtiğin her boş sokak köyün bu halini sana kanıtlıyor adeta. Yolculuğun bölünmeden, bir belki de iki kişiye ancak rast gelerek yarım daire şeklindeki meydana ulaşıyorsun kısa bir yürüyüş ile.

Meydana varman ile görmeye başladığın insan sayısı, geride bıraktığın dakikalardakinden çok da farklı olmuyor. Meydan, ara sokaklara nazaran daha çok insan barındırsa da, özellikle genç nüfusun neredeyse hiç olmayışı, kalanların ise tabiri caizse bir avuç kadar olması artık alıştığın bir durum. Hele geride bıraktığın mevsimde, meydanın bile bomboş olduğu günleri hatırlamanla, meydanın şu anki haline şükrettiğin bile söylenebilir.

Şelaleden gelen sesler eşliğinde, kendi hallerinde takılan insanları ufaktan inceleyerek yürümeye başlıyorsun meydanda. Daha önce uğradığın ve iyi Yakisoba yaptığını bildiğin bir mekana doğru yöneliyorsun. Bu kısa yürüyüşün, insanların düşüncelerine dair merakını da gideriyor bir yandan. Zira insanlarda yadırgayan veya sorgulayan bakışlar görmüyorsun. Geçmişe nazaran daha az "yabancı" hissetmene sebep oluyor insanların bu halleri. Maguro ile takıldığın süre sayesinde sana alıştıklarını, seni kısmen de olsa kabullendiklerini anlayabiliyorsun gözlemlerinden. Bu durum sende bir tık pozitif bir etki bırakıyor, keyifli bir şekilde Yakisoba dükkanından içeriye adım atıyorsun.

Daha önce de gördüğün, sadece üç masası olan ufak bir mekan karşılıyor seni kapıdan girdiğinde. Sağındaki duvara yaslanmış masalardan en sonuncusuna doğru ilerliyorsun bir güzel yerleşiyorsun buraya. Senin yerleşmenle ise toparlak bir teyze geliyor elinde ufak bir not defteri ile. "Hoşgeldin." diyor tatlı bir sesle, gülümseyerek. Bu kadının da ifadesi üzerinde düşündüğünde, meydandaki insanlardan çok da farklı düşüncelerde olmadığını görebiliyorsun. Hatta buraya ilk gelişine nazaran daha sevecen davrandığını fark edebiliyorsun. Kadın elindeki not defterine siparişini yazmaya hazır bir şekilde senin söyleyeceklerini beklemeye koyuluyor, siparişini sözel bir şekilde sormasına gerek kalmadan.
Off Topic
Bendeniz Cynic. Pasiflik süreniz 48 saattir. Konunun baharda geçtiğini belirtir, gıdınızdan öperim.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Amano Kagami
Kaçak
Kaçak
Posts:83
Joined:September 2nd, 2018, 12:45 pm
Künye:

Re: [Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur - II. Kısım

Post by Amano Kagami » September 30th, 2020, 1:49 pm

Isınmaya başlayan hava, cıvıldayan kuşlar ve insanı mutlu kılan çiçek kokuları… Her biri baharın gelişini haber verirken, Izena insanlarına bahar çoktan elveda demişti bile. Bir avuç kadar ihtiyardan ibaret sayılabilecek köye baharın gelişi, burada yaşayanlar açısından müjdeli bir mevzu bile değildi gibiydi. Oysa Ishigakure’de, sokaklara dolan çocuk sesleri ve insanların şen naraları hala kulaklarımda çınlıyordu. O günleri özlemiş değildim, bulunduğum yerde olmaktan memnundum. Ne var ki, belki de Izena’daki en genç insan olma durumunun ruhumdaki enerjiyi yok etmesinden korkuyordum. Meydana doğru adımlarımı atarken sadece birkaç kişiye denk gelmiş olmak kararlarımı sorgulamama neden olsa da, umudum henüz yitirmiş değildim. İdeallerim açısından nüfus olarak yeşil ışık yanmıyor olsa da, Izena’nın konumu ve içinde bulunduğu durum benim açımdan oldukça elverişliydi. Umutsuzluğun hüküm sürdüğü bu köyde, umuda açılan kapı olabilmeyi başarmam gerekliydi.

İçimde gelen baharla birlikte meydandaki nüfus sayısında artış olabileceğine dair az da olsa bir inanç bulunuyordu. Ancak meydana vardığımda, gördüğüm manzara pek de iç açıcı değildi. Gençlere ihtiyacım varken, onlardan mahrum olmak büyük bir kayıptı ve esasen, muhtemel iş yükünü tek başıma sırtlanmam anlamına geliyordu. Her ne kadar Maguro-san ile yaptığımız konuşmada elimi taşın altına koymaktan çekinmeyeceğimi açıkça dile getirmiş olsam da, burada geçirdiğim sürede işlerin benim lehime daha iyi gitmesine karşı koyamayacağımı anlamıştım. Bazı şeyleri oluruna bırakırken, bazı şeyler tek başıma yapmam gerekliydi. Bu sebeple, adını koyamasam da bazı şeyleri benim yerime yapacak kişiler olmalıydı… Bu konuda bir avuç ihtiyardan medet umamayacak kadar bilinçli biri olduğumu düşünüyordum.

Meydana varmış olmanın benim için bir diğer önemli yanı ise, Izena halkında tanıdığım sürenin sona ermiş olmasıydı. Buraya yerleşmemin ardından geçen sürede, ne Izena halkının sosyal yaşantısına müdahale etmiş ne de kendime dair bir şeyler sunmuştum. Köy halkının benimle ilgili tek görgüsü Maguro-san’ın yanında birlikte yürümemden ve değirmene gitmemden ibaretti. Belki Maguro-san’a benimle ilgili sorular sormuş ve o da bu soruları cevaplamış olabilirdi. Ancak bunun benim açımdan pek de bir önemi olduğunu söyleyemezdim. Zira insanlarla birebir iletişime girip, haklarındaki bilgileri almak ve kendimi onlara sunmak beni daha iyi tanımlardı. En azından inancım bu yöndeydi. Bu sebeple de bir haftalık süre yeterliydi… Artık insanların ne düşündüğünü bilmem, onları incelemem gerekiyordu.

Izena’daki oldukça lezzetli Yakisoba yapan bir mekana doğru ilerlerken, insanların gözlerinin ardındakileri okumaya çalışıyordum. Izena’ya ilk gelişimden bu yana oluşan hava, benim için gayet olumluydu. Yadırgayan ve sorgulayan bakışların yerini daha bilindik ve yer yer kabullenmiş bakışların almış olması, en azından köy halkı nezdinde bir tehdit oluşturmadığımı düşündürtüyordu. Nitekim niyetim onlara bir tehdit olmak da değildi… Burayı, olması gerektiği haline getirmek dışında bir niyetim olduğunu söyleyemezdim. Açıkçası Izena halkının bunu takdir edip etmemesi de benim adıma ikinci plandaki bir hadiseydi. Zira buraya kendimi bulmaya gelmiştim ve kendimi var edeceğim yerin Izena olabileceğini düşünüyordum.

Yakisoba dükkanına geldiğimde, buraya daha önce de birkaç kez gelmiş olmanın sıcaklığı sarmalamıştı içimi. Bu ana kadar kendimi pek aç hissetmesem de, kapıdan içeriye girdiğim anda karnımın guruldamaları kulağıma ilişmişti. Yüzüme yayılan hafif tebessümü hiç bozmadan bir masaya oturduktan sonra, daha önce de oturmamla birlikte masamda bitiveren toparlak teyzeyi beklemeye başlamıştım. Onun birkaç saniye içinde burada olacağını biliyordum, ancak Izena’da geçirdiğim süreç içerisinde aldığım kararlar gereği, teyzeye ismini hiç sormamıştım. Bu kez amaç duvarları yıkmak olduğu için tatlı sesiyle yanımda beliren toparlak teyzeye sıcak bir bakışla karşılık verecektim. Benden bir an önce sipariş alma niyetinde olsa da, ilk olarak “Merhaba. O güzel Yakisobanızdan almak istiyorum. Bir porsiyon… Ya da iki… Evet, iki porsiyon.” diyecektim. Hemen ardından ise toparlak teyzenin gidişine fırsat vermeden “Beni yanlış anlamayın, ama size de zahmet vermek istemem. Yakisoba hazır olduğunda seslenirseniz, ben kendim alırım.” diyecektim. Elbette yüzümdeki sıcak gülümsemeyi ve sözlerimdeki niyetin gerçek olduğunu elimden geldiğince belirgin tutmaya çalışacaktım.
Künye
İsim: Amano Kagami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak (Chuunin)
Ryo: 98.750
Prestij: 8
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Kagami idealleri peşinde olan birisidir. Bu yüzden de köyden kaçmasına sebep olan soruların cevabını bulmayı amaçlamaktadır. Bu sorular kendinden başlayıp dünyaya yayılmaktadır. "Neden" ve "nasıl" şeklindeki bol soruları, bulduğu cevapların peşinden gitmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla Kagami ideallerini realiteye dökmeyi istemektedir.
Özellikler
Izena'daki Ev
Kagami, Izena adlı bir kuytu Yağmur Ülkesi köyünden bir eve sahiptir. Bu ev, onun rahatça saklanabilmesine, dinlenebilmesine ve maceraları arasında huzurlu bir vakit bulabilmesine olanak sağlar. Bu ev sebebiyle Kagami yorgunluğa ve dinlenmeye bağlı olan sağlık sorunlarından daha hızlı kurtulur, Izena'ya kısa sürede ulaşabileceği bir mesafedeyse avlanamaz ve bu evi değerli eşyalarını saklamak için kullanabilir.

Kagami'nin kısa sürede Izena'ya ulaşamayacağı ve avlanabilir olacağı durumlar GM tarafından gerekli turlarda bildirilecektir.

Kagami kurgusal sebeplerle bu eve olan erişimini kaybedebilir.

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 4
Kondisyon: 6
Potansiyel: 9
Varlık: 7
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 5 (Favori)
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 5
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 4
Mod
Jikangan

Ninjutsu
Raigami no Jutsu (B-Rank)
Ikazuchiwana no Jutsu (C-Rank)
Geliştirme Açıklaması: Tekniğin aktivasyonu için işaretlenen alana birilerinin girmesi gerekirken, yaptığı antrenmanlar sonucunda Kagami işaretlenen alan üzerinde kontrol sağlamıştır. Bu sayede teknik açıklamada yazıldığı gibi kullanılabilirken, Kagami teknik için konulan işarette ufak bir değişiklik yaparak, tekniği tek el Tora mührü ile istediği zaman aktif hale getirerek patlamayı gerçekleştirebilir.

Geliştirme Açıklaması: Tekniğin gerçekleştirilebilmesi için sabit cisimler işaretlenebilirken, Kagami teknik üzerindeki kontrolü sayesinde, canlı cisimlerin üzerine de işaret bırakabilmektedir. Bırakılan işaretin, teknik için sabit cisimlere konulan işaretten bir farkı bulunmamaktadır.

Geliştirme Açıklaması: Teknik için el mühürleri yapıldıktan sonra, Kagami iki elini kullanarak iki işaret bırakabilir. Bu işaretlerin ikisi de aynı olmak zorundadır. Yani bir işaret kendiliğinden patlayan, diğer ise Kagami tarafından yapılacak el mührü ile patlayan cinsten olamaz. Diğer bir deyişle, İki işaret de ya kendiliğinden patlayan cinsten ya da tek el mührü ile patlayan cinsten olmak zorundadır.
Kangehika (C-Rank)
Shunshin no Jutsu (D-Rank)


Taijutsu
Suiseiki (D-Rank)

Genjutsu
Kasumi Juusha (C-Rank)
Kuroshiki (D-Rank)
Okuninushi (B-Rank)


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur - II. Kısım

Post by GM - Naruto » October 6th, 2020, 5:13 pm

Siparişini vermenle kadından ufak bir "Hohoh." işitiyorsun. Fikrini değiştirip iki porsiyonda karar kılmış olman epey hoşuna gitmişe benziyor. Lakin siparişin hakkında başkaca sözel bir yorum da yapmıyor kadın. Elindeki not defterine hızlıca iki çizik atıp dönmeye hazırlanıyor. Tam bu sırada tekrar konuşmaya başlayarak gitmesini engelliyorsun. Gülümser ifadesi bozulmadan seni dinliyor kadın, konuşman bittiğinde ise cevap vermeden önce bir saniye bekliyor. "Olur mu öyle şey?" diyor gözlerini devirerek, fakat hala sevecen bir biçimde. "Ben getiririm. Sen otur lütfen." diye bitiriyor cümlesini. Cevap vermene fırsat bırakmadan uzaklaşıyor senden. Dükkanın solundaki bir perdeden geçerek mutfağa gidiyor. Sen de siparişini beklemeye koyuluyorsun oturduğun yerde.

Beklerken ortamı incelemeye fırsatın oluyor. Yaslı olduğun duvarın tepesindeki minik pencerelerden süzülen ışık hüzmeleri mekanı net bir şekilde aydınlatmasa da, etrafta uçuşan toz zerreciklerini daha belirgin kılarak garip bir hava katıyor ortama. Mekan, Izena'daki çoğu dükkan gibi çoğunlukla ahşap mobilyalardan oluşmakta, etrafa turuncumsu bir renk hakim bu yüzden. Işıklar yakılmamış. Saatin hala erken olduğunun farkında olsan da pencerelerin yetmeyişini hatırladığında tasarruf amacıyla mı yakılmadığını ister istemez düşündürüyor sana. Kadının geçtiği tarafı incelemeye başlıyorsun sonrasında. Kapı yerine perde asılı olan kısım dışında tamamen duvarla kaplı sana göre sağda kalan taraf. Duvarın alt yarısı tamamen ahşap. Üstte kalan boyalı kısım ise çeşitli resimler, bir aile fotoğrafı, bir kaç seramik süsleme, ahşap işlemeler gibi ıvır zıvırla süslenmiş durumda. Bu duvarın çıkış kapısına yakın bir yerde, veznedarların önünde duranlara benzeyen bir pencere ve altında para uzatmalık bir delik mevcut. İçeri girerken gördüğün kadarıyla bu pencerenin arkasında bir sandalye ile masa, masanın üzerinde de gazeteler, kitaplar mevcut. Masanın olduğu kısım ile mutfak birleik olmalı. Mutfakta ise kadın dışında kimse büyük ihtimalle yok. Mutfaktan gelen kokular ve cızırtılar eşliğinde karnın guruldayarak beklemeye devam ediyorsun.

Bir yirmi dakika sonrasında bir elinde iki tabakla birden çıkıp geliyor kadın, önüne koyuyor kızarmış erişteleri, tekrar mutfağa geçiyor acele ile. Sostur, ıvır zıvırdır, ilave bir kaç ufak şey daha getirdikten sonra "Afiyet olsun." diyerek tekrar perdeye ilerliyor. Mutfaktan geçerek ufak masasına ilerliyor. Afiyetle midene indiriyorsun iki tabağı da. İkincinin sonlarına doğru zorlansan da pes etmiyor, arkandan koşturacak bir lokma bile bırakmıyorsun tabaklarda. Arkana yaslanıp sabah sabah ne iyi gömdüğünü düşünür bir şekilde ufaktan dinlenmeye başlıyorsun. Dükana gelen giden olmuyor hiçbir şekilde.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Amano Kagami
Kaçak
Kaçak
Posts:83
Joined:September 2nd, 2018, 12:45 pm
Künye:

Re: [Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur - II. Kısım

Post by Amano Kagami » October 7th, 2020, 1:50 pm

Teklifin yaşlı kadın tarafından olumlu karşılanmamıştı. Aslına bakılırsa bir işletme sahibinin böylesine bir teklifi kabul etmesi de pek olası değildi. Ancak yine de içimdeki iyiniyet elçilerini henüz kaybetmemiş ve en azından Izena için bunları kaybetmeyi de planlamıyordum. Bu yavan köyle kendimi özdeşleştirmem belki de pek anlamsız gelebilirdi başka kişilere. Fakat ufacık bir hissiyatın büyük bir rüyaya dönüşmesine müsaade edişimden şimdilik bir pişmanlık duymuyordum. Shinobi hayatımın öncesi ve sonrasında pişmanlık duyduğum birçok şey olmuştu… Sevilmek adına yapılan hırsızlıklar ve yine kabul görmek adına yerine getirilen emirler… Hepsinden pişmandım ve bu pişmanlığımı hayatımdan silip atmam mümkün değildi. Tarifi olmayan bir pişmanlıktı… Ne emirlere sorgusuz sualsiz itaat etmenin manasızlığını savunuyordum ne de masum bir çocuğun yaptığı hırsızlıkları… Kaldı ki salt bu basit düşünceler nedeniyle evinden, köyünden ve hatta kendisinden ayrılacak, başka bir kişilik yaratacak kadar sığ olmamıştım. Anlam veremediklerimi anlamlandırmaktı niyetim… Togami’nin dediğiydi belki de aradığım. Bu yüzden pişmanlık denizine attığım son taşın Izena olmaması umuduyla yaşıyordum, yaşayacaktım. Belki bir pişmanlık çentiği daha atacaktım naçar talihime… Olsun, ne olacaksa…

Güneş Izena’yı aydınlatmaya yetecek kadar varlığını belli etse de, bu dükkan yetersiz pencereleri nedeniyle bundan tam olarak nasibini alamıyordu belli ki. Turumcusu loş ışıklar, bu mazbut yeri daha butik bir havaya soksa da, esas gayenin bu olmadığını düşünüyordum. Özellikle Izena’daki elektrik sıkıntısı ve değirmenin durumunu düşününce, bunun tasarruftan başka bir şey olduğunu düşünmekte zorlanıyordum. Yaşlı kadının girdiği mutfaktan gelen güzel kokular, midemdeki hareketliliği arttırsa da, içten içe yaşlı kadının tek başına olmasına içerlemiyor değildim. Muhtemelen duvara asılı resimdeki aile üyeleri birer birer terk etmişti Izena’yı ve bu nedenle veznede artık boş bir sandalye karşılıyordu insanları. Bu durum yadsınacak değildi, sadece eksikliğin giderilmesine uğraşılmamıştı. Her zaman kaçmak, ardına bakmadan gitmek bir çözümdü. Ne var ki bu kolay olandı, zira ardımızdakilerin ne halde olacağını hiçbir zaman çok önemsemezdik. Giderken onları unutmayacağımızı, sık sık uğrayacağımı ve hatta her türlü zamanda yanlarında olacağımızı defaen söyler, yeminler ederdik. Ancak giden giderdi ve kalanlar gidenleri birkaç fotoğraf parçasında yaşatmaya çalışırdı. Aslında tek başına bu dükkan bile Izena’nın nefis bir özetiydi. Mutfaktan gelen kokular güzellikleri yansıtırken, kol gezen sessizlik gidenlerin arkasından yakılan ağıttı. Geriye kalan yaşlıların umutları bir tutam bile kalmamış, sadece günü geçirmeye odaklanmışlardı. Hepsi bu kadardı. Peki bu kadara neden razı gelmişlerdi? Neden güzellikleri yeşertmek yerine gitmeyi tercih etmişlerdi? Maguro-san ile yaptığımız sohbette, buna ilişkin hala tatmin edici bir yanıt bulamamıştım. Belki bugün bu konuyu bir daha açmalıydım, belki de benim Izena’m için bu konuyu sonsuza kadar kapatmalıydım… Emin olmak için henüz erkendi. Hele ki daha problemlerin en basitini bile çözememişken…

Yaklaşık yirmi dakikalık bir bekleyişin sonunda, güzel kokuların yaklaşması ile yüzümdeki düşünceli havayı bir kenara bırakmıştım. Yaşlı kadının mutfaktan çıkışını ve elinde iki porsiyon yakisoba ile masama teşrif edişini samimi bir tebessümle karşılıyordum. Yaşlı kadın yakisobanın ardından onun lezzetini katlandıracak sosları da getirmesinin ardından sarf ettiği sözlere, tebessümüm ve ufak bir baş hareketimle karşılık verecektim. Yaşlı kadın tekrar mutfağa doğru ilerlerken, çoktan kendimi yakisoba ziyafetine bırakmış durumdaydım.

Aç gözlü gibi haddinden fazlasını yiyen bir mendebur gibi oturduğum yere yığıldığımda, yüzüme yayılan tebessümden hoşnutsuz değildim. Ayda yılda bir de olsa kendimi şımartmaya hakkım olmalıydı ve muhtemelen yapmış olduğum bu şımarıklık, uzun bir süre uslu çocuk olmamı gerektirecekti. Başımda bir ebeveyn ya da hareketlerimi dizginleyecek biri olmasa da, kendine hakim olma konusunda bir shinobi olarak eğitimli sayılırdım. Bu yüzden uslu geçecek günlerin efkarıyla etrafıma bakınmaya başladığımda, karşılaştığım tek şey boşluk ve sessizlikten ibaretti. Yaklaşık yarım saat, belki de kırkbeş dakika kadar buradaydım, ancak bu sürede ne gelen ne de giden olmuştu dükkana. Aslında Izena’nın şu andaki popülasyonunun düşününce, bu çok da şaşırılacak bir durum değildi. Fakat yakisobaların lezzetini benden başka keşfetmiş olan birileri daha olmalıydı. Ne var ki benim o kişiye bekleyecek pek vaktim kalmamıştı. Bu sebeple yavaşça oturduğum yerden kalkarak vezneyi andıran kısma doğru ilerlemeye başladım.

Yavaş adımlarla vezneye yakın bir konuma geldiğinde, mutfakta olduğunu düşündüğüm yaşlı teyzeye seslenmek için “Obaasan!” diyecektim. Sesim ne aceleci ne de huzursuz edici kıvamda olacaktır. Belki de alışmış kulaklar, bu seslenişimle dükkandan ayrılacağımı bile anlayabilirdi. Kadının gelmesi halinde ise, yakisobanın birim fiyatını bildiğimi düşünerek, iki porsiyon için gerekli olan parayı ve üzerine bir miktar da bahşiş niyetine parayı uzatacaktım. Yaşlı kadının fiyatın arttığını söylemesi durumda, hiçbir çekince göstermeden ödemem gereken kısmı ödeyecektim. Elbette bunun makul bir artış olmasına kafam yattıktan sonra… Kadının bahşiş niyetine uzattığım parayı kabul etmek istememesi halinde ise, bu parayı almasında ısrar edecek, hatta gerekirse bir sonraki ziyaretimde daha az vermeyi bile teklif ederek parayı kabul etmesini sağlayacaktım. Son olarak yakisobaların son derece lezzetli olduğunu bir kez daha dile getirerek teşekkürlerimi sunacaktım. Sorunsuz bir şekilde buradan ayrılmam halinde ise, bu kez adımlarım Tatsu-san’ın dükkanına yönelecekti. Elbette yine etrafta beni gören gözlerin neler demeye çalıştığını okumaya çalışacak, iletişime geçmek isteyenlere olumlu karşılıklar verecektim.
Künye
İsim: Amano Kagami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak (Chuunin)
Ryo: 98.750
Prestij: 8
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Kagami idealleri peşinde olan birisidir. Bu yüzden de köyden kaçmasına sebep olan soruların cevabını bulmayı amaçlamaktadır. Bu sorular kendinden başlayıp dünyaya yayılmaktadır. "Neden" ve "nasıl" şeklindeki bol soruları, bulduğu cevapların peşinden gitmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla Kagami ideallerini realiteye dökmeyi istemektedir.
Özellikler
Izena'daki Ev
Kagami, Izena adlı bir kuytu Yağmur Ülkesi köyünden bir eve sahiptir. Bu ev, onun rahatça saklanabilmesine, dinlenebilmesine ve maceraları arasında huzurlu bir vakit bulabilmesine olanak sağlar. Bu ev sebebiyle Kagami yorgunluğa ve dinlenmeye bağlı olan sağlık sorunlarından daha hızlı kurtulur, Izena'ya kısa sürede ulaşabileceği bir mesafedeyse avlanamaz ve bu evi değerli eşyalarını saklamak için kullanabilir.

Kagami'nin kısa sürede Izena'ya ulaşamayacağı ve avlanabilir olacağı durumlar GM tarafından gerekli turlarda bildirilecektir.

Kagami kurgusal sebeplerle bu eve olan erişimini kaybedebilir.

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 4
Kondisyon: 6
Potansiyel: 9
Varlık: 7
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 5 (Favori)
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 5
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 4
Mod
Jikangan

Ninjutsu
Raigami no Jutsu (B-Rank)
Ikazuchiwana no Jutsu (C-Rank)
Geliştirme Açıklaması: Tekniğin aktivasyonu için işaretlenen alana birilerinin girmesi gerekirken, yaptığı antrenmanlar sonucunda Kagami işaretlenen alan üzerinde kontrol sağlamıştır. Bu sayede teknik açıklamada yazıldığı gibi kullanılabilirken, Kagami teknik için konulan işarette ufak bir değişiklik yaparak, tekniği tek el Tora mührü ile istediği zaman aktif hale getirerek patlamayı gerçekleştirebilir.

Geliştirme Açıklaması: Tekniğin gerçekleştirilebilmesi için sabit cisimler işaretlenebilirken, Kagami teknik üzerindeki kontrolü sayesinde, canlı cisimlerin üzerine de işaret bırakabilmektedir. Bırakılan işaretin, teknik için sabit cisimlere konulan işaretten bir farkı bulunmamaktadır.

Geliştirme Açıklaması: Teknik için el mühürleri yapıldıktan sonra, Kagami iki elini kullanarak iki işaret bırakabilir. Bu işaretlerin ikisi de aynı olmak zorundadır. Yani bir işaret kendiliğinden patlayan, diğer ise Kagami tarafından yapılacak el mührü ile patlayan cinsten olamaz. Diğer bir deyişle, İki işaret de ya kendiliğinden patlayan cinsten ya da tek el mührü ile patlayan cinsten olmak zorundadır.
Kangehika (C-Rank)
Shunshin no Jutsu (D-Rank)


Taijutsu
Suiseiki (D-Rank)

Genjutsu
Kasumi Juusha (C-Rank)
Kuroshiki (D-Rank)
Okuninushi (B-Rank)


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur - II. Kısım

Post by GM - Naruto » December 5th, 2020, 6:32 pm

Ayaklanıp kadına seslenmenle birlikte, kadının kafasını öne doğru uzattığını ufak penceresindeki yansımadan görebiliyorsun. "Efendim?" diye sakince karşılık veriyor kadın sana, sen iyice onun masasına yaklaştığında. Paranı çıkarıp uzatıyorsun. Kadının meraklı gözleri uzattığın paraya dikiliyor önce, ardından "Ama bu fazla." diyor. Geçtiğiniz günler içerisinde fiyat arttırmadığını, üstelik bahşiş de beklemediğini anlayabiliyorsun. Lakin bahşişi vermekte kararlısın, bu yüzden dediği şeyin üzerine biraz daha iteliyorsun parayı kadına doğru. Israr etmeye başlıyorsun. Kadın önce kabul etmemeye çalışıyor, lakin ısrarını sürdürmenle bu direnişi çok da uzun sürmüyor. Birkaç denemenin ardından tereddütle kabul edip teşekkür ediyor sana kısık bir sesle. Köyün içinde bulunduğu durumu da düşündüğünde kadının paraya ihtiyacı olduğu için bahşişini kabul ettiğini anlayabiliyorsun. Son bir kez kadının yemeklerine iltifat ediyor, çıkışa yöneliyorsun.

Kendini Izena sokaklarına tekrar attığında dışarıdaki durumun sabaha kıyasla pek de değişmediğini fark ediyorsun. İnsan sayısı hala minimum derecede ve bunun saatle bir alakası yok. Sana çevrilen bakışlar ise hala aynı. İnsanların seni kabullenmeye başladığı kadar, sen de onların bu kabullenmiş bakışlarına alışmaya başlıyorsun zamanla. Meydana bakan binalara doğru yöneliyorsun Tatsu'nun dükkanını bulmak için. Hala hatırladığın yerde, hatırladığın şekilde duruyor. Boş, cam ocağı yanmaz halde, tabelası bir miktar daha yamulmuş. Dükkanın önüne iyice yaklaşıp kirli camdan içeri bakıyorsun ve Tatsu'yu bir önceki karşılaşmanızdaki gibi aynı iskemlede oturmuş, bir şeyler düşünürken görüyorsun. Hafif öne doğru eğilmiş, elinde yuvarlayıp durduğu bir taş, derinden dalmış gitmiş düşüncelere.

Adımlarını içeri yönelterek dükkana giriyorsun. İçeri girmenle daldığı yerden hızlıca toparlanıyor adam, bir kaç kere gözlerini kıpraştırıp sana bakıyor. Tanıdık yüzünü hatırlamak için hafifçe çatıyor kaşlarını önce, ardından yüzü daha rahat bir hal alıyor. Seni nereden tanıdığını hatırlamış olmalı. "Kagami-kun." diye sesleniyor bakışları elindeki taşa tekrar yönelirken. Taşı tekrar parmaklarında yuvarlama onunla uğraşmaya başlıyor. "Hoşgeldin."
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Amano Kagami
Kaçak
Kaçak
Posts:83
Joined:September 2nd, 2018, 12:45 pm
Künye:

Re: [Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur - II. Kısım

Post by Amano Kagami » December 7th, 2020, 2:45 pm

Yaşlı kadınla olan mücadelem, tahmin ettiğim gibi zorlu geçmişti. Tüm ihtiyaçlarına rağmen kasaba halkının gösterdiği tevazu, insanı gerçekten hayretlere düşürecek boyuttaydı. Izena, bir şekilde yok olmak üzere olan ve üzerinde ölü toprağı bulunan bir yerdi. Bu nedenle kasaba halkının erzak ve para ihtiyacı oldukça fazlaydı. Her ne kadar kasabada yaşam temel gereksinimlerle sınırlanmış olsa da, karşılaştığım manzara bunlardan daha fazla olması gerektiğini söylüyordu. Burada geçirdiğim süre zarfında, bir nebze de olsa tarafımı kabullenmiş insanlara henüz bir şey sunamamış olmak içimi acıtıyordu. Bu konuda Maguro-san’a teklifler sunmuş olsam da, şimdilik beklemek dışında bir şey yapamıyordum. Beklemek ise, bir shinobi ve her şeyden öte bir insan olarak beni en fazla yoran eylemdi. Basit bir mekanizmayı bile çözemeyen biri olarak, en azından yeteneklerimle bu kasabaya bir şeyler katmayı arzuluyordum. Sebepsiz veya yersiz sebeplerimle yürüdüğüm bu yolda, karşılaştığım ilk engele bodoslama girmiş olsam da, henüz pes etmeye niyetim yoktu. Eğer bir ideali realiteye devşirmekse niyetim, bunun için ciddi somut adımlar atmam gerekiyordu. Bunun basit bir shinobi dünyasının köhneliği olmadığına kendimi ikna etmiş olsam da, arzumun kelimelere dökülmesi ve anlaşılması çok da kolay olmayacaktı.

Dükkandan tok bir karınla ve güzel bir ağır tadıyla ayrılmamın ardından, ideallerime dönük zihnimle hedefime doğru adımlamaya başlamıştım. Aklım kendi içinde derin bir söyleşiye sürüklenmişse de, bakışlarım halen etrafta gördüğüm nadir insanlardaydı. Artık kabullenilmeye başlamış bir yabancı statüsünde olduğumu daha iyi anlayabiliyordum ve bu da içten içe arzumu kamçılıyordu. Peki ya arzum neydi? Neden Izena’daydım? Niçin bu kasabanın farklı olduğunu düşünüyordum? Bunlar uzun bir sohbet konusu olsa da, doğduğum topraklardan buraya kadar yaptığım yolculuk bana yeteri kadar argüman vermişti…

İlk olarak, shinobi dünyası heybetli bir görüntünün altında birkaç başın arzusundan ibaretti. Kulağa klişe gibi gelen bu tabirin altını doldurmak beklenenden daha zordu aslında. Herhangi bir kaçak shinobi bile bir yöneticinin altında olmanın kaçak olmak için yeterli olduğunu söyleyebilirdi. Ancak benim sözlüğümdeki anlamı daha farklıydı… Bunun için geçmişimde karşılaştığım biriyle yaptığım konuşmayı anlamak gerekiyordu. O günü, Togami-san’ın akıbetini araştırmak için görevlendirildiğimde yaşananları bilmek gerekiyordu… Amami-san ve Goku-san’ın cansız bedenleri ardımda bırakıp, Togami’yle karşılaştığımda söylediği tek bir sözdü anlamın gizi…
“Dünyayı olduğu gibi değil, olduğumuz gibi görürüz Kagami-san. Algıladığımız dünya yalnızca bizden ibaret. Senin için dünya sensin; doğru sensin ve yanlış da… Hakikat de sensin, Kagami-san.”

Bu zamana değin hakikati görmek için kendime bakmıştım… Tek başıma yürürken, Shiri ile dolanırken ve Izena’ya varırken… Her bir karşılaştığım yüzde hakikatin varlığını arayıp durmuştum. Ancak elde edebildiğim tek şey, tıpkı Togami-san’ın da söylediği gibi hakikatin aslımdan ibaret olduğuydu. Bu durumda, hakikat nasıl olur da bu dünyayı daha iyi yapabilirdi ki? Eğer hakikat ben isem, benim doğrularım ile dünyanın doğruları birbirine zıt düştüğünde, olması gereken hangisiydi? İşte bu denklemin çözümüydü kilit ve elimde tuttuğum anahtar ile bu kilidi açmaya çalışıyordum. Hakikatin dünyanın varlığıyla çelişmemesi ve dünyanın daha iyi bir yer olması için sıfır noktasında olmak zorunluydu. Hiçbir fizik kanunundan veya bilindik teorilerden etkilenmemesi gerekiyordu sıfır noktasının. Hakikatin bir insanda olması durumunda ise, bu duygusuzluk anlamını taşıyordu. Bir insanı var eden düşünceleri ve duygularıydı… Kalp ve zihin… Beden ve vücut… Birçok felsefe farklı farklı betimlemelerde ve izahta bulunmuş ise de, insan sadece bundan ibaretti. İnsandan zihni ayırmak, ahmaklıkla yoldaş olmaktan öte bir şey değildi. Bu sebeple, hakikatin zihinle var olduğunu hiçbir üst akıl inkar edemezdi. Hakikati var eden zihin, yoğuran ise duygulardı. Ve işte bu duygular, hakikatin çerçevesini çiziyor, çehresini değiştiriyordu. Oysa özünde zihinle var olan hakikat, herhangi bir dış müdahaleden uzak da kalmalıydı. Zihni bertaraf edecek her türlü oluştan uzaklaşmak esas gaye olmalıydı. İşte bu düzende de olması gereken, dünyaya duygusuz bir bakış açısıyla yaklaşıp yaşananları zihnen temiz bir şekilde anlamaktan ibaretti. Gerçeği, hiçbir süzgeçten geçirmemek de denebilirdi, tam doğru bir anlatım olmasa da…

Tüm bu hadise ise, öyle alelade bir başkaldırı ile olabilecek türden değildi. Nitekim, bir insanın duygularını bastırması veya hissetmemesi şeklinde cereyan edecek bir hadiseden bahsetmiyordum bile. Zira duygusuzluk dahi, aslında duygunun varlığını gösteriyordu. Benim zihnimdeki duygusuzluk ve hakikate uzanış, duygunun ta kendisi olmaktan ibaretti… Duygulara dönüşen bir benlikle hakikati insanlara çekilmemiş perdelerin ardından, tüm canlılığıyla gösterebilirdim.

Tüm bunların ne denli anlaşılır ve itibar görür nitelikte olduğundan emin değildim, belki de hiç olamayacaktım. Ancak dünyanın duygusu haline ulaştığımda, herkesin ne demek istediğimi, ne için mücadele ettiğimi çok iyi anlayacağını düşünüyordum. Bu uğurda, lanetli bir adam olarak anılacaktım, belki de gerçek kötü diyeceklerdi hakkımda… Ancak o gün geldiğinde, hissedecekleri tek şey, mutlak hakikat olacaktı. Kime ve neye göre değişmeyen hakikat, her bir bünyeye aynı şekilde nüfuz edecekti. Birçok kalp kıracak, birçok acıya neden olacak ve belki de birçok cana kıyacaktım… Bunların hepsine kendimi çoktan hazırlamıştım. Izena da bu yolun başlangıcı olmak için ideal bir noktaydı, zira bu kasabadan hakikat alınıp götürülmüştü. Halk, yoksunluğa ve yoksulluğa itilmiş, ümitsizlik duygusu her bir bireyin sarmalamıştı. Oysa, ümitsizliğin altında yatanlar çok da güçlüydü. Bunu Maguro-san’a da ifade etmeye çalışsam da, bir şekilde ya bunu becerememiştim ya da anlamak istememişti. Ancak atılacak adımlar ve cevaplanacak sorular ile çözülecek sorunlar vardı. İlk iş, bunların üstesinden gelebilmekti.

Adımlarım düşüncelerimin yaverliğinde beni Tatsu-san’ın dükkanına çıkarmıştı çoktan. Yüzüme yerleşen kararlılığımı sembolize eden hafif tebessüm, bıraktığım gibi bulduğum dükkanın camından yansıyordu. Birkaç saniye, sessizce ve düşüncesizce tebessümüme bakakalmıştım. Adeta kendimi teyit ediyor, kendimi kutsuyordum çıktığım yolda. Dükkana girdiğim ise, yüzümdeki tebessümü daha sevecen ve insancıl bir boyuta çekmiştim. Tatsu-san’ın hafif çatık kaşları, bu kasabaya tanıdık gelen simamla çakıştığında, bir süre anımsamak için beklemişti Tatsu-san. Yüzüne rahat bir ifade yayıldığında ise ben de tebessümümü daha büyüterek bir hoş bulduk kisvesine çevirmeye başlamıştım. Başımla karşıladığım selamın ardından dükkanın içine şöyle bir göz attıktan sonra “Geçerken bir halini hatrını sorayım demiştim Tatsu-san.” dedikten sonra içeri girdiğim zamanki dalgın haline atıfta bulunarak “En son görüştüğümüzde daha rahat bir haldeydin. Yeni bir sıkıntı mı var?” diye soracaktım, hafif çekinerek. Kasabanın genel sorunların kabataslak biliyor ve kasaba için tanıdık bir sima olarak var olmuş olsam da, insanların sorunları üzerine doğrudan bir konuşma yapmanın ne denli uygun kaçacağını tam kestiremiyordum. Bu nedenle sesimdeki samimiyeti korurken, çekingenliği de açıkça ortaya koymakta bir beis görmüyordum. Sessizce söz sırasını Tatsu-san’a emanet ederken, bakışlarımı da yüz hatlarına sabitleyerek herhangi bir kaçamak cevabı olup olmayacağını teyit etmeye çalışacaktım.
Künye
İsim: Amano Kagami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak (Chuunin)
Ryo: 98.750
Prestij: 8
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Kagami idealleri peşinde olan birisidir. Bu yüzden de köyden kaçmasına sebep olan soruların cevabını bulmayı amaçlamaktadır. Bu sorular kendinden başlayıp dünyaya yayılmaktadır. "Neden" ve "nasıl" şeklindeki bol soruları, bulduğu cevapların peşinden gitmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla Kagami ideallerini realiteye dökmeyi istemektedir.
Özellikler
Izena'daki Ev
Kagami, Izena adlı bir kuytu Yağmur Ülkesi köyünden bir eve sahiptir. Bu ev, onun rahatça saklanabilmesine, dinlenebilmesine ve maceraları arasında huzurlu bir vakit bulabilmesine olanak sağlar. Bu ev sebebiyle Kagami yorgunluğa ve dinlenmeye bağlı olan sağlık sorunlarından daha hızlı kurtulur, Izena'ya kısa sürede ulaşabileceği bir mesafedeyse avlanamaz ve bu evi değerli eşyalarını saklamak için kullanabilir.

Kagami'nin kısa sürede Izena'ya ulaşamayacağı ve avlanabilir olacağı durumlar GM tarafından gerekli turlarda bildirilecektir.

Kagami kurgusal sebeplerle bu eve olan erişimini kaybedebilir.

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 4
Kondisyon: 6
Potansiyel: 9
Varlık: 7
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 5 (Favori)
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 5
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 4
Mod
Jikangan

Ninjutsu
Raigami no Jutsu (B-Rank)
Ikazuchiwana no Jutsu (C-Rank)
Geliştirme Açıklaması: Tekniğin aktivasyonu için işaretlenen alana birilerinin girmesi gerekirken, yaptığı antrenmanlar sonucunda Kagami işaretlenen alan üzerinde kontrol sağlamıştır. Bu sayede teknik açıklamada yazıldığı gibi kullanılabilirken, Kagami teknik için konulan işarette ufak bir değişiklik yaparak, tekniği tek el Tora mührü ile istediği zaman aktif hale getirerek patlamayı gerçekleştirebilir.

Geliştirme Açıklaması: Tekniğin gerçekleştirilebilmesi için sabit cisimler işaretlenebilirken, Kagami teknik üzerindeki kontrolü sayesinde, canlı cisimlerin üzerine de işaret bırakabilmektedir. Bırakılan işaretin, teknik için sabit cisimlere konulan işaretten bir farkı bulunmamaktadır.

Geliştirme Açıklaması: Teknik için el mühürleri yapıldıktan sonra, Kagami iki elini kullanarak iki işaret bırakabilir. Bu işaretlerin ikisi de aynı olmak zorundadır. Yani bir işaret kendiliğinden patlayan, diğer ise Kagami tarafından yapılacak el mührü ile patlayan cinsten olamaz. Diğer bir deyişle, İki işaret de ya kendiliğinden patlayan cinsten ya da tek el mührü ile patlayan cinsten olmak zorundadır.
Kangehika (C-Rank)
Shunshin no Jutsu (D-Rank)


Taijutsu
Suiseiki (D-Rank)

Genjutsu
Kasumi Juusha (C-Rank)
Kuroshiki (D-Rank)
Okuninushi (B-Rank)


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur - II. Kısım

Post by GM - Naruto » December 18th, 2020, 12:26 am

Seni dinlerken hafifçe kafasını sallayarak "Sağol, eksik olma." diye yanıt veriyor Tatsu. Elindeki taşla oynamaya devam ediyor, ta ki sen çekinceli bir şekilde sıkıntısının olup olmadığını sorana dek. Taşı tuttuğu elini sıkıca kapatıyor ve kafasını kaldırıyor yavaşça. İfadesiz denilebilecek bir suratla "Hayır." diyor. "Bir değişiklik yok aslında. Sana öyle gelmiş olmalı." Yavaşça oturduğu yerden kalkıyor, önlüğünü üstün körü temizliyor bir iki tokatlayarak. Cam ocağına doğru ilerlemeye başlıyor.

"Seni sormalı asıl, neler yaptın? Alışabildin mi buralara?" diye sesleniyor sana yürürken. Fırının bir kaç adım ötesindeki odunlara ulaşıp eğiliyor. Fırınını yakmaya layık bir iki parça aramaya başlıyor. "Izena böyle mükemmel, şöyle harika diyordun en son." Cılız bir dal parçasını yerden kaldırıp sana dönüyor, sesinde çok, çok hafif bir alay hissedebiliyorsun. Fakat öyle aşağılamalık bir durumdan ziyade, hesap sorar gibi bir his bu. "Hala düşüncelerin aynı mı?" dedikten sonra fırının altına sallıyor elindeki dalı. Tekrar odun yığınına eğilmeye hazırlanırken hareketi yarım kalıyor. Senden öteye daha yeni çevirdiği kafasını tekrar sana yöneltiyor ancak bakışları arkanı hedef alıyor. Aynı anda sen de arkandaki kapının açıldığını duyuyorsun. Geleni görmek için kafanı çevirdiğinde ise içeri Maguro'nun girdiğini fark ediyorsun.

"Maguro-san, hoşgeldin!" diye sesleniyor Tatsu. Sesinin seni karşıladığı haline kıyasla daha canlı çıktığını fark ediyorsun. Fırını yakma işini bir kenara bırakıp, Maguro'ya doğru ilerlemeye başlıyor adam. Karşılıklı ayaküstü bir iki laf edip hal hatır soruşuyorlar sen orada dikilirken. Kısa sürüyor muhabbetleri, öyle çok beklemiyorsun. Zaten biter bitmez de Maguro sana dönüyor hemen. "Ben de seni arıyordum Kagami-kun." diyor gülümseyerek. "Nasılsın? Neler yaptın?" diye soruyor sana. Öylesine sormadığını, halini gerçekten merak ettiğini hissedebiliyorsun.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Amano Kagami
Kaçak
Kaçak
Posts:83
Joined:September 2nd, 2018, 12:45 pm
Künye:

Re: [Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur - II. Kısım

Post by Amano Kagami » December 18th, 2020, 4:34 pm

Tatsu-san’a sorduğum soruya karşılık almış olduğum cevap tahminlerimin ötesinde değildi. Burada bulunduğum süre zarfında, gelmiş olduğumdan farklı sıkıntıların varlığına dair bir sinyal alamamıştım. Elbette Tatsu-san’ın ailevi veya ekonomik başka sıkıntıları da olabilirdi, bu konuları pek konuşmamış olsak da. Ancak stabil durumu, beklediğimin çok ötesinde değildi. Olması gerektiği gibiydi belki de, ya da aslında olmamasını dilediğim… Karmaşıktı bazı şeyleri birkaç kelime ile özetlemek zihnimde ve bu durumda pek farksız sayılmazdı. Buradaki insanların kabullenişi mi yoksa daha kötüye gidişi mi bana faydalı olacaktı, bunu bilemiyordum. Tatsu-san özelinde ise, Izena’nın durağanlığı varlığını sürdürüyordu sadece. Bitkin, yorgun, isteksiz ve dertli…

Bu kez sorulara cevap verme sırası bana geçmişti. Tatsu-san yavaş yavaş işine dönmek üzere hareketlenmişken, cümlesi içindeki hafif alaycı tınıyı yakalayan kulaklarım suratıma bir tebessüm konduruvermişti henüz daha ben fark edemeden. Kafamda cevabi cümlelerimin düşüncelerimi ne derece yansıtacağını tartmaya başlamıştım. Bu esnada Tatsu-san’a yardımcı olabilmek adına bir şeyler yapıp yapamayacağımı anlatan bir duruş sergilemeye koyulmuştum. Burada laflarken öylece boş boş duracak biri değildim neticede. Kafamdaki cümlelerim düşüncelerime yaraşır bir kıvama geldiği vakit, ağzımı konuşmak için açmıştım. Ancak hareketlerini bir anda yarıda kesen Tatsu-san’ın cümlesiyle, kapıda beliren ve varlığı benden daha büyük canlılık yaratan Maguro-san ile bakışlarımın kesişmesiyle birlikte, cümlelerimi yutuvermiştim.

Maguro-san ile Tatsu-san arasında sıradan bir hal hatır konuşması geçerken, gözlerimle onları izlemeye başlamıştım sadece. Ancak burada esas niyetim, Tatsu-san’ın hareket ve davranışlarını tam anlamıyla çözümleyebilmekti. Maguro-san ile tanışmama vesile olan kişi Tatsu-san’dı ve Maguro-san’ın halk nezdinde ne şekilde hürmet gördüğünü ilk elden görebilme fırsatını yakalamıştım. Bu haliyle de Maguro-san’ın Izena için ne anlam taşıdığını kestirmeyi hedefliyordum. Onun bir yönetici mi kahraman mı ya da bu minvalde başkaca bir sıfata mı haiz olduğunu tam olarak çözemeyecek bile olsam, en azından halkın bakış açısını bir nebze de olsa yakalayabileceğimi düşünüyordum.

Tatsu-san ile Maguro-san arasındaki sohbet beklediğimden daha kısa sürmüştü. Aralarında konuşacak başkaca şeyleri olup olmadığını bilmesem bile, bir avuç insanın bir arada yaşaması buna neden oluyordu sanırım. Bu konuya pek kafa yormayı düşünmüyordum, kaldı ki Maguro-san böyle bir süreci de bana vermemişti beni aradığını belirterek. Maguro-san’ın beni neden aradığını az çok tahmin edebiliyor olsam da, beni burada yakalamış olmasına inceden şaşırmamış değildim.

Burada kaldığım sürece birbirimizle irtibatımız olmamıştı. Ancak belki de ilk kez tam anlamıyla bana bahşedilen evden ayrıldıktan sonra Maguro-san’ın beni araması ve Tatsu-san’ın yanına gelerek bulmuş olması kafamda soru işaretleri yaratıyordu. Bunca süre beni takip ediyor olabilir miydi? Eğer öyleyse, ne bugün ne de daha öncesinde beni takip eden birini tespit edememiştim. Bu benim açımdan büyük bir eksiydi kuşkusuz. Shinobi hislerim miydi körelen yoksa başkaca şeylerle dağılan zihnim miydi? Hayır… Yersiz bir düşüncenin peşine düşüyordum, zira Maguro-san’ın ilk önce kaldığım yere gitmesi, beni bulamayınca da kendisiyle beni tanıştıran Tatsu-san’ın yanına gitmiş olabileceğimi öngörmesi gayet mantıklıydı. Aynı durumda olsaydım, aynen bu adımları atabilirdim. Evet, böyle olmalıydı… Aksini tamamen reddetmesem de, bu düşünce gayet yerindeydi…

“Hiç.” diyivermiştim çoktan Maguro-san’a cevap olarak. Aslında tam olarak yaptığımda buydu, geçiştirme bir cevap değildi. Maguro-san’ın gerçekten durumumu merak ettiğini hissedebiliyordum, ancak sorduğu soruya verebilecek başkada bir cevabım pek yoktu. Yine de tek kelimeden ibaret yeterli cümlemin gereksiz bir geçiştirme havasında olmaması için “Izena’da dolaştım mümkün olduğunca. Burayı daha iyi anlamak için.” dedikten sonra bakışlarımı Tatsu-san’ın alaycılığının kıvamına getirerek “Toprak hala güzel… Ancak tohumlar yeşermeye korkuyor.” dedim. Tatsu-san’ın bu cümleyi anımsamasını isteyerek seçtiğim bir cümleydi bu. Yüzümdeki tebessüm ise, aslında Tatsu-san’ın sorduğu soruya cevabım niteliğindeydi. Ancak şu anda, Tatsu-san daha önce tokuşturduğumuz düşünceleri tartışacak değildim. Yüzümdeki tebessümümü daha samimi bir tona getirirken Maguro-san’a bakışlarını çevirerek “Konuştuğumuz konuda olumlu bir gelişme vardır ve umarım bunun için beni arıyorsunuzdur Maguro-san.” dedim.
Künye
İsim: Amano Kagami
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak (Chuunin)
Ryo: 98.750
Prestij: 8
Ün: 10
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Kagami idealleri peşinde olan birisidir. Bu yüzden de köyden kaçmasına sebep olan soruların cevabını bulmayı amaçlamaktadır. Bu sorular kendinden başlayıp dünyaya yayılmaktadır. "Neden" ve "nasıl" şeklindeki bol soruları, bulduğu cevapların peşinden gitmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla Kagami ideallerini realiteye dökmeyi istemektedir.
Özellikler
Izena'daki Ev
Kagami, Izena adlı bir kuytu Yağmur Ülkesi köyünden bir eve sahiptir. Bu ev, onun rahatça saklanabilmesine, dinlenebilmesine ve maceraları arasında huzurlu bir vakit bulabilmesine olanak sağlar. Bu ev sebebiyle Kagami yorgunluğa ve dinlenmeye bağlı olan sağlık sorunlarından daha hızlı kurtulur, Izena'ya kısa sürede ulaşabileceği bir mesafedeyse avlanamaz ve bu evi değerli eşyalarını saklamak için kullanabilir.

Kagami'nin kısa sürede Izena'ya ulaşamayacağı ve avlanabilir olacağı durumlar GM tarafından gerekli turlarda bildirilecektir.

Kagami kurgusal sebeplerle bu eve olan erişimini kaybedebilir.

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 4
Kondisyon: 6
Potansiyel: 9
Varlık: 7
Zeka: 7

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 2
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 2
[Potansiyel] Ninshuu: 5 (Favori)
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 5
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5
[Zeka] İzcilik: 4
Mod
Jikangan

Ninjutsu
Raigami no Jutsu (B-Rank)
Ikazuchiwana no Jutsu (C-Rank)
Geliştirme Açıklaması: Tekniğin aktivasyonu için işaretlenen alana birilerinin girmesi gerekirken, yaptığı antrenmanlar sonucunda Kagami işaretlenen alan üzerinde kontrol sağlamıştır. Bu sayede teknik açıklamada yazıldığı gibi kullanılabilirken, Kagami teknik için konulan işarette ufak bir değişiklik yaparak, tekniği tek el Tora mührü ile istediği zaman aktif hale getirerek patlamayı gerçekleştirebilir.

Geliştirme Açıklaması: Tekniğin gerçekleştirilebilmesi için sabit cisimler işaretlenebilirken, Kagami teknik üzerindeki kontrolü sayesinde, canlı cisimlerin üzerine de işaret bırakabilmektedir. Bırakılan işaretin, teknik için sabit cisimlere konulan işaretten bir farkı bulunmamaktadır.

Geliştirme Açıklaması: Teknik için el mühürleri yapıldıktan sonra, Kagami iki elini kullanarak iki işaret bırakabilir. Bu işaretlerin ikisi de aynı olmak zorundadır. Yani bir işaret kendiliğinden patlayan, diğer ise Kagami tarafından yapılacak el mührü ile patlayan cinsten olamaz. Diğer bir deyişle, İki işaret de ya kendiliğinden patlayan cinsten ya da tek el mührü ile patlayan cinsten olmak zorundadır.
Kangehika (C-Rank)
Shunshin no Jutsu (D-Rank)


Taijutsu
Suiseiki (D-Rank)

Genjutsu
Kasumi Juusha (C-Rank)
Kuroshiki (D-Rank)
Okuninushi (B-Rank)


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Amano Kagami] Çiseleyen Yağmur - II. Kısım

Post by GM - Naruto » May 24th, 2021, 9:26 pm

Gülümsemene karşılık Maguro da aynı şekilde karışık veriyor. İyi olduğuna ve köye alıştığına, veya en azından alışmaya çalıştığına memnun olmuş olmalı. Yorumuna karşılık ise spesifik bir tepki vermiyor. Spesifik olarak bir tepki vermemesi empati yeteneklerini tetikliyor. Herhalde, o konuşmayı böyle kısmen de olsa ulu orta sayılabilecek bir yerde sürdürmeye pek yanaşmıyor gibi bir his alıyorsun. Bununla beraber lafa girişindeki tonlamasını ve surat ifadesindeki aciliyeti empati yeteneklerin Maguro'nun seni bu sabah aradığını söylüyor, seni takip etmekten ziyade. Seni gerçekten takip ediyor veya izliyor olsaydı muhtemelen tavırları daha farklı olurdu. Yine de buraya gelmeyi seçmiş olması en azından Tatsu ile muhabbet etmiş olabilme olasılıklarını canlandırıyor kafanda. Bu çıkarımlarında beraber empati algılarını söndürüyor ve laflarını Maguro'ya iletiyorsun.

"Evet, Kagami-san. Sanırım bu yağ meselesini çözeceğiz." Yanına yaklaşıyor Tatsu'dan uzaklaşarak. Tatsu ise işine dönüyor. "Buradan yürüyerek yarım gün mesafede, aynı bu nehrin üzerinde ufak bir yerleşim yeri var. Köy diyemiyorum çünkü genelde sezonluk işçilerin kalmak için kullandıkları evlerin olduğu bir yer aslında basitçe. Geçtiğimiz aylarda bizim gençlerden bazıları oraya gitmişti tarlaları işlemek için. Bizim marangozda onlarla beraber gitmişti, Takamaru. Bu gün küçük oğlanı köye göndermiş." Nefes alıyor tekrar. "Orada Amegakure shinobilerinin kullandığı bir depo vardı. Tekrar gelirler diye o depoyu açtırtmıyorduk ama en son senle yaptığımız konuşmadan sonra... Dedim ki, açalım bakalım buraya. Belki işimize yarayan bir şeyler vardır. Açmışlar bakmışlar oraya gidince, içerde bir kaç varil yağ bulmuşlar. Onları taşıyıp getirecekler sanırım buraya. Yine de bir gidip bakmanı rica ediyorum senden. Ne olur ne olmaz." Tepkini ölçmek için biraz duraksıyor, ardından tekrar laflarına devam ediyor. "Çilingir ve bu mekanik işlerden anlayan birileri için hâlâ araştırma yapıyorum ama bu yağ meseslesini halledersek biraz ilerleme kaydetmiş olacağız. Vaktin var mı oraya bir uğramak için?"

Biraz heyecanlı gibi. Muhtemelen haberi aldıktan kısa bir süre sonra senle görüşmek istemişe benziyor.
Off Topic
Konu üzerinden biraz vakit geçtiği için zamanı "Bahar" olarak kabul edeceğiz. Bundan önce yaşanan olayları da bahar döneminde yaşanmış gibi varsayacağız. Konu başlarında yapılan bazı çevre ve hava tasvirlerinden bu turdan itibaren kopmalar yaşanabilir, bunu göz ardı ediniz.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Post Reply

Return to “Yağmur Ülkesi”