[Chouwano Kagi] Mestane

User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts:214
Joined:June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:
Re: [Chouwano Kagi] Mestane

Post by Chouwano Kagi » October 10th, 2020, 7:31 pm

Kagi bir yandan yemeğini yerken bir yandan da yağmurun ezgisine kendisini bırakmıştı. Doğa'nın sesleri Kusa'yı terk ettiğinden beri onun bir parçası olmuştu. Bir kuşun cıvıltısını, bir kedinin tıslamasını, bir yaprağın hışırtısını dinlemek onun en büyük zevklerinden olmuştu. Her sesin anlatmak istediği bir hikayesinin olduğuna inanırdı. Bir şimşeğin sesiyle bir yağmurun şiddetini, sallanan kapı zilinin çıkardığı çınlama ile rüzgarın sesini muhasebe etmek elbet kolaydı lakin asıl maharet bir kuşun ciklemesine, bir taşın çıkardığı sese muallem olabilmekti. Kagi ise bu ilm-i ledun'a hakim değildi. Bu yıldırımlar hakkında yağmur haricinde bir istintac yapamazdı. Yalnızca dinleyebilir belki cahilliğine yanar belki de kendisini düşüncelerden arındırır idi.

Lakin bu şimdilik gerçekleşmeyecekti. Zira Kagi aç, önündeki çorba ise sıcaktı.

Kagi kısa süre içinde ekmeğini ve çorbasını bitirmiş ve şimdi ise çayıyla keyf-i dem sürüyordu. İşte şimdi kendini yağmurun sesine, suvarın kırbaçlarına verebilirdi. Her bir kırbaç ile göğün yeri aşındırmasından büyük bir huzur duyuyordu. Bu yağmur ve fırtına anları insanı iç dünyasına gark etmeye zorlayan yegane şeylerdendi. Kagi buna karşı çıkmayacaktı. İstediği de zaten bu değil miydi? Lakin uzun sürmeyecekti.

Kagi gözlerini kapatmış yavaş yavaş çayını yudumlarken hanın kapısı büyük bir gıcırtıyla açıldı. Kagi düşüncelerinden/düşüncesizlikten kurtuldu ve gözlerini hafifçe açtı. Kendisi içeri girdiğinde de mi böyle bir gürültü çıkmıştı. Öyleyse o içeri girdiğinde bütün gözlerin kendisine memnuniyetsizlik ile bakması gayet normaldi. Kagi usulca giren adamları -diğerlerinin kendisine yaptığı gibi- süzdü. İkisi de kendilerini güzelce koruduğunu düşündüğü yağmurluğa sahiplerdi. Başlarındaki kapüşonları yüzünden nasıl birileri olup olmadığını bilemiyordu. Kagi'nin yakınından yürüyüp biraz öteye ve daha tenha bir yere kondular.

Kagi niye merak ettiğini bilmiyordu aslında, belki farklı bir aura hissetmişti, belki de onların yerel halktan olup olmadığını merak etmişti; ya da sadece aklının bir köşesinde duran "Takarada" ismi bazı şeyleri merak etmeye zorluyordu. Gizemli ikili köşesine geçtikten sonra kapüşonlarını çıkarttı. Birisi oldukça esmerdi ve Kagi'ye onun buralı olmadığını düşündürtüyordu. Hoş, Kagi esmerler nerede yaşardı hiç bilmiyordu, zihnini zorlasa da hiç bir tane hatırlamıyordu. Yalnızca kulaktan dolma bilgiler. "Kumogakureliler genelde esmerdir." Diğeri ise esmer adama göre daha karakteristik ve genel güzellik kanısına daha uyumlu bir çehreye sahipti. Yine esmer adama göre bu memleketlerin insan tipine daha uyumluydu. Belki de genel kanıya uymasına müsebbib de yine buydu. Kagi onları süzerken içlerinden esmer olanla kısa süreliğine göz göze geliyor. Kagi bunu fark edince gözünü kaçırmaya çalışsa da muhtemelen fark edilmişti. Bunun üzerine daha fazla da o tarafa bakmadı ve öylece oturarak çevresindeki ahali ne konuşuyorsa onu dinledi.

İçeriden yaşlı adamın yavaş yavaş elinde bir paspas ile gelmesini izledi. Kagi yardım etmek istemiş ancak yaşlı adam bunu reddetmişti. Kagi'nin elinden de fazlası gelmezdi. Bu sırada Kagi'nin az önce süzdüğü adamlar ihtiyara sesleniyor ve kendilerine hizmet etmesini istiyordu. Açlık. Haklı bir sebepti. Her insan bu belaya dayanacak güce iye değildi. Yaşlı adam Kagi'nin yerde bıraktığı çamuru göstererek maruzatını bu sabırsız ve aç müşterilere iletiyordu fakat ikinci adam agresifleşerek bu dileklerinde -ve açlığında- ne kadar ciddi olduğuna ihtiyara hissettirmek istiyordu. Bunu başarmış olmalıydı ki ihtiyar çamura dokunmadan müşterilerinin yanına teveccüh etti.

Kagi biraz utangaç bir tavırla yaşlıyı izledi zira bu diyaloğun gerçekleşmesindeki ana unsur kendisiydi. Fakat Kagi, yaşlıya çıkardığı bu zahmet dolayısıyla temizleme teklifinde bulunmuş ancak reddedilmişti. Bu durum Kagi'yi rahatlatmalıydı aslında fakat rahatlatmıyordu zira muhtemelen yaşlının aklında böylesine sabırsız bir müşteri etkeni yoktu. Peki ya "lanetli günler" ? İki esir-i gurbet arasında münakaşaya sebep olmaktan daha büyük lanet yoktu. Kagi çevresine şöyle bir bakındı, ihtiyar paspası da yanında götürmüştü. Çevresinde bir bez arasa da gözüne bir şey çarpmadı. Biraz göz gezdirme sonucunda aklına ıslak şalı geldi. Çayının kalanını tek yudumdan içtikten sonra şalını aldı ve çamura doğru ilerledi. Şalıyla çamurları silecek, eğer şal fazla ıslak ise de çamuru çevreye dağıtacak ve elbisesinin nispeten kuru yerleriyle silmeye çalışacaktı.
Image
Künye
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak/Chuunin
Ryo: 34.250
Prestij: 1
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 5

Motivasyon
Ölüm ölür. Biz ölmeyiz.

Kagi insanların et ve kemiğinin toprağa, ateşe karışmasıyla dünyayı terk edeceğine inanmaz. Zira insan dünya üzerinde yaptıklarıyla yaşar, bir insanın yaşamasının en büyük koşulu da düşünmektir. Eğer ki insanın düşüncesi dünya üzerinde zikredilir ve unutulmaz olursa o kişi ölmez ve dünyaya mutlaka geri döner. Zira Indra ve Asura'yı dünyaya geri gönderen güç verdikleri ant değil geleceğe aktarılan düşünceleridir. Buna binaen Kagi tıpkı İlk Keşiş gibi diğer insanlara yardım etmek ve onların gönlünü kazandıktan sonra dünya hakkında istintâc ettiği bilgi ve birikimlerini geleceğe aktarmak ister. Böylelikle Rinne'yi kırsa dahi ölmeyecek ve ya bedenen ya da fikren dünyada daima var olacaktır.

Korkutan karanlık değil ışıksızlık.

Kagi, Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıl boyunca yaptığı meditasyonlar ve istiğrak ettiği iç dünyası ile üç büyük zehirden (Nefis, Nefret ve Cehalet) ve bütünüyle Ku/Çile'den kurtulduğuna inanır. Ruhun(Atman) kaplarının açıldığı ve ruhun mutlak çilesizliğe (Nirvana) gark edeceği sırada zihnini kontrol edememiş ve acı içinde kıvrandıracak derecede zihinsel hasar almıştır. Kagi halen daha gözlerini kapattığında kendisinin mutlak çilesizliğin kapısında olduğunu görmekte, hissetmektedir. Her uykuya dalışında kapıya parmaklarıyla dokunmakta, başını yaslamakta ancak kapıdan içeri bir adım atamamaktadır. Zira ne zaman kapıya doğru bir adım atsa ruhunu sıkıntılar basmaya başlar ve bir damla suyu olmaksızın Kaze no Kuni çölünde on fersah yürümüş gibi terlemeye başlar. Haliyle Ku'dan tam anlamıyla kurtulamadığı için de Rinne'de (Dünya ve Yeniden Doğma Döngüsü) hapis kalmıştır. Lakin işin özü şudur ki Kagi neyden korktuğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Bir bilinmezliğin peşinde parşömenlerden, yazıtlardan, keşişlerden ya da ufacık bir çocuktan edindiği bilgiler ile bilinmezliğini gidermeye çalışmaktadır.
Komplikasyon
Felekte hasılı bir insan.

Kagi, hiçbir varlığa hiçbir koşulda zarar verme gayesine girişmez. Bir kişi ölüm ve şerden gayrı bir şey getirmese bile kişinin ölümü hak ettiğine inanmaz. Eğer uygun koşullar ve dem oluşur da Kagi bir can ile on can arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa ya onbirini de kurtaracaktır ya da aralarında bir seçim yapmayacaktır. Zira on kişinin katili olmak ile bir kişinin katili olmak arasında bir fark olduğunu düşünmez.
Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 9
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 3 *Favori*
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninjutsu

Shunshin (D Rank)

Taijutsu

Suiseki Stili (B Rank)
Suiseki: Gekiha (B Rank)

Genjutsu

Teishi no Jutsu (C Rank)

Fuinjutsu: Rank B

Mühürleme Sanatı Rank D: Mühürlenen Enerjiyi Arttırma
Mühürleme Sanatı Rank C: Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Mühürleme Sanatı Rank B: Salınım Enerjisinin Artışı

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (1)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Mestane

Post by GM - Naruto » October 19th, 2020, 8:05 pm

Gözlerinle takip ediyorsun olan biteni önce... Bu sende dışarıdan karmaşık gözüken ama sana oldukça aşina gelen hisler uyandırıyor. Kendince sorguluyorsun olan biteni... Nedenleri arşınlıyorsun istemsizce. Bazı noktalarına hak veriyorsun yaşanılanların ve bazılarına hak vermiyorsun. Belki de bu oluyor seni harekete geçiren. İçinde bir yerlerde, adaletsizliğe karşı kayıtsız kalamayan o tarafın seni dürtüklüyor belki de sadece doğru olmadığına inandığın bir şeyi kendince doğru kılmak istiyorsun. Henüz ıslak olduğunu yere damlattığı bir kaç damla yağmur suyundan anladığın şalı eline alıyor ve yemeğini yarıda bırakarak kapıya doğru yöneliyorsun. O sırada yanından geçip giden yaşlı adamla kısa bir an göze göze geliyorsun. Adamın gözlerinde bu sefer hiçbir şey göremiyorsun.

Kapıya kadar ilerlediğin o anda kimsenin dikkatini çekmediğinden emin oluyorsun, ama dizlerinin üstüne çöküp, şalın ve elbisenin kur olan yerleri ile çamuru silmeye başladığın da gözler birer birer üstüne geliyor. İnsanların dikkatlice seni izlediğini sezebiliyorsun. Bu bakışların kimisi senin ne yaptığını anlamaya çalışırken kimisi sana minnettarlık ile bakıyor. Kimisi ise seni küçümsüyor. O bakışların, taşkınlık çıkaran insanlardan geldiğini biliyorsun.

Fakat o taraftan gelen bir bakış daha dikkatini çekiyor. O bakışta 'neden' sorusunu net bir şekilde hissedebiliyorsun. Yaşlı adama ait olan bu bakışlar, doğru düzgün tanımadığın birisi için neden tüm bunları yaptığını kendine ve sana soruyor gibi. Yeri, elinde olan imkanlarla temizleyip, üstünü başını olabildiğince kirlettikten sonra tekrardan ayaklandığında, bakışlar yavaş yavaş üzerinden çekiliyor. Sadece taşkınlık çıkaran ekiple yaşlı adamın hâlâ sana baktığını görebiliyorsun. Bu noktada yaşlı adam yüzü sana dönükken, "Buna hiç gerek yoktu. Neden böyle bir şey yaptın?" diye soruyor azarlar bir tonda. O sırada yoğun bir kahkaha sesi yankılanıyor içeride.

Taşkınlık çıkaranlardan esmer olan, oturduğu yerden karnını tutarak kahkaha atıyor. Yanındaki adam ise sükunet dolu bir şekilde seni süzüyor, seni tanımaya çalışıyor gibi görünüyor. Yavaşça alçalan kahkaha sesi, bir kez daha bakışlarını esmer olanın üstünde tutmana neden olurken, "Oyaji neden bir sevgilin olduğundan bahsetmedin? Ama senin yaşına göre fazla çıtır bu. Bizle paylaşmak ister misin?" diye soruyor bir yandan gülmeyi sürdürürken. O anda adamın iştahlı gözleri senle buluşurken, yaşlı adamın öfke ile yumruğunu sıktığını görüyorsun. "Yetti be terbiyesizliğiniz ahlaksız herifler! Çıkın gidin mekanımdan!" diyerek haykırıyor, sıktığı yumruğu yüzlerine yapıştırmamak için kendini zor tutarken. Bu anda, gülümsemeler kesiliyor ve esmer olanın yüzünü bir ciddiyet kaplıyor. Oturduğu sandalyeden yavaşça kalkarken, elinin paltosunun içine doğru hızla girdiğini keskin gözlerin görebiliyor.

"Sen beni mekanından mı kovdun şimdi Oyaji? Doğru mu anladım? Evet ya da hayır demen yeterli." diyor az önceki zevzek halinden eser kalmamış bir sakinlik ile.

Yaşlı adam ağzını açtığı anda, adamın pelerinin içerisindeki hareketlik artıyor. Shinobi dürtülerin tehlikenin sinyallerini sana aktarırken, bu tehlike sinyalinin seni için olmadığından eminsin. Adamlarla aranda 10 metre kadar fark var ve beyaz tenli olan oturduğu yerden sakin bir şekilde olanı biteni izlemekte.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts:214
Joined:June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Mestane

Post by Chouwano Kagi » October 19th, 2020, 9:18 pm

Dolap niçin inlersin?


Kagi kapı eşiğine doğru attığı her adımda geçmişinden bir nazar daha görür oldu. Dizlerinin üstüne çöküp müsebbibi olduğu kirleri temizlerken ahali kendisine bakmaya başladı. Bu nazarların içinde nice farklı menkıbeler vardı. Kimisi bunun nedenini sorguluyordu. Zira her kişi birisine yardım etmenin bir getirisi olmazsa gereksiz olduğunu bilirdi. Belki de haklılardı. Kimisi kendisine vazife olmayan bir işi başkası zora düşmesin diye yapan birine belki haklı olarak hoşnutluk ile nazar ediyorlardı. Kagi hiç böyle bir nazarı birine mazhar eylemiş miydi? Oysa bu his ne de güzeldi. Hiç kimseye bahşetmemek ne de yazıktı.

Böyle emreylemiş çalap.

Elinden geldiğince yeri sildikten sonra elini iki kere çırptı ve yeniden kirlenmiş eteğine sildi; nispeten de elini temizledi. Başını kaldırıp etrafına baktığında ahalinin kendisini kabullendiğini hissetti. Bu kabullenme kendileri arasına alma bâbında değildi elbet, yalnızca eylemin kabulüydü. Kagi'nin da gayesi zaten buydu. Silik bir ebsem ile etrafa bakındı Kagi. O yeri silerken kendisine bir böcekmiş gibi bakan mezkur ikili ve ihtiyar ile göz göze geldi. İhtiyar kendisine kızarken hiç oralı olmadı zira kendisine yöneltilen bir öfke ile Kagi sonsuza dek yaşayabilirdi ancak diğerleriyle yaşayacağı bir öfke cereyanı muhtemelen kendisinin verdiği tepkisizlik gibi sonuçlanmayacaktı. Esmer adam gülmeye başlayınca ister istemez gözler ona dönmüştü.

Kagi komik olanın ne olduğunu anlamamıştı, muhtemelen anlatsalar da anlamazdı. Zira onların o küçümseyici nazarı ve tutumundan kurtulalı epeyce bir süre olmuştu. Ama onun tavırlarında kendini görmediği söylenemezdi. Kagi de onun gülmesiyle beraber abartıya kaçmadan, dişlerini göstermeden tebessüm etti. Belki de bundan cesaret alan adam hem oyajiyi hem de kendisini aşağılayan sözler sarf edince Kagi tavrını değiştirmedi ancak oyaji kendisi kadar sabırlı birisi değildi. Kagi'nin korktuğu da başına geldi. Oyaji öfkeyle karşılık verince muhattabının tavrı da pek farklı olmuyordu elbet.

İkili birbirlerine öfke dolu gözlerle bakarken esmer olan muhtemelen kesici bir aletini hazır hale getiriyordu. Kagi'nin az önceki o neşeli görünmeye çalışan tavrını bir kenara bıraktı zira bugün burada birinin ölümüne sebep olmayacaktı. Bu sırada diğer adamın esmer olana göre oldukça daha sakin birisi olduğunu fark etti. Hiyerarşik olarak yanındakinden daha üstün biri miydi bilmiyordu ancak esmer olan ile bir diyalog kurmanın epeyce zor olacağını da düşünüyordu. Eğer aralarında hiyerarşik bir fark yoksa bile bir nifak tohumu yerleştirmeye karar verdi. Sakin ve beyaz tenli olan adam ile göz temasını yakaladıktan sonra o tarafa doğru seslendi:

"Elbette kovmuyor efendiler.'' dedi, elini hafifçe kaldırarak. Ardından 1-2 adım atarak onlara doğru yaklaştı oyajiye herhangi bir saldırı gerçekleşirse yetişebilecek ama onlara da en uzak yere kadar ilerledi. Beyaz tenliyle olan göz temasını devam ettirme niyetindeydi. ''Eşikte gerçekleşen çamurun sebebi bendim, oyajinin de size yetişemeyeceğini görünce de bunu kendime görev bildim.'' İki elini yana kaldırarak omuz silkti. ''Oyaji'nin istediği gibi artık kapının eşiği temiz ve sizin de istediğiniz gibi; oyaji de size hizmet edebilecek halde. O halde lütfen arkadaşınızı kavga etmemeye ikna ediniz beyim.'' diyerek cümlesini bitirdi ve beyaz tenli bu adamın yanıtını beklemeye çalıştı.
Image
Künye
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak/Chuunin
Ryo: 34.250
Prestij: 1
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 5

Motivasyon
Ölüm ölür. Biz ölmeyiz.

Kagi insanların et ve kemiğinin toprağa, ateşe karışmasıyla dünyayı terk edeceğine inanmaz. Zira insan dünya üzerinde yaptıklarıyla yaşar, bir insanın yaşamasının en büyük koşulu da düşünmektir. Eğer ki insanın düşüncesi dünya üzerinde zikredilir ve unutulmaz olursa o kişi ölmez ve dünyaya mutlaka geri döner. Zira Indra ve Asura'yı dünyaya geri gönderen güç verdikleri ant değil geleceğe aktarılan düşünceleridir. Buna binaen Kagi tıpkı İlk Keşiş gibi diğer insanlara yardım etmek ve onların gönlünü kazandıktan sonra dünya hakkında istintâc ettiği bilgi ve birikimlerini geleceğe aktarmak ister. Böylelikle Rinne'yi kırsa dahi ölmeyecek ve ya bedenen ya da fikren dünyada daima var olacaktır.

Korkutan karanlık değil ışıksızlık.

Kagi, Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıl boyunca yaptığı meditasyonlar ve istiğrak ettiği iç dünyası ile üç büyük zehirden (Nefis, Nefret ve Cehalet) ve bütünüyle Ku/Çile'den kurtulduğuna inanır. Ruhun(Atman) kaplarının açıldığı ve ruhun mutlak çilesizliğe (Nirvana) gark edeceği sırada zihnini kontrol edememiş ve acı içinde kıvrandıracak derecede zihinsel hasar almıştır. Kagi halen daha gözlerini kapattığında kendisinin mutlak çilesizliğin kapısında olduğunu görmekte, hissetmektedir. Her uykuya dalışında kapıya parmaklarıyla dokunmakta, başını yaslamakta ancak kapıdan içeri bir adım atamamaktadır. Zira ne zaman kapıya doğru bir adım atsa ruhunu sıkıntılar basmaya başlar ve bir damla suyu olmaksızın Kaze no Kuni çölünde on fersah yürümüş gibi terlemeye başlar. Haliyle Ku'dan tam anlamıyla kurtulamadığı için de Rinne'de (Dünya ve Yeniden Doğma Döngüsü) hapis kalmıştır. Lakin işin özü şudur ki Kagi neyden korktuğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Bir bilinmezliğin peşinde parşömenlerden, yazıtlardan, keşişlerden ya da ufacık bir çocuktan edindiği bilgiler ile bilinmezliğini gidermeye çalışmaktadır.
Komplikasyon
Felekte hasılı bir insan.

Kagi, hiçbir varlığa hiçbir koşulda zarar verme gayesine girişmez. Bir kişi ölüm ve şerden gayrı bir şey getirmese bile kişinin ölümü hak ettiğine inanmaz. Eğer uygun koşullar ve dem oluşur da Kagi bir can ile on can arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa ya onbirini de kurtaracaktır ya da aralarında bir seçim yapmayacaktır. Zira on kişinin katili olmak ile bir kişinin katili olmak arasında bir fark olduğunu düşünmez.
Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 9
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 3 *Favori*
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninjutsu

Shunshin (D Rank)

Taijutsu

Suiseki Stili (B Rank)
Suiseki: Gekiha (B Rank)

Genjutsu

Teishi no Jutsu (C Rank)

Fuinjutsu: Rank B

Mühürleme Sanatı Rank D: Mühürlenen Enerjiyi Arttırma
Mühürleme Sanatı Rank C: Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Mühürleme Sanatı Rank B: Salınım Enerjisinin Artışı

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (1)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Mestane

Post by GM - Naruto » October 20th, 2020, 2:54 am

Aradığın fırsat, sandığından daha çabuk ulaşıyor sana. Zira beyaz tenli olan cübbeli herifle göz temasın hemen gerçekleşiyor. Adam seni süzmek istercesine attığı bakışlarını senin ona doğru baktığını fark ettiğinde gözlerine doğru yöneltiyor ve tam bu anda sende konuşmaya yelteniyorsun. Bu hareketin aynı zamanda cevap vermek için yeltenen yaşlı adamın lafını ağzına tıkmana sebep oluyor. Tüm söyleyeceklerini senin söze girmenle birlikte yutan yaşlı adam karşısındaki ikiliye kısa bir an baktıktan sonra, omuz üstünden sana bir bakış atarak seni süzüyor yeri sildiğin ana benzer bir ifadeyle. Bu hareketinden senin ne yapmak istediğini anlamaya çalışıyor gibi gözüküyor.

Sen yaşlı adamı göz ardı edip, göz temasını beyaz tenli herif ile korurken, esmer olan da seni süzüyor. Yaşlı adama benzer bir ifadesi olmasına rağmen, oldukça sabırsız ve kızgın görünen kaşık çatlı bu herif alev almak için tek bir kıvılcıma ihtiyaç duyar gibi bir hali var. Pek tabii, sen onu da umursamıyorsun ve kendine muhatap olarak gördüğün beyaz tenli herif ile olan kontağını sürdürüyorsun. Bu anda, beyaz tenli herifin yüzünde tek bir mimik dahi olmaması dikkatinden kaçmıyor. Adeta buz ile yontulmuş bir heykelin yüz hatlarına bakıyormuş gibi hissediyorsun bu anlarda.

Shinobi dürtülerinin oluşturduğu mesafe yaşlı adamın iki adım arkası oluyor. Bu mesafenin hem yaşlı adamı hem de ikiliden gelecek bir saldırıya karşı kendini koruyacağından emin olarak sözlerini sürdürüyorsun. Bu noktada beyaz tenli adamın yüzündeki soğukluk ve sakinlik yerini korurken, esmer olanın bir kaşını havaya kaldırıp seni küçümser bir şekilde süzdüğünün farkındasın. Bu hareketi ise işlerine burnuna soktuğun için yaptığından neredeyse eminsin. Zira beyaz tenli olan ne kadar kapalı bir kutuysa esmer olan ise tez canlılığı ile senin için o kadar kolay okunabilir bir kitap gibi. Bunda en büyük etkenin, karşındaki herifin devasa özgüveni olduğundan ise şüphen yok.

Konuşmanı bölünmeden tamamlandığında, oturduğu yerde hafifçe doğrulan ve bir ayağını diğerinin üstüne atan beyaz tenli herif, seni kısa bir süre süzüyor sadece. Yüzündeki ifadesizlik yerini korurken göz ucuyla yanı başında ayaklanmış ve her an saldıracakmış gibi tetikte duran yoldaşına bakıyor. Hafif bir tebessüm yüz hatlarını bir nebze olsa bile hareketlendirip kırıştırırken, gamzesi hafiçfe ortaya çıkıyor. "Dürüst olmak gerekirse hanımefendi, kendisi üzerinde bir etkim yoktur." diyor. Sen bu anda söyleyeceklerinin bittiğini sanmış olsan bile, "Tıpkı onun da benim üzerimde bir etkisi olmadığı gibi." diyerek devam ettiriyor konuşmasını tamamı ile çevresindeki insanları rahatlatacak bir sakinlikle. Bu konuşma seni olacaklar için olumsuzluğa itiyor. Özellikle beyaz tenlinin konuşması sonrası birazdan yapacağı şeyler için özgüven kazanmış gibi görünen esmer tenlinin duruşu seni böyle bir duruma itiyor, ama bu noktada dudakları bir kez daha kıpırdayan beyaz tenli herif seni bu olumsuzluktan çekip kurtarıyor. "Fakat madem yaşlı adamın aksine sen buradan kovulmadığımızı söylüyorsun ve yaptığın hareketlerle ortada bir sorun olmaması için çabalıyorsun. Öyleyse bu çabana karşı bu işi konuşarak çözmemek saygısızlık olur. Dilersen yemeğine masamızda devam et ve bu krizi medeni insanlar gibi çözelim." Duraksıyor ve iki elinden birini sana doğru tutup, boştaki bir sandalyeye doğru hareket ettirirken bir diğerini yaşlı adama doğru doğrultup masadaki bir diğer boş sandalyeyi işaret ediyor. "Fakat oturmadan önce, masamızda karnımızı doyuracak bir şeyler görmek isteriz, yaşlı adam." diyerek bakışlarını yaşlı adama doğru çeviriyor. Bu noktada yaşlı adam kısa bir an sana bakıp hafif bir iç çektikten sonra, beyaz tenli herifi onaylıyor ve mutfağa doğru yöneliyor. Bir kez daha beyaz tenli herif ile göz göze geliyorsunuz. Yüzündeki sakinlik yerini korumakta, fakat az önceki tebessüm tamamen kaybolmuş durumda. Esmer olan ise tekrardan sandalyesine otururken herhangi bir sorun çıkartmayacak gibi duruyor. En azından bir süre daha.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts:214
Joined:June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Mestane

Post by Chouwano Kagi » October 21st, 2020, 12:57 am

Derdim vardır inilerim.

Kagi ihtiyarın iki adım arkasına yaklaşarak varlığını üç kişiye de hissettirmek istemişti. İstediği gibi beyaz tenlinin dikkatini çekmiş, ihtiyarın felaketle sonuçlanabilecek sözlerini başlamadan kesmiş ve esmer tenliyi de durmaya zorlamıştı. Beyaz tenli usulca kendisini izlerken geriye kalan ikili de belki sabırsız belki öfkeli fakat Kagi'nin de tam istediği gibi; duruyorlardı. Beyaz tenlinin yüzünde sıradan olmayan bir donukluk görüyordu. Bundan ufak da olsa bir rahatsızlık duyuyordu zira muhattabının ve belki de rakibinin bir sonraki hamlesini tahmin edememek onun hamlelerini bir nebze bile olsa kısıtlıyordu. Bu durum diğer adam için pek geçerli değildi zira duygularını okumak bir çocuk tarafından bile kolayca gerçekleştirilebilir gibi bir ahvali vardı.

Kagi sözlerini bitirdiğinde kısa bir anlığına sessizlik olmuştu. Beyaz tenli adam donuk bir halde kendisine bakıyordu. Bir kavganın yaşanmaması için dua ediyordu zira kavganın çıkma sebebinin dişin kovuğuna sığacak bir sebep olduğunu bile düşünmüyordu. Muhtemelen bu kavga bitimine müteakip günde kavganın sebebi bile hatırlarda yer almayacaktı. Bu sırada gözü diğer adama, esmer olana kaydı. Halen daha kavgaya hazır ve nâzır bir biçimde bakmaya devam ediyordu. Beyaz tenli konuşmaya başlayana kadar da onu gözetlemeye devam etti zira ilk saldırının ondan geleceğine inanıyordu. Adam söze girince yeniden ona döndü. Yüzünde hafif bir tebessüm vardı. Pişkinliğin ifadesi miydi? Belki de. Fakat olmamasını umuyordu. Gözünün önüne Takigakureli çift geldi. Gözlerini bir saniyeliğine kapatıp başını hafifçe salladı. Yaşam bir tekerrürden ibaret olmamalıydı.

Adam arkadaşında herhangi bir tesiri olmadğını belirtince Kagi kısa ama bıkkınca bir nefes verdi ve vücuduna çakra salmaya başladı. Adam sözlerine devam etti. O sırıtışın altında bir pişkinlik olduğunu sezdi. Gücünden duyulan bir özgüven ve kanunsuzluğun getirdiği özgürlük. Abartıyor muydu? Belki de, ancak bu gibi durumlara abartarak yaklaşmanın daha sağlıklı olduğuna karar vermişti. Zira özgür bir adamın nelere cüretkar olabileceğini kestirmek zordu.

Adam sözlerine devam etti. O sözlerine devam ettikçe Kagi bir dövüşe hazırlandığı postür ve tavrından hızla kurtuldu. Her ne kadar bir kavganın vâk'ı olmayacağı için mutlu olsa da beyaz tenlinin bu yaklaşımından hoşnut değildi. Zira bir kargaşa sunmamak bahşedilecek bir hediye değildi. Yaşlı adam onları kovmuştu zira onlar genel ahlak ve toplumsal etiğe uymayan davranışlar gerçekleştirmişti. Yaşlı güçlü birisi değildi bu sebeple onlar da onu darp etmekle tehdit etmişti. Kagi kendisinin ya da yaşlının bir hatasını değil bilakis karşısındaki ikilinin kusurunu örtmüştü. Olağan şartlarda teşekkür eder ve masadan çeker giderdi ancak buranın toplumsal yapısına uymayan bu ikiliyi merak etmiyor da değildi. Belki de aradığı "Takarada" adı hakkında bir ilişikleri olabilirdi. Tam olarak gönlünü ikna edemese de, bu teklifi kabul edecekti.

Kagi tepeden bakan bir tavırla ikiliye baktı. Yüzündeki güvensizliğin karşısı tarafından okunmasını istiyordu. 1-2 saniye durduktan sonra söze girdi. Yüzünde her zamankilerden olan, sıradan bir gülümseme vardı. "Elbette!" dedi ve yaşlı ihtiyar için işaret ettiği sandalyeyi alarak onların masasına doğru götürdü ve sandalyeye oturmadan evvel ayaktayken adını ilam etti. "Ben Kagi. Yağmurlu havalarda kapı eşiklerini kirletebilen bir gezginim. Sizin adınız nedir?" dedi ve sandalyesine oturdu. Çorbasını masada unutmamıştı elbet, yeterince yediğine inanıyordu. Şimdi ise zaman geçiriyordu.
Image
Künye
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak/Chuunin
Ryo: 34.250
Prestij: 1
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 5

Motivasyon
Ölüm ölür. Biz ölmeyiz.

Kagi insanların et ve kemiğinin toprağa, ateşe karışmasıyla dünyayı terk edeceğine inanmaz. Zira insan dünya üzerinde yaptıklarıyla yaşar, bir insanın yaşamasının en büyük koşulu da düşünmektir. Eğer ki insanın düşüncesi dünya üzerinde zikredilir ve unutulmaz olursa o kişi ölmez ve dünyaya mutlaka geri döner. Zira Indra ve Asura'yı dünyaya geri gönderen güç verdikleri ant değil geleceğe aktarılan düşünceleridir. Buna binaen Kagi tıpkı İlk Keşiş gibi diğer insanlara yardım etmek ve onların gönlünü kazandıktan sonra dünya hakkında istintâc ettiği bilgi ve birikimlerini geleceğe aktarmak ister. Böylelikle Rinne'yi kırsa dahi ölmeyecek ve ya bedenen ya da fikren dünyada daima var olacaktır.

Korkutan karanlık değil ışıksızlık.

Kagi, Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıl boyunca yaptığı meditasyonlar ve istiğrak ettiği iç dünyası ile üç büyük zehirden (Nefis, Nefret ve Cehalet) ve bütünüyle Ku/Çile'den kurtulduğuna inanır. Ruhun(Atman) kaplarının açıldığı ve ruhun mutlak çilesizliğe (Nirvana) gark edeceği sırada zihnini kontrol edememiş ve acı içinde kıvrandıracak derecede zihinsel hasar almıştır. Kagi halen daha gözlerini kapattığında kendisinin mutlak çilesizliğin kapısında olduğunu görmekte, hissetmektedir. Her uykuya dalışında kapıya parmaklarıyla dokunmakta, başını yaslamakta ancak kapıdan içeri bir adım atamamaktadır. Zira ne zaman kapıya doğru bir adım atsa ruhunu sıkıntılar basmaya başlar ve bir damla suyu olmaksızın Kaze no Kuni çölünde on fersah yürümüş gibi terlemeye başlar. Haliyle Ku'dan tam anlamıyla kurtulamadığı için de Rinne'de (Dünya ve Yeniden Doğma Döngüsü) hapis kalmıştır. Lakin işin özü şudur ki Kagi neyden korktuğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Bir bilinmezliğin peşinde parşömenlerden, yazıtlardan, keşişlerden ya da ufacık bir çocuktan edindiği bilgiler ile bilinmezliğini gidermeye çalışmaktadır.
Komplikasyon
Felekte hasılı bir insan.

Kagi, hiçbir varlığa hiçbir koşulda zarar verme gayesine girişmez. Bir kişi ölüm ve şerden gayrı bir şey getirmese bile kişinin ölümü hak ettiğine inanmaz. Eğer uygun koşullar ve dem oluşur da Kagi bir can ile on can arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa ya onbirini de kurtaracaktır ya da aralarında bir seçim yapmayacaktır. Zira on kişinin katili olmak ile bir kişinin katili olmak arasında bir fark olduğunu düşünmez.
Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 9
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 3 *Favori*
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninjutsu

Shunshin (D Rank)

Taijutsu

Suiseki Stili (B Rank)
Suiseki: Gekiha (B Rank)

Genjutsu

Teishi no Jutsu (C Rank)

Fuinjutsu: Rank B

Mühürleme Sanatı Rank D: Mühürlenen Enerjiyi Arttırma
Mühürleme Sanatı Rank C: Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Mühürleme Sanatı Rank B: Salınım Enerjisinin Artışı

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (1)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Mestane

Post by GM - Naruto » October 23rd, 2020, 1:52 am

Olumlu cevabın üzerine beyaz tenli olanın yüzünde belirginleşen memnun gülümseme dikkatinden kaçmıyor. Hemen ardından ise kendini tanıtıyorsun ve sandalyene oturuyorsun. Sandalyeye oturmanla birlikte önce söze giren beyaz tenli oluyor: "Memnun oldum. Benim de adım Takeru." diyor, hafif bir tebessüm gergin suratını bir nebze olsa bile kırışık bir hale büründürürken konuşmasını sürdürmüyor ve göz ucuyla esmer tenliye bakıyor Takeru. İkili çok kısa bir an göze göze geldikten sonra ise esmer olan hafif bir iç çekip: "Bendeniz Hirokazu, hiç memnun olmadım." diyerek kendini tanıyor oldukça huysuz ve sıkkın gözüken bir tavırla. Bir kaç saniyelik bir sessizlik oluşuyor, bu sessizliği ise sandalyesinde doğrulan Takeru bozuyor: "Üstünü mahvettin. Tüm bunlara hiç gerek yoktu oysa." diyerek sıralıyor kelimelerini. Bu nokta da konuşmaya devam edeceğini hal ve hareketlerinden anlayabiliyorsun: "İki aç gezgin olarak -tıpkı senin gibi- bizle ilgilenilmesini istedik ve arkadaşım seni onun kızı ya da çalışanı sanarak bir teklifte bulundu. Büyütülecek bir şey yoktu yani." duraksıyor ve iki elini yana doğru açıp, hafif gevşeyerek: "Fakat olan oldu, zamanı geri saramayız." oldukça rahat bir şekilde devam ettirdiği konuşmasını, aynı rahatlıkla sonlandırıyor.

Bu nokta da oldukça rahatsız hissediyorsun. Zira sana göre yanlış olan şeyleri o kadar rahat ve haklıymış gibi anlatıyor ki, bu sana oldukça dokunuyor. Zira adamı süzdüğünde, gerçekten de haklı olduğunu düşündüğünü görebiliyorsun. Pis bir sırıtış ile arkadaşının konuşmasına eşlik eden Hirokazu ise işin tuzu biberi oluyor adeta. Bu nokta da konuşma sırası sana geçmiş gibi görünüyorken, özellikle Takeru ne denli bir karşılık vereceğini çok merak ediyor gibi görünüyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts:214
Joined:June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Mestane

Post by Chouwano Kagi » October 24th, 2020, 5:02 pm

Kagi masalarına oturduğu için oldukça memnun olmuştu beyaz tenli adam, ya da yalnızca öyle görünmek istemişti. Genç kız dikkatlice onu izledi. O, adının "Takeru" olduğu söyledikten sonra yanındaki adama, esmer tenliye doğru hafifçe baktı. Esmer tenli adam onun bu masaya oturmasından oldukça rahatsızdı. Ancak bunun sebebi az önce sarf ettiği sözler mi yoksa yalnızca tanımadığı birinin masasına oturması mıydı; tam olarak söylemek güçtü. Heyhat, Kagi de burada oturmaktan pek haz ettiği söylenemezdi. Aklına bir anda eski günler geldi. Aynı han gözlerinin önünde belirdi. "O" burada olsaydı ne yapardı? Muhtemelen böyle bir konjonktürün içine düşmezdi ibtida. Yine de bu ikiliyle karşı karşıya gelebileceğini varsaydı. Karşısındaki ikilinin kanlı ve gözlerinin feri gitmiş halini hayal etti. Gözlerini kapatarak başını sağa sola salladı. Bu hayali düşünürken zevk almamış olmayı her şeyden çok diledi. Sanki ağzına yanmış bir et parçası, zehirli bir ot gelmiş gibi tükürmek istedi ancak karşısındaki bu ikilinin yanlış anlayacağını görerek "zehri" yutkundu ve zoraki bir gülümseme ile karşılık verdi.

Kagi'nin başı az önceki düşündüklerinden mütevellit zonklamaya başlamıştı. Ellerini masanın altında birleştirdi, Zen-Mudra haline getirdi. Birisi onunla konuşurken ve onun da yanıt vermesi gerekirken pek de başarılı olamıyordu ancak kendini biraz daha sakinleştirdiği kesindi. Gözlerini yavaşça açtı, beyaz tenli adam konuşmaya devam ediyordu. Adamın adını söyleyeli daha birkaç saniye olmuştu ancak onun adını hatırlamakta zorlanmıştı. Adam az önceki olayı üstünkörü bir şekilde anlatırken o, bir yandan onun adını yeniden hatırlamaya çalışıyordu. Kagi adamın bu rahatlığına şaşırmıştı zira eğer abartmadıysa ihtiyarı öldürmekle tehdit etmişlerdi. Shinobi Dünyası! Güce sahip olanların güçsüzleri öldürmemesinin bir hediye olduğu tevehhümlerle dolu bir dünya. Rahat ve müsterih olması onun hakkıydı. Zira o bu dünyanın örnek bir vatandaşıydı. Kagi ise bu dünyadan özünü sürgün etmiş zavallı bir çocuğuydu. O dünyaya artık dönemezdi. O dünyayı artık yaşatamazdı. "Olan olmuştu. Zaman; artık geriye alınamazdı."

''Hakkınız var.'' dedi. ''Olan oldu.'' Daha fazla uzatmamıştı bu konuyu. Bir pasaklının tozları halının altına süpürmesi gibi süpürüp geçti. Zamanı gelince halının altını da süpürürdü elbet. Biraz durarak önce esmer olana sonra yeniden beyaz tenliye baktı. ''Eğer bir sır değilse'' biraz durakladı. Sözlerini iyi seçmeliydi. Zira karşısındakiler kolayca yanıt alabileceği kişilere hiç benzemiyordu. Dışarıdaki ekilmeyen tarlaları, dolaşılamayan sokaklarını olabildiğince kinaye ile imledi. ''Acep bu 'çölde' ne ararsınız?''
Image
Künye
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak/Chuunin
Ryo: 34.250
Prestij: 1
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 5

Motivasyon
Ölüm ölür. Biz ölmeyiz.

Kagi insanların et ve kemiğinin toprağa, ateşe karışmasıyla dünyayı terk edeceğine inanmaz. Zira insan dünya üzerinde yaptıklarıyla yaşar, bir insanın yaşamasının en büyük koşulu da düşünmektir. Eğer ki insanın düşüncesi dünya üzerinde zikredilir ve unutulmaz olursa o kişi ölmez ve dünyaya mutlaka geri döner. Zira Indra ve Asura'yı dünyaya geri gönderen güç verdikleri ant değil geleceğe aktarılan düşünceleridir. Buna binaen Kagi tıpkı İlk Keşiş gibi diğer insanlara yardım etmek ve onların gönlünü kazandıktan sonra dünya hakkında istintâc ettiği bilgi ve birikimlerini geleceğe aktarmak ister. Böylelikle Rinne'yi kırsa dahi ölmeyecek ve ya bedenen ya da fikren dünyada daima var olacaktır.

Korkutan karanlık değil ışıksızlık.

Kagi, Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıl boyunca yaptığı meditasyonlar ve istiğrak ettiği iç dünyası ile üç büyük zehirden (Nefis, Nefret ve Cehalet) ve bütünüyle Ku/Çile'den kurtulduğuna inanır. Ruhun(Atman) kaplarının açıldığı ve ruhun mutlak çilesizliğe (Nirvana) gark edeceği sırada zihnini kontrol edememiş ve acı içinde kıvrandıracak derecede zihinsel hasar almıştır. Kagi halen daha gözlerini kapattığında kendisinin mutlak çilesizliğin kapısında olduğunu görmekte, hissetmektedir. Her uykuya dalışında kapıya parmaklarıyla dokunmakta, başını yaslamakta ancak kapıdan içeri bir adım atamamaktadır. Zira ne zaman kapıya doğru bir adım atsa ruhunu sıkıntılar basmaya başlar ve bir damla suyu olmaksızın Kaze no Kuni çölünde on fersah yürümüş gibi terlemeye başlar. Haliyle Ku'dan tam anlamıyla kurtulamadığı için de Rinne'de (Dünya ve Yeniden Doğma Döngüsü) hapis kalmıştır. Lakin işin özü şudur ki Kagi neyden korktuğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Bir bilinmezliğin peşinde parşömenlerden, yazıtlardan, keşişlerden ya da ufacık bir çocuktan edindiği bilgiler ile bilinmezliğini gidermeye çalışmaktadır.
Komplikasyon
Felekte hasılı bir insan.

Kagi, hiçbir varlığa hiçbir koşulda zarar verme gayesine girişmez. Bir kişi ölüm ve şerden gayrı bir şey getirmese bile kişinin ölümü hak ettiğine inanmaz. Eğer uygun koşullar ve dem oluşur da Kagi bir can ile on can arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa ya onbirini de kurtaracaktır ya da aralarında bir seçim yapmayacaktır. Zira on kişinin katili olmak ile bir kişinin katili olmak arasında bir fark olduğunu düşünmez.
Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 9
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 3 *Favori*
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninjutsu

Shunshin (D Rank)

Taijutsu

Suiseki Stili (B Rank)
Suiseki: Gekiha (B Rank)

Genjutsu

Teishi no Jutsu (C Rank)

Fuinjutsu: Rank B

Mühürleme Sanatı Rank D: Mühürlenen Enerjiyi Arttırma
Mühürleme Sanatı Rank C: Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Mühürleme Sanatı Rank B: Salınım Enerjisinin Artışı

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (1)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Mestane

Post by GM - Naruto » October 28th, 2020, 1:36 am

Ağzından tek tek dökülen net ve kısa sözlerin Takeru'nun yüzünde belli belirsiz bir tebessüm oluşturuyor. Fakat bunun nedenini tam olarak kestiremiyorsun, gene de özellikle tebessümün 'çöl' kelimesini sarf ettiğinde belirginleşmesi ve adamın göz ucuyla kapıya doğru sanki o kapının ardındaki yağmuru görmek istercesine bakması sana az çok fikir veriyor gibi oluyor, ama söz konusu Takeru olduğunda hislerin ve düşüncelerin pek önemi olmadığını şu kısacık deneyimlerinde çözebiliyorsun. Bakışların kısa bir an Hirokazu ile buluştuğunda ise konuşmayla hiç ilgilenmediğini ve etrafına boş boş baktığını görüyorsun. Haliyle tekrardan Takeru'ya döndüğünde onunla göz göze geliyorsun.

"Bu çölden olmadığımızı nereden çıkarttın?"
diyerek soruna soru ile karşılık veriyor. "Eğer arkadaşımın ten rengi ile alakalı ise bu varsayımın haksız sayılmazsın, ama biraz önyargılı davranmış olabilirsin." hafifçe sırıtıyor ve gözleri ile seni tartarken: "Biz buraya ev diyoruz, sense çöl diyorsun. Öyleyse ya çölde bir başına kalmış bir evsizsin ya da bizim aksimize sen buralardan değilsin. Eğer bir sır değilse, bu çölde ne aradığını sormak isterim." diyor ve sırayı bir kez daha sana devrediyor. Bu nokta da adamın dilinin iyi laf yaptığını anlamış oluyorsun.

Tam bu sıralarda ise yaşlı adam elinde tepsisi ile bir kez daha beliriyor. Masaya doğru ağır adımlar ile ilerlerken senin tepsindekine benzer içerikli bir tepsinin iki kişi için hazırlanmış halini görüyorsun. Ama özellikle dikkat ettiğinde sana ikram edilen sıcak çayn eksikliğini görebiliyorsun.

Yaşlı adam işinin getirdiği tüm o alışkanlık ve ustalık ile tepsideki çorba ve ekmekleri masadaki müşterilerine pay edip sana göz ucuyla baktıktan sonra yanındaki boş sandalyeye oturuyor. Kısa bir an hepinizi tek tek süzüyor ve ağzını açacak gibi olsa bile bundan vazgeçip sessizce bekliyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
User avatar
Chouwano Kagi
Kaçak
Kaçak
Posts:214
Joined:June 4th, 2020, 6:05 pm
Künye:

Re: [Chouwano Kagi] Mestane

Post by Chouwano Kagi » October 28th, 2020, 3:45 pm

Kagi karşısında duran bu ikilinin buraya ait olabileceğine pek inanmamıştı. Adının Takeru olduğunu hatırladığı beyaz tenli adam konuşmasını bitirince hızlıca yeniden ikisini bir süzdü. Ellerini birbirinden ayırarak ovuşturdu ve hafifçe tepeden bakar bir vaziyet ile söze girdi. "Ten rengi mi? Hmm." elini çenesine getirerek 1 saniyeliğine masaya bakarak düşündü. "Hakkınız var. İstintâcıma faydası olmadığını söyleyemem lakin kararıma müsebbib olan yegane temel olduğunu da söyleyemem. Öncelikle köyün gördüğüm genel çevresini düşündüm. Zira adını dahi bilmediğim bu köyün nüfusu genç ve iş görebilir kişilerin aksine çoğunlukla göç edemeyecek kadar yaşlı kimseler oluşturuyordu. Sizler ise bu tanıma uyamayacak kadar genç ve..." Usulca fakat sesli bir nefes verdi ve ebsem oldu. "Sabırsızsınız." Az önce çenesine uzanan kolunu masaya oturttu.

" 'Ev' denmesi bayağı zorlu bir yerde yaşıyorsunuz Kami şahidim. Belki de sabırsız olmak hakkınızdır mirim. Lakin bu diyara çöl diyerek ne burayı, ne de yerlisi olan sizleri hâkir görme gibi bir niyetim yoktu. " Çok kısa bir süre duraklayarak gözlerini kapattı. Diyar-ı derya-i siyah, alem-i nihan'a geçti.

"De ki:"

" Güneşin bir katre düşmediği çöllere vakıf olmuşum, bilmem yağmurun yağdığı çöle niye ki hacet? Bir katreyi tufan bilen yol bilmeze, ne aradığını sormaya bilmem niye ki hacet? "

Muhattabının yüzüne gülerek ama dik dik bakacak ve sözlerini nasıl tarttığına bakacaktı. Eğer anlamadığına kanaat getirirse "Bilmiyorum beyim." diyecekti.
Image
Künye
İsim: Chouwano Kagi
Yaş: 18
Cinsiyet: Kadın
Element: Katon
Seviye: C-Rank
Rütbe: Kaçak/Chuunin
Ryo: 34.250
Prestij: 1
Ün: 15
Kullanılabilir GP: 5

Motivasyon
Ölüm ölür. Biz ölmeyiz.

Kagi insanların et ve kemiğinin toprağa, ateşe karışmasıyla dünyayı terk edeceğine inanmaz. Zira insan dünya üzerinde yaptıklarıyla yaşar, bir insanın yaşamasının en büyük koşulu da düşünmektir. Eğer ki insanın düşüncesi dünya üzerinde zikredilir ve unutulmaz olursa o kişi ölmez ve dünyaya mutlaka geri döner. Zira Indra ve Asura'yı dünyaya geri gönderen güç verdikleri ant değil geleceğe aktarılan düşünceleridir. Buna binaen Kagi tıpkı İlk Keşiş gibi diğer insanlara yardım etmek ve onların gönlünü kazandıktan sonra dünya hakkında istintâc ettiği bilgi ve birikimlerini geleceğe aktarmak ister. Böylelikle Rinne'yi kırsa dahi ölmeyecek ve ya bedenen ya da fikren dünyada daima var olacaktır.

Korkutan karanlık değil ışıksızlık.

Kagi, Chagama'nın yanında geçirdiği bir yıl boyunca yaptığı meditasyonlar ve istiğrak ettiği iç dünyası ile üç büyük zehirden (Nefis, Nefret ve Cehalet) ve bütünüyle Ku/Çile'den kurtulduğuna inanır. Ruhun(Atman) kaplarının açıldığı ve ruhun mutlak çilesizliğe (Nirvana) gark edeceği sırada zihnini kontrol edememiş ve acı içinde kıvrandıracak derecede zihinsel hasar almıştır. Kagi halen daha gözlerini kapattığında kendisinin mutlak çilesizliğin kapısında olduğunu görmekte, hissetmektedir. Her uykuya dalışında kapıya parmaklarıyla dokunmakta, başını yaslamakta ancak kapıdan içeri bir adım atamamaktadır. Zira ne zaman kapıya doğru bir adım atsa ruhunu sıkıntılar basmaya başlar ve bir damla suyu olmaksızın Kaze no Kuni çölünde on fersah yürümüş gibi terlemeye başlar. Haliyle Ku'dan tam anlamıyla kurtulamadığı için de Rinne'de (Dünya ve Yeniden Doğma Döngüsü) hapis kalmıştır. Lakin işin özü şudur ki Kagi neyden korktuğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Bir bilinmezliğin peşinde parşömenlerden, yazıtlardan, keşişlerden ya da ufacık bir çocuktan edindiği bilgiler ile bilinmezliğini gidermeye çalışmaktadır.
Komplikasyon
Felekte hasılı bir insan.

Kagi, hiçbir varlığa hiçbir koşulda zarar verme gayesine girişmez. Bir kişi ölüm ve şerden gayrı bir şey getirmese bile kişinin ölümü hak ettiğine inanmaz. Eğer uygun koşullar ve dem oluşur da Kagi bir can ile on can arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsa ya onbirini de kurtaracaktır ya da aralarında bir seçim yapmayacaktır. Zira on kişinin katili olmak ile bir kişinin katili olmak arasında bir fark olduğunu düşünmez.
Özellikler

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 5
Kondisyon: 4
Potansiyel: 4
Varlık: 9
Zeka: 6

Beceri Listesi
[Güç] Atletizm: 1
[Çeviklik] Akrobasi: 1
[Çeviklik] El Hassasiyeti: 1
[Çeviklik] Saklanma: 1
[Kondisyon] Form: 1
[Potansiyel] Ninshuu: 1
[Varlık] Aldatma: 1
[Varlık] Empati: 3 *Favori*
[Varlık] Sosyalleşme: 4
[Zeka] Tıp: 1
[Zeka] Farkındalık: 4
[Zeka] İzcilik: 3


Ninjutsu

Shunshin (D Rank)

Taijutsu

Suiseki Stili (B Rank)
Suiseki: Gekiha (B Rank)

Genjutsu

Teishi no Jutsu (C Rank)

Fuinjutsu: Rank B

Mühürleme Sanatı Rank D: Mühürlenen Enerjiyi Arttırma
Mühürleme Sanatı Rank C: Obje Üstüne Enerji Mühürleme
Mühürleme Sanatı Rank B: Salınım Enerjisinin Artışı

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kunai (1)
User avatar
GM - Naruto
Game Master
Game Master
Posts:2605
Joined:August 25th, 2018, 6:19 pm

Re: [Chouwano Kagi] Mestane

Post by GM - Naruto » November 2nd, 2020, 2:46 am

Takeru dikkatlice seni süzerken, bir yandan ise konuşmanı takip ediyor. Konuşmanı devam ettirdiğin sıra da yer yer yüz ifadesine baksan bile o donukluk ve ifadesizlik dışında bir şeyle karşılaşamıyorsun. Bu da sana karşındaki bu adamın sözlerine nasıl bir tepki verdiğini anlamanda zorluk çıkartıyor. Ama esmer olan bu noktada sözlerinden oldukça rahatsız gibi gözüküyor. Özellikle ten rengi ve onları 'sabırsız' olarak nitelendirdiğin kısımda dişlerini sertçe sıktığını net bir şekilde duyabiliyorsun. Yaşlı adam ise öylece dinliyor seni, ama sözlerinden hiçbir halt anlamadığından neredeyse eminsin.

Konuşman bittiğinde, Takeru baştan aşağı seni bir kere süzdükten sonra: "İlginç bir kelime darağacın var." diyor, seni yargılamaktan ya da övmekten uzak bir tonda. Bu noktada yüz ifadesine baktığında anlayıp ya da anlayamadığını tam olarak çözemediğin için aklındaki gibi ekstra bir şey diyemiyorsun. Öte yandan masadaki diğer ikiliye baktığında ikisinin de yüz ifadesinden hiçbir halt anlamadığını net bir şekilde görebiliyorsun. Yaşlı adam, ne dediğini anlamak istercesine sana bakarken Hirokazu çorbayı içmeyi sürdürürken kısık gözleriyle sana öylece bakıyor ama bu tavrını çok uzun tutmayıp yemeğine geri dönüyor. İştahlı yiyişinden gerçekten aç olduğunu ve bir süredir yemek yemediğini net bir şekilde anlayabiliyorsun.

"Güneşin bir damla düşmediği çöllere vakıf olmuşum, bilmem yağmurun yağdığı çöle niye ki gerek? Bir damlayı tufan bilen yol bilmeze, ne aradığını sormaya bilmem niye ki gerek?" diyor bir anda, sen dikkatini diğer ikiliye vermişken Takeru. Bu nokta da söylediklerini anlayabiliyorsun. "Sanırım masadaki diğer iki arkadaşın anlayacağı şekli bu oluyor konuşmanın, değil mi?" diye soruyor sana gülümsene hafif bir tebessüm ile karşılık verirken.
Off Topic
Karakterin böyle konuştuğunu biliyoruz ve bunun rolünü de yapmak istiyor olabilirsiniz ama lütfen daha anlaşılır yazarsanız çok sevinirim. Çünkü bu işi boş vakitlerimizde yapıyoruz ve açıkçası birden fazla konuya baktığımız için bu tarz ufak detaylar vaktimizi çok çalıyor. Anlayış gösterirseniz seviniriz.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Yağmur Ülkesi”