[Kotsuki-sho] Saatli Bomba

User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm
Re: [Kotsuki-sho] Saatli Bomba

Post by GM - Naruto » June 6th, 2021, 4:34 pm

Bir saatlik yürüyüşünüzün sonucunda yerleşim yerine varıyorsunuz.

Uzaktan yaklaşmaya başladığınızda bir şeylerin normal olmadığını zaten fark etmiş oluyorsunuz. Bacalardan herhangi bir şey tütmüyor. Uzakta insan silüetleri görünmemekte. Evler olduğundan daha çarpık durmaktalar.

Kasaba terk edilmiş, kısaca.

Köyün dış kısmında, tamamen atıl duruma düşmüş pirinç tarlaları dikkatinizi çekiyor. Bir çoğu bataklık misali çamurla kaplı ve sazlıklar büyüyor içlerinde. Yaklaşmaya devam ettikçe siz çevredeki bir kaç yıkık evi geçiyorsunuz. Evlerin bir çoğu tek katlı ve taştan yapılma. Ahşap olan çatıları ise yıkılmış, hatta bir çoğu yanmış gibi görünüyor.

Köyün "merkezine" ilerlediğinizde evler sıklaşıyor düzensizce. Köyün merkezi basit bir açıklıktan ve yanmış, kocaman bir ağaç gövdesinden ibaret. Ağaç gövdesi hâlâ yere sımsıkı tutunuyor kökleriyle ancak tüm dalları dökülmüş. Yerden fışkıran tahta bir kalasımsı görüntüsü var.

Siz köy meydanına vardığınızda yağmur şiddetleniyor biraz, kapüşonlarınızı kapatmadıysanız şu anda kapatma ihtiyacı hissediyorsunuz. Çevrenize düzensiz olarak dağılmış ve artık taş kutulardan ibaret olan evler dışında dikkat çeken bir şey yok. Bulutların havayı kapatmasıyla beraber atmosfer kararıyor, evlerin içerisine yeterince ışık girmediğinden yıkık duvarların arasından da bir şeyler seçemiyorsunuz. Yardakçılar birbirlerine, ardından Matsu'ya bakıyor. Matsu ise hiç bir şey demiyor, Togami'ye doğru dönüp bakıyor tüm gözleri üzerinde hissedince. Yardakçılar da istemsizce Togami'ye doğru dönüyorlar.

Köyün başına ne geldiğini tek bir bakışta anlayamıyorsunuz, ancak merak ediyorsanız etrafta dolaşıp enkazda araştırma yapmakta özgürsünüz.

Togami izcilik bilgilerini tekrar yokladığında bu köyün terkedilmiş olduğu bilgisini hatırlayamıyor. Üç, beş ay öncesine kadar aktif olarak insanlara ev sahipliği yaptığına az çok emin, fakat yine de yüzde yüz emin olamıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Komaeda Togami
Kaçak
Kaçak
Posts:140
Joined:September 3rd, 2018, 11:12 pm
Künye:

Re: [Kotsuki-sho] Saatli Bomba

Post by Komaeda Togami » June 23rd, 2021, 2:42 pm

Yardakçıların temposuna uygun bir şekilde süren yürüyüşümüz yaklaşık bir saat sürdükten sonra nihayete ermiş, köy sınırlarına ulaşmayı başarmıştık. Gelgelelim, bir şeylerin ters olduğunu tek bir bakışta anlamak mümkündü. Köyde 'gözle görülebilir' herhangi bir yaşam belirtisi mevcut değildi. Bu civarın -kendime şu ana değin mesken edindiğim- Yağmur Ülkesi'nin güney yarısına kıyasla çok daha yabanıl bir yer olduğunun bilincinde olduğum bir gerçekti. Yine de bir şekilde bu köyün çok uzun olmayan bir süre önce insanlara ev sahipliği yaptığına aşağı yukarı emindim. Daha doğrusu fikir yürütme mekanizmam bu öngörüyü gözüme sokuyordu sürekli.

İlk ulaştığımız yer olan köyün dış kısımlarında bir süredir işlenmedikleri belli olan pirinç tarlaları mevcuttu. Büyük bir kısmı bakımsızlıktan olsa gerek bataklığımsı bir kıvama ulaşmışlardı. Aralarında minik minik sazlıkların boy vermeye başladığını görebiliyordum. Birinci ipucum buydu, çok güvenli zamanlar geçirmiyor olsa bile bu bölgeye kıyasla daha 'sakin' olan ülkenin güney yarısında büyümek için çok daha fazla zamana sahip olmuş büyük sazlıklar görmüştüm. Uzun bir süre önce terkedilmiş olan kasabaların çevresinde bitivermişlerdi. Bu düşünce akışıma sebep olan bir diğer ayrıntıya ise köy merkezine ilerleyişim esnasında vakıf olmuştum. Yıkık evler, taştan yapılma duvarlar ve yıkılmış -hatta bazısı yanmış- ahşap çatılara takılmıştı gözüm. Bu kadar yağmur alan bir bölgede düzenli bakımı yapılmayan, belli aralıklarla cilalanmayan ahşap dokunun yeterince zaman geçtiğinde çürümesi gerekiyordu. Gelgelelim göz gezdirebildiğim kadarıyla böyle bir manzarayla karşılaşmamıştım.

Kasaba biz ulaştığımız anda terkedilmiş gibi görünüyordu evet, ancak üzerinden çok fazla zaman geçmiş olamazdı. Birkaç ay, belki?

Köy merkezine olan yürüyüşümüzün büyük kısmını çevreyi inceleyerek geçirdiğim için diğerlerinin neler yaptığını yalnızca göz ucuyla takip edebilmiştim. Naegi'ye bakmama pek gerek yoktu, shinobi içgüdüleri ona gerekli bilgileri almak için etrafı izlemesini söylemiş olmalıydı çoktan. Ancak diğer beşlinin pek umrunda değil gibi görünüyordu kasabanın genel hali. Sağa sola biraz göz attıktan sonra detaylara inmemeyi tercih etmiş, yollarına bakmayı seçmişlerdi. Her sıradan insanın yapacağı gibi. 'Merkez' olarak adlandırabileceğimiz yere ulaştığımızda ise basit bir açıklık, ve açıklığın tam ortasında bir ağaç yer alıyordu. Muhtemelen tahmin etmekte güçlük çekeceğim bir zaman önce yanmış olmasından kaynaklı olarak gövdesi kararmış, tüm dalları dökülmüştü. Ancak ulu kökleri yarı çamurumsu toprağı sıkı sıkı tutmaktaydı hala.

Yağmurun şiddetini arttırması üzerine kapuşonumu kafama geçirirken, şuana kadar görmüş olduğum şeyleri kafamda tartarak bir analiz yapmaya koyulmuştum çoktan. Kasaba terkedilmişti. Bir yangın? Bir saldırı? Saldırı esnasında yanlışlıkla veya kasten çıkarılmış bir yangın? Belki de. Ancak elimdeki bilgiler hala yetersizdi. Biraz daha araştırmaya ve inceleme yapmaya ihtiyacım vardı. Bir yandan da kafamdan Shima ve Taro'nun gelip anlattıklarını geçiriyordum. Kayıp insanlar. Çok sayıda. Nereye gittiklerini kimse bilmiyor. Tüm bir köy aynı anda kaybolabilir mi? Bu köy sözkonusu kayıplara karışma hikayelerinin bir parçası mı? Net bir cevap vermek güçtü. Ancak ihtimalleri zihinde tutmanın bir zararı olmayacağına emindim.

Bulutlar iyice tepemizde yoğunlaşıp havayı gece misali karartmaya başladığından ötürü, görüş kabiliyetimiz iyiden iyiye kısalmıştı. Çevremizi saran yıkık dökük binaların duvarları arasına bile yeterince hakim değildik. Adamlarımın huzursuzlanmaya başladıklarını hissedebiliyordum. Önce birbirlerine, devamında sözde 'lider' Matsu'ya bakmaya başlamışlardı. Matsu'nun gözleri bana döndüğü anda geçen birkaç saniyede kurduğum planı aktifleştirmek adına ağzımı açtım: "Patron! Hiç bir şey göremiyoruz! Biraz etrafa bakınıp cebe atabileceğimiz bir şeyler olup olmadığına bakmasak mı? Bize bu bölgede bolca ganimet olduğunu söylemiştin!" Heyecanlı, kendimin bile inanmakta zorlandığım bir tonda konuşmaya çalışmıştım. Matsu'ya söylediğim her şeye rağmen kararsız kalması ve gözlerinin bana dönmesi istediğim bir şey değildi elbet, ancak buna hazırlıksız olmamak için aptal olmam gerekirdi. Tasarruf edilebilir bir hataydı kısacası. Çevremizde kimse yok gibi görünüyordu, ancak görüş açımızın bu kadar kısıtlı olduğu bir yerde bizi izlemesi ihtimali olan gözlere koz vermemeliydik. Lider Matsu'ydu. Verdiğim bu 'komutla' kendini toparlayıp plana devam edebileceğini düşünüyordum.

Sol elimin işaret ve orta parmaklarını kaldırarak çeneme götürdüm ve kaşır gibi yaparak 'iki' işareti yaptım elimle Matsu'ya doğru. Anlatmaya çalıştığım şeyi kavramayı becerebilirse, iki kişilik takımlar halinde dağılıp arama emrini vermesini bekliyordum. Az öncekine benzer şekilde, zaruri değil ancak optimal bir seçenekti. İşareti Matsu'nun görebileceğine inandığım birkaç saniye boyunca yapmaya çalıştıktan sonra boştaki diğer elimi kaldırıp kasabanın henüz geçmediğimiz bir noktasını göstererek: "Ben şurayı alırım!" demeyi planlıyordum. Yedi kişiydik. Ben tek gidersem, kalanların ikişerli dağılmaması için bir sebep yoktu. İstediğim şey de buydu zaten. Naegi'nin tek başına sıkıntı yaşamayacağına emin olsam bile, grupta birden fazla kişinin tek olarak bir yerlere gitmesi gereksiz kaos oluşturabilirdi. Şimdilik dikkat çekmemekte fayda vardı.

Sözlerimi sarfettikten sonra, Matsu'nun emir vermesini bekleyecektim. Vereceği en ideal emir beni kapsamayacak şekilde ikişerli bir şekilde dağılıp köyü kolaçan etmemiz olacaktı. Herhangi bir tehlikeyle karşılaşırsak bağırarak birbirimize işaret verebilirdik. Tek kişiyi bir an içinde yok etmek oldukça kolaydı. Dürüst olunması gerekirse iki kişiyi de, ancak tek kişi kadar hızlı değil. Alabileceğimiz minik bir işaret bile yeterli olabilirdi. Doğru veya yanlış, istediğim şekilde veya değil, vereceği emir dağılıp aramamız yönünde olacaksa köyün ara sokaklarına dalıp herhangi bir kimse tarafından görülmeyeceğime emin olduğum bir kuytu bulup Raizo'yu çağıracaktım. Omzuma konduğu anda, telepatik iletişimimizle köyün tepesinde uçarak düzenli aralıklarla bana rapor vermesini söyleyecektim. Hava görüşü her zaman işe yarardı, her ihtimale karşı.
Image

Künye:

İsim: Komaeda Togami
Yaş: 16
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C - Rank
Rütbe: Chuunin
Ryo: 0
Prestij: 0
Ün: 28
Kullanılabilir GP: 0


Motivasyon:

Sınırlar > 16 yaşında olup, en geç 10 sene içinde yürümekten aciz düşeceğini bilen biri ne yapar? Hele ki hayata tutunmasını sağlayan son şeyi kaybettikten sonra? Artık hiçbir şey anlam ifade etmiyorken? Hayata dair ne kadar duygu varsa; kin, aşk, merhamet; hiç birini hissedemiyorken? 16 yaşında, chuunin olalı bir seneden biraz fazla zaman geçmiş basit bir çocuk. Güçsüz, ölümüne günler sayan bir çocuk. En azından Togami için bunun cevabı basitti; kalan kısacık ömründe, nereye kadar gidebileceğini öğrenmeye çalışmak. Hiç kimseye bağlı olmadan, hiç bir etik kural tanımadan yalnızca ilerlemek.

Komplikasyon:

Progresif Musküler Distrofi (Ağır) > Geninliğinin ilk yıllarında ortaya çıkan bu genetik rahatsızlık, Togami’nin kompleks karakter gelişimin ilk sebebidir. Basit kas ağrılarıyla başlayan, devamında çeşitli düzeylerde kas güçsüzlükleriyle seyreden bu hastalığın sinsi ilerleyişi hakkında yorum yapabilmek en usta medikal shinobiler için dahi kolay değildir. Basit kas antrenmanlarıyla ilerleyişi yavaşlatılıp yan etkileri azaltılsa bile, asla durmayacak ve bir gün Togami’yi ayaklarının üstünde durmaktan dahi alıkoyacak olması gerçeği değişmemektedir.

Özellikler:

- Savaş Yaraları
- Refleks Erimesi


Image

Profil:

Güç: 1
Çeviklik: 1
Kondisyon: 4
Potansiyel: 5
Varlık: 11
Zeka: 11

Beceri Listesi:

[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 4
[Varlık] Aldatma: 4
[Varlık] Empati: 4
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 5 (Favori Beceri)
[Zeka] İzcilik: 4


Ninjutsu:

D - Rank: Kurohane
C - Rank: Karasu Bunshin no Jutsu
C - Rank: Sanzengarasu
C - Rank: Keishuu no Jutsu
B - Rank: Shikon
B - Rank: Bunshin Bakuha
Kuchiyose no Jutsu


Taijutsu:
-

Genjutsu:

D Rank - Magen: Henge
D Rank - Rakumei no Jutsu
C Rank - Teishi no Jutsu
C Rank - Kokohi no Jutsu
B Rank - Shibou no Jutsu


Efsanevi Yaratık:

- Raizo

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar:

- Tantou (İyi kalite)
- 2 Patlayıcı Parşomen (Normal Kalite)
- 2 Kunai (Normal Kalite)
- 3 Shuriken (Normal Kalite)
- 2 Sis Bombası (Normal Kalite)
- Sentetik Misina, 5mt. (Normal Kalite)
- Chakra Hapı (Normal Kalite)
- Kondisyon Hapı (Normal Kalite)
- Kan Hapı (Normal Kalite)
User avatar
Fukase Naegi
Kaçak
Kaçak
Posts:96
Joined:September 30th, 2018, 6:05 pm
Location:fuckase naegay
Künye:

Arena:

Re: [Kotsuki-sho] Saatli Bomba

Post by Fukase Naegi » September 13th, 2021, 3:31 pm

Grup ufak bir tepeyi aşmaya çalışırken Naegi en arkadaki konumunu korumaya çalışıyordu. Bir saatlik bir yürüyüş sonucunda da bekledikleri senaryoya uymayan bir yerleşim yeriyle karşılaşmışlardı. Togami’nin ve örgütün diğer üyelerinden gelen direktifler bu kasaba/köy benzeri yerleşimin bir tampon bölge görevi gördüğü yönündeydi fakat ilk bakışta gözüken tampon bölgenin terk edildiği ve edilmek zorunda bırakıldığı yönündeydi.

Çökmüş ve yanmış çoğunlukla tek katlı, taş ve ahşap karışımı yapıların yanından yürüyerek köyün görece merkez sayılabilecek bir alanına ulaşmışlardı, köye girmelerinin peşi sıra. Naegi’nin köy merkezi olarak adlandırdığı alan ise geniş bir açıklık ve yapraklarını ve dallarının çoğunu dökmüş bir ağaçtan ibaretti.

Köy meydanında amaçsız beklemeye başladıklarında ise gökyüzünden eksilmeyen yağmur önce birkaç gök gürültüsü ile uyarıda bulunmuş sonrasında ise şiddetini cansız taşlar arttırmaya başlamıştı. Neyseki Naegi kapüşonunu yolculuğun başından beri kapalı tutuyor ve üzerindeki yağmurluğun kendisini yağmurdan koruyacağına inanıyordu. Grubun en arka sırasında yer aldıklarından dolayı Naegi, Togami ile birlikte grubun hareketlerini rahatlıkla gözlemleyebiliyordu. Yardakçılar soru sorar yüz ifadeleriyle birlikte birbirlerine bakış atmış ve en sonunda bir açıklama veya direktif bekleyen gözlerini Matsu’ya çevirmişlerdi. Bu kısıma kadar ki davranışlar üstlendikleri rollere uygun ilerliyordu fakat Matsu bu stresi ve bilinmezi yönetememekteki başarısını sergilemek için gözleri ile Togami’yi işaret etmesiyle birlikte ekibin geri kalanı da kafilenin en arkasında duran Togami ve Naegi’ye çevirmişti bedenlerini. Naegi, Togami’nin içerisinden ettiği hakaretleri duyabiliyordu yada içinden Matsu’ya hakaretler savurduğunu düşünüyordu. Eğer onları izleyen biri varsa hiç da karmaşık olmayan direktifleri tamamiyle boşa çıkmış durumdaydı.

Togami her ne kadar senaryonun dışına çıksalarda seyircisiz oynadıkları bu tiyatroyu devam ettirmeye çalışıyordu. Özellikle vurguladığı ‘’patron’’ kelimesiyle Matsu’ya bir emir verdirmeye çalışmıştı. Naegi gözlerini hafifçe Togami’ye devirdiğinde Togami’nin iki parmağını çenesinin altına götürdüğünü ve parmaklarının gösterdiği rakamın Matsu’ya bir çağrışım yapmasını umuyor gibi gözüküyordu.

Naegi birkaç saniyelik bir iç hesaplaşma yaşamış tüm bu boşlukta ve yapması gerektiği şeyin Togami’ye destek çıkarak Matsu’ya karar almasını sağlamak olduğunun kararına vermiş ve en yakınındaki harabe binaya doğru birkaç adım atarak ‘’Bizim eleman doğru söylüyor ‘’patron’’. Buradaki yaşlıların tüm ganimetle birlikte ortadan yok olacağına inanmıyorum.’’ yanmış, harabe durumdaki yapıya iyice yaklaşıp parmağı ile üzeri kararmış taşı kazıyarak ‘’Bunca yolu kat ettikten eli boş bir şekilde karargaha geri dönmek istemiyorum patron. Emri ver bu taşların altında bir hazine yatıyor mu öğrenelim’’

Naegi kendi seçtiği kelime tercihlerine iyice şaşırmıştı. Kelimeler kendi ağzından ve kendi sesiyle birlikte çıkmıştı fakat bir o kadar da yabancı hissettirmişti. Belkide oynadığı role göre doğru olan da böyle olmasaydı.
Image
Künye
İsim: Fukase Naegi
Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Element: Doton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chunin
Ryo: 3.000 Ryo
Prestij: 2
Ün: 24
Kullanılabilir GP: 0

Motivasyon
Yaşamak: Yaşamak en azından dünya üzerine kendi adını sonsuza kadar yaşatacak bir iz bırakana kadar yaşamak. Var olmanın nedenini çözemeyen Naegi için bu tüm bu sorunlarını çözebilmek için kullanabileceği bir yöntem. Çünkü eğer bedeni ölse bile adı veya imzası dünya üzerinde yaşarsa fiziksel bedeni ölse bile varlığının ölümsüz kalacağına inanıyor.

Komplikasyon
Hafıza Kayıpları: Bir yıl önce yaşadığı hafıza kaybından beri düzensiz aralıklarla kendisinin bile kim olduğunu soracak kadar seviyelerde hafıza gitgelleri yaşıyor. Her hangi bir medikal yardım almadığı için sorununun neden gerçekleştiği hakkında bir bilgisi olmadığı için bu git gellerin bir gün tüm hafızasını yok edip onu neredeyse fotosentez yapan bir canlıya mı çevireceği yoksa ömrü boyunca katlanacağı bir komplikasyon mu bir bilgisi yok

Saatli Bomba: Karakter, kimliğini bilmediği Çiy üyesinin uyguladığı bir teknik sonrasında adeta saatli bombaya dönüşmüştür. Naegi, süresi bittiğinde içten içe yanacağına, lav benzeri bir hal alarak tamamen yok olacağına şahitlik etmiştir. Bu etki günlük yaşamda Naegi'ye herhangi bir engel teşkil etmemektedir. Gözle görülen tek şey, dilinden başlayarak soluk ve yemek borusundan aşağı süzülen siyah şekillerdir.

Çiy üyesinin Naegi'ye verdiği süre bir yıl, geçen mevsimlerle birlikte Naegi'nin altı aylık ömrü kalmış durumda

Özellikler
---------
Image
Profil
Güç: 5
Çeviklik: 7
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 6
Zeka: 8

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 5
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 3 (Favori)
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 3
[Varlık] Empati: 1
[Varlık] Sosyalleşme: 1
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 3
[Zeka] İzcilik: 1


Mod
GENSUI

Efsanevi Yaratık
Magu
Zanshuu no Jutsu B-Rank
Daitoppa C-Rank
Doryuu Shiki C-Rank
Tobikoshi no Jutsu D-Rank
Tsuchiganji no Jutsu D-Rank
Kabegiri no Jutsu D-Rank
Otonaku Ashi no Jutsu D-Rank
Ninjutsu
Shunshin [Ninpou] D-Rank
Karasu Bunshin no Jutsu [Ninpou] C-Rank
Sanzengarasu [Ninpou] C-Rank C Rank
Yochi Uryou no Jutsu [Ninpou] A Rank

Doryuu Shiki [Doton] C-Rank
Tsuchi no Te [Doton] B-Rank
Doryuu Heki [Doton] B-rank
Yomi Numa [Doton] A Rank

Taijutsu
Suiseki B-Rank
Kaidan [Suikseki] C Rank
Gekiha [Suikseki] B Rank

Genjutsu
Kasumi Juusha [Genjutsu] C-Rank
Kanryousou [Genjutsu] C-Rank
Rishuu [Genjutsu] C-Rank

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

• Sıradan sivil kıyafeti ve kapuşonlu cübbe
• 3 Kunai (Normal Kalite)
• 5 Shuriken (Normal Kalite)
• 5mt. Sentetik Misina (Normal Kalite)
• 2 Patlayıcı Parşömen (Normal Kalite)
• 2 Sis bombası (Normal Kalite)
• Chakra Hapı (Normal Kalite)
• Kondisyon Hapı (Normal Kalite)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Kotsuki-sho] Saatli Bomba

Post by GM - Naruto » September 29th, 2021, 11:32 pm

Matsu, Naegi ve Togami'den gelen lafları teker teker dinliyor, ardından derin bir nefes veriyor. "Tamam o zaman. Araştıralım buraları. Shima, Taro. Siz ikiniz doğu tarafını alın. Ben ve Tekka güneyi alacağız. Nanji ve Naegi ise kuzeye bakacak. Togami tek başına batı tarafını inceleyebilir. Bir saat sonra burada tekrar buluşuyoruz." dedikten sonra, harekete geçiyor.

Togami'ye araştırması için verilen kısım onun gösterdiği taraf olduğundan hemen harekete geçiyor ve ilerlemeye başlıyor. Naegi de Nanji'nin yanına gelmesiyle beraber kuzeye ilerliyor. Kısa bir süre sonra grup tamamen dağılmış oluyor.

Togami: Köyün batı kısmında bulunan evlerin hemen hemen hepsi köyün genelinde olduğu gibi yıkılmış veya yanmış. Özellikle ahşap olanların büyük bir kısmı kül olmuş, sadece taş zeminleri ve var ise şömineleri ayakta kalmış. İçerilerinde herhangi bir eşya, ceset veya benzeri bir şey seçemiyorsun. Bazı, duvarları taştan ancak çatıları ahşap olan evler dikkatini çekiyor. Bunlar nispeten sağlam ancak içeri komple yanmış ve talan edilmiş görünüyor. Bir tanesinin içine giriyorsun.

Tek göz bir ev. Ön duvarı tamamen yıkılmış ve artık bir kapısı yok. Sağ duvarı da aynı şekilde, tamamen yıkılmış. Çatısının yarısı yok, kalan kısmı da sağlam olan sol ve arka duvarın birleştiği köşede bulunmakta. Ortaya doğru aşağı bükülüyor çatı ve bir noktadan sonra tamamen yıkık bir hal alıyor. Evin sadece sol arka köşesi sağlam. Diğer kısımlar moloz, taş ve yanmış tahtalarla dolu. O köşeye doğru ilerliyorsun.

Bu köşede bir tane üstünde herhangi bir işleme veya dekorasyon bulunmayan bir paravan mevcut. Paravana ise bir kimono asılı, kapalı mavi renkte. Tek renk, onun da bir işlemesi bulunmuyor. Paravanın arkası boş ancak yerde bir kaç kan izi görebiliyorsun, zeminde ilerliyorlar ve artık evin yıkılmış olan kısımda son buluyorlar. Bundan başka da bir iz mevcut değil; yağmur, çamur ve yıkım izin geri kalanını silip süpürmüş. Bayağı kuru ve eski görünüyor.

Raizo'yu çağırıyorsun izlenmediğine kanaat getirdiğin bir anda, paravanın yanında. Ona komutunu verdiğinde sana sadece "Peki çocuk." diyor alaycı bir tonda, ardından gri göğe yükseliyor. Sen ise çevredeki gezintine devam ediyorsun, fakat bu görüntüden daha fazlasını göreceğinden şüphelisin.

Naegi: Nanji ile beraber kuzeye doğru ilerliyorsunuz. Kısa, gümüş saçları kapüşonunun altından seçilmiyor. Suratı olabildiğince sakin. Kısmen genç bir görünümü mevcut fakat bakışları yaşını olduğundan büyük gösteriyor. Siz kuzeydeki binaların arasında ilerlerken ise hiç bir şey demiyor. Çevredeki binaları inceliyor, bir şeyler arıyor, ancak ne aradığını bilmediği için sanki bu bakışları biraz boş birer arayıştan ibaretmiş gibi görünüyor. Sen de benzer boş bakışlarla, çevrede bir şeyler aramak adına etrafı kesiyorsun gözlerinle.

Çevredeki binaların neredeyse tamamı yerle bir olmuş bir şekilde. Sağlam kısımları da maksimum bir duvar kadar, bu duvarların çevresinde binaya ve içerisindekilere dair herhangi bir emare yok. Moloz ve yanmış tahta yığınları, kutu kutu etrafınıza dizilmiş bir şekilde akıp gidiyor sağ ve solunuzdan.

Bahçesi olan bir eve vardığınızda ikiniz de içeri giriyorsunuz istemsizce, etrafı incelemek adına. Bahçe 2-3 metreye 2-3 metre kadar kutumsu bir yer imiş vaktinde. Size uzak olan tarafta da bir evin yanmış kalıntıları mevcut. Ev komple ahşaptanmış ve yandığında resmen geriye hiç bir şey kalmamış. Sadece kalın kalaslar ve keresteler seçilebiliyor, onlar da moloz yığını arasında çarpık bir şekilde durmakta.

Bahçenin duvarları ise omuz hizasına gelecek şekilde kerpiçten yapmılmış, nispeten sağlamlar. Bahçede bir ağaç mevcut ancak o da yanıp kül olmuş. Evin girişinin size göre sağ tarafında kalmakta bu ağaç.

Nanji aynı boş gözlerle ağacı incelerken bir şey dikkatini çekiyor senin. Molozların içerisinde, evin yanmış ve kül olmuş ahşap zemini ile çamurun birleştiği yerde sanki bir el görüyorsun, yanmış. Ve sanki bir şey tutuyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Post Reply

Return to “Yağmur Ülkesi”