[Kotsuki-sho] Saatli Bomba

User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts:140
Joined:September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

[Kotsuki-sho] Saatli Bomba

Post by Komaeda Togami » September 22nd, 2020, 11:15 pm

Kış geride kalıp bahar ilk günlerini gösterirken, Yağmur Ülkesi nispeten daha yaşanabilir -artık ne kadar olabilirse- bir hale gelmeye başlamıştı. Ancak hayat kalitesindeki bu artışın tek ve yegane yansıması hava sıcaklığının artışı olmuştu. Ülkeye adını veren doğa olayı yağmur asla durmuyor, gökyüzü kara bulutları asla kovalayamıyordu. Bahar, Yağmur Ülkesi’nde kolay kolay keyfi çıkarılabilecek bir mevsim değildi. Neyse ki, hayattan keyif almak gibi bir beklentim yoktu. Üşüyüp hasta olmamak isteklerimin büyük kısmını karşılıyordu. Gerçi bir süredir konaklıyor olduğum mağara, veya daha doğru bir tabirle örgüt karargahı, geçen seneye kıyasla bu kışın çok daha rahat geçmesini sağlamıştı. Yağmur Ülkesi’nde bir göçebe gibi dolaştığım dönemlerde uyunabilecek bir yer bulurken her zaman çok dikkatli davranmam gerekmişti. Rastgele girdiğin bir mağara gecenin bir vakti bir haydut grubu tarafından ziyaret edilebilir ve canın sıkılabilirdi. Dışarıda ise her zaman sırılsıklam olur ve üşürdün. Şimdiyse mağaranın içinde sürekli yanan ateşler ve kapıda duran bir nöbetçi vardı her gece. İyi bir gelişme olduğu tartışılamazdı.

Akşam saatlerine girerken, önümdeki masada yanmakta olan minik mum ışığını seyrediyordum. Kafamda yüzlerce tilki dolaşıyordu. Yapılması gereken pek çok şey vardı, ve bu pek çok şeyi yaparken dikkat edilmesi gereken yüzlerce şey daha. Aslında plan temel hatlarıyla belliydi, ancak asıl problem araları ustalıkla doldurmaktı. Zekama ve analitik kapasiteme her zaman güvenmiştim, ancak üzerine körükle ilerlemek üzere olduğumuz ateş benden de, Naegi’den de büyük gibi görünüyordu. Ancak bir şekilde galip gelmemiz halinde, çok daha büyük bir ateş yakabilecek seviyeye gelecektik. Şu evreye kadar her zaman ilkem olarak belirlediğim pragmatiklik, artık hedeflerimi gerçekleştirmem için yeterli gelmiyordu. Çok yavaştım. İlerleme katettiğim aşikardı, ve bu ilerleme yenilir yutulur cinsten değildi; gelgelelim çok daha büyüğünü yapabileceğimi biliyordum. Korkakça mı davranmıştım? Emin değildim. Hareketlerimi ve planlarımı korkaklıktan ziyade temkinlilik olarak adlandırabilirdim. Ancak içinde bulunduğum pozisyonda fazla temkinli olmak bir adım ileri gittikten sonra ikinci adımı asla atamayıp geri dönmeye benziyordu. Yeterli değildi.

Naegi’nin kısa bir süre sonra geleceğini tahmin ederek, kafamda planın ayrıntıları üzerinden geçmeye başladım yeniden. Shima, Taro, Tekka ve Nanji’nin getirdiği raporlar pek iç açıcı değildi. Yeterli bilgi olmaması bir yana, gelen zayıf bilginin içeriği bile burnumu kötü kokularla dolduruyordu. Basit bir avı kovalamıyorduk, avcının ta kendisinin peşine düşmek üzereydik. “Muteki Toami.” diye mırıldandım istemsizce. Karanlık bir isim, ağza alındığında bu yöredeki pek çok insanı korkuyla dolduran bir isim. Korktuğumu sanmıyordum, korku hissiyatı uzun bir süredir zihnimde belirmemişti. Ancak çekindiğime aşağı yukarı emindim. Bunun en büyük etkenlerinden biri de, Toami kelimesini her zaman bir şekilde takip eden Riaru kelimesiydi. Kusagakure ve Ishigakure’nin operasyonlarıyla zayıfladığı ve inine çekilmek zorunda kaldığı aşikardı, ancak yine de onu ve gücünü hafife almak en basit tabirle aptallık olurdu. Korktuğumu sanmıyordum, çekindiğime aşağı yukarı emindim, ancak aptal olmadığımı adım gibi biliyordum.

Kaybolan siviller, para vaadiyle kandırılıp bir daha haber alınamayan haydut grupları. Nereye gitmişlerdi? Daha da önemlisi, neden yok edilmişlerdi? Bir yere götürülüp keyfi olarak kurbanlık koyun gibi kesildiklerini düşünmüyordum. Bir şekilde, bir amaç için kullanılmış olmalılardı. Ya kullanıldıkları sırada giriştikleri iş yüzünden, ya da işi bitirdikten sonra delil bırakmamak amacıyla öldürülmüşlerdi. Peki bu iş neydi? Ne amaçlanıyordu? Onlarca soru işareti vardı kafamda. Çözülmesi gereken bir bilmeceler sarmalı. Bir noktadan ipi yakalamamız gerekiyordu, ve planımız da tam olarak bunun üzerine gitmekti aslında. Naegi de bu sebepten dışarıdaydı, karaborsadan birkaç parça eşya alması gerektiğine karar vermiştik. Biraz kamuflaj ve biraz silah. Yapacağımız şey basitti, tüm yardakçılarla beraber yola çıkıp para peşinde koşan basit bir haydut grubu gibi davranacaktık. 7 kişilik, kolay av olarak görülebilecek zayıf bir grup. Pektabii, bingo kitabında pırıl pırıl parlayan suratlarımızı göz önüne aldığımızda Naegi ve benim dikkat çekmeme gibi bi şansımız yoktu. Buna örgütümüzü temsil eden cübbelerimizi de kattığımız zaman planımız başlamadan iptal oluyordu. Yapacağımız şey ise- Birkaç metre ileriden gelen sese karşılık olarak hafifçe kafamı kaldırdım. Mum eridikçe erimiş, alev dibe yaklaşmıştı. Mağaranın toplantı odası olarak kullandığımız kısmının girişinde Naegi, yanında alışverişe giderken yanına eşlikçi olarak aldığı Shima ve Nanji’yle birlikte dikilmekteydi: “İçeri gelin, Naegi, Shima. Nanji, sen diğerlerini çağır. Taro’ya nöbetini bir süreliğine bırakabileceğini söyle, hepinize ihtiyacım var. Konuşmamız gerekiyor.”
Image

Künye:

İsim: Komaeda Togami
Yaş: 16
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 28
Kullanılabilir GP: 0


Motivasyon:

Sınırlar > 16 yaşında olup, en geç 10 sene içinde yürümekten aciz düşeceğini bilen biri ne yapar? Hele ki hayata tutunmasını sağlayan son şeyi kaybettikten sonra? Artık hiçbir şey anlam ifade etmiyorken? Hayata dair ne kadar duygu varsa; kin, aşk, merhamet; hiç birini hissedemiyorken? 16 yaşında, chuunin olalı bir seneden biraz fazla zaman geçmiş basit bir çocuk. Güçsüz, ölümüne günler sayan bir çocuk. En azından Togami için bunun cevabı basitti; kalan kısacık ömründe, nereye kadar gidebileceğini öğrenmeye çalışmak. Hiç kimseye bağlı olmadan, hiç bir etik kural tanımadan yalnızca ilerlemek.

Komplikasyon:

Progresif Musküler Distrofi (Ağır) > Geninliğinin ilk yıllarında ortaya çıkan bu genetik rahatsızlık, Togami’nin kompleks karakter gelişimin ilk sebebidir. Basit kas ağrılarıyla başlayan, devamında çeşitli düzeylerde kas güçsüzlükleriyle seyreden bu hastalığın sinsi ilerleyişi hakkında yorum yapabilmek en usta medikal shinobiler için dahi kolay değildir. Basit kas antrenmanlarıyla ilerleyişi yavaşlatılıp yan etkileri azaltılsa bile, asla durmayacak ve bir gün Togami’yi ayaklarının üstünde durmaktan dahi alıkoyacak olması gerçeği değişmemektedir.

Özellikler:

- Savaş Yaraları
- Refleks Erimesi


Image

Profil:

Güç: 1
Çeviklik: 1
Kondisyon: 4
Potansiyel: 5
Varlık: 11
Zeka: 11

Beceri Listesi:

[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 4
[Varlık] Aldatma: 4
[Varlık] Empati: 4
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5 (Favori Beceri)
[Zeka] İzcilik: 4


Ninjutsu:

D - Rank: Kurohane
C - Rank: Karasu Bunshin no Jutsu
C - Rank: Sanzengarasu
C - Rank: Keishuu no Jutsu
B - Rank: Shikon
B - Rank: Bunshin Bakuha
Kuchiyose no Jutsu


Taijutsu:
-

Genjutsu:

D Rank - Magen: Henge
D Rank - Rakumei no Jutsu
C Rank - Teishi no Jutsu
C Rank - Kokohi no Jutsu
B Rank - Shibou no Jutsu


Efsanevi Yaratık:

- Raizo

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar:

- Tantou (İyi kalite)
- 2 Patlayıcı Parşomen (Normal Kalite)
- 2 Kunai (Normal Kalite)
- 3 Shuriken (Normal Kalite)
- 2 Sis Bombası (Normal Kalite)
- Sentetik Misina, 5mt. (Normal Kalite)
- Chakra Hapı (Normal Kalite)
- Kondisyon Hapı (Normal Kalite)
- Kan Hapı (Normal Kalite)
User avatar
Fukase Naegi
Kaçak
Kaçak
Posts:96
Joined:September 30th, 2018, 6:05 pm
Location:fuckase naegay
Künye:

Arena:

Re: [Kotsuki-sho] Saatli Bomba

Post by Fukase Naegi » September 24th, 2020, 5:33 pm

Bir mevsimi dahat atlatmıştı fakat peşini bırakmayan kabuslardan hala kurtulamamıştı. Gözlerini açtığında karnına sıkı sıkıya dayadığı bingo kitabından süzülen birkaç kum tanesi ıslak toprağın üzerine serdiği şilteye varmıştı bile. İronik bir durumdu onun için. Gözlerini kum yığınları arasında açtığı günden bu yana iklim koşullarıyla arası iyi olmamıştı. Birkaç yıl boyunca altında yaşam verdiği kavurucu güneş yerini sık ve uzun gövdeli ağaçların tepesinden bir dakika bile ayrılmayan kara bulutlara bırakmıştı. Şanslıydılar ki birkaç parça kuru dal bulamişler ve uyumadan önce bir ateş yakabilmişlerdi. Fakat ateşin kendine dermanı yoktu ki sadece yarım metre ötesinde bir dairenin içindeki kızıl közlerden ibaretti artık. Sakin bir havada gökyüzünde belirin yıldızları anımsatıyordu bu görsel Naegi'ye.

Gözleri gecenin karanlığına alıştığında hemen yanı başında duran bir dal parçasıyla közleri karıştırmaya ve bir umut en azından birkaç saat daha kendilerini ısıtabilmesini umuyordu. Sopayla işi bittiğindeyse onu da karşısında duran ateş çukurunun içerisine atıp gözlerini tekar kapatmış ve birkaç saat daha uyuyabilmeyi ama dahada önemlisi kabus görmemeyi hayal ediyordu. Shima ve Nanji'nin düzenli nefes alışları uykuya dalmasını kolaylaştırmış hayallerindeki gibi gözlerinin kapanması ve açılması sanki birkaç saniye öncesiymiş gibi hissettirmişti.

Tekrar uyandığında Shima ve Nanji'nin toparlanmaya başladığını gördü. Yere serdikleri şilteleri toplamış ve bir ağacın kenarında çıkacakları yolculuk için aldıkları eşyalarla beraber istiflenmiş çantalarına yerleştiriyorlardı. ''Günaydın'' demişti zeminden destek alarak toparlanmaya başladığında fakat ikisinin de ağzından çıkan kelimeleri duyamayacağını biliyordu. Birkaç aydır beraber yaşıyorlardı, daha doğrusu aynı mağarayı paylaşıyorlardı fakat Naegi iletişim kurmak konusunda yabani bir havyan gibi kalıyordu onlara göre. Togami dışında örgütleri içerisinde konuştuğu biri yoktu. Bir zamanlar sakat olan bacağına yüklenmemeye özen göstererek şiltesinin üzerinde ayaklanmıştı. Bacağında bir sıkıntı yoktu aslında ama kemiğine kadar saplanan kamanın verdiği hasar bacağında kalıcı bir iz ve hafızasında bir travma bırakmıştı.

Birkaç dakika sonrasında yola çıkmak için üçü de hazırdı. Islak toprağın ve kırılmış ağaç dallarının arasında yarım günlük bir mesafe ile mağaralarına yada diğer bir deyişle ufak örgütlerinin karargahlarına varmış olacaklardı. Naegi, yükün büyük bir kısmını sırtlarında taşıyan Shima ve Nanji'nin birkaç metre arkalarından eşlik ediyordu onlara. Sosyal yetenekleri bir yabani hayvanın yeteneğine eş olsa da suçluluk duygusu hissedebiliyordu. Hem kendisini hem de örgüt üyelerini risk altına atmamak için çevredeki kasabaların birinde değilde ormanın derinliklerinde geceyi geçirmek zorunda kalmışlardı. Tüm bu yolculuğun sebebi ise Naegi'nin aylardır kaçtığı kendi gerçekliğiyle yüzleşmesini sağlamak içindi. Teçhizat ve kimliklerini örtbas edebilecek kıyafetler edinmişlerdi ufak kasabalardan.

Kara bulutların arasından nüfuz eden güneşin ilk ışıklarıyla başlayan geri gönüş yolculukları, güneşin kızıl renge bürünmesiyle sona yaklamıştı. Shima ve Nanji yol boyunca yaşadıkları hayat hakkında konuşurken Naegi'nin varlığının onların rahatlığını biraz kaçırabildiğin hissediyordu. Belki aralarına koyduğu bu kısa mesafe bile farkında olmadan Naegi'nin hiyerarşiyi empoze etmek için yaptığı bir davranıştı.

Mağaranın girişine geldiklerinde Taro ve Matsu gözcülük için durdukları pozisyondan yüklerini almak ve karşılamak için yaklaşmışlardı. Ardından da bir meşalenin yanında beliren Togami yumuşak sesiyle içeri davet etmişti onları. Meşalenin alevi dalgalandıkça Togaminin saçındaki beyazlıkların üzerine gölgeler bırakıyor ve normal bir insan gibi gözükmesine sebep oluyordu. Naegi merak ediyordu aslında saçlarındaki beyazlıklar hastalığının bir yan etkisi miydi yoksa kendisinde de olduğu gibi kalıtımsal bir hata mı? Togami'nin emirleriyle beraber mağaranın içinde toplantı odasına doğru bir hareketlenme başlayınca Naegi'de topluluğun hareketlerine uyum sağlamaya başlamıştı. Kafasını örten kapüşonunu kaldırmış ve Togami'ye gülümseyerek kendisini karargah odasına götürecek tünellere ilerlemişti.
Image
Künye
İsim: Fukase Naegi
Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Element: Doton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chunin
Ryo: 3.000 Ryo
Prestij: 2
Ün: 24
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Yaşamak: Yaşamak en azından dünya üzerine kendi adını sonsuza kadar yaşatacak bir iz bırakana kadar yaşamak. Var olmanın nedenini çözemeyen Naegi için bu tüm bu sorunlarını çözebilmek için kullanabileceği bir yöntem. Çünkü eğer bedeni ölse bile adı veya imzası dünya üzerinde yaşarsa fiziksel bedeni ölse bile varlığının ölümsüz kalacağına inanıyor.

Komplikasyon
Hafıza Kayıpları: Bir yıl önce yaşadığı hafıza kaybından beri düzensiz aralıklarla kendisinin bile kim olduğunu soracak kadar seviyelerde hafıza gitgelleri yaşıyor. Her hangi bir medikal yardım almadığı için sorununun neden gerçekleştiği hakkında bir bilgisi olmadığı için bu git gellerin bir gün tüm hafızasını yok edip onu neredeyse fotosentez yapan bir canlıya mı çevireceği yoksa ömrü boyunca katlanacağı bir komplikasyon mu bir bilgisi yok

Saatli Bomba: Karakter, kimliğini bilmediği Çiy üyesinin uyguladığı bir teknik sonrasında adeta saatli bombaya dönüşmüştür. Naegi, süresi bittiğinde içten içe yanacağına, lav benzeri bir hal alarak tamamen yok olacağına şahitlik etmiştir. Bu etki günlük yaşamda Naegi'ye herhangi bir engel teşkil etmemektedir. Gözle görülen tek şey, dilinden başlayarak soluk ve yemek borusundan aşağı süzülen siyah şekillerdir.

Çiy üyesinin Naegi'ye verdiği süre bir yıl, geçen mevsimlerle birlikte Naegi'nin altı aylık ömrü kalmış durumda

Özellikler
---------
Image
Profil
Güç: 5
Çeviklik: 7
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 6
Zeka: 8

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 5
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3 (Favori)
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 3
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1


Mod
GENSUI

Efsanevi Yaratık
Magu
Zanshuu no Jutsu B-Rank
Daitoppa C-Rank
Doryuu Shiki C-Rank
Tobikoshi no Jutsu D-Rank
Tsuchiganji no Jutsu D-Rank
Kabegiri no Jutsu D-Rank
Otonaku Ashi no Jutsu D-Rank
Ninjutsu
Shunshin [Ninpou] D-Rank
Karasu Bunshin no Jutsu [Ninpou] C-Rank
Sanzengarasu [Ninpou] C-Rank C Rank
Yochi Uryou no Jutsu [Ninpou] A Rank

Doryuu Shiki [Doton] C-Rank
Tsuchi no Te [Doton] B-Rank
Doryuu Heki [Doton] B-rank
Yomi Numa [Doton] A Rank

Taijutsu
Suiseki B-Rank
Kaidan [Suikseki] C Rank
Gekiha [Suikseki] B Rank

Genjutsu
Kasumi Juusha [Genjutsu] C-Rank
Kanryousou [Genjutsu] C-Rank
Rishuu [Genjutsu] C-Rank

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

• Sıradan sivil kıyafeti ve kapuşonlu cübbe
• 3 Kunai (Normal Kalite)
• 5 Shuriken (Normal Kalite)
• 5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
• 2 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
• 2 Sis bombası (Normal Kalite)
• Chakra Hapı (Normal Kalite)
• Kondisyon Hapı (Normal Kalite)
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts:140
Joined:September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: [Kotsuki-sho] Saatli Bomba

Post by Komaeda Togami » September 27th, 2020, 10:40 pm

Naegi ve Shima içeri girip geniş masanın çevresindeki sandalyelere yerleşirken, ayağa kalkıp halihazırda yanmakta olan meşalelerden birini kavradım. Amacım, taş odanın çeşitli yerlerine asılı olan ancak yanmayan meşaleleri de tutuşturup nispeten aydınlık ve herkesin birbirini rahatça görebileceği bir toplantı salonu havası yaratmaktı. İşimi bitirip az önceki yerime oturmak üzereyken, beklediğimiz son dört kişi de aramıza katılmıştı. Masanın çevresinde, benim haricimde altı kişi vardı şimdi. Yerime sakince oturup düşünce akışım boyunca yanıp sönmek üzere olan muma hafifçe üfledim. Ortamda ses yaratan tek şey, cayır cayır yanmakta olan meşalelerin çıkardığı hafif çıtırtılardı. Dirseklerimi masanın üzerine koydum ve parmakuçlarımı birleştirerek masada oturan herkesin gözlerinin içine baktım sırayla. Birkaç saniye sonra ise, konuşmaya başladım: “Biliyorsunuz, yakın bir zamanda araştırma ekiplerimiz geri döndüler.” Bir saniyeliğine duraksadım ve sırayla araştırmaya gönderdiğim dört kişinin gözlerine baktım yeniden: “Öğrendiğimiz şeylerin pek iç açıcı, ya da pek net olduğunu söyleyemeyiz.” Gerçekten de öyleydi, ancak içinde bulunduğumuz şartlarda daha fazlasını elde etmemiz mucizeden de öte bir şey olurdu. Pektabii, bunu alenen dile getirmemin bana faydadan çok zararı olacağını düşünüyordum. Bu sebeple bu konuda sessiz kalmaya karar verdim. “Elimizdeki en net şey, ve üzerinden ilerleyebileceğimiz belki de tek şey büyük ücretler karşılığı taşeron işler için kandırılıp ortadan kaybolan haydut grupları.” Bu bilgiyi getiren Tekka ve Nanji’ye kaydı gözlerim: “Yapacağımız şey bu. Kandırılacağız ve ortadan kaybolacağız.”

Bana dönük yüzlerin çoğunda beliren şaşkın ifadeye karşı hiç bir şey demedim. Oldukça sakin ve donuk görünen Naegi’ye döndü gözlerim. Planı birlikte yapmıştık ve şaşırmaması oldukça normaldi: “Vasıfsız, yalnızca plansızca sağa sola saldırmayı bilen ve günü kurtarmaya çalışan bir haydut grubuna dönüşeceğiz. Kolay bir yem olacağız.” Şaşkın ifadeler sürüyordu, ancak bu şaşkınlık artık ne olduğunu anlamamaktan ziyade planı merak eden yüz ifadeleriyle birlikteydi. “Bu planı Naegi’yle birlikte yaptık, birkaç gün önce. Alışverişe gitmenizin sebebi de buydu. Neler almıştınız, Shima? Nanji?” Bu bir soru değildi, hatırlatmaydı. Bu sebeple hiç duraksamadan devam ettim konuşmaya: “Bir çift sıradan cübbe seti ve 5 tantou. Cübbeler bizim için-“ Sağ el işaret parmağımla Naegi ve kendimi gösterdim sırayla: “-silahlar da sizin için.” Yardakçıların yüzündeki ifade hala aynıydı, ancak onlara kızmıyordum. Sahip oldukları zekadan daha fazlasını bekleyemezdim zaten hiçbirinden. Şuana kadar gayet iyi işler çıkarmışlardı, ve bu operasyonda da ellerinden geleni yapacaklarına emindim. Emin olmadığım belki de tek şey, kaçının geri dönebileceğiydi.

Minik bir duraksamanın ardından devam ettim konuşmama: “Naegi ve ben, fazlasıyla dikkat çekiciyiz. Sebebini açıklamama gerek yok herhalde.” Fazlasıyla karakteristik tiplerimiz vardı ikimizin de. Bingo kitabı tamamen bir yana, üzerimizdeki cübbeler bile sıradan haydutlardan çok daha üst düzeyde olduğumuzu işaret ediyordu dışarıdan bakan herhangi bir göze: “Sıradan haydutlara dönüşeceğiz ve arka planda kalacağız. Yeni bir lidere ihtiyacımız var. Matsu, bu görev senin.” Matsu’nun yüzünde, az öncekine kıyasla çok daha şaşkın bir ifade belirmişti. Naegi ve benim olduğum yerde, lider kelimesi ve kendi isminin yan yana geçiyor olmasını pek algılayamadığı aşikardı. Onu daha fazla yormamak adına açıklama giriştim: “Önden sen gideceksin, komutları sen vereceksin ve karşılaştığımız kişilerle sen konuşacaksın. Bunu biz yaparsak-“ Az öncekine benzer şekilde Naegi ve kendimi gösterdim: “-çok hızlı bir şekilde deşifre oluruz. 7 kişilik, ufak bir haydut grubu gibi davranacağız. Liderimiz sen olacaksın. Gerekli yerdlerde, ben ve Naegi sana talimat verebiliriz. Ancak çekinmene gerek yok, kendin gibi olman yeterli. Bu işi kıvırabileceğine eminim.” İşi kıvırabilmesinin, aşırı yetenekli ya da zeki olmasına bağlı olmadığını biliyordum. Tam aksine, gerçekten de dönüşmek istediğimiz şey olan sıradan bir haydut olmasına güveniyordum. Kendisi gibi davrandığı takdirde şüphe çekmeyeceğimize emindim.

“Ülkenin kuzeyine ilerleyeceğiz. Riaru’nun kalan güçlerini odakladığı ve yeraltına çekildiği bölgelere. Muteki Toami’nin-“ İsmin anılmasıyla birlikte Matsu harici göreve çıkan diğer dört kişinin hafifçe irkildiğini gördüm. Matsu ise zaten, az önce kendisine yüklediğim görevle fazlasıyla gergin bir haldeydi: “-Riaru’yla çalıştığına dair ciddi şüphelerimiz ve öngörülerimiz var. Beraber çalışmıyor bile olsalar, bir ilişkileri olduğu aşikar. Kaybolan herkesin, hem sivillerin hem de haydutların bir şekilde kuzeye gittiğine eminim. Biz de oraya gideceğiz. Dikkat çekmek için elimizden geleni yapacağız. Bulduğumuz ilk ateş başında oturup gürültü yapacağız ve birilerinin bizi bulmasını, bize iş teklif etmesini bekleyeceğiz. Gerisi, tamamen olayların akışına bağlı gelişecek.” Ayağa kalktım ve iki elimin ayasını birden az önce oturmakta olan masaya dayayarak vücudumu hafifçe öne eğdim. Sırayla, masada oturan herkesin gözlerinin içine baktım. Ciddiyetimi ve netliğimi anlamaları gerekiyordu, komut aldıkları kişinin sarsılmaz iradesini, hükümlerine karşı gelinmeyeceğini iyice kavramalılardı: “Birkaç saat dinlenin, gece yarısı çıkıyoruz.”
Image

Künye:

İsim: Komaeda Togami
Yaş: 16
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 28
Kullanılabilir GP: 0


Motivasyon:

Sınırlar > 16 yaşında olup, en geç 10 sene içinde yürümekten aciz düşeceğini bilen biri ne yapar? Hele ki hayata tutunmasını sağlayan son şeyi kaybettikten sonra? Artık hiçbir şey anlam ifade etmiyorken? Hayata dair ne kadar duygu varsa; kin, aşk, merhamet; hiç birini hissedemiyorken? 16 yaşında, chuunin olalı bir seneden biraz fazla zaman geçmiş basit bir çocuk. Güçsüz, ölümüne günler sayan bir çocuk. En azından Togami için bunun cevabı basitti; kalan kısacık ömründe, nereye kadar gidebileceğini öğrenmeye çalışmak. Hiç kimseye bağlı olmadan, hiç bir etik kural tanımadan yalnızca ilerlemek.

Komplikasyon:

Progresif Musküler Distrofi (Ağır) > Geninliğinin ilk yıllarında ortaya çıkan bu genetik rahatsızlık, Togami’nin kompleks karakter gelişimin ilk sebebidir. Basit kas ağrılarıyla başlayan, devamında çeşitli düzeylerde kas güçsüzlükleriyle seyreden bu hastalığın sinsi ilerleyişi hakkında yorum yapabilmek en usta medikal shinobiler için dahi kolay değildir. Basit kas antrenmanlarıyla ilerleyişi yavaşlatılıp yan etkileri azaltılsa bile, asla durmayacak ve bir gün Togami’yi ayaklarının üstünde durmaktan dahi alıkoyacak olması gerçeği değişmemektedir.

Özellikler:

- Savaş Yaraları
- Refleks Erimesi


Image

Profil:

Güç: 1
Çeviklik: 1
Kondisyon: 4
Potansiyel: 5
Varlık: 11
Zeka: 11

Beceri Listesi:

[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 4
[Varlık] Aldatma: 4
[Varlık] Empati: 4
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5 (Favori Beceri)
[Zeka] İzcilik: 4


Ninjutsu:

D - Rank: Kurohane
C - Rank: Karasu Bunshin no Jutsu
C - Rank: Sanzengarasu
C - Rank: Keishuu no Jutsu
B - Rank: Shikon
B - Rank: Bunshin Bakuha
Kuchiyose no Jutsu


Taijutsu:
-

Genjutsu:

D Rank - Magen: Henge
D Rank - Rakumei no Jutsu
C Rank - Teishi no Jutsu
C Rank - Kokohi no Jutsu
B Rank - Shibou no Jutsu


Efsanevi Yaratık:

- Raizo

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar:

- Tantou (İyi kalite)
- 2 Patlayıcı Parşomen (Normal Kalite)
- 2 Kunai (Normal Kalite)
- 3 Shuriken (Normal Kalite)
- 2 Sis Bombası (Normal Kalite)
- Sentetik Misina, 5mt. (Normal Kalite)
- Chakra Hapı (Normal Kalite)
- Kondisyon Hapı (Normal Kalite)
- Kan Hapı (Normal Kalite)
User avatar
Fukase Naegi
Kaçak
Kaçak
Posts:96
Joined:September 30th, 2018, 6:05 pm
Location:fuckase naegay
Künye:

Arena:

Re: [Kotsuki-sho] Saatli Bomba

Post by Fukase Naegi » September 29th, 2020, 11:53 pm

Toplantı odası olarak kullandıkları taştan geniş bir odaya açılmıştı takip ettiği tüneller sistemi. Odanın genişliği ile paralelellik kuran bir masa ve masanın çevresini saran sandelyeler dışında çıplak bir alan sayılırdı. İçi boş, ağzı açık sandıklar, birkaç raf ve duvarlada birinn kendilerini yakmasını bekleyen meşaleler dışında başka bir eşya yoktu odanın içerisinde. Kendisi için ayrıldığını düşündüğü, masanın en uzak ucundaki baş köşeye geçmişti Naegi. Hemen arkasında da Togami tam karşısındaki sandelyeden kalkıp elinde tuttuğu meşale ile duvarlara tutturulmuş meşaleleri aleve vermişti. Tekrar sandelyesine döndüğündeyse masadaki herkesle göz teması kurarak konuşmaya başlamıştı. Naegi'nin pek de içini açan bir konuşma değildi aslında ama iyice uzamış tırnaklarıyla yeni cilalanmış masanın üzerini kazırken en azından dinliyormuş gibi gözükmeye çalışıyordu. Mağaranın içinde bir sıçan gibi yaşamaya alışmıştı ve rahatını bozmak da istemiyordu açıkçası ama yaşamak istediğini ispatlaması gereken birileri vardı.

Togami konuşmasının ikinci kısmına geçtiğinde Naegi'yle bir göz teması kurmuş ve planlarını anlatmaya başlamıştı. Bu planı beraber yapmışlardı. İkisi de mağaranın derinliklerinde saklanmaya devam ederken küçük örgütlerinin diğer üyeleri çevre köyleri yağmalayarak Naegi'nin hayatını mahveden adamın peşini sürmüşlerdi. Ellerine pek bir şey geçmemişti ama ''Muteki Toami'' ismini araştıran herkesin ortadan kaybolduğu ve bir daha da ortaya çıkmadığını öğrenmişlerdi. Ellerindeki tek bilgi buydu ve bu yüzden de kendilerini, ufak çeteleri avlamak için kurulan bu tuzağın içine atacaklardı.

Togami grubun geri kalanına planları anlatmaya devam ediyordu. Matsu'nun yola çıktıktan sonra grubun lideri olarak ilerlemesi ve yol boyunca girecekleri interaksiyonlarda Naegi ve Togami kimliklerini saklamak zorunda olduklarından Matsu kara vermek zorunda kalacaktı. Bir grup çapulcu gibi görünmek istediklerinden dolayı kararları gerçek bir çapulcuya bırakmak ikisininde hoşuna giden bir fikir olmuştu. Matsu grubun içinde Toami hakkında bilgisi olmayan tek kişiydi ve ne kadar riskli bir göreve çıktıkları hakkında en az strese girecek kişi olmak zorundaydı fakat Naegi gözlerini ona çevirdiğinde alnından damlayan terlerin masaya düştüğünü görebiliyordu.

Togami konuşmasını sonlandırıp iki elini masanın üzerine koymuştu. Birkaç saniyelik sessizlik Matsu'nun sandelye gıcırtısıyla bozulmuş ve peşi sıra Tekka, Nanji... sessizce sandelyelerinden ayrılmış ve çıkış tüneline ilerlemişlerdi. Sandelyesinden en son kalkan kişiyse Naegi'ydi. Yaptığı konuşmayı takdir etmesi gerektiğini hissediyor hem de işin geri kalanını helledeceğini söylemek zorunda hissediyordu kendisini. ''Güzel konuşmaydı, iyi iş çıkardın. Fakat artık dinlenmen gerekiyor. Geri kalanını ben hallederim.'' Togami'den onaylama cevabını almasıyla da adımınlarını hızlandırarak Matsu'ya yetişecekti. Ona liderliğinin ilk kutlaması olarak yapması gerekenleri anlatacaktı. ''Liderliğini kutlarım Matsu.'' Konuşmasına bir espiriyle başlamak istemişti. ''Liderliğinin ilk görevi olarak da Togami'nin de dediği gibi girişte sizi bekleyen tantouları yanınıza almayı unutmayın vede unutmadan Nanji veya Taro'ya söylersin tantouların olduğu çantada iki çift kıyafet var onları da Togami'yle benim odaya bırakmasını söylersin.''

Gece yarısından önceki son saatlerini de odasında yolculuk hazırlıklarıyla geçiren Naegi odasının tepesindeki ufak deliklirden vaktin geldiğini anlayınca üzerineki örgüt kıyafetlerini çıkarmış onu sıradan biri gibi gösterecek kıyafetleri üzerine geçirmişti. Odasındaki meşaleleri söndürüp mağaranın çıkışına geldiğinde geç kalan tek kişinin kendisi olduğunu görebiliyordu. Matsu'ysa ondan istediği her şeyi tamamlamış görünüyordu. Tüm yardakçıların belinde bir tantou kabzası gözküyor ve kendisiyle birlikte Togami'nin üzerinde de hiç çıkarmadıkları örgüt cübbesi değil sivil kıyafetler vardı. Matsu rölünü benimsemiş olacaktı ki yola çıkmalarına dair emirini verip karargahlarını terk eden ilk kişi olmuştu. Tekka, Nanji, Taro ve Shima sırasında mağarayı terk etmeye devam ederken en arakada Togami ve Naegi yer alıyordu. Hedefleri gidebildikleri kadar kuzeye, Riaru'nun birliklerinin çekildiklerini düşündükleri mevkiyeydi.
Image
Künye
İsim: Fukase Naegi
Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Element: Doton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chunin
Ryo: 3.000 Ryo
Prestij: 2
Ün: 24
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Yaşamak: Yaşamak en azından dünya üzerine kendi adını sonsuza kadar yaşatacak bir iz bırakana kadar yaşamak. Var olmanın nedenini çözemeyen Naegi için bu tüm bu sorunlarını çözebilmek için kullanabileceği bir yöntem. Çünkü eğer bedeni ölse bile adı veya imzası dünya üzerinde yaşarsa fiziksel bedeni ölse bile varlığının ölümsüz kalacağına inanıyor.

Komplikasyon
Hafıza Kayıpları: Bir yıl önce yaşadığı hafıza kaybından beri düzensiz aralıklarla kendisinin bile kim olduğunu soracak kadar seviyelerde hafıza gitgelleri yaşıyor. Her hangi bir medikal yardım almadığı için sorununun neden gerçekleştiği hakkında bir bilgisi olmadığı için bu git gellerin bir gün tüm hafızasını yok edip onu neredeyse fotosentez yapan bir canlıya mı çevireceği yoksa ömrü boyunca katlanacağı bir komplikasyon mu bir bilgisi yok

Saatli Bomba: Karakter, kimliğini bilmediği Çiy üyesinin uyguladığı bir teknik sonrasında adeta saatli bombaya dönüşmüştür. Naegi, süresi bittiğinde içten içe yanacağına, lav benzeri bir hal alarak tamamen yok olacağına şahitlik etmiştir. Bu etki günlük yaşamda Naegi'ye herhangi bir engel teşkil etmemektedir. Gözle görülen tek şey, dilinden başlayarak soluk ve yemek borusundan aşağı süzülen siyah şekillerdir.

Çiy üyesinin Naegi'ye verdiği süre bir yıl, geçen mevsimlerle birlikte Naegi'nin altı aylık ömrü kalmış durumda

Özellikler
---------
Image
Profil
Güç: 5
Çeviklik: 7
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 6
Zeka: 8

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 5
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3 (Favori)
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 3
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1


Mod
GENSUI

Efsanevi Yaratık
Magu
Zanshuu no Jutsu B-Rank
Daitoppa C-Rank
Doryuu Shiki C-Rank
Tobikoshi no Jutsu D-Rank
Tsuchiganji no Jutsu D-Rank
Kabegiri no Jutsu D-Rank
Otonaku Ashi no Jutsu D-Rank
Ninjutsu
Shunshin [Ninpou] D-Rank
Karasu Bunshin no Jutsu [Ninpou] C-Rank
Sanzengarasu [Ninpou] C-Rank C Rank
Yochi Uryou no Jutsu [Ninpou] A Rank

Doryuu Shiki [Doton] C-Rank
Tsuchi no Te [Doton] B-Rank
Doryuu Heki [Doton] B-rank
Yomi Numa [Doton] A Rank

Taijutsu
Suiseki B-Rank
Kaidan [Suikseki] C Rank
Gekiha [Suikseki] B Rank

Genjutsu
Kasumi Juusha [Genjutsu] C-Rank
Kanryousou [Genjutsu] C-Rank
Rishuu [Genjutsu] C-Rank

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

• Sıradan sivil kıyafeti ve kapuşonlu cübbe
• 3 Kunai (Normal Kalite)
• 5 Shuriken (Normal Kalite)
• 5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
• 2 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
• 2 Sis bombası (Normal Kalite)
• Chakra Hapı (Normal Kalite)
• Kondisyon Hapı (Normal Kalite)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotsuki-sho] Saatli Bomba

Post by GM - Naruto » December 5th, 2020, 5:41 pm

Kotsuki-sho mağarayı terk ediyor ve dünyaya çıkıyor.

Kuzeye doğru ilerleyiş bir kaç gün sürüyor. Çevredeki devriyeleri atlatmak için gereksiz vakitlerde kamp kurmak, yıkık kasabalarda gereğinden fazla vakit geçirmek sizi yormasa da vaktinizi çalıyor. Herhangi bir kişi veya grupla karşılaşmadığınız için Matsu lider rolü kesmiyor, emirleri Togami veriyor. 5 yardakçı da Togami ve Naegi'ye ayak uyduruyor fakat sizler kadar hızlı hareket edemediklerinden alıştığınız serilikte alan kat edemiyorsunuz.

Ağaçlarla kaplı bir tepeyi geçiyorsunuz 2. günün akşamı. Ormanın bittiği yeri işaret eden bir nehri yarısı yıkılmış bir köprüyü kullanarak aşıyorsunuz. Nehrin bir tarafı ağaçlık, diğer tarafı ise tamamen düzlük. İleride, yani kuzeyinizde Toprak Ülkesi dağlarını görebiliyorsunuz gün batarken. Bir kaç kilometre ötede de başlayan koruluklar da dikkatinizi çekiyor. Nehri aştıktan sonra kamp kurmak adına oralara ilerliyorsunuz yarı çamur toprak alanda.

Koruluklardan birine çöküyorsunuz kamp kurmak için. Yardakçılar kampı hazırlarken Togami ve Naegi dinleniyorlar. Kamp basit, bir ateş ve uyurken yağabilecek ani bir yağmurdan korunmak için bir kaç ağaç arasına gerilmiş brandalardan ibaret aslında. Erzaklarınız tam, hâlâ bir kaç gün yetebilecek kadar yanlarınızda bir şeyler var.

Ateşin etrafında toplanıyorsunuz bir saat kadar sonra. Yardakçılardan kimisi bir taşın üzerinde, kimisi de devrilmiş bir ağaç kovuğunun üzerinde oturmakta. Togami ve Naegi yardakçıları izliyorlar bir süre, dinlenirken. Shima, kısa ve siyah saçlı. Genç bakışları var fakat örgütte geçirdiği vakit boyunca sertleşmiş bir mizacı bulunuyor. Taro'nun ise ondan uzun ama benzer tonda saçları, siyah gözleri mevcut. Çenesinde de eski bir yara var. Bakışları daha rahat. Matsu ise bir şeyler kemiriyor. Kendisi kel, kahverengi gözlü ancak aşırı sert bir bakışı ve suratı var. Kendisi muhtemelen yardakçıların en sert konuşan adamı. Tekka, grubun tek dişisi. Diğerleri ile iyi geçiniyor çünkü neredeyse sıfır feminen tavırları var. Uzun kahverengi saçları bakımsız ve pratik bir şekilde bağlanmış. En son ne zaman çözdüğü şüpheli. Neden hâlâ kesmiyor, bir fikriniz yok. Nanji'nin kısa gümüş saçları yanan ateşte parlıyor bu sırada, o da bir şeyler yemeye başlıyor.

Yardakçılar aralarında kısa muhabbetler ediyor. Her birinin belinde tantouları mevcut. Hepiniz benzer, tanımsız siyah cübbeler giyiyorsunuz. Çevrede 3-4 tane kamp malzemelerinin taşındığı boş çantalar mevcut. Bunları genelde yardakçılar dönüşümlü olarak taşıyorlar.

Hava kararmaya başlıyor. Bulunduğunuz nokta, ülkenin hemen hemen tam ortası. Güneyinizde Ishigakure-Kusagakure'nin ortak karargâhı ve onların kontrolündeki bölge kalıyor. Kuzeyinizde ise kimsenin gitmediği, gidenlerin de dönmediği Amegakure - Yağmur Ülkesi yönetiminin iç savaşının gerçekleştiği alan bulunuyor. Kusa-Ishi kuvvetlerinin devriye gezmeyecekleri kadar kuzeyde ancak iç savaşın cephelerinden de çokça güneydesiniz. Şu ana kadar herhangi bir Riaru kuvveti veya yerleşim birimi görmüş değilsiniz.

Burada rahatça dinlenebileceğinizi biliyorsunuz çünkü örgütün Nüfuz'u sayesinde bu hayali "tampon bölge" hakkında bilginiz mevcut. Muhtemelen rahatça dinlenebileceğiniz son durağınız olduğunun da bilincindesiniz zira buradan bir kaç kilometre ilerisi hakkında bilginiz neredeyse sıfıra yakın. Elinizdeki son bilgi kırıntılarından biri de kamp alanınızın kuzeydoğu yönünde bir yerleşim birimi olduğu. Bundan öteye giden işlevsel bilginiz yok. Togami, izcilik becerileri sebebiyle köyün yerini kabaca tayin edebiliyor kafasında.
Off Topic
Bendeniz Cynic. Şimdilik pasiflik sınırı yoktur ancak ilerleyen turlarda koymayı planlıyorum. İyi seyirler.



Yardakçılar için bir kaç durumu açıklama gereği hissediyorum. Kendileri standart bir NPC gibi hareket edecekler ancak size karşı itaatkâr olmamak veya sadakat duymamak için şimdilik bir sebepleri yok, siz onlara bir sebep sunmazsanız. Karakterleriniz bunun bilincinde. Herhangi bir çatışma durumunda onları Efsanevi Yaratık gibi yönetmeyeceksiniz, onlar emirleri ve kabiliyetleri doğrultusunda kendileri hareket edecekler. RP içerisinde emir verebilirsiniz, nasıl hareket edeceklerini onlara anlatabilirsiniz, onlar da kabiliyetleri ve örgüt statları doğrultusunda bunları yerine getirmeyi deneyeceklerdir. Şu anki dinlenme durumunu bunun için kullanabilirsiniz, dilerseniz.

Yardakçılar aslen Togami'ye itaatkâr. Naegi onlara emir verebilir ancak onlar için bu bir otoriter emirden ziyade bilirkişi emiri olacaktır ve bunu ona göre yorumlayacaklardır. Yani Naegi'nin emri Togami'nin emri ile çakışırsa Togami'yi seçeceklerdir. Bununla beraber yardakçıların bağlılık sınırlarının da örgütün "Sadakat" seviyesi ile birebir ilişkili olduğunu da belirtmek isterim.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts:140
Joined:September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: [Kotsuki-sho] Saatli Bomba

Post by Komaeda Togami » March 27th, 2021, 6:31 pm

Ateş geceyi aydınlatmak için kazanılması imkansız gibi görünen bir savaş verirken, çıkardığı dumanın özgürlüğü tepemizdeki branda tarafından kısıtlanıyor; acı tadı genzimi ve gözlerimi hafifçe yakıyordu. Oldukça alışkın olduğum bir histi bu. Uzun bir süredir konaklıyor olduğumuz mağarada da pek çok kez karşıma çıkmıştı bu his. Gecenin bir vakti uykudayken zehirlenip aptal birer tavuk gibi ölmememiz için, mağaranın derinliklerinde kendine ait doğal bir havalandırma sistemi sahibi olduğundan emin olmuştum pektabii, ancak yine de açık havada olduğu kadar kolay karışamıyordu atmosfere duman. Bu sebeple ağzımda ve burnumda çoğu zaman fazla yanmış ve kömürleşmiş mangal kokusu olurdu. Alışkın olduğum bu histen ara ara kaçmak isterdim. Artık zihnimi pek çok şeyden kaçmayacak şekilde programlamış olmama rağmen, mağara girişine çıkıp Yağmur Ülkesi’nin doğal azot kokusunu içime çekmek çok sık yaşamadığım bir ferahlık hissi verirdi bana. Ayrıca yardakçılar üzerinde her zaman iyi bir intiba bırakırdı. Akılları düz çalışan, basit insanlardı hepsi. Liderleri tarafından denetlendiklerini bilmek işlerini iyi yapmalarını sağlıyordu, bundan emindim.

Beraber oldukça uzun bir zaman geçirmemize karşın hiçbiriyle gerektiğinden fazla samimi olmamıştım. Öyle ki, Naegi bana katılmadan önce bile benim için çalışıyorlardı. Bu tavrım yalnızca ketum ve huysuz biri olmamdan kaynaklı değildi elbette. Aramızdaki sınırı görülebilecek bir şekilde çizmek niyetindeydim. ‘Liderleri’ olduğumu bilmeleri ve hissetmeleri gerekiyordu. Arkadaşları değil. Otoritemin sorgulanmaması, emirlerimin koşulsuzca yerine getirilmesi gerekiyordu. Bu arzumun temelinde narsist bir kişiliğe sahip olmam yatmıyordu elbette. Ketum ve huysuz olduğumu kabul ediyordum, ancak narsistlik bana uzak bir kavramdı. Kendimi seviyor değildim, en basitinden. Yalnızca yapmam gereken işler vardı. Benim dışımda bir kişinin daha hayat sorumluluğu hasta bedenime yüklenmişti istemediğim ve beklemediğim halde. İki kişilik yaşamalı ve iki kişiye denk işlere imza atmalıydım. Belki de daha fazlası. Bunun için gücü elimde tutuyor olmam şarttı. Altımda çalışan herkesi hizada tutmak için en basit askeri disiplin kurallarını uyguluyordum, yalnızca bu kadar.

Ateşin başında toplanmış, bir şeyler tıkınıp aralarında sohbet eden adamlarımı süzdüm sırayla. Ishigakure’ye bağlı bir shinobi olarak çalışırken karşılaşsaydım, muhtemelen yüzlerine bile bakmadan birkaç darbeyle etkisiz hale getirebileceğim basit ve isimsiz suçlulardı hepsi. Ancak artık olaya farklı bir bakış açısından bakıyor oluşum, hayatta ne kadar farklı noktalara gelebileceğimizi hatırlatıyordu her seferinde bana. Hepsinin birer ismi, birer yüzü ve birer karakteri vardı. Unuttuğumuz, belki de hatırlamak istemediğimiz ve hatta umursamadığımız şekilde. Hepsinin hayat mücadeleleri vardı, dünyadaki herkes gibi. Ve benzer şekilde, kendilerine göre haklı çokça sebepleri vardı böyle bir hayat yaşamak için. Kendileri seçmemiş bile olabilirlerdi bu hayatı. Daha önce bu şekilde düşünmemiş olduğum için biraz garip hissediyordum kendimi son dönemlerde. Özellikle gecenin bir yarısı, çamurun içinde oturup ateşin başında ettikleri lakırdıya kulak verdiğim bu anlarda. İnsan kendini çok ilginç durumlarda bulabiliyordu gerçekten. Her birinin üzerinde bir kez daha gezdirdim gözlerimi, ardından Naegi’ye doğru mırıldandım ona bakmadan. Onunla konuştuğumu anlayacaktı muhakkak. Sesimi diğerlerinin duyamayacağı şekilde ayarlamıştım: “Sence kaçı geri dönecek Naegi?”

Retorik bir soruydu bu, bir cevap almak için sormamıştım. Yalnızca çıktığımız bu yoldan kayıpsız olarak dönebileceğimizi düşünmediğimi tekrar hatırlatmak istiyordum ona. Hayatta kalmalarını umursadığımı da söyleyemezdim. Bu oyunda şah bensem, basit birer piyondan farksızdılar gözümde. Kendime her zaman bunu telkin etmiştim. Onları birer askerden, kurban edilebilecek birer piyondan fazlası olarak görmemem gerekiyordu. Yumuşak ve anlayışlı olmanın beni hiç bir yere götürmeyeceği konusunda fikrim sabitti. Hedeflerim doğrultusunda, gerekli hamleleri yapmaktan hiç çekinmemiştim şuana kadar. Bundan sonra da çekineceğimi düşünmüyordum. Açıkçası, aynı gerçek örgütümün haricimdeki yegane shinobi üyesi olan Naegi için de geçerliydi. Piyon değildi, ancak şah da değildi. Yeri geldiğinde hedeflerim doğrultusunda onu da kurban etmeyi deneyebileceğimi biliyordum. Kendisi de bunun farkındaydı elbette. Beni tanıyarak, amaçlarımı ve düşüncelerimi anlayarak kabul etmişti bu işi. Gelgelelim, kendi oyununda onun kendisini şah, beni başka bir taş olarak gördüğünün de farkındaydım. Durum gerektirirse, kendini kurtarmak adına beni feda etmeyi deneyebilirdi. Birbirimizi tanıyorduk, ve çıkarlarımız aynı doğrultuda olduğu sürece beraber hareket edeceğimizi biliyorduk. Naegi, o bir shinobiydi ve oyunumdaki değerli bir taştı. Kurtarmaya değecek, bunun için plan yapılabilecek bir taş. Çıktığımız yolculuğun altındaki en bariz sebeplerden de biri buydu elbette. Toami’yle ilişkisini ve ANBU üyeleriyle yaptığı anlaşmayı biliyordum. Naegi’yi içinde bulunduğu durumdan kurtarmak operasyonumuzun temel hedeflerindendi.

Az öncekinin aksine, bu kez bakışlarımı Naegi’ye çevirdim ve gözlerimle ateşi işaret ederek mırıldandım: “Git ve bir şeyler ye, Naegi. Onlarla biraz sohbet et.” Naegi’nin bu işe benden çok daha uygun olduğu aşikardı. Yalnızca lider pozisyonunda olmamdan kaynaklı değildi elbette bu durum. Naegi’nin bana anlattığı bir diğer şey, neredeyse 1.5 yıl boyunca sıcak çöllerde tek başına yaşamak zorunda kalmış olduğuydu. Normal şartlarda, bir shinobinin sosyokültürel düzeyi bu basit haydutların çok üzerindeydi ve onlarla aynı seviyeye inip kolay kolay ikili ilişki kurmak kolay değildi. Ancak Naegi, yalnız geçirdiği bu süreçte kaba tabirle biraz ‘körelmişti’ Benzer şekilde yalnız geçirdiğim süreçte ben kasabadan kasabaya dolaşıp bir şekilde insanlarla iletişim halinde kalabilmişken, kendisinin konuşabildiği tek kişi yine kendisi olmuştu. Zor olmalıydı, ancak halihazırdaki durumdan faydalanmak için kusursuz bir fırsattı. Ayrıca, içeriden bilgi almamı da sağlayan bir durumdu. En nihayetinde, otoritemi korumak adına çaba göstersem de bu adamların bağlılığının bana sadakatleri yüzünden olmadığının farkındaydım. Para, ve belki biraz da bir shinobinin emrinde olmanın yarattığı sahte güvenlik hissine tutunuyorlardı. Çıkarları sonlandığında, arkalarını dönüp gitmelerinin önünde herhangi bir engel olmayacaktı. Onlara tamamen güvenmememin bir nedeni de buydu aslında. Naegi diğerlerinin yanına giderken, bir şeyler atıştırdım ve birkaç saat uyumak üzere hafifçe uzandım. Varsayımsal tampon bölgeye girmeden önceki son durağımızdı bu, dinlenmek için belki de son fırsat. Birkaç saat kestirip, saat gece yarısına yaklaşırken yola çıkabilirdik.

Huzursuz ve rahatsız, yarı uyur yarı uyanık geçen birkaç saatin ardından, en nihayetinde dikildim ve kapşonumu kafamdan indirerek ayağa kalktım. Ateş zayıflamıştı. Nanji nöbet tutuyor gibi görünüyordu, diğerleri çevrede çeşitli yerlerde sızmışlardı yedikleri yemekten sonra. Ayaklandığımı görünce, hızla kendini toparladı ve sigarasını söndürmek üzere harekete geçti Nanji. Ona elimle basit bir ‘sakin ol’ işareti yaptıktan sonra, tüm parmaklarımı açıp ‘on’ işareti yaptım ve devamında yalnızca işaret parmağımı kaldırıp yere paralel birkaç halka çizdim elimle. On dakika sonra herkesi uyandırıp kampı topladıktan sonra hazır duruma gelmelerini işaret ediyordum. Bunu yaptıktan sonra, kamptan biraz uzaklaşıp temiz hava alacaktım.

Beklediğim üzere, 15 dakika kadar sonra herkes olabildiğine ayık bir şekilde yanıma gelmişti. En yakınımda Naegi duruyordu, her zamanki gibi. Ancak bu noktadan sonra, işlerin planladığımız şekilde gitmesi gerekiyordu. Net bir sesle emirlerimi verdim: “Matsu, konuştuğumuz gibi liderlik sende. Bu noktadan itibaren Naegi ve ben yalnızca senin emir erleriniz. Yakınlarda bir kasaba var, gideceğimiz yolu kısaca anlatacağım, devamında sürü liderliğini sen devralacaksın.” Her birinin gözlerine baktım teker teker: “Dikkat çekin, çevreyi rahatsız edin. Akıllı davranmamıza gerek yok, basit ve yem olmaya hazır salaklar gibi hareket edeceğiz. Basit ağız dalaşlarından, yeri geldiğinde hırgürden çekinmeyin. Kalıcı veya sizi zor durumda bırakmayacak bir yara almamanız yeterli. Kimle ve neyle karşılaştığınız önemli değil. Çok güçlü olduklarını düşünen, sürekli kendileriyle böbürlenen bir tayfa görünümünde olmanızı istiyorum.” Anladıklarını ifade edercesine başlarını salladılar. Özellikle Matsu’nun üzerindeki yükün nispeten fazla olduğunu biliyordum, ancak bunu kaldırabileceğini düşündüğüm için ona vermiştim bu görevi. Basit bir şekilde kasabanın yerini ve ilerleyeceğimiz rotayı tarif ettikten sonra, Naegi’yle birlikte en arka saflara geçtim ve kapşonumu kapattım yeniden. Operasyon başlıyordu.
Image

Künye:

İsim: Komaeda Togami
Yaş: 16
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 28
Kullanılabilir GP: 0


Motivasyon:

Sınırlar > 16 yaşında olup, en geç 10 sene içinde yürümekten aciz düşeceğini bilen biri ne yapar? Hele ki hayata tutunmasını sağlayan son şeyi kaybettikten sonra? Artık hiçbir şey anlam ifade etmiyorken? Hayata dair ne kadar duygu varsa; kin, aşk, merhamet; hiç birini hissedemiyorken? 16 yaşında, chuunin olalı bir seneden biraz fazla zaman geçmiş basit bir çocuk. Güçsüz, ölümüne günler sayan bir çocuk. En azından Togami için bunun cevabı basitti; kalan kısacık ömründe, nereye kadar gidebileceğini öğrenmeye çalışmak. Hiç kimseye bağlı olmadan, hiç bir etik kural tanımadan yalnızca ilerlemek.

Komplikasyon:

Progresif Musküler Distrofi (Ağır) > Geninliğinin ilk yıllarında ortaya çıkan bu genetik rahatsızlık, Togami’nin kompleks karakter gelişimin ilk sebebidir. Basit kas ağrılarıyla başlayan, devamında çeşitli düzeylerde kas güçsüzlükleriyle seyreden bu hastalığın sinsi ilerleyişi hakkında yorum yapabilmek en usta medikal shinobiler için dahi kolay değildir. Basit kas antrenmanlarıyla ilerleyişi yavaşlatılıp yan etkileri azaltılsa bile, asla durmayacak ve bir gün Togami’yi ayaklarının üstünde durmaktan dahi alıkoyacak olması gerçeği değişmemektedir.

Özellikler:

- Savaş Yaraları
- Refleks Erimesi


Image

Profil:

Güç: 1
Çeviklik: 1
Kondisyon: 4
Potansiyel: 5
Varlık: 11
Zeka: 11

Beceri Listesi:

[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 4
[Varlık] Aldatma: 4
[Varlık] Empati: 4
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5 (Favori Beceri)
[Zeka] İzcilik: 4


Ninjutsu:

D - Rank: Kurohane
C - Rank: Karasu Bunshin no Jutsu
C - Rank: Sanzengarasu
C - Rank: Keishuu no Jutsu
B - Rank: Shikon
B - Rank: Bunshin Bakuha
Kuchiyose no Jutsu


Taijutsu:
-

Genjutsu:

D Rank - Magen: Henge
D Rank - Rakumei no Jutsu
C Rank - Teishi no Jutsu
C Rank - Kokohi no Jutsu
B Rank - Shibou no Jutsu


Efsanevi Yaratık:

- Raizo

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar:

- Tantou (İyi kalite)
- 2 Patlayıcı Parşomen (Normal Kalite)
- 2 Kunai (Normal Kalite)
- 3 Shuriken (Normal Kalite)
- 2 Sis Bombası (Normal Kalite)
- Sentetik Misina, 5mt. (Normal Kalite)
- Chakra Hapı (Normal Kalite)
- Kondisyon Hapı (Normal Kalite)
- Kan Hapı (Normal Kalite)
User avatar
Fukase Naegi
Kaçak
Kaçak
Posts:96
Joined:September 30th, 2018, 6:05 pm
Location:fuckase naegay
Künye:

Arena:

Re: [Kotsuki-sho] Saatli Bomba

Post by Fukase Naegi » April 27th, 2021, 3:43 am

Gözlerini birkaç adım ötesinde duran kamp ateşinden fırlayan kıvılcımları takip etmeye adamış, kendi başına kaldığı her an olduğu gibi düşüncelerinde kaybolmuştu tekrardan. Basit ve net bir düşüncesi vardı. Korkuyordu... Güvenli alanını terk etmiş olmaktan korkuyordu, geçmişiyle yüzleşmekten korkuyordu, tekrardan hırpalanmak ve sakat bırakılmaktan korkuyordu, yalnız kalmaktan korkuyordu... ve ölmekten korkuyordu. Tüm varsayımların arasında en çok ölmekten korkuyordu. Onu şu an içinde bulunduğu duruma iten de bu korkuydu. Korkmasının sebebi de bu durumda bulunuyor olmaktı. Naegi artık düşüncelerinin bile birbirleri ile çelişmesinden sinir oluyordu. Adımını attığı her yer bulanıklaşıyor, tanıştığı herkes ona çözmesi gereken bir paradoksmuş gibi geliyordu. Ama birkaç yıl içerisinde kaç kişiyle tanışmıştı ki. Togami, örgüttekiler, birkaç saatliğine ona yardım etselerde anbu tarafından katledilmiş(?) Riaru destekçileri.... Toplamı sıfırdan birkaç fazla oluyordu.

Togaminin sesini duymasıyla beraber fiziksel evrene geri dönmüştü en azından zihinsel olarak. Hafifçe gülümseyerek kafasını Togami'ye çevirmişti ama onun kendisine bakmadığını biliyordu. Tabii ki de bir cevap beklemiyordu Togami sorduğu soruya. Fakat Naegi, gözlerini tekrardan önünde duran ateşe çevirdikten sonra kendisinin bile zor duyduğu bir sesle yanıtlamıştı sorulan soruyu. ''Hiçbiri.'' Kabuslarında tekrar tekrar katlettiği ufak çocukların kanlı bedenleri gözlerinin önüne gelmesiyle beraber suratındaki gülümseme tekrardan kaybolmuştu kelimelerin duyulmayan ritmiyle beraber.

Bu yolculuğun sonunda geri dönebilmeyi umuyordu. Ama geri dönebilmek yeterli miydi? Tabii ki de hayır. Yağmur ülkesinin herhangi bir ormanında herhangi bir ağaca atılan çiziğin kalanını tamamlaması gerekiyor ve de edindiği bilgilerin hayatta kalması için, muhtemelen gelecekte getirmesini isteyecekleri yeni bilgiler içinde emsal yaratacağından dolayı, tatmin edici olması gerekiyordu.

Kendi zihni içerisinde geçirdiği birkaç dakikadan sonra Togami’nin gözlerini kendisine çevirdiğini fark etmişti Togami’nin ağzından çıkanları bir emir gibi algılamıştı. Eskisi gibi çölde yaşayan vahşi bir hayvan değildi ama bu noktaya gelene kadar yaşadıklarının fiziksel olmasa da zihinsel olarak kalıcı etkileri olmuştu. Çekimser ve korkak davranıyordu insanlara karşı. Bazen acaba sakat olan kişinin Togami değilde kendisi mi olduğunun farkına bile varmıyordu. Başkalarının tarafından yönlendirilmeyi ve korunmayı alışkanlık haline getirmişti ve bundan nefret ediyordu.

Oturduğu yerden kalkmadan önce gözleri ile yardakçıları süzmeye başlamıştı. İsimlerini hatırlıyordu ama hangi ismin hangi surata ait olduğunu hatırlamakta zorluk çekiyordu. Gözlerini sağdan sola yavaşça gezdirirken neye benzediklerini daha önce hiç dikkat etmediğini fark etti. Kadın olan, uzun kirli bir saça ve feminen vücut hatlarına sahip olan kişi Tekka’ydı. Matsu’yu hatırlamakta da zorlanmıyordu, kendisini diğerlerinden fiziksel olarak ayıran dazlak kafası vardı.

Kısa bir süreliğine olsa bile kendisini bir insan gibi hissetmeye ve davranmaya zorlamıştı Naegi. Kısa diyaloglara girmiş ve örgütün Togami dışındaki insanlarıyla basit aktiviteleri yerine getirmişti. Yemek yemek, çadırın bağlandığı kazıkları kontrol etmek sırt çantalarını kuru alana taşımak gibi. İnsanlara karşı gardını indirmiş olmak garip ve alışık olmadığı bir histi. Zemine serdiği mat üzerine kıvrılıp uyumaya çalışırken de hissettiği bu garip hissi sorgulacaktı.

Uykuya dalalı çok olmamış olsa gerekiyordu ki Nanji’nin kendisini uyandırmak için yaklaştığını hissedip hareketlenmişti. Gözlerindeki buğuyu yüzünü ovuşturarak geçirirken çevresindeki hareketlenmenin sebebini anlamaya çalışıyordu. Togaminin konumunu ve ciddiyetini görmesiyle beraber neler olduğunu anlamıştı. Konaklama süresi bitmişti. Togaminin en yakınındaki kütüğü oturup konuşmasını dinleyecekti. Togaminin yapacağı konuşmayı az çok kafasında kestirebiliyordu. Farklı kelimelerle ifade etsede ikisinin dikkat çekmemek için en arkada hiçbir özelliği olmayan iki sıradan insan gibi duracağı, grubun çıkartabildiği kadar gürültü ve yaygara çıkartacağından bahsediyordu. Doğru kişilerin dikkatini çekebilirlerse planları Matsunun liderliğinde işlemeye devam edecekti.

Togaminin konuşmasının bitmesiyle beraber kamp kısa sürede toplanmış ve ateşin üzerine attıkları toprakla beraber izlerini daha az belirgin hale getirmişlerdi. Kafilenin en arkasında Togaminin yanındaki yerine geçip kapüşonunu örtmüş ve hazır olduğunu belli edecek şekilde kafasını sallamıştı.
Image
Künye
İsim: Fukase Naegi
Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Element: Doton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chunin
Ryo: 3.000 Ryo
Prestij: 2
Ün: 24
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Yaşamak: Yaşamak en azından dünya üzerine kendi adını sonsuza kadar yaşatacak bir iz bırakana kadar yaşamak. Var olmanın nedenini çözemeyen Naegi için bu tüm bu sorunlarını çözebilmek için kullanabileceği bir yöntem. Çünkü eğer bedeni ölse bile adı veya imzası dünya üzerinde yaşarsa fiziksel bedeni ölse bile varlığının ölümsüz kalacağına inanıyor.

Komplikasyon
Hafıza Kayıpları: Bir yıl önce yaşadığı hafıza kaybından beri düzensiz aralıklarla kendisinin bile kim olduğunu soracak kadar seviyelerde hafıza gitgelleri yaşıyor. Her hangi bir medikal yardım almadığı için sorununun neden gerçekleştiği hakkında bir bilgisi olmadığı için bu git gellerin bir gün tüm hafızasını yok edip onu neredeyse fotosentez yapan bir canlıya mı çevireceği yoksa ömrü boyunca katlanacağı bir komplikasyon mu bir bilgisi yok

Saatli Bomba: Karakter, kimliğini bilmediği Çiy üyesinin uyguladığı bir teknik sonrasında adeta saatli bombaya dönüşmüştür. Naegi, süresi bittiğinde içten içe yanacağına, lav benzeri bir hal alarak tamamen yok olacağına şahitlik etmiştir. Bu etki günlük yaşamda Naegi'ye herhangi bir engel teşkil etmemektedir. Gözle görülen tek şey, dilinden başlayarak soluk ve yemek borusundan aşağı süzülen siyah şekillerdir.

Çiy üyesinin Naegi'ye verdiği süre bir yıl, geçen mevsimlerle birlikte Naegi'nin altı aylık ömrü kalmış durumda

Özellikler
---------
Image
Profil
Güç: 5
Çeviklik: 7
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 6
Zeka: 8

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 5
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3 (Favori)
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 3
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1


Mod
GENSUI

Efsanevi Yaratık
Magu
Zanshuu no Jutsu B-Rank
Daitoppa C-Rank
Doryuu Shiki C-Rank
Tobikoshi no Jutsu D-Rank
Tsuchiganji no Jutsu D-Rank
Kabegiri no Jutsu D-Rank
Otonaku Ashi no Jutsu D-Rank
Ninjutsu
Shunshin [Ninpou] D-Rank
Karasu Bunshin no Jutsu [Ninpou] C-Rank
Sanzengarasu [Ninpou] C-Rank C Rank
Yochi Uryou no Jutsu [Ninpou] A Rank

Doryuu Shiki [Doton] C-Rank
Tsuchi no Te [Doton] B-Rank
Doryuu Heki [Doton] B-rank
Yomi Numa [Doton] A Rank

Taijutsu
Suiseki B-Rank
Kaidan [Suikseki] C Rank
Gekiha [Suikseki] B Rank

Genjutsu
Kasumi Juusha [Genjutsu] C-Rank
Kanryousou [Genjutsu] C-Rank
Rishuu [Genjutsu] C-Rank

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

• Sıradan sivil kıyafeti ve kapuşonlu cübbe
• 3 Kunai (Normal Kalite)
• 5 Shuriken (Normal Kalite)
• 5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
• 2 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
• 2 Sis bombası (Normal Kalite)
• Chakra Hapı (Normal Kalite)
• Kondisyon Hapı (Normal Kalite)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotsuki-sho] Saatli Bomba

Post by GM - Naruto » May 24th, 2021, 9:04 pm

Naegi yardakçılar ile geçiriyor gece vaktini. Onlarla beraber bir şeyler yiyor ve yapabildiği kadar muhabbete giriyor. Bazen konuşuyor, bazen dinliyor. Lafları genelde kısa oluyor ve muhabbeti yönlendirmemeyi tercih ediyor. Bazen kısa bir yorum yapıyor veya bir kaç cümlelik bir anektod veriyor. Muhabbet bir Taro'nun çenesindeki yaranın üzerinden giderken -ki kendisi bu yarayı haydutluk yaparken başka bir haydut çetesiyle kapışırken almış- Shima birden Naegi'ye bir soru yöneltiyor: "Naegi-san, tenin neden bu kadar beyaz?" Bu soruyla beraber anlık olarak diğerleri seslerini kesiyor. Shima'nın bu direkt sorusu belki de ortamı çok arkadaşçıl bulduğundan kaynaklanıyor, belki de kişiliği damdan düşen bir elmadan farksız. Bilemiyorsunuz ikiniz de, onları kişisel seviyede çok da tanımadığınızdan aslında.

Naegi'nin gözleri Shima ile kesişiyor. Togami bu soruyu kulak ucuyla duymuşa benziyor. Kapalı kapüşonunun altında, oturduğu yerden kafasını fark edilmeyecek bir şekilde bir kaç santim çeviriyor o yöne doğru ve göz ucuyla gruba bakıyor. Karanlık suratını tamamen kapatmış durumda ancak Naegi'nin vereceği cevabı duyabilecek mesafede. Naegi, Shima'ya bir cevap verdikten sonra muhabbet kısa bir süre daha devam ediyor, ardından Nanji nöbet tutmaya, diğerleri de kamp alanını uyumaya hazırlamaya yollanıyor.
Off Topic
Naegi Shima'ya verdiği cevapla alakalı bir detayı bir sonraki RP'sine eklemelidir.




Togami'nin emirleri doğrultusunda ekip yola koyuluyor sabahın erken vakitlerinde. Kuzeydoğuya doğru ilerliyorsunuz. Grubu Matsu "yönetiyor". Çok basitçe emirler veriyor ve grup yavaşlayınca hızlanmalarını, bir süre hızlı gittiğinizde ise yavaşlamanızı söylüyor. Spesifik olarak iyi veya kötü bir komuta değil bu. Gayet olağan ve sıradan.

Yardakçılar Shinobi olmadığından mütevellit yolculuk genelde tempolu bir yürüyüş olarak geçiyor. Korulukları aşıyorsunuz, bazen düzlüğe çıkıyorsunuz bazen ise minik bir tepeden aşağı iniyorsunuz. Yerler kısmen çamurlu, arada sırada ise yağmur çiseliyor hafifçe. Ağır bir sağanak veya direkt olarak yağmur durumu söz konusu değil. Çevre yeşil ancak atmosfer hava kapalı olduğundan mavimsi, bu da çevreye öğlen vakti bile sabahın o karakteristik mavi tonunu veriyor. Kuzey ufkuna baktığınızda uzakta koca bir dağ, onun önünde ise koca bir ormanı seçiyorsunuz. Kuzey ufkundaki bu dağ Toprak Ülkesi ve Yağmur Ülkesi sınırını oluşturan sıradağların arasındaki en yükseği olmalı. Coğrafya bilgilerinizden hatırladığınız kadarıyla bu dağın yamaçlarında Toprak Ülkesi'ne geçmenizi sağlayan bir anayol mevcut. Fakat sizin şu anda içince bulunduğunuz yöre hakkında bile hiç bir fikriniz yokken bölgenin o tarafının ne alemde olduğunu hiç tahmin bile edemiyorsunuz. Belki de Iwagakure çoktan Amegakure'yi bastı, oradan da başkente yürüdü. Belki de tam tersi oldu, çatışma oranın sınır bölgesine de sıçradı. Geçtiğiniz aylarda burada yaşandığı gibi. Bilemiyorsunuz.

Yürüyüşünüz devam ediyor kuzeydoğuya. Güneş tepeyi geçip iniş pozisyonuna geçtiğinde, yani saatler 2-3 civarını gösterdiğinde, kuzeydoğu ufkunda bir yerleşim birimine ait silüet seçiyorsunuz. Açıklıktasınız ve yürüyüşünüz devam ediyor. Temponuzu bozmazsanız yaklaşık bir saate varacak gibi görünüyorsunuz.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts:140
Joined:September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: [Kotsuki-sho] Saatli Bomba

Post by Komaeda Togami » June 2nd, 2021, 1:02 pm

Sabah ayazı tenimin açıkta kalan kısımlarına durmaksızın nüfuz ederken bakışlarım sabit bir şekilde karşıyı gösteriyordu. Hafifçe üşüyordum, ancak bu his rahatsızlıktan ziyade bir konfor veriyordu bana. Zihnimin ayık ve çalışır konumda kalmasını sağlıyordu. Vücudum çocukluğumu ve gençliğimin bir kısmını geçirdiğim Ishigakure'nin sıcak ve kuru havasından nemli ve soğuk olan Yağmur Ülkesi ortamına alışmıştı çoktan. Bu sebeple halihazırda içinde olduğum iklimin bana içten içe güven verdiğini hissediyordum.

Kuzeydoğu yönünde ilerliyorduk bir süredir. İzcilik konusunda pek iyi olduğum söylenemezdi, ancak Yağmur Ülkesi'nde avare gibi gezdiğim dönemlerde birkaç bir şey kapmıştım bu konuda. En azından genel manada nereye gittiğimi anlayabiliyor, ittiğim yere en güvenli ve hızlı şekilde nasıl gidebileceğime dair fikir yürütebiliyordum. Bu esnada ara ara Matsu'nun 'emirleri' kulağıma takılıyor ve dediği şey ne olursa olsun uyguluyordum. Gerçek bir lider gibi hissetmesi gerekiyordu. Birileriyle karşılaştığımızda konuşması ya da bir soruya cevap vermesi gerekirse refleksif olarak bakışlarının bana dönmesini ya da bocalamasını istemiyordum.

Ara ara çiselemeye başlayan yağmur eşlik ediyordu tempolu bir yürüyüşle katettiğimiz yolumuza. Pek hızlı değildik, ancak idealinin bu olduğunu düşünüyordum. Salak bir haydut grubunun taktiksel ve shinobi düzeyinde bir hızla ilerlemesi şüphe doğurabilirdi. Bu bölgeleri aramızda hiçbirinin bilmediğine aşağı yukarı emindim. Bu sebeple çevreye konuşlanmış herhangi bir gözcü olması durumunda ileriye dönük planlarımız baltalanabilirdi. Düzlüklerde yürüyor, yer yer çamur olan zeminden yükseltilere tırmanıyor ve bayır aşağı devam ediyorduk yolumuza. Bir noktada, tam karşımızda sislerin arasından beliren devasa dağı gördüğümde ülkenin iyice kuzey sınırına yaklaştığımıza emin olmuştum. Kısa bir süre sonra, Matsu'nun ve diğerlerinin 'yeteneklerini' konuşturmaları gerekecekti.

Dağı görmemizin üzerinden çok zaman geçmeden, rotamızı hiç değiştirmediğimiz ve her zaman hedefimizde olan kuzeydoğu ufkunda yerleşim yerine benzer bir silüet çarptı gözlerime. Halihazırdaki hızımızla bir saatlik yol ya vardı ya yoktu. Muhtemelen Naegi de görmüştü. Adamlarımın görüp görmediğine emin değildim bu görüntüyü henüz. Duyuları ve algıları bir shinobi kadar keskin değildi. Ancak herhangi bir şey söylememeye dikkat ettim. Emir komuta zincirine bağlı sıradan bir haydut gibi düşünmek ve davranmak zorundaydım. Henüz görmedilerse bile, bir noktada dikkatlerini çekecekti bu yerleşim birimi. Matsu'ya karşı şu ana kadarki davranışlarım sonuç verdiyse, muhtemelen herhangi bir tereddüt hissetmeden kasaba yönüne ilerlemeye devam etmemizi buyuracaktı. Lakin olur da emirlerimi beklermişçesine bana dönecek olursa, yüzüne bakmadan kasaba yönüne bakmayı sürdürecek ve ona cevap vermeyecektim. Mesajı alacağını düşünüyordum. Kasabaya ulaştığımızda üzerine binecek olan yük şuankinin belki de beş-on katı olacaktı. Hazır olmak zorundaydı.
Image

Künye:

İsim: Komaeda Togami
Yaş: 16
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 28
Kullanılabilir GP: 0


Motivasyon:

Sınırlar > 16 yaşında olup, en geç 10 sene içinde yürümekten aciz düşeceğini bilen biri ne yapar? Hele ki hayata tutunmasını sağlayan son şeyi kaybettikten sonra? Artık hiçbir şey anlam ifade etmiyorken? Hayata dair ne kadar duygu varsa; kin, aşk, merhamet; hiç birini hissedemiyorken? 16 yaşında, chuunin olalı bir seneden biraz fazla zaman geçmiş basit bir çocuk. Güçsüz, ölümüne günler sayan bir çocuk. En azından Togami için bunun cevabı basitti; kalan kısacık ömründe, nereye kadar gidebileceğini öğrenmeye çalışmak. Hiç kimseye bağlı olmadan, hiç bir etik kural tanımadan yalnızca ilerlemek.

Komplikasyon:

Progresif Musküler Distrofi (Ağır) > Geninliğinin ilk yıllarında ortaya çıkan bu genetik rahatsızlık, Togami’nin kompleks karakter gelişimin ilk sebebidir. Basit kas ağrılarıyla başlayan, devamında çeşitli düzeylerde kas güçsüzlükleriyle seyreden bu hastalığın sinsi ilerleyişi hakkında yorum yapabilmek en usta medikal shinobiler için dahi kolay değildir. Basit kas antrenmanlarıyla ilerleyişi yavaşlatılıp yan etkileri azaltılsa bile, asla durmayacak ve bir gün Togami’yi ayaklarının üstünde durmaktan dahi alıkoyacak olması gerçeği değişmemektedir.

Özellikler:

- Savaş Yaraları
- Refleks Erimesi


Image

Profil:

Güç: 1
Çeviklik: 1
Kondisyon: 4
Potansiyel: 5
Varlık: 11
Zeka: 11

Beceri Listesi:

[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 4
[Varlık] Aldatma: 4
[Varlık] Empati: 4
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5 (Favori Beceri)
[Zeka] İzcilik: 4


Ninjutsu:

D - Rank: Kurohane
C - Rank: Karasu Bunshin no Jutsu
C - Rank: Sanzengarasu
C - Rank: Keishuu no Jutsu
B - Rank: Shikon
B - Rank: Bunshin Bakuha
Kuchiyose no Jutsu


Taijutsu:
-

Genjutsu:

D Rank - Magen: Henge
D Rank - Rakumei no Jutsu
C Rank - Teishi no Jutsu
C Rank - Kokohi no Jutsu
B Rank - Shibou no Jutsu


Efsanevi Yaratık:

- Raizo

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar:

- Tantou (İyi kalite)
- 2 Patlayıcı Parşomen (Normal Kalite)
- 2 Kunai (Normal Kalite)
- 3 Shuriken (Normal Kalite)
- 2 Sis Bombası (Normal Kalite)
- Sentetik Misina, 5mt. (Normal Kalite)
- Chakra Hapı (Normal Kalite)
- Kondisyon Hapı (Normal Kalite)
- Kan Hapı (Normal Kalite)
User avatar
Fukase Naegi
Kaçak
Kaçak
Posts:96
Joined:September 30th, 2018, 6:05 pm
Location:fuckase naegay
Künye:

Arena:

Re: [Kotsuki-sho] Saatli Bomba

Post by Fukase Naegi » June 6th, 2021, 2:51 pm

Götünü ıslak zemine koymuş, sırtını da ağacın gövdesine dayamıştı. Örtgütlerinin Togami dışındaki üyeleriyle ateşin başında oluşturdukları çemberde çok fark edilmemeyi ve dolayısıyla da çok konuşmaya zorlanmamayı umuyordu. Ateşin üzerine kırık ağaç dallarından oluşturdukları mini-mangalda yol üzerine avladıkları tavşanları çeviriyorlar ve Naegi'yi başlangıç noktası kabul ederek sağat yönünde pişen parçaları Matsu servis ediyordu. Sıcak bir ortamdı, en azından Naegi'nin gözlemi bu şekildeydi. Örgütteki insanlar geçmişlerinden, hayallerinden vede beklentilerinden bahsediyorlardı. Fakat konuşmanın bir noktasında Shima'nın sorusuyla gözler Naegi'ye doğrulmuştu. Basit bir soruydu aslında. "Naegi-san, tenin neden bu kadar beyaz?"

Uzun zaman sonra Togami dışındaki birisi kendisine doğrudan bir soru yöneltmişti. Naegi paniklemişti ve bu durum sesine, yüzüne ve kelime tercihlerine bile yansımıştı. ''Neden mi bu kadar beyaz?.... Iıııııııı.... Bilmem. Yani neredeyse bir yıl filan çölün ortasında, güneşin altında yaşadım ama bilmiyorum çok fazla etkilenmiyorum galiba güneşten.'' Konuşmasının ortasında yüzü bir noktada kızarmış, gözlerini Shimadan kaçırmak için ortada yanmakta olan kamp ateşine çevirmiş ve anlamsızda olsa beyaz tenli olmanın suçluluğunu yaşamıştı.

Naegi uykusunu yarıda kesen kabusundan uyandığında koyu bir mavi renk hakimdi gökyüzünde. Çevresi orta büyüklükteki taşlarla çevrili kamp ateşinin yer alması gereken yerde gri renk hakimdi. Hala uyur durumda olan son kişi olduğunu fark eden Naegi aceleyle ayağı kalkmış ve üzerine yattığı tulumu toparlamaya çalışırken iş yapıyormuş gibi görünmeye çalışıyordu. Togami gibi bir köşede hazırlıkların yapılmasını bekleyebilirdi belki ama böyle bir davranışta bulunursa kendisini iyi hissetmeyeceğini biliyordu.

Kafile olarak ilerlemeye başladıklarında Matsu emirler doğrultusunda yönetimi eline almıştı ve kendisine talimat edildiği gibi davranıyordu. Hiyerarşinin tepesinde olmayı yadırgamamış bile denebilirdi aslında. İstikametleri kuzeydoğu olacak şekilde -Uyku sersemliği sabahın ayazı ile yeni yeni geçiren Naegi'ye göre büyük dağın olduğu yöne doğru- yer yer hızlanarak yer yer de yavaşlayarak ilerliyorlardı. Örgütün yaptığı ufak yağmalar ve baskınlar sırasında kulaklarına gelen fısıltılardan öğrendikleri kadarıyla Yağmur ve Toprak ülkeleri arasındaki tampon bölge bu civarlarda olmalıydı.

Saatin ilerlemesi ve koyu lacivert tonlarından biraz daha açık bir mavi renge bürünmesi ile gökyüzünün birkaç saatlik yürüyüş mesafesindeki yerleşim yerinin gölgeleri gruptaki herkesin gözüne takılmış olmalıydı. Naegi gidecekleri yerin orası mı olduğunu öğrenmek için kafasını Togami'ye çevirip bu soruyu refleks olarak soracaktı fakat çenesini açmadan önce ''liderin'' matsu olduğunu hatırlamıştı. Kafasını tekrar önüne çevirip kafilenin en arka ikilisi olma rolünü oynamaya devam edecekti bu yüzden.
Image
Künye
İsim: Fukase Naegi
Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Element: Doton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chunin
Ryo: 3.000 Ryo
Prestij: 2
Ün: 24
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Yaşamak: Yaşamak en azından dünya üzerine kendi adını sonsuza kadar yaşatacak bir iz bırakana kadar yaşamak. Var olmanın nedenini çözemeyen Naegi için bu tüm bu sorunlarını çözebilmek için kullanabileceği bir yöntem. Çünkü eğer bedeni ölse bile adı veya imzası dünya üzerinde yaşarsa fiziksel bedeni ölse bile varlığının ölümsüz kalacağına inanıyor.

Komplikasyon
Hafıza Kayıpları: Bir yıl önce yaşadığı hafıza kaybından beri düzensiz aralıklarla kendisinin bile kim olduğunu soracak kadar seviyelerde hafıza gitgelleri yaşıyor. Her hangi bir medikal yardım almadığı için sorununun neden gerçekleştiği hakkında bir bilgisi olmadığı için bu git gellerin bir gün tüm hafızasını yok edip onu neredeyse fotosentez yapan bir canlıya mı çevireceği yoksa ömrü boyunca katlanacağı bir komplikasyon mu bir bilgisi yok

Saatli Bomba: Karakter, kimliğini bilmediği Çiy üyesinin uyguladığı bir teknik sonrasında adeta saatli bombaya dönüşmüştür. Naegi, süresi bittiğinde içten içe yanacağına, lav benzeri bir hal alarak tamamen yok olacağına şahitlik etmiştir. Bu etki günlük yaşamda Naegi'ye herhangi bir engel teşkil etmemektedir. Gözle görülen tek şey, dilinden başlayarak soluk ve yemek borusundan aşağı süzülen siyah şekillerdir.

Çiy üyesinin Naegi'ye verdiği süre bir yıl, geçen mevsimlerle birlikte Naegi'nin altı aylık ömrü kalmış durumda

Özellikler
---------
Image
Profil
Güç: 5
Çeviklik: 7
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 6
Zeka: 8

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 5
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3 (Favori)
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 3
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1


Mod
GENSUI

Efsanevi Yaratık
Magu
Zanshuu no Jutsu B-Rank
Daitoppa C-Rank
Doryuu Shiki C-Rank
Tobikoshi no Jutsu D-Rank
Tsuchiganji no Jutsu D-Rank
Kabegiri no Jutsu D-Rank
Otonaku Ashi no Jutsu D-Rank
Ninjutsu
Shunshin [Ninpou] D-Rank
Karasu Bunshin no Jutsu [Ninpou] C-Rank
Sanzengarasu [Ninpou] C-Rank C Rank
Yochi Uryou no Jutsu [Ninpou] A Rank

Doryuu Shiki [Doton] C-Rank
Tsuchi no Te [Doton] B-Rank
Doryuu Heki [Doton] B-rank
Yomi Numa [Doton] A Rank

Taijutsu
Suiseki B-Rank
Kaidan [Suikseki] C Rank
Gekiha [Suikseki] B Rank

Genjutsu
Kasumi Juusha [Genjutsu] C-Rank
Kanryousou [Genjutsu] C-Rank
Rishuu [Genjutsu] C-Rank

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

• Sıradan sivil kıyafeti ve kapuşonlu cübbe
• 3 Kunai (Normal Kalite)
• 5 Shuriken (Normal Kalite)
• 5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
• 2 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
• 2 Sis bombası (Normal Kalite)
• Chakra Hapı (Normal Kalite)
• Kondisyon Hapı (Normal Kalite)
Post Reply

Return to “Yağmur Ülkesi”